Content uploaded by Oytun Emre Sakici
Author content
All content in this area was uploaded by Oytun Emre Sakici on Dec 18, 2023
Content may be subject to copyright.
Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi
Anatolian Journal of Forest Research
http://dergipark.org.tr/ajfr
22
Topografik harita üretim tekniklerine ilişkin yükseklik hassasiyetlerinin arazi örtüsü
tipi bağlamında karşılaştırılması
Arif Oğuz Altunel 1*, Oytun Emre Sakıcı 1
1Kastamonu Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 37150, Kastamonu
ÖZ
Ülkemizde, teknolojik gelişmelere bağlı olarak 1950’lerin sonlarından günümüze
kadar farklı ölçeklerde birçok topografik harita üretilmiş ve hizmete sunulmuştur. Bu
çalışmada, 1992-1993 yıllarında analog imkanlar çerçevesinde üretilmiş 1:25.000 ölçekli
topografik haritalardan elde edilen yükseklik değerleri ile haritacılık sektöründeki
teknolojik gelişmelere paralel olarak yakın geçmişte (2009-2010) dijital imkanlarla
üretilen topografik haritalardan elde edilen yükseklik değerleri üç farklı arazi örtüsü tipi (ziraat, parçalı orman ve orman) üzerinden
CORS-GPS kullanılarak elde edilmiş yersel referans verilerine (ziraat formundaki çalışma sahasında 615 adet, parçalı orman
formundaki sahada 3688 adet ve orman sahasında 1739 adet) dayalı olarak karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalarda, raster veril erin
doğrudan kullanıldığı iki yöntem (Kesilmiş pafta (KP) ve Tam pafta (TP) yöntemleri) ve yeniden örnekleme ile elde edilen raster
verilerin kullanıldığı iki yöntem (10 m mekansal çözünürlükle yeniden örnekleme (R10) ve 30 m mekansal çözünürlükle yeniden
örnekleme (R30) yöntemleri) olmak üzere dört farklı raster yüzey modelinden elde edilen yükseklik değerlerinden yararlanılmıştır.
Çalışma sonuçları, dijitalleşmenin topografik haritaların yükseklik hassasiyetleri üzerinde olumlu katkılar sağladığını göstermiştir.
Analog ve dijital teknikle üretilen haritalar arasındaki yükseklik hassasiyetlerindeki farklılık ziraat arazi örtüsü tipinde oldukça
belirgin iken, parçalı orman ve orman alanlarında dijitalleşme ile hassasiyet artışının daha düşük seviyelerde kaldığı belirlenmiştir.
Ayrıca, raster veri üretiminde yeniden örnekleme yoluna gidilerek yükseklik değerleri tahmininde daha başarılı sonuçlar elde
edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Arazi örtüsü/kullanımı, harita üretimi, raster yüzey modeli, yeniden örnekleme
Comparison of the elevation accuracies of different period topographic maps under various land cover
types
ABSTRACT
Depending upon the technological advancements, many differently scaled topographical maps were manufactured and put into
service in Türkiye. In this particular study, the elevation values of 1:25.000 scaled topographic maps produced with analogue means
in 1992-1993 period were compared to later produced, digital means integrated 2009-2010 period maps through precisely measured
CORS-GPS ground control points over three different land cover types (agriculture, partial-forest, and forest). 615, 3688 and 1739
systematic ground control points were respectively used inside, agriculture, partial forest and forest designated study sites.
Comparisons were made over four different surface models produced from the same topographic maps: purpose-cut topographic
sheets (KS), entire topographic sheets (TP), 10 m and 30 m resampled entire topographic sheets (R10 and R30). The results showed
that digitizing the map production means and techniques really improved the elevation accuracies of 1:25.000 scaled topographic
maps. Elevation accuracies between analogue and digital means produced maps were distinct in agriculture-designated site however,
they were not as easily identifiable in partial-forest and forest designated sites. Besides, it was obvious that a resampling algorithm
applied to the raster surface models produced using these maps would certainly improve their elevation accuracies.
Key Words: Land cover/land use, map making, raster surface models, resampling
MAKALE KÜNYESİ
Geliş Tarihi: 04/10/2023
Kabul Tarihi: 02/11/2023
https://doi.org/10.53516/ajfr.1371189
* Sorumlu yazar:
aoaltunel@kastamonu.edu.tr
Araştırma Makalesi
Bu makaleye atıf:
Altunel, A.O., Sakıcı, O.E., 2023. Topografik harita üretim tekniklerine ilişkin yükseklik hassasiyetlerinin arazi örtüsü tipi bağlamında
karşılaştırılması. Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi, 9(2), 22-32.
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International Licence.
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
23
1. Giriş
Asli amaçlarından birisi de yükseltinin doğru olarak ortaya
konulması olan topografik harita üretimi gerek ülkemizde
gerekse dünyanın birçok ülkesinde öncelikle savunma ve ayrıca
çok sayıda sivil uygulamalara (tarım, ormancılık, meteoroloji,
hidroloji, vb.) hizmet edecek biçimde yaygın ve güvenilir
topografik verilerin temini amacıyla sürekli gündemdedir (Clark
ve Lee, 1998; Swann, 1999; Karabulut ve Küçükönder, 2008;
Gençer ve ark., 2015; Yıldırımer ve ark., 2016). Topografik
haritalar birçok farklı ölçekte üretiliyor olsa da 1:24.000 ya da
1:25.000 ölçekli haritalar birçok ülkede benimsenmiş ve yaygın
olarak kullanılmaktadır ve ülke coğrafyalarının her köşesini
oldukça ayrıntılı arazi örtüsü ve kullanım tercihlerini
gösterebilecek şekilde betimlemektedirler (Wichmann ve ark.,
2015; Kaim ve ark., 2016).
Ülkemizde, topografik nitelikli olmasa da, erken tarihli
(1927 ve öncesi) ilk haritalar arazi örtüsünü ve özellikle orman
varlığını göstermek üzere üretilmişlerdir (Dağdaş ve Bilge,
2015; Şahin ve ark., 2022). İkinci Dünya Savaşının ardından,
ülkemizin ilk tam kapsamlı topografik haritaları, 1950’li yılların
başlarında yapılan stereo hava fotoğrafı alımlarına dayalı olarak
fotogrametrik yöntemler yardımıyla 1959-1960 yıllarında
üretilmiştir. Devam eden süreçte, yine tüm ülke coğrafyasına
hitap eden ikinci dönem 1992-1993 ve son dönem ise 2009-2010
yıllarında üretilen haritaları kapsamaktadır. 1959-2010 yılları
arasındaki söz konusu süreçte, Türkiye gibi geniş coğrafyaya
yayılmış bir ülke için az sayıda topografik harita üretilmiş
olduğu akla gelebilir, ancak arazi örtüsü ve kullanım
tercihlerinin kısa sürelerde önemli ölçüde değiştiği popüler ve
hassas bölgeler (büyük şehirler, doğal afet sahaları, kıyılar, vb.)
için daha sık aralıklarla topografik haritalar üretildiği
bilinmektedir (Musaoglu ve ark., 2006).
