Article

HİSSE SENEDİ FİYATINI ETKİLEYEN İŞLETME DÜZEYİNDEKİ FAKTÖRLER VE MALİ SEKTÖR ÜZERİNE İMKB'DE BİR UYGULAMA

Authors:
To read the full-text of this research, you can request a copy directly from the author.

Abstract

Hisse senetleri piyasasında yatırımcıların kararlarının belirlenmesinde en önemli göstergelerden birisi kuşkusuz hisse senetlerinin fiyatlarıdır. Finansal piyasaların gelişmesi, serbestleşmesi ve alt piyasalardaki etkileşimin derecesinin artması, hisse senedi fiyatlarını ekonomik ve siyasi gelişmelere karşı son derece duyarlı hale getirmiştir. Bu piyasanın gelişmesi ve istikrarlı bir seyir izlemesinin sağlanabilmesi yatırımcıların alacakları kararlara, kararların sağlığı ise hisse senedi fiyatlarını etkileyen faktörlerin doğru ve anlamlı biçimde belirlenmesine bağlıdır. Araştırmada hisse senedi fiyatını belirleyen işletme düzeyindeki faktörler İMKB 'de mali sektör bazında incelenmiştir.

No full-text available

Request Full-text Paper PDF

To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the author.

... The findings of the research indicated that stock returns were positively correlated with the market-to-book ratio and negatively correlated with firm size. Demir (2001) investigated the factors influencing stock prices. The study applied the least squares method using data from businesses in the financial sector for the period from 1991 to 2000. ...
... Diğer taraftan incelenen değişkenlerin hisse senedi getirileri üzerindeki nispi önemi ortaya konmuştur. Hisse senedi getirisi ile altın, enflasyon oranı, para arzı, ödemeler dengesi, döviz kuru, piyasa değeri (Keim, 1983), hisse başı kar (Demir, 2001), PD/DD oranı (Canbaş, Kandır ve Erişmiş, 2007;Chuia ve Weib, 1998;Fama ve French, 1998), fiyat kazanç oranı (Reinganum, 1981;Basu, 1977;Basu 1983;Banz, 1981;Canbaş, Kandır ve Erişmiş, 2007;Demir, 2001) ve satış potansiyeli arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yine bu karakteristiklerin hisse senedi getirisi üzerindeki nispi önem sıralamasına bakıldığında en önemli etkiye sahip karakteristik firmaya özgü bir karakteristik olan piyasa değeridir. ...
... Diğer taraftan incelenen değişkenlerin hisse senedi getirileri üzerindeki nispi önemi ortaya konmuştur. Hisse senedi getirisi ile altın, enflasyon oranı, para arzı, ödemeler dengesi, döviz kuru, piyasa değeri (Keim, 1983), hisse başı kar (Demir, 2001), PD/DD oranı (Canbaş, Kandır ve Erişmiş, 2007;Chuia ve Weib, 1998;Fama ve French, 1998), fiyat kazanç oranı (Reinganum, 1981;Basu, 1977;Basu 1983;Banz, 1981;Canbaş, Kandır ve Erişmiş, 2007;Demir, 2001) ve satış potansiyeli arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yine bu karakteristiklerin hisse senedi getirisi üzerindeki nispi önem sıralamasına bakıldığında en önemli etkiye sahip karakteristik firmaya özgü bir karakteristik olan piyasa değeridir. ...
Article
Full-text available
Determinants influencing share earnings are a significant research topic in the finance literature. This study aims to identify the structural and firm-specific characteristics affecting stock returns in Turkey over the period from 2005 to 2017, and to elucidate the relationship between these characteristics and stock returns using regression analysis with standardized panel data variables. Another objective of the study is to determine which characteristics have a more substantial impact on stock returns. In the study, structural factors such as exchange rate, money supply, inflation, foreign portfolio investment, balance of payments, gold, and GDP are considered. Firm-specific factors include liquidity, profitability, leverage, asset structure, price-earnings ratio, earnings per share, market value, market-to-book value ratio, sales potential, asset growth rate, risk, and size. The findings of the research indicate that ten structural and firm-specific characteristics are significantly correlated with firm earnings. Based on these results, it can be inferred that there is a relationship between firm earnings and both structural and firm-specific characteristics. Consequently, it is suggested that individual and corporate investors, company owners, managers, policymakers, and economists should collectively evaluate both structural and firm-specific characteristics.
... Firmaların başarısı önemli bir ölçüde yönetim kurulu kadrosuyla ilişkilidir. Kuruldaki kişilerin eğitimi, tecrübesi, yönetim kabiliyeti, piyasadaki değişimlere karşı sergilemiş olduğu tavır ve risk algısı gibi kriterler firmanın karlılığıyla ve dolayısıyla da ihraç etmiş oldukları pay senetlerinin getirileri üzerinde etkilidir (Demir, 2001). ...
... Manipülasyon, sermaye piyasası araçlarından herhangi birinin fiyatını yapay olarak artırmak, azaltmak ya da belli bir çizgide tutmak yoluyla, piyasanın aktif bir şekilde işlediğini göstererek normal olmayan kazanç elde etme işlemidir. Bu işlemde temel nokta; fiyatın yapay bir şekilde kontrol altında tutulması veya zaman zaman değiştirilmesidir (Demir, 2001). Firma içerisinden öğrenilip elde edilen bilgiler genel olarak yasal olmayan ve mevzuata uymayan bir faaliyettir (McGee, 2009). ...
... Firmaların finansal performansı üzerinde etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, pay senedi fiyatlarının oluşumunda etkili olan, faaliyet göstermiş oldukları alan ile ilgili olarak yapılmış olan kanuni düzenlemeler, ekonomik durum ve hükümet teşvikleri gibi önem arz eden faktörlerdir (Demir, 2001). Firmalar yatırımlarını öz sermaye kullanarak veya borçlanma yoluyla finanse etmektedirler. ...
Book
Full-text available
The main purpose of this thesis study is to analyze the relationship between financial ratios used in financial performance measurement and stock returns with multi-criteria decision making (MCDM) methods. For this purpose, 10 financial indicators for 2018 and stock returns of 179 firms operating in manufacturing industry sub-sectors, whose shares are traded on Borsa Istanbul, are used. Within the scope of the analysis, the Entropy method, which is one of the objective weighting methods in determining the weight of the financial criteria related to the companies are also used in the measurement of the financial performance of companies and the ranking of financial success. According to the findings obtained from the results of the study, the importance weights regarding the financial criteria determined using the Entropy method differ in terms of the sectors. On the other hand, between the financial performance ranking obtained by using COPRAS method and the annual% return ranking obtained by firms' stocks, only significant results for the Chemical, Petroleum, Rubber and Plastic Products Industry, Stone-Based Industry and Metal ware, Machinery and Equipment Making Sector. While giving, no significant relationship is found at any level of importance for other sectors. Keywords: Stock Return, Financial Performance, Multi-Criteria Decision Making (MCDM), Entropy, COPRAS
... Kaldıraç ortalamasının sektör ortalamasına yakın olduğu durumlarda, kaldıraç ile firma değeri arasındaki negatif ilişkinin devam ettiği, ancak bu ilişkinin etkisinin daha küçük olduğu görülmüştür. Demir (2001), hisse senedi getirilerine etki eden firma düzeyindeki faktörlerin belirlenmesi amacıyla İMKB'ye kayıtlı toplam 16 firmanın 1991-2000 yılları arasındaki verilerini kullanarak regresyon analizi yapmıştır. Hisse senedi fiyatlarının bağımlı değişken olarak kabul edildiği bu araştırmada, kaldıraç oranı, özsermaye kârlılığı, aktif kârlılığı, temettü ödeme oranı, fiyat kazanç oranı, piyasa değerinin defter değerine oranı, hisse başı kâr, net kâr artış hızı ve özsermaye artış hızı bağımsız değişken olarak kabul edilmiştir. ...
... Bu bulgular daha önce Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde firma performansı ve firma değeri üzerinde yapılan bazı çalışmalarda elde edilen bulgularla benzerlik göstermektedir (Mukherji, Dhatt, & Kim, 1997;Demir, 2001;Zeitun & Tian, 2007;Birgili & Düzer, 2010;Pratheepkanth, 2011;Ahmad, Abdullah & Roslan, 2012;Yener & Karakuş, 2012;Ayrıçay & Türk, 2014). Bahse konu çalışmalar, bu çalışmada olduğu gibi sermaye yapısı ile firma performansı ve değeri arasında negatif bir ilişki olduğu sonucuna varmışlardır. ...
... Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerde yapılan çalışmalarda, sermaye yapısı ile firma performansı ve değeri arasında vergi temelli teorilerin aksine negatif bir ilişki çıkması bu kanıyı güçlendirmektedir (bkz. Demir, 2001;Zeitun & Tian, 2007;Birgili & Düzer, 2010;Pratheepkanth, 2011;Ahmad, Abdullah & Roslan, 2012;Yener & Karakuş, 2012;Ayrıçay & Türk, 2014). Ayrıca, araştırma sorusu "firma performansı ve değerine etki eden faktörler nelerdir?" ...
... Demir [6], yapılan çalışmada, İMKB'de işlem gören mali sektör kuruluşlarından 16 firmanın 1991-2000 yılları arasında mali sektörün hisse senedi fiyatları üzerine etkisi çoklu regresyon analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. 1991-2000 yılları arasındaki veriler en küçük kareler yöntemi ile test edilmiştir. ...
... Literatüre bakıldığında, hisse senetleri borsada işlem gören çoğunlukla da imalat sektörü başta olmak üzere, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların finansal rasyolarındaki değişiklikleri inceleyen ve bu değişikliklerin hisse senetlerinin fiyatlarına etkisini araştıran çok sayıda çalışma vardır. Birgili ve Düzer [2], Ayrıçay ve Türk [3], Demir [6], Ege ve Bayrakdaroğlu [7], Martani ve dig. [8], Büyükşalvarcı [9], Zaheri ve Barkhordary [10], Gümüş ve dig. ...
Article
İşletmelerin varlıklarının gelecek dönemlerde ne kadar nakit yaratacağı ve yükümlülüklerinin ne olacağı hakkındaki en iyi bilgi, bu varlık ve yükümlülüklerin güncel piyasa değerlerinden bulunabilmektedir. İşletmelerin halka açık piyasa değerlerinin işletmelerin finansal performansı ile olan ilişkisinin incelenmesi önemli bir araştırma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, borsada işlem gören otomotiv sektöründeki işletmelerin finansal rasyolarındaki değişikliklerin şirketlerin piyasa değeri üzerinde etkisi olup olmadığı, var ise bu ilişkinin yönü ve şiddetinin ne olduğunu otomotiv sektöründe incelemektir. Çalışmada, işletmelerin birden fazla dönemleri ele alındığı için istatiksel yöntem olarak panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Gözlemler 8 adet firma için 2015 1. çeyreği ile 2021 3. çeyreği arasında eksiksiz olarak toplanarak dengeli bir panel veri seti oluşturulmuştur. Çalışmada kullanılan bağımlı değişken piyasa değeri iken; likidite oranları, finansal yapı oranları, karlılık oranları, faaliyet oranları ve borsa performans oranları ise bağımsız değişken olarak kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, panel veri analiz yöntemi kullanılarak bağımsız değişkenler ile piyasa değeri arasındaki ilişkinin yönü tespit edilmiştir. Analizde 13 bağımsız değişken kullanılmıştır. Bunlardan sadece 6 değişkenin piyasa değeri üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu oranlar; kaldıraç oranı (KO), öz sermaye karlılık oranı (OK), aktif karlılık oranı (AK), fiyat/kazanç oranı(FKA), hisse başına kar (HBK) ve stok devir hızı (SDH) oranıdır.
... Assuming that the increase in the financial success of banks should reflect on stock prices, a positive correlation is expected between the financial performance of banks and market prices. Although there are many studies in the literature that determine bank performances, studies on the performancemarket price relationship are scarce Bektaş & Tuna, 2013;Demir, 2001;Kabajeh, Al Nuaimat, & Dahmash, 2012;Lewellen, 2004;Mandic et al., 2014;Taşkın, 2011). Their studies investigated the relationship between bank financial ratios and market price. ...
... However, there was no relationship between ROE and market price. Demir (2001) determined that the most important ratios which explained stock returns in the banking sector in 1991 and 2000 are P/BV, P/E ratio and profitability ratios (profit per share, equity profitability). Bektaş and Tuna (2013) investigated the variables explaining the stock returns for 2011 in the banking sector using the canonical correlation method. ...
... Bazı çalışmalar ise kar dağıtımının vergilendirilmesine ve muhasebeleştirilmesine odaklanmıştır. Demir (2001) çalışmasında vergi uygulamalarının kar dağıtım politikalarını etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Acar (2005) kar dağıtımındaki vergisel yükümlülüklerin gözden geçirilmesi, daha açık ve anlaşılabilir hale getirilmesini önermiştir. ...
... Bazı çalışmalar kar dağıtımını hisse değeri, şirket değeri ve şirket karlılıkları açısından ele almıştır. Demir (2001) mali sektörde temettü oranının hisse senedi fiyatlarını etkileyen faktörlerden biri olduğu sonucuna ulaşmıştır. Yılmaz (2003) temettü ödeme oranı ile sektörler arasında düşük seviyeli pozitif ilişki bulunduğu sonucuna ulaşmıştır. ...
Article
Full-text available
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından BASEL III'e geçiş kapsamında yayınlanan Sermaye Koruma ve Döngüsel Sermaye Tamponlarına İlişkin Yönetmelik ile birlikte bankaların sermaye yeterliliği yükümlülüklerine ilişkin döngüsel tampon oluşturulması zorunlu tutulmuştur. Öte yandan, bahsi geçen yönetmelikte ayrıca bu şartları sağlayamayan bankaların kar dağıtımlarının belirli kurallar çerçevesinde sınırlandırılacağı ifade edilmiştir. Türk bankalarının kar dağıtımına yönelik getirilen bu sınırlamaların yatırımcıların portföy tercihlerini etkilemesi kaçınılmazdır. Belirtilen hususlar dikkate alınarak, söz konusu çalışmada Türk bankacılık sektöründeki kar dağıtım kısıtlamalarının yatırımcıların kararları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, 183 kişinin katılımıyla bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, hisse senedini sıklıkla alan yatırımcıların diğerlerine (hisse senedi almayanlar, 1 yıl içinde almayı planlayanlar ve ara sıra hisse senedi alanlar) kıyasla kar payı dağıtım kısıtlamalarından daha fazla olumsuz yönde etkileneceği belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle, Türk bankacılık sektöründe yapılacak olan kar dağıtım kısıtlamalarının yatırımcıları olumsuz yönde etkileyeceği sonucuna varılmıştır. Bundan dolayı, bankaların olası bu olumsuzluğa karşı sermaye yeterlilik oranını artırarak tedbir almaları yerinde olacaktır. Bu çerçevede, bankaların özkaynaklarını arttırması ya da risk ağırlıklı varlıklarını azaltması gerekmektedir. Aksi takdirde, kar payı dağıtımında kısıtlamalar ile karşılaşacak olan bankaların bu durumdan dolayı mevcut ve potansiyel yatırımcılarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalması ve bunun sonucunda da ilgili bankaların piyasa değerinin düşmesi söz konusu olabilecektir.
... dividend per share and P/E ratio. Demir (2001) appraised dividend payout ratio, turnover ratio, earnings per share, net profit growth rate, price to earnings ratio, financial leverage ratio, profitability ratio, return on assets, market value-book value ratio, and the rate of increase in equity using data between 1999 and 2000. His study revealed that profitability ratio, market value-book value ratio, turnover ratio dividend payout ratio, financial leverage ratio, price to earnings ratio, earnings per share and net profit growth rate have a significant influence on stock value. ...
Article
Full-text available
This study sets out to assess share price determinants, namely: Net Asset Value per Share (as the financial factor) and Interest Rate, Exchange Rate, and Inflation Rate (as the non-financial factors), in order to determine their level of influence on the share price movements in the Nigerian banking industry. The researcher adopted the Ex post-Facto research design. Secondary data on Net Asset Value per Share were collected from the financial statement of the selected banks and the Nigerian Stock Exchange factbook. While data on Inflation, Exchange Rate, and Interest rates were collected from the Bulletin of the Central Bank of Nigeria. The Augmented Dickey-Fuller was used to test the time series data for stationarity. The coefficients of the multiple regressions were used to determine the significance of the relationship between the independent and the dependent variables. Variance inflation factors were employed to test for multicollinearity and heteroskedasticity test was carried out for a result free of heteroskedasticity. The result revealed that NAVPS has a negative and significant influence on share price movement; Inflation influences the share price negatively and significantly; Interest Rate showed a negative but insignificant influence on the movement in the share prices in the Banking sector while Exchange rate was significantly but negatively related to the share price. The study, therefore, recommended among others that since Inflation has a negative and significant relationship with the share prices of the listed Banks in Nigeria; the Government should, therefore, endeavour to make policies that will reduce inflation to a bearable minimum. This is important because the wellbeing of the stock market is an indication that the economy has not depressed.
