ArticlePDF Available

Türkiye’de Yerel Ekonomik Kalkınmada Yerel Ürünlerin Önemi: Azatlı Biberi Örneği The Importance of Local Products in Local Economic Development: Azatli Pepper (Azatli Biberi) Case Study in Turkey

Authors:
  • Kırşehir Ahi Evran University, Agricultural Faculty

Abstract and Figures

This research was conducted to determine the general situation of the producers of Azatli Pepper (Azatlı Biberi), which has a niche production structure, and to determine its value in terms of local economic development and to reveal how this production can be used as a local development tool. In the study, data for the purpose of the study were obtained by filling out questionnaires with 52 of 113 producers in total, according to the data of the 2020 Farmer Registration System, using the Simple Random Sampling Method. In the study, the producers were divided into 2 groups as producers of Azatli Pepper (Azatlı Biberi) on 2 ha or less and more than 2 ha, and the analyzes were made on these 2 groups. As a result, it has been stated that the production of Azatli Pepper (Azatlı Biberi) has been on an increasing trend in the last 10 years and that the producers process 72.81% of the total production as powdered pepper. The cost of 1 kg of fresh Azatli Pepper (Azatlı Biberi) is calculated as 1.02 TL and 8.68 TL for powdered Azatli Pepper (Azatlı Biberi) for 2020 year. The calculations revealed that Azatli Pepper (Azatlı Biberi) has an important place in the income of the producers, has an important reputation in the region, and the name Azatli Pepper (Azatlı Biberi) is perceived as a quality element. It has been determined that cooperation, promotion and geographical indication registration (PDO-Protected Designation of Origin) is important for Azatli Pepper (Azatlı Biberi) production, which constitutes an important economic value in the region, to create an important potential for local economic development.
Content may be subject to copyright.
1669
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
DOI: https://doi.org/10.24925/turjaf.v9i9.1669-1678.4612
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology
Available online, ISSN: 2148-127X
www.agrifoodscience.com
Turkish Science and Technology Publishing (TURSTEP)
The Importance of Local Products in Local Economic Development: Azatli
Pepper (Azatli Biberi) Case Study in Turkey
Mustafa Kan1,a,*, İbrahim Yılmaz2,b
1Department of Agricultural Economics, Faculty of Agriculture, Kırşehir Ahi Evran University, 40100 Kırşehir, Turkey
2Mustafakemalpasa District Directorate of Agriculture and Forestry, 16500 Bursa, Turkey
*Corresponding author
A B S T R A C T
This research was conducted to determine the general situation of the producers of Azatli Pepper
(Azatlı Biberi), which has a niche production structure, and to determine its value in terms of local
economic development and to reveal how this production can be used as a local development tool. In
the study, data for the purpose of the study were obtained by filling out questionnaires with 52 of 113
producers in total, according to the data of the 2020 Farmer Registration System, using the Simple
Random Sampling Method. In the study, the producers were divided into 2 groups as producers of
Azatli Pepper (Azatlı Biberi) on 2 ha or less and more than 2 ha, and the analyzes were made on these
2 groups. As a result, it has been stated that the production of Azatli Pepper (Azatlı Biberi) has been
on an increasing trend in the last 10 years and that the producers process 72.81% of the total
production as powdered pepper. The cost of 1 kg of fresh Azatli Pepper (Azatlı Biberi) is calculated
as 1.02 TL and 8.68 TL for powdered Azatli Pepper (Azatlı Biberi) for 2020 year. The calculations
revealed that Azatli Pepper (Azatlı Biberi) has an important place in the income of the producers, has
an important reputation in the region, and the name Azatli Pepper (Azatlı Biberi) is perceived as a
quality element. It has been determined that cooperation, promotion and geographical indication
registration (PDO-Protected Designation of Origin) is important for Azatli Pepper (Azatlı Biberi)
production, which constitutes an important economic value in the region, to create an important
potential for local economic development.