Ulusal pafta gridine göre üretilen haritalar; ilk iki dönemde
(1959-1960 ve 1992-1993) European Datum 1950 (ED50) yatay
datumu üzerinde tanımlı Universal Transverse Mercator (UTM)
projeksiyonu kullanılarak analog imkanlar vasıtası ile
konumlandırılmışken, son dönemde (2009-2010) World
Geodetic System 1984 (WGS84) yatay datumu üzerine yine
UTM projeksiyonu kullanılarak dijital imkanlar vasıtası ile
konumlandırılmışlardır. Topografyaya uyumlu yerleştirilmiş
eşyükselti eğrileri ile betimlenen yükseklik değerleri ise,
ortalama deniz seviyesi referans alınarak her 10 m’lik yükseklik
kazanımını göstermektedirler. 2000’li yılların başlarında Shuttle
Radar Topography Mission (SRTM) C-band ve X-band SAR
görüntü alımları ardından üretilen küresel iki Sayısal Yüzey
Modeli (SYM) sivil kullanıma açılıncaya kadar, ihtiyaç duyulan
tüm bilimsel ve mühendislik çalışmalarında, bu topografik
haritalar 1980’lerden bu yana gelişmekte olan haritacılık ve
Coğrafi Bilgi Sistemleri yazılımları kullanılarak SYM’lere
dönüştürülmüş ve hesaplamalarda kullanılmışlardır (Jaiswal ve
ark., 1999; Tekle ve Hedlund, 2000; Sarkar ve Kanungo, 2004;
Çelik ve ark., 2012). Bu haritalar birçok çalışmada doğrudan
kullanılmış ve eğim, bakı, yükseklik, engebelik ve hidroloji gibi
asli topografik değişkenlerin belirlenmesi için temel topografik
veri kaynağını teşkil etmiş olmalarına rağmen, söz konusu
değişkenlerin ölçüm hassasiyetini etkileyen en önemli
bileşenleri olan yüksekliğe ilişkin hassasiyetlerin tespit
edilmesine yönelik çalışmalar kısıtlı sayıdadır. Öztürk ve Koçak
(2007), 1:16.000 ölçekli stereo hava fotoğrafları üzerinden
oluşturdukları bir doğrulama seti vasıtasıyla, 1:25.000 ölçekli
topografik haritaların ±2 m’lik hassasiyetle beklenenin üzerinde
bir yükseklik hassasiyeti sağlayabildiklerini belirtmişlerdir.
Bildirici ve ark. (2009) da 3 arc-second’lık (90 m) SRTM C-
band SYM’nin yükseklik hassasiyetinin, misyon raporunda
belirtilen 16 m’den daha iyi olduğunu 1:25.000 ölçekli
topografik haritaları referans alarak ortaya koymuşlardır.
Yılmaz ve Erdoğan (2018), Uşak, Aksaray ve Doğu Beyazıt’ta
stereo hava fotoğrafları üzerinden yürüttükleri çalışmada 45 cm
mekansal çözünürlüğe sahip raster verilerin üretilebildiğini ve
bu sayede de ülke çapında yüksek çözünürlüklü 5 m’lik bir ülke
raster yüzey modelinin üretilebileceğini ortaya koymuş ve bu
çalışmada önerilen yöntem Harita Genel Müdürlüğü (HGM)
tarafından kabul edilerek hayata geçirilmiş ve kullanıma
sunulmuştur. Bir diğer çalışmada ise Altunel ve Sakıcı (2022),
10 m’den daha yüksek bir yükseklik hassasiyetinin elde
edilebileceğini ancak bunun her türlü arazi formu için aynı
ölçüde geçerli olamayacağını 2010 yılında üretilmiş topografik
haritalar üzerinden belirlemişlerdir.
Topografik haritalar, ormancılığın hemen hemen tüm alt
disiplinlerinde birçok topografik parametrenin üretilmesinde
temel veri kaynağı olarak kullanılmış ve kullanılmaya devam
etmektedir. Özdemir ve Asan (2004), meşcere haritalarına,
topografik haritalar yardımı ile eklenen eşyükselti eğrilerinin
ormancılığın farklı alanlarında uygulamaya sağlayacağı
avantajlardan bahsederken, Duran (2014), 1:100.000 ölçekli
topografik haritalar yardımıyla gerçekleştirdiği orman yangını
mekansal dağılım modellemesi çalışmalarında 1:25.000 ölçekli
haritaları da destekleyici veri olarak kullanmıştır. Ertuğrul ve
ark. (2017) Burdur Gölü havzasında yaban hayvanlarının habitat
uygunluk modellemesi çalışmalarında 1:25.000 ölçekli
haritalardan modellemeye katkı yapacak birçok parametre elde
etmişlerdir. Güvendi ve Kahyaoğlu (2019) ise, saf doğu kayını
meşçerelerinin ekolojik tabanlı mutlak idare sürelerini
belirlerken yine 1:25.000 ölçekli topografik haritaları araştırma
materyali olarak kullanmışlardır. Ancak, sayısı daha da
artırılabilecek olan bu örneklerin tamamında 1:25.000 ölçekli
haritalarının yükseklik hassasiyetleri sorgulanmadan yükseklik
değerleri olduğu gibi kullanılmıştır. Genel kabul görmüş bu
uygulamanın ne kadar doğru sonuç ürettiği, topografik
haritaların sağladığı yükseklik değerlerinin ne kadar hassas
olduğuna bağlıdır. Altunel ve Sakıcı (2022) tarafından yapılan
çalışmanın bir devamı niteliğinde olan bu çalışmada; ikinci
(1992-1993) ve üçüncü dönem (2009-2010) topografik
haritaların yükseklik hassasiyetlerinin orman, parçalı orman ve
ziraat olmak üzere üç farklı arazi örtüsü formu ve haritalardan
türetilen dört farklı raster yüzey modeli üzerinden
karşılaştırılması amaçlanmıştır.
2. Materyal ve Yöntem
2.1 Çalışma sahası
Çalışma, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları
içerisinde yürütülmüş olup orman, parçalı orman ve ziraat
arazisi şeklinde üç farklı arazi örtüsü şekline sahip çalışma
alanları seçilmiştir (Şekil 1). Taşköprü Orman İşletme
Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan çalışmaya konu orman
arazisi sahaya ait 2010 tarihli topografik harita üretimine
yönelik halihazır kayıtların alındığı esnada tamamıyla %70’in
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
24
üzerinde kapalılığa sahip ormanlarla kaplıyken, Araç Orman
İşletme Müdürlüğü sınırları içerisindeki parçalı orman arazisi
ise ilgili tarihte kısmen %30 kapalılığa sahip ormanlar ve
kısmen de tarım arazileri ile kaplı parçalı bir yapıya sahiptir.
