Available via license: CC BY-NC 4.0
Content may be subject to copyright.
TÜRK
~
YE SELÇUKLULARI DÖNEM
~
NDE VE SONRASINDA
VEFM TAR
~
KATI (VEFMYYE)
(TÜRK
~
YE POPÜLER TASAVVUF TAR
~
H
~
NE FARKL
~~
B
~
R YAKLA
~
IM)
1
AHMET YA
~
AR OCAK
Giri
~~
Sosyal tarihçilik aç
~
s
~
ndan bak
~
ld
~~~
nda, Türkiye tarihinin Selçuklu ve
Osmanl
~~
dönemlerindeki tasavvuf dü
~
üncesi ve hareketlerinin bugüne ka-
dar yeterince biliniyor san
~
lan, veya daha önce dikkati çekmemi
~~
pek çok
konu ve meselesinin asl
~
nda pek de iyi bilinmedi
~
i veya hiç bilinmedi
~
i
görülür. Bu çerçevede tarikatlar
~
n s
~
rf bir tasavvufi te
~
ekkül olmay
~
p
dönemlerinin yaln
~
z dini de
~
il, siyasal, sosyal ve kültürel hayat
~
nda önemli
roller icrâ ettikleri, hatta baz
~
lar
~
n
~
n bizzat ba
~~
rolü oynad
~
klar
~~
dikkati
çekmekte gecikmez. Selçuklu ve Osmanl
~~
dönemlerinde de baz
~~
tarikat-
lar
~
n, bir tak
~
m sebeplerle di
~
erlerine nazaran bu yönleriyle öne ç
~
kt
~
klar
~~
bir gerçektir.
~~
te Vefâi tarikat' bunlar
~
n en eskisidir ve her iki dönemde
de önemli bir rol oynam
~~
ur
2
.
1
Bu
yaz
~
, Mesogeios ,
25-26 (2005), pp. 209-248'de
~
ngilizce olarak yay
~
nlanan makalenin
Türkçe versiyonudur.
K
~
saltmalar:
BOA= Ba
~
bakanl
~
k Osmanl
~~
Ar
~
i
~
l,
E1
1
•
2
= Encyclop•die de l'Islam,
1. ve 2. bs.
~
A=
islâm Ansiklopedisi
TDV
~
A=
Türkiye Diyanet Vakf
~~
islân
~~
Ansiklopedisi.
VD-
-- Vak
~
flar Dergisi,
Zeitschrift der Dentschen Morgenlandischen Gesellschaft
2
Selçuklu dönemindeki rolü vaktiyle ilk defa taraf
~
m
~
zdan yap
~
lan bir çal
~~
mada bahis ko-
nusu edilmi
~~
ve Osmanl
~~
dönemi ile ba
~
lanus
~
na dikkat çekilmi
~
ti (bk.
Babailer isyan
~
,
Dergâh
Yay.,
~
stanbul 1980, ss.95-100; ayr
~
ca bk.
La revolte de Baba Resul on la Formation de
l'Hrodoxie M
~~
sulmane en Anatolie au XIlle SM•cle,
Publ. de la Socit€ Turque d'Histoire,
Ankara 1989, pp. 53-56. Mesele bu kitab
~
n geli
~
tirilmi
~~
2. ve 3. Türkçe baslular
~
nda daha geni
~~
olarak ele al
~
nm
~~
t
~
r: bk.
Babarler isyan
~
: Alevili
~
in Tarihsel Altyap
~
s
~~
Yahut Anadolu'da
~
slâm-
Türk Heterodoksisinin Te
~
ekkülü,
Dergah Yay
~
nlar
~
,
~
stanbul 1996, 2. bs ss. 101-105.; 3. bs., ss.
110-115. Ayr
~
ca bk. A. Ya
~
ar Ocak, "Ebul-Vefâ",
TDV
~
A
8.
120
AHMET YA
~
AR OCAK
Vefai tarikatm
~
n mahiyeti, Anadolu topraklar
~
na giri
~
i ve buradaki
mevcudiyetinin tarihsel geli
~
im seyri ve nihayet sözünü etti
~
imiz rolü,
yak
~
n zamana kadar ne tasavvuf tarihi ile u
~
ra
~
anlarm, ne de Selçuklu ve
Osmanl
~~
tarihçilerinin dikkatini çekti. M. Fuat Köprülü'nün de bu mese-
leye e
~
ilmedi
~
i görülür. Sadece Abdülbaki Gölp
~
narl
~~
önce eski bir ki-
tab
~
nda XIV. yüzy
~
l mutasavv
~
f
~
airi A
~~
k Pa
~
a'n
~
n Vefai oldu
~
unu be-
liruni
~
3
, daha sonra Yunus Emre hakk
~
ndaki bir kitab
~
nda da Baba
~
lyas ve
Rum Abdallar
~
'n
~
n Vefai olduklar
~
na k
~
sa bir de
~
inmede bulunduktan
sonra, Türkçe menak
~
bnameden Ebu'l-Vefa
-
n
~
n hayat hikayesini
özetlemi
~
tir'. 1980'lere kadar ilgili literatürde bu hususta herhangi bir
yay
~
na rastlanmamas
~~
da ilginçtir. Oysa Osmanl
~~
devletinin kurulu
~~
dönemini anlatan Osmanl
~~
kroniklerinde Geyikli Baba gibi Rum Abdal-
larl'
~
ldan bahsedilirken, bunlardan baz
~
lar
~
n
~
n bu tarikat
~
n müntesibi ol-
duklar
~
na dair kendi a
~~
zlar
~
ndan nakiller yer almaktaych
5
. Hatta
A
~~
kpa
~
azade kitab
~
n
~
n giri
~
inde kendini tan
~
t
~
rken tasam
~
fI silsilesini
aç
~
kça bu tarikata, yani Vefaiyye'ye ba
~
l
~
yordu". Son y
~
llarda Halil
~
nalc
~
k
da Vefai tarikat
~~
meselesine A
~~
kpa
~
azade tarihiyle ilgili bir makalesinde
temas etmi
~~
ve özellikle A
~~
kpa
~
azade, Edebal
~
, Seyyid Velâyet ve Vefai tari-
kat
~~
ba
~
lant
~
s
~~
üzerinde durmu
~
tur
7
.
Kanaatimizce Vefai tarikat
~
n
~
n bu dikkatten kaç
~~~
n
~
n sebebi, ad
~~
geçen tarikaun yeterince tan
~
nmamas
~
, Anadolu'daki varl
~~~
n
~
n fark
~
na
var
~
lamam
~~
, var
~
lsa bile önemsenmemi
~~
olmas
~
, dolay
~
s
~
yla Selçuklu ve
Osmanl
~~
dönemlerinde oynad
~~~~
rolün kavranamamas
~
yd
~
.
~~
te bu maka-
lenin amac
~
, bu pek bilinmeyen tarikat
~~
bir problematik olarak gündeme
getirmek ve böylece tart
~~~
lmas
~
na bir ba
~
lang
~
ç sunmaktan ibarettir. An-
cak daha evvel, bu mesele ile ilgili temel kaynak olmas
~~
hasebiyle, bu tari-
3
A. Gölp
~
narl
~
,
Yunus ile i
~~
k Pasa ve Yunus'un B4mmili
~
i,
Kenan Bas
~
mevi, Istanbul 1941, s.
I
Bk. A. Gölp
~
narl
~
,
Yunus Emre ve Tasavvuf,
Remzi Kitabevi,
~
stanbul 1961, ss. 47-49.
Gölp
~
narl
~~
bu kadarla yetimni
~~
ve Vefa
-
~~
tarikat
~~~~~~~
öneminden bahsetmemi
~
tir. Öyle görünüyor
ki, o as
~
l orijinal Arapça men'alubnâmeyi görme imUn
~
na da ula
~
amam
~~
ur.
r
' Bu metinler a
~
a
~~
da verilecektir.
Bk.
A
~~
kpa
~
azacle Tarihi s. 1;
lu•
~
. Friedrich Giese,
Die Altosmanischen Anonymen Tararil
~
-
i
Osman,
Breslau 1922, s. 3.
7
Bk. "How to read Ashik Pasha-z'ade's history?",
Studies in Ottoman Histo
~
y in Honour of
Professor V. L. Menage,
ed. Coli
~~~
Heywood-Colin Imber, The Isis Press, Istanbul 1994, ss. 139-
156. Ayn
~~
makale
~
urada da yay
~
mlannu
~
t
~
r:
Essays in Ottoman Histo
~
y,
Eren Yay.,
~
stanbul 1998,
ss. 31-54. H. Inalc
~
k bu makalesinde
~
eyh Veff n
~
n kurucusu oldu
~
u Vefaiyye ile Tâct
~
'l-Arifin
Seyyid Ebu'l-Vefa'n
~
n kurucusu oldu
~
u Veffliyye'yi kar
~~
urm
~~
ur.
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
VYE)
121
kat
~
n kurucusu olan Seyyid Ebu'l-Veffn
~
n hayat
~
n
~~
konu alan
menfflubnâmesinden k
~
saca bahsetmek gerekiyor.
Tezkiretu'l-Muttakin ve Tabs
~
ratu'l-Muktedin
yahut
Menâk
~
bu
Seyyid Ebil-Vefâ
A
~
a
~~
da kendisinden bahsedilecek olup, bazan XV. yüzy
~
lda ya
~
am
~~~
Ebu'l-Vefâ el-Hâre
~
mi ile kar
~~
t
~
r
~
lan
8
, Vefii tarikaun
~
n kurucusu Tcu'l-
ArifTn
Ebu'l-Vefâ el-Ba
~
dadl (öl. 501/1107) hakk
~
nda ana bilgi
kayna
~~
,
Tezkiretu'l-Muttakh
~~
ve Tabstrattil-Muktedin
(veya
Men âklbu
Seyyid Ebi'l-Vefâ)
ad
~
n
~~
ta
~~
yan Arapça bir menâk
~
bnâmedir.
Yazar
~
,
~
ihâbu'd-DIn Ebu'l-Hüdâ Ahmed b. Abdi'l-Mün'im e
~
-
~
ebrisi el-
Vâs
~
tl ad
~
nda, XIV. yüzy
~
lda ya
~
am
~~~
bir Vefâi
~
eyhidir. El-Vâs
~
tl eserini
773(1371)te yazmaya ba
~
lam
~~
, 777 Ramazan'
~
n
~
n ba
~~
nda (1376 Ocak
ba
~
lar
~
) tamamlam
~~
nr. Carl Brockelmann'
~
n eserinde kaydedilen bu
menâk
~
bnâmeden", ilk önce Franz Babinger ve Hans Joachim Kissling
bahset
~
ni
~
lerdirl". Daha sonra Alya Krupp bizzat Arapça orijinal versiyonu
üzerinde çal
~~
m
~~
t
~
r''.
Halen iki cilt halinde mevcut Arapça yazma nüsha'
2
, toplam 183 va-
raktan müte
~
ekkil olup her sayfada 29 sat
~
r bulunmaktad
~
r ve 878/1473-
74'te muhtemelen -art
~
k mevcut olmayan- orijinal nüshas
~
ndan istinsah
edilmi
~
tir. Yazar eserini, içlerinde kroniklerin de bulundu
~
u di
~
er baz
~~
kaynaklar aras
~
nda özellikle
Kitabtt Devha(Ravza)ti U1f's-Saf 11 MenaIlbi's-Seyyid Ebn-VeM,
Deillii7-Kavi Ifstifâ' mht Menâlabi's-Seyyid Ebi7-VeM,
Chtsii'l-Müddin el-Vâsdin li-Menâlabi's-Seyyid Tâcfl-Arifln,
8
Ebu'l-Vefa el-Harezmrye dair msl.bk. Lanni Çelebi,
Terceme-i Nefehâtirl-Clns,
~
stanbul
1270, s. 490; R
~
zakuli Han Hidayet.
Mecma'u'l-Fusaha,
Tahran 1295
~
h., II, 5-6.
9
Geschichte des Ara bischen Litteratur,
Suppl. Band 2, 1949, s.999.
18
F. Babinger, "Asyq-pasas Gharit
~
-name",
Aufsatze und abhandlungen z
~~
r Geschichte
Sudosteuropes und der Lemnte,
ed. Dr. Rudolf Trofenik, München 1966, II, 8; H.J. Kissling,
"Schejh Seyyid 'Vilayet (1451-1522) und sein angebliches Menagibname".
ZDMG,
113 (1964), ss.
62-68.
I I
Çok önemli bir tak
~
m bilgiler ihtiva eden bu menalubname, Babinger ve Kissling'in
kar damla ra
~
men 1970'lere kadar dikkati pek çekmemi
~
ti. Alya Krupp bu menalubname
üzerinde çal
~~
arak Seyyid Ebu'l-Veffi'mn biyografisine dair bir inceleme yaynnlam
~~
ur:
Studien
zum Men'
agybname des Abi, 1-Waa
München 1976.
12
Bk. Bibl. Nationale, de Slane, Ara, 2036, 2 cilt
122
AHMET YA
~
AR OCAK
'Tetvicil's-Sâdâd'
~
-
~
urefâ bi-Menâkibi's-Seyyid
Ebn-Vefâ,
Fahri, Zeynn-Abidin bi-Sirâti's-Seyyid Tâcn-Arifin,
M
~
lhitfr-Râ
~
ikh, fr Menâkibri Tâci7-firifh,
gibi, daha önce yaz
~
lm
~~~
Ebu'l-Vefâ menâk
~
bnâmelerinden yararlana-
rak kaleme alm
~~
t
~
r. Bunlar
~
n biri hariç, neredeyse hemen tamam
~
na
yak
~
n
~~
bugün kayboldu
~
u için, el-Vâs
~
ti'nin eseri önem kazanmaktad
~
r. Bu
itibarla eser, yaln
~
z Ebu'l-Vefâ'n
~
n biyografisi aç
~
s
~
ndan de
~
il, ayn
~~
za-
manda Vefâi tarikat
~
n
~
n kurulu
~~
ve geli
~
mesini anlamak aç
~
s
~
ndan da çok
önemli görünmekte, hatt
~~
kanaatimizce oldukça güvenilir, gerçekçi bir ta-
rihsel çizgiye oturmaktad
~
r". Hatta onu bu aç
~
dan Osmanl
~~
döneminde
Küçük Abdal'
~
n -her ne kadar yazar
~~
onun gibi do
~
rudan
~
eyhinin yan
~
nda
bulunmam
~~~
olsa da- kaleme ald
~~~~
(XV. yüzy
~
l)
Velâyetnâme-i °unan Baba
ile k
~
yaslayabiliriz". Menkabe motifleri hariç, eserdeki
~
ah
~
s kadrosunu
te
~
kil eden ki
~
iler, mekânlar, olaylar, hemen bütünüyle gerçektir. Bu iti-
barla üzerinde analitik bir çal
~~
ma yapma
~
a de
~
er niteliktedir, fakat bu-
nun yeri bu makale de
~
ildir.
Tâcu'l-Arifin Seyyid Ebu'l-Vefâ el-Ba
~
dadi
Menâk
~
bnâmesine göre, Tâcu'l-"krifin Seyyid Ebu'l-Vefâ`n
~
n as
~
l ad
~~
Muhammed b. Muhammed'dir. Menâk
~
bnâmesi kesin bir
~
ekilde, do
~
um
tarihini 12 Recep 417/29 A
~
ustos 1026, ölüm tarihini ise 20 Rebiulevvel
501/8 Kas
~
m 1107 olarak veriyor'''. Buradaki rivayete göre babas
~~
Seyyid
Muhammed'in atalar
~
,
~
mam Zeyne'l-Âbidln sülâlesine mensupturl". Sey-
yid Muhammed Irak'ta Zabala'da ikamet etmekte iken, bir ara seyyidlerin
takibata u
~
ramas
~~
üzerine buradan kaç
~
p Küsan'da Benü Nercis isimli bir
Kürt kabilesine s
~~
mm
~~~
ve burada bir Kürt k
~
z
~
yla da evlenmi
~
tir.
~~
te
Ebu'l-Vefâ bu evlilikten do
~
mu
~
turn. Ama bu hikâye önemli bir problemi
de beraberinde getirmektedir: E
~
er Ebu'l-Vefâ gerçekten
~
mam Zeyne'l-
13
Eser hakk
~
nda daha geni
~~
bilgi için bk. Krupp,
a.g.e.,
ss.6-18, 19-25.
14 Bu velâyetnâmenin tarihsel aç
~
dan analiz ve de
~
erlendirilmesi için bk. Halil
~
nalc
~
k,
"Dervish and Sultan: An analysis of the
Ot
~
nan Baba Vilâyetnâmesi", The Middle East and the
Balkans under the Ottoman Empire: Essays on Economy and Society,
Indiana Univ. Blooming-
ton 1993, ss. 19-36.
15
Bk. el-Vâs
~
ti, I, 5a, 6.
15
Ag.e., II,
85b.
17
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
YYE)
123
Abidin sülâlesine mensup ise, baba taraf
~
ndan Arap, ancak annesi ta-
raf
~
ndan Kürt oldu
~
u kabul edilmelidir. Bu itibarla Ebu'l-Vefâ yar
~~
Arap
yar
~~
Kürt say
~
lmal
~
d
~
r". Biz daha önce ba
~
ka bir çal
~~
mam
~
zda,
~
eyhin tari-
kat
~
n
~
n Türkmenler aras
~
nda yayg
~
n ve önemli halifelerinden baz
~
lar
~
n
~
n
Türk olmas
~
na ve ortaça
~~
Arap kroniklerinin zaman zaman
Ekrâd
kelime-
sini, etnik kökenlerini ay
~
rmadan -muhtemelen ço
~
unlu
~
u Kürtler te
~
kil
etti
~
i için olabilir- Anadolu, Suriye ve Irak'taki bütün konar-göçerler için
kulland
~
klar
~
na bakarak, onun bir ihtimalle Türk kökenli de olabilece
~
ini
yazm
~~
uk'".
Kaynaklar
~
n belirtti
~
ine göre, ilk tahsilini Ba
~
dad'da tamamlayarak
Buhara'ya gitmi
~~
ve orada dini ilimleri ö
~
rendikten sonra tekrar Ba
~
dad'a
dönerek
~
eyh Ebt
~~
Muhammed Abdillah b. Talha e
~
-
~
unbuki'nin hizme-
tine girmek suretiyle tasavvufa intisab etmi
~
tir. Zaten el-Vâs
~
ti"nin an-
latt
~~~
na göre, "Ebu'l-Vefâ" lâkab
~
m da, kendisine bu
~
eyh vermi
~
tir
20
. Bir
ba
~
ka sC
~
ti kayna
~~
, Muhammed b. es-Serrac el-Kure
~
i (öl. 1347)'nin
Tiiffâh
~
l'I-Ervâh'
~
,
onun bu lakapla Irak'ta an
~
lan ilk ki
~
i oldu
~
unu
yaz
~
yor'''.
18
Ebu'l-Veffmn
~
u veya bu
~
ekilde Kürt soyundan olmas
~
, 1990'11 y
~
llardan itibaren
Türkiye'de Kürtçülük alumlar
~
n
~~
savunan bir kesim taraf
~
ndan sürekli bir
~
ekilde spekülasyon
konusu yap
~
lma
~
a ba
~
lanm
~~~
ve halen de sürmektedir. Bu konuda msl. bk. Cem
~
id Bender,
Kürt Tarihi ve Uygarl
~~~
,
Kaynak Yay.,
~
stanbul 1991, ss. 94-97; ayn
~~
yazar,
Kürt Uygarl
~~~
nda
Alevilik,
Kaynak Yay.,
~
stanbul 1991, ss. 78-79.
19
Bk. Ocak,
Babailer isyan
~
,
1. bs.(1980), s. 98.
2()
Bk. el-Vâs
~
ti, I, 4b,8b; II, 86a-88b,
~
eyh
~
unbuld hakk
~
nda bk.
a.g.e..
I, 6b.
