Conference PaperPDF Available

EVLİ KADINLARIN DUYGUSAL ZEKÂ DÜZEYLERİNİN EVLİLİK UYUMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ (AİLE DANIŞMANLIĞI MERKEZİ ÖRNEĞİ)

Authors:

Abstract

Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, evlilik uyumu ile iyi oluş ve öz kontrol düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde; duygusallık ve sosyallik düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf düzeyde istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler tespit edilmiş (p<.001); iyi oluş, öz kontrol ve duygusallık düzeylerinin evlilik uyumları üzerinde anlamlı ve pozitif etkilerinin olduğu (p<.001); evlilik uyumu artışında en önemli etkinin iyi oluş düzeyinden kaynaklı olduğu gözlemlenmiştir. Duygusal zekâ düzeylerinden sosyallik düzeyinin ise evlilik uyumu üzerinde önemli etkisinin olmadığı bulunmuştur (p>.05). Sosyal anlamda bu çalışmadan elde edilen sonuçların toplumun yapı taşı olan aileye ve aile danışmanlığı süreçlerine katkı sağlayacağı ve özellikle iş-yaşam dengesinde önemli bir etkisi olduğu bilinen evlilik uyumunun, evlilik değişkeni bağlamında kadın çalışanların verimliliklerini artırıcı yeni bir bakış açıları geliştirilmesine katkı sunabileceği değerlendirilmektedir.
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
386
EVLİ KADINLARIN DUYGUSAL ZEKÂ DÜZEYLERİNİN EVLİLİK
UYUMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ (AİLE DANIŞMANLIĞI MERKEZİ
ÖRNEĞİ)
Psikoloji YL. Öğc. Halil ÖZGEN
Çağ Üniversitesi, halil_ozgen@icloud.com
Doç. Dr. Murat KOÇ
Çağ Üniversitesi, muratkoc@cag.edu.tr
Öğr. Gör. Yonca BİR
Çağ Üniversitesi, yoncabir@cag.edu.tr
Özet
Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki
ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin
incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, evlilik uyumu ile iyi oluş ve öz
kontrol düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde; duygusallık ve sosyallik düzeyleri
arasında pozitif yönde zayıf düzeyde istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler tespit edilmiş
(p<.001); iyi oluş, öz kontrol ve duygusallık düzeylerinin evlilik uyumları üzerinde
anlamlı ve pozitif etkilerinin olduğu (p<.001); evlilik uyumu artışında en önemli etkinin
iyi oluş düzeyinden kaynaklı olduğu gözlemlenmiştir. Duygusal zekâ düzeylerinden
sosyallik düzeyinin ise evlilik uyumu üzerinde önemli etkisinin olmadığı bulunmuştur
(p>.05). Sosyal anlamda bu çalışmadan elde edilen sonuçların toplumun yapı taşı olan
aileye ve aile danışmanlığı süreçlerine katkı sağlayacağı ve özellikle iş-yaşam dengesinde
önemli bir etkisi olduğu bilinen evlilik uyumunun, evlilik değişkeni bağlamında kadın
çalışanların verimliliklerini artırıcı yeni bir bakış açıları geliştirilmesine katkı
sunabileceği değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Duygusal Zekâ Düzeyleri, Evlilik Uyumu, Evli Kadınlar, Aile
Danışmanlığı Merkezi
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
387
1. Giriş
Kişiler arası iletişimlerin çok yoğun yaşandığı toplumsal bir kurum olarak ifade edilebilen
evlilik, ailenin temeli olarak kabul edilmektedir. Toplumun temel taşı olan aile
kurumunun sağlıklı olması toplumun sağlığı için de önemlidir. Aile içindeki eşlerin
birbirleriyle olan ilişkisi ve uyumu toplumda yaşayan bireylerin ilişki ve uyumunun bir
örneğidir. Dolayısıyla eşler arasında uyum sağlıklı bir evlilik için önemlidir. Evliliği
ilgilendiren konularda karşılıklı iletişim kuran, fikir ortaklığı içinde sorunlarını olumlu
biçimde çözebilen çiftlerin evlilikte uyumlu oldukları düşünülmektedir. Bu anlamda
hayatlarını bir araya getiren çiftlerin evlilikte mutlu olma durumunun ilişki kurma
yetenekleri ile ilgili olduğu söylenebilmektedir.
