No full-text available
To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the authors.
Public Policy Discipline in Turkish Literature (2015-2020): Trends, Techniques, Preferences
Abstract
Kamu politikası disiplini Türkiye'de son yıllarda ön planda olan bir çalışma alanıdır. Disiplinin yakın bir döneminürünü olup olmamasına ilişkin tartışmaların yanı sıra çalışma ve analizlerin hangi ülke veya koşullardayaygınlaşacağına yönelik tartışmalar söz konusudur. Bu çerçevede bu çalışmanın amacı kamu politikasıdisiplininin Türkçe olarak gelişim seyrini çalışmaların derinleşme durumunu da dikkate alarak incelemektir.Disiplinin Türkiye özelinde gelişim sürecinin incelenmesi ve bu gelişmenin devam edeceği varsayımı çalışmanınçıkış noktasıdır. Çalışmanın örneklemini 2015-2020 yılları arasında üç farklı veri tabanında (TÜBİTAKULAKBİM TR Dizin Veri Tabanı, ULAKBİM DergiPark Sistemi ve Google Scholar) yayınlanan makaleleroluşturmaktadır. Çalışmalar makale sayısı, anahtar kelimelerin bulut analizi, görgül ve derleme çalışma konuları,kullanılan teknikler, uygulama alanlarının incelenme durumu, yabancı kaynak kullanımı ve kullanılan dillerçerçevesinde metin madenciliği araçları ile analiz edilmiş ve bulgular sunulmuştur. Sonuç olarak bulgulardanhareketle disiplinin Türkiye özelinde gelişimi ve derinleşmesine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
İnsansız hava araçlarının (İHA) kullanımı günümüzde her alanda hızla yayılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, İHA kullanımında meydana gelen gelişmeleri çözümleyebilmek için genel bir çerçeve çizmektir. Bu amaçla ilk bölümde, İHA'ların tarihsel gelişimi 1916 yılından itibaren ele alınmıştır. İkinci bölümde, çalışmanın kuramsal çerçevesi ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, kamu politikaları yazınından çoklu akımlar modeli ve örgüt kurumları yazınından taklitçi izomorfizm kavramı açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, İHA sektörünün sınıflandırılması gerçekleştirilmiştir. Bu sınıflandırma İHA'ların tiplerine, irtifa ve havada kalış sürelerine göre yapılmıştır. Dördüncü bölümde İHA'ların dünyada askeri ve sivil kullanım alanları incelenmiştir. Bu bölümde, askeri kullanım sınır güvenliği, sivil kullanım ise ağırlıkla kolluk faaliyetleri bağlamlarında değerlendirilmiştir. Son bölümde, İHA sektörünü etkileyen hükümetler, hükümet dışı örgütler, özel şirketler, sivil toplum ve yargı erki gibi kamu politikası aktörlerinin oynadığı roller incelenmiştir. Sonuç olarak, İHA'ların hükümetlerin gündeminde yer alarak hava sahasına etkin ve verimli bir şekilde dâhil edilmesinin bir tercih olmaktan çıkarak zorunluluk haline geldiği söylenebilir.
ÖZET
Günümüzde, küresel dünya düzeni içerisindeki her ülkenin ortak gündemi Covid-19 salgınıdır. Gündemin ortaklığı kadar üzerinde görüş birliğine varılan diğer olgu ise hayatı normal seyrine geri döndürmek, salgını bitirmektir. Bu amaç doğrultusunda farklı kamu politikaları izlenmiştir. Kamu politikası yapım sürecinde ele alınan ve tarihi çok da eskilere dayanmayan dürtme teorisi, sağladığı yararlar ve getirdiği kolaylıklar ile görünürlük kazandığı tarihten itibaren büyük ilgi görmüş bir teori olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeşitli alanlarda varlığını
kanıtlasa da virüs boyutlu bir salgında ne kadar işe yarayacağı ise tartışma konusu olmuştur.
Bu çalışmanın amacı, politika yapım sürecinde yer alan dürtme teorisi uyarınca, ülkelerin bünyelerinde oluşturdukları ya da iş birliği içerisinde oldukları takımlar aracılığı ile uygulanan politikaların etkili olup
olmadığını yapılan faaliyetlere ve ilgili literatüre dayanarak tespit etmektir. Araştırma kapsamında varılan sonuç ise, bu teorinin pandemi konumundaki hastalıkla mücadele etme alanında da başarısını gözler önüne sermiştir.
ABSTRACT
Today, the common agenda of every country in the global world order is the covid-19 outbreak. Another phenomenon that has been agreed upon as much as the agenda is to return life back to its normal course and to end the epidemic. Different public policies have been pursued for this purpose. Since the time it gained visibility with the benefits it provides and the facilities it provides the theory of nudge which has been handled in the public policy making process and is not very old has emerged as a theory of great interest. Although it has proved its existence in various fields, how much it will work in a virus-sized outbreak has been the subject of debate.
