Content uploaded by Yusuf Bilge
Author content
All content in this area was uploaded by Yusuf Bilge on Jun 13, 2023
Content may be subject to copyright.
YAŞAM BECERİLERİ PSİKOLOJİ DERGİSİ
LIFE SKILLS JOURNAL OF PSYCHOLOGY
www.dergipark.org.tr/ybpd E-ISSN: 2587-1536
Yıl(Year): 2023, Cilt(Volume): 7, Sayı(Issue): 13, HAZİRAN(JUNE)
Geliş Tarihi(Received): 23/05/2023 Kabul Tarihi(Accepted): 13/06/2023
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 2023; 7(13), 43-73. / Life Skills Journal of Psychology, 2023; 7(13), 43-73.
DOI: 10.31461/ybpd.1301275
DERLEME / REVIEW
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • www.dergipark.org.tr/ybpd • E-ISSN: 2587-1536
43
NARSİSİZM İLE UTANÇ VE SUÇLULUK İLİŞKİSİ: SİSTEMATİK BİR
DERLEME
Ebru TEKÇE1, Yusuf BİLGE2
ÖZ
Bu derlemenin temel amacı, narsisizm ile utanç ve suçluluk duyguları arasındaki ilişkiyi gözden
geçirmek ve bu duyguların narsisizmin kırılgan ve büyüklenmeci boyutları ile ilişkisinin birbirinden
farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Bu amaçla Scopus, ProQuest, Pubmed, Science Direct,
Taylor and Francis, Wiley, Web of Science ve Ebsco-Host veri tabanlarında (narsisizm OR narsisistik
kişilik bozukluğu) AND (utanç OR suçluluk) anahtar kelimeleri kullanılarak 2000 ile 2022 yılları
arasındaki çalışmalar taranmıştır. Tarama sonucunda toplam 718 çalışmaya ulaşılmış olup 32
çalışma değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirilen çalışmaların %56.3’ü (n=18) yalnızca utanç
duygusunun, %6.3’ü (n=2) yalnızca suçluluk duygusunun ve %37.5’i (n=12) her iki duygunun
birlikte narsisizm ile ilişkisini ele almaktadır. Çalışma sonuçları bir arada incelendiğinde kırılgan
narsisizm ile utanç duygusu arasında tüm çalışmalarda pozitif yönlü anlamlı bir ilişki mevcut
olduğu ancak kırılgan narsisizm ile suçluluk duygusu arasında ve büyüklenmeci narsisizm ile utanç
ve suçluluk duyguları arasında farklı çalışmalarda birbirinden farklı sonuçlar elde edildiği
görülmüştür.
Anahtar Kelimeler
Kırılgan Narsisizm, Büyüklenmeci Narsisizm, Utanç, Suçluluk
THE RELATIONSHIP BETWEEN NARCISSISM, SHAME, AND GUILT:
A SYSTEMATIC REVIEW
ABSTRACT
The main purpose of this review is to examine the relationship between narcissism and feelings of
shame and guilt, and to investigate whether these feelings differentiate between the vulnerable and
grandiose dimensions of narcissism. To achieve this goal, a comprehensive search was conducted in
databases including Scopus, ProQuest, PubMed, Science Direct, Taylor and Francis, Wiley, Web of
Science, and Ebsco-Host using the keywords "(narcissism OR narcissistic personality disorder) AND
(shame OR guilt)" for studies published between 2000 and 2022. A total of 718 studies were
identified through the search, of which 32 studies were included for evaluation. Among the
evaluated studies, 56.3% (n=18) focused solely on shame, 6.3% (n=2) focused solely on guilt, and
37.5% (n=12) examined the relationship between both emotions and narcissism. The collective
analysis of the studies revealed a consistent positive association between vulnerable narcissism
and shame, whereas mixed findings were observed regarding the relationship between vulnerable
narcissism and guilt, as well as between grandiose narcissism and feelings of shame and guilt.
Key Words
Grandiose Narcissism, Vulnerable Narcissism, Shame, Guilt
1Arş. Gör., İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, e-mail: ebru.tekce@izu.edu.tr, ORCID: 0000-0001-5147-0502
2Doç. Dr., İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, e-mail: yusuf.bilge@izu.edu.tr, ORCID: 0000-0003-2754-9119
Alıntılama: Tekçe, E., Bilge, Y. (2023). Narsisizm ile utanç ve suçluluk ilişkisi: Sistematik bir derleme. Yaşam Becerileri
Psikoloji Dergisi, 7(13), 43-73.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
44
Giriş
Nemesis tarafından lanetlenerek ava çıktığı bir gün susuzluğunu gidermek için
yaklaştığı su birikintisinde kendi yansımasını görerek kendisine âşık olan ve kendi
yansımasından gözlerini alamadığından açlık ve susuzluktan ölen Narcissus’un
mitolojik öyküsünden esinlenerek tanımlanan narsisizm, literatürde ilk defa 1898
yılında Havelock Ellis tarafından benliğin cinsel nesne olarak görüldüğü
otoerotizm kavramını ifade etmek için kullanılmış ve kişinin kendisine duyduğu
aşk ve hayranlığı, kendini büyük görme gibi tutumları ifade etmektedir (Akgün ve
Uysal, 2019). Freud (1914) narsisizmi insanın gelişim sürecinin doğal bir bölümü
olarak değerlendirmiş ve narsisizmi birincil ve ikincil narsisizm olarak ele almıştır.
Sağlıklı bir kişilik için narsisizm, belli bir düzeyde gereklidir (Lieberman, 2014).
Narsisizmin eksikliği bireyin kendini değersiz, yetersiz, sevilmeye değer olmayan
biri gibi hissetmesine neden olurken fazlalığı ise bireyin kendinden başkasını
düşünmeyen büyüklenmeci bir kişiliğe dönüşmesine neden olabilmektedir
(Lieberman, 2014). Uygun düzeydeki bir narsisizm özdeğeri düzenlemekte,
kendine güven ve kendini iyi hissetme şeklinde deneyimlenen bir kendilik
tatminini kapsamakta ve başkalarına da uygun oranda önem verilmesini
içermektedir. Normal düzeydeki bir narsisizm sadece kendisiyle ilgilenen, empati
içermeyen, benmerkezci bir hale dönüştüğünde ise patolojik boyuta geçmektedir.
Bir tanı olarak narsisizm ilk defa 1980 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği (APA)
tarafından Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nın (DSM) III.
baskısına dâhil edilmiştir. Eksen II bozuklukları arasında yer alan Narsisistik
Kişilik Bozukluğu (NKB), DSM-5’te eksen yapısının değişmesiyle birlikte boyutsal
bir açıdan ele alınmıştır. DSM-5’e göre (2013) NKB; özel, biricik ve eşsiz olduğu
duygusu, sınırsız başarı, güç ve güzellik vb. beklentilere ait grandiyöz fanteziler,
haklılık iddiası, empatiden yoksun olma ve kendi çıkarları için başkalarını
kullanma ile karakterizedir. Masterson’a göre DSM’nin narsisistik bozukluk
tanımında ortaya koyduğu özellikler yetişkin bir insanda patolojiktir, ancak yeni
yürümeye başlayan ve “dünyayla bir aşk ilişkisi” içerisinde olan bir çocuk için son
derece uygundur (Masterson ve Lieberman, 2004, s.64). Yeni kazanılmış bu güçle
birlikte çocuk iki ayağının üzerinde durabilmekte, özgürce dünyayı
keşfedebilmekte, bir nevi bastırılamaz bir coşku ve büyüklük duygusu
yaşamaktadır. Bu dönemde annenin çocuğa ikmal görevi görmesi ve çocuğun
gerçek başarılarını uygun aynalama tepkileri ile karşılama kapasitesi, çocuğa
normal hayal kırıklıklarına tepkilerinde kendi büyüklenmeciliğini ayarlaması için
yeterli libidinal desteği sağlar. Anne burada yetersiz kaldığında, çocukla uyum
sağlayamadığında ise aynalama kusurlu ve eksik olacak ve çocuğun
büyüklenmeciliğini herhangi bir ayarlama yapmadan olduğu gibi muhafaza
etmesine neden olacaktır.
DSM her ne kadar narsisizmin büyüklenmeci özelliklerine yoğunlaşmış olsa da
narsisizm literatürü incelendiğinde yalnızca büyüklenmeci bir narsisizmden
bahsedilmediği görülmektedir. Wright, O'Leary ve Balkin (1989) iki tür narsisistik
işlev bozukluğu arasında ayrım yapmıştır: Birinde, bireyler daha büyük bir utancın
eşlik ettiği bilinçli olarak düşük bir benlik saygısı yaşarlar; diğerinde ise bireyler
herhangi bir utanç deneyimini reddederken bilinçli olarak yüksek bir benlik
saygısı yaşarlar. Broucek (1991) "utanmadan kendini yücelten ve görünüşte
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
45
utanmaz" olan narsisizmin "çatışmasız egoist tipini" ve düşük benlik saygısı ve "sık
utanç deneyimlerine karşı kırılganlık" gösteren "dissosiyatif tipini" tanımlamıştır.
Wink (1991) de benzer şekilde, teşhirci, saldırgan ve başkalarının ihtiyaçlarına
saygısız bir bireyi tanımlayan "açık" narsisizm ile çekingen, sosyal olarak
savunmasız ve aşağılayıcı deneyimlere karşı hassas bir bireyi tanımlayan "gizli"
narsisizm kavramlarını ortaya koymuştur. Patolojik narsisizm farklı kuramcılar
tarafından birçok farklı sınıflandırmaya ayrılmış olsa da güncel literatürde en
temelde “büyüklenmeci narsisizm” ve “kırılgan narsisizm” olmak üzere iki
narsisizm türünün dikkat çektiği görülmektedir.
Lieberman büyüklenmeci narsisistin ve kırılgan narsisistin gelişiminde farklı
öykülerden bahsetmektedir (Masterson ve Lieberman, 2004, s.117). Büyüklenmeci
bir narsisistin gelişim öyküsünde çocuğunu kendi büyüklenmeciliğinin bir uzantısı
olarak gören anne ve/veya baba mevcuttur. Anne-baba bu durumda kendi
beklentilerini çocuğa yansıtır ve çocuk da bu yansıtma aracılığıyla sevildiğini ve
hayran olunduğunu hisseder. Ancak bu koşulda gerçek kendilik yeraltına inmekte
ve çocuğun sahte kendiliği aynalanarak yüzeyde kalmaya devam etmektedir.
Gerçek kendilik ne zaman yüzeye çıksa hor görülme, küçümsenme, alay edilme,
utanç ve tasvip edilmemeyle karşılanır. İdealize edilen çocuk yalnızca ebeveynlerin
bu beklentilerini karşılayabildiğinde onay ve ilgi görebilmektedir. Bu nedenle
çocuk, kendiliğinin annesiyle bağ kurabilecek yönlerini öne çıkarmaktadır. Bu
şekilde gelişen büyüklenmeci bir narsisistin sahte kendiliği sürekli olarak annenin
beklentilerini ve yansıtmalarını tatmin edecek şekilde davranarak anneden
aynalama elde etme amacı etrafında yapılaşmıştır. Kırılgan bir narsisistin gelişim
öyküsünde ise iki farklı senaryo ihtimali mevcuttur. Bunlardan ilkinde çocuk
gerçek kendiliğini gösterdiğinde üstü kapalı veya doğrudan hor görülme,
aşağılanma ve küçümsemeyle karşılaşır, bu durum çocuğun büyüklenmeciliğini
yok etmez ancak saklamayı öğretir, çocuk anne ve babayla kendi önemini azaltarak
ve aşırı tevazu göstererek iletişim kurar. İkinci bir senaryoda ise çocuk anne ve
babaya tapar, onlara hayranlık duyarsa sevilecek ve bakım görecektir. Bu her iki
senaryoda da muhtemel sonuç çocuğun anneyi ve babayı idealize ettiği ve
kendiliğini yok ettiği kırılgan narsisist kişilik bozukluğudur. Masterson’ın gizli
narsisistik bozukluk olarak tanımladığı bu yapıda narsisistik hasta kendi
büyüklenmeci isteklerini inkâr etmektedir. Ancak bu kendini hiçe sayma
görüntüsünün altında zamanında asla gösterilememiş, dolayısıyla ayarlanması da
öğrenilmemiş çocuksu bir büyüklenmecilik yatmaktadır.
Her iki narsisizm türünde de büyüklenmecilik temel bir noktada yer almakta ve
büyüklenmeci bir narsisist kendine yatırım yaparak bu büyüklenmeciliği
doyurmaktadır. Ancak kırılgan bir narsisist ise kendine yönelik bu büyüklenmeci
düşüncelerinden dolayı utanç duymakta bu nedenle diğer bir kişiyi idealize ederek
“tümgüçlü bir öteki”ne yatırım yaparak büyüklenmeciliğini bu yolla tatmin
etmektedir. Bu tip narsisist hastaların kıskançlık ve özsaygı eksikliği hissetme
ihtimalleri daha yüksek ve depresyona girmeye de daha eğilimlidirler (Masterson
ve Lieberman, 2004, s.114). Tracy ve arkadaşları (2012) patolojik narsisizmle
ilişkili temel işlev bozukluğun, kişiye kendini geliştirme deneyimleri araması için
enerji veren yoğun onaylanma ve takdir edilme ihtiyaçlarıyla ilgili olduğunu ve
kişiliğin normal yönleri olan bu ihtiyaç ve güdülerin aşırı olduklarında ve
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
46
bozulmuş düzenleme kapasiteleri ile birleştiklerinde patolojik hale geldiğini
belirtmişlerdir. Bireylerin kendilerini olumlu bir ışık altında görmek için
çabalamaları ve başarılar ve rekabetçi zaferler gibi kendini geliştirme deneyimleri
aramaları normaldir. Çoğu birey bu ihtiyaçlarını etkili bir şekilde yönetebilir, kabul
edilebilir yol ve bağlamlarda tatmin arayabilir ve hayal kırıklıkları yaşandığında
benlik saygısını, olumsuz duyguları ve kişilerarası davranışları düzenleyebilir.
Bunun aksine, patolojik narsisizm, onaylanma ve takdir edilme ihtiyaçlarını
yönetme ve tatmin etme becerisinde bozulmayı içerir; öyle ki, kendini geliştirme
neredeyse her durumda öncelikli bir hedef haline gelir ve uyumsuz yollarla ve
uygunsuz bağlamlarda aranabilir. Bu durum, hayatın ve ilişkilerin günlük iniş
çıkışlarına karşı hassasiyeti arttırmakta ve benlik saygısı, duygu ve davranışların
düzenlenmesini de bozmaktadır. Dışsallaştırma eğiliminde olan ve davranışları
hakkında çok az içgörü sahibi olan büyüklenmeci bir narsisist öfke, manipülatiflik,
kişilerarası güç ve kontrol arayışı, pişmanlık duymama, abartılı özdeğer ve
ayrıcalık duyguları ile karakterizedir; buna karşılık görkemli bir benlik duygusunu
tutarlı bir şekilde sürdüremeyen kırılgan narsisist ise savunmaları başarısız
olduğunda narsisistik yaralanma, utanç, endişe, depresyon ve yetersizlik duyguları
hissetmektedir (Tracy vd., 2012).
Utanç ve Suçluluk Duyguları
Kişinin özdeğerlendirmelerine ilişkin kendilik bilincine dayalı duygular olan utanç
ve suçluluk birbirinden ayrı, ancak ilişkili kavramlardır. Kavramsal olarak utanç,
süperego içinde tarihsel olarak ihmal edilmiş bir yapı olan ego-ideali ile
ilişkilendirilmiştir. Freud (1914), "Narsisizm Üzerine" adlı makalesinde, egoyu
izleyen ve onu ideal bir standartla karşılaştıran bir zihin ajanı olduğu fikrini öne
sürmüştür. 1921 yılında, Grup Psikolojisi ve Ego Analizi'nde bu kavramı daha da
geliştirmiş ve ego ile ideali arasındaki ilişkinin olumlu ve ödüllendirici yönünü
vurgulamış, ancak bu kavramı tam olarak geliştirememiştir (Wright vd., 1989).
Bunun yerine, içselleştirilmiş ebeveyn yasaklarının rolüne belirgin bir vurgu
yaparak süperegoyu ödipal evrenin mirasçısı olarak vurgulamaya başlamıştır. Bu
yasakların ihlali, egonun suçluluk duygusu şeklinde saldırıya uğramasına yol
açmıştır. 1953 yılında ego-ideali kavramını ele alan ve bunu utanç deneyimiyle
ilişkilendiren Piers ve Singer utanç duygusunu ego-idealine uygun yaşayamama
olarak açıkça tanımlamışlar ve süperegoya ait olan suçluluk duygusundan
ayırmışlardır (Wright vd., 1989). Suçlulukta genellikle bir yasayı ihlal söz
konusudur. Akhtar (2013) da suçluluğu kuralların ihlal edilmesi ya da ihlal etme
düşüncesinin yarattığı huzursuz edici deneyim olarak tanımlamaktadır. Suçluluk
duygusunda üstbenliğin yargılayıcı bölümü etkinken utanç duygusu ise benlik
idealine erişememeyle ilişkilidir. Bir diğer ifadeyle suçluluk ego ile süperego
arasındaki çatışmadan, utanç ise ego ile ego ideali arasındaki gerilimden
kaynaklanmaktadır (Piers ve Singer, 1953; akt. Tangney ve Dearing, 2002).
