Content uploaded by Funda Işık
Author content
All content in this area was uploaded by Funda Işık on Mar 03, 2025
Content may be subject to copyright.
332
GENETİK VE EPİGENETİK PERSPEKTİFTEN ANOREKSİYA NERVOZA
Funda Işık1, Kadriye Elif İmre2
1 Kastamonu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü,
Kastamonu, Türkiye, fisik@kastamonu.edu.tr
2 Kastamonu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü,
Kastamonu, Türkiye, keimre@kastamonu.edu.tr
ÖZET
Anoreksiya nervoza (AN), düşük vücut ağırlığı, enerji alımının sınırlanması, kilo alma
korkusu ve bozulmuş bir vücut algısı ile karakterizedir. Hastalığın tam etiyolojisi belirsiz
olmasına rağmen, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir kalıtım paterninin önemli bir
etiyolojik faktör olabileceğine dair kanıtlar vardır. Anoreksiya nervozanın genetik
yatkınlığına polijenik faktörlerin etkisi büyüktür ve genom çapında yapılan araştırmalar,
hastalığın biyolojik mekanizmalarını anlamak için yeni olanaklar sunmaktadır. Anoreksiya
nervoza ile ilişkilendirilen önemli polijenik lokuslar tespit edilmiş olup, prenatal, perinatal ve
erken çocukluk dönemindeki faktörlerin AN riski üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir.
Genomik çalışmalar, AN ile ilişkilendirilen genlerin subkortikal iştah ve ödül mekanizması ile
bağlantılı olduğunu göstermekte ve epigenetik çalışmalar, AN'de global DNA metilasyonunun
önemini vurgulayarak farklı metilasyon paternlerini ortaya koymaktadır. Epigenetik
çalışmalar, AN hastalarında gen ekspresyonunu düzenleyen önemli mekanizmaların varlığını
göstermiştir. SLC6A4 geninin epigenetik varyasyonunun AN semptomları ile ilişkilendirilen
nörobiyolojik süreçte rol oynadığı bulunmuştur. GHS-R1a geninin promotör metilasyonunun
artması AN ile ilişkilendirilmiş ve bu durumun "ghrelin direnci" hipoteziyle bağlantılı olduğu
belirtilmiştir. Oksitosin Reseptörü (OXTR) geninin metilasyon düzeylerindeki farklılıklar,
AN'da sosyal davranışlarla ilişkilendirilmiştir. Bu araştırmalar, yeme bozukluklarına yönelik
yeni tedavi hedefleri ve anlayışın geliştirilmesinde önemli bir potansiyel taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Anoreksiya Nervoza, Epigenetik, Yeme Bozuklukları, Genetik
Varyasyonlar
ABSTRACT
Anorexia nervosa (AN) is characterized by low body weight, restriction of energy intake, fear
of gaining weight, and distorted body image. Although the exact etiology of the disease
remains unclear, evidence supports a complex inheritance pattern influenced by genetic and
environmental factors. Polygenic factors significantly impact the genetic predisposition to
AN, and genome-wide studies offer new opportunities to understand the biological
mechanisms of the disease. Significant polygenic loci associated with AN have been
identified, and factors during prenatal, perinatal, and early childhood periods have been
found to affect AN risk. Genomic studies demonstrate that genes associated with AN are
linked to subcortical appetite and reward mechanisms, while epigenetic studies highlight the
importance of global DNA methylation in revealing different methylation patterns. Epigenetic
studies have revealed significant mechanisms regulating gene expression in AN patients. The
333
epigenetic variation of the SLC6A4 gene has been found to play a role in the neurobiological
processes associated with AN symptoms. Increased promoter methylation of the GHS-R1a
gene has been associated with AN, suggesting a link to the 'ghrelin resistance' hypothesis.
Differences in methylation levels of the Oxytocin Receptor (OXTR) gene have been linked to
social behaviors in AN. These studies hold significant potential for developing new treatment
targets and enhancing understanding of eating disorders.
Keywords: Anorexia Nervosa, Epigenetics, Eating Disorders, Genetic Variations.
