Content uploaded by Mustafa Avci
Author content
All content in this area was uploaded by Mustafa Avci on Nov 03, 2021
Content may be subject to copyright.
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık
Tarafı
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Music
MUSTAFA AVCI*
ÖZET
Müziği etnomüzikoloji, müzikoloji ve eleştirel sosyal bilimler perspektifinden çalışan
araştırmacılar, özellikle 2000’li yılların sonuna doğru, müziğin bir anlaşmazlık ve şid-
det (Johnson & Cloonan, 2009), savaş (Daughtry, 2014, 2015), zorlama (icbar etme)
(Chung, 2020), cinsel şiddet (Chung, 2020), işkence (Avramova & CNN, 2019; Cusick,
2006), propaganda (Pieslak, 2015), politik radikalleşme (Pieslak, 2015), manipülasyon
(Jacobs, 2017) ve ötekileştirme aracı olarak kullanılması gibi konular çerçevesinden
müziğin karanlık tarafını çalışmaya başlamışlardır. Müzik çalışmalarındaki bu dönü-
şüm aynı zamanda müziğin evrimsel, nörolojik, psikolojik ve biyolojik olarak da çalı-
şılmaya başlandığı ve bir “insanlık durumu” olarak kabul gördüğü bir döneme paralel
olarak seyretmiştir. Bu bildiride müziğin bahsi geçen karanlık kullanımları arasından
bir işkence aracı olarak kullanılmasıyla ilgili yapılan son dönem müzik çalışmaları ve
yaklaşımları irdelenecektir.
ABSTRACT
Towards the end of 2000s, ethnomusicolog ists, musicologists and critical social scien-
tists started to study the dark side of music and the use of music as a tool of violence
and torture. During this time, music has been analyzed and studied; as conflict, as vio-
lence (Johnson & Cloonan, 2009), as a weapon of war (Daughtry, 2014, 2015), as a tool
of coercion and sexual violence (Chung, 2020), as torture (Avramova & CNN, 2019; Cu-
sick, 2006), a tool for propaganda (Pieslak, 2015), as a tool for political radicalization
(Pieslak, 2015), and as a tool of manipulation (Jacobs, 2017). This transformation in mu-
sic studies has also been paralleled by the study o f music from an evolutionary, neuro-
logical, and biological perspective, through which music became to be seen as a "hu-
man condition". This presentation will focus on one of the dark sides of music in which
it is used as torture
* Dr. Öğrt. Üyesi, Altınbaş Üniversitesi Sosyoloji Bölümü.
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık Tarafı59
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Musi
c
GİRİŞ
Batı dışı müziklerin sosyal bilimsel bir perspektifle çalışılması olarak ha-
yatına başlayan etnomüzikoloji çalışma alanını antropoloji ve ses çalışmala-
rından sahasındaki gelişmelerden de etkilenerek hemen her müziği, dansı1 ve
sesi kapsayacak şekilde geliştirmiş olsa da 2000’li yılların sonlarına kadar mü-
ziğin aydınlık denilebilecek tarafıyla ilgilenmiştir. Müziğin aydınlık tarafın-
dan kasıt müziğin özünde iyi olduğu, insanların hayatlarını iyi yönde değiş-
tirdiği, insanları bir araya getirip toplumsal aşkın üretilmesini sağladığı, dil
kadar eski ve dille beraber evrimleştiği gibi ön kabullerle hareket edilmesidir.
Bu çalışmalar öncesinde ve çalışmalar sırasında da etnomüzikoloji disiplini
dışındaki bazı disiplinler çerçevesinden müziğin karanlık tarafına dair başka
bir tür literatür de mevcuttur. 1980’li yıllardan başlayıp 1990’lı yıllarda de-
vam eden ve özellikle 2000’li yıllarda etkisini kaybeden bu yazın, müziğin
toplumlar ve insanlar üzerindeki kötü etkileri üstünde durmuş, psikoloji, ile-
tişim ve sosyoloji gibi disiplinlerden müziğe dogmatik ve ideolojik olarak
yaklaşan (özellikle eleştirel sosyal ve beşerî bilimler perspektifi dışından ya-
zan) bilim insanları ve gazeteciler tarafından üretilmiştir.
Etnomüzikoloji ve eleştirel sosyal bilimler içerisinden yazan sosyal bilim-
ciler de genel olarak, bu yarı-bilimsel, dogmatik ve ideolojik dile karşı ma-
dunların müziğini (arabesk, hiphop, piyasa müziği, azınlık müzikleri, tek
sesli müzik vs.) eleştirel bir biçimde savunmak ve aşağılanarak yok sayılan bu
müziklerin, hak ettikleri değeri bulmasını sağlamak için çalışmışlardır.
