ChapterPDF Available

Aile Kurumunun İşlevleri Nelerdir ve Neden Önemlidir Sosyolojik Bir Araştırma

Authors:

Abstract

Aile, toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Aile kurumu, toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve sürekliliğinde önemli roller üstlenir. Bu çalışma ile amaçlanan, toplumun önemli bir yapı taşı olan aile kurumunun temel amacı, bakış açısı ile belirlenmesi ve toplumsal kapsamın ortaya konulmasıdır. Bu çalışma için konumuz ile ilgili dergi makalesi, sempozyum/kongre bildirileri, şura rapor ve kararlar gibi çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır. Bu kaynakların elde edilen bilgiler çerçevesinde, temel büyüme şu şekilde belirtilmesi mümkündür: 1. Biyolojik işlev, 2. Eğitim işlevi, 3. Dinî işlev, 4. Sevgi işlevi, 5. Sevgi işlevi, 6. Koruyucu işlev, 7. Toplumsallaştırma işlevi, 8. Boş zamanları değerlendirme işlevi. Bu oyunun sekiz temel çatısı altında. Çalışmamız, genetik krizlerin bu yana varlığını sürdüren aile kurumunun temel çalışmasıdır, belge tarama yöntemi ile ifade edilen bir çalışmadır. Sonuç olarak aile kurumunun toplumsal işlevine ilişkin çeşitli öneriler sunulmuştur. Bu konunun öne çıkan özellikleri şöyledir: · Toplumsal yaşamda, yaşayacağı duygu, düşünce, tavır ve davranışlarda sosyalleşme ajanları bulunur. Aile, bir sosyalleşme aracı olarak, bireylerin toplumsallaşmasını ve dönüşümünü sağlayan bir kurumdur. Aile kurumu, içinde yetişen bireyleri çok yönlü olarak eğiterek, temel olarak sevgiyle yerine getirir. Sosyalleşme konusunda etkin rol modeli olarak anne, baba ve diğer aile fertleri ön plana çıkar. · Aile kurumunun temel olarak toplumsal hayatta kalmanın önemli sonuçları vardır. Örneğin, biyolojik fonksiyonun, toplumun düzeninin arttırılması ve devamlılığının sağlanması. Eğitim fonksiyonu, yapılabilecek kültürel değerleri öğrenmesini ve aktarılmasını sağlar. Dinî işlevi, yapılacak dini inançlarını ve pratiklerini çözümler. Ekonomik işlev, geçişin yapılmasını sağlar ve dayanıklılığını arttırır. Sevgi üretimi, harcanan duygusal ihtiyaçların karşılanması ve mutluluğunu sağlar. Koruyucu fonksiyon, güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarını karşılar ve korur. Toplumsallaştırmanın, istikrarın uyum sağlamasını ve birleştirilmesini sağlar. Boş zamanlarının değerlendirilmesi, dinlenmesini ve eğlenmesini sağlar. · Bu çalışmada konu, sosyalleşme sürecinden yararlanılarak incelenmektedir. Bu konu, toplumsal yaşamın sürdürülebilirliği ve sürdürülebilirliğinin arttırılması için önemlidir. Bu nedenle, aile kurumunun toplumsal faaliyetlerinin korunması ve geliştirilmesi için çeşitli politika ve çözümlerin sunulması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Din Sosyolojisi, Aile Kurumu, Birey, Fonksiyon, Ailenin İşlevleri, Sosyalleşme, Din.
Genel Yayın Yönetmeni / Editor in Chief • C. Cansın Selin Temana
Kapak & İç Tasarım / Cover & Interior Design • Serüven Yayınevi
Birinci Basım / First Edition • © Aralık 2023
ISBN • 978-625-6450-79-0
© copyright
Bu kitabın yayın hakkı Serüven Yayınevi’ne aittir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, izin almadan hiçbir yolla çoğaltılamaz.
The right to publish this book belongs to Serüven Publishing. Citation can not
be shown without the source, reproduced in any way without permission.
Serüven Yayınevi / Serüven Publishing
Türkiye Adres / Turkey Address: Kızılay Mah. Fevzi Çakmak 1. Sokak
Ümit Apt No: 22/A Çankaya/ANKARA
Telefon / Phone: 05437675765
web: www.seruvenyayinevi.com
e-mail: seruvenyayinevi@gmail.com
Baskı & Cilt / Printing & Volume
Sertifika / Certificate No: 47083
Bölüm 7
AİLE KURUMUNUN İŞLEVLERİ
NELERDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?
SOSYOLOJİK BİR ARAŞTIRMA1
Yılmaz ARI2
1 Bu çalışma; 10th International Congress on Humanities and Social Sciences in a Changing World
adlı organizasyonda “The Basic Functions of the Family as an Important Building Block of
Society” başlığıyla sunulan ve 10th International Congress on Humanities and Social Sciences in a
Changing World Proceedings Book’ta (Bzt Akademi Yay. 2023) İngilizce yayınlanan bildirinin
(Arı, 2023a), gözden geçirilerek geliştirilen ve T ürkçeleştirilen hâlidir.
2 Dr. Öğretim Üyesi, ORCID: 0000-0003-4529-7162| E-Mail: yilmaz.ari@ogu.edu.tr Dr. Faculty
Member, Eskişehir Osmangazi University, Faculty of Teology, Department of Sociology of Religion,
Meşelik Kampüsü, Odunpazarı /Eskişehir, TÜRKİYE,
DOI: https://www.doi.org/10.5281/zenodo.10433701
128 .Yılmaz ARI
1. Giriş
Toplumsal hayatın ontolojik temeli olarak her toplumda evrensel bir
öneme sahip olan aile kurumu, insanların ilk sosyal çevresi olup, kendilerini
topluma ve hayata bağlayan, toplumsal kurumlar arasında en önemli olanıdır
(Turğut, 2017). Aile, toplumsal varlığı bulunan ayrıca fert ve toplum yaşamı-
nın merkezinde olan, asgari “anne, baba ve çocuklardan oluşan” (Dündar,
2018) “birbiri ile akraba bir grup insanı” (Giddens, 2012) tanımlayan en kü-
çük sosyal yapı birimidir. Aile üyeleri, birbiri ile akrabalık bağı olan bir grup
insanı tanımlar. Toplumun yapısı ve işleyişi için en asli ve önemli bir sos-
yal grup olarak öne çıkan Aile Kurumu, bireyler arasında samimi, yüz yüze
ve sürekli ilişkilerin bulunduğu bir sosyal ortam sunar. Bu durum, ailenin
sosyo-psikolojik özelliklerinden kaynaklanır. Aile kurumu, tarihte bir arada
yaşamın, sevginin, eşitliğin, özgürlüğün, otoritenin, ilişkilerin ve sorumlu-
lukların sembolü olmuştur (Aslan, 2002). Aile üyeleri, birbirleriyle etkileşim
halinde olup (Akın, 2019), farklı roller üstlenirler.