GİRİŞ
Beslenme, genetik ve çevresel faktörler arasındaki etkileşimde önemli bir rol oynar ve
epigenetik süreçler, bu etkileşimin temelini oluşturur. Özellikle DNA metilasyonu,
beslenmenin genomik etkilerinde önemli bir rol oynar. Çevresel ipuçlarına yanıt olarak
DNA'da metilasyon paternlerinin değiştiği görülür. Besin ögelerinin eksikliği, zihinsel sağlık
üzerinde olumsuz etkilere yol açabilirken, besin takviyelerinin belirli nöropsikiyatrik
bozuklukların tedavisinde etkili olduğu gözlemlenmiştir. Beslenmenin DNA metilasyonunu
hedefleyerek kontrollü bir şekilde yapılan takviyeler aracılığıyla klinik uygulamalarda daha
geniş bir değer taşıyabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, beslenmenin epigenetik süreçler
üzerindeki etkilerinin anlaşılması, sağlık ve hastalıkların yönetiminde önemli bir adımdır (1).
Yeme bozuklukları, vücut ağırlığı ve iştah düzenlemesiyle birlikte belirgin davranışsal ve
psikolojik özelliklere sahip karmaşık hastalıkları içeren bir sınıftır (2). DSM-5 kriterlerine
göre anoreksiya nervoza (AN) düşük vücut ağırlığı, enerji alımının sürekli olarak
sınırlanması, enerji harcamasının artması, kilo alma korkusu, ağırlık artışını engelleyen
sürekli davranışlar ve bozulmuş bir vücut algısı ile karakterizedir. Bu bozukluğun hem
kısıtlayıcı hem de tıkınma/çıkarma alt türleri mevcuttur (3). Yeme bozukluklarının 2000-2018
yılların arasındaki prevalansını inceleyen bir sistematik derlemeye göre, ömür boyu prevalans
kadınlarda %1,4 (0,1–3,6%), erkeklerde ise %0,2 (0–0,3%) olarak belirlenmiştir (4).
Anoreksiya nervozanın etiyolojisi hala belirsizdir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin
etkisiyle çeşitli özelliklerin karmaşık bir kalıtım paterninin önemli bir etiyolojik faktör
olabileceği çeşitli kanıtlarla desteklenmektedir (5). Anoreksiya nervoza, güçlü genetik etkileri
olan karmaşık bir bozukluktur ve sıkça diğer hastalıklarla örtüşen komorbiditeler gösterir (6).
Yeme bozukluklarında biyolojik etkiler, hücresel alt düzeylerden (genetik varyasyonlar ve
gen ekspresyonu ile yapısal etkileri), hücresel düzeye (sinyalizasyon) ve hücreler arası düzeye
(nöronlar ve nöronal devreler) kadar çeşitlenir, sonuç olarak organizmal düzeyde etkilere
(yeme bozuklukları ve bozuklukla ilişkili davranışlar) ulaşır (2). Moleküler ve nöroanatomik
334
nedenlerin anlaşılamaması, etkili tedavilerin geliştirilmesini zorlaştırmış; ancak genetik
araştırmalardaki son ilerlemeler, hastalığın poligenik doğasını anlama ve yolakların rolünü
belirleme konusunda yeni olanaklar sunmaktadır (6).
Bu derleme makalesi, AN’nın genetik ve epigenetik kökenlerini inceleyerek hastalığın altında
yatan mekanizmaları anlamayı ve tedavi/önleme stratejilerine katkıda bulunmayı
amaçlamaktadır. Genetik yatkınlık ve epigenetik regülasyonun AN üzerindeki etkilerine
odaklanarak, bireyselleştirilmiş tedavilerin ve önleyici müdahalelerin geliştirilmesine ışık
tutmak hedeflenmektedir.
Genetik Perspektiften Anoreksiya Nervoza
Yeme bozuklukları üzerine yapılan araştırmalar, aile ve ikiz çalışmalarının yeme
bozukluklarının orta derecede kalıtsal olduğunu ortaya koymaktadır. Genom çapında ilişki
çalışmaları, özellikle AN üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bulgularla genetik risk
varyantlarını belirlemekte ve ortak hastalık–ortak varyant teorisini desteklemektedir. Genetik
risk skorları, AN ve erken başlangıçlı AN için gelecekteki fenotip başlangıcını öngörmektedir,
ancak klinik uygulama için henüz erken aşamadadır (7).