... In the study, group 'B''s price behavior was determined mainly by earning per share, book value per share, market price to book value ratio, dividend per share and P/E ratio. Demir (2001) appraised dividend payout ratio, turnover ratio, earnings per share, net profit growth rate, price to earnings ratio, financial leverage ratio, profitability ratio, return on assets, market value-book value ratio, and the rate of increase in equity using data between 1999 and 2000. His study revealed that profitability ratio, market value-book value ratio, turnover ratio dividend payout ratio, financial leverage ratio, price to earnings ratio, earnings per share and net profit growth rate have a significant influence on stock value. ...
Article
Full-text available
There are many literatures on the effect of internal variables such as Earnings per share, dividend per share and Netbook value on the Equity prices of quoted banks in Nigeria. Some other studies investigated certain external variables such as inflation, interest rate and exchange rate on share prices; very little study both local and international focus on the effect that environmental hazard have on equity share price. This study therefore set out to access climate change and its influence on share prices of the Nigerian quoted banks. Nigerian average temperature was used to represent the weather while Share price index for Nigerian quoted banks was the dependent variable. Linear regression was applied and the result showed that temperature does not have a significant influence on the share prices of the Nigerian quoted banks. This however is not in line with the expected result; there might be need to combine other climatic factors.
... F/K oranı özelinde elde edilen sonuçların, Basu (1977), Banz (1981), Basu (1983, Fama ve French (1992), Lakonishok vd. (1994), Park (1996), Bartholdy (1998), Shen (2000), Demir (2001) ...
Thesis
Full-text available
Bu çalışmanın temel amacı, finansal oranlar ile hisse senedi getirileri arasındaki ilişkiyi panel veri analiz yöntemi ile tespit etmektir. Bu amaçla, Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren 19 gıda firmasına ait 2003:6-2015:12 dönemi 6 aylık finansal tablo verileri ve hisse senedi getirileri kullanılmıştır. Çalışmada, 2003:6-2015:12 dönemi (Model 1), kriz öncesi dönem (2003:6-2007:12 - Model 2) ve kriz sonrası dönem (2008:6-2015:12 - Model 3) olmak üzere 3 model kurulmuştur. Model 1’de ilgili dönemde finansal oranlar ile hisse senedi getirileri arasındaki ilişki, Model 2 ve Model 3’te ise finansal oranların hisse senedi getirileri üzerinde 2008 finansal krizi öncesi ve sonrası etkileri karşılaştırılarak incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, Model 1’de cari oran, fiyat/kazanç oranı ve hisse başına kazanç oranı hisse senedi getirilerini pozitif yönde etkileyen anlamlı değişkenlerdir. Model 2’de, finansal oranlar ile hisse senedi getirileri arasında genel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilemezken, cari oran ve fiyat/kazanç oranları özelinde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Son olarak, Model 3’te hisse senedi getirileri ile cari oran, fiyat/kazanç ve hisse başına kazanç oranları arasında anlamlı ve pozitif yönlü ilişkiler tespit edilmiştir. Çalışmanın diğer bir sonucunda, krizi öncesi dönemde finansal oranların hisse senedi getirileri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı, krizi sonrasında ise anlamlı ve oldukça güçlü bir etkiye sahip olduklarıdır.
... Türkiye için yapılan çalışmalara bakıldığında; Demir (2001), BIST'de mali sektör hisse senedi fiyatını etkileyen işletme düzeyindeki faktörler; piyasa değeri/defter değeri, hisse başına kâr, fiyat/kazanç oranı, öz sermaye kârlılığı, kaldıraç oranı, net kâr artış hızı, işlem görme oranı, temettü ödeme oranıdır. Fakat bu faktörlerin denkleme girme sayıları farklıdır. ...
Article
Full-text available
BIST imalat sektöründeki çalışma döneminde devamlılığını sağlayan ve bilgilerine ulaşılabilen 113 firmanın hisse senedi getirilerini etkileyen firma içi ve firma dışı faktörleri 2002:Q1-2011:Q3 dönemleri için araştıran bu çalışmada panel veri analizi kullanılmıştır. Statik ve dinamik panel veri analizi sonuçlarına göre; hisse senedi getirileriyle Asit Test Oranı, Beta, Büyüklük, Brüt Kâr Marjı, Cari Oran, Ekonomik Katma Değer, Entelektüel Katma Değer Katsayısı, Kazanç/Fiyat, Nakit Akımları, Borç/Özsermaye, Uluslararasılaşma, Döviz Kuru, Faiz Oranı ve Para Arzı değişkenleri arasında anlamlı ilişkiler elde edilirken; Aktif Getiri Oranı, En Büyük Ortağın Payı, Halka Açıklık, Hisse Başı Kar Payı, Tobin Q, Yönetici Sahipliği, Altın Fiyatları, Dış Ticaret Dengesi, Sanayi Üretim Endeksi ve Yabancı Portföy Yatırımları değişkenleriyle hisse senedi getirileri arasında anlamlı ilişkiler bulunamamıştır.
... Yapılan bu çalışma şirketlerin piyasa değerini en üst düzeye çıkarabilmek amacıyla firmalarda elde edilen karların ne kadarının, hangi oranlarda, hangi yöntemlerle ve nasıl dağıtılacağı tartışmasına bir ışık tutmak amacıyla yapılmıştır. Demir (2001), hisse senedi performansı ölçümlerinde baş faktörlerden biri olan hisse senedi fiyatını belirleyen işletme düzeyindeki faktörleri İMKB mali sektör endeksinde incelemelerde bulunmuştur. 1991-2000 yılları arasındaki periyotta İMKB'de işlem gören 16 mali sektör şirketi arasında yapılan araştırmada, hisse başına kar, piyasa değeri defter değeri, fiyat kazanç oranı ve aktif karlılığı vb. ...
Article
Full-text available
Bu araştırma, 2012-2016 dönemleri arasında hisse senetleri Borsa İstanbul’da işlem gören altı bankayı baz alarak ve bu altı bankanın ilgili finansal tablolarından faydalanarak, hesaplanan hisse başına kar ile hisse başına temettü oranlarının ağırlıklı ortalamalarıyla, elde edilen verileri ve bu verilerin yorumlanmasını içermektedir. Bu veriler doğrultusunda bankaların finansal oranlarının, borsa performanslarına ne derece etki ettiği ve bu etkinin “anlamlı mı anlamsız mı?” olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma için seçilmiş olan bankaların finansal oranlarına bağlı sonuçları rasyo analiz tekniği kullanılarak tespit edilmiştir. Aynı zamanda analiz sonuçları tespiti için kanonik korelasyon analizi ve regresyon analizi uygulamasına baş vurulmuştur. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda seçilmiş bankaların borsa performansları ile hisse başına kar ve hisse başına temettü arasında anlamlı ilişkiye rastlanmış olup, hisse başına kar ve hisse başına temettü oranlarının borsa performansı ile doğrusal olarak aynı yönde hareket ettiği görülmüştür.
... Muhasebe kârları ile hisse senedi fiyatları arasındaki ilişkiye yönelik literatür incelendiğinde bu konu ile ilgili yapılan çalışmaların genel olarak, firmaların finansal oranları ile hisse senedi fiyatları ve hisse senedi getirileri ile olan ilişkilerin ele alındığı yönünde olduğu görülmektedir. Bu konu ile ilgili olarak literatürdeki çalışmalardan bazılarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: Demir (2001), çalışmasında hisse senedi fiyatını etkileyen işletme düzeyindeki faktörleri 1991-2000 dönemine ait zaman serisi verilerini kullanarak, İMKB'de mali sektör bazında 16 şirket için incelemiştir. Çalışmada yöntem olarak; belirlenen değişkenlere ait zaman serilerine çoklu regresyon analizi kullanılmış ve zaman serisi verileri en küçük kareler yöntemi (EKKY) ile test edilmiştir. ...
... Aydoğan ve Güney (1997) tarafından yapılan benzer bir çalışmada da fiyat/kazanç oranı ile birlikte kar payı verimliliği kullanıldığı görülmektedir. Bir başka çalışmada ise Demir (2001) çoklu regresyon yöntemi kullanarak fiyat/kazanç oranı, piyasa değeri/ defter değeri, kaldıraç oranı, kar payı ödeme oranı, özsermaye karlılığı gibi oranların hisse senedi fiyatını etkileyen değişkenler olarak belirlemiştir. Diğer taraftan Özer ve Karbuz (2002) çalışmalarında kardaki değişimlerin kardan daha çok hisse senedi fiyatını etkilediğini tespit etmişlerdir. ...
