Content uploaded by Sezai Ozcelik
Author content
All content in this area was uploaded by Sezai Ozcelik on Mar 16, 2023
Content may be subject to copyright.
YENİ TÜRKİYE 129/2023
133
Küçük Devlet Dış Politika
Analizi Denemesi:
Kırgızistan Dış Politikası
Sezai Özçelik*
Giriş
Orta Asya Cumhuriyetleri Soğuk Savaş
sonunda 1990’lı yıllarda bağımsız oldukların-
da bu bölgeye yönelik Rusya ve Çin yanın-
da Amerika Birleşik Devletleri ilk kez dış ve
güvenlik politikaları oluşturmaya başlamıştır.
11 Eylül Terör Saldırıları öncesinde ABD dış
ve güvenlik politikası daha çok jeo-ekono-
mik ve enerji politikaları üzerinden yürütül-
müştür. Washington yönetimi beş Orta Asya
Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve egemenli-
ğine vurgu yaparken öte yandan demokrasi,
hukukun üstünlüğü, insan hakları ve serbest
pazar ekonomisinin yerleşmesine dönük po-
litikalar izlemiştir. 11 Eylül sonrası Küresel
Terörle Mücadele politikası gereği, Washin-
gton’un güvenlik öncelikleri yüzünden özel-
likle Afganistan’daki askeri müdahalesi sonu-
cu Kırgızistan gibi ülkelere dönük politikası
yüz seksen derece değişmiştir. İyi yönetişim
konuları yerine ABD lojistik askeri üsleri ve
terörizmle mücadele amacıyla Kuzey Dağıtım
Ağı’nı 2009’da hayata geçirmesinin ardından
Özbekistan ve Kırgızistan’da Amerikan as-
keri üsleri kurulması yanında beş Orta Asya
Cumhuriyeti değişik derecelerde Amerika ile
askeri alanda işbirliği yapmıştır. Mayıs 2005
yılında Andijan Olayları sonrası Özbekis-
tan-ABD ilişkileri bozulunca Kırgızistan Was-
hington için Afganistan’daki küresel terörle
mücadele politikasında kilit ülke konumuna
gelmiştir. Afganistan’dan ABD’nin çekilme-
sinin ardından Moskova özellikle yükselen
güç Pekin yönetimlerine karşı Amerikan po-
litikaları değişime uğramıştır. Küresel eko-
nomi için önemli olan ticaret yollarının kilit
noktasında olan Orta Asya ile ilgili Amerikan
yönetimleri güvenlik odaklı politikalarını ye-
niden gözden geçirerek ekonomik büyüme,
işbirliği ve bağlantılılık kavramları üzerinden
politikalarını belirlemeye başlamıştır.
İnsanlık tarihi boyunca İpek ve Baha-
rat Yolları nedeniyle Avrasya ve Orta Asya
dünya tarihi açısından önemini korumuştur.
Rus olmayan Sovyet toprakları olan Orta
Asya Cumhuriyetleri, Soğuk Savaş sonrası
son otuz yıldır yeniden dünyanın gündemin-
de yer almaya başlamıştır. 21nci yüzyıldaki
küreselleşme ile birlikte Rusya, Çin ve Hin-
distan’ın dünya ekonomisiyle entegre olma-
sıyla bu bölgenin önemi daha fazla artmıştır.
Avrasya’daki ekonomik dinamizm dünyanın
güç merkezinin Batı’dan Doğu’ya doğru kay-
dığı yönünde analizlere yol açmıştır. Orta
Asya, Avrasya’nın kalbinde olması nedeniyle
Batılı ülkeler yanında BRICS ülkelerinin ulu-
sal çıkarlarını bu bölgeye yöneltmelerine yol
açmıştır.
Kırgızistan, Orta Asya Cumhuriyetle-
ri arasında en küçük ekonomiye ve az doğal
kaynağa sahip olup bölgesel ve ülkesel istik-
rar en önemli ulusal amaçlarından biridir.
Parlamenter cumhuriyet olan Kırgızistan,
Orta Asya Cumhuriyetleri arasında demokra-
si geleneği en üst seviyede olan ülkedir. Güç-
lü sivil toplum yanında basın özgürlüğünde
de bölgenin lider ülkesidir. Yolsuzluğun yay-
gın olması politik kurumların zayıf olması ül-
kenin eksik yönleridir. İki kere renkli devrim
(*) Prof. Dr., Çankırı Karatekin Üniversitesi İİBF Uluslararası Siyaset Ana
Bilim Dalı Başkanı. sezaiozcelik@gmail.com, sozcelik@karatekin.
edu.tr, https://www.cstd.org.tr/cv/; ORCID: /0000-0003-0845- 8465.