The aim of this study is to determine whether the policies implemented through the teams they have formed or cooperated with within the framework of the nudge theory in the policy making process are effective based on the activities and related literature. The conclusion reached in the scope of the research revealed the success of this theory in the field of fighting disease, which is a pandemic.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, yerfıstığının karlılık, rekabet edebilirlik durumunu ve yerfıstığında uygulanan tarım politikalarının etkilerini ortaya koymaktır. Metodoloji: Bu çalışmada yerfıstığının karlılık, rekabet edebilirlik durumunu ve yerfıstığında uygulanan tarım politikalarının etkilerini ortaya koymak için Politika Analiz Matrisi kullanılmıştır.Design/methodology/approach: Bu çalışmada yerfıstığı üretiminin karlılık, rekabet edebilirlik durumunu ve yerfıstığı üretiminde uygulanan tarım politikalarının etkilerini ortaya koymak için Politika Analiz Matrisi kullanılmıştır.Bulgular: PAM sonuçlarına göre, kabuklu yerfıstığı üretiminin 2016 yılı için özel karı 0,28 TL/kg, sosyal karı 2.70 TL/kg olarak bulunmuştur. Kabuklu yerfıstığı üretiminin özel ve sosyal karlılığının pozitif çıkması kabuklu yerfıstığı üretiminin karlı olduğunu ifade etmektedir. PAM kapsamında PAM tablosundan kabuklu yerfıstığı üretimine dair PCR-DRC gibi rekabet edebilirlik ve NPCO-NPCI-EPC gibi politika etkisini gösteren katsayılar hesaplanmıştır. Bütün katsayılar 1’den küçük çıkmıştır. Bu duruma bakarak, yerfıstığı üretiminin karlı ve rekabet edebilir olduğunu ve piyasalarına da ciddi anlamda bir müdahalenin olmadığını ifade etmek mümkündür.Özgünlük/değer: Yerfıstığının karlılık, rekabet edebilirlik durumu ve politika etkileri kantitatif bir şekilde analiz edilerek ortaya konulmuştur.
Bu çalışma, isminde de yer aldığı üzere, kamu politikalarının uzamı ve aracı olarak nesnelerin internetini karşılaştırmalı bir siyasa analizi üzerinden özellikle gelişmekte olan ülkeler bağlamında ele almaktadır. Ülkelerin bilgi toplumuna dönüşüm süreçlerinin önemli bir bileşeni olarak nesnelerin interneti ekosistemini, gelişmiş ülkelere göre sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik bağlamlar öncelikli olmak üzere yapısal farklılıkları bulunan gelişmekte olan ülkeler perspektifinden bakarak değerlendirmek anlamlı bir çaba olarak değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda çalışma, nesnelerin interneti ve bileşen bilgi teknolojilerini Türkiye örneğinde bir “fırsatlar” ve “tehditler” alanı olarak tartışmaktadır. Çalışmanın sonunda, Türkiye için nesnelerin interneti yönetişimi bağlamında bir dizi öneri geliştirilmiştir.
Public Policy Discipline has evolved continously since 1950's. Whilst public policy studies have increased in number it has become difficult to monitor the evolution of the discipline via scientific publications. Web of Science (WoS), in this respect, serves researchers as the most inclusive database. Science Mapping Analysis, which is implemented according to the data retrieved from bibliographic sources, allows to see the change in conceptual structure of a specific scientific field over time. This study aims to understand the change in conceptual structure of Public Policy Discipline in the period of 1980-2014 by implementing Science Mapping Analysis. The analysis is implemented by using SciMAT, which has been developed for this purpose. Since 1990's, it has been seen that thematic concentration of public policy studies has varied and new research areas have emerged while others have declined.
Keywords: public policy discipline, bibliometrics, conceptual evolution, science mapping analysis, SciMAT.
Kamu Politikası Disiplini, 1950'lerden itibaren sürekli gelişme göstermiştir. Kamu politikası çalışmaları artarken disiplinin gelişiminin bilimsel yayınlar yoluyla izlenmesi zorlaşmıştır. Web of Science (WoS), bu bakımdan araştırmacılara en kapsayıcı veritabanı olarak hizmet vermektedir. Bibliyografik kaynaklardan elde edilen verilere göre uygulanan Bilimsel Haritalama Analizi, belirli bir bilimsel alanın zaman içerisinde kavramsal yapısındaki değişimini görmeye imkân vermektedir. Bu çalışma, Kamu Politikası Disiplininin 1980-2014 döneminde kavramsal yapısındaki değişimi Bilimsel Haritalama Analizi uygulayarak anlamayı amaçlamaktadır. Analiz, bu amaçla geliştirilmiş SciMAT kullanılarak uygulanmaktadır. 1990'li yıllardan itibaren, kamu politikası çalışmalarında tematik yoğunlaşmanın değişiklik gösterdiği ve bazıları gerilerken yeni araştırma konularının ortaya çıktığı görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: kamu politikası disiplini, bibliyometri, kavramsal gelişim, bilimsel haritalama analizi, SciMAT.