Article
Hisse senedi fiyatlarını etkileyen bir çok makro ve mikro etmen bulunmaktadır. Bu etmenlerden bazıları yatırımcıların kararlarını etkileyerek hisse senedi fiyatını değiştirmektedir. Bu doğrultuda yatırımcıların yatırım kararlarını şekillendiren önemli unsurlardan biri de şirketlerin finansal raporlarıdır. Bu çalışmanın amacı şirketlerin finansal raporlarından rasyolar aracılığıyla bulunan karlılık ölçütleri kullanılarak elde edilen muhasebe karlarının hisse senedi fiyatına olan etkisini tespit etmektir. Bu amaçla 2009-2017 yılları arasında Borsa İstanbul 100 Endeksinde sürekli olarak yer alan şirketlerin mali tabloları ve hisse senedi fiyatlarından veriler elde edilmiştir. Şirketlerden elde edilen veriler panel veri analizi, regresyon analizi ve Granger nedensellik testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda muhasebe karının hisse senedi fiyatlarını etkilediği tespit edilmiştir. Özellikle muhasebe karını, literatürde en yaygın olarak temsil eden aktif karlılığının hisse senedi fiyatını olumlu yönde etkilediği anlaşılmıştır. Diğer taraftan net kar marjı da hisse senedi fiyatını olumlu yönde etkileyen bir başka değişken olarak ortaya çıkmıştır. Çalışma neticesinde elde edilen sonuçlar literatürle ve beklentilerle uyumlu çıkmıştır.
... It has been tried to determine whether companies' use of debt levels has had a cumulative profit upon stock returns. Demir (2001) tested the effect of companies specific factors upon financial stock prices and direction of this effect with an empirical study and within this context 16 companies were selected for analysis among specific financial sector business firms dealing in Istanbul Stock Exchange. Each business firm's 6-month stock prices and leverage and return on equity, return on asset, dividend ratio, price/earnings, market value/book value, trading, earnings per share, net profit of growth increase, rate of growth on equity were used. ...
Article
Full-text available
In the complex frame of the EU agriculture politics, a particular relevant aspect is given by the new regulation on durum wheat production and diffusion incentives. These subsidies are assigned according to a particular indicator (Quality Global Index - QGI), built up through a weighted mean of four qualitative parameters. However, as we are going to show, the actual method used to evaluate QGI could not be statistically correct. In this work we propose, both from a theoretical and an empirical point of view, a comparison between the actual method and a series of alternative ones. A particular emphasis is given to a normalisation criterion, modified in order to properly take into account the asymmetry level observed on the four parameters empiric distributions
... Türkiye üzerine yaptığı çalışmasında Demir (2001), 1991-2000 yılları arasında mali sektör içinden seçilmiş olan 16 firma için kaldıraç oranı, temettü ödeme oranı, hisse başına karlılık, öz sermaye karlılığı, aktif karlılığı, fiyat/kazanç oranı, net kar büyüme hızı, işlem görme oranı, piyasa değeri/defter değeri oranı değişkenlerini bağımsız değişken olarak almıştır. Bu bağımsız değişkenlerin hisse fiyatına etkisini zaman serisi olarak araştırmıştır. ...
... Aktaş (2008) found that the stock certificates traded in the ISE during 2003-2006 are positively correlated with the gross profit / sales and net profit / sales ratios. Demir (2001), in the study examining firm level factors that determine financial sector stock prices, found that market value/book value is the most effective entity-specific determinant that determine financial sector stock prices. After this, earnings per share, price/earnings ratio and return on asset ranked. ...
... In the calculation of the book value per share, the book value (paid-in capital + non-distributed income) of the company's equity is divided by the number of shares in the market. Researchers such as Demir (2001), Ege and Bayrakdaroğlu (2012) and Korkmaz and Karaca (2013) are some of the researchers who have considered these two ratios in terms of stock turnover and the effect on company performance. ...
Article
Full-text available
In the literature, it is seen that has been used the data mining methods frequently for the analysis of the stock market and stocks. The aim in here is to provide making the most rational choice and increasing return by reducing human intervention to a minimum level with the creating the algorithmic process structure. In this study, stocks are classified basis of financial indicators derived from the financial statements of the companies. For this purpose, cluster analysis which is one of the data mining and multivariate statistical methods is used. In this method the aim is to collect most similar the stocks in the same cluster in terms of related variables. The variables used in the study; Price/earnings ratio, market value/book value ratio, dividend yield, return on assets, return on equity, change in sales and equity, return on average, return and risk. As the result of the analysis, 88 stocks in Borsa Istanbul 100 Index are divided into 12 clusters. Among these stocks, the ones that are most suitable to form a portfolio have been tried to be determined based on financial indicators and last one and three years’ stock performances.
... Çalışmalarında kurdukları doğrusal model sonuçları, özsermaye kârlılığı ile hisse senedi getirisi arasında önemli bir ilişki olduğu, finansal oranlarla hisse senedi getirileri arasında doğrusal olmayan ilişkilerin var olduğu ve doğrusal olmayan ilişkilerin doğrusal ilişkiye göre hisse senedi getirilerini daha iyi bir şekilde açıkladığını ortaya koymaktadır. Demir (2001) yaptığı çalışmada, hisse senedi fiyatını belirleyen işletme düzeyindeki faktörleri İMKB'de mali sektör bazında incelemiştir. 1991-2000 yılları arasında 16 işletme üzerinde çoklu regresyon yönteminin kullanıldığı araştırmada hisse senedi fiyatları bağımlı değişken, kaldıraç oranı, özsermaye kârlılığı, aktif kârlılığı, temettü ödeme oranı, fiyat/kazanç, piyasa değeri/defter değeri, işlem görme oranı, hisse başına kâr, net kâr artış hızı ve özsermaye artış hızı bağımsız değişken olarak ele almıştır. ...
Article
Full-text available
Stocks provide to investors capital gain and dividend income. Therefore the company profit is an important factor that affects investment decisions of stock investors and stock price. The aim of this study is to investigate relationship between accounting profit and stock prices. For this aim relationship between stock prices and accounting profits of companies operating in BIST Food, Beverage and Tobacco Sector over the period of 2000-2013 is investigated by using panel cointegration analysis and Granger causality test. As a result of analysis, it was determinated cointegration between accounting profit and stock pricies and single direction causality from variables of asset profit and net profit marjin that that represents accounting profits to stock price variable and bidirectional causality between operating profit variable and stock price variable.
... Literatür incelendiğinde hisse senedi getirilerini nelerin belirlediğini ortaya çıkarmayı hedefleyen çok sayıda akademik çalışmaya rastlanmaktadır. Demir (2001), 1991 ve 2000 döneminde bankacılık sektöründe hisse senedi getirilerini açıklayan en önemli oranların, piyasa temelli oranlardan PD/DD ile F/K oranı ve kârlılık oranları (Hisse başına düşen kâr, Öz sermaye kârlılığı) olduğunu belirlemiştir. Özer (1996), Borsa İstanbul'da (2012 yılından önceki ismiyle İstanbul menkul Kıymetler Borsası-İMKB) 1988-1992 döneminde günlük olarak işlem görmüş firmalardan 231'inin karları ile hisse senedi verimleri arasındaki ilişkileri incelemiş, firmaların açıkladığı kârların hisse senedi fiyatlarına, dolayısıyla getiriye yansıdığını belirlemiştir. ...
... Literatür incelendiğinde hisse senedi getirilerini nelerin belirlediğini ortaya çıkarmayı hedefleyen çok sayıda akademik çalışmaya rastlanmaktadır. Demir (2001), 1991 ve 2000 döneminde bankacılık sektöründe hisse senedi getirilerini açıklayan en önemli oranların, piyasa temelli oranlardan PD/DD ile F/K oranı ve kârlılık oranları (Hisse başına düşen kâr, Öz sermaye kârlılığı) olduğunu belirlemiştir. Özer (1996), Borsa İstanbul'da (2012 yılından önceki ismiyle İstanbul menkul Kıymetler Borsası-İMKB) 1988-1992 döneminde günlük olarak işlem görmüş firmalardan 231'inin karları ile hisse senedi verimleri arasındaki ilişkileri incelemiş, firmaların açıkladığı kârların hisse senedi fiyatlarına, dolayısıyla getiriye yansıdığını belirlemiştir. ...
