ArticlePDF Available

Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi

Authors:

Abstract

Bu çalışmada işletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada 2012 ve 2021 yıllarına ilişkin işletmelerin dönem sonlarında raporladıkları nakit akış tablosu ve finansal durum tablolarına ait veriler kullanılmıştır. İşletmelerin marka değerinin belirlenmesinde "Brand Finance" tarafından hesaplanan marka değerleri kullanılmıştır. Sermaye yapısının belirlenmesinde uzun vadeli yabancı kaynaklar/toplam aktifler ve toplam borçlar/toplam aktifler oranlarından faydalanılmıştır Çalışmada nakit akış tablolarından elde edilen "esas faaliyetlerden elde edilen nakit akışları", "yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları" ve "finansman faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları" bileşenleri kullanılmıştır. Çalışmada zaman ve kesit verilerinin bir arada analiz edilmesine imkan sağlayan panel veri analizi yönteminden elde edilen sonuçlara göre analize dâhil edilen işletmelerin marka değerleri üzerinde işletmelerin sermaye yapısının bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Marka değeri üzerinde nakit akış bileşenlerinin etkisine bakıldığında ise esas faaliyetlerden sağlanan nakit akışları ile finansman faaliyetlerinden sağlanan nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunurken, yatırım faaliyetlerinden sağlanan nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunamamıştır.
İşletme | The Business Journal
2023, 4(2), 339-352
https://doi.org/10.57116/isletme.1349206
e-ISSN: 2757-9433
Atıf/Citation: Kurt, Y. Özdemir Süzer, Ö. (2023). Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış
Bileşenlerinin Etkisi, İşletme, 4(2), 339-352.
Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin
Etkisi
(The Effect of Capital Structure and Cash Flow Components on Brand Value)
Yusuf KURTa, Özlem ÖZDEMİR SÜZERb
a Dr. Öğr. Ü., Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Özalp Meslek Yüksek Okulu, Pazarlama ve Dış Ticaret Bölümü,
yusufkurt@yyu.edu.tr
b Dr. Öğr. Ü., Kayseri Üniversitesi, Pınarbaşı Meslek Yüksek Okulu, Pazarlama Bölümü, ozlemozdemir@kayseri.edu.tr
Öz
Anahtar Kelimeler:
Marka Değeri,
Sermaye Yapısı,
Nakit Akış Tablosu
Makale türü:
Araştırma
Bu çalışmada işletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin
etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada 2012 ve 2021 yıllarına ilişkin işletmelerin dönem
sonlarında raporladıkları nakit akış tablosu ve finansal durum tablolarına ait veriler kullanılmıştır.
İşletmelerin marka değerinin belirlenmesinde “Brand Finance” tarafından hesaplanan marka
değerleri kullanılmıştır. Sermaye yapısının belirlenmesinde uzun vadeli yabancı kaynaklar/toplam
aktifler ve toplam borçlar/toplam aktifler oranlarından faydalanılmıştır Çalışmada nakit akış
tablolarından elde edilen “esas faaliyetlerden elde edilen nakit akışları”, “yatırım faaliyetlerinden elde
edilen nakit akışları” ve “finansman faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları” bileşenleri
kullanılmıştır. Çalışmada zaman ve kesit verilerinin bir arada analiz edilmesine imkan sağlayan panel
veri analizi yönteminden elde edilen sonuçlara göre analize dâhil edilen işletmelerin marka değerleri
üzerinde işletmelerin sermaye yapısının bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Marka değeri
üzerinde nakit akış bileşenlerinin etkisine bakıldığında ise esas faaliyetlerden sağlanan nakit akışları
ile finansman faaliyetlerinden sağlanan nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunurken, yatırım
faaliyetlerinden sağlanan nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunamamıştır.
Abstract
Keywords:
Brand Value, Capital
Structure, Cash
Flow Statement
Paper type:
Research
This study tested the effect of capital structure and cash flow components on the brand values of the
enterprises. In this study, data related to the cash flow statements and financial statements of the
companies for the years 2012 and 2021 reported at the end of the period is used. Brand values
calculated by “Brand Finance” are used to determine the brand value of businesses. In determining
the capital structure, long-term liabilities/total assets and total liabilities/total assets ratios are
calculated. In this sense, the components of “cash flows from main activities”, “cash flows from
investment activities” and “cash flows from financing activities” obtained from the cash flow
statements are used. According to the results obtained from the panel data analysis method, which
allows the analysis of time and section data together in the study, it is determined that the capital
structure of the enterprises has no effect on the brand values of the enterprises included in the analysis.
Considering the effect of cash flow components on brand value, there is a significant result between
cash flows from main activities and cash flows from financing activities, but no significant result is
found between cash flows from investment activities.
Başvuru/Received: 24.08.2023 | Kabul/Accepted: 26.09.2023 , iThenticate benzerlik oranı/similarity report: %17
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
340
Giriş
Stratejik marka yönetimi, yoğun rekabetin her geçen gün arttığı günümüzde,
işletmelerin rekabet edebilmeleri ve rekabet avantajı sağlayabilmeleri açısından kritik
öneme sahiptir. Marka kavramı bir satıcının veya satıcı grubunun mal ve hizmetlerini
rakiplerinden ayırt etmek için tanımlamayı amaçlayan bir isim, sembol, terim veya
bunların bir kombinasyonu olarak tanımlanırken (Shariq, 2018: 315); stratejik marka
yönetimi ise marka değerini ölçmek ve yönetmek için pazarlama faaliyetlerinin
tasarlanması ve uygulanmasını içeren bir süreç olarak ifade edilmektedir (Keller &
Brexendorf, 2019: 156).
1980’lerden itibaren ortaya çıkan ve işletmeler için de önemli bir pazarlama kavramı
olan marka değeri işletme yöneticileri ve araştırmacıları bu değeri artırma konusunda
araştırma yapmaya itmekle beraber (Yaraş, 2010: 350), marka değeri son zamanlarda
işletmeler için merkezi bir kavramı olarak görülmeye başlanmıştır. Pazarlama Bilimi
Enstitüsü, marka değerinin müşteriler tarafından hem finansal bir varlık hem de bir
dizi olumlu çağrışım ve davranış olarak görülebileceğini belirtmektedir (Faircloth vd.,
2001: 61).
Marka, firma ile paydaşları arasındaki bağları farklılaştıran, uzun vadeli satın alma
davranışını koruyan benzersiz ve memnuniyetle karşılanan bir ilişki oluşturabilen bir
pazarlama varlığıdır. Marka farkındalığı, marka çağrışımı gibi unsurları içeren
(Schivinski & Dąbrowski, 2013: 5) marka değerinin boyutlarını anlamak ve bu maddi
olmayan varlığı büyütmek için yatırım yapmak, rekabet engellerini artırmakta ve
marka zenginliği kazandırmaktadır. Firmalar için marka değerini büyütmek, hedef
tüketiciler arasında olumlu çağrışımlar ve duygular kazanarak ulaşılan temel
hedeflerin başında gelmektedir (Christodoulides, 2010: 47). Bu amaçla çalışmada
işletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin
etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Literatürde marka değeri ve finansal göstergeler arasındaki ilişkiyi ele alan
çalışmaların genellikle firma performansı ve firma riski konuları üzerinde durdukları
görülürken; marka değerinin borç yapısı ve nakit akış bileşenleri konularıyla beraber
ele alındığı bir çalışmaya ulaşılamamıştır. Bu yönüyle bu çalışma ele aldığı konu
bakımından diğer çalışmalardan ayrışmaktadır.