Ziraat arazisi formundaki saha ise Kastamonu Orman İşletme
Müdürlüğü sınırları içerisinde yer almakta olup halihazır
kayıtlarda tamamıyla tarım alanlarıyla kaplıdır. Orman, parçalı
orman ve tarım arazisi formundaki çalışma sahalarının
yükseltileri halihazır kayıtlara göre sırasıyla 720-920 m, 680-
800 m ve 760-855 m arasındadır.
2.2 Materyal
Çalışma materyalinin temelini, çalışmaya konu üç farklı
arazi örtüsü şeklinin örneklendiği çalışma sahalarının yer aldığı
1:25.000 ölçekli topografik haritaların (paftaların) 1993 yılında
ED50 matematik modeli (yatay datum) üzerine 6 derecelik
UTM projeksiyonu uygulanarak analog imkanlarla üretilen ve
2010 yılında WGS84 modeline dayalı olarak dijital imkanlar ile
üretilen ikişer farklı versiyonu oluşturmaktadır. Her iki
dönemde de haritalardaki eşyükselti eğrilerine gömülü
yükseklikler ortalama deniz seviyesi düşey datum referansı
üzerinden hesaplanarak haritalara işlenmişlerdir. Söz konusu
paftalar; Taşköprü Orman İşletme Müdürlüğü sınırları
içerisindeki orman arazisi için F31b2, F31b3, F32a1 ve F32a4
paftaları, Araç Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisindeki
parçalı orman arazisi için F30c1 ve F30c2 paftaları ve
Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisindeki
ziraat arazisi için de E31c4 ve F31b1 paftalarıdır. Bu sekiz
paftanın 1993 ve 2010 yılı üretimi versiyonları kullanıldığından
toplamda 16 paftadan yararlanılmış ve her iki dönem haritaların
HGM tarafından sağlanan vektöre dönüştürülmüş formları
kullanılmıştır.
Çalışma kapsamında; 1993 ve 2010 yıllarında iki farklı
teknik ile üretilen topografik haritaların yükseklik
hassasiyetlerinin arazi örtüsü şekilleri bağlamında
karşılaştırılması amaçlandığından, gerçek yükseklik değerlerini
içeren referans verilerine ihtiyaç duyulmuştur. Bu veriler, her üç
çalışma alanının içerisinde tesis edilmesi planlanan baraj
rezervuarlarına yönelik mühendislik hesapları için Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 2014 ve 2015
yıllarında CORS-GPS ile alınmış olan halihazır ölçüm
kayıtlarından sağlanmıştır. Bu kayıtlar, baraj rezervuarları
dahilinde rastgele yöntemle alınmış yer kontrol noktalarının
koordinatlarını ve yüksekliklerini içermektedir. Çalışma için;
orman formundaki çalışma sahası için 26.176 adet, parçalı
orman sahası için 41.181 adet ve ziraat sahası için de 11.226 adet
yer kontrol nokta verisi temin edilmiştir.
Şekil 1. Çalışma sahaları
2.3 Yöntem
Demirkol ve ark. (2002), ED50 yatay datumundan WGS84’e
konum, obje ve koordinat bazlı dönüşümlerin nasıl
yapılabileceğini ve bu işlemler sırasında nelere dikkat edilmesi
gerektiğini açıklamışlardır. Bu çalışmada ise, iki farklı teknik ile
üretilen 1993 ve 2010 tarihli topografik haritalara ilişkin
yükseklik değerlerinin ortometrik düzeye indirgenmiş CORS-
GPS yer kontrol noktalarından elde edilen gerçek yüksekliklere
göre hassasiyetlerinin üç farklı arazi örtüsü tipi (orman, parçalı
orman ve ziraat) bağlamında karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu
amaçla, 1993 ve 2010 tarihli paftalar (8’er pafta) ayrı ayrı olmak
üzere, kendi dönemlerinde kullanılan yatay datumlar (ED50 ve
WGS84) üzerinden 36. dilim UTM projeksiyonu kullanılarak
konumlandırılmışlardır.
Raster verilerin düşük ya da yüksek mekânsal çözünürlükte
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
25
tekrardan üretilmeleri “yeniden örnekleme” olarak
tanımlanmaktadır (Mitas ve Mitasova, 1999). Yeniden
örnekleme, tasarlanan amaca yönelik sonucu iyileştirebileceği
gibi beklenen katkıyı sağlamayabilir (Grohmann ve ark., 2010;
Arnone ve ark., 2016; Altunel, 2021). Çalışma kapsamında
raster yüzey modellerinin üretiminde; ikisi raster verilerin
doğrudan kullanıldığı (Kesilmiş pafta (KP) ve Tam pafta (TP)
yöntemleri) ve ikisi de yeniden örnekleme ile elde edilen raster
verilerin kullanıldığı (10 m mekansal çözünürlükle yeniden
örnekleme (R10) ve 30 m mekansal çözünürlükle yeniden
örnekleme (R30) yöntemleri) dört yöntem uygulanmıştır. Bu
yöntemlerde, ArcGIS 10.8 yazılımı yardımıyla raster veri
üretimi için izlenen yollar aşağıda açıklanmıştır:
• KP Yöntemi: Çalışma sahalarının dahil olduğu paftalar
içerisinden her bir çalışma sahası poligonu kesilerek TIN ara
yüzeyleri oluşturulmuş ve analizlerde kullanılmak üzere
varsayılan mekansal çözünürlüğe sahip raster verilere
dönüştürülmüştür.
• TP Yöntemi: Çalışma sahalarının dahil olduğu paftalar bir
bütün olarak dikkate alınıp TIN ara yüzeyleri oluşturulmuş ve
bütüncül mekansal çözünürlüğe sahip raster verilere
dönüştürülmüştür.
• R10 Yöntemi: Çalışma sahalarının dahil olduğu paftalar bir
bütün olarak dikkate alınıp TIN ara yüzeyleri oluşturulmuş ve
10 m mekansal çözünürlüğe sahip raster verilere
dönüştürülmüştür.
• R30 Yöntemi: Çalışma sahalarının dahil olduğu paftalar bir
bütün olarak dikkate alınıp TIN ara yüzeyleri oluşturulmuş ve
30 m mekansal çözünürlüğe sahip raster verilere
dönüştürülmüştür.
Raster yüzey modelleri oluşturulurken ister paftalar çalışma
sahalarına göre kesilmiş olsun (KP yöntemi) isterse çalışma
sahalarını içeren paftalar tam olarak kullanılsın (TP, R10 ve R30
yöntemleri), Montealegre ve ark. (2015) tarafından önerilen TIN
ara yüzeyi üzerinden dönüştürme yöntemi izlenmiştir.
