ArticlePDF Available

Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir Değerlendirme

Authors:

Abstract

Filistin topraklarında kurulduğu günden beri bölge insanına özellikle de Müslümanlara baskı uygulayan İsrail, bir terör örgütü gibi hareket etmektedir. Yakın zamanda meydana gelen bir gelişme olarak; 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye yönelik birçok saldırı düzenlemiş, Gazze’de yaşayan binlerce masum insanı katletmiş veya yaralamıştır. Bu saldırılar, Uluslararası Hukuk, Savaş Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku kurallarını, Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarını, Cenevre ve Lahey Sözleşmelerini, BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ni, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlarını ve insanlık vicdanını ihlal etmektedir. İsrail, Gazze’de bebekleri, çocukları, kadınları, silahsız sivilleri, gazetecileri, hastaneleri, okulları, sivil konutları, cami ve kiliseleri, mülteci kamplarını, ambulansları, yaralı konvoylarını, kültürel mirası bombalamış, fosfor bombası kullanmış, esirlere kötü muamele etmiş, sivil halka açlık ve susuzluk çektirmiş, enerji ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ambargo uygulamış, iki milyon kadar insanı göçe zorlamış ve bölge halkını topluca yok etme politikasını uygulamıştır. Tüm bu hususlar, savaş suçunun konusu olmanın yanı sıra aynı zamanda insanlığa karşı da işlenen suçlara da konu olmaktadır. Kuruluşundan beri İsrail’in yaptığı katliam dizisi ve hukuk tanımayan eylemleri karşısında, ABD başta olmak üzere birçok ülke, İsrail yönetimine koşulsuz askeri ve siyasi destek sağlamıştır. ABD, İsrail’e yıllık 3.8 milyar dolarlık askeri yardım yapmakta ve BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine çıkan karar tasarılarını veto etmektedir. ABD’nin yanı sıra Fransa, Almanya, İngiltere, Kanada gibi ülkeler de İsrail’in saldırılarını meşru göstermeye çalışmakta, Gazze’ye yönelik ambargoyu kaldırmamaktadır. Ayrıca bu ülkeler, İsrail’in işgal ettiği topraklarda yaptığı yerleşim faaliyetlerini engellememekte ve İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için kendisine baskı yapmamaktadırlar. Bu ülkeler, İsrail’in savaş suçlarını destekleyerek insanlık suçuna ortak olmaktadır. Gazze’de yaşanan bütün dram ve zulümler karşısında, dünyanın çeşitli üniversitelerinde çalışan akademisyenler, insan hakları savunucuları, sanatçılar, sporcular, gazeteciler, kanaat önderleri, din adamları, hâkim ve savcılar, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmaktadır. Bu insanlar, Gazze’deki acının derhal durdurulmasını, sorumluların hesap vermesini, Gazze halkının yaşam hakkı ve özgürlüklerinin korunmasını, Gazze’ye yönelik ambargonun kaldırılmasını, Gazze’nin yeniden inşasını ve Filistin halkının bağımsız devletine kavuşmasını talep etmektedir. Bu talepler, tarihi, vicdani, ahlaki ve medeni bir görev olarak deklare edilmektedir. Filistin topraklarını ele geçiren ve ABD başta olmak üzere birçok devletten aldığı destekle bölge halkına her fırsatta orantısız güç kullanarak soykırım suçu işleyen İsrail’in ve kendisine destek veren diğer güçlerin yargılanması konusu, bu makalenin temel amaç ve problemini oluşturmaktadır. Çalışma; kitle iletişim araçları, sosyal medya platform ve gazete portal haberlerinin yanı sıra dergi makalesi, kitap vb. argümanlardan yararlanılarak kaynak taraması metodu ile elde edilen verilerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Din Sosyolojisi, İsrail, ABD, Terörizm, Filistin, Gazze, Savaş, İşgal, Soykırım.
YILMAZ ARI
16 | S a y f a
Makale Bilgisi
|
Article Information
Makale Türü / Article Type:
Araştırma Makalesi / Research Article
Geliş Tarihi / Date Received: 17 Kasım 2023 / 17 November 2023
Kabul Tarihi / Date Accepted: 19 Aralık 2023 / 19 December 2023
Yayın Tarihi / Date Published: 30 Aralık 2023 / 30 December 2023
Yayın Sezonu / Pub Date Season: Aralık / December
Atıf
|
Citation
Arı, Yılmaz. “Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere
Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme”. Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi 5 (Aralık 2023), 16-38.
DOI: 10.61216/darulhadisdergisi.1392165
Değerlendirme
|
Peer-Review
İki Dış Hakem / Çift Taraflı Körleme
Double anonymized - Two External
İntihal
|
Plagiarism
Bu makale, Turnitin yazılımınca taranmıştır.
İntihal tespit edilmemiştir.
This article has
been scanned by Turnitin.
No plagiarism detected.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım
Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere
Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle
Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
A Crime against Humanity and the Tragedy of Genocide: An Assessment on
the Need to Prosecute Israel for State Terrorism against the Palestinians
Dr. Yılmaz ARI
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Eskişehir Osmangazi University Faculty of Theology
Eskişehir, Türkiye
yilmaz.ari@ogu.edu.tr
ORCID: 0000-0003-4529-7162
ROR ID: https://ror.org/01dzjez04
Etik Beyan
|
Ethical Statement
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu
ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
It is declared that scientific and ethical principles have been followed
while carrying out and writing this study and that all the sources used
have
been properly cited (Yılmaz ARI).
Telif Hakkı
| Copyright
(CC BY-NC 4.0)
Uluslararası Lisansı altında lisanslanmıştır.
Licensed under the
(CC BY-NC 4.0)
International
License.
Etik Bildirim
|
Complaints
darulhadis@karatekin.edu.tr
Yayıncı
|
Published by
Çankırı Karatekin Üniversitesi Darülhadis İslam Araştırmaları Merkezi
Çankırı Karatekin University Darulhadis Islamic Studies Center
Finansman
| Grant Support
Bu araştırmayı desteklemek için dış fon kullanılmamıştır.
The author(s) acknowledge that they received no external funding in
support of this research.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
17 | S a y f a
Öz
Filistin topraklarında kurulduğu günden beri bölge insanına özellikle de Müslümanlara baskı uygulayan İsrail, bir
terör örgütü gibi hareket etmektedir. Yakın zamanda meydana gelen bir gelişme olarak; 7 Ekim 2023’ten beri
Gazze’ye yönelik birçok saldırı düzenlemiş, Gazze’de yaşayan binlerce masum insanı katletmiş veya yaralamıştır. Bu
saldırılar, Uluslararası Hukuk, Savaş Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku kurallarını, Uluslararası Ceza Mahkemesi
kararlarını, Cenevre ve Lahey Sözleşmelerini, BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ni, İnsan Hakları İzleme Örgütü
raporlarını ve insanlık vicdanını ihlal etmektedir. İsrail, Gazze’de bebekleri, çocukları, kadınları, silahsız sivilleri,
gazetecileri, hastaneleri, okulları, sivil konutları, cami ve kiliseleri, mülteci kamplarını, ambulansları, yaralı
konvoylarını, kültürel mirası bombalamış, fosfor bombası kullanmış, esirlere kötü muamele etmiş, sivil halka açlık
ve susuzluk çektirmiş, enerji ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ambargo uygulamış, iki milyon kadar insanı göçe
zorlamış ve bölge halkını topluca yok etme politikasını uygulamıştır. Tüm bu hususlar, savaş suçunun konusu
olmanın yanı sıra aynı zamanda insanlığa karşı da işlenen suçlara da konu olmaktadır. Kuruluşundan beri İsrail’in
yaptığı katliam dizisi ve hukuk tanımayan eylemleri karşısında, ABD başta olmak üzere birçok ülke, İsrail yönetimine
koşulsuz askeri ve siyasi destek sağlamıştır. ABD, İsrail’e yıllık 3.8 milyar dolarlık askeri yardım yapmakta ve BM
Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine çıkan karar tasarılarını veto etmektedir. ABD’nin yanı sıra Fransa, Almanya,
İngiltere, Kanada gibi ülkeler de İsrail’in saldırılarını meşru göstermeye çalışmakta, Gazze’ye yönelik ambargoyu
kaldırmamaktadır. Ayrıca bu ülkeler, İsrail’in işgal ettiği topraklarda yaptığı yerleşim faaliyetlerini engellememekte
ve İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için kendisine baskı yapmamaktadırlar. Bu ülkeler, İsrail’in savaş
suçlarını destekleyerek insanlık suçuna ortak olmaktadır. Gazze’de yaşanan bütün dram ve zulümler karşısında,
dünyanın çeşitli üniversitelerinde çalışan akademisyenler, insan hakları savunucuları, sanatçılar, sporcular,
gazeteciler, kanaat önderleri, din adamları, hâkim ve savcılar, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmaktadır.
Bu insanlar, Gazze’deki acının derhal durdurulmasını, sorumluların hesap vermesini, Gazze halkının yaşam hakkı ve
özgürlüklerinin korunmasını, Gazze’ye yönelik ambargonun kaldırılmasını, Gazze’nin yeniden inşasını ve Filistin
halkının bağımsız devletine kavuşmasını talep etmektedir. Bu talepler, tarihi, vicdani, ahlaki ve medeni bir görev
olarak deklare edilmektedir. Filistin topraklarını ele geçiren ve ABD başta olmak üzere birçok devletten aldığı
destekle bölge halkına her fırsatta orantısız güç kullanarak soykırım suçu işleyen İsrail’in ve kendisine destek veren
diğer güçlerin yargılanması konusu, bu makalenin temel amaç ve problemini oluşturmaktadır. Çalışma; kitle iletişim
araçları, sosyal medya platform ve gazete portal haberlerinin yanı sıra dergi makalesi, kitap vb. argümanlardan
yararlanılarak kaynak taraması metodu ile elde edilen verilerden yola çıkılarak hazırlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Din Sosyolojisi, İsrail, ABD, Terörizm, Filistin, Gazze, Savaş, İşgal, Soykırım.
A Crime Against Humanity and the Tragedy of Genocide: An Assessment on the Need to
Prosecute Israel for State Terrorism against the Palestinians
Abstract
Israel, which has been oppressing the people of the region, especially Muslims, since its establishment in the
Palestinian territories, acts almost like a terrorist organization. As a recent development, since October 7, 2023, Israel
has carried out many attacks on Gaza, killing or injuring thousands of innocent people living in Gaza. These attacks
violate the rules of International Law, the Law of War and International Criminal Law, the International Criminal
Court decisions, the Geneva and Hague Conventions, the UN Convention on Conventional Weapons, Human Rights
Watch reports and the conscience of humanity. In Gaza, Israel has bombed babies, children, women, unarmed
civilians, journalists, hospitals, schools, civilian housing, mosques and churches, refugee camps, ambulances,
convoys of the wounded, cultural heritage, used phosphorus bombs, mistreated prisoners, starved and dehydrated
YILMAZ ARI
18 | S a y f a
the civilian population, imposed an embargo on energy and other basic necessities, forced the displacement of up to
two million people and implemented a policy of mass extermination of the population. All of these are not only war
crimes, but also crimes against humanity. In the face of Israel's series of massacres and unlawful actions since its
establishment, many countries, especially the United States, have provided unconditional military and political
support to the Israeli government. The US provides Israel with $3.8 billion in annual military aid and vetoes UN
Security Council resolutions against Israel. In addition to the US, countries such as France, Germany, the UK, Canada
and the UK are trying to legitimize Israel's attacks and refuse to lift the embargo on Gaza. Moreover, these countries
do not prevent Israeli settlement activities in the occupied territories and do not put pressure on Israel to comply
with international law. By supporting Israel's war crimes, these countries are complicit in crimes against humanity.