Evli bireyler arasında duygusal paylaşımların eksik olması, problemlerin çözümünde
empatiden uzaklaşılması, huzursuzluğun artmasına, iletişim sorunlarına ve çatışmanın
meydana gelmesine ve neden olacaktır. Tüm bunlar evlilikte uyumu bozan etkenlerdir.
Bu açıdan kişiler arası iletişimlerin kalitesi evlilik kurumu için de önemlidir.
Evlilikte meydana gelen sorunların farkında olunması ve çözülmesi önemli bir ilişki
kurma becerisidir. Etkili sorun çözme yöntemleri kullanan çiftlerin daha anlamlı, mutlu
ve uyumlu çiftler olduğu görülmektedir (Erbek vd., 2005). Evlilikte çiftlerin zayıf ve
güçlü taraflarını tanıması, duygu ve davranışlarını kontrol altına alabilmesi, eşlerinin
duygu ve düşüncelerini anlamaya çaşması gerekmektedir. Bireyin yaşamda karşılaştığı
problemleri çözme adına kendisinin ve başkalarının duygularını anlaması ve diğerleriyle
iletişim kurması yeteneği olarak ifade edilen duygusal zekânın, iletişim ve çatışmanın
yoğun olduğu evliliklerde uyum için önemli olduğu düşünülmektedir.
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, çiftlerin eğitim seviyelerinin yükselmesi,
hayatında kadınların artışı ve kadınların hak arayışlarının ön plana çıkması, boşanmanın
hukuken kolaylaştırılması ve toplumsal birtakım sebepler ile birlikte boşanma oranlarında
artış olduğu düşünülmektedir (Binay, 2018). Bu durum evlilik kurumunun korunması
adına yapılan araştırmaların önemini ortaya çıkarmaktadır. Evlilikte çiftlerin duygusal
zekâ düzeyleri arttıkça birbirlerini dinlemesi ve anlaması, birbirlerine saygı göstermesi,
değer vermesi ve mutlu olma olasılıkları da artmaktadır (Gottman ve Silver, 2017). Bu
açıdan duygusal zekânın evliliği olumlu yönde etkilediği düşünülebilir. Duygusal zekânın
yetersiz olduğu durumlarda ise evlilik ilişkilerinde uyum sorunları meydana gelmektedir
(Gottman, 1994). Bu durum duygusal zekânın evli çiftlerin boşanma ihtimalini azaltmada
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
388
etkili olduğunu düşündürmektedir. Bu kapsamda, evlilikte uyum sorunlarının çözümü ile
ilişkili bir kavram olan duygusal zekânın sağlıklı evliliklerin gelişimine katkı sağlayacağı
düşüncesinden hareketle, bu çalışmada evli kadınların duygusal zekâ düzeylerinin (iyi
oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik) evlilik uyumları üzerindeki etkisinin
araştırılması amaçlanmış; duygusal zekânın önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen bilgilerin, özellikle -yaşam dengesinde evlilikte uyum
sorunlarını önleyen ya da azaltan müdahalelere duyulan gereksinim dolayısıyla, hem alan
yazına hem de uygulayıcılara fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
2. Kavramsal Çerçeve ve Hipotezler
2.1. Duygusal Zekâ
Alan yazında çeşitli tanımları bulunan ve çok sayıda modeli geliştirilen duygusal zekânın,
yetenek içerikli ya da yetenek ile kişiliklerin karışımından (karma) oluştuğu söylenebilir
(Çakar ve Arbak, 2004). Duygusal zekâyla ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında;
duygusal zekâ kavramının “yetenek” ve karma” olarak iki farklı modelde incelendiği
görülmektedir (Baltaş, 2011).
Mayer ve Salovey ile geliştirilmiş olan yetenek modeli duyguları anlayabilme,
anlamlandırabilme, yönetebilme ve uyum sağlama şeklinde dört bölümde incelenmiştir
(Petrides ve Furnham, 2001). Bu modele göre duygusal zekâ, beyindeki duygu içerikli
bilgilerin işleme becerisini ortaya koyan zekânın bir bölümüdür (Van Rooy vd., 2005).
