Öğr Üyesi’s scientific contributions

Bu çalışmanın amaçlarından birisi “Commer TS3” motorunda kullanılan Y-şekilli biyel kolunun daha verimli ve ekonomik olabileceği yeni bir geometrik tasarımını yapmaktır. Daha sonra mevcut kullanılan ve yeni tasarlanan her iki biyel kolunun, verilen yükleme koşulları için Von Mises gerilmelerini belirlemek amacıyla statik analiz yapmaktır. Bu çalışmanın diğer amacı ise “Solidworks Simulation” yardımıyla mevcut kullanılan ve yeni tasarlanan Y-şekilli biyel kollarının imalatında, en yüksek performası sağlayabilecek malzeme çeşidini seçmek için analizler yapmak ve elde edilen değerleri karşılaştırmaktır. Bu kapsamda, teorik olarak hesaplanan veriler, Solidworks similasyonuna entegre edilerek her iki biyel kolunun geometrik boyutlandırılması yapılmıştır. Y-şekilli biyel kollarının imalatında kullanılabilecek AISI 1020 ve St 37-2 çelik, AISI 304 paslanmaz çelik, AA 7075-O alüminyum alaşımı ve Pirinç (CuZn37) olmak üzere beş farklı aday malzeme seçilmiştir. Bu malzemelerin performansını değerlendirmek amacıyla detaylı analizler gerçekleştirilmiştir. Uygulanan sanal çekme testi ve yük dağılımı incelenerek kullanıla-bilecek malzemelerin optimum mekanik gereksinimlere uygunluk düzeyleri belirlenmiş ve en uygun aday malzeme önerisinde bulunulmuştur.

ÖZET Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin sınıfta ve okulda karşılaştıkları istenmeyen öğrenci davranışlarını tespit etmek ve istenmeyen öğrenci davranışlarına ilişkin çözüm önerilerini belirlemektir. Bu amaçla öğretmenlerin karşılaştıkları istenmeyen öğrenci davranışları ve çözüm önerileri araştırılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2022-2023 eğitim-öğretim yılının Güzel Sanatlar Lisesinde görev yapan öğretmenler oluşmaktadır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum deseni kullanılmıştır. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşme ile elde edilmiştir. Araştırma sonucunda; alan öğretmenlerinin; hazırlık, motivasyon, ilgisizlik, sınıf düzeni, söz hakkı, düzgün Türkçe, argo, teknoloji ve rencide etme durumları ile istenmeyen davranışları ilişkilendirdiği görülmüştür. Çözüm önerisi olarak; görmezden gelme, göz teması, dikkat çekme, sözlü uyarı, etkili sınıf yönetimi, otorite, öğrenci yerini değiştirme, aile ile iletişim, etkili ders işleme, telefon engeli ve temizlik kavramları sunulmuştur. Kültür öğretmenleri ise; ahlaki değer, ders ortamından uzak kalma, dikkat, saygısızlık, ilgisizlik, laf atma, not almama, motivasyon ve izinsiz konuşma davranışlarını sınıf içi istenmeyen davranış olarak nitelendirmiştir. Çözüm olarak da; göz teması, uyarma, rehberlik servisi, sorunların temel sebeplerini belirleme, uyarma, idareye yönlendirme, iletişim, notta adalet, öğretmen dayanışması, veli ile iletişim, disipline verme ve sınıf kurallarını birlikte belirleme durumları sunulmuştur. Alan öğretmenlerinin; davranış, düzeni bozma, akran zorbalığı, kılık kıyafet, madde kullanımı, gruplaşma ve yalan durumlarını okulda istenmeyen davranış olarak sundukları görülmüştür. Çözüm yolları ise; rol model olma, uyarı, iletişim şekli, okul kuralları, güvenlik, sosyal aktivite, rehberlik servisi, aile sorumluluğu ve nöbetçi öğretmen durumlarının gözden geçirilmesi olarak ifade edilmiştir. Kültür öğretmenleri ise okulda istenmeyen öğrenci davranışlarını; akran zorbalığı, okul kuralları, laf atma, yakınlaşma, davranış bozukluğu, din-siyaset ve madde kullanımı durumları ile