YENİ TÜRKİYE 129/2023
134
yaşadıktan sonra Kırgızistan’da başkanlık
görevi sadece bir dönem ile sınırlandırılmış
ve yarı parlamenter sistem benimsenmiştir.
Başbakan, meclis çoğunluğu aldıktan son-
ra Başkan tarafından atanır. Yüksek Meclis
(Cogorku Keneş), beş yıl süre ile kapalı liste
nispi seçim sistemiyle belirlenen 120 parla-
mento üyesinden oluşur. 2005 yılında Dev-
let Başkanı Akayev’i deviren Lale Devrimi
ve 2010’daki Bakiyev’i deviren devrimler
yanında 2010 Fergana Vadisi Olayları da iç
istikrarı tehdit eden birkaç olaydan bazıları-
dır. Bunun yanında özellikle 11 Eylül sonrası
Küresel Terörle Mücadele ile birlikte dinsel
aşırıcılık, terörizm, uyuşturucu trafiği, etnik
tansiyonun yükselmesi, yolsuzluk ve ekono-
mik geri kalmışlık yeni istikrarsızlık unsurları
olarak ortaya çıkmıştır. Bütün bu olumsuz-
luklara karşın Kırgızistan 2011 yılında ilk kez
iktidarın seçimle ve barışçıl yollarla değişmesi
tecrübesini yaşamıştır. Başkan Roza Otunba-
yeva’dan görevi, iktidara seçimle gelen Baş-
kan Atambayev devir almıştır. Serbest pazar
ekonomisine geçiş sonucu Kırgız GSMH
2004’te 1991’e göre üçte bir oranında düş-
müştü (Sarı, 2011). İlk bağımsızlık yıllarında
Kırgızistan’ın özellikle Güney Kore modelin-
den esinlenerek Asya Kaplanları gibi ekono-
mik kaplan olması hatta Asya İsviçresi olması
vizyonu ortaya konmuştu. Japon kalkınma
modeli bir başka seçenek olarak sunulmuş-
tur. Bazıları ise Türkiye modelinin Kırgızis-
tan’da uygulanmasını savunmuştur.
Kırgız Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 199,951 km2
Nüfus: 6,5 milyon (2020 yılı tahmini)
Etnik Gruplar: % 73,6 Kırgız, % 14,8 Özbek, %
1,6 Ukrain, %5,3 Rus, % 6,3 Diğerleri (2020)
Resmi Diller: Kırgız, Rusça
GSMH (2019): 8,5 milyar dolar, Kişi Başına
Düşen Milli Gelir: 1,323 Dolar
Kırgız ekonomisi Rusya’ya çok bağım-
lıdır. Dünyada dışarıdan yapılan parasal ha-
valelere en çok bağımlı ülkeler arasında Kır-
gızistan bulunmakta olup bunun büyük kısmı
Rusya’dan gelmektedir. 2019 yılı rakamlarına
göre, Kırgız GSMH’nın yüzde 30’u dışarıdan
gelen paraya dayanmaktadır. Çalışma yaşın-
da olanların yaklaşık yüzde 20’si yani 640
bin ile 800 bin arası Rusya’da çalışıp Kırgızis-
tan’daki ailesine para göndermektedir. Rusya
ekonomisinde yaşanacak kriz, Kırgızistan’da
doğrudan etki edebilecektir. (CRS, 2021).
Küçük ve Zayıf Devlet Dış
Politikasına Genel Bakış
Kırgızistan gibi zayıf ve küçük dev-
letlerin dış politikasını incelerken bazı farklı
kavramsal ve teorik çerçeveleri kullanmak
Figure 1. Map of the Kyrgyz Republic
Source: Graphic created by CRS
YENİ TÜRKİYE 129/2023
135
gerekir. Zayıf ve küçük devletler etkin ku-
rumlardan yoksundur. İç, dış ve ulusötesi
tehditlere karşı daha fazla duyarlı ve savun-
masızdırlar. İçsel faktörler bu devletlerde dış
politikanın oluşturulmasında daha az etkin-
dir. Ayrıca uluslararası sistemik yapılar, dış
politika karar verme süreçlerinde daha az
seçenek sunar. Dış politikada hata payları
çok azdır. Beka sorunu ve zayıf/küçük dev-
letin ayakta kalması en temel ulusal çıkardır.
