Content uploaded by Dilara Demirtaş
Author content
All content in this area was uploaded by Dilara Demirtaş on May 04, 2023
Content may be subject to copyright.
Cilt/Volume
Sayı/Number
Yıl/Year
7
4
2020
Arlık /December
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academic Journal of History And Idea
ISSN: 2148-2292
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academic Journal of History and Idea
Академическая История и Мысль
Cilt / Volume/ Том
Sayı / Number / Номер
Yıl / Year/ Год
7
4
2020
ATDD ©
Tel/Tel/ Тел
+90 533 310 2773 /
E-posta / E-mail /Электронная почта
akademiktarihvedusunce@gmail.com,
akademiktarihvedusunce@yandex.com
Web /Веб-Сайт
https://dergipark.org.tr/tr/pub/atdd
http://www.atddjournal.com/
Türkiye / Turkey / Турция
ATDD ©
İmtiyaz Sahibi / Published By/ Издатель
Hakan Yılmaz
Başeditör/Editor in Chief/ главный редактор
Prof. Dr.Yusuf Kılıç, PAU., Turkey
Editörler / Editors / Редакторы
Doç. Dr. İrade Memmedova, AMİA, Azerbaijan
Doç. Dr.Seadet Shikhiyeva, AMİA, Azerbaijan
Uzm. Hakan Yılmaz, MEB.,Turkey
Dr. Halil İbrahim Demir, MAKÜ, Turkey
Editör Yardımcıları/ Assistant editor/ Заместители главного редактора
Prof. Dr. Mithat Aydın, PAU., Turkey
Prof. Dr.Tattigul Kartayeva, AFU., Kazakhstan
Doç Dr. Senem Kurtar, A. U., Turkey
Dil Editörleri/Language Editors/ Языковые Редакторы
Veysel Karani Gülersoy
Dr. Öğr. Üyesi Minara Çınar
Dr. Ahmad Jabbari
Luiza Shakirova
Yayın Kurulu / Editorial Board / Редакционная Коллегия Журнала
Prof. Dr. Yagub Mahmudov, AMİA, Azerbaijan
Prof. Dr. Tofig Necefli, AMİA, Azerbaijan
Prof. Dr. Ayşe Kayapınar, Tekirdag Univ., Turkey
Prof.Dr. Peter Golden, Rutgers Univ., USA.
Prof.Dr. Hatice Palaz Erdemir, CBU., Turkey
Prof.Dr. Ercan Haytoğlu, PAU, Turkey
Prof. Dr. Alfina Sibgatulina, Moscov Univ. Russsia
Prof.Dr. Yusuf Kılıç, PAU., Denizli, Turkey
Prof. Dr.Juliboy Eltazarov, S.R.I. Univ. Uzbekistan
Prof. Dr. Selma Ünlü, AU., Turkey
Doç. Dr. Güntekin Necefli, AMİA, Azerbaijan
Doç. Dr. İrade Memmedova, AMİA, Azerbaijan
Doç. Dr.Xatire Quliyeva, AMİA, Azerbaijan
Doç. Dr. Elnur Ağayev, LAU, Cyprus
Dr. Öğr. Üyesi. Abdurahim Tufantoz, Yuzuncu Yıl Univ., Turkey
Dr. Öğr. Üyesi Emin Kırkıl, CBU., Turkey
Dr. Mileushe Gaynanova, Kazan S.U., Tataristan
İNDEX VE VERITABANLARI/ IDEX AND DATABASES/ИНДЕКС И БАЗЫ
ДАННЫХ
JOURNAL INDEX
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academic Journal of History and Idea
Академическая История и Мысль
Hakemlere Teşekkür / Reviewer Acknowledgement
Yagub Mahmudov
Sami Tekin
Hande Kılıçarslan
Tofig Necefli
Namık Musalı
Selma Yel
İrade Memmedova
Alfina Sibgetullina
Seadet Şıhıyeva
Nurettin Gülmez
Yusuf Kılıç
İkram Çınar
İbrahim Yılmazçelik
Kamil Veli Nerimanoğlu
Senem Kurtar
Fikri Gül
Güntekin Necefli
Tattigul Kartayeva
Ahmad Jabbari
Metin Eren
Mithat Aydın
Ercan Haytoğlu
Talat Koçak
Xatire Guliyeva
Besire Azizaliyeva
Süleyman Tüzün
Hacı Çoban
Ayşegül Karakelle
Juliboy Eltazarov
Xuraman Hummatova
Nazım Aksoy
Aslan Hebibov
Nurgül Bağcı
Fatma İnce
Minara Aliyeva Çınar
Bünyamin Kocaoğlu
Terane Turan Rehimli
Hikmet Çiçek
Mileushe Gaynanova
Ertan Efegil
Emin Kırkıl
Orhan Yazıcı
Ahmet Aksın
Abdurrahim Tufantoz
Editörden/ From The Editor/ Oт Pедактора
İçindekiler / Contents / Содержание
Makaleler/ Articles/ Cтатьи
Araştırma Makaleleri/ Research Articles/ Исследовательские Статьи
1
2
3
4
5
Göbekli Tepe (Maden-İnanç Bağlamında) Toprak Ana İnancı
Göbekli Tepe (In the context of mine-faith) Mother Earth Believe
Гёбекли Тепе и Мать- Земля как вероисповедание
Yusuf Kılıç- Elvan Eser
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kültür Varlıklarının Korunması Meselesinde Kurumlar
Arası İlişkilerin Rolü
The Role of the Inter-institutional Relations in Conservation of the Cultural Assets in Turkey
(1920-1950)
Роль межведомственных отношений в защите культурных ценностей от Османской
Империи до Республики
Ercan Karakoç- Hülya Utkuluer Yıldırım
Latifi Projesi Kapsamında Âşık Sıdkî Baba’nın Şiirleri Üzerine Dijital Bir İnceleme
Within The Scope of the Latifi Project: A Digital Analysis Of Ashik Sidki Baba's Poems
Электронный обзор стихотворений Ашик Сыдкы Бабы в рамках проекта Латифи
Ayşe Dalyan - Evrim D. Eberdes
Cumhuriyet Dönemi’nde Veba Salgınları ve Alınan Önlemler (1923-1947)
Plague Outbreaks and Measures Taken During the Republic Period (1923-1947)
Эпидемии чумы и меры, принятые в Республиканский период. (1923-1947)
Abdulaziz Karda
The jadid (جججج) (Reform) Period of Uzbek Literature (1905-1930) And Crimean
Tatar Turkish Ismail Gasprinskī
Cedid (Yenilik) Devri Özbek Edebiyatı ve Kırım-Tatar Türk Aydını Gaspıralı İsmail Bey
Узбекская литература эпохи Джедид (Cedid) и Крымскотатарский
просветлительГаспирали Исмаил Бей
Emek Üşenmez
1985-2010
2011-2031
2032-2053
2054-2079
2080-2101
6
7
8
9
Yeni Asur Saray Sanat
Neo Assyrian Palace Art
Новое Ассирийское дворцовое искусство
İsmail Coşkun- Dilara Demirtaş
II. Meşrutiyet Döneminde Coğrafya Eğitimi ve İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun
Coğrafyaya Katkıları
Geographical Education in The Second Constitutional Era And The Contributions of İsmail
Hakkı Baltacıoğlu To Geography
Географическое образование во Второй Конституционный период и вклад Исмаила
ХакаБалтаджиоглу в географию
İbrahim Caner Türk
İspanya'da Endülüs Mirası Üzerine Bir Değerlendirme
An Assesment on the Heritage of Al-Andalus in Spain
Оценканаследия Аль-Андалуса в Испании
Lütfi Şeyban
II. Meşrutiyet Dönemi Yabancı Mekteplerinden Zükura(Erkeklere) Mahsus İngiliz
Mektebi (Tedrisat Programı, Talimatı Dahiliyesi, Değerlendirilmesi)
British School For Boys, One of The Foreign Schools In The 2nd Constitutional
Period (Curriculum, Internal Regulations, Evaluation)
II. Зарубежные школы для мужчин конституционной эры, английская школа
для мужчин (образовательная программа, внутреннее обучение, оценка)
İbrahim Caner Türk
2102-2154
2155-2176
2177-2196
2197-2223
Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.55 Original Article
Yeni Asur Saray Sanatı
İsmail Coşkun* Dilara Demirtaş**
ORCID: 0000-0001-9265-4949 ORCID: 0000-0003-2347-8229
Öz
Yeni Asur sanatının kökleri MÖ III. bine dayanmaktadır. Genellikle av, savaş, imar
faaliyetleri, mitolojik sahneler gibi konuların işlendiği sanat, çoğunlukla propaganda
içermektedir. 400 yıllık hâkimiyetleri boyunca yenilgilerinden yazıtlarında bahsetmeyen krallar
görsel sanatlarda kendilerini daima yenilmez, güçlü ve Tanrı Asur’un elçisi olarak işlemektedir.
Bu sanat anlayışı siyasal faaliyetler ile doğru orantılıdır. Görsel bir amaç için üretilmemesine
karşın toplumun neredeyse her kesiminden insana farklı tonlarda hitap edebilen bir araçtır.
Krallığın sınırlarının son derece geniş bir alana yayılması, Asur ordusunun daima fiziksel olarak
bölgelere hâkimiyet kuramamasına neden olmaktadır. Asur krallarının temsilcileri olan bazı
kralların ve valilerin de Asur’a karşı ayaklanması siyasal faaliyetlerde farklı bir yöntemin
geliştirilmesini gerekli kılmaktadır; “propaganda”. Saraylarda, genellikle elçilerin ağırlandığı
odaların duvarlarında savaş, av ve dini motiflerin süslenmesi bu amaca hizmet etmektedir.
Kentlerin meydanlarına veya fethedilen bölgelere yerleştirilen steller ve obelisklerde ise saldırı
sanatını görmek mümkün değildir. Halka hitap eden sanatta krallın hâkimiyet kurduğu
topraklar, güç ve Tanrı Asur’un yüceliği konuları işlenmiştir. Özetle yeni Asur’da sanat halk
sınıfından yönetici sınıfa kadar toplumun her kesimine farklı bir şekilde etkileme çabası ile
üretilmiş eserler topluluğudur.
Anahtar Kelimeler: Yeni Asur, Saray Sanatı, Halk Sanatı, Propaganda.
Gönderme Tarihi: 20/10/2020 Kabul Tarihi:26/12/2020
* Dr. Öğretim Üyesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Zeve Yerleşkesi,
ismailcoskun@yyü.edu.tr.
** Doktorant, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Zeve Yerleşkesi,
dilararas93@gmail.com
Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz:
COŞKUN, İ. ve DEMİRTAŞ, D., ‘’Yeni Asur Saray Sanatı’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 7,
S. 4., 2020, s. 2102-2154.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2103
Neo Assyrian Palace Art
İsmail Coşkun* Dilara Demirtaş**
ORCID: 0000-0001-9265-4949 ORCID: 0000-0003-2347-8229
Abstract
New Assyrian art has its roots back to III BC. Art, which generally deals with
hunting, war, zoning activities, mythological scenes, mostly includes propaganda.
Throughout their 400 years of domination, the kings, who did not mention their defeat
in their inscriptions, always function in the visual arts as invincible, powerful and the
messengers of the god Asur. This understanding of art is directly proportional to
political activities. Although it is not produced for a visual purpose, it is a tool that can
appeal to people from almost every segment of the society in different tones. The
spreading borders of the kingdom over a very large area causes the Assyrian army to not
always be able to dominate the regions physically. The revolt of some kings and
governors, who are representatives of Assyrian kings, against Asur requires a different
method to be developed in management; "propaganda". The walls were decorated by
war, hunting and religious motifs , where the ambassadors are usually hosted, serves
this purpose. It is not possible to see the art of attack in the steles and obelisks placed in
the squares of the cities or in the conquered areas. In the art that appeals to the public,
the subjects dominated by the king, the power and the glory of the god Asur were
covered. In summary, in the new Assyria, art is a collection of works produced with the
effort of influencing every part of the society in a different way from the public class to
the ruling class.
Keywords: Neo Assyrian, Palace Art, Folk Art, Propaganda.
Received Date: 20/10/2020 Accepted Date: 26/12/2020
*Associate Professor Dr., Yüzüncü Yıl University Faculty Of Letters Department Of Archaeology Zeve
Campus , ismailcoskun@yyü.edu.tr.
**PhD Student, Yüzüncü Yıl University Faculty Of Letters Department Of Archaeology Zeve Campus
dilararas93@gmail.com
You can refer to this article as follows
COŞKUN, İ. ve DEMİRTAŞ, D., ‘’Neo Assyrian Palace Art’’, Academic Journal of History and Idea,
C. 7, S. 4., 2020, p. 2102-2154.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2104
Новое Ассирийское дворцовое искусство
Резюме
Корни нового Ассирийского искусства уходят корнями в 3 век до нашей
эры.Искусство, которое обычно связано с охотой, войной, зонированием и
мифологическими сценами, в основном включает пропаганду. Во время своего
400-летнего правления цари, которые не упоминают свои поражения в своих
письменах, всегда считают себя непобедимыми, могущественными и
посланниками Ассирийского бога в изобразительном искусстве. Хотя он не
предназначен для визуальных целей, это инструмент, который может понравиться
людям практически из всех слоев общества. Распространение границ царства на
чрезвычайно большую территорию заставляет Ассирийскую армию не всегда
физически доминировать в регионах.Восстание против некоторых царей и
правителей, которые были представителями Ассирийских царей, против Ассирии,
потребовало разработки и иного метода политической деятельности. Этой цели
служит украшение с изображением войны, охоты и религиозных мотивов на
стенах комнат дворцов, где обычно останавливались послы. Невозможно увидеть
искусство нападения на стелах и обелисках, установленных на площадях городов
или завоеванных регионов. В искусстве, которое привлекает внимание публики,
обсуждаются предметы земель, в которых господствовал царь, власть и слава
ассирийского бога. Короче говоря, новое ассирийское искусство - это собрание
произведений, созданных с целью по-разному повлиять на все слои общества - от
народного класса до правящего класса.
Ключевые слова: новая ассирия, дворцовое искусство, народное
искусство, пропаганда.
Получено: 20/10/2020 Принято: 26/12/2020
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2105
Giriş
Sanat; dünden bugüne kesin tanımı tartışma konusu olan bir uğraşıdır.
