Conference PaperPDF Available

Cumhuriyet Dönemi İlkokul Müzik Dersi Öğretim Programlarında Müzik Öğretimi Anlayışı

Authors:

Abstract

Müzik, birey ve toplumların en yaygın anlatım aracı ve ortak dilidir. İlkel toplumlardan günümüz toplumlarına kadar insanın bulunduğu her yerde müzik de vardır. Sevinç, üzüntü, acı, aşk, hüzün, öfke gibi pek çok durumu hissettirebilen müzikle bireyin tanışması daha anne karnındayken başlamaktadır. Bebeklik döneminde ninnilerle uyutulurken daha sonra çocukluk döneminde saymaca, tekerleme ve müzikli oyunlarla eğlenen çocuk, ilerleyen dönemlerde çok yönlü ve kapsamlı bir müzik ortamına girmektedir. Müzik; insanlık tarihi boyunca toplumları sürekli ilgilendiren, zamana ve mekâna göre eğitim, kültür ve gelişmişlik düzeyi ile paralel olarak etkisi değişen bir bilim ve sanat dalıdır. Müzik eğitimi ise bireylere, kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı olarak belli müziksel davranışların kazandırılması sürecidir. Müzik eğitiminin odağını müzik öğretimi oluşturmaktadır. Müzik öğretimi, belli bir amaç doğrultusunda müziksel öğretme ve öğrenmenin planlanması, başlatılması, yönlendirilmesi, kolaylaştırılması, gerçekleştirilmesi ve denetlenmesi süreci olarak ifade edilmektedir. Müzik öğretimi, çocuğun fiziksel gelişim düzeyleri bağlamında el ve göz koordinasyonunu, ritim duygusunu, sembolleri tanımayı ve insan zekâsının çeşitli boyutlarını geliştirmektedir. Bu kapsamda müzik öğretiminin çocukta var olan yaşamı algılama, yorumlama ve anlama becerisini geliştirdiği söylenebilir. Müzik psikolojisi ve nörobilim alanlarında yapılan güncel çalışmalar, müzik öğretiminin beynin farklı bölgelerini geliştirdiğini ortaya koymaktadır. Müziğin zekâyı, kasları ve duyguları eğitebilmesi bakımından çocuğun sosyal, duygusal, psikomotor ve dil gelişimine katkı sağlaması, özellikle temel eğitim kademesinde müzik öğretimini gerekli kılmaktadır. Bu kademede müzik öğretimiyle çocuğun müziği tanıyabilmesi, müzik ve beden uyumunu sağlayabilmesi, müzikle kültür, tarih ve estetik arasında bağ kurabilmesi, müziği millî ve manevi değerlerle ilişkilendirebilmesi, müzik teknolojilerini kullanabilmesi ve kendini müzik yoluyla ifade edebilmesi hedeflenmektedir. Müziğe olan ilginin kritik gelişim dönemlerinde kazandırılmasının daha sonraki eğitim basamaklarında çocuğun müziğe olan ilgisini artırma ve müziğe yönelik olumlu tutum geliştirme açısından son derece önemli olduğu düşünülmektedir. İyi hazırlanan bir müzik programı çocuk için yaşamı daha zevkli kılabilir; dünya ve ulusal tarihini anlamasını kolaylaştırabilir; bilim, sanat, sosyal bilimler, sağlık ve din gibi alanlarda bilgisini artırabilir; yaratıcılığını geliştirebilir ve olumlu davranışlar kazanmasını sağlayabilir. Müzik dersi çocuğun sesini, kulağını ve zevkini eğitmek, çocukta müzik sevgisi uyandırmak ve çocuğun hayal dünyasına müzik imgesini kazandırmak ve ona genel bir müzik kültürü kazandırmak amacıyla Milli Eğitim ders programlarına dahil edilmiştir. Bu doğrultuda müzik dersi cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze değin programlarda yer almakla birlikte, müzik eğitiminin cumhuriyetin ilanıyla birlikte bir kimlik kazandığı ve kurumsallaşmaya başladığı söylenebilir. Nitekim Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin kültür olduğunu ifade etmiş ve kültürün meydana getirdiği sanatın, o milletin en önemli yaşam damarlarından biri olduğunun altını çizmiştir. Sanat dalları arasında müzik ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Müzik, erken yaşlardan başlayarak kültürel kimliğin oluşmasında ve hayatın her aşamasında etkin bir rol oynamaktadır. Müzik ile içerisinde geliştiği toplum arasında karşılıklı bir ilişki söz konusudur ve toplum müzik eğitimini, müzik eğitimi de toplumu etkilemektedir. Dolayısıyla Türkiye’de toplumsal ve kültürel alanda yaşanan değişimlerden şüphesiz müzik ve müzik öğretimi de etkilenmiştir. Bu bağlamda araştırmada cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar ülkemizde uygulanan müzik dersi öğretim programlarında müzik öğretimi anlayışının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada otantik dokümanların temel veri kaynağı olduğu ve doküman incelemesi yöntemiyle olaylar, düşünceler, kavramlar ve eserlerin analiz edildiği analitik araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, araştırılan olgu ya da olgulara dair bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan doküman incelemesi yöntemi ile toplanmıştır. Bu bağlamda araştırmada cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar ülkemizde ilkokullarda uygulanan müzik dersi öğretim programları doküman olarak kabul edilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi ile çözümlenecektir.
75
Cumhuriyet Dönemi İlkokul Müzik Dersi Öğretim Programlarında Müzik Öğretimi Anlayışı