Aile içerisinde bir roller organizasyonu olduğu söylenebilir. Bu, ailenin
varlığı nedeniyle, sahip olduğu dengeli bir yapı sayesinde gerçekleşir. Aile,
bireylerin ihtiyaçlarını karşılayan ve topluma uyum sağlamalarına yardımcı
olan bir işlev ve pozisyona sahip olup (Soner, 2013; Arı, 2023c), hem bireylerin
hem de toplumun gelişimine katkıda bulunan bir sosyal kurumdur.
2. Aile Kurumunun İşlevleri: Bir Ayna, Bir Pusula, Bir Kalkan
Aile kurumunun işlevleri, ailenin bireyler ve toplum için çeşitli açılar-
dan yararlarını belirten kavramlarıdır. Bu kavramlar, ailenin fizyolojik, bi-
yolojik ve psiko-sosyal boyutlarını kapsar (Kirman, 2004). Böylece, ailenin
toplumsal hayattaki önemi ortaya çıkar. Aile kurumunun işlevleri, muhtelif
kaynaklarda farklı sayıda ve şekilde sıralanabilir. Ancak genel olarak, top-
lumda yerleşik kural ve değerler sistemini bireylere aktarma, onları toplumsal
sisteme adapte etme ve bağlama, sevgi, cinsellik ve sosyalleşme gibi diğer kişi
ve kurumlara devredilmesi mümkün olmayan sorumlulukları yerine getir-
me, üyelerini denetlemek suretiyle toplumsal amaç ve hedeerin inşasında
katkıda bulunma, etkin yapısıyla toplumsal değişim sürecine katkı sağlama
gibi işlevler kabul edilir. Bu işlevler, ailenin toplumsal hayatta oynadığı rolü
gösterir (Dönmezer, 2001).Bireye çok yönlü katkı sağlayan bu temel işlevleri
şöyle sıralamak mümkündür:
2.1. Biyolojik İşlev: Bir Zincir, Bir Köprü
Biyolojik işlev, aile kurumunun en temel ve en eski işlevlerinden biridir.
Bu işlev, ailenin toplumun devamlılığını sağlamasına (Özkalp, 2019) ve yeni
nesillerin yetişmesine katkıda bulunmasına olanak tanır (Dündar, 2018). Bi-
yolojik işlev, aile üyeleri arasında cinsel ilişki, üreme, doğum, bakım, beslen-
me gibi faaliyetleri kapsar. Bu yönüyle toplumda aile, sağlıklı bir şekilde asli
. 129
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
fonksiyonlarını yerine getirebilmek adına mevcut nüfusun temel kaynağını
oluşturur (Selman, 2018). Bu faaliyetler, aile üyelerinin fiziksel ve biyolojik
ihtiyaçlarını karşılar ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar (Kır, 2011).
Biyolojik işlev, aile kurumunun toplumsal hayatta bir zincir ve bir köp-
rü olmasını sağlar. Bir zincir olarak aile; toplumun nüfusunu artırır ve top-
lumsal yapıyı güçlendirir, toplumun geçmişi, bugünü ve geleceği arasında
bir bağlantı kurar. Aile, toplumun kültürel, dinî, etnik, milli vb. özelliklerini
yeni nesillere aktarır (Ünal & Gürel & Er, 2019). Bir köprü olarak ise aile;
toplumun farklı kesimleri arasında iletişim ve işbirliği kurulmasını sağlar.
Bu yönüyle de toplumun bütünlüğünü ve uyumunu korur, ayrıca toplumun
değişim sürecine uyum sağlamakla (Doğan, 2011) gelişimine de katkı sağlar.
Biyolojik işlev, aile kurumunun toplumsal hayattaki önemini gösterir. Bu
işlev, ailenin hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve top-
luma katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koyar ve ailenin toplumsal
hayatın vazgeçilmez (İçli, 1991) bir parçası olduğunu kanıtlar.
2.2. Eğitim İşlevi: Bir Okul, Bir Rehber
Aile, çocuklara sosyal yaşamda kendilerine ve topluma faydalı olabilecek
temel bilgi ve becerileri öğretir (T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu,
1990). Çocukların okuma-yazma, mesleki, teknik eğitim ve donanım gibi
niteliksel ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışır (Köylü, 2012). Çocuğun eğitim
sürecindeki başarısı ev-aile ortamından etkilenir (Giddens, 2012). Tüm bu
yönleriyle aile kurumunun, çocukların eğitsel anlamda ilk eğitim ve rehber-
lik merkezi fonksiyonunu haiz olduğu söylenebilir (Alpaydın, Ayar, & Gü-
müş, 2015).
Eğitim işlevi, aile kurumunun en önemli ve en eski işlevlerinden biri-
dir. Ailenin bireyleri topluma uygun bir şekilde yetiştirmesine ve toplumun
kültürel değerlerini yeni nesillere aktarmasına olanak tanır (Hatipler, 2023).
Bu işlev, aile üyeleri arasında eğitim, öğretim, öğrenme, bilgi, beceri, tutum,
davranış gibi faaliyetleri kapsar. Bu faaliyetler, aile üyelerinin bilişsel, duyuş-
sal ve psikomotor gelişimlerini sağlar (Melanlıoğlu, 2012) ve toplumsal hayata
hazırlar.
Eğitim işlevi, aile kurumunun toplumsal hayatta bir okul ve bir rehber
olmasını sağlar. Bir okul olarak aile, bireylerin ilk ve en temel eğitimini verir.
Aile, bireylerin dil, iletişim, düşünme, yaratıcılık, problem çözme gibi beceri-
lerini geliştirirken aynı zamanda kendilerine toplumun sahip olduğu ahlaki,
dinî, etik, estetik, hukuki vb. değerleri de kazandırır. Bir rehber olarak aile,
bireylerin hayat boyu öğrenmelerine ve gelişmelerine destek olur (Demirbi-
lek, 2016). Aile, bireylerin meslek, kariyer, evlilik, aile kurma gibi seçimlerine
yardımcı olurken bunun yanı sıra bireylerin karşılaştıkları zorluklarla baş et-
melerine ve mutlu olmalarına da katkıda bulunur.
130 .Yılmaz ARI
Eğitim işlevi, aile kurumunun toplumsal hayattaki önemini gösterir. Bu
işlev, ailenin hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve top-
luma katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koyar, ailenin toplumsal
hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar.
2.3. Dinî İşlev: Bir Işık, Bir Kılavuz
Aile, çocukların dinî kimliklerini ve inançlarını şekillendiren ilk sosyal
kurumdur (Zuckerman, 2009). Ailenin dinî işlevi, ailede ebeveynlerin ço-
cuklara dinî kuralları ve değerleri öğretmesi, kontrol etmesi (Dündar, 2018)
ve uygulatmasıdır. Ailedeki dinî eğitim, çocukların toplumda dinî normla-
ra uyum sağlamasına ve dinî hayatı yaşamasına yardımcı olur. Ailedeki dinî
bağlar, bireylerin duygusal alışverişini ve manevi tatminini arttırır (Yiğit,
2022). Aynı zamanda dinin beslediği manevi değerlerle beslenen bir aile bire-
yinin zorluklar karşısında moral bakımından daha güçlü olduğu, problemleri
çözmede daha dirayetli tavırlar geliştirdiği bilinmektedir (Yiğit, 2021).