Baumgerten, sanatın güzellik ve estetik olduğu kanısındadır. Mandelsohn’a göre kişinin
içsel dünyasında yaşadığı “güzellik” algısını doğruya götürme ve yüceltme işidir.1
Tolstoy’a göre sanat, yaşadığı duyguyu karşısındakine aktarmak isteyen bir kişinin
duyguyu bir biçimde üreterek belirli dış işaretlerle ifade etme şeklidir.2 Görüldüğü gibi
sanatın tanımı, kişiden kişiye değişim göstermektedir. Antik Çağ’da da sanat yalnızca
“güzeli” ön plana çıkarma adına gerçekleşmemiştir. Kimi zaman günlük kullanılan
eşyalara “estetik” katma, kimi zaman tanrıların yüceliğini yansıtma biçimi olarak
kullanılmıştır. Asur Krallığı’nda sanat, Tolstoy’un tanımı ile birebir uyumlu olarak
genellikle duyguyu yansıtma biçimidir. Bir amaç olmanın dışında araç olarak kullanılan
sanat, Asur’un her kesimindeki sosyal sınıfı etkileyecek bir anlatı biçimidir.
Asur kenti, MÖ 4. binden itibaren tarih sahnesinde yerini almış köklü bir
yerleşimdir. Eski Asur Krallığı (MÖ 2000-1600) ile başlayan süreç, Orta Asur Krallığı
(MÖ 1600-1000) ile daha gelişmiş bir siyasi devlet yapısına ulaşmıştır. Yeni Asur
Krallığı’nın (MÖ 1000-612) kuruluşu ile birlikte egemenlik sınırları güneyde Babil,
güneybatıda Mısır, batıda Levant-Kıbrıs, kuzeyde ise Urartu topraklarına kadar yayılım
göstermiştir. Yeni Asur Dönemi, krallığın son derece güçlü olmasının yanı sıra sanatsal
faaliyetlerinde geliştiği bir dönemi temsil etmektedir.
“Yeni Asur Saray Sanatı” II. Asurnasirpal (MÖ 883-859) tarafından kurulan
Kalhu Kuzeybatı Sarayı duvar kabartmaları ve resimleri ile başlayarak3, Dur-Şarrukin4
1 Lev Tolstoy, Sanat Nedir?, (çev. Mezlum Beyhan), Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2000, II/11.
2 Tolstoy, a.g.e., V/37
3 Henry Layard, The Monuments of Nineveh: First & Second Series, Murray, London 1849; Henry Layard
(a), The Monuments of Niniveh, London, 1853; John Curtis -Julia Reade, Art and Empire: Treasures from
Assyrian in the British Museum, London 1995, s.39-41; John Russel, “Assyrian Art”, A Companion to
Assyrian, 2017, s.471-472.
4 Albert Wilson-Thomas G. Allen, Khorsabad Part II: The Citadel and The Town, The University
Chicago Press, Chicago 1938, s.53-vd.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2106
ve Ninive5 kentleri ile devam etmiştir. Ayrıca sarayları dışında, Balawat kentinde
kurulan Mamu Tapınağı6, Til Barsip duvar resimleri7, Diyarbakır Kurkh8, Geç Hitit
Kentleri başta olmak üzere dikilen steller ve kaya-mağara kabartmaları9 ile obeliskler10
Asur Sanatı’nın farklı sınıftan insanlar için hazırladığı eserleri göstermektedir.
Saray sanatının ana teması av, savaş, mimari ve dini sahnelerdir.11 Ancak
sahnelerin içerik biçimleri dışında, işlendikleri mekânlar ile birlikte değerlendirilmesi,
“Saray Sanatı’nın” konularına göre farklı zümreleri etkilemek için oluşturulan
psikolojik bir etki ve yönetim biçimi olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Genellikle seferlerin veya av törenlerin anlatıldığı çivi yazılı metinlerin görsel anlatıları
olan kabartma ve duvar resimleri, öyküsel anlatımda antik bir fotoroman olarak
tanımlanabilir.12
Asur Saray sanatının zümre farklılıklarının incelenmesi için öncelikle krallığın
yönetim biçimi, sosyal statü farklılıkları, yönetimde dinin önemi ve vasal krallıklarına
tutumunun incelenmesi gerekmektedir. Krallığın yönetim biçimi ile doğrudan bağlantılı
olan ve yönetimde kralın bizzat ulaşmasına gerek kalmaksızın cansız temsilcileri olan
bu eserler, yalnızca bir sanat eseri olmanın dışındadır. Kimi eserlerde kralın son derece
gaddar tutumu yer alırken13; özellikle çekirdek bölge dışındaki stel ve mağara
resimlerinde tanrı sembolleri yanında, törensel kıyafetlerle naif bir kral figürü
görülmektedir.14
Bu denli geniş topraklarda hüküm süren Asur Krallığı’nın tüm yaşamsal
faktörleri etkileyen yönetim şeklinde mutlak hâkim, emirleri direkt tanrılardan alan
krallardır. Tanrı Asur’un tapınağında, dinsel törenlerle taç giyen krallar; ülkenin en
5 Paul Emile Botta, Monument de Ninive découvert et décrit par M.P.E. Botta; mesuré et dessiné par
M.E. Flandin. Imprimerie, Paris 1849.
6 John Curtis-Nigel Tallis, The Balawat Gates of Ashurnasirpal II, British Museum Press, London 2008,
s.47-70; Leonard William King-Ernest Alfred Litt, Bronze Reliefs from The Gates of Shalmaneser: King
of Assyria BC 860-825, London, Pl. 1, vd.
7 Pauline Albenda, Ornamental Wall Painting in the Art of the Assyrian Empire, Leiden 2005, s.9-69.
8 John George Taylor, “Travels in Kurdistan, with Notices of the Sources of the Eastern and Western
Tigris, and Ancient Ruins in Their Neighbourhood", Journal of the Royal Geographical Society of
London 35, London 1865, s.21-58.
9 Cristopher Lehmann-Haupt, Materialien zur älteren Geschichte Armeniens und Mesopotamiens Berlin:
Weidmannsche Buchhandlung, 1906, s.36-38; Jutta Börker- Klähn, Altvorderasiatische Bildstelen und
vergleichbare Felsreliefs, Philipp von Zabern, Mainz 1982, s.149-150.
10 Julian Reade, “Rassam Obelisk”, Iraq Vol. 42, s.1-22
11 Amélie Kuhrt, Eski Çağ’da Yakındoğu, İş Bankası Yayınları, İstanbul 2013, s.165.
12 İsmail Coşkun, “Til Tuba Savaşı ve Zafer Töreni”, Asos Journal 77 2018, s. 591-600.
13 E.Botta, a.g.e.., Pl. 49.
14 J.G.Taylor, a.g.m., p.22-23.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2107
büyük yargıcı olarak da görülmektedir.15 Asur sosyal yapısında; kral ve ailesi; rahipler
ve din adamları; yönetici sınıfı ve ailesi, hadımağaları (rab ša rēši), başkomutanlar
(turtanu), güvenlik sorumlusu (abarakku), eyalet yöneticileri (şaknu) tüccarlar
(tamkarru-rab kari) merdivenin ilk basamağında yer almaktadır. Kademe olarak bir
sonraki grup “usta sınıfı” olarak da tanımlanan zanaatkârlar, marangozlar ve çiftçilerden
oluşmaktadır.16 Halk ve son olarak hiçbir hakka sahip olmayan köleler ise toplumun son
basamağında yer almaktadır.17
Din, Asur yönetim şeklinin ayrılmaz bir parçasıdır. Baş Tanrı Asur, savaş tanrısı
Ninurta, aşk ve savaş tanrıçası İştar, güneş ve adalet tanrısı Şamaş, ay tanrısı Sin, fırtına
tanrısı Adad Yeni Asur toplumunun taptığı tanrılardır. Ancak bu tanrılar dışında
Asur’un fetih politikası uyguladığı bölgelerde bulunan tanrılara da saygı gösterdiği,
kendi tanrılarına tapınma dayatmasını göstermediği anlaşılmaktadır. Sınırları geniş olan
çok sayıda bölgeye hüküm süren kralların bu tutumları farklı etnik kökene sahip
halkların Asur’u kabullenişinde önemli bir etken olmalıdır. Sefer düzenlediği düşman
topraklarında bulunan tanrılar heykellerini kendi ülkesine getirerek tapınaklarında
koruma altına aldığı da yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır.18 Asur’un yayılım alanları
arasında yer alan Mısır, Arabistan, Fenike, Geç Hitit ve Urartu topraklarında da dinin
yönetimde oldukça etkili olduğu, halkın tanrılara bağlılığı düşünüldüğünde19, Asur’un
bu tutumu yayılım politikası ve dolaylı olarak sanatsal faaliyetler içinde önemli bir araç
olmaktadır.
Eyalet sistemine bağlı yönetim şeklinde, merkezin uzağındaki bölgeler Asur
valileri tarafından yönetilmektedir.20 Eyalet merkezleri dışında kimi bölgeler bit kari
veya karu olarak adlandırılan ticaret merkezlere dönüştürülmüş, bu tür merkezleri de
15 Kemalettin Köroğlu, Eski Mezopotamya Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul 2011, s.182-183;
16 Paul Garelli, “Problemes de strafication sociale dans l”empirie Assyrien”, Gesellschaftslassen im alten
Zweistromland und in den angrenzenden Gebeieten, Verlag Bayersrichen Akademie der Wissenschaften,
Munich 1972, s.73-79; K. Köroğlu, a.g.e., 184-185; Mattias Karlsson, Early Neo Assyrian State Ideology:
Relations of Power in the Inscriptions and Iconography of Ashurnasirpal II (883-859) and Shalmanaser
III (858-824), Sweden 2013, s.31-35.
17 Ignace Gelb, “From Freedom to Slavery”, Edzard, München 1972, s.92; Gershon Galil, The Lower
Stratum Families in the Neo Assyrian Period,Leiden 2007, s. 1-4.
18 State Archives of Asyria 2: 6-II; David Luckenbill, Ancient Records of Assyrian and Babylonia (LAR I-
II), Chicago 1926, s. 172.
19 Amélie Kuhrt, Eski Çağ’da Yakındoğu Cilt II, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2013, s.1-vd.
20 A.Kurth, a.g.e.., s.201-206.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2108
rab kari adında yöneticiler yönetmektedir21. II. Asurnasirpal ile başlayan bu süreçte,
Asur’un çekirdek bölgesinden uzakta kurulan eyaletler ve ticaret merkezlerinin devlete
ekonomik anlamda oldukça önemli katkısı bulunmaktadır. Vergilendirme, haraç ve
ganimet alımları Yeni Asur Krallığı’nın 400 yıl boyunca gücünü sürdürmesinin en
büyük nedenidir. Ancak bu tür yerleşimlerin idaresi, siyasal anlamda son derece güçtür.
Bu nedenle kralların eyalet ve ticaret merkezlerine karşı tutumu kimi zaman oldukça
ılıman kimi zaman ise son derece sert olabilmektedir.
Yukarıda bahsi geçen yönetim açısından önemli faaliyetler, yalnızca askeri güç,
sefer politikası ve doğrudan Asur müdahalesi ile kimi zaman mümkün olmamaktadır.
Kralın geniş coğrafyaya hükmetmesi ve bu sürecin Asur lehine işlemesi için fiziksel
yanı sıra psikolojik bir savaşın da kazanılması gerekmektedir. Bu noktada Asur Saray
Sanatı devreye girmekte ve kendi halkı dâhil olmak üzere kente ziyarette bulunan elçiler
ve tüccar sınıfı, eyalet valileri, komşu ülkelerin sadakatinin daimi olmasını sağlamak
amacı ile bu sanatsal faaliyetler bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır.
1. Yeni Asur Saray Sanatı
Asur saray sanatı, MÖ 9-7. yy arasında Kuzey Mezopotamya başta olmak üzere
Asur krallarının genellikle yaz-kış kaldığı şehirlerdeki taş levhalar ve duvar resimlerinin
tümünü kapsamaktadır. Asur saray sanatının iki temel özelliği, kendilerini ve
düşmanlarını nasıl gördükleridir. Genellikle Asur kralları, yönetici sınıfı ve askerleri
süslü kıyafetler içinde yenilmez bir gücün parçasıdır. Ancak düşmanları her kim olursa
olsun Asur’a boyun eğmektedir. Saray sanatının etkilediği zümreler farklı olduğu gibi
krallarda kendinden önceki haleflerinden çok daha üstün, vahşet içerikli zafer sahneleri
ile dolu kabartmaların sayılarını artırmakta ve kendilerini, önceki kralların
yapamadıklarını başarmakla övmektedir. Tüm bunlar Asur saray sanatını kendi
içerisinde etki alanlarının dahi farklı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle detaylı
olarak aktarılacağı üzere saray çalışanları ve kölelerin sayısı, fethedilen toprakların
uzaklığı dâhil bir önceki kraldan çok daha ileri düzeye götürme amacı taşımaktadır.
Yabancı devletler kabartmalarda davranış tutumlarına göre kategorize
21 Karen Radner, “Assyrische Handelspolitik: Die Symbiose mit unabhängigen Handelszentren und Ihre
Kontrolle durch Assyrien”, Commerce and Monetary Systems in the Ancient World: Means of
Transmission and Cultural Interaction, Wiesbaden 2004, s.155.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2109
edilebilmektedir.22 Örneğin Asur’un Urartu, Mısır, Kuzey Suriye savaş politikalarını
aktardığı eserlerde son derece acımazken23 Babil’in konu edildiği sahnelerde daha
barışçıl bir ortam görülmektedir.24 Ancak Asur şehir merkezleri dışında steller üzerinde
ise kral genellikle daha naif ve dindar gösterilmiştir.
Yeni Asur sanatının temeli aslında MÖ III. binden itibaren özellikle Erken
Hanedanlar Dönem (MÖ 2900-2350) ve Akad İmparatorluğu (MÖ 2350-2150) ile
başlayan süreçte atılmıştır.25 Geleneksel Mezopotamya zafer-propaganda sanatının
işlendiği Asur saray sanatı, krallığın isteklerine bağlı olarak yeniden geliştirilmiştir.
Sanat, zanaatkârların özgür iradelerine bırakılmamış, çoğu eser kralın emir ve istekleri
doğrultusunda hazırlanmıştır. Bu emir ve isteklerin varoluşu görsel sanatlara da
yansımıştır. III. Salmanasar’a (MÖ 858-824) ait Balawat Nabu Tapınak kapısı tunç
kabartmalarında, kralın yontusunun taş kayalıklara kazındığını gösteren sahnede kral,
sanatçının arkasında ona direktif verirken resmedilmiştir (Fig. 1).26
Figür 1: Balawat Nabu Tapınağı Kapı Kabartması Üzerinde Yer Alan Sahne detayı (L.W. King-
M.A. Litt, a.g.e. PL. LIX: Band X 6)
Yeni Asur Sanatı, kralın emirleri doğrultusunda hazırlanan bir propaganda sanatı
olması nedeni ile son derece mükemmeliyetçi bir yaklaşım ile hazırlanmaktadır.