Utanç etik veya sosyal açıdan yargılanabilecek bir eylemde bulunmak veya
düşlemekle ilgili bir suçluluğu da içerebilir. Ancak burada utancı suçluluktan
ayıran fark, suçluluk duygusu yapılan eyleme yönelikken, utanç duygusunun ise
benliğe yönelik olmasıdır. Aynı ihlal karşısında suçluluk duyan bir kişi “Bu
yaptığım çok hatalı ve kabul edilemezdi” diye düşünürken utanç duyan bir kişi ise
“Ben bunu nasıl yaparım? Asla kabul edilemeyecek bir insanım” şeklinde
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
47
düşünmektedir. Utanç duygusu “onaylanmakla ilgili ıstıraplı bir yoksunluğu” ifade
etmektedir (Molinari, 2022). Utanç duygusunu “saklanma ihtiyacı ve görülme
arzusu” olarak nitelendiren Resneck-Sannes’a göre (2019) utanç duyan kişi bir
yandan kusurlarının görülme ihtimalinden dolayı saklanma, gözden ırak olma
ihtiyacı hissederken diğer yandan benliğinin onaylanması arzusuyla görülmek
istemektedir. Utanç yaşayan kişi bir nevi “tanınma özlemi ile görülme arzusu
arasında sıkışıp kalmaktadır” (Kilborne, 2002; akt. Kazancıoğlu, 2022). Williams
(1993, akt. Rustin, 2022) utanç ve suçluluğun fenomenolojisini tartıştığı
çalışmasında utançta bir tür küçülme hissi hatta yok olma arzusunun olduğunu
dile getirirken suçluluğun ise insanın bir türlü sırtından atamadığı bir yük duygusu
içerdiğini belirtmiştir. Utanç duygusunda kişi, saklamaya çalıştıklarının başkaları
tarafından görülebileceği korkusuyla giderek küçülüp ortadan kaybolma arzusu
yaşarken, suçlulukta tam tersine gizlenme değil itirafta bulunma, yapılan
hatayı/ihlali/yanlışı ortaya serme bu duygunun etkisini azaltabilmektedir.
Dolayısıyla suçluluk duygusunda kişi ceza ve kefaret vasıtasıyla bu duygudan
kurtulabilirken utanç ise daha benliğe yapışmış bir duygu olduğundan
kurtulabilmesi daha zor görünmektedir.
Erikson (1977) utancın gelişimsel olarak suçluluktan önce geldiğini ileri
sürmektedir. Psikososyal gelişim kuramına göre iki ile üç yaşları arasında artık
yürümeye, daha özerk hareket etmeye yönelik bir itki duymakta ancak bu özerklik
çabası aile tarafından reddedildiğinde utanç duygusu oluşmaktadır. Erikson bir
sonraki evrede 3-6 yaşları arasında girişkenliğe karşı suçluluk duygusunun
oluştuğunu öne sürmektedir. Bu dönem Freud’un psikoseksüel kuramında ödipal
döneme denk düşmektedir ve süperego da ödipal dönemde oluşmaktadır. Bu
dönemde çocukta daha bütünleşmiş bir benlik bulunmakta ve çocuk preödipal
döneme göre daha ayrışmış durumda olup benliği ile davranışı ayırt edebilecek
düzeydedir. Bu nedenle suçluluk duygusu benliğe değil davranışa odaklanır. Bu
gelişimsel süreçten de anlaşılacağı üzere utanç daha çok “olmak”la ilgiliyken,
suçluluk ise “yapmak”la ilgilidir (Hirsch, 2008). Davranışa odaklanan suçluluk,
bireyi neden olduğu zararı onarması için motive eder. Öte yandan utanç, eleştiri
nesnesi olarak benliği hedef alır ve böyle bir odaklanma bireyi çaresiz ve onarıcı
eylemlerde bulunma konusunda pasif bırakır, çünkü kişi benliğine odaklanarak ve
onun kusurları hakkında endişelenerek hiçbir şeyi onaramaz.
Narsisizmde Utanç ve Suçluluk Duyguları
Pek çok yazar utancın narsisizmde "kilit taşı duygulanım" olduğunu iddia
etmektedir (Malkin vd., 2011). Örneğin Broucek (1982, akt. Malkin vd., 2011),
"Utanç deneyimlerinin benlik duygusunun sessiz otomatik işleyişini bozduğunu ve bu nedenle
utancın narsisizm rahatsızlıklarında temel hoşnutsuzluk biçimi olarak kabul edildiğini"
söylemiştir.
Kohut (1966, 1972; akt. Uji vd., 2012), bir nesnenin onay ve beğenisinin
eksikliğinin, başka bir deyişle bir anne figürü tarafından reddedilme deneyiminin,
bireyi narsisistik gerilimini hafifletmede başarısızlığa ittiğini ve sonuç olarak acı
verici bir utanca neden olduğunu belirtmiştir. Benzer şekilde Uji ve arkadaşları
(2009) yüksek anne reddi ve ilgisizliği algısına sahip bireylerin utanca eğilimli
olduğunu göstermiştir. Bazı araştırmacılar narsisistik kişiliğin kökeni olarak
ebeveynlerin çocuklarına aşırı değer vermesini ve onlardan gerçekçi olmayan
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
48
taleplerde bulunmasını vurgulamaktadır (Millon, 2011; Tracy vd., 2009). Çocuğun
bu beklentileri karşılayamaması, reddedilme deneyimine yol açar. Millon (2011)
çocukluk döneminde narsisistlerin "Ebeveyn özlemlerini yerine getirmeye hizmet
ettiklerini, ebeveynlerinin karşılıksız yüceltme arzularına hizmet ettiklerini ve otantik bir
benlik duygusu geliştirmek için gerekli olan gerçek duygusal kabulü sağlayamadıklarını"
yazmıştır. Goren (1995, akt. Uji vd., 2012), narsisistik bir bireyin benliğinin bazı
kısımlarının önemli diğerleri tarafından tanınmadığını veya onaylanmadığını; bu
nedenle, bu bireylerin yetişkin olduktan sonra bile kişisel ilişkileri yoluyla dışsal
doğrulamaya ihtiyaç duyduklarını öne sürmektedir.
Theodore Millon (2011), utanç ve suçluluk duygusunun gelişimini tartışırken,
ebeveynlerin beklentilerini karşılayamamanın aileye karşı işlenen suçlar olarak
yorumlanabileceğine inanmıştır. Her eksiklik için eleştirilmenin sonucu, utanç ve
suçluluk duygusuyla dolu bir kimliğin gelişmesidir. Lieberman’ın (Masterson ve
Lieberman, 2004, s.117) narsisistik bir hastanın gelişim süreci hatırlandığında hem
anne ve babası tarafından idealize edilen büyüklenmeci narsisistte hem de anne ve
babasını idealize eden kırılgan narsisistte ebeveynlerin bu beklentilerini
karşılayamamanın yoğun suçluluk ve utanç duyguları yaratacağı
düşünülebilmektedir. Ancak kırılgan narsisist bu utanç duygusunu kabul ederek
bilinçli bir düzeyde yaşarken, büyüklenmeci narsisist ise sıklıkla bu duyguyu
bastırma yoluna gitmektedir. Öyle ki bazı yazarlar büyüklenmeciliğin özellikle
utanca yönelik bir savunma olabileceğini ifade etmektedir (Schloenber ve
Berenbaum, 2012; Wright vd., 1989). Benzer şekilde Kohut da (1971, akt.
Schloenber ve Berenbaum, 2012) büyüklenmeci kendini sunma tarzının benlik
saygısına yönelik hakaretlere ve bunun sonucunda ortaya çıkan hoş olmayan
duygulara karşı bir savunma olduğunu ileri sürmektedir.
Yapılan araştırmalar utancı bastırma konusunda muhtemelen en yetenekli olan
büyüklenmeci narsisistlerin bile bu olumsuz benlik temsillerinin etkisine karşı
savunmasız olduğunu göstermektedir (Tracy vd., 2012). Horvath ve Morf (2009)
büyüklenmeci narsisistlerin potansiyel bir ego tehdidini temsil eden kavramları
(örneğin “başarısızlık”) çok kısa bir süre için görmelerinin ardından gösterilen
olumsuz benlikle ilgili kavramlarda (örneğin “değersizlik”) otomatik bir uyanıklık
gösterdiklerini ortaya koymuştur. Bu araştırmada ayrıca büyüklenmeci
narsisistlerin başlangıçta artan uyanıklığın ardından, kendileriyle ilgili bu olumsuz
kavramları (ve muhtemelen bunlarla ilişkili utancı) daha sonra bastırdıkları
bulunmuştur.
Verilen bu bilgiler doğrultusunda bu derleme çalışmasının hedefi narsisizm ile
utanç ve suçluluk duygularının ilişkisine ışık tutmak ve bu ilişkilerin özellikle
kırılgan narsisizmde ve büyüklenmeci narsisizmde nasıl farklılaştığını ampirik
verilerle ortaya koymak olarak belirlenmiştir.
Yöntem
Derlemede yer alacak çalışmaların seçimi sistematik derlemelerin
raporlanmasında kullanılan Sistematik Derleme ve Meta-Analizler için Tercih
Edilen Raporlama Öğeleri’ne (Preferred Reporting Items for Systematic Reviews
and Meta-Analyses=PRISMA) uygun olarak yürütülmüştür (Moher vd., 2009). Bu
amaçla derlemenin gerekçesi doğrultusunda dâhil etme ve dışlama kriterleri,
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
49
tarama yapılacak veri tabanları, anahtar kelimeler ve yıl aralığı belirlenmiş olup
PRISMA akış şeması çerçevesinde çalışmaların seçimi yapılarak bu aşamalar Şekil
1’de gösterilmiştir.
Çalışmanın amacı doğrultusunda anahtar kelimeler; “narsisizm (narcissism),
narsisistik kişilik bozukluğu (narcissistic personality disorder), utanç (shame) ve
suçluluk (guilt) olarak belirlenmiştir. Aramada kullanılacak veri tabanları Scopus,
ProQuest, PubMed, Science Direct, Taylor & Francis, Wiley, Web of Science ve
Ebsco-Host olarak belirlenmiş olup 23.10.2022 tarihinde arama
gerçekleştirilmiştir. Arama terimleri (narsisizm OR narsisistik kişilik bozukluğu)
AND (utanç OR suçluluk) olarak girilmiş ve makalelerin başlık, özet ve anahtar
kelimelerinde ilgili terimler 2000 ile 2022 yıllarını kapsayacak şekilde aranacak
şekilde tarama yapılmıştır. Aynı aramanın terimlerin İngilizce karşılıkları ile de
yapılmasının ardından tarama süreci tamamlanmıştır. Ulaşılan ilişkisel çalışmalar
ve karşılaştırma çalışmaları derlemeye dâhil edilmiştir.
Çalışmanın dışlama kriterleri 2000-2022 yılları arasında yazılmamış olma, Türkçe
veya İngilizce dilleri dışında yazılmış olma, tam metne ulaşılamama, iki kez listeye
girme, derleme türünde yazılmış olma, konu ile ilgili olmama veya çalışmanın konu
kriterlerini tam olarak karşılamama ve bireysel değil kolektif narsisizm hakkında
yazılmış olma olarak belirlenmiştir. Bu kriterler doğrultusunda toplamda 718
çalışmaya ulaşılmıştır. Ulaşılan bu kaynakların künye bilgileri Mendeley
programına yüklenerek programın araçları kullanılarak tekrar eden 190 çalışma
çıkarılarak eleme sonucunda 528 benzersiz çalışma elde edilmiştir.
Kalan çalışmaların öncelikle başlıkları çalışmanın konu kapsamı bağlamında
değerlendirilmiş olup 364 çalışma başlığı açısından konuyla ilgili olmama
gerekçesiyle çalışmadan çıkarılmıştır. Özetlerin değerlendirildiği ikinci aşamada
elde kalan çalışmaların özetleri incelenmiş olup çalışmanın konusu açısından
kapsayıcı olmadığı anlaşılan 97 çalışma derlemeden çıkarılmıştır. Kalan 67
çalışmanın tam metinleri incelenerek 13’ü konuyu tam olarak kapsamaması, 9’u
derleme veya kitap bölümü olması, 2’si İngilizce veya Türkçe dilleri dışında
yazılmış olması, 5’ü tam metne ulaşılamama, 3’ü vaka çalışması olup utanç veya
suçluluk duygularını kapsamaması, 1’i kolektif narsisizmle ilgili olması ve 2’si
narsisim hakkında ölçek geliştirme çalışması olması ancak utanç veya suçluluk
duygularını kapsamaması dolayısıyla çalışmadan çıkarılmıştır. Dışlama kriterleri
dâhilinde yer alan tüm çalışmaların çıkarılmasının ardından sistematik derlemede
incelenecek çalışmaların sayısı 32 olarak belirlenmiştir.
Bulgular
Dışlama kriterlerinde yer alan çalışmaların elenmesiyle birlikte 2000-2022 yılları
arasında Türkçe veya İngilizce dillerinde yazılmış, konu bakımından derlemenin
amaçlarıyla örtüşen ve empirik veriler sunan 32 çalışma sistematik derlemeye
dâhil edilmiştir. Bu çalışmalar Tablo 1, 2 ve 3’te yıllara göre sıralanarak
özetlenmiştir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
50
Şekil 1. PRISMA Akış Şeması
Çalışmaların Desenleri ve Konuları
Derlemeye dâhil eden çalışmaların 26’sı (%81.3) makale, 5’i (%15.7) tez ve 1’i
(%3.1) kongre bildirisinden oluşmaktadır. Çalışmaların 27’sinde (%84.4) ilişkisel
desen kullanılırken 3’ünde (%9.4) karşılaştırma çalışmasından oluşmakta, 2’sinde
ise (%6.3) hem ilişkisel desen hem de karşılaştırma bir arada kullanılmıştır.
Tüm çalışmaların büyük çoğunluğu utanç hakkındadır (n=18, %56.3). 12 çalışma
(%37.5) utanç ve suçluluk duygularını birlikte ele alırken 2 çalışma ise (%6.3)
yalnızca suçluluk hakkında yapılmıştır. Ele alınan narsisizm türüne göre çalışmalar
incelendiğinde 14 çalışma (%43.8) hem kırılgan hem büyüklenmeci narsisizm
hakkındayken, 9 çalışma (%28.1) yalnızca kırılgan narsisizm (KN) hakkında ve 4
çalışma (%12.5) yalnızca büyüklenmeci narsisizm (BN) hakkındadır. 4 çalışmada
ise (%12.5) doğrudan Narsisistik Kişilik Bozukluğu (NKB) tanısı almış hastalarla
araştırma yapılmıştır.
Tarama sonucu ulaşılan çalışma sayısı: 718
Scopus:381 Ebscho-Host: 65 Wiley: 19
Web of Science: 90 Science Direct: 47 Taylor&Francis: 10
PubMed: 68 ProQuest: 38
Yinelenen çalışma: 190
İncelenmeye alınan benzersiz çalışma:
528
Başlığına göre doğrudan ilgili
olmayan çalışma: 364
Özetleri incelenen çalışma: 164
Özetine göre doğrudan ilgili olmayan
çalışma: 97
Tam metni incelenen çalışma: 67
Konuyu kapsamama: 13
Derleme/ Kitap bölümü: 9
İngilizce/ Türkçe dışında: 2
Tam metne ulaşılamama: 5
Vaka çalışması: 3
Ölçek geliştirme: 2
Kolektif narsisizmle ilgili olma: 1
Derlemeye dahil edilen çalışma: 32
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
51
Örneklem Özellikleri
Utanç ve suçluluk duygularını birlikte inceleyen ilişkisel çalışmaların örneklemleri
incelendiğinde; 11 çalışmadan 6’sı lisans öğrencileriyle yürütülmüş (Mathur vd.,
2021; Schröder-Abé ve Fatfouta, 2019; Poless vd., 2018; Barelds, ve Dijkstra, 2010;
Montebarocci vd., 2004; Uji vd., 2012); 1’inde toplum örneklemi kullanılmış (Zobel,
Rossetti vd., 2021), 2’sinde farklı tanılarla tedavi gören yetişkin psikiyatri hastaları
kullanılmış olup (Jaksic vd., 2017; Kingston, 2005) 1 çalışmada ise KB tanısı
olmayan ancak KB semptomları gösteren öğrenciler üzerinde çalışma
yürütülmüştür (Schoenleber ve Berenbaum, 2012). Bir çalışmada ise biri lisans
öğrencileri, biri psikoterapi merkezinden hizmet alan hasta grubu olmak üzere 2
farklı örneklemle çalışılmıştır (Schoenleber vd., 2015). Utanç ve suçluluk
duygusunun bir arada incelendiği tek karşılaştırmalı çalışmada ise NKB tanılı,
Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB) tanılı ve herhangi bir tanısı olmayan kontrol
grubu karşılaştırılmıştır (Ritter vd., 2014).