1. Marka Değeri
Son yıllarda işletmeler maddi varlıkların yanı sıra maddi olmayan varlıklara da
bağımlı hale gelmiştir (Mauer vd., 2022: 1078). Maddi olmayan varlık olarak bilinen
marka değerine ilişkin farklı bakış açıları beraberinde farklı tanımlamalar da
getirmiştir. Bu bakış açılarından ilki 1980’li yıllarda başlayan ve pazar payı, gelirler,
nakit akışları, karlar, hisse değerleri gibi finansal performans göstergelerine odaklanan
finansal bakış açısıdır. Marka değerinin bir markanın piyasadaki ederini ifade ettiği
bu dönemde marka değeri, bir markanın fiyatlar, satışlar, karlar ve pazar payı gibi
belirli performans ölçütlerinde rakiplerine karşı pazar performansı kullanılarak
ölçülmüştür. Araştırmacılar bu finansal hedeflere ulaşmada algısal ölçütlerin kritik
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
341
rolünü fark ettikçe odak noktası 1990’ların başında algısal göstergelere kaymıştır
(Tasçı, 2020: 36).
Bundan böyle, ikinci ve farklı bir yaklaşım olarak ortaya çıkan yaklaşım ise
pazarlama temelli veya tüketici temelli bakış açısıdır. Bu yaklaşıma göre ise, marka
değeri, markanın tüketiciye ifade ettiği değeri yansıtmaktadır (Taşkın, 2018: 128–130).
Marka tanımlandığında tüketiciler tarafından ürüne ve pazarlama faaliyetlerine
olumlu tepkiler veriliyorsa, markanın olumlu tüketici temelli marka değerinden söz
edebilmek mümkündür (Kotler & Keller, 2018: 302). Tüketici temelli marka değerinin
başta gelen araştırmacılarından Aaker (1992: 28) marka değerinin marka varlıkları ve
borçlarının kümesi olduğu, markanın adı ve sembolü ile bağlantılı olduğu, bir ürün
ve hizmet tarafından sağlanan değeri artırabildiği ve azaltabildiği, müşterilere olduğu
kadar bir firmaya da değer sağladığı şeklinde birtakım özelliklerle tanımlamıştır.
Bir diğer önemli araştırmacı olan Keller (1993:8) ise marka değerini tüketicinin bir
markanın pazarlanmasına ilişkin verdiği tepkinin marka bilgisi üzerinde yarattığı fark
olarak ifade etmiştir. Marka değerinin evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı
olmamasına rağmen, marka değerinin markanın ürüne sağladığı katma değeri ifade
ettiği konusunda bir fikir birliği bulunmaktadır (Christodoulides, 2010: 48). Tüketici
temelli bakış açısını benimseyen araştırmacılara göre eğer marka tüketici için bir değer
sunuyorsa, yatırımcı, üretici ve perakendeci için de değer sunmaktadır (Keller, 1993:
12).
Marka değerinin firmalar için yarattığı değer kaynaklarından ilki, pazarlama
programlarının verimliliğini ve etkinliğini artırmasıdır. Örneğin, yeni bir özelliği veya
modeli duyuran bir reklamın, potansiyel tüketicinin marka hakkında yüksek kalite
algısı varsa, hatırlanması ve harekete geçmesi daha olası olacaktır. İkinci değer
yaratma yolu ise marka farkındalığı, algılanan kalite, marka çağrışımları ile müşteri
memnuniyetini artırarak ve ürün satın almak için nedenler sağlayarak marka
sadakatini güçlendirmesidir. Bu memnuniyet artırıcı unsurlar sayesinde müşteriye
güven verilerek, diğer markaları deneme teşviki azaltılabilmektedir. Üçüncüsü marka
değeri, yüksek fiyatlandırmaya izin vererek ve promosyonlara olan bağımlılığı
azaltarak genellikle ürünler için daha yüksek marjlar elde edilmesini sağlamasıdır.
Dördüncüsü ise marka değerinin, marka genişlemeleriyle büyüme için bir ortam
sağlamasıdır. Beşincisi marka değeri dağıtım kanalında da kaldıraç sağlayabilmesidir.
Bu değere göre müşteriler gibi kanal üyeleri de tanınırlık kazanmış ve güçlü ilişkiler
kurmuş, kanıtlanmış bir markayla ilgili daha az belirsizliğe sahip olacaktır (Aaker,
1992: 31). Altıncısı ise bir işletmenin kendisini ürün pazarı rekabetinden korumasına
ve pazar gücünü artırmasına izin vermesidir (Mauer vd., 2022: 1078).
2. Sermaye Yapısı
Bir işletmenin sermaye yapısı, ticari faaliyetleri yürütmek için mevcut olan finansal
kaynağın birleşimi olarak tanımlanmaktadır (Kyissima vd., 2020: 214). Sermaye yapısı
borçlar ile işletmenin öz kaynaklarından oluşmaktadır (Ata & Ağ, 2010: 53). İşletmenin
borçları kısa ve uzun vadeli borçlardan kaynaklanmaktadır. Kısa vadeli borçlar
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
342
işletmelerin dönen varlıklarını finanse etmek amacıyla kullanılırken, uzun vadeli
borçlar ise duran varlıkların finansmanında kullanılmaktadır (Dakua, 2019: 429).
İşletmelerin sermaye yapısı belirlenirken kısa ve uzun vadeli yabancı kaynakların
ayrı ayrı toplam aktifler içerisindeki dağılımına bakılabileceği gibi, toplam yabancı
kaynakların toplam aktif içerisindeki dağılımına da bakılabilmektedir. İşletmelerin
kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamının aktif toplamına bölümü ile toplam
kaldıraç derecesi hesaplanmaktadır.
Sermaye yapısına ilişkin oranlar aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır (Albayrak &
Akbulut, 2008: 8).
Kısa Vadeli Borç Oranı=KVB/Toplam Aktifler (1)
Uzun Vadeli Borç Oranı=UVB/Toplam Aktifler (2)
Toplam Borç (Kaldıraç) Oranı=Toplam Borçlar/Toplam Aktifler (3)
3. Nakit Akış Bileşenleri
İşletmeler için finansal ve ekonomik faaliyetlerini nakit ile sağlamak en önemli
görevlerden biridir. Nakit akışları, bir ticari işletmenin sahip olduğu ve etkinliğini,
finansal istikrarını, ödeme gücünü, likiditesini ve imajını sağlayan nakit miktarı olarak
tanımlanabilmektedir (Soboleva vd., 2018: 2035).
MSUGT (Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği)’a göre nakit akış tablosu,
işletmelerin nakit kaynaklarının nelerden oluştuğunu ve bu kaynakların nasıl
değerlendirildiği konusuna ilişkin bilgileri tablolardan faydalanmak isteyen finansal
tablo kullanıcılarına sunan finansal bir tablodur (Gücenme & Poroy Arsoy, 2006: 67).