Dinî işlev, aile kurumunun önemli ve en kadim işlevlerinden biridir. Bu
işlev, ailenin bireylerine dinî inançlanı ve pratiklerini öğretmesine ve top-
lumun dinî değerlerini yeni nesillere aktarmasına olanak tanır (Okçay, 1992).
Aile üyeleri arasında dinî tecrübenin ifade şekillerinden olan ibadet, dua, zi-
kir, oruç, sadaka, hac, kurban vb. faaliyetlerin öğrenilmesi ve pratiğe dönüş-
türülmesini kapsar (Kekin, 2004). Bu faaliyetler, aile üyelerinin dinî ihtiyaç-
larını karşılar ve dinî hayatlarını sürdürmelerini sağlar.
Dinî işlev, aile kurumunun toplumsal hayatta bir ışık ve bir kılavuz ol-
masını sağlar. Bir ışık olarak aile, bireylerin dinî bilgi ve bilinçlerini aydın-
latır. Aile, bireylerin dinî doğruları ve yanlışları ayırt etmelerine yardımcı
olur. Bireylerin dinî sorumluluklarını ve haklarını öğrenmelerine destek olan
bir kılavuz olarak, aile, bireylerin dinî yaşamlarına da yön verir (Arı, 2023a).
Aile, bireylerin dinî emir ve yasaklara uymalarını ve dinî görevlerini yerine
getirmelerini teşvik eder. Böylece, bireylerin dinî ahlak ve erdemlere sahip
olmalarını ve dinî topluluklara katılmalarını sağlar.
Dinî işlev, aile kurumunun toplumsal hayattaki önemini gösterir. Bu iş-
lev, ailenin hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve toplu-
ma katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koyar. Bu işlev, ailenin top-
lumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar.
2.4. Ekonomik İşlev: Bir Kaynak, Bir Destek
Aile kurumunun ekonomik fonksiyonları da bulunmaktadır. Bu yönüyle
aile, karşılıklı bağları güçlendiren bir işbirliği veya iş bölümü modeliyle kendi
bünyesinde mevcut bireylerin maddi ihtiyaçlarını karşılayacak bir üretim ve
tüketim ünitesi (Vurgun, 2004) olmakta ve aile bireylerinin ekonomik gü-
venliğini bir nevi garanti altına almaktadır. Aile, bireyi mesleğe yönlendirme,
mesleki bilgi ve beceri kazanma, gerekli imkânları sağlama konusunda da
. 131
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
önemli bir rol oynar. Birçok genç, ailesinin etkisinde ve sunulan imkânlara
göre mesleğini seçer (Kır, 2011). Aile fertleri, dışarıda çalışmak suretiyle de
ortak aile bütçesine katkıda bulunurlar. Ailenin görevi, bireyi tanımak, onun
yetenekleri için gerekli imkânları vermek, desteklemek ve rehberlik etmektir.
Ekonomik işlev, aile kurumunun önemli ve eski işlevlerinden biridir. Bu
bakımdan aile için, ekonomik yaşam tarzı standartlarını belirleyen önem-
li bir iktisadi kurumdur (Develi, 2020) denilebilir. Bu işlev, ailenin bireyle-
ri ve toplumu ekonomik açıdan desteklemesine ve refahlarını artırmalarına
olanak tanır. Ekonomik işlev, aile üyeleri arasında üretim, tüketim, tasarruf,
yatırım, gelir, harcama gibi faaliyetleri kapsar. Bu faaliyetler, aile üyelerinin
ekonomik ihtiyaçlarını karşılar ve iktisatlı davranarak, hayatlarını sürdür-
melerini sağlar.
Ekonomik işlev, aile kurumunun toplumsal hayatta bir kaynak ve bir
destek olmasını sağlar. Bir kaynak olarak, aile, bireylerin ekonomik beceri
ve kaynaklarını geliştirir. Aile, bireylerin meslek, kariyer, girişimcilik gibi
alanlarda eğitim almasına ve deneyim kazanmasına destek olur. Aile, birey-
lerin ekonomik fırsatlarını ve seçeneklerini artırır. Bir destek olarak ise aile,
bireylerin ekonomik sorunlarla baş etmelerine ve ekonomik güvenliklerini
sağlamalarına yardımcı olur. Böylelikle de bireylerin ekonomik riskleri azalt-
masına ve ekonomik faydaları artırmasına katkıda bulunan aile, bireylerin
ekonomik krizlere ve şoklara karşı dayanıklılıklarını artırır.
Ekonomik işlev, aile kurumunun toplumsal hayattaki önemini gösterir.
Bu işlev, ailenin hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve
topluma katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koyar. Bu işlev, ailenin
toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar mahiyettedir.
2.5. Sevgi İşlevi: Bir Kalp, Bir Bağ
Bireylerin maddi ihtiyaçlarının yanı sıra manevi ihtiyaçları da bulun-
maktadır. Aile çocuğa sevgi, şeat ve güven duygusu vererek onun psikolo-
jik olarak güçlü ve özgüven sahibi bir kişilik geliştirmesine katkıda bulunan,
onun manevi ihtiyaçlarının giderilebildiği bir sevgi merkezidir. Bu yönüyle
de ailede yaşam süren bireylerin duygu yüklü/manevi ihtiyaçlarını karşıla-
ma işlevi gören aile, sevgi, saygı ve güvenliğin tabiî bir kaynağıdır denilebilir
(Tunca, 2018). Sevgi gören ve gösteren çocuklar, toplumsal yaşamda sağlıklı
ilişkiler kurmayı başarabilirler. Aile sevgisinden mahrum kalmayan bireyle-
rin, sağlıklı bir benliğe sahip olmaları ve sağlam bir karakter geliştirmesi ile
aile önemli bir işlevini daha yerine getirmiş olmaktadır.
Sevgi işlevi, aile kurumunun en önemli ve en eski işlevlerinden biridir
(Alacahan, 2010). Bu işlev, ailenin bireyleri arasında sevgi, saygı, güven, sa-
dakat, şeat, merhamet gibi duyguları geliştirmesine ve toplumun duygusal
ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanır. Sevgi işlevi, aile üyeleri arasında des-
132 .Yılmaz ARI
tek, yardım, ilgi, anlayış, paylaşım, fedakârlık gibi davranışları kapsar (Kır,
2011). Bu davranışlar, aile üyelerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılar ve mutlu
olmalarını sağlar.