In the face of all the dramas and atrocities taking place in Gaza, academics, human rights defenders, artists, athletes,
journalists, opinion leaders, clergy, judges and prosecutors from universities around the world are calling on the
international community to take action. They demand an immediate halt to the suffering in Gaza, accountability for
those responsible, the protection of the right to life and freedom of the people of Gaza, the lifting of the embargo on
Gaza, the reconstruction of Gaza and an independent state for the Palestinian people. These demands are declared
as a historical, conscientious, moral and civilized duty. The main purpose and problem of this article is the
prosecution of Israel, which has captured the Palestinian territories and committed the crime of genocide by using
disproportionate force against the people of the region at every opportunity with the support of many states,
especially the USA, and the other powers that support it. The study has been prepared based on the data obtained
through the method of source scanning by utilizing arguments from mass media, social media platforms and
newspaper portal news, as well as research articles, books, etc..
Keywords: Sociology of Religion, Israel, USA, Terrorism, Palestine, Gaza, War, Occupation, Genocide.
Giriş
Terör, insan hayatının bir gerçeği olarak, ulus devletlerin siyasi, sosyal, ekonomik ve
kültürel açılardan biçimlenmesinde ve politikalarında bir etken olarak kaynaklarda yer
almaktadır. Tarihsel süreçte uluslararası sistemin önde gelen aktörleri olan devletler, terörü
kendi ve dış politikalarını belirlemede bir araç olarak kullanmış, gelişen kitle iletişim
araçlarıyla halk üzerinde korku ve panik yaratmışlardır. Küresel sistemde güçlü olan ulus
devletler, terörle mücadele adı altında devlet terörizmine başvurmuş, bu amaçla Birleşmiş
Milletler gibi kurumları araçsallaştırmışlardır. Bu durum kimi devletleri vahşi bir terör örgütü
haline getirmiştir. Küresel güçler, etnik temizlik harekâtları gerçekleştirmek, belli
coğrafyaların bir araya gelmelerine mani olmak ve arzu ettikleri hedeflere ulaşmak için silahlı
radikal grupların oluşumuna fırsat tanır veya var olan bu grupları taciz ederek kendilerinin
harekete geçmeleri için zemin hazırlarlar.
1
Devlet terörizmi, devletin kendisinin veya
desteklediği grupların gerçekleştirdiği veya finanse ettiği terör eylemleri olarak tanımlanır.
Ayrıca devletin kendi halkına veya uluslararası terörizme destek vermek için yaptığı terörizm
olarak da adlandırılır. Devlet terörü, birey veya gruplara karşı siyasi, ideolojik veya dini
1
Terör Çalıştayı Raporu, Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (UTGAM) (Ankara: Polis Akademisi
Yayınları, 2017), 8.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
19 | S a y f a
motivasyonlu şiddet eylemlerini kapsamakta ve devlet dışı terörizme benzemektedir.
Aralarındaki temel fark ise şiddeti, devletin unsurlarının uygulamasıdır.
2
Bu çalışma, terörizm stratejisi izleyen devletlerin, kendilerine benzemeyen ve işgal
ettikleri toplumlara karşı orantısız ve kontrolsüz “güç ve baskı uygulamak suretiyle insanların
ruhsal ve/veya bedensel zarar görmelerine neden olan bireysel ya da toplu hareketler
3
sonucu
şiddetin soykırıma nasıl dönüştüğünü incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, İsrail’in
Filistin’de halka yönelik geliştirdiği söylem ve gerçekleştirdiği politikaları örnek vaka olarak ele
alınmış ve (çoklu) devlet destekli bir savaşın soykırıma nasıl yol açtığı ve temel insan hak ve
hürriyetlerinin nasıl yok sayıldığı gerçeği ışığında soykırım suçunu işleyen İsrail devletinin
yaptığı ve sebep olduğu haksızlıklar soruşturulmuştur.
Siyonist İsrail yönetiminin kuruluşundan bugüne değin, gerçekleştirdiği ve sürdürdüğü,
vahşi ve gayr-ı insani saldırılarda ve uyguladığı devlet terörüyle binlerce masum Filistinli insan,
kendi topraklarından katledilmiş, yaralanmış veya toprakları gasp edilerek sürülmüştür. İşgalci
Siyonist İsrail devlet yönetimi, 7 Ekim 2023’te gelişen olayları
4
bahane ederek, bu tarihten beri
insan haklarına ve savaş hukukuna aykırı şekilde Gazze’de devlet terörü uygulamakta ve adeta
soykırım yapmaktadır.
5
Yaşanan bu vahşete tanık olan ve yarım yüzyıldan fazla bir süredir
devam eden
6
sürgün ve katliamların bir an önce son bulması için uluslararası toplumun
harekete geçmesi elzemdir. Daha fazla masum kanı dökülmesin diye İsrail Devletinin ve Siyonist
liderlerinin yanı sıra insanlık adına utanç vesikası olan Gazze Soykırımını gerçekleştiren İsrail
yönetimine destek veren tüm liderlerin yargılanmaları gerektiği düşünülmektedir. Bu
bağlamda; insanlığın vicdanına seslenen ve adalet istemini dile getiren tüm kesimler adına
kaleme aldığımız manifesto özelliği taşıyan bu makalenin, akademik alan yazında kayda
geçmesini değerli buluyoruz.
Terör ve Terörizm
Tarihsel birikimin savaş ve çatışma süreçleri üzerinden konumlandırılması, geleneğin
temel işlevi olan ‘insan yetiştirme düzeni’ni değil, ‘insanı hesaba çekme’ veya ‘yok etme’
2
Muhammed Ali Yetgin - Mithat Baştuğ, “Devlet Terörizmi Bağlamında Tarihsel Vakaların İç ve Dış Etkilerinin
Analizi: BM Güvenlik Konseyi Üyeleri Örneği”, İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 13/4 (2021), 955.
3
Ali Rıza Gül, “Şiddeti Tanımlamak: Geniş Tabanlı Bir Yaklaşım”, International Journal of Social and Humanities
Sciences Research (JSHSR) 8/77 (2021), 3171. Ayrıca şiddet ve terör lafızları ile ilgili yazarın şu eserine bakılabilir:
Ali Rıza Gül, “Kur’ân’ın Şiddet Ve Terörü Reddeden Lafızları”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi 4/7 (Aralık 2017), 35-58.
4
Euronews, “Hamas - İsrail Savaşı: Nasıl başladı, ilk ayında neler yaşandı?” (Erişim 3 Aralık 2023).
5
Bu satırların kaleme alındığı tarih olan 16.11.2023 itibariyle; tüm zamanlardan bugüne değin yaşanan işgal, zulüm
ve soykırımdan bahisle bu manifesto yazılmıştır.
6
Fikir Turu, “Filistin-İsrail çatışmasının tarihçesi” (Erişim 3 Aralık 2023).
YILMAZ ARI
20 | S a y f a
seçeneğini ya da zorunluluğunu vurgulayan bir anlatım iradesini öne çıkarmaktadır.
7
Bu
bağlamda öne çıkan terör kelimesi, Latince “terrere” kelimesinden türetilen, “ürkütmek,
korkutmak veya sindirmek” anlamına gelmektedir.
8
Terörizm ise siyasi örgütlenmeyle birlikte
tarih boyunca var olmuş bir olgudur.
9
Günümüzde devlet düzenine karşı yapılan eylemler veya
devletin bireylere uyguladığı şiddet politikası olarak da anlaşılmaktadır. Bu iki kavramın
aslında devlet eksenli olduğu bilinmektedir.
10
Terör, siyasi bir hedefe ulaşmak amacıyla; bir
örgüte bağlı birey veya bireylerin, bir devletin anayasal niteliklerine, “siyasi, ekonomik, sosyal,
kültürel”
11
ve hukuki düzenine müdahale etmek, devlet-millet birliğini zayıflatmak, devletin
varlığına zarar vermek, otoritesini etkisizleştirmek, devralmak veya yıkmak, temel hak ve
özgürlükleri ortadan kaldırmak, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı
bozmak amacıyla devlete, halka veya bireylere karşı şiddet eylemlerine başvurma olarak
tanımlanabilir.
12
Terörizm, günümüzde geçmişteki siyasal şiddet uygulamalarının bugünkü koşullara ve
olanaklara göre değişen bir biçimi olarak plana çıkmaktadır.
13
Ayrıca iletişim ve silah
teknolojilerindeki gelişmeler, terörizmin ölçüsünü tahmin edilemez bir seviyeye çıkarmıştır.
14
20. yüzyıldan beri terörizm, sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de yıkıcı bir etki
yaratmış ve hatta siyasal gelişmeleri belirleyici bir rol oynamıştır.
15
Devlet Terörü
Şiddet ve korku araçlarıyla toplumları etkilemeyi ve sindirmeyi amaçlayan bir politik
strateji olarak terörün farklı biçimleri vardır: Bireysel terörizm, grup terörizmi ve/veya devlet
terörizmi.
16
Devlet terörü ise, totaliter rejimlerin ayırıcı bir özelliği olarak,
17
devletin kendisinin
7
Namık Kemal Okumuş, “Gün Ve Geleceği Iskalama Tercihinin Aşkın Formu: Kutsal Gelenek
Perspektifi”, Uluslararası Dorlion Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi (DASAD) 1/1 (June 2023), 24.
8
Uğur Ersoy, “Terörizm ve Nefret Suçları Arasındaki Tetikleme Etkisi” Ankara Barosu Dergisi 2 (2018), 149.
9
Faruk Örgün, Küresel Terör (İstanbul: Okumuş Adam Yayınları, 2001), 13.
10
Murat Saraçlı, “Uluslararası Hukukta Terörizm”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 11/1
(Haziran 2007), 1051-1052.
11
Yetgin Baştuğ, “Devlet Terörizmi Bağlamında Tarihsel Vakaların İç ve Dış Etkilerinin Analizi: BM Güvenlik Konseyi Üyeleri
Örneği”, 955.
12
Orhan Erdem - Habip Özdemir, “Terror And Terrorism: A Multi-Dimensional Evaluation”, Elektronik Sosyal Bilimler
Dergisi 8/30 (2009), 268.
13
Terörizm ve Radikalleşme ile Mücadele Araştırma Merkezi, (TERAM), Kavram Kutusu, “Kavramsal Çerçevede
Terör ve Terörizm”, (Erişim 10 Aralık 2023).
14
Cemal Güzel, “Korkunun Korkusu: Terörizm”, Silinen Yüzler Karşısında Terör içinde, (der.) Cemal Güzel (Ankara:
Ayraç Yayınevi, 2002), 15-16, akt. Murat Saraçlı, “Uluslararası Hukukta Terörizm”, Ankara Hacı Bayram Veli
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 11/1 (Haziran 2007), 1052.
15
Saraçlı, “Uluslararası Hukukta Terörizm”, 1052.
16
Güzide, Kayıtmazbatır, “Terörizmin Tarihinde Görmezden Gelinen Bir Olgu: Devlet Terörü”, Akdeniz Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 13 (2023), 147.
17
Hayati Hazır, “Demokrasi ve Siyasi Terör”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 3/1 (Haziran 1990), 35.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
21 | S a y f a
veya devletin desteklediği grupların kendi halkına veya başka bir halka karşı şiddet
uygulamasıdır. Modern zamanların mahsulü ve bir insanlık suçu/kabahati olarak görülen
terörizmden
18
farklı olarak devlet terörü, devletin meşruiyetini, cünü veya çıkarlarını
korumak veya artırmak için şiddete başvurduğu durumlarda ortaya çıkar. Bu terör tipi
sistematik, politik, korku yaratıcı ve geniş bir kitleye mesaj verici özellikler taşımasının yanı
sıra; savaş suçları veya insan hakları ihlalleri olarak da nitelendirilebilir. Ayrıca:
1. Devletler, devlet dışı aktörler gibi terör eylemleri yapabilmektedirler.
2. Devlet terörü, devlet dışı terör örgütlerine kıyasla daha geniş çaplı ve yıkıcı sonuçlara
yol açabilmektedir.
