Available via license: CC BY-NC-ND 4.0
Content may be subject to copyright.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
74
Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme
An Evaluation on Cultural Heritage of the Great Offensive
Doktora Öğrencisi Veysel ÖZBEY
1
Öz
Büyük Taarruz, Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından Türk Kurtuluş Savaşı’nın son kademesini
oluşturmuştur. Taarruzun sonucunda Türk yurdu düşman birliklerinden tamamen temizlenmiştir.
Taarruzun Türk tarihindeki bu eşsiz konumu, taarruzun hazırlandığı ve gerçekleştirildiği alanların birer
ulusal miras olarak koruma altına alınmasını sağlamıştır. Çalışmada Büyük Taaruz’un aşamalarına ev
sahipliği yapan ve bu sebeple birer ulusal miras olarak tanımlanan somut ve somut olmayan kültürel
varlıklar ele alınmıştır. Miras kavramı üzerinde son yıllarda artan tartışmalarla birlikte yeni miras türü
tanımları yapılmış ve bu gelişmelerle birlikte Büyük Taarruz kültürel miras birikimi de
zenginleştirilmiştir. Büyük Taarruz’un gerçekleştirildiği alanlar, 1981 yılında millî park ilân edilerek
koruma altına alınmıştır. Taarruz emrinin ordu ve kolordu komutanlarına bildirildiği Afyonkarahisar’ın
Şuhut kasabasındaki Şuhut Karargâh Binası, 1999 yılında kamulaştırılmış ve 2003 yılında restorasyonuna
başlanmıştır. Kültürel rota ve somut olmayan kültürel miras gibi kavramların gelişmesi ile birlikte 2005
yılında T.C. Afyonkarahisar Valiliği, kültürel bir rota olarak İl Özel İdaresi aracılığıyla desteklediği Zafer
Yolu projesini hayata geçirmiştir. Yerel halk ise bu mirasa Afyon Kocatepe Üniversitesi öncülüğünde
Zafer Yürüyüşü yaparak destek vermiştir. Aradan geçen on sekiz yıllık süre zarfında geleneksel hale
getirilen Zafer Yürüyüşü, toplumun her kesiminden destek gören somut olmayan bir kültürel mirasa
dönüşmüştür. Bu durum, ulusal ya da evrensel değer taşıyan mirasların korunmasında politik yerel
mekanizmaların ve yükseköğretim kurumları başta olmak üzere eğitim ve öğretim kurumlarının önemini
ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kültürel rota, somut olmayan kültürel miras, ulusal miras, Büyük Taarruz
Makale Türü: Araştırma
Abstract
The Great Offensive formed the last stage of the Turkish War of Independence. As a result of the
offensive, the Turkish homeland was completely cleared of enemy troops. This unique position of the
offensive in Turkish history has ensured that the areas where the offensive was prepared and carried out
are protected as a national heritage. In this study, tangible and intangible cultural heritages of the Great
Offensive were discussed. With the increasing debates on the concept of heritage in recent years, new
definitions of heritage types have been made and with these developments, the cultural heritage
accumulation of the Great Offensive has been enriched. The areas where the Great Offensive was carried
out were declared a national park in 1981. The Headquarters building in Şuhut Town (Afyonkarahisar)
was expropriated in 1999 and the restoration of the building started in 2003. Afyonkarahisar
Governorship has implemented the Victory Road project as a cultural route in 2005. The local people
supported this heritage with the Victory March, which was initiated under the leadership of Afyon
Kocatepe University and has turned into an intangible cultural heritage today. This situation reveals the
importance of political local mechanisms and education and training institutions, especially higher
education institutions, in the protection of heritages of national or universal value.
Keywords: Cultural route, intangible cultural heritage, national assets, Great Offensive
Paper Type: Research
1
Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, veyselozbey@gmail.com
Atıf için (to cite): Özbey, V. (2022). Büyük Taarruz kültürel mirası üzerine bir değerlendirme. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 24(100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı), 74-85.
Yayın Geliş Tarihi (Submitted): Temmuz/July-2022 | Yayın Kabul Tarihi (Accepted): Kasım/November-2022
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
75
Giriş
Bir toplumun, ulusun değerlerini yansıtan ya da evrensel değeri sebebi ile toplum
tarafından benimsenen kültürel değerler, ilgili politik mekanizmalar aracılığıyla birer miras
olarak tanımlanarak koruma altına alınmaktadır. Miras kavramı, mirasın benimsenmesi ile
doğru orantılıdır. Bu sebeple miraslar, benimsenen evrensel değerler sebebiyle tanımlanabildiği
gibi ulusal değer taşıdıkları için de koruma altına alınabilmektedir.
Türk tarihi içerisinde yakın dönemin en önemli olaylarından birisini teşkil eden Türk
Kurtuluş Savaşı’nın son halkasını, Büyük Taarruz oluşturmuştur. Büyük Taarruz, Sakarya
Meydan Muharebesi’nde elde edilen zaferin ardından, uzun bir hazırlık dönemi ile birlikte Türk
askerî kuvvetlerinin 26 Ağustos 1922 tarihinde Yunan askerî birliklerine karşı topyekûn
başlattığı saldırıdır. Kolordular, taarruz için 14 Ağustos 1922 tarihinde yürüyüşe geçmiş (Belen,
1999, s. 14), 26 Ağustos sabahı topçu ateşi ile saldırı başlatılmıştır (Görgülü, 1992, s. 21). Türk
Ordusu, taarruz karşısında geri çekilen Yunan birliklerini takip ederek 9 Eylül 1922 tarihinde
İzmir şehrine girmiş (Hâkimiyet-i Milliye, 10 Eylül 1922) ve 18 Eylül 1922 tarihinde Türk
yurdunda kalan son yabancı kuvvet olan Yunan Ordusu, Anadolu topraklarını tamamen terk
etmiştir (Hâkimiyet-i Milliye, 18 Eylül 1922). Bu sebeple Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın
bizzat yerinde yönettiği Büyük Taarruz, Türk Kurtuluş Savaşı’nın da sembolü haline gelmiştir.
Büyük Taarruz’un Türk tarihi içerisindeki eşsiz konumu, taarruza tanıklık eden
alanların birer ulusal miras olarak tanımlanmasını sağlamıştır. Taarruza şahitlik eden maddî
kültürel miras, 21 Temmuz 1983 tarih ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu çerçevesinde koruma altına alınmıştır. Ancak kültürel rota ve somut olmayan kültürel
miras gibi yeni miras türlerinin yakın dönemde tartışılmaya başlaması ile birlikte Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, bu yeni miras türlerinin ülkedeki ilk örneklerinden bazılarını Büyük
Taarruz kültürel mirasına dâhil etmiştir. Böylece Büyük Taarruz mirası zenginleştirilmiş ve
konu üzerindeki toplumsal bilinç arttırılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmalarda T.C. Afyonkarahisar
Valiliği, T.C. Afyonkarahisar İl Özel İdaresi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin önemli ölçüde
katkıları olmuştur. Bu örnek üzerinden hareketle, yükseköğretim kurumları ile yönetimsel yerel
mekanizmaların kültürel miras konusundaki korumacı tutumlarının, ulusal değerlerin korunması
konusundaki bilinç ve azimlerinin topluma ne tür yeni miraslar kazandırabileceği görülmüştür.