Mayer ve Salovey’e (1995) göre duygusal zekâsı yüksek olan kişiler duygularını daha
doğru biçimde anlayabilecek ve duygusal zekâsı düşük olanlara göre daha iyi ruh haline
sahip olabileceklerdir.
Çıkış noktaları birbirine benzer olmakla birlikte yetenek modeline karşılık, yetenek
özellikleri ile iyi oluş ve kendini gerçekleştirme gibi kişisel özellikleri birlikte inceleyen
karma modeli, yetenek modelinden ayıran unsurun kişilik özellikleri olduğu
görülmektedir (Mayer vd., 2000). Duygusal zekâyı oluşturan kavramların bir kısmının
zihinsel, bir kısmının da uyumluluk ve iyimserlik gibi davranışsal özellikleri barındıran
kişilik tabanlı yeteneklerden meydana geldiğini öne süren Bar-On, karma modelinde
duygusal zekâyı içsel; kişiler arası; uyumluluk; stresle baş edebilme; kişinin genel ruh
hali olarak tarif edilen beş boyutta incelenmiştir (Mayer vd., 2000; Bar-On, 2005).
Duygusal zekâyı; bireyin kendisini motive ederek, kendisine ve başkasına ait duygula
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
389
tanıma, ilişkilerinde bu duyguları yönetebilme becerisi olarak tanımlayan Goleman
(2016) ise, sadece bireyin kendi duygularıyla ilgili yeteneklerini değil başkalarının da
duygularını anlama konusundaki yetenekleri dahil eden kişisel ve sosyal boyutu olan
karma bir model geliştirmiş; bu duygusal zekâ modelini kişisel (öz bilinç; duyguları
yönetme; motivasyon) ve sosyal yetenekler (empati; sosyal beceriler) olarak incelemiştir.
2.2. Evlilik Uyumu
Sabatelli (1988) evlilik uyumunu, çiftler arasındaki iletişim süreçlerinin aktif olarak
kullanıldığı, çatışmaların az olduğu ve ortaya çıkan problemlerin karşılıklı anlayış ve
tatmin ile çözüldüğü evlilikler; Burgess ve Cotrell (akt. Yılmazçoban, 2011) farklı kişilik
özelliklerine ve farklı yaşantılara sahip olan bireylerin evlilikte mutlu olabilmek için bir
diğeri ile uyum gösterme ve bütün olma süreci; Şafak-Öztürk ve Arkar (2014) ise
“olumlu ilişki şemasına sahip olma, eşlerin birbirleri hakkında olumlu duygulara ve
düşüncelere sahip olması, iyi iletişim kurabilme, oluşan çatışmayı çözebilme becerisi ve
eşlerin zevk alarak birlikte etkinlikler yapabilmesi” şeklinde ifade etmişlerdir. Mutluluğu
yakalamak ve beklentileri gerçekleştirerek doyuma ulaşmak adına birbirleriyle iletişim
kurabilen, evlilik ve ailevi konularda ortak fikirlere sahip olan, ortaya çıkan sorunları
pozitif bir biçimde çözebilen çiftlerin evlilikleri uyumlu olarak değerlendirilebilmektedir
(Erbek vd., 2005).
2.3.Hipotezler
Alan yazında evlilik uyumu ve duygusal zekâ düzeyleri ile ilgili yapılan araştırma
bulguları bu iki değişen arasında pozitif yönlü ilişkiler olduğunu göstermektedir
(Sığbatullah, 2018; Üncü, 2007; Baba, 2010; Akdur ve Aslan; 2017). Bu araştırma
sonuçlarından hareketle geliştirilen hipotezler;
H1: Evli kadınların iyi oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik düzeyleri ile evlilik
uyumları pozitif yönde ilişkilidir.
H2: Evli kadınların iyi oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik düzeylerinin evlilik
uyumları üzerinde pozitif etkisi vardır.
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
390
3. Araştırmanın Yöntemi
Bu çalışma, evli kadınların duygusal zekâ düzeylerinin (bağımsız değişkenler) evlilik
uyumu (bağımlı değişken) üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiş
olması dolayısıyla nedensel tarama araştırmasıdır. Nedensel tarama araştırması, “bir veya
birden fazla bağımlı değişken üzerinde etkili olan bağımsız değişken veya değişkenlerin
tespit edilmeye çalışıldığı tarama araştırmalarıdır” (Gürbüz ve Şahin, 2017:108).
Veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılan bu çalışmada, veriler SPSS 25.0
istatistik paket programı aracılığıyla analiz edilmiş; bu kapsamda ölçekler maddelerine
ilişkin güvenilirlik analizi; demografik özellikler ile ilgili bilgilerin elde edilmesinde
frekans ve yüzde dağılımları; hipotezlerin test edilmesinde ise korelasyon ve çoklu
regresyon analizleri uygulanmıştır.
Bu çalşmada ölçeklere ilişkin uygulanan güvenilirlik analizi sonuçlarına göre hesaplanan
Cronbach’s Alpha değerleri, evlilik uyumu için .85; duygusal zekâ düzeyleri için ise, iyi
oluş düzeyi .59; öz kontrol düzeyi .56; duygusallık .54 ve sosyallik düzeyi .51 olarak elde
edilmiştir. Özdamar (2004) Cronbach’s Alpha değerinin >.50 ise ölçeğin güvenilirliğinin
kabul edilebilir düzeyde olduğunu belirtmiştir. Bu doğrultuda çalışmada kullanılan ölçme
araçları güvenilir olarak kabul edilmiştir.
3.1. Araştırmanın Modeli
Bu çalışma saha araştırması şeklinde, nicel araştırma deseni çerçevesinde
gerçekleştirilmiş olup, kuramsal bilgiler ve daha önce yapılan görgül çalışmalar ışığında
tasarlanan araştırma modeli Şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 1: Araştırmanın Modeli
H1
H2
Duygusal Zekâ Düzeyleri
o İyi oluş
o Öz kontrol
o Duygusallık
o Sosyallik
Evlilik Uyumu
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
391
3.2. Evren ve Örneklem
Araştırmanın evreni Adana ilinde yer alan ve T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren özel bir Aile Danışmanlığı merkezine başvuran
kişiler oluşmakta olup; örneklemi ise kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılabilen 432 evli
kadın oluşturmaktadır.
3.3. Veri Toplama Araçları
Araştırmada, katılımcıların duygusal zekâ düzeylerini belirlemek amacıyla Petrides ve
Furnham (2001) tarafından geliştirilen, Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Deniz,
Özer ve Işık (2013) tarafından gerçekleştirilen duygusal zekâ özelliği ölçeğinin 20
maddelik kısa formu; evlilik uyumunun belirlenmesinde Locke ve Wallace (1959)
tarafından geliştirilen, Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Tutarel-Kışlak (1999)
tarafından yapılan Evlilik Uyum ölçeği; demografik bilgilerin elde edilmesinde ise
araştırmacı tarafından hazırlanan Demografik Soru Formu kullanılmıştır.
4. Bulgular
Örnekleme alınan 432 katılımcının yüzde dağılımları incelendiğinde; çoğunluğu lisans
eğitimini tamamlamış (%40,0), 1 yıldan az flört eden (%44,7), 17-24 yaşları arasında
evlilik yapan (%45,8), 2 çocuk sahibi (%38,4), evlilik süresi 5 yıldan az (%31,9) ve
çalışan kadınlardan (%63,4) oluşmaktadır.
Katılımcıların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin tespit
edilmesi amacıyla uygulanan korelasyon analizi sonuçlarına göre (Tablo 1); evlilik
uyumu ile duygusal zeka düzeylerinden iyi oluş (r=.47; p<.001) ve öz kontrol (r=.38,4;
p<.001) düzeyleri arasında pozitif yönlü orta düzeyde; duygusallık (r=.26,8; p<.001) ve
sosyallik (r=.19,7; p<.001) düzeyleri arasında pozitif yönlü zayıf istatistiksel açıdan
anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Gürbüz ve Şahin (2017:260) korelasyon katsayısının “0-
0.3 arasındaki değerlerde ilişkinin zayıf; 0.3-0.7 arasındaki değerlerde ise ilişkinin orta
olduğunu belirtmişlerdir.