Bu tür ideolojik ve dogmatik yaklaşımların nispeten azalmaya başladığı
2000’li yılların sonuna doğru etnomüzikoloji, müzikoloji ve eleştirel sosyal
bilimler perspektifinden müzik çalışan insanlar müziğin karanlık tarafını ve
müziğin bir şiddet ve işkence aracı olarak kullanıldığı konuları çalışmaya baş-
lamışlardır. Müzik çalışmalarındaki bu dönüşüm aynı zamanda müziğin ev-
rimsel, nörolojik, psikolojik ve biyolojik olarak da çalışılmaya başlandığı ve
bir “insanlık durumu” olarak kabul gördüğü bir döneme paralel olarak sey-
retmiş olması özellikle son yıllarda müziğin akademi tarafından olabilecek en
geniş anlamıyla anlaşılmaya çalışıldığının bir göstergesidir (bahsedilen çalış-
malardan bazıları için bkz: (Levitin, 2006; Mannes, 2011; Mithen, 2007; Patel,
2008). Bu dönemde bir yandan da müziğin bir anlaşmazlık, şiddet (Johnson
& Cloonan, 2009), savaş (Daughtry, 2014, 2015), zorlama (icbar etme)
(Chung, 2020), cinsel şiddet (Chung, 2020), işkence (Avramova & CNN,
2019; Cusick, 2006), propaganda (Pieslak, 2015), politik radikalleşme
(Pieslak, 2015), manipülasyon (Jacobs, 2017) ve ötekileştirme aracı olarak
kullanılması ve müziğin bir iletişim problemi (Avcı, 2019) olarak yarattığı so-
runlar da çalışılmıştır. Bu bildiride müzik çalışmaları literatüründe müziğin
karanlık tarafı ve karanlık kullanımları arasından müziğin bir işkence aracı
1 Türkçe’de müzik ve dansı içine alacak bir kelime bulunmadığı için müzik kelimesi dansı
da içine alınacak şekilde kullanılmıştır.
Uluslararası Etnomüzikoloji Sempozyumu (Çevrimiçi)
International Online Ethnomusicology Symposium
60
olarak kullanılması irdelenecektir.
MÜZİĞİN KARANLIK TARAFI (ASLINDA AYNI ZAMANDA AYDINLIK TARAFI)
Etnomüzikoloji her ne kadar müziğin karanlık tarafıyla son on beş senede
ilgilenmeye başlamışsa da müziğin karanlık bir tarafı olduğu iddiası Antik
Yunan’dan beri mevcuttur. Mesela Eflatun’un müzik dinlemekle ilgili eleşti-
rilerinden bir kısmı Miksolidyen ve Lidyen modlarının fazlasıyla hüzünlü ve
yoğun duygular uyandırıyor oluşunu hedef almış ve filozof bu duyguların
“kadınlar için bile” fazla olduğunu belirtmiştir: "Ağıtvari ahengiyle Mikso-
lidyen ve yoğun Lidyen terk edilmelidir" bu modlar "bırakın erkekleri, ka-
dınlar için bile faydasızdır" (Wang, 2004, s. 94). Eflatun, bu iki modu uzun
süreler dinleyen erkeklerin zamanla “güçsüz savaşçılara” dönüşeceğini iddia
eder (Wang, 2004, s. 91).
Eflatun, sadece modların hüzünlü ve yoğun duygular uyandıran türlerini
değil aynı zamanda İyonyen ve Lidyen modlarının “yumuşak ve neşeli
ahenklerini” de sarhoşluk, yumuşaklık ve miskinlik gibi hallere neden olması
sebebiyle devleti yönetenlere uygun görmemiştir. Bu modlara karşılık Efla-
tun insanlar ve dolayısıyla da devleti yönetenlere uygun davranışları gelişti-
recek modları Doryen ve Frigyen olarak belirtmiştir. (Wang, 2004, s. 94)
Antik Yunan sonrasında da iyi müzik kötü müzik ayrımı Hıristiyanlık’ta2,
İslam’da ve farklı kültürlerde de devam etmiştir. Ana akım kültürler özellikle
öteki olarak kabul ettikleri kültürlerin müziklerini yok saymak, ötekileştir-
mek ve yer yer şeytanlaştırma yoluna gitmiştir3.
İşkence ile ilgili etno/müzikoloji çalışmalarına geçmeden önce, bu çalış-
maları öncülleyen bir çalışmadan bahsetmekte fayda olacaktır. Müziğin ka-
ranlık tarafıyla ilgili ilk ve en önemli çalışmalardan birisi tarihçi William
McNeill tarafından yapılmıştır. McNeill Birlikte Tempo Tutmak: İnsanlık
Tarihinde Dans ve [askeri] Talim (Keeping Together in Time: Dance and Drill
in Human History) adlı kitabında (1995) askeri talimlerde kullanılan kassal
bağlanma (muscular bonding) yoluyla insanlar arasında birlik beraberlik ve
grup olma hissinin oluşturulmasından ve bu hissin savaşlarda kullanılmasın-
dan bahseder4.
McNeill’e göre (1995) kassal bağlanma, zaman içinde, yani belirli bir ri-
timle, birlikte hareket eden (müzik yapan, dans eden, askeri yürüyüş talimleri
yapan vs.) insanlar arasında bir birlik ve beraberlik hissinin oluşmasını, grup
2 Mesela pagan müziği; ya da St. Augustine’in “tehlikeli zevkler ve onaylanmış faziletler”
arasındaki ayrımı, ya da Calvin’in müziğin cezbediciliği hakkındaki uyarıları bu ayrıma
örnek verilebilir (Hanning & Grout, 2002, s. 9,11).
3 Nazi Almanya’sında Yahudi müziği, Amerikan kültüründe Rock’n’roll, ortodoks İslam
inancında din dışı müzik ya da kadın sesi gibi, Türkiye’de arabesk müzik, Kürt müziği
4 Aslında müziğin ve dansın birleştirici gücünün sistematik olarak insan öldürme tekno-
lojisine çevrilmesi müziğin karanlık tarafına işaret etmektedir.
