Feyza Betül KÖSE’s scientific contributions

What is this page?


This page lists works of an author who doesn't have a ResearchGate profile or hasn't added the works to their profile yet. It is automatically generated from public (personal) data to further our legitimate goal of comprehensive and accurate scientific recordkeeping. If you are this author and want this page removed, please let us know.

Publications (3)


İslâm Tarih Yazıcılığında Teberrî Olgusu
  • Article
  • Full-text available

October 2022

·

9 Reads

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Feyza Betül KÖSE

Müslümanlar arasında derin siyasî ve itikadî ihtilaflara neden olan hâdiselerin sorumluluğundan kaçınmak arzusu, teberrî olgusunun İslâm tarih yazıcılığında yer bulmasına zemin hazırlamıştır. Teberrî, hâdisenin öncesinde engelleme çabasında bulunmanın ifadesi; hâdisenin sonrasında ise suçluluk psikolojisiyle telafiye yönelmek ve pişmanlık olarak kendini göstermektedir. Bu çalışma, hâdiselerin sonrası değil öncesine ait teberrî olgusunun rivâyetlere yansımalarına yoğunlaşacaktır. Hâdise öncesindeki engelleme çabalarının tamamının teberrî gayesi taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, tarih yazıcılığı açısından önemlidir. Bir diğer önemli nokta da teberrînin, bizzat ilgili şahıs veya o şahsın dilinden başkaları tarafından yapılıp yapılmadığının tespitidir. Bu noktaların belirlenmesi ile birlikte teberrî içerikli rivâyetlerin sıhhat durumları, rivâyetlerin özellikleri, oluşum süreçleri gibi konular gündeme gelecektir. Bu çalışma, İslâm tarih yazıcılığında teberrî olgusunun yer alış hususiyetlerini incelemektedir.Anahtar Kelimeler: İslâm Tarihi, Tarih yazıcılığı, teberrî, rivâyet, kurgu.

Download

MÜSLÜMAN TARİHÇİLERİN KURGUSAL TARİH ANLATIMI: DÎNEVERÎ’NİN AHBÂRU’T-TIVÂL ÖRNEĞİ

October 2022

·

27 Reads

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)

İslâm Tarihi’nin temel malzemesi, rivâyetler başta olmak üzere vesikalar ve kalıntılardır. Bu malzemelerin eksikliği durumunda anlatı içerisinde kronolojik devamlılık, tematik bütünlük veya neden-sonuç ilişkilerinde kırılmalar oluşmaktadır. Tarihçiler ise anlatımda bütünlüğü sağlamayı amaçlamakta, malzemesinin bulunmadığı durumlarda herhangi bir boşluk oluşmaması için kurgusal anlatıma yönelerek tarih kurguları imâl etmektedirler. Her ne kadar tarihte olanı, olduğu gibi ifade edemese de tarih kurguları, tarihin o şekilde de olabileceğine dair bir fikir vermektedir. Bu tür kurgular; şekil, amaç ve tarih değeri bakımından mevzû haberlerden ayrılmaktadır. Tarih kurguları, klasik dönem Müslüman tarihçilerinin tümünün eserlerinde belirli oranda mevcuttur. Bu dönemin İslâm Tarihi eserlerindeki kurgusal anlatım konusunda, 282/895 tarihinde vefât eden İranlı tarihçi Dîneverî’nin Ahbâru’t-Tıvâl adlı eseri üzerinde özel olarak durulmalıdır. Dîneverî, İran tarihini merkeze alarak telif ettiği eserinde kurgusal anlatıma, diğer İslâm Tarihi eserlerinden çok daha fazla başvurmuştur. Eserde hâdise, şahıs ve ayrıntı kurguları yoğun olarak yer almıştır. Kaynak zikrine önem vermeyen müellifin bu kurguların, kurgulayanı mı yoksa aktaranı mı olduğunu kesin bir şekilde tespit etmek ise mümkün değildir. Müellifin tarih kurgularının önemli bir özelliği de edebî usûlle kaleme alınmış olmasıdır. Canlı aktarım, iç monologlar, psikolojik tahliller, metinlerarasılık, lirik anlatım, ulaşılması mümkün olmayan bilgilerin aktarımı, bilinçakışı, betimleme gibi edebî usûller Ahbâru't-Tıvâl’in tüm tarih anlatımında olduğu gibi kurgu metinlerinde de kendisini göstermektedir. Edebî yöntemi kullanarak tarih anlatmak son zamanlarda özellikle Siyer-roman bağlamında tartışılan bir konu haline gelmiştir. Klasik dönem İslâm tarihçilerinin genel metodu kendilerine ulaşan rivâyetleri tenkide tâbi tutarak ve kaynağını göstererek nakletmek ve kronolojiyi esas alarak metin oluşturmaktır. Dîneverî, aynı dönemin müellifi olmasına rağmen bu genel temâyülün dışına çıkarak eserlerini edebî üslupla kaleme almış, dolayısıyla kronoloji, kaynak gösterimi, rivâyet tenkidi, farklı rivâyetleri zikretme gibi klasik dönem İslâm tarih yazımının unsurlarını ihtiva etmeyen metinler üretmiştir. Ahbâru’t-Tıvâl’deki tarih kurguları üzerinde yapılan bu çalışma, söz konusu eserde edebî üslûbun seçilmesinin metne etkisini de incelemekte ve tarih yazıcılığında farklı yöntemler kullanımının imkânını sorgulamaktadır. Çalışmamız, kurgunun ne olduğuna, tarih kurgularına yönelmenin nedenlerine değinmekte, tarih kurgularının mevzû haberlerle çeşitli açılardan farkını incelemektedir. Bu kurguların edebî kurgularla olan ayrışma noktalarını ortaya koyarak Ahbâru't-Tıvâl’deki kurguları tarih veya edebî kurgular çerçevesinde değerlendirmektedir. Müellif ve eseri hakkında, çalışma sınırlarımız çerçevesinde bilgi sunduktan sonra Ahbâru't-Tıvâl’deki kurgusal anlatımın özellikleri ele alınmaktadır. Çalışmanın çerçevesi ise Hz. Ömer döneminde İran’ın fethedilmesiyle başlayan İslâm tarihi konularından oluşmaktadır.