Öz
Yerel yönetimler, ülke coğrafyasının bütününe yayılmış olmaları bakımından bir ülkenin demokratikleşmesinde yaşamsal öneme sahip yönetim birimleridir. Demokrasi kavramının, bireylerin/vatandaşların hak ve özgürlüklerini önceleyen doğası devlet-birey ilişkilerinde vatandaşa yakın olması bakımından yerel yönetimlere ayrı bir avantaj sağlamaktadır. Bunun bir göstergesi olarak 2000’li yıllarla birlikte Türkiye’de yaşanan demokratikleşme sürecinde yerel yönetim reformlarına özellikle önem verildiği görülmüştür.
Temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi demokrasinin en temel düsturudur. Buna mukabil hak ve özgürlüklerin hukuksal sınırları aşan bir biçimde bir grubun/ örgütün -ki bu bir terör örgütü olduğunda durum daha ciddidir- lehine kullanılması ise demokrasiye büyük zararlar vermektedir. Son yıllarda, seçimle işbaşına gelmelerine rağmen bir kısım belediyelerin terör örgütlerinin etkisi altında, vatandaşların oylarını, vergilerini ve demokrasi iklimini istismar ederek milli birlik ve bütünlüğü tehdit eden ayrı bir siyasal/ hukuksal yapı oluşturmaya çalıştıkları görülmüştür. 1 Eylül 2016 tarihli Kanun Hükmünde Kararname (KHK) de yer alan hükümlere göre tespit edilen söz konusu belediyelere kayyum atanması uygulaması başlatılmıştır.
Çalışmada kayyum atanması uygulamasının; gerekçeleri, sınırları ve uygulama süreci, terörle mücadele yöntemi olma özelliği, uygulamanın demokrasi ve uluslararası hukuk normları karşısındaki durumu incelenmektedir. Deskriptif bir yaklaşımın benimsendiği çalışmada; uygulamanın, yerel demokrasinin işleyişini baltalayan unsurların ortadan kaldırılarak demokrasinin yeniden işlerliğini sağlamaya dönük somut gelişmeleri/kazanımları barındırdığı, gerekçesinin ve uygulanma sürecinin uluslararası hukuk normlarıyla örtüştüğü, ayrıca terörle mücadelede etkin bir kamu politikası haline dönüştüğü değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Demokrasi, Kayyum, Uluslararası Hukuk, Terörle Mücadele
AS A STRATEGY TO COUNTERTERRORISM TRUSTEE APPLICATION IN MUNICIPALITIES
Abstract
Local administrations are vitally important administrative units in the democratization of a country in terms of their spread over the whole country's geography. The concept of democracy has a nature that prioritizes the rights and freedoms of individuals / citizens. Therefore, it gives a distinct advantage to the local governments that are close to the citizens in the state-individual relations. As an indicator of this the democratization process in Turkey with the 2000s, it was seen that particular attention be given to local government reform.
Protection and development of fundamental rights and freedoms is the most fundamental rule of democracy. Therefore, the get used of rights and freedoms in favor of a group / organization (the situation is more serious when it is a terrorist organization) in a way that transcends legal boundaries has great damage to democracy. In recent years, although they came to power by election, some municipalities have exploited citizens' votes, taxes and the climate of democracy under the influence of terrorist organizations. In addition, these municipalities are trying to form a separate political / legal structure that threatens national unity and integrity. The application of the appointment of trustees to the mentioned municipalities according to the provisions of the Decree Law dated 1 September 2016 (KHK)
In the study, the implementation of the appointment of the trustees; reasons, boundaries and implementation process, the property of being a counter-terrorism method, the situation of the application against the norms of democracy and international law are examined. A descriptive approach was adopted in the study. The implementation includes concrete developments/achievements to ensure the restoration of democracy by eliminating elements that hinder the functioning of local democracy. In addition, in the study it is evaluated that the reasons and implementation of this practice coincides with the norms of international law and is also becoming an effective public policy in the fight against terrorism.
Keywords: Democracy, Trustee, International Law, Counterterrorism
ÖZ
Çalışmada kamu politikası analizinin ne olduğu, hangi yöntemler kullanılarak analiz yapıldığı üzerinde durulduktan sonra Süreç Yönetimi Yaklaşımı çerçevesinde Türkiye’nin tarım arazileri politikası analiz edilmektedir. Yapılan analizde ilk önce politika önerilerin ortaya çıkmasına neden olan ihtiyaçlara, ihtiyaçları gidermek için benimsenen politikalara ve bunların uygulanma şekilleri üzerinde durulmuş, ardından elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda Türkiye’deki kamu politika belirleme sürecinin ihtiyaç temelli olmadığı, politikaların uzun vadeli rasyonel hedeflere göre değil, günübirlik beklentilere göre belirlendiği, aynı konuda birbirleriyle çelişen farklı politikalar benimsendiği, belirlenen politikaların uzun süreli uygulanamadığı ve bu nedenle de beklenen başarının bir türlü elde edilemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tarım Arazileri Politikası, Kamu Politikası, Kamu Politikası Analizi, Süreç Yönetimi Yaklaşımı.
