Chapter

9. On the Edge of Mesopotamia: The Presence of Uruk and Uruk-related Material Culture in the Upper Tigris Region

Authors:
To read the full-text of this research, you can request a copy directly from the authors.

No full-text available

Request Full-text Paper PDF

To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the authors.

Chapter
Full-text available
Türkiye’nin önemli projelerinden biri olan GAP’ın bir parçası olarak Ilısu Barajı’nın etkileşim alanlarında 1998 – 2018 yılları arasında gerçekleştirilen kültür varlıklarını belgeleme ve kurtarma çalışmaları kapsamında Bismil, Batman, Mardin ve Siirt çevresinde arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının yanı sıra jeomorfolojik araştırmalar da yürütülmüştür. Bu çalışmalardan biri de Siirt ve çevresinde, Botan, Başur ve Kezer Çayı vadilerinde yer alan arkeolojik yerleşmelerin çevreleri ile olan ilişkilerini ele alan jeomorfolojik çalışmalardır. Aktif tektonizmanın devam ettiği Siirt çevresinde tektonik ve yapısal faktörlerin yanında karstik ve fluviyal etkenlerin şekillendirdiği oldukça zengin ve çeşitli, engebeli bir jeomorfolojik manzara hakimdir. Botan Çayı ve onun kolları olan Başur (Bitlis) ve Kezer Çayları tarafından aşındırılan kıvrımlı yapılar üzerinde kluz, komb, val, gömük menderes gibi tipik yapısal jeomorfolojik öğeler gelişmiştir. Bu akarsuların oluşturduğu vadiler üzerinde özellikle ulaşım faktörüne bağlı olarak tarihi yollar işlevi gören noktalarda önemli arkeolojik yerleşmeler kurulmuştur. Bunlardan Başur Höyük ve Çattepe yerleşmelerinin konumsal özellikleri ve çevre ile olan ilişkileri ele alınmıştır. Başur Höyük, Anadolu Yüksek Platoları ile Mezopotamya arasında önemli bir ulaşım koridoru olan Başur (Bitlis) Çayı’nın Siirt çevresindeki dar ve derin boğazlara girmeden önceki geniş taşkın yatağı üzerindeki taraçalar üzerinde kurulmuştur. Yerleşme, bölgelerarası ticaretin önemli bir kavşak noktasıdır. Botan Çayı ile Dicle Nehri’nin birleştiği noktada, bu akarsuların tüm aşındırıcı ve taşkın risklerine rağmen oldukça sert konglomeralardan oluşan bir tepe üzerinde kurulmuş olan Çattepe yerleşmesi de akarsu ulaşımı açısından oldukça önemli bir lokasyonda bulunmaktadır. Tarihi dönemlerde Yukarı Dicle Havzası’nda keleklerle taşınan çeşitli ürünler, Çattepe’de toplanarak sefinelerle (gemi) Güney Mezopotamya’ya gönderilmiştir.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.