PreprintPDF Available

EGEMENE “GEM” VURMAK ve ANAYASACILIK FELSEFESİ (Anayasa’ya Niçin Gerek Vardır?)

Authors:
Preprints and early-stage research may not have been peer reviewed yet.

Abstract

“Anayasa’ya niçin gerek vardır?” sorusunun tarihsel açıdan da bugünde cevabı şudur: Egemene gem vurmak. Egemenin zorbalığına ve tiranlığına karşı bir güvence teşkil etmeyen , devleti anayasanın zincirlerine bağlamayan , Leviathan’ı zincire vurmayan bir anayasa asla anayasa değildir. Daha fazlasını söylemek istiyorum: Sirenlerin sesleri ile kendilerinden geçerek tuzağa düşmemek için kendisini gemi direğine bağlamayan bir gemi kaptanını anlatan Homeros destanını, kurtların doğasını unutarak onları zincire bağlamayı anlatan Kurt Fenrir efsanesini , ata dizginsiz ve gem olmadan binilmemesini öğüt veren Ovid kuralını bilmeyen hiç kimse ama hiç kimse anayasayı ağzına dahi almasın!
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 2
EGEMENE “GEM” VURMAK ve ANAYASACILIK FELSEFESİ
(Anayasa’ya Niçin Gerek Vardır?)
Coşkun Can Aktan
Not. Taslak/müsvedde bir metin olarak kabul edilmelidir. Daha önce yayınlamış
olduğumuz muhtelif çalışmalarımızdan kısmi alıntılarla hazırlanmıştır. Amacımız
duplikasyon yapmak değil, devlet gücünün ahlaki ve hukuki sınırlarınn önemini
vurgulamaktan ibarettir. (1.müsvedde: 30.07.2024)
Kapak: © https://etc.usf.edu/clipart/73000/73086/73086_bridlebit.htm
Giriş
Cumhurbaşkanımız R.T. Erdoğan uzun bir zamandan bu yana ısrarla ve
her fırsatta Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.
“Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek ekonomiden sosyal
hayata ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır”
1
beyanatında bulunuyor.
Türkiye’nin yeni bir bir sivil anayasaya sahip olması gerektiği konusunda
toplumun tüm kesimlerinin ve muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanı’ndan
farklı düşünmediğine canı gönülden inanıyorum. Sadece ortada bir
“samimiyet” ve “güven” meselesi var. Muhalefet partileri
Cumhurbaşkanı’nın bu anayasa davetini samimi olmadığı gerekçesiyle
reddediyor. Buna karşın Cumhurbaşkanımız R.T. Erdoğan samimiyet
konusunda şu beyanatta bulunuyor:
“Mevcutla yetinmek yeniliğe kapıyı kapatmak demektir. Yönümüz
de yüzümüz de aydınlığa, özgürlüğe ve demokrasiye dönüktür.
Türkiye’nin geleceği de daha fazla demokrasi ve özgürlüktedir.
Yeni ve sivil bir anayasanın bunun lokomatifi olacağına
inanıyoruz. Biz yeni anayasa konusunda samimiyiz.”
2
1
"Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni anayasa ekonomiden sosyal hayata, ülkemizin
meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracak", Anadolu Ajansı, 10.05.2024
https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-yeni-anayasa-ekonomiden-
sosyal-hayata-ulkemizin-meselelerinin-cozumunu-daha-da-hizlandiracak/3215353
2
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yeni anayasa mesajı: Bu konu siyasi bilek güreşine konu
olmamalı, 2.06.2024. NTV Haber
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 3
Muhalefet partileri sıklıkla şunu soruyu dile getiriyor. Geçtiğimiz 20 küsur
yıl içerisinde Türkiye aydınlığa, özgürlüğe ve demokrasiye yüzünü ters
dönmedi mi, kapılarını ardına kadar kapatmadı mı? İşte burada dürüstlük
ve samimiyet sorgulaması yapmamız gerekmiyor mu? Muhalefet partileri
bu eleştirileri yaparken Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu
fikrine karşı çıkmıyor.
İktidar partisi ve muhalefet partilerinin anayasal reform öncesinde şu
soruların cevabını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına açık ve net olarak
anlatmaları gerektiği düşüncesindeyim:
Anayasaya neden gerek var? Anayasa ne için gereklidir? Anayasal
reformun ana gayesi nedir?