Yapay zekâ ve artan dijitalleşme birçok alanda yeniliklere yol açmıştır. Teknolojide yaşanan değişimler tüm meslekleri etkilediği gibi muhasebe mesleğini de doğrudan etkilemiştir. Çalışmanın amacı, yapay zekada yaşanan teknolojik gelişmelerin muhasebe süreçlerine ve muhasebe süreçlerinde yapay zekâ uygulamalarının meslek mensupların algılarına olan etkileri tespit etmek amaçlanmıştır. Çalışma; Mardin-Şırnak Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler (SMMMO)'na kayıtlı bulunan meslek mensupları üzerine yapılmıştır. Söz konusu çalışma, meslek mensupların muhasebe süreçlerinde yapay zekâ uygulamaları hakkındaki düşünceleri, algıları ve yapay zekâ araçlarının meslek mensuplarında algılanan faydanın; kullanma kolaylığı, işe uyumluluk, kullanma niyeti, teknolojiye açıklık ve bilgisayar öz yeterliliğine etkisi değerlendirilmeye çalışılmıştır Mardin-Şırnak SMMMO'na kayıtlı 384 meslek mensubu bulunmakta olup anket sorularına 133 meslek mensubu katılım sağlamıştır. Elde edilen anket verileri SPSS 22.0 programında analize tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen verilerin analizinde değişkenler arasındaki ilişkileri saptamak için "Pearson Korelasyon", değişkenler arasında neden-sonuç ilişkisini tespit etmek için "Regresyon Analizi" uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Algılanan Faydanın; Kullanım Kolaylığı, İşe Uyumluluk, Teknolojiye Açıklık, Kullanma Niyeti ve Bilgisayar Öz Yeterliliğini istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif yönde etkilediği görülmüştür. ABSTRACT Artificial intelligence and increasing digitalization have led to innovations in many fields. Changes in technology have directly affected the accounting profession as well as all professions. The aim of the study is to determine the effects of technological developments in artificial intelligence on accounting processes and the perceptions of professional members of artificial intelligence applications in accounting processes. The study was conducted on the members of the profession registered in Mardin-Sırnak Certified Public Accountants (CPA). This study aims to evaluate the thoughts and perceptions of professional members about artificial intelligence applications in accounting processes and the effect of the perceived benefit of artificial intelligence tools on ease of use, job compatibility, intention to use, openness to technology and computer self-efficacy. There are 384 professional members registered to Mardin-Şırnak CPA and 133 professional members participated in the survey questions. The survey data obtained were subjected to analysis in SPSS 22.0 program. In the analysis of the data obtained as a result of the research, "Pearson Correlation" was applied to determine the relationships between variables and "Regression Analysis" was applied to determine the cause and effect relationship between variables. According to the results of the analysis, Perceived Usefulness has a statistically significant and positive effect on Ease of Use, Job Adaptability, Openness to Technology, Intention to Use and Computer Self-Efficacy. Citation/Atıf: Yaylalı, İ. (2024). Yapay zekâ muhasebe uygulamalarının meslek mensuplarının algısına etkisi: mardin-şırnak meslek mensupları üzerine bir araştırma. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 55, 81-96.

