Content uploaded by Murat Han Ertuğrul
Author content
All content in this area was uploaded by Murat Han Ertuğrul on Jan 24, 2022
Content may be subject to copyright.
DOKAP BÖLGESİ ÜNİVERSİTELER BİRLİĞİ
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ 2021 DÖNEM BAŞKANLIĞI
4. ULUSLARARASI ÜNİ-DOKAP SEMPOZYUMU
Küresel İklim Değişikliği Ve Dokap Bölgesine Etkileri
Ekim, 2021
BİLDİRİLER KİTABI
DOKAP BÖLGESİ ÜNİVERSİTELER BİRLİĞİ
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ 2021 DÖNEM BAŞKANLIĞI
4. ULUSLARARASI ÜNİ-DOKAP SEMPOZYUMU
“Küresel İklim Değişikliği Ve Dokap Bölgesine Etkileri”
21-22 Ekim 2021
EDİTÖRLER
Prof. Dr. İbrahim GÜNEŞ
Doç. Dr. Atila Gürhan ÇELİK
TASARIM & MİZANPAJ
Öğr. Gör. Emre ÇAĞMAN
Yayınlanma Tarihi
28.12.2021
ISBN: 978-975-2481-24-4
BİLDİRİLER KİTABI
iv
BAŞKANLAR VE KURULLAR
Onursal Başkanlar
Prof. Dr. Yılmaz CAN, Üni-Dokap 2021 Dönem Başkanı,
Giresun Üniversitesi Rektörü
Hakan GÜLTEKİN, DOKAP Başkanı
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanları
Prof. Dr. Güven ÖZDEM, Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Hüseyin PEKER, Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Gürol YILDIRIM, Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Sempozyum Organizasyon Kurulu
Doç. Dr. Atila Gürhan Çelik - Üni-Dokap Genel Sekreteri
Senol Akçay - Üni-Dokap Genel Sekreter Yardımcısı
Prof. Dr. Ibrahim Günes - Üni-Dokap Genel Sekreter Yardımcısı
Doç. Dr. Arzu AYDIN UNCUMUSAOĞLU, Giresun Üniversitesi
Dr. Ögr. Üyesi Rahim Kızgut - Giresun Üniversitesi Rektör Danışmanı
Ögr. Gör. Emre Çağman
Döndü Cansız - Giresun Üniversitesi Yazı İşleri Müdürü
Emre Özyürek - Giresun Üniversitesi Bilgisayar İşletmeni
Düzenleme Kurulu
Prof. Dr. Aydın TÜFEKÇİOĞLU, Artvin Çoruh Üniversitesi
Prof. Dr. Ayşegül ŞEYİHOĞLU, Trabzon Üniversitesi
Prof. Dr. Eren YÜRÜDÜR, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Prof. Dr. Hikmet KARAÇAM, Avrasya Üniversitesi
Prof. Dr. Ömer YÜKSEK, Karadeniz Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Sabri BİLGİN, Sinop Üniversitesi
Prof. Dr. Tahsin TONKAZ, Ordu Üniversitesi
Prof. Dr. Yüksel ARDALI, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Doç. Dr. Ertuğrul AĞIRBAŞ, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Doç. Dr. Faruk MARAŞLIOĞLU, Hitit Üniversitesi
Doç. Dr. Meral DEMİRTAŞ, Samsun Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Engin GÜVENDİ, Gümüşhane Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Hakan AKSU, Samsun Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Sinan KUL, Bayburt Üniversitesi
Arş. Gör. Yasemin BALKA, Amasya Üniversitesi
Sempozyum Sekretaryası
Arş. Gör. Hayri Metin NUMANOĞLU, Giresun Üniversitesi
Arş. Gör. Furkan ŞEN, Giresun Üniversitesi
v
BAŞKANLAR VE KURULLAR
Bilim Kurulu
Prof. Dr. Ahmet APAYDIN, Giresun Üniversitesi
Prof. Dr. Ahmet Faik SESLİ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Ali BİLGİN, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Prof. Dr. Anca Nicoleta Sutan N.A.SUTAN, Pitesti University, Romanya
Prof. Dr. Aysun GÜMÜŞ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Cengiz MUTLU, Giresun Üniversitesi
Prof. Dr. Dudu Duygu KILIÇ, Amasya Üniversitesi
Prof. Dr. Erkan YALÇIN, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Günay ÇAKIR, Gümüşhane Üniversitesi
Prof. Dr. Hikmet KARAÇAM, Avrasya Üniversitesi
Prof. Dr. İsmail YÜCEL, Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU, İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Mustafa TÜRKMEN, Giresun Üniversitesi
Prof. Dr. Ömer LÜTFİ ŞEN, İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Ömer YÜKSEK, Karadeniz Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Sabri BİLGİN, Sinop Üniversitesi
Prof. Dr. Saim Zeki BOSTAN, Ordu Üniversitesi
Prof. Dr. Servet KARASU, Recep Tayyp Erdoğan Üniversitesi
Prof. Dr. Snejana MONCHEVA, Bulgaristan Bilim Akademisi, Bulgaristan
Prof. Dr. Teoman AYHAN, Avrasya Üniversitesi
Prof. Dr. Yurdanur ÜNAL, İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Yusuf DEMİR, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Doç. Dr. Ayla BİLGİN, Artvin Çoruh Üniversitesi
Doç. Dr. Bahadır KOZ, Giresun Üniversitesi
Doç. Dr. Muhammet BAHADIR, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Doç. Dr. Barış ÖNOL, İstanbul Teknik Üniversitesi
Doç. Dr. Güngör KARAKAŞ, Hitit Üniversitesi
Doç. Dr. Sergey PIONTOVSKI, Sivastopol Devlet Üniversitesi, Rusya
Dr. Öğr. Üyesi Bahtiyar EFE, Samsun Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Bihter DURNA, Samsun Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Fatma EKMEKYAPAR TORUN, Atatürk Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Feridun KESKİN, Avrasya Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi İbrahim CENGİZ, Bayburt Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi İlker Kutlu HATİPOĞLU, Gümüşhane Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Sinan NACAR, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Perihan ŞİMŞEK, Trabzon Üniversitesi