Yalnızca utanç duygusu üzerine araştırma yapılan ilişkisel çalışmaların 10’unda
lisans öğrencileri (Shankar, 2016; Van Buren vd., 2015; Di Sarnoab vd., 2020;
Bilevicius vd., 2019; van Schie vd., 2021; Cheng, 2004; Stoessel, 2007; Freis vd.,
2015; Keene ve Epps, 2016; Casale, 2021), 1’inde psikiyatrik hasta grubu (Kealy
vd., 2020), 2’sinde çocuk ve ergen örneklemi (Derry vd., 2020; Thomaes vd., 2008)
ve 2’inde toplum örneklemi (Calderon, 2021; Zobel vd., 2021) kullanılmıştır.
Karşılaştırmalı çalışmaların ise 1’inde psikoterapi gören NKB hastaları
kullanılırken (Kramer vd., 2018), 1’inde NKB tanısı olan ve olmayan depresyon
hastaları ile çalışma yapılmıştır (Fjermestad-Noll vd., 2020). Hem ilişkisel hem
karşılaştırmalı çalışma yürüten 1 çalışmada ise yine ergen örneklemi kullanılmıştır
(Malkin vd., 2011).
Yalnızca utanç duygusu üzerine çalışılan 2 çalışmadan birinde toplum örneklemi
kullanılarak ilişkisel bir çalışma yürütülmüş olup (Kaufman vd., 2018) diğerinde
ise toplum örnekleminden oluşan 3 farklı katılımcı grubunun 2’si ile ilişkisel bir
çalışma yapılmış, 1’i ile karşılaştırmalı bir analiz yürütülmüştür (Leunissen vd.,
2017).
Çalışmaların Amaçları
Derlenen çalışmaların amaçları değerlendirildiğinde sıklıkla utanç ve suçluluğun
aracı etkilerinin incelendiği görülmektedir. Bu çalışmalarda narsisizm ile intihar
davranışları, alkol ve kumar problemi, depresyon ve sosyal anksiyete belirtileri,
saldırganlık, kendine zarar verme, olumsuz duygulanım, çocukluk çağı travmaları
ve bağlanma stilleri arasında utancın; narsisizm ile özür dileme davranışı ve
sahtekârlık davranışları arasında suçluluğun aracı rolleri araştırılmıştır. Ayrıca
KN’yi bir aracı değişken olarak alan çalışmalar da mevcut olup söz konusu
çalışmalarda KN ve utancın çocukluk çağı duygusal ihmali ile depresif belirtiler ve
yaygın anksiyete belirtileri arasındaki ve çocukluk çağı fiziksel istismarı ile
yetişkin öfke ve saldırganlığı arasındaki seri aracı rolleri incelenmiştir.
Çalışmalarda ayrıca KN ve BN’de utanç ve suçluluk ilişkileri ile bu ilişkilerin KN ve
BN’de nasıl farklılaştığı, ego tehdidi yaratılan durumlarda narsisizm, utanç,
suçluluk, saldırganlık ve öfke düzeylerinin nasıl değiştiği sorgulanmış; utanç
duygusu ile korelasyonları incelenerek narsisizmin iki farklı türü olan KN ve BN
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
52
birbirinden ayrıştırılmaya çalışılmış; ayrıca NKB’li hastalarda açık ve örtük utanç
incelenerek NKB’li hastaların terapilerinde utanç duygusu ile çalışılmanın
tedavideki etkisi değerlendirilmiştir.
Tablo 1. Narsisizm ile utanç ve suçluluğu bir arada inceleyen çalışmalar
Yazar (Tarih)
Çalışmanın Amacı
Örneklem Özellikleri
İlgili Ölçüm Araçları
İlgili Bulgular
Montebarocci vd., (2004)
Narsisistik kişilik özelliği
ile utanç ve suçluluk
eğilimi arasındaki
korelasyonları
değerlendirmek
165 İtalyan öğrenci
(82'si kadın. Yaş Ort. ve
Ss= 23.4±1.9)
Narsisistik Kişilik Envanteri
(NKE), Suçluluk ve Utanç
Eğilimi Ölçeği (GASP)
NKE ile ölçülen narsisizm puanları ile utanç ve suçluluk eğiliminin alt
boyutları arasında negatif yönde ilişkiler tespit edilmiştir.
Kingston (2005)
Narsisizm türlerinin
utanç ile korelasyonları
yoluyla ayırt edilip
edilemeyeceğini
belirlemeye çalışmak
İsrail'de bir hastanede
farklı tanılarla hastanede
yatan veya ayaktan
tedavi alan 100
psikiyatri hastası
Kişilik Bozukluğunun Boyutlu
Değerlendirmesi (DAPI),
Hamilton Depresyon Ölçeği
(HDDÖ), Millon Klinik Çok
Eksenli Envanter II (MCMI-II),
Özbilinçli Duygulanım Testi
(TOSCA), Young Şema Ölçeği
(YŞÖ)
Suçluluğun etkisi kontrol edildiğinde KN ve BN ile utanç arasında
anlamlı ilişki mevcuttur (KN: r=.39, p<.001, BN: r=.33, p<.001).
Utancın etkisi kontrol edilerek yapılan kısmi korelasyon analizine
göre suçluluk ile ne KN arasında (r=-.16, p>.05) ne de BN arasında (r=-
.09, p>.05) anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Utanç ve suçluluğun BN
ve KN'yi yordayıcı etkilerinin incelendiği regresyon analizinda utancın
hem KN (t= 4.218, p<.001) hem BN (t= 3.482, p<.001) için anlamlı bir
yordayıcı olduğu görülmüştür.
Barelds ve Dijkstra,
(2010)
Narsistik Kişilik
Envanteri'nin Hollanda
uyarlamasının yapılması
139 üniversite
öğrencisinden oluşan alt
örneklem (%64.75'i
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=21.13 ± 3.11)
NKE, Benimsenmiş Utanç ve
Suçluluk Ölçeği (ASGS)
NKE puanları ile utanç arasında negatif yönde anlamlı ilişki
mevcutken (r=-.20, p<.05) suçluluk ile herhangi bir anlamlı ilişki tespit
edilmemiştir (r=-.04, p>.05)
Schoenleber ve
Berenbaum, (2012)
Bu çalışmada, utanç ile
beş kişilik bozukluğu
(KB) semptomu
arasındaki ilişkilerin
incelenmesi
Borderline, narsisistik,
kaçıngan, bağımlı ve
obsesif-kompulsif kişilik
bozukluğu semptomları
gösteren 367 lisans
öğrencisi (%58.6'sı
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=19.3 ± 1.2)
Öz Bilinçli Duygulanım Testi-3
(TOSCA-3), Utanç Verici
Tepkiler Anketi (ShARQ),
Suçluluktan Kaçınma
Değerlendirmesi (GuAvA)
NKB ile suçluluk eğilimi arasında negatif ilişki mevcuttur (r=-16,
p<.01). Utanç ile herhangi bir ilişki tespit edilmemiştir. Yaş ve cinsiyet
kontrol edilerek yapılan hiyerarşik regresyon analizine göre hem
suçluluk eğilimi (Beta=-.21, p<.01) hem de utançtan kaçınma NKB'nin
anlamlı yordayıcılarıdır (Beta=.18, p<.01).
Uji vd., (2012)
Narsisizmin işlevlerini,
özellikle de öz-bilinçli
duyguları düzenleyerek
öz-saygıyı nasıl
koruduğunu incelemek
Japonya'da 431
üniversite öğrencisi
(338'i kadın, Yaş Ort. ve
Ss=19.0±1.33)
TOSCA-3, Narsistik Kişilik
Envanterinin-Kısa Form (NKE-
KF)
Kurulan yapısal eşitlik modeline göre narsisizm; bireylerin başarı
odaklı gurur, kibirli gurur, dışsallaştırma ve kopukluk hissetmelerine
yol açmakta, ancak utanç duygularını engellemektedir. Suçluluk
üzerinde ise önemli bir anlamlı etki bulunamamıştır. Utanç eğilimi
kibirli gururu ve dışsallaştırmayı teşvik etmiştir. Suçluluk duygusu ise
bireyi başarı odaklı gurura yöneltmiş, ancak dışsallaştırmayı
engellemiştir.
Ritter vd., (2014)
NKB hastalarında açık ve
örtük utancı araştırmak
NKB tanısı konmuş 28
hasta (9'u kadın, Yaş Ort.
ve Ss=37.46±9.95), BKB
tanısı konmuş 31 hasta
(25'i kadın, Yaş Ort. ve
Ss=28.77±8.43) ve 34
klinik olmayan kontrol
(16'sı kadın, Yaş Ort. ve
Ss=31.61±14.00).
Örtük Çağrışım Testi (IAT),
Utanç Deneyimleri Ölçeği
(ESS),
TOSCA-3,
Durumluk-Sürekli Kaygı
Envanteri (STAI)
Cinsiyet ve yaş kontrol edildiğinde IAT ile ölçülen örtük utanç NPD
tanısı alanlarda BKB ve kontrole göre anlamlı düzeyde daha yüksektir.
Açık utanç ve utanç eğilimi ölçümleri ise NKB hastalarında klinik
olmayan kontrollere kıyasla anlamlı derecede yüksek, ancak BKB
hastalarına kıyasla anlamlı derecede düşüktür. Açık suçluluk
eğiliminde ise üç grup arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiştir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
53
Schoenleber vd., (2015)
Narsisizmi kapsamlı bir
şekilde değerlendirirken
daha pratik bir şekilde
kullanılabilecek kısa bir
patolojik narsisizm
ölçeği geliştirmek
1. Örneklem: 581
psikoloji öğrencisi
(%47.5'i kadın, Yaş Ort.
ve Ss=19.0±1.7)
2. Örneklem: Bir
psikoterapi kliniğinden
hizmet alan 60 hasta
(%85.2'si kadın, Yaş Ort.
ve Ss=35.7±12.1)
Kısa Patolojik Narsisizm
Envanteri (PNE-KF), TOSCA,
ESS
Öğrenci örnekleminde hem utanç ve hem de suçluluk duygularının
BN’nin İstismarcılık alt ölçeği ile negatif yönde düşük düzeyde,
Kendini Feda/Yüceltme alt ölçeği ile pozitif yönde düşük düzeyde
anlamlı ilişki bulunmuştur. Utanç duygusu ile ayrıca BN’nin Grandiyöz
Fantezi alt boyutu ile pozitif yönde düşük düzeyde ilişkisi varken,
KN’nin hem toplam puanı ile hem de tüm alt ölçekleri ile pozitif yönde
orta düzeyde bir ilişki mevcuttur. Hasta örnekleminde utanç
deneyimleri ile KN puanları arasında pozitif yönde orta düzeyde
anlamlı ilişki tespit edilmiştir.
Jaksic vd., (2017)
Ayakta tedavi gören
psikiyatrik hastalarda
patolojik narsisizm,
utanç deneyimi ve
intihar düşüncesi
arasındaki karmaşık
ilişkileri araştırmak
250 yetişkin psikiyatri
hastası (%61 kadın, Yaş
Ort. ve Ss=39.15±12.29)
PNE, ESS,
İntihar Değerlendirme Ölçeği-
Öz değerlendirme (SUAS-S)
KN, akut intihar düşüncesi ile pozitif ilişkiye sahip ve bu ilişkide
utançın aracı bir etkisi mevcuttur. BN’nin ise intihar ile anlamlı ilişkisi
tespit edilmemiş ve utanç bir aracılık rolü oynamamıştır.
Poless vd., (2018)
KN ve BN’nin, bir dizi
kişisel ihlalde suçluluk
ve utanç duygusunu
deneyimleme
eğilimindeki
farklılıklarını incelemek
216 katılımcı (%74.5'i
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=26.70±11.3)
NKE, Aşırı Duyarlı Narsisizm
Ölçeği (ADNÖ), GASP
Suçluluk ve utanç eğilimi KN'deki, varyansın %20'sini ve BN'deki
varyansın %11'ini açıklamıştır. Hem BN hem de KN'nin suçluluk
eğilimi ile negatif yönde ilişkisi vardır. BN ile utanç eğilimi arasında,
özellikle de 'utanç verici olumsuz öz değerlendirme' alt ölçeği ile
negatif bir ilişki mevcuttur (r=-.31, p<.001). KN ile utançla geri
çekilme arasında anlamlı pozitif ilişki söz konusudur (r=.36, p<.001).
Schröder-Abé ve
Fatfouta, (2019)
BN ve KN ile sahtekârlık
arasındaki ilişkide utanç
ve suçluluğun aracı
rollerini incelemek
140 lisans öğrencisi
(101'i kadın, Yaş Ort. ve
Ss=22.11±3.68)
NKE, PNE, TOSCA
Hem suçluluk hem de utancın aracı rolü için kurulan ayrı modellerde
BN ile suçluluk ve utanç negatif yönde anlamlı düzeyde ilişkili olup,
BN'nin sahtekârlık üzerindeki hem suçluluk hem de utanç üzerinden
dolaylı etkisi pozitif ve anlamlıdır. KN için kurulan modellerde ise KN
ile suçluluk arasında anlamlı ilişki tespit edilmezken, utanç ile pozitif
yönde anlamlı ilişki mevcut olup, suçluluk için kurulan aracılık modeli
anlamlı değilken, KN'nin sahtekârlık üzerindeki dolaylı etkisi negatif
ve anlamlıdır.
Mathur vd., (2021)
KN’nin Hindistan'daki
genç yetişkinlerin
yaşadığı suçluluk ve
utanç eğilimlerindeki
ifadesinin araştırılması
18-23 yaş grubunda 180
lisans öğrencisi
Uyumsuz Gizil Narsisizm Ölçeği
(MCNS),
GASP
KN ile Suçluluk Duygusu Onarımı arasındaki ilişki anlamsız olup,
Utançla Geri Çekilme arasında ise pozitif yönde (r=.31, p<.01) anlamlı
ilişki mevcuttur. Utançla geri çekilme KN’deki varyansın %9'unu
anlamlı düzeyde yordamaktadır (F=19.084, β=.312).
Zobel vd., (2021)
KN ve BN ile kendine
zarar verme şiddeti
arasındaki ilişkide
utancın aracı rolünü
araştırmak
149 kişiden oluşan
toplum örneklemi (%58'i
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=27.55±12,3.
PNE, TOSCA, Kasıtlı Kendine
Zarar Verme Envanteri (DSHI)
Yaş ve cinsiyet kontrol edildiğinde, utanç ile hem KN (r=.53, p<.001)
hem de BN (r=.21, p<.001) arasındaki ilişki anlamlıdır. Suçluluğun ne
KN ile ne de BN ile anlamlı bir ilişkisi tespit edilmemiştir. Kendine
zarar verme ile KN arasındaki ilişkide utancın moderatör etkisi
anlamlı bulunmuş, KN ile kasıtlı kendine zarar verme arasında
yalnızca yüksek utanç değerlerinde anlamlı bir pozitif ilişki olduğu
tespit edilmiştir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
54
Tablo 2. Narsisizm ile utancı inceleyen çalışmalar
Yazar (Tarih)
Çalışmanın Amacı
Örneklem Özellikleri
İlgili Ölçüm Araçları
İlgili Bulgular
Cheng (2004)
Avrupa kökenli Amerikalı,
Asyalı ve ikinci kuşak
Asyalı Amerikalı
üniversite öğrencilerinde
narsisizm
dışavurumundaki
farklılıkları incelemek
230 lisans öğrencisi: 50'si
kadın 100 Avrupalı
Amerikalı (Yaş Ort. ve
Ss=20.02±1.45), 50'si
kadın ikinci kuşak Asyalı
Amerikalı (Yaş Ort. ve
Ss=20.06±1.23), 14'ü
kadın üçüncü kuşak
Asyalı Amerikalı (Yaş Ort.
ve Ss=20.05±1.29)
NKE, Kompozit MMPI
Gizli Narsisizm Ölçeği,
ADNÖ, İçselleştirilmiş
Utanç Ölçeği (İUÖ)
Tüm katılımcılardan oluşan örneklemde içselleştirilmiş utanç ile
MMPI gizil narsisizm ölçeği arasındaki ilişki anlamlıdır (r=.67,
p<.01). İçselleştirilmiş utanç ile ADNÖ ile ölçülen KN arasındaki
ilişki Avrupalı Amerikalılarda anlamlıyken (r=.38, p<.01), Asyalı
Amerikalılarda anlamsızdır. İçselleştirilmiş utancın NPI ile
ölçülen narsisizm ile ilişkisi Asyalı Amerikalılarda negatif yönde
anlamlı (r=-.28, p<.01) iken Avrupalı Amerikalılarda anlamlı
değildir.
