Conference PaperPDF Available

Kırsal Turizmin Gelişmesinde Devlet Desteklerinin Rolü: Samsun Örneği

Authors:

Abstract

With globalization concept, as realized in many sectors in the world, transformations have happened in tourism sector. In the end of these transformations in tourism, new trends have occurred. These trends, according to demands of touristshave developed in history, nature excursions, health, culture and rural tourism. Among these tourism varieties, in rural tourism, nowadays potantiel tourism demands starts and also in the future, gradually increasing the importance, thoughts have occured from the developments point of view. In addition, one of the leader and one of the most important sectors in rural development is rural tourism. In Turkey, districts having rural tourism potential, connection with tourism demand with the new tourism policies have been able to realized rural development. In Turkey, there are many foundations which helps the subject of realization the rural development policies. In the first hand, it is Agriculture and Rural Development Support Institution (ARDSI). During the study of ARDSI in this Samsun province context, supporting rural tourism that realized the projects, have been researched the contributions for the district economy. With businesses doing researches that are included this scope, have done in-depth interview technique and results obtained have been revieved. Keywords: (ARDSI), rural development, rural tourism, Samsun
Kırsal Turizmin Gelişmesinde Devlet Desteklerinin Rolü: Samsun Örneği
Gamze Kayan1, Özkan Gül1Yetkin Bulut2
1Yüksek Lisans Öğrencisi, Turizm İşletmeciliği Bölümü, Turizm Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, Türkiye
2Doç.Dr., Turizm İşletmeciliği Bölümü, Turizm Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, Türkiye
g.kayan@yahoo.com
Özet
Küreselleşme kavramı ile birlikte dünyada pek çok sektörde gerçekleştiği gibi turizm sektöründe de değişimler olmuştur.
Turizmde oluşan bu değişimler sonucunda sektörde yeni trendler oluşmuştur. Bu trendler turist taleplerine göre tarih, doğa gezileri,
sağlık, kültür ve kırsal turizm dallarında gelişmektedir. Bu turizm türleri içerisinden kırsal turizmde günümüzde potansiyel turizm
talebi oluşmaya başlamış ve gelecekte de giderek önemini arttırarak gelişmeler göstereceği yönünde düşünceler ortaya çıkmıştır.
Ayrıca kırsal kalkınmada öncü ve en önemli sektörlerden birisi kırsal turizmdir. Türkiye’de kırsal turizm gibi turistik arz
potansiyeline sahip bölgeler turizm talebine bağlı olarak ortaya koydukları yeni turizm politikalarıyla kırsal kalkınmayı
gerçekleştirebilmektedirler. Türkiye’de bölgelere kırsal kalkınma politikalarını gerçekleştirme konusunda yardımcı olan başta
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) olmak üzere birçok kuruluş bulunmaktadır. Bu çalışmada Tarım ve
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun Samsun ili kapsamında kırsal turizm türünde destek vererek gerçekleştirdiği
projelerin bölge ekonomisine yönelik katkıları araştırılmıştır. Araştırma konusu dâhilinde olan işletmeler ile derinlemesine
mülakat tekniği uygulanmış ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kırsal kalkınma, kırsal turizm, Samsun, TKDK
The Role Of State Support In The Development Of Rural Tourism: Sample Of Samsun
Abstract
With globalization concept, as realized in many sectors in the world, transformations have happened in tourism sector. In the end
of these transformations in tourism, new trends have occurred. These trends, according to demands of touristshave developed in
history, nature excursions, health, culture and rural tourism. Among these tourism varieties, in rural tourism, nowadays potantiel
tourism demands starts and also in the future, gradually increasing the importance, thoughts have occured from the developments
point of view. In addition, one of the leader and one of the most important sectors in rural development is rural tourism. In Turkey,
districts having rural tourism potential, connection with tourism demand with the new tourism policies have been able to realized
rural development. In Turkey, there are many foundations which helps the subject of realization the rural development policies. In
the first hand, it is Agriculture and Rural Development Support Institution (ARDSI). During the study of ARDSI in this Samsun
province context, supporting rural tourism that realized the projects, have been researched the contributions for the district
economy. With businesses doing researches that are included this scope, have done in-depth interview technique and results
obtained have been revieved.
Keywords: (ARDSI), rural development, rural tourism, Samsun
1. Giriş
1.1. Kırsal Kalkınma Kavramı
Kalkınma kavramı değişimi teşvik eden dinamik bir kavram olmakla beraber sosyal değişim süreçlerini
etkilemek için yapılan bir takım pozitif müdahalelerdir. Üretime ve kişi başına düşen ulusal gelirin
artırılmasından kaynaklı ekonomik ve sosyokültürel yapının değişimi olarak da ifade edilebilmektedir
(Cengiz, Akkuş, 2012: 62). Kırsal kalkınma kavramı 1980’li yıllardan sonra sıkça gündeme gelmiş kırsal
alanlarda yaşayanların mutlu ve huzurlu bir çevrede yaşayabilmeleri için kalkınma çalışmaları hızlanmıştır.
Artık dünyanın herhangi bir yerindeki kırsal alanda yaşanan üretimdeki düşüklük, göç hareketleri, yoksulluk,
toprak ve çevre kirlenmesi gibi problemler sadece o bölge insanının sorunu olmaktan çıkmış ve tüm ülkeyi
hatta dış ülkeleri de ilgilendiren bir duruma dönüşmüştür. Bu nedenden dolayı Birleşmiş Milletler, Dünya
Bankası, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar kırsal kalkınma kavramına daha fazla bilgi, zaman, kaynak ayırma
yoluna gitmişlerdir (Özkan, 2007: 6). Özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyümeye yönelik politikalar
yerini giderek toplumun tamamını içine alan kalkınmaya yönelik önceliklere bırakmaktadır. Büyümeye
yönelik ve sektörel gelişme modellerinin toplumun tüm kesimlerinde işlevsel olamaması nedeni ile insanı ve
doğayı önemli kılan kırsal kalkınma arayışları gündemde yerini almaktadır (Gülçubuk vd., 2010: 2).