Sevgi işlevi, aile kurumunun toplumsal hayatta bir kalp ve bir bağ ol-
masını sağlar. Bir kalp olarak, aile, bireylerin duygusal gelişimlerine katkıda
bulunur. Aile, bireylerin duygusal zekalarını, empati yeteneklerini, duygusal
ifade becerilerini geliştirir. Aile, bireylerin duygusal sağlıklarını, özgüvenle-
rini, özsaygılarını korur (Alkan, 2018). Bir bağ olarak aile, bireylerin topluma
bağlılıklarını ve aidiyetlerini muhafaza eder. Aile, bireylerin toplumun değer-
lerini, normlarını, kurallarını benimsemelerini ve onlara uymalarını (Çelik,
2010), toplumun diğer üyeleriyle iletişim ve işbirliği kurmalarını ve topluma
katkıda bulunmalarını sağlar.
Sevgi işlevi aile kurumunun, toplumsal hayattaki önemini göstermesinin
yanı sıra hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve topluma
katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koyar. Bu işlev, ailenin toplum-
sal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar mahiyettedir.
2.6. Koruyucu İşlev: Bir Kale, Bir Siper
Her kurumda olduğu gibi ailede de kendi doğal üyelerini dış tehlikeler-
den muhafaza etme eğilimi ve işlevi vardır. Aile, bireylerinin güvenlik ihti-
yacını karşılar ve haklarını savunur (Kirman, 2003). Onları olası fiziksel ve
ruhsal darbelerden korur, sağlığını önemser.
Koruyucu işlev, aile kurumunun önemli ve eski işlevlerinden biridir. Ai-
lenin, bireyleri ve toplumu güvenlik ve sağlık açısından korumasına ve des-
teklemesine olanak tanıyan bu işlev, aile üyeleri arasında koruma, savunma,
yardım, tedavi, bakım, onarım gibi faaliyetleri kapsamaktadır. Bu faaliyetler,
aile üyelerinin güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamakta ve onların hayat-
ta kalmalarını sağlamaktadır.
Koruyucu işlev, aile kurumunun toplumsal hayatta bir kale ve bir siper
olmasını sağlar. Bir kale olarak aile, bireyleri toplumun dış tehditlerinden
korur. Aile, bireylerini şiddet, suç, savaş, afet, salgın gibi zararlı etkenlerden
uzak tutmakta, kendilerini toplumun baskı, zorlama, ayrımcılık, yoksulluk
gibi olumsuz koşullarından da muhafaza etme eğilimindedir. Bir siper olarak
aile, toplumun iç sorunlarına karşı bireylerini destekler. Aile, bireyleri stres,
kaygı, depresyon, yalnızlık, bağımlılık gibi psikolojik sorunlardan kurtulma-
sına ve kendilerini işsizlik, hastalık, sakatlık, yaşlılık gibi sosyal sorunlardan
korunmasına yardımcı olur.
Koruyucu işlev, aile kurumunun toplumsal hayattaki önemini gösterir.
Bu işlev, ailenin hem bireylerin hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ve
topluma katkıda bulunan bir kurum olduğunu ortaya koymasının yanı sıra
ailenin, toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar.
. 133
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
2.7. Toplumsallaştırma İşlevi: Birlik, Uyum ve İnşâ Serüveni
Toplumsallaştırma işlevi, bireyin toplumun değerleri, normları, rolleri ve
beklentileri konusunda öğrenmesi ve topluma uyum sağlaması sürecidir. Bu
işlev sayesinde birey, toplumun bir üyesi olur, toplumsal kimlik kazanır (Coş-
kun, 2003) ve toplumun devamlılığını ve istikrarını sağlar.
Aile, bireyin sosyalleşmesinde rol oynayan ilk kurum olup (Kocakurt &
Güven, 2005; Tunca, 2018) üyelerine, içinde yaşadıkları toplumun kültürü-
nü benimsetmenin (Şentürk, 2008) yanı sıra bireylerine din, değer, norm ve
kurallarını öğretir. Bunun yanı sıra onlara sosyal rollerini ve toplumun bek-
lentilerini de aktarır. Böylelikle aile, bireylerinin sosyal kimliklerini (Cerrah,
2022) inşa etmede kendilerine yardımcı olmaktadır.
Sosyalizasyon, insanların hayatları boyunca sürdürdükleri ve kendilerini
geliştirdikleri, kültürel öğeleri özümsedikleri bir süreçtir. Bireyin toplumsal
rolünü, kişiliğini ve kimliğini oluşturmasında (Alpman, 2018) ve topluma
uyum sağlamasında çok etkilidir. Sosyalizasyon sürecinde birey, aile, okul,
arkadaş, medya gibi çeşitli sosyal etmenlerle etkileşim halindedir. Birey, sos-
yalizasyon aracılığıyla kendisini tanır, yeteneklerini ortaya çıkarır, değer yar-
gıları kazanır, toplumsal kurallara uyar ve sosyal bağlar kurar. Toplum ise
sosyalizasyon aracılığıyla kültürünü yaşatır, sürekliliğini sağlar, iş bölümü ve
dayanışmayı güçlendirir ve sosyal düzeni korur (Kayan, 2020). Bu sürecin,
hem bireysel hem de toplumsal açıdan yararlı işlevler gördüğü söylenebilir.
2.8. Boş Zamanları Değerlendirme İşlevi: Dinlence, Gelişim ve Tat-
min
Bireylerin ilk ve doğal oyun yeri olan (Kır, 2011) aile, tüm bireylerinin
sahip olduğu boş zamanlarını keyii ve verimli bir biçimde geçirmelerine
imkân sağlar (Koştaş, 1987). Ayrıca, çocuklarının kültürel ve sanatsal faa-
liyetlere iştirak etmesini destekler. Boş zamanları değerlendirme işlevi, aile
ve birey için önemli bir işlevdir. Aile, bireyin boş zamanlarını değerlendir-
mesine rehberlik ederek, onun eğlence ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamasına
ve aile içi ilişkilerini güçlendirmesine yardımcı olur (Süzer, 2000). Birey, boş
zamanlarını değerlendirmekle, hem aileye hem de topluma katkıda bulunan,
hem de kendini gerçekleştiren bir birey olur.
Boş zamanları değerlendirme işlevi, aynı zamanda oyun, eğlence, spor
(Şahan, 2008) vb. gibi etkinliklerle bireyin eğlenmesini ve gelişmesini sağlar
(Öztürk Karataş & Savaş & Karataş, 2021). Eğlence, bireyin stres ve yorgun-
luktan kurtulmasını, duygusal ihtiyaçlarını karşılamasını ve yaşam kalitesini
artırmasını sağlar. Gelişim sürecindeki nitelikli aktiviteler bireyin bilgi, be-
ceri, yetenek, ilgi ve değerlerini geliştirmesini, yeni deneyimler kazanması
ve sorun çözme becerilerini artırmasını sağlar.1Boş zamanları değerlendirme
1 Ayşe Şahin, “Boş zaman etkinlikleri sorun çözme becerilerini geliştirir”, https://npistanbul.com/
bos-zaman-etkinlikleri-sorun-cozme-becerilerini-gelistirir, (Erişim 27.12.2023).