Stoessel (2007)
Büyüklenmeci
narsisistler, kırılgan
narsisistler ve narsisistik
olmayan kontrollerde
örtük benlik saygısı, açık
benlik saygısı ve utanç
duygusundaki farklılıkları
incelemek
BN Grubu: 51 lisans
öğrencisi (35'i kadın, Yaş
Ort. ve Ss=19.5±1.4), KN
Grubu: 51 lisans öğrencisi
(35'i kadın, Yaş Ort. ve
Ss=19.5±1.3), Kontrol
grubu: 53 lisans öğrencisi
(37'si kadın, Yaş Ort. ve
Ss=19.7±2.8)
NKE, Kendini Sevme/Öz-
Yeterlilik Ölçeği-Gözden
Geçirilmiş Versiyon
(SLCS-R), Öz Nitelikler
Anketi (SAQ), ESS, Örtük
Çağrışım Testi (IAT)
(özsaygı)
Büyüklenmeci tipler, açık özsaygı veya utanç ölçümlerinin
hiçbirinde kontrol grubundakilerden farklı değilken, kırılgan
tipler ise büyüklenmeci tiplere ve kontrol grubuna kıyasla daha
fazla utanç bildirmiştir.
Thomaes vd., (2008)
Narsisizm ve benlik
saygısının genç ergenlerin
utanç kaynaklı saldırgan
davranışlarını nasıl
etkilediğini incelemek
Michigan'daki bir
ortaokulda okuyan 163
genç ergen (%46'sı kız,
Yaş Aralığı: 10-13, Yaş
Ort. ve Ss=12.1±0.6)
Çocukluk Çağı Narsisizm
Ölçeği, (CNS), Çocuklar
için Benlik Algısı Profili
(SPPC)
Katılımcıların utandırıldığı koşulda narsisizm ile saldırganlık
pozitif yönde ilişkiliyken, utandırılmadığı koşulda ise anlamlı bir
ilişki tespit edilmemiştir. Narsisizm ve saldırganlık arasında;
utanç koşulundaki yüksek benlik saygısı gösteren gençlerde
güçlü bir ilişki mevcutken, düşük benlik saygısı gösteren
gençlerde ise anlamlı bir ilişki mevcut değildir. Utanç
duyulmayan kontrol koşulunda ise narsisizm ve benlik saygısı
saldırganlığı etkilemek üzere herhangi bir etkileşime
girmemiştir.
Malkin vd., (2011)
Egoyu tehdit eden bir
müdahalenin ardından
ergenlerde KN ile
içselleştirme semptomları
(utanç ve kaygı)
arasındaki ilişkiyi
incelemek
Bir yatılı programa devam
eden 16-19 yaş arası 132
ergen (31'i kadın, Yaş Ort.
ve Ss=16.81±.81)
ADNÖ,
Durumluk Utanç ve
Suçluluk Ölçeği (SSGS),
Çocuklar için Durumluk-
Sürekli Kaygı Envanteri
(STAIC),
Rosenberg Benlik Saygısı
Ölçeği (RBSÖ)
Ön-test ölçümlerinde KN ile utanç arasında pozitif yönde
anlamlı ilişki tespit edilmiştir (r=.30, p<.001). Olumsuz
geribildirim koşulunda utançta belirgin bir azalma tespit
edilmiştir. Olumsuz geribildirimden ziyade olumlu geribildirim,
daha yüksek gizli narsisizm seviyesine sahip bireyler için daha
yüksek utançla sonuçlanmıştır.
Freis vd., (2015)
Kırılgan narsisistlerin
olumlu ve olumsuz
geribildirime verdikleri
duygusal tepkileri
incelemek
77 psikoloji lisans
öğrencisi (43'ü kadın, yaş
aralığı: 18-28)
ADNÖ, RBSÖ, PANAS
KN ile utanç arasında pozitif yönde anlamlı ilişki mevcuttur
(r=.42, p<.01). Olumsuz geribildirimin, katılımcılar özellikle de
kendi performanslarını yüksek olarak değerlendirdiklerinde,
KN puanları yüksek katılımcıların daha fazla kızgın ve utanmış
hissettirdiği görülmüştür. Olumlu geribildirim ise kötü
performans gösterdiklerine inanan kırılgan narsisistlerde
yüksek öfkeye yol açmış ancak utanç üzerinde bir değişim
olmamıştır.
Van Buren vd., (2015)
Çocuklukta kötü muamele
ve KN arasındaki ilişkide
utanç ve reddedilmiş
ihtiyaçların aracı
rollerinin incelenmesi
Büyük bir şehir
üniversitesinde öğrenim
gören, yaşları 18-43
arasında değişen 129
lisans öğrencisi (100'ü
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=20.29±4.64).
Çocukluk Çağı Travmaları
Ölçeği (ÇÇTÖ),
TOSCA,
Kendilik Nesnesi
İhtiyaçları Envanteri
(KİE)
Suçluluk eğilimi ve cinsiyetin etkileri kontrol edilerek yapılan
aracılık analizinde utanma eğiliminin çocukluk çağı travmaları
(ÇÇT) ile KN arasındaki ilişki üzerinde dolaylı etkisi anlamlı
bulunmuştur (%95 CI=0.01-1.23). Utanma eğilimi modele dâhil
edildiğinde ÇÇT'nin KN üzerindeki doğrudan etkisi anlamlı
kalmıştır (β=1.04, p=.03), bu da kısmi aracılığa işaret
etmektedir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
55
Keene ve Epps, (2016)
Çocukluk çağı fiziksel
istismarı ile yetişkin öfke
ve saldırganlığı arasında
potansiyel aracılar olarak
KN ve utanç eğilimini
incelemek
134'ü fiziksel istismar
öyküsü bildiren toplam
400 lisans öğrencisi
(321'i kadın, Yaş Aralığı:
18-49, Yaş Ort=21.39
Duygusal ve Fiziksel
İstismar Anketi (EPAB),
PNE, ESS, STAI,
Saldırganlık Anketi (AQ)
Fiziksel istismar öyküsü bildirenlerde bildirmeyenlere göre
utanç ve KN anlamlı düzeyde daha yüksek iken, BN'de anlamlı
bir fark yoktur. BN'nin etkisi kontrol edildiğinde KN ile utanç
arasındaki ilişki pozitif yönde anlamlı (r=.60, p<.001), KN'nin
etkisi kontrol edildiğinde BN ile utanç arasındaki ilişki negatif
yönde (r=-.12, p<.05) anlamlıdır. Çoklu aracılık analizleri,
istismar ve fiziksel saldırganlık arasındaki ilişkiye KN'nin
kısmen aracılık ettiğini, ancak utanca yatkınlığın aracılık
etmediğini göstermiştir. Ayrıca KN ve utanç eğiliminin, istismar
ile öfke ve düşmanlık değişkenleri arasındaki ilişkide kısmi
aracı etkileri mevcuttur.
Shankar (2016)
KN ile olumsuz
duygulanım arasındaki
ilişkide eleştiriye
duyarlılık, psikolojik
esneklik ve utancın
düzenleyici etkisini
incelemek
18-54 yaş aralığında 234
katılımcı (%73.9'u kadın,
Yaş Ort. ve Ss=21.12± .55)
PNE,
Eleştiriye Duyarlılık
Ölçeği (SCS), ESS
Önerilen üç aracı değişkenden psikolojik esneklik; KN ile
olumsuz duygulanım arasındaki ilişkinin %54'ünü (dolaylı
etki=2.62, CI95%=1.67 ila 3.74, p<.001), utanç ise %31'ini
(dolaylı etki=1.52, CI95%= .47 ila 2.66, p<.01) açıklamaktadır.
KN’nin olumsuz duygulanımı yordayıcı etkisinde utancın
moderatör etkisi de analiz edilmiş olup modelin anlamsız
olduğu tespit edilmiştir.
Kramer vd., (2018)
NKB hastalarına yönelik
psikoterapide utanç, öz-
şefkat ve belirli terapötik
müdahalelerin rolünü
araştırmak.
Psikoterapi gören toplam
17 NKB hastası (7'si
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=39.4±9.9)
Belirti Kontrol Listesi
(SCL-90),
Beck Depresyon
Envanteri-II (BDE-II),
Duygusal-Anlam
Durumlarının
Sınıflandırılması (CAMS),
İşlem-İçerik-İlişki Ölçeği
(BIBS)
Psikoterapinin 25. ve 36. seansları arasında utanç sıklığında
önemli bir değişiklik olmadığını bildirmiş olsa da, utanç
sıklığındaki küçük düşüş (d=0,30) girişteki klinik özelliklerle
ilişkilendirilmiştir. Terapi başlangıcındaki semptom yükü
arttıkça, 25. ve 36. seanslar arasında utançtaki düşüş
azalmaktadır (F(1, 16)=4.52; p<.049).
Bilevicius vd., (2019)
KN ve BN’nin kumar ve
içki problemi üzerindeki
yordayıcı etkisinde
utancın aracı rolünü
incelemek.
210 genç yetişkin (Yaş
Ort. ve Ss=19.71±3.83).
PNE, Rizvi Utanç
Envanteri (RSI),
Öğrenciler için Yaşam
Olayları Ölçeği (LESS),
Rutger Alkol Problemi
İndeksi (RAPI),
Problemli Kumar Oynama
Şiddet Endeksi (PGSI)
İlk ölçümdeki kumar sorunları ve cinsiyet kontrol edildiğinde,
KN'nin 1 ay sonraki izleme ölçümündeki kumar sorunları ile
arasındaki ilişkide utancın aracı etkisi anlamlıdır, ancak BN için
kurulan aracılık modelinde anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir.
Utancın aracı etkisi benzer şekilde içki probleminde de KN için
anlamlıyken, BN için anlamsızdır.
Derry vd., (2020)
Çocuklarda KN ve BN’nin
hafif bir ego-tehdit
deneyimini takiben
duygusal tepkilerini ve
kendini geliştirme
istekliliğini nasıl
etkilediğini incelemek
124 çocuk (%52'si kız,
Yaş Aralığı: 8-12, Yaş Ort.
ve Ss=10.10±1.53)
Çocuklar için Narsisizm
Ölçeği (NSC),
Global Öz Değer Ölçeği
(GSW),
Durumluk Utanç Ölçeği
(SSS)
Her iki ölçüm zamanında da utanç ve suçluluk ile BN arasında
anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. Ancak KN ile utancın
ilişkisi öntestte (r=.32) ve son testte (r=.49) anlamlı
bulunmuştur. Benzer şekilde KN ile suçluluk arasındaki ilişki de
her iki ölçüm zamanında da anlamlıdır (sırasıyla r=.31 ve r=.28).
KN ve BN’deki bu ilişkiler anlamlı düzeyde birbirinden farklıdır.
Di Sarnoab vd., (2020)
Patolojik narsisizmin genç
yetişkinlerden oluşan bir
örneklemde günlük utanç
deneyimleriyle ilişkili
olup olmadığını
araştırmak
196 lisans öğrencisi
(%78'i kadın, Yaş Ort. ve
Ss=22.32±.09)
PNE-KF, Beş Faktörlü
Narsisizm Envanteri-Kısa
Form (BFNE-KF), Kişisel
Duygular Anketi-2 (PFQ-
2), RBSÖ, Kişisel Duygular
Anketi-2 (PFQ-2),
Narsistik Kırılganlık
Ölçeği-6 (NVS-6)
Sürekli ve günlük KN’nin günlük utanç ile pozitif ilişkili
olduğunu tespit edilmiştir. KN’den kaynaklanan varyans kontrol
edildiğinde, sürekli BN utançla ilişkisizken, günlük BN
çoğunlukla olumsuz yönde ilişkilidir.
Fjermestad-Noll vd.,
(2020)
NKB'li hastalarda
mükemmeliyetçilik, utanç
ve saldırganlığın ortaya
çıkışını ve utancın
saldırganlık için aracı ya
da düzenleyici bir faktör
olup olmadığını
incelemek
Danimarka'da başka bir
kişilik bozukluğu
olmadan yalnızca NKB
tanısı almış 61 depresyon
hastası ve herhangi bir
KB'si olmayan 56
depresyon hastası
Çok Boyutlu
Mükemmeliyetçilik Ölçeği
(MPS),
İçselleştirilmiş Utanç
Ölçeği (ISS),
Buss-Perry Saldırganlık
Anketi (BPAQ)
NKB'li depresyon hastalarının utanç puanları, KB'si olmayan
depresyon hastalarına göre anlamlı düzeyde daha yüksektir
(t=4.33, p<.01, Cohen Etki Büyüklüğü Değeri: .84)
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
56
Kealy vd., (2020)
Ayaktan tedavi gören
psikiyatrik hastalarda;
çocukluk çağı duygusal
ihmali ile depresif ve
yaygın anksiyete
belirtileri arasındaki
ilişkide KN ve utancın
aracı rolünü araştırmak
Kanada'da toplum ruh
sağlığı hizmetlerine
katılan 137 yetişkin
katılımcı (%69.3'ü kadın,
Yaş Ort. ve Ss=33.5±12.08
Erken Ebeveyn Desteği
ölçeği (EPS),
ADNÖ,
PFQ-2,
Hasta Sağlığı Anketi-9
(PHQ-9),
Yaygın Anksiyete
Bozukluğu-7 ölçeği (GAD-
7)
KN ile utanç arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit
edilmiştir (r=.51, p<.01). Yürütülen seri aracılık analizi anlamlı
bulunmuş; buna göre duygusal ihmal KN’yi etkilemekte, KN
utancı etkilemekte, utanç da depresyon ve yaygın anksiyeteye
neden olmaktadır.
Calderon (2021)
Bağlanma stillerinin
narsisistik özelliklerle
ilişkisinde utancın aracı
rolünü incelemek.
199 katılımcı (%48.2'si
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=36.45±9.76)
Yakın İlişkilerde
Yaşantılar- Kısa Form
(YİYE-K),
TOSCA-3, PNE-KF
BN ile utancın ilişkisi anlamlı (r=.26, p<.01), suçluluğun ise
anlamsızdır (r=.13, p>.05) KN ile utancın anlamlı ilişkisi
mevcutken (r=.55, p<.01), suçluluk ile anlamlı bir ilişki tespit
edilmemiştir (r=-.08, p>.05). Kaçıngan bağlanma stilinin BN’yi
yordayıcı etkisinde utancın medyatör yolunun incelendiği
yapısal eşitlik modeli anlamsız bulunmuş; ancak kaygılı
bağlanma ile KN arasındaki ilişkide utancın aracı etkisinin
anlamlı olduğu tespit edilmiştir.
Casale (2021)
KN ile depresif ve sosyal
anksiyete belirtileri
arasındaki ilişkide
utancın aracı bir rolü
incelemek
600 üniversite öğrencisi
(%51.2'si kadın, Yaş Ort.
ve Ss=22.21±2.49)
ADNÖ, PNE, ESS, Sosyal
Etkileşim Kaygısı Ölçeği
(SIAS-6)
Utanç duygusu ADNÖ ile ölçülen KN ile depresif belirtiler
arasındaki ilişkiye kısmen aracılık ederken, KN'nin sosyal kaygı
üzerinde yalnızca doğrudan etkisi anlamlıdır. Utancın PNE ile
ölçülen KN ile hem depresif belirtiler arasında hem de sosyal
kaygı arasında kısmi aracılık rolü anlamlı bulunmuştur.
Van Schie vd., (2021)
Utanç deneyiminin, KN ve
BN'nin, bağlanma stilleri
olarak ortaya çıkan,
benliğin ve başkalarının
olumsuz ve olumlu
içselleştirilmiş
modelleriyle ilişkilerini
incelemek
348 katılımcı (270'i kadın,
Yaş Ort. ve
Ss=19.27±1.61)
PNE, İlişki Anketi (RQ),
ESS
Utanç deneyimi BN arasında (r=.30, p<.01) ve KN arasında
(r=.50, p<.01) anlamlı ilişki mevcuttur. Utanç, KN ile daha
olumsuz benlik modelleri, yani korkulu bağlanma (olumsuz
benlik ve başkaları modeli) (b=0.110, SE=0.04, p=.003), kaygılı
bağlanma (b=0.09, SE=0.04, p=.024) ve güvenli bağlanma (b=-
0.09, SE= 0.04, p=.022) arasındaki ilişkiye aracılık etmiştir.
Utanç, BN ile herhangi bir bağlanma biçimi arasındaki ilişkiye
aracılık etmemiştir.