... Literatür incelendiğinde hisse senedi getirilerini nelerin belirlediğini ortaya çıkarmayı hedefleyen çok sayıda akademik çalışmaya rastlanmaktadır. Demir (2001), 1991 ve 2000 döneminde bankacılık sektöründe hisse senedi getirilerini açıklayan en önemli oranların, piyasa temelli oranlardan PD/DD ile F/K oranı ve kârlılık oranları (Hisse başına düşen kâr, Öz sermaye kârlılığı) olduğunu belirlemiştir. Özer (1996), Borsa İstanbul'da (2012 yılından önceki ismiyle İstanbul menkul Kıymetler Borsası-İMKB) 1988-1992 döneminde günlük olarak işlem görmüş firmalardan 231'inin karları ile hisse senedi verimleri arasındaki ilişkileri incelemiş, firmaların açıkladığı kârların hisse senedi fiyatlarına, dolayısıyla getiriye yansıdığını belirlemiştir. ...
Article
Full-text available
Son yirmi otuz yıl içerisinde artan yaşlı nüfus ve yükselen refah beklentileri ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinin finansal sürdürülebilirliğini risk altına sokmuştur. Bu riskten korunmak için bireysel emeklilik sitemleri genel kabul gören bir çözüm yolu olarak ortaya çıkmış ve birçok ülke tarafından benimsenmiştir. Günümüze kadar geçen süre içerisinde bireysel emeklilik sistemleri, devasa fonların birikmesi sonucunda alternatif bir emeklilik imkânı sunmanın ötesine geçerek kurumsal yatırımcı kimliği kazanmıştır. Bu açıdan ekonomik bir unsur olarak değerlendirilen özel emeklilik fonları sermaye piyasalarının derinleşmesine çok önemli katkılarda bulunmaktadır. Türkiye’de, idari yapılanma tarafından çeşitli yöntemlerle teşvik edilen Bireysel Emeklilik Sistemi ile toplanan katkı payları, emeklilik fonları aracılığı ile yatırıma yönlendirilmektedir. Bu çalışmada, söz konusu katkı paylarının finansal piyasalara olan etkisi kurulan regresyon modelleri ile test edilmiştir. Ulaşılan bulgulara göre, pay piyasalarında anlamlı bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Borç piyasalarında ise toplanan katkı payları ile gösterge faiz arasında negatif katsayılı(ters yönlü) anlamlı bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu duruma, fonların varlık dağılımlarında borçlanma araçlarına ayrılan payın diğer yatırım araçlarına nazaran yüksek olmasının neden olduğu düşünülmektedir.
Article
Petroleum and natural gas, which are among the most used energy sources in the world, have a significant impact on financial markets and macroeconomic indicators as they are used as raw materials in many fields. For this reason, US, England, Japan, Russia, Turkey, Brazil, and India, as energy importers and developing countries, may be affected positively or negatively by changes in energy prices. The main purpose of this study is to examine the correlation between Brent oil, crude oil (WTI), and natural gas (NG) prices and Moscow Stock Exchange Index (RTSI), Borsa Istanbul Index (XU100), Bovespa Brazilian Stock Exchange Index (BVSP), Indian National Stock Exchange Nifty 50 Index (NSEI), Standard and Poor’s 500 Index (S and P 500), London Stock Exchange (FTSE 100), and Тokyo Stock Exchange (N225). In the study, weekly data between February 16, 2020 and December 26, 2021 were examined. Vector autoregressive (VAR) model was used to examine the correlation between the variables included in the analysis, and the direction of the correlation between the variables was determined by the Granger causality test. According to the results of the VAR model, Brent oil and crude oil prices have significant effects on the indices included in the analysis; however, natural gas price does not have a significant effect on indices, Brent oil, and crude oil prices. On the other hand, the results of the Granger causality test confirm the findings of the VAR analysis. Granger causality test results reveal that in Granger’s sense, only BVSP and NSEI are the cause of Brent oil price, RTSI, BVSP, NSEI, XU100, S and P 500, FTSE 100, and N225 are the cause of WTI, and WTI is the cause of NSEI.
Article
Full-text available
Ülkelerin kredi riskinin göstergesi olarak ifade edilen CDS’ler (Kredi Temerrüt Swapları), uluslararası yatırım kararlarında büyük ölçüde önem taşımaktadırlar. Dolayısıyla hisse senedi, tahvil gibi menkul kıymetlere yapılacak yatırımlar, CDS’lerdeki değişimlere bağlı olarak yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, hisse senedi fiyatlarının ülke risk primi olarak da adlandırılan CDS’ler ile aralarında ilişki olup olmadığını, eğer bir ilişki mevcut ise bu ilişkinin yönünü tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda 2010-2020 yıllarına ait BİST-100 endeksi ve CDS verilerinin günlük değerleri kullanılarak zaman serisi analizi yapılmıştır. Modelde BİST-100 değişkeni bağımlı değişken olurken, CDS değişkeni bağımsız değişken olarak alınmıştır. Çalışmada, öncelikle zaman serilerinin durağan olup olmadıkları ADF ve PP Birim Kök Testleri ile sınanmıştır. Daha sonra Johansen Eşbütünleşme Testi yapılmış ve VECM kurulmuştur. Değişkenler arasındaki nedenselliğin yönünü tespit etmek amacıyla da Granger Nedensellik Testi yapılmıştır. Bulgulara göre; BİST-100 ve CDS arasında çift yönlü ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Thesis
Full-text available
Financial analysis has been used for a long time to identify, reduce and eliminate the financial risks of firms. Financial analysis can be categorized in four main groups as comparative analysis, percentage (vertical) analysis, tendency percentage analysis and ratio analysis. Financial ratio analysis is one of the most popular methods among these. It is done by comparing the ratios of the data that is seen in the fiscal tables. Financial ratio analysis is a necessary tool in firms to get information for executive officers, shareholders and investors. It is easier to observe the financial risks of firms through this type of analysis. Banks also employ financial ratio analysis to identify the financial risks of the firms that demand loans from them. A number of financial ratio analysis methods are used during the inspection of the financial risks, depending on the type of the firm, amount of the loan and the bank which will supply the loan. The choice of financial ratio analysis may differ on the content of the analysis and people who administer the analysis. There are over 200 types of financial ratio analysis. In the first part of this study, risks, uncertainty, financial risks, their kinds and related terms are mentioned and definitions of risks and uncertainty are given. In this section, the differences between risk and certainty are identified. Also, the concept of financial risks is explained and their kinds are briefly defined. In the second part, main focus is on financial analysis. Development of financial analysis is mentioned and its methods are explained in this part. Financial ratios are grouped and some ratios from each group are analyzed in detail. The literature review done in order to be able to model firms’ degree of risks is mentioned and some data is discussed here. In the third part of the study, the model made to identify the degree of risks in firms by using financial ratio analysis is included. In the study, 44 financial ratios and the firms’ transaction volume collected from the balance sheets and revenue tables of 23 firms in the textile sector which were in Istanbul Stock Market between 1998 and 2007 have been analyzed through panel data analysis method. A statistically significant model has been tried to be established and this model has been evaluated. . The aim in establishing this model was to check whether it is possible to replace the subjective comments that arise during the analysis of financial ratios with objective statistical results to identify the firms’ risks. As a result, when financially assessed, the model that was statistically significant gave positive outcomes.
Chapter
Full-text available
ÖZET Bu çalışmanın amacı Türkiye’de bankacılık sektörü karlılığının aynı sektördeki hisse senedi fiyatları üzerindeki nedensellik ilişkilerini araştırmaktır. Bu doğrultuda çalışmada Türkiye’nin 2003Ç1-2020Ç3 dönemi için bankacılık sektörü ortalama aktif karlılık oranları, ortalama öz sermaye karlılık oranları ve Borsa İstanbul banka endeksi çeyreklik verileri kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişki, Hacker ve Hatemi-J (2006) bootstrap nedensellik testi ve zamanla değişen nedensellik test yöntemleri ile incelenmiştir. Bootstrap nedensellik analiz sonuçlarında incelenen dönem itibarıyla ortalama aktif karlılık oranları ve ortalama öz sermaye karlılık oranlarından Borsa İstanbul banka endeksine doğru herhangi bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Diğer yandan zamanla değişen nedensellik analiz sonuçlarında ise dönemsel nedensellik ilişkilerin varlığına dair kanıtlara ulaşılmıştır. ABSTRACT The aim of this study is to investigate the causal relationships between the profitability of the banking sector in Turkey and the stock prices in the same sector. Accordingly, in this study, Turkey's average return on assets ratios, average return on equity ratios and quarterly data of Borsa İstanbul bank index for the period 2003Q1-2020Q3 were used. The relationship between the variables was investigated by Hacker and Hatemi-J (2006) bootstrap causality test and time-varying causality test methods. According to the results of the Bootstrap causality analysis, no causality relationship was found from the average return on assets and average return on equity ratios to the Borsa Istanbul bank index as of the period investigated. On the other hand, in the time-varying causality analysis results, evidence for the existence of periodic causality relationships has been reached.