21
Muhammed b. es-Serrac el-Kure
~
i,
Tüffâhul-ErvAh ve Miftâhul-Erbâh,
Berlin Staatsbib-
liothek, katalog W. Ahlwardt, nr. 8794. v. 24b. XIV. yüzy
~
l
~
n ilk yar
~
s
~
na ait olup dönemin Anado-
lu'sunda ya
~
am
~~~
Sar
~~
Salt
~
k ve Barak Baba gibi baz
~~
me
~
hur sufilerinin biyografi ve menkabele-
rini de ihtiva eden, ancak bugüne kadar bilinmeyen ve dolay
~
s
~
yla kullan
~
lmayan, bu çok mühim
sufi kayna
~~
n
~
n bulunu
~
uyla ilgili ilginç ve tuhaf bir hikayesi vard
~
r. Bu eseri birbirlerinden ha-
bersiz olarak ilk ke
~
feden ve kullanan iki ki
~
iden biri, sanat tarihçisi Machiel Kiel, di
~
eri ise genç
Suüdi meslekta
~~
nuz Ebu'l-Faz1 Muhammed b. Abdillah el-Könevi'dir. Kiel "Sar
~~
Saltuk: Pioner
des Islam auf dem Balkan im 13. Jahrhundert"
(Aleffler/Akviten: Kimlik ve Tarih/Identik
und Geschichte,
ed.
~
smail Engin-Erhard Franz, Deutches Orient Institut, Hamburg
2000,band 1, ss. 253-286.) isimli makalesinde bu eserin Berlin nüshasnu kullanm
~~
ur. Ebu'l-Faz1
Muhammed ise ayn
~~
eserin Pfinceton nüshas
~
n
~~
Kalenderiler'e dair yay
~
mlad
~~~~
es-St1 fiyyetu
Kalenderiyye: Târihuhâ ve Fetvâ
~
bn Teymiyyete Filtâ
(Beyrut 1423-2002, ss. 208-
214) adl
~~
kitab
~
nda hem uzun uzun tan
~
tm
~~~
hem de geni
~~
ölçüde kullanm
~~
t
~
r. Ebu'l-Faz1 Kon-
ya'da bulundu
~
u s
~
rada bu kitaptan Mikail Bayram'a söz etmi
~~
ve eserin kütüphane referans-
lar
~
n' vermi
~
tir. Mikail Bayram ise, eseri "Türkiye Selçuldularma Dair Yeni Bir Kaynak"
(Name-i
Asina,
y
~
l 4, say
~~
2 (Yaz 2002), ss.53-66)isimli bir makalede kendi ke
~
fi imi
~~
gibi tamunisur. Biz bu-
rada Say
~
n Ebu'l-Fazl'
~
n lutfetti
~
i Berlin nüshas
~
n
~
n fotokopisini kulland
~
k.
124
AHMET YA
~
AR OCAK
Kaynaklar
~
m
~
za bak
~
l
~
rsa, Ebu'l-Vefâ, devrinde Irak'ta çok büyük bir
ün kazanm
~~~
ve zaman
~
n
~
n en ileri gelen
~
eyhlerinden say
~
lmaya
ba
~
lann
~
t
~
22
. Zaten yukar
~
da el-Ws
~
trnin kaynaklar
~~
aras
~
nda say
~
lan Ebu'l-
Vefâ menâk
~
bnâmelerinin say
~
ca çoklu
~
u da bunu gösteriyor. El-Vâs
~
ti',
~
eyhin f
~
kha dair bir risalesiyle, tasavvufa ait
H
~
llâsatt
~
't-Tevhid
ad
~
nda bir
eserinden bahsetmektedir
23
.
Ebu'l-Vefâ'n
~
n a
~
a
~~~
yukar
~~
bütün sosyal tabakalara mensup birçok
müridi olmu
~
tu. Es-Serrac onun o devirde
~
slâm'
~
n önde gelenlerinden
(mil] a'lâmil-
~
slâm)
olup say
~
s
~
z müridinin bulundu
~
unu, Irak
~
eyhlerinin
söyledi
~
ine göre onun aleminin alt
~
ndaki müridler içinde on yedi sultan
~
n
da yer ald
~~~
n
~~
(Enne tahte alemihi mh
~~
~
ntirictihi seb'ate a
~
ere Sultânen)
kaydediyor'''. Nitekim el-Vâs
~
ti de, Abbasi halifesi
bi-Emri'llah'
~
n
(1031-1075),
~
eyhin gittikçe büyüyen
~
öhretinden korkup belki de hilâfet
makam
~
na kar
~~~
bir harekete giri
~
mesinden endi
~
e etti
~
ini yaz
~
yor'''. Ona
göre, halife bu korkunun sevkiyle, sap
~
k inançlar yayd
~~~~
iddiasiyla kendi-
sini saraya ça
~~
rt
~
p devrin ulemâsm
~
n huzurunda imtihana tabi tutmu
~
tu.
Fakat Seyyid, bütün sorulara uygun cevaplar vererek haz
~
rlanan tuza
~
a
dü
~
memi
~
ti. Böylece aleyhine ç
~
kart
~
lan dedikodularm as
~
lsal
~~~
n
~~
da or-
taya koymu
~~
oluyordu
2
". Bu kay
~
tlar
~~
mübala
~
al
~~
kabul etsek bile, Ebu'l-
Vefâ'n
~
n zaman
~
nda Irak'ta çok ünlü, yüksek prestij sahibi bir
~
eyh
oldu
~
una
~
üphe yoktur.
El-Vâs
~
ti kitab
~
nda her ne kadar Ebu'l-Veffy
~~
belirtilen türden ithamlar
kar
~~
s
~
nda müdafaa etmek amac
~
n
~~
gi
~
düyorsa da, eserdeki di
~
er pasajlar,
gerçekte onun Ehl-i Sünnet çizgisine çok s
~
k
~~
uyan bir
~
eyh olmad
~~~
, yahut
ta kendisi bu çizgiye sad
~
k kalsa bile, çok kalabal
~
k olan müritlerinin hiç
olmazsa önemli bir k
~
sm
~
n
~
n bu çizginin d
~~~
nda oldu
~
u int
~
ba
~
n
~~
kuvvet-
lendirecek niteliktedir. Bu konumuyla o, t
~
pk
~~
Kanuni Sultan Süleyman
~~
te bu kaynakta da Ebu'l-Vefâ hakk
~
nda uzunca bir pasaj bulunmaktad
~
r. Eser el-
Vas
~
trnin eserinden yakla
~~
k bir otuz y
~
l kadar önce yaz
~
lm
~~~
olmas
~~
bak
~
m
~
ndan da önemlidir.
22
Bk. Abduel-Vahhab
et-Tabakâtul-Külcui
Kahire 1360, I, 107; Muhammed el-
Gazzi,
el-Kerâkib
~
t's-Mire 17 iryk
~
il-Mietil-A
~
ire,
n
~
r. C. S. Cebbur, Beyrut, 1945, I, 127; Haririz'ade
Kemale'd-Din,
Tibyân
~~~
Vesâili7-Hakay
~
k,
Süleymaniye (Fatih) Ktp., nr. 432, III, 221a-225b.;
~
brahim Rifat
Pa
~
a, Mir'kul-Hara
~
neyn,
Kahire 1334, III, 134-136.
23
El-Vas
~
ti, II, 85b. Ebu'l-Veffn
~
n hayat
~~
hakk
~
nda daha geni
~~
bilgi için Krupp'un makale-
sine
Bk. es-Serrac,
Tufl
-
âhul-Erva'h,
V.
24a.
25
El-Va
-
s
~
ti, 1, 45b.
Ag.e.,
ayn
~~
yerde.
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
YYE)
125
zamamndaki ünlü Halved
~
eyhi
~
brahim Gül
~
eni (öl. 1534)'ye benzemek-
tedir. O da müridlerinin Ehl-i Sünnet d
~~~~
davran
~~~
ve hareketleri do-
lay
~
s
~
yla Istanbul'a ça
~
r
~
lm
~~
, sarayda Osmanl
~~
sultan
~
n
~
n huzurunda
ulemâ taraf
~
ndan s
~
k
~~
bir sorgulamaya tabi tutulmu
~
, fakat bunu ba
~
ar
~
yla
atlatm
~~
t1
27
.
Menâk
~
bnâmedeki ilgi çekici bir anekdot, Ebu'l-Vefâ'n
~
n müridleri
hakk
~
nda ç
~
kan söylentilerin yayg
~
n oldu
~
unu do
~
ruluyor. Buna göre, bir
gün halife hizmetkârlardan biriyle
~
eyhe bir mektup ve bir
~
arap kadehi
gönderir. Mektubu alan
~
eyh, onu açmadan önce kadehin gönderili
~
inin
sebebini sorar. Hizmetkâr mektubu aç
~
p okumas
~
m, cevab
~
n orada yaz
~
l
~~
bulundu
~
unu söyler.
~
eyh mektubu açar ve
~
u sat
~
rlarla kar
~~
la
~~
r:
"Huzu-
runda kad
~
n ve erkeklerin bir araya toplayarak âyin yapt
~~~
n zamanlarda,
sana bu kadehle onlara
~
arap sunmak yak
~~~
r...".
Bu pasaj bize, Seyyid
Ebu'l-Vefâ'n
~
n kad
~
n ve erkeklerin bir arada bulundu
~
u âyinler yapt
~~~
n
~~
ima etmekte olup, Ahmed-i Yesevrnin Mâverâünnehr'de icra etti
~
i benzer
âyinler sebebiyle u
~
rad
~~~~
ele
~
tirileri hat
~
rlat
~
yor
2
".
Bugün
~
ran'daki Ehl-i Haklar, Ebu'l-Vefâ'ya büyük takdis ve tâzim hisle-
riyle ba
~
l
~
d
~
rlar. Ebu'l-Vefâ bu mezhepte, büyük bir takdis konusu olup,
Heftevâne
yahut
Heft Ten
denilen
Yedi Vücud'tan
üçüncüsü olarak kabul
edilmektedir. Ehl-i Haklar'daki inan
~~
a göre bu
Yedi Vücud'u
olu
~
turan
kutsal
~
ah
~
slardan her biri, belli sürelerle belli bir tak
~
m
~
ah
~
slar
~
n bede-
ninde yeniden dünyaya gelirlerm.
Vefai tarikat
~~
(Vefâiyye, Vefa
-
ilik)
Ebu'l-Vefâ'mn ad
~
yla an
~
lan Vefâi tarikaun
~
n (Veraiyye'nin) nas
~
l bir ta-
rikat oldu
~
una, meselâ ritüellerine, usül ve erkân
~
na dair fazla bilgimiz
yoktur. Ebu'l-Vefâ taraf
~
ndan kurulan bu tarikat, genellikle onun
~
eyhinin
ad
~
yla birlikte,
Vefâiyye-
~
unbukiyye
olarak da bilinmektedirm. Bunun se-
bebi,
~
unbukiyye'nin kurucusu olan Muhammed e
~
-
~
unbukrnin ve-
27
Msl. bk. NevIzâde Atâyi,
Zeyl-i
~
akay
~
k-
~
stanbul 1268, ss.67-68 vd.; Kas
~
m Kufrah,
"Gül
~
eni",
IA. ;
Tahsin Yaz
~
c
~
, "Gulshanr,
E/
2
.
28
Ag.e.,
I, 46b-47a.
29
Bk. Köprillü,
Türk Edebiyaunda
~
lk Mutasaw
~
flar,
Diyanet
~~
leri Ba
~
kanl
~~~~
Yay., Ankara
1976, 3. bs., ss. 23.
3()
Bk. Heshmetullah Tabibi, "Influences of the Seven Amshasepand on the religious beli-
efs of the Ahl-e Haqq Kords",
Barrasiha-ye Tarikhi,
VI/3, s. 98.
31
Msl. bk. Spencer Trimingham,
The Sufi Orders in Islam,
Oxford 1971, s. 28.
126
AHMET YA
~
AR OCAK
fat
~
ndan sonra yerine Ebu'l-Vefâ'n
~
n geçmi
~~
olmas
~~
olsa gerektir. Böylece
Vefâiyye'nin ba
~
lang
~
çta
~
unbukiyye'nin bir kolu oldu
~
unu, fakat giderek
ba
~~
ms
~
zla
~
u
~~
n
~~
dü
~
ünmek mümkündür. El-Vâs
~
trnin eserinden,
~
unbukiyye'nin Seyyid Abdul-Kadir
(el-Kilâni) ve Seyyid Ahmed er-
Rifârnin tarikatlar
~~
gelene
~
i içinde
~
ekillendi
~
i izlenimi uyan
~
yor. Fakat
bu, bir anakronizm problemi ortaya ç
~
kar
~
yor.
~
öyle ki: Abdul-Kadir el-
alrnin, gerek Ahmed er-Rifârnin, gerekse Ebu'l-Vefâ'n
~
n vefat, hattâ
do
~
um tarihleri çok iyi biliniyor. Abdu'l-Kadir el-CM 561/1165
32
, Ahmed
er-Rifal 57
8
/
1
182'de vefat etti
~
ine göre, bu ikisinin de 1107'de vefat eden
Ebu'l-Vefâ'dan sonra ya
~
ad
~
klar
~~
çok aç
~
kt
~
r. Kald
~~
ki Ebu'l-Vefâ'n
~
n
~
eyhi
Muhammed e
~
-
~
unbukrnin ad
~~
geçenlerden sonra veya en az
~
ndan on-
lar
~
n döneminde ya
~
am
~~~
olmas
~~
mümkün olamaz. Böyle olunca
Vefâiyye'nin Kadiri ve Rifâî gelene
~
i içinde mütâlâa edilmesi söz konusu
edilmemelidir. Dolay
~
s
~
yla eserini 1371 y
~
l
~
nda tamamlam
~~~
olan el-
Vâs
~
tinin, Vefâili
~
i bilerek o zamanlar Ortado
~
u'da çok güçlü ve yayg
~
n
olan bu iki tarikat gelene
~
i içinde gösterdi
~
ini dü
~
ünebiliriz. Veya ikinci
bir ihtimal, el-Vâs
~
trnin Ebu'l-Vefâ'n
~
n vefat tarihini yanl
~~~
kaydetmi
~~
olabi-
lece
~
idir ki, bu bize birincisinden daha zay
~
f bir ihtimal gibi geliyor.
Çünkü onun, kitab
~
na konu edindi
~
i, üstelik müntesibi oldu
~
u tarikaun
kurucusunun vefat tarihini tahkik etmeden kaydetmi
~~
olmas
~~
biraz zor
görünüyor.
Yukar
~
da nakletti
~
imiz menkabe göz önüne al
~
n
~
rsa, bu eserden,
Ebu'l-Vefâ'n
~
n kad
~
nl
~~
erkekli âyinler yap
~
u
~~~
sonucunu ç
~
karabiliriz. Ancak
gerçekten Ebu'l-Vefâ bu tür âyinler yap
~
yor idiyse, o takdirde Vefâili
~
in Ye-
sevili
~
e benzeyen bir tarikat oldu
~
unu tahmin etmek de mümkündür.
Ama Ebu'l-Vefa'n
~
n 50
1
/
1
107, Ahmed-i Yesevi'nin ise 1167 tarihinde vefat
etti
~
i göz önüne al
~
n
~
rsa, Vefâili
~
in Yesevilik'ten önce ortaya ç
~
km
~~~
bir ta-
rikat oldu
~
u kesindir". Ahmed-
~~
Yesevrnin ölüm tarihi do
~
ru ise, onun
Ebu'l-Vera"n
~
n de
~
il
,
Abdu'l-Kadir
ça
~
da
~
' oldu
~
u görülüyor.
32
Bu konuda bk. D,S. Margoliouth, "Abd al-Kâdir al-Djilâni",
E/
1
;
W. Braune, " "Abd al-
Kâdir al-Djilâni",
E/
2
;
Süleyman Uluda
~
, "Abdülkâdir-i Geylâni,",
TDV
~
A.
33
D,S. Margofiouth, "Ahmad
E/
1
;
Mustafa Tahrah, "Ahmed er-Rifâ'i",
TDV
~
A
34
Deyin DeWeese'in Ahmed-i Yesevi ve Yesevflik üzerine yay
~
mlanmak üzere olan bir
çal
~~
ma yapt
~~~
n
~
, bu çal
~~
man
~
n, en ba
~
ta Ahmed-i Yeseviwnin 1167'de de
~
il, 1220% y
~
llarda
henüz hayatta oldu
~
u gibi, F. Köprülü'nf
~
n fikirlerini kökten de
~
i
~
tirecek baz
~~
verilere ula
~
t
~~~
n
~
,
dostumuz Ahmet T. Karamustafa'dan ö
~
renmi
~~
bulunuyoruz. E
~
er gerçekten böyle ise, bu
takdirde Anadolu popüler siifili
~
ine bak
~~~
aç
~
m
~
z
~~
bütünüyle gözden geçirmek icap edecektir.
VEFA
.
' TARIKATI (VEFAIYYE)
127
Di
~
er yandan Tahsin Yaz
~
c
~
, Vefâili
~
i
~
âzeliyye'nin M
~
s
~
r ve Suriye'deki
kolu olarak zikrediyor
31
. Onun listesinde ad
~
n
~~
vermedi
~
i bu kolun kuru-
cusu, 760/1358'de vefat etmi
~
tir'''. Bu takdirde ise bu
Vefâiyye,
Ebu'l-
Vefâ'n
~
n tarikat
~~
olamaz. O,
Ebu'l-Vefâiyye
ad
~
nda bir tarikat daha mevcut
olup bunun da Rifâiyye'nin Sa'diyye
~
ubesinin bir kolu oldu
~
unu yaz
~
yor,
fakat yine kurucusunun ad
~
n
~~
zikretmiyor". Yaz
~
c
~
'n
~
n listesindeki bu
Ebu'l-
Vefâiyye
de anla
~~
ld
~~~~
kadar
~
yla Ebu'l-Vefâ'n
~
n tarikat' de
~
ildir
38
. Bu ad
~~
ta
~~
yan diger bir tarikat da Zeynu'd-Din Hâfi (öl. 1435)'nin kurdugu Zey-
niyye tarikatinin bir kolu olup, Seyh Vefa diye me
~
hur Osmanli sufisi Mus-
lihu'd-D'in Mustafa (öl. 1495)'ya mensup Vefâiyye tarikat
~
d
~
r, ki,
A
~~
kpa
~
azâde'nin damad
~~
Seyyid Velâyet (öl. 1522), ayn
~~
zamanda i
~
te bu
Vefâiyye'ye de mensuptu. Seyyid Velâyet boylece hem Seyh Vefâ'nin
Vefâiyye'sini, hem A
~~
kpa
~
a'n
~
n temsil ettigi Ebu'l-Vefâ'nin Vefâiyye'sini
~
ahs
~
nda birle
~
tirmi
~~
oluyordu. Bu durumda
Vefâiyye
ad
~
yla dört ayr
~~
tari-
kat bahis konusu oluyor de
~
nektir. Öyle görünüyor ki, muahhar tasavvuf
kaynaklar
~~
ayn
~~
ismi ta
~~
yan bu tarikatlar
~~
birbirine kar
~~
t
~
rm
~~
lar ve her bi-
rini de
~
i
~
ik bir tak
~
m tarikatlara ba
~
lamakla bir karma
~
a yaratm
~~
lard
~
r.
Bu karma
~
adan, el-Vâs
~
t'i de nasibini alm
~~~
görünüyor.
Bu itibarla köken ba
~
lant
~
lar
~~
ne olursa olsun, Ebu'l-Vefâ'n
~
n kurdu
~
u
bu tarikat
~
n tarihinin bir hayli problemli oldu
~
u, dolay
~
s
~
yla detayl
~~
bir
monografik incelemeyi gerektirdi
~
i aç
~
kt
~
r.
Anadolu ve Vefâi Tarikat
~~
Baba
~
lyas, Ebtfl-Vefâ ve Vefâilik
Vefâie tarikat
~
n
~
n te
~
ekkül dönemine ait önemli bilgiler ihtiva et
~
nesine
mukabil, Arapça menâk
~
bnâme, onun Anadolu'ya giri
~
ine ve buradaki
geli
~
mesine, faaliyet ve tesirlerine dair hiç bir bilgi vermemektedir. Bu iti-
barla her ne kadar Baba
.
' isyan
~
n
~
n bu tarikat bünyesinde haz
~
rland
~~~
,
35
Ebu'l-Hasan Ali b. Abdillah e
~
-
~
azili'nin vefat tarihi 656/1258'dir, ki görüldü
~
ü üzere
Ebu'l-Vefa'dan sonra ya
~
am
~~
t
~
r. Ona dair bk. A. Cour, "al-Shâdhili",
El
i
;
P, Loury, "al-Shadhili",
E/
2
;
ayn
~~
yazar, "Shadhiliyya",
E/
2
.
3(
' Bk. "Tarikat",
~
A.