Dış politika yapım sürecinde bürokratik etki
daha azdır. Bu ülkelerinin dış politikasının
belirleyici aslında uluslararası sistemin yapısı
ile büyük güç rekabeti ve büyük güçlerin dış
politikalarıdır (Handel, 1990). Kırgızistan’ın
dış politikasını belirleyen bir diğer unsur, So-
ğuk Savaş’ın sona ermesiyle kurulan birçok
yeni küçük / zayıf devletten biri olmasıdır.
Eski Rus olmayan Sovyet toprağı olarak Rus-
ya’nın etkisi yanında bir başka bölgesel hatta
dünya gücü olan Çin’in ve Hindistan’a yakın
olması gibi jeopolitik konumu, dış ve güven-
lik politikasının belirleyici unsurlarıdır. Zayıf
/ küçük devletler açısından bir başka önemli
dış politika değişkeni, iç rejimsel güvenliktir.
İçsel ve dışsal dinamikler iç rejim güvenliği-
nin belirleyici unsurlarıdır. Ulusal güvenlik
kavramı için zayıf / küçük devletler açısından
farklı kavramsallaştırma gereklidir. Uluslara-
rası sistemik yapılar, askeri kapasite ve büyük
güç ittifakları zayıf devletler için geçerli olma-
yabilir.
Bunun yanında Soğuk Savaş sonrası
dönemde zayıf ve küçük devlet dış politi-
kasında radikal paradigmatik değişiklikler
yaşanmıştır. İlk olarak, küçük devletlerden
tarihte ilk kez bu kadar uluslararası pres-
tij ve görünürlük kazanmıştır. İkinci olarak,
bölgesel uluslararası örgütlerin öneminin art-
masıyla küçük ve zayıf devletlerin dış politi-
kaları daha fazla hareket olanağı bulmuştur.
Örneğin, Belçika, Lüksemburg gibi ülkeler
kendileri gibi küçük ülke olan Kuveyt’in Kör-
fez Savaşı’nda işgaline karşı, AB ve NATO
üyeleri olarak aktif ve etkin rol oynamışlardır.
Üçüncü olarak, küçük ve zayıf devletler iki
kutuplu sistemde III. Dünya Ülkeleri olarak
birçok vekâlet savaşının geçtiği yerler olmuş-
tu. Gana gibi küçük devletten gelen BM Ge-
nel Sekreterliği yapmış olan Kofi Annan gibi
liderler de dünya politikasında önemli rol oy-
namıştır.
Küçük ve zayıf devletlerin dış politika
davranışları şu şekilde özetlenebilir:
- Dünya politikasına çok az seviyede
katılım göstermeleri,
- Dış politika konuları çok dar alanda
bulunmaları,
- Dış politika davranışlarının sadece
yakın çevrelerine yönelik olmaları,
- Askeri dış politika araçları yerine dip-
lomatik ve ekonomik dış politika araçlarını
kullanmaları,
- Uluslararası hukuk, uluslararası re-
jimler, uluslararası ilkelere vurgu yaparak etik
değerler odaklı dış politika uygulamaları,
- Çok uluslu uluslararası kuruluş ve
antlaşmalara mümkün olan her durumda ka-
tılmaları,
- Tarafsız pozisyonlar seçmeleri,
- Büyük güçlerin koruma, ortaklık ve
kaynaklarına bağımlı olmaları,
- Diğer ülkelerle çatışmadan kaçınma-
ları ve işbirliğini amaçlamaları,
- Fiziksel ve politik güvenlik ve ulus
devletin bekası için dış politika araçlarını sı-
nırsız şekilde kullanmaları (Hey, 2003, s. 5).
Kırgızistan gibi eski Sovyetler Birliği
topraklarından doğan bağımsız cumhuriyet-
ler ile Doğu Bloku yıkıldıktan sonra ortaya
çıkan devletlerin dış politikaları ideolojinin
yerine devlet ve ulusal kimlik inşası süreciyle
incelenebilir. Eski Doğu Bloku ve Sovyetler
Birliği sonrası toplam 27 tane devlet kurul-
muştur. Bu devletlerin eski dış politikaları,
Marksist-Leninist ideoloji tarafından şekil-
YENİ TÜRKİYE 129/2023
136
lendirilmiş iken daha sonra yerini ulusçuluk
ile birlikte neo-liberal ekonomi, demokrasi ve
insan haklarına saygı ve Avrupa ve Batı’ya yö-
nelme şekline evrilmiştir. Rusya başta olmak
üzere Kırgızistan gibi ülkeler komünizm son-
rası devletler olarak ulusal kimlik temelinde
dış politikalarını oluşturmaya çalışmıştır. Sta-
linist anlayışla toplum mühendisliği yapılarak
bu ülkelerin sınırları çizilerek bugünkü sınır-
ları oluşturulmuştur. Rusya’ya bağımlı olma
ve çok etnikli yapıya sahip olma bu ülkelerin
ulus inşası sürecinin en önemli unsurlarıdır.