Anoreksiya nervoza için ikiz çalışmalarından elde edilen kalıtılabilirlik tahmini, 0,48 ile 0,74
arasında değişmektedir, bu da fenotipik varyasyonun %74'ünün ek genetik faktörlere
bağlanabileceğini göstermektedir (8). İkiz çalışmalarının sınırlamalarını gidermek için
araştırmacılar, AN klinik fenotipinde yer alan spesifik genleri ve genetik varyantları
tanımlamak için bağlantı ve potansiyel gen çalışmaları yürütmüştür. Bu çalışmalar öncelikle
beyindeki açlık-tokluk mekanizmasını düzenleyen nörotransmiterler ve hormonlarla ilişkili
genlere odaklanmıştır. Bununla birlikte, bu çalışmalar umut verici sonuçlar vermiş olsa da
bulguların çoğu daha büyük örneklerde tekrarlanamamıştır ve meta-analizler çelişkili kanıtlar
sunmuştur. Ayrıca, genom çapında ilişkilendirme çalışmaları gibi daha yeni genetik
yaklaşımlar, bağlantı veya potansiyel gen çalışmalarının sonuçlarını doğrulamamıştır. (9).
Tek nükleotid polimorfizmleri üzerine dayanarak genetik varyasyonları tanımlamada başarılı
olmuş GWAS ile AN için kromozom 12 üzerinde bir anlamlı lokus tespit edilmiştir (10).
Daha sonra yapılan GWAS ise, düşük frekanslı ve nadir varyantlara odaklanarak genom
çapında anlamlı bir ilişki bulamamıştır (11). Psikiyatrik Genomik Konsorsiyumu Yeme
Bozuklukları Çalışma Grubu (PGC-ED) AN ile ilişkili 8 önemli genetik lokus belirlemiştir.
Hastalığın genetik kökeni psikiyatrik bozukluklar, fiziksel aktivite, metabolizma ve
antropometrik ölçümler ile ilişkilidir. Bu durum AN’nın hem metabolik hem de psikiyatrik
335
faktörleri içeren bir bozukluk olarak görülmesi gerektiğini göstermektedir (12). Genom
çapında ilişki çalışmalarından elde edilen bulgularda, AN ile ilişkilendirilen 53 gen bulunmuş
ve AN gen ekspresyon seviyeleri otoimmün, metabolik ve gastrointestinal teşhislerle
ilişkilendirilmiştir (13). Bu bulguları destekleyen bir başka çalışmada ise AN ile Tip-1 diyabet
ve diğer otoimmün bozukluklarla bağlantılı olabilecek önemli bir genetik bağlantısı
keşfedilmiştir (10).
Risk faktörü çalışmaları, akut hastalarla iyileşmiş bireyler arasındaki farklara odaklanmıştır,
ancak bu karşılaştırmalar genellikle belirsiz sonuçlar vermiştir. İkiz kontrol çalışma tasarımı,
AN'da görülen etkilerin açıklığa kavuşmasına yardımcı olarak belirsizliği azaltma
potansiyeline sahiptir. "İkizlerde Kapsamlı Risk Değerlendirmesi" (CREAT) adlı çalışma,
farklı ailelerde yetiştirilen ikizlerde AN ile ilgili yapılan en büyük ve kapsamlı araştırmadır.
"İkizlerde Kapsamlı Risk Değerlendirmesi", endokrinoloji, nörokognitif, nöro görüntüleme,
genomik ve çoklu omik yaklaşımları içeren bir ikiz kontrol çalışma tasarımı kullanarak,
AN'nın etiyolojisini ve sürdürülmesine genetik, epigenetik, bilişsel, beyin yapısı, metabolizma
ve bağışıklık sistemi gibi faktörlerin katkısını derinlemesine anlamayı sağlayacaktır (14).