Dr. Oleg YUNEV, Ukrayna Bilim Akademisi, Ukrayna
vi
DAVETLİ KONUŞMACILAR
Prof. Dr. Veysel EROĞLU
Orman ve Su İşleri Eski Bakanı
İklim Değişikliği, İklim Değişikliğinin
Taşkınlara ve Su Kaynaklarına Etkileri
Doç. Dr. Bülent SELEK
Su Yönetimi Eski Genel Müdürü,
İklim komisyonu Başkanı
Küresel İklim Değişikliğinin DOKAP Bölgesi
Su Kaynaklarına Muhtemel Etkileri
Kaya YILDIZ
DSİ Genel Müdürü
Doç. Dr.Yasin ERDOĞAN
MTA Genel Müdürü
Küresel ölçekte iklim değişikliği ve etkileri
Hikmet EROĞLU
İklim ve Zirai Meteoroloji Dairesi Başkanı
İklim Değişikliği ve Meteorolojik Afetler
Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU
İstanbul Teknik Üniversitesi
Doğu Karadeniz’de İklim Değişikliği
vii
DAVETLİ KONUŞMACILAR
Prof. Dr. Necati AĞIRALİOĞLU
Antalya Bilim Üniversitesi
Küresel Isınma, Kuraklık ve Su
Kaynaklarına Etkileri
Prof. Dr. Yusuf DEMİR
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
İklim Değişiminin Tarım ve Suya Etkileri
Prof. Dr. İsmail YÜCEL
Orta Doğu Teknik Ünviersitesi
İklim Değişikliği ve Ekstremler
Dr. Emre AKÇALI
DSİ Adana 6. Bölge Müdürlüğü
Taşkınlara Yenilikçi Çözümler ve Eğitim
Boyutuna Bir Örnek “Taşkın Müzesi”
Prof. Dr. M. Levent KURNAZ
Boğaziçi Üniversitesi
Küresel İklim Değişikliği
Yük. Müh. Aysun AKAR
Fındık Araştırma Enstitüsü
İklimsel Olaylar ve Fındık
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
viii
DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİ-DOKAP) 2016 yılında
kurulmuştur. Bugün itibariyle birliğin bünyesinde 14 devlet ve 1 vakıf olmak
üzere toplam 15 üniversite mevcuttur.
Amaç eğitim öğretim, araştırma geliştirme ve toplumsal katkı
alanlarında işbirliği yapmak, üniversite sanayi, üniversite şehir ilişkilerini
güçlendirerek ülkemizin gelecek vizyonuna ve kalkınma çabalarına
katkı sağlamaktır.
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
ix
ÖNSÖZ
Üni-Dokap, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
tarafından desteklenen 15 Üniversitenin ortak katılımıyla bir araya gelmiştir.
Üni-Dokap’ın dördüncüsünü düzenlediği “Küresel İklim Değisikliği ve Dokap
Bölgesine Etkileri”isimli sempozyum Giresun Üniversitesi’nin ev sahipliğinde
ve Covid 19 küresel sağın döneminde olduğumuz için online olarak 21-22
Ekim 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Sempozyumumuz 11 davetli
konuşmacı ve 20 sözlü bildiri ile Doğu Karadeniz Bölgemizdeki illeri için
Küresel iklim değişikliği ve bölgeye olası potansiyel etkileri farklı disiplinlerdeki
araştırmacıların çalışmalarını ortaya koymaları, çözüm öneri ve yöntemlerinin
belirlenmesi açısından büyük katkı sağlamıştır. Gelecek nesillere Doğu
Karadeniz bölgesinde sağlıklı bir çevre, sürdürülebilir bir yaşam için yeterli
doğal kaynaklar bırakması açısından önem arz etmektedir.
Sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçen organizasyon
ekibine, sempozyumumuzu onurlandıran davetli konuşmacılarımıza
ve sözlü bildirileriyle büyük katkıda bulunan kıymetli bilim insanlarına
teşekkürlerimi sunuyorum.
Prof. Dr. Yılmaz CAN,
Üni-Dokap 2021 Dönem Başkanı,
Giresun Üniversitesi Rektörü
x
Başkanlar ve Kurullar
Davetli Konuşmacılar
Arıcılığın Dokap Bölgesinde İklim Değişikliğine Uyumlu
Geliştirilmesinde İşbirliği Olanakları. Ahmet Haşim
KESKİN
22 Ağustos 2020 Tarihli Dereli (Giresun) Taşkınının
Nedenleri, Sonuçları ve Yeniden İnşa Çalışmaları İle
İlgili Bazı Değerlendirmeler. Ahmet APAYDIN
Çorum Çayı (Derinçay)’ndaki Siyanobakteri
Artışlarının Su Kalitesi Üzerine Etkisi. Süleyman İPEK,
Faruk MARAŞLIOĞLU
İyidere Çayı (Rize) Akım Değerleri ile Günlük
Ortalama Sıcaklıklar Arasındaki İlişkiler. Cemil İRDEM
Küresel İklim Değişikliğinin Fındık Tarımı Açısından
Değerlendirilmesi: Altınordu Örneği. Ali İSLAM, Ali
TURAN, Muzaffer SONKAYA, Ahmet DİZDAR
ÜNİDOKAP Bölgesi İllerinin Geçmişten Günümüze
Orman Varlığı Değişimi. Engin GÜVENDİ, Murat Han
ERTUĞRUL, Nuray KAHYAOĞLU, Günay ÇAKIR
Çankırı’da Jips Seviyelerinin Sebep Olduğu
Heyelanlar. Ender SARIFAKIOĞLU, Bahadır ERİN,
Muharrem TIRIN, İ. İlkay SEZGİN
Türkiye’de 1900-2021 Yılları Arasında Görülen Doğal
Afetler. Serkan SAYAR, Ayşegül ŞEYİHOĞLU, Perihan
ŞİMŞEK, Halime SARAÇ, Abdülkadir GÜNDÜZ
iv
vi
01
11
30
50
66
82
98
113
İÇİNDEKİLER
xi
İÇİNDEKİLER
120
137
165
182
195
209
230
242
262
İklim Değişikliğinin Kayseri, Niğde ve Nevşehir
Yağışları Üzerine Etkileri ve Yağış Olasılıklarının
Değerlendirilmesi. Serkan SABANCI, Mustafa ÇEVİK,
Semra GÜNAY AKTAŞ
Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Bağlamında Doğu
Karadeniz Havzasında Su Yönetiminin İncelemesi.