Kalkınma kavramı toplumun birçok kesiminde büyüme kavramı ile karıştırılmasına rağmen büyüme
sürecinin sonucunda ortaya çıkan bir kavram olduğu unutulmamalıdır. Ekonomide olumlu bir gelişme
olduğundan sonrasında ekonomik büyüme gerçekleşirken kalkınma bunun sonucunda halkın refahındaki
olumlu yöndeki gelişmelerdir. Ülkeler arası gelişmişlik seviyeleri de kalkınmışlık düzeylerine bakılarak
belirlenir ve ülkemiz az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler arasında yerini almaktadır (Cengiz, Akkuş,
2012: 62). Kırsal kalkınma kavramını daha iyi algılayabilmek için kırsal alan kavramını da iyice
algılayabilmek gerekmektedir. Bu yönde Devlet Planlama Teşkilatı’nın Kırsal Kalkınma Özel İhtisas
Komisyonu Raporu’nda yer alan kırsal alan tanımı şöyledir; yaşam ortamı ve ekonomik aktivitelerin önemli
ölçüde doğal üretim kaynaklarının kullanım ve değerlendirilmesine bağlı olduğu, ekonomik- toplumsal-
kültürel gelişme süreçlerinin göreli olarak yavaş işlediği, teknolojik gelişmenin yaşama ve üretime yansıma
oranının, göreli olarak gecikmeli olduğu, gelenek ve törelerin, yaşam biçimini ve kurallarını fazlaca
etkilediği, yaşam biçimlerinin ve tüketim kalıplarının görece geleneksel olduğu ve insan ilişkilerinde yüz
yüzeliğin yaygın olduğu kentsel alanlar dışında kalan yerlerdir (DPT ÖİK Raporu, 2000: 2).
Avrupa Birliğinde (AB) ise kırsal alan çok farklı yapılara ve fonksiyonlara sahip olan karmaşık alanlar
olarak tanımlanmaktadır. Tabi ki kırsal alanın herkes tarafından kabul gören bir tanımını yapmak çok zordur.
Bu yüzden AB’ye üye olan her devlet kendi sosyo-ekonomi ve sosyo-kültürlerine uyan farklı kriterlerde
tanımlamalar geliştirmişlerdir. Bunun yanı sıra OECD AB metinlerinde de yer alan kendine göre
çıkarımlarda bulunduğu bir kırsal alan tanımı yapmıştır. Tanım şu şekildedir; Kırsal alanlar nüfus
yoğunluğunun km2 başına 150 kişinin altında olduğu topluluklardır. Bu tanım ışığında bölgeler üç gruba
ayrılmış, nüfusunun %50’den fazlası kırsal topluluklarda yaşayanlar kırsallığı baskın bölgeler, %15-50 arası
kırsal topluluklarda yaşayanlar önemli ölçüde kırsal bölgeler, nüfusun %15’in- den azı kırsal topluluklarda
yaşadığı bölgeler ise kentselliği baskın bölgeler olarak sınıflandırılmıştır (ZMO , :1).
Kırsal alan kalkınması bir eğitim işi olmasının yanı sıra kendi sürecinde örgütlenmeyi de gerekli kılar. Kırsal
alan kalkınması altında hayata geçirilecek politikaların planlanmasında topluma zorla kabul ettirilmesinden
ziyade toplumsal gereksinimlerin ön planda tutulması gerekmektedir. Kırsal alan kalkınma politikaları
toplum ve devletin ortak çalışmaları sonucu kırsal alan toplumlarının yaşam niteliğinin gelişmesi, insan
kaynağının iyileştirilmesi ve yaşanabilir ortamlara kavuşmasını amaçlamaktadır. Bu yönde toplum ile
ilişkiler konusunda çok dikkatli davranılmalıdır. Çünkü toplum istediğini alamadığı sürece kırsal alan
kalkınmasında yer alan projelere katılmayacaktır (DPT ÖİK Raporu, 2000: 2-3).
1.2. Türkiye’de Kırsal Kalkınma Politikaları
Türkiye’de kırsal bölgelerin kalkındırılması ve bu kırsal bölgede yaşayan nüfusun yaşam standartlarının
iyileştirilmesine ilişkin çalışmalar Cumhuriyetin kuruluş yıllarına kadar dayanmaktadır. Türkiye’de planlı
kalkınma ilkesinin benimsenmesi 1963– 1967 yıllarını kapsayan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile
gerçekleşmiş ve bu planlı dönemin başlamasıyla Türkiye’de sosyo-ekonomik kalkınmanın etkin ve rasyonel
bir şekilde gerçekleştirilebilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, ulusal ölçekteki kalkınmanın;
kamu kesimi açısından emredici, özel kesim açısından yol gösterici nitelikte hazırlanan beş yıllık kalkınma
planları ve bunların uygulanmasına yönelik olarak hazırlanan yıllık program ve yatırım programları
çerçevesinde sağlanması öngörülmüştür. Planlı dönem Türkiye’ye hem kırsal alanlara alt yapı ve kamu
hizmetlerinin sunumunu hem de kırsal kalkınmayı hızlandırmak amacı ile çeşitli stratejilerin geliştirilip
hayata geçirilmesini getirmiştir (Can, Esengün, 2007:45). Kırsal alanların kalkındırılması için Toplum
Kalkınması Yöntemi kabul edilmiş; bunun yanında kredilendirme, pazarlama kolaylıkları, kooperatifleşme
ve toprak reformu da planın öngörüleri arasında olmuştur (DPT, 1963).
İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da ilk plandaki hedeflerde olduğu gibi toplum kırsal alanlarda yaşayan
halkın eğitilmesi ve örgütlenmesi işin Toplum Kalkınması stratejisi benimsenmiştir. Planda, kırsal kesimde
yaşayanların kalkınması ve artan gelirden pay alabilmeleri için tarımda çalışan nüfusun tarım dışı sektörlere
aktarılması hedeflenmiş; Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanunu bu plan döneminde kabul
edilmiştir. Ayrıca ilk kez bu dönemde kırsal yerleşme önerileri planda yer almış, bu kırsal alanlara yapılacak
olan yatırımlar ile gelecekte şehirlerle kuracakları ilişkileri hızlandırmak amaçlanmıştır (DPT, 1968).
Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Plan’ı döneminde diğer planlardan farklı olarak merkez köy yaklaşımına yer
verilmiştir. Bu yaklaşımla beraber köylünün kırsal yerleşme düzeni değişecek ve sanayileşme ile birlikte
yaşam kalitesi artacaktı. Bu amaçların dışında ayrıca planda Toprak ve Tarım Reformunun yapılması
amaçlanmış ancak bu İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında da olduğu gibi gerçekleştirilememiştir (DPT,
1973).
Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda toprak reformu, tarımda kooperatifleşme, tarımda Devlet
düzenlemesi ve desteği ile köylünün ekonomik ve toplumsal gelişmesi, gelişmenin bütünlüğü ilkeleri
benimsenmiş ve Öncelikli Yöreler (KÖY) kavramı getirilerek dağınık olan köylü gücünü birleştirmek,
örgütleştirmek, geçim için yeni iş imkanları yaratmak amaçlanmıştır. Kent ile köy arasında yeni bir ölçek
olarak tasarlanan köykentler, kalkınma planının sosyo-ekonomik kararlarının, mekansal uygulama aracı
olarak gösterilmiştir (DPT, 1979).
Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ulaştırılacak temel altyapı ve iktisadi hizmetlerin yaygınlaştırılması
ve hizmet verimliliğini temin için merkez köylerin araç olarak kullanılması ve kırsal alanda yaşayan halkın
gelirini artırmak ve sosyo-kültürel faaliyetlerine katkıda bulunabilmek için Entegre Kırsal Kalkınma
Projeleri’nin uygulanması amaçlanmıştır. Projeler uygulanırken ilk sırada Öncelikli Yörelerin kalkınması
hedeflenerek bölgeler arası farklılıkların azaltılması istenmiştir (DPT, 1985).
Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı kendinden önceki planların amaçladığı hedefleri de içererek başta Doğu
ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri olmak üzere, Kalkınmada Öncelikli Yörelerin ekonomik, sosyal ve
kültürel yönden kalkındırılması, diğer bölgelerle olan farklılıklarının azaltılmasını arzulamaktadır. Bu
yörelerde imalat sanayii, madencilik ve bunlara dayalı sanayilerin kurulmasında Devlet öncülük yapacak ve
yatırımların hızlanması ve artması amacıyla özel bir fon ayrılacaktır (DPT, 1990).
Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da özel girişimcilerin terör olayları
nedeni ile yörede yatırım yapmaya çekimser davrandıkları, iş gücü yetersizliği, bölgede özellikle ırak
pazarının kapalı oluşundan da kaynaklı pazarlama güçlüklerinin varlığı açıklanmış bu problemlerin
çözümüne uğraşılması için kamu maliyesi, yatırımlar ve personel politikaları alanındaki uygulamalara,
özellikle Birinci Derecede Öncelikli İllere ağırlık verilmesi hedeflenmiştir (DPT, 1996). Ancak Yedinci Beş
yıllık Kalkınma Planı için amaçlanan birçok projeye başlanılamamış, başlanan projeler de ise
sonuçlandırılamadığı için başarıya ulaşılamamıştır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda diğer planlardan farklı olarak ilk defe kırsal alan politikaları,
Bölgesel Gelişme Hedef ve Politikaları başlığı altında Kırsal Kalkınma adıyla yer bulmuştur. Sekizinci Beş
Yıllık Kalkınma Planı ile birlikte Kırsal Kalkınma kavramı çok daha fazla önemli hale gelmiştir. Planda
Bingöl-Muş ve Yozgat Kırsal Kalkınma Projelerinin uygulanmasına devam edildiği, Ordu-Giresun Kırsal
Kalkınma Projesinin başlamış olduğu ve bu projelere ek olarak Sivas-Erzincan ve Gümüşhane-Bayburt-Rize
Kırsal Kalkınma Projelerinin etüd aşamasında oldukları belirtilmiştir. Bölgedeki yerel potansiyellerin ortaya
çıkması, gelir ve istihdamın arttırılması için sürdürülebilir kalkınma ilkesi benimsenmiştir (DPT, 2001).
Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma döneminde kırsal kalkınmaya yönelik politikalar çoğunlukla kırsal
yörelerde altyapının geliştirilmesi ve tarım dışındaki ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi amaçlanmıştır.
Bu amaçları desteklenmek için tarım politikalarıyla işbirliği içine girilmiştir. Yine Dokuzuncu Kalkınma
Planının Temel Amaçlar bölümünde turizm ve rekreasyon, el sanatları, tarıma bağlı sanayi ve diğer alternatif
üretim faaliyetlerinin hayata geçirileceğine, kırsal yerleşim planı yapılırken gelişmekte olan yerleşim
birimlerine, turizm bölgelerine, koruma alanlarına ve afet riski yüksek yörelere önem verileceğine yer
verilmiştir. Bunların yanında planda AB destekli bölgesel kalkınma programlarının yürütülmesi sırasında
yerel düzeyde önemli bir kapasite oluşumunun da sağlanacağına değinilmiştir (DPT, 2007).