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık Tarafı61
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Musi
c
bağlarının kurulmasını sağladığını; grup uyumunu, sosyal uyumu ve sosyal
dayanışmayı güçlendirdiğini ve dolayısıyla da gruptaki bireylerin ve dolayı-
sıyla da grubun bekasını sağladığını iddia eder (McNeill, 1995, s. 30,38). Bu
noktada belirtilmelidir ki, McNeill’in (ve sonrasından pek çok nörobilimci-
nin de) iddia ettiği, dansın grup kurma ve insanları bir araya getirme özelliği-
nin bir de diğer yani “öteki” yüzü mevcuttur. Başka bir deyişle, müziğin ve
dansın aydınlık tarafı olarak gördüğümüz bu durumun bir de karanlık tarafı
vardır, yani insan gruplarını oluşturmaya yarayan bu adaptasyon aynı za-
manda başka insanları ve grupları da dışarıda tutmaya ve onları ötekileştir-
meye yaramaktadır. Yani McNeill’in insan gruplarını bir arada tutmaya ya-
radığını iddia ettiği kassal bağlanmanın bu grupların dışında olan insanları da
dışarıda tutmaya yaradığını fark etmek önemlidir.
McNeill kassal bağlanmanın önemini 1940’lı yıllarda katıldığı askeri ta-
limlerde fark eder, bu talimler sırasında diğer askerlerle beraber ritmik bir
şekilde müzik eşliğinde yürümenin kendisinde yarattığı öforik, ekstatik (es-
rik) ve hatta “dilden bile daha eski” hisleri ve psikolojik etkilerini şu şekilde
anlatır: “insana nüfuz eden bir iyi olma hali; daha spesifik olarak kolektif ri-
tüele katılım sayesinde garip bir kişisel genişleme duygusu; bir tür taşma, var-
lığınızdan daha büyük hale gelme hissi.” (McNeill, 1995, s. 2) McNeill’e göre
bu tür ritmik askeri talimler, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen kabilelerdeki
savaş danslarına ve diğer ritmik egzersizlere benzer ve bu talimler/danslar/eg-
zersizler sırasındaki duygusal tepkilerin tarihöncesi kökenleri bulunmakta-
dır” (McNeill, 1995, s. 3).
McNeill, Güç Peşinde (The Pursuit of Power) adlı kitabında "Avrupa or-
dularının modern üstünlüğünün büyük ölçüde yakın nizam talim (close-or-
der drill) sonucu ortaya çıkan bu psikolojik etkinin olduğunu iddia eder"
(McNeill, 1995, s. 3). McNeill’e göre (1995) 16. yüzyılda Hollanda'da yaşa-
nan bu gelişmeyle savaşta daha verimli olan ordular kurulabilmiş ve yine bu
sayede, kıtada yaşayan en fakir sınıfları çok düşük maliyetlerle silahlandır-
mak ve yine de bu askerlerin itaat etmesini sağlamak mümkün olabilmiştir.
Bu talimler 50 sene gibi bir sürede bütün Avrupa'ya yayılmış ve bu ordular
Avrupalı devletler için “güvenilir ve ucuz bir savaş aracı haline gelmiştir”
(McNeill, 1995, s. 3).
McNeill’e göre birlikte hareket eden (dans) insan topluluklarında yaşanan
“kendini kaybedip yekvücut olan toplulukta kendini kaybetme” ile birlikte
ortaya çıkan bir tür “sınır yitimi” (boundary-loss) hissinin gruptaki herkesin
bir olduğunu (ben'in biz, benim'in bizim olması ve kişisel kaderin önemini
kaybetmesi) düşünmesini sağlaması önemlidir (McNeill, 1995, s. 10,13). Ben-
zer bir “sınır-yitimi” hissine 2. Dünya Savaşı’nı çalışan sosyologlar da rastla-
mışlar ve insanların birbiri için savaşmasını propaganda, ya da kelimelerin de-
ğil “yoldaşlık” (fellow) hissi olduğunu görmüşler (McNeill, 1995, s. 10).
McNeill’e göre dans’ın ortaya çıkardığı psikolojik etkileri dans ve savaş da
ortaya çıkarabiliyorsa o zaman “talim, dans ve savaş birbirlerine bağlıdırlar”
Uluslararası Etnomüzikoloji Sempozyumu (Çevrimiçi)
International Online Ethnomusicology Symposium
62
ve “her üçü de sosyal gruplar ile grup bağlığını kurarlar ve sürdürürler”
(McNeill, 1995, s. 10).
Aslına bakılırsa McNeill’den yaklaşık yarım asır önce tarihçi Johan
Huizinga çarpışmalar ve savaş gibi müzik ve dansın da oyun alanına ait oldu-
ğunu belirtmiştir:
“en farklı alanlarda yer alan bu törensel ve ayinsel nitelikli âdetlerde di-
renme, savaşın kökenini; oyun ile çarpışmanın, adalet ile kaderin hâlâ iç içe
oldukları ilkel agonal alana açıkça yerleştirir” (Johan Huizinga, 2006, s. 133).