Çalışmada özellikle Büyük Taarruz’un hazırlık ve başlangıç aşamalarına ev sahipliği
yapan alanlar incelenmiş ve bu alanların ne şekilde korunduğu araştırılmıştır. Taarruzun
başladığı ve Yunan birliklerinin çok ağır bir darbe aldığı Başkomutanlık Meydan
Muharebesi’nin gerçekleştiği alanlar, millî park ilân edilmiştir. Başkomutanlık ve Batı Cephesi
Komutanlığı karargâhlarının taarruz öncesinde aktarıldığı Şuhut kasabasındaki Hacı Veli
Konağı, anıt eser olarak koruma altına alınarak restore edilmiş ve hizmete açılmıştır. Kültürel
rota, somut olmayan kültürel miras gibi yeni tür miras kavramlarının ortaya çıkması ile birlikte
Zafer Yolu tanımlanmış ve Zafer Yürüyüşü gibi yeni toplumsal değerler kazandırılmıştır.
Böylelikle Büyük Taarruz ile elde edilen eşsiz zaferin ne tür zorluklar içerisinde gerçekleştiği,
Büyük Taarruz’un Türk tarihi içerisindeki yeri ve önemi gibi konular üzerindeki toplumsal
bilincin artmasına katkı sağlanmıştır. Ayrıca ulusal miras korumacılığında il özel idarelerinin ve
üniversitelerin ne denli etkili olabileceği ve olması gerektiği görülmüştür.
1. Yöntem
Çalışmada, Büyük Taarruz zaferinin yaşatılması, hatırlatılması ve gelecek nesillere
aktarılması için Türk halkı tarafından ulusal miras kabul edilen alanlar incelenmiştir. Büyük
Taarruz’un hazırlık aşaması ve bu aşamada etkili olan mekânlar, tarihsel süreç içerisinde ele
alınmıştır. Büyük Taarruz mirasının tanımlanması ve korunması için sarf edilen çabalar
araştırılmıştır. Çalışmada ayrıca Büyük Taarruz başarısının unutulmaması adına birer miras
kabul edilen varlıkların sayısal ve türsel çeşitliliğinin, Türk milletinin taarruz başarısına verdiği
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
76
önemi gösterdiği ve gelişen miras kavramları ile birlikte Büyük Taarruz mirasının zenginleştiği
görülmüştür.
2. Büyük Taarruz’a Doğru
Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin
kazanılmasının ardından Kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırabilmek için son bir adım
kalmıştır. Vatanı düşman kuvvetlerinden topyekûn temizlemeyebilmek adına Başkomutan
Mustafa Kemal Paşa ve komuta kademesi tarafından düşman kuvvetlerini yok edecek bir
taarruzun kararı alınmış ve milletten son bir özveride bulunulması istenmiştir. Yabancı
askerlerden temizlenen Doğu ve Güney cephelerindeki birlikler, Batı cephesine nakledilmiş,
İtilaf Devletleri birliklerinin İstanbul’daki askerî depolarından ele geçirilen silahlar Ankara’ya
gönderilmiştir. Ancak taarruzun başarılı olabilmesi için uzun bir hazırlık dönemi gerekmiş bu
dönemin uzaması da kamuoyunda ve TBMM’de sabırsızlıklara yol açmıştır. Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, TBMM’nin 6 Mart 1922 tarihli gizli oturumunda bu endişelere cevaben şu
açıklamada bulunmuştur: “Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat bu taarruzu erteliyoruz.
Sebebi, hazırlığımızı bütünüyle tamamlamaya biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla,
yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten daha çok fenadır. Durmamızın,
taarruz kararından vazgeçtiğimiz veyahut bu kudreti kazanmaktan ümitsiz olduğumuz suretinde
anlaşılmasına ve yorumlanmasına mahal yoktur” (Atatürk, 2016, s. 478).
Taarruz için hareket kararı, 1922 yılının Haziran ayında alınmıştır. Kararı bilen sadece
dört kişi vardır; Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı Mirliva İsmet
Paşa, Genelkurmay Başkanı Birinci Ferik Fevzi Paşa ve Millî Savunma Bakanı Mirliva Kâzım
Paşa (Atatürk, 2016, s. 507). Taarruz hazırlıklarının tamamlanmaya başladığı 1922 yılının
yazında Gazi Mustafa Kemal Paşa, Konya’ya gelen General Townshend’in görüşme isteği
bahanesi ile Ankara’dan hareketle 23 Temmuz 1922 günü akşam vakitlerinde Batı Cephesi
Karargâhı’nın yer aldığı Akşehir’e gitmiştir. Buradan hareket ederek 24 Temmuz 1922 günü
Konya’ya geçmiş ve 25 Temmuz 1922 günü Akşehir’e varan Genelkurmay Başkanı
2
Fevzi Paşa
ile taarruz konusunda görüşmek üzere 27 Temmuz 1922 günü Akşehir’e dönmüştür.
Akşehir’deki karargâhta 27 Temmuz’u 28 Temmuz’a bağlayan gece, komuta kademesi ile
taarruz planı
3
müzakere edilmiş ve taarruz için tüm hazırlık çalışmalarının 15 Ağustos 1922
tarihine kadar tamamlanması için gayret gösterilmesi kararlaştırılmıştır (Atatürk, 2015, s. 509).
Ertesi gün öğleden sonra bir futbol müsabakası düzenlenmiş ve bu bahane ile ordu
komutanları ve bazı kolordu komutanları Akşehir’e davet edilmiştir. Başkomutan, böylece gizli
olarak 28 Temmuz’u 29 Temmuz’a bağlayan gece taarruz hakkında fikir alış-verişinde
bulunmuştur. Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile 30 Temmuz 1922 günü tekrar bir görüşme
gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal Paşa, davet üzerine 1 Ağustos günü öğleden sonra
Akşehir’e varan Kâzım Paşa ile de görüşerek Ankara’ya dönmüştür (Atatürk, 2015, s. 511-512).