37
Bk. "Tarikat",
~
A.
Bu madde E/
1.
de L. Massignon'un kaleme ald
~~~~
"Tarika" maddesinin
T. Yaz
~
c
~~
taraf
~
ndan geni
~
letilmi
~~
ve tadilata u
~
raulm
~~~
biçimi olup burada mevcut liste de Yaz
~
c
~~
taraf
~
ndan düzenlenmi
~
tir.
38
Vefaiyye-i Zeyniyye'ye dair bk. Re
~
at öngören,
Tarihte Bir Ayd
~
n Tarikati: Zeyniler,
insan
Yay
~
nlar
~
. Istanbul 2003, ss. 130-148.
128
AHMET YA
~
AR OCAK
Baba
~
lyas'
~
n onun belirtilen yüzy
~
lda Anadolu'daki en önde gelen temsil-
cisi oldu
~
u biliniyorsa da, Vefal tarikat
~
n
~
n Anadolu topraklar
~
na giri
~
i ve
yay
~
lmas
~~
henüz karanl
~
k bir meseledir. Bunun sebebi belki, bu esere kay-
nak olan önceki menak
~
bnâmelerin yaz
~
ld
~~~~
dönemlerde herhalde Ana-
dolu'nun henüz Türkler taraf
~
ndan al
~
nmam
~~~
veya al
~
nm
~~~
olsa bile, tari-
kat
~
n henüz buraya nüfuz edememi
~~
olmas
~~
olsa gerektir. Elimizdeki ese-
rin yazar
~
n
~
n ise yine muhtemelen Anadolu'da bulunmam
~~~
ve buras
~
n
~~
pek tan
~
mam
~~~
olmas
~~
sebebiyle, bu konudan bahsetmedi
~
ini
dü
~
ünebiliriz. Türkçe çevirisi de, Seyyid Velayet'le ilgili eklentinin d
~~~
nda,
tarikatm Anadolu'daki tarihine dair herhangi bir bilgi ihtiva etmez.
Menâ k
~
bu'l-K
~
ldsiyye'deki
bir parça, Baba
~
lyas'
~
n kad
~
n erkek kar
~~~
k
zikir meclisleri tertip etti
~
ine imada bulunur". Bu, yukar
~
da belirtildi
~
i
gibi, büyük bir ihtimalle Vefallik'te tatbik olunan bir ayin
~
ekli oldu
~
u
gibi, Yesevili
~
e de yabanc
~~
de
~
ildir. Üstelik, Hârezm'de Yesevili
~
in yayg
~
n
oldu
~
u, Baba
~
lyas'
~
n ve a
~
a
~~
da bahsi geçecek olan
~
eyhi Dede Gark
~
n'
~
n
Hârezmli Türkler'den olduklar
~~
ihtimalinin yüksekli
~
i dü
~
ünülürse, gerek
onun gerekse Baba
~
lyas'
~
n Anadolu'ya gelmeden önce Yesevilikle de
ba
~
lant
~
lar
~~
bulunup bulunmad
~~~
, bir mesele olarak gündeme geliyor. Bu
~
nühim konu henüz ayd
~
nlanm
~~~
de
~
ildir.
~
u var ki, Anadolu'daki
Türkmenler aras
~
nda her iki tarikata mensup çevrelerin birbiriyle yak
~
n
temas içinde bulundu
~
u ihtimali de oldukça yüksek görünüyor. Ancak
bugün için, bu son hususu aç
~
kl
~~
a kavu
~
turabilecek herhangi bir tarihsel
veri elimizde yoktur.
Baba
~
lyas'
~
n Ebu'l-Vefa ile ba
~
lant
~
s
~
m, Baba
~
lyas'la ayn
~~
soydan gelen
tarihçi A
~~
kpa
~
azade, çok iyi bilinen
~
u aç
~
k ifadesiyle k
~~
rmaktad
~
r:
"Ben ki fakir dervi
~~
Ahmed A
~
iltiyem ibn
~
eyh Yahya ibn
~
eyh Süleyman ve
ibn Bali Sultanu'l-Mi A
~~
k Pa
~
ayem ve ibn Mür
~
idii'l-âfâk Muhlis Pa
~
a'yem ve
ibn
Kutbu'd-clevrân Baba
~
lyas halifedi's-Seyyid Ebul-Vefâ
nevve-
rallahu kabrehum..."
Üstelik o, görüldü
~
ü gibi bu ba
~
lant
~
y
~~
bizzat Ebu'l-Veffn
~
n ad
~
n
~~
zik-
rederek kuruyor. A
~~
kpa
~
azade'ye bak
~
l
~
rsa, Baba
~
lyas, XI. yüzy
~
l
~
n ünlü
mutassavv
~
flar
~
ndan ve Vefai tarikat
~
n
~
n kurucusu Ebu'l-Veffn
~
n halifeler-
den biridir. Bu intisap zinciri, daha do
~
rusu -her ne kadar Baba
~
lyas ile
Bk. Elvan Çelebi,
Menâk
~
bt
~
l-Kl
~
cisiyye fr Menâmbil-Ünsiyye,
n
~
r.
~
smail E. Erünsal- A.
Ya
~
ar Ocak, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1995, 2. bs. sa. 22-23.
I()
Bk.A
~~
kpa
~
azâde, s. 1. Ayr
~
ca bk. Trimingham, s.70.
VEFA
~~
TAR1KATI (VEFMYYE)
129
Ebu'l-Vefâ aras
~
ndaki
~
ahsiyetler say
~
lmasa da- silsile, yaln
~
zca
•
A
~~
kpa
~
azâde
taraf
~
ndan zikredilmektedir. Zaman itibariyle Baba
~
lyas'a Â
~~
kpa
~
azâde'
den daha yak
~
n olan Elvan Çelebi, dedesinin ad
~
na kaleme ald
~~~~
menâ-
k
~
bnâmesinde -en az
~
ndan mevcut sayfalarda- böyle bir ba
~
lant
~
dan söz
etmemektedir. Bu, bahis konusu ba
~
lant
~
n
~
n mevsukiyetini
~
üpheyle
kar
~~
lamam
~
z
~~
gerektirecek bir durum mudur? Kanaatimizce hay
~
r. Çünkü
A
~~
kpa
~
azâde bilfiil ya
~
ad
~~~~
dönemde bu tarikat
~
n önemli bir temsilcisi
olarak bu ba
~
lant
~
y
~~
en iyi bilebilecek durumdad
~
r ve durup dururken
böyle bir silsile uydurma
~
a ihtiyac
~~
yoktur. Ayr
~
ca
~
eyh Edeball'n
~
n da bu
silsilenin mensubu oldu
~
u, a
~
a
~~
da bahis konusu yapaca
~~
m
~
z, Türkçe
Menâk
~
b-1 Tâct
~
'l-iirifh
~~
~
eyh Eb
~
l7-Veffn
~
n
ba
~
tarafinda aç
~
kça
~
öyle
belirtiliyordu:
"Osman Han Gazi tâbe serâhu hazretlerinin kav
~
ni içinde Hazret-i T
~
cu'l-
ArifTn
Ebu'l-Vefâ kuddise sirn
~
h hulefâs
~
ndan bir aziz var idi.
~
eyhu'
~
-
~
üyül
~~
menba'u yeng
~
bii'l-fütüh câmi'u'l- kemâlât hâvi'l-kerâmât mazharu'l-
envâri'l-ilâhiyye men
~
e'u't-tecelliyâti's-samedâniyye Hazret-i
~
eyh Edebal
~~
dirleridi, kerâmat-
~~
zâhire ve se'âdât-
~~
bâhire olub...."
1
.
Ebu'l-Vefâ silsilesi, a
~
a
~~
da görülece
~
i üzere, ayr
~
ca ilk Osmanl
~~
kro-
niklerinde Geyikli Baba'n
~
n a
~
z
~
ndan nakledilen ifadelerle de teyit edilmi
~~
bulunmaktad
~
r. Böyle olunca, Elvan Çelebi menâk
~
bm
~
n, yani
Men âk
~
bu'l-
K
~
ldsiyye'nin,
halihaz
~
rdaki sayfalarmda Tâcu'l-Arifin Seyyid Ebu'l-Veffn
~
n
ad
~
n
~
n geçmedi
~
ini ileri sürerek onun Veffi tarikat
~
na mensubiyyetinin
söylenemiyece
~
i, tamamen mesnetsiz bir iddia olur. Üstelik bu eserin
bugün mevcut olmayan ba
~~
tarafil
~
daki sayfalarda Ebu'l-Veffn
~
n zikredilip
edilmedi
~
ini bilmiyoruz.
O halde Baba
~
lyas'
~
n Vefâi tarikauna mensubiyetini tart
~~
mak gerek-
sizdir. Bunlar bu tarikaun XIII. yüzy
~
lda Selçuklu devri Anadolu'sunda en
az
~
ndan belli bir zamandan beri mevcut oldu
~
unu gösterir. Her ne kadar
dönemin,
~
bn Bibi, Aksarâyi ve Efiâki gibi muhtelif mahiyetteki yaz
~
l
~~
kay-
naklar
~~
XIII. yüzy
~
lda Anadolu'da
Vefâilik
diye bir tarikatm varl
~~~
ndan söz
etmezlerse de, buraya kadar anlat
~
lanlar, bu tarikatm Anadolu'da mevcu-
diyetini ispat edebilecek durumdad
~
r.
41
Bk. Menâk
~
19-1 nc
~~
7,42
-
ifin
~
eyh Eb
~~
7-Vefk' Tercemesi,
Süleymaniye (Esad Efendi) Ktp.,
nr. 2427, v. 3a.
130
AHMET YA
~
AR OCAK
Baba
~
lyas o devirde bu tarikatm kollar göçer Türkler ve Kürtler
aras
~
ndaki en güçlü ve önde gelen
~
eyhi olarak Amasya havalisinde
ya
~
amaktayd
~
. O ad
~
n
~~
alan isyan
~~
(Babailer isyan
~
) bu hüviyetiyle haz
~
rlay
~
p
devreye soktu. Bu sebepledir ki biz, hep yaz
~
l
~
p söylendi
~
i gibi onun kendi
ad
~
n
~
, daha do
~
rusu ünvan
~
n
~~
ta
~~
yan bir
Babai
tarikat
~~
kurmad
~~~
m, bu
isimde muhayyel bir tarikaun sonraki Osmanl
~~
yazarlar
~~
taraf
~
ndan ona
nisbet edildi
~
ini, k
~
saca böyle bir tarikat
~
n o zaman mevcut olmad
~~~
n
~
,
Baba
~
lyas'
~
n bir Vefai
~
eyhi oldu
~
unu vaktiyle
~
srarla vurgulam
~~
t
~
k
12
.
Dede Gark
~
n
Öte yandan Â
~~
kpa
~
azade'nin eserindeki Ebu'l-Vefâ'ya kar
~~
l
~
k,
Menâk
~
b
~
l'I-K
~
ldsiyye'de
Baba
~
lyas'
~
n
~
eyhi olarak Dede Gark
~
n'
~
n ad
~~
geçiyor. Elvan Çelebi eserinde Dede Gark
~
n'a geni
~~
yer ay
~
rm
~~
, onu Baba
~
lyas sülâlesinin "cedd-i a'lâ" s
~
, yani büyük dedesi olarak nitelemi
~
tir. Ona
göre Dede Gark
~
n "teybe ve ir
~
ad"a mezun k
~
l
~
nd
~~~
ndan beri insanlar
~~
davet etmi
~
,
~
öhreti giderek artm
~~
, müridleri ço
~
alm
~~
, her biri keramet
sahibi dört yüz halifesi olmu
~
tur.
~
r
~
ad
~~
kime ula
~
tlysa onu Allah'
~
n rahme-
tine gark etmi
~
, bu yüzden kendisine "Gark
~
n" denilmi
~
tir".
~~
te tarihsel
kimlik ve ki
~
ili
~
i hakk
~
nda bunlar
~
n d
~~~
nda hemen hemen müspet hiç bir
~
ey bil
~
nedi
~
imiz bu ilginç
~
ahsiyet, her hal ü kârda Baba
~
lyas'la Ebu'l-
Vefa aras
~
ndaki ba
~
lant
~~
noktas
~
nda bulunmas
~~
ve onun
~
eyhi olarak
Veffili
~
in XIII. yüzy
~
lda Türkiye topraklar
~
ndaki, ad
~~
bizce mal
~
m
~~
en eski
ve çok önemli temsilcisi olmas
~~
itibariyle kilit -ve aym zamanda problem-
~
ahsiyet gibi görünüyor.
Bugün Türkiye'de ad
~
n
~~
ta
~~
yan sayg
~
n bir Alevi dede (seyyit) oca
~~~
bulunan Dede Gark
~
n, gerçekte kimdir? Daha önce onun hakk
~
ndaki
bütün bilinenler,
Menâk
~
b-1 Hac
~~
Bekta
~
-1 Veli (Vilâyetnâme) 'cleki
bir pa-
sajdan ibaretti". Ancak
~
unu unutmayal
~
m ki, Elvan Çelebi'nin ad
~~
geçen
~
eyhe dair verdi
~
i bilgiler hem
Vilâyetnâme'den
daha eski, hem de onu
tamamlay
~
c
~~
mahiyette oldu
~
undan hayli k
~
ymet ifade eder. Böylece onun
sayesinde, yak
~
n zamana kadar hüviyeti tamamen meçhul kal
~
n
~~~
bulunan
12
Ocak,
La Revolte de Baba Resul
s. 80; ayn
~~
yazar,
Babailer isyan
~
,
ss. 151453.
13
Elvan Çelebi, ss. 9-18. Dede Garkm hakk
~
nda ayr
~
ca bu eserin inceleme lus
~
n
~
na bk. ss.
XL-XLIII.
IL
Bk.
Manâkib-i Hiinkâr Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Veli (Vilâyetnâme),
l
~
sr. A. Gölp
~
narl
~
, -
~
nk
~
lâp Ki-
tabevi,
~
stanbul 1958,
~
s. 22..
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
YYE)
131
bu Türkmen babas
~
n
~
n Baba
~
lyas'la ba
~
lant
~
s
~~
gün
~~~~~
na ç
~
km
~~
, do-
lay
~
s
~
yla Vefâi tarikat
~~
mensubu oldu
~
u, bu sayede anla
~~
labilmi
~
tir.
Dede Gark
~
n,
Menâk
~
bu'l-K
~
ldslyye
taraf
~
ndan aç
~
kça Baba
~
lyas la
ba
~
lant
~~
içinde gösteriliyor. Kaynaklar
~
n hiç biri Baba
~
lyas'
~
n Dede Gark
~
n
adl
~~
bir
~
eyh ile olan münasebetlerinden bahsetrnezken, Elvan Çelebi
Baba
~
lyas'
~
n onun ba
~~
halifesi oldu
~
unu gösteren ifadeler kullan
~
yor
45
.
Ona göre, Dede Gark
~
n kendi halifeleri aras
~
ndan Hac
~~
Mihman, Ba
~
d
~
n
Hac
~
,
~
eyh Osman ve Ayna Döla (Ayna Dövle, Ayn
~~
'd-Devle) adlar
~
ndaki
dört
~
ahsi seçerek genç halifesi Baba
~
lyas'
~
n emrine vermi
~~
ve onlar
~~
Rum
diyar
~
n
~~
(Anadolu'yu) ir
~
ad etmekle vazifelendirmi
~
tir. Baba
~
lyas da maiy-
yetindeki bu dört halifeyle Rum diyar
~
na gelerek kendilerini muhtelif yer-
lere yollam
~~
, onlar da oralarda yerle
~
erek ir
~
ada ba
~
lam
~~
lard
~
ri. Elvan
Çelebi'nin özetledi
~
imiz bu ifadeleri, Dede Gark
~
n'la Baba
~
lyas'
~
n ayn
~~
Türkmen çevresinin ve ayn
~~
tarikaun mensubu oldu
~
unu göstermesi
bak
~
m
~
ndan ehemmiyet ta
~~
yor.
Dolay
~
s
~
yla, Baba
~
lyasla ayn
~~
sülâleye mensup bu iki "
~
eyh" torunun,
yani Elvan Çelebi ile A
~~
kpa
~
azâde'nin verdikleri -ve bizce aile mensubu
olduklar
~~
için do
~
rulu
~
undan
~
üphe edilmemesi gereken- bilgileri
birle
~
tirdi
~
imizde, hem Dede Gark
~
n'
~
n ve halifesi Baba
~
lyas'
~
n, hem de
onunla beraber Anadolu'ya gelen adlar
~~
geçen dört
~
ahs
~
n, Vefâi tari-
kat
~
l
~
m XIII. Yüzy
~
l Türkiye'sinin topraklar
~
ndaki ileri gelen temsilcileri
olduklar
~~
sonucu kesinlik kazan
~
yor.
Menâkilml-K
~
ldslyye'nin
kay
~
tlar
~~
tal
~
lil edildi
~
i za
~
nan, Dede Gark
~
n'
~
n
pek çok benzeri gibi miiridleriyle -muhtemelen Mo
~
ol istilâs
~~
önünden-
kaçarak Anadolu'ya geldi
~
i sonucu ç
~
kar
~
labilir. Zamanla büyük bir
~
öhret
kazanarak müridlerinin say
~
s
~
n
~~
ço
~
altm
~~
t
~
r. Esere göre devrin -I.
Alâeddin Keykubâd (1220-1237) olmas
~~
kuvvetle muhtemel- Selçuklu sul-
tan
~
, kendisiyle dostluk kurmu
~~
ve bunun bir göstergesi olarak ona on
yedi pare köy vakfetmi
~
tir'
7
. Dede Gark
~
n'
~
n yerle
~
ti
~
i yerin,
Vilâyetnâme
yard
~
m
~
yla Elbistan oldu
~
unu tahmin edebilmek mümkündür. O burada
y
~
llar boyu Vefâili
~
i yay
~
n
~
§ ve
~
nüridlerinin say
~
s
~~
gittikçe kalabal
~
kla
~
m
~~~
olmal
~
d
~
r. Yukar
~
da da belirtildi
~
i gibi, Elvan Çelebi'ye göre Baba
~
lyas ile
Rum'a gidenler de dahil olmak üzere, kendisi kalabal
~
k bir halifeler kad-
A.g.e.,
ss. 17-18.
'
16
A.g.e.,
ss. 18-19 vd..
47
A.g.e.,ss.
7-9.
132
AHMET YA
~
AR OCAK
rosuna sahiptir. Bu ifade mübala
~
al
~~
bulunsa bile, yine de bu zat
~
n hat
~
n
say
~
l
~
r ve etkili bir
~
ahsiyet oldu
~
unu göstermesi bak
~
m
~
ndan dikkate
al
~
nmal
~
d
~
r.
E
~
er bu bilgiler de
~
erlendirilirse, Baba
~
lyas'
~
n Dede Garkm ile daha
önceden bir arada oldu
~
u, ayn
~~
sosyal çevreye mensup bulunduklar
~~
so-
nucuna var
~
l
~
r. Herhalde Elbistan dolaylar
~
na yerle
~
mi
~~
bulunan
Tiirkler'den meydana gelen bu topluluk, daha evvel Mo
~
ol istilas
~~
s
~
ras
~
nda Harezm'den Kuzey Irak'a gelmi
~~
ve Vefai tarikatma da burada in-
tisap etmi
~~
olsa gerektir. Osmanl
~~
ar
~
iv kartlarma göre Dede Gark
~
n'
~
n,
Elbistan havalisindeki Göksun'da bir zâviyesinin bulunmas
~
48
, onun XIII.
yüzy
~
l
~
n ilk yar
~
s
~
nda Elbistan m
~
ntakas
~
nda ya
~
am
~~~
oldu
~
u varsay
~
m
~
n
~~
güçlendiren bir ipucudur, ki bu
Vilâyetnâme'nin
verdi
~
i bilginin
do
~
rulu
~
unu da ortaya ç
~
kar
~
yor. Bu eserde Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Veli'nin, Rum
diyar
~~
(Anadolu)'nda Zülkadir
~
li'ne (Bozok m
~
ntakas
~
) gelmeden evvel El-
bistan'da bulundu
~
u kaptl
~
d
~
r"'. Ayn
~~
eser bize bütün bu verilen
i birbiriyle
ba
~
lant
~
l
~~
k
~
lacak de
~
erli bir ipucu sunuyor, ki o da Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Velryi
Dede Gark
~
n ile irtibatland
~
rmas
~
d
~
r.