MÜZİĞİN BİR İŞKENCE ARACI OLARAK KULLANILMASININ
ETNO/MÜZİKOLOJİ’Sİ
Müzikolog Suzanne G. Cusick müzik ve işkence konusundaki öncü çalış-
ması İşkence Olarak Müzik / Silah Olarak Müzik (Music as Torture / Music
as Weapon) adlı makalesinde (2006) öncelikle müziğin ABD tarafından bir
savaş silahı olarak kullanılmasının tarihinden bahseder (Panama’da Vatikan
Büyükelçiliğine sığınan Noriega’ya yapılan müzikli taciz ve 2000 sonrasında
yaygın olarak kullanılan LRAD [Long Range Acoustic Device - uzun menzil
akustik cihazı] adı verilen ses silahı). Cusick bu kısa tarihin ardından müziğin
Bush yönetimi tarafından Afganistan, Irak ve Guantanamo’da, Cenevre Kon-
vansiyonundaki işkence yasaklarını baypas etmek için bir işkence aracı olarak
kullanılmasını anlatır. Bu yöntemin sorgulamalarda kullanılmasının temel se-
beplerinden birisi “no touch torture” yani dokunmadan işkence yapmaya im-
kan tanıması, tutuklunun öznelliğini yerle bir etmedeki başarısının çok yük-
sek olması ve bu işkence yönteminin takibinin oldukça zor olmasından kay-
naklanmaktadır (Cusick, 2006).
Cusick’in belirttiğine göre gemi konteynırlarında ya da bir garaj büyük-
lüğündeki “siyah odalarda” (black room) maruz kalanı sağır edebilecek kadar
yüksek sesle dinletilen müzikler arasında metal, rock, R&B, rap ve pop müzik
gibi farklı türlerden şarkılar tutukluyu uyutmayacak, onun kendi düşüncele-
rini bile “duymasına” izin vermeyecek derecede aralıksız bir şekilde dinletil-
miştir (Cusick, 2006). Bu süreçte zifiri karanlık odalarda tutulan tutukluların
başlarına çuval geçirilmesi, çıplak bir şekilde duvara ya da zemine zincirlen-
meleri, stres pozisyonlarında tutulmaları, bulundukları mekânda aşırı sıcak
ve aşırı soğuğa maruz bırakılmaları, ayrıca cinsel ve kültürel olarak aşağılan-
maları da eşlik etmiştir (Cusick, 2006). Buradaki önemli noktalardan birisi de
bu işkenceye maruz bırakılan tutukluların kendilerine dinletilen bu müzikleri
“dayanılmayacak kadar yüksek sesli”, “kafir” ya da “Batılı” olarak tanımla-
mış olmalarıdır. Cusick’e göre bu durum, yani bu müzikleri hayatları bo-
yunca hiç dinlememiş insanlara zorla dinletmek, ABD emperyalizminin kül-
türel hegemonyasını da tahakküm, baskı ve zorbalık aracı olarak kullanma-
sına işaret eder (Cusick, 2006).
Andrew J. Chung “Music as sexual violence? Investigating the case of
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık Tarafı63
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Musi
c
bar/club-based sex trafficking and sonic harm” başlıklı makalesinde müziğin
bir şiddet aracı olarak kullanılmasında müziğin sorumluluğunun “sonik mad-
deselliğe” ihale edilme tehlikesinden bahsetmiştir (Chung, 2020, s. 2). Bu teh-
likeye Cusick’in araştırmasının en başlarda pek de müzikolojik bulunmama-
sından hareketle dikkatleri çekmek istemiştir. Chung’a göre bunun sebebi iş-
kencede ve savaşlarda “müzik kaynaklı şiddetin sebebinin müziğin sonik tit-
reşimselliğinin ve maddeselleğinin bir sonucu olarak görülmesi ve müziğin
‘bütünüyle ses’ statüsünde kullanıldığının düşünülmesidir”. (Chung, 2020, s.
2)
Bu noktada belirtilmesi gereken iki nokta var. Bunlardan birincisi müziğin
tanımının 1950’li yıllarla birlikte, özellikle avangart müziğin de etkisiyle sesi,
gürültüyü, hatta yaptığımız her şeyi içine alabilecek kadar genişlemesidir5. Bu
süreç sonucunda etnomüzikoloji çalışmaları açısından bakarsak müzik en
kapsayıcı anlamıyla sestir ve ses de müziktir. İkinci nokta ise, ağırlıklı olarak
yüksek ve güçlü bir ses olarak kullanılan müzik mahkumlar tarafından her
durumda “müzik” olarak tanımlanmış ve algılanmıştır. Eğer Cusick’in ko-
nuyla ilgili yazıları okunacak olursa, müziğin yarattığı psikolojik travmanın
bir kısmının müziğin bizzat “müzikselliğinden” kaynaklı olduğu görülecek-
tir.
Tüm bunlara karşın Chung, müziğin en geleneksel anlamdaki tanımıyla
“müzik” olarak da bir şiddet aracı olarak kullanıldığını gösteren Bir Cinsel
Şiddet Aracı Olarak Müzik (Music as Sexual Violence) adlı makaleyi kaleme
alma ihtiyacı hissetmiştir. Chung bu makalesinde (2020) müziğin “bedensel”
ve “sessel maddeselliğinden” (sonic materiality) bağımsız olarak, aktif ve mü-
zikal olarak şiddette rol oynadığı seks amaçlı insan kaçakçılığından bahseder.
Chung’un tanıklıklarına başvurduğu, seks amaçlı insan kaçakçılığı mağdurla-
rından bazıları, müziğin bedenlerine iradeleri dışında erotik danslar icra et-
melerini emrettiğinden bahsetmişlerdir. Dolayısıyla da mağdurlar için müzi-
kal sesler bir zorlama ve dolayısıyla da bir şiddet unsuru olarak kullanıldığı
aşikardır (Chung, 2020, s. 1).