134 .Yılmaz ARI
işlevi, bireyin hem eğlenmesini hem de gelişmesini sağlayarak, onun mutlu,
başarılı ve uyumlu bir birey olmasına katkıda bulunur Bu işlevin, aile ve bire-
yin mutluluğu ve refahına da katkı sağladığı söylenebilir. Böylelikle aile, tüm
bireylerine maddi ve manevi duygularını tatmin etmeye fırsat verme işlevi ile
mutluluk ve doyumlarının sağlanmasına (Pehlivan, 2008) katkıda bulunur.
SONUÇ
Aile, toplumun en temel sosyal kurumu ve örgütlenme birimidir. Toplu-
mun işleyişini sağlayan, bireyleri topluma uyumlu hale getiren ve toplumun
devamlılığını koruyan aile kurumu, insanlık tarihi boyunca farklı biçimler
ve işlevler göstermiş olsa da, hiçbir toplumda önemini yitirmemiştir. Bu ça-
lışmanın amacı, ailenin işlevlerini yapısal fonksiyonel bir bakış açısıyla in-
celemek ve bunları sosyoloji literatürü ve araştırma verileri ışığında analiz
etmektir. Bu çalışmada, sosyoloji literatürü ve araştırma verileri ışığında, ai-
lenin işlevleri yapısal fonksiyonel bir bakış açısıyla sekiz ana işlev olarak belir-
lenmiş ve bu işlevler ışığında aile kurumunun toplum içindeki rolü ve önemi
ortaya konmaya çalışılmıştır. Evlilikte, cinsel güdünün meşru ve uyumlu bir
şekilde tatmin edilmesinin temel biyolojik işlevlerinden biridir. Aile, toplu-
mun nüfusunu artırmak, bireylerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak ve genetik
mirası aktarmak gibi biyolojik işlevleri haizdir. Bu sayede, eşler meşru bir cin-
sel tatmin aracı da olan aile yapılanması ile çocuk sahibi olma, büyütme ve
nesillerini sürdürme ihtiyacını da karşılamaktadır.
Aile, çocuklara sosyal yaşamda yararlı olacak temel bilgi ve becerileri ka-
zandırır. Çocukların okuma-yazma, mesleki, teknik eğitim ve donanım gibi
niteliklerini de geliştirmeye çalışır. Çocuğun eğitim başarısı ev-aile ortamıy-
la ilişkilidir. Aile, bireyleri toplumun değerleri, normları, rol ve beklentileri
konusunda eğitmek, onlara topluma uyum sağlama becerisi kazandırmak ve
kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak gibi eğitim işlevlerini de üstlenir. Bu
bakımdan, aile kurumunun, çocukların eğitimde ilk eğitim ve rehberlik mer-
kezi olduğu ifade edilebilir. Aile, din eğitiminin de önemli bir kaynağıdır.
Ailede dinsel ritüeller, dualar ve diğer pratikler öğrenilir ve uygulanır. Aile
bireyleri, çocuklarına dinî bilgileri, itikat, ibadet, ahlak ve muamelat gibi ko-
nularda temel bilgileri aktarmakla yükümlüdür.
Aile, ekonomik fonksiyonları da olan bir kurumdur. Bu bağlamda aile,
işbirliği veya iş bölümü (imalat ve harcama faaliyetlerine katılmak) modeliyle
aile bireylerinin maddi ihtiyaçlarını gideren bir üretim ve tüketim ünitesidir.
Aile, aile fertlerinin ekonomik güvenliğini sağlar. Aile fertleri, dışarıda çalı-
şarak da aile bütçesine katkı sağlarlar. Aile, ekonomik yaşam standartlarını
etkileyen önemli bir iktisadi kurumdur. Aile, bireylerin sadece maddi değil,
manevi ihtiyaçlarını da karşılayan bir kurumdur. Aile, çocuğa saygı, sevgi,
şeat ve güven duygusu vererek onun psikolojik olarak güçlü ve özgüvenli
. 135
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
bir kişilik kazanmasına yardımcı olan, onun manevi ihtiyaçlarını gideren bir
sevgi merkezidir. Bu bağlamda, ailede yaşayan bireylerin duygusal/manevi
ihtiyaçlarını gideren aile, sevgi, saygı ve güvenliğin doğal bir kaynağıdır. Sev-
gi alan ve veren çocuklar, toplumsal yaşamda sağlıklı ilişkiler kurabilirler.
Aile sevgisinden yoksun kalmayan bireyler, sağlıklı bir benlik ve sağlam bir
karakter geliştirirler. Aile, bu şekilde önemli bir işlevini daha yerine getirir.
Aile, diğer kurumlar gibi, kendi üyelerini dış tehlikelere karşı koruma
eğilimi ve işlevine sahiptir. Aile, bireylerinin güvenlik ihtiyacını giderir ve
haklarını korur. Onları sosyal, kültürel, fiziksel ve ruhsal zararlardan uzak
tutar, sağlıklarını önemser. Onlara güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamak ve
kriz durumlarında kendilerine yardımcı olmak gibi koruma işlevlerini üst-
lenir.
Aile, bireyin sosyalleştiği ilk kurumdur ve üyelerine, yaşadıkları top-
lumun kültürünü, dinini, değerlerini, normlarını ve kurallarını öğretir. Bi-
reyleri toplumun bir üyesi haline getirmek, onlara toplumsal kimlik kazan-
dırmak ve toplumsal rolleri ve kimlikleri benimsetme işlevi ile onlara sosyal
rollerini ve toplumun beklentilerini de bildirir. Kendilerine sosyal prestij ve
saygınlık kazandırmak (İsmen, 2004) ve toplumsal hiyerarşiye uyum sağla-
malarını sağlamak gibi statü işlevlerini de üstlenen aile, bireylerinin sosyal
kimliklerini oluşturmada onlara destek olur.
Bireylerin ilk ve doğal oyun alanı olma işlev ve özelliğiyle aile; bu saye-
de bireylerin boş zamanlarını değerlendirmek, onlara eğlenceli, öğretici ve
dinlendirici aktiviteler sunmak ve stres ve yorgunluktan kurtulmalarını sağ-
lamak gibi dinlenme/dinlence işlevleri üstlenmekte, üyelerinin boş zamanla-
rını keyii ve verimli bir şekilde değerlendirmelerine de olanak tanımaktadır.
Ayrıca yönüyle aile, çocuklarının kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılmasını
teşvik eder. Bu yolla da bireylerin maddi ve manevi duygularını tatmin etme
işlevini yerine getirip, onların mutluluk ve doyumlarını sağlamaya yardımcı
olur.
Çalışmada elde edilen veriler ışığında ailenin; toplumun en önemli sosyal
kurumu ve örgütlenme birimi olduğunu ve toplumun işleyişini, devamlılığı-
nı ve istikrarını sağladığını, yaşanan toplumsal değişim ve çeşitliliğe rağmen,
değerini koruduğunu ve işlevlerini yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Tüm bu
hususiyetleriyle aile, toplumun çekirdeğini oluşturan ve toplumsal hayatın te-
melini sağlayan ve hayatın merkezindeki yerini ve önemini koruyan biricik
kurum olma özelliğini korumaktadır denilebilir.
