ArticlePDF Available

Z KUŞAĞININ SİYASAL KATILIMININ OY VERME DAVRANIŞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN TESİPİTİ

Authors:

Abstract

Siyasal katılım son dönemlerin politika araştırmalarında ve politik pazarlama çalışmalarında sıklıkla kendine yer bulan bir kavram olarak göze çarpmaktadır. Siyasal katılımı sadece oy verme davranışına indirgemeden seçmenlerin kendine yakın hissettiği adayı veya partiyi desteklemesi ve etkilemesinden ya da sadece ilgi duyduğu bir aday/parti olmasından başladığını söylemek mümkündür. Nitekim, yaşanılan yüzyılda siyasal katılım kavramı da teknolojik gelişmeler ile dönüşüme uğramıştır. Z kuşağının siyasal eğilimleri, siyasete olan ilgileri ve katılım düzeyleri de oldukça merak edilen konular arasında yer almaktadır. Bu bakımdan yapılan bu araştırma ile Z kuşağının gözünden siyasal katılım düzeylerinin oy verme davranışı üzerindeki etkisi ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmanın örneklemi 2000 sonrası doğan ve Z kuşağı olarak adlandırılan 335 bireyden oluşmaktadır. Araştırmada, tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kota örneklem kullanılarak anket çalışması uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, Z kuşağının siyasal katılımı ile oy verme davranışı arasındaki anlamlı ve pozitif ilişki (r(335)= 0.485, p< 0.01), bu kuşağın siyasal süreçlere katılımının, oy verme davranışlarını da olumlu şekilde etkilediğine ulaşılmıştır
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kağın Siyasal Katılımın Oy Verme Davraşı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
218
Citation:İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı
Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of Economics and Management, 12(2), 218-237. Doi:
http://dx.doi.org/10.18825/iremjournal.1593509
Z KUŞAĞININ SİYASAL KATILIMININ OY VERME DAVRANIŞI
ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN TESPİTİ
Özlem İLHAN
1
Mehmet Emin AKKILIÇ
2
Başvuru Tarihi: 02 / 12 / 2024Kabul Tarihi: 26 / 12 / 2024
Öz
Siyasal katılım son dönemlerin politika araştırmalarında ve politik pazarlama çalışmalarında sıklıkla kendine yer
bulan bir kavram olarak göze çarpmaktadır. Siyasal katılımın, sadece oy verme davranışı değil seçmenlerin
kendilerine yakın hissettiği parti ya da adayı desteklemesi ve etkilemesi veya siyasete ilgi duyması olduğunu
söylemek mümkündür. Nitekim yaşanılan yüzyılda siyasal katılım kavramı da teknolojik gelişmeler ile
dönüşüme uğramıştır. Z kuşağının siyasal eğilimleri, siyasete olan ilgileri ve katılım düzeyleri de oldukça merak
edilen konular arasında yer almaktadır. Bu bakımdan yapılan bu araştırma ile Z kuşağının gözünden siyasal
katılım düzeylerinin oy verme davranışı üzerindeki etkisi ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmanın örneklemi 2000
yılı ve sonrasında doğan ve Z kuşağı olarak adlandırılan 335 bireyden oluşmaktadır. Araştırmada, tesadüfi
olmayan örnekleme yöntemlerinden kota örnekleme kullanılarak anket çalışması uygulanmıştır. Araştırma
sonucunda ortaya konan Z kuşağının siyasal katılımı ile oy verme davranışı arasındaki pozitif ve anlamlı ilişki,
bu kuşağın siyasal süreçlere katılımının oy verme davranışlarını da olumlu şekilde etkilediğini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Siyasal katılım, Z kuşağı, Oy verme
Makale Türü: Araştırma Makalesi
JEL Sınıflandırması: D72, M31, O17
1
Bilim Uzmanı, Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme ABD, ozlem.korkut@windowslive.com,
https://orcid.org/0000-0001-6113-5855
2
Prof. Dr., Balıkesir Üniversitesi, Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Uluslararası Ticaret Bölümü, eakkilic@balikesir.edu.tr,
https://orcid.org/0000-0002-3888-6025
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
219
DETERMINATION OF THE IMPACT OF THE POLITICAL
PARTICIPATION OF THE Z GENERATION ON VOTING BEHAVIOR
Abstract
Political participation stands out as a concept that has frequently found a place in recent policy research and
political marketing studies. Without reducing political participation to voting behavior, it is possible to say that it
starts with voters supporting and influencing the candidate or party they feel close to or simply being interested
in a candidate/party. Indeed, the concept of political participation has also transformed with technological
developments in the century we live in. The political tendencies, interest in politics and participation levels of
Generation Z are also among the topics of great interest. In this respect, this study has attempted to measure the
effect of political participation levels on voting behavior from the perspective of Generation Z. The sample of
the study consists of 335 individuals born after 2000 and referred to as Generation Z. In the study, a survey study
was conducted using quota sampling, one of the non-random sampling methods. As a result of the study, it was
concluded that there is a significant and positive relationship between the political participation of Generation Z
and voting behavior, and that the participation of this generation in political processes also positively affects
their voting behavior.
Keywords: Political participation, Generation Z, Voting
Jel Classification: D72, M31, O17
Article Type: Research Article
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
220
I. GİRİŞ
Z kuşağının siyasal katılım davranışlarının incelenmesi merakıyla yola çıkılan bu
araştırma ile kuşak araştırmalarına ve politik pazarlama alan yazınına katkı sağlama amacı
güdülmüştür. Bu bakımdan geçtiğimiz seçim dönemi de dâhil olmak üzere seçmen kitlesinin
azımsanmayacak bir kitlesini oluşturan bu kuşağın (18-24 yaş arası seçmen sayısı 8.607.500)
araştırılmasının hem siyasi aktörler için hem de kuşak araştırmacıları için önemli bir amaca
hizmet edeceği düşünülmektedir (ysk.gov.tr).
Z kuşağına dair yapılan araştırmalar incelendiğinde sosyal çevreleri, eğitim düzeyleri
ya da aile faktörü ele alınarak siyasal katılım farklılıkları üzerinde durulduğu görülmüştür
(Eraslan, 2024; Kahraman, 2024). Bu araştırma ile siyasal katılım düzeylerinin oy verme
davranışı üzerine yapılma ile alan yazına farklı bir bakış açısı kazandırılması
amaçlanmaktadır.
Z kuşağı, genel olarak 2000-2020 yılları arasında doğan bireyleri ifade eden bir
terimdir (Kuran, 2010). Bu nesil, dijital teknolojilerin ve sosyal medyanın yaygınlaşmaile
büyümüştür. Dolayısıyla Z kuşağının siyasal davranışının da sosyal medya üzerinden
şekillenebileceği düşünülebilir.
Sosyal medya, Z kuşağının politik tercihlerinde değişiklik yapmalarını sağlayan
önemli bir faktördür. Gençler genellikle sosyal medya platformları üzerinden politik bağımsız
bilgi alışverişi yapmakta ve toplumsal değişim için seslerini duyurmaktadır. Sosyal medya,
kullanıcılar için sağladığı imkânlarla başlı başına bir katılım aracı haline getirilmektedir
(Varlık, Sümer,2022: 984).