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
392
Tablo 1: Değişkenler Arasındaki Korelasyon Katsayıları
*p<.05; **p<.01; ***p<.001
Tespit edilen anlam ilişkiler sonrasında duygusal zekâ düzeylerinin evlilik uyumu
üzerindeki etkisi çoklu regresyon analiziyle incelenmiştir (Tablo 2). Çoklu regresyon
analizi sonuçları istatistiksel olarak anlamlıdır (F(4,427)=45,010; p<.001). Bu sonuç evlilik
uyumundaki %29 oranındaki varyansın iyi oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik
düzeyi tarafından açıklandığını göstermektedir. Ancak tablodaki standartlaştırımış beta
katsayıları (β) incelendiğinde, tüm bağımsız değişkenler regresyon modeline sokulduğu
zaman evlilik uyumunu açıklamada iyi oluş (β=.36;, p<.001), öz kontrol (β=.22, p<.001)
ve duygusallık (β=.12, p<.001) düzeylerinin anlamlı katkısı olduğu tespit edilmiş; iyi oluş
düzeyinin evlilik uyumunu açıklayan en önemli değişken olduğu tespit edilmiştir.
Sosyallik düzeyinin ise evlilik uyumu üzerinde anlamlı katkıolmadığı bulunmuştur
(p=.68; p>.05).
Tablo 2: Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları (n=432)
Değişkenler
B
S.H.
β
İyi oluş
.86
.11
.36***
Öz kontrol
.45
.09
.22***
Duygusallık
.43
.12
.16***
Sosyallik
.04
.10
.02
Sabit
2.75
3.05
R2=0.29; Düz. R2=0.29; F(4,427)=45,010, *p<.05, **p<.01, ***p<.001
Analiz bulguları doğrultusunda regresyon eşitliği ise; evlilik uyumu= 2.75+ 0.86 iyi
oluş + 0.45 öz kontrol+ 0.43 duygusallık şeklindedir.
Değişkenler
1
3
4
5
1. Evlilik Uyumu
1.00
2. İyi Oluş Düzeyi
.47***
3. Öz Kontrol Düzeyi
.38,4***
1.00
4. Duygusallık Düzeyi
.26,8***
.73,6***
1.00
5. Sosyallik Düzeyi
.19,7***
.25,7***
.20,3***
1.00
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
393
5. Sonuç ve Tartışma
Toplumların önemli değer kavramlarından biri de aile kurumunun sağlıklı olmasıdır. Evli
çiftler ömür boyu mutluluk amacıyla evlilik kurumu içerisinde hayatlarını
birleştirmektedir. Bununla birlikte bazı zamanlarda bireylerin evlilikten beklentileri
karşılanamayabilir ve çiftler arasındaki evlilik uyumu azalabilir. Böyle zamanlarda evlilik
kurumu varlığını sürdürmekte zorlanabilir (Acat, 2012). Bu kapsamda iş yaşamı dahil pek
çok yaşama dair sosyal boyut negatif yönlü olarak bu uyumsuzluktan etkilenebilir.
Kişiler arası ilişkilerde duygusal zekânın önemli olduğuna dair görüşler oldukça
yaygındır. Evlilikler gibi yakın ilişkilerde bireylerin duygularını düzenleyebilmeleri ve
kontrol altına almaları konusunda duygusal zekânın önemli olduğu ve evlilik uyumunu
etkilediği düşünülmektedir (Akdur ve Aslan, 2017).
Araştırmanın genel amacı doğrultusundaki sonuçlara göre, evli kadınların duygusal zekâ
(iyi oluş, öz kontrol, duygusallık, sosyallik) düzeyleri ile evlilik uyumları arasında pozitif
yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır. Bu doğrultuda, evli kadınların duygusal zekâ
düzeylerinin yüksek olmasının evliliklerindeki uyumu arttıracağı söylenebilmektedir.
Duygusal zekâ düzeyleri yüksek olan kadınların evlilik uyumlarının da yüksek olması
bulgusu alan yazın ile tutarlıdır. İlgili çalışmalara bakıldığında bu çalışmanın bulgularına
benzer sonuçlar görülmektedir (Sığbatullah, 2008 ; Akdur ve Aslan, 2017 ; Üncü , 2007).
Buradan hareketle, H1 hipotezi araştırma sonuçlarıyla desteklenmiştir.
Çoklu regresyon analizi bulgularından hareketle; evlilik uyumu artışına neden olan
değişkenler iyi oluş, öz kontrol ve duygusallık düzeyleri olarak bulunmuş ve bu artışta en
önemli etkinin ise iyi oluş düzeylerinden kaynaklandığı; sosyallik düzeyinin ise evlilik
uyumundaki artışta etkisi olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu doğrultuda, H2 hipotezi
iyi oluş, öz kontrol ve duygusallık düzeyleri açısından desteklenmiş; sosyallik düzeyi
açısından desteklenmemiştir.