Türk Tarım – Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 9(9): 1669-1678, 2021
Türkiye’de Yerel Ekonomik Kalkınmada Yerel Ürünlerin Önemi: Azatlı Biberi
Örneği
ÖZ
Bu araştırma ile Niş üretim yapısına sahip olan Azatlı Biberi ile ilgili olarak bu biberin üreticilerinin
genel durumu ile yerel ekonomik kalkınma açısından değerinin belirlenmesi ve bu üretimin nasıl bir
yerel kalkınma aracı olarak kullanılabileceğinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada Basit
Tesadüfi Örnekleme Yöntemi ile 2020 Yılı Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre toplam 113 üreticinin
52’si ile anket soru formları doldurularak çalışmanın amacına yönelik veriler elde edilmiştir.
Çalışmada üreticiler 20 dekar ve daha az alanda ve 20 dekardan fazla alanda Azatlı Biberi üreten
üreticiler olarak 2 gruba ayrılmış ve analizler bu 2 grup üzerinden yapılmıştır. Sonuç olarak son 10
yıl içinde Azatlı Biberi üretiminin bir artış trendinde olduğu ve üreticilerin toplam üretimin
%72,81’ini toz biber olarak işlediği belirtilmiştir. 1 kg taze Azatlı Biberi maliyeti 2020 yılı için 1,02
TL, kuru Azatlı Biberi için ise 8,68 TL olarak hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalar üreticilerin
gelirleri içerisinde Azatlı Biberi’nin önemli yer tuttuğu, bölgede önemli bir tanınmışlığa sahip olduğu
ve Azatlı Biberi adının bir kalite unsuru olarak algılandığı ortaya konulmuştur. Bölgede önemli bir
ekonomik değer oluşturan Azatlı Biberi üretiminin yerel ekonomik kalkınma için önemli bir
potansiyel oluşturması için örgütlenme, tanıtım ve coğrafi işaret tescilinin (menşei işareti) alınmasının
önemli olduğu belirlenmiştir.
a
mustafa.kan@ahievran.edu.tr
https://orcid.org/0000-0001-9198-5906
b
iyilmaz481@hotmail.com
https://orcid.org/0000-0001-7181-6478
This work is licensed under Creative Commons Attribution 4.0 International License
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1670
Giriş
Kalkınma dinamik bir olgu olup zamana bağlı olarak
hedef ve stratejilerinde değişimler meydana gelmiştir. II.
Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde daha çok zaman ve
sektör kavramına önem verilmiştir. Özellikle II. Dünya
Savaşı sonrasında başta ülkeler arasındaki farklılıklar yani
mekânsal farklılıkların fazlalığı nedeni ile kavramda
önemli dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Mekânsal
temelli olarak açıklanmaya çalışılan bu eşitsizliğe karşılık
merkeziyetçilikten uzaklaşarak giderek yerelleşmeye ve
bölgeselleşmeye dönük geliştirilen teorik ve politik
yaklaşımlar hem yeni kuramların hem de yeni kurumsal
oluşumların ortaya çıkmasını sağlamıştır (Tüylüoğlu ve
Karakaş, 2006; Yiğit ve Maden, 2019)
Geleneksel kalkınma modellerine olan eleştiriler
sonucu ortaya çıkan yerel kalkınma modeli (Roberts, 1993;
Sevinç, 2011) özellikle yerel potansiyelin harekete
geçirilerek yerel aktörlerle işbirliğine dayalı tabandan
tavana yaklaşımı savunan ortak bir strateji ve plan
dahilinde hareket edilmesini gerektiren bir modeldir
(Canzanelli, 2001; Yılmaz ve Çelik Efşan, 2019). Yerelin
sahip olduğu maddi ve manevi değerleri kalkınma için bir
mihenk noktası oluşturması geleneksel yaklaşımın sadece
sermayeye dayalı yaklaşımından ayıran önemli
unsurlardan bir tanesidir. Özellikle kırsal toplumlarda
sadece sermeye birikimine dayalı bir kalkınma
yaklaşımının başarısızlığı karşısında ortaya çıkan farklı
kırsal kalkınma yaklaşımları ile kalkınma anlayışı yeni bir
yön kazanmıştır. Zaman kavramından çok mekan
kavramının anlam kazandığı bu kalkınma anlayışının
temelini II. Dünya Savaşı sonrasında mekânlar arasında
gözlemlenen kalkınma farklılıklarına karşı iktisatçıların ve
politikacıların dikkat çekmesi oluşturmaktadır (Yiğit ve
Maden, 2019).