19
3. Devlet, terörizmi kendi kurumları aracılığıyla veya devlet dışı aktörlere maddi veya
lojistik destek sağlayarak gerçekleştirmektedir.
4. Devlet (uyguladığı terör ile) kendi vatandaşlarını veya başka devletlerin vatandaşlarını
hedef alabilmektedir.
5. Toplumların güvenliğini zedeleyen bir olgu olarak terör, devlet tarafından
desteklendiğinde daha çok sivil kayba neden olabilmektedir.
20
“Terörle İttifak” ya da “Devletlerin Terör Ortaklığı”, şeklinde ifade edilen ve modern
terörün belirgin bir dalgası olarak tanımlanabilecek olan devlet terörü
21
durumlarında, bir
devlet, terör örgütleriyle iş birliği yaparak başka bir devlete karşı savaşmaktadır. Bu bağlamda,
ABD'nin PKK'nın Suriye kolu olan YPG'yi destekleyerek DAEŞ'e karşı savaştığı izlenimi vererek
dâhil olduğu Suriye İç Savaşı ve Filistin topraklarını işgal eden İsrail’e her fırsatta siyasal ve
askeri alanlarda destek vermesi ile kurduğu terör ortaklığı bu konuya bariz örnekler olarak
gösterilebilir. Bunun yanı sıra tarih boyunca farklı ülkelerde ve farklı dönemlerde görülebilen
devlet terörüne aşağıdaki gibi örnekler verilebilir:
- Nazi Almanya’nın uyguladığı Yahudi soykırımı,
22
- Sovyetler Birliği’nde gerek Çarlık döneminde ve gerekse komünist rejimin egemen
olduğu süreçlerde uygulanan etnik temizlik, katliam, sürgün vb. gibi her türlü zulüm ile
milyonlarca insanın öldürülmesi, yurtlarından edilmesi,
23
18
Cüneyt Özata, “Yanlışlıklar (Terör) Komedisi - Martin McDonagh’ın Korkutan Şiddeti”, Atatürk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16/3 (2013), 185.
19
Kayıtmazbatır, “Terörizmin Tarihinde Görmezden Gelinen Bir Olgu: Devlet Terörü”, 147.
20
Nilüfer Önen, “Soykırım Yapan Devlet Terörizmi: Ruanda Örneği”, Africania, 3/1 (2023), 18.
21
Rüştü Salim Savaş BİÇER, “Modern Terörizmin Beşinci Dalgası: Devletlerin Uluslararası Terörist Örgütlerle İş
Birliğinin Sebepleri ve Sonuçları”, Güvenlik Stratejileri Dergisi 16/36 (2020), 934.
22
Geniş bilgi için bakınız: Stanford J. Shaw, Yahudi Soykırımı ve Türkiye, çev. Fahir Armaoğlu (İstanbul: TİMAŞ Yay.
2014).
23
Abdullah Temizkan - Elchin Shakirov. “Rusya’nın Kafkasya Siyaseti Üzerindeki Stalin Gölgesi”, Cihannüma Tarih
Ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi 3/2 (Aralık 2017), 158.
YILMAZ ARI
22 | S a y f a
- Çin’de yaşanan Kültür Devrimi
24
ve Tiananmen Meydanı katliamı
25
gibi olaylarla devlet
terörünün gerçekleştirilmesi,
- Fransa, sömürgeleştirdiği ülkelerde, özellikle; işgal ettiği ve “gerek siyasi gerek mali
tarihinde kanlı izler bıraktığı Cezayir’de”
26
bağımsızlık hareketlerine karşı şiddet kullanarak
devlet terörü yaptıkları söylenebilir.
- ABD gibi bir “süper gücün her bakımdan kendisinden kat be kat geride olan bir ülkeye
karşı acımasızca yürüttüğü savaş” olan ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Vietnam
Savaşı,
27
- Yine ABD’nin, tercih ettiği kendi dünya düzenine karşı çıkanları cezalandırmak için
seçtiği stratejik bölgeleri işgal etme politikası ve ayrıca Vietnam sendromunu yenmeye çalıştığı
Irak Savaşı,
28
- Soğuk Savaş’ın akabinde uluslararası arenada tek süper güç olarak kalan ABD'nin, terörle
mücadele ettiği iddiasıyla 11 Eylül
29
saldırılarını da bahane ederek 2001’den itibaren önleyici
saldırılar yapmayı temel savunma politikası olarak benimsemesi
30
üzerine, Afganistan’ı da içine
alan sınır ötesi operasyonlara girişmesi sonucu Afganistan’da kaos, şiddet ve ölüm yaratan
çatışmalarda sivil halka karşı şiddet uygulayarak sınır tanımaz bir devlet terörü uygulamıştır
denilebilir.
- Kurulduğu günden bu yana mutaassıp bir yaklaşım ile Filistin halkının topraklarında hak
sahibi olduğu inancını kabul edip bu anlayışı tüm dünyaya dayatmaya ve bu konuda
“başkalarının inanç ve düşüncelerini aşağılayıp baskı yoluyla yok etmeye çalışan”
31
İsrail’in
Filistin halkına her fırsatta uyguladığı baskı, şiddet ve orantısız güç kullanması da bir devlet
terörü örneğini teşkil etmektedir.
Devlet terörünün olası ve dış etkileri, hem uygulayan hem de maruz kalan ülkeler ve
halklar için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve
barış gibi değerleri zedeleyen devlet terörü, toplum hayatında da korku, güvensizlik, nefret,
öfke ve intikam gibi duyguları körüklemektedir. Ayrıca, şiddetin meşru bir araç olduğu
algısının yaratılmasına ve karşıt grupların da şiddete başvurmasına yol açmaktadır.
24
Geniş bilgi için: Stéphane Courtois vd.,Komünizmin Kara Kitabı (İstanbul: Felix Kitap, 2020).
25
Damla Yalın, “32. Yılında Tiananmen Katliamı”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü (Erişim 10 Aralık 2023).
26
Özgenur Özyalçın, “Tarihi ve İktisadi Açılardan Cezayir - Fransa İlişkileri”, Maliye Çalışmaları Dergisi 69 (2023), 163.
27
Mehmet Ali Aybar, Vietnam Günlüğü ABD’nin Vietnam’da İşlediği Savaş Suçlarına Karşı Russell Mahkemesi (İstanbul:
İletişim Yayınları, 2012), 13.
28
Nasuh Uslu, “Körfez Savaşı Ve Amerika’nın Politikaları”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 54/3 (Şubat 2015), 165.
29
Doğancan Bay, “11 Eylül Saldırılarının AB’nin Terörizmle Mücadelesine Etkileri”, EURO Politika 11 (2021), 56-63
30
Senem Atvur, “21.Yüzyıl için ABD Güvenlik Politikası ve Büyük Orta Doğu Girişimi”, Savunma Bilimleri Dergisi 6/2
(2007), 116.
31
Fevzi Rençber, “İslam Birliği İnşâsında Bir Engel Olarak Mezhep-Cemaat Taassubu Ve Çözüm Yolları”, e-Makalat
Mezhep Araştırmaları Dergisi 10/1 (Haziran 2017), 87.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
23 | S a y f a
Uluslararası ilişkilerde de büyük sorunlara neden olan devlet terörü, İsrail’in Gazze’de
uyguladığı terör örneğinden de anlaşılabileceği gibi uluslararası hukuku ve insan hakları
sözleşmelerini ihlal edecek boyutlara ulaşabilmektedir. Bu terör çeşidinin uluslararası
toplumun tepkisini, yaptırımını veya müdahalesini (müdahale edilmesi isteğini) son günlerde
yaşanan Gazze dramında da görebilmekteyiz. Bu gibi durumlarda önlem alınmaz ve yeterince
tepki gösterilmez/yaptırım uygulanmaz ise uluslararası güvenlik ve istikrarı da tehdit
edebilmektedir.
Devlet terörü, hem devletlerin hem de halkların çıkarına aykırı bir olgudur. Devlet terörü,
şiddetin değil, diyalogun, uzlaşmanın, adaletin ve demokrasinin egemen olduğu bir dünyanın
önünde bir engeldir. Devlet terörü, uluslararası toplumun işbirliği ve dayanışmasıyla önlenmeli
ve cezalandırılmalıdır. Devlet terörü, insan haklarına saygılı, barışçıl ve hukuka bağlı
devletlerin inşasıyla son bulmalıdır.
İnsanlığa Karşı İşlenen ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Yetki Alanına Giren Suçlar
“Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanına giren suçlar, insanlığın barış, güvenlik ve
esenliğini tehdit eden en ciddi suçlardır. Bunlar soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları
ve saldırı suçudur.
a. Soykırım (Jenosit) Suçu
Bu suç, Statü’nün 6. maddesinde tanımlanmıştır. Aynı tanım, Eski Yugoslavya Uluslararası
Ceza Mahkemesi Statüsü’nün 4. maddesinde ve Türkiye’nin de taraf olduğu 1948 tarihli
Soykırım Sözleşmesi’nde de bulunmaktadır. Bu suç, ulusal, dini veya etnik bir grubun üyelerini
kasten öldürmek, onlara zihinsel veya bedensel ağır zararlar vermek, onları fiziksel olarak yok
etmeye yönelik zor koşullara maruz bırakmak, onların doğumunu engellemek veya onların
çocuklarını başka gruplara zorla vermek şeklinde işlenir.
32
b. İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar
“Bu suçlar, savaş veya barış zamanında, silahlı bir ulusal veya uluslararası çatışma
bağlamında işlenebilir. Soykırım suçundan farklı olarak, belirli bir gruba veya cemaate üyelik
şartını içermeyen, sivil halka karşı yapılan yaygın veya sistematik saldırılar sonucunda işlenen
suçlardır. Bunları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
a) Adam öldürme,
b) Top yekûn imha etme,
c) Esarete mahkûm etme,
32
Türkkaya Ataov, “Savaş Suçları Uluslararası Mahkeme: Jenosit Oturumu”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 23/02
(Şubat 1968), 319 vd.
YILMAZ ARI
24 | S a y f a
d) Halkın bir kısmını tehcire ya da nakle zorlama,
e) Uluslararası hukukun temel hükümlerini ihlâl ederek hapsetme veya bedensel hürriyeti
ağır bir şekilde ortadan kaldırma,
f) Irza geçme, cinsel esaret, zorla fuhuş yaptırma, zorla gebe bırakma, zorla kısırlaştırma
ya da bunlara benzeyen değişik ağır cinsel suçlar,
g) İşkence,
h) Siyasî, ırkî, ulusal, etnik, kültürel, dini veya yukarıda belirtilen cinsel nedenlerle bir
grup veya diğerlerinden ayrılabilen herhangi bir topluluğa zulüm etme,
i) Zorla kişileri ortadan kaybetme,
j) Ayrımcılık (apartheid),
k) Fizikî veya ruhsal bütünlüğe ağır zarar verme ya da büyük ızdırap çektirme şeklindeki
insanlığa aykırı diğer davranışlardır.”
33
c. Savaş suçları
“Savaş suçları, Statü’nün 8. maddesinde belirlenmiştir. Bu suçlar, siyasî veya yaygın bir
şekilde işlendiklerinde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanına girer. 8. maddede,
uluslararası veya uluslararası olmayan silahlı çatışmalar sırasında işlenen suçlar arasında bir
fark gözetilmiştir. Savaş suçları, uluslararası suçlar arasında en eski tanımlanan ve kabul edilen
suçlardır. Çoğu, Lahey Düzenlemesi ve Cenevre Anlaşması’nda da yer almaktadır. Savaş
suçlarından anlaşılması gerekenler ise 8. maddenin 2. bendinde açıklanmıştır. Buna göre:
Bu suçlar, 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi'nde öngörülen ağır suçlar olup,
Cenevre Sözleşmesi hükümleri ile koruma altına alman kişi ve mallara karşı işlenmeleri söz
konusu olabilir. Sözleşme'nin 8. maddesinin 2-a bendinde 9 alt başlık altında sayılan bu fiiller,
12.8.1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri esas alınarak belirlenmiştir. Bunlar, bu sözleşmelere
göre, yaralılar, hastalar, kazazedeler, savaş esirleri ve siviller ile korunan mallardır. Bu kişi ve
mallara karşı işlenen suçlar, savaş suçları kapsamında korunan kişilere karşı işlenen suç sayılır.