Dilek TOPCU MUMLU
Küresel İklim Değişikliğinde Orman Yangınlarının
1988-2020 Yılları İtibariyle Değerlendirilmesi.
Nuray KAHYAOĞLU, Engin GÜVENDİ, Murat Han
ERTUĞRUL, Günay ÇAKIR
Üni-Dokap Bölgesi İllerindeki Orman Tesis
Çalışmalarının Değerlendirilmesi. Nuray
KAHYAOĞLU, Murat Han ERTUĞRUL, Engin
GÜVENDİ, Günay ÇAKIR
GFDL-ESM-2M Küresel Dolaşım Modeli Yağış ve
Sıcaklık Anomalilerinin Doğu Karadeniz Havzası
Ölçeğinde İncelenmesi. Hasan Törehan BABACAN,
Ömer YÜKSEK
Amasya’da 1936-2020 Yılları Arasında Geçmişten
Günümüze Kurak Dönemler. Yasemin BALKA
İklim Değişiminde Atık Yönetimi: Sıfır Atık Yaklaşımı İle
Sıfır Emisyona Nasıl Yaklaştırılabilir? Feyza YAZICI,
Yüksel ARDALI
İklim Krizinde Yağmur Hasadının Kentlere
Adaptasyonu İçin Bütüncül Bir Yöntem Önerisi. Yüksel
ARDALI, Burcu MÜDERRİSOĞLU, Yeliz EMECEN
İklim Değişikliğinin Amasya’nın Şehir
Biyoklimatolojisine Etkileri. Savaş ÇAĞLAK
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
165
Küresel İklim Değişikliğinde
Orman Yangınlarının 1988-2020 Yılları
İtibariyle Değerlendirilmesi
Nuray KAHYAOĞLU*, Engin GÜVENDİ, Murat Han ERTUĞRUL,
Günay ÇAKIR
* Gümüşhane Üniversitesi, Kürtün Meslek Yüksekokulu, Ormancılık Bölümü, Gümüşhane, Türkiye,
nkahyaoglu@gumushane.edu.tr
Gümüşhane Üniversitesi, Kürtün Meslek Yüksekokulu, Ormancılık Bölümü, Gümüşhane, Türkiye,
eguvendi28@gumushane.edu.tr
Gümüşhane Üniversitesi, Kürtün Meslek Yüksekokulu, Ormancılık Bölümü, Gümüşhane, Türkiye,
mertugrul@gumushane.edu.tr
Gümüşhane Üniversitesi, Gümüşhane Meslek Yüksekokulu, Ormancılık Bölümü, Gümüşhane,
Türkiye, gcakir@gumushane.edu.tr
Özet
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de ormanların süreklili-
ğini tehdit eden tehlikelerin başında orman yangınları gelmektedir. İklim de-
ğişikliği ile birlikte son yıllarda orman yangınlarının sayısında ciddi bir artış
gözlenmektedir. Gerçekleşen bu yangınlar ormanlara doğal felaketlerden
daha çok zarar vermektedir. Çıkan yangınların bir kısmı artan kurak hava ko-
şulları nedeniyle doğal yollardan meydana gelirken, diğer bir kısmı ise ihmal
ya da kasıt sonucunda oluşan ve büyük ölçüde iklim elemanlarının (sıcaklık,
yağış, rüzgâr, nem vb.) etkisiyle büyüklüğü değişen yangınlar olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu çalışmada Orman Genel Müdürlüğü’nün 2020 yılı istatistik-
lerinde yayınlamış olduğu orman yangınlarının geçmişten günümüze sayısal
olarak değerlendirilmesi yapılacak olup, orman yangınlarının bölge müdür-
lüklerine, illere, ÜNİDOKAP bölgesi illerine ve orman vasfına göre dağılımları
incelenecektir. Ayrıca orman yangınlarının iklim değişikliği ile ilişkisine değini-
lerek söz konusu yangınların çıkış nedenleri ve alınabilecek önlemler hakkın-
da bilgi verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Orman yangınları, Küresel iklim değişikliği, İstatistikler.
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
166
Evaluation of Forest Fires in Global Climate Change
as of 1988-2020
Abstract
As in many countries of the world, forest fires are at the forefront of the
dangers that threaten the continuity of forests in our country. With climate
change, a significant increase in the number of forest fires has been obser-
ved in recent years. These fires cause more damage to forests than natural
disasters. While some of the fires occur naturally due to the increasing dry
weather conditions, some of them occur as a result of negligence or intenti-
onal fires, which change in size due to the effects of climate elements (tem-
perature, precipitation, wind, humidity, etc.). In this study, the forest fires
published by the General Directorate of Forestry in the statistics of 2020
will be evaluated numerically from past to present, and the distribution of
forest fires according to regional directorates, provinces, in the provinces of
the Unidokap Region and forest characteristics will be examined. In addition,
the relationship between forest fires and climate change will be mentioned
and information will be given about the causes of the said fires and the me-
asures that can be taken.
Keywords: Forest fires, Global climate change, Statistics.