Yerel kalkınma, üç ana unsur boyunca dinamik bir
süreç olarak tanımlanabilir. Bunlar girdiler, çıktılar ve
sonuçlardır. Bu üç ana unsurun yerel kalkınma konsepti
içerisinde ilişkili anahtar kelimeler şunlardır (Jouled ve
ark., 2010):
Girdiler: alan, aidiyet duygusu, topluluk, aşağıdan
yukarıya, ortaklık, içsel potansiyel, yakınlık.
Çıktılar: yerel yararlanıcılar, kendi kendine yardım,
artan gelir ve kazançlar, hizmetlere erişim, kalite,
verimlilik, yer değiştirme, çeşitlendirme, yeni
yöntemler ve artan yerel değer.
Sonuçlar: kolektif ve ortak faydalar, gelişme, strateji,
yenilenme, etkinlik, gelecek, sosyal yenilik,
yetkilendirme, meşruiyet, demokrasi, refah,
kolaylıklar ve kolektif zeka).
Yeni büyüme kuramında, bir bölgedeki büyümeyi
ortaya çıkardığı düşünülen bilgi, dışsallıklar, beşeri
sermaye, öğrenme, uzmanlaşma, teknoloji gibi "içsel
faktörlere" salt fiziksel sermaye faktöründen daha çok
vurgu yapılmaktadır. Rekabetçi üstünlüğün
oluşturulmasında içsel bir kaynak ve bölgesel kalkınmanın
arkasındaki itici güç olan bu faktörler; bir bölgenin
öğrenme ve yenilenme konusundaki yeteneğine bağlı
olarak çok önemli rol oynamaktadırlar (Tüylüoğlu ve
Karakaş, 2006).
Bölgeler arasında yerel dinamiklerdeki farklılık her
bölgenin kendine özgü yerel dinamiğini kullanma imkanı
vermekte ve bölgelerin birbirlerine üstünlük kurmasını
sağlayabilir. Bu noktada yerel ekonomik kalkınma için
fırsat olabilecek önemli dinamiklerden biride yerel
ürünlerdir. Her bölgenin kendi coğrafyası, farklı bir
ekolojisi ve hatta birbirinden ayıran kültürel yapısı ve
mirası bulunabilir. İşte bu farklılıklar bilgi ve insan
faktörleri ile birleştiğinde bir bölgeden diğer bölgeye
farklılık gösteren unsurlar oluşmaktadır. Yerel ürünler
oluşan bu farklılıklara en güzel örneklerden biridir. Bazen
bir yemek, bazen bir eşya bazen ise bir tarımsal ürün olarak
karşımıza çıkan bu ürünler aslında üretildiği alanın mevcut
kültürel yansıması, kültürel mirasıdır (Kan ve ark., 2016).