Vilâyetnâme'ye
göre Hac
~~
Bekta
~
'
~
n
.
~
brahim Hac
~~
ad
~
nda bir
~
nüridi vard
~
r ve Hac
~~
Bekta
~~
ona geyik derisin-
den yap
~
lma bir ba
~
l
~
k vermi
~
tir. 0111111 ölümünden sonra bu ba
~
l
~
k,
evlatlar
~~
ile Dede Gark
~~~~
miiridleri aras
~
nda bir anla
~
mazl
~~
a yol açm
~~
t
~
r;
zira onlar da ayn
~~
tip ba
~
l
~
k kullanmaktayd
~
lar. Mücadelenin sonunda
Dede Gark
~
n miiridleri geyik derisinden yap
~
lma ba
~
l
~~~~
sadece kendileri-
nin giyebilece
~
ini kabul ettirmi
~
lerdir. Çünkü bu ba
~
l
~
k onlar
~
n tarikatm
~
n
alâmetidir
5
".
Vilâyetnâme
bu tarikatm ad
~
m vermez.
~~
te burada "Acaba Dede
Gark
~
n'
~
n kendi ad
~
n
~~
ta
~~
yan bir tarkat
~~
var m
~
yd
~
?" sorusu akla geliyor.
Bu sorunun cevab
~
n
~~
biz, I. Mehmet (Çelebi) zaman
~
ndan kalma bir
icâzetnâmede bulabiliyoruz. Bu icazetnâme bize böyle bir tarikat
~
n
~
nev-
'
18
XVI. yüzy
~
lda Göks
~~
dda onun ad
~
n
~~
ta
~~
yan bir zâviyenin varl
~~~~
biliniyor. Fakat muhte-
melen ayn
~~
yerde olmas
~~
gereken mezar
~~
tan
~
nm
~
yor (bk. Faruk Sümer.
O
~
uzlar
(Türkmenler) Tarihleri-Boy Te
~
kilat
~
-Destanlar
~
,
Ana Yay.,
~
stanbul 1980, 3.bs., s. 313.) Di
~
er
yandan, bugün Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde Dede Garlun'a izafe olunan ve hâlâ ziyaret
edilen bir tak
~
m mezarlara rastlamak mümkündür. Bunlar aras
~
nda Konya'ya ba
~
l
~~
Çumra
yak
~
n
~
ndaki Dede K
~
r
~~
(bk. Hikmet Tanyu,
Ankara ve Çevresindeki Adak ve Adak Yerleri,
AÜ.
~
lâhiyat Fakültesi Yay., Ankara 1967, s. 267) ve Mardin'e ba
~
l
~~
Dede Köyü (bk. Nejat Göyiinç,
XVI.
Yüzy
~
lda Mardin Sanca
~~
,
Istanbul 1969. ss. 25-26) amlabilir.
Bk.
Vilâyetnâme,
s. 29.
r4)
A.g.e.,
ayn
~~
yerde.
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFAIYYE)
133
cudiyetini aç
~
kça gösteriyor. Halen Ba
~
bakanl
~
k Osmanl
~~
Ar
~
ivi'nde bu-
lunmakta olan bu belge, 821/1418 tarihli orijinalinin, XV. yüzy
~
lda yayg
~
n
olarak kullan
~
ld
~~~
n
~~
iyi bildi
~
imiz
reyhâ
~
lf
hattile yaz
~
lm
~~~
83
7
/
1
433-34 ta-
rihli suretinden ibarettir. Yer yer gramer yanl
~~
lar
~~
da ihtivâ eden bu
Arapça icâzetnâme, bilindi
~
i kadar
~
yla bugüne kadar bilinmeyen ve ben-
zeri az bir
Garkh
~
l icâzetnâmesidir
51
.
Bu sebeple de tarihsel önemi kana-
atimizce üç aç
~
dan büyüktür.
~
öyle ki: Bir kere XV. yüzy
~
l ba
~
lar
~
ndan
kalm
~~~
olmas
~~
itibariyle ar
~
iv belgeleri içinde en e,
~
,kilerinden olmas
~~
bir
yana:
1)Bugüne kadar hiç bilinmeyen bir
Garkh
~
f
tarikaun
~
n mevcudiyetini
gösteren
~
imdilik ilk belgelerdendir. Böylece
Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Veli
Velâyetnâmesi'ndeki,
Dede Gark
~
n'a ba
~
l
~~
bir tarikat
~
n mevcut oldu
~
unu
bildiren ifadeleri hem do
~
rulamakta, hem de onlara aç
~
kl
~
k getirmektedir.
2)Bu tarikate mensup bütün
~
eyhlerin Ebu'l-Vefâ silsilesine ba
~
l
~~
ol-
duklar
~
n
~~
aç
~
kça ifade etmek suretiyle Vefâi tarikatm
~
n önemini ve konar-
göçer çevrelerdeki yayg
~
nl
~
k derecesini ortaya koymaktad
~
r. Bu yönüyle de
Elvan Çelebi'yi dolayl
~~
olarak tasdik etmi
~~
bulunmaktad
~
r.
3)Böylece A
~~
kpa
~
azâde`nin Baba
~
lyas'
~
n Ebu'l-Vefâ silsilesine ba
~
l
~~
oldu
~
u hakk
~
ndaki beyan
~
mn do
~
rulu
~
unu da göstermektedir.
Ne yaz
~
k ki ba
~
tarafi kopuk oldu
~
u için kime verildi
~
ini bilemedi
~
imiz
bu icâzetnâme, Türkiye'de mevcut olmu
~~
tarikatlar aras
~
nda, çok bilin-
mese de, bir
Garkini
tarikat
~
n
~
n XV. yüzy
~
lda bile mevcut bulundu
~
unu
hiç bir
~
ilpheye yer b
~
rkamayacak
~
ekilde gün
~~~~~
na ç
~
kar
~
yor. Metinde
kendisine halifelik icazeti verilen
~
eyhin "
~
erefli
Garkinf h
~
rkas
~
n
~~
giydi
~
i"
(ve yelbesu el-H
~
rkate'
~
-
~
erifete el-
~
arkiniyyete)
belirtiliyor. Özellikle bu
el-
H
~
rkatu'l-
~
arldniyye
terimi böyle bir tarikatm varl
~~~
n
~~
gösterir. Zira
h
~
rka
terimi, bilindi
~
i gibi, bir tarikattaki
sültik
(initiation)silsilesini temsil eden
bir terimdir
52
. Zaten metinde geçen Emir Abdullah es-Saidi b. Emir el-
51
Bk.
Ba
~
bakanl
~
k Osmanl
~~
Ar
~
ivi,
Ali Emir!, Çelebi Sultan Mehmed Hân-
~~
Evvel, no: 1. Bu-
rada, kendi buldu
~
u ve ilk defa taraf
~
m
~
zdan bu yaz
~
da tan
~
t
~
lan bu belgeyi kullanmam
~
za izin
verdi
~
i için Say
~
n Rüya K
~
hç'a te
~
ekkür borçluyuz. Bu tarihi belgenin ilgili lus
~
mlarm
~
n uplubas
~
m
~~
ve çevirisi için bk. ekler k
~
sm
~
, nr. 1. Bu icazetnâmenin, daha sonraki tarihlere ait olmak üzere
(905/1499, 952/1545, 963/1555, 971/1563, 997/1588, 1226/1811)
~
imdilik alt
~~
adet benzerinin
daha mevcut oldu
~
u görülüyor. Bunlar
~
n orijinalleri Gazi Üniversitesi, Hac
~~
Bekta
~~
Veli
Ara
~
t
~
rma Merkezi ar
~
ivinde bulunmaktad
~
r
H
~
rka
esas olarak, cübbe alt
~
na giyilen bir tür elbise anlam
~
na gelmektedir. Peygamberin
yünden yap
~
lm
~~~
bir tür yamal
~~
elbise giymesi
(h
~
rka,
kelime olarak zaten 'önü y
~
rt
~
k elbise, an-
134
AHMET YA
~
AR OCAK
Garkini, Numan el-Garkini b. es-Seyyid e
~
-
~
erif Abdullah ve (es-)Seyyid (e
~
-)
~
erif Pinhan el-Garkini b. es-Seyyid e
~
-
~
erif Abdullah ad
~
ndaki üç ki
~
inin
ta
~~
d
~
klar
~~
el-Garkini
nisbeleri de bunu ispat ediyor
53
. Ayr
~
ca Garkini tari-
kat
~
n
~
n Ebu'l-Vefa silsilesine ba
~
l
~~
oldu
~
unu da gösteriyor.
Bu aç
~
dan haiz oldu
~
u k
~
ymet bir yana, içinde zikredilen,
~
ihâbu'd-
Din Ahmed, H
~
z
~
r Çelebi,
~
ah Hüseyin, Muhammed, Cemâlu'd-Din Yusuf
b. Kernalu'd-Din
~
smail gibi bütün bu tarikat mensubu seyyid ve
~
erifierin
Ebuel-Vefâ sülâlesinden
(ve hiim min beyd'
~
-
~
erifi Ebil-Vefa)
oldu
~
unu
aç
~
kça belirtmesi aç
~
s
~
ndan da bizim, Dede Gark
~
n'
~
n büyük bir ihtimalle
Ebu'l-Vefâ halifesi oldu
~
u
~
eklindeki vaktiyle ileri sürdü
~
ümüz hipotezi",
tahkik safhas
~
na ç
~
karm
~~~
bulunuyor. Bu vesileyle Ebu'l-Vefâ ile bu
icazetnâmenin sahibi aras
~
ndaki pek çok bilinmeyen ve hepsi de
seyyid
ve
~
erif
unvan
~
n
~~
ta
~~
makta olup, hiç bir kaynakta rastlanmayan XV. yüzy
~
lda
ya
~
am
~~~
isimleri de zikrediyor.
Di
~
er yandan
Vilâyetnkne'de
ne Ebu'l-Vefâ'dan, ne de Baba
~
lyas'tan
bahiste bult
~
nulmad
~~~~
da gözden kaç
~
n
~
yor. Maamafih bunu anlamak
mümkündür. Çünkü Hac
~~
Bekta
~~
kültünü öne ç
~
karan bir gelene
~
in
ürünü olan
Vila'yetnâme'de
birinci rolün ona verilmesi ve di
~
erlerinin
onun etraf
~
nda ve ona ba
~
l
~
ym
~~~
gibi gösterilmesi, hattâ bazan isimlerinin
hiç an
~
lmamas
~~
çok tabiidir. Ancak belki tart
~~~
lmas
~~
gereken mesele,
Vela'yetnâme'nin
neden Hac
~~
Bekta
~
.
' sadece Ahmed-i Yesevi gelene
~
i
içinde takdim etmi
~~
oldu
~
udur. izah' gereken bu konunun, XIII. yüzy
~
l
Anadolu'sundaki popüler tasawufun kökenleri aç
~
s
~
ndan çok önemli bir
problem olu
~
turdu
~
unu dü
~
ünüyoruz. Anadolu popüler tasawufu veya su-
fili
~
inin ana kökeni, F. Köprülü'nün tezine uygun olarak, bugüne kadar
daha çok Yesevilik, yahut daha geni
~~
bir yakla
~~
mla, Orta Asya sufili
~
i ola-
lam
~
n
~~
ta
~~
r), zamanla zühd döneminde zâhidler aras
~
nda uyulmas
~~
gereken bir sünnet olarak
benimsenmi
~~
ve tasavvuf terminolojisine bu yolla girmi
~
tir. Daha sonralar
~
, tasavvufun geli
~
ip
yay
~
lmas
~~
ve tarikatlar
~
n ortaya ç
~
kmas
~
yla birlikte, müridin tarikata intisabm
~
n (initiation) bir
alâmeti olarak, belirli bir a
~
amaya geldikten sonra
~
eyh taraf
~
ndan giydirilen elbisenin ad
~
na
da
h
~
rka
denmi
~
tir. Hucvirrnin
Ke
~
fu'l-Mahcutiunda
bu konuya ayr
~
lm
~~~
özel bir bölüm vard
~
r (bk.
Ebu'l-Hasan Ali b. Osman el-Hucvirl,
Ke
~
fu'l-Mahc
~
lb,
n
~
r. V. Jukovsky, leningrad 1926). Bu ko-
nuda ayr
~
ca bk. Kas
~
m Kufrah, "H
~
rka",
~
A.).
Fakat zamanla
h
~
rka,
bir tarikat içinde, ilk kurucu
pire kadar giden ir
~
ad silsilesinin ad
~~
olmu
~
tur. Bu hususta
~~~
sl. bk. Michel Chodkiewicz,
Un
0a.an
sans Rivage: Ibn Arabi, le L
~
{Te et la Loi,
Paris 1992, ss. 33-35). Söz konusu icâzetnâmede
de
el-H
~
rkatu'l-GarkIniyye
terimi, hiç
~
ilpheye yer vermiyecek kadar aç
~
k bir
~
ekilde
Garkini
tarikaumn varl
~~~
na i
~
aret etmektedir.
53
Bk. ekler k
~
sm
~
, nr. 1.
Bk.
Menâk
~
bul-Kt
~
dsiyye,
s. XLI.
VEFA'
.
TARIKAT' (VEFA
~
YYE)
135
rak kabul görmü
~
tür. Gerçek böyle midir, yoksa Vefailik de dahil,
~
rak
kökenli tasavvuf ak
~
mlar
~
n
~
n pay
~
n
~~
-sadece yüksek tasavvuf için de
~
il,
popüler tasavvuf için de- hesaba katmak gerekir mi? Köprülü'nün etkisiyle
yaln
~
zca Ahmed-i Yesevi gelene
~
i içinde mütalaa edilen XIII. yüzy
~
l Ana-
dolu konar-göçer kesiminde de Vefaiyye'nin mevcudiyeti art
~
k bilindi
~
ine
göre, bu kesimlerdeki tasavvuf ak
~
mlar
~
n
~~
ve tabii ki bu ak
~
mlar
~
n temsilci-
leri olan Türkmen babalar
~
n
~~
ve Kürt
~
eyhlerini sadece Ahmed-i Yesevi ge-
lene
~
ine ba
~
laman
~
n gerçe
~
e tam olarak uymad
~~~~
da ortaya ç
~
k
~
yor. Öyle
anla
~~
l
~
yor ki, bu Orta Asya kökeni ile ilgili de
~
erlendirmeyi ciddi bir
biçimde yeniden yapmak gerekecektir.
Tekrar Dede Gark
~
n konusuna dönecek olursak, onunla ilgili bir
ikinci problemi daha burada bahis konusu etmek zorunday
~
z. O da Os-
manl
~~
tahrir defterlerindeki
Karg
~
n, Kark
~
n, Karg
~
niu, Kark
~
nlu, Kark
~
n
Türkmân
~~
ve as
~
l
Dede Kark
~
n, Dede Kargmlu ve Dede Karkn
~
lu
adlar
~
n
~~
ta
~~
yan cemaat ve oymaklar
~
n", ve Türkiye'nin bugün hemen her
bölgesinde bu isimlerle an
~
lan köylerin", Dede Gark
~
nla ilgisi meselesi-
dir. Onun ad
~
n
~~
ta
~~
yan bu cemaat, oymak ve köylerin Dede Gark
~
nela s
~
k
~~
bir ba
~
lant
~
s
~~
oldu
~
u, muhakak gibi görünüyor. Gerçi bugün bu ba
~
lant
~
y
~~
kesin olarak ispat edecek müspet veriler elimizde yoktur. Ancak, aklen
bunun böyle oldu
~
unu kabul etmek yanl
~~~
olmamal
~
d
~
r. Bizim var-
say
~
m
~
m
~
z, Dede Gark
~
n'
~
n, XVI. yüzy
~
ldaki bu cemaat ve oymaklann XIII.
yüzy
~
ldaki esas
~~
olan a
~
iretin hem dini, hem siyasi liderlik vas
~
flann
~~
55.
Bu Türkmen cemaat, oymak ve a
~
iretlerinin isimleri ve yerle
~
tikleri yerler için bk.Cevdet
Türkay,
Ba
~
bakanl
~
k Ar
~
ill Belgelerine Göre Osmanl
~~
~
mparatorlo
~
o'nda Oymak, A
~
iret ve Ce-
maatlar,
i
~
aret Yay..
~
stanbul 2001, 2. bs., 38, 268, 421. Buradaki sancak, kaza ve nahiye isimleri,
bütün bu cemaat, oymak ve a
~
iretlerin, gerçekten Rakka, Malatya ve Elbistan havalisinden, Bal-
kanlar'da
~
psala, K
~
rkkilise, Gümülcine ve yöresine kadar çok geni
~~
bir alana yarld
~
klann
~~
gösteriyor.
Meselâ, Mardin'e ba
~
l
~~
Birecik yalunlanndaki Gark
~
n ile Haabekta
~~
-Mucur aras
~
ndaki
Dede Gark
~
n köyleri gibi. Bunlar
~
n ilki, XVI. yüzy
~
lda oldukça büyük ve zengin bir köy idi ve 36.500
akçelik bir y
~
lhk gelire sahipti (bk. Göytinç, a.g.e., ayn
~~
yerde). Alman seyyah
~~
C. Niebuhr 1706
y
~
hnda Ay
~
ntab yöresinde dola
~
an Dede Gark
~
n adl
~~
bir Türkmen boyuna rastlad
~~~
n
~~
kaydetmek-
tedir (bk. ayn
~~
yerde). Ayr
~
ca özellikle bk.Türkiye Cumhuriyeti Dahiliye Vekaleti,
Son Te
~
kilk-
~~
Mülkiyede Köylerimizin Adlar
~
,
Hilal Matbaas
~
,
~
stanbul 1928. Bu kitapta muhtemelen gözden
kaarm
~~~
olabileceklerimiz hariç, Antalya merkez, Çubuk ve Kalecik kazalar
~
nda; Eski
~
ehir Sivri-
hisar; Bahkesir merkez, Cebel-i Bereket, Bahçe, Sivas Y
~
ld
~
zeli ve K
~
r
~
ehir merkez kazalar
~
nda top-
lam 10 adet
Kark
~
n;
Ankara merkez, Erzurum Tercan,Eski
~
ehir merkez, Çorum Hüseyinabad
(Ataca), Mu
~
la Köyce
~
iz kazalar
~
nda toplam 5 adet
Karg
~
n
ve Kocaeli Kand
~
ra kazas
~
nda 1 adet
Garg
~
n
isimli köy tesbit ettik. Bunlar
~
n, ar
~
iv belgelerinde geçen cemaat ve oymaklann kurduklar
~~
köyler oldu
~
unda hiç
~
üphe olmamahd
~
r.
136
AHMET YA
~
AR OCAK
üstünde ta
~~
d
~~~
d
~
r, ki bunun t
~
pk
~~
Hac
~~
Bekta
~
, Sar
~~
Salt
~
k ve Barak Baba
gibi ba
~
ka örnekleri de vard
~
r. Bu sebepledir ki, bu cemaat ve oymaklar
onlar
~
n adlar
~
yla an
~
lmaktad
~
r.
Dede Gark
~
n' in ad
~
n
~~
ta
~~
yan bu cemaat ve oymaklar
~
n bu kadar çok ve
Türkiye'nin neredeyse her taraf
~
na da
~~
lm
~~~
olmas
~
, hiç
~
üphe yok ki, za-
man içinde gerek Anadolu Selçuklular
~
, gerekse Osmanl
~~
döneminde uy-
gulanan iskân politikas
~~
ile, yani oymak ve a
~
iretlerin parçalanarak muhte-
lif sebepler ve gerekçelerle
~
uraya buraya iskân edilmi
~~
olmas
~
yla
aç
~
klanabilir".'yahut, ba
~
lang
~
çta, muhtemelen Dede Gark
~
n hayatta iken
Elbistan yöresinde ya
~
amakta olan as
~
l a
~
ireti, zamanla ço
~
alarak mecbu-
ren kendili
~
inden bölünüp ba
~
ka yerlere birkaç kol halinde gidip
yerle
~
mi
~~
bulunmal
~
d
~
r. Dede Gark
~
n'
~
n ad
~
n
~~
ta
~~
yan köyler de, muhakkak
ki bu kollar
~
n oralarda yerle
~
erek kurduklar
~~
köylerden ba
~
ka bir
~
ey ol-
mamal
~
d
~
r.
