Durmuş Kılıç’s research while affiliated with Atatürk University and other places

Toplumların geleceğini yönlendiren çocukların ulusal ve evrensel değerleri özümseyerek, iyi bir şekilde eğitilmesi dijitalleşen çağımızda önem arz etmektedir. Davranışlarımıza kaynaklık eden değerlerin çocuklara doğru bir şekilde verilmesi, çocukların okudukları, izledikleri ve gördüklerinin düzenlenmesi ile mümkündür. Bu araştırmanın amacı temel eğitim dönemine yönelik olan çizgi filmler ile değer aktarımının önemini ortaya koymak ve Doru çizgi filmi örneği üzerinden verilen değerleri belirlemektir. Çalışma nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 45 bölümden oluşan Doru çizgi filminin 26 bölümlük senaryosuna ilişkin elde edilen dokümanlar içerik analiziyle incelenmiştir. İlköğretim Sosyal Bilgiler Ders Programında yer verilen değerlerin içinden seçilen 18 değer incelemeye alınmıştır. Yapılan incelemeler sonucu Doru çizgi filminde incelenen 26 bölümde toplam 259 değer (sevgi, saygı, dayanışma, aile birliğine önem verme...) tespit edilmiştir.

Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının eğitim araştırmalarına yönelik inançlarını belirlemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseniyle Şekillenen araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılı Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümünde öğrenim görmekte olan son sınıf 76 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada verileri elde etmek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılıştır. Görüşme sonunda elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının eğitim araştırmalarına yönelik gereklik inancına sahip oldukları görülmektedir. Öğretmen adaylarının bu inanca bağlı olarak üç gereklik sundukları görülmektedir. Bunlar eğitsel, toplumsal ve araştırmalara yönelik gerekliklerdir. Ayrıca eğitim araştırmalarının her ne kadar gerekli olduğu ve de uygulanabilir olması gerektiği düşüncesi hakim olsa da tezat bir şekilde yapılan araştırmalarının niteliksiz kabul edildiği görülmektedir

Bu araştırmada tüm dünyada etkili olan Covid-19 pandemi sürecinin insanlar üzerindeki korku ve şüphe boyutuna bağlı olarak psikolojik etkilerinin cinsiyet, medeni durum, kronik rahatsızlığın olup olmaması, düzenli ilaç kullanımı ve eğitim durumu değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel değerlendirme forumu ve Covid-19 Psikolojik Sıkıntı Ölçeği kullanılarak yaşları en az 16 olan 442 kişiden (297 kadın ve 145 erkek) online form yoluyla veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde değişkenler açısından anlamlı farklılaşma olup olmadığını belirlemek için SPSS paket programı kullanılarak t-testi ve tek yönlü ANOVA analizi yapılmıştır. Çalışma bulgusunda bireylerin Covid-19 korku ve şüphe puanlarında cinsiyet ve eğitim durumları değişkenleri açısından anlamlı farklılaşma olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu anlamlı farklılaşmanın cinsiyet değişkeninde kadınların lehine anlamlı farklılaşma olduğu ve eğitim değişkeninde okuma yazma bilmeyenler ile üniversite ve lisansüstü düzeydeki bireyler arasında anlamlı farklılaşma olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Medeni durum, kronik rahatsızlığın olup olmaması ve düzenli ilaç kullanımına bağlı olarak da anlamlı bir farklılaşma olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

The study aimed to scrutinize the viewpoints of primary school teachers, students, and parents about homework in various parameters such as types, frequency, subject and functions of homework. In the study, the case study design based on the qualitative research method, was utilized. The participants comprised 32 teachers, 36 fourth-grade students and 28 parents from different primary schools in Erzurum, in the east of Turkey. The data were collected via semi-structured interview forms, and were processed using the content analysis method. The findings of the study released that although all participant students, most teachers and parents said homework increased the academic success, a closer look in to their responses to different interview questions illustrated that all of the participant groups also had some negative opinions about the homework in primary schools. The students reported that the most homework covered problem-solving tasks, and the least was practice with musical instruments. The majority of students stated that they were given sufficient amount of homework every day. It was also found out that the most popular subject of the participant students was math and the least favored one was music.

School burnout can be defined as a student's negative attitudes towards school, their decreased school attachment, and their sense of inadequacy. According to this definition, burnout is related to a decrease in school attachment. Burnout and attachment notions, which constitute a conceptual contrast, are mostly dealt with alone and rarely together in studies conducted with students. This study aims to determine whether secondary school students' burnout dimensions predict their level of school attachment. In addition, the study explores whether students' school burnout and school attachment differ according to some demographic variables. Participants in the study, which was conducted with a correlational survey design, consisted of 550 students (276 females and 274 males) receiving education in secondary schools in a city east of Turkey in the 2018-2019 academic year. The research data were collected using the School Attachment Scale and School Burnout Scale. Data were analyzed by multiple linear regression, an independent sample t-test, and a one-way ANOVA. The results revealed a negative relationship between school attachment and school burnout. The key finding was that feelings of low success and emotional exhaustion were significant predictors of school attachment. Moreover, some differences existed in terms of gender and class level. Although the research achieved significant results, it will be useful to conduct studies with larger sample groups, including private schools, in the future. Citation: Yıldız, V. A., & Kılıç, D. (2020). Investigation of school burnout and school attachment among secondary school students. Educational Sciences: Theory and Practice, 20(3), 44-55. http://dx.