Türkiye’de yerel kalkınmada yerel ürünlerin önemini
gösteren önemli çalışmalar bulunmaktadır (Kan ve ark.,
2010; Kan ve Gülçubuk, 2013; Kan ve ark., 2013; Çukur ve
Çukur, 2017; Yaman ve ark., 2020). Bu çalışmaların
çoğunda yerel ürün kavramı ile coğrafi işaretli ürün kavramı
birbiri ile özdeşleşmiştir. Özellikle yerel ürün kavramının
son yıllarda gelişmesinde coğrafi işaret tescil sistemi önemli
yer tutmakta olup coğrafi işaret sistemi ve kalkınma
arasındaki ilişkiyi gösteren ulusal ve uluslararaçalışmalara
rastlamak mümkündür ( Wilson ve ark., 1999; Treager,
2003; Lopez and Martin, 2005; Treager ve ark. 2007; Kan
ve Gülçubuk, 2008; Kan ve ark., 2010; Orhan, 2010;
Çalışkan ve Koç, 2012; UNCTAD, 2015; Beletti ve ark.,
2017; Cei ve ark. 2018; FAO, 2018; ARISE+IPR, 2019;
Hoang ve ark., 2020). Çalışmalar özellikle yerel ürünlerin
kalkınma çalışmalarında önemli araçlardan biri olduğunu
göstermektedir. Ayrıca tüketicilerin yerel ürünlere karşı da
artan bir ilgisi olup tüketicilerde yerel ürünler önemli bir
kalite ve sağlıklı gıda algısı da oluşturmaktadır (Ostrom,
2006; Taşdan ve ark. 2014; Kadanave Dağdemir, 2016;
Duru ve Seçer, 2019; Kan ve ark., 2021). Bu nedenle
literatürde yerel ürün, coğrafi işaret ve yerel ürün, yerel
kalkınma ve kırsal kalkınma ilişkilerine yönelik çalışmalara
son yıllarda sıça rastlanmaktadır.
Çalışmanın kapsamını oluşturan Azatlı Biberi yerel
ürün olarak nitelendirilebilecek özellikte olup üretildiği
bölge ile özdeşleşmiş durumdadır. Azatlı biberi
Balkanlardan gelen göçmenler tarafından köye
getirilmiştir. Halk arasında Rus harbi diye bilenen 1876
yıllarından sonra gelen göçmenler biber tohumlarını
beraberinde getirmişlerdir. O tarihlerden şimdiye kadar da
vazgeçilmeden yetiştirilmeye devam edilmektedir. Azatlı
biberi ilk yetiştirilmeye başladığından günümüze kadar asıl
yetiştirilme amacı toz biber elde etmektir. Teknolojinin bu
kadar gelişmediği yıllarda biber hasat edildikten sonra toz
biber elde edilmek için çekel ( pulluk sıyırma) denilen
aletle kıyılmış, daha sonra öğütülmek amacı ile çevrede
bulunan su değirmenlerine götürülmüştür.
Türkiye’de 9 ilde baharatlık kırmızıbiber üretimi
yapılmaktadır. Bu iller üretim miktarlarına göre sırasıyla
Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Hatay, Bursa,
Aydın, Adıyaman ve Muğla illeridir. Bu illerde yetiştirilen
baharatlık kırmızıbiber, toz ve pul biber üretiminde
kullanılır. Baharatlık işlenmemiş kırmızıbiber Türkiye’de
119.869 da alanda, 256.375 ton üretilmektedir (TÜİK,
2021a). Bunun yanı sıra coğrafi işaret alarak yerel bir ürün
olduğu tescillenen 7 adet biber bulunmaktadır (Kale
Biberi, Kayseri Cırgalan Biberi, Maraş Biberi, Yenice
Kırmızı Biberi, Çermik Biberi, Çukurören Biberi ve
Şanlıurfa Biberi). Ayrıca 6 adet biber ise tescil için başvuru
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1671
aşamasında bulunmaktadır (TÜRKPATENT, 2021). Sayı
olarak yerel biber ve ürünleri konusunda önemli
gelişmelerin yaşandığı Türkiye’de daha fazla potansiyelin
olduğu düşünülmekte olup bu biber adaylarından bir tanesi
de Azatlı Biberi’dir.
Hem geleneksel üretim metodlarının halen kullanıldığı
hem de önemli bir genetik kaynak niteliğinde olan Azatlı
Biberi ile ilgili yapılan bu çalışmanın amacı Azatlı Biberi
üreten işletmelerin genel durumunu ortaya koymak, Azatlı
Biberi üretim maliyetini belirlemek ve Azatlı Biberi’nin
coğrafi işaret alma potansiyeli ile yerel kalkınma için bir
fırsat olma niteliği ile ilgili kantitatif bir çalışma yapmaktır.