Bu tablo bir işletmeye giren ve çıkan nakit ve nakit benzerlerinin miktarını
vurgulayarak gelir tablosu ve bilanço arasında bir köprü görevi görmektedir. Faaliyet
türleri esas alınarak oluşturulan nakit akış tablosunda her faaliyet farklı bir bölümde
raporlanmaktadır (Karğın & Aktaş, 2011: 2–4; Güleç & Arda, 2019: 556-557).
Uluslararası Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları (UMS/UFRS)’lerin
yayımlanmasıyla birlikte nakit akış tablosu formatının da değiştiği görülmektedir.
UMS/UFRS’lerin bir çevirisi niteliğinde olan Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) 7
no’lu standartta nakit akış tablosuna ilişkin bilgiler ve açıklamalar yer almaktadır.
Sözü geçen bu faaliyet türlerine ait kalemlerin negatif ya da pozitif değerde olması
işletmenin nakit akış yapısına dair önemli bir bilgi kaynağı olmaktadır (Aktaş vd.,
2012: 103). İşletme paydaşları tarafından bir işletmenin gelecekteki net nakit akışları
yaratma, yükümlülüklerini yerine getirme ve temettü ödeme, dış finansman ihtiyacını
karşılama kabiliyetini değerlendirmek için kullanılan nakit akış tablosu ayrıca net
gelirler ile ilgili nakit girişleri ve ödemeleri arasındaki farkın nedenlerini de ortaya
koymaktadır. Dolayısıyla nakit akış tablosu diğer finansal tablolar ile birlikte ele
alındığında, bir işletmenin mali durumu üzerindeki etkilerin yalnızca nakit değil, aynı
zamanda bir hesap dönemindeki nakit dışı yatırım ve finansman işlemlerinin de
değerlendirilmesi mümkün olmaktadır (Günay & Ecer, 2020: 29).
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
343
4. Literatür Taraması
Literatürde marka değeri ve finansal göstergeler açısından yapılan çalışmalara
bakıldığında genellikle marka değerinin firma performansı ve firma riski gibi konular
ile ilişkisinin incelendiği görülmektedir. Bu anlamda marka değeri üzerinde borç
yapısı ve nakit akış bileşenleri konularına ilişkin çalışmaya rastlanılmamıştır. Marka
değeri ve finansal göstergeler açısından ele alınan çalışmalar aşağıda açıklanmıştır.
Apan (2020), 2012-2018 yılları arasında mevduat bankaları üzerinde marka değeri
ile finansal performans arasındaki ilişkiyi ele almıştır. İşletmelerin marka değerlerinin
marka performanslarına göre belirlendiği çalışmada, finansal performanslar TOPSİS
ve Entropi ağırlıklandırma yöntemine göre hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar
açısından bankalar arasında farklılıklar olduğu ifade edilmiştir. Buna göre çalışmada
bankaların altı tanesinde marka değeri ile finansal performans arasında ilişkinin aynı
yönde olduğu vurgulanırken, bankaların dört tanesinde ise marka değeri ile finansal
performans arasında ilişkinin ters yönde olduğu sonucu elde edilmiştir.
Uygurtürk & Yılmaz (2020) tarafından 2014-2018 yılları arasında faaliyet gösteren
işletmeler üzerinde marka değeri ve finansal performans arasındaki ilişki ele
alınmıştır. Marka değerinin belirlenmesinde Hirose yöntemi kullanılmıştır. Elde
edilen sonuçlara göre marka değeri ile finansal performans değişkenlerinin birbirleri
üzerinde etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir.
Yıldız & Camgöz (2019) tarafından 2009-2014 yılları arasında 254 işletme üzerinde
firma riski ve marka değeri arasındaki ilişki ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre
marka değerinin özsermaye riski üzerinde önemli bir belirleyici olduğu tespit
edilmiştir. Ayrıca, marka değerinin artmasının hisse senedi fiyatlarındaki sistematik
olmayan ve aşağı nlü sistematik riski azaltmada önemli bir araç olduğu
belirlenmiştir.
Kahraman & Gacar (2019) marka değeri ve finansal performans arasındaki ilişkiyi
araştırmışlardır. Çalışma 2010-2017 yılları arasında Türkiye’nin en değerli 10 markası
arasında yer alan bankalar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Marka değerinin
belirlenmesinde Brand Finance tarafından hesaplanan değerler kullanılmıştır. Elde
edilen sonuçlara göre marka değeri ve finansal performans arasındaki bir ilişki
olmadığı belirlenmiştir. Hatta en yüksek performansa sahip olan bankanın marka
değerinin en düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Narteh (2018) 550 banka üzerinde AMOS yöntemi kullanarak marka değeri ile
finansal performans arasındaki ilişkiyi ele almıştır. Çalışma hizmet kalitesi, marka
çağrışımı, marka sadakati ve marka ilgi düzeyinin perakende bankaların finansal
performansını pozitif ve anlamlı bir şekilde etkilediğini ortaya koymuştur. Buna ek
olarak, marka beğenisinin marka değeri ve finansal performans arasındaki ilişkiyi de
hafiflettiği tespit edilmiştir.
Alsu & Palta (2017) marka değerinin ölçülmesi konusunda finansal yaklaşımın
kullanıldığı çalışmada, 2008-2016 yılları arasında BIST’te faaliyet gösteren işletmeler
üzerinde marka değerleri hesaplanmıştır. Çalışmada Hirose yöntemi ile hesaplanan
marka değerleri ile Brand Finance tarafından hesaplanan marka değerleri
karşılaştırılmıştır. Brand Finance tarafından belirlenen listenin ilk üç sırasında yer alan
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
344
işletmelerin marka değerleri ile yazarlar tarafından hesaplanan, ilk üç sırada yer alan
işletmelerin marka değerleri arasında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.
5. Araştırma Hipotezleri
İşletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin
etkisinin tespit edilmesi konusunda araştırmada kurulan hipotezler aşağıda
sıralanmıştır.
H1: Marka değeri ile uzun vadeli borçlar/toplam aktifler arasında bir ilişki vardır.
H2: Marka değeri ile toplam borçlar/toplam aktifler arasında bir ilişki vardır.
H3: Marka değeri ile işletme büyüklüğü arasında bir ilişki vardır.
H4: Marka değeri ile esas faaliyetlerden elde edilen nakit akışları arasında bir ilişki
vardır.
H5: Marka değeri ile yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları arasında bir
ilişki vardır.
H6: Marka değeri ile finansman faaliyetlerinden elde edilen nakit akışları arasında
bir ilişki vardır.