ABSTRACT
In the study, after focusing what public policy analysis is and which methods are used for analysis, the agricultural policy is analyzed within the framework of Process Management Approach. In the analysis, firstly, the requirements that led to the emergence of policy recommendations, the policies adopted to meet the needs and the ways in which these were applied, and then the results were evaluated. At the end of the study, ıt was concluded that the process of determining public policy is not based on the needs in Turkey, the policy choice is based on the expectations of the day rather than the long-term rational targets, different policies are conflicting with each other on the same issues, the specified policies could not be implemented for a long time and therefore, the desired success could not be achieved.
Key Words: Farmlands’ Policy, Public Policy, Analysis of Public Policy, Process Management Approach.
Özet
Sosyal politikanın çalışma hayatında barışı sağlamak ve yurttaşlarını yoksulluk ve sefaletten korumak için kullandığı en önemli araçlardan bir tanesi asgari ücret uygulamasıdır. Çalışana verilebilecek minimum ücret düzeyi anlamına gelen uygulama sosyal diyalog mekanizması üzerine oluşturulmuş konseyler veya doğrudan
yasa ile belirlenen zorunlu bir uygulamadır. Ülkemizde yaklaşık yarım asırlık bir tarihsel arka planı olan uygulama sürekli geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerekli olan bir süreci beraberinde getirmektedir. Gerçekleştirilen çalışma ile asgari ücret uygulamasının kavramsal çerçevesi ve tarihsel gelişimi irdelenmiş ardından “Hane Halkı İş Gücü İstatistikleri” ve “Gelir Yaşam Koşulları Anketleri” ile ülkemizde ücretli çalışanların yaşam koşullarına dair bir analiz gerçekleştirilmiştir. Akabinde uygulama “içerik” ve “politika
süreci” yöntemleri ile “Politika Analizi” ne tabi tutulmuş ve Türkiye’de asgari ücrete ilişkin gerçekleştirilen iyileştirme veya güncellemeler de siyasi ve kamuoyu baskısının belirleyici olduğu tespitine ulaşılmıştır.
Abstract
One of the most important tools used by social policy to ensure peace in working life in a country and to protect its citizens from poverty is the practice of minimum wage. The practice, which means the minimum wage level that can be given to the employee, is a mandatory implementation determined by the councils or directly on the social dialogue mechanism. In Turkey, with a historical background dating back to nearly a century, the practice brings a process within itself, requiring continuous development and improvement. With this study, conceptual framework and historical development of the minimum wage application were examined and then an analysis was made about the standard of living of workers in our country using the “Life Household Labor Force Statistics” and “Income Life Conditions Surveys”. The practice was exposed to “Policy Analysis” through “content” and “policy process” methods and it was come to conclusion
that political pressure and public pressure were determinants on the updates and enhancements performed on the minimum wage in Turkey.
Bu çalışma, rasyonel kamu politikası analizi perspektifinden Türkiye'deki iklim değişikliği politikalarını incelemektedir. İlgili iklim değişikliği ulusal stratejik planı, eylem planı ile bildirilerde yer alan politika tasarımları, söz konusu analiz modeli üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk iki bölümünde çeşitli kamu politikası analizi yaklaşımları iklim değişikliği politikaları çerçevesinde ele alınmaktadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise Türkiye'deki iklim değişikliği politikaları yedi basamaktan oluşan rasyonel kamu politikası analizi doğrultusunda tartışılmaktadır. Çalışma sonucunda daha etkin, verimli ve somut çözüm sunan bir politika üretim sürecine ilişkin önerilere yer verilmektedir.
The population of countries is one of the main policy issues. Since the establishment of the Republic of Turkey, many policies have been developed related to the population. Until the 1950s (due to the wars and migrations, the number of the population was reduced), it was seen that the population was increased unplanned and uncontrolled; with the establishment of SPO, it can be roughly said that the planned policies are carried out for population reduction. The AK Party governments have adopted policies, especially since 2008, to increase the population both quantitatively and qualitatively. In the study, after the descriptive expression of the periods before 2008, by using the discourse and content analysis on CHP, MHP, HDP, TOBB, TÜSİAD, EU and similar stakeholders, policies based on natural population growth, which were implemented in the period following 2008, were discussed. As a result of the analysis, institutions with economic development goals state that an increase in population will be benefited by Turkey as long as the demographic changes are well-evaluated and due precautions are taken. In addition, the institutions that prioritize social, political and human achievements have the view that it is not right to carry out such policies over women's identity, and that socio-economic and political requirements rather than economic development should be met.