Evli kadınların kendilerini ve eşlerini anlaması, eşleriyle empatik iletişim kurabilmesi,
sorunları çözme becerisi, sağlıklı ve mutlu evlilikler ve kaliteli bir yaşam dengesi için için
önemlidir. Evli kadınların eşleriyle etkili ve açık iletişimler kurabilmesi evlilik başarısını
ve eğer çalışma hayatında iseler performanslarını da olumlu yönde etkilemektedir.
Aile danışmanlığı merkezlerine başvuran çiftlerde karşılaşılan sorunların içerisinde eşler
arasındaki iletişim ve iletişimsizlikten meydana gelen sorunlar önemlidir. Gotman ve
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
394
Silver’e (2017) göre, evlilikte çiftler arasında duygusal zekânın yeterli düzeyde olmaması
ilişkide problemlerin çıkmasına neden olabilmektedir. Bu açıdan duygusal zekâ
kavramının evlilik uyumu için önemli olduğunu söylemek mümkündür.
Ailenin önemli bir bireyi olan evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ve evlilik uyumları
ile ilgili değişkenleri ortaya koyan bu çalışmanın aile danışmanlığı süreçlerine katkı
sağlayacağı düşünülmüştür. Bu araştırma sonuçları aile danışmanları ve psikologlar
tarafından dikkate alınarak aile danışmanlığı seanslarında evli çiftlere iletişim kurma ve
problem çözme becerileri kazandırmak suretiyle onların duygusal zekâ düzeylerini
arttırıcı çalışmalar yapılabilir. Bu sayede aile içi geçimsizliklerin ve boşanmaların arttığı
toplumda çiftler arasında duygusal zekâ geliştirilebilir ve boşanmak üzere olan çiftlerin
evliliklerinin sağlıklı ve uyumlu hale getirilmesi sağlanabilir. Ayrıca evlilik öncesi
çiftlere iletişim kurma ve problem çözme konularında evlilik uyumunun arttırılmasına
yönelik eğitimler verilebilir. Bu eğitimler T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları, belediyeler, halk eğitim merkezleri ve üniversiteler
aracılığıyla verilebilir.
Belli bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş kesitsel nitelikte olan bu çalışmada elde edilen
bulguların; gelecekteki boylamsal çalışmalar ile daha güçlü hale gelebileceği; ayrıca
araştırmacılar tarafından duygusal zekâ ve evlilik uyumuna etki eden başka değişkenlerin
incelenmesi ile de alan yazına yeni bilgiler kazandırılabileceği ve özellikle iş-yaşam
dengesinde önemli bir etkisi olduğu bilinen evlilik değişkeni ile ilgili olarak kadın
çalışanlar bağlamında verimliliklerini artırıcı yeni bir bakış açısı geliştirilmesine katkı
sunabileceği değerlendirilmektedir.
Kaynakça
Akdur, S,, & Aslan, B. (2017). Duygusal zekâ ile ilişki doyumu arasında duygu
düzenleme güçlüğü ve romantik kıskançlığın aracı rolü. Nesne Psikoloji Dergisi
(NPD), 5(9), 71-88.
Baba, E. (2010). Evli çiftlerin duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumlarının
karşılaştırılması. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). İnönü Üniversitesi,
Malatya.
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
395
Baltaş, Z. (2011). İnsanın dünyasını aydınlatan ve işine yansıyan ışık duygusal zekâ.
İstanbul: Remzi Kitapevi.
Bar-On, R. (2005). The bar-on model of emotional-social intelligence (ESI). Psicothema,
17.
Binay, M. (2018). Türkiye’de boşanma nedenlerinin analizi ve alternatif uyuşmazlık
yöntemleri. Ombudsman Akademik, 5(9), 237-267.
Çakar, U. & Arbak Y. (2004). Modern yaklaşımlar ışığında değişen duygu-zekâ ilişkisi
ve duygusal zekâ. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
6(3), 23-48.