Bunlar:
- Kasten adam öldürme,
- Gayri insanî muamele ve işkence,
- Biyolojik deneyler, insanların fizikî ve ruhî bütünlüğüne ağır bir saldırı veya büyük
ızdırap verme şeklindeki kasıtlı fiiller,
- Askerî zorluklarla bağdaşmayacak şekilde malların yok edilmesi veya mülkiyetinin
ortadan kaldırılması,
33
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)”, (Erişim 11 Aralık 2023).
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
25 | S a y f a
- Savaş esirini veya benzeri şekilde korunan kişiyi yabancı bir devletin askerlerine hizmet
etmeye zorlamak ve kişiyi savaş esiri konumuna getirmek,
- Bir savaş esirini veya benzeri korunan kişiyi tarafsız ve usulüne uygun bir şekilde
yargılama hakkından mahrum etmek,
- Yasadışı tutuklama, nakil veya tehcir olayları,
- Esirleri öldürme, fiilleridir.
Savaş suçları, uluslararası silâhlı çatışmalarda geçerli olan hukuki ve teamüli normların
ağır biçimde ihlâl edilmesi şeklinde ifade edilir. Bu normlara aykırı davranışlar neticesinde
meydana gelen savaş suçları aşağıdaki gibidir:
- Sivil halka karşı bilinçli saldırı,
- Korunan yer veya kişilere kötü muamele sayılabilecek bilinçli saldırılar,
- İnsancıl hizmetlerde veya BM Şartı'na uygun olarak barışı korumak ya da insanî yardım
misyonları çerçevesinde kullanılan personele, yerleşim yerlerine, mallara, birimlere veya
araçlara kasten saldırı, bombalama fiilleri,
- Saldırı suçu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, 17 Temmuz 1998 tarihinde Roma’da imzalanmış ve
Mahkeme’nin yargı yetkisini belirlemiştir. Statü’nün 5. maddesi, Mahkeme’nin
yargılayabileceği suçları sıralamıştır. Bu suçlar arasında saldırı suçu da yer almaktadır. Saldırı
suçu, bir devletin veya devlet dışı bir örgütün, başka bir devletin egemenliğine veya
bağımsızlığına karşı silahlı güç kullanmasıdır.”
34
Manifesto: Gazze’de Devlet Terörü Uygulayan İsrail İşgal Kuvvetleri ve Netanyahu
Yargılanmalıdır
Tüm veriler ışığında ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin görev yetkileri ve kararlarına
35
,
Cenevre
36
ve Lahey Sözleşmelerine,
37
BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ne,
38
İnsan Hakları
İzleme Örgütü’nün raporlarına,
39
insanlık ahlakı ve vicdanına göre:
1. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin gerçekleştirdiği
saldırılar neticesinde bebekleri katletmesi savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü
34
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)”.
35
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)”.
36
Ezeli Azarkan, Hukuk Politik, “Uluslararası Ceza Mahkemelerinde Savaş Suçları”, (Erişim 11 Aralık 2023).
37
Adalet Bakanlığı, “Lahey Sözleşmesi”, (Erişim 11 Aralık 2023).
38
Hukuk Ansiklopedisi, “Kimyasal Silahların Önlenmesi Sözleşmesi (CWC), (Erişim 11 Aralık 2023).
39
Mustafa Bag, “İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden İsrail'e 'Filistinlilere karşı apartheid' suçlaması”, (Erişim 11
Aralık 2023).
YILMAZ ARI
26 | S a y f a
uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev
alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
40
2. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin gerçekleştirdiği
saldırılar neticesinde binlerce çocuğu vahşice bombalarla katletmesi
41
savaş suçu olarak kayda
geçmeli ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev
alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
3. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin kadınları
katletmesi
42
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı
Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve
askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
4. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin silahsız sivilleri
katletmesi
43
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı
Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu örgütün tüm yönetici ve üyeleri savaş ve soykırım
suçu ile yargılanmalıdır.
5. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin gazetecileri
katletmesi
44
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı
Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve
askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
6. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin hastaneleri
bombalaması,
45
hastaların ve yaralıların tedavi olma hakkını gasp etmesi, doktorların canına
kastetmesi, ambulansları
46
ve sağlık görevlilerini bombalaması, savaş suçu olarak kayda geçmeli
ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu
saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile
yargılanması gerekmektedir.
7. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin okulları
bombalaması eğitim hakkını gasp etmektir, öğretmen ve öğrencilerin hayatına kastetmesi
47
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin
Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin
savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
40
TRT Haber, “İsrail güçleri, bir yaşını doldurmamış 133 bebeği öldürdü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
41
Anadolu Ajansı, (AA), “İsrail güçleri Gazze'de 3342 çocuk öldürdü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
42
Sağlık Aktüel, “İsrail, Gazze'de hamile bir kadını iki çocuğuyla öldürdü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
43
Sabah, “İsrail sivilleri hedef aldı! Gazze'de son durum açıklandı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
44
BBC, “CPJ: 7 Ekim’den bu yana savaş bölgesinde 61 gazeteci öldürüldü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
45
Dünya Gazetesi, “İsrail Gazze'de hastane vurdu: 500 ölü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
46
Medyascope,tv, “İsrail ordusu Gazze’de ambülans konvoyunu vurdu, en az 15 kişi hayatını kaybetti”, (Erişim 11
Aralık 2023).
47
Yirmidört Tv, “Gazze'de 3 bin 117 öğrenci öldürüldü, 608 bin öğrenci okula gidemiyor”, (Erişim 11 Aralık 2023).
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
27 | S a y f a
8. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin sivil konutları
bombalaması
48
ve bunun sonucu binlerce masum sivilin hayatına kast etmesi savaş suçu olarak
kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak
üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu
ile yargılanması gerekmektedir.
9. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin cami
49
ve kiliseleri
50
bombalaması, insanların ibadet hürriyetini ellerinden alması, kutsallarına değer vermemesi
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin
Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin
savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
10. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin mülteci kamplarını
bombalaması
51
sonucu binlerce masum insanın savaşmadığı halde hedefe konması, hayatlarına
kastetmesi ve güven içinde yaşama hakkını elinden alması savaş suçu olarak kayda geçmeli ve
devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda
karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması
gerekmektedir.
11. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin yaralıları taşıyan
araç konvoylarını bombalaması,
52
ne kadar tehlikeli ve gözü dönmüş bir terör devleti olduğunu
göstermektedir. Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail
Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm
yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
12. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin kültürel mirası yok
etmesi,
53
insani ve kültürel değerlere ne kadar yabancı ve düşman olduğunu göstermektedir. Bu
durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin
Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin
savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
13. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin fosfor bombası
kullanması
54
insanlık dışı bir eylem olup savaş suçunu teşkil etmektedir. Bu durum savaş suçu
olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta
48
Anadolu Ajansı (AA), “İsrail'in saldırılarında Gazze'de 35 bin konut tamamen yıkıldı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
49
Diyanet Haber. “İşgalci İsrail, Gazze'de 31 camiyi tamamen yıktı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
50
Şarkul Evsat, “İsrail Gazze'de sivillerin sığındığı tarihi kiliseyi bombaladı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
51
CNN Türk, “Gazze'de ateşkes bitti katliam başladı! İsrail mülteci kampını bombaladı: 100'den fazla kişi öldü”,
(Erişim 11 Aralık 2023).
52
Haber Global, “İsrail Gazze'de ambulans konvoyunu vurdu: Çok sayıda can kaybı var”, (Erişim 11 Aralık 2023).
53
Anadolu Ajansı (AA), “İsrail, Gazze'de tarihi cami, kilise ve müzeleri hedef alarak kültürel mirası da yok ediyor”,
(Erişim 11 Aralık 2023).
54
Halk Tv, “İsrail fosfor bombası kullandı' iddialarını İnsan Hakları İzleme Örgütü doğruladı!”, (Erişim 11 Aralık
2023).
YILMAZ ARI
28 | S a y f a
olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve
soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
14. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin esirlere
muamele etmesi
55
savaş hukukuna ve insan haklarına uymayan bir savaş suçunu teşkil
etmektedir. Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail
Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm
yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
15. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin masum halkın
yiyeceklerini bombalaması sonucu halka açlık çektirmesi
56
savaş ve insanlık suçudur. Bu durum
savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin
Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin
savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
16. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin masum halka
susuzluk çektirmesi
57
savaş ve insanlık suçudur. Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve
devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda
karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması
gerekmektedir.
17. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin elektrik, iletişim,
enerji vb. kaynaklarını bombalaması ve ambargo uygulaması,
58
bunun neticesinde insanların
zor bir duruma düşmelerine, hayatını kaybetmelerine neden olmak savaş ve insanlık suçudur.
Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı
Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve
askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
18. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin temel ihtiyaç
maddelerini bombalaması
59
veya bunlara erişim yollarını kapatması, nakline, ithalatına ve türlü
erişim yollarına ambargo uygulaması ve masum insanların bu hayati önem taşıyan maddelere
erişimini engellemeleri, bunun neticesinde insanların yaşam koşullarını kötüleşmesi sonucu
sağlıklarını kaybetmesi, ölmesi vb. gibi durumlara neden olmak savaş ve insanlık suçudur. Bu
durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin
55
TRT Haber, “Filistinli STK'lar: İsrail Ofer Hapishanesindeki Gazzeli esirlere karşı korkunç suçlar işliyor”, (Erişim
11 Aralık 2023).
56
World Socialist Web Site, “Yavaş ölüm”: İsrail Gazze soykırımında hastalığı silah olarak kullanıyor”, (Erişim 11
Aralık 2023).
57
Şarkul Evsat, “Gazze Belediyesi: 500 bin vatandaşımız açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya”, (Erişim 11
Aralık 2023).
58
Bianet, “İsrail: Esirler bırakılmadan Gazze'ye elektrik, su ve yakıt yok”, (Erişim 11 Aralık 2023).
59
Sputnik Türkiye, “İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nde su boru hatlarını bombaladı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
29 | S a y f a
Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin
savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
19. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin 2 milyona yakın
insanı yerinden yurdundan edip göçe zorlaması
60
ve topraklarını gasp etmeyi sürdürmesi savaş
ve insanlık suçudur. Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli
tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
20. Gazze’de sınır ötesi devlet terörü işleyen Siyonist İsrail yönetiminin, masum halkı
kadın, erkek, çoluk, çocuk, genç, yaşlı, hasta demeden topluca yok etme politikası
61
uygulaması
insanlığa karşı işlenmiş savaş ve insanlık suçudur. Bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli
ve devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu
saldırılarda karar/görev alan İsrailli tüm yönetici ve askerlerin savaş ve soykırım suçu ile
yargılanması gerekmektedir.
21. Bütün bu hukuksuzluklar ve soykırım karşısında sessiz kalmak
62
da vicdan
mahkemelerinde yargılanmak için yeterli bir suç olup, uluslararası toplumun tüm yaşananalar
karşısında duyarlı davranıp tepki göstermesi gerekir.
22. Kendi yaptırdığı hastaneler bombalanırken BM’nin etkisiz kalması,
63
müdahale
etmemesi insanlık suçudur. BM’nin varlığı sorgulanır hale gelmiştir.