Genomik çalışmalar, AN ile ilişkilendirilen genlerin subkortikal iştah ve ödül devreleri ile
bağlantılı olduğunu göstermekte ve epigenetik çalışmalar, AN'da global DNA metilasyonunun
önemini vurgulayarak, farklı metilasyon paternlerini ortaya koymaktadır. Bu araştırmalar,
yeme bozukluklarına yönelik yeni tedavi hedefleri ve anlayışın geliştirilmesinde önemli bir
potansiyel taşımaktadır (7).
Epigenetik Perspektiften Anoreksiya Nervoza
Çeşitli prenatal, perinatal ve erken çocukluk faktörleri, AN riskinin artmasıyla
ilişkilendirilmiştir. Bu faktörler arasında kısa gestasyon süresi (15), ileri yaştaki ebeveynlik
(16-17), prematürite (17-18), sezaryen doğum (C-section) (17) ve daha yüksek ebeveyn
sosyoekonomik durumu (19) bulunmaktadır. Nüfus tabanlı bir çalışma, poligenik riskin ve
erken yaşam maruziyetlerinin AN riskine etkilerinin kadınlar ve erkekler arasında
kıyaslanabilir olduğunu göstermiştir (20).
Anoreksiya nervozalı bireylerde hastalık durumuna özgü DNA metilasyon değişikliklerin
varlığı, remisyonun DNA metilasyonunun normalleşmesiyle ilişkili olduğunu ve belirli
genlerdeki epigenetik mekanizmaların AN fenomenolojisini şekillendirebileceğini
göstermiştir. DNA metilasyon değişikliklerinin, zihinsel (örneğin, AUTS2, GATA2, C1RL,
VWF, FKBP5) ve metabolik fonksiyonlar (örneğin, IRS2, RPTOR) üzerinde etkili olabileceği
336
belirlenmiştir (21). AUTS2 genin nörogelişimde çeşitli süreçlerde önemli bir rol oynayan gen
olduğu belirlenmiştir (22). GATA2 transkripsiyon faktörü, insan fibroblastlarından
serotonerjik nöronların oluşturulmasında önemli bir rol oynar. Bu faktör, diğer belirli
transkripsiyon faktörleriyle birleştirilerek serotonerjik nöronların verimli bir şekilde
üretilmesini sağlar (23). C1RL genindeki disregülasyon, stres maruziyeti ile ilişkilendirilmiş
psikotik deneyimlerin ortaya çıkışıyla ilişkilendirilirken (24), VWF geni post-travmatik stres
reaksiyonları ile ilişkilendirilmiştir (25). FKBP5 genindeki epigenetik değişiklikler,
depresyonla ilişkilendirilmiş stres faktörlerinin etkilerini modüle etmek için önemli bir
mekanizma olabilir (26). Irs2 ise insülin/IGF1 sinyalinin etkilerini aktaran bir proteindir ve
enerji homeostazını düzenlemede etkilidir (27). Rptor geninin inaktivasyonunun farelerde
kemik gelişimini etkilediği ve glukoz homeostazını düzenlediği, özellikle yüksek yağlı diyetle
beslenen dişi farelerde obezite ve insülin direncine karşı koruma sağladığı gösterilmiştir (28).
Anoreksiya nervoza hastalarının normal yeme alışkanlığına sahip kadınlarla
karşılaştırıldığında farklı bir metilasyon profiline sahip olduğu bulunmuştur.