6. Araştırma Yöntemi
Çalışmada Brand Finance Türkiye 100 listesine giren 36 işletmenin marka değerleri
üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin etkisinin tespit edilmesi
amaçlanmıştır. Çalışmada 2012 ve 2021 yıllarına ilişkin listede yer alan işletmelerin
dönem sonlarında raporladıkları nakit akış tablosu ve finansal durum tablolarına
ilişkin veriler kullanılmıştır. Araştırmada marka değerine ilişkin veriler Brand Finance
Turkey 100’den
1
temin edilirken, diğer finansal veriler ise Kamuyu Aydınlatma
Platformu (KAP)’dan elde edilmiştir. İşletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye
yapısı ve nakit akış bileşenlerinin etkisinin belirlenmesinde 3.969 adet veri
kullanılmıştır. 2012-2021 yılları arasında Brand Finance Türkiye 100 listesine kesintisiz
listelenen toplam 36 letme bulunmaktadır. Bu şirketler ve ait oldukları sektörler
aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo 1. Analiz Kapsamındaki Şirketler
1
www.brandirectory.com
No
Şirket İsmi
1
ANADOLU EFES
2
TÜRK TUBORG
3
ŞİŞE CAM
4
ARÇELİK
5
BSH
6
VESTEL ELEKTRONİK
7
ÜLKER BİSKÜVİ
8
BANVİT
9
KENT GIDA
10
TAT KONSERVE
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
345
Araştırmaya dâhil edilen şirketlerin ait oldukları sektörlere bakıldığında içecek,
cam, dayanıklı tüketim, gıda, havayolu, hazır giyim, inşaat, inşaat-havaalanı işletme,
lojistik, kimya, LPG–dağıtım, oto lastik, otomotiv-dağıtım, otomotiv, perakende–
teknoloji, perakendeda, sigorta, teknoloji–savunma, tekstil, telekomünikasyon ve
kırtasiye olmak üzere toplam 21 sektör bulunmaktadır.
Marka değerinin belirlenmesinde Brand Finance tarafından hesaplanan değerleme
yöntemi kullanılmıştır. Sermaye yapısının belirlenmesinde ise uzun vadeli yabancı
kaynaklar/toplam aktifler ve toplam borçlar/toplam aktifler oranlarından
faydalanılmıştır. Bu oranlar işletmelerin toplam kaynaklar içerisindeki sermaye
yapısının dağılımını ifade etmektedir. İşletmelerin nakit akış bileşenleri ise dönem
sonlarında yayımlanan nakit akış tablolarından elde edilmiştir.
Marka değeri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin etkisinin
belirlenmesinde zaman ve kesit verilerinin bir arada analiz edilmesine imkan sağlayan
panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise STATA 14.2 paket
programından yararlanılmıştır.
6.1. Araştırma Modeli
Araştırmada kullanılan istatistiki model aşağıda verilmiştir.
BE i,t = β0 + β1 LTA i,t + β2 TTL i,t + β3 COAi,t + β4 CIAi,t+ β5 CFAi,t+ β6 BSi,t εi,t (4)
Araştırmada kullanılan değişkenlere ilişkin kısaltmalar Tablo 2’de verilmiştir.
11
KEREVİTAŞ
12
TÜRK HAVA YOLLARI
13
VAKKO
14
ENKA
15
TAV
16
REYSAŞ
17
DYO
18
AYGAZ
19
BRİSA
20
DOĞUŞ OTOMOTİV
21
FORD OTOMOTİV
22
TÜRK TRAKTÖR
23
OTOKAR
24
TOFAŞ
25
TEKNOSA
26
BİM
27
MİGROS
28
CARREFOURSA
29
ANADOLU SİGORTA
30
AKSİGORTA
31
ASELSAN
32
BOSSA
33
TÜRKTELEKOM
34
TURKCELL
35
NETAŞ
36
ADEL
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
346
Tablo 2. Araştırmada Kullanılan Değişkenler
Değişkenler
Açıklama
Bağımlı Değişken
BE
Marka Değeri
Bağımsız Değişkenler
LTA
Uzun Dönemli Borçlar/Toplam Aktif
TTL
Toplam Borçlar/Toplam Aktif
COA
Esas Faaliyetlerden Sağlanan Nakit Akışları
CIA
Yatırım Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit Akışları
CFA
Finansman Faaliyetlerden Sağlanan Nakit Akışları
BS
İşletme Büyüklüğü
Araştırmada kullanılan değişkenlere ilişkin tanımlayıcı istatistikler Tablo 3’te
sunulmuştur.
Tablo 3. Tanımlayıcı İstatistikler
Tablo 3’ten elde edilen sonuçlara göre doğal logaritması alınan marka değerinin
minimum değeri 0,059, maksimum değeri 6.872 olduğu gözlemlenmektedir. Uzun
vadeli borçların toplam aktiflere bölümünü ifade eden LTA değişkeninin minimum
değerinin 0.104, maksimum değerinin 1.124 ve ortalama değerinin ise 0.437 olduğu
hesaplanmıştır. Toplam borçların toplam aktiflere bölümünü veren kaldıraç değerinin
minimum değeri 0.194, maksimum değeri 1.166, ortalama değeri ise 0.645’tir.
İşletmelerin esas faaliyetlerinden elde ettikleri nakit akışlarının doğal logaritması
alınarak hesaplanan lnCOA değişkenin minimum değerinin 6.720, maksimum
değerinin 22.920 ve ortalama değerinin ise 19.686 olduğu görülmektedir. İşletmelerin
yatırım faaliyetlerinden elde ettikleri nakit akışlarının doğal logaritması alınarak
hesaplanan lnCIA değişkenin minimum değerinin 6.907, maksimum değerinin 22.600
ve ortalama değerinin ise 21.903 olduğu hesaplanmıştır. Finansman faaliyetlerinden
elde edilen nakit akışlarının doğal logaritması alınarak hesaplanan lnCFA değişkenin
ise minimum değerinin 6.907, maksimum değerinin 22.534 ve ortalama değerinin
21.036 olduğu gözlemlenmiştir. İşletme büyüklüğü değişkenini ifade eden toplam
aktiflerin doğal logaritması alınarak hesaplanan lnBS değişkenin ise minimum değeri
9.839, maksimum değeri 24.479 ve ortalama değeri ise 18.115 olarak hesaplanmıştır.
Tablo 4. Korelasyon Matrisi
lnBE
LTA
TTL
lnCOA
lnCIA
lnCFA
lnBS
lnBE
1.0000
LTA
0.0760
1.0000
TTL
-0.1043
0.6911
1.0000
lnCOA
0.0795
-0.0022
0.0387
1.0000
Variables
Minimum
Maximum
Mean
Std. Deviation
lnBE
.059
6.872
4.218
1.787
LTA
.104
1.124
.437
.207
TTL
.194
1.166
.645
.198
lnCOA
6.720
22.920
19.686
.846
lnCIA
6.907
22.600
21.903
.795
lnCFA
6.907
22.534
21.036
.766
lnBS
9.839
24.479
18.115
3.090
N
360
360
360
360
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
347
lnCIA
-0.0794
-0.0131
-0.0355
-0.2187
1.0000
lnCFA
-0.0778
-0.0228
-0.0245
-0.2040
-0.0067
1.0000
lnBS
0.0976
0.1924
0.1088
0.2628
-0.1309
-0.1267
1.0000
Tablo 5. VIF Analiz Sonuçları
VIF
1/VIF
LTA
1.98
0.504439
TTL
1.93
0.518964
lnCOA
1.16
0.859679
lnCIA
1.06
0.942147
lnCFA
1.05
0.949110
lnBS
1.14
0.880410
Mean. VIF
1,39
Tablo 4’ten elde edilen sonuçlara göre marka değeri değişkeni olan lnBE değişkeni
ile LTA, lnCOA ve lnBS değişkenleri arasında pozitif bir ilişki, TTL, lnCIA ve lnCFA
değişkenleri arasında ise negatif bir ilişki olduğu gözlemlenmektedir. Bağımsız
değişkenler arasında en yüksek ilişki 0,6911 düzeyi ile LTA ve TTL değişkenleri
arasında olduğu görülmektedir. Bağımsız değişkenler arasında en düşük ilişki ise -
0,0131 düzeyi ile LTA ve lnCIA değişkenlerine aittir.