ÖNERİLER
Aile, toplumun temelini oluşturan ve insanlığın geleceğini şekillendiren
bir kurumdur. Bu nedenle şu hususları önerebiliriz: Aile kurumunun değer ve
önemi, her alanda, her zaman, her fırsatta vurgulanmalıdır. Bilimsel yayınlar,
136 .Yılmaz ARI
sözlü, yazılı ve görsel medya araçları/programları, bilim ve din adamlarının
çalışmaları, anne baba ve büyüklerin nasihatleri, eğitimcilerin dersleri gibi
farklı kaynaklar ve yöntemlerle ailenin önemi, değeri ve kutsallığı anlatıl-
malıdır. Ayrıca belirli periyotlarla aile konusu ile ilgili özel kongre ve sem-
pozyumlar düzenlenmeli, Aile Bakanlığı gibi devlet kurumları, aile bilinci
kazanma ve kazandırma temalı çalışmalar yapmalıdır. Bu gibi çabaların, ai-
lenin toplumdaki konumunu, önemini ve değerini yükselteceğini ve aile ku-
rumunun korunmasına ve geliştirilmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
. 137
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
KAYNAKÇA
Akın, M. H. (2019). Sosyal Etkileşim Ve Sosyal Benlik Kaynağı Olarak Aile. Medeniyet
Ve Toplum Dergisi, 3(1), 1-14.
Alacahan, O. (2010). Aile birliğini oluşturan faktörler ve işlevleri.CÜ İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi,11(1), 289-298.
Alkan, E. Ö. (2018). Aile Parçalanmasının Çocuğun Okul Başarısına Etkisi: Trabzon
Örneği.Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi,4(5), 167-225.
Alpaydın, Y., Ayar, H., & Gümüş, A. (2015). Çocukların Dinî Gelişiminde Ebeveynle-
rin Rolü: Beklentileri ve Zorlanma Alanları. İstanbul: Yekder Yayınları.
Alpman, P. S. (2018). Sosyal Teorinin Konusu Olarak Kimlik: Sosyal İnşacı Yakla-
şım.Sosyoloji Araştırmaları Dergisi,21(2), 1-28.
Arı, Y. (2023a). “Sosyalleşme Sürecinde Aile: Dinî Rol Ve İşlevleri”. İLSAM AKADEMİ
HAKEMLİ DERGİSİ 3/2 (Ekim 2023), 199-216.
Arı, Y. (2023b). “e Basıc Functıons of the Famıly as an Important Buıldıng Block
of Socıety”. 10th International Congress on Humanities and Social Sciences in
a Changing World Proceedıngs Book. Bzt Akademi Yayınevi, 2023. 158-163.
Arı, Y. (2023c).“e Role And Functions Of e Family in the Religious Socializati-
on Process”. Internatıonal Izmir Congress On Humanities and Social Sciences
Proceedings Book. Bzt Akademi Yayınevi, 2023. 268-286.
Cerrah, L. (2022). Ergenlerde Din, Dinî hayat ve Din-Toplumsal Kurumlar İlişkisine
Bakış. Konya: Eğitim Yayınevi.
Coşkun, A. (2003). Din ve kimlik.Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, (24).
Çelik, C. (2010). Değişim Sürecinde Türk Aile Yapısı Ve Din Paradigmatik Anlam Ve
İşlev Farklılaşması. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi(8), 25-35.
Demirbilek, M. (2016). Aile Danışmanlığı: Bir Uygulama Örneği. TJFMPC. 10(2),
109-20.
Develi, A. (2020). İktisat ve Aile, Disiplinlerarası Yaklaşımla Aile. Aile Kongresi Bildiri-
ler El Kita (s. 343-352). Ankara: Semih Ofset.
Doğan, M. S. (2011). Sosyalleşme, Sosyal Değişme ve Siyasal Sosyalleşme. Istanbul
Journal of Sociological Studies(32), 31-40.
Dönmezer, İ. (2001). Ailede İletişim ve Etkileşim. İstanbul: Sistem Yayınları.
Dündar, Ö. Z. (2018). Değişen ve Değişmeyen Yönleriyle Aile: Yapısı, Türleri, İşlevleri.
N. Adak içinde, Değişen Toplumda Değişen Aile Sosyolojik Tartışmalar (s. 39-
64). Ankara: Siyasal Kitabevi.
Giddens, A. (2012). Sosyoloji. İstanbul: Kırmızı Yay.
Karaküçük, S. (2014). REKREASYON:Boş Zamanları Değerlendirme, Ankara: Gazi
Kitabevi.
138 .Yılmaz ARI
Kayan, E. (2020). Aile Kurumunun Toplumsal İşlevleri. Ağustos 4, 2023 tarihinde Sos-
yologer: https://www.sosyologer.com/aile-kurumunun-toplumsal-islevleri/
adresinden alındı
Keskin, M. (2004). Din ve toplum ilişkileri üzerine bir genelleme.Dinbilimleri Akade-
mik Araştırma Dergisi,4(3), 7-21.
Kır, İ. (2011). . Toplumsal Bir Kurum Olarak Ailenin İşlevleri. Elektronik Sosyal Bi-
limler Dergisi, 10(36), 381-404. https: //dergipark.org.tr/tr/pub/esosder/is-
sue/6150/82609 adresinden alındı
Kirman, M. A. (2003, Haziran ). Küresel Bir Olgu Olarak Din Değiştirme ve Aile Ku-
rumuna Etkisi . Dinî Araştırmalar, 6(17), 269-280.
Kirman, M. A. (2004). Küresel Kült Savaşlarının Yapıldığı Meydan Gençlik ve Aile.
Diyanet İlmi Dergi, 40(2), 61-72.
Kocakurt, Ö., & Güven, S. (2005). Çevre, Aile ve Çocuk.Eğitim Ve Bilim, 30(135).http://
egitimvebilim.ted.org.tr/index.php/EB/article/view/5049
Koştaş, M. (1987). Sosyalleşme {Socialisation). Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, 29, 329-334.
Köylü, M. (2012). Ailede Din Eğitimi. M. Köylü , & N. Altaş içinde, Din Eğitimi. An-
kara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık.
Melanlıoğlu, D. (2012). Dinleme becerisinin geliştirilmesinde ailenin rolü.Sosyal Poli-
tika Çalışmaları Dergisi,7(29), 65-77.
Okçay, H. (1992). Çocuğun Dinsel Sosyalizasyonunda Ailenin İşlevi. Sosyoloji Der-
gisi(3).
Özkalp, E. (2019). Sosyolojiye Giriş. Bursa: Ekin Yayınevi, 2019.
Öztürk Karataş, E., Savaş, B. Ç., & Karataş, Ö. (2021). Beden Eğitimi, Spor Ve Oyunun
Sosyalleşme Üzerine Etkisi. Kaas Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi, 1(1),
1-16.