Hipermetilasyonla ilişkilendirilen genler; histon asetilasyonu, RNA modifikasyonu, kolesterol
depolanması ve lipid taşıma gibi çeşitli biyolojik süreçlerle ilişkilendirilmiştir. Ayrıca,
hastalığın başlangıç yaşı ve kronisitesi, farklı gen yollarındaki metilasyon düzeyleriyle
ilişkilendirilmiştir (29). Öğrenme ve nöroplastisite süreçlerinde önemli bir rol oynayabileceği
öne sürülen HDAC4 geni ile AN arasında ilişki olduğu ve periferik dokularda HDAC4
lokusunda meydana gelen metilasyon değişikliklerinin hastalığın patolojisi üzerinde etkili
olabileceği belirtilmiştir (30). Anoreksiya nervoza hastalarında serotonin taşıyıcı genindeki
epigenetik değişimin, beyindeki dikkat çekerlik ağı (salience network) ile bağlantılı olan
dinlenme durumundaki işlevsel bağlantıyı etkilediği ve bu durumun hastalık semptomlarıyla
ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bulgular, SLC6A4 genindeki metilasyon düzeylerinin
artmasının, AN hastalarında beyin devrelerindeki değişikliklerle ve hastalık semptomlarıyla
ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır (31). Oksitosin Reseptörü (OXTR) geninin metilasyon
düzeylerinde AN'lı, remisyon geçiren ve AN olmayan kadınlar arasında farklılıklar
görülmüştür. Remisyondaki kadınlarda OXTR metilasyonunun sosyal davranışlarla ilişkili
olabileceği ortaya konulmuştur. (32). Anoreksiya nervoza araştırmalarında, epigenetik
mekanizmaların gen ekspresyonunu düzenlemede önemli olduğu görülmüştür. Yapılan bir
diğer çalışmada, AN hastalarında GHS-R1a geninin promotör metilasyonunun arttığı ve bu
durumun "ghrelin direnci" hipoteziyle ilişkilendirilebileceği belirlenmiştir. Eğer ghrelin-
337
merkezli AN modeli doğrulanabilirse, ghrelin reseptöründe epigenetik mekanizmalar
aracılığıyla modülasyonun olası bir tedavi yaklaşımı olabileceği düşünülmektedir (33).
Anoreksiya nervoza üzerine yapılan epigenetik araştırmaların değerlendirildiği bir çalışmada
küresel metilasyon çalışmaları çelişkili sonuçlar verirken, potansiyel gen çalışmalarında
belirgin metodolojik eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. Epigenom çapında ilişkilendirme
çalışmaları (EWAS), şu anda AN için belirgin bir epigenetik paternin olmadığını
göstermektedir (34).
SONUÇ VE ÖNERİLER
Anoreksiya nervozanın genetiği hakkındaki anlayışlar hem hastalığın önlenmesi hem de
bireyselleştirilmiş tedavisi yaklaşımlarının geliştirilmesi için önemli olabilir. Genetik
araştırmaların ortaya koyduğu bulgular, hastalığın genetik yatkınlığının anlaşılmasına ve
gelecekteki fenotip başlangıçlarının öngörülmesine yardımcı olacaktır. Var olan epigenetik
çalışmaların eksik yönlerine rağmen, AN'nin nedenlerinin moleküler düzeyde daha iyi
anlaşılması hastalığın tedavi ve önlenmesi için yeni perspektifler kazandırabilir.
KAYNAKÇA
1. Stevens, A. J., Rucklidge, J. J., & Kennedy, M. A. (2018). Epigenetics, nutrition and
mental health. Is there a relationship?. Nutritional Neuroscience, 21(9), 602-613.
2. Bulik, C. M., Coleman, J. R., Hardaway, J. A., Breithaupt, L., Watson, H. J., Bryant, C.
D., & Breen, G. (2022). Genetics and neurobiology of eating disorders. Nature
Neuroscience, 25(5), 543-554.
3. American Psychiatric Association (APA). (2013). Diagnostic and Statistical Manual of
Mental Disorders (5th edn).American Psychiatric Publishing).
4. Galmiche, M., Déchelotte, P., Lambert, G., & Tavolacci, M. P. (2019). Prevalence of
eating disorders over the 2000–2018 period: a systematic literature review. The American
journal of clinical nutrition, 109(5), 1402-1413.
5. Mazzeo, S.E., Bulik, C.M., 2009. Environmental and genetic risk factors for eating
disorders: what the clinician needs to know. Child Adolesc. Psychiatr. Clin. N. Am. 18,
67–82. https://doi.org/10.1016/j.chc.2008.07.003.
6. de Jorge Martínez, C., Rukh, G., Williams, M. J., Gaudio, S., Brooks, S., & Schiöth, H. B.
(2022). Genetics of anorexia nervosa: An overview of genome-wide association studies
and emerging biological links. Journal of Genetics and Genomics, 49(1), 1-12.