Ülkelerin nüfusu ana politika konularının başında gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de kuruluşundan bu yana nüfusla ilgili pek çok politika geliştirilmiştir. 1950’lere kadar (savaş ve göçlerden dolayı sayının oldukça azalmış olmasından) nüfusun plansız ve kontrolsüz artırıldığı görülmekteyken, DPT’nin kurulmasıyla planlı ve nüfusun azaltılmasına yönelik politikaların yürütüldüğü, ana hatları ile söylenebilir. AK Parti Hükümetleri, bilhassa 2008 yılından itibaren nüfusun hem nicelik hem de nitelik yönünden artırılması yönünde politikalar benimsemiştir. Çalışmada, 2008’den önceki dönemlerin betimsel anlatımından sonra; CHP, MHP, HDP, TOBB, TÜSİAD, AB ve benzeri paydaşlar üzerinden söylem ve içerik analizi kullanılarak 2008’den sonraki dönemde uygulanan ve doğal nüfus artışına dayalı politikalar ele alınmıştır. Yapılan analiz sonucunda ekonomik kalkınma hedefleri olan kurumlar, yaşanan demografik değişimin iyi değerlendirilerek gerekli önlemlerin alınması durumunda, nüfus artışının Türkiye’nin yararına olacağını ifade etmiştir. Bunun yanında sosyal, siyasi ve insani kazanımları ön planda tutan kurumlar ise kadın kimliği üzerinden bu tür politikaların yürütülmesinin doğru olmadığı, ekonomik kalkınmadan çok sosyo-ekonomik ve siyasal gereksinimlerin karşılanması gerektiği görüşüne sahiptir.
This chapter examines the development and current state of public policy education in Turkey, based on the teaching of the subject in political science and public administration departments. The chapter analyses and explains the conditions under which public policy classes - among other relevant developments - have emerged and evolved over time, and the motivations of the faculty to introduce, develop and maintain public policy courses. To this end, studies on the teaching of public policy in the political science and public administration departments in Turkish universities at undergraduate and graduate levels are reviewed. The chapter concludes with a discussion of the current and future challenges facing public policy education in Turkey, and recommendations for addressing these challenges.
The study of public policy is getting increasingly important around the world in the field of public administration. As an assessment of this development by examining undergraduate courses in Turkey, this article shows the historical development and current status of undergraduate-level public policy courses in Turkey. To this end, data were collected by content analysis of public policy course syllabi and by evaluation of the archival documents regarding the teaching of public policy in Turkey. Finally, in-depth, semi-structured interviews were conducted with the past and current instructors of the public policy courses. This article discusses the Turkish public administration system in general as well as the future prospects of public policy teaching in Turkey, including the improvement of the existing courses and the discussion of the relevance and impact of such courses on the students and faculty of the public departments.
Both in the world and in our country, the mining industry
is at the forefront of the sectors where occupational accidents and
occupational diseases are most intense. In this study, it is aimed to
analyze the policies in the mining sector which is one of the most risky sectors in terms of occupational health and safety. In this
respect, occupational health and safety policies in the mining sector
were analyzed using the Policy Mapping Method. With Policy
Mapping Method, forms and ratings of the power and influences that
supporters, opponents and non-mobilized actors of the occupational
health and safety policy in the mining sector have; the reasons of their
support or opposition; scenarios developed for this policy and how
the policy will be affected by these scenarios along with the strategies
developed and justification, method and applicability of these
strategies were assessed. The universe of the research constitutes the
public bureaucracy operating in the mining sector in Turkey, the
political parties in the parliament, non-governmental organizations,
professional chambers and labour unions. Data were collected by
face-to-face interview using document analysis and semi-structured
interview form. A total of 65 people and parties were interviewed
between February and July 2016. The collected data were analyzed
with PolicyMaker 5.0 program and the obtained results were
discussed according to the information obtained from the literature
Development of renewable energy requires the adoption and internalization of an international understanding by state institutions. Turkey is an energy dependent country. High degree of external dependency on energy creates problems in terms of energy supply security in Turkey. Policies and policy instruments for increasing the share of renewable energy sources in Turkey constitute an important policy area in terms of eliminating this problem. The aim of the study is to examine the renewable energy policies of Turkey and to analyze the compliance of these policies with the policies of the International Renewable Energy Agency (IRENA). In the first part of this study, IRENA has been examined in terms of social constructivist theory. Moreover, IRENA's objectives, policies and policy instruments have been examined. In the second part of the study, Turkey's renewable energy policy and the compatibility of these policies with the IRENA’s policies have been evaluated.
Climate change and global warming is one of the most important environmental problems that mankind faces today. Our world today faces negative effects caused by global warming and global climate change more intensely. If our natural resources are consumed as it is today, it is estimated that our planet will not suffice in the mid and long run. That’s why taking necessary measures, changing our way of doing our work and minimizing our negative effects of ours to nature have been important elements. At this point,
information technologies emerge as a key element in solving this crucial problem. Information and
communication technologies now emerge as
fighting tools against environmental threats like
global warming, climate change and industrial
waste. In Turkey, public institutions have a
significant potential from the point of view of energy
consumption, purchase of technological products,
their usage and the improving the processes. This
study aims at handling the public information
processing units’ information processing with
green IT approach and making suggestions. In this
study, the inventory of the information systems,
technology and infrastructure that a sample public
information processing units has will be taken. The
likely environmental impact of the inventory of the
prevalent element will be evaluated in a systematic
way. Samples from Turkey and the world will be
discussed according to the following subjects such
as green computing perception, green computing
policy in the organization, purchasing of
communication technology tools, recycling, rational
design of the laboratories, energy consumption,
virtualization of projects, server room preferences
and their location, green university, and what can
be done about green organizations. This study is
thought to be important from the point of view of
handling green computing considering the factors
mentioned above and increasing the personal and
organizational awareness.