Onuncu Beş Yıllık Kalkınma döneminde özellikle yerelde kırsal kalkınmaya yönelik kurumsal kapasiteye
önem verilmiştir. Bu kurumların başında da Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, kalkınma
ajansları, il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birlikleri gelmektedir. Yeni düzenlemeyle birlikte, 30
ilin büyükşehir belediyesi ve bunların ilçe belediyeleri de kırsal kalkınma konusunu gerçekleştirmede ciddi
rol oynamaktadır. Onuncu Kalkınma Planında daha etkili ve verimli bir kalkınma yaratmak amacıyla ilk kez
UKKS ve Kırsal Kalkınma Planı belgeleri yürürlüğe koyulmuş ve planın takip edilmesi için çok taraflı
izleme komitesi kurulmuştur. Bunun dışında yine önceki planlarında ilgilendiği alt yapı problemlerine
çözümler aramak, kırsal kesimde yaşayan hane halkının gelir seviyesini yükseltmek ve yaşam koşullarını
iyileştirmek, kırsal yerleşimlerin yatırım ve hizmet ihtiyaçlarını tespit edip çözümler getirmek amaçlarını
barındırmıştır (DPT, 2014).
1.3. Kırsal Turizm Kavramı
Kırsal turizm gelişimi, geleneksel kırsal ekonomik faaliyetlerle karşılaştırıldığında oldukça yeni bir olgudur
(Gartner, 2005: 36).Sanayi devrimi sonrası ilerleyen teknolojiler ile birlikte gelişen ulaşım ağları turizm
hareketliliğini arttırmış ve daha sonrasında 20. Yüzyılla birlikte turizm olayı daha geniş coğrafik alanlara
taşınmıştır (Cengiz, Akkuş, 2012: 63). Küreselleşme ve kentleşme süreci ile birlikte kırsal alanlara sosyal ve
ekonomik yönden dönüşüm yaşanmaktadır. Turizm endüstrisi, kırsal yeniden canlandırmayı ve yeniden
yapılanmayı teşvik etmek için en önemli araçlardan biri olarak giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bunun
sonucu olarak, kırsal turizm tüm dünyada hızla gelişmektedir (Shen, Wang, Quan & Xu, 2019: 99).Kırsal
turizm en sade şekli ile kırsal alanlara yapılan geziler olarak tanımlanabilir. Ancak kırsal turizmin tanımı
konusunda literatürde birçok tartışma vardır. Bu tartışmaların birçok sebebi vardır.
Her şeyden önce, kırsal turizmin gerçekleştiği kırsal alanların tanımlanması zordur, çünkü farklı ülkeler
tarafından kullanılan kriterler çok farklıdır; ikincisi, kırsal kesimde gerçekleşen turizm faaliyetleri tümüyle
“kırsal” değildir. Bu faaliyetlerin bir kısmı biçimsel olarak kentsel olabilir veya yalnızca kırsal bir alanda yer
alıyor olabilirler; üçüncü olarak, farklı bölgelerde farklı kırsal turizm biçimleri gelişmiştir ve bu nedenle tüm
ülkeler için ortak olan özellikleri bulmak zorlaşmıştır; dördüncü olarak kırsal alanlar, pazar koşullarını ve
geleneksel ürünler için yönelimleri değiştiren küresel pazarların, iletişim ve telekomünikasyonların
etkisinden dolayı karmaşık bir değişim sürecindedir (Gopal, Varma, Gopinathan, 2008: 513).
Kırsal turizm kavramı yerine tarım turizmi, eko turizm, çiftlik turizmi ve alternatif turizm kullanılan ifadeler
arasındadır (Şerefoğlu, 2009: 25). Dünya Turizm Örgütü’ne göre, kırsal kültürün rekreasyonel turist
ürününün ana parçası olduğu turizm çeşididir. Avrupa Topluluğu tarafından ise, kırsal alanlarda
gerçekleştirilen tüm turizm faaliyetleri olarak tanımlanmıştır (Cengiz, Akkuş, 2012: 64). Bu tanımlara ek
olarak Avrupa Birliği tarafından yapılan çalışmalarda kırsal turizm “tarımsal ya da yerel değerlerle iç içe
bulunarak hoşça zaman geçirmek amacında olan turistlere, beklentileri doğrultusunda konaklama, yiyecek,
içecek ve diğer hizmetleri veren küçük ölçekli işletmelerin yer aldığı küçük yerleşimlerde gerçekleştirilen
faaliyetler bütünü” olarak tanımlanmıştır (EC, 1999: 151). Kırsal turizm aynı ülke veya farklı ülkelerin
kentte yaşayan insanlarının kırsal alanları çoğunlukla boş vakitlerini geçirmek, rekreasyon veya çok az da
olsa iş amaçlı kullanmalarını içermektedir (Özkan, 2007: 85).
Kırsal turizmi kavramlaştırabilmek adına merkezinde kırsal turizm toplumunu barındıran ve çevresinde
birçok bileşene sahip olan bir şekil ile gösterebiliriz.
Kaynak: World Tourism Organisation, Rural Tourism in Europe: Experiences, Development and Perspectives, 2004, s.13
Kırsal turizm, üretim gibi diğer kırsal ekonomik kalkınma stratejilerinden daha az maliyetli ve daha kolaydır.
Kırsal turizm yerel yönetimler ve küçük işletmelerin katılımıyla yerel olarak geliştirilebilir ve gelişimi dışsal
firmalara veya şirketlere bağlı olmak zorunda değildir (Wilson, Fesenmaier, Fesenmaier, Van Es, 2001: 132).