Sovyet mirasının bir başka etkisi, genel ola-
rak Orta Asya özel olarak Kırgızistan’ın çok
etnik gruba dayalı yapısıdır. Kırgız Fergana
Vadisi’nde Özbeklerin yerleştirilmesi yanında
Koreli, etnik Almanlar, Kırım Tatarları, Mes-
ket Türkleri gibi istenmeyen unsurlar Orta
Asya’ya yerleştirilmiştir. En son olarak, Slav
iş gücünün göç ettirilmesi ile bu bölgelerde
başta Rus olmak üzere Slav nüfusun gelişme-
si sağlanmıştır. Bu demografik mühendislik
sonucu etnik gruplar-arası çatışmaların to-
humları da atılmıştır. Ayrıca ulus inşa süreci
dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi öz-
gürlük mücadelesiyle olmamıştır. Orta Asya
da bir Gandhi, Simon Bolivar, Atatürk ya da
Kwame Nkrumah olmamıştır. Tam tersi, So-
ğuk Savaş sonrası liderlerin birçoğu eski Sov-
yet dönemi elitlerinden oluşmuştur. (Fawn,
2003).
Kırgızistan Dış Politikası
Orta Asya Cumhuriyetleri’nin birço-
ğunda olduğu gibi Kırgız dış politikası çok
boyutlu ve çok vektörlü olarak tanımlanabilir.
Komşu ülkeler ile esnek ve çok taraflı ilişki-
ler geliştirirken özellikle bölgesel ve küresel
güçler ile ilişkilerini bu şekilde yürütmeyi seç-
miştir. Ülkenin ilk kurucu başkanı olan Askar
Akaev çok boyutlu ve vektörlü politikanın
kurucusu olarak kabul edilmektedir. Rusya
ile olan tarihi bağlardan dolayı gelişen ilişkiler
yanında bölgesel aktörlerle yapılan ikili anlaş-
malar bu politikanın temel taşı olmuştur. Ay-
rıca hükümetlerarası örgütler ile uluslararası
sivil toplum kuruluşlarıyla da birçok alanda
işbirliği yapılmıştır. Jeopolitik ve jeoekono-
mik gereklilikler Kırgızistan’ın bağımsız dış
politika geliştirmesindeki en önemli engeller
olması yanında Rusya’nın tarihsel gölgesi de
bir diğer faktör olarak öne çıkmaktadır. Taci-
kistan gibi hem ekonomik olarak geri kalmış
ve diğer Orta Asya Cumhuriyetleri gibi doğal
kaynaklara daha az sahip olması da vurgulan-
ması gereken bir diğer noktadır.
Kırgız dış politikası, 1991-2004 döne-
mi yani ilk renkli devrime kadar geçen sürede
temelde Sovyet Mirası üzerine kurulmuştur.
İç politika kurumların yapıları ve Anayasa’nın
birçok unsuru, 1980’nin ortalarında uygula-
maya konulan Perestroyka ve Glasnost’un iz-
lerini taşımıştır. Bağımsızlığın ardından, Kır-
gız hükümet sistemi Sovyet dönemi modelini
esas almıştır. Bürokrasinin büyük kısmı, işten
çıkarılma ve unvanlardaki değişiklikler dışın-
da çoğunlukla değiştirilmemiştir. Hükümet
sisteminde radikal değişiklik yerine Sovyet
mirasının devamlılığı gözetilmiştir. Dış poli-
tikada bu devamlılık özellikle Başkan Akayev
döneminde gözlemlenmiştir. Bu durum, Os-
manlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Irak
ve Suriye’de hükümet elitlerinin birçoğunun
Osmanlı mirasını devam ettirmesine benze-
tilebilir.