Araştırmada bağımsız değişkenlerimiz olan LTA, TTL, lnCOA, lnCIA, lnCFA ve
lnBS değişkenlerin çoklu bağlantı problemine sahip olmaması beklenmektedir. Tablo
4’ten elde edilen sonuçlara göre tabloda 0,90’dan büyük bir rakam görülmediğinden
değişkenlerde yüksek korelasyon ilişkisi söz konusu değildir (Tabachnick & Fidell,
2007).
Tablo 5’ten elde edilen sonuçlara göre ise bağımsız değişkenlere ilişkin VIF
değerlerinin 10’dan büyük olmaması modelde çoklu doğrusallık problemi olmadığını
göstermektedir.
Tablo 6. Değişken Varyans, Otokorelasyon, F Testi ve Breusch-Pagan LM Test
Sonuçları
Breusch-Godfrey
LM Test
Breusch-Pagan / Cook
Weisberg Test
F Testi
Breusch-Pagan LM
Test
F
P
F
P
F
P
F
P
216.597
0.000
27.99
0.0000
23.209
0,0000
741.36
0,0000
Tablo 6’dan elde edilen sonuçlara göre Breusch-Godfrey LM Testinin olasılık değeri
p<0,05 olduğundan H0 hipotezi reddedilerek H1 hipotezi kabul edilmiştir. Buna göre
modelde seriler arasında otokorelasyon olduğu gözlemlenmiştir.
Modelde değişken varyans (heteroskedasite) problemi ise Breusch-Pagan / Cook
Weisberg testi ile analiz edilmiştir. Değişken varyans testine ilişkin hipotezler ise
aşağıdaki gibidir.
H0: Değişken varyans yoktur.
H1: Değişken varyans vardır.
Breusch-Pagan / Cook Weisberg testinde olasılık değeri 0,0000 olarak
hesaplanmıştır. Olasılık değerinin p<0,05 olması H0 hipotezinin reddedildiğini ve H1
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
348
hipotezinin ise kabul edildiğini göstermektedir. Elde edilen sonuç modelde değişken
varyans problemi olduğuna işaret etmektedir.
Panel veri analizi sonuçlarına ulaşmadan önce havuzlanmış veri (Pooled OLS), sabit
etkiler ve rassal etkiler tahminlerinden hangisinin kullanılacağının belirlenmesi
açısından F testi ve Breusch-Pagan LM testine başvurulmuştur. F testi sonucunda
havuzlanmış model ve sabit etkiler modeli arasında seçim yapılmaktadır. Breusch-
Pagan LM testi ile havuzlanmış model ile rassal etkiler modeli arasında seçim
yapılmaktadır.
Tablo 6’dan hareketle F testi sonucuna göre sabit etkili modelin kullanılması
gerektiği, Breusch-Pagan LM testi sonucuna göre ise rassal etkiler modelinin en iyi
tahminci olacağı görülmektedir. Panel regresyon modelimizde sabit etkili veya rassal
etkili tahmincilerden hangisinin kullanılacağına ise Hausman testi yapılarak karar
verilmiştir (Torres-Reyna, 2007). Hausman testinde sıfır hipotezi tesadüfi etkiler,
alternatif hipotez ise sabit etkiler olduğunu göstermektedir.
Tablo 7. Hausman Test Sonuçları
Coefficients
(b)
FE
(B)
RE
b-B
Difference
LTA
-.3282268
.0085612
-.336788
TTL
-.5562246
-.812473
.2562484
lnBS
.0788156
.0720093
.0068063
lnCOA
-.0543441
-.0465169
-.0078272
lnCIA
-.0058705
-.0142595
.008389
lnCFA
-.0129077
-.0198966
.006989
Chi2(6)=4,81
Prob>Chi2=0,5682
Hausman testine ilişkin elde edilen sonuçlara göre olasılık değerinin p>0,05 olması
H0 hipotezinin kabul edildiğini göstermektedir. Buna göre araştırma modelinin sabit
ve rassal etkili tahminciler arasından en iyi rassal etkili model ile tahmin edilebileceği
sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Breusch-Godfrey LM testi ve Breusch-Pagan / Cook
Weisberg Testlerinden elde edilen sonuçlar değişkenlerde otokorelasyon ve değişken
varyans problemi olduğunu göstermektedir. Bu gibi problemlerin olduğu durumlarda
rassal etkili modelimizde daha etkili sonuçlar verebilen Arellano (1987), Froot (1989)
ve Rogers (1993) tahmincisi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar ise Tablo 8’de
verilmiştir.
Tablo 8. Arellano-Froot-Rogers Tahmincili Rasssal Etkiler Model Sonuçları
Variables
Coefficients
Robust Std. Error
z
p>IzI
LTA
.0085612
.6393649
0.01
0.989
TTL
-.812473
.5779258
-1.41
0.160
lnBS
.0720093
.0909521
0.79
0.429
lnCOA
-.0465169
.0196915
-2.36
0.018*
lnCIA
-.0142595
.0123398
-1.16
0.248
lnCFA
-.0198966
.0101556
-1.96
0.051**
Cons
5.081349
2.213799
2.30
0.022
R2
within = 0.0125 between = 0.0244 overall = 0.0214
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
349
Observation: 360 Number of Group: 36 Prob: 0.000
Not: * ve ** değerleri sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 10 düzeyinde anlamlılık derecesini göstermektedir.
Rassal etkiler tahmincisinden elde edilen sonuçlara göre analize dahil edilen
şirketlerinin marka değerleri üzerinde sermaye yapısı değişkenleri olan LTA ve TTL
değişkenlerinin olasılık değerlerinin p>0,05 olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuç
işletmelerin marka değerleri üzerinde sermaye yapısının bir etkisinin olmadığını
göstermektedir. Başka bir ifade ile işletmelerin uzun vadeli borçları ile toplam
borçlarının aktif toplamı ile karşılaştırıldığında marka değeri üzerinde bir etki
yaratmadığı tespit edilmiştir. Mauer vd. (2022) işletmelerin marka değeri arttıkça
kaldıraç derecelerinin (TTL) azaldığını tespit etmiştir. Dolayısıyla çalışmadan elde
edilen sonuçlar kaldıraç derecesi açısından literatürden farklılaşmaktadır. Dolayısıyla
araştırmamızda kurulan H1 ve H2 hipotezleri reddedilmiştir.
Marka değeri ile kontrol değişkeni olan işletme büyüklüğü arasındaki olasılık
değeri p>0,05 olduğundan anlamlı bir sonuç bulunamamıştır ve H3 hipotezi
reddedilmiştir. Elde edilen sonuç marka değeri ile işletme büyüklüğü arasında bir
ilişki olmadığını göstermiştir.