İşte en büyük samimiyet testi burada yapılmalıdır. Bir anayasanın tek ama
tek gayesi “egemene gem vurmak”tır. Bu üç kelimeyi anlamayan bir
kimsenin anayasa konusunu katiyen ağzına almaması gerekir. Heceleyerek
yazalım: e-ge-me-ne / gem / vur-mak.
Resim: Atın azgınlığını kontrol etmek için kullanılan dizgin ve gem örneği.
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-yeni-anayasa-mesajibu-
konu-siyasi-bilekguresine-konu-olmamali,6RS4b9n1B0mwSxRN-snMbw#
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 4
Egemene Gem Vurmak!
“Egemenin yetkilerine gem vurmak.
“Egemenin hırslarını dizginlemek.”
Bridling the passions of the sovereign.
18. Yüzyıl Sloganı
“Anayasa’ya niçin gerek vardır?” sorusunun tarihsel açıdan da bugünde
cevabı şudur: Egemene gem vurmak.
Egemenin zorbalığına ve tiranlığına karşı bir güvence teşkil etmeyen
3
,
devleti anayasanın zincirlerine bağlamayan
4
, Leviathan’ı zincire
vurmayan
5
bir anayasa asla anayasa değildir.
Daha fazlasını söylemek istiyorum: Sirenlerin sesleri ile kendilerinden
geçerek tuzağa düşmemek için kendisini gemi direğine bağlamayan bir
gemi kaptanını anlatan Homeros destanını,
6
kurtların doğasını unutarak
onları zincire bağlamayı anlatan Kurt Fenrir efsanesini
7
, ata dizginsiz ve
gem olmadan binilmemesini öğüt veren Ovid kuralını
8
bilmeyen hiç kimse
ama hiç kimse anayasayı ağzına dahi almasın!
3
James Madison’un ifadesiyle anayasa “...insanların ihtiraslarından doğan tiranlığa
karşı bir güvencedir.” Bkz.The Federalist Papers No 63. 2008 Lillian Goldman Law
Library, Yale Law School,
https://avalon.law.yale.edu/18th_century/fed63.asp
4
Thomas Jefferson’un ifadesiyle “Güç söz konusu olduğunda insana güveni bir tarafa
bırakın ve kötülük yapmasını engellemek için onu anayasanın zincirlerine bağlayın.”
Bkz. The Papers of Thomas Jefferson, Volume 30: 1January 1798 to 31 January 1799
(Princeton University Press, 2003), 536-43.
https://jeffersonpapers.princeton.edu/selected-documents/jefferson%E2%80%99s-draft
5
James M. Buchanan’ın ifadsesiyle “How can Leviathan be chained?Bkz. Buchanan,
J.M. 1975. The Limits of Liberty: Between Anarchy And Leviathan. Chicago: The
University of Chicago Press
5
The Federalist Papers No 63. 2008 Lillian Goldman Law Library, Yale Law School,
https://avalon.law.yale.edu/18th_century/fed63.asp
6
Aktan, C.C. 2022. Anayasal Destan,
https://www.researchgate.net/publication/360795990_Anayasal_Destan
7
Aktan, C.C. 2022. Anayasal Tasarım ve Anayasal Bağlayıcılık (Kurtları Anayasanın
Zincerlerine Bağlamak), Alice Magazine / Temmuz, 2021.
8
Publius Ovidius Naso’nun ifadesiyle “Kırbacı az kullan oğlum, dizginlere daha sıkı
asıl”parce, puer, stimulis et fortius utere loris! Bkz.Ovid, Metamorphoses, Loeb Classical
Library
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 5
Anayasacılığın ana gayesi yöneticilerin tiranlık ihtiraslarına ve heveslerine
gem vurmak ve onları anayasanın kurallarına sıkı sıkıya bağlamaktır.
Anayasanın ana gayesi toplum içindeki her bireyin özgürlüklerini
başkalarına zarar vermeyecek şekilde emniyet ve güvenlik içinde
yaşayabilmelerine alan ve imkân sağlamaktır.
Bağlamak (binding), dizginlemek ve gem vurmak (bridling) egemeni
azgınlık yapmaktan ve tehlikeli yollara sapmaktan korur ve engeller.
Bağlamak aynı zamanda egemenin yönetimi altında bulunan millet
açısından da anlamlıdır. Kendisini emniyet kemerine bağlamış bir millet
huzur ve düzen içerisinde yaşayabilir. Anayasanın gayesi toplum
üyelerinin tamamını tehlikelere karşı emniyet kemerine bağlamak
olmalıdır. Anayasa bu anlamda bir emniyet kemeridir.