23. Başka inançlara karşı hoşgörüsüzlüğü, kanlı tarihi, hukuk ve kural tanımazlığı
bilinmesine rağmen İsrail yönetimine ABD yönetiminin şartsız maddi, askeri ve siyasi destek
vermesi
64
insanlık suçudur. ABD’nin dünyanın muhtelif yerlerinde PKK ve YPG gibi kimi terör
örgütlerini desteklemekte olduğu bilinmektedir.
65
Kendi yayılımcı çıkar ve ulusal menfaatlerini
korumak için başka ülkelere terör ihracatı yapması suçtur. Bu nedenle Gazze’de devlet terörü
uygulayan İsrail işgal rejimine verdiği tüm desteği nedeni ile ABD yönetimi de Gazze’de işlenen
insanlık suçuna ve yaşanan soykırım cürmüne ortaktır.
66
Başkan Biden başta olmak üzere
İsrail’e destek veren tüm ABD yönetici ve askeri personeli savaş ve soykırım suçu ile
yargılanmalıdır.
60
Politik Yol, “BM: 2 milyona yakın Filistinli yerinden oldu”, (Erişim 11 Aralık 2023).
61
Anadolu Ajansı (AA), “İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda can kaybı 17 bin 997'ye yükseldi”, (Erişim 11
Aralık 2023).
62
EBS Org (Eğitim Bir Sen), Soykırıma seyirci ve sessiz kalmak bu suça ortak olmak demektir”, (Erişim 11 Aralık
2023).
63
Patronlar Dünyası, “Erdoğan'dan "Soykırım" paylaşımı...BM etkisiz kaldı” (Erişim 11 Aralık 2023).
64
Euro News, “ABD Temsilciler Meclisi, İsrail'e yardım tasarısını onayladı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
65
Savuma Sanayi Org, “ABD’nin, DEAŞ’la Mücadele Bahanesiyle PKK/YPG Terör Örgütüne Desteği Sürüyor”,
(Erişim 11 Aralık 2023).
66
Mepa News, “ABD İsrail'in Gazze'deki soykırımına ortak”, (Erişim 11 Aralık 2023).
YILMAZ ARI
30 | S a y f a
24. Bu süreçte savaşın asıl nedeni olarak görülen Gazze’deki doğalgaz rezervlerini
67
ele
geçirmek, bu rezervin asıl sahibi olan Gazze halkının doğal kaynaklarını gasp etmek anlamında
olup savaş suçu olarak anlaşılmaktadır. Bahse konu bu husus, insani değerlerle bağdaşmadığı
gerekçesiyle yargılamaya dâhil edilmeli, Gazze karşısında doğalgaz elde etme iştihasıyla
bölgeye savaş gemilerini gönderen ve İsrail’e terörüne destek veren tüm ülkelerin yönetici ve
askeri kadrosu savaş ve soykırım suçu ile yargılanmalıdır.
25. Gazzelilerin yaşam hakkı dâhil tüm hak ve özgürlükleri İsrail Devleti tarafından ihlal
edilirken, insan hak ve hürriyetlerinin savunucusu AB’deki bazı devlet yöneticilerinin İsrail’in
Gazze’de işlediği savaş suçlarını destekleyen
68
açıklamalarda bulunmaları insanlık suçudur.
Suçu ve suçluyu savunan bu durum savaş suçu olarak kayda geçmeli ve devlet terörü uygulayan
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu başta olmak üzere bu saldırılarda karar/görev alan İsrailli
tüm yönetici ve askerlerin yanı sıra kendilerine destek veren ülke yöneticilerinin de savaş ve
soykırım suçu ile yargılanması gerekmektedir.
26. Sığınma kamplarının, yaralı konvoylarının yanı başlarında bombalanmasına Müslüman
ülkelerin göz yumması insanlık suçudur. İslam kaynaklarına göre “zulme rıza zulümdür”
prensibi yer almaktadır.
69
Bu prensibe göre adil bir dünya için bu liderler de yargılama
esnasında üzerlerine düşen payı almalı ve hesap vermelidir. Bu durum daha yaşanabilir bir
dünya için önemli olup kayda geçmelidir.
27. İsrail’in sivillere karşı uyguladığı anlatılmaz zulüm ve hukuksuzluklar karşısında, güç
devletlerin, sanatçıların, bilim insanlarının, sporcuların, insanlarının, din adamlarının,
gazetecilerin, kanaat önderlerinin, hâkim ve savcıların “Sessiz Kınama” politikası
70
izlemesi
insanlık suçudur. Yargılama esnasında bu durum da kayda alınmalıdır.
28. Kitle iletişim araçlarında, sosyal medya hesapların yanıltıcı bilgi veren
71
ve soykırımcı
İsrail terör devletinin yaptıklarını destekleyen tüm yetkililerin ve gazetecilerin soykırım
suçuna ortak olduğu aşikâr olup, bunların tespiti ile yargılanmaları gerekir.
29. Gıda ve ilaç taşıyan yardım araçlarını bile Gazze’ye sokamamış olunması,
72
İsrail
bombaları ile kolları bacakları kopan bebeklere yardım ulaştırılmamış olması 8 milyara varan
insanın açık bir suçu ve utancıdır. Yargılamaya sessiz kalan tüm insanlık için de bir madde
eklenmelidir.
67
Strasam, “Savaşın Bir Diğer Nedeni de Gazze’nin Akdeniz’deki Doğalgaz Yatakları mı?”, (Erişim 11 Aralık 2023).
68
DW, “AB'de Ortadoğu çatlağı: Borrell'den uyarı”, (Erişim 11 Aralık 2023).
69
"Zulmedenlere en küçük bir meyil göstermeyin, yoksa Cehennem ateşi size de dokunur" (Hûd Sûresi: 113).
70
DAILYMOTION, Savaş Eğilmez, İsrail'e Sessiz Kalan Batı, 1'inci Dünya Savaşı'nda 80'den Fazla Sağlık Kuruluşunu
Vurdu”, (Erişim 11 Aralık 2023).
71
Yirmidört Tv, “İletişim Başkanı Altun: İsrail karşısında hakikat mücadelesini buldu”, (Erişim 11 Aralık 2023).
72
Mecra, “İsrail, Gazze'ye insanî yardım girişlerine engel oluyor”, (Erişim 11 Aralık 2023).
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
31 | S a y f a
30. Sonraki nesiller için; bu durumun bir ders olması için bu konu oldukça önem arz
etmekte olup, Siyonist İsrail yönetiminin Gazze’de yaptığı soykırım, ders kitaplarına eklenmeli
ve liselerde okutulmalıdır.
Sonuç ve Öneriler
Soykırım; insanlık onurunu hiçe sayan, insan haklarına yönelik en ağır ihlallerden biri olan
bir insanlık suçu olup bir grubun milliyeti, etnik kökeni, ırkı, dini veya siyasi görüşü temelinde
bilinçli ve kasıtlı olarak, sistematik bir biçimde yok edilmeye çalışılmasıdır. Bir toplumun
topraklarından ve kültürel bağlarından ayrılması, yaşam alanlarının imha edilmesi veya yaşam
alanlarına el koyma eylemleri de soykırım tanımı içinde yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 9 Aralık 1948 tarihinde Soykırım Suçunun Önlenmesi ve
Cezalandırılması Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Sözleşme, Genel Kurul’un onayladığı ilk insan
hakları belgesidir. Sözleşme’nin ana hedefi, insanlık için büyük felaketlere yol açan soykırım
suçuna karşı insanlığı korumak için uluslararası birliği oluşturmaktır. Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu, 29 Eylül 2015 tarihinde aldığı kararla Sözleşme’nin kabul edildiği gün olan 9 Aralık
gününü, soykırım suçuna dair farkındalık yaratmak amacıyla “Soykırım Suçu Mağdurlarını
Anma ve Onurlandırma ve Bu Suçun Önlenmesi Uluslararası Günü” olarak ilan etmiştir.
Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre, ulusal, etnik, ırksal
veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen yok etmek niyetiyle işlenen; gruba mensup
kişilerin öldürülmesi, grup üyelerine ciddi biçimde fiziksel veya zihinsel zarar verilmesi, grubun
tamamı veya bir kısmı için fiziksel varlıklarını sonlandıracak şekilde yaşam koşullarının kasten
değiştirilmesi, grubun doğumlarını engellemek için önlemler alınması, gruba mensup
çocukların zorla başka bir gruba transfer edilmesi soykırım suçunu meydana getiren eylemler
olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda Taraf Devletlere soykırım suçunu önleme ve bu suçu
işleyenlerin, suça katılanların, suçu işlemeye teşebbüs edenlerin, suçun işlenmesine birliği
yapanların cezalandırılması sorumluluğu verilmiştir.
7 Ekim 2023 tarihinden beri İsrail’in Gazze’ye karşı yaptığı saldırılarda çocuk ve kadınların
da aralarında bulunduğu binlerce masum sivil insan hayatını kaybetmiş, yüz binlerce insan
evsiz kalmıştır. İki aydan uzun süredir devam eden ve sivil yerleri, ibadet mekânlarını, mülteci
kamplarını ve hastaneleri de hedef alan bombardımanlar nedeniyle dar bir alan içerisinde açık
hapis koşullarında insanlar, yaşam hakkı başta olmak üzere temel insani haklardan mahrum
bırakılmıştır. Gazze’de yaşananlar, “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması
Sözleşmesi” başta olmak üzere insani hukuk ve uluslararası belgelerde yer alan hükümlere göre
soykırım suçuna dönüşmüştür. Saldırıların hedefindeki Filistinlilerin, aynı milletten, etnik
kökenden ve dinden olmaları nedeniyle öldürülmesi, bölgeden sürülmeye çalışılması; su,
yiyecek, yakıt ve diğer tüm insani gereksinimlerden bile mahrum bırakılarak yaşam
koşullarının bilerek zorlaştırılması eylemleri Sözleşme kapsamında belirlenen soykırım suçunu
YILMAZ ARI
32 | S a y f a
oluşturmaktadır. Yaşanan insanlık dramına dünyanın sessiz kalması, hatta bazı devletlerce
saldırıya destek verilmesi de Sözleşme kapsamında düzenlenen soykırım suçunu önleme
sorumluluğunu ihlal etmektir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarına, Cenevre ve Lahey Sözleşmelerine, BM
Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ne, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporlarına, insanlık
ahlakı ve vicdanına göre Gazze’de yaşanan katliamın ve hukuksuzlukların sorumlularının,
emrini verenlerin ve destekleyenlerin hesap vermesi tarihi, vicdani, ahlaki ve medeni bir
görevdir. İnsanlık, bu görevin gereğini acilen yerine getirmelidir. İngiltere ve ABD’nin destek
verdiği ve Orta Doğu’da büyük bir sorun hâline gelen İsrail terör devletinin tüm faaliyetlerine
son verilmeli, uluslararası toplum Gazze’de yaşanan insanlık dramını görmezden gelmeyerek,
başta savaşın aktif tarafları olan ABD başkanı Joe Biden ve İsrail devlet terörü uygulayıcısı
Benjamin Netanyahu olmak üzere tüm sorumlulardan hesap sorulmasını istemelidir. Sürecin
takibinin yapılması bundan sonra dünyanın her hangi bir yerinde benzer soykırımların
yaşanmasına engel olacaktır.
İnsan onurunu temel alarak, kişilerin eşit davranılma hakkının sağlanması, hukuken
tanınmış hak ve özgürlüklerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesini önemseyen
bireylerden biri olarak; “9 Aralık Soykırım Suçu Mağdurlarını Anma ve Onurlandırma ve Bu
Suçun Önlenmesi Uluslararası Günü” dolayısıyla başta Gazze’de olmak üzere tüm soykırım suçu
kurbanlarını saygıyla anıyor, Gazze’de soykırıma varan insanlık dramına son vermek için
uluslararası toplumu ortak çabalarını arttırmaya davet ediyorum.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
33 | S a y f a
İthaf
Bu makale, İsrail’in Gazze’deki üniversitelere, okullara, hastanelere, mülteci kamplarına,
evlere, camilere ve kiliselere düzenlediği vahşi, barbar, insanlık ve hukuk dışı saldırıları
nedeniyle hayatını kaybeden bilim insanları, öğrenciler, sağlık çalışanları, din adamları,
gazeteciler, bebekler, çocuklar ve masum sivillere ithaf edilmiştir. İsrail’in iki milyondan fazla
Gazzeliyi evlerinden ve topraklarından sürgün etmek istemesi insanlık dışıdır. İsrail’in
uluslararası hukuka, insan hak ve hürriyetlerine aykırılık içeren tüm işgal ve saldırıları suçtur
ve bu nedenle yargılanması gerekmektedir.