Bu kuşağın geleneksel politik öğelere katılma biçimlerinin çoğu zaman yetersiz
olduğu söylenebilir. Ancak sosyal medya üzerinde kampanyalar düzenleyerek veya çevrimiçi
imza toplayarak aktif bir şekilde politikaya daha sıcak yaklaştıkları ve tepki verdiklerini
söylemek mümkündür (KONDA, 2024: 45). Bununla birlikte, Z kuşağı için siyasal katılım
sadece sanal olarak yapılan eylemlerden ibaret değildir. Sosyal medyanın sunduğu olanaklar
sayesinde genç bireyler sokakta da aktif olarak yer alabilir ve geleneksel protesto gösterilerine
katılabilirler. Z kuşağı için sosyal medyanın sosyal katılım konusunda önemli bir rol
oynadığını söylemek mümkündür (Hafızoğlu, 2021: 148). Bu platformlar gençlerin politika
hakkında fikir alışverişinde bulunmalarına ve seslerini duyurmalarına olanak tanırken, ay
zamanda onların oy verme davranışı dışında kalan geleneksel olmayan siyasi faaliyetlere
katılmalarını sağlayabileceği görüşü de yaygındır.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
221
Z kuşağı, diğer kuşaklardan farklı olarak dijital çağın tam ortasında büyüdüğünden,
sosyal medya ve diğer dijital platformlar aracılığıyla hızlı bir şekilde bilgiye erişebilme
yeteneği, onların siyasi konularda bilinçlenmelerini kolaylaştırıcı etki göstermektedir
(Erdoğan, 2019: 47). Kendilerinden önceki kuşaklardan farklı olarak çok kültürlü bir dünyada
büyüdüklerinden dolayı farklı bakış açılarına ve çeşitliliğe daha açık bir kuşaktır. Bu durum,
Z kuşağının siyasal katılım sürecinde daha geniş bir perspektiften hareket etmelerini
sağlamakta ve toplumsal değişimlerde daha aktif rol almaları teşvik etmektedir (Cardinal ve
Montigny, 2019: 2). Bu kuşağın teknolojiye olan hâkimiyeti sayesinde çevrimiçi platformlar
aracılığıyla siyasi aktivizmi desteklemesi de mümkün hale gelir. Bu durum da gençlerin
siyasal katılımlarını arttırarak toplumsal değişimde etkin rol almalarına yardımcı olmaktadır.
Z kuşağının siyasal katılım süreci önemlidir. Çünkü onlar dijital çağın getirdiği
imkânları iyi kullanabildiklerinden dolayı toplumsal değişimde etkin rol alabilecek
potansiyele sahiptirler. Bu durumda, Z kuşağı için siyasal katılımın önemi oldukça büyüktür.
Bu kuşağın dijital dünyanın içinde doğması ve sosyal medyayı etkin kullanması, siyasal
bilincin oluşturulması ve siyasal süreçlere katılımın teşvik edilmesi açısından önemli bir fırsat
sunmaktadır (Hafızoğlu, 2021: 148). Siyasi partilerin gençlerin dikkatini çekmek ve
desteklerini kazanmak için sosyal medya platformları etkin bir şekilde kullanmaları
gerekmektedir. Kısaca, Z kuşağı Türkiye'nin siyasal geleceği açısından büyük bir potansiyele
sahiptir. Siyasal katılımlarının teşvik edilmesi ve gençlerin politik süreçlere aktif olarak dâhil
edilmeleri, demokratik bir toplumun oluşturulmasında önemli bir adım olacaktır.
Z kuşağının siyasal katılım düzeylerinin pek çok çalışmada siyasal katılımın bir
parçası olarak görülen oy verme davranışı üzerinden ölçülmüş olması, bu çalışmada sadece
temel farklılıklar, aile ve cinsiyet bağlamında değerlendirme yapılmamış olması çalışmayı
diğer araştırmalardan ayıran ve özgün değeri olarak ifade edilen kısmını oluşturur.
II. LİTERATÜR ARAŞTIRMASI
II.I. Siyasal Katılım
Siyasal katılımı, iktidarı etkileyen vatandaş çabası olarak görmek mümkündür. Bu
bağlamda otoriteye karşı ve karar vericilerin başına buyruk hareket etmesine tepki olarak
girişilen her çaba siyasal katılımın bir parçası olagelmiştir. Bu çabalar, toplumsallaşma ile
ortaya çıkmıştır. Vatandaşların siyasal davranışta bulunabilmeleri için öncesinde siyasi erkin
aldığı kararlarda ve kurallarda kendi hayatını etkileyeceği bilincinde olması beklenmektedir.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
222
Başka bir bakış açısıyla, siyasal katılım genellikle dört temele bağlıdır; Bunlardan ilki,
çıkar sağlama arayışı olarak gösterilir. Burada, birey kendine yahut çevresine çıkar elde etme
karşılığında siyasal katılımda bulunur ztekin,2001:231). Zamanla ve zeminle değişen bu
çıkarın kapsamı ve önemi genellikle maddi kazanım ile statü kazanımı odağında olmaktadır.
İkinci olarak, siyasal sistemin fonksiyonlarındaki artış ve karmaşıklaşmanın bireyin hayatını
daha çok etkiler seviyeye gelmesi ile birey neredeyse siyasal katılıma zorlanmakta ve siyasi
erk ile ilişkisi olmazsa ayakta kalmasının olanaksız olacağına inanmaktadır (Turan, 1996: 89).
Burada, kastedilen genellikle girişimciler olarak ifade edilir. Öyle ki; girişimciler bürokratik
engelleri aşmak ve piyasada avantaj elde etmek, kamu ihalelerinden pay sahibi olmak gibi
amaçların ancak siyasal katılım ile sağlanabileceğini şünmektedirler. Üçüncü neden,
bireylerin siyasi durumlara karşı merakını ve duyduğu ilgiyi ifade eder. Bu siyasal ilgi,
çevredeki insanlar ile iletişim kurulmasına ve siyasi durumlarla ilgili yorum ve tartışma
imkânına sahip olunmasını sağlamaktadır. Siyasi bilgisi artan bireyler siyasal katılımda daha
üst seviyelere gelmektedir. Dördüncü sebep olarak gerek ülke içi gerekse ülke dışı faktörler
önem arz etmektedir Bu sebep ile ülke içinde sosyal ve ekonomik gelişmelerin yarattığı baskı
ve diğer ülkelerde gerçekleşen gelişmeler kastedilmektedir. Gelişmiş ülkelerde siyasal
sistemler bireylerin siyasal katılımda bulunmasına olanak tanımaktadır. Örneğin, bireyin
yaşadığı ülke gelişmekte olan bir ülke ise karşılaştığı sorunlara çözüm bulma arayışında
kendisine referans için gelişmiş ülkelerin demokratik ve hukuki katılım kanallarını referans
almaktadır. Ülkesinde başvurduğu bu kanalların geliştirilmesi ve oluşturulması adına
mücadele etmektedir (Turan, 1996: 68). İçinde bulunduğumuz iletişim çağı için bu katılım
kanallarına ulaşmak oldukça kolay olduğundan, ülke yönetimleri de baskı altında
hissettirilebilmektedir.
II.I.I. Siyasal Katılım Türleri ve Boyutları
Siyasal katılma, bireylerin siyasal süreçlere katılım gösterme biçimlerini belirleyen
önemli bir olgudur. Bu katılım, çeşitli düzeylerde ve biçimlerde gerçekleşebilir ve temelinde
merak, ilgi, bilgi ve eylem aşamaları yer alır (Dahl, 1991: 57). Her bir aşama, katılımcının
siyasal katılımı etkileyen farklı nitelikler barındırmaktadır. Bu bağlamda, siyasal katılma
sürecini daha iyi anlamak için bu aşamaların incelenmesi önemlidir.