Article
Bu araştırma, nakit akışları, hisse senedi getirileri ve özkaynak getirisi arasındaki ampirik ilişkiyi araştırmak amacıyla Borsa İstanbul Sigorta Endeksi'nde yer alan sigorta firmalarından oluşan bir örneklem içerisinde dinamik panel veri modelleri kullanmaktadır. Veri seti, 2009 ve 2018 yılları arasında 200 finansal tablo içerisinde gözlemi yapılan üç aylık mali bilgilerden oluşmaktadır. Bulgular, finansal faaliyetlerden kaynaklanan nakit akışlarının hisse senedi getirileri üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, yatırım faaliyetlerinden ve varlık büyüklüğünden kaynaklanan nakit akışlarının özkaynak kârlılığı üzerinde istatistiksel olarak önemli ve olumlu bir etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmanın bir diğer bulgusu, finansal faaliyetlerden kaynaklanan nakit akışlarının hem hisse senedi getirileri hem de özkaynak getirisi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve olumsuz bir etkiye sahip olmasıdır.
Article
Full-text available
Bu çalışma BİST Turizm Endeksi hisse senedi getirileri ile makroekonomik faktörler arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 6 makroekonomik faktör kullanılmıştır. Çalışma değişkenlerinin analizi için eksiksiz olarak ulaşılan 2006M1- 2018M12 arası döneme ait aylık veriler kullanılmıştır. Elde edilen veriler, Etki-Tepki Analizi, Varyans Ayrıştırma Analizi ve Toda-Yamamoto (1995) Nedensellik Testi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada ilk olarak aylık zaman serilerinin durağanlık ve bütünleşme dereceleri Birim Kök Testleri uygulanarak saptanmıştır. Sonra, her bir değişkende ortaya çıkan bir şokun kendisinde ve diğer değişkenlerde meydana getirdiği tepkileri görmek amacıyla etki-tepki fonksiyonları uygulanmıştır. Etki-Tepki Analizi sonrası, değişkenlerde ortaya çıkan değişimlerin kaynakları Varyans Ayrıştırma Analizleri yapılarak oransal olarak saptanmıştır. Çalışmada en son BİST Turizm Endeksi hisse senedi getirileri ile makroekonomik faktörler arasındaki nedensellik ilişkisini tespit etmek amacıyla VAR (k+dmax) prosedürlü ikili modeller oluşturulmuştur. Söz konusu modeller, Toda-Yamamoto Nedensellik Analizi kullanılarak çözümlenmiş ve değişkenler arasındaki nedensellik ilişkileri tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçların, turizm endeksi hisse senedi getirileri ile makroekonomik faktörler arasındaki ilişkinin ele alındığı sınırlı sayıdaki literatüre, önemli katkılarda bulunacağı düşünülmektedir.
Thesis
Understanding cost behaviour is important for business stakeholders. The aim of maximizing firm value is one of the main responsibilities of business decision-makers. Firm value is an indicator of business performance for shareholders and investors besides the effects of management decisions on firm value. The operating and financial performance of the companies will affect the firm value and thus the return on shares. Therefore, understanding cost behaviour is necessary in terms of operating results, financial performance and firm value. According to traditional cost accounting, cost behaviour is categorized as fixed and variable cost based on the relation between activity and costs. As a result of the decisions and activities taken in the businesses, various expenses are neither fully variable nor fully fixed. This type of expense is defined as semi-variable or semi-fixed cost in terms of managerial accounting. It is related to the level of asymmetric change observed in cost in cases of increase or decrease in operating volume or sales beyond traditional cost behaviours. In other words, the level of increase in costs in case of increase in operating volume or sales is greater than the level of decrease observed in case of decrease in operating volume or sales. Cost stickiness, which is due to the slack capacity, contractual obligations or the high level of adjustment costs, administrative risk appetite, and future expectations,is important for operational performance. In this context, it is aimed to determine the cost stickiness in the tourism sector including accommodation services, leisure and recreation services and food and beverage services, to determine the factors affecting the level of cost stickiness and to determine the effect of cost stickiness behaviour on the return on shares. Costs of sales, sales, general and administrative expenses and total operating expenses were examined separately and comparisons were made in sub-samples of intercontinental and economic development level. In this study, it is observed that cost stickiness in tourism sector is relative and cost stickiness is affected by firm-specific and macroeconomic factors. It was determined that cost stickiness behaviour and factors affecting stickiness differ according to sector, continent and development level. It was found that the effect of the level of cost stickiness on the share return varies depending on the cost element and the sector, and it was found that the growth in the tourism sector had no effect on the share returns of the leisure and recreation services sector.
Thesis
Full-text available
Bu tez çalışmasının temel amacı, finansal performans ölçümünde kullanılan finansal oranlar ile pay senedi getirileri arasındaki ilişkiyi çok kriterli karar verme (ÇKKV) yöntemleri ile analiz etmektir. Bu amaçla, pay senetleri Borsa İstanbul’da işlem görmekte olan imalat sanayi alt sektörlerinde faaliyet gösteren 179 firmanın 2018 yılına ait 10 adet finansal göstergesi ile pay senedi getirileri kullanılmıştır. Analiz kapsamında, firmalara ilişkin finansal kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesinde objektif ağırlıklandırma yöntemlerinden biri olan Entropi yönteminden buna ilaveten firmaların finansal performanslarının ölçümünde ve finansal başarı sıralamasında ise COPRAS yönteminden faydalanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarından elde edilen bulgulara göre, Entropi yöntemi kullanılarak belirlenen finansal kriterlere ilişkin önem ağırlıkları sektörler açısından farklılık göstermektedir. Bununla beraber COPRAS yöntemi kullanılarak elde edilen finansal performans sıralaması ile firmaların pay senetlerinden elde etmiş oldukları yıllık % getiri sıralaması arasında ise yalnızca Kimya, Petrol, Kauçuk ve Plastik Ürünler Sektörü, Taşa Toprağa Dayalı Sektör ve Metal Eşya, Makine ve Gereç Yapım Sektörü için anlamlı sonuçlar verirken diğer sektörler için herhangi bir önem düzeyinde anlamlı ilişkilere rastlanamamıştır.
Article
Full-text available
The monetary transmission mechanism is important as it acts as an intermediary in the process of central banks affecting the real economy. After the 2001 crisis in Turkey's economy flexible exchange rate regime was accepted and an inflation-targeted monetary policy strategy was implemented. It has been thought that these structural cahanges impact the effectiveness of the monetary transmission mechanism. This context, the aim of this study is to present an assessment of the effectiveness of the monetary transmission mechanism in the Turkish economy by examining the empirical literature. Accordingly, the empirical literature has been examined and the following results have been reached. In this period, the results are achieved that the interest rate channel, the exchange rate channel, the credit channel, and the expectations channel are effective but the stock channel and the housing and land prices channel are ineffective in the Turkish economy.
Article
In this study, it is aimed to determine the effect of cost stickiness behaviour on the return on stock in the sample of the companies operating in the world, which are traded in the stock exchange, accommodation services, leisure and recreation services and food and beverage services sub-sectors and tourism sectors including sub-sectors. The stickiness of cost of sales, sales and general administrative expenses and total operating expenses are examined separately, and study covers the yearly data of 2008-2017 periods. In the study, analyses were performed by pooled least squares method. It was found that the effect of cost stickiness on the share return varies depending on the cost element and the sector, as well as the change in the number of tourists affected the stock return except leisure and recreation services sub-sector.
Book
Full-text available
Stocks address a large group of investor, due to the fact that it can be bought and sold easily. The common purpose of this group is to earn income as a result of their investments. For this purpose, it is important to evaluate the international markets, to analyze the sector and the firm and to compare the other investment alternatives, and also to take the position by knowing the intrinsic value of the stocks in the investments to be made to the stocks. Because knowing the intrinsic value of the stocks gives to the investors the opportunity to compare with the stocks’ current market price. In this way, if the intrinsic value is above the market price, it is interpreted that the stock price is lower than the market price or on the contrary, it is interpreted that the stocks surpass the intrinsic value in the market as go up in high prices. The purpose of this study is to investigate whether the stocks traded in the BIST 100 Index in 2017 are bubbles in market prices. In this context, in order to determine the intrinsic value of the stocks, the intrinsic value of the stocks was calculated by using the model developed by Frankel and Lee (1998) and then the level of positive or negative bubbles were determined by comparing with the current prices and the deviation from the market price. According to the results reached; it was determined that 90% of the 54 firms traded in the BIST 100 Index and included in the sample form positive bubble as go up in high prices in the market, while the remaining 10% were priced lower incidental to negative price bubble. In 2017, the year in which the analysis was conducted, there were no firms which stock price and intrinsic value were equal, or in other words, did not have a price bubble. In spite of the price bubbles, the BIST 100 Index was the most significant investment instrument in 2017, when the economic recession in 2016 was tried to be eliminated.