Oldukça katı kurallara tabi tutulan sanatçılar, kimi zaman görünmemesi gereken bir
parmağı zorlama bir anlayışla betimlemek durumdadır.27 Sanatta figürlerin yüz ifadeleri
22 Julian Reade, “Ideology and Propaganda in Assyrian Art”, Power and Propaganda: A Symposium on
Ancient Empires, 1979, s.329-331.
23 Konu için bkz. L.W. King- M.A. Litt, a.g.e.., s.20-vd.
24 Veli Sevin, Asur Resim Sanatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2010, s.53.
25 Henri Frankfort, The Art and Architecture of the Ancient Orient, Penguin Books, London, 1970, s.18-
65.
26 L.W. King- M.A. Litt, a.g.e.., PL. LIX: Band X 6.
27 H.Layard (c), a.g.e., Pl.5.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2110
de propagandanın bir parçasıdır. Kabartma ve duvar resimlerinde başta kral olmak üzere
soylular ve Asur askerleri daima katı, duygusuz bir ifade ile betimlenmektedir.
Vücutlarında her uzuvları ayrıntıları ile betimlenmektedir.28 Bu mükemmeliyetçi
anlayışın bir parçası olarak savaş sahnelerinde düşman askerleri29, av sahnelerinde ise
hayvanlar (özellikle aslanlar) yüzlerinde acı ifadesi ile betimlenmektedir.30
Saray sanatının en önemli konularından biri dini sahnelerdir. Kalhu Kuzeybatı
Sarayı Taht Odası girişlerinde ve sarayın iç odalarında yer alan betimlemelerde dini
sahnelere yer verilmiştir. Ancak dini sahnelerde de ana tema yine kralın kendisidir.
Özellikle taht odalarında yer alan savaş ve av sahnelerinin üzerinde kralın dini
sahnelerde, tanrı önünde resmedilmesi, gücünü tanrıdan aldığı mesajını vermek amacı
taşımaktadır.31
Asur Saray Sanatı olarak adlandırılan sanat, Kalhu, Dur-Şarrukin, Ninive gibi
önemli kentlerde bulunan ve genellikle saray erkânının (kral ve ailesi, yönetici sınıf,
hadım ağalar, harem vb) girebildiği mekânlarda gerçekleştirilmektedir. Bu sanatın
işleniş detayları mekândan mekâna farklılık göstermektedir.
Kalhu Kuzeybatı Sarayı örnek alındığında, başta kral olmak üzere yönetici sınıf,
hadımağaları kullanımında olan ve vasal krallıkların elçilerinin ağırlandıkları taht
odaları sarayın belki de en çok kullanılan alanlarıdır. İçerisinde kral dairesinin de
bulunduğu sarayın iç avlusu etrafında gelişen kral dairesi, dikdörtgen planlı, üç kapılı
bir ön oda ile gerisinde kralın tahtının bulunduğu ana salon şeklinde planlanmaktadır.
Kral dairesinin üç kapısı dış avluya bakmaktadır.32 Vasal krallıkların elçilerinin
ağırlandığı bu alanda sanat anlayışı iç avlu etrafında gelişen odalardan son derece
farklıdır. Odaların girişlerinin (D, ED, E) iki yanında, 6 m yüksekliğinde, 5 bacaklı
insan yüzlü kuş kanatlı, kimi zaman maymun kulaklı karışık yaratık heykelleri yer
almaktadır.33 Heykellerin yanlarındaki yazıtta “Düşünmeyi bırak ve onu ısır” şeklinde
28 P.E.Botta, a.g.e., Pl. 64.
29P.E. Botta, a.g.e., Pl.64; H.Layard, a.g.e.,Pl, 13-14
30 H.Layard (c), a.g.e.,Pl. 10.
31 H.Layard (c), a.g.e.,Pl. 10-14; Mac Edgar Lucien Mallowan, Nimrud and Its Remains, London 1966,
Fig. 43
32 M.E.L. Mallowan, a.g.e, s. 92-95.
33 H.Layard (c), a.g.e., Pl.3-4.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2111
küçük bir yazıt yer almaktadır.34 D ve E kapısının dış duvarları üzerinde krala çeşitli
halkların haraç getirişi resmedilmiştir (Fig.2).35
)
Figür 2: Kalhu Dış Avlu, D Ve E Kapı Girişlerinde Yer Alan Kabartma Örnekleri (J. Meuszynki,
a.g.e., Pl. 40-41).
Taht odasının kraliyet dairesine açılan ve saray erkânının kullandığı F kapısı dış
yüzünde ise mitolojik yaratıkların kutsal hayat ağacı önünde dölleme sahnelerine yer
verilmiştir (Fig.3).36
Figür 3: Kalhu F Kapısı Giriş Kabartması (J. Meuszynski, a.g.e., Taf: 5, Taf.6, F1-4)
Taht odası girişinde yer alan metinde II. Asurnasirpal’in fetihlerinin bir özeti yer
almaktadır.37 Sanatsal faaliyetler ile birleşen yazılı kayıtların tümü, sarayın en çok
kullanılan alanlarından olan taht odasına girenlere psikolojik bir etki yaratmaktadır. Ana
oda içerisinde kralın tahtının hemen üzerinde, batı duvarında bulunan bir kabartmada
kral hayat ağacı yanında, kanatlı güneş kursu içerisinde Tanrı Asur kabartması ile
34 M.E.L. Mallowan, a.g.e., Remains, s.103.
35 Janusz Meuszynski, Die Rekonstruktion der Reliefdarstellungen und ihrer Anordnung im
Nordwestpalast von Kalhu (Nimrud), Verlag Phillip von Zabern, Mainz am Rhein 1981, Taf: 5-6.
36 J. Meuszynski, a.g.e.,Taf: 5, Taf.6, F1-4.
37 J. Meuszynski, a.g.e.,17, vd. Taf. 1B-b-2.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2112
betimlenmiştir. Bu dini motifin yanında, taht odasının duvarlarının neredeyse tümünde
kralın çeşitli bölgelere düzenlediği seferler ve av partileri resmedilmiş durumdadır (Fig.
4).38
Figür 4:Kalhu Kraliyet Odası Kabartmaları (H.Layard (c), a.g.e., s. Taf. 13, 31).
F odasının kapısı aracılığı ile ulaşılan ve sarayın doğu ucunda yer alan G ve H
odaları, kabul salonları veya ziyafet salonu olarak kullanılmaktadır.39 Olasılıkla elçilerin
de aralarında bulunduğu sarayın soylu kesimi tarafından kullanılan bu odalardan G’nin
duvarlarında arkalıksız tahta oturan elinde kadehi, törensel kıyafetleri ile kral, kralın ön
ve arkasında hadım ağalar ile kanatlı cinler yer almaktadır. Kralın önünde ve arkasında
hadım ağalar, kanatlı cinler ile diğer betimlemeler ve hayat ağacı motifleri de odanın
duvarlarını süslemektedir.40 Kralın G odasında “Tanrı Asur’un başrahibi” imajı çizdiği
iddia edilmektedir (Fig. 5).41 Bu oda içerisinde savaş veya av sahneleri gibi propaganda
sanatına yer verilmemesi özellikle dikkate değerdir.
38 H.Layard (c), a.g.e.,Pl. 16; J. Meuszynski, a.g.e,Taf. 1: B-23, B-22, Taf. 2.
39 M.E.L. Mallowan, a.g.e., s.69; J. Meuszynski, a.g.e.,s.40-41; David Oates -Joan Oates, Nimrud: An
Assyrian Imperial City Revealed, British School of Archeaology in Iraq, London 2001, s.55; Veli Sevin,
Yeni Asur Sanatı I: Mimarlık, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999, s.52.
40 J. Meuszynski, a.g.e.,Taf. 8-10.
41 J.M. Russel, a.g.m., s., 472-475.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2113
Figür 5: Kalhu G Odası Duvar Kabartması (H.Layard (c), a.g.e., Pl. 5).
G odasından bir kapı aracılığı ile girilen ve olasılıkla yalnızca kral, saray halkı
ve saray konukları tarafından kullanılan H odası kabartmaları ise daha çok dini
içeriklidir. Kralın kabul salonu, ziyafet salonu gibi değerlendirmeleri bulunan bu odanın
kabartmaları42, daha çok kral, karışık yaratık ve hayat ağacı motiflerinden oluşmaktadır.
Kralın kıyafetlerindeki ince işçilik dikkat çekicidir. G ve H salonlarında işlenen saray
sanatında, kralın dindar yönü açığa çıkarılmıştır. Dış avludan taht odasına ve taht
odasından G ve H odalarına ulaşıncaya kadar işlenen kral tasvirlerinde, Tanrı Asur
tarafından korunan, son derece güçlü bir imaj yaratmaktadır (Fig. 6).
Figür 6: Kalhu H Odası Duvar Kabartması (J. Meuszynski, a.g.e., Taf.12).
Saray içerisinde yer alan P ve N odası duvarlarında benzeri şekilde dini motifler
ve mitolojik yaratıklara yer verilmiştir. Kralın ikametgâh odası olduğu sanılan oda S’de
42 J. Oates-D.Oates, a.g.e., s., 55-56; V.Sevin, a.g.e., s.52.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2114
hayat ağacı motifleri, neredeyse tüm odaların girişlerinde kanatlı cinler gibi daha
spesifik konulu panellerle kaplıdır.43
Sarayın diğer odalarında kral sahnelerinin görülmemesi Oates ve Mallowan
tarafından odaların önemine göre bir düzenleme gerçekleştiği yönünde
yorumlanmıştır.44 Ancak işlenen kral dairesi ve G-H odalarının önemlerinin eşit derece
olduğu konumları ve boyutları nedeni ile açıktır. Konuların odadan odaya farklılık
göstermesindeki asıl neden, sanatın hangi zümreyi etkilemek ve krallın-krallığın hangi
yönüne vurgu yapmaları ile alakalıdır (Bkz. Fig 7).
Figür 7: Kalhu Kuzeybatı Sarayı Odalara Göre İşlenen Konular (Plan: V.Sevin a.g.e., s.47, Fig.
23)
III. Tiglat Pileser Dönemi (MÖ 744-727) sanatında propaganda çok daha şiddet
içerikli sahneler ile devam etmiştir. Ancak bu sanatın daha sadist konuları içerdiği
görülmektedir. III. Tiglat Pileser’in sanattaki bu tutumu, olasılıkla problemli bir tahtı
hakettmediği şekilde devralması ile alakalıdır. Herhangi bir suikast veya isyana karşı,
aldığı tedbirlerden biri de orduyu güçlendirmek ve saray sanatına bunu yansıtmak
olmalıdır. Nitekim bu dönem sanatında özellikle de sarayın görülebilir alanlarına
şiddetli savaş sahnelerinin resmedildiği görülmektedir.45 III. Tiglat Pileser sanatında
natüralist bir etki oluşmaya başlamıştır. II. Asurnasirpal Dönemi kabartmalarında
43 J.M. Russel, a.g.m., s., 474.
44 J. Oates-D.Oates, a.g.e., s., 54-58.
45 Richard David Barnett, The Sculptures Asur-nasir-apli II (883-859 BC) Tiglath Pileser III (MÖ 745-
727), Eserhaddon (681-669 BC) from the Central and South-west Palaces at Nimrud, London 1962, s.34.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2115
görülen zorlama sanata karşın daha doğal bir anlatım hakimdir. Sanatta zorlama
öğelerin olmayışı da bu sanatın doğal gerçekleri yansıttığını göstermektedir.46
Fethedilen topraklardaki düşman askerleri daha çok şehirlerine özel kıyafet
detayları ile resmedilmiş, ellerinde kendi bölgelerine özgü hediyeleri krala sunarken
görülmektedirler. Daha önce düşman askerlerinin kimliksizleştirilme çabasının yenildiği
görülmektedir (Fig. 8). Bu durum aslında saray sanatında propagandanın giderek
farklılaştığına işarettir. Nitekim öldürülen, yurtlarından edilen yabancı ülke halklarının
kim oldukları artık okuma yazma bilmeyen kişiler tarafından dahi rahatlıkla
anlaşılabilecektir.47
Figür 8: Kalhu Orta Saray Kabartma Örneği (R.D. Barnet- M. Falkner, a.g.e., s. Pl. LXX)
III. Tiglat Pileser (MÖ 744-727) tarafından kurulan Kalhu Orta Saray
kabartmaları, kullanıldığı orijinal konumu ile bulunamamıştır. Ancak erken dönem kazı
çalışmalarında, “Batı Kapısı” olarak adlandırılan alanda Kalhu Kuzeybatı sarayın
girişlerinde olduğu gibi aslan-insan karışık yaratıklar, apotropaik figürler ile süslendiği
anlaşılmıştır. Layard, kapı girişlerinin yan duvarlarında kanatlı figürler olduğunu
raporlamış, ancak herhangi bir belge sunmamıştır.48 Bulunan kabartmaların neredeyse
çoğunda konu daima savaş sahneleri ve haraç alımıdır. Savaş sahnelerinde konuların
daha acımasızca işlendiği görülmektedir. Kafa ve kol kesme, kazığa asma gibi sadist
işkencelerin konu alındığı sahnelerde bu düşman askerlerinin sonraki durumları da
resmediliştir. Sahnelerin devamında vücutlarının herhangi bir uzvu (özellikle baş ve
46 R.D. Barnet- M. Falkner, a.g.e., s., 35.
47 R.D. Barnet- M. Falkner, a.g.e., s.II, 40.
48 H. Layard (c), a.g.e., s.29-45.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2116
kolları) kesilen ölü düşmanların nehre atılmış cansız bedenleri dahi betimlenmiştir (Fig.
9).49
Figür 9: Kalhu Orta Saray Hisar Kuşatması Kabartması (V.Sevin (a), a.g.e., s.88, Fig. 103)
Asur’un en güçlü krallarından II. Sargon (MÖ 721-705) döneminde kurulan
Dur-Şarrukin kenti, Asur saray sanatının uygulandığı kentlerden biridir. Kente giriş,
rampalı bir yol aracılığı ile ulaşılan üç kapılı bir avludan sağlanmaktadır. Bu avlunun
kuzeybatı bölümü, dış avlunun etrafında çevrili taht odasından oluşmaktadır. Taht
odasına girişi sağlayan VIII No’lu dış avlu, saray erkânı dışında, dış ülke yönetici ve
elçilerinin kabulünün sağlandığı bir bekleme alanı olarak görülmektedir (Fig. 10).50
Figür 10: Dur Şarrukin Kent Planı (J. Wilson, G.T.Alen, a.g.e. PL. 76).