Böylelikle hem kesilmiş hem de tam kullanımda vektöre
dönüştürülmüş topografik haritaların, resmettikleri topografya
ölçeğinde optimal mekansal çözünürlükte bir raster yüzey
modeli oluşturabildikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ancak,
paftaların çalışma sahalarına göre kesilmesi sonucunda
çözünürlüğü yüksek raster veriler elde edileceğinden tam
kullanıma göre çok daha yüksek mekansal çözünürlüğe sahip
yüzey modellerinin oluşturulabileceği dikkatten
kaçırılmamalıdır (Çizelge 1).
Çizelge 1. Raster veri üretim yöntemlerine ilişkin yersel çözünürlük değerleri ve çalışma sahası verileri
Topografik Harita Üretim Tekniği
Raster Veri Üretim Yöntemi
Arazi Örtüsü Tipi
Orman
Parçalı Orman
Ziraat
Analog (1993 haritası) (m)
KP
7,5
11,2
9,2
TP
112,4
84,5
111,8
R10
10
10
10
R30
30
30
30
Dijital (2010 haritası) (m)
KP
7,5
11,2
7,5
TP
112,4
84,4
111,8
R10
10
10
10
R30
30
30
30
Alan (ha)
165,5
388,3
83,8
Pafta Sayısı
4
2
2
Sistematik Yer Kontrol Noktası Sayısı
1739
3688
615
Açıklanan dört yöntemle elde edilen raster yüzey
modellerinin hassasiyetlerinin tespit edilebilmesi için ihtiyaç
duyulan referans verilerinin elde edilmesinde DSİ’den ITRF96
(Transverse Mercator, 3˚, WGS-84 ellipsoid) referansı ile temin
edilen basit rastgele örneklenmiş ve ortometrik seviyeye
indirgenmiş halihazır yer kontrol noktalarından yararlanılmıştır.
Stehman (1992), uzaktan algılama çalışmalarında rastgele
örnekleme ile yapılan yer kontrol noktası seçimlerinde kabul
edilebilir sınırların üzerinde varyans değerleri ile
karşılaşılabileceğini belirtmiştir. Benzer şekilde, Elsayir (2014)
de yersel örneklemelerden elde edilen yüksekliklerin
ortalamasının hassas bir şekilde hesaplanabilmesi için
sistematik örneklemenin basit rastgele örneklemeye göre daha
isabetli bir tercih olduğunu ifade etmiştir. Plourde ve Congalton
(2003) tarafından yürütülen bir diğer çalışmada ise uzaktan
algılamada sınıflandırma başarısının önde gelen ölçütlerinden
birisi olan Kappa değerinin sistematik örnekleme ile istenilen
düzeylere getirilebildiği açıklanmıştır. Açıklanan bu
çalışmalardan elde edilen bilgilere dayalı olarak bu çalışmada da
referans verisi olarak kullanılacak yersel kontrol noktalarının
seçiminde sistematik örnekleme yönteminin kullanılması tercih
edilmiş ve 6˚’liğe dönüştürülen halihazır yer kontrol
noktalarından yararlanılarak 30x30 m’lik yer kontrol noktaları
türetilmiştir. Böylelikle, orman formundaki çalışma sahasında
1739 adet, parçalı orman formundaki sahada 3688 adet ve ziraat
sahasında ise 615 adet referans yer kontrol noktası elde
edilmiştir (Şekil 2).
Çalışma kapsamında kullanılan referans ve karşılaştırma
verilerinin üretimine ilişkin akış diyagramı Şekil 3’te
verilmiştir. Bu bağlamda, her bir harita üretim tekniği için üç
farklı arazı örtüsü tipinin örneklendiği çalışma sahalarına ilişkin
birer adet referans veri seti üretilmiştir. Karşılaştırma verisi
olarak ise, her bir çalışma alanı için 2 farklı dönem topografik
harita (1993 ve 2010) için ayrı ayrı olacak şekilde, referans
verileri ile aynı koordinatlardan 4 farklı yöntemle elde edilen
toplam 8 adet karşılaştırma veri seti (raster yüzey modelleri)
oluşturulmuştur. Böylelikle çalışma 6 adet referans ve 24 adet
karşılaştırma veri seti ile yürütülmüştür.
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
26
Şekil 2. Çalışma sahalarına ilişkin sistematik yer kontrol noktalarının konumsal dağılımı; (a) orman, (b) parçalı orman,
(c) ziraat
Şekil 3. Referans ve karşılaştırma veri setleri üretim döngüsü
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
27
Üretilen yükseklik verilerinin üç farklı arazi örtüsü tipi, iki
farklı topografik harita üretim tekniği ve dört farklı raster yüzey
modeli üretme yöntemine göre hassasiyetlerinin
belirlenmesinde Ortalama Mutlak Hata (MAE), Hata Kareler
Ortalamasının Karekökü (RMSE), Standart Sapma (STD) ve
%95 güven düzeyinde Doğrusal Hata (LE95) olmak üzere dört
farklı istatistiksel ölçütten yararlanılmıştır (Grohmann, 2018;
Wessel ve ark., 2018). İstatistiksel ölçütlerin hesaplanmasında
aşağıdaki eşitlikler kullanılmıştır:
(1)
(2)
(3)
(4)
Bu eşitliklerde; hi: farklı yöntemlerle hesaplanan yükseklik
değerlerini (m), hr: referans yükseklikleri (m), n: veri sayısını
ifade etmektedir.
Yükseklik hassasiyetlerinin karşılaştırma verilerinin elde
edilme yöntemleri ve arazi örtüsü tipleri bakımından
karşılaştırılmasında Poudel ve Cao (2013) tarafından önerilen
rölatif sıralama yöntemi kullanılmıştır. Bu yönteme göre
karşılaştırma verilerinin elde edildiği yöntemlerin rölatif
sıralamaları aşağıda verilen denklem yardımıyla her bir
istatistiksel ölçüt için ayrı ayrı belirlenmiş ve yöntemlere ilişkin
istatistiksel ölçütlerin rölatif sıralamaları toplanarak da her bir
yöntem için toplam rölatif sıralama değeri hesaplanmıştır.
Toplam rölatif sıralama değerlerine yönelik son rölatif sıralama
ile de yöntemlere ilişkin genel sıralamalar elde edilmiştir.
(5)
Bu eşitlikte; Ri: i. yöntemin rölatif sıralamasını (i= 1, 2, …, m),
Si: i. yöntemin ilgilenilen istatistiksel ölçüte ilişkin değerini,
Smin: İlgilenilen istatistiksel ölçüt için en küçük Si değerini ve
Smax: İlgilenilen istatistiksel ölçüt için en büyük Si değerini ve m:
karşılaştırılan yöntem sayısını ifade etmektedir.