Thesis
Full-text available
Hisse senedi fiyatının belirlenmesinde, arz-talep etkisiyle birlikte, ülkenin ekonomik durumu, gelecek beklentileri ve işletmelerin performansı gibi faktörler oldukça etkilidir. Bu kapsamda, havayolu işletmelerine ait operasyonel, işletme içi finansal ve makroekonomik faktörlerin hisse senedi ile ilişkisinin ortaya konulması hedeflenmektedir. Uygulamanın ilk kısmında, 5 geleneksel ve 6 düşük maliyetli havayollarına ait 2005-2017 yıllarını kapsayan çeyreklik operasyonel veriler, panel veri analizi yöntemiyle analiz edilmiş olup, hisse senedi fiyatını belirleyen operasyonel (RPK, CASK, LF ve OKZ) faktörler tespit edilmiştir. İkinci kısımda, 28 havayolu işletmesine ait 2005-2018 yıllarını kapsayan yıllık işletme içi veriler, panel veri ve panel VAR analizi yöntemleriyle analiz edilmiş olup, hisse senedi fiyatını belirleyen işletme içi (TV, FK, ATO ve BD) faktörler tespit edilmiştir. Son kısımda ise, 14 havayolu işletmesine ait 2009-2018 yıllarını kapsayan günlük makroekonomik veriler, Toda-Yamamoto ve Hatemi-J asimetrik nedensellik yöntemleriyle analiz edilmiş, bu doğrultuda hisse senedi fiyatını belirleyen makroekonomik (DLKUR, BPETROL ve FAİZ) faktörler tespit edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, havayolu işletmeleri hisse senedi değerini arttırmak için operasyonel gelir ve talebi arttırmalı, bu sonuca parelel olarak da uçak doluluk oranlarını arttırmalıdır. Gelirlerin ve doluluk oranlarının artışıyla birlikte, birim maliyetlerin düşürülmesi ve operasyonel karlılığın artması teori ile uyumlu olarak havayollarının kârlılığını ve hisse senedi değerini arttırmaktadır. Bununla birlikte, havayolu işletmeleri ölçek ekonomisinden faydalanarak, likidite durumunu optimize ederek ve finansal kaldıracın negatif etkisini hesaba katarak hisse senedi değerlerini arttırabilirler. Son olarak; dolar kuru, yakıt fiyatı ve faiz oranı değişkenlerinin havayollarının hisse senedi fiyatı üzerinde anlamlı etkileri görülmüştür.
Conference Paper
Full-text available
The aim of this paper is to analyze the impact of petrol prices on the stock prices of energy companies traded in Istanbul Stock Exchange. To achieve this objective, daily panel data for 9 energy companies are examined for the period between 01/02/2008 and 02/26/2016. For the estimations, random effects and fixed effects panel data estimation methods are used. According to the results, changes in petrol prices effects stock prices of energy companies, negatively. Interest rates and M2 money supply affect stock prices of the energy companies, negatively. In addition to the macro variables, ROA and capital growth are the micro variables affecting stock prices of energy companies.
Article
Full-text available
Kurumlar ve bireyler hisse senetlerine yatırım yaparak kar elde etmeyi amaçlarlar. Hisse senedi piyasasında kar elde etmek adına gelecekte gerçekleşecek olan fiyat hareketlerini doğru tahmin etmek için analiz yöntemleri ve stratejiler geliştirilmiştir. Kurumlar için bu yöntemleri kullanarak yatırım yapmak nispeten daha kolaydır çünkü bünyelerinde uzmanlar vardır. Fakat bireysel yatırımcılar için bu süreç biraz daha zordur. Çalışmanın amacı bireysel yatırımcılar için analiz yöntemleri kullanmadan, belirli stratejiler ile yatırım yaptıkları takdirde kar elde edip edemediklerini incelemektir. Bu bağlamda finansal okuryazarlığı düşük olan bireyler için sadece hisse senedinin alım satım zamanının belirli olduğu on iki yatırım stratejisi oluşturulmuştur. Simülasyon yöntemi kullanılarak BİST 30’da yer alan firmaların 2016-2017 yılı hisse senetlerine zamanlama stratejileri kullanılarak yatırım yapılmış ve yatırım sonuçları incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre bütün stratejilerden pozitif yönde kazanç elde edilmekle birlikte, bireysel yatırımcı için en fazla kar getiren uygun zamanlama stratejilerinin pasif sayılabilecek stratejiler olduğu belirlenmiştir.
Thesis
Full-text available
Küreselleşmeninde etkisiyle gelişen ve etkileşim içerisine giren ülke ekonomileri ve sermaye piyasaları aynı zamanda makroekonomik faktörlere karşıda son derece duyarlı hale gelmiştir. Hal böyle iken makroekonomik faktörlerin ülkeler bünyesinde yaratmış olduğu etkilerin nedeninin ve boyutunun belirlenmesi önemli bir konu olmuştur. Yapılan bu tez çalışmasının amacı, makroekonomik faktörler ile Borsa İstanbul Turizm Endeksi hisse senedi getirileri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bu kapsamda verilerine eksiksiz olarak ulaşılabilen 2006M1 ve 2018M12 dönemleri arası, aylık veriler yardımıyla ampirik olarak ele alınmıştır. Çalışmada BİST Turizm Endeksi hisse senedi getirileri baz alınarak, literatürde hisse senedi getirileriyle ilişkisi olduğu ortaya konulmuş olan altı makroekonomik faktör belirlenmiştir. Analizlerin yapılabilmesi için ilk olarak aylık zaman serileri arasında durağanlık ve bütünleşme derecelerinin saptanması amacıyla Birim Kök Testleri uygulanarak durağanlık ve bütünleşme dereceleri saptanmıştır. Birim kök testlerinden sonra her bir değişkende ortaya çıkan bir şokun hem kendisinin hem de sistemde yer alan diğer değişkenler üzerindeki sonunuçlarını görmek amacıyla etki-tepki fonksiyonları uygulanarak değişkenlerin arasındaki karşılıklı etkileşimler tespit edilmiştir. Etki-Tepki Analizi sonucunda değişkenlerin kendilerinde ve diğer değişkenlerde meydana gelen değişimlerin kaynağını tespit etmek amacıyla Varyans Ayrıştırma Analizleri yapılarak değişim kaynakları oransal olarak tespit edilmiştir. Çalışmada son olarak makroekonomik faktörler ile BİST Turizm Endeksi hisse senedi getirileri arasındaki nedensellik ilişkinin ortaya koyulması amacıyla turizm endeksi hisse senedi getirileri baz alınarak belirlenen makroekonomik faktörlerinde içinde dahil edildiği VAR (k+dmax) prosedürlü ikili modeller oluşturulmuştur. Oluşturulan modeller Toda-Yamamoto Nedensellik Analizi yöntemi ile analize tabi tutularak değişkenler arasındaki nedensellik ilişkileri tespit edilmiştir. Literatürde hisse senedi getirileri ile makroekonomik faktörler arasındaki ilişki üzerine pek çok çalışma vardır. Ancak bu çalışma diğerlerinden farklı olarak makroekonomik faktörler ile turizm hisse senedi getirileri arasındaki ilişkisilerin ele alanındığı sınırlı sayıda çalışmalardan birisidir. Bu noktada çalışmanın ilgili literatüre katkıda bulunacağı düşülmektedir.