Homer(os) Hatırlatması
Durma orada yürü, arkadaşlarının da tıka kulaklarını,
tatlı balmumuyla tıka ki, onların sesini dinlemesinler,
istersen dinle sen, ama bağlasınlar ayakta seni,
hızlı geminin içinde iplerle bağlasınlar
kollarından bacaklarından orta direğe,
ondan sonra dinle Sirenleri doya doya.
Ama dostlarına yalvarır da, dersen ki ne olur iplerimi çözün,
bağlasınlar onlar senin bağlarını bir kat daha sıkı.
Odysseia
Homer ya da Homeros’un ünlü Odesa (Odysseia) destanında verdiği
mesajı hatırlayalım:
9
İthaka kralı Odisseus (Eski Yunanca, Odusseús; Latince, Ulysses)
Truva'nın düşmesinden on sene sonra evine dönmeye karar verir. Ancak
onu ve yanındaki adamlarını yine on sene sürecek olan zorlu bir gemi
yolculuğu beklemektedir. Bu yolculuğa daha önce cesaret edip çıkan; sarp
ve tehlikeli siren kayalıklarını aşan başka bir hiçbir kimse olmamıştır.
https://www.loebclassics.com/view/ovid-
metamorphoses/1916/pb_LCL042.69.xml?mainRsKey=f4g7xg
9
Aktan, C.C. 2022. Anayasal Destan,
https://www.researchgate.net/publication/360795990_Anayasal_Destan
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 6
İthaka kralı Odisseus bu tehlikenin farkındadır. Odisseus yolculuk
sırasında siren kayalıklarına yaklaşıldığında insanları büyüleyen sesleri ve
baştan çıkaran güzellikleri ile denizkızları sirenlerin tuzağına düşen gemi
kaptanlarının hazin sonunun ne olduğunu bilmektedir.
İthaka kralı Odisseus ve mürettebatı insanın aklını başından alan ve adeta
sarhoş edip o kayalıklara doğru sürükleyen ezgilerin ardından kayalıkların
arasında muhteşem güzellikleri ile görünecek olan sirenlerin kendisini
beklediğini bir an bile aklından çıkarmadan cesaretle yoluna devam eder.
https://www.researchgate.net/publication/360795990_Anayasal_Destan
Odisseus’un cesareti yanında bilgeliği ve sağlam iradesi ona siren
kayalıklarına yaklaştığında ne yapacağını öğretmiştir. Odisseus bu bilgelik
ile yoluna devam eder.
Ve nihayetinde an gelir ve siren kayalıkları uzaktan görünür. Kral
Odisseus hemen ilk olarak yanında gemi mürettebatının tamamının
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 7
kulaklarını balmumu ile kapatır. Daha sonra çok güvendiği kaptana
kendisini geminin direğine sımsıkı bağlamasını söyler. Ve ardından
dürüstlüğü ve sadakatine inandığı gemi kaptanına adım adım ne yapması
gerektiğini anlatır. Gemiye yaklaşacak olan sirenlere aldırmadan yoldan
sapmadan rotayı takip etmesi talimatını verir. Ona göre siren
kayalıklarından kazasız ve belasız kurtuluşun yolu budur.
Kral Odisseus hem kendisinin hem de kendi halkından insanlar olan gemi
mürettabatının hiçbirinin zarar görmesini istememektedir. Kendisi
Sirenlerin insanı büyüleyen ve adeta sarhoş eden o seslerini ve ezgilerini
eli kolu bağlı bir haldeyken duyabilecektir; fakat kürek çeken kendisi
olmadığı için kayalıklara doğru yol alması sözkonusu olmayacaktır. Gemi
mürettabatı ise sirenlerin büyüleyici seslerini duyamayacağı için onlardan
etkilenmeden kürek çekmeye devam edeceklerdir. Odisseus bu zekice
planı sayesinde mürettabatın kayalıklara fazla yaklaşmamasını garanti
edebileceğini düşünür. Böylece sirenlerin insanı baştan çıkaracak olan
güzelliklerine de bir sınır koymuş olacaktır. Sonuçta gemi sirenlerin
yaşadıkları kayalıklara doğru sürüklenmez. Kral ve mahiyetindeki
insanların tamamı sağ selamet yollarına devam etmiş olurlar.
Kurt Fenrir’i Zincerlere Bağlamak:
“Gleipnir”
Nors veya İskandinav mitolojisindeki dev Kurt (Fenrir) efsanesini
hatırlayalım:
10
Kötülük ve kurnazlık tanrısı Loki'nin bir gün dişi bir devden çocuğu olur.