Zobel, Mirizio vd., (2021)
Narsisizmin intiharı
yordayıcı etkisinde
utancın aracı rolünü
incelemek
İntihar düşünceleri olan
65 katılımcı ve 65 kişilik
bir toplum örneklemi
PNE, TOSCA,
Beck İntihar Düşüncesi
Ölçeği (BSI)
Yaş ve cinsiyet kontrol edildiğinde, birleştirilmiş örneklemde
intihar düşüncesi puanlarının KN ve TOSCA'nın Kişilerarası
Utanç alt ölçeği ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu bulunmuştur.
Klinik örneklemde, kişilerarası utanç, KN ile intihar düşüncesi
arasındaki ilişkiye kısmen aracılık etmektedir.
Tablo 3. Narsisizm ile suçluluğu inceleyen çalışmalar
Yazar (Tarih)
Çalışmanın Amacı
Örneklem Özellikleri
İlgili Ölçüm
Araçları
İlgili Bulgular
Leunissen vd., (2017)
Narsisizm ile özür
dileme isteği arasında
empati ve suçluluğun
seri aracı etkilerini
incelemek
1. Çalışma: Amerika'da
183 katılımcı (79'u
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=34.18±9.20).
2. Çalışma: 202
katılımcı (97'si kadın,
Yaş Ort. ve
Ss=36.51±11.44)
3. Çalışma: 162
katılımcı (69'u kadın,
Yaş Ort. ve
Ss=33.53±.39)
NKE,
Kişilerarası
Tepkisellik Endeksi
(IRI),
Suçluluk ve Utanç
Duygusu Ölçeği
(SUDÖ),
Özür Dileme Eğilimi
Ölçümü (PAM)
1. Çalışma: Narsisizm ile suçluluk arasındaki ilişki (r=-.36, p<.01) anlamlıdır. Narsisizm
-> empati -> suçluluk -> özür dileme isteği şeklinde kurulan seri aracılık modeli anlamlı
bulunmuştur. Ancak model narsisizm -> suçluluk -> empati -> özür dileme şeklinde
test edildiğinde anlamlı sonuca ulaşılamamıştır.
2. Çalışma: Narsisizm ile suçluluk arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir (r=-.49,
p<.01), Çalışma 1 ile aynı aracılık modeli kurulmuş ve anlamlı bir seri aracılık etkisi
elde edilmiştir.
3. Çalışma: Başkalarının ona hayran olduğu bir anı hayal etmeleri istenen narsisizm
grubundaki katılımcıların suçluluk puanlarının kontrol grubuna göre daha düşük
olduğu tespit edilmiştir.
Kaufman vd., (2018)
KN ve BN
psikopatoloji, kendilik,
otantiklik ve psikolojik
iyi-oluş ile ilgili klinik
açıdan önemli bir dizi
ölçüt arasındaki
ilişkileri incelemek
273 katılımcı (%57.5'i
kadın, Yaş Ort. ve
Ss=36±12.4)
BFNE-KF,
Kişilerarası Suçluluk
Anketi (IGQ)
Kişilerarası Suçluluk Ölçeği toplam puanı ile BN arasında negatif yönde (r=-.16, p<.01),
KN arasında pozitif yönde (r=.48, p<.01) anlamlı ilişki mevcuttur. Kişilerarası
suçluluğun alt boyutlarından Hayatta Kalma Suçluluğu, BN ile negatif yönde (r=-.35,
p<.01), KN ile pozitif yönde (r=.31, p<.01); Her Şeye Gücü Yetme Suçluluğu alt boyutu
BN ile negatif yönde (r=-.21, p<.01), KN ile pozitif yönde (r=.28, p<.01) anlamlı
ilişkilidir. Kendinden Nefret Etme Suçluluğu ise KN ile pozitif yönde (r=.65, p<.01)
anlamlı ilişkili ilen BN ile ise arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
57
Bulgular ve Tartışma
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk Duygularının İlişkilerini Değerlendiren
Çalışmalar
Narsisizm ile utanç ve suçluluk duygusu ilişkilerinin çalışıldığı araştırmalara
bakıldığında bu çalışmalarda narsisizmi ölçmek üzere farklı ölçüm araçlarının
kullanıldığı görülmektedir. Bu ölçüm araçlarından en sık kullanılanları Patolojik
Narsisizm Envanteri (PNE), Narsisistik Kişilik Envanteri (NKE) ve Aşırı Duyarlı
Narsisizm Ölçeği (ADNÖ) olmak üzere ayrıca Millon Klinik Çok Eksenli Envanter II
(MCMI-II), Beş Faktörlü Narsisizm Envanteri-Kısa Formu (BFNÖ-KF), Uyumsuz
Gizil Narsisizm Ölçeği (MCNS) ve Kompozit MMPI Gizli Narsisizm Ölçeği de
narsisizmi değerlendirmek üzere kullanılmıştır. Kullanılan bu ölçeklerin
narsisizmin farklı boyutlarını değerlendirmeleri sebebiyle bu aşamada çalışma
bulguları narsisizmi değerlendirilen ölçek bağlamında bir arada sunularak daha
karşılaştırılabilir bir zemin sağlayacaktır.
Narsisistik Kişilik Envanteri (NKE)’nin özellikleri incelendiğinde otorite, kendine
yeterlilik, üstünlük, teşhircilik, sömürücülük, kendini beğenme ve hak iddia etme
boyutlarından oluştuğu ve narsisizmin büyüklenmeci yönüne odaklandığı, kırılgan
yönüne karşı hassas olmadığı görülmektedir. Montebarocci ve arkadaşları (2004),
İtalya’da öğrencilerle yaptıkları ve narsisizmi NKE ile ölçtükleri çalışmada
narsisizm puanları ile utanç ve suçluluk eğiliminin alt boyutları arasında negatif
yönde bir ilişki tespit etmiştir. Yine NKE ile ölçüm yapılan bir diğer çalışmada
narsisizm ile utanç arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki mevcutken (r=-.20,
p<.05), suçluluk ile anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (Barelds ve Dijkstra, 2010).
Poless ve arkadaşları (2018) da NKE ile narsisizm ölçümü aldıkları çalışmalarında
büyüklenmeci narsisizmin (BN) suçluluk ile negatif yönde anlamlı bir ilişkisi
olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada BN ile utanç eğilimi arasında, özellikle
“utanç verici olumsuz öz değerlendirme” alt ölçeği ile negatif bir ilişki tespit
edilmiştir (r=-.31, p<.001). Bahse konu çalışmada ayrıca suçluluk ve utanç eğilimi
BN’ deki varyansın %11’ini anlamlı düzeyde açıklamaktadır. Narsisizmin NKE ile
ölçüldüğü bir diğer çalışmada narsisizm ile suçluluk arasında negatif yönde anlamlı
bir ilişki söz konusudur (r=-.36, p<.01; Leunissen vd., 2017). Aynı makalede yer
alan bir diğer çalışmaya göre ise başkalarının ona hayran olduğu bir anı hayal
etmeleri istenen narsisizm grubundaki katılımcıların suçluluk puanlarının kontrol
grubuna göre anlamlı düzeyde daha düşük olduğu ortaya konmuştur.
NKE’nin kısa formu ile narsisizmin ölçüldüğü bir çalışmada kurulan yapısal eşitlik
modeline göre narsisizm, bireylerin başarı odaklı gurur, kibirli gurur,
dışsallaştırma ve kopukluk hissetmelerine yol açmakta, ancak utanç duygularını
engellemektedir. Suçluluk üzerinde ise anlamlı bir etki tespit edilmemiştir (Uji vd.,
2012). Schröder-Abe ve arkadaşları da (2017) BN ile suçluluk ve utanç duyguları
arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir.
Çalışmalar incelendiğinde narsisizmi ölçmek için sıklıkla kullanılan ölçeklerden bir
diğerinin Patolojik Narsisizm Envanteri (PNE) olduğu görülmektedir. PNE, koşullu
benlik saygısı, istismarcı/sömürücü, kendini feda/yüceltme, benliği saklama,
büyüklenmeci fantezi, değersizleştirme ve öfkeyi hak görme alt boyutlardan
oluşmakta; ayrıca bu alt boyutlardan birkaçı bir arada BN’yi ölçmek, birkaçı
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
58
kırılgan narsisizmi (KN) ölçmek üzere bir araya gelerek hiyerarşik bir yapıyı
önermektedir.
Narsisizmi ölçmede PNE’nin kullanıldığı çalışmalar incelendiğinde, yaş ve
cinsiyetin etkileri kontrol edildiğinde BN ile utanç arasında anlamlı ve pozitif
yönde bir ilişki mevcut iken (r=.21, p<.001); suçluluğun ise BN ile anlamlı bir
ilişkisi tespit edilmemiştir (Zobel vd., 2021). Cheng (2004) de çalışmasında
içselleştirilmiş utanç ile narsisizm arasındaki ilişkinin Asyalı Amerikalılarda
negatif yönde anlamlı (r=-.28, p<.01), ancak Avrupalı Amerikalılarda anlamlı
olmadığı sonucuna ulaşmıştır. NKE puanlarına göre katılımcıları büyüklenmeci
narsisist, kırılgan narsisist ve narsisistik olmayan kontroller olarak üç gruba ayıran
Stoessel (2007) büyüklenmeci tiplerin açık özsaygı ve utanç ölçümlerinin
hiçbirinde kontrol grubundan farklılaşmadığını ortaya koymuştur.
Genç yetişkinlerden oluşan bir örneklemde patolojik narsisizm ile günlük utanç
deneyimlerinin ilişkisini 28 günlük bir süreç boyunca izleyen Di Sornaub ve
arkadaşları (2020) KN’den kaynaklanan varyans kontrol edildiğinde sürekli BN ile
utancın ilişkisiz olduğunu öne sürerken, günlük BN’nin çoğunlukla utançla
olumsuz yönde ilişkili olduğunu ortaya koymuş ve katılımcıların utanç
deneyimlemedikleri günlerde BN düzeylerinin daha yüksek olduğunu belirtmiştir.
BN’yi PNE ile ölçen bir diğer araştırmada van Schie ve arkadaşları (2021) utanç
deneyimleri ile BN arasında r=.30 düzeyinde (p<.01) anlamlı bir ilişki tespit
etmiştir. PNE’nin kısa formunu kullanan Schloenber ve arkadaşları (2015) ise
öğrencilerden oluşan örneklemde hem utanç hem de suçluluk duygularının BN’nin
İstismarcılık alt ölçeği ile negatif yönde düşük düzeyde, Kendini Feda/Yüceltme alt
ölçeği ile pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki tespit etmişlerdir. Utanç
duygusu ile ayrıca BN’nin büyüklenmeci fantezi alt boyutu arasında pozitif yönde
düşük düzeyde ilişki mevcuttur. Yine PNE-Kısa Form kullanan Calderen (2021) BN
ile utancın ilişkisinin pozitif yönde anlamlı olduğunu (r=.26, p<.01), suçluluğun
ilişkisinin ise anlamsız olduğunu bulmuştur. Keene ve Epps ise (2016) KN’nin
etkisi kontrol edilerek yapılan kısmi korelasyon analizinde BN ile utanç arasında
negatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir.
BN’yi değerlendirmek için Millon Klinik Çok Eksenli Envanter II (MCMI-II)
kullanan Kingston (2005) suçluluğun etkisi kontrol edildiğinde BN ile utanç
arasında pozitif yönde anlamlı ilişki tespit etmiştir (r=.33, p<.001). Utancın etkisi
kontrol edildiğinde ise suçluluk ile BN arasındaki ilişki anlamlı değildir (r=-.09,
p>.05). Utanç ve suçluluğun BN’ yi yordayıcı etkisinin incelendiği regresyon
analizinde utancın BN için anlamlı bir yordayıcı olduğu görülmüştür (t=3.482,
p<.001).
Narsisizmi ölçen BFNÖ-KF’yi kullanan tek araştırmaya göre (Kaufman vd., 2018)
BN ile Kişilerarası Suçluluk ölçeği toplam puanı ile negatif yönde düşük düzeyde
(r=-.16, p<.01) anlamlı bir ilişki mevcuttur. BN’nin ayrıca kişilerarası suçluluğun alt
boyutlarından hayatta kalma suçluluğu ile (r=-.35, p<.1) ve her şeye gücü yetme
suçluluğu ile de negatif yönde (r=-.21, p<.01) anlamlı bir ilişkisi söz konusudur.
PNE’nin KN alt boyutu ile yapılan çalışmalara bakıldığında; Schloenber ve
arkadaşları (2015) öğrenci örnekleminde utanç ile KN’nin hem toplam boyut puanı
hem de tüm alt boyut puanları ile pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki tespit
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
59
etmişlerdir. Aynı çalışmada hasta örnekleminde de utanç deneyimleri ile KN
puanları arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki mevcuttur.
Schröder-Abe ve Fatfouta ise (2018) narsisizmin kırılgan boyutunu PNE ile ölçtüğü
çalışmasında KN ile suçluluk arasında anlamlı bir ilişki tespit etmezken, utanç ile
pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu belirtmiştir. Benzer şekilde Zobel ve
arkadaşları da (2021) yaş ve cinsiyetin karıştırıcı etkisi kontrol edildiğinde utanç
ile KN arasında r=.53 düzeyinde (p<.001) anlamlı bir ilişki tespit ederken, suçluluk
ile KN arasında bir ilişkiye rastlamamıştır.
Stoessel (2007) kırılgan tiplerin büyüklenmeci tiplere ve kontrol grubuna göre
daha fazla utanç bildirdiğini ortaya koymuştur. Genç yetişkinlerde günlük utanç
deneyimleriyle narsisizm ilişkisini inceleyen Di Sarnoab ve arkadaşları da (2020)
sürekli ve günlük KN’nin günlük utanç deneyimleriyle pozitif yönde ilişkili
olduğunu bulmuştur. Söz konusu çalışmalarla tutarlı olacak şekilde Calderen de
(2021) KN ile utancın ilişkili (r=.55, p<.01), ancak suçluluğun ilişkisiz olduğu
sonucuna ulaşmıştır. KN ile utancın ilişkisini BN’den kaynaklanan varyansı kontrol
ederek inceleyen Keene ve Epps (2016) de KN ile utanç arasında pozitif yönde
ilişki tespit etmiştir (r=.60, p<.001).
Narsisizmin kırılgan boyutunu ölçmek için kullanılan bir diğer ölçek 10 madde ve
tek alt boyuttan oluşan Aşırı Duyarlı Narsisizm Ölçeği (ADNÖ)’dir ve yalnızca
kırılgan narsisizm düzeyini ölçmektedir. Poless ve arkadaşları (2018) KN’yi ADNÖ
ile ölçtükleri çalışmalarında suçluluk ve utanç eğiliminin KN’deki varyansın
%20’sini anlamlı düzeyde açıkladığını ve KN ile suçluluk eğilimi arasında negatif
yönde, utançla geri çekilme arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu
ortaya koymuştur. Cheng (2004) içselleştirilmiş utanç ile KN arasındaki ilişkinin
Avrupalı Amerikalılarda anlamlıyken (r=.38, p<.01), Asyalı Amerikalılarda
anlamsız olduğunu bulmuştur. Malkin ve arkadaşları da (2011) KN ile utanç
arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir. Benzer şekilde Freis ve
arkadaşları ile (2015) Kealy ve arkadaşları (2020) da KN ile utanç arasında pozitif
yönde anlamlı ilişkiler tespit etmiştir (sırasıyla r=.42, p<.01; r=.51, p<.01).
KN’yi ölçmek için kullanılan diğer ölçeklerden Millon Klinik Çok Eksenli Envanter
II’yi kullanan Kingston (2005) suçluluğun etkisi kontrol edildiğinde KN ile utancın
arasında pozitif yönde anlamlı (r=.39, p<.001) anlamlı bir ilişki varken, utancın
etkisi kontrol edildiğinde suçluluk ile KN arasında anlamlı bir etki olmadığını
ortaya koymuştur. Utanç ve suçluluğun KN’yi yordayıcı etkisinin incelendiği
regresyon analizine göre yalnızca utanç KN için anlamlı bir yordayıcıdır (t=4.218,
p<.001).
KN’yi ölçmek için kullanılan bir başka ölçek olan Uyumsuz Gizil Narsisizm Ölçeği’ni
(MCNS) kullanan Mathur ve arkadaşları (2021) KN ile suçluluk duygusu onarımı
arasında anlamlı bir ilişki tespit etmezken utançla geri çekilme ile ise pozitif yönde
anlamlı bir ilişkinin varlığını ortaya koymuştur (r=.31, p<.01). Utançla geri
çekilmenin KN’ye etkisinin incelendiği basit doğrusal regresyon analizine göre
utançla geri çekilme KN’deki varyansın %9’unu anlamlı bir düzeyde yordamıştır
(F=19.084, β=.312). Cheng (2004) çalışmasında KN’yi Kompozit MMPI Gizil
Narsisizm Ölçeği ile de değerlendirmiş ve bu ölçekle ölçülen KN ile içselleştirilmiş
utanç arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir (r=.67, p<.01).