Chung’a göre (2020) müzik bu tür bir zorla harekete geçirmeyi müziğin
sözleri ve müziğin formuyla ve ritmiyle ilgili özellikleriyle sağlamaktadır.
Chung burada felsefecilerin sözlü dilde kullanılan ve söz edimi (speech act)
olarak adlandırdıkları performatif ve komutvari sözcelerin/seslerin müzik
yoluyla da icra edilebileceğini belirtir (Chung, 2020, s. 3,7). Bu performatif
edimler ve semiyotik aksiyonlar öznelere “belirli aktiviteleri emretmeye”,
onlara “belli tür davranışları telkin etmeye”, ortamdaki “güç dinamiklerini
güçlendirmeye”, ve “özneleri boyun eğdirilmiş pozisyonlara sokmaya” ya-
rarlar (Chung, 2020, s. 3). Chung’a göre “Strip club” adı verilen kulüplere
bakıldığında şarkıların bu duruma uygun seçildikleri görülür, örneğin De-
peche Mode’un “Personal Jesus” şarkısı sözlerinde bulunan “reach out and
5 John Cage’in konu hakkındaki görüşleri için bkz (Kostelanetz & Cage, 2003, s. 74).
Uluslararası Etnomüzikoloji Sempozyumu (Çevrimiçi)
International Online Ethnomusicology Symposium
64
touch” yani "uzan ve dokun" sözleri müşterilerin bu insanlara birer malmış
gibi davranmasına sebep olmaktadır (Chung, 2020, s. 6).
MÜZİKLİ İŞKENCE TÜRLERİ
Morag Josephine Grant, Müzikli İşkence Yolları (Pathways to Music Tor-
ture) başlıklı makalesinde müzikle işkencenin diğer işkencelerden farkına dair
çok önemli bir tespitte bulunmuştur, buna göre “müzikle işkence belki de
işkenceler arasında işkenceciye fayda sağlarken işkence görene acı ve eziyet
çektirmesi açısından” diğer bütün işkencelerden farklıdır (Grant, 2014, s. 14).
Grant bu makalesinde müzikle/müzikli işkence türlerini tasnif etmiştir.
Grant’e göre müzikle işkence beş farklı şekilde vuku bulur, bu metodlar aşa-
ğıdaki gibidir (Grant, 2014, ss. 4-14):
1. Duyusal yoksunluk yolu (sensory deprivation)
2. Askeri gelenek yolu
3. Politik iletişim yolu
4. Aşağılama yolu
5. Güç performansı yolu
Grant’e (2014) göre müzikli işkence metodlarından ilki, yani duyusal yok-
sunluk metodu, müziğin, İkinci Dünya Savaşı ve ertesinde işkenceyi önlemek
için yapılan girişimleri atlatmak için kullanılan “dokunmadan işkence” (no
touch torture) metodları arasında kullanılmasıdır. ABD, Kanada, ve İngil-
tere’de psikologlar tarafından yürütülen, ve çoğu zaman CIA tarafından fon-
lanan, araştırmalarda insanları izole etmenin ve bunu yaparken insanların
görme, dokunma ve işitme duyularıyla anlamlı hiçbir iletişim kuramamasını
sağlamanın yolları araştırılmıştır (Grant, 2014, s. 5). Grant’in belirttiğine göre
işitme duyusunda yoksunluk sağlamak için kullanılan iki yol vardır, bunlar-
dan ilki insanları “anechoic” yani herhangi bir ses yansımasını olmadığı eko-
suz bir odaya koymak, ya da tutuklunun bulunduğu odaya sürekli devam
eden bir gürültü vermektir (Grant, 2014, s. 5). Bu metotlardan ikincisi, birin-
cisine göre çok daha yaygın olarak kullanılan bir işkence yöntemidir (Grant,
2014, ss. 5-6). Mahkumlara yüksek sesle müzik dinletmek, aynı zamanda,
mahkumları ayakta tutmak/ acı veren bir pozisyonda tutmak, mahkumların
başa çuval geçirmek, mahkumları çok uzun süreler uykusuz bırakmak, mah-
kumlara yiyecek ve içecek vermemek, mahkumları oldukça soğuk ve sıcak
oda koşullarında bırakmak gibi diğer işkence teknikleriyle birlikte uygulanır
(Grant, 2014, s. 6). Yine Grant’in de belirttiği üzere, “bazı vakalarda müzik
temel olarak işkence yapıldığını akustik […] olarak maskelemek için kullanıl-
maktadır” (Grant, 2014, s. 7).
Grant’e göre (2014) müzikli işkence yollarından ikincisi askeri gelenek
metodudur. Aslında bu, askeri eğitim sırasında yapılan müzik kullanımının,
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık Tarafı65
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Musi
c
zorla tutuklular üzerinde uygulanmasıdır. Bu yöntemin içerisine mahkum-
lara zorla şarkı söyletmek, marş ezberletmek ve yüksek sesle marş söyletmek,
herhangi bir yanlış yapıldığında ya da performans işkenceciler tarafından be-
ğenilmediğinde mahkumlara şiddet uygulamak gibi uygulamalar girer. Bun-
ların dışında bandoların işkence ve idamlar sırasında yüksek sesli müzik çal-
ması da bu türden işkencelere örnek verilebilir (Grant, 2014, ss. 8-9).