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
167
1. Giriş
İnsanların tarih sahnesine çıkışına kadar olan süreçte, dünyanın coğrafi
özellikleri birkaç defa değişmiştir. Belirli dönemlerde, dünyamızın unsurları
arasındaki doğal dengenin çeşitli nedenlerle bozulmasına bağlı olarak, ik-
limde de büyük değişmeler olmuştur. Nitekim insanlık tarihinin başladığı dö-
nemden günümüze kadar olan süreçte, yeryüzünün buzullarla kaplandığı,
buzul ve buzullar arası dönemlerde yaşanmış doğal ve beşeri çevre büyük
ölçüde etkilenmiştir. Doğal etkenlerle ilişkili olan bu değişmelere, 19. yüzyılın
ortalarından itibaren, insan etkilerinin de katkısı olduğu kesindir [1].
Bugün hemen bütün iklim bilimciler tarafından, dünya iklimi sisteminde
bir bozulmanın olduğu kabul edilmektedir. Doğal dengenin bozulmasına ne-
den olan insanların, gerekli önlemler alınmadan çeşitli etkinliklerinin devam
etmesi hâlinde, iklimdeki bu bozulmaların artarak, sonucu çok olumsuz ola-
bilecek, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin yaşanacağı, kesin bir dille
ifade edilmektedir. Çünkü beşerî nedenlerle, atmosferdeki sera gazı birikim-
lerinde ve partiküllerde meydana gelecek artış, doğal çevrenin tahribi, ozon
tabakasındaki incelme, küresel boyutta sıcaklık artışına neden olacaktır [1].
Gelecekte görülebilecek iklim değişikliği ile ilgili olarak, çeşitli kaynaklarca
daha çok sera gazı emisyonlarının dikkate alındığı, senaryolar üretilmektedir.
Bunların çeşitli matematiksel iklim modellerine yüklenmesiyle ortaya çıkan
sonuçlar, iklimde başlayan değişikliklerin gelecekte de süreceğini göstermek-
tedir.
Birleşmiş Milletler, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (1PCC) tara-
fından ortaya konulan senaryolara göre, küresel sıcaklıkta 2100 yılına kadar
ortalama 1 ile 3,5 derecelik bir artışı olacağı bilinmektedir. Bunun anlamı, en
iyimser koşullarda her on yılda yaklaşık 0,1 derecelik bir sıcaklık artışı görü-
lecektir. Bunun sonucunda; deniz seviyesinin yükselmesinden, sıcaklık ve ya-
ğış rejimlerinin değişmesinden kaynaklanan ve afet boyutlarına ulaşan çok
değişik sonuçlar yaşanacaktır. Seller, taşkınlar, kuraklık ve sonuçta çölleşme,
fırtınalar, biyolojik kökenli afet niteliğindeki salgınlar, bu sorunlardan bazıları
olup, bunlar daha geniş alanlara yayılacak ve çok daha sık görülecektir [1].
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
168
Türkiye karmaşık iklim yapısı içinde, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak,
görülebilecek bir iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisidir.
Doğal olarak üç tarafından denizlerle çevrili olması, arızalı bir topografyaya
sahip bulunması ve orografik özellikleri nedeniyle, Türkiye’nin farklı bölgeleri
iklim değişikliğinden farklı biçimde ve değişik boyutlarda etkilenecektir. Ör-
neğin, sıcaklık artışından daha çok çölleşme tehdidi altında bulunan Güney
Doğu ve İç Anadolu gibi, kurak ve yarı kurak Bölgelerle, yeterli suya sahip ol-
mayan yarı nemli Ege ve Akdeniz Bölgeleri daha fazla etkilenmiş olacaktır [1].
Ormanlar iklimsel değişikliklere oldukça duyarlıdır. Tahribatın çok fazla
olduğu ülkemiz ormanlarının, olası bir iklim değişikliğinde (sıcaklık, yağış, uç
olaylar, zararlıların yayılışı ve yangınlar) değişeceği ön görülmektedir.
Yapılan araştırmalarda, küresel ısınmadan dolayı oluşacak iklim deği-
şiklikleriyle, özellikle su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık ve
çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalardan ülkemizin olumsuz etkile-
neceği belirtilmektedir. Türkiye’miz, küresel ısınmanın potansiyel etkileri açı-
sından, riskli ülkeler arasında yer almaktadır.
Orman yangınları ağaçlara ve bitki örtüsüne parazitler¬den, böcekler-
den, sert hava şartları ve benzeri doğal felaket¬lerden daha çok zarar ver-
mektedir [1]. Yıllardır büyük or-man yangınları ile ilgili yapılan çalışmalar bu
yangınların nedenlerinin atmosferik kararsızlık ve kuruluk ile ilgili ol¬duğunu
göstermektedir. İklim değişikliği ile birlikte sıcaklığın yükselmesi, kuraklığın
artması, sürekli olan sıcaklık dalgaları gibi meteorolojik ve iklimsel koşul¬lar
orman yangınlarını ve yangınlara maruz kalan bölgelerin sayısını arttırmak-
tadır [3].
Orman Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 285 sayılı “Orman Yan-
gınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesinde Uygulama Esasları” adlı tebliğe
göre orman yangını, serbest yayılma eğiliminde olan ve ormanda yaşama
birliği içinde bulunan canlı ve cansız bütün varlıkları yakarak yok eden ateştir
[2].
Kurak ve sıcak iklim koşulları orman yangınlarını arttır¬makla birlikte, yan-
gının başlaması için iklim koşulları ye¬terli değildir. Yangın ortamdaki oksijen,
sıcaklık ve yakıtın (genellikle ölü yanıcı madde olarak tanımlanan yüzeydeki
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
169
otsu veya ince yanıcı materyaller) belli bir oranda bir araya gelerek yanma
reaksiyonu oluşturması ile başlamaktadır ve bu üç unsur yangın üçgeni ola-
rak adlandırılır. Bir orman yangının başlaması için gerekli olan faktörler; yük-
sek sıcak¬lık, düşük bağıl nem, şiddetli rüzgarlar ve kısa süreli şiddetli yağış ile
oluşan ani fırtınalar gibi giderek sıklaşmaya başla¬yan sert hava koşullarıdır
[3].