2.1. Başkomutan ve Komuta Kademesinin Büyük Taarruz için Akşehir’e İntikal Etmesi
Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 6 Ağustos 1922 günü orduya gizli olarak taarruza
hazırlık emri vermiştir (Atatürk, 2015, s. 512). Taarruzun idare edileceği Kocatepe ile iletişimi
sağlamak üzere Cephe Muhabere Bölüğü tarafından hazırlıklar yapılmış, Çay’dan Kocatepe’ye
iki telefon hattı
4
, Şuhut’tan Sandıklı’ya bir telefon hattı
5
ve Şuhut’tan Kocatepe’ye iki telefon,
bir telgraf hattı
6
çekilmiştir (T.C. Genelkurmay Başkanlığı, 1995a, s. 309). Ordular hazırlık
çalışmalarını tüm hızı ile sürdürmüştür. Büyük Taarruz için kararlaştırılan tarih yaklaştıkça
2
O dönemdeki adı ile Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi.
3
Aydın-Afyonkarahisar-Eskişehir-Yalova hattı boyunca yayılan Yunan birliklerine cephe hattı boyunca yayılan bir taarruz yerine
bir noktadan saldırıp birlikleri yararak ilerlemek üzerine kurgulanan taarruz planında cephe hattı üzerinde saldırı noktası için en
uygun üç nokta (Eskişehir; Afyonkarahisar kuzeyi – Döğer mevkî; Afyonkarahisar güneyi - Şuhut mevkî) arasından Afyonkarahisar
güney mevkî seçilmiş ve konu üzerinde komutanlarla görüş alışverişinde bulunulmuştur.
4
90 kilometre uzunluğunda.
5
15 kilometre uzunluğunda.
6
57 kilometre uzunluğunda.
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
77
komuta kademesi de taarruzu bizzat yerinde yönetmek üzere Batı Cephesi Karargâhına doğru
harekete geçmiştir. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, 13 Ağustos 1922 tarihinde cepheye
ulaşmıştır. Ardından Başkomutan da gizlice Ankara’dan ayrılmış ve Konya üzerinden Akşehir’e
doğru harekete geçmiştir. Bu esnada taarruzun gizliliğini korumak için Başkomutan’ın
Ankara’dan ayrıldığının bilinmemesi için Mustafa Kemal Paşa’nın Çankaya’da bir çay ziyafeti
verdiği haberi yayılarak tedbir alınmıştır. Başkomutan, gece vakti hareket ederek otomobil ile
Konya’ya varmış ve Konya’da olduğunun gizli kalması adına telgrafhaneyi kontrol altında
tutarak tedbir almıştır. Batı Cephesi Karargâhı’na (Akşehir), 20 Ağustos 1922 günü öğleden
sonra varmıştır. Mustafa Kemal Paşa, aynı gün gece vakti Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile birlikte
karargâha davet edilen 1. ve 2. Ordu Komutanları ile taarruzun şekli hakkında bir görüşme
gerçekleştirmiştir (Atatürk, 2015, s. 512-513).
2.2. Akşehir’den Kocatepe’ye İntikal Süreci ve Ara Karargâh olarak Şuhut Kasabası
Büyük Taarruz için Başkomutanlık ve Batı Cephesi Karargâhları, 24 Ağustos 1922
günü Akşehir’den taarruz cephesine yakın konumdaki Kocatepe’nin 15 kilometre
güneydoğusunda bulunan Şuhut Kasabası’na, 25 Ağustos 1922 günü de Şuhut Kasabası’ndan
Kocatepe’nin güneybatısında yer alan çadırlı ordugâha aktarılmıştır (T.C. Genelkurmay
Başkanlığı, 1995a, s. 58; T.C. Genelkurmay Başkanlığı, 1995b, s. 2).
1’inci Ordu Karargâhı, 24 Ağustos 1922 günü saat 15.00 sularında Kocatepe’nin 15
kilometre güneydoğusunda bulunan ve son hazırlıkların yönetildiği Şuhut Kasabası’na intikal
etmiştir (T.C. Genelkurmay Başkanlığı, 1995a, s. 38). Başkomutanlık, Genelkurmay Başkanlığı
7
ve Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhları da aynı gün saat 19.00 civarında Şuhut’a varmışlardır
(T.C. Genelkurmay Başkanlığı, 1995a, s. 57). Şuhut’ta karargâh olarak Yalı Mahallesi’nde
bulunan Hacıvelioğulları’na ait konak (Hacı Veli Konağı) kullanılmış (Yılmaz, 1995’ten
aktaran Akkoyun, 1999, s. 97), konakta Başkomutan ile birlikte Başyaver Salih Bozok, İkinci
Yaver Muzaffer Kılıç, Refakat Subayı Yüzbaşı Mahmut Soydan ve Emir Çavuşu Ali Metin
kalmıştır. Paşalar ve maiyetindekilerin kalacakları evler, 1’inci Ordu Komutanı Nurettin Paşa ve
Oynağanlızade Osman Ağa tarafından belirlenerek hazırlatılmıştır (T.C. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, 2022). İsmet Paşa ve Fevzi Paşa ise Hacı Veli Konağı’na yakın bir başka konakta
ağırlanmıştır. Karargâhın bir bölümü de Mollazade Hacı Hüseyin Konağı’nda kalmıştır
(Akkoyun, 1999, s. 97). Kocatepe’ye intikal etmeden önce, 24-25 Ağustos 1922 günlerinde
Başkomutanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Batı Cephesi Komutanlığı ve 1’inci Ordu
Komutanlığı’nın müşterek karargâh binası olarak Hacı Veli Konağı kullanılmıştır. Mustafa
Kemal Paşa, taarruz için son hazırlıkları bu konaktan yürütmüş ve “Anadolu ile dış dünya
arasındaki bütün haberleşmenin kesilmesi” emrini burada vermiştir (T.C. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, 2022). Başkomutan, 25 Ağustos gecesi saat 22.00’a doğru, konağın ikinci katında
petrol lâmbası ışığında mütevazı akşam yemeğini yediği esnada yaveri Muzaffer Kılıç'tan
vazulceyş haritasını
8
istemiş ve son durumu tekrar gözden geçirmiştir. Mustafa Kemal
Paşa, yaverinden, Afyonkarahisar’ın 45 kilometre kuzeybatısında bulunan Döğer mevkii ile
Dumlupınar arasını ölçmesini istemiştir. Ardından yaverine dönerek “Haritaları topla. Hareket
ediyoruz!” emrinde bulunmuştur (Uğurlu, 2000). Kocatepe’ye doğru yola çıkan Başkomutan ve
komuta kademesi, at sırtında ilerledikleri yol üzerinde Şuhut’un 4,5 kilometre kuzeybatısında
yer alan Çakırözü Köyü’ne geldiklerinde bir müddet mola vermişler ve durum değerlendirmesi
yapmışlardır (Akkoyun, 1999, s. 98). Çakırözü Köyü’nden yola çıkarak hava ağarmadan köyün
11,5 kilometre kuzeybatısında bulunan ve taarruzun yönetildiği Kocatepe’ye varmışlardır.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi
Komutanı İsmet Paşa ve 1’inci Ordu Komutanı Nureddin Paşa yer almıştır (T.C. Genelkurmay
Başkanlığı, 1995a, s. 95).