z Bu araştırma Türkiye'de 2019-2023 yılları arasında yazılmış makalelerde afet ve kültür arasındaki ilişkiyi anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla Google Akademikte bulunan random seçilmiş 35 makalede afet ve kültürle ilgili bilgiler literatür taraması yöntemiyle taranmış, veriler tematik içerik analizi ile yorumlanmıştır. Afet ve kültür ilişkisi folklor, kültür çalışmaları, sosyoloji, iletişim, çevre, afet ve eğitim çalışmalarında geçmiştir. İncelenen makaleler Afet ve kültür ilişkisi sosyal etkileri, iletişim ve eğitim açısından incelemişlerdir. Folklor ise afet belleğinin derlenmesi ve kültür mirasının korunması, elektronik kültür ortamının genişlemesi, halk anlatılarının çoğalması, halk hekimliği gibi temalarla ele almıştır. Makalelerin genelinde, folklor, göç, kültürel mirasın korunması, yerleşim kültürü, dezavantajlı durumlar/ cinsiyet eşitsizliği, değerler; yardımlaşma ve dayanışma, iletişim, etik ve ekoloji, eğitim, afet kültürü gibi temalar üzerine araştırma yapılmıştır. Afet ve kültür ilişkisi daha çok sosyolojik kavramlara göre yorumlanmış, afetlere hazırlık kültürünün geliştirilmesi ve sürdürülebilmesinde, eğitimi programlarının önemi vurgulanmıştır. Folklor ve kültür araştırmalarının da verilerine dayalı bir afet kültürünün geliştirilmesi önerilmektedir. Abstract This study aims to understand the relationship between disaster and culture in articles written in Turkey between 2019 and 2023. For this purpose, information on disaster and culture in a total of 35 articles on Google Scholar was scanned and the data were interpreted by thematic content analysis. Accordingly, the majority of social sciences examined the relationship between disaster and culture in terms of social and psychological effects, communication and education. Folklore, on the other hand, dealt with themes such as compilation of disaster memory and protection of cultural heritage, expansion of electronic cultural environment, proliferation of folk narratives, folk medicine. In the majority of the articles, studies were conducted on themes such as the culture of community preparedness for disasters, migration, settlement culture, disadvantaged situations, gender inequality, values, solidarity and solidarity, communication, ethics and ecology, education. It has been observed that social sciences interpret the concept of culture according to some sociological concepts but do not take into account the definitions of culture of cultural

KIBRIS’TA KANLI NOEL-1963 YUNAN VE RUM İKİLİSİNCE TÜRK HALKININ YOKEDİLMEĞE ÇALIŞILMASI Ali DENİZLİ GİRİŞ 1878'den 1974 yılına kadar İngiliz baskısı altında ve Rumlar’ın Enosis hayalleri karşısında mücadelesini sürdüren Kıbrıs Türk’ü Anavatanın desteği ile 20 Temmuz 1974'de Mutlu Barış Harekatı ile hürriyetine kavuşmuştur. Rum Yunan İkilisinin canice katliamlarının en önemlisi Kanlı Noel’dir Yıl 1963!.. 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece. Hıristiyan inanışına göre Hz. İsa'nın doğum günü, yani Noel. Hıristiyanlar o gece, bu Noel'i kutlayacaklar; ama nasıl? Noeller en iyi şekilde nasıl kutlanır? Türkleri katletmekle,Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden masum insanları kurşuna dizmekle, İşte o gün dünya durdukça hiçbir tarihin bu kadar onursuzca, bu kadar canavarca işlenmiş bir katliamı yazamayacağı bir katliam yapılıyor. Hiçbir insanın, hatta hatta hiçbir hayvanın yapamayacağı insani ve merhamet duygularından uzak, hayâsızca ve alçakça bir katliam yapılıyor. 24 aralık 1963 günü insan hafızasının dahi kabul edemeyeceği hunharca bir saldırıyı Rum resmi ordu ve çeteleriyle Lefkoşa’nın Kumsal bölgesindeki masum halka yapan Rumlar, Kıbrıs'taki Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapmakta olan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ile üç çocuğunu vahşice katlettiler. 