January 2024
·
3 Reads
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi
Doğum sonrası yaşanan rahatsızlıkların giderilmesi için, ebe ve hemşireler tarafından etkinliği kabul edilen alternatif ve tamamlayıcı terapiler beden, zihin ve ruh dengesine dayanır. Katherina Kolcaba'nın bütünsel konfor teorisi, doğum yapan kadınların konfor bakımında hemşirelere alternatif ve tamamlayıcı terapileri kullanma konusunda rehberlik edecek bir çerçeve olarak önerilir. Bu olguda konfor kuramına göre sezaryen sonrası ebelik/hemşirelik bakımı verilerek annenin postpartum konforunun değerlendirilmesi ve kurama dayalı bakımın pratikte kullanımı sunulmuştur. Erken doğum tehdidi ile 38. haftada sezaryen planlanan kadına; doğum sürecinde alınan anamnez ve yapılan gözlemlere dayalı Katherina Kolcaba’nın konfor teorisi temel alınarak taksonomik sınıflandırma yapılmıştır. Taksonomik sınıflandırma da, fiziksel, psikospiritüel, çevresel ve sosyokültürel başlıkları altında Nanda’ya göre hemşirelik tanıları konulmuştur yapılmıştır. Sınıflandırma eşliğinde anneye hemşirelik bakımı verilmiştir. Postpartum 48 saat sonunda “doğum sonu konfor ölçeği” kullanılarak annenin konfor düzeyi ölçülmüştür.Konfor kuramı temelli bakım yaklaşımı, annenin doğum sonu ebeveynlik rollerine uyumunun ve sezaryen ameliyatı sonrası konforun artırdığı görülmüştür. Kuramın klinikte sistematik olarak uygulanabilir olduğu düşünülmektedir.