Ancak Dede Gark
~
n'
~
n
~
ahsiyeti konusu yine bir problem olarak or-
tada durmaktad
~
r. Bu
~
ahsiyet gerçekte kimdir? Vefâiyye ile ba
~
lant
~
s
~~
nas
~
l
olmu
~
tur? Baba
~
lyas'
~
n onunla ba
~
lant
~
s
~~
hangi ortamda ve çerçevede
gerçekle
~
mi
~
tir? Bütün bu sorular
~
n cevab
~
n
~~
henüz kesin bir
~
ekilde ve-
remiyoruz.
~~
te A
~~
kpa
~
azâde'nin, Elvan Çelebi'nin,
Vilâyetnâme'nin
ve hele
özellikle Garkini icâzetnâmesinin sundu
~
u verilen
i bir arada
de
~
erlendirdi
~
imizde
~
u sonuca varabiliriz gibi görünüyor: Dede Gark
~
n,
onun halifesi Baba
~
lyas-
~~
Horasâni, ve onun halifesi Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Veli ayn
~~
tasavvuf ortam
~
na, ba
~
ka bir ifadeyle Vefâi tarikauna mensup idiler". Bu
çerçevede yukar
~
da taru
~
ma
~
a çal
~~
t
~~~
m
~
z, "Garkini" silsilesinin, Dede
Gark
~
n'
~
n temsil etti
~
i bir Garkini tarikaun
~
n mevcudiyetini gösterdi
~
i de
57
Bu konuda bk.
Cengiz Orhonlu, Osmanl
~~
~
mparatorlu
~
u'nda A
~
iretlerin iskân
~
,
Eren
Yaya.,
~
stanbul 1987, 2. bs., özellikle ss. 12-54; Yusuf Halaço
~
lu,
XVIII. Yüzy
~
lda Osmanl
~~
~
mparatorlu
~
u'nun
~
skân Siyaseti ve A
~
iretlerin Yerle
~
tirilmesi,
TTK Yay., Ankara 1988, özellikle
ss. 43-124.
58
I. Wlikoff "Les Babas Turcomans contemporains de MeNiânâ" ad
~
ndaki makalesinde,
Baba Resfirün Dede Gark
~
n ile olan münasebetlerine imada bulunur ve Dede Garlun'
~
n kurmu
~~
olabilece
~
i bir tarikat
~
n varl
~~~
n
~
n dü
~
ünülebilece
~
ini belirtir (bk.
Merlânân'n
~
n 700. Olüm
Y
~
ldönümü Dolay
~
s
~
yla Uluslaras
~~
Merlânâ Semineri Bildirileri (15-17 Arahk 1973),
yay. M. Önder,
Ankara 1973, s. 273). Yukar
~
daki veriler, otuz y
~
l önce yap
~
lm
~~~
böyle bir varsarm
~~
bugün teyid edi-
yor.
VEFA
.
~
TAR
~
KATI (VEFik
~
YYE)
137
aç
~
kça görülmekle beraber, biz bu tarikat
~
n Vefâili
~
in bir kolu
oldu
~
undan
~
üphe etmiyoruz.
XIII. Yüzy
~
l Sonras
~
nda VefH Tarikat]
Peki XIII. yüzy
~
ldan sonra Vefâi tarikat' ne oldu? Bu sorunun k
~
smi
cevab
~
n
~~
ancak yine Baba
~
lyas sülâlesinin tarihini sürerek bir ölçüde ve-
rebiliyoruz. Ama "Vefâilik yaln
~
z bu aile çerçevesinde mi kald
~
?" gibi bir
soru da pe
~
imizi b
~
rakmayacakt
~
r. Bu soru rezervde kalmak kayd
~
yla
~
imdilik
~
unu söyleyebiliriz ki, Vefaili
~
in XIV. yüzrldaki as
~
l merkezinin,
daha önce ba
~
ka bir yerde de göstermeye çal
~~
t
~~~
m
~
z gibi", Çorum-Me-
cidözü'ndeki Elvançelebi Tekkesi oldu
~
unu ve hattâ, /k
~~
kpa
~
azâde'nin de
burada uzun müddet kald
~~~
n
~~
iyi biliyoruz. Ayr
~
ca daha XIV. yüzy
~
lda yine
Baba
~
lyas ailesinden 2k
~~
k Pa
~
a'n
~
n çevresine mensup bir tak
~
m Vefâi hali-
felerinin Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde faaliyet gösterdiklerini tah-
min etmek zor de
~
ildir. Bunlar
~
n bir k
~
sm
~
n
~~
Elvan Çelebi'nin
menâk
~
bnâmesi'nden tesbit edebiliyoruz'.
XVI. yüzy
~
la ait Osmanl
~~
tahrir defterleri, özellikle Do
~
u Anadolu'nun
baz
~~
yerlerinde
"Kutbu'l-ArifIn Seyyid
~
eyh Ebul-Vefâ kuddise s
~
rruhu'l-
aziz"in
zâviyelerine ait kay
~
tlar ihtiva etmektedir. Bu kay
~
tlar, o bölgelerle
ilgili tahrir ve vak
~
f defterlerinde, söz konusu zâviyelere ait berat ve buy-
ruldularda yer almaktad
~
r.
~
imdilik bunlardan örnek olarak iki tanesini
zikretn
~
ek istiyoruz.
Birinci zâviye, Selçuklu Sultan' III. Glyâsu'd-Din Keyhusrev (1264-1283)
zaman
~
nda 1274 y
~
l
~
nda Zara (Sivas)'cla Tekkeköy'de
~
eyh Merzuban la-
kab
~
yla me
~
hur
~
eyh Mahmud b.
~
eyh Ali el-Hüseyni el-Ba
~
dadi el-Veffi el-
Haneffnin kurdu
~
u Vefâi zâviyesiclir"'. Ad
~~
geçenin türbesi de burada bu-
lunmaktad
~
r. Bir rivayete göre
~
eyh Merzuban, Ebu'l-Vefâ'
~
nn yedinci hali-
fesi olup Horasan'dan göç etmi
~
, di
~
er rivayete göre ise, bizzat Ebu'l-
Vefâ'n
~
n i
~
aretiyle Anadolu'ya gelmi
~~
ve
~
imdi -hiç
~
üphesiz onun zâviyesi
ve tiirbesinden dolay
~
- Tekkeköy ad
~
yla an
~
lan yerde yerle
~
erek bir zâviye
59
Bk.
Menâk
~
bul-Kudsiyye, ss. XXVI-XXVII.
m
Bk.
A.g.e.,
ss. LXIV-LXIX.
61
Bu zâviye, ad
~~
geçen
~
eyhin sülalesine mensup ailenin elinde bulunan vakfiyelere da-
yanmak suretiyle Hasan Yüksel taraf
~
ndan çok iyi bir
~
ekilde incelenmi
~
tir: "Selçuklular
döneminden kalma bir Vefâi zâviyesi (
~
eyh Merzuban Zâviyesi)", VD, XXV (1995), ss. 235-250.
Makalenin sonunda
~
eyh Merzt
~
ban'
~
n Vefâi oldu
~
unu zikreden vakfiyelerin upk
~
bas
~
m ve çeviri
metinleri yay
~
mla
~
nn
~~
ur.
138
AHMET YA
~
AR OCAK
açm
~~
t
~
r. Sultan I. Alâu'd-Din Keykubad kendisine bir tak
~
m vak
~
flar
ba
~~~
lam
~~
t
~
r"
2
.
~
eyh Merzuban'a ait yay
~
mlanm
~~~
bu belgeler, XIII. yüzy
~
l
Türkiye'sinde Baba
~
lyas'
~
n d
~~~
nda bir ba
~
ka simay
~~
gündeme getiriyor.
Fakat bu tür belgelerde sözkonusu tekkenin olabildi
~
ince eskili
~
-
ini vurgu-
lay
~
p öne ç
~
karmak maksad
~
yla, büyük bir saygml
~~~~
oldu
~
u için genellikle
Sultan I. Alâu'd-Din Keykuad'dan söz edildi
~
i oldukça s
~
k görülen bir du-
rumdur. Bu itibarla biraz
~
üphe ile bak
~
labilece
~
i gibi, do
~
ru da olabilir.
~
kinci zâviye, Malatya'ya tâbi Mu
~
ar nahiyesinde bulunmakta olup
1560 tarihli Malatya tahrir defterinde zikredilmektedir. Bu defterde her ne
kadar Ebu'l-Vefa'n
~
n ad
~~
söylenmeden do
~
rudan do
~
ruya
~
eyh Ahmed Ta-
vil an
~
lmaktaysa da', biz ayn
~~
zâviye ile ilgili 5 Cumada's-sani 1102/6 Mart
1691 tarihli bir buyrulduya'
11
, ve evas
~
t-
~~
Rebh
~
'l-evvel 1117/Haziran sonlar
~~
1705 tarihli bir zaviyedarl
~
k beratma sahibiz. Bunlarda zâviyenin Ebu'l-
Vefa'n
~
n tarikatma ait oldu
~
u aç
~
kça belli olmaktad
~
r.
Görüldü
~
ü gibi, belirtilen tarihlerde bir tarikat olarak Osmanl
~~
~~
nparatorlu
~
u'nda art
~
k Vefâili
~
in mevcudiyetinden söz edemesek de,
ba
~
ka bir tarikat bünyesine geçmi
~~
olarak bu zâviyenin Ebu'l-Vefa ad
~
na
ya
~
amaya devam etti
~
ini bu belgeler göstermektedir. Tahrir, evkaf ve
zevaya defterleri üzerinde yap
~
lacak sistemli bir ara
~
t
~
rma sonucu, Os-
manl
~~
dönemine ait ba
~
ka Ebu'l-Vefa zâviyelerini tesbit etmek hiç
~
üphesiz
zor olmayacak, böylece Vefalli
~
in vaktiyle yay
~
lma alan
~
n
~
n da bir hari-
tas
~
n
~~
elde etmek imkan dahiline girecektir. Böyle bir çal
~~
may
~~
ileriye
yönelik olarak dü
~
ünmek yararl
~~
olacakt
~
r.
Erken Osmanl
~~
döneminde Rum Abdallan ve Vefa
-
ilik
Vefal tarikat
~~
meselesinin bir uzant
~
s
~~
da, erken Osmanl
~~
dönemindeki
Rum Abdallarfna
kadar gitmektedir. Bu tarikat klasik literatürde
Abdalan-
A.g.m.,
s. 237. Bu makalede ilgili kaynaklar zikredilmi
~
tir. Ayr
~
ca makalenin sonuna
Arapça vakfiyelerin t
~
pk
~
bas
~
mlar
~~
ve Türkçe çevirileri de eklenmi
~
tir.
~
eyh Merzuban ve
zâviyesiyle ilgili geni
~~
bilgi ve vakfiye metinleri için buraya bak
~
lmal
~
d
~
r.
(13
Bk.
Kanuni Devri Malatya Tahrir Defteri (1560),
n
~
r. R. Ymanç-M. Elibüyük, Ankara
1983, ss. 102-103.
Bk.
BOA,
~
bnu'l,Emin Evkaf, nr. 2725:
"Kaza-i mezbur (Malatya)a tâbi Mu
~
ar nahiye-
sinde istlde olan Kutbu'l-Arifin Seyyid
~
eyh Ebui-Vefâ k
~~
ddise Sirruhul-azizin zâ
~
lye tekiy-
yesi....": "Malatya muzâfâundan Mu
~
ar nâhiyesinde vâki âsiide olan Seyyid
~
eyh Ebul-Vefâ
Buyruldum
~
n metni için bk. ekler k
~
sm
~
, nr. 2.
(1-
› Bk.
BOA,
Cevdet Evkaf, nr. 6210. Beraun metni için bk. ekler k
~
sm
~
, nr.3. Her iki belge-
nin fotokopisi için Say
~
n
~
smail Erünsara te
~
ekkür borçluyuz.
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
YYE)
139
~~
Rum
yahut
Rum Abdallar
~~
denilen dervi
~
ler zümresi içinde de mevcuttu.
Bununla ilgili kay
~
tlar
~
n bir k
~
sm
~~
Geyikli Baba'dan bahseden erken dönem
Osmanl
~~
kroniklerinde bulunmaktad
~
r. Söz konusu kay
~
tlar
~~
daha önce
çe
~
itli vesilelerle ba
~
ka yerlerde de bahis konusu etmi
~~
olmakla beraber,
burada bir kere daha meseleyi açmak bak
~
m
~
ndan zikretmek durumun-
day
~
z. Bu kay
~
tlar, Geyikli Baba'n
~
n Orhan Gazi ile tan
~~
mas
~~
hikâyesinde
geçmektedir'"'. Orhan Gazi bu zat
~
n menkabelerini i
~
itmi
~~
ve merak
~
n
~~
gi-
dermek için kendisiyle tan
~~
mak maksad
~
yla huzuruna ça
~~
rmak üzere
yan
~
na adam yollam
~~
ur. Gelenler Geyikli Baba'ya kim oldu
~
unu soruduk-
lar
~
nda verdi
~
i k
~
sa ve kesin cevap küçük ifade farkl
~
l
~
klar
~
yla bu kaynak-
larda yer alm
~~
t
~
r, ki s
~
ras
~
yla
~
unlard
~
r:
"Dervi
~~
eyitdi Baba
~
lyas müridiyim ve Seyyid Ebu'l-Vefü tarikindeyim
didi"
67
.
"Baba
~
lyas mürldiyim dir Seyyid Ebu'l-Vefü tarlkinden didi"
68
.
"
~
eyh Ebu'l-Vefü el-Ba
~
cladi tarikinden Baba
~
lyas nam mür
~
id-i
büzürkvânn hulefüsmdan idü
~
i
"
~
eyh Ebu'l-Vefü el-Ba
~
dadl tarlkinden Baba
~
lyas'dan nazar bulup..."".
"Baba
~
lyas müridlerindenüz ve Seyyid Ebu'l-Vefü
tarikindenüz"
7
'.
Görüldü
~
ü gibi birkaç kelimelik de
~
i
~
ikli
~
e ra
~
men bu kay
~
tlar
~
n vur-
gulad
~~~~
~
ey, Geyikli Baba'n
~
n Baba
~
lyas müridi oldu
~
unu söylemesine
ra
~
men, tarikaun
~
n Seyyid Ebu'l-Vefâ'n
~
n tarikat' oldu
~
unu vurgulamas
~
d
~
r.
O Babai tarikaundart
~
m demiyor.
60
: Bu kay
~
tlar daha önce
~
uralarda da al
~
nt
~
lanm
~~
t
~
: Ocak.
Babailer isyan
~
,
sa. 207-208;
ayn
~~
yazar,
Osmanl
~~
~
mparatorlu
~
u'nda Marjinal
Kalendedler,
TTK Yay., Ankara 1999, 2.
bs., ss. 84-85. Geyikli Baba hakk
~
nda geni
~~
bilgi ve literatür için buralara bk.
°7
Mehmed Ne
~
ri,
Kitab-
~~
Cihanniimâ,
n
~
r. Franz Taeschner, Leipzig 1951-1955, I, 47. Bu
kitab
~
n F. Re
~
it Unat-M. Altay Köymen ne
~
rinde Ebu'l-Veffl yerine Seyyid Elvan ad
~~
geçmektedir
(bk. Mehmed Ne
~
ri,
Kitab-
~~
Cihan-niima: Ne
~
d Tarihi,
Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1987, 2.
bs., I, 168-169). Fakat ne
~
re esas al
~
nan nüsha müstensihinin Ebu'l-Veffy
~~
Elvan okumu
~~
olmas
~~
ihtimali çok güçlüdür. Zira Arap harfleriyle yaz
~
ld
~~~
nda iki kelime aras
~
ndaki benzerlik aç
~
kt
~
r.
Ya müstensihin kulland
~~~~
nüshada da bu kelime sehven Elvan olarak geçmekte, veya kötü bir
hatla yaz
~
lan bu ismi sözkonusu benzerlik yüzünden Elvan okunmu
~~
ve yaz
~
lm
~~~
olmal
~
d
~
r.
68
ii
~~
kpa
~
azâde Tarihi (Teva
.
rih-i
Osman),
n
~
r. Ali Be
~
,
~
kdam Matbaas
~
,
~
stanbul 1332,
s. 46.
69
Ali,
Kiinhül-Ahbar,
~
stanbul 1277, V, 62.
7°
Hoca Sâde'd-Din Efendi,
Tâc
~~
't-Tevadh,
~
stanbul 1280, Il, 406.
71
Lâmii Çelebi,
Terceme-i Nefehâtirl-üns,
~
stanbul 1270, s. 690.
140
AHMET YA
~
AR OCAK
Elvan Çelebi'ye göre Baba
~
lyas'
~
n halifelefinden
~
eyh Edebal
~
' n
~
n da
bu tarikat
~
n önede gelen bir mensubu oldu
~
unu, Türkçe Ebu'l-Veff
menâk
~
bnâmesinden yukar
~
ya al
~
nulad
~~~
m
~
z meme dayanarak daha önce
belirtmi
~
tik.
Görüldü
~
ü gibi Osmanl
~~
kronikleri Rum Abdallar
~~
içinde sadece Ge-
yikli Baba'dan bahsederken yukar
~
daki ifadelere yer vermi
~
lerdir. Bundan
yaln
~
zca Geyikli Baba'n
~
n Veral tarikaundan oldu
~
u sonucunu ç
~
karmam
~
z
m
~~
gerekir? Biz bu kanaatte de
~
iliz. Çünkü kaynaklar
~
m
~
z ona soruldu
~
u
için verdi
~
i cevab
~~
kaydediyorlar. Di
~
erlerine de sorulsayd
~~
belki onlar
~
n
içinden de buna benzer cevap verecekler ç
~
kacakt
~~
veya onlar
~
n kim olduk-
lar
~~
o zaman bilinmekteydi. Üstelik Geyikli Baba'n
~
n ar
~
iv kay
~
tlar
~
na
geçecek ölçüde, ad
~
n
~~
ta
~~
yan kalabal
~
k bir dervi
~~
grubunun ba
~~~
oldu
~
unu biliyoruz. Bu dervi
~
ler,
Geyiklii Cemaati
veya
Geyiklii Baba
De
~
vi
~
leri, Geyikl
~
l Baba Sultan Cemaati
ad
~~
alt
~
nda menâk
~
bnâme ve ar
~
iv
belgelerinde zikredilmektedir. Meselâ
Velâyetnâme-i Hacim Sultan,
bu
cemaatin yaln
~
z Bursa havalisinde de
~
il, Germiyan bölgesinde de bu-
lundu
~
unu kaydediyor". XVI. yüzy
~
l ar
~
iv belgeleri, Konya havalisindeki
baz
~~
a
~
iretler aras
~
nda
Geyiklü Baba Deryi
~
lerinin
bulundu
~
unu
73
; Erzu-
rum, Sivas, Malatya, Adana, Biga, Bursa ve
~
negöl gibi birbirinden uzak
m
~
ntakalarda
da Geyiklii Baba Sultan Cemaatine
rastland
~~~
n
~~
gösteriyor
74
.
Özellikle son iki m
~
ntakan
~
n, Geyikli Baba'n
~
n bizzat ya
~
ad
~~~~
ve tekkesinin
merkezlik etti
~
i yöreler oldu
~
unu gözden uzak tutmamal
~
pz. Bu
~
ehir ve
kasabalar ona ba
~
l
~
, dolay
~
s
~
yla Veai tarikat
~~
mensubu dervi
~
lerin
yay
~
ld
~
klar
~~
alanlar
~
n co
~
rafi da
~~
l
~
m
~
n
~~
göstermesi itibariyle çok
mühimdir.
O halde sadece Geyikli Baba'y
~~
dikkate alsak bile, onun tek cümlelik
k
~
sa ve aç
~
k cevab
~
, Osmanl
~~
döneminde Vefâi tarikat
~
n
~
n ihmal edilemeye-
cek bir öneme haiz oldu
~
unu dü
~
ündürüyor. Kald
~~
ki,
~
eyh Edebal
~~
gibi,
erken Osmanl
~~
döneminin çok önem verilen bir simas
~
mn Osmanl
~~
ikti-
dar
~~
nezdindeki nüfuzu ve mürit çevresi dü
~
ünülürse, bu tarikat
~
n o
dönemde sayg
~
n ve yayg
~
n bir tarikat oldu
~
u sonucuna varabiliriz. Do-
Bk.