Soykan (2003) çalışmasında kırsal turizmin, turizm sektörünü geliştirmesinde etkili olduğu fonksiyonları 8
başlık altında toplamıştır. Bunlardan ilki kırsal turizm olayının her mevsim yapılabilme özelliğidir. Turizmin
yıl içerisindeki dağılışını coğrafi koşullar, turizm türü, mevsimsel farklılıklar, ülkeler arası zaman zaman
yaşanan siyasi olaylar gibi etkileyen faktörler bulunmaktadır. Ancak kırsal turizm mevsimsel olaylara sıkı
sıkıya bağlı olmayan bir turizm türüdür. Bu özelliğinden dolayı her mevsime özgü yapılabilecek aktiviteler
rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir. İkinci olarak kırsal turizm, turizmin coğrafi dağılışında denge unsuru
olarak görev üstlenmektedir. Turizmin yıl boyunca dağılışı kadar farklı coğrafi alanlara da dağılımı çok
önemlidir. Kırsal turizm sayesinde özellikle kıyı bölgelerde yoğunlaşan turizm iç kesimlere dağılmakta ve
bu sayede birçok el değmemiş orman, dağ ve yaylalar turizm ile tanışmaktadır. Kırsal turizmin üçüncü
özelliği ise turizmin birçok türüne entegre olabilmesidir. Kırsal turizm adı altında gidilen bir köy pansiyonu
veya çiftlik evinde kalınan süre boyunca bu konaklamaların çevresinde bulunan yerlerin ziyareti ve oralarda
bulunan etkinliklere katılım ile farklı turizm türlerine entegrasyon kolaylıkla sağlanabilmektedir. Dördüncü
özelliği rekreasyonel etkinliklerin çok çeşitli ve özgün olmasıdır. Kırsal turizmin dört mevsim yapılabilme
özelliği etkinliklerin çeşitliliğini arttırmaktadır. Ayrıca çoğu kırsal turizm açık coğrafi alanlarda yapıldığı
için her biri birbirinden farklı, benzerlerinin başka yörelerde bulunamayacağı etkinliklere sahiptir. Köylerde,
yaylalarda kullanılan yerel yapı malzemeleri ile inşa edilen yapılar, bu yapıların içindeki geleneksel
malzemeler yabancı turistlere son derece çekici gelmektedir. Bu çekicilikleri kırsal turizm adı altında
kullanabilmek gerekmektedir. Bunun içinde çok sıkı bir organizasyon ve köylü halkın gönüllü bir şekilde
çalışması şarttır. Beşinci özellik kırsal turizmin farklı turist profiline sahip olmasıdır. Kırsal turizmi tercih
edenler genellikle yetişkin ve yaşlılar, aileler ve orta gelir düzeyindekilerdir. Ancak kırsal alanlarda sportif
aktivitelerin giderek çeşitlenmesi gençlerinde dikkatini kırsal turizm alanlarına çekmektedir. Ülkemize kırsal
turizmin yaygınlaşmasıyla yeni turist tiplerinin geleceği bilinmeli ve beklentilerine uygun şartlar
hazırlanmalı, çekici unsurlar arttırılmalıdır. Kırsal turizmin altıncı özelliği ise doğal çevrenin ve kültürel
mirasın korunmasına katkıda bulunmasıdır. Turizm zaman içerisinde doğal ve sosyo-kültürel çevreye
olumlu veya olumsuz etkilerde bulunabilmektedir. Turizm türleri arasında çevrenin korunmasına en fazla
özen gösterenlerden biri kırsal turizmdir. Kırsal turizmin sürdürülebilirliği için çevrenin otantik haliyle
kullanılması şarttır. Bu özelliği ile kırsal turizm yöre halkına ve turistlere koruma bilincini öğreten bir turizm
türüdür. Bu bilinci kendi köyünde ve çevresinde öğrenen köylü halkı ülkesi hatta dünya çapındaki bir
korumacılığa da entegre olmaktadır. Kırsal turizmin yedinci özelliği önceki özellik ile yakından bağlantılı
olan sürdürülebilir turizm anlayışına hizmet etmesidir. Sürdürülebilir turizm planlamalarında amaç en kısa
sürede en fazla turisti yöreye çekmekten ziyade yerel halkın turizm olayı gerçekleşirken kimliğini
kaybetmeden hayat standartlarının yükselmesi ve mutluluk düzeyinin arttırılmasıdır. Son özellik olarak
Kırsal turizm bir ülkenin tanıtımında önemli bir araç konumunda yer almaktadır. Kırsal turizmin ülkelerin
tanıtımında önemli rol oynaması aynı zamanda ona barış elçiliği misyonunu da yüklemektedir. Ülkemiz
belediyeler bazında kurulmuş olan dostluk ve kardeşlik ilişkileri kapsamında birbirleriyle karşılıklı ziyaretler
yapmakta ve çeşitli fuarlar, festivaller ve şenliklerde bir araya gelmektedirler.
1.4. Kırsal Turizmin Kırsal Kalkınma Üzerindeki Etkisi
Son zamanlarda, kırsal kesimde turizme dayalı faaliyet çeşitliliği giderek artan bir şekilde kırsal kalkınmanın
ve yenilenmenin motoru olarak görülmektedir (Su, 2011: 1438). Kırsal alanlarda yapılan turizm ve
rekreasyon faaliyetleri bu alanların gelişip kalkınmasında etkili rol oynarken aynı zamanda olumsuz
etkilerde bırakabilmektedir. Bu iki farklı etkiye rağmen Türkiye nüfusunun çoğunluğunun kırsal kesimlerde
yaşıyor olması, bu alanların kalkınmasında ve gelişmesinde turizm faaliyetlerinin gücünün kullanılması
gerekliliğini zorunlu kılmaktadır (Cengiz, Akkuş, 2012: 65). Kırsal turizm ekonomik, sosyal ve kültürel
açılardan bölgelere sayısız faydalar sağlaması yanında planlanmasında iyi bir organizasyonun eksikliğinde
ve kontrolün iyi sağlanamaması durumunda doğal kaynakların bilinçsiz ve aşırı kullanımı, doğal alanların,
tarihi mimarinin, yöresel değerlerin tahrip edilmesi gibi çevreye olumsuz pek çok etkisi olabilmektedir
(Köroğlu, Köroğlu, 2006:237). Bu olumsuzlukların yaşanmaması için iyi planlamanın yanında yöre halkının
bilinçlendirilmesi, beraber hareket edilmesi kritik rol oynar.
Çeken, Karadağ ve Dalgın (2007) kırsal turizmin etkilediği alanları 3 gruba ayırmış ve şu şekilde
açıklamışlardır;
a) Ekonomik Etkiler:
Kırsal bölgelerin başlıca sorunu olan işsizliğe, bu bölgelerde yapılacak olan yatırımlarla
beraber çözümler getirilecektir. Çok sayıda kişinin işe alınması hem kırsal bölgenin hem de
ülkenin istihdamına olumlu etkiler sağlayacaktır.