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
60
KN’yi BFNÖ-KF ile ölçen Kaufman ve arkadaşları (2018), KN ile kişilerarası
suçluluk toplam puanı ile (r=.48, p<.01), hayatta kalma suçluluğu alt boyutu ile
(r=.31, p<.01), her şeye gücü yetme suçluluğu ile (r=.28, p<.01) ve kendinden
nefret etme suçluluğu ile (r=.65, p<.01) pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit
etmiştir.
Narsisizm ile utanç ve suçluluk ilişkisini inceleyen çalışmalar bir arada
değerlendirildiğinde yapılabilecek en net çıkarım KN ile utanç arasındaki pozitif
yöndeki ilişkidir. Utanç ile ilgili yapılan tüm çalışmalarda güç değeri çalışmadan
çalışmaya değişmekle birlikte KN ile utanç arasındaki ilişki pozitif yönde ve
anlamlı bulunmuştur. KN’nin suçluluk ile ilişkisi ise genel olarak anlamsız
bulunurken (Bkz. Schoenleber vd., 2015; Zobel, Rossetti vd., 2021; Calderon, 2021;
Mathur vd., 2021), negatif yönde anlamlı bulunduğu (Poles vd., 2018) ve pozitif
yönde anlamlı bulunduğu (Kaufman vd., 2018) birer çalışma da mevcuttur. Elde
edilen bu sonuçlar literatürde belirtilen kırılgan narsisizmde utancın daha belirgin
olduğu ve bilinç düzeyinde yaşandığı görüşleriyle tutarlıdır. BN’nin utanç ve
suçluluk ile ilişkileri değerlendirildiğinde ise elde edilen sonuçların daha karmaşık
olduğu görülmektedir. Çalışmalarda BN ile suçluluk ilişkisinin negatif yönde
anlamlı olduğunu gösteren sonuçlar mevcutken (Montebarocci vd., 2004; Poles vd.,
2018; Leunissen vd., 2017; Kaufman vd., 2018), anlamlı bir ilişkinin olmadığını
gösteren çalışmalar da söz konusudur (Zobel, Rossetti vd., 2021; Calderon, 2021;
Kingston, 2005). Ancak derlenen çalışmaların hiçbirinde BN ile suçluluğun pozitif
yönde bir ilişkisine rastlanmamıştır. BN ile utanç duygusunu inceleyen
çalışmalarda ise utanç ile BN ilişkisinin pozitif yönde anlamlı olduğunu gösteren
çalışmalar kadar (Zobel, Rossetti vd., 2021; Calderon, 2021; Kingston, 2005),
negatif yönde anlamlı olduğunu gösteren çalışmalar da söz konusudur
(Montebarocci vd., 2004; Barelds ve Dijkstra, 2010; Keene ve Epps, 2020). Bu
sonuçlar hem kırılgan hem de büyüklenmeci narsisizm için utancın kilit bir
duygulanım olduğu görüşünü doğrular niteliktedir. Her ne kadar kırılgan
narsisizmde utancın daha açık bir şekilde yaşandığını söylemek mümkün olsa da
büyüklenmeci narsisizmde utancın nasıl yaşandığını elde edilen bu verilere göre
değerlendirebilmek mümkün görünmemektedir. Wright ve arkadaşlarına (1989)
göre, büyüklenmeci narsisizm puanlarının utançla ters korelasyonu, kırılgan bir
psikolojik iyi olma duygusunu korumak için tasarlanmış koruyucu bir manevrayı
yansıtmaktadır. Günlük utanç deneyimlerinin patolojik narsisizm ile ilişkilerini
incelemek amacıyla 21 gün boyunca bir grup lisans öğrencisinin günlük utanç ve
narsisizm düzeylerini takip eden Di Sarnoab (2020) katılımcıların utanç deneyimi
yaşadıkları günlerde daha yüksek bir büyüklenmeci narsisizm puanı bildirdiklerini
ortaya koyarak bu görüşe katkı sunmuştur.
Utanç ve suçluluk duyguları arasında bir ikilemden bahseden Wurmser, utanç
duygusunun bir yandan suçluluk duygusunun üzerine örtmeye hizmet ettiğini, öte
yandan utancın da suçluluk duygusuyla örtülebileceğinden bahseder (Akt. Benecke
ve Peham, 2007). Dolayısıyla utanç ve suçluluk duyguları her ne kadar
birbirlerinden ayrı duyguları ifade etseler de birbirleri ile ilişkili duygulardır.
Derlemeye dahil eden çalışmalarda utanç ve suçluluk değişkenlerinin ilişkisinin de
bulgularda verildiği tek çalışmada Schröder-Abe ve Fatfouta (2019) utanç ile
suçluluk arasında r=.48 düzeyinde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir. Utanç ve
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
61
suçluluk duygularının ilişkisini gösteren benzer çalışmalarda da iki değişken
arasındaki ilişkinin r=.29 ile r=.72 arasında değiştiği görülmüştür (Bkz. Akbağ ve
Erden İmamoğlu, 2010; Wright vd., 1989; Webb vd., 2007; O’Connor vd., 1999;
Baldwin vd., 2006; Luome vd., 2017; Sekowski vd., 2020). Bu anlamlı ilişki utanç
ve suçluluk değişkenlerinin ortak bir varyansı paylaştığına işaret edebilir. Bir diğer
ifadeyle utançla ilgili yapılan analizlerde suçluluğun da bir miktar etkili olduğu ve
benzer şekilde suçluluk ile ilgili yapılan analizlerde de sonuçlar üzerinde utancın
etkisi olduğu anlamını taşıdığı söylenebilir. Bu sebepten dolayı Kingston (2005),
çalışmasında utanç ile ilişkileri incelerken suçluluktan kaynaklanan etkileri,
suçluluk ile ilişkileri incelerken de utançtan kaynaklanan etkileri kontrol değişkeni
olarak analize dâhil etmiştir. Rüsch ve arkadaşları (2007) Borderline Kişilik
Bozukluğu (BKB) olan kadınları sosyal fobisi olan kadınlarla kıyasladıkları
araştırmalarında BKB’li kadınlarda anlamlı düzeyde daha yüksek utanç, suçluluk
ve kaygı düzeyleri tespit etmişlerdir ve her iki gruptaki bu düzeyler sağlıklı
kadınlara göre de anlamlı düzeyde daha yüksektir. Ancak suçluluk duygusundaki
grup farkı, analiz utanç duygusunun etkisi kontrol edilerek yapıldığında anlamsız
hale gelmiştir. Bu sonuç suçluluk duygusundaki farkın utanç duygusuyla paylaşılan
ortak varyanstan kaynaklandığını ve “utançsız” bir suçluluk duygusunun her üç
grupta da benzer olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde Tangney ve arkadaşları
(2007) utanç duygusunun psikopatoloji ile suçluluk duygusundan daha güçlü bir
şekilde ilişkili olduğunu ve suçluluk duygusu ile psikopatoloji arasındaki ilişkilerin
utanç ve suçluluk duygusu arasındaki ortak varyanstan kaynaklandığını
belirtmekte ve suçluluk ile psikolojik belirtiler ve psikopatoloji arasında ilişki
olduğunu bildiren çalışmaların sıklıkla suçluluk ve utanç arasında ayrım
yapmadıklarını savunmaktadır.
Benzer bir ortak varyans problemi KN ve BN arasında da görülmektedir.
Bilevicious ve arkadaşları (2019) çalışmalarında KN ile BN arasında r=.61
düzeyinde, Jaksic ve arkadaşları (2017) r=.56 düzeyinde, van Schie ve arkadaşları
(2021) r=.65 düzeyinde, Zobel, Rossetti ve arkadaşları (2021) r=.74 düzeyinde
anlamlı ilişkiler tespit etmiştir. Benzer şekilde KN ile BN arasında r=.68 düzeyinde
anlamlı bir ilişki tespit eden Keene ve Epps de (2016) KN ile utancın ilişkisini
BN’nin etkisini kontrol ederek incelediklerinde r=.68 düzeyinde bir ilişki tespit
ederken, kontrol değişkeni girmediklerinde ise r=.60 düzeyinde bir ilişki tespit
etmişlerdir. BN ile utancın ilişkisinde ise KN kontrol değişkeni olarak girildiği ve
girilmediği durumlarda daha dikkat çekici bir fark olduğu tespit edilmiştir. KN’nin
etkisi kontrol edilmeden yapılan korelasyon analizinde BN ile utanç arasında r=.42
düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir ilişki görülürken, KN’den kaynaklanan varyans
kontrol edildiğinde ise bu ilişkinin hem gücünde belirgin bir düşüş yaşanmış hem
de ilişkinin yönü değişmiştir (r=-.12, p<.05). Dolayısıyla bu sebeplerle hem
narsisizmin alt boyutları ile diğer değişkenlerin incelendiği çalışmalarda hem de
utanç ve suçluluk duygularının incelendiği çalışmalarda bu ortak varyans
problemini önleyici istatistiksel analizlerin yapılması daha net sonuçlar elde
edilmesine olanak sağlayacaktır.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
62
Narsisizm, Suçluluk, Utanç ve Diğer Değişkenler Arasında Aracı ve
Düzenleyici Etkilerin İncelendiği Çalışmalar
Narsisizm, suçluluk, utanç ve ilgili diğer değişkenler arasında aracı veya
düzenleyici etkilerin incelendiği çalışmalar incelendiğinde; 250 yetişkin psikiyatri
hastası üzerinde patolojik narsisizm, utanç deneyimi ve intihar düşünceleri
arasındaki ilişkileri inceleyen Jaksic ve arkadaşları (2017) KN’nin akut intihar
düşünceleri ile pozitif bir ilişkiye sahip olduğunu ve bu ilişkide utancın aracı bir
etkisinin olduğunu ancak BN ile intihar düşüncesi arasında ise anlamlı bir ilişki
olmadığını ve utancın da aracı bir rol oynamadığını ortaya koymuştur. Zobel,
Mirizio ve arkadaşları 2021 tarihli çalışmalarında intihar düşünceleri olan 65
katılımcı ve toplum örnekleminden oluşan 65 katılımcının narsisizm, utanç ve
intihar düşüncesi düzeylerini ölçmüş, birleştirilmiş örneklemde yaş ve cinsiyetin
etkileri kontrol edildiğinde narsisizmin kırılgan alt boyutu ile utanç duygusu
arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu ve utancın KN ile intihar
düşünceleri arasındaki ilişkiye kısmi aracılık ettiği sonucuna varmışlardır. Ayrıca
utancın KN ile depresif belirtiler ve sosyal anksiyete belirtileri arasındaki ilişkide
(Casale, 2021) ve KN ile olumsuz duygulanım arasındaki ilişkide (Shankar, 2016)
kısmi aracı rol oynadığı görülmektedir.
Çocukluk çağı travmaları ile narsisizm ve utanç arasındaki ilişkilerin
değerlendirildiği çalışmalar incelendiğinde; Van Buren ve arkadaşları (2015)
çocuklukta kötü muamele ile KN arasındaki ilişkide utanç ve reddedilmiş
ihtiyaçların aracı rollerini inceledikleri çalışmada suçluluk eğilimi ve cinsiyetin
etkileri kontrol edildiğinde utanma eğiliminin çocukluk çağı travmaları ile KN
arasındaki ilişkide kısmi bir dolaylı etkisinin olduğunu bulmuştur. Çocukluk çağı
travmalarının incelendiği bu çalışmalarda KN yalnızca yordayıcı veya yordanan
değişken olarak ele alınmamış olup ihmal ve istismarın öfke ve saldırganlık ile
depresyon ve yaygın anksiyete belirtileri üzerindeki etkilerinde KN ile utancın
aracı etkileri birlikte ele alınmıştır. Keene ve arkadaşları (2016) 134’ü fiziksel
istismar öyküsü bildiren 400 lisans öğrencisi ile yaptıkları çalışmada fiziksel
istismar öyküsü bulunan öğrencilerin diğer öğrencilere göre hem KN puanlarının
hem de utanç düzeylerinin daha yüksek olduğunu, ancak BN puanlarının
değişmediğini ortaya koymuştur. Çalışmada KN ile BN puanlarının ilişkili
olduğunun görülmesinden dolayı BN ile utancın etkisi KN puanları kontrol edilerek
incelenmiş ve BN ile utanç arasında negatif yönde düşük düzeyde ilişki bulunmuş
(r=-.12, p<.05); BN’nin etkisi kontrol edilerek yapılan kısmi korelasyon analizine
göre ise KN ile utanç arasında pozitif yönde orta düzeyde ilişki tespit edilmiştir
(r=.60, p<.001). Çoklu aracılık analizleri fiziksel istismar ile saldırganlık arasındaki
ilişkide KN’nin kısmi bir aracı rolü olduğunu, ancak utanca yatkınlığın anlamlı bir
aracı etkisinin söz konusu olmadığını ortaya koymuştur. Aracılık analizine
yordanan değişken olarak öfke ve düşmanlık değişkenleri girildiğinde ise hem
KN’nin hem de utancın anlamlı bir kısmi aracı etkisi görülmektedir. Kealey ve
arkadaşları (2020) KN ve utancın çocukluk çağı duygusal ihmali ile depresif
belirtiler ve yaygın anksiyete belirtileri arasındaki ilişkide aracı rolünü ayaktan
tedavi gören psikiyatrik hastalarda sınamış ve bu çalışma sonucunda kurulan seri
aracılık modelinin anlamlı olduğu, duygusal ihmalin kırılgan narsisizme yol açtığı,
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
63
kırılgan narsisizmin de utancı arttırarak depresyon ve yaygın anksiyete
semptomlarına neden olduğunu ortaya koymuştur.
Toplum örneklemi üzerinde KN ve BN ile utanç ve kendine zarar verme şiddeti
arasındaki ilişkileri inceleyen Zobel, Mirzio ve arkadaşları (2021) kendine zarar
verme ile KN arasındaki ilişkide utancın anlamlı bir düzenleyici etkide
bulunduğunu ortaya koymuş, yaptığı post-hoc analizlerle KN ile kasıtlı kendine
zarar verme arasında yalnızca yüksek utanç değerlerinde anlamlı bir pozitif ilişki
olduğunu tespit etmiştir. BN için kurulan moderatör etki modeli ise anlamlı
bulunmamıştır.
Bilevicius ve arkadaşları (2019) 210 genç yetişkinde KN ve BN’nin kumar ve alkol
problemi üzerindeki etkisinde utancın aracı rolünü incelemişlerdir. Katılımcıların
ilk ölçümdeki kumar sorunları ile cinsiyetin etkisi kontrol edildiğinde KN’nin bir ay
sonraki izleme ölçümlerinde kumar sorunları ile arasındaki ilişkide utancın aracı
etkisi anlamlıdır. Benzer bir aracı rol KN ile alkol problemi arasında da tespit
edilirken BN ile ne alkol ne de kumar problemi arasında utancın aracı rolü tespit
edilmiştir.
Narsisizm, utanç ve bağlanma stilleri arasındaki ilişkilerin incelendiği çalışmalarda
Calderon (2021) kaçıngan bağlanma stilinin BN’yi yordayıcı etkisinde utancın aracı
rolünü analiz ettiği yapısal eşitlik modelinin iyi uyum değerleri göstermediğini
belirtirken kaygılı bağlanma ile KN arasındaki ilişkide utancın aracı rolü olduğu
modelin ise anlamlı olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre kaygılı bağlanma
utancı arttırarak bireylerde KN özelliklerine yol açmaktadır. Van Schie ve
arkadaşlarının (2021) çalışmasında ise utanç KN ile daha olumsuz benlik modelleri
yani korkulu bağlanma (olumsuz benlik ve başkaları modeli), kaygılı bağlanma ile
güvenli bağlanma arasındaki ilişkiye aracılık etmiştir. Burada önemli nokta güvenli
bağlanma ile kurulan modelin negatif yönde olduğudur. Yani KN, utancı
arttırmakta ve artan utanç güvensiz yetişkin bağlanma stillerine yol açmaktadır.
Utanç, BN ile ise herhangi bir bağlanma biçimi arasındaki ilişkiye aracılık
etmemiştir.
Leunissen ve arkadaşları (2017) BN ile özür dileme isteği arasında empati ve
suçluluğun seri aracı etkilerini iki farklı örneklemde test etmiş, her iki örneklemde
de narsisizmden sırasıyla empati ve suçluluk üzerinden özür dileme isteğine giden
dolaylı yol anlamlı bulunmuştur. Buna göre BN, empati ve suçluluk duygularını
düşürmekte, bu da özür dileme isteğini azaltmaktadır.
Schröder-Abe ve Fatfouta (2019) lisans öğrencilerinde BN ve KN ile hile
davranışları arasındaki ilişkide utanç ve suçluluğun aracı rollerini incelediği
çalışmasında BN’nin hilekarlık üzerindeki hem suçluluk hem de utanç üzerinden
dolaylı etkisinin pozitif ve anlamlı olduğunu ortaya koymuştur (tam aracı etki).