İlk Dönem İslâm Tarihi Siyasî Hâdiselerinde Kureyşlilik Olgusu

October 2022

·

11 Reads

·

1 Citation

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Esas ve ağırlıklı unsurunu Arapların teşkil ettikleri ilk dönem İslâm toplumunun yaşadığı siyasî hâdiseler, Arap zihin dünyasını şekillendiren kabilecilik anlayışından ayrı değerlendirilemez. Kökenleri Cahiliye’de bulunan bu anlayış yüzyıllar boyunca siyaseti yönlendirmiş, iktidar-muhalefet ilişkilerinde belirleyici rol oynamıştır. Halifelerin Kureyşli olması ve iktidar mücadelelerinin Kureyşliler arasında sürüp gitmesi, Kureyş’in yönetimi âdeta tekeline aldığı kanaatini oluşturmaktadır. Bu kabilenin yüzyıllar boyunca iktidar ile anılması, ancak Kureyş’in kendileri ve tebaa tarafından yönetimle eşitlemesi ile mümkün olabilmiştir. Dolayısıyla yönetim konusunda Kureyşlilik şeklinde bir olgunun var olduğu kabul edilmelidir. Rakip kabilelerin dahi Kureyş otoritesini dikkate alarak kendi konumlarını belirledikleri bir vasatta Kureyş’in siyasî liderliğinin tarihî kökenleri ve onun bu konumu nasıl elde ettiği, varsa bu olgunun kırılma veya güçlenme dönemleri, Kureyşliliğin etki ve gücünü anlamak bakımından önemlidir. Öte yandan tarihin akışına yön veren, etkileri bugün dahi hissedilen ve mezheplerin ayrışma sebeplerinden birçoğunu oluşturan siyasî hâdiselerin büyük bölümü İslâm tarihinin ilk döneminde yaşanmıştır. Bu hâdiseleri değerlendirebilmek için muhatapların adımlarına yön veren âmillerin başında gelen Kureyşlilik olgusunun irdelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada Cahiliye döneminden Abbâsîlere kadar ilk dönem İslâm tarihi siyasî hadiselerindeki Kureyşlilik olgusunun geçmişteki izleri sürülerek olgunun tarihî kökenleri ve sonraki döneme yansımaları tahlilî bir yöntemle incelenecektir.