2.3. Kocatepe’de Ateş! Emri
7
Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekâleti.
8
Tarafların arazi üzerindeki vaziyetlerini gösterir harita.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
78
Sabah saat 04.30’da başlaması kararlaştırılan topçu ateşi, havanın sisli olması sebebiyle
saat 05.00’te, cephe genelinde başlatılmıştır. Önce hafif topçuların, ardından saat 05.25’te ağır
topçuların ateş tanzimi sonlanmıştır. Cephe genelinde piyadelerin ilerleyişini başlatan tahrip
ateşi, on dakika kadar sürmüş ve ardından, saat 05.35’te imha ateşi başlatılmıştır (T.C.
Genelkurmay Başkanlığı, 1995a, s. 95). Topçu ateşi devam ederken Başkomutan, mühimmatın
durumunu öğrenmek için sormuştur;
“- Topçunun cephanesi ne vaziyettedir?
- Aynı şekilde bir saat devam edemez paşam!
- Son mermiye kadar aynı şiddetle devam ediniz. Çünkü iki saat sonra cephaneyi
düşmandan ikmal edeceğiz!” (Şapolyo, 1958, s. 504).
Bu inançla devam eden taarruz başarıya ulaşmış ve Yunan kuvvetleri geri çekilirken
geride bıraktıkları mühimmat yine Yunan askerlerine karşı kullanılmıştır. Büyük Taarruz’un
öneminin yanı sıra uygulanmasındaki başarıdan da ayrıca bahsetmek gerekir. Bu mevzinin
önemi ve mevzinin ele geçirilmesindeki başarı, üst düzey bir İngiliz askerî yetkilinin verdiği bir
raporda şu ifadeler ile açıklanmıştır; “Eğer Türkler, bu mevazii dört, beş ayda işgal ederlerse,
bir günde iskat ettiklerini iddia edebilirler. Fakat Türkler; bu mevazii iskat etmek için, üç, dört
ay değil, bir gün değil; kendisine bir saat kafi gelmişti !..” (Şapolyo, 1958, s. 434).
3. Büyük Taarruz Kültürel Mirası ve Koruma Çalışmaları
Büyük Taarruz’un Türk Kurtuluş Savaşı içerisindeki yeri ve önemi sebebi ile taarruzun
gerçekleşmesinde kilit rol oynayan mekân, güzergâh ve mahaller, birer ulusal miras olarak
koruma altına alınmıştır. Büyük Taarruz’a ait miras türlerindeki çeşitlik, taarruzun Türk Tarihi
içerisindeki eşsiz konumundan kaynaklanmaktadır. Taarruz için son hazırlıkların yapıldığı ve
Kocatepe’ye aktarılmadan önce son karargâh olan Şuhut Kasabası’ndaki Hacı Veli Konağı,
maddi kültürel miras tanımı içerisinde bir anıt eser olarak, Başkomutan ve komuta kademesinin
Şuhut’tan Kocatepe’ye ulaşımda kullandıkları güzergâh bir kültürel rota olarak, taarruz emrinin
verildiği ve taarruzun ilk bölümünün yönetildiği Kocatepe, taarruz başlangıcının yapıldığı yakın
doğal çevresi ile birlikte karma miras statüsündeki tarihî millî park olarak tanımlanarak koruma
altına alınmıştır (Şekil 1). Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve komuta kademesinin 25 Ağustos
1922 gecesi Kocatepe’ye ulaşmak için gerçekleştirdikleri yürüyüş, bir somut olmayan kültürel
miras olarak Türk halkı tarafından benimsenerek her yıl 25 Ağustos gecesi Zafer Yürüyüşü adı
altında tekrarlanarak yaşatılmaktadır.
Şekil 1. Büyük Taarruz kültürel mirası; (1) Şuhut Atatürk Evi (Karargâh Binası), (1) – (3) Zafer
Yolu, (2) – (3) Zafer Yürüyüşü, (3) Kocatepe
Kaynak: Coğrafî bilgi sistemi, Google LLC, 2022 kaynağından işlenerek.
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
79
3.1. Başkomutan Tarihî Millî Parkı
Başkomutan Tarihî Millî Parkı, 34.834 hektar alana yayılmaktadır (T.C. Tarım ve
Orman Bakanlığı, 2020, s. 1). Alan, 31 Ağustos 1981 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin 17. millî parkı olarak, millî park ilân edilmiştir. Kültürel ve doğal öğeleri bir arada
taşıyan millî park karma miras kategorisindedir. Başkomutan Tarihî Millî Parkı, Kocatepe
Bölümü ve Dumlupınar Bölümü olmak üzere iki farklı lokasyondaki iki farklı alandan
oluşmaktadır (Şekil 2).
Şekil 2. Başkomutan Tarihî Millî Parkı
Kaynak: Coğrafî bilgi sistemi, Microsoft Bing, 2022; konum verileri, T.C. Tarım ve Orman
Bakanlığı, 2020 kaynaklarından işlenerek.
3.1.1. Başkomutan Tarihî Millî Parkı Afyon Kocatepe Bölümü
Parkın bu bölümü 17.950 hektar alanı kaplamaktadır (T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı,
2016; T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020, s. 4). Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan
Muharebesi bakımından önem arz eden şu alanları içinde barındırmaktadır;
Kocatepe Anıtı,
Zafer Müzesi,
Atatürk Evi - Büyük Taarruz Karargâhı,
Büyük Taarruz Şehitliği ve Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı,
Yüzbaşı Agâh Efendi Şehitliği,
Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği,
Çalışlar Şehitliği,
Anıtkaya Şehitliği,
Akdeğirmen Şehitliği,
Giresunlular Şehitliği.
3.1.2. Başkomutan Tarihî Millî Parkı Kütahya Dumlupınar Bölümü
Parkın bu bölümü 16.884 hektar alanı kaplar (T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020, s.
20). Bu alanın 15.172 hektarı Kütahya İli, 1.712 hektarı Uşak İli sınırları içerisinde yer
almaktadır (T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2016). Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan
Muharebesi kapsamında önem taşıyan şu alanları kapsamaktadır;
Zafertepe – Çalköy Zafer Anıtı,
Üç Komutan Anıtı,
Şehit Mehmetçik Sancaktar Anıtı,
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
80
Milis Anıtı,
Şehit Baba – Oğul Anıtı,
İlk Hedef Anıtı,
Dumlupınar Müzesi,
Atatürk Evi,
Cafer Gazi Tepesi ve Dumlupınar Şehitliği,
Yüzbaşı Şekip Efendi Şehitliği,
Büyük Aslıhanlar Şehitliği,
Yıldırım Kemal Şehitliği.