II.I.II. Siyasal Katılım Düzeyi
Siyasal katılım düzeyleri gizil katılım, karşı katılım, takipçi katılımı ve etkileyici
katılım şeklindedir (Waeterloos, 2023). Gizli katılımla bir sosyal medya platformunda bilgi
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
223
arama ve bilgiyi tüketme yoluyla bilişsel katılımı için farklı yolları açıklamaktadır. Bu
sebeple gizli katılım aktif olarak içerik yaratmadan yeniden üretmeden politik meselelere
dâhil olmayı ifade eder. Genellikle tartışmalı olağandışı veya incitici olarak kabul edilen ve
bu nedenle bir anti sosyal davranış biçimi olarak kabul edilecek davranışları da karşı katılım
açıklamaktadır. Etkileyici ve takipçi katılım alt ölçeklerinde sosyal medya aracılığı ile siyasal
katılım bağlamında daha yaygın olarak ölçülen davranışlar tanımlanmaktadır (yorum yapmak,
yayınlamak gibi). Etkileyici katılımla kullanıcının oluşturduğu ya da başlattığı içerikler ifade
edilmektedir. Takipçi katılım ise kullanıcının eylemin başlatıcısı değil eylemi gerçekleştiren
kişi olduğu katılım biçimidir. Kullanıcı kışkırtıcı değildir ancak orijinal içerik de oluşturmaz.
II.I.III. Katılma Eylemlerinin Sınıflandırılması
Milbrath'ın (1965), önerdiği sınıflandırmaya göre, siyasal katılım eylemleri üç ana
kategoride değerlendirilmektedir:
İzleyici Davranışları: En düşük katılım düzeyini temsil eder. Bu aşamada bireyler,
siyasal olayları takip eder ancak aktif bir katılım göstermezler.
Geçiş Eylemleri: Bireylerin siyasal süreçlere daha aktif bir şekilde dahil olmaya
başladığı aşamadır. Bu aşama, oy kullanmak veya katılımcı etkinliklere katılmak gibi
eylemleri içerir.
Gladyatör Eylemleri: En yüksek katılım zeyini temsil eder. Bu aşamada bireyler,
aktif olarak kampanya yürütme, protesto gösterilerine katılma veya siyasi organizasyonlar
içinde yer alma gibi daha zor eylemlerde bulunurlar.
II.II. Siyasal Katılımı Etkileyen Faktörler
Siyasal katılı etkileyen faktörler, bireylerin siyasal süreçlere katılımını belirleyen
önemli unsurlardır. Bu faktörler arasında eğitim düzeyi, ekonomik durum, sosyal medya ve
teknoloji, toplumsal cinsiyet, kültürel ve etnik kimlik, siyasi partilerin etkisi, hukuki çerçeve
ve siyasi iklim gibi unsurlar bulunur. Siyasal katılma sürecinde, bireylerin nitelikleri ve
katılım biçimleri belirleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır (Nie ve Verba, 1989: 4 -5).
Örneğin, bireylerin eğitim düzeyi, sosyoekonomik durumu ve genel motivasyonları, katılım
düzeylerini etkileyen önemli faktörlerdir. Ayrıca, katılma eyleminin kolaylığı ve zorluğu da
bu süreçte önemli bir ölçüt oluşturmaktadır.
Siyasal katılımı etkileyen faktörler birçok boyutta incelenebilir (Çukurçayır, 2006:
84). Bunların bazıları;
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
224
Eğitim Düzeyi
Eğitim, bireylerin siyasal bilgiye erişimini ve politikaya ilgi duymalarını artırır. Daha
eğitimli bireyler genellikle daha fazla katılım gösterir.
Ekonomik Durum
Ekonomik yüksek bireyler, daha fazla kaynak ve zaman ayırarak siyasal
süreçlere katılma eğilimindedir. Düşük gelirli bireyler ise ekonomik kaygılar nedeniyle
katılımlarını kısıtlayabilir.
Sosyal Medya ve Teknoloji
Sosyal medya, bireylerin siyasi bilgiye ulaşmalarını ve toplumsal hareketlere
katılmalarını kolaylaştırır. Dijital platformlar, kampanyaların ve hareketlerin yayılmasında
etkili bir araçtır.
Toplumsal Cinsiyet
Kadınlar ve erkekler arasındaki siyasi katılım farklılıkları, toplumsal normlar ve
cinsiyet rolleri tarafından şekillenir. Kadınların katılım oranları, toplumdan topluma
değişiklik gösterebilir.
Kültürel ve Etnik Kimlik
Farklı etnik ve kültürel grupların siyasal süreçlere katılım düzeyi, aidiyet hissi ve
toplumsal kabul ile doğrudan ilişkilidir.
Siyasi Partilerin Etkisi
Siyasi partilerin yapısı, politikaları ve ulaşılabilirliği, bireylerin katılımını teşvik
edebilir veya engelleyebilir. Partilerin mobilizasyon çalışmaları katılımı artırabilir.
Hukuki Çerçeve
Seçim yasaları, oy verme süreci ve siyasi katılı düzenleyen diğer hukuki yapılar,
bireylerin katılımını olumlu veya olumsuz etkileyebilir (Dursun, 2013: 111).
Siyasi İklim
Ülkede var olan siyasi atmosfer, bireylerin katılım isteğini etkileyebilir. Özgürlüklerin
sınırlı olduğu rejimlerde katılım genellikle azalmaktadır.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
225
Siyasal katılım ile ilgili yapılan araştırmaların daha çok 2012 yılından itibaren hız
kazandığı gözlenmektedir. Özellikle, sosyal medya kullanımının siyasal katılımı arttırdığını
kanıtlayan çalışmaların oranının %80 seviyesinde olduğu ifade edilmektedir (Ektiren, 2024:
547).
Araştırmanın ölçeğinin de alındığı Waeterloos vd. 2023 yılında yaptıkları
araştırmalarında araştırmalarında sosyal medyanın gençler için oldukça önemli olduğunu,
siyasal katılımı destekleyen ve tamamlayan bir unsur olarak ön plana çıktığını ileri
sürmüşlerdir.
Aynı yılda yapılan ve X ve Facebook sosyal medya platformları özelinde siyasal
katılım araştırmasına odaklanan Theocharis’in araştırması sosyal medya platformlarının
siyasal katılımla bütünleşme sağladığını saptamıştır. Ly (2023), devleti yönetenler ve
vatandaşlar arasında güven sağlama unsuru olarak, sosyal medyada katılımın teşviki üzerinde
yaptığı çalışmada pozitif sonuçlara ulaşmıştır. Latin Amerika alanları ve bölgeleri arasındaki
bir diğer araştırma aynı yıl içinde Cazorla-Martin tarafından yapılmış, çevrimiçi/çevrimdışı
olarak katılım türleri ve vatandaşlık türleri arasındaki ayrıma odaklanılmış, bu ayrımın hem
bölgeler ara siyasi al ve tutumda farklılığa hem de siyasal katılım biçimleri arasındaki
farklılığa değinilmiştir.
Yapılan literatür araştırmaları göstermektedir ki, sosyal medya sadece boş zamanların
geçirildiği ve bilgi alışverişinde bulunulan bir yer değil; aynı zamanda siyasal etkileşimi ve
mobilizasyonu da artıran bir mecra olarak görülmektedir. Z kuşağı söz konusu olduğunda ise,
geleneksel yöntemlerin motivasyonu düşürdüğüne ve interaktif katılım yöntemlerinin daha
öncelikli olduğuna değinilmektedir.
III. METODOLOJİ
III.I. Veri Seti
YÖK’te kayıtlı 129 devlet üniversitesinde öğrenim gören 1.643.226 öğrenci
araştırmanın evrenini oluşturmaktadır (https://istatistik.yok.gov.tr/ erişim 22.12.2023).
Araştırmada tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kota örnekleme yöntemi
kullanılarak anket çalışması uygulanmıştır. Kota örnekleme, inceleme ve araştırma konusu
olan topluluğun belli özelliklerini yansıtabilmek amacıyla, topluluğun içindeki belli
özelliklerdeki örneklerin alınması ile sağlanan bir araştırma yöntemidir (Kılıç, 2013: 44).