Deniz, M.E., Özer, E. & Işık, E., (2013). Trait emotional ıntelligence questionnaire–
short form: validity and reliability studies. Education and Science, 38(169), 407-
419.
Erbek, E., Beştepe, E., Akar, H., Eradamlar, N. & Alpkan, R. L. (2005). Evlilik uyumu.
Düşünen Adam; 18(1), 39-47.
Goleman, D. (2016). Duygusal zekâ neden IQ’dan daha önemlidir?. (B. S. Yüksel,
Çev.). İstanbul: Varlık Yayınları.
Gottman, J. & Silver, N. (2017). Evliliği sürdürmenin yedi ilkesi (E. Deniz, Çev.).
İstanbul: Varlık Yayınları.
Gottman, J. & Silver, N. (2017). Evliliği sürdürmenin yedi ilkesi (E. Deniz, Çev.).
İstanbul: Varlık Yayınları.
Gottman, J. (1994). What predicts divorce?: The relationship between marital processes
and marital outcomes. Hilsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.
Gürbüz, S. & Şahin, F. (2017). Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri. Ankara:Seçkin
Yayıncılık.
Locke, J. H., & Wallace, K. M. (1959). Short marital-adjustment and prediction tests.
Their reliability and validity. Marriage and Family Living, 21(3), 251-255.
Mayer, J. D., & Salovey, P. (1995). Emotional intelligence and the construction and
regulation of feelings. Applied and Preventive Psychology, 4, 197-208.
7. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı
01-02 Kasım 2019/ Burdur
396
Mayer, J. D., Salovey, P., & Caruso, D. R. (2000). Models of emotional intelligence. In
R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of intelligence. Cambridge, England: Cambridge
University Press. 396420.
Özdamar, K. (2004). Paket programlar ile istatistiksel veri analizi (Çok değişkenli
analizler), Eskişehir: Kaan Kitapevi, 33.
Petrides, K.V. & Furnham, A. (2001). Trait emotional intelligence: Psychometric
investigation with reference to established trait taxonomies. European Journal of
Personality, 15, 425-448.
Sabatelli, R, M., (1988). Measuremenet issues in marital research: A review and critique
of contemporary survey instruments. Journal of Marriage and The Family, 50,
891-915.
Sığbatulah, Y. (2018). Okul öncesi dönemde çocuğu olan evli bireylerin duygusal zekâ
düzeylerinin ve problem çözme becerilerinin evlilik uyumu ile ilişkisi. (Yüksek
Lisans Tezi). Beykent Üniversitesi, İstanbul.
Şafak-Öztürk, C., & Arkar H. (2014). Evli çiftlerde evlilik uyumu ve cinsel doyum
arasındaki ilişkiler. Literatür Sempozyum, 1(3), 16-24.
Tutarel-Kışlak Ş. (1999) Evlilikte uyum ölçeğinin (EUÖ) güvenirlik ve geçerlik
çalışması. 3P Dergisi, 7(1), 50-57.
Üncü, S. (2007). Duygusal zekâ ve evlilik doyumu ilişkisi. (Yüksek Lisans Tezi).
Ankara Üniversitesi, Ankara.
Van Rooy, D. L., Alonso, A., & Viswesvaran, C. (2005). Group differences in emotional
intelligence scores: Theoretical and practical implications. Personality and
Individual Differences, 38(3), 689-700.
Yılmazçoban, M. (2011). Evlilikte çiftleri etkileyen unsurlar ve arkadaşlık ilkeleri.
Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1, 178-95.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
The purpose of this study was to examine the validity and reliability of Trait Emotional Intelligence Questionnaire Short Form (TEIQue-SF) developed by Petrides and Furnham (2000, 2001). Participants were 464 university students. Language equivalency was supported by positive correlations between translated forms (English-Turkish) and backtranslated forms (Turkish-English). Explanatory Factor Analysis performed for construct validity revealed that the scale is a four-factor measure with 20 items. This four-factor solution was tested with Confirmatory Factor Analysis and the results provided a good fit to the data. The internal consistency score of the TEIQue-SF was .81 and test-retest reliabilty of the total score was .86. These results revealed that this scale is a valid and reliable instrument to use with Turkish university students.