2001 yılında ABD Manas Uluslararası
Havalimanı’nda Afganistan’daki askeri ope-
rasyonlarında kullanılmak için stratejik hava
üssü elde etmiştir. Bunun karşılığında Kır-
gızistan 318 milyon dolar Amerikan yardımı
almak yanında finansal ve diğer alanlarda
ABD yatırımı almıştır. Rusya’nın da bu üsse
yakın bölgede Kant şehrinde bulunan askeri
üssü dünyada bir ilk olup dünyanın iki önem-
li nükleer gücünün aynı ülkede askeri üsse
sahip oldukları tek yer Kırgızistan olmuştur.
Rusya buna karşın Bişkek yönetimine diplo-
matik baskı yapmak yanında çok ciddi mik-
tarda finansal ve ekonomik yardım yapmayı
taahhüt etmiştir. Kırgız kamuoyunun Ameri-
kan üssüne karşı eleştirel tutum oluşturması
ve Rus baskısı sonucu Kırgız hükümeti Ame-
YENİ TÜRKİYE 129/2023
137
rikan yardım miktarını ciddi biçimde arttır-
mıştır. Bu üs 2014 yılında kapatılmıştır (US
Transit Center, 2014). Dış politika amacı ola-
rak Kırgızistan ülkesel ve bölgesel istikrarı en
birinci öncelik yapmıştır. İç politika kaynaklı
istikrarsızlık yanında dış tehditler de durumu
kötüleştirebilmektedir. 2013 Askeri Güven-
lik Doktrininde, terörizm ve radikal aşırıcılık
dış tehdit unsurları olarak öne çıkarılmıştır.
Birçok Orta Asya Cumhuriyeti özellik-
le Kazakistan’da Nazarbayev örneğinde ol-
duğu gibi Kırgızistan’da da ülkenin başkanla-
rının dış politikanın şekillenmesinde önemli
rolü olmuştur. Büyük liderlerin dış politikayı
yaratıp uygulaması Orta Asya’da çok sık görü-
lür. Elitlerin ve diğer karar vericilerin dış poli-
tika yapım sürecindeki rolü toplumların açık
ya da kapalı olmasına göre değişiklik gösterir.
Birçok Orta Asya liderinin Sovyet komünist
döneminden gelmesi ister istemez ideolojinin
de dış politika karar alma sürecinde etkisi ol-
duğunu göstermektedir. Kırgızistan’ın ulusal
kimliğini inşası sürecinde elinde bulunanlar
özellikler şu şekildedir: Eski Sovyet toprak-
ları içinde en küçük ve en uzak noktada ol-
ması, kıskanılmayan coğrafi yer, kısıtlı doğal
kaynaklar, etnik olarak bölünmüş toplum ve
modern devlet tecrübe yoksunluğu. Kırgızis-
tan, ulusal kimliği ve demokrasisini yoktan
var etmek ya da küçük bir çizikten yaratmak
zorunda kalmıştır. (Huskey, 2013)
Kırgız dış politikasını Wood orijinal ola-
rak tanımlamıştır. Amerika, Rusya ve Çin’in
bölgeye etki etmesi yanında Pan-Türkizm ve
Pan-İslamizm’in ideoloji olarak ihracının al-
tını çizmiştir. Ek olarak, ulus inşası yanında
Avrupa ve Asya’yı birleştiren önemli jeopoli-
tik konumu, dış politikasını etkilemektedir.
Dış politikanın ilk döneminde Sovyet köken-
li Kırgız yönetici elitlerin ulus inşa süreciyle
Batı ulusçuluğunu benimseyerek Sovyetlerin
emperyalist etkilerini ortadan kaldırmaya
odaklanılmıştır. Kırgız yönetici liderliği, bü-
rokrasi, muhalefet ve sivil toplumun dış po-
litika yapım sürecine katılımı görülmüştür.
Orta Asya’da sık görülen otoriter liderlikten
demokrasiye geçiş Lale Devrimi ile başlamış-
tır. Bağımsızlığın ilk on yılında ulusal güven-
lik dahil olmak üzere Rusya’ya olan bağım-
lılık göze çarpmaktadır. Bişkek yönetimleri,
Rusya’ya alternatif olarak ABD ve Çin’e yö-
nelerek çok vektörlü dış politika oluşturma-
ya çalışmıştır. Kırgız yönetici liderler için üç
büyük güç değil Özbekistan ulusal güvenlik
için öncelikli tehdit olarak görülmüştür. Öz-
bekistan’ı dengelemek adına Türkiye ve İran
ile Kırgızistan yakın ilişki kurmuştur. Kırgı-
zistan’da ABD çıkarı; dış yardım ve kamu
diplomasi programlarıyla demokrasi ve insan
haklarına saygıyı desteklemek olmuştur. 2004
yılından sonra Kırgızistan özellikle Küresel
Terörle Mücadele bağlamında jeo-stratejik
konumunu öne çıkaran dış politika izlemiştir
(Wood, 2005).