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
226
Kota örnekleme metodunda araştırma evreni cinsiyet, eğitim ya da yaş gibi belirli özelliklerle
gruplara (kategorilere) ayrılmaktadır (Gürbüz ve Şahin, 2018: 132).
Örneklem belirlenmesi için;
n= 1,962*(0,50*0,50)/0,052 = 384,16 yani 385 kişi (örneklem) olarak belirlenmiştir.
Uygulama Google formlar üzerinden çevrimiçi anket olarak yapılmıştır (Gürbüz ve Şahin,
2018: 130). Araştırmada 385 kişiye ulaşılmış ancak analizler aşamasında 50 anket kapsam
dışında bırakılarak 335 kişi üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Bu bakımdan ulaşılan
üniversitelerdeki 24 yaş üzeri ve 18 yaş altında olabilecek öğrenciler kota altı kalıp örneklem
grubuna dâhil edilmemiştir.
Bu çalışma, Balıkesir Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Etik Kurulu
başkan ve üyeleri tarafından 27/06/2024 tarih ve 2024/6 toplantı numarası ile etik kurul onayı
alınarak gerçekleştirilmiştir
III.II. Değişkenler
Siyasal katılım ölçeği Waeterloos, Ponnet,&Walrave (2021) tarafından ‘Social Media
Political Participation Scale’ olarak geliştirilmiş ve bu ölçek araştırmacı tarafından Türkçe
diline çevrilerek adapte edilmiştir. Seçmen davranışı için Öztürk (2017) tarafından Heywood
(2006), Akgün (2002), Kalender (2005), Cwalina, Falkowski & Newman (2011) ve Boyraz
(2012) çalışmalarından uyarlanarak oluşturulan ölçeklerden yararlanılmıştır. Bu ölçekler
Ektiren (2024) ve Fernando vd. (2024) başta olmak üzere çeşitli çalışmalarda kullanılmıştır.
Anket verileri SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın modeli ve
hipotezleri aşağıda ifade edilmiştir.
III.III. Model
Araştırmanın amacına uygun olarak siyasal katılımın oy verme davranışı üzerine
etkisini gösteren modeli aşağıdadır. Modele göre siyasal katılımın dört alt boyutunun oy
verme davranışı üzerindeki etkisinin ölçülmesi sağlanacaktır.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
227
Figür I. Araştırmanın Teorik Modeli
Siyasal katılım kavramı ile ilk akla gelen oy vermek olsa da, çok yönlü olarak
bakıldığında temel niteliği vatandaşların var oldukları siyasi siteme karşı tutum ve
davranışlarıdır (Bennett & Segerberg, 2012). Z kuşağı söz konusu olduğunda apolitik bir
tutum sergiledikleri geleneksel siyasete ve siyasetçilere kabul edilebilir bakmadıkları yönünde
bir kamuoyu oluştuğu şünülmektedir (Erarslan, 2024: 5). Konda ve Gençlik Örgütleri
Forumunun 2024 yılında yaptığı ‘Gençlerin Politik Tercileri Araştırması’ ile genç kuşağın oy
verme eyleminden sonra en çok sosyal medya aracılığı ile (Tweet atma, Hashtag etkinlikleri)
siyasal katılımda bulundukları ifade edilmiştir. Araştırmamızın gizli katılım boyutu ile bu
sonuç benzerlik göstermektedir. Aynı araştırmada parti üyeliği ve STK üyeliğine ilişkin
alınan yanıtların daha düşük zeyde olması bu araştırmanın karşıt katılım boyutuna ilişkin
sonuçlarıyla örtüşmektedir (KONDA, 2024).
H1: Z kuşağının siyasal katılımı oy verme davranışını pozitif ve anlamlı yönde
etkilemektedir.
H1a: Z kuşağının gizli katılımı oy verme davranışını pozitif ve anlamlı yönde etkilemektedir.
H1b: Z kuşağının karşıt katılımı oy verme davranışını pozitif ve anlamlı yönde
etkilemektedir.
H1c: Z kuşağının takipçi katılımı oy verme davranışını pozitif ve anlamlı yönde
etkilemektedir.
H1d: Z kuşağının etkileyici katılımı oy verme davranışını pozitif ve anlamlı yönde
etkilemektedir.
Siyasal Katılım
Gizli
Oy Verme
Davranışı
Karşıt
Takipçi
Etkileyici
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
228
IV. ANALİZLER
IV.I. Tanımlayıcı İstatistikler
Araştırma verileri kapsamında hazırlanan frekans tabloları ve güvenilirlik analizi
bulguları, ölçeklere ait betimleyici istatistikler ve normallik testi sonuçları ile hipotezlerin test
bulguları aşağıda sunulmuştur..
Tablo I: Tanımlayıcı İstatistikler
Cinsiyet
208
62,1
127
37,9
Sosyal Medya
Kullanım Sıklığı
64
19,1
133
39,7
76
22,7
62
18,5
Yaş
44
13,1
40
11,9
45
13,4
62
57
58
29
18,5
17,0
17,3
8,7
Toplam
335
100
Tablo I’e göre araştırma katılımcılarının 208 (%62,1)’inin kadın ve 127 (%37,9)’sinin
erkek olduğu; %39,7’sinin (n=133) 3-5 saat, %22,7’sinin ise (n=76) 5-7 saat sosyal medyada
vakit geçirdiği tespit edilmiştir.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
229
Tablo II. Güvenilirlik analizi bulguları
Çalışmanın güvenilirliği Cronbach’ın Alfa Katsayı ile belirlenmiştir. Ölçeklerde 0.70
ve üzeri alfa değeri güvenilir olarak kabul edilmektedir (Cronbach, 1951). Bu çalışmadaki
ölçekler olan siyasal katılım ölçeğinin güvenilir olduğu, siyasal katılımın alt boyutları olan
gizli katılım, karşıt katılım, takipçi katılım ve etkileyici katılım ölçeklerinin ayrı ayrı analiz
edilmesiyle ortaya çıkan bulguların da güvenilirliğe işaret ettiği görülmektedir. Bununla
birlikte oy verme davranışı ölçeğinin de güvenilir olduğu belirlenmiştir.
Tablo III. Ölçeklerin Betimleyici İstatistikleri ve Normallik Testi
Ortalama
Standart
Sapma
Minimum
Maximum
Çarpıklık
(Skewness)
Basıklık
(Kurtosis)
Siyasal
Katılım
2,8662
,77075
1,00
5,00
,189
,189
Gizli
Katılım
3,3696
,82224
1,00
5,00
-,158
-,245
Karşıt
Katılım
3,2448
1,07910
1,00
5,00
-,324
-,632
Takipçi
Katılım
2,3839
,93147
1,00
5,00
,683
,039
Etkileyici
Katılım
2,7224
,99535
1,00
5,00
,013
-,922
Oy Verme
Davranışı
3,1875
,96970
1,00
5,00
-,104
-,104
Katılımcıların siyasal katılım düzeyleri ile oy verme davranışına verilen cevapların
ortalama seviyede olduğu saptanmıştır. Bazı araştırmacılar basıklık ve çarpıklık değerlerinin -
1.5 ile +1.5 aralığında yer aldığı durumda, verilerin normal dağılım sterdiğini
Cronbach's Alpha
Madde Sayısı
Ölçek
0.924
18
Siyasal Katılım
Siyasal Katılımın Alt Boyutları
0.820
5
Gizli Katılım
0.716
4
Karşıt Katılım
0.869
5
Takipçi Katılım
0.892
6
Etkileyici Katılım
0.882
5
Oy Verme Davranışı
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
230
varsaymaktadır (Tabachnick ve Fidell, 2007). Bu varsayıma göre, çalışmanın ölçeklerinin
normal dağılım gösterdiği görülmektedir.