Orman yangınları ile iklim ilişkisini ele alan farklı böl¬gelerde yapılmış bir-
çok çalışma, iklim değişikliği ve artan sıcaklıkların etkisine dikkat çekmektedir.
Ak¬deniz ikliminin görüldüğü Avrupa Birliğinde bulunan 5 Gü¬ney Avrupa
ülkesi; Portekiz, İspanya, Güney Fransa, İtalya ve Yunanistan (EUMED, the
southern countries of the Euro¬pean Union) çıkan bütün orman yangınla-
rı ile Amerika, Pa¬sifik kıyı bölgelerinde Kaliforniya ve Oregon (PWUSA, the
Pacific western coast of the USA) çıkan ulusal orman yan¬gınları sayısının
sıcaklığın yüksek olduğu ve kurak olduğu yaz dönemlerinde bir artış göster-
diği kaydedilmiştir. Kanada’da her yıl ortalama 2 milyon hektar ormanlık alan
büyük orman yangınları nedeniyle yok olmaktadır. Yangın¬lar sıcaklığın art-
tığı yaz sezonunda (Mayıs-Ağustos) ger¬çekleşmektedir. İklim değişikliğinin,
son yıllarda Kanada’da çıkan orman yangınları üzerinde etkisi olduğu görül-
müştür. İklim değişikliği ile birlikte orman yangınlarının sayısının artış gös-
terdiği bölgelerden birisi de Lübnan sedir ormanlarıdır. Araştırmalar çıkan
büyük orman yangınlarının %43,46’sının iklim değişikliği nedeniyle çık¬tığını
göstermektedir. Yapılan araştırmalar gelecekte çok sıcak iklim koşulları al-
tında, yangın sezonlarının uza¬yacağını ve orman yangınlarının artacağını
göstermektedir [3].
Akdeniz ekosistemleri, orman yangınlarının baskın olarak görüldüğü eko-
sistemlerdir. Akdeniz iklim kuşağı içinde yer alan Türkiye’de, özel¬likle Batı To-
roslar, yüzlerce orman yangınının meydana geldiği bir bölgedir. Muğla yöresi
orman yangınları açısın¬dan Türkiye’nin en hassas olduğu alanlardan biridir.
Bu yangınların bir kısmı iklim değişikliğiyle birlikte artan kuraklık nedeniyle
doğal yollardan meydana gelirken, diğer kısmı ise ihmal sonucu ya da kasıt-
la çıkarılan ve büyük öl¬çüde iklim elemanlarının (sıcaklık, yağış, rüzgâr, nem
vb.) etkisinde büyüklüğü değişen yangınlardır [3].
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
170
Kuzeydoğu Avrupa Bölgesi’nde ger¬çekleşmesi olası orman yangınları,
havada bulunan CO2 miktarını arttıracağı için hava kirliliğinin temel kay-
nağını oluşturacağı öngörülmektedir. Bu durumu iklim değişikliği ile birlikte
artan hava sıcaklığı olumsuz yönde etkileyeceği ifade edilmektedir. İklim de-
ğişikliği nedeniyle artan sı¬caklık ve kuraklık, Akdeniz iklim kuşağında bulunan
ve su¬btropikal Akdeniz ikliminin hâkim olduğu bölgelerde yaz aylarında, ku-
rak sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde yangın riskini arttıracağı belirtilmiştir
[3].
Önlenemeyen büyük orman yangınlarının çıkış neden¬leri ele alındığında,
yangınların bir kısmı iklimsel koşul¬lardan dolayı başlarken diğer kısmının in-
san kaynaklı ola¬rak başladığı gözlenmiştir. Bu durumu ele alan bir araştır-
maya göre, İtalya’nın Sardinya Adası ve Fransa’nın Korsika Adası’nda engel-
lenemeyen orman yangınlarının çıkış nedenleri ve yangınların büyüklüklerinin
çoğunlukla arazi kullanımı ve kasten yangın çıkarma ile ilgili olduğu sonucuna
varılmıştır [3].
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ormanların azalması, güncel so-
runların başında gelmektedir. Bu zenginliğin korunması amacıyla sağlanan
olumlu ve yapıcı gelişmelere rağmen, yine de ormancılık ekonomimizdeki en
köklü sorun, Türkiye ormanlarının azalmasıdır. Yangınlar, tarım ve otlak ara-
zisi kazanma süreci, orman içi ve orman kenarı yerleşmeler başlıca orman
azaltıcı faktörler olarak dikkati çeker. Çalışmamızın içeriğine uygun olarak,
orman azaltıcı faktörlerden, orman yangınları üzerinde durulacaktır [4].
2. Materyal ve Metot
Bu çalışmada 1988-2020 yılları arasında Türkiye’ de çıkan orman yan-
gınlarının genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Dolayısıyla Orman Genel
Müdürlüğü’nün yayınlamış olduğu 2020 istatistiklerinden yararlanılmıştır.
Gerçekleşen orman yangınlarının yıllar içerisinde nasıl bir dağılım gösterdiği
irdelenerek söz konusu yangınların çıkış nedenleri ve alınması gerekli önlem-
ler üzerinde durulacaktır.