Velâyetnâme-i Hacim Sultan (Das Vilâyjet-nâme des Hadschim Sultan).
usr. Rudolf
Tschudi, Berlin 1914, s. 69;
"Pes Sultan Hacim dahi yevmen fe-yevmen gidilb bir gün Germiyan iline geldi.
Geyiklii
Cemâati
dirler idi bir cemaat anda geldi...".
73
Ö. Liitfi Bark
~
m,
'Koloniz,atör Türk Dervi
~
leti", VD.
II (1942)- s. 290.
74
C.
Türkay,
Osman], imparatorlu
~
u'nda Oymaklar, A
~
tretler ve Cemaatlerss.
373-74.
VEFA
~~
TARIKAT! (VEFMYYE)
141
lars
~
yla Rum Abdallar
~
'n
~
n önemli bir k
~
sm
~
n
~
n Vefal tarikat
~
na mensup
olanlardan te
~
ekkül etti
~
ini söyleyebiliriz.
Mikpa
~
azâde, Seyyid Velâyet ve Türkçe
"Menâk
~
b-1 Tâcul-
Arifin Ebutl-Vefâ"
Bilindi
~
i üzere II. Bayezid devrinde A
~~
kpa
~
azâde'nin damad
~~
olup,
hem Zeyniyye Vefâiyyesi'nden, hem de kayinpederi vâsitas
~
yla Ebu'l-Vefâ
Vefâiyye'sinden Seyyid Velâyet b. Seyid Ahmed el-Vefal (öl. 1522) ta-
raf
~
ndan Türkçe'ye tercüme ettirilmi
~
tir. Bu tercüme çok muhtasar ol-
makla beraber, Osmanl
~~
yüksek tabakas
~
na mensup bir Veffi
~
eyhi ve
A
~~
kpa
~
azâde'nin damad
~~
s
~
fat
~
yla Seyyid Velâyet hakk
~
nda mühim bilgiler
eklendi
~
i için de
~
erlidir. Burada Seyyid Velâyet'in do
~
umu, yeti
~
mesi,
hacca gidi
~
i, A
~~
kpa
~
azâde ile ili
~
kisi ve ona damat olu
~
u, çocuklar
~~
vs.
hakk
~
nda bilgiler bul
~
mmaktad
~
r
75
. Seyyid Velâyet'in müridi olan, ad
~
n
~~
vermeyen çevirmenin anlatt
~~~
na göre, 880/1475 y
~
l
~
nda hacca giden Sey-
yid Velâyet, M
~
s
~
r'a u
~
ram
~~~
ve iki ciltlik Arapça menâk
~
bnâme burada
Ebu'l-Vefâ neslinden ayn
~~
lakab
~~
ta
~~
yan Seyyid Ebu'l-Vefâ b. Ebubekir adl
~~
~
eyh taraf
~
ndan kendisine verilmi
~
tir. Seyyid Velâyet'in as
~
l
~
eyhi
kay
~
npederi A
~~
kpa
~
azâde olmakla beraber, bu hac seferi esnas
~
nda bu
zattan da Vefai icâzetnâmesi al
~
m
~
ur
7
". Böylece Seyyid Velâyet, esasen ba-
bas
~~
vas
~
tas
~
yla Ebu'l-Vefâ silsilesinden olman
~
n ötesinde hem kay
~
npederi,
hem de bu zat vas
~
tas
~
yla fiilen de Vefâi tarikauna girmi
~~
olmaktad
~
r.
Dönü
~
te Seyyid Velâyet menâk
~
bnâmeyi mi
~
ridine vererek çevirmesini is-
temi
~
tir". K
~
saca bu çevirinin, A
~~
kpa
~
azâde'nin damad
~~
taraf
~
ndan
yapur
~
lmas
~
, bu sülâlenin Ebu'l-Vefâ ile ba
~
lanus
~
n
~
n XV. yüzy
~
l
~
n orta-
lar
~
nda bir kere daha tasdik ve tescili anlam
~
na gelmekte ve bu gelene
~
in
halen kuvvetle ya
~
amakta oldu
~
unu göstermektedir. Bu çevirinin bile-
bildi
~
imiz yirmiye yak
~
n yaz
~
na nüshas
~
n
~
n bulunmas
~
, önemini ve XV.
yüzy
~
lda Vefâiyye'nin Osmanl
~~
yüksek tabakas
~~
aras
~
nda mevcudiyetini bel-
geleyen bir ba
~
ka göstergedir, ki bu mesele münhas
~
ran tetkike muhtaçur.
~
imdi burada ba
~
ka bir problemle kar
~~
la
~
mam
~
z mukadder oluyor.
O da tarikat
~
n k
~
rsal ve
~
ehirli kesimlerde tasavvufi maliyetinin
75
Bk.
Mena'h
~
b-1 Tâcl
~
7-Arilh
~~
~
eyh Etn
~
l-Vefa' Tercemesi,
Süleymaniye (Esad Efendi) Ktp.,
i
~
r. 2427, vv. 66-9a.
7(3
A.g.e., v.
8a..
77
Ag.e., v.7a.
142
AHMET YA
~
AR OCAK
farkhla
~
mas
~~
meselesidir. XV. as
~
rda, hele k
~~
kpa
~
azâde ve Seyyid Velâyet
gibi, iki mühim Sünni temsilcisinin ve tabii ki onlar
~
n müntesiplerinin
ya
~
amakta bulundu
~
u Vefâi tarikatm
~
n iki kesimde farkl
~~
birer nitelik ka-
zand
~~~
n
~~
kabul etmek gerekiyor. Vefaiyye tarikat
~
, Türkmenler ve
Kürtler'den olu
~
an göçebe k
~
rsal kesim içinde büyük bir ihtimalle bu ke-
simin sosyo-kültürel yap
~
s
~
na uyarak zaten daha Ebul-Vefâ zaman
~
ndan
beri yar
~~
heterodoks bir mahiyet kazanm
~~~
olmal
~
d
~
r. Nitekim bu
yüzdendir ki, yukar
~
da özetlenen menkabede anlat
~
ld
~~~~
üzere, halife ve
ulemâ Ebu'l-Veffya pek iyi gözle bakm
~
yordu. Tarikat
~
n Anadolu'da
Kürtler ve Türkmenler aras
~
nda yay
~
l
~~~
sürecinde, ortama uyarak tam an-
lam
~
yla heterodoks bir niteli
~
e bürünmü
~~
oldu
~
unu ve özellikle o
dönemin Ortado
~
u'sunda art
~
k çok bask
~
n bir karakter arzeden Kalende-
riyye cereyan
~
n
~
n da tesiri alt
~
nda kald
~~~
n
~~
tahmin edebiliriz. Nitekim biz-
zat Hac
~~
Bekta
~
-
~~
Veli ve Geyikli Baba, Abdal Musa vb. örnekler bunu
gösteriyor. Dolay
~
s
~
yla XIII. yüzy
~
l Türkiye'sinin k
~
rsal kesimlerinde Vefâi
tarikat' art
~
k bu hüviyetiyle ya
~
amaktayd
~
. Bu yüzy
~
lda Dede Ga
~
-
k
~
n ve Baba
~
lyas'
~
n, XIV. yüzy
~
lda da Geyikli Baba ve benzerlerinin durumu bunu
aç
~
kça gösteriyor.
Muhtemelen yine XIV. yüzy
~
ldan itibaren Baba
~
lyas sülalesi içinde,
bu sülale mensuplar
~
n
~
n art
~
k k
~
rsal kesimden
~
ehirlere yerle
~
mesi sonucu
ve özellikle zaman
~
n siyasal iktidarlanyla temaslar
~
n
~
n da h
~
zland
~
rmas
~
yla,
bu hüviyetinin giderek Sünnili
~
e evrildi
~
ini varsaymak mümkündür. Vefâi
tarikat
~~
bu suretle kentsel yerle
~
im çevrelerinde giderek "Sünnile
~
mi
~
" ve
bu süreç yine muhtemelen k
~~
kpa
~
azâde döneminde tamamlanm
~~~
olmal
~
d
~
r. Bu evrimle
~
me sürecinde, Baba
~
lyas
~
niiritleri gibi, vaktiyle
"devlete kar
~~~
gelmi
~
" bir suf
~~
çevrenin, Anadolu'da art
~
k Osmanl
~~
hakimiyetinin bir daha silinmemek üzere yerle
~
ti
~
i XV. yüzy
~
lda, bu
~
aibeli
geçmi
~
inin hauras
~
n
~~
silmeye yönelik gayretinin de etkili oldu
~
unu hesaba
katmak herhalde-yanl
~~~
olmaz. Ayr
~
ca, Seyyid Velâyet ve ismini
~
u gün için
bilemedi
~
imiz daha ba
~
ka bir tak
~
m etkili
~
ahsiyetler gibi, Sünnili
~
i
tart
~~
mas
~
z Zeyni tarikat' mensubu ki
~
ilerin, ayn
~~
za
~
nanda Vefâili
~
e intisap
etini§ olmalar
~
n
~
n da herhalde bu evrimle
~
me veya dönü
~
ümde hissesi
bulundu
~
unu dü
~
ünmek mümkündür. Fakat bütün bu söylediklerimiz
~
imdiki halde bir faraziye olmaktan öteye geçememektedir. Ama, a
~
a
~~
da
görülece
~
i üzere, Vefâi tarikaun
~
n k
~
rsal kesimi, XVI. yüzy
~
l Anadolu'sunda
heterodoks vasfin
~~
sürdürmekte idi.
VEFA
~~
TARIKATI (VEFAIYYE)
143
K
~
z
~
lba
~
lik (Alevilik) ve Vefal Tarikat
~~
~~
te tan
~~
da bu ba
~
lamda burada Vefâi tarikat
~~
ile ilgili olarak as
~
l ba-
his konusu etmek ve tart
~~
mak istedi
~
imiz ve
~
ahsen çok önemli
gördü
~
ümüz bir ba
~
ka mesele var ki, o da bu tarikat
~
n XV. yüzy
~
l son-
lanyla XVI. yüzy
~
l Anadol
~~
'sundaki Safevi porpagandas
~~
sonucu olu
~
an
Alevilik,
yahut orijinal tarihsel ad
~
yla
K
~
z
~
lba
~
hkia
olan ilgisidir. Bir defa,
yukar
~
da Ebu'l-Vefâ gelene
~
i içerisinde oldu
~
unu ar
~
iv belgelerine dayal
~~
olarak göstermeye çal
~~
t
~~~
m
~
z Dede Gark
~
n'
~
n ad
~
n
~~
ta
~~
yan bir Alevi dede
(seyyid) oca
~~
n
~
n oldu
~
unu çok iyi biliyoruz". Ancak bu oca
~~
n Ebul-Vefâ
ile ba
~
lant
~
s
~~
bugüne kadar bilinmemekteydi. Dolay
~
s
~
yla Ebul-Vefâ ge-
lene
~
inin Alevilikle ba
~
lant
~
s
~~
olabilece
~
i hiç dikkati çekmemi
~
, Vefâi ta-
rikat
~
yla ilgili di
~
er meseleler gibi gündeme gelmemi
~
tir. Bugün Do
~
u
Anadolu'da halen mevcut baz
~~
di
~
er Alevi dede (seyyid) ocaklar
~
n
~~
da
Ebu'l-Veffya ba
~
layan, ayn
~~
zamanda silsilelerini ve soy zincirlerini de ih-
tiva eden bir tak
~
m icâzetnâme-siyâdetnâmelerin ortaya ç
~
kmas
~
, bu
mühim konuyu gündeme getirmektedir".
Sözünü etti
~
imiz icâzetnâme-siyâdetnâmeler, çok iyi bilindi
~
i üzere,
daha Anadolu Selçuklular
~
, özellikle I. Alâu'd-Din Keykubad (1220-1237)
zaman
~
ndan beri tarikat
~
eyhlerine verilmekteydi. Ancak bu
~
eyh
sülâlelerinden bir k
~
sm
~
n
~
n dede oca
~~~
olarak tan
~
n
~
p devreye sokulmas
~
,
~
ah
~
smail zaman
~
nda gerçekle
~
tirilmi
~
tir.
~
ah
~
smail Osmanl
~~
Anadolu ve
Rumeli'sindeki heterodoks kesime mensup k
~
rsal çevrelerde propagan-
das
~
n
~~
ba
~
latt
~~~~
zaman,
halife
tayin etti
~
i ki
~
ilere bu icâzetnâme-
siyâdetnâmelerden veriyordu. Bu halifeler de bugünkü dede sülalelerinin
ilk kuruculanyd
~
lar.
Bu halifeler onun ad
~
na hareket etme yetkisine sahip olup, t
~
pk
~~
~
smâili dâileri gibi faaliyet icra eden kimselerdi. Kanaatimizce
~
ah
~
smail,
Do
~
u Anadolu'daki propaganda üsleri olarak halife yahut dede ocaklarm
~~
devreye sokarken, öyle görünüyor ki, bu dede ve halifeleri rastgele ki
~
iler
aras
~
ndan de
~
il, bilhassa k
~
rsal kesimde kökü uzun bir geçmi
~
e dayanan
belli bir dini sayg
~
nl
~~
a ve özellikle karizmaya sahip
~
eyh ailelerinden
78
Bu konuda msl. bk. Gölp
~
narl
~
.
Yunus Emre ve Tasavvuf
s. 88; Nejat Birdo
~
an,
Anadolu
ve Balkanlarda Alevi Yerle
~
mesi: Ocaklar-Dedeler-Soyagaçlan,
Alev Yay.,
~
stanbul 1992, s. 181.
7)
Alevi dedeleri aras
~
nda bugün
~
ecere
diye an
~
lan bu tür belgeleri ileride hem tasavvuf ta-
rihi ve terminolojisi, hem de diplomatika aç
~
s
~
ndan inceleyen bir makale kaleme almay
~~
dü
~
ünüyoruz.
144
AHMET YA
~
AR OCAK
seçiyordu. Ebu'l-Vefâ gibi, XIII. yüzy
~
ldan beri Anadolu'nun k
~
rsal kesi-
minde büyük bir sayg
~
nl
~~~~
olan birine ba
~
l
~~
zâviyeleri de bu dü
~
ünceyle
isabetle seçmi
~~
olsa gerektir. Bizce gerçek bu olmal
~
d
~
r ve bu,
~
ah
Ismail'in son derece dikkatli ve sistematik bir propaganda yöntemi uygu-
lad
~~~
n
~~
ispat eder.
~~
te Ebu'l-Vefâ silsilesine ba
~
lanan Alevi dede ocaklar
~~
bu çerçevede
dikkatimizi çekiyor. Onun bu tercihinde muhtemelen Vefâi tarikat
~
n
~
n
Selçuklu devrinde Babai isyan
~
nda oynad
~~~~
rolün önemli ölçüde etkisi
oldu
~
unu tahmin edebiliriz. O muhtemelen Vefal tarikat
~
n
~
n bölgedeki
nüfuzunu biliyor olmal
~
d
~
r. Bilmese bile Anadolu'da yapt
~
rd
~~~~
istihbarat
sonucu, propagandas
~
na hedef seçti
~
i Kürt ve Türkmen a
~
iretlerinin
önemli bir k
~
sm
~~
aras
~
nda bu ta
~
ikata olan ba
~
l
~
l
~~~~
tesbit etmi
~~
ve halife
olarak görevlendirece
~
i ki
~
ileri münhas
~
ran bu tarikat mensubu Türkmen
ve Kürt
~
eyhlerinden seçmi
~
ti. Nitekim ar
~
iv belgeleri bu bölgede belli
say
~
da Vefâf zâviyesinin bulundu
~
unun ipuçlar
~
n
~~
veriyor, ki bunlardan
yukar
~
da iki örnek gösterilmi
~
ti. Herhalde bu zâviyeler bu propagandada
önemli bir rol oynam
~~~
olmal
~
d
~
rlar.
Bugün elimizde, Dede Gark
~
n oca
~~
n
~
n d
~~~
nda, Ebul-Vefâ silsilesine
ba
~
lanan Alevi dede ocaklar
~
na ait ba
~
ka icâzetnâmeler de bulunmak-
tad
~
r. Bunlardan baz
~
lar
~~
daha önce yay
~
mlanm
~~~
olups", bir k
~
sm
~~
da
henüz yay
~
mlanmam
~~
t
~
rsi. Yaln
~
z burada
~
u çok mühim huuuu hemen
hat
~
rlatal
~
m ki, Ebu'l-Vefâ silsilesine ba
~
l
~~
bu Alevi dede ocaklar
~
, rastgele
küçük ocaklar olmay
~
p,
~
mam Zeyne'l-Abidin'e dayanan en üst statüdeki
mür
~
id ocaklar
~
d
~
r. Zaten menâk
~
bnâmesinden çok iyi bildi
~
imiz gibi,
'° Bk. Birdo
~
an,
a.g.e.,
ss. 209-267. Kendisi de Alevi ve iyi bir ara
~
t
~
rmac
~~
olan N. Birdo
~
an'
~
n
~
u sözü, Alevi ocaldarm
~
n te
~
ekkülünde Ebu'l-Vefâ gelene
~
inin önemini çok iyi vurgulamaktad
~
r
(a.g.e.,
s. 117): "Ebu'l-Vera' killtü olmasayd
~
, Anadolu'daki kimi Alevi erenlerinin, Türk olsun,
Kürt olsun, kültleri olmayacakt
~
. Giderek Hac
~~
Bekta
~~
kültüniin bile olaca
~~~
ku
~
kulu kalacaku".
8
' Yaln
~
zca sözkonusu Alevi ocaklarm
~~
temsil eden dedelerin ki
~
isel millkiyederinde olup,
dolay
~
s
~
yla kutsal addedilen bu belgelerin, 199011 y
~
llara kadar ortalarda gözülunemesi, bunlar
~
n
mahiyeti hakk
~
nda bir fikir edinil
~
nesini mümkün k
~
lmamaktayd
~
. Fakat Alevili
~
e dair
ara
~
t
~
rmalar
~
n bu y
~
llardan itibaren geli
~
mesiyle bu belgelerin gün
~~~~~
na ç
~
kar
~
lmas
~
, bilimsel
aç
~
dan önemli bir tak
~
m ipuçlar
~
n
~
n da dikkati çekmesini sa
~
lad
~
. Söz konusu belgeleri,
güvensizlik, k
~
skançl
~
k vb. çe
~
itli sebeplerle Alevi olmayan Türk ara
~
unc
~
lar
~
n görmesi bugün de
neredeyse imkâns
~
zd
~
r. Bu tür belgelerden baz
~
lar
~
n
~
n fotokopilerinin dolayl
~~
olarak elimize
geçmesi sonucu, bu ocaklardan mühim bir k
~
sm
~
n
~
n Eb
~
l'I-Verâ'ya ba
~
l
~~
olduklar
~
n
~~
gördük. Bu
makalede örnek verdiklerimizin d
~~~
nda, Ebu'l-Veffya ç
~
kmakta olup, ula
~
amad
~~~
m
~
z, yahut
ula
~
u
~~
m
~
z halde, belirtti
~
imiz sebepler yüzünden fotokopisini elde edemedi
~
imiz, daha pek çok
icâzetnâme bulundu
~
unu belirtelim.
VEFA
~~
TARIKAT' (VEFA
~
YYE)
145
Ebu'l-Vefâ'n
~
n soru da bir seyyid olarak
~
mam Zeyne'l-Abidin"den geli-
yordu.
Nejat Birdo
~
an'
~
n yarmlad
~~~~
icâzetnâme metinleri,
Mineyik, Kara Pir
Bad
ve
A
~
uçan
(A
~
u içen) ocaklar
~
na aittir
82
. Ebu'l-Vefâ'n
~
n ad
~
n
~
n geçti
~
i
bu icâzetnâmelerden 22 Zülka`cle 855/27 Ocak 1451 tarihli olan
~
, Seyyid
~
brahim ad
~
nda birine aittir ve metinde onun hizmetini icra ederken, da-
ima "Ebu'l-Vefâ'mn ruhundan istimdad edilmesi" belirtiliyor
83
.
~
kinci icâzetnâme, 993/1585 tarihli orijinalinin Muharrem
1196/Kas
~
m 1781 tarihli kopyesidir ve bu da Seyyid
~
brahim isimli birine
aittir. Burada bu zat
~
n Ebu'l-Vefâ'ya kadar uzanan nesep silsilesi de zikre-
dilmektedir". Ayn
~~
oca
~
a ait bir di
~
er icâzetnâme, Rebiulevvel 984/May
~
s-
Haziran 1576 tarihli olup, yine ayn
~~
ocaktan Seyyid Ganim b. Seyyid Ka-
lender isimli
~
ahsa aittir. Bu icâzetnâme ile, ad
~~
geçen
~
ahs
~
n Ebu'l-Vefâ
neslinden oldu
~
u
~
ahitler huzurunda tescil edilmi
~
tir.