3.2. Hacı Veli Konağı
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi
Komutanı İsmet Paşa, 1’inci Ordu Komutanı Nurettin Paşa tarafından karargâh olarak
kullanılan, Mustafa Kemal Paşa ve maiyetindekilerin konakladığı Şuhut’taki iki katlı, cumbalı
Hacı Veli Konağı, T.C. Kültür Bakanlığı adına Hazine tarafından 24 Aralık 1999 tarihinde
kamulaştırılmıştır. T.C. Afyonkarahisar Valiliği’nin girişimleri, T.C. Kültür Bakanlığı’nın
desteği ile 2003 yılında Konya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından konağın rölövesi
alınarak restorasyon projesi hazırlanmış ve restorasyon çalışmalarına 1 Eylül 2003 tarihinde
başlanmıştır. Restorasyon maliyetinin T.C. Afyonkarahisar Valiliği İl Özel İdaresi bütçesinden
karşılanması karşılığında, konağın kullanım hakkı T.C. Afyonkarahisar Valiliği’ne
devredilmiştir (Dilek, 2021, s. 41-42). Konak, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının
ardından 2005 yılında “Atatürk Kültür ve Sanat Evi” olarak hizmete açılmıştır. İlerleyen
dönemde ise konak, “Şuhut Atatürk Evi” olarak yeniden adlandırılmıştır.
Anıt eser sınıfında yer alan konağın zemin katında hole açılan dört odası vardır. Üst
kata sofaya çıkan merdivenle erişilmektedir. Üst katta Haremlik, Selâmlık, Çalışma Odası ve
Yatak Odası bulunmaktadır. Ayrıca sofanın köşesinden hizmetçilerin kaldığı, ayrı bir
merdivenle çıkılan ve bir de misafir odasının yer aldığı ek bir bölüme daha erişim bulunur.
Mustafa Kemal Paşa’nın çalıştığı ve görüşmelerin gerçekleştiği Çalışma Odası günümüzde
Büyük Taarruz Karargâh Odası olarak isimlendirilmiştir. Yatak Odası’nda Mustafa Kemal Paşa,
bir müddet istirahat etmiştir.
Konağın bahçesinde bodrum kapısını andıran bir kapı bulunur. Konağın aşağısına inen
bu kapının, çevredeki diğer iki eve erişim sağlayan gizli bir geçide ait olduğu bilinmektedir.
Mustafa Kemal Paşa, konağı karargâh olarak kullandığında konağa erişim için bu gizli geçidi
kullanmıştır. Günümüze gizli geçidin sadece 5 - 6 metre kadarı ulaşabilmiştir (Şuhut Atatürk
Evi (Hacıvelioğlu Konağı), 2019).
3.3. Kültürel Rota Olarak Zafer Yolu
Santiago de Compostela Güzergâhları: Camino Frances ve Kuzey İspanya Güzergâhları
kültürel mirasının 1993 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilmesinin ardından
İspanya Krallığı’nın öncülüğünde Kasım 1994 tarihinde “Kültürel Mirasımızın bir Parçası
Olarak Güzergâhlar konulu Uzmanlar Toplantısı” Madrid kentinde gerçekleştirilmiş ve rota
miras kavramı tartışılmıştır. Berlin’de 1995 yılında gerçekleştirilen UNESCO Dünya Miras
Komitesi’nin 19. Olağan Toplantısı’nda bu kavram tekrar ele alınmıştır. UNESCO Dünya Miras
Listesi’ne tanımlanmak üzere aday gösterilecek miraslar için rota miras kavramı, Dünya Mirası
Sözleşmesi'nin Uygulanmasına İlişkin Uygulama Rehberi’nin 2005 versiyonunda ilk defa
tanımlanmıştır. Bu tanıma göre; “Bir rota miras, kültürel önemi değiş tokuşlardan ve ülkeler
veya bölgeler arasında çok boyutlu bir diyalogdan gelen ve güzergâh boyunca, mekân ve zaman
içinde hareketin etkileşimini gösteren somut unsurlardan oluşur” (UNESCO World Heritage
Centre, 2005, s. 88).
Türk Orduları Başkomutanı Mustafa Kemal Paşa ve komuta kademesinin 1922 yılında
25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece, Büyük Taarruz’un son hazırlıklarının yapıldığı ve
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
81
taarruz öncesi ön karargâh olarak kullanılan Şuhut Kasabası’ndan taarruzun başlatıldığı ve ilk
akınların yönetildiği 1874 metre rakımlı Kocatepe'ye ulaşmak için izlemiş oldukları güzergâh,
kültürel bir miras olarak tanımlanarak koruma altına alınmıştır. “Zafer Yolu” olarak adlandırılan
proje, T.C. Afyonkarahisar Valiliği’nin önderliğinde hayata geçirilmiştir. T.C. Çevre ve Orman
Bakanlığı’ndan izni ile Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu’na iletilen proje, 10
Haziran 2005 tarihinde onaylanmıştır (Dilek, 2021, s. 43-44). Bir kısmı sit alanı olarak korunan
Başkomutan Tarihi Millî Parkı içerisinde kalan güzergâha yönelik çalışmalar gerçekleştirilerek
kullanıma açılmıştır. Yol düzenleme çalışmaları, T.C. Afyonkarahisar Valiliği İl Özel İdaresi
bütçesinden karşılanarak dört aylık bir süreci takiben sonuçlandırılmıştır (Dilek, 2021, s. 43-44).
Sonraki dönemlerde güzergâh, asfaltla kaplanmıştır. Bu sayede rota miras kavramının
tanımlanmasından çok kısa bir süre sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk rota
miraslarından birisi olan Zafer Yolu tamamlanmıştır.
Zafer Yolu, Şuhut ilçe merkezinden itibaren yaklaşık olarak 18 kilometre
uzunluğundadır (T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020, s. 16). Çakırözü Köyü’nden
Kocatepe’ye erişilen engebeli patika yol, Zafer Yolu projesi kapsamında düzenlenmiştir. Ancak
Zafer Yolu, Şuhut ilçe merkezinden başlar ve Şuhut Karargâh Binası’ndan Kocatepe çadır
ordugâha erişimde kullanılan yolu tanımlamak için kullanılır. Zafer Yolu’nun Şuhut ilçe
merkezinden Çakırözü Köyü’ne erişimde kullanılan bölümü, mevcutta araç trafiğine açık ve
aktiftir. Yolun geri kalan kısmı ise Çakırözü Köyü’nün kuzey çıkışından başlayarak
Kocatepe’ye erişimde kontrollü kullanım kolaylığı sağlamaktadır. Bu sebeple Zafer Yürüyüşü,
Zafer Yolu’nun bu kısmında gerçekleştirilmektedir. Yolun bu bölümünün başlangıç noktasını,
doğal ahşap malzemeden üretilen bir giriş takı oluşturur. Takın üzerinde “Atatürk’ün
Bağımsızlığa Yürüyüşü”
9
yazmaktadır. On adet dinlenme noktası bulunan yolun bu kısmı, giriş
takından itibaren 13 kilometre kadardır ve Kocatepe Anıtı ile sonlanır. Kocatepe’de üzerinde
mermer bir yazıt bulunan kesme taştan yapılmış bir başka anıt daha vardır. Bu kesme taştan
olan anıt, 1953 yılında T.C. Millî Savunma Bakanlığı tarafından yaptırılmıştır (T.C. Tarım ve
Orman Bakanlığı, 2020, s. 8). Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi ise 1993 yılında T.C. Kültür
Bakanlığı tarafından yaptırılarak hizmete açılmıştır. Kaidesi ile birlikte 7,5 metre yüksekliğe
sahip olan ve yaklaşık 4 ton ağırlığındaki Atatürk Anıtı, bronz malzemeden yapılmıştır (T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021). Anıtın kaidesinde mermer bir yazıt yer almaktadır. Yazıtta
büyük harflerle şu yazı bulunmaktadır;
“26 Ağustos 1922
25 Ağustos 1922 günü akşamı Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Kalecik Sivrisi Dağı
arka sırtlarından şu anda bulunduğumuz noktaya geldi. Taşlarla örülmüş siperlere yerleşti.