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
171
3. Bulgular
Ülkemizde orman yangınları ile ilgili düzenli kayıtlar, 1988 yılından itibaren
tutulmaya başlanmıştır. Çizelge 1’ de ifade edilen verilere göre, 1988-2020
devresi yani 32 yılda 69.567 orman yangını çıkmış, bu yangınlarda 345.802
hektar kadar orman örtüsü yok olmuştur. Ülkemizdeki orman yangınlarının
oluşum nedenlerine bakıldığında 1997 yılından itibaren tutulan kayıtlarda
yangınların alansal olarak %62,4’nün ihmal-kaza, %24,6’sının sebebi bilin-
meyen, %10,3’nün kasten ve %2,7’nin ise doğal nedenlerden çıktığı görülmek-
tedir [6]. Bu verilerden anlaşılacağı üzere ülkemizdeki orman yangınlarının
esas nedenini insan faktörü oluşturmaktadır. Kasıtlı olarak yangın çıkarıp
milli servete zarar vermek, yerleşim yeri, tarla ve otlak alanları kazanma ça-
bası başlıca faktörlerdir. Bu arada, ihmalden kaynaklanan yangınları da be-
lirtmek gerekir. Örneğin, tarlalarda anız yakılması, orman içi veya yakınında
çobanların ateş yakmaları, araçlardan atılan yanan sigara izmaritleri ve kib-
rit çöpleri gibi. Ayrıca piknik yerlerinde yakılan ve ayrılırken söndürülmeyen
ateş de yangınlara yol açmaktadır.
Kaynak: Tablo, TÜİK 2020 Yılı nüfus istatistikleri, 2020-2021 Su Yılı 12 Aylık Alansal Kümülatif Yağış
Raporundan faydalanılarak hazırlanmıştır.
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
172
Çizelge 1’in devamı
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
173
Çizelge 1’i incelediğimizde; en fazla orman yangını çıkan yıl 3239 adet ile
1994 yılı olurken, en az orman yangını çıkan yıl ise 1339 adet ile 1997 yılı
olmaktadır. Alansal olarak en fazla yangın çıkan yıl 30828 ha ile 1994 yılı
olurken, en az orman yangını çıkan yıl ise 2005 yılı olmaktadır.
Yangın çıkış nedenlerini yıllar itibariyle değerlendirdiğimizde; kasıt nede-
niyle en çok yangın çıkan yıl 410 adet ile 2000 ve en az yangın çıkan yıl 72
adet ile 2020 iken, ihmal-kaza nedeniyle en çok yangın çıkan yıl 1629 adet
ile 2001 ve en az yangın çıkan yıl 693 adet ile 2018 yılı, doğal nedenlerden
dolayı en çok yangın çıkan yıl 413 adet ile 2018 ve en az yangın çıkan yıl 78
adet ile 1997 yılı, sebebi bilinmeyen nedenlerden ötürü en çok yangın çıkan
yıl 1859 adet ile 2020 ve en az yangın çıkan yıl 251 adet ile 2005 yılı olduğu
görülmektedir.
2015-2020 yılları arasında yanan orman alanlarının sayısal ve alansal
dağılımını gösteren grafikler Şekil 1’ de verilmiştir [6].
Şekil 1. Yanan Orman Alanları, 2015-2020
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
174
Şekil 1’i incelediğimizde, yanan orman alanlarında 2015 yılından 2017 yı-
lına kadar bir artış olurken 2018 yılında azalma ve ardından 2019 yılından
itibaren yine hızlı bir artış olduğu görülmektedir.
2020 yılı itibariyle orman yangınlarının çıkış nedenlerine göre adetleri
Şekil 2’ de verilmiştir [6].
Şekil 2’ye göre 2020 yılında gerçekleşen orman yangınlarını çıkış neden-
lerine göre sıraladığımızda en çok paya 1859 adet ile sebebi bilinmeyen ne-
denler sahip olurken onu 1156 adet ile ihmal, 312 adet ile doğal ve 72 adet ile
kasıt faktörü takip etmektedir.
Şekil 2. 2020 yılı orman yangınları
Çizelge 2. Orman Yangınlarının Bölge Müdürlüklerine Sayısal Dağılımı, 2004-2020
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
175
Çizelge 2’ye göre; Orman yangınlarının 2004-2020 yılları arasında alan-
sal olarak Orman Bölge Müdürlükleri’ ne dağılımına baktığımızda; Bolu ve
Muğla Orman Bölge Müdürlükleri 2006 yılında, Antalya, Elazığ ve Mersin
Orman Bölge Müdürlükleri 2008 yılında, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü
2009 yılında, Isparta ve Zonguldak Orman Bölge Müdürlükleri 2012 yılında,
Balıkesir, Bursa ve Konya Orman Bölge Müdürlükleri 2013 yılında, Eskişe-
hir ve Kayseri Orman Bölge Müdürlükleri 2016 yılında, Erzurum ve Kütahya
Çizelge 2’nin devamı
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
176
Orman Bölge Müdürlükleri 2017 yılında, Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü
2018 yılında, Trabzon ve Giresun Orman Bölge Müdürlükleri 2019 yılında,
Adana, Amasya, Ankara, Artvin, Çanakkale, Denizli, İstanbul, İzmir, Kahra-
manmaraş, Kastamonu Orman Bölge Müdürlükleri ise 2020 yılında en fazla
yangın çıkan bölgeler olmaktadır. Ayrıca orman yangınlarının alansal olarak
2020 yılında yoğunlaştığı dikkati çekmektedir.
Çizelge 2’ye göre; Orman yangınlarının 2004-2020 yılları arasında sa-
yısal olarak Orman Bölge Müdürlükleri’ ne dağılımına baktığımızda ise; Zon-
guldak Orman Bölge Müdürlüğü 2006 yılında, Amasya, Balıkesir, Bolu, De-
nizli, Muğla Orman Bölge Müdürlükleri 2007 yılında, Ankara, Antalya, Bursa,
Eskişehir, Isparta, İstanbul, Konya, Kütahya, Mersin Orman Bölge Müdürlük-
leri ise 2013 yılında, İzmir ve Kayseri Orman Bölge Müdürlükleri 2016 yılında,
Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü 2017 yılında, Adana, Artvin, Çanakkale,
Elazığ, Giresun, Kahramanmaraş, Kastamonu, Sakarya, Şanlıurfa, Trabzon
Orman Bölge Müdürlükleri ise 2020 yılında en fazla yangın çıkan bölgeler
olmaktadır. Ayrıca orman yangınlarının sayısal olarak 2007, 2013 ve 2020
yıllarında yoğunlaştığı dikkati çekmektedir.