Kara Pir Bad Oca
~~~
ile ilgili icâzetnâmenin, Kerbelâ makam
~
nca 645/
1247-1248 veya 654/1256 tarihinde verilen orijinalinden ç
~
kar
~
lan Safer
ba
~
lar
~~
916/May
~
s ortalar
~~
1510 tarihli,
~
ahitlerce tasdikli suretidir. Mu-
hammed b. Hüseyin Kâki'ye ait bu icâzetnâmede, ad
~~
geçenin silsilesi
"Efendiler Efendisi, mutluluk kayna
~~
, gerçekleri]] sulta
~~~~
Seyyid Ebu'l-
Vefâ"ya
dayand
~
r
~
llyor.
~~
in ilginç yan
~
, burada Ebu'l-Vefâ'n
~
n
~
eyhi Mu-
hammed e
~
-
~
unbuki"nin de ad
~~
zikrediliyor
8
". Ayn
~~
oca
~
a ait bir ba
~
ka
icâzetnâme, Seyyid H
~
d
~
r b. Seyyid Yusuf b. Seyyid Pir Bad ad
~
na
düzenlenmi
~~
olup 1021/1612 tarihlidir. Bu da Ebu'l-Vefâ'ya da-
yand
~
r
~
llyor
87
. Görüldü
~
ü üzere oca
~~
n kurucusu Pir Bad'
~
n ad
~~
burada
geçiyor.
A
~
uçan Oca
~~
n
~
n icâzetnâmesine gelince, bu, Seyyid Temiz (?) ad
~
na
Küfe'de düzenlenmi
~~
olup Ziilhicce 990/Aral
~
k 1582 tarihlidir. Ad
~
geçenin
82
Bu ocaklar hakk
~
nda bilgi için yine N. Birdo
~
an
.
~
n kitab
~
na bak
~
lmal
~
d
~
r. Mineyik
Oca
~~
na ait icketnâmeler, bu oca
~
m günümüzdeki dedesi Muharrem Naci Orhan taraf
~
ndan
yap
~
lan müracaat üzerine mahkemece bilirki
~
ilere incelettirilerek 1988 y
~
l
~
nda resmen de tasdik
edilmi
~
tir.
8:4
Bk. Birdogan, sa. 211-212.
8 I
A.g.e.,
sa. 215-217.
as. 218-221.
t44
A.g.e.,
ss. 226-230.
87
A.g.e.,
as. 232-234.
146
AHMET YA
~
AR OCAK
silsilesi de
"
~
mam Zeynel-Abidin neslinden, iki gözü]) nuru Tâcu'l-jirifin
Seyyid Ebu'l-Veffya
dayan
~
yor".
Ebu'l-Vefâ'ya ba
~
l
~~
bir di
~
er Alevi oca
~~~
da Sultan Sinemil Oca
~~
'd
~
r.
Bu oca
~
a ait elimizdeki icazetnâme, 28 Muharrem 1265/24 Aral
~
k 1848 ta-
rihli olup Sultan Sinemil evlad
~
ndan Seyyid
~
brahim b. Seyyid Hasan ad
~
na
Kerbelâ kasabas
~
nda düzenlenmi
~
tir
89
. Burada ad
~~
geçen dedenin silsilesi-
nin
"Sultân
~~
'l-Ârifin Ebu'l-Vefâ
vas
~
l oldu
~
u belirtildikten
sonra, kendisine
Vefâiyye H
~
rkas
~~
(el-H
~
rkatu'l-Vefâiyye)
giydirilerek, yani
Vefâiyye silsilesine dahil edilerek icâzet, seccade, alem verilip ir
~
ada yetkili
k
~
l
~
nd
~~~
, dolay
~
s
~
yla kendisine itaat edilmesi gerekti
~
i vurgulanmaktad
~
r.
Biti
~~
k
~
sm
~
n
~
n yan taraf
~
ndaki bir ibarede,
"
~
ecere-i atik fevt oldu
~
u ecil-
den bu s
~
lret-i cedid tesvid olmad
~
"
cümlesi, bu icazetnâmenin, as
~
l
nüshamn sureti oldu
~
u anla
~~
l
~
yor.
Burada bahis konusu edece
~
imiz son icazetname ise, çok kötü bir ne-
sih ve Türkçe'ye çevrilmesi adeta imkans
~
z, kötü bir Arapça'yla yaz
~
lm
~~~
olup maalesef hangi oca
~
a ait bulundu
~
u ve sonu kopuk oldu
~
u için de
tarihi tesbit edilememi
~
tir". Ancak, e
~
er sahte ve bir kopye nüsha de
~
ilse,
~
ahitler aras
~
nda Karaca Ahmed-i Rümiyi yani me
~
hur Karaca Ahmed Sul-
tan'
~~
da gösterdi
~
ine göre, en az
~
ndan onun zamamna, yani yakla
~~
k XIII.
veya XIV. yüzy
~
la gitmekte oldu
~
u söylenebilir.
~
a
~~
rt
~
c
~~
bir ba
~
ka nokta,
oca
~
a mensup
~
eyhleri uzun uzun zikredip baz
~
lar
~
n
~
n sözlerini nakleden
bu icazetnâme, bir Alevi icâzetnâmesinde bulunmayacak, Hz. Ali'den
önceki üç halifenin ad
~
n
~~
ve
~
eyh Abdu'l-Kadir el-Cill ve
~
eyh Ahmed er-
Rifaryi de anmaktad
~
r. Ancak bu arada silsileyi de "
~
eyh el-Vefa Kürdrye
dayand
~
rmaktad
~
r.
88
4.g.e.,ss.26:3-265. Buraya kadar N. Birclo
~
ane
~
n kitab
~
ndaki Türkçe çevirilerden yarar-
land
~~~
= bu siyâdetnâmelerin as
~
l metinlerine ula
~
mak ne yaz
~
k ki mümkün olma
~
n
~~
ur.
Görebildi
~
imiz kadar
~
yla bu metinlerde baz
~~
atlamalar ve gereksiz sadele
~
tirmeler yap
~
lm
~~
ur. Ne
yaz
~
k ki Birdo
~
an bu kitab
~
nda bu Arapça icâzetnâmelerin sa
~
l
~
ks
~
z çevirilerini yay
~
mlam
~~
ur. Bu
çeviriler, gerek orijinal
~
neti
~~
lerdeki Arapça yanl
~~
lar
~
ndan, gerekse bu metinleri Türkçe'ye
çeviren ki
~
i veya ki
~
ilerin metinleri iyi anlayamamas
~
ndan do
~
an baz
~~
yanl
~~
lar ihtiva etmekle be-
raber, sözkonusu ocaklarm Eb
~
ll-Veffl ile ba
~
lanus
~
n
~~
çok iyi göstermektedirler. Bu itibarla, oriji-
nal metinleri ve sa
~
lam çevirileri verilmeyen bu tarihsel de
~
eri yüksek belgelerin bilimsel
yay
~
nlar
~
n
~
n yap
~
lmamas
~~
maalesef büyük bir talihsizliktir. Böylece ara
~
ur
~
c
~
lar
~
n bu metinleri
sa
~
l
~
kl
~~
bir
~
ekilde kullanmalan ister istemez engellenmi
~~
olmaktad
~
r.
89
Bk. ekler lusrm, nr. 4.
~
lk defa bu makalede kullan
~
lan tarihi de
~
eri yüksek bu iki belge-
nin fotokopisini temin eden H
~
d
~
r Abdal Oca
~~
ndan dostumuz Mehmet Yaman Dede'nin o
~
lu
Say
~
n Ali Yaman'a te
~
ekkür ederiz.
9()
Bk. ekler k
~
sm
~
, nr.5.
VEFA
~~
TAR
~
KATI (VEFA
~
YYE)
147
~
htilalci Mehcrilik, Alevilik ve
~
smail:ilik
Son olarak Vefâilik-Alevilik ba
~
lam
~
nda bir ba
~
ka probleme temas et-
mek istiyoruz, ki bu da Vefâilik-Nizari
~
smailili
~
i ba
~
lant
~
s
~~
problemidir.
Bu konudaki
~
ahsi incelemelerimiz ve gözlemlerimiz bizi, Alevili
~
in
bugüne kadar san
~
ld
~~~~
gibi Oniki
~
mam mezhebinin de
~
il, böyle bir
görüntü vermesine ra
~
men, esas itibariyle daha çok Nizari
~
smailili
~
ine
yak
~
n durdu
~
u sonucuna götürmü
~
tür. Bu da XVI. yüzy
~
lda Safevi propa-
gandas
~
yla oldu
~
u kadar, büyük bir ihtimalle daha evvel, ba
~
ka kanallarla
olabilece
~
i gibi, Kürt ve Türkmen oymaklar
~~
aras
~
nda çok yay
~
lm
~~~
oldu
~
unu gördü
~
ümüz Vefâilik kanal
~
yla da daha XII. ve
XIII. yüzy
~
llarda
olu
~
mu
~~
olabilir"°.
Vefâili
~
in merkez yay
~
lma alan
~
n
~
n
~
rak ve Suriye topraklar
~~
oldu
~
unu,
bu topraklarda eskiden beri mevcut, müslüman olmu
~~
Kürt ve XI.
yüzy
~
ldan beri ya
~
amakta olan Türkmen konar-göçerlerinin mevcudiyetini
de art
~
k biliyoruz. Bu dönemlerde buralarda Nizari
~
smailili
~
inin çok faal
oldu
~
u da tarihen müspet oldu
~
una göre", bu çak
~~
ma, özellikle XIII.
yüzy
~
ldan itibaren Kürt ve Türkmen konar göçerleri aras
~
nda yayg
~
n olan
Vefâili
~
in
~
smâililikle çok muhtemel temas
~~
olmas
~~
gerekti
~
ini
dü
~
ündürüyor. Çok iyi bilindi
~
i gibi, 1256 y
~
l
~
nda Alamut Mo
~
ollar ta-
raf
~
ndan tahrip ve
~
rak istila edildi
~
inde, Nizari
~
smaililer'i s
~~~
nak olarak
kendilerine stili çevreleri seçtiler". Özellikle de k
~
rsal kesimler onlar için
çok elveri
~
li oldu. Biz
~
ahsen Vefâili
~
in onlar için bu s
~~~
nak yerlerinden
biri oldu
~
unu, dolay
~
s
~
yla böyle bir temas
~
n hiç te uzak bir ihtimal ol-
mad
~~~
n
~
, aksine kuvvetle muhtemel bulundu
~
unu san
~
yoruz. E
~
er mesele
dü
~
ündü
~
ümüz gibi ise, bu XVI. yüzy
~
lda Safevi propagandas
~
n
~
n neden
~
mamiyye
~
iili
~
i görüntüsünde bu do
~
rultuda bir muhteva ile bilhassa
Vefâi çevrelerine yöneldi
~
ini aç
~
klar.
Unut
~
namal
~
d
~
r ki, Vefâilik XIII. yüzy
~
lda Baba
~
lyas ve Baba
~
shak'la
beraber ihtilalci bir Mehdilik ideolojisiyle (revolutionary messianism) or-
9
' Bu mesele üzerinde bir müddetten beri çal
~~
makta oldu
~
umuzu burada vurgulamak is-
tiyoruz.
~
lk ula
~
t
~~~
= veriler bizi böyle bir izlenime sevkenni
~
tir. Özellikle Say
~
l
~~
Farhad Daftary ile
yaz
~
l
~~
olarak sürdürdü
~
ümüz fikir teatisi sonunda kendisi, Nizari
~
smailifi
~
i ba
~
la
~
n
~~~
da böyle bir
varsay
~
l
~
nn ara
~
ur
~
lma
~
a de
~
er oldu
~
u kanaatinde bulundu
~
unu belirt
~
ni
~
tir,
92
Türkmenler aras
~
ndaki ismaili propaganclalar
~~
için
~
nsl. bk. Farhad Dafta
~
y,
The
their histoly and doctrines,
Cambridge University Press, Cambridge 2001, ss. 356, 374
vcl.
Bk. Daftary, ss 446-47, 452-55.
148
AHMET YA
~
AR OCAK
taya at
~
lm
~~~
ve Türkiye tarihinin en büyük, en kapsaml
~~
ve sonraki tesirleri
itibariyle en önemli iki büyük isyan
~
ndan ilkini (ikincisi
~
eyh Bedreddin
~
syan
~
d
~
r) sahneye koymu
~
tur. Bu problemin Osmanl
~~
dönemindeki
uzanus
~
, XVI. yüzy
~
lda, II. Bayezit, Yavuz Selim ve Kanuni Sultan Süleyman
dönemlerinde Anadolu'daki K
~
z
~
lba
~~
Türkmen çevrelerinde Osmanl
~~
merkezi yönetimine kar
~~~
giri
~
ilen bir yar
~
m düzine kadar ayaklanmad
~
r"
1
.
Haz
~
rlan
~~~
ndan tatbik sahas
~
na konulmas
~
na kadar, bu isyanlar
~
n da ayn
~~
~
ekilde ihtilalci bir Mehdilik ideolojisi etraf
~
nda olgunla
~
u
~~
n
~~
iyi biliyo-
ruz. Bu tür bir ihtilalci mehdi ideolojisi,
~
mamiyye
~
iili
~
i'nden çok Nizari
~
smailili
~
i ile ba
~
da
~
maktad
~
r"
5
. Dolay
~
s
~
yla sözkonusu isyanlar
~
n
haz
~
rlanmas
~
nda bu eski Vefâi çevrelerinin bir rolünün bulunup bulun-
mad
~~~
n
~~
ara
~
t
~
rmak çok ilginç sonuçlar do
~
urabilir.
Sonuç
Öyle san
~
yoruz ki, yukar
~
dan beri yazd
~
klar
~
m
~
z ve Ebu'l-Vefâ silsilesine
dayanan Alevi dede ocaklar
~
n
~~
gösteren, ele ald
~~~
m
~
z belli say
~
daki
icâzetnâme,
~
u be
~~
mühim sonucu ortaya koymaktad
~
r:
Bugüne kadar hakk
~
nda pek bir
~
ey bilinmeyen Dede Gark
~
n'in,
kendi ad
~
n
~~
ta
~~
yan bir tarikat
~~
bulundu
~
u, bunun Vefâi tarikat' ile
ba
~
lant
~
l
~~
oldu
~
u ortaya ç
~
kmaktad
~
r.
Veral gelene
~
inin Türkiye topraklar
~
na ta
~~
nmas
~
nda belki en büyük
rolü oynayanlar, ba
~
ka bir ifadeyle,
Veffi
tarikat
~
n
~
n Türkiye tarihindeki en
mühim temsilcileri ise, hiç
~
üphe yok ki, Dede Gark
~
n ve halifesi Baba
~
lyas-
~~
Horasâni' ve onlar
~
n halifeleridir.
Ebu'l-Vefâ gelene
~
i, Alevili
~
i maddeten ve mânen, inanç ve kültür
olarak ya
~
aup toplumsal olarak da organize eden dedelik kurumunun, do-
lay
~
s
~
yla XVI. yüzy
~
lda
K
~
z
~
lba
~
hk
ad
~~
alt
~
nda tarih sahnesine ç
~
kan Alevi
toplumunun te
~
ekkülünde çok büyük ve önemli bir tarihsel rol oy-
nam
~~
ur. Bu tür belgelerin say
~
ca çok daha fazla oldu
~
una hiç
~
üphe yok-
tur. Bu, Alevili
~
in temelinin Ahmed-i Yesevi de
~
il, sanki neredeyse
bütünüyle Ebu'l-Vefâ gelene
~
i üzerine kurumla
~
t
~~~
n
~~
dü
~
ündürüyor.
94
Bu konuda genel bir de
~
erlendirme, analiz ve ilgili literatür için bk. Ocak, "XVI. Yüzy
~
l
Osmanl
~~
Anadolu'sunda Mesiyanik Hareketlerin Bir Tahlil Denemesi",V.
Milletleraras
~~
Türkiye
Sosyal ve Iktisat Tarihi Kongresi (Tebli
~
ler),
~
stanbul 21-25 A
~
ustos 1989,
TTK yay., Ankara 1990,
ss. 817-825.
95
~
smaililik'teki bu ideoloji için bk. Daftary, ss. 128-129.
VEF;ki TAR
~
KATI (VEFMYYE)
149
4- Belki en çarp
~
c
~~
sonuç ise
~
udur: Özellikle merhum Fuat
Köprülü'nün tesiriyle, bugüne kadar hemen bütün ara
~
ur
~
c
~
lar, Türkiye
co
~
rafyas
~
ndaki popüler tasavvufun kökeninin, Ahmed-i Yesevi gelene
~
ine
ba
~
l
~~
Orta Asya tasavvufu oldu
~
unu kabul etmi
~
lerdi. Bugün Türkiye
Alevileri de belki bu etkiyle kendi kökenlerinde Ahmed-i Yesevryi
görüyorlar. Oysa bir tek
Hac
~~
Bekta
~~
Vilâyetnâmesi
hariç, ne Alevi dede
icazetnamelerinde, ne klasik nefeslerde, ne de di
~
er klasik Alevi metinle-
rinde Ahmed-i Yesevrnin ad
~~
geçmemektedir. Bu çok çarp
~
c
~~
bir durum-
dur. Buna mukabil, bu makalede incelemeye çal
~~
t
~~~
m
~
z tarihsel belgeler
~~~~~
nda aç
~
kça görülüyor ki, gerek Anadolu Selçuklu, gerekse Osmanl
~~
Türkiyesi popüler tasavvufunun sadece Orta Asya kökenli Ahmed-i Yesevi
gelene
~
ine dayand
~~~
n
~~
söylemek, tarihsel olguyu yans
~
trnamaktad
~
r. Ama
Türkiye popüler tasavv
~
lfunun her iki dönemde de büyük çapta
~
rak
tasavvufu kökenli Ebu'l-Vefa gelene
~
ine ba
~
l
~~
oldu
~
u aç
~
kça görülüyor.
Bununla beraber bu,
~
ikredilen dönemde Türkiye'de popüler tasavvu-
fun Orta Asya kökeni ile hiç ili
~
kisinin bulunmad
~~~~
anlam
~
na
al
~
nmamal
~
d
~
r. Gerek Mo
~
ol istilas
~
ndan önce, gerekse bu istila ile bera-
ber Orta Asya'dan ve
~
ran'dan yola ç
~
kan göç dalgalanyla pek çok sufinin
Türkiye toprakalar
~
na göç etti
~
i de bir vak
~
ad
~
r. Mesela Kalenderiyye cere-
yan
~
n
~~
ve buna ba
~
l
~~
muhtelif tarikatlar
~
n XIII. yüzy
~
lda buradaki mevcudi-
yetini Orta Asya ve Iran'
~~
hesaba katmadan aç
~
klayamay
~
z. Fakat burada bi-
zim vurgulamak istedi
~
imiz nokta, en az
~
ndan popüler tasavvufun ku-
rumla
~
mas
~
nda Vefâili
~
in ihmal edilemeyecek, önemli bir rolünün bu-
lundu
~
udur.
K
~
saca özetlemek gerekirse, yak
~
n zamana kadar varl
~~~~
bile pek sezilip
önemsenmeyen
Garkini
ve
Vefâ1
tarikatlar
~
n
~
n, Türkiye dini -sosyal tari-
hinde ne kadar önemli bir yere sahip oldu
~
u herhalde bir ölçüde
anla
~~
lm
~~~
olmaktad
~
r. Bu do
~
rultuda ileride sürdürülecek ara
~
t
~
rmalar
~
n,
önümüze daha çarp
~
c
~~
ve sürpriz problemler ve konular ç
~
karaca
~~
na
~
üphe yok gibi görünüyor.