This article is dedicated to the scientists, students, health workers, religious officials,
journalists, babies, children and innocent civilians who lost their lives as a result of Israel’s
brutal, barbaric, inhumane and illegal attacks on universities, schools, hospitals, refugee camps,
homes, mosques and churches in Gaza. Israel’s attempt to expel more than two million Gazans
from their homes and lands is inhumane. All Israeli occupations and attacks that violate
international law, human rights and freedoms are crimes and therefore Israel must be
prosecuted.




YILMAZ ARI
34 | S a y f a
Kaynakça | References
AA, Anadolu Ajansı. “İsrail güçleri Gazze'de 3342 çocuk öldürdü”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.aa.com.tr/tr/vg/video-galeri/israil-gucleri-gazze-de-3342-cocuk-oldurdu/0
AA, Anadolu Ajansı. “İsrail'in saldırılarında Gazze'de 35 bin konut tamamen yıkıldı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilin-saldirilarinda-gazzede-35-bin-konut-tamamen-yikildi/3042132
AA, Anadolu Ajansı. “İsrail, Gazze'de tarihi cami, kilise ve müzeleri hedef alarak kültürel mirası da yok ediyor”. Erişim
11 Aralık 2023.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gazzede-tarihi-cami-kilise-ve-muzeleri-hedef-alarak-kulturel-
mirasi-da-yok-ediyor/3076138
AA, Anadolu Ajansı. “İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda can kaybı 17 bin 997'ye yükseldi”. Erişim 11 Aralık
2023.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilin-gazzeye-duzenledigi-saldirilarda-can-kaybi-17-bin-997ye-
yukseldi/3078903
Adalet Bakanlığı. “Lahey Sözleşmesi”. Erişim 11 Aralık 2023.
Arı, Yılmaz. A Crime Against Humanity and the Tragedy of Genocide: An Evaluation That Israel Should Be Sued for State
Terrorism Against Palestinians”. çev. Mustafa Turan. Uluslararası Dorlion Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi
(DASAD) 1/2 (Dec. 2023), 445-465. DOI: https://doi.org/10.5281/zenodo.10429568
Ataov, Türkkaya. “Savaş Suçları Uluslararası Mahkeme: Jenosit Oturumu”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 23/02 (Şubat
1968), 319-333.
Atvur, Senem. “21.Yüzyıl için ABD Güvenlik Politikası ve Büyük Orta Doğu Girişimi”. Savunma Bilimleri Dergisi 6/2
(2007), 116.
Aybar, Mehmet Ali. Vietnam Günlüğü ABD’nin Vietnam’da İşlediği Savaş Suçlarına Karşı Russell Mahkemesi. İstanbul:
İletişim Yayınları, 2012.
Azarkan, Ezeli. Hukuk Politik. “Uluslararası Ceza Mahkemelerinde Savaş Suçları”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.hukukpolitik.com.tr/2016/05/06/uluslararasi-ceza-mahkemelerinde-savas-suclari/
Bag, Mustafa. “İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden İsrail'e 'Filistinlilere karşı apartheid' suçlaması”. Erişim 11 Aralık
2023.
https://tr.euronews.com/2021/04/27/insan-haklar-izleme-orgutu-nden-israil-e-filistinlilere-kars-apartheid-
suclamas
Bay, Doğancan. “11 Eylül Saldırılarının AB’nin Terörizmle Mücadelesine Etkileri”, EURO Politika 11 (2021), 56-63.
BBC, “CPJ: 7 Ekim’den bu yana savaş bölgesinde 61 gazeteci öldürüldü”, (Erişim 11 Aralık 2023).
https://www.bbc.com/turkce/articles/c4n61j9lmg9o
Bianet,.“İsrail: Esirler bırakılmadan Gazze'ye elektrik, su ve yakıt yok”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://bianet.org/haber/israil-esirler-birakilmadan-gazze-ye-elektrik-su-ve-yakit-yok-286223
Biçer, Rüştü Salim Savaş. “Modern Terörizmin Beşinci Dalgası: Devletlerin Uluslararası Terörist Örgütlerle İş
Birliğinin Sebepleri ve Sonuçları”. Güvenlik Stratejileri Dergisi 16/36 (2020), 16(36): 915-945.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
35 | S a y f a
CNN Türk. “Gazze'de ateşkes bitti katliam başladı! İsrail mülteci kampını bombaladı: 100'den fazla kişi öldü”. Erişim
11 Aralık 2023.
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-multeci-kampini-bombaladi-100den-fazla-kisi-oldu
Courtois, Stéphane vd., Komünizmin Kara Kitabı. İstanbul: Felix Kitap, 2020.
DAILYMOTION. Savaş Eğilmez. “İsrail'e Sessiz Kalan Batı, 1'inci Dünya Savaşı'nda 80'den Fazla Sağlık Kuruluşunu
Vurdu”. Erişim 11 Aralık 2023.
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü. “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://diabgm.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/uluslararasi-ceza-mahkemesi-ucm28022020101834
Dünya Gazetesi. “İsrail Gazze'de hastane vurdu: 500 ölü”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://dunya.com/dunya/israil-gazzede-hastane-vurdu-500-olu-haberi-708111
Diyanet Haber. “İşgalci İsrail, Gazze'de 31 camiyi tamamen yıktı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.diyanethaber.com.tr/isgalci-israil-gazzede-31-camiyi-tamamen-yikti
DW. “AB'de Ortadoğu çatlağı: Borrell'den uyarı”. (Erişim 11 Aralık 2023).
https://www.dw.com/tr/abde-ortado%C4%9Fu-%C3%A7atla%C4%9F%C4%B1-borrellden-uyar%C4%B1/a-
67189323
Eğitim Bir Sen (EBS Org). Soykırıma seyirci ve sessiz kalmak bu suça ortak olmak demektir”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.ebs.org.tr/manset/5922/soykirima-seyirci-ve-sessiz-kalmak-bu-suca-ortak-olmak-demektir
Erdem, Orhan - Özdemir, Habip. “Terror And Terrorism: A Multi-Dimensional Evaluation”. Elektronik Sosyal Bilimler
Dergisi 8/30 (2009), 266-278.
Ersoy, Uğur “Terörizm ve Nefret Suçları Arasındaki Tetikleme Etkisi" Ankara Barosu Dergisi 2 (2018), 145-170.
Euronews. “Hamas-İsrail Savaşı: Nasıl başladı, ilk ayında neler yaşandı?”. Erişim 3 Aralık 2023.
https://tr.euronews.com/2023/10/15/hamasin-silahli-kanadi-gazzeden-İsraile-roket-saldirisi-baslatti
Euro News. “ABD Temsilciler Meclisi, İsrail'e yardım tasarısını onayladı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://tr.euronews.com/2023/11/03/abd-temsilciler-meclisi-israile-yardim-tasarisini-onayladi-ukrayna-ve-
gazze-plan-disinda-k
Fikir Turu, Filistin-İsrail çatışmasının tarihçesi”. Erişim 3 Aralık 2023. https://fikirturu.com/jeo-strateji/filistin-
İsrail-catismasinin-tarihcesi/
Gül, Ali Rıza. “Şiddeti Tanımlamak: Geniş Tabanlı Bir Yaklaşım”. International Journal of Social and Humanities Sciences
Research (JSHSR) 8/77 (2021), 31643178.
Gül, Ali Rıza. “Kur’ân’ın Şiddet Ve Terörü Reddeden Lafızları”. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi 4/7 (Aralık 2017), 35-58.
Güzel, Cemal. “Korkunun Korkusu: Terörizm”, Silinen Yüzler Karşısında Terör içinde, (der.) Cemal Güzel. Ankara: Ayraç
Yayınevi, 2002.
Haber Global. “İsrail Gazze'de ambulans konvoyunu vurdu: Çok sayıda can kaybı var”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://haberglobal.com.tr/dunya/israil-gazzede-ambulans-konvoyunu-vurdu-cok-sayida-can-kaybi-var-
293467
Halk Tv. “İsrail fosfor bombası kullandı' iddialarını İnsan Hakları İzleme Örgütü doğruladı!”. Erişim 11 Aralık 2023.
YILMAZ ARI
36 | S a y f a
https://www.youtube.com/watch?v=kJi4TkRhgkM
Hayati Hazır. “Demokrasi ve Siyasi Terör”. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 3/1 (Haziran 1990), 35-49.
Hukuk Ansiklopedisi. “Kimyasal Silahların Önlenmesi Sözleşmesi (CWC). Erişim 11 Aralık 2023.
https://hukukbook.com/kimyasal-silahlarin-onlenmesi-sozlesmesi-cwc/
Okumuş, Namık Kemal. “Gün Ve Geleceği Iskalama Tercihinin Aşkın Formu: Kutsal Gelenek Perspektifi”. Uluslararası
Dorlion Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi (DASAD) 1/1 (June 2023), 2447.
https://doi.org/10.5281/zenodo.8057481
Önen, Nilüfer. “Soykırım Yapan Devlet Terörizmi: Ruanda Örneği”. Africania, 3/1 (2023), 18-35.
Örgün, Faruk. Küresel Terör. İstanbul: Okumuş Adam Yayınları, 2001.
Özata, Cüneyt. “Yanlışlıklar (Terör) Komedisi - Martin McDonagh’ın Korkutan Şiddeti”. Atatürk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16/3 (2013), 185-196.
Özyalçın, Özgenur. “Tarihi ve İktisadi Açılardan Cezayir - Fransa İlişkileri”. Maliye Çalışmaları Dergisi 69 (2023), 163-
185.
Kayıtmazbatır, Güzide. “Terörizmin Tarihinde Görmezden Gelinen Bir Olgu: Devlet Terörü”. Akdeniz Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi 13 (2023), 147-166.
Mecra. “İsrail, Gazze'ye insanî yardım girişlerine engel oluyor”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.gzt.com/mecra/israil-gazzeye-insan-yardim-girislerine-engel-oluyor-3771421
Medyascope.tv. “İsrail ordusu Gazze’de ambülans konvoyunu vurdu, en az 15 kişi hayatını kaybetti”. Erişim 11 Aralık
2023.
https://medyascope.tv/2023/11/04/israil-ordusu-gazzede-ambulans-konvoyunu-vurdu-en-az-15-kisi-
hayatini-kaybetti/
Mepa News. “ABD İsrail'in Gazze'deki soykırımına ortak”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.mepanews.com/analiz-abd-israilin-gazzedeki-soykirimina-ortak-63223h.htm
Patronlar Dünyası. “Erdoğan'dan "Soykırım" paylaşımı...BM etkisiz kaldı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.patronlardunyasi.com/haber/erdogan-dan-soykirim-paylasimi-bm-etkisiz-kaldi/293225
Politik Yol. “BM: 2 milyona yakın Filistinli yerinden oldu”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.politikyol.com/bm-2-milyona-yakin-filistinli-yerinden-oldu/
Rençber, Fevzi. “İslam Birliği İnşâsında Bir Engel Olarak Mezhep-Cemaat Taassubu Ve Çözüm Yolları”, e-Makalat
Mezhep Araştırmaları Dergisi 10/1 (Haziran 2017), 77-102. https://doi.org/10.18403/emakalat.303020.