Bir “kurt” olarak doğan çocuğa Fenrir adı verilir. Tanrılar bu kurdun
dünyanın sonunu getireceği kehanetinde bulunurlar. Eğer kurt zincire
vurulmazsa çok büyük zararlara neden olacağı söylenir... Bunun üzerine
tanrılar bir araya gelerek Fenrir’i zincire bağlamaya karar verirler. Tanrılar
daha yavru bir kurt olmasına rağmen ondan korkarak ona bir zincir
takarlar. Fakat her sabah uyandıklarında Fenrir’in zincirini kopardığını
görürler... Tekrar tekrar zincirler yaptırmalarına rağmen bir sonuç
alamazlar. Her defasında biraz daha büyüyen kurt yapılan zincirleri param-
parça eder...
10
Coşkun Can Aktan, Anayasal Tasarım ve Anayasal Bağlayıcılık, (Kurtları Anayasanın
Zincerlerine Bağlamak), Alice Magazine / Temmuz, 2021.
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 8
https://www.researchgate.net/publication/360795908_Anayasal_Tasarim
_ve_Anayasal_Baglayicilik
Tanrılar arasından ona göz-kulak olacak birisinin seçilmesi arzu edilir,
fakat hiç kimse buna ilgi göstermez. Tanrı Týr dışında hiçbir kimse onun
bakımı ile ilgilenme cesaretini göstermeyince bu iş sonunda Týr'e kalır.
Tanrı Týr ve diğer tanrılar Fenrir’i zapt etmek için cüce demirciler Brokk
ve Eitri'ye “Gleipnir” adı verilen bir sihirli zincir yaptırırlar. Cüceler bir
kedinin ayak sesi, bir kadının sakalı, bir dağın kökü, bir ayının çevikliği,
bir balığın nefesi ve bir kuşun tükürüğünden oluşan sihirli mi sihirli;
büyülü mü büyülü bir zincir yaparlar. Bu defa sorun gleipnir adı verilen
zincirin Fenrir’in boynuna, kollarına ve bacaklarına nasıl bağlanacağıdır.
Zira kurnaz kurt durumun farkındadır ve gleipnir’i takmak istemez ve karşı
koyar. Ve sonunda Tanrı Týr kurdun ağzına elini sokmayı cesaret eder.
Tanrı Týr elini kurdun ağzına sokar sokmaz Fenrir Týr'in elini koparır.
Daha sonra Tanrılar kurdun, elini ve ayaklarını çok daha sıkı bağlarlar.
Kimseyi ısırmasın diye de ağzına bir kılıç koyarak onu büyük bir kayaya
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 9
bağlarlar. Tanrılar gülerek ve alay ederek Fenrir’in artık dünyanın sonuna
kadar zincire bağlı olarak kalacaklarını ilan ederler. Sürekli büyüyen ve
daha da güçlenen Fenrir öfkeyle zincirlerini kırar, parçalar... Ve daha sonra
çevresine saldırmaya başlar. Tanrılar kıyametin (Ragnarök) başladığını
söyleyerek kaçmaya başlarlar. Cesur Týr tek elini kurda kaptırmış
olmasına rağmen Fenrir’e karşı koymaya çalışır.
Nors mitolojisi'nde zafer ve adalet tanrısı olarak bilinen Tanrı Týr’ın
yardımına babası Odin koşar. Kurt Fenrir o kadar öfkelidir ki, Odin'i
yutarak öldürür... Tanrı Týr babasının ölümü üzerine çok daha büyük bir
azimle Fenrir’le savaşmayı sürdürür. Bu arada Odin'in oğlu Vidar
kardeşinin imdadına yetişir ve Fenrir’i öldürmeyi başarır.
John Locke ve “Egemene Gem Vurmak”
John Locke (1632-1704)
17. yüzyılın son yarısından itibaren günümüze kadarki süreçte gelişen
anayasacılık hareketlerini etkileyen en önemli düşünürlerden birisi John
Locke’tur. Aydınlanma çağının bu önemli düşünürüne göre siyasal
yönetimin eylemleri hukuk ile sınırlandırılmadığı sürece keyfî yönetime
dönüşmesi kaçınılmazdır.