1963 yılında başlayıp 1964'te de devam eden olaylarda 364 Türk şehit olmuştur .Uzun yıllar gizlice hazırlık yapan, Grivas ve Makaryos tarafından kurulan EOKA adındaki Rum yeraltı tedhiş ve terör örgütü 1 nisan 1955'de açıkça ortaya çıkmıştı.EOKA dağıttığı ilk beyannamelerde şöyle diyordu :" İki düşmanımız vardır.Birincisi İngilizler, İkincisi Türkler,İngilizler ’iadadan kovacağız sonra da Türkleri imha edeceğiz. Gayemiz Enosis'tir."Başpiskopos Makarios'un 1964 Ağustos'unda söylediği sözler bu gerçeği ispatlamaktadır:"Eğer Türkiye, Kıbrıslı Türkleri kurtarmak için adaya gelecek olursa, Kıbrıs’ta kurtaracak Türk bulamayacaktır." demektedir.Kıbrıs davası, bir Türk-Yunan davasıdır. Yunanlıların milli hedeflerinde, " Megali İdea-(Büyük Ülkü) " Akılarında ilk günlerden beri hiç değişmeyen "Enosis (Kıbrıs’ı ilhak) ve yalnız Enosis hedefleri vardır.Sözde din adamı aslında cani ve katil Başpiskopos Makarios'un Yunan megali ideasını gerçekleştirmek için enosis davasında Kıbrıs Türk toplumuna karşı yaptığı hunharca katliam ve soykırım vardır. Kıbrıs Türk’ünü tamamen ortadan kaldırarak adayı Yunanistan’a bağlamak için planlı ve örgütlü bir şekilde Kıbrıs Türklerine saldıran Rum canilerinin katliam sonucu olarak Kıbrıs, yakın bir tarihte eşine hiç bir defa rastlanmamış büyük bir felakete sürüklenmiştir. SONUÇ Özellikle tarihe “Kanlı Noel” olarak geçen ,1963 yılı Aralık ayından 1974’e kadar yapılan katliamlara durdurmak ve yok olamaya başlayan Türklerin çektiği zulüm ve can kayıplarına dur demek için Türkiye’nin uluslararası antlaşmalardan doğan garantörlük hakkının bir sonucu olarak "Kıbrıs Barış Harekâtı" adını taşıyan ve Kıbrıs'ta yaşayan Türkleri Girit'te olduğu gibi mutlak bir katliamdan kurtaran bu harekât, sonrası Ada’da iki ayrı yönetim kurulmuştur. 15 Kasım 1983 ’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC’nin) kuruluşuyla Kıbrıslı Türkler arzu ettikleri yönetim biçimine kavuşmuşlardır. Kıbrıs’ta, Türk ordusunun varlığı ile, 150 bin Türk, can ve mal emniyetine, güvenli ve onurlu yaşama kavuşmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sağlam temelleri de Türk Barış Harekâtıyla atılmıştır. Rumların 1960'lardan beri soydaşlarımıza uyguladığı ekonomik ve psikolojik baskıya son verilmiş, soydaşlarımızın Ada'yı terk etmeleri ve Türkiye dışındaki yerlere yerleşerek benliklerini kaybetmeleri önlenmiştir. Soydaşlarımız Kıbrıs'ta güvenlik ve özgürlük içinde yaşayabilecekleri ve kendi geleceklerini kendilerinin tayin edebileceği bir vatana ve bir devlete kavuşmuşlardır. Öte yandan Kıbrıs Rumları, Yunanistan’la birlikte her geçen gün yeni kanlı saldırılar başlatmak için planlar yapmakta, bu amaçla milyarlarca dolarlık saldırı silahları (tanklar, füzeler, helikopterler, uçaksavarlar, ağır toplar vb.) almakta ve yeniden Türk kanı içebilmek için hazırlık yapmaktadırlar. Ayrıca yine aynı amaçla Yunanistan’la askerî antlaşmalar imzalamaktadırlar. Gelişen olaylar dün olduğu gibi bugün de Türklük aleyhine yapılan her hareketin arkasında Yunanistan ile Kıbrıs Rumlarının bulunduklarını açıkça göstermektedir. Güçlü ana vatan, gerektiği anda gerekli dersi yeniden vermek için her günkünden daha da güçlü ve de azimli durumdadır. Dost-düşman herkesin bunu bu şekilde bilmesi gerekir. Tarih, bunun şahididir. BLOODY CHRISTMAS IN CYPRUS-1963 BY THE GREEK AND GREEK PUBLIC ATTEMPT TO DESTROY THE TURKISH PEOPLE Ali DENİZLİ PREFACE Turkish Cypriots, who continued their struggle under British pressure from 1878 to 1974 and against the Enosis dreams of the Greeks, were liberated with the Happy Peace Operation on July 20, 1974, with the support of the Motherland. The most important of the murderous massacres of the Greek Cypriot duo is Bloody Christmas. The year is 1963!.. The night connecting December 24th to December 25th. According to Christian belief, Hz. It's Jesus' birthday, which is Christmas. Christians will celebrate this Christmas that night; but how? How to celebrate Christmas in the best way? By massacring the Turks, by shooting innocent people, including women, children, young and old, a massacre is being committed that day, which no history