2020 yılı Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre orman yangınları-
nın illere dağılıma baktığımızda; 260 adet 478,22 ha alan ile Muğla ilk sırada
yer alırken, 260 adet 399,58 ha alan ile Antalya 2. sırada, 167 adet 2329,22
ha alan ile İzmir 3. sırada, 147 adet 62,68 ha alan ile İstanbul 4. sırada, 121
adet 1790, 80 ha alan ile Manisa en çok yangın çıkan iller arasında yer al-
maktadır [6].
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
177
Çizelge 3’ü incelediğimizde, Uni-Dokap illeri içerisinde sayısal olarak en
fazla yangının görüldüğü iller Tokat, Sinop ve Samsun olup bunları Ordu, Ço-
rum, Trabzon, Giresun, Artvin, Amasya, Erzincan, Rize, Gümüşhane illeri takip
etmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki; Ordu’dan başlayıp Artvin’e uzanan ve
geniş yapraklı vejetasyonun hakim olduğu Doğu Karadeniz Bölge ormanla-
rında yangınlar çoğunlukla kasım ile mart ayları arasında görülmekte, bu
dönem ise genellikle “kısa yangın sezonu” olarak adlandırılmaktadır. Son yıl-
larda, DKB ormanlarında meydana gelen yangınların sayılarında artış görül-
mektedir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında kısa süreli güneyli rüzgârların
(fön rüzgârları) etkisiyle gerçekleşen yüksek sıcaklık ve düşük bağıl nem ko-
şullarında, orman zeminindeki ölü yanıcı maddeler hızla kurumakta ve yangın
tehlikesi yükselmektedir [5]. Aynı dönemlerde bahçe temizliği amacıyla çıka-
rılan ve kontrolden çıkan yangınlar, bölgenin coğrafi yapısı ve tarım-orman
arakesitin darlığı nedeniyle ormana sirayet etmekte ve örtü yangını şeklinde
devam etmektedir.
Çizelge 3. Uni-Dokap İllerine Göre Orman Yangınlarının Dağılımı, 2020
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
178
2020 yılı verilerine göre yangınların orman vasfına göre dağılımına bak-
tığımızda; 20790,94 ha ormanlık alanda çıkan yangınlarının %69’u Normal
Koru, %13’ ü Boşluklu Kapalı Koru, %0,8’ i Normal Baltalık, %2,2 Boşluklu Ka-
palı Baltalık, %9,3’ ü Makilik, %5,2’ si Ağaçlandırma sahası, %0,3’ ü Milli park,
%0,8’ i Orman toprağında gerçekleşmiştir [6].
2020 yılı itibariyle çıkan yangınların orman vasfına göre dağılımı Şekil 3’
te verilmiştir [6].
Yangınların çıkış sebeplerine göre bölge müdürlüklerine sayısal dağılımı-
na baktığımızda; anız nedeniyle en fazla Trabzon ve Sakarya Orman Bölge
Müdürlüklerinde yangın çıkarken, Çöplük nedeniyle en fazla Çanakkale’de,
Avcılık nedeniyle Mersin’de, Çoban ateşi nedeniyle Balıkesir’de, sigara nede-
niyle Mersin’de, piknik nedeniyle Sakarya, Şanlıurfa, Trabzon ve Zonguldak
hariç tüm bölge müdürlüklerinde ve diğer ihmal nedenleriyle en çok İzmir’de
yangın gerçekleşmiştir. Ardından, Terör nedeniyle en çok Antalya’da, Kun-
daklama nedeniyle en çok Muğla’da, açma nedeniyle Kahramanmaraş’ta ve
diğer kasıt nedenleriyle en fazla Antalya’da yangın çıkmıştır. Enerji kazası ne-
deniyle Elâzığ, Mersin ve Muğla’da, Trafik kazası nedeniyle Çanakkale, Maraş
Şekil 3. 2020 yılı yangınlarının orman vasfına göre dağılımı
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
179
ve Adana’da, diğer kaza nedenleriyle İzmir, Çanakkale ve Antalya’da yan-
gın gerçekleşmiştir. Sebebi bilinmeyen nedenlerle en çok Kahramanmaraş,
Muğla ve Şanlıurfa bölge müdürlüklerinde yangın çıkmıştır. Doğal nedenlerle
ise en fazla Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde yangın çıkmıştır [6].
Yangınların çıkış nedenlerine göre Bölge Müdürlükleri’ndeki sayısal
dağılımlarına baktığımızda; Antalya, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu,
Muğla ve Şanlıurfa ilk sıralarda yer almaktadır [6].
Yangınların çıkış nedenlerine göre Bölge Müdürlükleri’ndeki alansal
dağılımlarına baktığımızda ise Adana, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu ilk
sıralarda yer almaktadır [6].
4. Sonuçlar ve Tartışma
Dünyamız, 4,5 milyar yıllık jeolojik tarihi boyunca çok büyük iklim değiş-
melerine sahne olmuş, bazı dönemlerde coğrafyası tamamen değişmiştir.
Şüphesiz bundan sonrada doğanın evrimi gereği yavaş da olsa bir değişme
görülecektir. Ancak, insanlık tarihinin başlaması ile birlikte ve özellikle de 18.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren insanların çeşitli etkinliklerinin de iklimi etki-
lediği bir döneme girilmiştir.
Nitekim iklim sistemini oluşturan atmosfer, hidrosfer ve litosferde bozul-
malar başlamış, doğal denge bozulmuş, bunun sonuçları da iklimi etkilemiş-
tir. Yapılan çalışmalar, küresel boyutta bir ısınma ile ortaya çıkan iklimdeki
bozulmaların bazı belirsizlikler göstermesi ve bunlara karşı önlemler alınma-
sına rağmen, gelecekte de bu belirsizliğin devam edeceğini ve sorunların ya-
şanmasına neden olabileceğini göstermektedir.