Sabah. “İsrail sivilleri hedef aldı! Gazze'de son durum açıklandı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.sabah.com.tr/dunya/israil-sivilleri-hedef-aldi-gazzede-son-durum-aciklandi-cok-sayida-olu-
ve-yarali-var-6654487
Sağlık Aktüel. “İsrail, Gazze'de hamile bir kadını iki çocuğuyla öldürdü”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.saglikaktuel.com/haber/israil-gazzede-hamile-bir-kadini-iki-cocuguyla-oldurdu-93098.htm
Saraçlı, Murat. “Uluslararası Hukukta Terörizm”. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 11/1
(Haziran 2007), 1049-1078.
Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir
Değerlendirme
37 | S a y f a
Savuma Sanayi Org. “ABD’nin, DEAŞ’la Mücadele Bahanesiyle PKK/YPG Terör Örgütüne Desteği Sürüyor”. Erişim 11
Aralık 2023.
https://www.savunmasanayi.org/abdnin-deasla-mucadele-bahanesiyle-pkk-ypg-teror-orgutune-destegi-
suruyor/
Shaw, Stanford J., Yahudi Soykırımı ve Türkiye, çev. Fahir Armaoğlu. İstanbul: TİMAŞ Yay. 2014.
Sputnik Türkiye. “İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nde su boru hatlarını bombaladı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://sputniknews.com.tr/20231210/israil-savas-ucaklari-gazze-seridinde-su-boru-hatlarini-bombaladi-
1078269201.html
STRASAM. “Savaşın Bir Diğer Nedeni de Gazze’nin Akdeniz’deki Doğalgaz Yatakları mı?”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://strasam.org/ua-iliskiler/uluslararasi-sorunlar/savasin-bir-diger-nedeni-de-gazzenin-akdenizdeki-
dogalgaz-yataklari-mi-2470
Şarkul Evsat, “İsrail Gazze'de sivillerin sığındığı tarihi kiliseyi bombaladı”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://turkish.aawsat.com/arap-dünyasi/4616456-israil-gazzede-sivillerin-sığındığı-tarihi-kiliseyi-
bombaladı
Şarkul Evsat. “Gazze Belediyesi: 500 bin vatandaşımız açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya”. Erişim 11 Aralık
2023.
https://turkish.aawsat.com/arap-dünyasi/4717791-gazze-belediyesi-500-bin-vatandaşımız-açlık-ve-
susuzluk-tehlikesiyle- karşı
Temizkan, Abdullah Shakirov, Elchin. “Rusya’nın Kafkasya Siyaseti Üzerindeki Stalin Gölgesi”. Cihannüma Tarih Ve
Coğrafya Araştırmaları Dergisi 3/2 (Aralık 2017), 139-162.
TERAM, Terörizm ve Radikalleşme ile Mücadele Araştırma Merkezi. Kavram Kutusu, “Kavramsal Çerçevede Terör ve
Terörizm”. Erişim 10 Aralık 2023.
https://teram.org/Icerik/kavramsal-cercevede-teror-ve-terorizm-42
TRT Haber. “İsrail güçleri, bir yaşını doldurmamış 133 bebeği öldürdü”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-gucleri-bir-yasini-doldurmamis-133-bebegi-oldurdu-
808486.html
TRT Haber. “Filistinli STK'lar: İsrail Ofer Hapishanesindeki Gazzeli esirlere karşı korkunç suçlar işliyor”. Erişim 11
Aralık 2023.
https://www.trthaber.com/haber/dunya/filistinli-stklar-israil-ofer-hapishanesindeki-gazzeli-esirlere-karsi-
korkunc-suclar-isliyor-819076.html
Terör Çalıştayı Raporu. Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (UTGAM). Ankara: Polis Akademisi
Yayınları, 2017.
Uslu, Nasuh. “Körfez Savaşı Ve Amerika’nın Politikaları”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 54/3 (Şubat 2015), 165-199.
Yalın, Damla. “32. Yılında Tiananmen Katliamı”. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü. Erişim 10 Aralık 2023.
https://21yyte.org/tr/fikir-tanki/32-yilinda-tiananmen-katliami#google_vignette
Yetgin, Muhammed Ali - Baştuğ, Mithat. “Devlet Terörizmi Bağlamında Tarihsel Vakaların İç ve Dış Etkilerinin
Analizi: BM Güvenlik Konseyi Üyeleri Örneği”. İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 13/4 (2021), 955-
980.
YILMAZ ARI
38 | S a y f a
Yirmidört Tv. “Gazze'de 3 bin 117 öğrenci öldürüldü, 608 bin öğrenci okula gidemiyor”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.yirmidort.tv/dunya/gazzede-3-bin-117-ogrenci-olduruldu-608-bin-ogrenci-okula-gidemiyor-
133275
Yirmidört Tv. “İletişim Başkanı Altun: İsrail karşısında hakikat mücadelesini buldu”. Erişim 11 Aralık 2023.
https://www.yirmidort.tv/gundem/iletisim-baskani-altun-israil-karsisinda-hakikat-mucadelesini-buldu-
139453
World Socialist Web Site. “Yavaş ölüm”: İsrail Gazze soykırımında hastalığı silah olarak kullanıyor”. Erişim 11 Aralık
2023.
https://www.wsws.org/tr/articles/2023/11/29/mliq-n29.html
Article
Bu çalışmada, Etkin Piyasalar Hipotezi (EPH) çerçevesinde piyasa etkinliği ve anormal getiriler konusu ele alınmaktadır. EPH, piyasaların mevcut tüm bilgiyi fiyatlara yansıttığını ve bu nedenle yatırımcıların anormal kazanç elde etme olasılığının olmadığını savunmaktadır. Ancak, davranışsal yanılgılar ve piyasa anomalileri, bu hipotezi sorgulayan durumlar yaratabilmektedir. Örneğin, savaşlar ve doğal afetler gibi büyük olayların finansal piyasalar üzerindeki etkisi, zaman zaman bu teorinin öngördüğü etkin fiyatlamaların ötesinde sonuçlara yol açabilmektedir. 7 Ekim 2023’te başlayan Hamas-İsrail Savaşı, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye ve bölgedeki piyasaları da etkilemektedir. Bu bağlamda, BIST 100 Endeksi'ndeki firmalar, olayın ardından ilk iş gününde piyasa katılımcılarının verdiği tepkilerle birlikte değerlendirilmektedir. Olay Çalışması metodolojisi, belirli olayların finansal piyasalardaki etkilerini analiz etmek için kullanılan yaygın bir yöntemdir ve bu çalışmada da bu metodoloji kullanılarak piyasanın tepkileri incelenmektedir. Bu kapsamda araştırmada 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın, piyasadaki varlık fiyatları üzerinde nasıl bir etki yarattığını anlamak için savaş sonrası ilk işlem günü analiz edilmiştir. BIST 100 Endeksi’ndeki firmalar bu bağlamda incelenmiş ve ortalama piyasa tepkileri değerlendirilmiştir. Çalışma, piyasaların bu olaylara tahmin edilebilir ve istatistiksel olarak anlamlı bir tepki verdiğini ortaya koymuştur. Yapılan analizler, BIST 100 Endeksi'ndeki firmaların savaş sonrası dönemde anlamlı piyasa tepkileri gösterdiğini ve piyasaların bilgi temelinde etkin bir şekilde hareket ettiğini göstermektedir. Bu da, Etkin Piyasalar Hipotezi'ne göre piyasaların anında bilgiye tepki verdiğini, ancak savaş gibi büyük olayların anlık piyasa anomalilerine yol açabileceğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, savaş gibi büyük ölçekli olayların piyasalarda kısa vadeli etkiler yaratabileceği, ancak uzun vadede piyasanın bu tür bilgileri fiyatlara doğru şekilde yansıtarak etkinliğini koruduğu anlaşılmıştır.
Article
Toplumsal değişim ve din, sosyal bilimlerin temel araştırma alanlarından biridir. Bu makale, bu iki kavramı Cumhuriyet Dönemi bağlamında incelemektedir. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, Türkiye’de yeni bir toplum inşa etme çabaları ön plana çıkmıştır. Cumhuriyet öncesi dönemde din, toplumun ve yönetimin merkezinde yer alırken, Cumhuriyet’in laikliği benimsemesiyle birlikte dinin etkisi önemli ölçüde azalmıştır. Bu değişim, devlet politikaları aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, Cumhuriyet’in ilanından 1982 Anayasası’nın kabulüne kadar olan dönemi kapsamaktadır ve bu süreçteki siyasi, dini ve sosyal değişimleri bütüncül bir yaklaşımla ele almaktadır. Laikliğin ilanı, eğitimde birlik sağlama, tekke ve zaviyelerin kapatılması, medeni kanunlarda yapılan reformlar ve kılık kıyafet düzenlemeleri gibi değişiklikler, toplumun yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurulması ve bu kurumun günümüze kadar devam eden varlığı, her dönem tartışma konusu olmuştur. Bu başkanlığın, devletin laik düzenine aykırı olarak neden kurulduğu ve toplumda hangi fonksiyonları yerine getirdiği gibi sorular bu çalışmanın odak noktalarındandır. Ayrıca, 1961 ve 1982 yıllarında çıkarılan anayasalar arasındaki değişimler de ele alınmış, bu süre zarfında toplumda meydana gelen dönüşümler detaylandırılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi ile gerçekleştirilen bu çalışma, Cumhuriyet dönemi üzerine çok yönlü araştırmalara kaynak oluşturmayı ve alana katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Toplumun din ile ilişkisi, laiklik politikaları ve bunların toplumsal etkileri üzerine kapsamlı bir anlayış geliştirmek, bu çalışmanın temel hedefidir.
Article
Full-text available
Genocide, in its most general sense, refers to the partial or total destruction of a group. Although the United Nations declared genocide as a crime in 1946, we have witnessed many genocides such as Rwanda, Vietnam and Bosnia in our recent history. In today's world, with the visual possibilities offered by the developing technologies, the whole world is witnessing the genocide in Gaza and the whole humanity is just watching as silent spectators. In this sense, it is important to examine the genocide in Palestine in general and the Gaza genocide in particular. It is noteworthy that while there has been a great deal of research on the Holocaust, Rwanda, Vietnam, Bosnia and other recent genocides, there has not been enough work on the genocides in Palestine and Gaza, which have been systematically ongoing since 1948 at the hands of the Jews. In the Western literature, the long-standing conflict between Palestine and Israel has been treated and analyzed more as conflict and disagreement rather than genocide. The lack of sufficient studies on genocide in our country's literature on the geography of Palestine, which has been at the center of many conflicts throughout history and is considered a holy place for Islam, Christianity and Judaism, is a separate problem. In this study, the studies on the genocide in Palestine and Gaza in Turkey were investigated. In this direction, 481 articles published in Dergipark with the keywords 'Gaza genocide' and 'Palestinian problem' and 36 master's and 7 doctoral theses registered in Yöktez were examined. The aim of this study, which was prepared in the form of bibliometric analysis, one of the qualitative research types, is to set an example for the studies to be conducted in the field by revealing the subject trends of the studies on the Gaza genocide and the Palestinian issue in our country. As a result of the research, which was limited to articles and theses, it was determined that studies were conducted in different disciplines. In addition, the subject distribution of these studies is presented in tables and graphs. As a result of the study, it was determined that there are very few studies on the genocide in Palestine and Gaza, and that the majority of the studies were conducted in the last five years. It was observed that Armenian genocide was frequently covered in these studies, which were mostly handled at the article level. It was found that most of the studies on Gaza and Palestine in Turkey were conducted in the field of law. The number of studies that deal with the events in Gaza from the perspective of genocide is only fourteen. Very few studies have been conducted at the master's and doctoral level. It has been determined that the studies addressing the Palestinian problem at the master's thesis level are mostly in the fields of Political Sciences and International Relations. The fact that there are almost no studies in departments such as History of Religions, Sociology of Religion and Psychology of Religion, which are directly related to the issues of genocide, violence and religion in the Faculties of Theology, stands before us as a separate problem that needs to be considered. Anahtar Kelimeler: Psychology of Religion, Gaza, Genocide, Zionism, Palestine.