John Locke Hükümet Üzerine İkinci İnceleme (Second Treatise of Civil
Government, 1690) adlı eserinde hiçbir devlet yönetimi keyfî olamaz,
keyfî davranamaz, keyfî kararlar alıp uygulayamaz diyerek devletin ancak
önceden ilan edilmiş, yazılı, herkesin bildiği, anladığı yerleşik kurallar ile
yönetilmesi gerektiğini ifade eder:
11
11
Locke, J. 2012. Yönetim Üzerine İkinci İnceleme, 2.b. (çev. F. Bakırcı) İstanbul: Ebabil
Yayıncılık.s.21.
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 10
“135. Yasama ister bir ya da daha çok kişinin elinde olsun, ister
sürekli olarak ya da aralıklarla toplansın, yine de her devlette
egemen iktidar olduğundan; İlk olarak, insanların yaşamları ya da
kaderleri üzerinde keyfîliğe sahip değildir bir insan, kendisini
başkasının keyfî iktidarına tabi kılamaz. (…) (Devletin) gücü, en
son sınırında, toplumun kamusal yararıyla sınırlıdır. Bu iktidar,
insanoğlunun korunmasından başka bir amacı olmayan bir
iktidardır ve dolayısıyla hiçbir zaman uyruklarını yok etme,
köleleştirme ya da planlı olarak yoksullaştırma hakkına sahip
değildir.
136. İkinci olarak, yasama ya da egemen otorite, kendisini,
gündelik keyfî kararlarla yöneten bir iktidar olarak göremez.
Aksine, bu otorite adalet dağıtmakla; vatandaşların haklarına,
yayınlanmış sürekli kurallar ve önceden bilinen yetkili yargıçlarla
karar vermekle yükümlüdür.”
Rousseau ve “Egemene Gem Vurmak”
Jean-Jacques Rousseau (1712-1778)
18 Yüzyıl Fransız Aydınlanmasının diğer önemli temsilcisi Jean-Jacques
Rousseau genel irade ve halk egemenliğine özel vurgu yapan bir
sözleşmeci düşünürdür. Rousseau “Egemen varlık yönetmeye, yönetici
yasamaya, yurttaşlar da yasayı hiçe saymaya kalkıştılar mı, düzen yerini
karışıklığa bırakır. Güçle istem artık birlikte yürümez olur, devlet de ya
zorbalığa kaçar ya da anarşiye” diyerek toplumsal düzenin bir sosyal
mukavele ya da sosyal sözleşme içerisinde dizayn edilmesi gerektiğine
inanır.
Jean-Jacques Rousseau’ya göre egemen genel iradeye tabi olmak
zorundadır. Bir egemen genel iradeden bağımsız davranırsa bütünün
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 11
bağları gevşer, politik bütün dağılır. Düşünürün kendi sözleri ile
aktaralım:
12
“(…) egemen varlık yurttaşları topluluğa yararlı olmayan hiçbir
işe zorlayamaz, hatta böyle bir şeyi isteyemez de. (…) egemen
varlık ne denli mutlak, ne denli kutsal, ne denli dokunulmaz olursa
olsun, genel sözleşmelerin sınırlarını aşamaz ve her insan bu
sözleşme gereğince, mallarından, özgürlüğünden kendine ne
kaldıysa, ondan tümüyle ve istediği gibi yararlanabilir. Öyle ki,
egemen varlık, yurttaşlardan birini öbürlerinden daha çok yük
altına sokmaya yetkili değildir. Çünkü o zaman iş özel alana girer
ve bu yüzden egemen varlığın yetkisi dışında kalır.”
James Madison, Thomas Jefferson ve John Adams:
Egemene Gem Vurmak ve Egemeni Anayasanın Zincirlerine
Bağlamak
Soldan Sağa: John Adams, Thomas Jefferson ve James Madison
İngiliz sömürgelerinde yeşeren devrimci fikirleri paylaşan kişilerin
başında gelen James Madison (1751-1836) 1779 yılı sonlarına doğru
müttefik sömürgeler meclisine üye seçilmiş; ardından 1801 yılında Başkan
Thomas Jefferson’ın sekreterliği görevine getirilmiştir. 1809 yılında
Jefferson’un desteği ile ABD başkanlığına seçilmiştir. Madison federal bir
hükümet anayasası taslağı hazırlanmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
12
Rousseau, J.J 2013. Toplum Sözleşmesi, Çev. Vedat Günyol, Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları, İstanbul.s.30-31.
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 12
Madison ile Jefferson anayasal ihtiyati tedbirlerin önemi konusunda
benzer fikirleri paylaşmışlardır.