Pehlivan, H. (2008, Temmuz-Ağustos-Eylül). Anne Eğitim Programının Etkililiğinin
Değerlendirilmesi. Aile ve Toplum Eğitim-Kültür ve Araştırma Dergisi, 4(15),
55-66.
Selman, A. (2018). Aile-Din İlişkisi ve Aile İçi Roller. Akademia Sosyal Bilimler Dergisi,
4(1), 13-20.
Soner, O. (2013). Aile Uyumu, Öğrenci Özgüveni Ve Akademik Başarı Arasındaki İliş-
kiler. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi,
12(12), 249-260.
Süzer, M. (2000). Üniversite Öğrencilerinin Boş Zamanlarını Değerlendirme Alışkan-
lıkları. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 8(8), 123-133.
Şahan, H. (2008). Üniversite Öğrencilerinin Sosyalleşme Sürecinde Spor Aktiviteleri-
nin Rolü. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Ve Ekonomik Araştır-
malar Dergisi, 2008(2), 248-266.
. 139
İlahiyat Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler
Şahin, A. “Boş zaman etkinlikleri sorun çözme becerilerini geliştirir”, https://npistan-
bul.com/bos-zaman-etkinlikleri-sorun-cozme-becerilerini-gelistirir, (Erişim
27.12.2023).
Şentürk, Ü. (2008, Nisan-Mayıs-Haziran ). Aile Kurumuna Yönelik Güncel Riskler .
Aile ve Toplum Eğitim-Kültür ve Araştırma Dergisi, 4(14), 7-31.
T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu. (1990). I. Aile Şurası, Raporlar, Görüşmeler,
Kararlar, 17-20 Aralık 1990. Ankara: Özkan Matbaacılık.
Tunca, T. (2018). Türkiye’de Değişen Aile ve Çocuğa Yüklenen Anlamlar. N. Adak
içinde, Değişen Toplumda Değişen Aile Sosyolojik Tartışmalar (s. 163-176). An-
kara: Siyasal Kitabevi.
Turğut, F. (2017). Tarihsel Süreçte Aile Kurumunun Dönüşümü ve Geleceğine Yönelik
Çıkarımlar. Medeniyet Ve Toplum Dergisi, 1(1), 93-117.
Hatipler, M. (2023). Modernizmden Postmodernizme Aile.Sosyal, Beşeri ve İdari Bi-
limler Dergisi,6(4), 574-590.
İçli, T. “Atatürk Ve Aile”. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 8, sy. 22 (Kasım 1991),
97-104.
İsmen, A. E. (2004). Duygusal Zeka Ve Aile İşlevleri Arasındaki İlişki. Balıkesir Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(11), 55-75.
Ünal F., Gürel, D., Er, H. (2019). Kırsal Alanda Yaşayanların Somut Olmayan Kültü-
rel Miras Aktarımına İlişkin Bir İnceleme: Bartın Örneği. Kaas Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 0(23), 153 - 168. 10.9775/kausbed.2019.010
Vurgun, L. (2004). SAÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Tarihsel Süreçte 21. Yüzyıl Ailesi .
Sakarya.
Yiğit, Y. (2021). Ailenin Problem Çözme Eğitimi: Koronavirüs (Covid-19) Salgını Sü-
recinde Artan Aile Problemleriyle Maneviyat Destekli Başa Çıkmanın İmkânı.
M. Bayyiğit, M. Özkan, A. A. Çanakcı, & A. H. Abdelghany içinde, Pandemi
Sürecinde Aile Olmak-1. Konya: Palet Yayınları.
Yiğit, Y. (2022). Maneviyat Eğitimi Manen Güçlenmenin Yollarını Aralayan Dinî, Ma-
nevi, Tasavvufi, Psikolojik ve Pedagojik Bir Değerlendirme (2. b.). Ankara: Nobel
Yayınları.
Zuckerman, P. (2009). Din Sosyolojisine Giriş. (İ. Çapçıoğlu, & H. Aydınalp, Çev.) An-
kara: Birleşik Ktabevi.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Conference Paper
Full-text available
As individuals learn their religion from others, they also acquire their religious values in the process of socialization. Socialization can be defined as a process of social life in which the individual comprehends how cultural norms appear and how they are applied in the social environment in which they live. This is a process in which the individual unknowingly and unofficially adopts the rules, beliefs and values of the society to which he belongs, the nation in which he lives, the family from which he receives cultural transmission, and other social groups that develop/influence him. What we learn, what we believe, what we feel, what we do, how we are socialized or the way we are socialized are all linked to what we learn, what we believe, what we feel, what we do. There are many socialization agents in social life. People, groups and institutions that influence and change an individual's feelings, behaviors, attitudes and thoughts are called socialization agents. Among these agents are individuals and institutions such as friends, caregivers, teachers, musicians, politicians and families that informally shape our social life and lifestyle and have very important consequences. These socialization agents can be said to have a very wide influence in determining an individual's identity and the nature of that identity. The general problem of the study can be expressed as follows: Living in harmony with the cultural environment in which the individual lives and the social institutions with which he/she interacts and exhibiting the desired behaviors have an important place in the life of the individual and society. At the same time, society and institutions have similar demands from the individual in religious matters. This is where the importance of the family comes to light, and the family plays an active role in the religious and cultural education offered to the individual. Determining these roles constitutes the main problem of the study. The process of the individual's participation in the belief system of the society, religious practices and rituals is important in terms of religious socialization. Even if the approaches of individuals differ, the religious teachings accepted by the society are applied to the individual and they are asked to behave in accordance with social values. It is not important for the individual to perceive these teachings positively or negatively, but to learn, know and practice them. The purpose of this study is to bring the role of the family back to the agenda in the process of learning, knowing and participating. In this study, the issue of how the family contributes to the religious socialization of the individual as a culture transmitter is discussed in a multifaceted way. In addition to the elements such as customs, traditions, customs and traditions, norms, rules, values, beliefs and religious practices of the family, issues such as loyalty and sense of belonging to social institutions, change and continuity in the religious field are evaluated in terms of religious socialization and their social reflections and dimensions are mentioned. In addition, this study draws attention to the importance of religious socialization and analyzes the role and functions of the family in this process. Finally, it offers suggestions on how family members can support each other's religious socialization process. The highlights of this presentation can be summarized as follows: - There are some socialization agents that affect/change the behaviors, feelings, thoughts and attitudes of individuals who fulfill certain roles and functions in social life. - As a socialization agent, it is a fact that the family institution contributes to the religious socialization of the individual in many ways. - The family institution affects the individual as a transmitter of religious culture. - As effective role models in religious socialization, mother and father figures bring awareness to other family members. - This study examines the role and functions of the family in the religious socialization process.