Marka değeri üzerinde nakit akış bileşenlerinin etkisine bakıldığında ise esas
faaliyetlerden sağlanan nakit akışları ile finansman faaliyetlerinden sağlanan nakit
akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunurken, yatırım faaliyetlerinden sağlanan
nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunamamıştır. Marka değeri üzerinde esas
faaliyetlerden sağlanan nakit akışlarının negatif ve yüzde 5 düzeyinde anlamlı bir
etkisi olduğu tespit edilmiştir. Marka değeri üzerinde finansman faaliyetlerinden
sağlanan nakit akışlarının ise negatif ve yüzde 10 düzeyinde anlamlı bir etkisi olduğu
gözlemlenmiştir. Dolayısıyla H4 ve H6 hipotezleri kabul edilmiş ve H5 hipotezi ise
reddedilmiştir.
Elde edilen sonuçlar yorumlandığında analize dâhil edilen 36 şirketin marka
değerleri arttıkça esas faaliyetlerden ve finansman faaliyetlerinden sağladıkları nakit
akışlarının azaldığı tespit edilmiştir. Nakit akış tablosunda bulunan nakit akış
bileşenlerin azalması, ilgili faaliyetlerden olan nakit çıkışlarının artması anlamına
gelmektedir. Dolayısıyla elde edilen sonuç, işletmelerin marka değerinin artması esas
faaliyetler ve finansman faaliyetlerine ilişkin nakit çıkışlarına olan artışı tetiklediğini
göstermiştir.
7. Sonuç
Çalışmamızda Brand Finance Türkiye 100 listesine giren 36 işletmenin marka
değerleri üzerinde sermaye yapısı ve nakit akış bileşenlerinin etkisinin tespit edilmesi
amaçlanmıştır. Araştırmamızda 2012 ve 2021 yıllarına ilişkin listede yer alan
işletmelerinin dönem sonlarında raporladıkları finansal tablolara ilişkin veriler
kullanılmıştır. Araştırmaya dâhil edilen şirketlerin ait oldukları sektörlere
bakıldığında içecek, cam, dayanıklı tüketim, gıda, havayolu, hazır giyim, inşaat,
inşaat-havaalanı işletme, lojistik, kimya, LPG-dağıtım, oto lastik, otomotiv -dağıtım,
otomotiv, perakende-teknoloji, perakende-gıda, sigorta, teknoloji-savunma, tekstil,
telekomünikasyon ve kırtasiye olmak üzere toplam 21 sektör bulunmaktadır.
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
350
Marka değerinin belirlenmesinde Brand Finance tarafından hesaplanan marka
değerleri kullanılmıştır. Sermaye yapısının belirlenmesinde ise uzun vadeli yabancı
kaynaklar/toplam aktifler ve toplam borçlar/toplam aktifler oranlarından
faydalanılmıştır. İşletmelerin nakit akış bileşenleri ise dönem sonunda yayımlanan
nakit akış tablolarından elde edilmiştir. Marka değerleri üzerinde sermaye yapısı ve
nakit akış bileşenlerinin etkisinin belirlenmesinde zaman ve kesit verilerinin bir arada
analiz edilmesine imkân sağlayan panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Panel veri
analizine ilişkin Hausman testi sonucunda en iyi tahmincinin rassal etkili model
olduğu belirlenmiştir. Breusch-Godfrey LM testi ve Breusch-Pagan / Cook Weisberg
Testlerinden elde edilen sonuçlar değişkenlerde otokorelasyon ve değişken varyans
problemi olduğunu göstermektedir. Bu sorunların üstesinden gelebilmek için
Arellano (1987), Froot (1989) ve Rogers (1993) tahmincisi kullanılmıştır.
Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre analize dâhil edilen şirketlerinin marka
değerleri üzerinde işletmelerin sermaye yapısının bir etkisinin olmadığı tespit
edilmiştir. Marka değeri üzerinde nakit akış bileşenlerinin etkisine bakıldığında ise
esas faaliyetlerden sağlanan nakit akışları ile finansman faaliyetlerinden sağlanan
nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunurken, yatırım faaliyetlerinden
sağlanan nakit akışları arasında anlamlı bir sonuç bulunamamıştır. İşletmelerin marka
değerinin artması esas faaliyetler ve finansman faaliyetlerine ilişkin nakit çıkışlarına
olan artışı tetiklediği gözlemlenmiştir.
Literatürde marka değeri ile nakit akış bileşenleri arasındaki ilişkiyi ele alan
çalışmaya rastlanmamıştır. Bu açıdan marka değeri ile nakit akış bileşenleri açısından
elde edilen sonuçlar ulusal ve uluslararası literatürde ilk olma özelliğine sahiptir.
Marka değeri üzerinde çalışma yapacak araştırmacılar, öz sermaye değişim
hareketleri, entelektüel sermaye ve ortaklık yapısı gibi değişkenlere odaklanmaları
ilgili literatüre katkı sağlayacaktır.
Katkı Oranı ve Çıkar Çatışması Beyanı
Çalışmanın tüm aşamaları yazar(lar) tarafından tasarlanmış ve eşit oranda katkı
sunulmuştur. Makalede, herhangi bir çıkar çatışması bulunmamaktadır.
Etik Beyanı ve Finansal Destek
Makalede, akademik ve bilimsel etik kurallarına uyulmuştur. Çalışmada Etik Kurul
Raporu aranmamaktadır. Makalede herhangi bir finansal kaynaktan
yararlanılmamıştır.
Kaynaklar
Aaker, D. A. (1992). The Value of Brand Equity. Journal of Business Strategy, 13(4), 2732.
Aktaş, R., Karğın, S., & Karğın, M. (2012). Nakit Akışlarının Sağlandığı Faaliyetler Yöntemi İle
İşletmelerin Nakit Akış Profillerinin İncelenmesi. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 56, 101118.
Albayrak, A. S., & Akbulut, R. (2008). Sermaye Yapısını Belirleyen Faktörler: İMKB Sanayi Ve Hizmet
Sektörlerinde İşlem Gören İşletmeler Üzerine Bir İnceleme. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Aralık Sayısı, 22, 1 22.
İşletme, 2023, 4(2), 339-352
351
Alsu, E., & Palta, G. (2017). Marka Değerinin Belirlenmesi ve Ölçülmesi Üzerine Finansal Bir Yaklaşım:
Ampirik Bir Çalışma. Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 4, 175186.
Apan, M. (2020). Bankaların Marka Değeri Performansları ile Finansal Performanslarının
Karşılaştırmalı Analizi: Türk Mevduat Bankaları Üzerine Bir Uygulama. Iğdır Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 22, 487518.
Arellano, M. (1987). Computing Robust Standard Errors for Within‐Groups Estimators. Oxford Bulletin
of Economics and Statistics, 49(4), 431 434.
Ata, H. A., & Ağ, Y. (2010). Firma Karakteristiğinin Sermaye Yapısı Üzerindeki Etkisinin Analizi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonometri ve İstatistik Dergisi. 11, 4560.