13
James Madison’un “...insanların ihtiraslarından doğan tiranlığa karşı bir
güvencedir.” sözü anayasacılık felsefesi açısından çok kıymetli bir
beyanattır.
14
Thomas Jefferson’un aşağıdaki anıtsal sözleri de bugün anayasacılık
felsefesinin ve anayasal bağlayıcılık ilkesinin önemini harikulade anlatan
kısa ve öz bir ifadedir:
“Güç söz konusu olduğunda, insanlara fazla güvenme ve onları
anayasanın zincirlerine bağla”
15
“Bazen insana kendi idare etme hususunda güvenilemeyeceği
söylenir. Öyleyse, başkalarını idare etmesine güvenilebilir mi? Ya
da biz, insanları yönetsin diye kral şekline bürünmüş krallar
bulduk? Bırakalım bunun cevabını tarih versin.”
16
Amerikan anayasasının kurucu önderlerinden ve ABD’nin 2. Başkanı John
Adams da (1735-1826) 1772 yılında Massachusetts eyaletinde yaptığı bir
konuşmada anayasacılık felsefesine anıtsal bir söz hediye etmiştir:
17
13
Aktan, C.C. ve A. Ekinci, 2019. Lex Rex, Ankara: Seçkin Yayınları.
14
Bkz.The Federalist Papers No 63. 2008 Lillian Goldman Law Library, Yale Law
School,
15
Orijinal metin: “In questions of powers, then, let no more be heard of confidence in
man, but bind him down from mischief by the chains of the constitution” bkz. Jefferson,
T. 1798. Draft of the Kentucky Resolutions: October. 1798
http://www.yale.edu/lawweb/avalon/jeffken.htm ; The Papers of Thomas Jefferson,
Volume 30: 1 January 1798 to 31 January 1799 (Princeton University Press, 2003), 536-
543, https://jeffersonpapers.princeton.edu/selected-documents/jefferson%E2%80%99s-
draft.
16
Orijinal metin: “Sometimes it is said that man can not be trusted with the government
of himself. Can he, then, be trusted with the government of others? Or have we found
angels in the forms of kings to govern him? Let history answer this question”. Jefferson,
T. 1801. First Inaugural Address, Lilian Goldman Law Library, Yale Law School,
https://avalon.law.yale.edu/19th_century/jefinau1.asp#:~:text=Called%20upon%20to%
20undertake%20the,sincere%20consciousness%20that%20the%20task
17
Orijinal metin: “There is danger from all men. The only maxim of a free government
ought to be to trust no man living with power to endanger the public liberty.” bkz. Adams,
J. 1772. Notes for an Oration in Braintree Massachussetts (Spring 1772)
http://johnadamsweb.com/adamsquotes.html
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 13
“Bütün insanlarda bir tehlike mevcuttur. Özgür bir devlet için tek
kural şu olmalıdır: Güce sahip olan herkes halkın özgürlüğü için
bir tehlikedir.”
Bodin ve Hobbes:
Egemene Gem Vurmak Olmaz!
Egemen Mutlak ve Daimî Güce Sahip Olmalıdır!
Jean Bodin ve Thomas Hobbes
Mutlak ve Daimî Güç (Absolute And Perpetual Power): Ne Korkunç İki Kelime!
Aydınlanma çağı ve sonrasındaki “egemene gem vurmak” düşüncesi ile
birebir tezat oluşturan ve egemenin mutlak bir güce sahip olması
gerektiğini savunan Jean Bodin ve Thomas Hobbes’tan iki önemli alıntı
yaparak okuyucunun zihninde birbirinden farklı iki tezi değerlendirmesine
imkân sunalım.
Fransız hukukçu, tarihçi ve siyaset felsefesi düşünürü Jean Bodin (1530-
1596) 1576 yılında yayınlanan Devletin Altı Kitabı (Les Six livres de la
République) adını taşıyan eserinde mutlak egemenlik felsefesini
“Egemenlik, bir devlet tarafından yetkilendirilen mutlak ve daimî güçtür”
sözleriyle savunur.
18
Jean Bodin egemene gem vurulamayacağını ve onun
her istediğini yapmakta serbest olduğunu şu ürkütücü sözlerle vurgular:
“Egemen devlet, medeni yasaların üstündedir, yalnızca doğal ve
tanrısal yasalara tabidir: İnsanlar âleminde onun üzerinde hiçbir
şey yoktur. Tıpkı din hukukçularının dediği gibi, papanın ellerini
hiç bağlamadığı gibi, egemen hükümdar da ellerini ancak canı
18
İngilizce tercümesi için bkz. Bodin, J. (2009). On Sovereignty Six Books of the
Commonwealth. Translated by M.J. Tooley Oxford: Seven Treasures Publications.