Kırsal alanlarda yaşayan çiftçinin gelirinin yetersiz ve istikrarsız olması nedeniyle kırsal
yoksulluk geniş bir toplumsal tabana yayılmaktadır. Bu bölgelerde yapılacak olan yatırımlar
hem çiftçinin gelirinde reel bir artışa sebep olacak hem de yapılan istihdamlar ile mevcut
gelirine ek gelir sağlayacaktır. Çiftçinin hayat standartlarının artışı üretmiş olduğu ürünün
gerçek fiyatını bulmasına yarar sağlayacak ve tarım sektöründe üretim kapasitesinin artmasına
katkı sağlayacaktır.
Kırsal alanlarda turizm faaliyetlerinin gelişimi ile birlikte turizm işletmelerinin farklı
departmanlarında istihdam edilecek kadınlar hem kadın istihdamını arttıracak hem de kadınlara
gelir sağlayacaktır.
Kırsal turizmin geliştiği yerlerde Türkiye’nin önemli kültürel zenginlikleri; halı, ağaç işçiliyi,
kilim, el işlemeciliği, süs malzemeleri vb. gibi malzemelerin satışa sunulması yöredeki gelir
eşitsizliği azalacak ve yöre halkının mevcut gelirine ek yardımlarda bulunacaktır.
Kırsal turizmde yöredeki yerel kaynaklar turizmin ham maddesini oluşturmaktadır. Bu durum
ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesine, yerel işbirliklerinin ve kalkınma taleplerinin teşvikine
ve aynı zamanda insanlarda girişimcilik ruhunun gelişmesine de yol açacaktır.
Yörede kırsal turizm faaliyetlerinin artmasıyla birlikte gelen yerli ve yabancı turistin
konaklama ihtiyacını yöre halkı kendi evinin bir bölümünü veya kullanmadığı evini açarak
kendisine ek bir gelir sağlamış olacaktır.
Kırsal alanlarda otel, pansiyon, restoran gibi turizm yatırımlarının artmasıyla inşaat sektörünün
iş hacmi artacak ve buna bağlı olarak yan sektörler de ortaya çıkacak olan fırsatlardan
yararlanacaklardır.
Kırsal alanların turizm faaliyetleri ile gelişmesi sonucunda bölgelere yapılacak harcamalar
artacaktır. Bu durum kır ve kent arasındaki farklılıkları azaltacaktır.
Kırsal alanlarda turizmin gelişmesiyle birlikte yörede fiziksel altyapı sorunu da ortadan
kalkmaktadır. Turizmin gelişmesi iyi hazırlanmış bir altyapıyla ilişkilidir. Başta, yörede yol, su,
elektrik, kanalizasyon, otopark, iletişim ve telekomünikasyon gibi fiziksel altyapı yatırımları
gelişecektir. Daha sonra yörenin sahip olduğu turistik arz potansiyeli sebebiyle, kırsal
alanlardaki halkın yaşam kalitesi yükselecektir.
b) Sosyo-Kültürel Etkiler:
Kırsal alanlar, sahip oldukları turistik arz çekiciliklerinden dolayı sürekli kentten insan
hareketliliğine neden olmaktadır. Bunun sonucunda zaman içerisinde kır-kent arasındaki
davranış ve sosyal yaşam farklılıkları ortadan kalkacaktır.
Turizm sayesinde kırsal bölgelerde özellikle kadın ve gençlerin istihdamının artmasın
bölgedeki ekonomik sebeplerden oluşan göç olaylarının önüne geçecektir.
Kırsal turizmin bölgelerde göç olaylarını azaltmasıyla beraber kentlerde meydana gelen
gecekondulaşma ve çarpık kentleşme gibi sorunlar azalacak ve ayrıca kentlerdeki gürültü
kirliliği gibi birçok toplumlar soruna çözüm getirecektir.
Turizm ile kırsal alanlarda yöre halkının bölgedeki konaklama eksikliğini kendi evlerini açarak
gidermeleri, aile pansiyonculuğun gelişmesini sağlayacaktır. Bu durum gelen turistler ve yöre
halkının arasında çift yönlü etkileşime sebep olacak, yapılan alışveriş ile kültürlerin
zenginleşmesi sonucunu ortaya çıkaracaktır.
Kırsal alanlarda turizmi geliştirmek amaçlı tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması ve
korunması sonucunda bölgedeki kültürel bütünlük tamamlanmış olacak ve kent insanı ile kırsal
halk arasında bilgi akışının sağlanmasıyla bu ikili arasındaki farklılıklar ortadan kalkacaktır.
Kırsal alanlarda turizm sektöründe istihdam edilecek kişilere verilecek olan mesleki eğitim ile
kırsal işgücünün eğitim düzeyi artacak ve kırsal kalkınma sağlanmış olacaktır.
c) Diğer Etkiler:
Kırsal turizm kırsal alanlardaki geleneksel mimari tarzının korunmasına katkıda bulunmaktadır.
Turizm her ne kadar hizmet sektörünün içerisinde yer alsa da taşımış olduğu özellikler
sayesinde 33 sektör ile yakından ilişkilidir. Turizm bu 33 sektör ile birlikte iç içe çalışmaktadır.
Bu durum kırsal alanlarda turizm ile beraber farklı sektörlerin de gelişmesini hızlandıracaktır.
Kırsal alanlarda turizmin gelişmesi beraberinde sağlık hizmetlerinin de gelişmesini olumlu
yönde etkilemektedir.
Turizm sayesinde insanlarda çevre bilinci gelişir. Kırsal alanlarda kalkınma planlarında yöre
halkı ile işbirliği halinde çalışılması insanların çevrelerine daha fazla değer vermelerine ve
özenle davranmaları sonucunu ortaya çıkaracaktır.