3. Bulgular ve Tartışma
Hangi yöntemle üretilmiş oldukları fark etmeksizin tüm
raster yüzey modellerinin yükseklik hassasiyetini etkileyen en
önemli unsurlar, verinin alındığı mevkiinin topografik yapısı ve
arazi örtüsü tipidir (Shortridge, 2006; Wechsler ve Kroll, 2006;
Hebeler ve Purves, 2009; Altunel, 2018; Gonzalez ve Rizzoli,
2018). Bu çalışmada, stereo hava fotoğraflarına dayalı olarak
farklı zamanlarda (1993 ve 2010) ve farklı tekniklerle (analog
ve dijital) üretilen topografik haritaların yükseklik hassasiyetleri
üç farklı arazi örtüsü tipi (orman, parçalı orman ve ziraat) ve
haritalardan farklı yöntemlerle türetilen dört farklı raster yüzey
modeli üzerinden karşılaştırılmış ve elde edilen istatistiksel
sonuçlar Çizelge 2’de verilmiştir. Dijital olarak üretilen 2010
tarihli ve analog olarak üretilen 1993 tarihli topografik
haritalardan dört farklı yöntemle (KP, TP, R10, R30) üretilen
raster yüzey modelleri karşılaştırıldığında, dijital olarak üretilen
haritalardan elde edilen tüm raster veri tiplerinin nokta bazlı
yükseklik hassasiyetleri her üç arazi örtüsü tipi için de daha
yüksek bulunmuştur.
Çizelge 2. İstatistiksel ölçütlere ilişkin sonuçlar
Arazi Örtüsü
Tipi
Raster Veri
Üretim Yöntemi
Topografik Harita Üretim Tekniği
Analog (1993 haritası)
Dijital (2010 haritası)
MAE
(m)
RMSE
(m)
STD
(m)
LE95
(m)
MAE
(m)
RMSE
(m)
STD
(m)
LE95
(m)
Orman
KP
5,31
7,04
7,05
13,83
5,04
6,76
6,77
13,26
TP
7,69
9,71
9,75
19,11
7,38
9,46
9,45
18,56
R10
5,28
7,00
7,01
13,74
5,04
6,75
6,75
13,24
R30
5,29
6,97
6,98
13,69
5,07
6,72
6,72
13,18
Parçalı Orman
KP
3,94
5,37
5,11
10,52
3,81
5,20
4,96
10,19
TP
5,98
8,23
7,96
16,12
4,30
6,05
5,68
11,85
R10
3,86
5,27
4,97
10,32
3,79
5,16
4,92
10,12
R30
4,39
6,02
5,72
11,79
3,79
5,19
4,91
10,17
Ziraat
KP
8,54
11,67
8,17
22,90
1,80
2,27
2,06
4,46
TP
7,74
10,74
7,66
21,06
2,27
3,09
3,09
6,07
R10
8,53
11,65
8,15
22,86
1,77
2,25
2,09
4,42
R30
8,48
11,57
8,09
22,70
1,77
2,25
2,10
4,42
Çizelge 2’de verilen istatistiksel sonuçlar öncelikle harita
üretim teknikleri bakımından karşılaştırılacak olursa; her üç
arazi örtüsü tipi için de analog teknikle üretilen haritalardan elde
edilen verilere ilişkin tüm istatistiksel hata ölçütleri dijital
teknikle üretilen haritalardan elde edilen verilerin hata
ölçütlerine göre daha yüksektir ve her iki harita arasındaki
yükseklik hassasiyeti farklılığı herhangi bir orman örtüsü ile
kaplı olmayan ziraat arazisinde daha belirgindir. Ziraat arazisine
ilişkin analog teknikle üretilen haritadan elde edilen yükseklik
verilerine ilişkin istatistiksel hata değerleri (MAE, RMSE, STD,
LE95) dijital teknikle üretilen haritaya göre 4-5 kat daha
yüksektir ve dolayısıyla ziraat arazi örtüsü için dijital teknikle
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
28
üretilen haritaların çok daha hassas yükseklik verisi sağladığı
söylenebilir. Parçalı orman arazisinde, analog teknikle üretilen
haritalara ilişkin istatistiksel hata değerlerinin dijital teknikle
üretilen haritalarla elde edilen hata değerlerinden ortalama 1,2
kat daha yüksek olduğu belirlenmiş olup, bu bulguya bağlı
olarak bu arazi örtüsü tipi için yükseklik verisi üretiminde dijital
teknikle üretilen haritaların analog teknikle üretilenlere nazaran
yaklaşık %20 daha hassas olduğu ifade edilebilir. Orman
arazisinde ise söz konusu hassasiyet daha da düşmüş olup,
analog teknikle üretilen haritalarla elde edilen istatistiksel hata
değerleri dijital teknikle üretilenlerden ortalama 1,04 kat yüksek
bulunmuştur. Bu sonuca bağlı olarak orman arazisi için
yükseklik verisi üretiminde dijital teknikle üretilen haritaların
%4’lük bir hassasiyet artışı sağladığı söylenebilir. Açıklanan
sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde; arazi örtüsündeki orman
alanının artışına bağlı olarak analog ve dijital teknikle üretilen
haritalar arasındaki hassasiyet farklılığının düştüğü
görülmüştür. SYM’ler söz konusu olduğunda, bu çalışmada da
test edilen arazi örtüsü tiplerinin SYM’lerin yükseklik
hassasiyetlerini etkileyen önemli unsurlar oldukları yapılan
çalışmalarla belirlenmiştir (Fahsi ve ark., 2000; Hale ve Rock,
2003). Bu çalışmada karşılaştırmak üzere topografik
haritalardan üretilen raster yüzey modelleri, farklı bir tür
uzaktan algılama verisi olan stereo hava fotoğrafları enterpole
edilerek üretilmişlerdir. Hem uydu hem hava platformlarından
görüntü ya da fotoğraf kaydı yapılırken algılama yapılan arazi
üzerindeki örtü, arazinin gerçek yükseklik değerinin kayıt
edilmesine ya da layıkıyla türetilebilmesine engel olur (Fisher
ve ark., 2018). Çalışma kapsamında kullanılan her iki harita
üretim tekniği için de yükseklik hassasiyetlerinin ziraat
sahasından orman sahasına düşüyor olması bu şekilde
açıklanabilir.