can record such a dishonorable, such a monstrous massacre as long as the world stands still. A shameless and despicable massacre is being carried out, far from humanity and compassion, which no human, or even any animal, could do. On December 24, 1963, the Greeks, who carried out a brutal attack that cannot even be accepted by human memory, with the Greek official army and their gangs, against the innocent people in the Kumsal region of Nicosia, brutally murdered the wife and three children of Major Nihat İlhan, who was working as a doctor in the The Greek underground terror and terrorist organization called EOKA35, which was making preparations and was founded by Grivas and Makaryos, was clearly revealed on April 1, 1955. In the first declarations EOKA distributed, it said: "We have two enemies. The first is the British, the second is the Turks, the British." We will expel them from the island and then destroy the Turks. Our goal is Enosis." The words spoken by Archbishop Makarios in August 1964 prove this fact: "If Turkey comes to the island to save the Turkish Cypriots, it will not find any Turks to save in Cyprus." He said. The Cyprus cause is a Turkish-Greek cause. In the national goals of the Greeks, "Megali Idea" (Great Idea) "Enosis", which has never changed since the first days. (Annexation of Cyprus) and only Enosis targets. There is the brutal massacre and genocide committed against the Turkish Cypriot community by the so-called clergyman, Archbishop Makarios, who is actually a murderer and a murderer, in order to realize the Greek megalian idea, against the Turkish Cypriot community. As a result of the massacre of Greek criminals who attacked the Turkish Cypriots in a planned and organized manner in order to completely eliminate the Turkish Cypriots and connect the island to Greece, Cyprus was dragged into a great disaster that has never been seen before in recent history. CONCLUSION In particular, it was named "Cyprus Peace Operation" as a result of Turkey's guarantor right arising from international agreements, in order to stop the massacres committed between December 1963 and 1974, which went down in history as "Bloody Christmas", and to stop the persecution and loss of life suffered by the Turks, who began to disappear. This operation, which saved the Turks living in Cyprus from an absolute massacre as in Crete, resulted in two separate administrations on the island. was established. With the establishment of the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) on 15 November 1983, Turkish Cypriots gained the form of government they desired. With the presence of the Turkish army in Cyprus, 150 thousand Turks have gained security of life and property, and a safe and dignified life. The solid foundations of the Turkish Republic of Northern Cyprus were laid with the Turkish Peace Operation. The economic and psychological pressure that the Greeks have been applying to our compatriots since the 1960s has been stopped, and our compatriots have been prevented from leaving the Island and losing their identity by settling in places outside Türkiye. Our compatriots have found a homeland and a state in Cyprus where they can live in security and freedom and determine their own future. On the other hand, Greek Cypriots, together with Greece, are making plans to launch new bloody attacks every day, purchasing billions of dollars worth of offensive weapons (tanks, missiles, helicopters, anti-aircraft guns, heavy artillery, etc.) for this purpose, and are making preparations to drink Turkish blood again. They also sign military agreements with Greece for the same purpose. The developing events clearly show that Greece and Greek Cypriots are behind every move against Turkishness, just like yesterday. The strong homeland is stronger and more determined than ever to teach the necessary lesson again when necessary. Everyone, friend or foe, should know it this way. History is witness to this.