Recently, obesity as an common public, is increasing in almost every country. From now on
obesity is not only an illness but also an economic phenomenon. Governments are in the need of
dealing with this problem. In this respect, interventions are required for obesity problem. In order to
effectively deal with the obesity problem, it is of great importance to describe the problem and its
reasons in detail and to identify and measure the negative consequences. Fiscal intermediaries of
interventions have great significance because of their effects through diminishing food consumption.
Aforementioned fiscal intermediaries may vary in different countries due to socioeconomic reasons
such as income distribution differences, consumption habits, urbanization, technology usage rate
differences, etc. This study explains increasing obesity problem and current fiscal solutions developed
for the obesity problem.
Son zamanlarda obezite hastalığı hemen hemen her ülkede artmaktadır. Artık obezite
sadece bir sağlık sorunu değildir, bununla beraber ekonomik bir sorundur. Bu sorunla devletler
mücadele etme ihtiyacı duymaktadırlar. Dolayısıyla obezite sorunu, devlet müdahalesini
gerektirmektedir. Obezite ile etkin mücadelede; sorunun ayrıntılı olarak tanımlanması, soruna neden
olan faktörlerin belirlenmesi ve olumsuz sonuçlarının saptanması ile bunların ölçümü önem taşır.
Müdahalelerin mali araçları, gıda tüketimini azaltması etkisinden ötürü önemlidir. Söz konusu mali
araçlar, çeşitli ülkelerde gelir dağılımı farklılıkları, beslenme alışkanlıkları, kentleşme, teknoloji
kullanımı oranı farklılıkları v.b. sosyoekonomik farklılıklar nedeni ile çeşitlilik gösterebilmektedir.
Bu çalışmada, artan obezite sorunu için üretilen güncel çözümler açıklanmaktadır.
Kamu politikalarının oluşumunda en önemli etkenlerden birisi politikaların yayılımı (difüzyon) sürecidir. Politika yayılımı devletler arasında doğrudan formel yapıların etkileşimiyle olduğu gibi, uluslararası ku-ruluşların etkisi ve literatürde epistemik topluluklar olarak da adlandırılan resmi olmayan uzman toplu-lukların aracılığıyla da olabilmektedir. Yayılım süreci yalnızca devletlerarasında veya uluslararası sistem düzeyinde gerçekleşmez. Politikalar, aynı devlet içerisinde farklı kurumsal yapılar arasında çaprazlama şekilde veya aynı kurum içerisinde dikey şekilde de yayılım göstermektedir. Bu çalışma kamu politikala-rının küresel yayılımı ve yerel politikaların oluşumundaki etkisini incelemektedir. İnceleme aynı zamanda uluslararası kuruluşlar aracılığıyla meydana gelen dikey, uzmanlar aracılığıyla oluşan yatay yayılım süre-cinin politika oluşumuna etkisini analiz etmektedir. Ayrıca, politika yayılımı ile kamu politika analizi ilişkilendirilerek, yayılımın politika analizine olan katkısı incelenmektedir.
ABSTRACT
Policy diffusion process has a significant impact on public policy making. Policy diffusion occurs with the interaction of formal entities of countries, with the effect of International Organizations and epistemic communities. Policy diffusion processes take place not only among states and international level but also among different institutions in a state both vertically and horizontally. This study examines the public policy diffusion processes at the global level and their impact on policy making process. The study also demonstrates the vertical diffusion process between international organizations and states and horizontal diffusion process which occurs amongst epistemic communities and international experts. In addition, the nexus between policy diffusion and policy analysis is examined.
Systems analysis can be of only limited utility in government unless it changes so as to be better able to deal with qualitative and political phenomena. If systems analysis in its present form is applied to complex political issues, it cannot provide the hoped-for benefits; indeed, a boomerang effect may follow which will inhibit necessary innovations in the future. Instead, a new professional study of policy analysis should be developed. Policy analysis should combine present methods of systems analysis with qualitative methods and a full awareness of the special characteristics of political phenomena. Policy analysis should become a new professional role in government, operating within the political and organizational setting as a new component which contributes to aggregate policy-making without pre-empting in any way the functions of politicians and line executives. Development of policy analysis requires changes in the present rather sterile trends of the disciplines of political science and public administration and, in the longer run, establishment of a new "policy science" interdiscipline. Immediate steps can and should be made to move in the direction of policy analysis within the efforts to introduce a Planning-Programming-Budgeting System in federal administration. For example, the training provided in the special university programs sponsored by the government could be modified toward that end.
The study of public policy is getting increasingly important around the world in the field of public administration. As an assessment of this development by examining undergraduate courses in Turkey, this article shows the historical development and current status of undergraduate-level public policy courses in Turkey. To this end, data were collected by content analysis of public policy course syllabi and by evaluation of the archival documents regarding the teaching of public policy in Turkey. Finally, in-depth, semi-structured interviews were conducted with the past and current instructors of the public policy courses. This article discusses the Turkish public administration system in general as well as the future prospects of public policy teaching in Turkey, including the improvement of the existing courses and the discussion of the relevance and impact of such courses on the students and faculty of the public departments.