Materyal ve Yöntem
Bu araştırmada Bursa İli Mustafakemalpaşa İlçesi
Ovaazatlı Mahallesinde açıkta üretilen kırmızıbiber
yetiştiriciliği yapan işletmelerle yüz yüze görüşme sonucu
anket yöntemi ile elde edilen veriler, çalışmanın birincil
verilerini oluşturmaktadır. İkincil veriler ise, çeşitli kurum
ve kuruluşların verileri ve bilimsel çalışma rapor, dergi ve
çeşitli yayınlardan temin edilen araştırma bulgu ve
sonuçlarından yararlanılmıştır. Kırmızı toz biber alanında
yapılmış çalışmaların sınırlı olmasından dolayı daha çok
“Coğrafi İşaret” ile ilgili yapılan yerli çalışmalardan
faydalanılmıştır.
Çalışmanın yapılacağı yer olarak, Azatlı biberi üretim
alanını oluşturan, Bursa İli Mustafakemalpaşa İlçesinin
Ovaazatlı Mahallesi belirlenmiştir. Araştırmanın
yürütüleceği mahallenin belirlenmesinde, mahalle
düzeyinde toplam Azatlı biberi üretim alanı ve verimi
dikkate alınarak “Gayeli Örnekleme Yöntemi”
kullanılmıştır. Araştırma alanı olan Bursa İli
Mustafakemalpaşa İlçesinde sadece Ovaazatlı mahallesinde
üretim yapılmakta olup, 2019 yılı verilerine göre, toplam
Azatlı biberi üretim alanı 2.200 dekardır. (TÜİK, 2019)
Çalışma alanında veriler üreticilerle yüz yüze yapılan
görüşmelerle doldurulan anket soru formlarıyla elde
edilmiştir. Çalışma 2020 yılı Ağustos-Aralık ayları arasında
2020 yılı Azatlı Biberi üretim dönemi verilerinin alınmasına
olanak verecek şekilde yürütülmüştür.
2020 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine re araştırma
alanı içerisinde toplam 113 aile Azatlı Biberi üretimi ile
uğraşmaktadır. Araştırma bölgesinde üreticileri yeteri kadar
temsil edebilmesi amacı ile mümkün olduğu kadar yeter
sayıda işletmeye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda
popülasyon büyüklüğünün %46,02’si kadar (52 tarım
İşletmesi-Azatlı Biberi üreticisi) tarım işletmesine
ulaşılmıştır. Bu örnek sayısı popülasyonu temsil edecek
şekilde üretim alanındaki tüm farklılıkları göz önüne alacak
şekilde Basit Tesadüfi Örnekleme Yöntemi ile belirlenmiştir.
İşletmelerin belirlenmesinde Mustafakemalpaşa İlçe Tarım
ve Orman Müdürlüğü uzmanları ile birebir görüşülmüş ve
uzman görüşlerinin önerileri ile çalışma yönlendirilmiştir.
İncelenen işletmelerde işgücü, mevcut nüfusun yaşı ve
cinsiyeti dikkate alınarak erkek işgücü birimine (EİB)
dönüştürülmüştür. EİB hesaplamalarında Erkuş ve ark.
(1995) yaptığı dönüşüm birimleri uygulanmıştır (Çizelge
1). İşletmelerin yıllık Azatlı Biberi üretim faaliyet
sonuçları hesaplamada Gayri Safi Üretim Değeri (GSÜD),
Değişen Masraflar ve Brüt Kâr değerleri üzerinden
gidilmiştir. GSÜD; Azatlı Biberi üretim faaliyeti
neticesinde elde edilen ürün miktarının çiftçi eline geçen
fiyatlarla çarpılma sonucu bulunan değer olarak ele
alınmıştır (Erkuş ve ark., 1995). Değişen masraf unsurları
olarak Kıral ve ark. (1999) belirtmiş olduğu fide, gübre, ilaç,
geçici işçilik, yakıt, su ücreti ve taşıma-pazarlama ücretlerini
dikkate alarak hesaplanmıştır. GSÜD’den değişken masraflar
çıkartılarak Brüt Kâr hesaplanmıştır. Çalışmada sabit
masraflar hesaplanmasında Mustafakemalpaşa İlçe Tarım
Orman Müdürlüğü teknik personelinin yapmış olduğu
biber maliyeti ile ilgili çalışması baz alınmıştır. Sabit
masraf unsuru olarak sadece arazi kirası ve %3 Genel İdare
Masrafı dahil edilmiştir (MİTOM;2021). Hesaplanan
işletme masrafların toplam verime bölümü ile 1 kg Azatlı
Biberi üretim maliyeti belirlenmiştir.