Brandirectory, www.brandirectory.com (Erişim Tarihi:15.10.2022)
Christodoulides, G. (2010). Consumer-Based Brand Equity Conceptualisation and Measurement: A
Literature Review. International Journal of Market Research, 52(1), 4366.
https://doi.org/10.2501/s1470785310201053
Dakua, S. (2019). Effect of Determinants on Financial Leverage in Indian Steel Industry: A Study on
Capital Structure. International Journal of Finance and Economics, 24(1), 427436.
https://doi.org/10.1002/IJFE.1671
Faircloth, J. B., Capella, L. M., & Alford, B. L. (2001). The Effect of Brand Attitude and Brand Image on
Brand Equity. Journal of Marketing Theory and Practice, 9(3), 6175.
https://doi.org/10.1080/10696679.2001.11501897
Froot, K. A. (1989). Consistent Covariance Matrix Estimation with Cross-Sectional Dependence and
Heteroskedasticity in Financial Data. Journal of Financial and Quantitative Analysis, 24(3), 333
355.
Gücenme, Ü., & Poroy Arsoy, A. (2006). Muhasebe Standartlarındaki Sınıflandırılmış Nakit Akım
Tablosu Formatı ile Finansal Performansın Ölçülmesi. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 30, 6674.
Güleç, Ö. F., & Arda, I. (2019). Investigation of Cash Flow Profiles: Evidence From Turkey. The Journal
of Accounting and Finance, Özel Sayı-Ağustos, 555–568. https://doi.org/10.25095/mufad.607209
Günay, F., & Ecer, F. (2020). Cash Flow Based Financial Performance of Borsa İstanbul Tourism
Companies by Entropy-MAIRCA Integrated Model. Journal Of Multidisciplinary Academic
Tourism, 5(1), 2938. https://doi.org/10.31822/jomat.742022
Kahraman, A., & Gacar, A. (2019). Türkiye’deki En Değerli Bankaların Marka Performansları Ve
Finansal Performanslarının Karşılaştırılması. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, 35, 1934. https://doi.org/10.30794/pausbed.452167
Karğın, M., & Aktaş, R. (2011). Muhasebe ve Finansman Dergisi Türkiye Muhasebe Standartlarına Göre
Raporlanmış Nakit Akış Tablosu ve Analizi. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 52(1), 124.
Keller, K. L. (1993). Conceptualizing, Measuring, and Managing Customer-Based Brand Equity. Journal
of Marketing, 57(1), 122.
Keller, K. L., & Brexendorf, T. O. (2019). Strategic Brand Management Process. Içinde Handbuch
Markenführung (ss. 155175). Springer. https://doi.org/10.1007/978-3-658-13342-9_8
Kotler, P., & Keller, K. L. (2018). Pazarlama Yönetimi (İbrahim Kırcova (ed.); 15.). Beta Basım.
Kyissima, K. H., Xue, G. Z., Kossele, T. P. Y., & Abeid, A. R. (2020). Analysis Of Capital Structure
Stability of Listed Firms in China. China Finance Review International, 10(2), 213228.
https://doi.org/10.1108/CFRI-05-2018-0044
Mauer, D. C., Villatoro, N., & Zhang, Y. (2022). Brand Equity And Corporate Debt Structure. Journal of
Business Finance & Accounting, 49(78), 10771112. https://doi.org/10.1111/JBFA.12597
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği. (1992). T.C. Resmi Gazete (26 Aralık 1992 tarihli, 1447
Mükerrer Sayılı)
Narteh, B. (2018). Brand Equity and Financial Performance: The Moderating Role of Brand Likeability.
Marketing Intelligence & Planning, 36(3), 381-395. https://doi.org/10.1108/MIP-05-2017-0098
Rogers, W. (1993). Regression Standard Errors in Clustered Samples. Stata Technical Bulletin, 13, 19 23.
Kurt ve Özdemir Süzer | Marka Değeri Üzerinde Sermaye Yapısı ve Nakit Akış Bileşenlerinin Etkisi
352
Schivinski, B., & Dąbrowski, D. (2013). The Impact of Brand Communication on Brand Equity
Dimensions and on Brand Purchase Intention Through Facebook. GUT FME Working Paper
Series A. Gdansk (Poland): Gdansk University of Technology, Faculty of Management and Economics,
4(4), 120.
Shariq, M. (2018). Brand Equity Dimensions - A Literature Review. International Research Journal of
Management and Commerce, 5(3), 312330.
Soboleva, Y. P., Matveev, V. V., Ilminskaya, S. A., Efimenko, I. S., Rezvyakova, I. V., & Mazur, L. V.
(2018). Monitoring of Businesses Operations with Cash Flow Analysis. International Journal of
Civil Engineering and Technology, 9(11), 20342044.
Tabachnick, B. G., & Fidell. L. S. (2007). Using Multivariate Statistics (5.), Needham Heights, MA Allyn
& Bacon.
Tasci, A. D. A. (2020). Exploring the Analytics for Linking Consumer-Based Brand Equity (CBBE) and
Financial-Based Brand Equity (FBBE) of Destination or Place Brands. Place Branding and Public
Diplomacy, 16(1), 3659. https://doi.org/10.1057/S41254-019-00125-7/TABLES/7
Taşkın, Ç. (2018). Marka ve Marka Stratejileri (3.), Dora Basım.
TMS 7 Nakit Akış Tablosu. (2018). T.C. Resmi Gazete (06/06/2018 tarihli, 30443 sayılı)
Torres-Reyna, O. (2007). Panel Data Analysis Fixed and Random Effects Using Stata, Data and Statistical
Services, Princeton University.
Uygurtürk, H., & Yılmaz, M. (2020). İşletmelerin Finansal Performans ve Marka Değerinin Belirlenmesi
Üzerine Bir Araştırma. Ekonomi Bilimleri Dergisi, 12(2), 210232.
Yaraş, E. (2010). Tüketicilerin Pazarlama Karması Kararları ve Marka Değeri Algılamalarına Göre
Kümeler Halinde İncelenmesi. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 19(2), 349
372.
Yıldız, Y., & Camgöz, M. S. (2019). Brand Equity and Firm Risk: An Empirical Investigation in an
Emerging Market. Emerging Markets Finance and Trade, 55(1), 218235.
https://doi.org/10.1080/1540496X.2018.1429904
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
We use the firm's stock of trademarks and their ages to compute proxies for brand equity. We find that firms with more brand equity have lower equity and asset volatility and higher cash flows. Although suggestive of greater debt capacity, we find that firms with high brand equity use less debt. Further, brand equity has no influence on debt maturity. We provide evidence that the relation between brand equity and leverage is causal, using the enactment of the Federal Trademark Dilution Act in 1996, which exogenously increased the value of famous brands and significantly decreased the leverage ratio of firms with famous brands. This negative effect on leverage is weaker for firms with high business risk and low information asymmetry, and stronger for firms with collateralized trademarks. We argue that the negative effect of brand equity on leverage is more consistent with a pecking order mechanism than with a limited contractability mechanism. This article is protected by copyright. All rights reserved
Article
Full-text available
Sürekli büyüyen ve gelişen ekonomik yapı içinde faaliyet gösteren işletmelerin marka değerlerinin ve finansal performanslarının tespiti önem arz etmektedir. Bu çalışmada Borsa İstanbul’da işlem gören ve Tekstil, Giyim Eşyası ve Deri sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin marka değeri ile finansal performanslarının belirlenmesi ve sonuçların karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada işletmelerin 2014-2018 dönemindeki finansal tablolarından elde edilen verilerle ilk önce finansal oran analizi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra işletmelerin marka değerinin hesaplanmasında ise Hirose yönteminden yararlanılmıştır. Sonuç olarak işletmelerin analiz dönemindeki finansal performansını yansıtan oran ortalamalarının sıralamaları ile marka değeri sıralamasının benzerlik göstermediği belirlenmiştir. (It is important that determination of brand values and financial performances of the companies which is active in ever-growing and developing economic structures. In this study, it is aimed to determine the brand value and financial performance of the companies that are traded in Borsa Istanbul and operate in the Textile, Wearing Apparel and Leather sector, and to compare the results. In the study, firstly, the financial ratio analysis was carried out with the data obtained from the financial statements of the companies in 2014-2018 period. Then, Hirose method was used to calculate the brand value of the companies. As a result, it was determined that the rankings of the rate averages reflecting the financial performance and the brand value ranking of the companies during the analysis period is not similar.)