Tablo IV. KMO ve Bartlett’ın Küresellik Testi Tablosu
Siyasal Katılım
Oy Verme
Davranışı
Kaiser-Meyer-Olkin
(KMO)
0.885
,847
X2
4234,125
872,658
Bartlett’ın Küresellik Testi
df
153
10
Sig.
0,001
0,001
Tablo IV’te ölçeklerin geçerliliğinin test edilmesi için keşfedici faktör analizi
uygulanmıştır. Bu sonuçlara göre, siyasal katılım ölçeğinin yeterliliği 0,885 ve oy verme
davranışı ölçeğinin yeterliliği 0,847 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte Bartlett’ın
küresellik testlerinin sonuçlarının da anlamlı olduğu görülmektedir (p<0.05).
Tablo V. Değişkenlerin Faktör Yükleri
Boyutlar
Siyasal Katılım
1.Takipçi Katılım(1)
,646
2.Takipçi Katılım(2)
,711
3.Takipçi Katılım(3)
,605
4.Takipçi Katılım(4)
,742
5.Takipçi Katılım(5)
,816
6. Karşıt Katılım(1)
,802
7. Karşıt Katılım(2)
,764
8. Gizli Katılım(1)
,638
9. Gizli Katılım(2)
,826
10. Gizli Katılım(3)
,688
11. Gizli Katılım(4)
,701
12. Gizli Katılım(5)
,802
13.Etkileyici Katılım(1)
,815
14.Etkileyici Katılım(2)
,823
15.Etkileyici Katılım(3)
,693
16.Etkileyici Katılım(4)
,722
17.Etkileyici Katılım(5)
,827
18.Etkileyici Katılım(6)
,603
1. Oy Verme Davranışı
,727
2. Oy Verme Davranışı
,764
3. Oy Verme Davranışı
,743
4. Oy Verme Davranışı
,854
5. Oy Verme Davranışı
,841
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
231
Tablo V’te katılımcıların siyasal katılımı dört boyutta toplanmıştır. Ölçekte yer alan
karşıt katılım boyutunun 3. ve 4. ifadesinin çıkarılmasıyla siyasal katılım ölçeğinin faktör
yükleri kabul edilebilir hale gelmiştir. Z kuşağının oy verme davranışının faktör yükleri aynı
tabloda gösterilmektedir. Oy verme ölçeği tek boyutta ölçülmüş olup, bu ölçeğin faktör
yükleri kabul edilebilir değerlere sahiptir.
IV.II. Araştırma Hipotezlerinin Test Edilmesi
İncelenen iki metrik değişken arasındaki ilişkinin belirlenmesinde korelasyon analizi
kullanılmaktadır. Neden sonuç ilişkisinden ziyade birbiriyle eşleştirilen iki değişken arasında
bir ilişkinin bulunup bulunmadığı, eğer varsa bu ilişkinin yönünü ve gücünü değerlendiren bir
analizdir. Korelasyon katsayısı -1 ile +1 arasında değer alır. Katsayı işareti negatifse ters
yönlü bir ilişkiden söz edilirken pozitif olduğu durumda aynı yönlü bir ilişkiden söz
edilmektedir (İslamoğlu, Alnıaçık, 201,347).
Tablo VI. Değişkenler Arasındaki Çoklu Korelasyon Analizi Tablosu
Siyasal
Katılım
Takipçi
Katılım
Karşıt
Katılım
Gizli
Katılım
Etkileyici
Katılım
Oy Verme
Davranışı
Siyasal Katılım
1
Takipçi Katılım
,841**
.001
1
Karşıt Katılım
,558**
.001
,273**
.001
1
Gizli Katılım
,754**
.001
,487**
.001
,572**
.001
1
Etkileyici Katılım
,888**
.001
,778**
.001
,376**
.001
,535**
.001
1
Oy Verme
Davranışı
.485**
.001
,496**
.001
,121*
.001
,342**
.001
,460**
.001
1
N: 335, p*<0.05, p**<0.01
Genel olarak 0,1 ile 0,3 arasındaki korelasyon zayıf, 0,3 ile 0,5 arasındaki korelasyon
orta, 0,5 ile 0,8 arasındaki korelasyon ise güçlü korelasyon biçiminde ifade edilmektedir.
0,8’den güçlü olduğu durumda ise çok güç korelasyon a verilmektedir slamoğlu,
Alnıaçık, 201,347). Araştırma katılımcılarının siyasal katılımı ile oy verme davranışı arasında
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
232
%48,5 düzeyinde anlamlı ve pozitif yönlü ilişkili olduğu (r(335)= 0.485, p< 0.01)
belirlenmiştir. Bu bulgunun sonucunda; Z kuşağının siyasal katılımı ile oy verme davranışı
arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki olduğu söylenebilir. Z kuşağının takipçi katılımı ile oy
verme davranışı arasında %49,6 (r(335)= 0.496, p< 0.01); karşıt katılımı ile oy verme
davranışı arasında %12,1 (r(335)= 0.121, p< 0.01); gizli katılımı ile oy verme davranışı
arasında %34,2 (r(335)= 0.342, p< 0.01); etkileyici katılımı ile oy verme davranışı arasında
%46 düzeyinde anlamlı ve pozitif yönlü ilişkili olduğu (r(335)= 0.460, p< 0.01) tespit
edilmiştir.
Regresyon analizi bir bağımlı değişkenin (ya da çıktı değişkenin) değerini bir ya da
birden fazla bağımsız değişken kullanarak tahmin etmeye yarayan bir ntemdir. Eğer tek
değişken ile analiz yapılıyorsa; basit (doğrusal) regresyon, bağımlı değişkenin tahmininde
kullanılan bağımsız değişken sayısı birden fazla ise çoklu regresyon analizine
başvurulmaktadır. Regresyon analizi, ele alınan bağımsız değişkenin bağım değişken
üzerindeki etkisini ve yönünü belirlemeye yönelik bir analizdir (İslamoğlu, Alnıaçık,
201,355).
Tablo VII. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisini
Ölçen Basit Regresyon Analizi
Z kuşağının oy verme davranışının %23,5’inin siyasal katılım ile açıklandığı tespit
edilmiştir. Z kuşağının siyasal katılımının oy verme davranışını anlamlı ve pozitif yönde
etkilediği belirlenmiştir. Z kuşağının siyasal katılımında bir birim standart sapma oranında
artış olduğunda, oy verme davranışının standart sapmasında %48,5’lik artış görülecektir.
Bağımlı Değişken
Bağımsız
Değişken
B
Std.
Hata
𝜷
t
p
Tolerans
VIF
Oy Verme
Davranışı
Siyasal
Katılım
,610
,060
,485
10,109
0,001
1,00
1,00
F= 102,200
R2= ,235
Düzeltilmiş
R2= ,233
Tahmini
Std. Hata= .73,754
Anova(Anlamlılık)
= ,001
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
233
Sonucun istatistiki olarak anlamlı olduğu bulgulanmış (p < 0,05 , β = 0,485) ve H1 hipotezi
kabul edilmiştir. Çoklu doğrusallık sorunu olup olmadığını incelemek için VIF değeri ve
tolerans değerleri değerlendirilmiştir. VIF değeri 5’in altında olduğunda ve tolerans değeri
20’nin altında olduğunda doğrusallık sorunu olmadığı belirlenir (Hair ve ark.,2014). Böylece
bu çalışmadaki siyasal katılım değerinde, çoklu doğrusallık sorunu olmadığını sonucunda
varılmıştır.
