Ticaret Hukuku’s scientific contributions

Ülkemizde son zamanlarda döviz kurunda anormal dalgalanmalar gerçekleşmektedir. Bahse konu dalgalanmalara karşı alınan önlemlerden bazılarını düzenleyici işlemler oluşturmaktadır. Bu önlemler arasında Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve ona bağlı olarak çıkarılan Tebliğler yer almaktadır. Mezkûr düzenlemeler ile bazı sözleşme tiplerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılması yasaklanmıştır. Yasaklanan sözleşmelerin içerdiği bedelin kıymetli evrakla ödenmesinin taraflarca kararlaştırılması hâlinde, bu senetlerin de aynı yasağa tabi olduğu düzenlenmiştir. Hal böyle olunca, kıymetli evrak niteliğinde olan kambiyo senetleri de böylelikle yasak kapsamına dâhil edilmiş bulunmaktadır. Ancak, kambiyo senetlerinin hem kıymetli evrak olması sebebiyle hem de kendine özgü bazı özellikleri mevcuttur. Bu özellikler getirilen dövizle sözleşme yapma yasağının uygulanmasını imkânsız kılmaktadır.

Markanın iptali, Avrupa Birliği hukukunda, 2015/2436 sayılı Direktif ve 2017/1001 sayılı Tüzük'te düzenlenmektedir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, markanın iptali konusunda, Avrupa Birliği hukuku düzenlemelerini esas almaktadır. Bu çalışmada, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) özellikle 2015-2018 yılları arasında verdiği kararlardan hareketle ilgili düzenlemelerin nasıl anlaşılması gerektiği ortaya konulmaktadır. Güncel kararların neredeyse tamamı "kullanmama" nedenine dayandığından, çalışma "kullanmama nedeni ile iptal" konusuna özgülenmiştir. ABAD kararları ışığında bu çalışmada cevap aranan temel sorular şunlardır: Markanın kullanılması ne demektir? Hangi örneklerde markanın "ciddi biçimde kullanıldığı" kabul edilmektedir? Kararlarda, "ticarî kullanım" ya da "işletme içi kullanım" gibi ölçütler nasıl uygulanmaktadır? Markanın tescil edildiğinden farklı şekilde kullanılması konusundaki güncel kararlar nelerdir? Hangi olaylar kullanmama için haklı sebep oluşturabilir? Markanın kısmen iptali konusundaki örnekler ve sorunlar nelerdir?