Giriş avlusundan dış avluya açılan kuzeydoğu duvarı üzerinde kabartmalara yer
verilmiştir. 69 m uzunluğundaki duvar üzerinde yer alan üç kapı, kanatlı insan başlı
49 R.D. Barnet- M. Falkner, a.g.e., s.II , 40; V. Sevin, (a), a.g.e., s.88.
50 Gordon Loud, Khorsabad, Pt. 1: Excavations in the Palace and at a City Gate, OIP 38, Oriental
Institute, Chicago 1936, p.5-12.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2117
boğalar ile psikolojik olarak koruma altına alınmıştır. Dur Şarrukin karışık yaratık
heykellerinin boyutları 5.60 m kadardır. Boyutlardaki büyüme, olasılıkla krallığın
genişlemesi ile doğru orantılı olarak artmış, Asur’un büyüklüğüne bir atıf olarak
kullanılmıştır. Güneydoğu duvarı, taht odasına açılan üç kapının bulunduğu alanda da
kabartma ve karışık yaratık heykellerini görmek mümkündür.51
Taht odasına açılan üç kapıda da devasa boyutlarda insan başlı, kuş kanatlı boğa
heykelleri görülmekte, bu boğa heykelleri dış avluya bakar durumda olmakla birlikte
hemen yan duvarda yüksek kabartma olarak da işlenerek taht odasına girenlerde
psikolojik bir etki yaratma çabasını artırmaktadır. Bu kabartmanın hemen yanında ise
Sümer kabartmalarında görülen Gılgamış betimi yer almaktadır. Elinde bir aslan tutan
heybetli Gılgamış kabartması, Asur krallarının kadim Mezopotamya mirasının tek
hâkimi olduklarını gösterme çabasından kaynaklanmaktadır (Fig. 11).52
Figür 11: Dur Şarrukin Kral Dairesi C Kapı Kabartmaları (G.Loud, a.g.e., Fig. 35)
C kapısı duvarları üzerinde ise tahtta oturan kral, Asur saray çalışanları ile
birlikte krala biat eden halkların hediye getiriliş sahnelerine yer verilmiştir. Yan
duvarda ise, kentin yapılışı için köleler tarafından deniz yolu ile kereste taşındığını
gösteren etkileyici bir sahne işlenmiştir. Sarayın belki de en çok misafir alan bu
alanında kullanılan üç farklı konu da oldukça dikkat çekicidir (Fig. 12a-b).53 Bu, kralın
hem dini yönünü, hem gücünü hem de hüküm sürdüğü alanların fazlalığına vurgu
yapmaktadır.
51 Loud, a.g.e., s.28-30.
52 Paul Albenda, The Palace of Sargon, King of Assyria: Monumental Wall Reliefs at Dur
‐
Sharrukin,
from Original Drawings made at the Time of Their Discovery in 1843–1844 by Botta and Flandin,
Synthese 22, Editions Recherche Sur Les Civilisations, Paris 1986, p.44-45.
53 Albenda, The Palace of Sargon, 44-45, Pl. 16-25.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2118
Figür 12a-B: Dur-Şarrukin Kral Dairesi Giriş Duvar Süslemeleri (P.Albenda, a.g.e., Pl.14,
Pl.19).
Dur-Şarrukin’in belki de en önemli kabartmalarından biri, dış avludan girişi
sağlanan 13 No’lu kralî salondur. Salon içerisinde, Sargon’un ünlü 8. Seferi
resmedilmiştir. Urartu topraklarına düzenlenen seferin anlatıldığı kabartma, müzelere
nakil sırasında nehre düşerek kaybolmuştur (Fig. 13).54 Dış avludan girişi sağlanan oda
olasılıkla farklı ülkelerden gelen misafirlerin de girişi için açıktır. Hemen yanındaki 14
No’lu odada ordugâh betimlemelerine yer verilmesi, bu salonların olasılıkla dış ülke
misafirlerine açık, propaganda amaçlı kullanılan mekânlar olduğunu akla
getirmektedir.55
Figür 13: Dur-Şarrukin 13 No’lu Oda Muşaşir Seferini Anlatan Duvar Kabartması (P.E. Botta,
a.g.e., 141).
İçerisinde kabul salonlarının yer aldığı III. Avlu girişinde yer alan 10 No’lu oda,
kral dairesindeki kabartmalarla son derece benzer şekilde krala haraç getiren halkların
54 V. Sevin(a), a.g.e., s.137.
55 P.E. Botta, a.g.e., Pl. 20.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2119
yer aldığı sahnelere yer verilmiştir. Kabul salonu odaya girişi sağlayan Q ve P kapıları
üzerinde ise kanatlı cin ve dini sahnelerden oluşan kabartmalar ile süsleme yapılmıştır.56
“T” biçimli ikinci taht odası olarak kullanıldığı sanılan 8 No’lu büyük salonun
yan odaları duvarlarında tekli figürler, karışık yaratık betimlemelerine yer verilmiştir. 6
No’lu odada Yeni Yıl Törenlerinde gerçekleşen haraç getirme sahnelerinin betimlendiği
bazı duvarlarda Frigli elçileri görmek mümkündür. Ayrıca 2 No’lu odada, MÖ 716
yılında gerçekleşen Doğu seferi çivi yazılı kısa notlarla resmedilmiş, sahnenin
devamında kral ve komutanların zafer şölenlerine yer verilmiştir.57 Benzeri savaş
sahneleri 5 No’lu odanın duvarlarında da yer almaktadır. Filistin Samaria kent kale
kuşatmaları, düşman askerlerinin düştüğü elim durumun resmedildiği sahnelerde kral
klasik Asur tarzı olarak son derece acımasız ve durağan bir yüz ifadesi taşımaktadır.58 7
No’lu küçük oda içerisinde ise savaş ve şölen törenlerinin yanı sıra av partilerine de yer
verildiği görülmektedir (Fig. 14).59
Figür 14: Dur-Şarrukin 5 No’lu Odada Yer Alan Kuşatma Sahneleri (P.E. Botta, a.g.e., 96).
Sarayın özel ikametgâhlarının bulunduğu avlulardan I No’lu avlu duvarlarında
Kral II. Sargon ve oğlu Sanherib (MÖ 704-681) kabartmalarının yanı sıra krala hizmet
eden çok sayıda saray görevlisinin temsili betimlemelerine de yer verilmiştir.60 Banyo
yapısı olarak kullanıldığı anlaşılan bazı mekânlarda dahi II. Sargon’un elinde bir keçi ve
diğer elinde palmet çiçeği ile törensel kıyafetlerde bir bezemesini görmek
mümkündür.61 Kalhu sarayından farklı olarak neredeyse tüm özel odalarda kral, veliaht
prens ve krala hizmet eden hizmetçilerden oluşan betimleme düzeni yalnızca sanatsal
gelişimle açıklanmamalıdır. II. Sargon’un, Kuzeybatı İran Muşaşir seferi sırasında
56 P.E. Botta, a.g.e., 45, Pl. 35-40.
57 V. Sevin, a.g.e., s.130-133.
58P.E. Botta, a.g.e.,, Pl. 90-102.
59 V. Sevin, a.g.e., s.135.
60 P.E. Botta, a.g.e., Pl.46-47, Pl. 42-55.
61 V. Sevin(a), a.g.e., s.79.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2120
aldığı ganimetlerin çokluğu, Asur’un zenginliğine zenginlik katmış, bu durum saray
çalışanları ve kölelerin sayısını da artırmıştır. Tüm bu siyasal yaşamın yansıtıldığı Asur
kabartmaları, sadece estetik amaç taşımanın ötesindedir.62 Özetle II. Sargon
kabartmaları, saray çalışanları da dâhil kentte yaşayan tüm toplumu etkileyecek düzeyde
geniş çaplı bir konu dağarcığına sahiptir.
Sanherib (MÖ 704-681) tarafından kurulan Ninive’de Güneybatı Saray’ı Asur
sanatının politika ile doğru orantılı gelişim ve değişime sahne olunan önemli kentlerden
biridir.63 Sanherib sarayının kapı girişlerinde yine devasa boyutlu karışık yaratık
heykellerinden yararlanılmış ancak duvarlarda hayat ağacı gibi sahnelerin bezenmesi
neredeyse terk edilmiştir. Kral dairesi kabartmaları yine özenli bir işçilik
sergilemektedir (Fig. 15). Haraç alım sahnelerinden çok kral dairesinin dış duvarlarında
Babil seferi gibi savaş ağırlıklı sahnelere yer verilmeye başlanmıştır. Ön avlu
duvarlarının birinde yer alan ve hadım ağalar tarafından çekilen bir arabada kral ve
maiyetinin resmedildiği sahneler, II. Sargon dönemi kabartma konularına benzerdir.
Kral dairesi kabartmalarının konumlandırılış şekli, buraya giren herhangi birinin görme
alanına göre düzenlemiştir. Ukku adlı kentin zapt edilişinin anlatıldığı çivi yazılı
paneller ve kabartmalarda Asur ordusu, saray sanatının klasikleşen biçeminde güçlü ve
yenilmezdir. Kralın ulaştığı en uzak noktalardan olan Levant Bölgesi’nde Sidon’un
deniz kıyısında resmedilişi de oldukça özenlidir.64
Figür 15: Ninive Sarayı VI No'lu Avlu Girişi Kabartmaları (A. Paterson,a.g.e., Pl. 22)
62 G. Loud, a.g.e., p.12-71; J, Wilson- G.T. Allen, a.g.e., p.51-71.
63 Henry Layard, Nineveh and its Remains, 2 vols., John Murray, London 1849b; Henry Layard,
Discoveries Niniveh and Babylon, New York 1853d.
64 Archibald A. Paterson, a.g.e., s.: Palace of Sennacherib, M. Nijhoff, Layeh 1912, s.9-10.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2121
Taht odası (I) ve taht odasının çevresindeki III, IV, V, No’lu odalarda savaş
sahnelerin yanı sıra, kralın taht arabasında yeni bir hizmetli figürü eklendiği
görülmektedir. Bu yeni hizmetli figürleri, kralın gücünün ve zengin yaşam tarzının
arttığını göstermektedir (Fig. 16).65
Figür 16: Ninive Güneybatı Sarayı Taht Odası Girişi (A.Paterson, a.g.e.,).
Kral dairesinde (Büyük Salon) ve hemen yanındaki V No’lu oda genellikle Asur
ordusunun ormanlık alanda gerçekleştirdiği savaşlar, nehir taşımacılığı, Sidon ve
Tyre’ye düzenlenen seferler gibi daha çok askeri başarılar anlatılmaktadır. Anlatımda
Asur saray sanatı kurallarına uygun olarak askerler acımasız ve korkusuz, düşmanlar ise
korkulu ve acizdir. Kral dairesinin bir kabul salonu olarak kullanıldığı düşünüldüğünde
sanatın tıpkı diğer krallar gibi birçok kesime hükmettiğini göstermektedir (Fig. 17).66
Figür 17: Ninive Güneybatı Sarayı V No’lu Oda İçerisindeki Sidon Üzerinde Sefer Konulu
Kabartma Örnekleri (A. Paterson, a.g.e., Pl.2,15)
65 A. Paterson, a.g.e., s., 4-6.
66 A. Paterson, a.g.e., s., 4-5.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2122
Asur ordusunun savaş hazırlıklarından savaş anı ve sonrasında yaşanan zafer
şölenlerine kadar öyküsel bir anlatımla resmedildiği bu kabartmalar, odaya giren her
kesimden insanın etkileneceği türdendir. Asur ordusunun gücünü ve kralın hâkimiyet
alanlarının fazlalığı Asur’a başkaldıracak olanların dahi geri durduracak etkiye sahiptir.
VI No’lu merkezi avlu içerisinde ise savaş sahnelerinin yanı sıra bir boğa
heykelinin Balatai taş ocağından köleler tarafından Ninive’ye taşınması sahnesine yer
verilmiştir (Fig. 18a-b).67 Benzeri bir sahne XLIX No’lu oda çerisinde de
görülmektedir.68
Figür 18a-b: Ninive Güneybatı Sarayı VI No’lu Avlu Lamassu Taşınma Sahnesi (A. Paterson,
a.g.e., s.27-28).
İkinci bir büyük salon ve XIX No’lu avlu etrafında da genellikle kral ve Asur
ordusunun savaş sahneleri betimlenmiştir. Asur askerlerinin koyun derilerini tulum gibi
kullanarak Fırat (?) nehrini geçişi, savaş anları ve sonrasındaki haraç alımı gibi
67 A. Paterson, a.g.e., s., 16-22.
68 V. Sevin(a), a.g.e., s.173.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2123
konuların işlendiği bu avluda kral dairesi gibi daha çok soylu kesim ve elçilerin
kullanım alanlarıdır (Fig. 19).69
Figür 19: Ninive Güneybatı Sayı XIX No’lu Avlu Kabartmaları (A. Paterson, a.g.e., Pl.40-41)
Pek çok avlu etrafında gelişen bir mimariye sahip olan sarayın neredeyse çoğu
odasında kralın belirli bir yıla ait sefer kaydı resmedilmiştir. XXXVI No’lu odada yer
alan Lakiş seferinin anlatımı, savaş konulu kabartmalardan en güzel örnekleri
taşımaktadır. Sanherib’in ülkesine zengin ganimetler taşıdığı en önemli savaş olan Lakiş
seferinin her anının resmedilişi propaganda sanatının güzel örnekleridir (Fig 20).70
Figür 20: Ninive Güneybatı Sarayı Lakiş Seferi Sonrası Nüfus Mübadelesi Yapılan Halk (A.
Paterson, a.g.e., s.Pl. 71-73)
69 A. Paterson, a.g.e., s., Pl. 40-41.
70 A. Paterson, a.g.e., s., 68-78.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2124
Genel olarak Sanherib Dönemi kabartmalarında görülen savaş sahneleri ve
lamassuların taşınması gibi mimari sahneler kralın yüceliği ve boyunduruğu altındaki
insanların fazlalığına dikkat çekmektedir. Sahnelerin özellikle avlular ve kral odaları
gibi ortak kullanımda olduğu alanlarda tercih edildiği de gözden kaçırılmamalıdır.
Nüfus mübadelesi gibi güçlü savaş sahnelerinin yanı sıra halkın düştüğü durumu son
derece özenle işlendiği bu sahnelerin bulunduğu odalar daha çok XII No’lu avludan
rahatlıkla ulaşılacak konumda olup konuklar için ayrılmış bir alan olmalıdır (Bkz.