Tablo VIII. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisini
Ölçen Çoklu Regresyon Analizi
Z kuşağının siyasal katılımının alt boyutu olan gizli katılım boyutunun oy verme
davranışını anlamlı ve pozitif yönde etkilediği bulgulanmıştır. Sonucun istatistikî olarak
anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0.05, β = 0,169) ve H1a hipotezi kabul edilmiştir. Z
kuşağının gizli katılımında bir birim standart sapma oranında artış olduğunda, oy verme
davranışının standart sapmasında %16,9’luk artış görülecektir. Z kuşağının karşıt katılımının
oy verme davranışını anlamlı ve negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Bu sonuca göre
H1b hipotezi kabul edilmiştir (p<0.05, β=-0,127). Z kuşağının karşıt katılımında bir birim
standart sapma oranında artış olduğunda, oy verme davranışının standart sapmasında
%12,7’lik azalış görülecektir. Z kuşağının siyasal katılımının alt boyutu olan takipçi katılım
boyutunun oy verme davranışını anlamlı ve pozitif yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu sonuca
göre H1c hipotezi kabul edilmiştir (p<0.05, β = 0,314). Z kuşağının takipçi katılımında bir
birim standart sapma oranında artış olduğunda, oy verme davranışının standart sapmasında
%31,4’lük artış görülecektir. Z kuşağının siyasal katılımının alt boyutu olan etkileyici katılım
boyutunun oy verme davranışını anlamlı ve pozitif yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu sonuca
göre H1d hipotezi kabul edilmiştir (p<0.05, β = 0,172). Z kuşağının etkileyici katılımında bir
birim standart sapma oranında artış olduğunda, oy verme davranışının standart sapmasında
%17,2’lik artış görülecektir. Siyasal katılım boyutlarının oy verme davranışı üzerindeki etkisi
Bağımlı Değişken
Bağımsız Değişken
B
Std.
Hata
𝛽
t
p
Tolerans
VIF
Oy Verme Davranışı
Gizli Katılım Boyutu
,200
,075
,169
2,655
,008
,538
1,860
Karşıt Katılım
Boyutu
,114
,052
,127
2,194
,029
,658
1,520
Takipçi Katılım
Boyutu
,327
,079
,314
4,153
,000
,383
2,612
Etkileyici Katılım
Boyutu
,168
,077
,172
2,191
,029
,355
2,820
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
234
incelendiğinde; takipçi katılımın oy verme davranışı üzerinde daha etkili olduğu
bulgulanmıştır. Çoklu doğrusallık sorunu için VIF değeri ve tolerans değerleri incelendiğinde,
siyasal katılımın alt boyutlarında çoklu doğrusallık sorunu olmadığı tespit edilmiştir.
V. SONUÇ VE ÖNERİLER
Siyasal katılım ve Z kuşağına dair çalışmalar gün geçtikçe artış stermektedir.
Siyasal katılım daha geniş bir perspektiften bakıldığında, basit bir oy verme davranışının
ötesinde daha karmaşık bir dizi faaliyeti kapsamaktadır (Demir & Özdemir, 2024: 501). Diğer
kuşaklara göre siyaset arenasında daha gerçekçi olduğu ileri sürülen Z kuşağının, vatandaşlık
görevi olan demokratik yetkilerini sonuna kadar kullanması gerektiği yapılan çalışmalarla
ifade edilmiştir (Cardinal ve Montigny, 2019: 77).
Bu araştırma sonucunda ortaya çıkan Z kuşağının siyasal katılımının oy verme
davranışı üzerindeki pozitif ve anlamlı etkisi ile H1 hipotezi genel olarak kabul edilmiştir. Bu
bulgu, Z kuşağının siyasal süreçlere katılımının, oy verme davranışlarını da olumlu şekilde
etkilediğini göstermektedir. Bu sonuç, gençlerin siyasal konulara ilgi duyması ve bu ilginin
somut eylemlere dönüşmesi ısından önemlidir. Yapılan araştırma, siyasal katılımın teşvik
edilmesinin, Z kuşağının demokrasiye olan katkısını artırabileceğini ortaya koymaktadır. Bu
tür veriler, siyasal partilerin ve kuruluşların Z kuşağına yönelik stratejiler geliştirmesi
açısından da kritik bir öneme sahiptir. Gençlerin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak,
onların katılımını arttıracak politikaların oluşturulması hem siyasi istikrarın güçlendirilmesini
hem de demokratik değerlerin pekiştirilmesini destekleyecektir.
H1a hipotezinin kabul edilmesi, Z kuşağının gizli katılımının oy verme davranışları
üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Gizli katılım, gençlerin siyasi süreçlere dolaylı yoldan
dâhil olma biçimlerini içermekte ve bu durum, onların siyasal tutum ve davranışları
şekillendirmektedir. Gençlerin gizli katılımlarının arttığı ortamlarda, oy verme oranlarının da
artabileceği söylenebilir. Bu bulgu, siyasal partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının Z kuşağına
özel stratejiler geliştirmeleri gerektiğini göstermektedir. Gençlerin aktif katılımını teşvik eden
programlar ve kampanyalar, oy verme davranışlarını olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca, gizli
katılımın desteklenmesi, gençlerin siyasal süreçlere olan ilgilerini artırabilir ve bu da
demokrasinin güçlenmesine katkıda bulunabilir. Bununla birlikte, bu bulgulara göre, Z
kuşağının siyasal katılımının sadece bir trend değil, aynı zamanda siyasi sistemin
sürdürülebilirliği açısından kritik bir bileşen olduğu söylenebilir. Gençlerin siyasete dâhil
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
235
olmalarının teşvik edilmesinin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde olumlu sonuçlar
doğurabileceği düşünülmektedir.
Z kuşağının oy verme davranışının siyasal katılımının alt boyutu olan karşıt katılım
boyutuyla ilgili elde edilen bulgular, karşıt katılım boyutunun oy verme davranışı üzerinde
anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. İstatistiksel analizler sonucunda,
karşıt katılımın oy verme davranışı üzerindeki pozitif etkisinin istatistiksel olarak anlamlı
olduğu belirlenmiş (p < 0.05) ve H1b hipotezi kabul edilmiştir. Karşıt katılım, Z kuşağının
geleneksel siyasal süreçlere karşı geliştirdiği eleştirel yaklaşım ve alternatif kanallarla katılım
sağlama eğilimlerini ifade etmektedir. Bu bulgu, karşıt katılımın gençlerin siyasi tutumlarını
ve oy verme davranışlarını şekillendirmede belirleyici bir rol oynadığını önermektedir. Bu
bulgular, siyasal partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının Z kuşağının karşıt katılım
eğilimlerini dikkate alarak stratejiler geliştirmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Karşıt
katılımı teşvik eden programlar ve kampanyalar, gençlerin siyasal katılımını artırabilir ve
onları demokratik süreçlere daha fazla dâhil edebilir.
H1c hipotezinin kabul edilmesi, Z kuşağının takipçi katılımının oy verme davranışını
artırdığını göstermektedir. Bu durum, sosyal medya platformlarında başlatılmış olan siyasal
içeriklere yorum yaparak ya da beğeni göndererek katılım gösteren Z kuşağındaki bireylerin
oy verme davranışının da yükseldiğini göstermektedir. Benzer biçimde H1d hipotezinin kabul
edilmesiyle Z kuşağında yer alan bireylerde etkileyici katılım zeyi arttıkça oy verme
düzeyinin de arttığı söylenebilir. Bu bulgu, sosyal medya platformalarında içerik üreten ve
kitleleri etkileme gücüne sahip olan bireylerin oy verme davranışının artacağını
göstermektedir. H1c ve H1d sosyal medyanın siyasal katılım ve oy verme davranış ile
ilişkisini görebilmek bakımından önemlidir. Bu doğrultuda, Z kuşağında yer alan bireyler
siyasal içerikli paylaşımları kendileri başlattığında ya da başlatılmış bir içeriğe katkı
sundujlarında oy verme davranışlarının artacağı söylenebilir. Bu noktada, siyasi partilerin
sosyal medya platformlarını etkili kullanmalarının ve kitlelerini sosyal medyada siyasal
konulara katkı sunmaya özendirmelerinin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.