26 Ağustos 1922 tan yeri ağarırken hazırlıklar tamamlandı. Gördüğünüz tepeler
aydınlanırken bütün cephelerde Büyük Taarruz başladı.
Büyük Taarruz; Türk tarihinde bir dönüm noktası ve Türk milletinin ebediyen hür,
bağımsız yaşama azminin muhteşem bir sembolüdür. Eşsiz kahraman Atatürk vatan sana
minnettardır.”
Zafer Yolu üzerinde Çakırözü Köyü’nden yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta Gazi Mustafa
Kemal Paşa Anıt Çeşmesi
10
yer almaktadır. Mimar Turan Ertuğrul tarafından projelendirilen
anıt çeşme, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 125. Yılı anısına hayata geçirilmiş ve Zafer
Yolu ile birlikte Temmuz 2006 tarihinde açılışı yapılarak hizmete açılmıştır (Dilek, 2021, s. 44).
Çeşmenin alt tarafında üç adet kurnası bulunur. Karşıdan bakıldığında sağ üst tarafında
Afyonkarahisarlı Şair Osman Attila’nın dizeleri, sol üst tarafında ise kadın ve kağnı gibi Türk
Kurtuluş Savaşı’nın sembollerini içeren figürlerin yer aldığı bir kabartma bulunmaktadır.
Çeşme, taştan çatı ve saçaklar ile bitirilmiştir. Yapımında yerel malzeme ve işçilik
kullanılmıştır.
9
Kısa bir süre zarfı için bu yazı “Atatürk’ün Bağımsızlığa Doğru Yürüyüşü” olarak da ele alınmıştır.
10
Halk arasında daha yaygın olarak “Gazi Paşa Çeşmesi” olarak kullanılır.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
82
3.4. Somut Olmayan Kültürel Miras olarak Zafer Yürüyüşü
Somut olmayan kültürel mirasın kavram tanımı, UNESCO Somut Olmayan Kültürel
Mirasın Korunması Sözleşmesi ile yapılmış ve kullanılmaya başlanmıştır (Karabaşa, 2014, s.
100). Bu sözleşmeye göre somut olmayan kültürel miras tanımı, “toplulukların, grupların ve
kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar,
temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ile kültürel mekânlar”
olarak yapılmıştır (UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Korunması
Sözleşmesi/Madde 2).
Zafer Yolu kültürel rotası üzerinde Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin, 23-26 Ağustos
2005 tarihleri arasında düzenlediği etkinlikler kapsamında Şuhut İlçe Merkezi’nden
Kocatepe’ye “Zafer Yürüyüşü” düzenlenmiş ve devam eden yıllarda bu yürüyüş tekrarlanarak
geleneksel hale getirilmiştir. Yürüyüşe yurdun dört bir yanından katılımcı iştirak etmektedir.
İçerisinde bulunduğumuz 2022 yılında 18’incisi düzenlenecek olan Zafer Yürüyüşü’nün
16’ıncısı
11
ise pandemi gerekçesi ile iptal edilmiştir.
Her yıl düzenli olarak tekrarlanan etkinliklerde “Şuhut Atatürk Evi Ziyareti”, “Atlı
Birliklerin Büyük Taarruz Karargâhı’ndan İzmir’e Uğurlanması ve Kortej Yürüyüşü” ve “Şuhut
Belediye Şehir Stadyumu Etkinlikleri” gerçekleştirilmektedir. Sonrasında Şuhut’tan Çakırözü
Köyü’ne geçilmektedir. Çakırözü Köyü, Zafer Yürüyüşü’nün başlangıç noktasını oluşturur.
Yaklaşık 13 kilometre uzunluğundaki Zafer Yürüyüşü tamamlandığında, 26 Ağustos sabahında
Kocatepe’de anma törenleri düzenlenmektedir.
Tartışma
Büyük Taarruz’a ait kültürel miras, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 1981
yılından itibaren tanımlanmaya ve koruma altına alınmaya başlanmıştır. Büyük Taarruz’un ön
karargâh binası olan Hacı Veli Konağı, 1983 yılında 2863 sayılı Kanun’un çıkarılması ile
birlikte koruma altına alınmıştır. Konağın kamulaştırılması 1999 yılında gerçekleştirilmiş ve
restorasyonuna 2003 yılında T.C. Afyonkarahisar Valiliği’nin öncülüğünde T.C.
Afyonkarahisar İl Özel İdaresi’nin koordinasyonunda başlanmıştır. Aynı yıl, miras kavramı
üzerinde dünya genelinde artan tartışmalarla birlikte yeni miras kavramları ortaya çıkmış ve
“Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” kabul edilmiştir. Hacı Veli
Konağı’nın hizmete açıldığı 2005 yılında, Büyük Taarruz’un kültürel rota mirası olan Zafer
Yolu projesi hayata geçirilmiş ve Afyon Kocatepe Üniversitesi önderliğinde, gelecek yıllar
içerisinde bir somut olmayan kültürel mirasa dönüşecek olan Zafer Yürüyüşü başlatılmıştır. Bu
durum, Seaton’ın (1999) savaş alanlarının kutsallaştırılması ve birer inanç çekim merkezlerine
dönüşmesi konusundaki görüşlerini destekler niteliktedir. Nitekim Alaeddinoğlu ve
Aliağaoğlu’nun da savunduğu üzere (2007), Büyük Taarruz kültürel mirasının ilk tanımlanan
bölümü olan Başkomutan Tarihî Millî Parkı’na hâlihazırda önemli bir kutsiyet atfedilmiş
durumdadır. Her yıl gerçekleştirilen anma etkinlikleri ve Zafer Yürüyüşü, Raivo’nun (1999), bu
tür alanlarda gerçekleştirilen anma etkinliklerinin ulusal kimliğin tanımlanmasına katkıda
bulunduğu yönündeki tezini desteklemektedir. Timothy ve Boyd’un (2006) da belirttiği gibi bu
tür miraslar, millî duyguları yücelten ve yayılmasına vesile olan alanlardır. Üstelik Atay ve
Yeşildağ’ın (2010) savunduğu gibi bu tür alanlarda düzenlenen konsept etkinlikler de turizm
faaliyetlerine destekte bulunmaktadır.