Fig.21)
Figür 21: Ninive Güneybatı Saray Kabartmalarının Konularıma Göre Ayrımı (Plan: A.
Paterson, a.g.e., Yeniden Düzenleme)
Eserhaddon Dönemi’nde (MÖ 680-669) Kalhu Güneybatı Sarayı’nda kimi
kabartmaların kullanımı sürdürülmüştür. Kalhu’da inşa edilen yeni sarayın duvarlarını
süslemek için hazırlanan bazı taş levhalar hazırlanmasına rağmen kralın zamansız
ölümü nedeni ile zemin üzerinde bırakılarak saray terk edilmiştir. Bu nedenle
Eserhaddon Dönemi saray sanatı konuları ve etki sınıfını kesin tespit etmek mümkün
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2125
görünmemektedir. Ancak, kapılarda Mısır sanatına yakın lamassuların varlığı
sürdürülmüştür.71
Asurbanipal Dönemi (MÖ 668-627) saray sanatı örnekleri ise, krallığın katı
kurallarının az da olsa yıkıldığı birkaç örnek dışında, 400 yıllık saltanatın izlerini
sürdürmektedir. Ninive Güneybatı sarayı kabartmalarının çoğunda kral av ve savaş
sahneleri ile donatmıştır. XIX No’lu dış avlu içerisinde yer alan XXXXIII No’lu oda
içerisinde taş levhanın tümüne yayılan frizsiz bir anlatımla savaş sahnesi resmedildiği
görülmektedir. Kralın Ulaia (Karun) nehri kıyısında yer alan Til Tuba kentine
düzenlediği seferin anlatıldığı kabartmada düşman askerlerinin düştüğü acınası durum
çarpıcı bir anlatımla gözler önüne serilmiştir (Fig. 22).72
Figür 22: Ninive Güneybatı Sarayı Til Tuba Seferi Kabartması (J.Reade(c), a.g.e., 83, Fig. 98)
Hemen alt kabartmada, II. Asurnasirpal Dönemi’nde itibaren benimsenen hediye
getiriliş, Asur kralına biat sahneleri yer almaktadır. Kabartma üzerinde Elam kralı
Teumman’ın savaş arabasının devrilişi de görülmektedir. Asur sanatının vazgeçilmez
öğelerinden olan yönetici sınıfın aciz hale düşürülüşü, MÖ III. bin sonrası sıkça
kullanılmıştır. Erbil kentinde yapılan kutlama törenlerin resmedildiği bir başka
kabartmada ise Asur’un ezeli rakibi Urartulu elçiler görülmektedir (Fig. 23).73
71 V. Sevin(b), a.g.e., , s.182-183.
72 İ. Coşkun, a.g.m., s.591-600.
73 V. Sevin(a), a.g.e., s.190-191.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2126
Figür 23: Ninive Güneybatı Sarayı Urartulu İki Elçi Betimi (V.Sevin(a), a.g.e., Res. 219)
Asurbanipal tarafından Kalhu’da yaptırılan Kuzey Saray kabartmaları
propagandanın yanı sıra yukarıda sıkça bahsedildiği üzere sanatın zümresel ayrımını
gözler önüne seren kabartmalar ile doludur. A, C, E odaları dik eksenle kesişen odaların
çoğunda ana tema aslan avı sahnesidir. Bu sahnelerde de savaş sahnelerinde olduğu gibi
hayvanların yüzlerindeki acı ifade ustaca resmedilmiştir. E odası üzerinde, bir meyve
bahçesi ve sazlık alanlar ile av köpekleri ve aslan avı sahnelerine yer verilmiştir (Fig.
24).74
Figür 24:Kalhu Kuzey Saray Av Sahnesi Örnekleri (R.D. Barnet, a.g.e.,Pl. V-XIII)
74 Richard David Barnet, Sculptures from The North Palace of Ashurbanipal at Nineveh (668-627 B.C.),
The Trustees of The British Musueum, Oxford 1976, 12; Julian Reade, Assyrian Sculptures, Harvard
University Press,Cambridge 1999, s.72-74.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2127
C odası içerisinde bulunan kabartmalarda da ana konu kralın aslan avı
sahneleridir. Kabartmalarda kralın av için özel sahalar yaptırdığı da anlaşılmaktadır
(Fig. 25).75
Figür 25: Kalhu Kuzey Saray C Odası Kabartma Örneği (R.D. Barnet, a.g.e., s.12, Pl. V-XIII)
Ancak sarayda yalnızca av sahnelerine değil aynı zamanda savaş sahnelerine de
yer verilmiştir. F Odası olarak adlandırılan alanda kralın Elam üzerine düzenlediği sefer
resmedilmiş, bununla birlikte din lideri (papaz) olarak tanımlanan tekli figürlerden
oluşan kabartma düzeni de aynı oda duvarlarını süslemektedir. Benzeri sahneleri, L
odası duvarlarında da görmek mümkündür (Fig. 26).76
Figür 26: Kalhu Kuzey Saray F Odası Kabartma Örneği (R.D. Barnet, a.g.e., Pl 14,)
Asurbanipal Dönemi saray sanatı kabartmalarından en ilginç olanı ise S odası
içerisinde yer almaktadır. Sarayın kuzeybatı ucunda, iki katlı hilani tarzdaki salon
75 R.D. Barnet, a.g.e., s., 12, Pl. V-XIII; J. Reade, a.g.m., s., 73-76.
76 R.D. Barnet, a.g.e., s., 14, Pl. XVI-XXI; J. Reade, a.g.m., s., 80.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2128
duvarında Asurbanipal’in karısı Libbali-Šarrat ile bir ziyafet şöleni betimlenmiştir. Bir
zafer kutlamasını simgeleyen kabartmada, kralın tam karşısında duran ağaç üzerinde,
düşman askerinin kesilen başının sallandığı görülmektedir. Sarayın en uzak köşesinde
yer alan ve Asur sanatının nadir kadın betimlemelerini içeren kabartma olasılıkla
yalnızca kral ve ailesinin görebileceği odanın üst katına asılı durumdadır (Fig. 27).
Kabartma üzerinde çok sayıda hizmetlinin resmedilmesi, II. Sargon dönemi sonrası
kabartmalarına benzerlik göstermektedir.77
Figür 27: Kalhu Kuzey Saray S Odası Kabartması (British Museum: Image Service order FI-
001034809)
Asurbanipal Kuzey Sarayı sanatsal faaliyetleri tıpkı diğer krallar gibi farklı
zümrelere hizmet etmektedir. Sarayın en çok kullanılan odalarında av ve savaş
sahneleri, ücra köşelerde ise karısı ile ziyafet sahnelerine yer vermesi, sanatı farklı
amaçlarla kullandığını göstermektedir. Nitekim kralın ikamet alanlarında sanat kralın
zevki için, merkez odalarda ise gereklilik amacı ile kullanılmış gibi görünmektedir
(Bkz. Fig. 28).
77 R.D. Barnet, a.g.e., Pl. LXIII.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2129
Figür 28: Kalhu Kuzey Saray Kabartma Konuları (Plan: R.D. Barnet, a.g.e., Yeniden
Düzenleme).
Saray sanatının yanı sıra, Kalhu’da II. Asurnasirpal tapınak kabartmaları,
işlevine uygun şekilde genellikle mitolojik sahnelerden meydana gelmektedir. Kralın
varlığından uzak, karışık yaratıkların mükemmeliyetçi yansımaları, mitolojik sahnelerde
yer verilmektedir (Sevin, 2010: 49-51). Tapınak girişinde Tanrı Ninurta ile mitolojik bir
yaratığın savaşı, balık-insan karışık yaratık betimlemeleri (Fig. 29)78 ve II.
Asurnasirpal’e ait bir heykel yer almaktadır.79
Figür 29: Kalhu Ninurta Şapeli Mitolojik Sahne. (V. Sevin(a), a.g.e., s.50, Res. 54)
Sitadel içerisinde yer alan bir başka mimari alan ekal-maşarti’lerdir. Kışla-saray
olarak kullanılan ve genellikle askeri eğitim merkezi olan binalarda nadirde olsa
kabartma ve duvar resimlerine rastlanmaktadır. Kalhu’da Fort Salmanasar olarak
78 H. Layard(c), a.g.e., Pl. 5.
79 J. Curtis-J. Reade, a.g.e., s., 43.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2130
adlandırılan ekal maşarti içerisinde yer alan bir duvar resminde III. Salmanasar Tanrı
Asur sembolü ve kutsal hayat ağacı altında dini bir konu, taht altlığı üzerinde ise III.
Salmanasar’ın Babil kralı ile bir antlaşma sahnesine yer verilmiştir (Fig. 30).80 Kışla
içersinde savaş sahnesine rastlanmaması, bu propaganda sanatının özellikle saray ile
ilişkili kişi-kişiler tarafından görülmesinin amaçlandığını göstermektedir.
Figür 30: Kalhu Ekal-Maşartisi Duvar Resmi Ve Taht Altlığı Kabartması (V.Sevin(a), a.g.e.,
Res. 57, 58).
2. Yeni Asur Halk Sanatı
Asur saray sanatı yukarıda bahsedildiği üzere daha çok kralî bir propaganda
amacı olarak saray erkânı ve saraya gelen konuklara hitap etmektedir. Ancak Asur
saraylarına hüküm sürülen tüm topraklardaki halkın gelmesinin imkânsız olduğu açıktır.
Bu nedenle sanat anlayışı, Asur çekirdek bölge dışındaki çok sayıda merkezde farklı
eserler üzerine uygulanmış görünmektedir.
Bu sanat anlayışının en erken temsilcileri II. Asurnasirpal ve III. Salmanasar’dır.
Balawat olarak adlandırılan ve kralî bir ikametgâh alanı olarak kullanılan Musul
yakınlarındaki kentte bulunan Mamu tapınağı kapı kabartmaları, halk sanatının erken
örnekleridir. Kalhu ve Ninive’nin kuzeydoğusunda, Dur-Şarrukin kentinin güneyinde
yer alan kent kralın devamlı bir ikametgâh alanı değildir. Asur sınırları dışında özellikle
tüm bölge halkının göreceği bir alan olan tapınak kapısının dış yüzüne yapılan bu
kabartmalarda konu, kral daireleri ve konukların ağırlandıkları odalarda olduğu gibi
genelde siyasi başarılardan ibarettir. II. Asurnasirpal Dönemi’ne tarihlendirilen tunç
kabartma levhalar üzerinde Suhu, Azamu gibi kentlerden haraç sahneleri, Bit-Adini
kenti üzerine düzenlenen sefer (Fig. 79), Fenike’den ganimetlerin taşınması (Fig. 80)
80 V. Sevin(a), a.g.e., s.52-53.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2131
gibi Kalhu sarayında alışık olunan konular işlenmiştir. Bu kabartmalar için özellikle
tapınağın seçilme nedeni de Asur krallarının tanrılar ile olan bağlantıları ve güçlerini
tanrıdan aldıkları gerçeği yatıyor olmalıdır. Bu sayede halkın Asur’a karşı isyan etmesi
söz konusu olmayacaktır (Fig. 31a-b).81
MÖ I. binde okuryazarlığın her kesimi kapsamadığı hatta kimi kralların okuma
yazma bilmediği düşünüldüğünde, eyalet merkezlerindeki tüm sosyal statüye sanatsal
faaliyetler ile hükmedilmeye çalışılmıştır. Tapınağa giren ve/veya gören herkes bu
sayede Asur’un yüceliğini anlatmış olacaktır.
Figür 31a-B: Balawat Mamu Tapınağı II. Asurnasirpal Kabartmaları (J.E., Curtis- N. Tallis,
a.g.e., s.72, Fig 79-80).
III. Salmanasar tarafında aynı tapınak üzerinde yer alan kapı kabartmalarında ise
konu genellikle kralın seferleridir. Urartu, Fenike, Kuzey Suriye, Dicle ve çevresine
düzenlenen seferlerin anlatıldığı kabartmaların altlarında seferlerin kısaca tanıtımını
içeren yazıtlar mevcuttur. Bu kabartmalar içerisinde dikkat çekenlerden biri ise ezeli
rakip Urartu’nun resmedildiği örneklerdir. I, II, ve VII. Band üzerinde yer alan
sahnelerde Asur ordularının Urartu üzerine düzenlediği sefer ayrıntıları ile aktarılmış,
öyle ki Dicle kıyılarında bir dağ silsilesine kralın kabartmalarının yapıldığı dahi
görülmektedir. Sahnelerde Urartu askerleri ile savaş, savaşın ardından yenilgi, kral
huzuruna esir alınan askerlerin çıplak bir şekilde götürülüşü, fethedilen Urartu
81 J.E., Curtis- N. Tallis, a.g.e., s. 10-vd.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2132
topraklarından bir pithosun götürülüşü ve ganimet sahneleri eşlik etmektedir. Sadist
uygulamaların Urartu askerleri üzerinde uygulandığı görülmektedir. Bu sanatın özellikle
de bir tapınak kapısında resmedilmiş olması da yine sanatta zümresel farkla alakalıdır
(Fig. 32a-d).82
Figür 32a-d:Balawat Tunç Kapı Kabartmaları I, II Ve VII Bantta Yer Alan Urartu Savaş
Sahneleri (A. Schacner, a.g.e., Abb. 118-120).
Asur kentinde krali şehrin dışında, Dohk kenti kayalık alanlarında bulunan Asur
kabartmaları da sanatın farklı bir boyutunu ortaya koymaktadır. Geniş bir sulama kanalı
kenarında bulunan kaya kabartmalarında hayvanlar (özellikle aslan) üzerine basar
durumda elleri kutsal selamla pozisyonunda tanrılar yer almaktadır. Hemen arkalarında
ise kral, yürür durumda törensel kıyafetler içerisinde onları takip etmektedir. Halk
sınıfından çiftçilerin kullandığı bu su kanalı üzerine resmedilen eserde kralın tanrıların
yeryüzündeki temsilcisi olarak gösterimi söz konusudur. Çok sayıda tanrının hemen
gerisinde yer alan kral, halkına tanrıların temsilcisi olduğu imajını vermektedir.