Kırgızistan’ın dış politikasında Rusya
temel taşlardan biridir. Bölgeye yönelik Rus
dış politikası, politik ve ekonomik alanlar-
da entegrasyon sağlamak yanında ulusal sa-
vunma, güvenlik ve kültür alanlarında özel
ilişkilerini sürdürmek ve güçlendirmek ol-
muştur. Kırgız güvenliği konusunda bağım-
sızlığın ilk yıllarında Rusya tarafından sadece
dış saldırılar için değil terör tehdidine karşı
da destek sağlanmaya çalışılmıştır. Özellik-
le 2001 Afganistan’a Batı ülkelerinin askeri
müdahalesi sonucu, Kırgız ulusal güvenliği
Rusya açısından daha önemli hale gelmiştir.
Bunun yanında madencilik, elektrik, doğal
gaz, hidro elektrik üretimi gibi alanlarda Rus
yatırımları devam etmektedir. Avrasya Eko-
nomik Birliği’ne Kırgızistan’ın üye olması da
Rusya ile ekonomik işbirliğinin yansımasıdır.
Kırgızistan’daki renkli devrim dönemleri ve
sonrasında Rusya ile ilişkilerinde uzaklaşma
yaşanırken Çin ile ilişkiler ivme kazanmıştır.
Özellikle Bir Kuşak Bir Yol projesi kapsa-
mında Çin 1 milyar dolara yakın Bişkek hü-
kümetine borç vermiştir. 2020 yılında Kırgı-
zistan’ın dış ticaret alanında ihracatta yüzde
27.6’lık oranla Rusya birinci, yüzde 14,1 ile
Kazakistan ikinci ve yüzde 13,8 ile Çin üçün-
cü olmuştur. İthalatta ise yüzde 35,7 Rusya
YENİ TÜRKİYE 129/2023
138
(1nci), yüzde 20 Çin (2nci), yüzde 13,6 Ka-
zakistan (3ncü), yüzde 5,3 Türkiye (4ncü) ve
yüzde 5,1 Özbekistan (5nci) sıralama olarak
yer almıştır. (Namatbekova ve Saliev, 2021).
Kırgızistan dış politikasında Türkiye
ile ilişkileri, Orta Asya ve Türk Dünyası’nda
Rusya ile Türkiye’nin jeopolitik rekabetinin
parçası olarak incelenebilir. İlk olarak, Kırgız
dili ile birlikte Türkçenin geliştirilerek bölge-
de ve Kırgızistan’da Rusça ve Rus kültürü-
nün baskınlığını azaltmaya yönelik politikalar
uygulanmaktadır. Resmi dilin Rusça olduğu
gerçekliği yanında Türkiye’nin yumuşak güç
anlamında Kırgızistan’la özel ilişkiler geliştir-
me çabaları uzun yıllardır devam etmektedir.
İkinci olarak, Kırgızların parlamenter başkan-
lık sistemine 2010 yılında geçmesini Türkiye
desteklemiştir. Anayasa değişikliği ile yürüt-
menin yetkileri kısıtlanmış ve yürütme içinde
güç dengesi ve dağılımı sağlanmıştır. Böylece
bölgesel ve küresel aktörlerin Kırgız iç, dış ve
savunma politikalarına müdahale, baskı ve
etki etmelerinin kısıtlanması olanağı doğmuş-
tur. Üçüncü olarak, bölgesel güvenlik adına
ABD askeri üssünün, (Manas Transit Üssü)
Afganistan’daki operasyonlarda kullanılma-
sını Türkiye tarafından desteklenmektedir.