Bu çalışmada Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler ile Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği (İSG) strateji ve politikaları incelenmiş, ülkemizin söz konusu strateji ve politikaları ne ölçüde hayata geçirdiği, İSG strateji ve politikalarına hangi unsurları dahil edebileceğine veya mevcut hangi stratejilerin geliştirilebileceğine dair hususlar incelenmiştir. Avrupa Birliği İSG Stratejileri: Avrupa Birliği’nde iş sağlığı ve güvenliği politikalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bu konuda yapılabilecek ulusal düzeyde çalışmalara yön verebilmek, amaç ve hedeflerin daha açık ifade edilmesini sağlayabilmek için bir politika aracı olarak Avrupa Birliği İSG Stratejileri yayımlanmaktadır. Bu stratejiler, belirli bir döneme ait olarak geliştirilir ve bu döneme ilişkin hedefler açıkça belirtilir. Yapılan çalışmada tarama modeli yöntemi kullanılmıştır. Almanya, Fransa, Belçika, Yunanistan, Malta ve Polonya olmak üzere seçilen bazı AB üye ülkeleri ile Türkiye’nin ulusal İSG strateji ve politikaları hakkında bilgi verilmiştir. AB üyesi ülkeler Almanya, Fransa, Yunanistan, Polonya’da olduğu gibi kas ve iskelet sistemi hastalıklarının önlenmesi, ISG mevzuatının kamu ve özel sektör ayrımı gözetilmeksizin tüm çalışanları kapsaması, gürültü maruziyeti ve kontrolüne yönelik hedeflerin Türkiye ulusal İSG stratejisi kapsamında yer alması ile iş sağlığı ve güvenliğine çok önemli katkılar sağlanacağı düşünülmektedir.
Bu çalışma Türkiye’de 1620-1991 yılları arasında kamu politikası üretme sürecinde önemli birer aktör olan reform çalışmalarının ağbağ analizini ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Araştırmanın amacı bu aktörlerin birbirleriyle olan ilişkileri ve bu ilişkilerin ortaya çıkardığı yapıyı incelemektir. Çalışmanın teorik çerçevesi Türkiye’de kamu politikası oluşturulması sürecinde yer alan aktörlerin kimler ve bu aktörler arasındaki ilişkilerin neler olduğunu araştırmak için oluşturulmuştur.Nicel bir çalışmadır. İkincil veriler kullanılmıştır. Risaleler ve raporlar incelenmiştir. Veri toplama yöntemlerinden tarama yöntemi kullanılmış, belgeler üzerinden geçmiş veriler incelenmiştir. Bu yöntem paralelinde ağbağ analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre 1620-1991 yılları arasında geçen sürede saptamalar ve çözüm önerileri güncelliğini korumaktadır. Türk devlet tarihindeki siyasal olaylar kamu politikası süreci açısından daima önem arzetmiştir. Reform çalışmalarına “devleti kurtarmak” penceresinden bakılmaktadır. Bu durum aynı çözüm önerilerinin yinelenmesi sonucunu doğurmaktadır.
This article seeks to place Canadian public policy programs in a comparative context and to provide an overview that identifies the status of the Canadian public policy analysis profession and policy analysis/policy studies instruction in light of domestic and global developments.¹ The authors acknowledge that instruction plays a crucial role in the training as well as in the future approach and orientation of policy analysts and they analyze shifts in the perspective of policy analysis studies and policy analysis instruction.
This preliminary comparative paper primarily discusses the characteristics and training needs of policy studies/analysis by tracking the needs of the profession; the development of the field to date; orientations arising from conceptual and historical developments in Canada, the United States, and Europe, and shaping particular public policy programs, curriculum orientations, and practices; and implications of and lessons drawn from the various contexts in comparison to Canada. Throughout the paper the terms policy analysis and policy studies are used interchangeably, because in the various traditions highlighted in this paper, programs of policy studies, rather than policy analysis, are prevalent. Policy analysis skills are promoted, albeit with various degrees of emphasis, within these programs.
This volume chronicles and analyzes the development of think tanks and public policy research organizations, while exploring the impact think tanks have on politics, public policies, and governance in the US. Think Tanks and Policy Advice in the US investigates the distinctive nature of thirty leading think tanks in America, while capturing the political and intellectual ecology of the more than 1,500 think tanks in the US. Presidents from twenty think tanks have contributed insightful essays that examine the role, value, and impact of these organizations on a national and global level. The book examines a range of key factors (partisan politics; growth of liberal and conservative advocacy groups; restrictive funding policies of donors; growth of specialized think tanks; narrow and short-term orientation of Congress and the White House; tyranny of myopic academic disciplines; and the 24/7 cable news networks) which have impacted on the ability of think tanks to provide independent analysis and advice. This text fills a gap in the available literature and will serve as a valuable reference tool for policy makers, the media, and researchers in the fields of public policy, political science, and American politics more generally.