Elde edilen sonuçlar raster veri üretim yöntemleri
bakımından karşılaştırıldığında; yeniden örneklemeye dayanan
yöntemlerin (R10 ve R30) özellikle birçok çalışmanın veri
kaynağını oluşturan tam paftaya dayalı diğer yönteme (TP) göre
çok daha başarılı sonuçlar verdiği belirlenmiştir (Çizelge 2). 10
m ve 30 m’lik mekansal çözünürlüğe sahip yeniden örneklenmiş
yüzey modelleri (R10 ve R30), tam paftalardan üretilen TIN ara
yüzeylerinden söz konusu çözünürlükler (10 m ve 30 m) dikkate
alınarak oluşturulmuşlardır. Bu şekilde, düşük çözünürlüklü
yüzey verilerinden çözünürlüğü daha yüksek yüzey verilerinin
üretilebileceği ortaya konmuştur. Juel ve ark. (2015) tarafından
yapılan çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Kesilmiş
paftaya dayalı KP yöntemi de her ne kadar yeniden örnekleme
temelli olmasa da yeniden örneklemeye dayanan yöntemlere
yakın sonuçlar vermiştir.
Raster veri yöntemlerinin birbirleri ile kıyaslanabilmesi için
her bir arazi örtüsü tipi özelinde rölatif sıralamaları yapılmıştır
(Çizelge 3). Bu sıralamalara göre; ziraat arazi örtüsü için en
başarılı yükseklik tahminlerinin dijital teknikle üretilen
haritalardan R10, R30 ve KP yöntemleri ile elde edilen verilerle
yapılabileceği anlaşılmıştır. Orman ve parçalı orman
arazilerinde de yine dijital teknikle üretilen haritalara uygulanan
R10, R30 ve KP yöntemleri üst sıraları paylaşmıştır. Bu
yöntemler arasında başarı bakımından belirgin bir farklılık
bulunmamaktadır. Ancak, her iki arazi örtüsü tipinde de TP
yönteminin dijital teknikle üretilen haritalara uygulanmasına
ilişkin sıralama değeri R10 ve KP yöntemlerinin analog teknikle
üretilen haritalara uygulanmasına ilişkin sıralamaların dahi
gerisinde kalmıştır.
Çizelge 3. Arazi örtüsü tiplerine göre rölatif sıralama
Arazi
Örtüsü Tipi
Harita Üretim
Tekniği
Raster Veri Üretim
Yöntemi
RMAE
RRMSE
RSTD
RLE95
Toplam
Genel
Sıralama
Orman
Analog
(1993 haritası)
KP
1,73
1,75
1,76
1,76
7,00
1,73
TP
8,00
8,00
8,00
8,00
32,00
8,00
R10
1,65
1,64
1,66
1,66
6,61
1,63
R30
1,67
1,58
1,60
1,60
6,44
1,59
Dijital
(2010 haritası)
KP
1,02
1,09
1,09
1,09
4,29
1,05
TP
7,18
7,42
7,32
7,35
29,27
7,32
R10
1,00
1,07
1,07
1,07
4,20
1,03
R30
1,08
1,00
1,00
1,00
4,08
1,00
Parçalı
Orman
Analog
(1993 haritası)
KP
1,47
1,47
1,45
1,47
5,86
1,46
TP
8,00
8,00
8,00
8,00
32,00
8,00
R10
1,22
1,24
1,13
1,24
4,83
1,21
R30
2,93
2,95
2,87
2,95
11,70
2,92
Dijital
(2010 haritası)
KP
1,06
1,04
1,05
1,04
4,18
1,04
TP
2,64
1,87
1,75
1,87
8,12
2,03
R10
1,00
1,00
1,01
1,00
4,01
1,00
R30
1,00
1,02
1,00
1,02
4,05
1,01
Ziraat
Analog
(1993 haritası)
KP
8,00
8,00
8,00
8,00
32,00
8,00
TP
7,18
7,30
7,42
7,30
29,21
7,30
R10
8,00
7,98
7,98
7,98
31,95
7,99
R30
7,95
7,92
7,90
7,92
31,70
7,92
Dijital
(2010 haritası)
KP
1,03
1,01
1,00
1,01
4,06
1,01
TP
1,52
1,62
2,18
1,62
6,95
1,73
R10
1,00
1,00
1,03
1,00
4,03
1,00
R30
1,00
1,00
1,04
1,00
4,04
1,00
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
29
Analog (1993 haritası)
Dijital (2010 haritası)
KP
TP
R10
R30
Şekil 4. Arazi örtüsü tiplerine göre hata dağılımları
Raster veri üretim yöntemlerinin her iki harita üretim tekniği
için arazi örtüsü tipleri bakımından hata dağılımları Şekil 4’te
grafikler halinde verilmiştir. Raster veri üretim yöntemlerinin
her bir arazi örtüsü tipi içerisindeki hata dağılımları
incelendiğinde; her üç arazi örtüsü tipinde de analog teknikle
üretilen haritalara ilişkin hataların dijital teknikle üretilen
haritalarınkine göre daha geniş bir dağılıma sahip olduğu
belirlenmiş ve böylelikle dijital teknik yardımıyla yükseklik
hassasiyetlerinin artırılabildiği bir kez daha ortaya konmuştur.
Raster veri üretim yöntemleri özelinde yapılan
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
30
karşılaştırmalarda ise KP, R10 ve R30 yöntemlerinin daha
düşük hatalara sahip oldukları ve TP yöntemine ilişkin hataların
ise daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Raster veri üretim
yöntemlerinin arazi örtüsü tipleri arasındaki hata dağılımları
incelendiğinde, analog teknikle üretilen haritalar için en yüksek
hatalar ziraat arazisinde görülmüştür. Bu sonucun aksine, dijital
teknikle üretilen haritalara uygulanan tüm veri üretim
yöntemleri için en yüksek hatalar orman arazisinde ve en düşük
hatalar da ziraat arazisinde elde edilmiştir.
4. Sonuçlar ve Öneriler
Raster veriler, 1970’lerin başından itibaren uydu
sensörlerinden veya sonrasında da gelişen teknoloji yardımıyla
eski doküman, harita ve fotoğrafların taranması neticesinde elde
edildiği şekliyle arazi örtüsü/kullanımı hakkında önemli bir bilgi
kaynağı olmuştur. Aynı boyuttaki hücrelere gömülü yüzey
yansıma değerleri veya bu değerler kullanılarak elde edilen
yükseklik değerleri raster verilerin önemini ortaya koymaktadır.
Hem arazi örtüsü/kullanımı hem de topografik yükseklikler söz
konusu olduğunda, yansıma veya yükseklik değerlerinin elde
edildiği kaynağın (hava fotoğrafı ve uydu görüntüsü)
çözünürlüğü raster verinin kalitesini etkileyen en önemli
unsurdur.