Dördüncü olarak, 2010 yılına kadar Rusya
ve Türkiye’nin Osh çatışması gibi bölgesel
olaylara hangi uluslararası örgütün daha fazla
rol oynaması konusunda farklı düşünceleri
bulunmaktaydı. Rusya daha çok Kolektif Gü-
venlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ)’nün Orta
Asya’da etkin olmasını isterken Türkiye ise
Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT)
üzerinden yerel ve bölgesel çatışmaların çö-
zülmesini savunmaktadır. Beşinci olarak, İs-
lam dini üzerinden Türkiye’nin Kırgızistan’a
etkisi Türkçe ve Türk kültürüne göre daha
etkindir. Bişkek’te Merkez Cami gibi proje-
lerle Türkiye, dini yapılar yanında dini eğitim
alanında da katkıda bulunmaktadır. Altıncı
olarak, Rusya’nın Kırgızistan ile güvenlik ve
ekonomik başta olmak üzere stratejik ortak-
lık ilişkisi bulunurken Ankara ise “yumuşak
güç” yoluyla eğim, dil, kültür, din ve kamu
diplomasisi dış politika araçlarıyla etkin ol-
maktadır. Yedinci olarak, askeri ve güvenlik
alanlarında Türkiye, Kırgız silahlı kuvvetle-
rine finansal, lojistik ve eğitim desteği sağla-
yarak NATO standartlarının Kırgızistan’da
uygulanması yönünde politikalar uygulamak-
tadır. Rus silahları, üniforması ve eğitimi alan
Kırgız ordusunun bu şekilde reform edilmesi
amaçlanmaktadır. (Akmatbekovich, 2017).
Kırgızistan’ın bağımsız dış politikası-
nın olmamasının sebepleri arasında ekono-
mik olarak zayıf olması ve güvenlik kaygıları
yer almaktadır. Jeopolitik ve jeo-ekonomik
durumu Kırgızistan’ın çok vektörlü dış po-
litikasının temel nedenidir. Bölgesel olarak
Özbekistan ve Kazakistan ile sınır anlaş-
mazlıklarının çözümü konusunda anlaşma
sağlanması önemli gelişmelerden biridir. Bu
yüzden Özbekistan-Çin-Kırgızistan karayolu
bağlantısı sağlanmıştır. Avrasya Ekonomik
Birliği içinde yer alan Kırgızlar bu sayede
daha fazla göçmen işçiyi Rusya’ya gönderme
olanağı bulmuşlardır. Rusya’nın üçüncü aske-
ri üssüne sahip olması bu ülke ile ilişkilerini
geliştirmeye devam ettireceğinin gösterge-
leridir. Uluslararası kuruluşlar özellikle Bir-
leşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ile ilişkiler
özellikle rüşvetle ve yoksullukla mücadele,
barış inşası programları ve sınır-ötesi ilişkiler
konusunda yeni fırsatlar sunmaktadır (Kaina-
zarova, 2018).
Sonuç
Kazakistan’da 2022 yılının ilk günle-
rinde başlayan ve yaklaşık 10 gün süren gös-
teriler, sosyal Protestolar olup otoritere ve
nepotizm karşıtıdır. Bu gösteriler Rusya kar-
şıtı olarak tanımlanamaz. Renkli devrimlere
benzeyen bu olay, Nur-Sultan yönetiminde
rejim değişikliğine yol açmasa da küresel öl-
çekte Kazakistan algısında değişikliğe yol aç-
mıştır. Bunun yanında 2014’de Kırım ‘ın işga-
li ile başlayan 2022’de bölgesel devletlerarası
savaşa dönüşen Rusya-Ukrayna Savaşı’nın
kuşkusuz Kırgız dış ve savunma politikasına
YENİ TÜRKİYE 129/2023
139
etkileri olacaktır. Günümüzde Kırgız dış po-
litikasının yönünü belirleyecek birkaç faktör
bulunmaktadır. İlk olarak, iki renkli devrim
sonrası Kırgız toplumunun demokrasi, insan
haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü gibi
konularda dinamik yapısıdır. İkinci olarak,
Çin, ABD ve Rusya gibi üç büyük gücün böl-
geye ve Kırgızistan’a yönelik kendi çıkarlarını
maksimize etmeye yönelik politikaları devam
edecektir. Üçüncü olarak, Kırgız dış politi-
kası bir yandan jeopolitik çıkarların çatıştığı
alan olmanın yanında uzun dönemli ve kar-
şılıklı işbirliğinin olduğu yer olma potansiyeli
bulunmaktadır.
Kırgızistan’ın dış ekonomik ilişkile-
rinde en önemli unsur, ulaşım çıkmazıdır.
Küresel ekonomik pazara çıkışı özellikle coğ-
rafi konumu ve ulaşım altyapısının yetersiz-
liği ulaşım çıkmazının nedenleri arasındadır.