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 14
istediğinde bağlar. Böylece ferman ve emirnamelerinin sonunda şu
sözler yer alır: Arzumuz böyledir, bunun anlamı, egemen
hükümdarın yasalarının, geçerli nedenlere dayansalar bile,
Yalnızca hükümdarın iradesine tabi olduklarıdır”
19
Bodin’den 75 yıl sonra Leviathan adlı eserini yazan Thomas Hobbes
(1588-1679) mutlak egemenlik felsefesini savunan bir diğer önemli
düşünürdür. Hobbes da Bodin gibi egemenin güç ve yetkilerine gem
vurulamayacağını ve devletinmutlak egemenlik hakkına sahip olması
gerektiğini şu sözlerle savunur:
20
“Egemen güç, bütün devletlerde mutlak olmalıdır. Benim fikrimce,
hem akıldan hem de Kutsal Kitaplar'dan şu husus açıkça görülüyor
ki egemen güç, ister monarşide olduğu gibi tek bir adamda olsun,
ister halk devletinde ve aristokratik devlette olduğu gibi, bir
mecliste olsun, insanların hayal edebilecekleri kadar büyük bir
şeydir. Bu kadar büyük bir güçten pek çok kötü sonuçlar
doğabileceği düşünülse bile, bunun yokluğunun sonuçları, yani
herkesin kendi komşusu ile sürekli bir savaş durumunda olması,
çok daha kötüdür. İnsanın bu dünyadaki hayatı asla sorunsuz
olmayacaktır; fakat bir devlette, uyrukların itaatsizliğinden ve
devletin varlığını borçlu olduğu sözleşmelerin ihlalinden
kaynaklanmayan hiç bir büyük sorun yoktur. Her kim ki egemen
gücün aşırı büyük olduğunu düşünerek onu azaltmayı isterse,
kendini, onu sınırlayabilecek başka bir güce; yani, daha büyük bir
güce tabi kılmak zorundadır.”
19
Bodin’in sözleri şu kaynaktan aktarılmaktadır: Braudel, F. 1995. Uygarlıkların
Grameri. Ankara: İmge. s.339.
20
Hobbes, T. 2007. Leviathan, 6.b. ( Çev. S. Lim), İstanbul: YKY yayınları.s. 153-54.
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 15
Sonsöz
“Anayasacılığın temel bir niteliği vardır: hükümetin yetkileri üzerine
hukuki sınırlamalar getirmek. Anayasacılık keyfî yönetimin antitezidir;
anayasacılık aynı zamanda hükümetin irade ve takdir hakkının hâkim
olduğu despotik bir hükümetin zıddıdır. Anayasal bir devlet sınırlı
hükûmet anlamına gelir.”
21
Charles Howard McIlwain
Bu yazıyı kaleme almamızın gayesi “anayasa niçin gereklidir?” gibi basit
bir sorunun cevabının doğru anlaşılmasına hizmet etmekten başka bir şey
değildir. En başta anayasa talebini dile getiren her siyasetçinin şunu
bilmesi gerekir ki, anayasanın tek ama tek gayesi başlangıçta da
belirttiğimiz üzere egemen devletin güç ve yetkilerini kötüye
kullanılmasını engelleyecek kurallar ve kurumlar olışturmaktır.
Devleti etkin kurallarla ve kurumlarla sınırlamayan, egemenin keyfi
eylemlerine dizginlemeyen, egemenin kontrolsüz ihtirasları ile siyasi
atçılık yapmasına gem vurmayan bir anayasa anayasa olamaz.
Anayasacılık felsefesinin temeli teşkil eden “Egemen gücün yetkilerine
gem vurmak” (Bridling the passions of the sovereign) ilkesini gözardı eden
bir anayasa bir hiçtir; değersiz bir parşömendir. James Madison, Alexander
Hamilton ve John Jay’in "Publius" takma a altında kaleme aldığı bir
yazıdaki şu sözlerini hatırlatmak isteriz:
“Sonuç olarak devlet yönetimi üzerindeki anayasal sınırların
parşömen üzerine yazılmasının hükümetin tüm yetkilerinin zalimce
tek bir elde toplanmasına yönelik istismarlara karşı yeterli bir
koruma sağlayamayacağını ifade etmeliyim.”