Article
Full-text available
Soykırım, en genel anlamıyla bir grubun kısmen veya tamamen yok edilmesini ifade etmektedir. Birleşmiş Milletlerin soykırımı 1946’da bir suç olarak ilan etmesine rağmen yakın tarihimizde Ruanda, Vietnam, Bosna gibi birçok soykırımın yaşandığına şahitlik etmekteyiz. Günümüz dünyasında gelişen teknolojilerin sunduğu görsel imkânlar vasıtasıyla tüm dünyanın tanıklık ettiği Gazze soykırımını tüm insanlık sessiz seyirciler olarak izlemekle yetinmektedirler. Genelde Filistin, özelde ise Gazze soykırımın ele alınıp incelenmesi bu anlamda önem taşımaktadır. Holokost, Ruanda, Vietnam, Bosna ve diğer yakın zamanlı soykırımlara yönelik çokça araştırma yapılmasına karşın Yahudiler eliyle 1948’den beri sistematik bir şekilde süregelen Filistin ve Gazze soykırımlarına yönelik yeterli çalışmamış olmaması dikkate değerdir. Batılı literatürde Filistin-İsrail arasında yıllardır devam eden sorun soykırım yerine daha çok çatışma, anlaşmazlık olarak ele alınıp incelenmiştir. Tarih boyunca birçok çatışmanın merkezinde yer alan ve İslam, Hristiyanlık, Yahudilik için kutsal mekân olarak nitelendirilen Filistin coğrafyasına yönelik ülkemiz alanyazınında soykırım özelinde yeterli çalışmanın olmayışı ise ayrı bir sorundur. Bu çalışmada Filistin ve Gazze özelinde gerçekleşen soykırıma yönelik Türkiye’de ele alınıp incelenen çalışmalar araştırılmıştır. Bu doğrultuda ‘Gazze soykırımı’ ve ‘Filistin sorunu’ anahtar kelimeleriyle DergiPark’ta yayınlanan 481 makale ile YÖK Tez Veritabanına kayıtlı 36 yüksek lisans ve 7 doktora tezi incelenmiştir. Nitel araştırma türlerinden bibliyometrik analiz şeklinde hazırlanan bu çalışmanın amacı, Gazze soykırımı ve Filistin sorunu konusunda ülkemizdeki yapılan çalışmaların konu eğilimlerini ortaya koyarak alanda yapılacak çalışmalara örneklik teşkil etmektir. Makale ve tezlerle sınırlı olan araştırmanın sonucunda farklı bilim dallarında çalışmaların yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmaların konu dağılımları da tablo ve grafikler halinde sunulmuştur. Çalışmanın sonucunda Filistin ve Gazze soykırımına yönelik çok az sayıda araştırma olduğu, araştırmaların çoğunluğunun son beş yıl içerisinde gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Daha çok makale düzeyinde ele alınan bu çalışmalarda sıklıkla Ermeni soykırımının işlendiği gözlenmiştir. Ülkemizdeki çalışmalarda Gazze ve Filistin’e yönelik çalışmalarda en çok hukuk alanında çalışmaların gerçekleştirilmiş olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Gazze’de yaşananları soykırım nazarıyla konu edinen çalışmaların sayısı sadece on dört adet olarak tespit edilmiştir. Yüksek lisans ve doktora düzeyinde ise neredeyse çok az çalışma yapılmıştır. Filistin sorununa yüksek lisans tezi düzeyinde değinen çalışmaların çoğunlukla Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler konusunda olduğu tespit edilmiştir. İlahiyat Fakültelerinin soykırım, şiddet, din konularıyla doğrudan ilgili olduğu Dinler Tarihi, Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi gibi bölümlerinde ise yok denecek kadar çalışmanın olması ise üzerinde düşünülmesi gereken ayrı bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Article
Full-text available
Yayınlanan Derginin Adı: EURO Politika Dergisi / 2021. Bu çalışmada 11 Eylül 2001 saldırılarının AB'nin terörizmle mücadelesine getirdiği etkiler analiz edilmektedir. 11 Eylül saldırısı, hem dünyanın hem de AB’nin güvenlik ve savunma politikalarının hala eksik ve zayıf olduğunu göstermiştir. Böylelikle AB, terörizmle mücadelesinde gerçekleşebilecek daha çok terör saldırılarını önlemek; terör örgütlerine yardım yapanları tespit etmek, terör suçlularını yakalamak, terör örgütlerinin faaliyetlerini takip edip istihbarat elde etmek ve en önemlisi terör saldırılarından halkı korumak için bir terörizmle mücadele stratejisi oluşturmaya karar vermiştir.
Article
Full-text available
In his article written in 2004, David Rapoport examined the waves of international terrorist movements in the historical process and explained what terrorism means in terms of international relations theoretically and conceptually. Today, at the point where international terrorism has come, a new wave of terrorism represents a process in which states use terrorism for the sake of their national interests in the anarchic structure of the field of international relations, and attempt to legitimize cooperation with terrorist organizations and groups as a different form of war. In this article, the causes and possible consequences of the process in which terrorist organizations are openly supported and even armed by states as partners, starting with hybrid warfare methods will be examined. As a fifth wave after the four waves of modern terrorism, the states’ open cooperation with terrorist organizations and terrorists for the sake of their national interests and their application of terrorism as a form of conflict other than general war is the biggest obstacle to the continuation of the fight against international terrorism in international cooperation. It is assessed that terrorist movements, which were previously claimed as the Fifth Wave, can actually be considered within the first four terror waves defined by Rapoport, but the process in which states try to protect their national interests through terrorist organizations is a real new wave of terror.
Article
Full-text available
z: Çağdaş İngiliz tiyatrosuna, karamsar bir bakış açısı ile, izleyiciyi şok etmeye ve iğ-rendirmeye yönelik olarak kurgulanmış oyunlar yazarak ve bu oyunlarda şiddet öğelerini, dilini ve temalarını kasten kullanarak oldukça hızlı bir geçiş yapan İrlanda kökenli İngiliz oyun yazarı Martin Mc Donagh, 1990'lı yıllarda İngiliz tiyatrosunda dikkat çekmeyi başa-rır. Oyunlarına mekân olarak İrlanda kırsalını seçen yazar, İrlanda toplumu özelinde olduğu kadar dünyanın hemen her yerinde yaygınlaşan ve yaşanan terörü; ahlaki açıdan oldukça rahatsız edici derecede karmaşık ve bol kanlı sahnelerin eksik olmadığı bir gerçeklik kurgusu içinde The Lieutenant of Inishmore (Inishmore'lu Yüzbaşı) ile kara mizah türünde hicvetmeye çalışır. Yazar, stratejik bir eylem olan, modern çağın ürünü ve bir insanlık suçu olarak görülen terörizmi ve terör örgütlerinin gerçek yüzünü The Lieutenant of Inishmore aracılığı ile gös-termek ister. McDonagh, İrlanda'nın özgürlüğe ve kurtuluşuna giden yolda kahraman olarak nitelenen IRA ve INLA gibi terör örgütlerini ve kendi istekleri doğrultusunda hareket etme ye-tisini kendilerinde bulan teröristleri oyunun merkezine koyar. Şiddetin günümüzde toplumun her seviyesinde gerçekleştiğini vurgulayan McDonagh, barış söylemiyle yola çıkan insanların karakterlerindeki değişimi ve gerçek anlamda karanlık ve karmaşık ilişkilerin yaşandığı bir dünyada, İrlanda'nın kurtuluşunun nasıl ve ne şekilde özellikle de kimler tarafından gerçek-leştirildiğinin altını çizer. Abstract: McDonagh aims to shock and disgust the audience from a pessimistic viewpoint of the contemporary English theatre. He plots his plays to this end, thus using the elements of violence, language of violence and themes of violence. Writing such plays, the writer moves on to the stages as an Irish-born English playwright and manages to attract attention on the English stages in the 1990s. He chooses the Irish countryside for the setting of his plays. He deals with terrorism, which is commonly experienced almost in the whole world in general and in Ireland in particular, in The Lieutenant of Inishmore in which terror is satirized with black humour indeed through disturbingly complicated and rather bloody scenes. McDonagh puts in the centre of the play the terrorist organizations, such as IRA and INLA which are labelled as heroes on the way to the independence and freedom of Ireland, and the terrorists who find themselves authorized to act and behave the way they like to. He also emphasizes that violence is applied in each level of the society and that those who start with the discourse of peace undergo a change in their characters through really dark and complicated relationships. Thus, McDonagh draws attention to the way(s) in which Ireland was liberated and to the people by whom this process was carried out.
Article
Full-text available
Bu çalışmanın amacı, Kafkasya bölgesindeki etnik ve siyasî problemlerin önemli bir kısmının tarihî temellerinin Jozef Stalin tarafından atıldığının altını çizmek ve günümüz Rusya’sının kendisine miras kalan bu problemleri, bölgedeki askerî, siyasî ve kültürel varlığını meşrulaştırmak için kullandığını ortaya koymaktır. Bu çalışmada, Rusya'nın Çarlık ve Sovyet döneminden bugüne kadar Kafkasya'da devam eden politikaları tartışılacaktır. Böylece Rusya’nın, Kafkasya politikalarının konjonktürel olmayıp tarihsel derinliğe sahip olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.II. Dünya Savaşından sonra Kafkasya’nın etnik ve doğal sınırlarıyla oynayan Jozef Stalin, bölgeyi bir sorunlar yumağına çevirmiştir. Stalin üretmiş olduğu bu sunî sorunların çözümü için anahtar rolünü SSCB’ye (Bugün için Rusya Federasyonu’na) vermiştir. Bu senaryoya göre, bölgedeki otonom ve özerk cumhuriyetlerin aralarındaki sorunu Sovyetler Birliği olmaksızın çözemeyecekleri vehmedilmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılabileceğini düşünemeyen Sovyet elitleri, günümüzün Rusya’sı için dış müdahaleye açık bir sorunlar yumağı bırakmakla birlikte Rus dış politikası açısından, askerî gücünü muhafaza ettiği sürece kullanışlı bir araç da tevarüs etmiş oluyorlardı.
Article
Literatürde, terörizm ve nefret suçları konusunda ayrı ayrı yapılmış çok sayıda çalışma olmasına karşın her iki konunun aynı anda ele alındığı, birbirleriyle olan ilişkilerinin, benzer ve farklı yönlerinin ortaya konulduğu çok az sayıda çalışma bulunduğu görülmektedir. Bu bağlamda söz konusu davranış şekillerinin aynı bütünün parçaları olup olmadığı veya terörizmle ilgili yapılan araştırmaların nefret suçları, nefret suçlarıyla ilgili yapılan araştırmaların terörizm açısından geçerli olup olmadığı, üzerinde düşünülmesi gereken önemli konulardır. Bu çalışmada, her biri başlı başına monografik bir araştırmanın konusunu oluşturabilecek genişlikte olan nefret suçları ve terörizm kavramları hakkında çalışmanın kapsamını aşmamak kaydıyla genel açıklamalarda bulunulacak, sonrasında ise bu davranış şekillerinin birbirleri üzerinde olan etkileri başka bir ifadeyle terörizmin nefret suçlarını, nefret suçlarının ise terörizmi tetikleyip tetiklemediği hususu ele alınacaktır. Türk doktrininde bu konuyla ilgili yapılmış herhangi bir çalışma bulunmadığından dolayı özellikle 11 Eylül 2001’de ABD’de ve 7 Temmuz 2005’te Londra’da gerçekleştirilen terör saldırılarının öncesinde ve sonrasında yaşananlar özelinde Anglo-Sakson hukuk literatüründe yapılan teorik ve ampirik araştırmalardan istifade edilecektir.