Ahmet Nazmi ÜSTE’s research while affiliated with Dokuz Eylül University and other places

Amaç – Avrupa’da aşırı sağ ve popülizm ilişkisi, 2022 Fransa seçimleri üzerinden dışsal bir faktör olarak Ukrayna-Rusya savaşı aracılığıyla incelenmektedir. Yöntem – Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Gazete ve arşiv taraması, siyasi parti liderlerinin söylem analizleri kullanılmıştır. Siyasi parti liderlerinin Ukrayna-Rusya savaşı öncesi ve sonrası söylemleri yazılı, görsel ve dijital medya aracılığıyla analiz edilmiştir. Bulgular – Ukrayna-Rusya savaşı ile sağ popülist partilerde oy artışı yaşanmış; parlamentoda bu partilerin temsil gücü artmıştır. Savaş nedeniyle aşırı sağ popülist parti ve liderlerin siyaset ve ekonomiye ilişkin tezleri kamuoyunda tartışılmaktadır. Sonuç – Ukrayna-Rusya savaşı, Avrupa’daki popülist politikalara ve söylemlere sahip aşırı sağ partilerin Rusya ile ilişkilerinin tartışıldığı ve AB yaptırımları karşısında bu partilerin politikalarının analiz edildiği bir süreci beraberinde getirmiştir. 2022 Fransa seçimleri özelinde ve AB genelinde Ukrayna-Rusya savaşı popülist söylem geliştiren aşırı sağ partilerin oy artışında etkili olmuştur.

Bulgaria is among the lands in the Balkans where the Turks live intensely. The Turks existed in the Balkans for five centuries, however, they became the minority there when Bulgaria gained its independence. There is a close interaction between Bulgaria and Turkiye in several political, social and military fields for a long time. The minorities in the country are directly affected as a result of these interactions that have contributed to the formation of various perceptions about Turkiye. It is observed that the minorities and non-minorities living in Bulgaria interact ethnically and culturally with each other and have certain perceptions about Turkiye. It is important for Turkiye to be aware of the perceptions here and to manage these perceptions in its own favor that may pose a risk for the policies it plans to realize in the Balkans, which have a rich ethnic diversity. The aim of this study is to evaluate the perception of Turkiye of minority and non-minority citizens living in Bulgaria. In this context, providing information on the geography of Bulgaria, the perception, the factors affecting the formation of perception and the concept of identity, the historical background of the relations between Turkiye and Bulgaria has been examined. The survey methodology using questionnaire tool has been applied in the research and detailed findings have been obtained on the perception of Turkiye of the minority and non-minority citizens living in Bulgaria.

Bu çalışmanın amacı, Güney Kafkaslar’da Zengezur Koridoru’nun bölgesel güvenlik kompleksi teorisi bağlamında önemini analiz etmektir. Araştırma yöntemi olarak literatür taraması kullanılmıştır. Çalışmada, Güney Kafkaslar’ın, barındırdığı devletlerin aralarındaki güvenlik ilişkileri bağlamında tam bir bölgesel güvenlik kompleksi görüntüsü verdiği, ayrıca, hem Rusya, Türkiye gibi bölgesel güçlerin hem de Amerika Birleşik Devletleri gibi bölge dışı güçlerin yine bölgesel güvenlik komplekslerinde beklenen değişkenleri karşıladığı sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede Zengezur Korudoru’nun faaliyete başlamasının Güney Kafkaslar’da bölgesel güvenlik açısından yeni bir dönem başlatacağı vurgulanmıştır. Zengezur Koridoru projesinin bölgesel güvenlik kompleksi teorisi kapsamında değerlendirilmesi çalışmanın özgün değerini oluşturmaktadır.

Bu çalışmanın amacı Yunan işgaline uğramış bir kentte yaşayan bireyler ile Yunan işgaline uğramamış bir kentte yaşayan bireylerin Yunanistan ve Yunanlı algılarını karşılaştırmaktır. Bunun için Kula ve Samandağ’da 280 kişi ile görüşme yapılarak anket tekniği ile veri toplanmıştır. SPSS ve AMOS programları kullanılarak verilerin analizi yapılmıştır. Araştırmada ilk olarak kavramsal ve kuramsal çerçeveyi oluşturmak için sosyal kimlik kuramı bağlamında kimlik, milli kimlik ve öteki kavramları açıklanmıştır. Akabinde Türk ve Yunan toplumları arasında birbirini “öteki” olarak kodlama süreçleri özetlenmiştir. Çalışmanın son bölümünde alan araştırması ile elde edilen verilerin analizi gerçekleştirilmiş ve bulgular yorumlanmıştır. Çalışmada Normallik Analizi, Güvenilirlik Analizi, Açıklayıcı Faktör Analizi, Doğrulayıcı Faktör Analizi, Bağımsız Örneklem t-Testi ve Ki-kare testi kullanılan analiz yöntemleri kullanılmıştır. Analizler sonucunda Kula ve Samandağ’dan çalışmaya katılanların Yunanistan ve Yunanlı algılarında anlamlı farklılıklar olduğu belirlenmiştir.

Otoriteryan popülizm sadece AB ülkelerinde değil başta Putin idaresindeki Rusya’da, Ukrayna’da, Trump döneminde ABD’de, Rodrigo Duterte liderliğinde Filipinler’de, Narendra Modi başbakanlığında Hindistan’da, Hugo Chávez ve ardılı Nicolás Maduro Moros liderliğinde Venezuela gibi pek çok örnekte rastlanan küresel bir fenomendir. Bu çalışmada öncelikle bu popülist otoriteryanlık fenomeni açıklanmaya çalışılacak, ardından da fenomenin AB ve üye ülkeler düzleminde hangi örneklerle karşımıza çıktığı örneklerle açıklanmaya çalışılacaktır.