Kabartmaların II. Sargon Dönemi’ne tarihlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.83
Sanherib Dönemi’nde de benzeri şekilde kaya kabartmaları görülmekte, bu
kabartmaların konumları dolayısıyla saray sanatından çok halk sanatına hitap ettiğini
göstermektedir. Kralın ilk kabartmalarından biri Cudi Dağı’na kazınmıştır. Yaklaşık altı
kabartma bulunan dağ üzerinde kral yontuları çoğunlukla alçak kabartma şeklinde
82 L.W. King- M.A. Litt, a.g.e., , Pl. I-VI; VII-XII; XXXVII-XLII; Andres Schachner, Bilder Eines
Weltreichs: Kunst- und kulturgeschichtliche Untersuchungen zu den Verzierungen eines Tores aus
Balawat (Imgur-Enlil) aus der Zeit von Salmanassar III, König von Assyrien, Brepols Press, Belgium
2005, 175, Abn. 114-117.
83 Erişim: https://www.nationalgeographic.com/history/2020/01/rare-assyrian-carvings-discovered-
iraq/,(09.06.2020).
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2133
işlenmiştir. Kral polos başlığı, törensel kıyafeti ve asası ile betimlenmiş ve eli kutsal
selamlama pozisyondadır.84
Sanherib Dönemi’ne ait bir diğer kabartma ise Hinnis olarak bilinen Bavian’da
yer almaktadır. Ninive’ye su taşıyan kanalın su çıkış noktasına yapılan kabartmada kral,
Tanrı Asur ve eşinin ortasında, yüzü tanrıya dönük şekilde işlenmiştir. Hemen altta iki
karışık yaratık ortasında benzerine Sargon ve Sanherib saraylarında görülen Gılgamış
betimine yer verilmiştir. Hemen yanındaki kabartmada ise Tanrı Asur ve iki yanında
kral yontusu yer almaktadır (Fig. 33).85
Figür 33: Bavian Su Anıtı (W. Bachmann, a.g.e., Abb. 13).
II. Sargon’a tarihlendirilen kaya anıtlarının aynısı Maltai’de bulunmuştur.
Sanherib Dönemi’ne tarihlendirilen bu kabartmalarda ejder üzerinde Tanrı Asur,
Asur’un eşi Ninlil, Sin, Şamai gibi Asur tanrılarının ve arka sınırlarında kutsal
selamlama pozisyonunda kral görülmektedir.86 Dohk Bölgesi’nde bulunan bir başka
kabartmada kral, Tanrı Asur ve Eşi Ninlil’in yanında, törensel kıyafetler içerisinde
görülmektedir. Su kanallarının Ninive’ye uzandığı ve halkın bu kanallar sayesinde tarım
yapıldığı düşünüldüğünde Asur kralının halkına Tanrı Asur’un yeryüzündeki temsilcisi
imajını vermek istemesi ile alakalıdır (Fig. 34). 87
84 V. Sevin(a), a.g.e., s.174, Res. 208.
85 Walter Bachmann, Felsreliefs in Assyrien.Bawian, Maltai und Gundük. Zeller, Osnabrück 1927, Abb.
13; Fredrick Mario Fales, “Khinis/Bavian: Changing Models for an Assyrian Monumental Complex”,
Bulletin of the Ancient Near East Vol. 1 No. 2, 2017, 237-286, Fig. 6.
86 V. Sevin(a), a.g.e., Res. 210.
87 F.M. Fales, a.g.m., Fig. 15.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2134
Figür 34: Maltai (Sevin, 2010: Res. 21) ve Dohk’da Bulunan Kaya Kabartması (F.M. Fales, a.g.m., Fig.
15)
MÖ 9. yy’da çoğunlukla halkın görebileceği yerlere dikilen dikilitaşlar, Asur
politikaların halka buluştuğu önemli eserlerdir. Obeliskler krallığın ilk yıllarında
yalnızca Asur merkezlerinde halka hitap ederken sonraki dönemlerde steller şeklinde
farklı ülkelerde kullanılan, krallığın var olan saltanatının dilsiz tanıkları olarak
kullanılmıştır.88 Orta Tunç Çağı’ndan (MÖ 2000-1450) itibaren başlayan ve Yeni Asur
Dönemi’nde yapımı süren obelisklerden biri Rassam Obeliski’dir. II. Asurnasirpal’e ait
obelisk Kalhu Merkezi Yapı yakınlarında kırık durumda ele geçmiştir. Obelisk üzerinde
kralın haraç alım sahneleri, haraçların taşınması, bir kale önünde gerçekleşen av sahnesi
gibi konulara yer verilmiştir (Fig. 35).89
Figür 35: Kalhu Rassam Obeliski’nde Görülen Bazı Sahneler (J. Reade(b), a.g.m., s. 22).
88 J. Reade(c), a.g.m., s., 336.
89 J. Reade(b), a.g.m., s.1-22.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2135
Kalhu’da bulunan bir diğer obelisk ise Merkezi Yapı olarak adlandırılan
tapınağın önünde yer almaktadır. III. Salmanasar’a ait siyah obelisk, 198 cm
boyutundadır. Yirmi kabartma panelinden oluşan eserin en başından itibaren Omri oğlu
Jehu, Muşri (Mısır), Suhi ve Patina, Gilzanu’dan haraç alındığı resmedilmektedir.
Sahnede yer alan haraçlar deve, kumaş, metal kap gibi son derece zengindir (Fig. 36).90
Figür 36: Kalhu Siyah Obelisk Sahnelerinden Örnekler (V. Sevin(a), a.g.e., s. 56, Fig . 61)
Görüldüğü üzere kentlerde halkın rahatlıkla görebileceği obeliskler üzerinde
savaş sahneleri yerine krallığa biat eden halkla ilgili görsellere yer verilmiştir.
Anlaşıldığı üzere krallar, kendi halkına vahşet ve sadist eylemlerin görselleri yerine
tanrısal kimlikleri ve hüküm sürdükleri toprakların, kralın yüceliğinin gösterilmesini
daha uygun bulmuş olmalıdır. Bir tapınak olarak kullanıldığı sanılan Merkezi Yapı’da
yer alan bu kabartmalara karşı, Balawat’ta sadist uygulamalarında yer aldığı sahnelere
yer verilmesi ideolojik propagandanın farklılığı ile ilgili olmalıdır.
Halk sanatı arasında yer alan bir diğer önemli eserler ise stellerdir. Daha çok
fethedilen bölgelere krallık sınırlarının işaretlenmesi, fetih politikası uygulanan halkın
Asur hududunda olduğunu bilmesi amacı ile yapılan stellerin çoğu Anadolu
topraklarındadır. Stellerden en çok bilineni Diyarbakır Kurkh’da ele geçmiştir. Stel
üzerinde II. Asurnasirpal törensel kıyafetler içerisinde kutsal selamlama
pozisyonundadır. Benzeri şekilde tanrı sembolleri arasında işlenen bir stelde Kalhu’da
90 J. Börker-Klähn, a.g.e., s.152, A. Kırk Grayson, Assyrian Rulers of the Early First Millenium BC, II
(858-745 B.C) University of Toronto Press, Toronto 1996, s.62; V. Sevin(a), a.g.e., s.56.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2136
ele geçmiştir. Stelin sol kenarında yer alan kralın Asur tanrılarının adlarını yazarak
kendini övdüğü görülmektedir (Fig. 37) .91
Figür 37: II. Asurnasirpal Kurkh Steli (British Museum env: 118883)
III.Salmanasar’ın aynı yerde ele geçen stelinde kral törensel kıyafetler içerisinde,
sahnenin sol üst köşesinde bulunan Tanrı Asur sembolü ile betimlenmiştir. Yazıtta,
Nairi ülkesine düzenlenen seferler anlatılmıştır (Fig. 38).92
Figür 38: III. Salmanasar Diyarbakır Kurkh steli (British Museum, env: 118884)
91 Cyril John Gadd, The Stones Of Assyria: The Surviving Remains Of Assyrian Sculpture, Their
Recovery, And Their Original Positions, Chatto and Windus, London, 1936, s.129, Kırk Greyson, Rulers
of the Early First Millenium B.C. I (1114-859 B.C.): The Royal Inscriptions of Mesopotamia, Assyrian
Periods Vol.2, Univeristy of Toronto Press, Toronto 1991, A.0.101.19.
92 Henry Creswicke Rawlinson, The Cuneiform Inscriptions of Western Asia, III, London 1870, Plate 7, 8;
Greyson, Assyrian Rulers of the Early First Millenium BC, II (858-745 B.C), 1870, A.0.102.21-24.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2137
III. Adad-Ninari ve IV Salmanasar’ın (Maraş’tan getirilen) İstanbul Eski Şark
Eserleri Müzesi’nde yer alan stellerinde, Fırat kıyılarına düzenlenen seferler
anlatılmakta ve krallar çok sayıda Bel ve Tanrı Asur başta olmak üzere tanrı sembolü
önünde törensel kıyafetler içerisinde kutsal selamlama pozisyonu içerisinde
durmaktadır.93
Halk sanatı içerisinde en çarpıcı stellerin başında Eserhaddon’a ait Zincirli steli
gelmektedir. MÖ 671 yılında Mısır seferi sonrası Zincirli’ye dikilen stelde kral, törensel
kıyafetler içerisindedir. Hayvan üzerinde yer alan tanrı figürleri, Asur, Sin gibi tanrılara
ait sembollerin altında resmedilen kral Nubya firavunu Taharqa ve Tyroslu Ba’lu’yu
ağızlarına halkalar ve halkalara takılı ip ile tutmaktadır. Aman diler pozisyonda
resmedilmiş bu yönetici sınıfa karşın kral son derece duygusuz resmedilmiştir. İki
yanda yer alan veliaht prenslerden daha büyük bir kabartma içerisinde yer alan kral,
vasal krallık halkına açıkça bir mesaj vermektedir (Fig. 39).94 Benzeri bir stel, Til
Barsip’te de ele geçmiştir.95
Figür 39: Eserhaddon Zincirli Steli (J. Börker-Klähn, a.g.e., No. 219).
Halk sanatının en iyi izlenebildiği alanların başında eyalet merkezleri
gelmektedir. Daimi bir ikametgâh alanı olmayan ve genellikle savaş sonrası ikamet
edilen merkezlerden biri olan Til Barsip’te, III. Tiglat Pileser Dönemi’nde bir saray
kurulmuştur. Sarayın duvarlarında daha çok karışık yaratık figürleri (Oda 26), kanatlı
ceniler ve boğa, kanatlı karışık yaratıklar ve hemen arkada bir erkek figürü (Oda 46),
93 J. Börker-Klähn, a.g.e., No. 163, 232.
94 J. Börker-Klähn, a.g.e., No. 219, V. Sevin, a.g.e., s.185.
95 J. Börker-Klähn, a.g.e., No. 217.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2138
geometrik desenler, törensel bir yürüyüş içerisinde hadım ağa figürleri ve hemen önde
taht üzerinde oturan Asur kralı görülmektedir (Fig. 40).96
Figür 40: Til Barsip Oda 47 Duvar Resim Örneği (P. Albenda(c), a.g.e., Pl. 21)
Sarayda yer alan sahnelerden genellikle şiddet içerikli örneklere yer
verilmemesine karşın ana salon odası (24) üzerinde kralın ayaklarına kapanarak aman
dileyen bir Kuzey Suriyeli yerel beyin ve Asur askeri tarafından bir bedevinin
öldürülmesi gibi sahneler Asur saray sanatı örneklerine benzerlik göstermektedir (Fig.
41a).97 Ayrıca aynı oda içerisinde bulunan kralın av sahnesi de ana salon duvarları
süslemektedir (Fig. 41b).98
Figür 41a-b: Til Barsip Kenti 24 No'lu Odada Bulunan (V.Sevin(a), a.g.e., s.Res. 124; V.
Sevin(b), a.g.e., s.64).
96 Til Barsip Oda 47, P. Albenda(c), a.g.e., s.33-69, Pl. 21-23.
97 V. Sevin, a.g.e., s.103-104, Res. 122-124.
98 V. Sevin, a.g.e., s.64.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2139
III. Tiglat Pileser tarafından kurulan bir diğer eyalet merkezi olan Hadatu sarayı
duvarlarında da halk sanatına ait görseller söz konusudur. MÖ 8. yy’da kurulan sarayın
batı kapısının her iki yanında Kalhu, Ninive Dur-Şarrukin saraylarında benzerine
rastlanır şekilde tören alayı sahnesine yer verilmiştir. Tören alayı, sağa doğru ilerler
pozisyondadır. İlk kabarmada kral öndeki iki görevlinin gerisinde arabası içersinde
ilerlemektedir. Hemen arkasında hadım ağalar ve muhafızlar yer almaktadır. Karşı
duvar üzerinde ise süvarilerin gerisinde yaya durumda kral, saray çalışanları (hadım
ağalar) ve muhafızlardan oluşan tören alayı sahnesi yer almaktadır. Kral törensel
kıyafetler içerisindedir. Saray kapısında bir aslan heykeli bulunmuştur (Fig. 42).99
Figür 42: Hadatu Batı Kapısı Kabartmaları (P. Albenda(b), a.g.e.,s. 11, Fig. 16)
Albenda’nın kapı girişlerinde yer aldığını düşündüğü bir diğer kabartma
grubunda haraç alımı sahnelerine ve Asurlu askerlere yer verilmiştir (Fig. 43).100
Sahnelerde yer alan figürlerde Asurlu figürlerin yanında Geç Hitit sanatından
esintilerinde görülmektedir.
Figür 43: Hadatu Duvar Kabartmaları (P. Albenda(b), a.g.e., s.7, Fig. 2).
Yukarı detaylandırıldığı üzere eyalet merkezleri, kent meydanları, sitadel dışında
yer alan kaya kabartmalarındaki sanat anlayışı, saraylarda görülen anlayıştan farklıdır.
99 Paul Albenda, “The Gateway and Portal Stone Reliefs from Arslan Tash” Bulletin of the American
Schoolhs of Oriental Research 271, 1988b, 11.
100 P. Albenda(b), a.g.e., s.11-vd.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2140
Kralın genellikle törensel kıyafetler içerisinde tanrısal semboller veya direkt tanrıların
yanında yer aldığı sahneler, yerel halk ve eyaletlerde yer alan toplum için Asur’a biat
etmeyi kolaylaştırmaktadır. Özellikle Anadolu kentlerinden Geç Hitit sınırlarında
bulunan Asur izlerinde sadist uygulamaları ve vahşeti görmek mümkün değildir101.
Ancak Urartu askerlerinin tanımlandığı saray sanatında bu vahşet göze çarpmaktadır.
Bunun en büyük nedeni Hititlerin tıpkı Sümerler gibi Anadolu’nun kadim uygarlığı
olması ve dindar, naif bir toplum olmaları ile ilgilidir. Bu tür toplumların biat etmesi,
ancak dindar ve naif bir kral tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Bu da sanatın siyasal
boyutu ile doğru orantılı olarak yansıtılmaktadır.