Mehmet Gültekin1, Gonca Babadağ1
1Anadolu Üniversitesi
Bildiri No: 194 - Bildiri Sunum Şekli: Sözlü Sunum
Müzik, birey ve toplumların en yaygın anlatım aracı ve ortak dilidir. İlkel toplumlardan günümüz
toplumlarına kadar insanın bulunduğu her yerde müzik de vardır. Sevinç, üzüntü, acı, aşk, hüzün, öfke gibi
pek çok durumu hissettirebilen müzikle bireyin tanışması daha anne karnındayken başlamaktadır. Bebeklik
döneminde ninnilerle uyutulurken daha sonra çocukluk döneminde saymaca, tekerleme ve müzikli
oyunlarla eğlenen çocuk, ilerleyen dönemlerde çok yönlü ve kapsamlı bir müzik ortamına girmektedir.
Müzik; insanlık tarihi boyunca toplumları sürekli ilgilendiren, zamana ve mekâna göre eğitim, kültür ve
gelişmişlik düzeyi ile paralel olarak etkisi değişen bir bilim ve sanat dalıdır. Müzik eğitimi ise bireylere,
kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı olarak belli müziksel davranışların kazandırılması sürecidir. Müzik eğitiminin
odağını müzik öğretimi oluşturmaktadır. Müzik öğretimi, belli bir amaç doğrultusunda müziksel öğretme
ve öğrenmenin planlanması, başlatılması, yönlendirilmesi, kolaylaştırılması, gerçekleştirilmesi ve
denetlenmesi süreci olarak ifade edilmektedir. Müzik öğretimi, çocuğun fiziksel gelişim düzeyleri
bağlamında el ve göz koordinasyonunu, ritim duygusunu, sembolleri tanımayı ve insan zekâsının çeşitli
boyutlarını geliştirmektedir. Bu kapsamda zik öğretiminin çocukta var olan yaşamı algılama,
yorumlama ve anlama becerisini geliştirdiği söylenebilir.
Müzik psikolojisi ve nörobilim alanlarında yapılan güncel çalışmalar, müzik öğretiminin beynin farklı
bölgelerini geliştirdiğini ortaya koymaktadır. Müziğin zekâyı, kasları ve duyguları eğitebilmesi bakımından
çocuğun sosyal, duygusal, psikomotor ve dil gelişimine katkı sağlaması, özellikle temel eğitim kademesinde
müzik öğretimini gerekli kılmaktadır. Bu kademede müzik öğretimiyle çocuğun müziği tanıyabilmesi, müzik
ve beden uyumunu sağlayabilmesi, müzikle kültür, tarih ve estetik arasında bağ kurabilmesi, müziği millî
ve manevi değerlerle ilişkilendirebilmesi, müzik teknolojilerini kullanabilmesi ve kendini müzik yoluyla
ifade edebilmesi hedeflenmektedir. Müziğe olan ilginin kritik gelişim dönemlerinde kazandırılmasının
daha sonraki eğitim basamaklarında çocuğun müziğe olan ilgisini artırma ve müziğe yönelik olumlu tutum
geliştirme açısından son derece önemli olduğu düşünülmektedir. İyi hazırlanan bir müzik programı çocuk
için yaşamı daha zevkli kılabilir; dünya ve ulusal tarihini anlamasını kolaylaştırabilir; bilim, sanat, sosyal
bilimler, sağlık ve din gibi alanlarda bilgisini artırabilir; yaratıcılığını geliştirebilir ve olumlu davranışlar
kazanmasını sağlayabilir.
Müzik dersi çocuğun sesini, kulağını ve zevkini eğitmek, çocukta müzik sevgisi uyandırmak ve
çocuğun hayal dünyasına müzik imgesini kazandırmak ve ona genel bir müzik kültürü kazandırmak
amacıyla Milli Eğitim ders programlarına dahil edilmiştir. Bu doğrultuda müzik dersi cumhuriyetin ilk
yıllarından günümüze değin programlarda yer almakla birlikte, müzik eğitiminin cumhuriyetin ilanıyla
birlikte bir kimlik kazandığı ve kurumsallaşmaya başladığı söylenebilir. Nitekim Atatürk, Türkiye
Cumhuriyeti’nin temelinin kültür olduğunu ifade etmiş ve kültürün meydana getirdiği sanatın, o milletin
en önemli yaşam damarlarından biri olduğunun altını çizmiştir. Sanat dalları arasında müzik ayrı bir yere
ve öneme sahiptir. Müzik, erken yaşlardan başlayarak kültürel kimliğin oluşmasında ve hayatın her
aşamasında etkin bir rol oynamaktadır.
Müzik ile içerisinde geliştiği toplum arasında karşılıklı bir ilişki söz konusudur ve toplum müzik
eğitimini, müzik eğitimi de toplumu etkilemektedir. Dolayısıyla Türkiye’de toplumsal ve kültürel alanda
yaşanan değişimlerden şüphesiz müzik ve müzik öğretimi de etkilenmiştir. Bu bağlamda araştırmada
cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar ülkemizde uygulanan müzik dersi öğretim programlarında
müzik öğretimi anlayışının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada otantik dokümanların temel veri
kaynağı olduğu ve doküman incelemesi yöntemiyle olaylar, düşünceler, kavramlar ve eserlerin analiz
76
edildiği analitik araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, araştırılan olgu ya da olgulara dair
bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan doküman incelemesi yöntemi ile toplanmıştır. Bu
bağlamda araştırmada cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar ülkemizde ilkokullarda uygulanan
müzik dersi öğretim programları doküman olarak kabul edilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi ile
çözümlenecektir.
Anahtar Kelimeler: Müzik, Müzik Eğitimi, Müzik Öğretimi Yaklaşımları, Müzik Dersi Öğretim Programı, İlkokul
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.