Hemen bütün iklim bilimcilerin üzerinde birleştiği nokta ise, gelecekte ola-
bilecek iklim değişikliğinin, atmosferdeki sera gazı emisyonlarındaki artıştan
kaynaklanan küresel ısınmadan olacağı şeklindedir.
Türkiye dünyanın oluşumundan bugüne kadar görülen, iklim değişikliğin-
den en fazla etkilenen ülkeler arasındadır. Bundan sonrada tartışmasız ik-
limde meydana gelebilecek birçok değişiklikten en fazla etkilenecek ve büyük
sorunlar yaşayabilecek bir ülke konumundadır [1].
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
180
İklim değişikliğinin Akdeniz Havzası orman yangınla¬rına etkisi son yıl-
larda giderek artmaktadır. Bu sorunun te¬melinde iklim değişikliği ile birlik-
te Akdeniz ikliminin ha¬kim olduğu bölgelerde yazların daha sıcak ve kurak
geçmeye başlaması yatmaktadır. Bu durum orman yan¬gınlarının sayısının
artmasına neden olmaktadır. Akdeniz Havzası’nda orman yangınlarının ar-
tışı ile ilgili yapılan tüm çalışmalar, bu artışa iklim değişikliği ile artan sıcak ve
ku¬rak havanın neden olduğunu doğrulamaktadır ve gelecekte olası yangın
sayısının artabileceği ifade edilmektedir. Bü¬yük orman yangınları sadece
ağaçların yanması değil aynı zamanda ormanlarda yaşayan canlıların da
zarar görmesi an¬lamına gelmektedir [2].
Türkiye ormanları ve ormancılığı için orman yangınlarının olumsuz etki-
leri geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte de görülecektir. Orman
yangınları ülkemizde daha ziyade coğrafi bölgelere göre değişen ve uzunlu-
ğu 2-8 ay arasında olan yangın sezonlarında hem sayı hem de alan olarak
daha fazla meydana gelmektedir. İşte orman yangınlarının zararlı etkileri-
ni en aza indirmek veya ortadan kaldırmak için özellikle yangın sezonu veya
yangın mevsimlerinde ormanların yangından korunmasıyla sorumlu olan
“Yangın Koruma ve Savaş Organizasyonunu” daima göreve hazır bir şekil-
de bulundurmak gereklidir. Bu organizasyonu hem Merkez (OGM, Orman
Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı) ve hem de Taşra (Orman
Bölge Müdürlükleri, Orman İşletme Müdürlükleri ve Orman İşletme Şeflikleri)
kuruluşları orman yangınları konusunda günümüz teknolojilerini de dikkate
almak suretiyle, gerek ormanın yangından korunması konularında ve ge-
rekse yerden-havadan savaş yöntemlerini daha etkili ve verimli bir şekilde
uygulamaya çaba göstermelidirler. Bu itibarla Orman Genel Müdürlüğünün
bir “Milli Orman Yangın Koruma” programı düzenlemesi ve bunu sürekli bir
şekilde uygulaması zorunludur.
Orman Genel Müdürlüğü yangınların zararlı etkilerini asgari seviyeye in-
dirmek için ormanların yangından korunmasında koruyucu, önleyici ve yan-
gınların söndürülmesi konularındaki tüm önlemleri alıp uygulaması gerekir.
Bunun içinde orman ve orman yangınları konusunda planlanmış tüm yatı-
rımlar gerçekleştirilmelidir. Hangi türden olursa olsun ortaya konacak birta-
4. Uluslararası Üni-Dokap Sempozyumu 2021
Küresel İklim Değişikliği ve Dokap Bölgesine Etkileri
181
kım gerekçelerle, bu yatırımlar ve faaliyetler kesintiye uğratılmamalıdır.
Hem ormanın yangından korunması ve hem de orman yangınlarıyla sa-
vaş konusundaki faaliyetlerin geciktirilmesi veya ihmali geçmişte olduğu gibi
gelecekte de ülkemiz ormanları için büyük maddi ve manevi zararların orta-
ya çıkmasına neden olacaktır.
Özellikle son yıllarda Doğu Karadeniz Bölge ormanlarında gerçekleşen
yangın sayılarındaki artış yangınların gelecekte önemli bir orman koruma
problemi oluşturacağını göstermektedir. Bu sebeple gelecekte çıkabilecek
orman yangınlarına hazırlıklı olmak gereklidir. Özellikle bölgenin demogra-
fik özelikleri ve coğrafi yapısı dikkate alındığında, DKB orman alanlarında
potansiyel yangınlara yönelik yanıcı madde yönetimi ve yangınla mücadele
planlamalarının yapılması gereklidir.
Kaynaklar
[1] K. Öztürk, “Küresel iklim değişikliği ve Türkiye’ye olası etkileri,” G.Ü. Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt 22, sayı 1, 47-65, 2002.
[2] B. Gayır, O. Arslan, “Orman yangınlarının CBS tabanlı konumsal ista-
tistik analizi: 2011-2015 yılları arasında Muğla Orman Bölge sınırları içerisin-
de çıkan yangınlar,” Anadolu Orman Araştırmaları Dergisi, 4(1), 44-60, 2018.
[3] B. Calda, N. An, M. T. Turp ve M. L. Kurnaz, “İklim değişikliğinin Akdeniz
Havzası’ndaki orman yangınlarına etkisi,” İnt. J. Adv. Eng. Pure Sci, I: 15-32,
2020.
[4] H. Doğanay ve S. Doğanay, “Türkiye’de orman yangınları ve alınması
gereken önlemler,” Eastern Geographical Review 11.
[5] K. A. Coşkuner, “Doğu Karadeniz orman yangınlarının uzun dönem
meteorolojik parametrelerle değerlendirilmesi,” Doğal Afetler ve Çevre Der-
gisi, 7(2): 374-381, 2021.
[6] OGM, “Orman Genel Müdürlüğü Web Sitesi,” [Online]. Available: htt-
ps://www.ogm.gov.tr/tr/e-kutuphane/resmi-istatistikler. 2020.