October 2016
·
173 Reads
·
2 Citations
Türkiye, su ve toprak kaynakları bakımından zengin bir ülke niteliğindedir. Ancak, yüksek nüfus artış hızı dikkate alındığında bu potansiyelin kişi başına düşen miktarı her yıl biraz daha azalmaktadır. Ülkenin yüzölçümü, 77.95 Mha'dır. Sulanabilir nitelikteki araziler, bu alanın %33'ü dolayındadır. Günümüz teknolojisi ile, ekonomik olarak sulanabilir araziler 8.5 Mha kadardır. Son yıllarda geliştirilen yeni sulama tekniklerinin kullanılması durumunda, sulanabilir nitelikteki arazilerin tümünün sulanabilme olanağı bulunmaktadır. Ekonomik olarak sulanabilen alanların sadece %53.44'ü sulanmaktadır. Türkiye'de kullanılabilir iyi nitelikli yüzey suları potansiyelinin %33.15'i, yeraltı suyu potansiyelinin %48.78'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzey su kaynakları potansiyelinin %66.85'i, yeraltı suyu potansiyelinin ise %26.83'ü halihazırda kullanıma sunulamamıştır. Geliştirilen sulama alanlarında ya doğal kaynakların eksik veya yanlış kullanılmalarından ya da işletim sırasında ortaya çıkan sorunlar bulunmaktadır. Kaynak kullanımı ile ilgili sorunlar, ekonomik kökenlidir. İşletim sırasında ortaya çıkan sorunların kimi üreticinin yeterli düzeyde eğitilmemesinden, kimi doğrudan ülkenin ekonomik-sosyal, politik durumundan veya yasal boşluklardan kaynaklanmaktadır. Devlet eli ile işletilen sulama alanlarında toplanan sulama ücretleri ile işletme, bakım-onarım harcamaları arasındaki fark son yıllarda giderek açılmıştır. Elde edilen gelir, şebekelerin işletme giderlerinin çok küçük bir bölümünü (%17’sini) karşılamaktadır. Bu durumda, sulama şebekelerinin etkin kullanımının sağlanması, kamu yükünün azaltılması ve yeni yatırımlara kaynak aktarılması amacı ile tesislerin yönetimi, kullanıcılara devredilmeye başlanmıştır. DSİ'ce inşa edilerek işletmeye açılan 2.164 milyon ha alanın 01.01.1999 tarihi itibariyle %60.6'sı sulama birliklerine devredilmiştir.