Çalışmanın istatistiki analizlerinde oluşturulan
araştırma alanında görüşülen işletmelerin demografik,
sosyo-ekonomik ve davranış grupları arasındaki bağımlılık
ilişkisinin ölçülmesinde Ki-Kare Analizi’nden
yararlanılmıştır. Bu kapsamda işletmeler azatlı biberi
üretim ölçeğine göre 2 gruba ayrılmıştır. İlk grup işletmeler
20 dekar ve daha az Azatlı Biberi üretim alanına sahip
işletmeler olup ikinci grup işletmeler ise 20 dekardan fazla
Azatlı Biberi üretim alanı olan işletmelerdir. Gruplara göre
ele alınan sürekli değişkenlere ait karşılaştırmalı analiz
aşamasında analizde kullanılan değişkenlerin normal
dağılım gösterip göstermediği “Bağımsız İki Örneklem
Kolmogorov-Smirnov Z Testi-(K-S Z Test)” ile
belirlenmiştir. K-S Z Test sonucu dağılım normal ise t-
Testinden yararlanılmıştır. Eğer dağılım normal değil ise
karşılaştırmalı analizde, gruplar arasında istatiski olarak
farklılık olup olmadığı “Mann Whitney U Testi” ile analiz
edilmiştir (Kesici & Kocabaş, 2007).
Çizelge 1. Erkek İşgücü Birimine çevirmede kullanılan
katsayılar*
Table 1. Coefficients used in conversion to male labour units
Yaş
Erkek
Kadın
0-6
-
-
7-14
0,50
0,50
15-49
1
0,75
50-+
0,75
0,50
Kaynak: Erkuş ve ark. (1995)
Bulgular ve Tartışma
Araştırma bölgesi içerisinde incelenen tarım
işletmelerinin sosyo-demografik ve ekonomik bazı
özellikleri Çizelge 2 içerisinde sunulmuştur. Çizelge
incelendiğinde ele alınan faktörlerin değişimi Azatlı Biberi
üretim ölçek gruplandırmasına göre incelenmiştir. Küçük
ölçekte (20 dekar ve altı) üretim yapan işletmeler ile diğer
gruptaki (20 dekar üzeri) işletmeler arasında sosyo-
demografik ve ekonomik özellikler bakımından istatistiki
olarak önemli düzeyde değişmelerin olduğu görülebilir.
Toplam hane halkı sayısı ve Kadın Erkek İşgücü Birimi
(EİB) açısından bakıldığında daha büyük ölçekte Azatlı
Biberi üreten 2. Grup işletmelerde hem hane halkı sayısı
hem de Kadın EİB açısından daha fazla bireye sahip
olduğu söylenebilir. İşletmeler ortalamasında hanehalkı
sayısı 3,62, EİB ise 2,57 olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de
2020 TÜİK rakamlarına göre ortalama hanehalkı sayısı
3,30 iken Bursa ilinde bu rakam 3,24 olarak
belirtilmektedir (TÜİK, 2021b). Bunun yanı sıra 2. Grup
işletmelerdeki üreticiler 1. Grup işletmelerdeki üreticilere
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1672
göre daha genç durumdadırlar. İşletmeler ortalamasında
üretici yaşı 49,44 olarak hesaplanmıştır. Bursa ili
Türkiye’de yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş üzeri
nüfusun toplam nüfusa oranının %8,0-10,9 arasında olan
iller grubu içerisinde yer almaktadır (TÜİK, 2021c). TÜİK
2020 yılı verilerine göre Bursa ilinde ortanca yaş 34,8 olup
(TÜİK, 2021d) tarım ile uğraşan nüfusun genel
ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir (Çizelge 2).