Buna göre BN utanç ve suçluluk duygularında bir düşüşe yol açmakta, utanç ve
suçluluktaki bu düşüş de hilekâr davranışları kolaylaştırmaktadır. KN için kurulan
modelde ise suçluluğun aracı etkisi anlamlı değilken, KN’nin utanç üzerinden
hilekarlık davranışlarına dolaylı etkisi ise negatif yönde ve anlamlıdır (kısmi aracı
etki). Buna göre KN, utançta artışa yol açarak artan bu utanç hilekâr davranışların
önüne geçerken, KN’nin hilekâr davranışları engelleyici doğrudan etkisi de devam
etmektedir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
64
Freis ve arkadaşları (2015) kırılgan narsisistlerin olumsuz duygudurumları
yaşarken kullandıkları düzenleme stratejilerine ışık tutmayı hedefledikleri
çalışmalarında katılımcılara üniversiteye uyumları üzerine bir kompozisyon
yazdırmışlar ve bu katılımcıları tatmin edici veya tatmin edici olmayan geribildirim
olmak üzere iki gruba rastgele atamıştır. Bu sırada katılımcılar kendi
kompozisyonlarının kalitesini kendileri de değerlendirmiş ve anlık
duygudurumlarını kaydetmişlerdir. Tatmin edici geribildirim koşulunda
kompozisyonları hakkında olumlu geribildirim verilmiş, tatmin edici olmayan
grupta ise kompozisyonlarının iki değerlendirici tarafından değerlendirildiği
söylenerek olumsuz bir geribildirim sunulmuştur. Sonuçlar, KN puanları yüksek
katılımcılarda tatmin edici olmayan geribildirimlerin özellikle de katılımcı kendi
performansını yüksek olarak değerlendirmişse kızgın ve utanmış hissettiklerini
göstermiştir. Buna karşılık, KN puanları yüksek katılımcılar eğer kendilerinin kötü
performans gösterdiklerine inanıyorlarsa tatmin edici bir geribildirim aldıklarında
da öfkelenmişler ancak utanç bildirmemişlerdir. Benlik algıları ile sonuçlar
arasında herhangi bir uyumsuzluk kırılgan narsisistlerde öfke duygusunu ortaya
çıkarırken, utanç ise yalnızca başkaları tarafından olumsuz değerlendirildiğinde
ortaya çıkıyor görünmektedir. Dolayısıyla kırılgan narsisistlerde tatmin edici
geribildirim aldıktan sonra dahi öfke ortaya çıkabilirken, bu tür geribildirim tatmin
edici olmayan geribildirim kadar aşırı kargaşa ve olumsuz duygular
üretmemektedir.
Malkin ve arkadaşları (2011) ergenlerle yaptıkları çalışmada katılımcıları olumlu,
olumsuz ve nötr geribildirim koşullarına atamış ve olumsuz geribildirimin olumlu
ve nötr geribildirim koşullarına göre daha yüksek kaygı ve utanç düzeylerine yol
açacağını, narsisizmin burada düzenleyici bir görev üstleneceğini ve daha yüksek
narsisizm düzeylerinde utanç ve kaygının da daha yüksek olacağını
öngörmüşlerdir. Bu amaçla katılımcıların kırılgan narsisizm, durumluk utanç ve
suçluluk ve durumluk-sürekli kaygı ölçümlerini aldıktan sonra tüm katılımcılara
genel bir bilgi testi uygulamışlar ve testin ardından nötr gruba hiçbir geri bildirim
vermeyip olumlu geribildirim koşulundaki katılımcılara el yazısıyla yazılmış bir
not aracılığıyla “Yaşıtınız olan diğer insanlardan çok daha iyiydiniz, Harika iş!"
şeklinde gurur verici bir geribildirim verirken, olumsuz koşuldaki katılımcılara ise
“Yaşıtınız olan herkesten daha kötüydünüz. Sana çok güvenmiyoruz!" şeklinde bir
geribildirim vermişlerdir. Çalışma sonucunda araştırmacıların beklemediği bir
şekilde KN düzeyleri yüksek olan katılımcılar olumlu geribildirim koşulunda
olumsuz geribildirim koşuluna göre daha fazla utanç artışı yaşamıştır. İlginç bir
şekilde olumsuz geribildirim koşulunda ise utançta belirgin bir düşüş yaşanmıştır.
Araştırmacılar bu durumu güçlü bir performansa yönelik övgünün iyi
performansın devamı için örtük bir talep iletebileceği ve bu durumun açık ve örtük
öz-imajı sürdürme baskısını arttırabileceği şeklinde yorumlamışlardır.
Thomaes ve arkadaşları (2008) genç ergenlerde narsisizm ve benlik saygısının
utanç kaynaklı saldırgan davranışları nasıl etkilediğini ortaya koymak amacıyla
katılımcıların bir kısmını utandırıldıkları bir müdahaleye maruz bırakmıştır.
Katılımcıların utandırıldığı koşulda narsisizm ile saldırganlık pozitif yönde
ilişkiliyken, utandırılmadığı koşulda ise anlamlı bir ilişki mevcut değildir. Benlik
saygısı da hesaba katıldığında, utanç koşulundaki yüksek benlik saygısına sahip
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
65
ergenlerde narsisizm ile saldırganlık arasında daha güçlü bir ilişki söz konusuyken,
utanç koşulundaki düşük benlik saygısı gösteren ergenlerde ise böyle bir ilişki
bulunmamaktadır. Utandırılmayan kontrol koşulunda ise narsisizm ve benlik
saygısı saldırganlığı etkilemek üzere herhangi bir etkileşime girmemiştir.
Çocuklarda BN ve KN’nin egoyu tehdit eden durumlarda duygusal tepkilerinin
nasıl etkilendiğini incelemek isteyen Derry ve arkadaşları (2020) yaşları 8 ile 12
arasında değişen 124 çocuktan narsisizm, özdeğer ve durumluk utançlarının
ölçülmesinin ardından çocukların gerçekte 5 dakikada tamamlamaları mümkün
olmayan bir labirent görevini 5 dakikada tamamlamalarını istemiş ve bu sırada
araştırmacı çocuklardaki baskıyı arttırmak için çocuğun karşısında oturarak süre
tutmuştur. Ardından narsisizm, özdeğer ve durumluk utanç düzeyleri tekrar
ölçümlenmiş ve elde edilen sonuçlara göre hem ön testte hem de son testte BN ile
utanç ve suçluluk duyguları arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. Ancak
KN ile utanç ilişkisi ön testte r=.32 düzeyinde ve anlamlıyken son testte r=.49
düzeyine yükselmiştir. KN ile suçluluk arasındaki ilişki de her iki ölçüm zamanında
da anlamlıdır (sırasıyla r=.31 ve r= .28). KN ve BN’deki bu utanç ve suçluluk
duyguları arasındaki ilişkiler birbirinden anlamlı düzeyde farklıdır.
Çalışma sonuçları özetlenirse; BN, empati ve suçluluk düzeylerini düşürerek özür
dileme isteğini azaltırken, utanç ve suçluluk düzeylerini düşürerek de hilekâr
davranışlarda artışa yol açmaktadır. KN söz konusu olduğunda ise artan utanç
duygusu intihar düşünceleri, depresif belirtiler ve sosyal anksiyete belirtileri, alkol
ve kumar problemleri olasılığını arttırmaktadır. Çocuklukta görülen kötü muamele
de utanç ve KN yoluyla öfke ve saldırganlık davranışlarına yol açabilmekte, ayrıca
depresyon ve yaygın anksiyete semptomlarındaki artışa neden olabilmektedir.
Utanç benlikle ilişkili bir duygu olmasından ötürü benliğe atfedilen bir tehdit de
intihar düşünceleri, depresyon ve anksiyete belirtileri gibi semptomlara neden
olmaktadır. Kırılgan narsisizmden intihar, depresif belirtiler, anksiyete belirtileri,
alkol ve kumar problemleri gibi olumsuz yaşantılara giden yolun utanç üzerinden
olması da dikkatten kaçmamalıdır. Utanç eğilimi ve narsisistik kırılganlık
birbirlerinden farklı kavramlardır. Tüm utanç eğilimli insanlar narsisistik açıdan
savunmasızdır, ancak bunun tersi geçerli değildir (Resneck-Sannes, 2019). Çünkü
narsisistik açıdan savunmasız birçok insan kendini savunmak için başka
mekanizmalar da kullanabilir. Bir çocuk tekrar tekrar aşağılanır, küçümsenir ve
utandırılırsa bu travmatik deneyimler kendini koruma birimlerine yol açabilir.
Kırılgan narsisistler için tablo büyüklenmeci narsisistlere göre çok daha karmaşık
görünmektedir. Zira geribildirime bağımlı olan kırılgan narsisist dışarıdan olumlu
geribildirim geldiğinde dahi utanç ve öfke duyguları hissedebilmektedir. Kırılgan
bir narsisist hem dışarıdan olumlu geribildirim alma ve onaylanma arzusu
duymakta hem de olumlu geribildirim aldığında daha yüksek utanç hissetmektedir.
Kırılgan narsisist bu nedenle kendini saklama eğilimi içerisine girmektedir, çünkü
kırılgan narsisist “görüldüğünde” aynı zamanda kusurları da görülebilecek,
kusurları görülmese dahi kendine yönelik olumlu geribildirimler kendisinden
beklentiyi arttırması sebebiyle daha yoğun bir baskı hissettirecektir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
66
NKB Tanılı Hastalarla Yapılan Çalışmalar
NKB ve diğer tanılardaki psikiyatrik hastalarla yapılan karşılaştırma
çalışmalarında NKB ile suçluluk eğilimi arasında negatif yönde düşük düzeyde
anlamlı bir ilişki tespit edilirken (r=-.16, p<.1), utanç ile anlamlı bir ilişkiye
rastlanmamıştır (Schoenleber ve Berenbaum, 2012). Yaş ve cinsiyet kontrol
edilerek yapılan hiyerarşik regresyon analizine göre hem suçluluk eğilimi (β=-.21,
p<.01) hem de utançtan kaçınma (β=.18, p<.01) NKB’nin anlamlı yordayıcılarıdır.
Ritter ve arkadaşları (2014); NKB, Borderline KB (BKB) ve klinik olmayan
kontrollerde hem açık hem de örtük inancı karşılaştırmıştır. Cinsiyet ve yaş
değişkenlerinin etkisi kontrol edildiğinde örtük çağrışım testi (IAT) ile ölçülen
örtük utancın NKB’li hastalarda BKB ve kontrollere göre anlamlı düzeyde daha
yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Açık utanç ve utanç eğilimi ölçümleri ise en
yüksek utancın BKB’li hastalarda olduğunu, NKB’li hastalarda ise BKB’li hastalara
göre daha düşük olmakla birlikte klinik olmayan kontrollere göre anlamlı düzeyde
daha yüksek olduğunu göstermektedir. Açık suçluluk eğiliminde ise üç grup
farklılaşmamaktadır.
Danimarka’da NKB eştanısı olan ve herhangi bir KB eştanısı olmayan depresyon
hastalarını karşılaştıran Fjermestad-Noll ve arkadaşları (2020) NKB’li depresyon
hastalarının utanç puanlarının herhangi bir KB’si olmayan depresyon hastalarına
göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
NKB tanısı olan hastalara yönelik psikoterapide utanç, öz-şefkat ve belirli terapötik
müdahalelerin rolünü araştıran Kramer ve arkadaşları (2018) uzun süreli açıklama
odaklı psikoterapi gören 17 NKB hastası ile 64 seans yapmış ve 25 ile 36. seanslar
arasında utanç sıklığında küçük bir azalma tespit etmiş ve bu seansların
sonucunda öz-şefkatin varlığını süreç rehberliği ve davranışın altında yatan
varsayımların tedavisi gibi terapötik müdahalelerle ilişkilendirmişlerdir.
Sonuç
Bu sistematik derleme çalışmasında elde edilen sonuçlar kısaca özetlenmek
istenirse; kırılgan narsisizm (KN) ile utancın kesin ilişkisi mevcutken, KN ile
suçluluk arasında ve büyüklenmeci narsisizm (BN) ile utanç ve suçluluk arasında
bu kadar kesin ilişkiler bulunmamakta, birbirinden farklı sonuçlar elde eden
çalışmalar yer almaktadır. Özellikle KN utanç aracılığıyla daha yüksek intihar
düşünceleri, anksiyete ve depresyon belirtileri, daha güvensiz bağlanma stilleri,
kendine zarar verme davranışları ve alkol ve kumar gibi bağımlılık problemleriyle
ilişkilidir.
Her ne kadar çalışma sonuçları utancın KN ile kesin bir ilişkisi olduğunu
gösterirken BN ile utanç arasında daha zayıf veya anlamsız ilişkiler göstermiş olsa
da bu sonuçları doğrudan BN ile utancın ilişkisi olmadığı yönünde yorumlamak
doğru olmayacaktır. Çünkü KN’de utanç duygusu daha açık ve belirgin bir şekilde
yaşanırken BN’de ise yaşanan bu utanç daha bastırılmış ve bilinçdışı bir boyutta
olduğu söylenebilir. Dolayısıyla katılımcıların özbildirimlerinden elde edilen ölçek
verileri yerine daha örtük süreçleri ölçebilen Örtük Çağrışım Testi gibi testlerle
örtük utanç duygusunu ölçen çalışmalar konu hakkında daha net sonuçlar
sağlayacaktır. Nitekim Ritter ve arkadaşları (2014) narsisizmin daha
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
67
büyüklenmeci yönüyle ilişkili olan NKB’li hastalarla yaptığı çalışmada utancı Örtük
Çağrışım Testi’yle ölçmüş ve sağlıklı kontrollere göre örtük utancın daha yüksek
olduğunu ortaya koymuştur. Yine NKB’li hastalarda utanca ilişkin müdahalenin öz-
şefkati arttırdığı ve bu vasıtayla iyileşmenin de daha belirgin olduğunu gösteren
çalışma sonuçları da (Kramer vd., 2018) utancın narsisizmin kırılgan boyutuyla
ilişkili olduğu kadar büyüklenmeci boyutuyla da ilişkili olduğunu ortaya
koymaktadır.
Yapılan eylemden çok benliğe atfedilen bir duygu olan utancın suçluluğa göre
çocukluğun daha erken dönemlerinde egonun gelişimiyle birlikte ortaya çıkan bir
duygu olduğu düşünüldüğünde narsisizmin daha erken dönem patolojileriyle
ilişkili olduğu yorumunu yapabilmek mümkündür. Masterson’a göre patolojik
narsisizme yol açan gelişimsel süreçte kendiliği yaralanmış çocuk ya büyüklenme
ile bu narsisistik ilişkide kalacak (büyüklenmeci narsisizm) ya da bu yaralı
kendiliğini gizleyip anne-babayı hayranlıkla izleyerek “onların güneşiyle”
narsisistik ilişkide kalacaktır (kırılgan narsisizm) (Masterson ve Lieberman, 2012).
Anlaşılacağı üzere kırılgan ve büyüklenmeci narsisistik bireyler gelişimsel süreçte
çoğunlukla benzer yollardan geçerken geliştirdikleri savunma ve telafi biçimleri bu
narsisizmin görünümü farklılaşmaktadır. Bu sebeple McWilliams (2013) her
kırılgan narsisist bireyin içinde haklılık ve büyüklenmecilik hislerinin olduğunu,
her büyüklenmeci narsisistin de içinde utangaç ve kırılgan bir tarafı olduğunu
belirterek KN ve BN’nin bir nevi bir madalyonun iki yüzü olduğunu ifade etmiştir.
Young narsisizmin derinde yatan kusurluluk hisleriyle yakından ilişkili olduğunu,
ayrıca duygusal yoksunluk ve hak görme/büyüklük şemalarının da aktif olduğunu
belirtmektedir (Young vd., 2003). Kırılgan narsisist kusurluluk ve duygusal
yoksunluk şemalarında şemaya teslim olurken, hak görme/büyüklük şemasında
ise aşırı telafi yoluna gitmektedir. Büyüklenmeci narsisist ise hak görme/büyüklük
şemasına teslim olmakta, kusurluluk ve duygusal yoksunluğu aşırı telafi
etmektedir. Derlemede yer alan çalışma sonuçları da kırılgan ve büyüklenmeci
narsisist özelliklerin birbirleriyle yüksek düzeyde ilişkili olduğunu göstermekte, bu
sebeple “madalyonun iki yüzü” olduğu benzetmesi ile aynı yapının farklı
görünümleri olduğu tezini destekler niteliktedir.