İkinci Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar ülke
çapında üretilmiş önemli miktarda topografik haritaya birçok
farklı amaçla erişim sağlanabilmektedir. Topografik haritaların
sahip olduğu iki boyutlu düzlemde, eşyükselti eğrilerinin de
bulunması 1980’lerden itibaren gelişen haritacılık yazılımları ile
bu haritalar kullanılarak neler yapılabileceğini ortaya koymuş ve
2.5 boyutlu yüzeyler oluşturulmaya başlanmıştır. 1:25.000’lik
topografik haritaların yükseklik hassasiyetlerinin sorgulandığı
bu çalışmada, ikinci (1993) ve üçüncü (2010) dönem haritalar
arasındaki farklılıklar üç farklı arazi örtüsü tipi bağlamında
sorgulanmış ve yatay datum hariç diğer koordinatlandırma
parametreleri ile bu haritaların sağladığı yükseklik hassasiyetleri
arasında kısmi farklılıklar bulunmuştur. WGS84 datumu
kullanılarak üretilen 2010 haritalarının sağladığı yükseklik
değerlerinin, aynı yatay datum ve elipsoid kullanılarak alınmış
referans yer kontrol noktalarından türetilmiş sistematik veri
setinin yükseklik değerleri ile oldukça uyumlu sonuçlar ürettiği
ortaya konmuştur.
Topografik haritalar birer yüzey modeli değil yükseklik
modeli gibi algılanıyor olsalar da bu haritalardan sağlanan
yükseklikler, tıpkı küresel SYM’lerin alt yapısını oluşturan
aktif/pasif uzaktan algılama verilerinin etkilendiği gibi stereo
hava fotoğrafı verilerinin de arazi örtüsünden etkileniyor olması
nedeniyle üzeri açık ziraat alanlarında gerçek yüksekliklere çok
yakın bulunmuştur. Bununla birlikte, yüzey kapandıkça
yükseklik hassasiyetlerinin azaldığı görülmüştür.
Yükseklik, yüzey yansıma veya yürütülen çalışmaya özgün
farklı değerleri barındıran raster verilerden yeniden örnekleme
tekniği ile aynı kapsamın alternatif gösterim şekillerini
oluşturmak uzaktan algılama biliminde yaygın kabul görmüş bir
uygulamadır. Bu çalışma sonucunda da 10 m ve 30 m’lik
mekansal çözünürlükler uygulanarak yapılan yeniden
örnekleme ile üretilen yüzey modelleri ile yükseklik
tahminlerinin önemli ölçüde iyileştiği ortaya konmuştur. Bu
çalışma kapsamında mekansal çözünürlük 10 m ve 30 m
şeklinde iki farklı boyutta değerlendirilmiş ve önemli
kazanımlar elde edilmiş olmakla birlikte, daha düşük ya da
yüksek boyutlarda mekansal çözünürlükler ile yeniden
örnekleme yapılması da mümkündür. Ayrıca, çalışma
kapsamında elde edilen sonuçlara dayalı olarak, bu çalışmada
olduğu gibi küçük sahalar üzerinde yapılacak hesaplamalarda
çalışma sahalarını çevreleyecek bir saha poligonu kullanılarak
altlık topografik haritaların kesilmesi ve hesaplamaların
topografik haritanın tamamı yerine kesilen kısmı üzerinde
yürütülmesinin işlem hassasiyetini artırabileceği söylenebilir.
Teşekkür
Çalışmada kullanılan paftaların teminindeki katkılarından
dolayı Harita Genel Müdürlüğü’ne ve referans verisi olarak
kullanılan halihazır kayıtları için Devlet Su İşleri 23. Bölge
Müdürlüğü’ne teşekkür ederiz.
Kaynaklar
Altunel, A.O., 2018. Suitability of open-access elevation models
for micro-scale watershed planning. Environmental
Monitoring and Assessment, 190(9), 512.
Altunel, A.O., 2021. Questioning the effects of raster-
resampling and slope on the precision of TanDEM-X 90 m
digital elevation model. Geocarto International, 36(20),
2366-2382.
Altunel, A.O., Sakıcı, O.E., 2022. The ultimate vertical accuracy
assessment of the third generation Turkish 1: 25000 quad
maps; under canopy vs. no canopy. 5th Intercontinental
Geoinformation Days, New Delhi, India, 136-140.
Arnone, E., Francipane, A., Scarbaci, A., Puglisi, C., Noto, L.V.,
2016. Effect of raster resolution and polygon-conversion
algorithm on landslide susceptibility mapping.
Environmental Modelling & Software, 84, 467-481.
Bildirici, O. I., Ustun, A., Selvi, Z. H., Abbak, A. R., Bugdayci,
I., 2009. Assessment of shuttle radar topography mission
elevation data based on topographic maps in Turkey.
Cartography and Geographic Information Science, 36(1),
95-104.
Clark, R.L., Lee, R., 1998. Development of topographic maps
for precision farming with kinematic GPS. Transactions of
the ASAE, 41(4), 909-916.
Çelik, H., Şengönül, K., Akyüz, F., Altunel, O., Dağcı, M., Esin,
A.İ., 2012. İstanbul’un içme suyu barajlarının
sedimantasyon problemi ve çözüm önerileri: Alibey Barajı
örneği. Journal of the Faculty of Forestry Istanbul
University, 62(2), 113-127.
Dağdaş, S., Bilge, S., 2015. Türkiye Cumhuriyeti’nin orman
alanlarını gösteren ilk haritasi ve orman varlığımız üzerine.
Orman Mühendisliği Dergisi, 52, 28-36.
Demirkol, E. Ö., Yıldırım, A., Gürdal, M. A., 2002. Avrupa
Datumu 1950 (ED-50) ile Dünya Jeodezik Sistemi 1984
(World Geodetic System 1984: WGS84) arasında datum
dönüşümü ve askeri uygulamaları.
https://docplayer.biz.tr/11138694-E-omur-demirkol-
mehmet-ali-gurdal-abdullah-yildirim.html (Erişim tarihi:
07/09/2023).
Duran, C., 2014. Mersin ilindeki orman yangınlarının başlangıç
noktalarına göre mekansal analizi (2001-2013). Ormancılık
Araştırma Dergisi, 1(1), 38-49.
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
31
Elsayir, H.A., 2014. Comparison of precision of systematic
sampling with some other probability samplings. American
Journal of Theoretical and Applied Statistics, 3(4), 111-116.
Ertuğrul, E.T., Mert, A., Oğurlu, İ., 2017. Burdur Gölü
Havzasında bazı yaban hayvanlarının habitat uygunluk
haritalaması. Türkiye Ormancılık Dergisi, 18(2), 149-154.
Fahsi, A., Tsegaye, T., Tadesse, W., Coleman, T., 2000.
Incorporation of digital elevation models with Landsat-TM
data to improve land cover classification accuracy. Forest
Ecology and Management, 128(1-2), 57-64.
Fisher, J.R., Acosta, E.A., Dennedy‐Frank, P.J., Kroeger, T.,
Boucher, T.M., 2018. Impact of satellite imagery spatial
resolution on land use classification accuracy and modeled
water quality. Remote Sensing in Ecology and Conservation,
4(2), 137-149.