Z kuşağını gözlemlemek ve bu kuşaktaki seçmenleri kazanabilmek sadece bugünü
değil geleceği ve siyasetin değişen odağını da içerdiği için oldukça önemlidir. Bu sebeple
siyasi alanda yer alan tüm faktörlerin kritik bileşenleri göz ardı etmemeleri gerekir. 2021
yılında TEAM tarafından yapılan bir araştırmada gençlerin siyaset algıları ve siyasetten
beklentileri ele alınmış; bu bağlamda Z kuşağının baskıcı devlet politikaları sebebiyle protesto
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
236
gibi siyasete katılım şekillerinden uzak durduğu ortaya konmuştur. Çalışmada, ifade
özgürlüğüne dair engellerin siyasal katılımdan uzaklaştıran etkenler arasında yer aldığı ifade
edilmiştir. Z kuşağında yer alan bireyler, ülke siyasetine kendilerinin yön vereceğinin
bilincinde, oy kullanma ora yüksek ancak siyasi görüş belirtmekte yeterli özgüvenleri
olmayan bir kuşak olarak ön plana çıkmaktadır (Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi,
2021). Z kuşağının siyasi davranışlarını değerlendirmek amacıyla 2024 yılında yapılan bir
araştırmada ise bu kuşakta yer alan bireylerin siyasal katılım düzeylerinde oy verirken
farklılıklar olduğu, bu farklılıkların demografik ve siyasal toplumsallaşmaya göre şekil aldığı
ifade edilmiştir (Kahraman, 2024,76).
Yapılan bu araştırma, siyasal katılımın teşvik edilmesinin, Z kuşağının demokrasiye
olan katkısını artırabileceğini ortaya koymaktadır. Bu tür veriler, siyasal partilerin ve
kuruluşların Z kuşağına yönelik stratejiler geliştirmesi açısından da kritik bir öneme sahiptir.
Gençlerin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak, onların katılımını arttıracak politikaların
oluşturulması hem siyasi istikrarın güçlendirilmesini hem de demokratik değerlerin
pekiştirilmesini destekleyecektir.
Tüm araştırma sonuçlarına bakıldığında, Z kuşağında yer alan gençlerin geleceğin
seçmen kitlesi olduğu ve uzun yıllar boyunca da hedef seçmen olacakları aşikârdır. Bu
bağlamda siyasi partilere düşen, sosyal medya, ekran ve teknolojiye hassasiyetleri belirgin
olan bu seçmenlerin hem sandığa gitmelerini hem de siyasal katılım düzeylerinin artmasını
sağlayacak çalışmalar yapmalarıdır.
REFERANSLAR
Almond, A.G. & Verba, S. 1965. The civic culture political attitudes and democracy in five nations. Canada,
Little, Brown and Company.
Akgün, B. 2002. Türkiye'de seçmen davranışı partiler sistemi ve siyasal güven. Ankara, Nobel Yayınları.
Bennett L. & Segerberg A. 2012. The logıc of connectıve actıon: Digital media and the personalization of
contentious politics, Information, Communication & Society, 15: 5, 739-768
Boyraz E. 2012. Stratejik siyaset pazarlaması ve siyaset pazarının bölümlendirilmesine ilişkin bir araştırma.
Doktora tezi, Erciyes Üniversitesi, Kayseri.
Çaha, Ö. 2008. Türkiye’de seçmen davranışları ve siyasal partiler. Orion Yayınevi, Ankara
Cardinal, F.& Montigny, E. 2019. La révolution z: comment les jeunes transformeront le québec. éditions la
presse
Cronbach, L. J. 1951. Coefficient alpha and the internal structure of tests. Psychometrika, 16: 297- 334.
Cwalina W, Falkowski A, Newman BI. 2011. Political marketing: Theoretical and strategic foundations
Routledge, London.
Demir M. & Özdemir E. 2024. Siyasal katılma, oy verme davranışı ve liderlik: oy verme ve liderlik çalışmaları
üzerine bir değerlendirme. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11 (2): 493-506.
Ektiren, M. 2024. Sosyal medya kullanımı yoluyla siyasal katılım: sistematik bir derleme çalışması. Electronic
Journal of Social Sciences, Volume:23, Sayı:90: 539-560.
İlhan, Ö. & Akkılıç, M.E. 2024. Z Kuşağının Siyasal Katılımının Oy Verme Davranışı Üzerindeki Etkisinin Tespiti. International Review of
Economics and Management, 12(2), 218-237.
237
Erarslan F. 2024. Z kuşağının siyasal katılım tercihleri üzerine bir araştırma. Doktora tezi, İnönü Üniversitesi,
Malatya.
Erdoğan, M. 2019. X-Y-Z kuşakları ve siyasal katılımda rol oynayan faktörler. yayımlanmamış yüksek lisans
tezi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep.
Fernando E. Prabowo & Winanti Y. D., 2024. The ımpact of social media in marketing on brand awareness and
customer trust in ıncreasing purchase ıntention, International conference on ınformation technology
research and ınnovation (ICITRI), ,335-340 Indonesia.
Görgülü, B. 2018. Gençlerin siyasal katılım sürecinde sosyal medyanın rolü, yayımlanmamış yüksek lisans tezi,
Selçuk Üniversitesi, Konya.
Gürbüz, S. & Şahin, F. 2014. Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri felsefe-yöntem-analiz. Seçkin Yayıncılık,
Ankara
Hair, J.F. Sarstedt, M. Hopkins, L. & Kuppelwieser, V.G. 2014. Partial least squares structural equation
modeling (PLS-SEM): An emerging tool in business research. european business review, 26, 106-121.
Heywood A. çev., Ed. Kalkan B. 2006. Siyaset, Liberte Yayınları, Ankara.
Hyun, K. D., & Kim, J. 2015. Differential and interactive influences on political participation by different types
of news activities and political conversation through social media. Computers in Human Behavior, 45,
328-334.
İslamoğlu, A. H. , Alnıaçık, Ü. 2014. Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.
İstanbul.
Kahraman, M. 2024. Z kuşağının siyasal katılıma etkisi, Yayınlanmış yüksek lisans tezi, Ankara Yıldırım
Beyazıt Üniversitesi, Ankara.
Kalender A. 2005. Siyasal iletişim: Seçmenler ve ikna stratejileri, Çizgi Yayınevi, Konya. Kılıç, S. 2013.
Örnekleme yöntemleri. Journal of Mood Disorders, 3(1), 44-6.
Kitanova, M. 2020. “Youth political participation in the EU: Evidence from a cross-national analysis”, journal of
youth studies, 23 (7), 819-836.
KONDA. 2024. Gençlerin politik tercihleri araştırması. Gençlik örgütleri forumu ile iş birliğiyle hazırlanmış
rapor. https://konda.com.tr/rapor/182/genclerin-politik tercihleri-arastirmasi (01.11.2024)
Kuran, E. 2018. Telgraftan tablete Türkiye’nin 5 kuşağına bakış, Destek Yayınları, İstanbul.
Kuran, E. 2019. Z- Bir Kuşağı Anlamak, Mundi Yayınları, İstanbul.
Knoll, J. Matthes, J., & Heiss, R. 2018. The social media political participation model: A goal systems theory
perspective. Convergence, 26(1), 135-156.
Lee, S. & Xenos, M. 2020. Incidental news exposure via social media and political participation: Evidence of
reciprocal effects. New Media ve Society, 24(1), 178-201.
Ly, B. 2023. Social media and political involvement in Cambodia. Cogent Social Sciences, 9(1), 2194565.
Milbrath, L. 1977. Political participation how and why do people get involved in politics? 2d ed.,Rand
McNally College Pub. Co.