Müzikli işkence yollarından üçüncüsü olan politik iletişim yolunda ise
kullanılan repertuar dolayısıyla müzik, iktidara muhalif olan gruplara, politik
eğitim ve yeniden eğitim verme amacı olarak kullanılır (Grant, 2014, ss. 10-
11).
Grant’in listesinde dördüncü sırada yer alan aşağılama ve küçük düşürme
yoludur (The humiliation pathway) ve müzikal olmasa da Orta Çağ’da
"utanç flütü" adlı bir işkence yöntemi buna örnek olarak verilebilir (Grant,
2014, s. 11). Yine küçük düşürme yoluyla birlikte düşünülebilecek beşinci ve
son müzikli işkence yolu da müzikli, ya da müzikal iletişim kullanarak karşı-
sındakiyle alay etmek, onu küçük düşürmek ve bunu mahkûm üzerinde ikti-
dar kurmak için kullanmaktır.
SONUÇ
Yazıda da belirtildiği üzere müziğin karanlık tarafı aslında bir yandan da
müziğin aydınlık tarafının bir sonucudur. Müziğin insanları birleştirmesi, bir
yandan sosyal bir hayvan olan insanlığın türünün devamı için belki de tarihsel
bir zorunlulukken, bir yandan da müzik insanların kendi aralarında var olan
ayrılıklarının, ötekileştirmenin de sınırlarını çizmekte ve bu ayrılıkları daha
da derinleştirebilmenin de bir aracı olabilmektedir. Müziğin bilinçli bir şe-
kilde işkence, savaş ve şiddet aracı olarak kullanılması müziğin özünde saklı
olan aydınlık/karanlık tarafların ötesinde bir kötülüğe delalet etmektedir.
Bundan dolayı da müziğin Türkiye tarihindeki bu türden kullanımlarının
akademik olarak çalışılması ve bu tür kullanımlarının yasaklanması için çalış-
malar yapılması çok büyük önem taşımaktadır.
KAYNAKÇA
Avcı, M. (2019). Music as a Communication Problem: A Perspective on Musical
Murders. Bir İletişim Problemi Olarak Müzik: “Müzikli” ve “Danslı” Cina-
yetlere Bir Bakış. İçinde A. Çevik (Ed.), Cudes 2019 December: Current De-
bates in Social Sciences Proceedings. IJOPEC Publication.
Avramova, N., & CNN. (2019, Şubat 20). The Dark Side of Music: When Sounds
Are Torture. CNN. https://www.cnn.com/2019/02/08/health/music-in-tor-
ture-intl/index.html
Chung, A. J. (2020). Music as Sexual Violence? Investigating the Case of
Bar/Club-Based Sex Trafficking and Sonic Harm. Sound Studies, 1-21.
https://doi.org/10.1080/20551940.2020.1746545
Uluslararası Etnomüzikoloji Sempozyumu (Çevrimiçi)
International Online Ethnomusicology Symposium
66
Cusick, S. G. (2006). Music as torture / Music as weapon. TRANS - Revista
Transcultural de Música - Transcultural Music Review, 10. http://www.sibet-
rans.com/trans/articulo/152/music-as-torture-music-as-weapon
Daughtry, J. M. (2014). Thanatosonics: Ontologies of Acoustic Violence. Social
Text, 32(2 (119)), 25-51. https://doi.org/10.1215/01642472-2419546
Daughtry, J. M. (2015). Listening to War: Sound, Music, Trauma, and Survival in
Wartime Iraq. Oxford University Press.
Grant, M. J. (2014). Pathways to Music Torture. Transposition. Musique et Sci-
ences Sociales, 4, Article 4. https://doi.org/10.4000/transposition.494
Hanning, B. R., & Grout, D. J. (2002). Concise History of Western Music. Nor-
ton.
Jacobs, T. (2017, Haziran 14). The Dark Side of Music. Pacific Standard.
https://psmag.com/social-justice/the-dark-side-of-the-power-of-music
Johan Huizinga. (2006). Homo Ludens: Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir
Deneme (M. A. Kılıçbay, Çev.). Ayrıntı.
Johnson, B., & Cloonan, M. (2009). Dark Side of the Tune: Popular Music and
Violence. Ashgate Publishing, Ltd.
Kostelanetz, R., & Cage, J. (2003). Conversing with Cage. Psychology Press.
Levitin, D. J. (2006). This Is Your Brain on Music: The Science of a Human Ob-
session. Penguin.
Mannes, E. (2011). The Power of Music: Pioneering Discoveries in the New Sci-
ence of Song. Bloomsbury Publishing USA.
McNeill, W. H. (1995). Keeping Together in Time: Dance and Drill in Human
History. Harvard University Press.
Mithen, S. (2007). The Singing Neanderthals: The Origins of Music, Language,
Mind, and Body. Harvard University Press.
Patel, A. D. (2008). Music, Language, and the Brain. Oxford University Press,
USA.
Pieslak, J. (2015). Radicalism and Music: An Introduction to the Music Cultures
of Al-Qa’ida, Racist Skinheads, Christian-Affiliated Radicals, and Eco-Ani-
mal Rights Militants. Wesleyan University Press.