Eğitim ortamlarında akademik başarıyı sağlama adına pek çok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalardan biri de ders dışı destekleyici kurslarla, başarısı düşük öğrencileri desteklemektir. Bu amaçla verilen pek çok kurs bulunmaktadır. 2018-2019 Eğitim öğretim yılı itibariyle başlayan İYEP kursları da bunlardan biridir. Bu kursların farklı boyutlarına ilişkin olarak uygulayıcıların görüşlerini almak önem arz etmektedir. Bu çalışmada ilkokullarda uygulanan “İlkokullarda Yetiştirme Programı” (İYEP) kurslarının uygulama sürecine ilişkin uygulayıcıların görüş ve önerileri belirlemek amaçlanmıştır. Durum çalışması olarak desenlenen araştırmanın çalışma grubu Erzurum ilinin beş farklı ilçesinde İYEP kurslarında görev almış olan 17 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Yapılandırılmamış görüşme formu aracılığıyla toplanan veriler betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Öğretmenlerin, kursun akademik başarıyı artırıp artırmadığı konusunda farklı görüşlere sahip olduğu görülmüştür. Kurs sürecine ilişkin olarak çoğunlukla kursun amacına ulaşmadığı, öğrenci seçiminin doğru yapılmadığı, planlamada eksiklikler olduğu görüşleri dile getirilmiştir. Devamsızlık ve hafta içi yapılması en önemli sorunlar olarak belirlenmiştir. Öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda, kursların hafta sonu yapılması ve uzun bir sürece yayılması, kaynak kitapların ve somut materyallerin geliştirilmesi, öğrencilere ve velilere kursun amacının doğru anlatılması, planlama sürecine öğretmenlerin de katılması, özlük haklarındaki eksikliklerin tamamlanması ve kursun psikososyal destek boyutuna önem verilmesi önerilebilir. Kurs sürecine ilişkin akademik başarının yanı sıra tutum, motivasyon vb. duyuşsal özelliklerin incelenmesi yararlı olacaktır.

Başarılı bir eğitimin en önemli anahtarı öğretmendir. Eğitimin kalitesinde, öğretmenin etkinliği belirleyici rol oynamaktadır. Geleneksel eğitim anlayışının kaybolmaya yüz tuttuğu günümüz dünyasında hem öğrencinin hem de öğretmenin eğitim sürecindeki rolü artık değişmektedir. Değişen rollerle birlikte öğretmene düşen en önemli görev ise etkili bir öğrenme ortamı sunmak için gerekli olan davranışlar ortaya koymaktır. Etkili öğretmen davranışlarının incelendiği bu çalışmanın temel amacı 'ortaokul öğrencilerin etkili öğrenme ve etkili öğretmen davranışlarına ilişkin görüşlerini' araştırmaktır. Nicel araştırma yöntemi kullanılarak tasarlanan bu araştırma, tarama deseni olarak yapılandırılmış ve kesitli araştırma türü kullanılmıştır. Çalışmada veriler, Tokat merkezde eğitime devam eden 611 ortaokul öğrencisinden, 'Etkili Öğrenme ve Etkili Öğretmen Davranışları' başlıklı üçlü likert tipi ölçek kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programı ile frekans, yüzdelik dilim ve puan ile ifade edilmiş ve yorumlanabilir hale getirilmiştir. Bunun yanında Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis Testi ile analiz edilerek, cinsiyet ve sınıf seviyelerine göre farklılıklarına bakılmıştır. Çalışmanın sonucunda, öğrencilere göre öğretmenler genel olarak etkili öğretimi destekleyecek nitelikte dersi sunmakta ve etkili öğretmen davranışları ortaya koymaktadırlar. Ayrıca kız öğrenciler, erkek öğrencilere nazaran, öğretmenlerin ders işleme stratejilerini daha etkili bulmaktadırlar.

Başarılı bir eğitimin en önemli anahtarı öğretmendir. Eğitimin kalitesinde, öğretmenin etkinliği belirleyici rol oynamaktadır. Geleneksel eğitim anlayışının kaybolmaya yüz tuttuğu günümüz dünyasında hem öğrencinin hem de öğretmenin eğitim sürecindeki rolü artık değişmektedir. Değişen rollerle birlikte öğretmene düşen en önemli görev ise etkili bir öğrenme ortamı sunmak için gerekli olan davranışlar ortaya koymaktır. Etkili öğretmen davranışlarının incelendiği bu çalışmanın temel amacı ‘ortaokul öğrencilerin etkili öğrenme ve etkili öğretmen davranışlarına ilişkin görüşlerini’ araştırmaktır. Nicel araştırma yöntemi kullanılarak tasarlanan bu araştırma, tarama deseni olarak yapılandırılmış ve kesitli araştırma türü kullanılmıştır. Çalışmada veriler, Tokat merkezde eğitime devam eden 611 ortaokul öğrencisinden, ‘Etkili Öğrenme ve Etkili Öğretmen Davranışları’ başlıklı üçlü likert tipi ölçek kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programı ile frekans, yüzdelik dilim ve puan ile ifade edilmiş ve yorumlanabilir hale getirilmiştir. Bunun yanında Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis Testi ile analiz edilerek, cinsiyet ve sınıf seviyelerine göre farklılıklarına bakılmıştır. Çalışmanın sonucunda, öğrencilere göre öğretmenler genel olarak etkili öğretimi destekleyecek nitelikte dersi sunmakta ve etkili öğretmen davranışları ortaya koymaktadırlar. Ayrıca kız öğrenciler, erkek öğrencilere nazaran, öğretmenlerin ders işleme stratejilerini daha etkili bulmaktadırlar.