101 J. Reade, a.g.m., s.336.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2141
Değerlendirme ve Sonuç
Asur, MÖ 4. binden itibaren tarih sahnesini yerini alan kadim bir şehirdir.
Şehirden imparatorluğa dönüşün neredeyse her aşamasının incelenebildiği bu uygarlığın
sanatı da tıpkı uygarlık kadar büyük ve gelişmiştir. Yaklaşık 400 yıl boyunca kesintisiz
olarak Kuzey Irak’a ve çok sayıda dış ülkeye hükmetmek akıl ve yönetimde üstünlük
gerektirmektedir. Nitekim Asur kralları ve yönetici sınıfın bunu son derece başarılı
yaptıkları kesindir. Bu siyasal başarı da propagandanın yeri son derece önemlidir.
Mezopotamya kurulduğu coğrafyanın doğal kaynaklardan mahrum olması nedeni ile
dışa bağlı bir ekonomiye sahiptir. Asurluların MÖ II. binden itibaren kurduğu ve Yeni
Asur krallarının daha geniş sınırlara ulaştırdığı ticaret ağının Asur lehine ilerlemesi
propagandanın gerekliliğinin başında gelmektedir. Ancak Asur krallarının biat etmesini
istediği yalnızca yabancı ülke vatandaşları değildir. Siyasi tarihte pek çok kez yaşanan
saray entrikalarına karşı kendi halkının da biat etmesi bir o kadar önemlidir. İşte bu
noktada Asur sanatı her yönü ile devreye girmektedir. Asur sanatı görsel amacın dışında
siyasal otoriteye hizmet eden bir aracıdır. Asur Dönemi’nde her kesimin okuma yazma
bilmediği açıktır. Ancak okuma yazma olmadan da kralın gücü, otoritesi ve kralın
tanrılardan aldığı gücü aktarma yolu söz konusudur. Krallar bu mesajı halka sanatta
aktarmaktadır.102 Kökleri MÖ III. bine dayanan Yeni Asur Sanatı, yeni oluşumlar ve
kurallar doğrultusunda Kadim Mezopotamya mirasının bir temsilcisidir. MÖ III. binde
Sümer ve ardından Akad İmparatorluğu krallarına ait stel ve çeşitli sanat eserlerinde en
erken propaganda araçlarını görmek mümkündür. Örneğin Akad Kralı Naramsin’in
(MÖ 2254-2218) ünlü stelinde kral kendini tanrılaştırmış (boynuzlu başlık), çıplak
düşman askerlerinin üzerine basarken hemen üzerinde bu gücü onlardan aldığına işaret
eder şekilde tanrısal sembollerle betimlenmiştir. Diyarbakır Pir Hüseyin’de bulunan
stelin krallığın uzak noktasına dikilme nedeni de aslında Asur kralları ile aynıdır;
propaganda.103 Akad Nasiriyah siteli de aslında Asur sanatının kökenleri arasındadır.
Stel üzerinde görülen sahnede çıplak düşman askerleri tıpkı Balawat tunç kapı
102 Irene Winter, “Art in Empire: The Royal Image and the Visual Dimensions of Assyrian Ideology”,
Assyria 1995: Proceedings of the 10th Anniversary Symposium of the Neo-Assyrian Text Corpus Project,
Helsinki, September 7-11, 1995. Helsinki 1997, s.360-362.
103 Hansen, “Art Of The Akkadian Dynasty”, Art of the First Cities: Third Millennium BC, Yale
Univeristy Press, London 2003, s. 189-210.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2142
kabartmalarında olduğu gibi Akadlı bir asker tarafından kral huzuruna çıkartılmaktadır
(Fig. 44).104
Figür 44: Akad Nasiriyah Steli (P. McKeon, a.g.m., Fig. 6) ile Salamanasar Balawat Kapı
Kabartmasında (L.W., King-M.A. Litt, a.g.e., Pl. XLV Band VIII 3) Görülen Benzer Sahneler
Örneklerden anlaşılacağı üzere Asur kralları atalarının bıraktığı ve öğretileri ile
yönetim bilincine kazınan sanatsal yönetimi oldukça iyi kullanmıştır. Bu sanat anlayışı
II. Asurnasirpal, III. Tiglat Pileser ve II. Sargon döneminde belirli eşiklerden geçmiş ve
her yeni eklenti aslında kralların askeri başarılarındaki artış, sarayın zenginliği ile doğru
orantılıdır. II. Asurnasirpal Dönemi saray sanatı ele alındığında; kralın kendini 3 farklı
karakterle aktarmaya çalıştığı görülmektedir. Tahtın hemen üzerinde yer alan tanrı-kral
sahnesinde “Büyük tanrıların bekçisi, ibadetçisi”, taht odasının sol köşesinde, tahtın
yanındaki duvarda av sahneleri ile “yırtıcı”, bir diğer duvarda yer alan savaş sahneleri
ile de “fethedilmesi zor toprakların fatihi”. Tüm bu unvanları aslında Ninurta şapelinde
bulunan bir yazıtta kullanan kral bu vasıfları taşıdığını görsel öğelerle de yansıtmayı
hedeflemiştir.105 II. Sargon’un Dur Şarrukin kenti örnek olarak alınacak olursa, sarayın
“Kabul Kanadı (reception-wing)” içerisinde propaganda sanatının her türlü örneğini
görmek mümkündür. Bir avludan (VII) girilen sarayda duvarlar üzerine resmedilen
haraç sahnelerinin gerçekten yaşandığı açıktır. III No’lu alana gelen konuklar kralın çok
sayıda kabartması ile dolu alandan 8 No’lu odaya vardıklarında kralın caydırıcı
propaganda sanatı ile karşılaşmaktadır. Bu alan sonrası özel bir davetin verildiği sanılan
odalar ilerlemek amacı ile 6-11 No’lu kapıları kullanan konuklar bu yol güzergâhı
boyunca devasa karışık yaratık heykelleri ile karşılaşmaktadır. Ziyafet salonunda (4)
104 John F. McKeon, “An Akkadian Victory Stele”, Bulletin Museum of Fine Arts, 67, Boston 1970, Fig.
6.
105 J. F. Mckeon, Mckeon, a.g.m., s.363-364.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2143
amacına uygun şekilde av ve ziyafet sahneleri görülmektedir. Neredeyse tüm saraylarda
av sahnelerinin özel davet odalarında resmedilmesi ilginçtir. Kralın avdaki başarısı
olasılıkla kişisel zevk olarak duvarları süslenmiş, kral bu salonlarda ziyafet verirken
kendi başarısı ile övünmektedir. Ancak Reade bu kabartmalarda aslanların düşmanları
temsil ettiği ve kralın vahşet sahneleri olmada dahi korku duygusunu yaratabildiğini
iddia etmektedir106. Sargon sarayı dışında bulunan özel sarayların duvarlarında ise
tanrılarına ibadet eden evin reisinin görülmesi, soyluların sanatta krala öykündüğünü
göstermektedir (Fig. 45). Bu durumda aslında saray sanatının son derece etkili olduğuna
işarettir.
Figür 45: Konularına Göre Dur Şarrukin Sarayı Kabartmaları (J. Reade(a), a.g.m., Fig.16).
Sanherib Dönemi’nde askeri anlatılar, haraç sahnelerinin yanı sıra av
sahnelerinin çokça betimlenmesi de kralın kendine olan hayranlığı ile açıklanabilir.
Tapınaklarda görülen sanatta daha kullanıma uygun olarak büyü, tanrı ve karışık yaratık
betimlemelerine yer verildiği görülmektedir.107 Asur saraylarına gelen elçilere ve saray
erkânına yönelik hazırlanan sanatta, düşmanların veya isyancıların kalplerine korku
duygusunu ekmek, dini sahneler ve av sahneleri ile kralın gücünün kaynağının idrakinin
sağlanmasını hedeflemiştir. Bu hedefin yerine ulaştığı, 400 yıllık hükümdarlığın eriştiği
noktalar ve haraç sahnelerinin çokluğunda da anlaşılmaktadır.108 Saray sahnelerinde bu
106 Julian Reade, Power and Propaganda: A Symposium on Ancient Empires, Akademisk Forlag,
Copenhagen 1979a, s. 336, 338.
107 J. Reade, a.g.m., s.338-339.
108 Mehmet Ali Ataç, The Mythology of Kingship ın Neo-Assyrian Art Cambridge University Press,
Cambridge 2014, s.30-33.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2144
konulara yer verilme nedenlerinden biri de belki kralın düşmanları uzağında değil
yakınında görmesi başta veliaht prens olmakla birlikte çoğu saray çalışanının olası bir
isyanını bastırma yolunu fiziksel uğraşı yerine, sanat ile sağlaması olabilir.
Asur saray sanatının etki alanlarının tespiti için, saraylarda kimlerin
ağırlandığının da irdelenmesi gerekmektedir. Asur özel törenleri ve özellikle de
sarayların inşası sonrası verilen şölenlerde elçilerin davet edildiği yazılı kaynaklardan
bilinmektedir. Nitekim II. Asurnasirpal Kalhu kentinin başkent oluşu şerefine verdiği
törende 70.000 konuğu sarayda ağırladığından bahsetmektedir. “…Bütün ülkelerden
gelenler ve Kalhu halkı ile birlikte 69.574 kişiyi on gün boyunca yedirdim, içirdim,
banyo yaptırdım, kutsal yağlar sürdürdüm… Onları böyle ağırladım ve huzur neşe
içerisinde ülkelerine gönderdim...109 Eserhaddon, Hatti şehirlerindeki yirmi iki kral,
sahil ve denizin ortasındaki kralların haraç ve Kalhu’daki inşaat faaliyetlerine
katıldığından bahsetmektedir.110 Ayrıca özellikle obeliskler, kral dairelerinin giriş
kapılarında yer alan kabartmalarda Frig, Unqi, Urartu, Elam gibi çok farklı ülkelerin
elçilerinin haraç taşıma sahneleri, kentlerin çok sayıda bölge halkı tarafından bizzat
görüldüğüne kanıttır.
Asur sanatında şiddet politikası her kesime aynı devam etmemektedir.
Düşmanlar genellikle aciz ve Asur karşısında güçsüzdür ancak uygulanan şiddetin dozu
farklıdır. Örneğin kabartmalarda Urartular, III. Salmanasar Dönemi ile birlikte genelde
savaşta yenilmiş, çıplak ve aciz bir görünüm izlerken, II. Sargon Dönemi’nde
gerçekleşen 8. Seferin anlatıldığı kabartmalarda ağır yenilgi alırken görülmektedir.
Asurbanipal Dönemi kabartmalarında Urartulu bir elçinin Asur sarayına haraç getirdiği
ve barışçıl ortamın sağlandığı anlaşılmaktadır. Babil politikalarında barışçıl bir yol
izlenerek daha çok bağımsızlıklarının korunma izni verilmiştir. Elamlar kabartmalarda
ve yazılı kaynaklarda şiddete en çok maruz kaldığı anlaşılan halklardandır. Elamlıların
tahta rakip olduğu düşüncesi sanattaki tutuma da yansımıştır. Elam prensleri genelde
kafaları kesilmiş, halkı Asur karşısında yenilgiye uğramış şekilde betimlenmektedir.
Akdeniz politikasının ilk ayaklarından biri olan Sidon seferinin anlatıldığı
kabartmalarda da Asur ordusunun gücü yansıtılmasına karşın sadist işkencelerin boyutu
daha azdır. Geç Hitit kent devletlerinde bulunan kral kabartmalarında ise kralın
109 The Royal Inscriptions of the Neo-Assyrian Period (RIMA), 2 A.0.101.30.
110 Shigeo Yamada, “Neo-Assyrian Trading Posts on the East Mediterranean Coast and “Ionians”: An
Aspect of Assyro-Grek Contact” Prince of the Orient: Ancient Near Eastern Studies in Memory of Prince
Takahito Mikasa, Japan 2019, s.229-230.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2145
saldırganlığı yerine dindar tutumu ön plandadır. Bu da aslında Anadolu’nun batısında
ticari faaliyetlerin merkezi olan Geç Hitit halkına karşı daha saygılı bir tutum edindiğini
göstermektedir.
Halk sanatında uyguladığı politikalar ise kralların daha çok dini yönlerini ve
kudretlerini anlatma adına hazırlanmış gibi görünmektedir. Steller, obelisk ve kaya
kabartmalarında vahşet yerine daha çok tanrılar, tanrısal simgeler önünde kralların
bulunması bu durumun kanıtıdır. Steller üzerindeki yazıtlarda krallar kendilerini övgü
ile anlatmakta iyi yönlerini açığa çıkartmaktadır. Stellerin genellikle uzak noktalara
dikildiği göz önünde bulundurulduğunda yabancı halk üzerinde kralların farklı bir etki
çabası olduğunu göstermektedir. Ancak Asur propagandasının halk üzerinde etkisinin
artırılması için Til Barsip ve Sam’al’da bulunan stellerde kralların düşman askerleri
üzerindeki etkisinin aktarılması da ihmal edilmemiştir. Til Barsip, Hadatu şehirlerinde
görülen sanatın Asur’un yüceliğinin aktarılmasının yanı sıra krala haraç getirme
sahneleri ile tabancı halkında bu durumu göz ardı etmemesi gerektiği mesajı
verilmektedir.
Yeni Asur saray sanatında görülen propaganda, bilim insanları tarafından farklı
çerçevelerde değerlendirilmektedir. Asur kabartmalarının propaganda dışında çok daha
derin incelenmesi gerektiğini düşünen bilim insanları da bulunmaktadır.111
Asur saray sanatı sınırları dışında çok sayıda uygarlığı da olasılıkla hem siyasal
hem de sanatsal açıdan etkilemiştir. Bu bağlamda en yakın örnekler Geç Hitit (MÖ
1000-650) ve Urartu Krallığı’dır (MÖ 850-645). Asur’un MÖ 9-7. yy kadar neredeyse
aralıksız olarak baskı altında tuttuğu Geç Hitit Kent Devletleri, sanatsal faaliyetler üç
temel evre geçirmiştir. Asur’un sanatından uzak, Hitit’in arı sanatının betimlendiği
sahnelerde vahşete yer yoktur. Ancak MÖ 8. yy sonrası sanatta savaş sahnelerine yer
verildiği görülmektedir. Özellikle Asur sanatında sıkça görülen çıplak düşman
askerlerinin üzerinde yer alan savaş arabalı sahneler, Zincirli, Kargamış, Tel Teyinat’ta
kullanılmaya başlanan konular arasındadır (Fig.46) (Darga, 1992: 248-249). Hitit
sanatında MÖ 13. yy’da arabalı bir savaş sahnesinin görülmektedir. Sahnede at arabası
altında çıplak düşman askeri görülmektedir. Ancak bu sanatın Anadolulu olmadığı
açıktır.112
111 J. Reade(a), a.g.m., s. 1-vd.; M. A., Ataç, a.g.e., s. 1-vd.
112 Muhibbe Darga, Hitit Sanatı, Akbank Yayınları, İstanbul 1992, 129, Fig. 131.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2146
Figür 46: Kargamış Ve Zincirli’de Bulunan Taş Kabartmalar (M. Darga, a.g.e., s.248-249, Res. 255-
256).