Wang, Y. (2004). The Ethical Power of Music: Ancient Greek and Chinese Tho-
ughts. Journal of Aesthetic Education, 38(1), 89-104. JSTOR.
https://doi.org/10.2307/3527365
Sempozyum Bildiri Kitabı
Book of Symposium Proceedings
E T N OMÜ Z İ K OLOJİ D E R N E Ğ İ
ASSOCIATION OF ETHNOMUSICOLOGY
ULUSLARARASI ETNOMÜZİKOLOJİ SEMPOZYUMU (ÇEVRİMİÇİ)
INTERNATIONAL ONLINE ETHNOMUSICOLOGY SYMPOSIUM
Dünyada ve Türkiye’de Etnomüzikolojinin
Dünü, Bugünü, Yarını
Past, Present and Future of Ethnomusicology
in the World and Turkey
ETNOMÜZİKOLOJİ DERNEĞİ YAYINLARI
Association of Ethnomusicology Publications
Adres / Address:
Esentepe Mah. Okul Cd. Yılmaz Sit. Kat 5 Daire 9 A Blok Nilüfer/Bursa
Tel / Phone: +902242942722 / 05326338115
Elektronik Posta / E-mail: etnomuzikolojidernegi@gmail.com / info@etnomuzikoloji.org
Web: http://www.etnomuzikoloji.org.
Sertifika No: 36104
ULUSLARARASI ETNOMÜZİKOLOJİ SEMPOZYUMU (ÇEVRİMİÇİ)
INTERNATIONAL ONLINE ETHNOMUSICOLOGY SYMPOSIUM
Dünyada ve Türkiye’de Etnomüzikolojinin Dünü, Bugünü, Yarını
Past, Present and Future of Ethnomusicology in the World and Turkey
Sempozyum Bildiri Kitabı
Book of Symposium Proceedings
Editör / Editor: Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı
E-ISBN: 978-605-67893-1-1
Grafik Tasarım / Graphical Design: Mehmet Temelli
Bursa - Turkey Ekim / October 2020
ETNOMÜZİKOLOJİ DERNEĞİ YAYINLARI
PUBLICATION OF ASSOCIATION OF ETHNOMUSICOLOGY
ULUSLARARASI ETNOMÜZİKOLOJİ SEMPOZYUMU (ÇEVRİMİÇİ)
INTERNATIONAL ONLINE ETHNOMUSICOLOGY SYMPOSIUM
Dünyada ve Türkiye’de
Etnomüzikolojinin Dünü,
Bugünü, Yarını
Past, Present and Future of Ethnomusicology
in the World and Turkey
Sempozyum Bildiri Kitabı
Book of Symposium Proceedings
EDİTÖR:
Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı
İÇİNDEKİLER
CONTENTS
Teşekkür .............................................................................................................. 7
Acknowledgment ................................................................................................ 8
Sunuş .................................................................................................................... 9
Foreword ........................................................................................................... 13
Within Ethnomusicology, Where is Ecomusicology? Music, Sound, and
Environment ..................................................................................................... 17
Etnomüzikoloji İçinde, Ekomüzikoloji Nerede? Müzik, Ses ve Çevre
JEFF TODD TITON
Dijital Sosyalleşmede Yeni Bir Dönem: Pandemi ve Canlı Müzik
Deneyimi ........................................................................................................... 27
A New Era in the Digital Socialization: Pandemic and Live Music Experience
YAĞMUR GÜZLE
GONCA GİRGİN
Türkiye’deki Son Dönem Alan Araştırmalarına Etnomüzikoloji
Perspektifinden Bakış ....................................................................................... 38
Contemporary Field Works in Turkey from The Perspective of Ethnomusicology
ERHAN ÖZDEMİR
Digital Archives and Audiovisual Culture: Exploring Music, Dance,
Theater, and Cinema at the Age of Internet ................................................... 47
Digital Archives and Audiovisual Culture: Exploring Music, Dance, Theater, and Cinema at the
Age of Internet
NICK POULAKIS
Etnomüzikolojide Yeni Eğilimler: Müziğin Karanlık Tarafı ........................ 58
New Trends in Ethnomusicology: The Dark Side of Music
MUSTAFA AVCI
Antroposen ve Müzik, Antroposen’de Müzik ............................................... 67
Anthropocene and The Music, Music in The Anthropocene
FULYA AÇIKSÖZ
Müzik Eğitiminin Öznesi Olan Müzik Öğretmenlerini Yetiştiren
Programlara Etnomüzikoloji Açısından Bir İnceleme ................................... 80
An Investigation of the Programs That Train the Music Teachers That are the Subject of Music
Education in Terms of Ethnomusicology
ATTİLA ÖZDEK
Ezgi Çekirdeği Yaklaşımıyla Bir Flamenko Eserin Makam Analizi:
A Paso Lento ..................................................................................................... 92
Makam Analysis of a Flamenco Song Using Melodic Nucleus Approach: A Paso Lento
ŞULE YILDIZ
CENK GÜRAY
Sıraç Kültürel Kimliği ve Müziği ................................................................... 108
Sıraç Cultural Identity and Music
DUYGU ULUSOY YILMAZ
Insider and Outsider Perspectives in the Field Research on the Alevi and
Bektashi Ritual Music in Bulgaria ................................................................. 131
Bulgaristan'daki Alevi ve Bektaşi Ritüel Müzikleri Alan Araştırmasına İçerden ve Dışarıdan Bakış
RUMIANA MARGARITOVA
NEVENA GRAMATIKOVA
Cihanbeyli – Böğrüdelik Köyü Sibirya Tatarlarının Müzikal Kimliğine
Diasporik Bakış Açısı ..................................................................................... 145