2005-2013 yılları arasında dış ticaret hacmi
yedi kat artarak ve yıllık yüzde 27 büyüyerek
11.8 milyar dolara ulaşmıştır. 2013’te Rusya,
Orta Asya Cumhuriyetleri ve Çin ile ticareti
yüzde 82’dir. Bu ticaret ithalat artışına da-
yalı olup 2013’te 10 milyar dolar dış ticaret
açığı vermiştir. Kırgızistan’ı jeopolitik olarak
önemli kılan, enerji başta olmak üzere tica-
ret alanında transit ülke olmasıdır. Kırgız çok
vektörlü dış politikasının temel direği, istik-
rardır. Zayıf ve küçük devlet olmasına kar-
şın bölgede görece açık toplum olması uzun
dönemde avantaj sağlayacaktır. Bişkek’in
Moskova’ya ekonomik, politik ve askeri ba-
ğımlılığını azaltmak dış politika amaçlarından
biridir. ABD dış dengeleyici olarak Kırgızis-
tan’da açık toplum, demokrasi ve sivil toplu-
mun geliştirilmesi yoluyla Bişkek’in başarılı
olmasını istemesi kendi ulusal çıkarları açı-
YENİ TÜRKİYE 129/2023
140
sından da uygun politika uygulamasıdır. (Ku-
chnins, Mankoff ve Backes, 2015: 24-25).
Kaynakça
Akmatbekovich, Kanybek. (2017). Turkish
policy in Kyrgyzstan and its impact on the foreign
policy strategy of Russia in the Kyrgyz Republic, Dis-
seration, Moscow. https://www.researchgate.net/
publication/354116676_Turkish_policy_in_Kyrgyzs-
tan_and_its_impact_on_the_foreign_policy_stra-
tegy_of_Russia_in_the_Kyrgyz_Republic (Erişim
18.02.2023).
Congress Research Service (CRS). (2021). Ky-
rgyz Republic, https://crsreports.congress.gov/product/
pdf/IF/IF10304 (Erişim 19.02.2023).
Fawn, Rick. (2003). “Ideology and National
Identity in Post-Communist Foreign Policies”, Rick
Fawn (ed.), Ideology and National Identity in Post-Com-
munist Foreign Policy, New York: Routledge, ss. 1-39.
https://ir101.co.uk/wp-content/uploads/2018/05/intro-
duction1.pdf
Handel, Michael I. (1990). Weak States in the
International System, Portland, OR: Frank Cass Ltd.
Hey, J.A.K. (2003). “Introducing Small State
Foreign Policy”, Jeanne A.K. Hey (ed.), Small States in
World Politics: Explaining Foreign Policy Behavior, Boul-
der: Lynne Rienner Publishers, ss. 1-12.
Huskey, Eugene. (2013). “National Identity
from scratch: Defining Kyrgyzstan’s role in world af-
fairs”, Journal of Communist Studies and Transition Po-
litics, 02 Haziran 2013, 19:3, ss. 111-138. https://doi.
org/10.1080/13523270300660020
Kainazarova, Cholpon. (2018). “New Trends in
Kyrgyz Foreign Policy,” MPRA Paper 86491, University
Library of Munich, Germany.
Kuchnins, A.C., J. Mankoff ve O. Backes.
(2015). Central Asia in a Reconnecting Eurasia: Kyrgyz-
tan’s Evolving Foreign Economic and Security Interests,
Lanham: Rowman and Littlefield,
https://csis-website-prod.s3.amazonaws.com/
s3fs-public/legacy_files/files/publication/150513_Kun-
chins_CentralAsiaKyrgyzstan_Web.pdf
Namatbekova, N., ve Saliev, K. T. (2021).
“Foreign policy of Kyrgyzstan between Russia and
the United States”, Linguistics and Culture Review,
5 (S4), 870-880. https://doi.org/10.21744/lingcure.
v5nS4.1770
Sarı, Yaşar. (2011). “Yeni Cumhurbaşkanı Al-
mazbek Atambayev ve Türkiye-Kırgızistan İlişkileri”,
ORSAM, 01.12.2011. https://www.orsam.org.tr/tr/
yeni-cumhurbaskani-almazbek-atambayev-ve-turki-
ye-kirgizistan-iliskileri/
US Transit Center at Manas. (2014). Nations
Involved, https://stratcomcoe.org/cuploads/pfiles/ma-
nas_transit_center.pdf Erişim 07.01.2023.
Wood, Thomas J.C. (2005). “The Formation of
Kyrgyz Foreign Policy 1991-2004”, Unpublished Dis-
sertation, The Fletcher School of Law and Diplomacy,
Tufts University, May 2005, https://sites.tufts.edu/flet-
cherrussia/files/2019/10/Thomas-Wood-The-Formati-
on-of-Kyrgyz-Foreign-Policy.pdf (Erişim 15.02.2023).