Article
Full-text available
In this review, the self-report measures used to assess various constructs of concern to marital researchers are critically examined, with specific attention to selected indicators of marital satisfaction, marital adjustment, and marital quality. In addition, indicators of marital intimacy and marital complaints are reviewed. Attention is also directed to the measures of concepts linked more directly to marital stability, including measures of commitment, relationship alternatives, and potential for marital dissolution.
Article
Full-text available
-Özet- Çalışmanın temel amacı günümüz örgütleri için oldukça önemli bir kavram olan duygusal zeka kavramını duygu-zeka ilişkisinin tarihsel gelişimi ışığında bütünleşik bir çerçevede irdelemektir. Duygusal zeka kavramını inceleyen bir çok çalışma bulunmakla birlikte bu çalışmaların duygu ve zeka kuramları ile duygu zeka ilişkisine ilişkin tarihsel perspektif çerçevesinde yeterince irdelenmemiş olması konunun geniş bir açıdan incelenmesi önündeki önemli engellerden birini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda yapılan geniş literatür taraması ışığında çalışmada öncelikle duygu, zeka kavramları, bu kavramlara ilişkin yaklaşımlar incelenmekte, antik Yunan'dan bu yana süregelen akıl-duygu mücadelesi, bu mücadelenin altında yatan temel varsayımlar, aklın tartışılmaz egemenliği ve bu egemenliğin sarsılmasıyla ortaya çıkan duygusal zeka kavramı tartışılmaktadır. Daha sonra oluşturulan kuramsal çerçeve kapsamında bugüne kadar duygusal zeka kavramını farklı yaklaşımlar ile ele almış dört ana model, bu modelleri oluşturan temel kavramlar, varsayımlar, boyutlar ve kullanılan ölçüm araçları detaylı bir biçimde incelenmektedir. Çalışmada son olarak duygu-zeka ikileminin örgütsel yansımaları ve duygusal zekanın günümüz örgütleri için önemi üzerinde durulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Duygu, Zeka, Duygusal Zeka, Akılcılık Efsanesi, Örgütlerde Duygu. -Abstract- Main goal of this study is to examine the concept of emotional intelligence in an integrated framework that considers historical evolution of emotion-intelligence relation. Even though there are many studies examining emotional intelligence, these studies' lack of historical perspective of emotion and intelligence theories and emotion-intelligence relation, becomes one of the main obstacles of examining the subject in depth. In order to overcome this obstacle, this study is based on a comprehensive literature survey that examines emotion-intelligence concepts,theories on the concepts, the struggle of these two since the Ancient Greece. This struggle's main assumptions, rationality's indisputable dominance and emotional intelligence concept that is formed by this decline in this dominance are also evaluated. Then four main emotional intelligence models,the main concepts, assumptions, dimensions and measurement instruments that underly the models are examined in a theoretical framework. Finally, the organizational impacts of emotion-intelligence dilemma and importance of emotional intelligence for today's organizations is examined. Keywords: Emotion, Intelligence, Emotional Intelligence, Myth of Rationality, Emotion in Organizations
Article
The abstract for this document is available on CSA Illumina.To view the Abstract, click the Abstract button above the document title.
Article
This paper sets out the theoretical foundation of emotional intelligence (EI) as a constellation of traits and self-perceived abilities. The discriminant validity of trait EI is explored in two studies. In study 1 (N = 227), the psychometric properties of the BarOn Emotional Quotient inventory were scrutinized through confirmatory factor analysis and the measure was found to be unifactorial. When the EQ-i was examined concurrently with the Eysenck Personality Profiler, a clear trait EI factor emerged in Eysenckian factor space. In study 2 (N = 166), a modified version of the EQ-i was examined concurrently with the NEO PI-R and a truncated trait EI factor was isolated within the Five-Factor Model. Results are discussed with explicit reference to established personality models and it is concluded that trait EI can be conceptualized as a distinct composite construct at the primary level of hierarchical trait structures. Copyright © 2001 John Wiley & Sons, Ltd.
Article
Emotional intelligence is a relatively new concept and little research to date has examined group differences in test scores. In this study a common measure of emotional intelligence (EI) was administered to 275 participants (216 female) to examine how different groups score on a test of EI. Differences were compared for gender, ethnicity and age. Results indicated that females scored slightly higher than males and EI scores tended to increase with age. Group differences existed for ethnicity but favored minority groups, mitigating potential adverse impact concerns. Full implications for test development and organizational use are discussed.