2. Araştırmanın Amacı ve Önemi
Bu çalışma kırsal kalkınma kavramının hangi değişkenlere sahip olduğunu, kavramsal gelişimini ve
Türkiye’de kalkınma politikalarındaki yerini ele alarak kırsal turizm kavramı ile ilişkisini incelemeyi
amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye’de hibe yardımları ile vatandaşa yardımcı olan Tarım ve
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun Samsun ili kapsamında kırsal turizm türünde destek vererek
gerçekleştirdiği projelerin bölge ekonomisine yönelik katkıları araştırılmıştır.
Samsun ilinde TKDK tarafından gerçekleştirilen IPARD Programı kapsamında toplam yatırım değeri 14,8
milyon TL olan 10 adet kırsal turizm projesi değerlendirilmiş olup yaklaşık 5,6 milyon TL hibe tahsis
edilmiştir. Projeler ortalama %53 hibe oranı ile desteklenmiştir. Üçü kadın girişimciler tarafından
gerçekleştirilmiş olan 10 adet kırsal turizm projesinde ilde toplam 123 kişinin istihdamı sağlanmıştır.
Çalışmada Samsun ili Karadeniz Bölgesi’nin en kalabalık şehri olması, turizm potansiyelinin gün geçtikçe
artıyor olması ve TKDK’ dan verilen yardımların ciddi oranlarda olması nedenleri ile seçilmiştir. Bu çalışma
TKDK’ dan alınan yardımlar ile kurulan işletmelerin bölgenin kalkınması üzerindeki etkilerini, yardımların
faydalı olup olmadığı konularının anlaşılması açısından önemlidir.
3. Araştırmanın Kapsamı ve Yöntemi
Araştırmanın evreni TKDK’dan ulaşılan veriler ile belirlenmiştir. Samsun ili kapsamında Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumu yardımları ile toplam 10 proje gerçekleştirilmiştir. Zaman ve maliyet
kısıtlarından dolayı örnek kütle rastgele seçilen 4 işletme sahibi ile kısıtlandırılmıştır. Araştırma konusu
dâhilinde olan işletmelere derinlemesine mülakat tekniği uygulanmış ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır.
Mülakat toplam 10 sorudan oluşturulmuştur.
4. Araştırmanın Bulguları
Yapılan Derinlemesine Mülakatlar sonucunda elde edilen bulgular şu şekildedir:
Görüşülen yatırımcıları kırsal turizme yatırım yapmaya teşvik eden nedenler; kurumdan verilen
hibeyi avantajlı görmeleri ve IPARD programının ilk yayınlandığı zamanlarda kırsal turizm başlığı
altında bir yatırım yapmaya tavsiye üzerine başvurdukları ortaya çıkmıştır.
Katılımcıların yatırımlarını gerçekleştirmekteki temel amaçları görüşmeler sonucunda bulundukları
bölgelerdeki boşluğu doldurmak ve bölge ekonomisine katkıda bulunmak şeklinde ortak cevaplar
etrafında toplanmıştır.
Yatırımların yöreye/bölgeye katkıları tüm yatırımlarda istihdam sağlaması ve bölgenin ekonomisine
canlılık getirmesinin dışında kuruluş amaçlarına göre farklılıklar göstermektedir. Otel işletmeleri
bölgedeki etkinliklere ev sahipliği yaptığını ve böylece yörenin tanıtımının gerçekleştiğini söylerken,
restoran işletmeleri yörenin meşhur lezzetlerinin Türkiye ve Dünya’ya tanıtılmasına katkı sağladığını
ifade etmiştir.
TKDK’ nın programına başvuran katılımcıların, yatırımlarının kendisini amorti etme süresini
başvuru süresi esnasında planladıkları ortaya çıkmış ve bu süreler 4-10 yıl aralığında değişkenlik
göstermektedir.
Görüşmecilerden 3’ü TKDK’ dan almış oldukları teşvikin çok faydalı olduğunu düşünürken, 1
işletme sahibi verilen hibelerin sadece sektörde kurum olarak önlerini açtığını ifade etmiştir.
Görüşmecilere kırsal turizmin karlı bir yatırım olup olmadığı ve tekrar kırsal turizm başlığı altında
yatırım yapma kararı alırlar mısınız şeklinde sorulduğunda 2 işletme sahibi karlı gördüklerini ve
tekrar bu başlıkta yatırım yapmayı düşünebileceklerini, 1 işletme sahibi çok karlı gördüğünü ve hali
hazırda böyle bir proje üzerinde çalıştıklarını diğer 1 işletme sahibi ise karlı gördüğünü fakat tekrar
bir yatırım yapmayacağını ifade etmiştir.
İşletme sahiplerine tesislerin faaliyete geçtikten sonra bulundukları yöreye kırsal turizm amaçlı gelen
turistin olup olmadığı sorusu sorulduğunda çokta olduğu şeklinde ortak bir cevap alınmıştır.
İşletmelere istihdam edilenlerin kendi bulundukları yörelerden seçildiği ve bu sayede kendi yöre
halkını kalkındırmada faydalı oldukları ortaya çıkmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı en az 1 kişi en
fazla 48 kişi olarak belirtilmiştir.
Görüşmeciler yaptıkları yatırımların Samsun turizmine bir hayli katkı sağladığını, bu katkıların
istihdam ve ekonomik faydalar dışında bölgenin eksikliklerini kapatma noktasında da etkin rol
oynadığını ifade etmişlerdir.
5.Sonuç ve Öneriler
Kalkınma kavramı ülkeler için hem kırsal hem de kentsel dönüşümlerde kullanılan pozitif müdahalelerdir.