150
AHMET YA
~
AR OCAK
EKLER
EK: 1
ÇELEB
~~
(I.) MEHMED DEVR
~
NE A
~
T
GARK
~~
N
~~
~~
CAZETNÂMES
~~
(821/1418 tarihli orijinalinin 837/1433-34 tarihli kopyas
~
)
(Türkçe çeviri)
bu nesebin
~
erefli ve sahih (oldu
~
unu tasdik ettik). Takvâ, (Allah'a) ve
Peygamberinin sünnetine itaat konusunda geçmi
~~
seyyidlerimizin ve
~
eyhlerimizin -Allah onlara geni
~~
rahmetiyle rahmet eylesin- vasiyetleri
üzere vasiyet ettik. O, edeb ve ahlak
~
n
~
n güzelli
~
i ile dervi
~
ler için
çal
~~
acakt
~
r. (Tarikat cihazlar
~
ndan olan) zenbili yüklenmi
~
, alemi ve kan-
dili kald
~
rm
~~
, mikraz
~~
çekmi
~
, seccadeye oturmu
~~
ve
~
EREFL
~~
GARK
~
N
~~
HIRKASINI
.
giymi
~
tir. Eski
~
eyhlere nisbet olundu
~
u üzere, onun eli eli-
miz, (ba
~
kalar
~
n
~~
tarikata) kabulü kabulümiiz, reddi reddimizdir. (Burada
silik bir kaç kelime var. Yaln
~
z "Tank" kelimesi okunabiliyor). Bu, "Kimse-
nin kimse için bir
~
eye kadir olam
~
yaca
~~~
ve emrin yaln
~
zca Allah'a ait
oldu
~
u o günde' (âyeti gere
~
ince) Allah'
~
n elleri aras
~
nda benim vasiyye-
tim ve hüccetimdir.
Emir
~
erefu'd-Din ve Emir Hayat ve Emir Belvâri ve Emir Yusuf VE
MERHUM EM
~
R ABDULLAH ES-SA'
~
D
~~
O
~
LU EM
~
R GARK
~
N
~~
ve Seyyid
Emir Hayre'd-Din, Seyyid Emir
~
lyas, Emir Muhammed, Seyyid Emir Ali,
Seyyid Emir
~
ah Muhammed
~~
te bu Seyyid
~
erif
~
ihâbe'd-Din Ahmed, Seyyid
~
erif H
~
z
~
r el-ma'rüf
bi-Çelebi ve Seyyid
~
erif
~
ah Hüseyin b. Seyyid
~
erif Muhammed ve Seyyid
~
erif Cemâle'd-Din Yusuf b. Seyyid
~
erif Kemâle'd-Din
~
smâil...
Bunlar
hepsi
~
erif Ebu'l-Vefâ'nni ailesindendir.
(Bu arada yine birçok isim vard
~
r.
Bunlar aras
~
nda bir NU'MÂN ELGARKIN
~~
B. MERHUM MEZKfIR SEYY
~
D
~
ER
~
F ABD
~
LLAH ve dört sat
~
r a
~
a
~~
da SEYY
~
D
~
ER
~
F P
~
NHAN EL-
GARK
~
N
~~
B. MERHÜM MEZKÜR SEYY
~
D
~
ER
~
F ABD
~
LLAH adlar
~~
geçiyor).
* Çeviri metinlerde büyük harfle yaz
~
lan kelimeler orijinal metinlerinde de celi (iri) reyhani
hat ile yaz
~
lm
~~
t
~
r.
** Kur'an-
~~
Kerim,
el-infitar
süresi, ayet 19.
VEFA
~~
TAR
~
XATI (VEFA1YYE)
151
EK: 2
MALATYA'DA SEYY
~
D EBU'L-VEFA ZÂV
~
YES
~
NE A
~
T BUYRULDU
(BOA,
~
bm
~
l-Emin Evkaf, nr. 2725)
(5 Cumadal-ûla 1102 / 4
~
ubat 1691)
'Malatya kad
~
sma hüküm ki
2
Kaza-i mezlAra tâbi Mu
~
ar nâhiyesinde asüde olan Kutbu'l-A
.
rifin Sey-
yid
~
eyh Ebu'l-Vefa
3
kuddise s
~
rruhül-azizin zâviye tekiyyesinde zâviyedar
olup âyende ve revendeye it'âm-i ta'am liçün kazâ-i mezbûre tevabiinden
~
eyh Hasanl
~~~
ve Üçbölük ve Erdek ve Ta
~
l
~
' nam mezrealar
~
n
5
mahsûlât
~~
vakf olup ve ahalisi dahi avar
~
z-
~~
divâniyye ve tekalif-i örfiyyeden dahi
mu'afiyyet "üzere selâtin-i mâziyeden mu'afnâme ve yedlerinde(?) evâmir-i
~
erife ve vakfiyye-i ma'mûlün bihâ
7
ve sûret-i defter-i cedid-i hakani var iken
hilaf-
~~
defter ve evâmir-i
~
erife avar
~
z ve sâir teklif 'talebiyle rencide ve
remide iderler men'i bab
~
nda emr-i
~
erif recas
~
na i'lâm olunma
~~
n hazine-
"âmiremde mahfûz olan mevkûfat defterlerine nazar olundukda kazâ-i
mezbi
~
run gayr ez-
1
"fürünihadegan icmâl üzere ikiyüz doksan üç avar
~
z
hânesi oldu
~
u mestûr olup "ve defterhâne-i a
~
niremde mahfûz olan def-
terlere mürâcaat olund
~
kda nâhiye-i mezbûrede vaki' "
~
eyh Hasanlu maa
Mezraa-i Çivril nam karyede
~
eyh Ahmed-i Tavil
nâm kimesne medfün
olup "
~
eyh (?) hakanide kitâbet olundukda vilayet defterlerinde kurâ-i
~
nezbilrede vakf olunup "ve reayadan kimesne muâf kayd ol
~
n
~
r
~
ayup
sonra vilayet defterinde mezb
~
lr karye ile 15
pâre mezraay
~~
mezar-
~~
mezbüreye vakf eyleyüp ve yigirmisekiz nefer kimesne içün "m
~
lafd
~
r deyu
~
erh virüp amma mufassal defterinde mezârii kayd eyle
~
neyüp ancak
~
eyh
'
7
Hasanl
~
mun iki ba
~
dan vakf yazup ve on üç nefer kimesneyi muaf eyleyüp
"ellerine süret-i defter virüp âyende ve revendeye hidmet eylemek üzere
mukayyed '"bulunma
~~
n imdi kanün ve defter mûcebince amel oluna
deyu ferman sad
~
r olma
~~
n
20
bin altm
~~~
yedi senesi Rebiu'l-evvelinin oni-
kinci günü tarihiyle müverrah
2
'emr-i
~
erif virildü
~
i der-kenâr old
~
kda
hilafina emr-i ahar sad
~
r olmu
~~
22
de
~
il ise tecdid olma deyu ferman-
~~
~
erif
sad
~
r olma
~~
n
~
urûtlyla emr-i
~
erif
23
yaz
~
lma
~
a tezkire virildi fi 5 Cumadal-
Illa sene 1102
152
AHMET YA
~
AR OCAK
EK: 3
MALATYA'DA SEYY
~
D EBU'L-VEFA ZAV
~
YES
~
NE A
~
T
ZAV
~
YEDARLIK BERATI
(BOA,
Cevdet Evkaf, nr. 6210)
(Rebit
~
'l-evvel ortalar
~~
1117 / Temmuz ortalar
~~
1705)
'Malatya muzafat
~
ndan Musar nâhiyesinde vaki''asüde olan Kutbu'l-
Arifin Seyyid
~
eyh Ebui-Vefa zaviyesinin
2
zaviyedarl
~~~~
evlad-
~~
vak
~
fa me
~
rüta
olup evladiyyet ve me
~
rütiyyet üzere mutasarr
~
flar olan i
~
bu darende-i
'ferman-
~~
hürnayfin Seyyid Ali ve diger Ali ve Yusuf ve Hüseyin ve gayri bil-
fil berat-
~~
serifle mutasarr
~
flar olup lakin taht-
~~
ali-baht-
~~
Osmani kat
~
na
gelüp
.
'
(
?
)
hiimayün-
~~
sa'adet-makrünt
~
m vaki' olma
~~
n der-i saadetimde
müceddeden berat-
~~
~
erifim virilmek bab
~
nda yedlefinde olan berat-
~~
atik
mücebince
5
üzerlerinde ise bir ayl
~
k resm-i berât post-nisin yediyle teslim-i
hazine olunrnak üzere sadaka klüp bu berat-
~~
hiimayün
~~
virdüm "ve bu-
yurdum ki yan
~
p mezbürlar zikr (Aman zaviyenin ken
-
la-kan evlâcliyyet ve
me
~
rütiyyet ützere zaviyeclar olup
7
hidmet-i lazimelerin
~
ner'i ve miieddi
k
~
lcl
~
ktan sonra iislüb-
~~
sab
~
k üzere mutasarr
~
flar olup vak
~
f
~
n rüln ve
devam-
~~
ömr-i devletimiciin
8
duâya mildavemet göstere söyle bilüp alâmet-i
~
erife itirnd k
~
lalar. Tahriren fi evas
~
t-
~~
~
ehr-i Rebiu'l-evvel sene seb'a
a
~
ere ve mie ve elf
Be-makam-
~~
Kostantini)ye
TARiKATI (VEFA
~
NYE)
153
EK:4
SULTAN S
~
NEM
~
L OCA
~
I
~
ECERE-
~
CAZETNÂME'S
~~
(28 Muharrem 1265 / 25 Aral
~
k 1848)
Nasrun min Allahi ve fethun katil)
v'Allahu veliyyu't-tevfik
es-Seyyid
~
brahim b. es-Seyyid Hasan b. e
~
-
~
eyh Naz
~
r b. e
~
-
~
eyh
Zenün b. Hayran Abdal K
~
dvetu
ili Hazreti Sultâni'l-
Ebu'l-Vefâ (sic) Tâci'l-Arifin kaddes'Allahu rühahül-aziz.
kendisine icâzet, seccâde, alem, kandil, zenbil ve destur verilmi
~
tir.
Onun yolu, Hz. Muhammed'den rivayet olunan
"Fakirlik benim iftihar ve-
silemdir. Ben onunla di
~
er nebiler ve resuller üzerine iftihar ederim"
ha-
disi gere
~
ince fakr yoludur. O ahit alm
~~~
ve VEFA
~
YYE HIRKASINI
G
~
YM
~~
T
~
R. O
~
unlar vas
~
tas
~
yla Allah yoluna ba
~
lanm
~~
ur: Salih, âbid,
zâhid fiz
~
l, kimi', ilim, dervi
~
lerin babas
~
, seyyidlerin efendisi, cömertlik
ve saadet madeni
~
eyh Seyyid Muhammed kaddes'Allahu surat
-
dil-aziz.
Bütün fakr erk•ân
~~
ona Seyyid Hüseyin'den, ona Seyyid Muhammed'den,
ona Seyyid Cemâle'd-Din Yusuf tan, ona
~
erefe'd-Din Hüseyin'den, ona Sey-
yid
Abbas'tan, ona Seyyid Nure'd-Din Asuman'dan, ona Sey-
yid Salih'ten, ona Hams'den (?), ona da SEYY
~
D EBU'L-VEFA TÂCU'L-
AR
~
F
~
N kaddes'Allahu rühahtl'haziz'den bütün fakr erkan
~~
vas
~
l olmu
~
tur.
Bu mübarek icazetnâmenin yaz
~
l
~
nas
~~
Hicret'in bin ikiyüz altm
~~
be
~~
senesi
Muharrem'inin yirmisekizinci Sal
~
* günü bitmi
~
tir.
Buna
Kerbelâ tekiyyesi naltibi
Ahmed Baba
~
ahidlik etti
Buna
~
mam Hüseyin Postni
~
ini
Seyyid Muhammed Taki b.
Seyyid Ahmed Dede
~
ahidlik etti
* Belgede 1265 y
~
l
~~~
Muharrem
.
inin 28'inde "Sülesâ" yani Sal
~~
günü olarak geçmekteyse de,
bugün esas
~
nda 25 Aral
~
k Pazartesi
.
ne
rastlamaktad
~
r.
154
AHMET YA
~
AR OCAK
Buna
Buna
Buna
Kerbelâ tekkiyyesinde Kerbelâ tekkiyyesinde Kerbelâ tekkiyyesinde
Çera
~
cl Ali Baba
kahve Ali Baba
meydana Dervi
~~
Ali Baba
~
ahidlik etti
~
ahidlik etti
~
ahidlik etti
Bu
~
ecerenin sahibi Seyyid
~
eyh
~
brahim b.
~
eyh Hasan Sultan Sinemil
evladlar
~
ndan oldu
~
u sabit olunup i
~
bu mahalle kayd ve sahh ve
~
erh vi-
rildi talib-i
~
nürichn amel itmek içün ziyade ve noksan olunmad
~
. V'allahü
alemu bi's-savâb
Ek: 5
OCA
~
I VE TAR
~
II
~~
TESB
~
T ED
~
LEMEYEN
~
ECERE-
~
CAZETNÂME
(Bu
~
ecere-icâzetnâme, büyük bir ihtimalle sahte olabilir. E
~
er bir
önceki gibi eski tarihli orijinal nüshas
~
n
~
n geç tarihli bir kopyas
~~
olsayd
~
,
müstensih hatalar
~
na ra
~
men onun gibi standard düzeni ve üslubu olmas
~~
gerekirdi. Oysa bunda böyle bir durum sözkonusu de
~
ildir. Acemice ve
imlâ yanl
~~
lanyla dolu bir hat, kötü ve âdetâ anla
~~
lmaz karmakar
~~~
k bir
arapça ile kaleme al
~
nm
~~~
olup sondan da eksiktir. Metinde Seyyid Abdul-
Kadir el-Kilâni ve Seyyid Ahmed er-Rifâ'i ile birlikte Ebu'l-Vefâ'n
~
n ad
~~
geçmektedir. Hattâ Ebu'l-Veffn
~
n ad
~~
bile kötü bir imlâ ile
~
eyh el-Vef
Kirdi
(Kürdi)
~
eklinde yaz
~
lm
~~
t
~
r. Tercüme edilemeyecek kadar kötü bir
metin olmakla beraber, Ebu'-Vefâ'ya kadar ç
~
kan silsileyi te
~
kil eden isi
~
n-
leri aç
~
k seçik olarak görmek mümkündür. Bu belge e
~
er sahte ise, bu
bile Ebu'l-Vefâ'n
~
n ad
~
n
~
n, sahte bir belge düzenlenmeyi gerektirecek ka-
dar prestij sahibi oldu
~
unu gösterir.)
1I
~
n
~
c
~~
Y
~
l.
~~
• ()co4
Ahmet Ya
~
ar Ocak
1
a
~~
~
fr
----,-...- ------
L
~~
/(1
>>
~~
•
43
~
-4
\'>
--;-
>
~
,
._
\
, ••• t
t
.::::,;
,
,
--
~
.
.- ,- "
N
....%,.'
1)
•••••
////
~
))
~~
'
—
Belge 2
;s'
,9
t
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge 3
_
çyJC
u&J
c
~~~
-
,
410
,
~
,
---
.
C
~
5L—
Ahmet Ya .w
~
-
Belge 4
7
I
44
4
4
•
—
07
Ahmet Ya
~
ar Ocak
~~
./
9
JJ
I
•
9
"
Belge 5
/(:•?'
.1
"
.
..f ft ..**
4
~
•
*"
• •
>
~
~
~
9
~
~~
~
.."
v--
Ahmet Ya
~
ar Ocak
^-•
V
t
( /1
..
4
\1.
Belge 6
/
41,
,
•
•
,
-
Ç
:
~
j
•••
4
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge 7
•••*".'
»
-
r
2\: £
-
J1
-
,
~
zi • -;s
' ‘%*
;
Ahmet Ya
~
ar Ocak
•
~
L
Belge
Ahmet Ya
~
ar Ocak
c.
~
"
,
JM
—
~
.,
Ç--
,
Belge 9
*e**
.
--
;'.
•,
,
~~
i ,f- • .•
1
,
.;',
'
"S`
"Z
,
•
f
.:!:.,), .:-`--:;,'
.
-'''''',.•.'
(
9
.,'k l'
•
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge I()
////1/1
,
I
r
~
l
I
/
•
-
_f
i
I
\ ;
!
''
'''..)
.-;;‘
,,
• N
;
- -N, ,,
''
..),'
\
2'.
.:
.
j
1
~
-,
--
•9
j
.-
n
'
''
,...:
,__
,
,
4
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge I I
,
,
,
›
-St y
•-;
,
•
-
y
•
e
~
r4b
-
,
er
~~~
NIM.0
Ahmet Ya
~
ar Ocak
..5.)
Belge 12
Alunc
~~
Yo..w
~
• (hak
-
a
*4
4425Z,
:9
44
''''--;'›P›)1''''"--•‘'' -,
.
•-,....
~
4 ",‘•
.
. ,,,,,,/
~~
j.
..' ,
/
5 ''.
,
,
i
s\:., '
Belge 13
-
e
Ahmet Ya
~
ar Ocak
waffeIe
s
,"
es
~~~
."
-
-wç.
-
.5LL/
_
e
••••""
(/
-
• -
3
,
'*
3
-
• )
.1
•
t
Ahmet Ya
~
ar Ocak
.<
71i(7 1
.
1
,
,
~~
9
3'
'
1'
~
'7
~~~~
/
~
l
Belge 15
Ahmet Ya
~
ar Ocak
)
.<
J
.
~~
1
'
~~
5
jJ
~~
•
I
n
I
i
~~
5
9
'
-
) •
~~
__
.-7,
- .
v??
I
I
k>
3
-
,;•).."
1
>52
A
~~~
Belge 16
L
Ahmet Ya
~
ar Ocak
N
eo
uso.'
,
?...--'--
.-.......
if"
4
~
i
~~
,
AC.
,›
..£~,
(0-1
:"
•
"
.)
•
Belge 17
i //
~
/
/
/
1
/
/
. r .
,...,
y.,
,
,--
-)
.,
. 3-
•
401
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge 19
4
.
-
"
.4
:Ne
Ahmet Ya
~
ar Ocak
-k;.
—
‘"
c?'>
-
l
~
s;
\*--
.
--•)
Belge 20
Al
~~~~
et Ya
~
ar Ocak
(
-:•
1
\v,
7
\
;
Belge 21
Ahmet Ya
~
ar Ocak
•
's `..
,,
:
t
-
.,
;
:rs_m_s
- ,`
-
i • -,
'— ,
--
5
<-'-
r
s-
5
' -
..t..
,
''
c
-
..5-
1
.--
-
--"
,_?.> s•
_1„,._),...
,
-
. -
-
. _` ' ' t
~
‘
, ' ' iZ
-
r
-
d
~
'•
,4 , ..— „
,- i ,
-
Belge 22
4
Ahmet Ya
~
ar Ocak
Belge 23
~~
.
Ahmet Ya
~
ar Ocak
-
t
\
.
-;»
~~
•
t
~
l.
k
Belge 24
'J- 2
- •!
~~
,
,f
• ,
L:J
•
(
-• lx;_..
1
~~
Ahmet Ya
~
ar Ocak
S 4
t t ‘t
,
4
b--
1 9.,•••••"
~~
A • •
Ahmet Ya
~
ar Ocak
.4
ro.
";:t
,
I j
z
,.1
.j
'
z
‘
~
d
~~
!c
4%
j
j
j4
L4(:5
%<
1
,--
j
"
Belge 26
Ahmet Ya
~
ar Ocak
c
- •
J.,‘\58
D
.
—
-
Belge 27
5
Ahmet Ya
~
ar Ocak
)
51 I
4
},
y
01
.cv.4
~~
>
Belge 28
•
Ahmet Ya
~
ar Ocak
'
Belge 29
Ahmet Ya
~
ar Ocak
•
(
~
tUl
rA
(A
:
S
,&
1:4
,
3
`•
3
4
tg.;g,/
j;n:47.i‘
?)
<1
LU
Ahmet Ya
~
ar Ocak
z
•
-••
'';•"z;",:-;,g1,1;
i
~
5s)
:
ki CfAl;')
16;;J
~
j
:
vcs••;4•;;,,
4^
.
,
;J(
• , •
•
r;,)>
z
<e"
Belge 31
Ç.
.-Y
1
"
:
""
a6,
Belge 32
Ahmet Ya
~
ar Ocak
J;
.
;..r.
J
S'
›
_14
'?),J.k.O.l),;),,,j:4)J<>),L
~
l
~
G
~
)jP 5")
,
./c5'
j.4g
~
.
))
2
6e)(C)5
i/j
1
44
9,
..
,5:
v)i
-
z)
~
rt•ic
~
,)/7;
Belge