Aynı zamanda bu tür savaş alanları, barış bilincinin gelişmesine de katkıda
bulunmaktadır. Jansen-Verbeke ve George’un (2013) savunduğu üzere savaş alanları ya da
çalışmada olduğu gibi daha geniş anlamda savaş mirasları, anıtsal alanlara dönüştürüldüğünde
barışa katkıda bulunan, uluslararası ziyaretçi çekim merkezlerine dönüşebilmektedir. Bu da
savaş alanlarının farklı bir anlamsal boyutunu yansıtmaktadır. Ziyaretçiler için ulusal boyutta
millî duygulara katkıda bulunan bu tür alanlar, uluslararası boyutta da hüzün, anlayış, ortak
11
2020 yılında gerçekleştirilmesi planlanan Zafer Yürüyüşü.
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
83
duygular, savaş karşıtlığı ve barış hissiyatı oluşturabilmektedir. Ancak bunun gerçekleşebilmesi
için Irimiás’ın savunduğu gibi (2014) daha evrensel bir anlatım dili ve daha uluslararası bir
sunum mekanizması kurgulanmalı ve çatışma ortamının zorlukları ve caydırıcılığına vurgu
yapılmalıdır. Böylelikle alanda, Büyük Taarruz’u ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni
bizzat yerinde komuta eden Başkomutan’ın da “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini benimseyen
bir ziyaret alanı kurgusu uygulanmış olacaktır.
Büyük Taarruz kültürel mirasının ulusal boyutlarına daha fazla ağırlık verildiği, alanın
uluslararası boyutlarına yönelik etkinliklere henüz yeterli düzeyde yer verilemediği söylenebilir.
Ulusal boyutta ise Büyük Taarruz kültürel mirasının Başkomutan Tarihî Millî Parkı ayağında,
Alaeddinoğlu ve Aliağaoğlu’nun (2007) tespit ettiği gibi taarruzu tarihsel sahneden
okuyabilecek düzeyde yeterli bir sergilemeye henüz ulaşılamamış olması üzücüdür. Ancak bu
denli geniş ölçekli bir alanda bu düzeyde bir miras koruma durumuna erişmek, uygulamada
oldukça güçtür. Bu bağlamda park alanının belirli noktalarında, ziyaretçileri taarruz günlerine
götürecek ve süreklilik arz eden bir dizi düzenleme gerçekleştirilebilir. Başkomutan Tarihî Millî
Parkı, geniş alana yayılan iki farklı bölümde kurgulanmış iken Zafer Müzesi ve İstiklâl Tanıtım
Merkezi gibi savaş günlerine tarihsel bir gözlükle bakabilmeye olanak tanıyan merkezlerin,
millî park alanları dışında ve birbirinden farklı lokasyonlarda kurgulanması, ziyaretçiler için
miras kullanımını zorlaştırmakta ve tarihsel bilgi tüketimini olumsuz etkilemektedir.
Ziyaretçilere yönelik daha bütünleşik kurgular, bu tür alanların ve mirasların ziyaret kalitesini
arttırıcı nitelikte olacaktır. Özellikle park alanında, doğal çevre içerisinde çatışma ortamını
aktaran, kalıntıların korunarak sergilendiği tasarımlar, ziyaretçilerin alana tarihsel sayfadan
bakabilmesi açısından çok daha yararlı olacaktır.
Sonuç
Büyük Taarruz’un Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki yeri ve Türk Tarihi’ndeki önemi, Türk
Halkı tarafından haklı olarak benimsenerek bu büyük başarının izleri birer ulusal miras olarak
tanımlanmıştır. Tanımlı bu zengin miras, koruma altına alınarak yaşatılmaya çalışılmıştır.
Büyük Taarruz kültürel mirası, Kurtuluş Savaşı mirası içerisinde sadece sayısal olarak değil
aynı zamanda miras türü zenginliği olarak da öne çıkmaktadır. Bu durum, Büyük Taarruz
başarısının kültürel miras aracılığıyla yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılarak hafızalardan
silinmemesi adına umut vericidir. Büyük Taarruz kültürel mirası özelinde millî hafızayı yaşatan
ulusal kültürel mirasın korunmasında, politik yerel mekanizmaların ve yükseköğretim
kurumlarının ne derece önem taşıdığı anlaşılmaktadır.
Miras kavramı üzerinde 2000’li yılların başında artan tartışmalar ve kültürel rota, somut
olmayan kültürel miras gibi yeni kavramların, yeni miras türlerinin tanımlanması, Büyük
Taarruz kültürel mirasını da zenginleştirmiştir. Zafer Yolu ve Zafer Yürüyüşü gibi Büyük
Taarruz’un anlam ve öneminin kavranmasında etkili olan iki yeni miras, bu zenginliğe katılmış
ve miras türlerini çeşitlendirmiştir.
Büyük Taarruz kültürel mirasının zenginliği, toplum tarafından mirasın
benimsenmesine ve mirasa verilen öneme işaret etmektedir. Bu tür ulusal miraslar, evrensel
miraslardan farklı olarak toplum içerisindeki dayanışma duygusunu arttırmakta, ulus olma ve
bağımsızlık bilincine katkıda bulunmaktadır. Şuhut Atatürk Evi ve Başkomutan Tarihî Millî
Parkı gibi somut miraslara nazaran Zafer Yürüyüşü gibi ulusal somut olmayan kültürel miraslar,
toplum katılımını ve ulusal anma etkinliklerini içerdiğinden mirasın benimsenmesinde daha
etkili olmaktadır.
Büyük Taarruz’un gerçekleştirilmesinde Başkomutan ve komuta kademesinin izlediği
güzergâhlar, birer kültürel rota olarak toplum tarafından benimsenmiş, yerel yönetim
mekanizmaları ile projelendirilmiştir. Ancak bu tür ulusal mirasların gelecek kuşaklara
aktarılabilmesi için yasal mekanizmalarla koruma altına alınması gerekir. “Zafer Yürüyüşü”
gibi somut olmayan kültürel mirasları korumaya yönelik ulusal çapta yasal düzenlemeler
yapılması, bu tür mirasların sürdürülebilirliği için uluslararası mekanizmalar kadar gereklidir.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 24, Sayı: 100. Yılında Kocatepe-Büyük Taarruz Özel Sayısı, Kasım 2022, 74-85
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences / Volume: 24, No: The 100th Anniversary of Kocatepe-Great Offensive Special Issue,
November 2022, 74-85
84
Zafer Yolu’nun ve Zafer Yürüyüşü’nün ulusal çapta tanıtımına yönelik farklı çalışmalar
yürütülmesi, güzergâh üzerinde yaya yoğunluğunun ve güzergâh ziyaretlerinin yıl geneline
olabildiğince yayılmaya çalışılması, mirasın daha etkin bir şekilde korunmasında faydalı
olacaktır. Ayrıca, mirasın ulusal boyutlarına ek olarak, uluslararası boyutlarının da dikkate
alınması ve bu çerçevede gerekli düzenlemelerin yapılmasında yarar vardır. Alandaki
sunumlarda, betimlerde ve bilgi aktarımında daha bütüncül bir yaklaşım izlenmesi, mirasın
ziyaretçiler tarafından daha nitelikli tüketilmesine olanak tanıyacaktır.