This article attempts to understand why the Lasswellian charge for the policy sciences has not been realized. It traces the cognitive and political evolutions of the policy sciences, and also gives some advice with regards to how policy sciences may achieve some of the earlier goals. A review of the development of the policy sciences's approach is included in the article. The article indicates some of the ways the policy world and the policy sciences can become even more synchronized. Finally, an understanding of the disjunction between the goals of the policy world and the policy sciences is presented.
The caricature of public policy making in Turkey persists: a monolithic state and top-down political authority. There is some secondary literature, albeit limited, that challenges this image, and suggests greater state fragmentation. This cross-cutting case study of drugs policy in Turkey confirms this more differentiated experience. It illuminates the difficulties of process in the development of policy. It points to the disparities in capacity between different government agencies in generating change. For drugs policy itself, the article concludes that in the absence of domestic political will, other rewards, notably the benefits of international prestige and the resources that flow from it, are crucial in bringing about a nominal compliance with global norms.
This paper examines public policy and management programs in Canada, Europe, Australia, and New Zealand, and makes comparisons with similar programs in the United States. Our study of public policy programs shows that there are many challenges ahead in terms of making good decisions on the form and content of programs that will add value to governments and citizens. Appropriate choices in terms of program design and pedagogy will reflect different economic, social, environmental, and cultural influences and will be shaped by history, values, and the roles of public policy and management professionals within a particular governmental context.
Obra que plantea por un lado, los fundamentos teóricos para la formulación, toma de decisiones, implementación y evaluación de las políticas públicas, y por otro, la aplicación de este instrumental teórico a algunos casos prácticos que se han implementado en México, Costa Rica, Argentina y Chile, donde el caso de México es abordado con mayor amplitud.
Yerel yönetimlerin sığınmacı kadınlara yönelik politikaları: Bayburt ve Giresun örnekleri
- E Alacadağlı
- Y Ve Mamur Işıkçı
Alacadağlı, E. ve Mamur Işıkçı, Y. (2018). Yerel yönetimlerin sığınmacı kadınlara yönelik politikaları:
Bayburt ve Giresun örnekleri. Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, 8 (16), 141-160.
Kamu personel politikalarında bütünlük sorunu 696 sayılı KHK ile taşeron çalışanlara yönelik oluşturulan politikanın gündeme gelmesi, formülasyonu ve yasalaşması üzerinden analizi
- O K Acar
Acar, O. K. (2019). Kamu personel politikalarında bütünlük sorunu 696 sayılı KHK ile taşeron
çalışanlara yönelik oluşturulan politikanın gündeme gelmesi, formülasyonu ve yasalaşması
üzerinden analizi. Türk İdare Dergisi, 489, 11-40.
Türkiye'nin Modernleşme Süreci ve Mekteb-i Mülkiye içinde (s. 595-611)
- T Avaner
Avaner, T. (2021). Mülkiye'de kamu yönetimi disiplininin kuruluşunda Amerikan etkisi. O. Çelik, C.
U. Çiner ve A. Pekel (Ed.), Türkiye'nin Modernleşme Süreci ve Mekteb-i Mülkiye içinde (s.
595-611). Ankara: Ankara. Üniversitesi SBF Yayınları.
Göç ve kamu politikaları: Suriye krizi üzerine bir analiz
- A Akgül
- A Kaptı
- O Ö Demir
Akgül, A., Kaptı, A. ve Demir, O. Ö. (2015). Göç ve kamu politikaları: Suriye krizi üzerine bir analiz.
The Global A Journal of Policy and Strategy, 1 (2), 1-22.
Kadın odaklı politikaların hükümet programlarına yansımaları üzerine bir analiz. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, (30. Kadın ve Hukuk Özel Sayısı
- Ş Altan Arslan
Altan Arslan, Ş. (2017). Kadın odaklı politikaların hükümet programlarına yansımaları üzerine bir
analiz. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, (30. Kadın ve Hukuk Özel Sayısı), 411-440.
Kamu politikası öğrenim ve öğretim araçları olarak sözlük ve ansiklopediler üzerine içerik analizi
- H Altunok
- F G Gedikkaya
Altunok, H. ve Gedikkaya, F. G. (2016). Kamu politikası öğrenim ve öğretim araçları olarak sözlük ve
ansiklopediler üzerine içerik analizi. Akademik Yaklaşımlar Dergisi, 7 (2), 53-68.
Kamu politikası analizine yönelik kavramsal ve kuramsal bir çerçeve
- C Babaoğlu
Babaoğlu, C. (2017). Kamu politikası analizine yönelik kavramsal ve kuramsal bir çerçeve. Yönetim
Bilimleri Dergisi, 15 (30), 511-532.
Kamu politikası analizi disiplini ve
- C Babaoğlu
- E Ve Akman
Kamu poli̇ti̇kalarına si̇vi̇l katılımda farklı bi̇r model: Rusya Federasyonu si̇vi̇l kamarası. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
- C Babaoğlu
- S Çobanoğlu
- V Göçoğlu
Babaoğlu, C., Çobanoğlu, S. ve Göçoğlu, V. (2018). Kamu polı̇tı̇kalarına sı̇vı̇l katılımda farklı bı̇r model:
Rusya Federasyonu sı̇vı̇l kamarası. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, 23 (1), 69-77.