Article
Full-text available
Kimlik konusuna ilişkin sosyolojik ilgi genellikle iki uç eğilimin arasında şekillenmektedir. Kimliği sosyal teorinin merkezine yerleştirmek ile onu sosyal teorinin dışına itmek olarak ifade edilebilecek bu eğilimlerin dışında kalan yaklaşımlar ise kimliğin modern toplumlar için ne anlama geldiğini açıklamaya çalışmaktadır.Bu yaklaşımlar içerisinde etkili olanlardan biri sosyal inşacı yaklaşımdır. Sosyal inşacılık, sembolik etkileşimciliğin benlik/kimlik hakkındaki önermelerini geliştirerek kimliği, sosyalliğin içerisinde kurulan ilişkilerin bir tezahürü olarak açıklamayı hedefler.Sembolik etkileşimcilik, modern toplumların karmaşık yapısı içerisinde kimliğin karşılık geldiği anlamları ararken benlik kavramına vurgu yaptı.
Article
Full-text available
Şüphesiz aile toplumun en küçük yapı taşı ve en önemli kurumlarından biridir. Ailenin bir kurum olarak toplum içinde pek çok işlevi vardır. Bu işlevlerin arasında en önemlisi, ailenin toplumun devamlılığını sağlamasıdır. Aile, yeni doğmuş üyelerine, eğitme ve sosyalleştirme işlevleri vasıtasıyla ait olduğu toplumun değerlerini, normlarını ve inançlarını aktararak onları toplumun üyesi hâline getirir. Nitekim anne ve babanın varlığı, onların çocuklarıyla sağlıklı bir iletişimde oluşları ve gereksinimlerini yeterince karşılamaları çocukların geleceği için önemlidir. Aynı şekilde ebeveynlerin çocuğa rehber olmaları ve onu eğitim başarısında motive edici tutum sergilemeleri de onun ileriki yaşantısında başarılı bir birey olmasını sağlamaktadır. Ancak günümüzde giderek artan aile parçalanmaları, ailenin bu işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırmaktadır. Bu da çocuğun sosyal, psikolojik ve akademik hayatında bir takım tahribatlara yol açarak çocuğun gelecekteki yaşantısında bir takım problemler yaşamasına neden olmaktadır. Çocuğun okul başarısı da bu problemlerin içindedir. Bu çalışmada aile parçalanmasının, çocuğun eğitim hayatına yansıyan olumsuz iz düşümlerinin incelenmesi ve bunların oluşum süreçlerindeki nedenlerinin neler olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Evren olarak Trabzon Merkez’e bağlı ortaokul 8. sınıf ve lise 12. sınıfların belirlendiği bu çalışmada 283 parçalanmış, 283 bütün aileye sahip olmak üzere toplamda 566 öğrenci üzerinde anket çalışması yapılmıştır.
Article
ZET Boş zamanların değerlendirilmesi, bir deneyim biçimi eğitim safhası ve duyguların boşalımını sağlayan bir yoldur. Boş zamanların değerlendirilmesi, insanın içinde bulunduğu her dönemde önemle ele alınması gereken bir konudur. Ancak bireylerin kişilik gelişimlerinin büyük ölçüde biçimlendiği,yetişkinlik modelinin kurulduğu bir geçiş dönemi olarak görülen üniversite gençliği açısından etkisi daha da önemlidir. Bu araştırmanın amacı, Pamukkale Üniversitesi öğrencilerinin sosyal ve ekonomik özelliklerine göre boş zamanlarını kimlerle, hangi faaliyetlere katılarak ve nerelerde geçirmeyi tercih ettiklerinin cinsiyet, gelir ve anne-baba öğrenim durumu gibi değişkenler yardımıyla saptanmasıdır. Bu amaçla bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırma Mayıs 1996 ile Temmuz 1996 tarihleri arasında Pamukkale Üniversitesi'ne bağlı dört fakültenin öğrencilerinden oluşan 401 öğrenciyle gerçekleşmiştir. Araştırmamızda elde ettiğimiz sonuçlar, üniversite öðrencilerinin boş zamanlarını daha çok pasif faaliyetlerle değerlendirdiklerini ortaya koymuştur. Öğrencilerin en yüksek oranda tercih ettikleri faaliyet türü birinci sırada kitap okumak, ikinci sırada ise müzik dinlemektir. Öğrencilerin spora olan ilgileri daha çok izleyici düzeyindedir. Üniversite öğrencilerinin boş zamanlarını daha çok arkadaş gruplarıyla beraber geçirmeyi tercih ettikleri görülmüştür. Araştırmamızda, üniversite öğrencilerinin anne ve babalarının öğrenim durumları ile ailelerin öğrencileri boş zamanlarını değerlendirmeye yönlendirmeleri arasındaki ilişki irdelenmiş ve öğrencilerin anne-babalarının öğrenim durumları yükseldikçe, gençleri boş zamanlarını değerlendirmeye yönlendirmelerinin arttığı saptanmıştır. ABSTRACT Leisure activities is a part of education, a kind of experience and a way of satisfaction. It is a subject to be dealt with seriously throughout all age periods. However, it plays a vital role in terms of university life that is considered as a transition period during which the individual personality developments are completed to a great extent and adult models are shaped. The aim of this study is to determine the preferences of Pamukkale University students for leisure activities, mates and places with the help of variables such as sex, income and parents education. For this purpose a field research has been carried out in 401 students of four faculties of Pamukkale University between May 1996 and July 1996. The results obtained show the fact that university students prefer passive leisure activities. The most preferred leisure activities are reading and listening to music. They are interested in sports mostly as spectators. It is observed that university students prefer participating in leisure activities with their friend groups. In this study the relationship between the education level of parents and orientating their children to choose leisure activities has been analyzed. It has been observed that participation rate in leisure activities is higher in well-educated families. 21. yüzyıla girerken, çağımız insanı hızla değişen dünyanın hızına uyum sağlamak zorundadır. Özellikle iletişim teknolojisindeki gelişmeler bireylerin bilinçlenmesinde, yaşam biçimlerinde ve toplumsal davranışlarında etkin rol oynamaktadır. Bu yeni çerçevede varolan üretim, ulaştırma, iletişim, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik ilişkiler ağı kuşkusuz insanların hayat tarzını etkilemekte, evinde, ev dışı ilişkilerinde ve işinde zamanını en verimli, en ekonomik ve en etkin şekilde kullanmak zorunda bırakmaktadır (Ulutak 1988: 6).
Article
The main purpose of this research is to investigate the relationship between family functions and emotional intelligence. Subjects were 274 parents (152 female, 122 male). EQ-NED was applied to sample group to determine their emotional intelligence and Family Assessment Device (FAD/ADÖ) was applied to determine family functions. The relationship between emotional intelligence and family functions was investigated by using Pearson Moment Correlation Coefficent Techniques. Generally, the results of the study revealed that there was a significant positive correlation between "affective responsiveness" subscale and EQ-
Aile birliğini oluşturan faktörler ve işlevleri. CÜ İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
  • O Alacahan
Alacahan, O. (2010). Aile birliğini oluşturan faktörler ve işlevleri. CÜ İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 11(1), 289-298.