7. Watson, H.J., Davies, H.L., Palmos, A.B. (2023). Genetics of Eating Disorders. In:
Robinson, P., Wade, T., Herpertz-Dahlmann, B., Fernandez-Aranda, F., Treasure, J.,
Wonderlich, S. (eds) Eating Disorders. Springer, Cham. https://doi.org/10.1007/978-3-
030-97416-9_44-1.
8. Yilmaz, Z., Hardaway, J. A., & Bulik, C. M. (2015). Genetics and epigenetics of eating
disorders. Advances in genomics and genetics, 131-150.
338
9. Hirtz, R., & Hinney, A. (2020). Genetic and epigenetic findings in anorexia nervosa.
Medizinische Genetik, 32(1), 25-29.
10. Duncan, L., Yilmaz, Z., Gaspar, H., Walters, R., Goldstein, J., Anttila, V., ... & Bulik, C.
M. (2017). Significant locus and metabolic genetic correlations revealed in genome-wide
association study of anorexia nervosa. American journal of psychiatry, 174(9), 850-858.
11. Huckins LM, Hatzikotoulas K, Southam L et al. Investigation of common, low-frequency
and rare genome-wide variation in anorexia nervosa. Mol Psychiatry. 2018;23:1169–80.
12. Watson, H. J., Yilmaz, Z., Thornton, L. M., Hübel, C., Coleman, J. R., Gaspar, H. A., ... &
Seitz, J. (2019). Genome-wide association study identifies eight risk loci and implicates
metabo-psychiatric origins for anorexia nervosa. Nature genetics, 51(8), 1207-1214.
13. Johnson, J. S., Cote, A. C., Dobbyn, A., Sloofman, L. G., Xu, J., Cotter, L., ... & Huckins,
L. M. (2023). Mapping anorexia nervosa genes to clinical phenotypes. Psychological
Medicine, 53(6), 2619-2633.
14. Seidel, M., Ehrlich, S., Breithaupt, L., Welch, E., Wiklund, C., Hübel, C., ... & Bulik, C.
M. (2020). Study protocol of comprehensive risk evaluation for anorexia nervosa in twins
(CREAT): a study of discordant monozygotic twins with anorexia nervosa. BMC
psychiatry, 20(1), 1-18.
15. Foley, D. L., Thacker, L. R., Aggen, S. H., Neale, M. C., & Kendler, K. S. (2001).
Pregnancy and perinatal complications associated with risks for common psychiatric
disorders in a population-based sample of female twins. American Journal of Medical
Genetics, 105(5), 426–431. https://doi.org/10.1002/ajmg.1402.
16. Javaras, K. N., Rickert, M. E., Thornton, L. M., Peat, C. M., Baker, J. H., Birgegård, A.,
Norring, C., Landén, M., Almqvist, C., Larsson, H., Lichtenstein, P., Bulik, C. M., &
D'Onofrio, B. M. (2017). Paternal age at childbirth and eating disorders in offspring.
Psychological Medicine, 47(3), 576–584. https://doi.org/10.1017/s0033291716002610.
17. Larsen, J. T., Bulik, C. M., Thornton, L. M., Koch, S. V., & Petersen, L. (2021). Prenatal
and perinatal factors and risk of eating disorders. Psychological Medicine, 51(5), 870–
880. https://doi.org/10.1017/s0033291719003945.
18. Raevuori, A., Linna, M. S., & Keski-Rahkonen, A. (2014). Prenatal and perinatal factors
in eating disorders: A descriptive review. International Journal of Eating Disorders, 47(7),
676–685. https://doi.org/10.1002/eat.22323.
19. Koch, S. V., Larsen, J. T., Plessen, K. J., Thornton, L. M., Bulik, C. M., & Petersen, L. V.
(2022). Associations between parental socioeconomic-, family-, and sibling status and risk
of eating disorders in offspring in a Danish national female cohort. International Journal
of Eating Disorders, 55(8), 1130–1142. https://doi.org/10.1002/eat.23771.
20. Chatwin, H., Holde, K., Yilmaz, Z., Larsen, J. T., Albiñana, C., Vilhjálmsson, B. J., ... &
Petersen, L. V. (2023). Risk factors for anorexia nervosa: A population‐based
investigation of sex differences in polygenic risk and early life exposures. International
Journal of Eating Disorders.