Milbrath L.w. 1981. The Handbook of Political Behavior: Volume 4, - Springer
Ohme, J. 2020. Algorithmic social media use and its relationship to attitude reinforcement and issue-specific
political participation, The case of the 2015 European immigration movements. Journal of Information
Technology ve Politics, 18(1), 36-54.
Öztekin, A. 2001. Siyaset bilimine giriş, Siyasal Kitabevi, Ankara
Rahbarqazi, M. & Nourbakhsh, S. 2023. The effect of social media on ıranian citizens’ electoral participation
and political action. 36(2), 83-95.
Tabachnick, B.G. & Fidell, L.S. 2007. Using multivariate statistics (5th edition). boston, ma: allyn & bacon
publication.
TEAM. 2021. Gençlerin siyaset algıları, siyasetten beklentileri. Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi. İstanbul.
Turan, İ. 1996. Siyasal sistem ve siyasal davranış, Der Yayınları, İstanbul.
Theocharis, Y. & Lowe, W. 2015. Does Facebook increase political participation? Evidence from a field
experiment. Information, Communication ve Society, 19(10), 1465 -1486.
Waeterloos, C., Walrave, M. & Ponnet, K., 2021. "Designing and validating the social media political
participation scale: An instrument to measure political participation on social media," Technology in
Society, Elsevier, vol. 64(C).
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
Bu çalışmada siyasal katılım ve liderlik arasındaki ilişkinin nasıl incelendiği üzerine uluslararası ve ulusal literatür taranarak bir değerlendirme yapılmıştır. Siyasal katılımın en önemli araçlarından biri olan oy verme davranışında siyasal liderlik etkisinin literatürde doğrudan konu edilmediğinin tespit edildiği bu çalışmada, siyasal katılım çalışmalarında siyasal liderlik üzerine hem kuramsal hem ampirik olarak daha çok yer vermesi gerektiği ileri sürülmüştür. Siyasal katılım ve liderlik çalışmaları ayrı ayrı değerlendirilmiş ve liderlik kuramlarının siyaset sosyolojisi alanındaki Weber gibi bazı kaynaklara başvurarak bugüne uyarlamalar yaptıkları gözlenmiştir. Siyasal katılım kuramlarının ise liderlik etkisini dışarıda bırakan kavramsallaştırmalar yaptığı görülmektedir. Ampirik açıdan da seçmen davranışı üzerinde parti liderliğinin etkisi bağlamında sınırlı sayıda araştırma olduğu anlaşılmaktadır. Dünyadaki ve Türkiye’deki çalışmalar taranarak siyaset bilimi bağlamında uluslararası literatürdeki liderlik çalışmalarının eksikliği ve diğer alanlardan devşirilen liderlik teorilerinin analizlerde yarattığı problemler ile ulusal literatürde hem oy verme davranışı hem de siyaset bilimi bağlamında liderlik literatürüne yönelik eksiklikler tespit edilmiş ve seçmen davranışı üzerinde siyasal liderlik etkisini araştırmanın önemi vurgulanmıştır.
Article
Full-text available
The present age is called the age of communication. Undoubtedly, in all matters of the world, the most incredible information is on the shoulders of the mass media. Today, the media have influenced the identity of contemporary man by expanding geographical, cultural and political boundaries so that the identity of modern man can be called media identity. The increasing role of new means of mass communication in various parts of human life has led to multiple fields. One area that social media have influenced in the present age is political participation. The present paper sought to test the effect of social media on the Iranian citizens’ willingness to electoral participation political actions using the World Values Survey (WVS) wave 7 data release (49 countries/territories). The results show that social media indirectly, through the mediator variable of political trust, reduces the willingness of individuals to participate in elections. Moreover, the results show that social media, both directly and indirectly, increases citizens’ willingness to engage in political protests.
Article
Full-text available
A total of 1,300 students in Cambodia were surveyed regarding their opinions on social media and political trust, their feelings regarding social media use, engagement on social media, and interactive relationships with social media. Also, it was conducted using a questionnaire-based quantitative approach. Additionally, it employed a statistical dataset analysis using bivariate and multivariate techniques to understand its operation better. The study founds a significant correlation between trust in the political organization and political engagement. Moreover, it suggests that promoting civic engagement in social media contributes to building trust between governments and citizens. It is also possible to express political views and discuss social issues on social media.
Article
Full-text available
The aim of this study is to investigate the causal direction of the relationship between incidental news exposure via social media and political participation. Unlike prior studies, which have relied on cross-sectional data to examine this link, we used two panel data sets to better identify causal relationships. Specifically, we evaluate two unidirectional models (i.e. mobilization and reinforcement) and a reciprocal causal model using both cross-lagged and autoregressive path models. The findings reveal a more complex relationship than most previous studies have suggested. The relationship between incidental news exposure via social media and political participation appears to be reciprocal, with incidental news exposure and political participation indirectly influencing each other through social media use for political purposes. Furthermore, while the relationship between incidental news exposure and political participation is reciprocal, the participation-to-incidental news exposure path exerted a stronger effect than the reverse path in both studies.
Article
Full-text available
Selective exposure to likeminded political viewpoints on algorithmic social media platforms is considered a potential source of polarization of public opinion. We still know little about the proposed mechanism or how potential reinforcement of specific attitudes affects citizens’ political behavior, especially in a nonelectoral context. Focusing on the issue of immigration during the refugee influx to Europe in autumn 2015, this study investigates the effects of social media usage on attitude reinforcement, connecting it to political participation in refugee-related activities. A panel study conducted among Danish citizens (n = 847) reveals that frequent social media usage reinforces existing attitudes and mobilizes political participation. However, citizens who become more extreme in their attitude toward immigration over time are found to be less likely to become politically active regarding this specific issue.
Article
Full-text available
Youth political disengagement continues to be a major issue facing contemporary democracies that needs to be better understood. There is an existing literature on what determines youth participation in terms of socio-demographic factors, however, scholars have not given much consideration to the macro-level determinants. In this paper, I outline an empirical analysis of what determines political participation among young people using the Eurobarometer 375 survey data from 28 European Union countries. I argue that while socio-demographic factors are crucial for youth political participation, context matters in shaping levels of political participation among young people. The results from the logistic regression analyses indicate that democratic maturity influences patterns of political participation among young people in the EU. The results show that youth engagement in different modes of political participation varies significantly across distinctive democracies, where individuals situated in established EU democracies are more likely to be politically active. The findings raise fresh concerns about existing levels of young people’s engagement in politics in advanced and new democracies. This paper also contributes to the comparative research on young people’s participation in politics.
Article
Full-text available
Although studies suggest that the use of social media can promote political participation (PP), there is a lack of theorizing about the psychological processes underlying this relationship. This article attempts to fill this gap by suggesting a social media political participation model. Taking a goal systemic perspective, the model specifies a set of interrelated processes that need to be realized so that social media use affects PP. Furthermore, key contingent conditions are outlined and insights into fostering PP are offered. The article explains ways of testing the model with surveys and experiments. Implications for future research are discussed.
Article
Social media have expanded citizens' political repertoires with new modes of action. To measure these changing political practices, a new instrument, called the Social Media Political Participation Scale was developed and psychometrically tested. The instrument aims to capture both active, expressive forms of political action through social media as well as cognitive political social media use (e.g., sharing posts versus information seeking and acquiring). Based on a literature review and the recommendations of an expert panel, an item pool was generated. The second phase consisted of a questionnaire completed by 595 teenagers. The construct validity was assessed using exploratory factor analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (CFA), as well as convergent validity and internal consistency. The analyses revealed four theoretically grounded constructs measured with 21 items: latent engagement, follower engagement, expressive engagement and counter engagement. As a validated instrument , the Social Media Political Participation Scale allows future research to gain a more profound insight into who is politically engaged and why, as well as how digital technologies are embedded in diverse forms of political action.