Article
Full-text available
The cash flow of a company is a key element for the firm value. The firm value of a company is depending largely on the ability to generate cash flows. In other words, a company's firm value is calculated by using cash flows. Financial performance analysis helps companies in effective decision-making, planning, and auditing functions. Traditional ratio analysis uses the statement of financial position (balance sheet) and the profit and loss statement (income statement) to measure financial performance. However, the income statement of a company just shows the accounting profits. Depending on this, traditional ratios can sometimes be over or underestimated on measuring financial performances. To provide a better picture of a company's financial strength and measure sensitive financial performance cash flow ratios were suggested instead of traditional ratios. Within this context, the aim of this study is to measure and compare the financial performance of Borsa İstanbul (BIST) tourism companies with the use of cash flow based ratios. Ten tourism companies listed on BIST were evaluated by the Entropy-MAIRCA hybrid model. To achieve this, cash flow based eleven ratios were calculated within the indicators of liquidity, efficiency, profitability, and solvency (leverage). To calculate ratios a-year balance sheet, additionally, income statement and cash flow statement table gathered from Public Disclosure Platform. Findings of the Entropy method showed that the most important criteria were cash ratio, cash to sales, and cash to long term debts. According to the ranking results obtained by the MAIRCA method, the best tourism company is E. It was followed by G and D.
Article
Full-text available
The statement of cash flow has received increasing attention recently since it provides various information that may not be included in the balance sheet or income statement to keep track of the financial status of firms. Yet, cash flow-based information is still not popular as much as the other financial statements. Thepurpose of this study is to provide insights about the cash flow patterns of the firms and combine the cash flow profiles with life cycle theory by using the methods of Gup et. al. (1993), Bruwer and Hamman (2005) and Dickinson (2011). The research covers 206 non-financial firms from 4 different sectors in Borsa Istanbul (BIST) between the dates of 2008-2017. 1.793 firm-year observations are first grouped according to the signs, either positive or negative and assigned to the patterns and life cycle stages. Results reveal that 40% of the firm-year observations are at the mature stage which is pattern 2 (Successful Company) that is consistent with the literature. In addition, 23% of the firm-year observations are at the growth stage (Pattern 4, Growing Company), while 6% of are at the decline stage (Pattern 5 and 7). We also examine the traditional ratios in different cash flow profiles and the results prove that liquidity, profitability financial structure and dividend pay-out decisions are the functions of cash flow profiles.
Article
Full-text available
This study analyses the corporate capital structure stability of listed firms in China during the period 1990-2013 The study uses panel data from a sample of 716 firms which have been listed in China for at least 15 years. A fixed-effects panel data regression model with time effects is used in the estimation . The findings show that size, profitability and investment opportunities have significant influence on capital structure while tangibility of assets is found to be not significant. Few industries show significance in explaining differences and variation in leverage ratios. It is recommended by this study that corporate managers of listed firms in China to consider leverage ratios variation when choosing the capital structure. this paper contributes to the existing literature by testing empirically the evidence of variations in book leverage and capital structures in order to understand the nature of capital structure stability in China’s listed firm
Article
Full-text available
Because India is neither a developed country nor its steel companies are financially self‐sufficient, they are bound to depend on the external capital, resulting the decision to be taken on the leverage ratio as even more crucial. India being the top exporter of iron ores has the potential to be counted as one of the top exporters of steel if the steel companies follow optimal capital structure. Thus, the leverage ratio needs thorough investigation in order to decide the optimal capital structure. Although there have been some attempts, they are not extensive. The objective of this study is to empirically investigate the present capital structure of Indian steel industry from years 2010 until 2017 and the determinants of capital structure and how these determinants correlate with financial leverage. The research objectives are (1) to identify the significant determinants that affect the capital structure and (2) to conduct an extensive and empirical research in order to estimate the correlations of the determinants with the financial leverage. Seven key determinants have been found: They are profitability, asset structure, size, growth opportunities, non‐debt tax shield, liquidity, and risk. The profitability is found to be highly correlated with the debt ratio as was expected and reported in previous studies. The correlations among the determinants such as asset structure, size, and non‐debt tax shield are statistically significant. Profitability and liquidity carry positive relationship with debt ratio, although there is a negative relationship between debt ratio and asset structure.
Article
The relevance of the research topic is determined by the fact that in modern economic conditions the issue of cash flow formation and management directly influences the operation, and in some cases, the existence of a small and medium-sized business. The company needs a sufficient amount of cash for timely repayment of its obligations. However, cash excess reduces its turnover and, like shortage, negatively affects the performance of a company. The goal of this research is to develop recommendations for monitoring the operations of small and medium-sized businesses based on the analysis of their cash flows. To achieve this goal, the authors set the following objectives: to study the essence of cash flows; to evaluate the theoretical and practical methods of estimating cash flows in companies that are applied in financial management; to develop recommendations for optimizing financial decisions based on cash flow management. The subject matter of the research is Russian small and medium-sized businesses. The scope of the study is the elements of their cash flows. The following research methods were used: retrospective analysis, statistical observation method, factor analysis, principles and methods of system analysis; computational procedures involving the apparatus of financial mathematics and financial management; optimization methods and models (Excel nonlinear optimization technology). The methodological basis of the study is represented by the works of Russian and international scientists on the management of cash flows and finance of small businesses. The scientific novelty of the study includes the development of a factor model for monitoring the activities of business entities which involved evaluating the various elements of their cash flows, as well as optimizing financial decisions by the selected optimality criterion. Practical implementation of the proposed mechanism for monitoring the operations of a business entity enables to timely register the sufficiency of the cash flow and to adjust its value depending on the influence of factor indicators.
Article
The author presents a conceptual model of brand equity from the perspective of the individual consumer. Customer-based brand equity is defined as the differential effect of brand knowledge on consumer response to the marketing of the brand. A brand is said to have positive (negative) customer-based brand equity when consumers react more (less) favorably to an element of the marketing mix for the brand than they do to the same marketing mix element when it is attributed to a fictitiously named or unnamed version of the product or service. Brand knowledge is conceptualized according to an associative network memory model in terms of two components, brand awareness and brand image (i.e., a set of brand associations). Customer-based brand equity occurs when the consumer is familiar with the brand and holds some favorable, strong, and unique brand associations in memory. Issues in building, measuring, and managing customer-based brand equity are discussed, as well as areas for future research.