1980’li yıllardan sonra sıkça gündeme alınan kalkınma kavramını Türkiye 1963-67 yılları arasında 1. Beş
Yıllık Kalkınma Planı ile benimsemiş ve günümüzde de halen bölgelerdeki kalkınma planları ve programları
sürmektedir. Kırsal bölgelerin kalınmasına büyük etki sağlayan sektörler içerisinde turizm sektörü de
Türkiye’nin kalkınma planları içerisinde yer bulmuştur. Kırsal alanlarda yapılan turizm faaliyetleri olarak
tanımlanan kırsal turizm kavramı deniz, kum, güneş turizminden sıkılan turistler için bir kaçış olarak
görülmektedir. Kırsal turizm sayesinde söz konusu bölgelerin hem güzellikleri, tarihi eserleri gün yüzüne
çıkmakta hem de gelen turistlerin gün boyu yörede vakit geçirmesiyle beraber yöre halkına ekonomik
katkılar sağlanmaktadır. Bölgelerin kalkınmasında daha etkin rol oynayabilmek için 8. Beş Yıllık Kalkınma
Planı ile beraber kurumsal kapasiteye daha fazla önem verilmiştir. Kalkınmayı desteklemek için kurulan
kurumların başında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu yer almıştır.
Bu çalışmada da TKDK Samsun İl Koordinatörlüğü’nün kırsal turizm başlığı altında yapmış olduğu
projelerin bölge kalkınmasında etkili bir katkısının olup olmadığı araştırılmıştır.
Çalışmanın bulguları sonucunda görüşülen işletme sahiplerinin Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu’ nun vermiş olduğu yardımlar ile beraber kırsal turizm alanında yapılan projelerin yörenin
kalkınmasında doğrudan etkilerinin olduğuna, projelerin öncelikle bölgedeki insanlara istihdam sağlaması
nedeniyle hem halka hem de devlete faydalarının olduğuna, genelde Samsun ilinin ve özelde de ilçelerin
turizm potansiyellerini arttırdığı sonucuna varılmıştır. Araştırmada yatırımcıların başvuru sürecinde kırsal
turizm başlığını tavsiyeler ve verilen hibenin çekiciliği üzerine değerlendirdikleri yönündeki sonuç kırsal
turizmin tanım olarak yeterince bilinmediğini göstermektedir. Bu noktada Samsun ilinde TKDK’ nın ve
yerel yönetimlerin işbirliği halince çalışıp var olan turizm potansiyelinin arttırılması yönünde yatırımcılara
daha fazla bilgi verilmeli ve turizm adına doğru yönlendirmeler yapılmalıdır.
Son olarak Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Avrupa Birliği ile işbirliği halinde çalışıyor
olması yatırımcılara ekonomik katkıların dışında farklı yararlar sağlayacak şekilde düzenlenebilir. TKDK ile
yatırım yapacak kişilere vize muafiyeti sağlanıp Avrupa’da kırsal turizm başlığı altında gerçekleştirilmiş
projeler gezdirilebilir. Bu öneri hem yatırımcıların yeni yatırımlar için ufkunu genişletmeye hem de sürekli
tekrar eden benzer projelerden sıyrılmaya yardımcı olacaktır.
Kaynakça
Can, M, Esengün, K. (2007). Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Programlarının Türkiye’nin Kırsal
Kalkınması Açısından İncelenmesi: SAPARD ve IPARD Örneği. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dergisi, 2007 (2), 43-56.
Cengiz, G, Akkuş, Ç. (2012). Kırsal Turizm Kapsamında Yöre Halkının Kalkındırılması: Erzurum
Örneği. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2012 (1),
61-74.
Çeken, H., Karadağ, L. ve Dalgın, T., (2007). Kırsal Kalkınmada Yeni Bir Yaklaşım Kırsal Turizm
ve Türkiye’ye Yönelik Teorik Bir Çalışma, Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 7(1):
pp.1-14.
Devlet Planlama Teşkilatı (2000), “Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Kırsal Kalkınma Özel
İhtisas Komisyonu Raporu”, DPT: 2522 – ÖİK: 538
Devlet Planlama Teşkilatı, Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1990
Devlet Planlama Teşkilatı, Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1985
Devlet Planlama Teşkilatı, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1963,
Devlet Planlama Teşkilatı, Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2007
Devlet Planlama Teşkilatı, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1979
Devlet Planlama Teşkilatı, İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1968
Devlet Planlama Teşkilatı, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2014
Devlet Planlama Teşkilatı, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 2001
Devlet Planlama Teşkilatı, Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1973
Devlet Planlama Teşkilatı, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara 1996
European Commission (EC) (1999). Towards Quality Rural Tourism, Enterprise Directorate General,
Brussels: Tourism Unit.
Gartner, W. C. (2005). A Perspective on Rural Tourism Development. Journal of Regional Analysis
and Policy, 35(1100-2016-89740).
Gopal R, Varma S, Gopinathan R (2008). Rural Tourism Development: Constraintsand Possibilities
with a Special Referenceto Agri Tourism. Conference on Tourism in India – Challenges Ahead, XII:
512-523.
Gülçubuk, B., Yıldırak, N., Kızılaslan, N., Özer, D., Kan, M., & Kepoğlu, A. (2010). Kırsal
Kalkınma Yaklaşımları ve Politika Değişimleri. Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi,
11-15.
Köroğlu, A., ve Köroğlu, Ö. 2006. Kırsal Turizmin Yöre Kalkınmasındaki Rolü, Buldan Yöresi.
Kırsal Turizm Potansiyeli. Buldan Sempozyumu. Denizli.
Özkan, E, “Türkiye’de Kırsal Kalkınma Politikaları Ve Kırsal Turizm”, T.C. Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ve Siyaset Bilimi (Kent Ve Çevre Bilimleri) Anabilim
Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2007
Shen, S., Wang, H., Quan, Q., & Xu, J. (2019). Rurality and rural tourism development in
China. Tourism Management Perspectives, 30, 98-106.
Soykan, F. (2003). Kirsal turizm ve Türkiye turizmi için önemi. Ege Coğrafya Dergisi, 12(1), 1-11
Su, B. (2011). Rural tourism in China. Tourism Management, 32(6), 1438-1441.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.