Diasporic Perspective on the Musical Identity of Cihanbeyli – Böğrüdelik Village of Siberian
Tatars
ADEM KAYA
Urban Songs From Istanbul, Smyrna and Mytilene (19th-20th Century) ... 157
İstanbul İzmir ve Midlli’den kentsel şarkılar (19uncu-20nciasır)
NİKOS ANDRİKOS
Covid-19 Pandemisinin Müzik Festivallerine Mekansal Etkisi: “Virtual
Festival” ........................................................................................................... 162
Spatial Effect of COVID-19 Pandemic Over Music Festivals: “Virtual Festival”
Ö. AYÇA BOYACIOĞLU
Yeni Medya-Müzik İlişkisinde “Bağımsız” Müzisyeni
Yeniden Düşünmek ........................................................................................ 164
Rethinking of "Independent" Musician In the New Media-Music Relation
BURÇE ULUBİLGİN ÇUHADAR
Between Ethnomusicology and UNESCO ICH Convention - fieldwork
challenges and opportunities .......................................................................... 166
Etnomüzikoloji ve UNESCO SOKÜM Sözleşmesi Arasında - Saha çalışması Zorlukları ve
Avantajları
VELIKA STOJKOVA SERAFIMOVSKA
World Music’in Oryantalizm Bağlamında Etnomüzikolojiye
Yansımaları ...................................................................................................... 168
Reflections of World Music on Ethnomusicology in the Context of Orientalism
CEMRENUR ÜNSÜR
Teşekkür
Sempozyum pandemide evden çıkamadığımız günlerde, sunumları önce-
den kaydedip gönderen katılımcılarla, @etnomuzikoloji instagram hesabı-
mızda soru-cevap kısımlarını gerçekleştirdik. İki gün boyunca devam eden
çevrimiçi sempozyum deneyiminin iki avantajlı boyutlarından biri, tüm su-
numların sonraki süreçlerde izlenebilir, yorum kısımlarına sorular sorulabilir
olmasıydı. Diğeri ise kayıtlı halde bulunması (instagram soru-cevap kısımları
dahil). Ayrıca sempozyum geleneklerinden olan etkinlik kısımlarına da anla-
tımlı konserleri ile katılan sanatçılarımız oldu. Her biriyle Youtube’da yer
alan performanslarından sonra, Instagram’da canlı yayınlarımız gerçekleşti.
Nikos Andrikos (İstanbul, İzmir ve Midilli’den 19.ve 20.yy Kent Şarkıları),
Farqana Qasımova (- Azerbaycan Müziği’nde Mugam Anlayışı”), Derya
Turkan (İstanbul Kemençesi) ve Erdal Erzincan (Türkiye’de Bağlamanın Se-
rüveni) tüm ilgililerin yıllarca izleyebilecekleri yayınlar gerçekleştirdiler.
Her birine alışılmadık bu süreçte bize inandıkları ve emekleri için teşek-
kür ediyoruz. Çünkü bu katılımcılarımız için de farklı bir deneyimdi. Sem-
pozyum afişinin de alışılmışın dışındaki karikatür çizim ile gerçekleştirdik.
Bu tasarımda genç sanatçı Arda Tulum’a özverisi için teşekkür ediyoruz.
Bilinmeyen bir süreçte ilk kez yer alacakalrı çevrimiçi sempozyuma özve-
rili sunumları için katılımcılarımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Destekleri için Etnomüzikoloji Derneği yönetim kurulu üyelerine ve
özellikle uzun vakitler alan videoların aktarımı sürecinde katkısı için Ersen
VARLI’ya çok teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Özlem DOĞUŞ VARLI
Sempozyum Bilim-Düzenleme Kurulu Başkanı
Acknowledgment
On the days when we could not leave the house during the symposium
pandemic, we carried out Q&A activities on our @etnomuzikoloji Instagram
account with the participants who recorded and sent the presentations befo-
rehand on youtube channel. One of the two advantageous dimensions of the
online symposium experience, which lasted for two days, was that all presen-
tations could be followed in the following processes and questions could be
asked in the comments section. The other is to be registered (including ins-
tagram question and answer sections). In addition, we had artists who parti-
cipated in the event, which are one of the symposium traditions, with their
narrated concerts. After each of their performances on Youtube, our live bro-
adcasts took place on Instagram. Nikos Andrikos (19th and 20th Century
Urban Songs from Istanbul, Izmir and Mytilene), Farqana Qasımova (- Mu-
gam Conception in Azerbaijan music”), Derya Turkan (Istanbul Kemancha)
and Erdal Erzincan (Bağlama’s Journey in Turkey) performed broadcasts
that all interested ones could watch for years.
We thank each of them for their belief in us and their hard work in this
unusual process, as this was a different experience for our participants as well.
We prepared the symposium poster with an unusual cartoon drawing. We
thank the young artist Arda Tulum for his dedication in this design.
I would like to thank each of our participants individually for their devo-
ted presentations in this online symposium where they will take place for the
first time in an unknown process.
I would like to thank the members of the Board of the Society for Ethno-
musicology for their support and Ersen VARLI especially for his contribu-
tion in the process of uploading feature length videos.
Prof.Dr. Özlem DOĞUŞ VARLI
Chair of Scientific and Organization Committee