21. Steiger, H., Booij, L., Thaler, L., St-Hilaire, A., Israël, M., Casey, K. F., ... & Breton, É.
(2023). DNA methylation in people with anorexia nervosa: Epigenome-wide patterns in
actively ill, long-term remitted, and healthy-eater women. The World Journal of
Biological Psychiatry, 24(3), 254-259.
22. Hori, K., Shimaoka, K., & Hoshino, M. (2021). AUTS2 gene: keys to understanding the
pathogenesis of neurodevelopmental disorders. Cells, 11(1), 11.
339
23. Vadodaria, K. C., Mertens, J., Paquola, A., Bardy, C., Li, X., Jappelli, R., ... & Gage, F.
H. (2016). Generation of functional human serotonergic neurons from fibroblasts.
Molecular psychiatry, 21(1), 49-61.
24. Föcking, M., Sabherwal, S., Cates, H. M., Scaife, C., Dicker, P., Hryniewiecka, M., ... &
Cotter, D. R. (2021). Complement pathway changes at age 12 are associated with
psychotic experiences at age 18 in a longitudinal population-based study: evidence for a
role of stress. Molecular psychiatry, 26(2), 524-533.
25. Robicsek, O., Makhoul, B., Klein, E., Brenner, B., & Sarig, G. (2011). Hypercoagulation
in chronic post-traumatic stress disorder. IMAJ-Israel Medical Association Journal, 13(9),
548.
26. Park, C., Rosenblat, J. D., Brietzke, E., Pan, Z., Lee, Y., Cao, B., ... & McIntyre, R. S.
(2019). Stress, epigenetics and depression: a systematic review. Neuroscience &
Biobehavioral Reviews, 102, 139-152.
27. Sadagurski, M., Dong, X. C., Myers Jr, M. G., & White, M. F. (2014). Irs2 and Irs4
synergize in non-LepRb neurons to control energy balance and glucose homeostasis.
Molecular metabolism, 3(1), 55-63.
28. Tangseefa, P., Martin, S. K., Arthur, A., Panagopoulos, V., Page, A. J., Wittert, G. A., ...
& Zannettino, A. C. (2021). Deletion of Rptor in Preosteoblasts Reveals a Role for the
Mammalian Target of Rapamycin Complex 1 (mTORC1) Complex in Dietary‐Induced
Changes to Bone Mass and Glucose Homeostasis in Female Mice. JBMR plus, 5(5),
e10486.
29. Booij, L., Casey, K. F., Antunes, J. M., Szyf, M., Joober, R., Israël, M., & Steiger, H.
(2015). DNA methylation in individuals with anorexia nervosa and in matched
normal‐eater controls: A genome‐wide study. International Journal of Eating Disorders,
48(7), 874-882.
30. Sild, M., & Booij, L. (2019). Histone deacetylase 4 (HDAC4): a new player in anorexia
nervosa?. Molecular Psychiatry, 24(10), 1425-1434.
31. Boehm, I., Walton, E., Alexander, N., Batury, V. L., Seidel, M., Geisler, D., ... & Ehrlich,
S. (2020). Peripheral serotonin transporter DNA methylation is linked to increased
salience network connectivity in females with anorexia nervosa. Journal of Psychiatry and
Neuroscience, 45(3), 206-213.
32. Thaler, L., Brassard, S., Booij, L., Kahan, E., McGregor, K., Labbe, A., ... & Steiger, H.
(2020). Methylation of the OXTR gene in women with anorexia nervosa: Relationship to
social behavior. European Eating Disorders Review, 28(1), 79-86.
33. Batury, V. L., Walton, E., Tam, F., Wronski, M. L., Buchholz, V., Frieling, H., & Ehrlich,
S. (2020). DNA Methylation of ghrelin and leptin receptors in underweight and recovered
patients with anorexia nervosa. Journal of Psychiatric Research, 131, 271-278.
34. Hübel, C., Marzi, S. J., Breen, G., & Bulik, C. M. (2019). Epigenetics in eating disorders:
a systematic review. Molecular psychiatry, 24(6), 901-915.