22
21
Mcilwain, C.H. 2008. Constitutionalism: Ancient and Modern, Indianapolis: Liberty
Fund.Online erişim: https://oll.libertyfund.org/title/mcilwain-constitutionalism-ancient-
and-modern
22
Bkz. The Federalist Papers: No. 48, 1 Şubat 1788. The Lillian Goldman Law Library,
Avalon Project,https://avalon.law.yale.edu/18th_century/fed48.asp
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 16
COŞKUN CAN AKTAN TARAFINDAN
ANAYASA VE ANAYASACILIK ÜZERİNE
YAZILMIŞ VE/VEYA EDİTÖR OLARAK HAZIRLANMIŞ
BAŞLICA ÇALIŞMALAR
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 17
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 18
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 19
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 20
Egemene Gem Vurmak ve Anayasacılık Felsefesi 21
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Hukuk Fakültelerinde Bilimsel Yazma, Alıntı ve Atıf Usûlleri Dersine Neden İhtiyaç Vardır?
  • Kemal Gözler
Kemal Gözler, "Hukuk Fakültelerinde Bilimsel Yazma, Alıntı ve Atıf Usûlleri Dersine Neden İhtiyaç Vardır?", www.anayasa.gen.tr/aaulisans.htm (Yayın Tarihi: 14 Eylül 2023).
Bilimsel Yazma, Alıntı ve Atıf Usûlleri' Dersi Konulmalıdır
  • Kemal Gözler
Kemal Gözler, "Kamu Hukuku ve Özel Hukuk Yüksek Lisans Programlarında 'Bilimsel Araştırma ve Etik' Dersi Değil, 'Bilimsel Yazma, Alıntı ve Atıf Usûlleri' Dersi Konulmalıdır", www.anayasa.gen.tr/aau-yuksek-lisans.htm (Yayın Tarihi: 15 Eylül 2023).
Hukuk Dergilerinde 'Makale Yazım Kuralları' Sorunu
  • Kemal Gözler
Kemal Gözler, "Hukuk Dergilerinde 'Makale Yazım Kuralları' Sorunu", www.anayasa.gen.tr/aau-dergi.htm (Yayın Tarihi: 20 Eylül 2023).
Yayınevlerinde Bilimsel Yazma, Yayınlama ve Atıf Usûlleri Kurallarının Belirsizliği Sorunu
  • Kemal Gözler
Kemal Gözler, "Yayınevlerinde Bilimsel Yazma, Yayınlama ve Atıf Usûlleri Kurallarının Belirsizliği Sorunu", www.anayasa.gen.tr/aauyayinevleri.htm (Yayın Tarihi: 22 Eylül 2023).
Hukuk Uygulamasında Atıf Usûlleri Kurallarının Belirsizliği Sorunu
  • Kemal Gözler
Kemal Gözler, "Hukuk Uygulamasında Atıf Usûlleri Kurallarının Belirsizliği Sorunu", www.anayasa.gen.tr/aau-uygulama.htm (Yayın Tarihi: 25 Eylül 2023).
Lillian Goldman Law Library, Yale Law School, 15 Orijinal metin: "In questions of powers, then, let no more be heard of confidence in man
  • Bkz
Bkz.The Federalist Papers No 63. 2008 Lillian Goldman Law Library, Yale Law School, 15 Orijinal metin: "In questions of powers, then, let no more be heard of confidence in man, but bind him down from mischief by the chains of the constitution" bkz. Jefferson, T. 1798. Draft of the Kentucky Resolutions: October. 1798
Can he, then, be trusted with the government of others? Or have we found angels in the forms of kings to govern him? Let history answer this question
  • Orijinal Metin
Orijinal metin: "Sometimes it is said that man can not be trusted with the government of himself. Can he, then, be trusted with the government of others? Or have we found angels in the forms of kings to govern him? Let history answer this question". Jefferson, T. 1801. First Inaugural Address, Lilian Goldman Law Library, Yale Law School, https://avalon.law.yale.edu/19th_century/jefinau1.asp#:~:text=Called%20upon%20to% 20undertake%20the,sincere%20consciousness%20that%20the%20task 17 Orijinal metin: "There is danger from all men. The only maxim of a free government ought to be to trust no man living with power to endanger the public liberty." bkz. Adams, J. 1772. Notes for an Oration in Braintree Massachussetts (Spring 1772) http://johnadamsweb.com/adamsquotes.html