Kaynakça
Akkoyun, T. (1999). Milli Mücadele’de cephe hududu olarak Şuhud’daki faaliyetler. Tarih
İncelemeleri Dergisi, 14(1), 79-100.
Alaeddinoğlu, F. ve Aliağaoğlu, A. (2007). Savaş alanları turizmine tipik bir örnek: Büyük
Taarruz ve Başkomutan Tarihî Milli Parkı. Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 18(2),
215-225.
Atatürk, M. K. (2015). Nutuk. (N. Bayramoğlu ve K. Güran, Haz.) Ankara: Kaynak Yayınları.
Atay, L. ve Yeşildağ, B. (2010). Savaş alanları ve turizmi. Aksaray Üniversitesi İİBF Dergisi,
2(2), 65-72.
Belen, F. (1999). Büyük Türk Zaferi. İstanbul: Cumhuriyet Yayınları.
Dilek, M. (2021). Şuhut Atatürk Kültür ve Sanat Evi (Atatürk Evi) projesinin önemi ve hayata
geçirilme süreci. İdarecinin Sesi, 203, 40-44.
Google LLC (2022). Google haritalar [Coğrafî bilgi sistemi]. https://www.google.com/maps
(Erişim tarihi: 13.07.2022).
Görgülü, İ. (1992). Büyük Taarruz. Ankara: Genelkurmay Basım Evi.
Hâkimiyet-i Milliye (1922, 10 Eylül). Süvarilerimiz cumartesi günü öğleden evvel 10:30’da
İzmir’e girmiştir. İzmirliler bu suretle Yunan kabusundan müebbed kurtuldular. [Gazete
Haberi]. Hakimiyet-i Milliye, S. 604 (rumî 1338, 10 Eylül) (Yer Numarası: 1957 SÇ 25).
Millî Kütüphane, Ankara.
Hâkimiyet-i Milliye (1922, 18 Eylül). Gazi Başkumandanımızın millete beyannamesi. [Gazete
Haberi]. Hakimiyet-i Milliye, S. 611 (rumî 1338, 18 Eylül) (Yer Numarası: 1957 SÇ 25).
Millî Kütüphane, Ankara.
Irimiás, A. (2014). The Great War heritage site management in Trentino, northern Italy. Journal
of Heritage Tourism, 9(4), 317-331.
Jansen-Verbeke, M. ve George, W. (2013). Reflections on the Great War centenary: From
warscapes to memoryscapes in 100 years. R. Butler ve W. Suntikul (Ed), Tourism and War
(ss. 273–294). London: Routledge.
Karabaşa, S. (2014). Uygulamaları açısından somut olmayan kültürel miras ve folklor.
Folklor/edebiyat, 20(80), 99-105.
Microsoft Bing (2022). Bing haritalar [Coğrafî bilgi sistemi]. https://www.bing.com/maps
(Erişim tarihi: 13.07.2022).
Raivo, P. J. (1999). In this very place: war memorials and landscapes as an experienced
heritage. The Thingmount Working Paper Series on The Philosophy of Conservation,
Lancaster University.
https://www.lancaster.ac.uk/users/philosophy/awaymave/onlineresources/in%20this%20very
%20place%20(raivo).pdf (Erişim tarihi: 20.10.2022).
Özbey / Büyük Taarruz Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme / An Evaluation on Cultural Heritage of the
Great Offensive
85
Seaton, A. V. (1999). War and thanatourism: Waterloo 1815–1914. Annals of Tourism
Research, 26(1), 130-158.
Şapolyo, E. B. (1958). Kemal Atatürk ve Milli Mücadele tarihi. İstanbul: Rafet Zaimler
Yayınevi (3. baskı).
Şuhut Atatürk Evi (Hacıvelioğlu Konağı). (2019). Erişim adresi:
https://www.afyonnews.com/2019/04/16/suhut-ataturk-evi-hacivelioglu-konagi/
T.C. Genelkurmay Başkanlığı (1995a). Türk İstiklâl Harbi Batı Cephesi, 2/6. Büyük Taarruz,
Ankara: Genelkurmay Basım Evi.
T.C. Genelkurmay Başkanlığı (1995b). Türk İstiklâl Harbi, Batı Cephesi, 2/ 3. Büyük
Taarruzda Takip Harekâtı). Ankara: Genelkurmay Basım Evi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2021). Kocatepe Atatürk Anıtı Ve Kitabesi - Afyonkarahisar.
Türkiye Kültür Portalı: https://www.kulturportali.gov.tr (Erişim tarihi: 02.07.2022).
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2022). Büyük Taarruz Karargahı – Afyonkarahisar. Türkiye
Kültür Portalı: https://www.kulturportali.gov.tr (Erişim tarihi: 27.06.2022).
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı (2016). Başkomutan Tarihi Milli Parkı. Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü: http://baskomutan.tabiat.gov.tr/ (Erişim tarihi: 02.07.2022).
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı (2020). Başkomutan Tarihi Milli Parkı. Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü. Afyonkarahisar: 5. Bölge Müdürlüğü.
Timothy, D. J. ve Boyd, S. W. (2006). Heritage Tourism in the 21st Century: Valued Traditions
and New Perspectives. Journal of Heritage Tourism, 1(1), 1-16.
Uğurlu, N. (Der.). (2000). 30 Ağustos Hatıraları. İstanbul: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve
Yayıncılık A.Ş.
UNESCO World Heritage Centre (2005). Operational guidelines for the implementation of the
World Heritage Convention. Paris: UNESCO World Heritage Centre.
Yılmaz, E. (1995). Şuhut ve Hacı Veli Evi. Beldemiz, 38.
ETİK ve BİLİMSEL İLKELER SORUMLULUK BEYANI
Bu çalışmanın tüm hazırlanma süreçlerinde etik kurallara ve bilimsel atıf gösterme
ilkelerine riayet edildiğini yazar(lar) beyan eder. Aksi bir durumun tespiti halinde Afyon
Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nin hiçbir sorumluluğu olmayıp, tüm sorumluluk
makale yazarlarına aittir.