Derlemeden elde edilen verilerin terapötik yönü değerlendirilmek istendiğinde,
özellikle de kırılgan boyuttaki narsisistik bireylerin tedavi ve terapisinde özellikle
utanç duygusu üzerine çalışmanın önemi açıktır. Zira utanç duygusu kırılgan bir
narsisistte intihar düşünceleri, kendine zarar verme davranışları, depresyon,
sosyal ve yaygın anksiyete semptomları, alkol ve kumar problemlerine aracılık
etmektedir. Bu sebeple terapi sürecinde utanç duygusu üzerine çalışmak, danışana
bu utanç duygusu ile baş edebilme stratejileri kazandırmak belirtilen tüm bu
semptomlardaki bir azalmayı da öngörmektedir. Her ne kadar utanç,
büyüklenmeci narsisistlerde örtük bir boyutta yer alsa da bu utanç duygusu
üzerine çalışmanın büyüklenmeci narsisistlerin terapi sürecinde de oldukça fayda
sağlayabileceğini söylemek mümkün görünmektedir. Terapide utanç ve suçluluk
duygularını da birbirinden ayırmanın faydalı olabileceği düşünülmektedir. Çünkü
itirafla hafifletilebilen suçluluk deneyimleri çoğu danışan için daha erişilebilir bir
yerde durmakta ve danışan bu suçluluk duygularıyla meşgul olarak daha birincil ve
daha tehdit edici bir şekilde altta yatan utanç duygularına karşı bir savunma olarak
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
68
kullanabilmektedir (Wright vd., 1989). Dolayısıyla terapistin bu utanç ve utançla
ilgili deneyimlere karşı özellikle dikkatli olması gerekmektedir. Farkında olarak
veya olmayarak yoğun utanç duyguları yaşayan danışan bu utanç sebebiyle terapi
sürecinde çeşitli zorluklarla karşılaşabilmektedir. Utancın etkisiyle, danışan
terapistle güven ilişkisi kurmakta zorluk çekme, utanç duyduğu konuları ve
deneyimleri terapistle paylaşmaktan kaçınma hatta bazen utanç duygularıyla
yüzleşmekten kaçınmak adına terapiyi sonlandırma riski taşıyabileceği
düşünülebilir. Terapistin danışanın utanç duygularının farkında olması ve
danışanın bu duygularla başa çıkma becerilerinin geliştirilmesine yönelik
çalışmaları, danışan-terapist iş birliğini güçlendirecektir. Bu süreçte, danışanın
utanç duygularının farkına varması ve onlarla yüzleşmesi, terapötik ilerlemeyi
teşvik etmek ve danışanın kişisel gelişimini desteklemek için önemlidir.
Mevcut sistematik derleme çalışmasının kapsamı Scopus, ProQuest, Pubmed,
Science Direct, Taylor & Francis, Wiley, Web of Science ve Ebsco-Host veri
tabanlarında yer alan çalışmalarla sınırlıdır. Bu veri tabanları dışında yer alan
çalışmalar derlemeye dâhil edilmemiştir. Ayrıca özetlerine göre mevcut çalışmanın
konusu ile doğrudan ilişkili olduğu görülen 2 çalışma İngilizce ve Türkçe dilleri
dışında bir dilde yazıldığı için ve 5 çalışma ise tam metnine ulaşılamaması
nedeniyle derlemeye dâhil edilmemiştir. Dolayısıyla mevcut çalışmadan elde
edilen sonuçlar değerlendirilirken bu kısıtlılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Mevcut çalışmanın temel hedefi konu ile ilgili yapılmış ampirik çalışmaların
sonuçlarını bir arada sunmak olduğundan derleme ve kitap bölümleri ile olgu
sunumu çalışmaları kapsam dışında bırakılmıştır. Gelecekte yapılacak
araştırmalarda bu çalışmalardan da faydalanılmasının narsisizm ile utanç ve
suçluluk duygularının ilişkisini anlamada daha kapsamlı bir bakış açısı
sağlayabileceği düşünülmektedir.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
69
Kaynakça
Akbağ M., Erden İmamoğlu S. (2010). Cinsiyet ve bağlanma stillerinin utanç,
suçluluk ve yalnızlık duygularını yordama gücünün araştırılması. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Bilimleri, 10(2), 651-682.
Akgün, Z. ve Uysal, Y. (2019). Toplumsal cinsiyet ve narsisizm ilişkisi. DÜSTAD
Dünya Sağlık ve Tabiat Bilimleri Dergisi, 2(1), 29-35.
Akhtar, S. (Ed.). (2013). Guilt: Origins, manifestations, and management. Jason
Aronson.
Baldwin, K.M., Baldwin, J.R., Ewald, T. (2006). The relationship among shame, guilt,
and self-efficacy. American Journal of Psychotherapy, 60(1), 1-21.
Barelds, D., Dijkstra, P. (2010). Narcissistic personality inventory: Structure of the
adapted dutch version. Scandinavian Journal of Psychology, 51(2), 132-138.
Benecke, C., Peham, D. (2007). Scham und Schuld bei Persönlichkeitsstörungen.
Persönlichkeitsstörungen: Theorie und Therapie 11(1), 21-30.
Besser, A., Priel, B. (2010). Grandiose narcissism versus vulnerable narcissism in
threatening situations: Emotional reactions to achievement failure and
interpersonal rejection. Journal of Social and Clinical Psychology, 29(8), 874-
902.
Bilevicius, E., Neufeld, D.C., Single, A., Foot, M., Ellery, M., Keough, M.T., Johnson, E.
A. (2019). Vulnerable narcissism and addiction: The mediating role of shame.
Addictive Behaviors, 92, 115-121.
Broucek, F.J. (1991). Shame and the self. Guilford.
Calderon, C. (2021). The relationship between attachment style and narcissism:
mediating effects of shame. [Doktora tezi, Alliant International University].
ProQuest Dissertations and Theses Global.
Casale, S. (2022). Psychological distress profiles of young adults with vulnerable
narcissism traits. Journal of Nervous and Mental Disease, 210(6), 426-431.
Cheng, W.J.Y. (2004). Overt and covert narcissism in Asian Americans, European
Americans, and Asians. [Doktora tezi, University of Michigan]. ProQuest
Dissertations & Theses Global.
Derry, K.L., Ohan, J.L., Bayliss, D.M. (2020). Fearing failure: Grandiose narcissism,
vulnerable narcissism, and emotional reactivity in children. Child Development,
91(3), e581-e596.
Di Sarno, M., Zimmermann, J., Madeddu, F., Casini, E., & Di Pierro, R. (2020). Shame
behind the corner? A daily diary investigation of pathological narcissism.
Journal of Research in Personality, 85, 103924.
Dickinson, K.A., Pincus, A.L. (2003). Interpersonal analysis of grandiose and
vulnerable narcissism. Journal of Personality Disorders, 17(3), 188-207.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
70
Eldoğan, D. (2016). Hangi narsisizm? Büyüklenmeci ve kırılgan narsisizmin
karşılaştırılmasına ilişkin bir gözden geçirme. Türk Psikoloji Yazıları, 19(37), 1-
10.
Erikson, E.H. (1977). Childhood and society, Triad/Paladin.
Fjermestad-Noll, J., Ronningstam, E., Bach, B.S., Rosenbaum, B., Simonsen, E. (2020).
Perfectionism, shame, and aggression in depressive patients with narcissistic
personality disorder. Journal of Personality Disorders, 34, 25-41.
Freis, S.D., Brown, A.A., Carroll, P.J., Arkin, R.M. (2015). Shame, rage, and
unsuccessful motivated reasoning in vulnerable narcissism. Journal of Social and
Clinical Psychology, 34(10), 877-895.
Freud, S. (1914). Narsisizm üzerine ve Schreber vakası, (M. Atakay, Çev.; 2. Baskı).
Metis Yayınları, İstanbul, 2006.
Hirsch, M. (1997). Schuld und Schuldgefühl. Psychoanalyse von Trauma und
Introjekt. Göttingen.
Hirsch, M. (2008). Scham und Schuld – Sein und Tun. Psychotherapeut, 53, 177-184.
Horvath, S., Morf, C.C. (2009). Narcissistic defensiveness: Hypervigilance and
avoidance of worthlessness. Journal of Experimental Social Psychology, 45, 1252-
1258.
Jaksic, N., Marcinko, D., Skocic Hanzek, M., Rebernjak, B., Ogrodniczuk, J.S. (2017).
Experience of shame mediates the relationship between pathological narcissism
and suicidal ideation in psychiatric outpatients. Journal of Clinical Psychology,
73(12), 1670-1681.
Kaufman, S.B., Weiss, B., Miller, J.D., Campbell, W.K. (2020). Clinical correlates of
vulnerable and grandiose narcissism: A personality perspective. Journal of
Personality Disorders, 34(1), 107-130.
Kazancıoğlu, G. (2022). Küçük olmanın utancı. Psikanaliz defterleri 8-Çocuk ve
ergen çalışmaları: Utanç ve suçluluk içinde (s. 113-130). Yapı Kredi Yayınları.
Kealy, D., Laverdière, O., Cox, D.W., & Hewitt, P.L. (2023). Childhood emotional
neglect and depressive and anxiety symptoms among mental health outpatients:
the mediating roles of narcissistic vulnerability and shame. Journal of Mental
Health, 32(1), 24-32.
Keene, A.C., Epps, J. (2016). Childhood physical abuse and aggression: Shame and
narcissistic vulnerability. Child Abuse and Neglect, 51, 276-283.
Kingston, P. (2005). Differentiating the two types of narcissism through the
disposition to shame and guilt –proneness [Doktora Tezi, New School University].
ProQuest Dissertations and Theses Global.
Kramer, U., Pascual-Leone, A., Rohde, K.B., Sachse, R. (2018). The role of shame and
self-compassion in psychotherapy for narcissistic personality disorder: An
exploratory study. Clinical Psychology and Psychotherapy, 25(2), 272-282.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
71
Leunissen, J.M., Sedikides, C., Wildschut, T. (2017). Why narcissists are unwilling to
apologize: The role of empathy and guilt. European Journal of Personality, 31(4),
385-403.
Luoma, J., Guinther, P., Potter, J., Cheslock, M. (2017). Experienced-based versus
scenario-based assessments of shame and guilt and their relationship to alcohol
consumption and problems. Substance Use & Misuse, 52(13), 1692-1700.
Malkin, M.L., Barry, C.T., Zeigler-Hill, V. (2011). Covert narcissism as a predictor of
internalizing symptoms after performance feedback in adolescents. Personality
and Individual Differences, 51(5), 623-628.
Masterson, J.F., Lieberman, A.R. (2012). Terapistler için kişilik bozuklukları rehberi.
Mirel Benveniste (Çev.). İstanbul: İklim.
Mathur, M., Khandelwal, P., Jain, S., Jain, V. (2022). Guilt and shame proneness in
relations to covert narcissism among emerging adults. Ambient Science, 9(1), 31-
37.
McWilliams, N. (2013). Psikanalitik tanı. Klinik süreç içinde kişilik yapısını anlamak
(Çev: E. Kalem). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Moher, D., Liberati, A., Tetzlaff, J., Altman, D.G., PRISMA Group (2009). Preferred
reporting items for systematic reviews and meta-analyses: The PRISMA
statement. PLoS Medicine, 6(7), e1000097.
Molinari, E. (2022). Utanç ve kuşaklararası gölgesi. Psikanaliz defterleri 8-Çocuk ve
ergen çalışmaları: Utanç ve suçluluk içinde (s.113-130). Yapı Kredi Yayınları.
Montebarocci, O., Surcinelli, P., Baldaro, B., Trombini, E., Rossi, N. (2004).
Narcissism versus proneness to shame and guilt. Psychological Reports, 94(3),
883-887.
O'Connor, L.E., Berry, J.W., Weiss, J. (1999). Interpersonal guilt, shame, and
psychological problems. Journal of Social and Clinical Psychology 18(2), 181-203.
Poless, P.G., Torstveit, L., Lugo, R.G., Andreassen, M., Sütterlin, S. (2018). Guilt and
proneness to shame: Unethical behaviour in vulnerable and grandiose
narcissism. Europe’s Journal of Psychology, 14(1), 28-43.
Resneck-Sannes, H. (2019). Scham: Der Wunsch gesehen zu werden und das
Bedürfnis sich zu verstecken. Bioenergetic Analysis, 29(1-DE), 41-60.
Ritter, K., Vater, A., Rüsch, N., Schröder-Abé, M., Schütz, A., Fydrich, T. Lammers, C.-
H., Roepke, S. (2014). Shame in patients with narcissistic personality disorder.
Psychiatry Research, 215(2), 429-437.
Rustin, M. (2022). Çocuklukta utanç: Kendinden utanmak, utandırılmak ve
başkalarının utancının yükü. Psikanaliz defterleri 8-Çocuk ve ergen çalışmaları:
Utanç ve suçluluk içinde (s.113-130). Yapı Kredi Yayınları.
Rüsch, N., Lieb, K., Göttler, I., Hermann, C., Schramm, E., Richter, H., Jacob, G.A.,
Corrigan, P.W., Bohus, M. (2007). Shame and implicit self-concept in women
with borderline personality disorder. The American Journal of Psychiatry,
164(3), 500-508.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
72
Schoenleber, M., Roche, M.J., Wetzel, E., Pincus, A.L., Roberts, B.W. (2015).
Development of a brief version of the pathological narcissism inventory.
Psychological Assessment, 27(4), 1520-1526.
Schoenleber, M., Berenbaum, H. (2012). Aversion and proneness to shame in self-
and informant-reported personality disorder symptoms. Personality Disorders:
Theory, Research, and Treatment, 3(3), 294-304.
Schroder-Abe, M., Fatfouta, R. (2019). Shades of narcissistic dishonesty: Grandiose
versus vulnerable narcissism and the role of self-conscious emotions. Journal of
Economic Psychology, 71, 148-158.
Sekowski, M., Gambin, M., Cudo, A., Wozniak-Prus, M., Penner, F., Fonagy, P., Sharp,
C. (2020). The relations between childhood maltreatment, shame, guilt,
depression and suicidal ideation in inpatient adolescents. Journal of Affective
Disorders, 276, 667-677.
Shankar, S. (2016). The mediating role of sensitivity to criticism on the relationship
between vulnerable narcissism and negative affect [Doktora Tezi, Eastern
Michigan University]. ProQuest Dissertations and Theses Global.
Stoessel, B.J. (2007). Facets of the self in grandiose and vulnerable narcissism:
implicit self -esteem, explicit self -esteem, and shame [Doktora Tezi, University of
Massachusetts]. ProQuest Dissertations and Theses Global.
Tangney, J.P., Dearing, R.L. (2002). Shame and guilt. Guilford Press.
Tangney, J.P., Wagner, P., Gramzow, R. (1992). Proneness to shame, proneness to
guilt, and psychopathology. Journal of Abnormal Psychology, 101(3), 469-478.
Thomaes, S., Bushman, B.J., Stegge, H., Olthof, T. (2008). Trumping shame by blasts
of noise: Narcissism, self-esteem, shame, and aggression in young adolescents.
Child Development, 79(6), 1792-1801.
Tracy, J.L., Cheng, J.T., Martens, J.P., Robins, R.W. (2012). The emotional dynamics of
narcissism: Inflated by pride, deflated by shame. The handbook of narcissism and
narcissistic personality disorder: Theoretical approaches, empirical findings,
and treatments içinde (s.330-343).
Uji, M., Nagata, T., Kitamura, T. (2012). Narcissism: Its function in modulating self-
conscious emotions. Bulletin of the Menninger Clinic, 76(3), 211-234.
Van Buren, B.R., Meehan, K.B. (2015). Child maltreatment and vulnerable
narcissism: The roles of shame and disavowed need. Journal of the American
Psychoanalytic Association, 63(3), 555-561.
Van Schie, C.C., Jarman, H.L., Reis, S., Grenyer, B.F.S. (2021). Narcissistic traits in
young people and how experiencing shame relates to current attachment
challenges. BMC Psychiatry, 21(1), 246.
Webb, M., Heisler, D., Call, S., Chickering, S.A., Colburn, T.A. (2007). Shame, guilt,
symptoms of depression, and reported history of psychological
maltreatment. Child Abuse & Neglect, 31(11-12), 1143-1153.
Narsisizm ile Utanç ve Suçluluk İlişkisi: Sistematik Bir Derleme
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi • Life Skills Journal of Psychology • http://dergipark.org.tr/ybpd
73
Wink, P. (1991). Two faces of narcissism. Journal of Personality and Social
Psychology, 61, 590-597.
Wright, F., O'Leary, J., Balkin, J. (1989) Shame, guilt, narcissism and depression:
Correlates and sex differences. Psychoanalytic Psychology, 6(2), 217-230.
Young, J.E., Klosko, J.S., Weishaar, M.E. (2003). Schema theraphy: A practitioner’s
guide. New York: The Guilford Press.
Zobel, S.B., Mirizio, V. (2021). Suicide in narcissism: Can shame-proneness make a
difference? European Psychiatry, 64(S1), 586-586.
Zobel, S.B., Rossetti, R., Rogier, G., Velotti, P. (2021). On the road leading to non-
suicidal self-injury: Brief report on narcissistic vulnerability and shame.
Mediterranean Journal of Clinical Psychology, 9(1), 1-12.