Article
Full-text available
Enerji ilk çağlardan beri insanlığın vazgeçilmez temel kaynaklarının başında yer almaktadır. Enerji ülke ekonomilerinin ve işletmelerin büyüme ve gelişmelerini sağlamasının yanı sıra aynı zamanda temel maliyet unsurlarından biridir. Bundan dolayı enerji ve işletmeler, sermaye piyasaları ve ülke ekonomileri arasındaki ilişki oldukça önem arz etmektedir. Bu çalışmada enerji fiyat değişimleri ile OECD üyesi ülkelerin borsa endeksleri arasındaki ilişkinin saptanması amaçlanmaktadır. Çalışmada, OECD üyesi 25 ülkenin 2005-2017 yılları arası çeyrek dönemlik verileri kullanılarak bir panel veri seti oluşturulmuştur. Çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme analizi sonuçlarına göre enerji değişkenleri olan elektrik, doğalgaz ve petrol fiyat endeksleri ile araştırma kapsamına dâhil edilen OECD üyesi ülke borsa endeksleri arasında uzun dönemde eşbütünleşme ilişkisi bulunduğu, enerji değişkenleri ile borsa endekslerinin birlikte hareket ettiği görülmüştür. Nedensellik analizi sonuçlarına göre; borsa değişkeninden petrol fiyatlarına, doğalgaz değişkeninden borsa değişkenine doğru bir nedensellik ilişkisinin olduğu, elektrik fiyatları ile borsa değişkeni arasında ise bir nedensellik ilişkisinin olmadığı görülmüştür.
Conference Paper
Full-text available
Investors take into account various factors when making a stock investment decisions. Investors consider financial ratios as a quantitative reflection of the firm internal factors. In this study, the financial ratios that affect the stock returns of the companies trading in Borsa İstanbul (BİST) and operating in the energy sector have been analyzed by panel data analysis method. The study covers the semi-annual financial statements data of 11 energy companies for the period 2010-2016. In the study, relationship between 10 financial ratios and stock returns is examined. As a result of the study, it has been found that financial ratios can explain 19% of the changes in stock returns. According to the panel data analysis, there is a positive significant relationship between accounts receivables turnover and return on assets ratios and stock returns, and a negative significant relationship between total debts ratio and stock returns.
Article
Full-text available
Stock markets are closely followed by many people, institutions and structures such as investors, business managers, market makers, economic administrations. The development of stock markets, increasing transaction volumes, increasing market value of companies mean financing for companies, growth for the economy and earnings for the investor. The aim of the study is to determine macroeconomic and intrabusiness factors that affect the prices of stocks. Dynamic panel data analysis was carried out in the Stock Exchange Istanbul (BİST) during the period of 2010Q1-2017Q1 by using data of 23 firms that have continuous activity in the Metal Goods, Machinery and Equipment Maintenance sector and whose data can be accessed. In the study, it was seen that past period share price prices affected current period share price positively. Besides, it was determined that economic growth, return on assets, liquidity ratio and leverage ratio affect stock prices positively while Euro region interest rate has negative effect.
Article
Full-text available
Bu çalışmada 2016 ve 2017 yıllarında Borsa İstanbul Pay Piyasasında bedelsiz sermaye artımı yapmak için Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) başvuru yapan şirketlerin başvuru onaylarının hisse senedi getirileri üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Pay piyasasının yarı güçlü formda etkinliğinin test edildiği bu çalışmada olay çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışma kapsamında bedelsiz sermaye artırımı başvurusunun SPK tarafından onaylandığı tarihten (t) 5 gün öncesi ve 5 gün sonrası (t-5, t+5) payların günlük kapanış fiyatlarının basit getirileri hesaplanmıştır. Tahmin penceresi ise bedelsiz sermaye artırımı onay tarihinden önceki 6 günden onay öncesi 135 güne kadar (t-6, t-135) olan zaman aralığıdır. Payların beklenen getirilerinin hesaplanmasında ekonomik modellerden Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli (CAPM) kullanılmıştır. Çalışma dönemi için bedelsiz sermaye artırım oranları %50 ve üzerinde olan şirketlerle %50’nin altında olan şirketler ayrıca incelenmiştir. Çalışma sonucunda, 2016 yılında bedelsiz sermaye artırımı onayından sonra istatistiksel olarak anlamlı pozitif kümülatif anormal getiri elde edilemezken onay tarihinden 3 ve 5 gün sonra istatistiki olarak anlamlı negatif kümülatif anormal getiri elde edilebileceği tespit edilmiştir. 2017 yılında bedelsiz sermaye artırımı onayından 1 gün sonra istatistiki olarak anlamlı pozitif, 2 gün sonra ise istatistiki olarak anlamlı negatif kümülatif anormal getiri elde edilebileceği saptanmıştır. 2016-2017 yılları tek bir dönem olarak incelendiğinde bedelsiz sermaye artırımı onaylarından 1 gün sonra istatistiki olarak anlamlı pozitif, 2 gün, 3 gün ve 5 gün sonrasında ise istatistiki olarak anlamlı negatif kümülatif anormal getiri elde edilebileceği görülmüştür. Elde edilen bulgular genel olarak test edilen dönem açısından BIST pay piyasasının yarı güçlü formda etkin bir piyasa olmadığı yönünde bulgular içermektedir.
Article
Full-text available
Bu çalışmada hisse senetlerinin sınıflandırılmasında kullanılan bir veri madenciliği yaklaşımı sunulmuştur. Hisse senetleri sınıflandırıldıktan sonra portföyde yer alacak hisse senetleri oluşan gruplar içerisinden seçilebilecektir. Bu çalışma, üç farklı kümeleme analizi yöntemi kullanılarak Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden etkin bir portföy oluşturulmasını amaçlamaktadır. Çalışmanın bir başka amacı ise hisse senetlerinden etkin bir portföy oluşturmada kümeleme analizi yöntemlerinin kullanılabilirliğinin sınanmasıdır. Bu amaçlarla hiyerarşik kümeleme yöntemlerinden Ward yöntemi, hiyerarşik olmayan kümeleme yöntemlerinden K-Ortalamalar yöntemi ve iki adımlı kümeleme yöntemleri kullanılarak toplam 69 adet hisse senedi kümelenmiştir. Kümeleme analizinde kullanılan finansal göstergeler şirketlerin finansal tablolarından ve hisse senedi fiyat hareketlerinden elde edilmiştir. Çalışma sonucunda her üç yönteme göre oluşan kümeler genel itibariyle benzer şekillenmiştir. Kümeler, finansal gösterge ortalamaları ve hisse senedi sayıları temel alınarak değerlendirilmiş ve tercih edilebilecek kümeler belirtilmiştir.
Article
Full-text available
Corporate governance applications and firms' ability level in putting these applications taken into considerations have started to be influential in making investment decisions. In addition to financial performances of the firms, corporate governance application levels also getting important day by day. The objective of this study is to determine inefficiency reasons of the firms constituting the Corporate Governance Index of Turkey. To this end, in the first stage of the study, annual data of the 21 companies trading on Borsa Istanbul (BIST) XKURY have been analyzed with Data Envelopment Analysis (DEA). In the second stage, the Malmquist Total Factor Productivity (MTFP) Index of the firms has been calculated. According to the results, none of the index firms in the financial sector was able to show full operational efficiency between 2010 and 2013. Additionally, the findings indicate that the firms were not managed efficiently, operated in unfitting scales and could have produced products with less input. Moreover, this study has revealed that one fourth of the firms experienced technological decline.
Article
Full-text available
In this study, the effects of financial ratios on stock returns of food companies that registered in Borsa Istanbul (BIST) and changes of these effects for the periods before and after the 2008 global financial crisis has been analyzed by using panel data regression analysis method. The study covers, semi-annual data of BIST food companies for the period 2003-2015. In this study, 3 models are built as for full period (2003:6-2015:12), before the crisis period (2003:6-2007:12) and after the crisis period (2008:6-2015:12). According to the results of the analysis, for full period; current ratio, price to earnings ratio and earning per share ratio, for before the crisis period; current ratio and price to earnings ratio, for after the crisis period; current ratio, price to earnings ratio and earning per share ratio are the significant variables that effects the stock returns.
Article
Full-text available
Profitability is always a main consideration for businesses. In this study, return on assets is modeled and compared with two different methods. Multiple linear regression and logistic regression are established with financial statements. The two models in the study were evaluated. Their strengths to each other were determined.
Article
Full-text available
Corporate governance applications and firms' ability level in putting these applications taken into considerations have started to be influential in making investment decisions. In addition to financial performances of the firms, corporate governance application levels also getting important day by day. The objective of this study is to determine inefficiency reasons of the firms constituting the Corporate Governance Index of Turkey. To this end, in the first stage of the study, annual data of the 21 companies trading on Borsa Istanbul (BIST) XKURY have been analyzed with Data Envelopment Analysis (DEA). In the second stage, the Malmquist Total Factor Productivity (MTFP) Index of the firms has been calculated. According to the results, none of the index firms in the financial sector was able to show full operational efficiency between 2010 and 2013. Additionally, the findings indicate that the firms were not managed efficiently, operated in unfitting scales and could have produced products with less input. Moreover, this study has revealed that one fourth of the firms experienced technological decline.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.