Saray sanatında görülen bir diğer yenilik ise kafa kesme sahneleri ve kesilen
kafaların duvar kabartmalarında görülmesidir. Kargamış Zafer stelinde yer alan
sahnelerde askerlerinin düşman askerlerinin kafasını kesmeleri ve kesilen kafaların yer
aldığı taş kabartmalar bu örneklerden biridir (Fig. 47).113
Figür 47: Kargamış Zafer Steli (E. Akurgal, a.g.e.,Res. 121a)
Urartu sanatında görülen av ve savaş sahnelerinde de Asur sanatında öykünme
söz konusudur. Sanatın kökenleri bilinmeyen Urartu Uygarlığı’nın özellikle kemerler
üzerine yansıttığı av ve savaş sahnelerinde Asur sanatının etkilerini görmek
mümkündür. Örneğin Anzaf’ta bulunan bir kalkan üzerinde Urartulu tanrılar
resmedilmiş, Baş Tanrı Haldi’nin hemen önünde ise aslanların düşman askeri Asurluları
parçaladığı bir sahne yer almaktadır. Tanrı Haldi’nin fırlattığı ok ile yaralanan
askerlerinin bu betimlemeleri, Asur krallarının tanrı sembolleri ile betimlediği savaş
sahnelerine benzerdir (Fig. 48).114
113 Ekrem Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, Ankara 2014, 225.
114 Serhan Gündüz, “MÖ. 1. Binin İlk Yarısında Önasya Krallıklarında Araba Tekerleklerinin Özellikleri
ve Yapım Teknikleri”, Belleten, c. 66, s. 247, Ankara 2002, Res. 96.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2147
Figür 48: Anzaf’ta Bulunan Tunç Kalkan Parçası (S.Gündüz, a.g.m., Res. 96)
Asur savaş sahnelerinde görülen savaş ve av sahnelerinde yırtıcı kuş
betimlemelerine sıklıkla rastlanmaktadır.115 Urartu sanatı içerisinde benzeri sahnelere
özellikle orta genişlikteki kemerler üzerinde ziyafet sahneleri, savaş veya av sahneleri
üzerinde de rastlamak mümkündür.116 Urartu orta kemer örneği üzerinde bir düşman
askerinin başının yırtıcı kuş tarafından taşınması, Asur’da Kalhu Kuzeybatı sarayı duvar
kabartmalarında da görülmektedir.117 Savaş sahnelerindeki birçok ayrıntının benzerliği,
Urartu sanatındaki propagandanın Asur sanatından öykünme olduğunu gözler önüne
sermektedir (Fig. 49).
Figür 49: Urartu Orta Kemer (Çavuşoğlu, a.g.e., Lev. VI/12) ve Kalhu Duvar Kabartmalarında
(H. Layard(a) a.g.e., Pl. 22) Görülen Savaş Sahnesi.
115 İsmail Coşkun, “Eski Yakındoğu’da Avcı Kuşlar”, Current Debates on Social Sciences Human Studies
3, Ankara 2019, s. 133-148.
116 Rafet Çavuşoğlu, “A Fragmentary Urartian Bronze Belt in the Diyarbakır Museum”, Studi Micenei ed
Egeo- Anatolici, XLV/1, 2003, 21-26; Rafte Çavuşoğlu, Urartu Kemeler, İstanbul: Rezan Has Müzesi,
2014, Lev. VI/12.
117R. Çavuşoğlu, a.g.e., Lev. VI/12; H.Layard (a), a.g.e., Pl. 22.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2148
Saray sanatının amacı, saraylara gelen yabancı ülkelerin yönetici ve elçileri ile
sarayda bulunan yönetici sınıfın olası isyanlarına psikolojik bir ket vurmak, “korku”
duygusunu tetikleyerek biat etmesini kolaylaştırmaktır. Asur Saray Sanatı, başta veliaht
prensler ve sarayın üst düzey yöneticileri olmak üzere her kesime, mutlak yöneticinin
kral olduğunu, kralın da güç kaynağını tanrılardan aldığını göstermektedir. Ancak bu
amaç her ırka, her kesime farklı anlatımlarla aktarılarak etki sahasının karakterize bir
uyum içinde ilerlediğini gözler önüne sermektedir. Asur, sanatta kime neyi göstermek
istiyorsa önceden planlayıp bunu sanatsal anlatımla yapmaktadır. Bu anlamda Asur halk
ve saray sanatı kurgusal anlamda farklılıklar göstermektedir.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2149
Kaynaklar
AKURGAL, E., Anadolu Kültür Tarihi, Phoneix Yayınları, Ankara 2014.
ALBENDA, P. “The Gateway and Portal Stone Reliefs from Arslan Tash”
Bulletin of the American Schools of Oriental Research 271, 1988b, s.5-30.
ALBENDA, P., Ornamental Wall Painting in the Art of the Assyrian Empire,
Leiden 2005c.
ALBENDA, P., The Palace of Sargon, King of Assyria: Monumental Wall
Reliefs at Dur Sharrukin, from Original Drawings Made at the Time of Their Discovery
in 1843–1844 by Botta and Flandin, Synthese 22, Editions Recherche sur les
civilisations, Paris 1986a.
ATAÇ, M.A., The Mythology of Kingship ın Neo-Assyrian Art Cambridge
University Press, Cambridge 2014.
BACHMANN, W., Felsreliefs in Assyrien.Bawian, Maltai und Gundük. Zeller,
Osnabrück, 1927.
BARNET, R.D., FALKNER, M., The Sculptures Ashur-nasir-apli II (883-859
BC) Tiglath Pileser III (MÖ 745-727), Eserhaddon (681-669 BC) from the Central and
South-west Palace at Nimrud, London, 1962.
BARNETT, R.D., Sculptures from The North Palace of Ashurbanipal at
Nineveh (668-627 B.C.), The Trustees of The British Musueum, Oxford 1976.
BOTTA, P. E., FLANDİN, M. E., Monument de Ninive découvert et décrit par
M.P.E. Botta; mesuré et dessiné par M.E. Flandin, Imprimerie, Paris 1849.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2150
BÖRKER-KLÄHN, J., Altvorderasiatische Bildstelen und vergleichbare
Felsreliefs, Philipp von Zabern, Mainz 1982.
CIFARELLI, M., Enmity, Alienation and Assyrianization: The Role of Cultural
Difference in the Visual and Verbal Expression of Assyrian Ideology in the Reign of
Ashurnasirpal II (883
‐
859 B.C.), New York 1995.
COŞKUN, İ, “Eski Yakındoğu’da Avcı Kuşlar”, Current Debates on Social
Sciences Human Studies 3, Ankara 2019, s.133-148.
COŞKUN, İ, “Til Tuba Savaşı ve Zafer Töreni”, Asos Journal 77, 2018, s.591-
600.
CURTİS, J., READE, J., Art and Empire: Treasures from Assyrian in the British
Museum, London 1995.
CURTİS, J.E., TALLİS, N., The Balawat Gates of Ashurnasirpal II, British
Museum Press, London 2008.
ÇAVUŞOĞLU, R. “A Fragmentary Urartian Bronze Belt in the Diyarbakır
Museum”. Studi Micenei ed Egeo- Anatolici, XLV/1, 2003, s. 21-26.
ÇAVUŞOĞLU, R. Urartu Kemerleri/Urartu Belts. Mas Matbaası, İstanbul
2014.
DARGA, M. Hitit Sanatı, Akbank Yayınları, İstanbul 1992.
FALES, F.M., “Khinis/Bavian: Changing Models for an Assyrian Monumental
Complex”, Bulletin of the Ancient Near East Vol. 1 NO. 2, 2017, s. 237-275.
FRANKFORT, H., The Art And Architecture of the Ancient Orient, London
1970.
GADD, C.J. The Stones of Assyria: The Surviving Remains of Assyrian
Sculpture, Their Recovery, And Their Original Positions, London, 1936.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2151
GALİL, G., The Lower Stratum Families in the Neo Assyrian Period, British,
2007.
GARELLİ, P., “Problemes de stratification sociale dans l’empirie Assyrien”,
Gesellschaftsklassen im alten Zweistromland und in den angrenzenden Gebeieten,
Verlag Bayerische Akademie der Wissenschaften, Munich 1972, s. 73-80.
GELB, I.J., “From Freedom to Slavery”, Edzard, München 1972, s. 81-92.
GRAYSON, K.A., Assyrian Rulers of the Early First Millenium B.C. I (1114-
859 B.C.): The Royal Inscriptions of Mesopotamia, Assyrian Periods Vol.2, University
of Toronto, Toronto 1991.
GÜNDÜZ, S., “M.Ö. 1. Binin İlk Yarısında Önasya Krallıklarında Araba
Tekerleklerinin Özellikleri ve Yapım Teknikleri”, Belleten, c. 66, s. 247, Ankara 2002
s.789-817.
KARLSSON, M., Early Neo Assyrian State Ideology: Relations of Power in the
Inscriptions and Iconography of Ashurnasirpal II (883-859) and Shalmaneser III (858-
824), Sweden 2013.
KARLSSON, M., Relations of Power in Early Neo-Assyrian State Ideology,
Sweden 2016.
KİNG, L.W., LİTT, M.A., Bronze Reliefs from The Gates of Shalmaneser: King
of Assyria BC 860-825, London, 1915.
KÖROĞLU, K. Eski Mezopotamya Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul 2011.
KUHRT, A. Eski Çağ’da Yakındoğu cilt: II, Türkiye İş Bankası Yayınları,
İstanbul 2013.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2152
LANDSBERGER, B. Sam'al, Studien zur Entdeckung der Ruinenstätte
Karatepe, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1948.
LAYARD, A. H., The Monuments of Nineveh: First & Second Series, Murray,
London 1849a.
LAYARD, A.H., Discoveries Niniveh and Babylon, New York 1853d.
LAYARD, A.H., Nineveh and its Remains, 2 vols., Muray, London 1849b.
LAYARD, A.H., The Monuments of Niniveh, London 1853c.
LEHMAN-HAUPT, C.F., Materialien zur älteren Geschichte Armeniens und
Mesopotamiens, Weidmannsche Buchhandlung, Berlin 1906.
LOUD, G., Khorsabad, Pt. 1: Excavations in the Palace and at a City Gate, OIP
38, Oriental Institute, Chicago 1936.
LUCKENBİLL, D., Ancient Records of Assyrian and Babylonia (LAR I-II).
Chicago 1926.
MALLOWAN, M.E.L., Nimrud and Its Remains, London 1966.
McKEON, P. “An Akkadian Victory Stele”, Bulletin Museum of Fine Arts, 67,
1970, s. 226-243.
MEUSZYNKİ, J., Die Rekonstruktion der Reliefdarstellungen und ihrer
Anordnung im Nordwestpalast von Kalhu (Nimrud), Verlag Phillip von Zabern, Mainz
am Rhein 1981.
OATES, J., OATES, D., Nimrud: An Assyrian Imperial City Revealed, London:
British School of Archeaology in Iraq, London 2001.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Cilt:7 / Sayı:4
Coşkun- Demirtaş/ ss 2102-2154
Aralık 2020
2153
PATERSON, A., Assyrian Sculptures: Palace of Sinacherib, M. Nijhoff, Layeh
1913.
RADNER, K., “An Imperial Communication Network: The State
Correspondence of the Neo‐Assyrian Empire”, State Correspondences of the Ancient
World from the New Kingdom to the Roman Empire, Oxford University Press, New
York 2014, s. 64–93.
RADNER, K., “Assyrische Handelspolitik: die Symbiose mit unabhängigen
Handelszentren und ihre Kontrolle durch Assyrien,” Commerce and Monetary Systems
in the Ancient World: Means of Transmission and Cultural Interaction, Wiesbaden
2004, s.152–169.
RAWLİSON H.C., The Cuneiform Inscriptions of Western Asia III, London,
1870.
READE, J., “Ideology and Propaganda in Assyrian Art”, Power and
Propaganda: A Symposium on Ancient Empires, 1979a, s. 329-344.
READE, J., “Rassam Obelisk”, Iraq Vol. 42 No. 1, 1980b, s. 1-22.
READE, J., Assyrian Sculptures, Cambridge: Harvard University Press, 1999c.
RUSSELL, J.M., “Assyrian Art”, A Companion to Assyrian, 2017, s.453-511.
SAA, State Archives of Assyrian.
SCHACHNER, A., Bilder Eines Weltreichs: Kunst- und kulturgeschichtliche
Untersuchungen zu den Verzierungen eines Tores aus Balawat (Imgur-Enlil) aus der
Zeit von Salmanassar III, König von Assyrien, Brepols Press, Belgium 2005.
SEVİN, V., Yeni Asur Sanatı I: Mimarlık, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara
1999a.
SEVİN,V., Asur Resim Sanatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2010b.
Academic Journal of History and Idea
Vol.7/Num.4
Coşkun-Demirtaş / pp 2102-2154
Dec. 2020
2154
TAYLOR, J.G., “Travels in Kurdistan, with Notices of the Sources of the
Eastern and Western Tigris, and Ancient Ruins in Their Neighbourhood", Journal of the
Royal Geographical Society of London 35, 1865, s.21-58.
TOLSTOY, L.N., Sanat Nedir?, (çev. Mazlum Beyhan), Türkiye İş Bankası
Yayınları, İstanbul 2000.
WİLSON, A., ALLEN, G.T., Khorsabad Part II: The Citadel and the Town, The
University Chicago Press, Chicago 1938.
WİNTER, I. J., “Art in Empire: The Royal Image and the Visual Dimensions of
Assyrian Ideology”, Assyria 1995: Proceedings of the 10th Anniversary Symposium of
the Neo-Assyrian Text Corpus Project, Helsinki, September 7-11, 1995, Helsinki 1997,
s. 359-381.
YAMADA, S., “Neo-Assyrian Trading Posts on the East Mediterranean Coast
and “Ionians”: An Aspect of Assyro-Grek Contact” Prince of the Orient: Ancient Near
Eastern Studies in Memory of Prince Takahito Mikasa, 2019, s. 221-237.