Gençer, M., Başayiğit, L., Akgül, M., 2015. Eğirdir Gölü
koruma zonları CORINE arazi kullanım sınıflaması. Tarım
Bilimleri Dergisi, 21(1), 26-38.
Gonzalez, C., Rizzoli, P., 2018. Landcover-dependent
assessment of the relative height accuracy in TanDEM-X
DEM products. IEEE Geoscience and Remote Sensing
Letters, 15(12), 1892-1896.
Grohmann, C.H., Smith, M.J., Riccomini, C., 2010. Multiscale
analysis of topographic surface roughness in the Midland
Valley, Scotland. IEEE Transactions on Geoscience and
Remote Sensing, 49(4), 1200-1213.
Grohmann, C.H., 2018. Evaluation of TanDEM-X DEMs on
selected Brazilian sites: Comparison with SRTM, ASTER
GDEM and ALOS AW3D30. Remote Sensing of
Environment, 212, 121-133.
Güvendi, E., Kahyaoğlu, N., 2019. Saf Doğu kayını (Fagus
orientalis Lipsky.) ormanlarının ekolojik tabanlı idare
sürelerinin belirlenmesi (Sinop örneği). Anadolu Orman
Araştırmaları Dergisi, 5(2), 136-145.
Hebeler, F., Purves, R.S., 2009. The influence of elevation
uncertainty on derivation of topographic indices.
Geomorphology, 111(1-2), 4-16.
Hale, S.R., Rock, B.N., 2003. Impact of topographic
normalization on land-cover classification accuracy.
Photogrammetric Engineering & Remote Sensing, 69(7),
785-791.
Jaiswal, R.K., Saxena, R., Mukherjee, S., 1999. Application of
remote sensing technology for land use/land cover change
analysis. Journal of the Indian Society of Remote Sensing,
27, 123-128.
Juel, A., Groom, G.B., Svenning, J.C., Ejrnaes, R., 2015. Spatial
application of Random Forest models for fine-scale coastal
vegetation classification using object based analysis of aerial
orthophoto and DEM data. International Journal of Applied
Earth Observation and Geoinformation, 42, 106-114.
Kaim, D., Kozak, J., Kolecka, N., Ziółkowska, E., Ostafin, K.,
Ostapowicz, K., Gimmi, U., Munteanu, C., Radeloff, V.C.,
2016. Broad scale forest cover reconstruction from historical
topographic maps. Applied Geography, 67, 39-48.
Karabulut, M., Küçükönder, M., 2008. Kahramanmaraş ovası ve
çevresinde CBS kullanılarak erozyon alanlarının tespiti.
KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 11(2), 14-22.
Mitas, L., Mitasova, H., (1999). Spatial Interpolation. In:
Longley, P., Goodchild, M.F., Maguire, D.J., Rhind, D.W.
(Eds.), Geographical Information Systems: Principles,
Techniques, Management and Applications, Wiley, New
York, pp. 481-492.
Montealegre, A.L., Lamelas, M.T., De La Riva, J., 2015.
Interpolation routines assessment in ALS-derived digital
elevation models for forestry applications. Remote Sensing,
7(7), 8631-8654.
Musaoglu, N., Gurel, M., Ulugtekin, N., Tanik, A., Seker, D.Z.
(2006). Use of remotely sensed data for analysis of land-use
change in a highly urbanized district of mega city, Istanbul.
Journal of Environmental Science and Health Part A, 41(9),
2057-2069.
Özdemir, İ., Asan, Ü., 2009. Topografik haritalara oturtulmuş
meşcere haritalarının arazi oryantasyonunda sağladığı
kolaylıklar ve ormancılık pratiğine katkıları. Turkish Journal
of Forestry, 5(2), 73-82.
Öztürk, E., Koçak, E., 2007. Farklı kaynalardan değişik yöntem
ve ölçeklerde üretilen sayısal yükseklik modellerinin
doğruluk araştırması. Harita Dergisi, 73(137), 25-41.
Plourde, L., Congalton, R.G., 2003. Sampling method and
sample placement. Photogrammetric Engineering & Remote
Sensing, 69(3), 289-297.
Poudel, K.P., Cao, Q.V., 2013. Evaluation of methods to predict
Weibull parameters for characterizing diameter
distributions. Forest Science, 59(2), 243-252.
Sarkar, S., Kanungo, D.P., 2004. An integrated approach for
landslide susceptibility mapping using remote sensing and
GIS. Photogrammetric Engineering & Remote Sensing,
70(5), 617-625.
Shortridge, A., 2006. Shuttle Radar Topography Mission
elevation data error and its relationship to land cover.
Cartography and Geographic Information Science, 33(1),
65-75.
Stehman, S.V., 1992. Comparison of systematic and random
sampling for estimating the accuracy of maps generated
from remotely sensed data. Photogrammetric Engineering
and Remote Sensing, 58(9), 1343-1350.
Swann, D., 1999. Military applications of GIS. International
Journal of Geographical Information Systems, 2(2), 889-
899.
Şahin, A., Çağlayan, İ., Büyük, H., Karademir, H., Aksu, A.,
Şahin, H., 2022. Türkiye’nin ilk orman planlama
ünitesindeki teknik ve yapısal değişimlerin 100 yıllık
değerlendirilmesi. Ormancılık Araştırma Dergisi, 9(1), 12-
34.
Tekle, K., Hedlund, L., 2000. Land cover changes between 1958
and 1986 in Kalu District, southern Wello, Ethiopia.
Mountain Research and Development, 20(1), 42-51.
Wechsler, S.P., Kroll, C.N., 2006. Quantifying DEM
uncertainty and its effect on topographic parameters.
Photogrammetric Engineering & Remote Sensing, 72(9),
1081-1090.
Wessel, B., Huber, M., Wohlfart, C., Marschalk, U., Kosmann,
D., Roth, A., 2018. Accuracy assessment of the global
TanDEM-X Digital Elevation Model with GPS data. ISPRS
Journal of Photogrammetry and Remote Sensing, 139, 171-
182.
Wichmann, V., Bremer, M., Lindenberger, J., Rutzinger, M.,
Georges, C., Petrini-Monteferri, F., 2015. Evaluating the
potential of multispectral airborne lidar for topographic
mapping and land cover classification. ISPRS Annals of the
Altunel ve Sakıcı Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi 9(2) (2023) 22-32
32
Photogrammetry, Remote Sensing and Spatial Information
Sciences, 2, 113-119.
Yıldırımer, S., Özalp, M., Yüksel Erdoğan, E., 2016. SRTM ve
topografik harita verileri kullanılarak Artvin ilindeki yağış
havzalarının fiziksel özelliklerinin belirlenmesi. Journal of
Natural Hazards and Environment, 2(2), 71-80.
Yılmaz, A., Erdoğan, M., 2018. Designing high resolution
countrywide DEM for Turkey. International Journal of
Engineering and Geosciences, 3(3), 98-107.