Öğrenim düzeyleri açısından bakıldığında ise her 2
grup işletmelerin öğrenim durumlarının birbirlerine
benzerlik gösterdiği ve istatistiki olarak önemli bir farklılık
olmadığı belirlenmiştir. İşletmeler ortalamasına
bakıldığında üreticilerin daha çok ilk-ortaokul seviyesinde
öğrenime sahip olduğu görülmektedir (%76,92). Yapılan
çalışmalarda Bursa Mustafakemalpaşa ilçesinde ilkokul-
ortaokul-ilköğretim mezunu nüfusun toplam nüfus içindeki
oranının %58,38 civarında olduğu belirtilmektedir
(Endeksa, 2021). TÜİK 2020 yılı eğitim istatistiklerine
göre ise 6 yaş ve üzeri nüfus grubunda ilkokul, ortaokul ve
ilköğretim mezunu birey sayısının toplam nüfus içindeki
oranı Bursa ilinde %49,16 olarak hesaplanmıştır (TÜİK,
2021e). Genel istatistiklere ve araştırma alanı
istatistiklerine bakıldığında araştırma bölgesinde eğitim
seviyesinin genel ortalamanın altında kaldığı
görülmektedir. Yapılan çalışmalar kırsal alanda tarımla
uğraşan kesimin öğrenim seviyesinin düşük olduğunu
göstermekte olup (Özdemir ve ark., 2020; Kan ve ark.,
2020; Özdemir ve ark., 2021) araştırma bölgesindeki
sonuçlar genel sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Fakat
toplam öğrenim yılı açısından bakıldığında ise 2. Grup
işletmelerin öğrenim yılı 1. Grup işletmelerden daha
fazladır ve bu farklılık istatistiki açıdan %95 güven
seviyesinde önemlidir (Çizelge 2).
Çizelge 2. İncelenen işletmelerde Sosyo-Demografik ve ekonomik bazı özellikleri
Table 2. Some Socio-Demographic and Economic characteristics of the agricultural holdings
Değişkenler
1. Grup İşletmeler
20 Da ve Altı
2. Grup İşletmeler
20 Da ve Üzeri
İşletmeler
Ortalaması
T Değeri
/Ki Kare
Değeri
Ort.
%
Ort.
%
Or.
%
Toplam Hanehalkı Sayısı (Kişi)
2,94
3,92
3,62
-2,46**
Erkek
1,88
2,06
2,00
-0,69
Kadın
1,06
1,86
1,62
-3,16***
Toplam EİB
2,25
2,71
2,57
-1,54
Erkek EİB
1,63
1,65
1,64
-0,12
Kadın EİB
0,63
1,06
0,92
-2,74***
Üreticinin Yaşı
53,31
47,72
49,44
1,92**
Öğrenim
Durumu
Okuma Yazma Yok
0,00
0,00
0,00
2,24
Okuma Yazma Var
0,00
0,00
0,00
İlk-Ortaokul
87,50
72,22
76,92
Lise
12,50
16,67
15,38
Meslek Yüksekokulu
0,00
2,78
1,92
Üniversite
0,00
8,33
5,77
Üreticinin Öğrenim Süresi (Yıl)
5,94
7,92
7,31
-2,15**
Üreticinin
Sosyal
Güvence
Durumu
Sosyal Güvence Yok
0,00
2,78
1,92
1,13
Emekli Sandığı
0,00
0,00
,00
SSK
25,00
22,22
23,08
Çalışan BAĞKUR
12,50
8,33
9,62
Çiftçi BAĞKUR
62,50
63,89
63,46
Diğer
0,00
2,78
1,92
Ortalama Yıllık Geliri (TL)
69.625
114.556
100.731
-2,31**
Risk
Risk Almayı Seven
31,25
75,00
61,54
8,98**
Riske Duyarsız
25,00
8,33
13,46
Riskten Kaçınan
43,75
16,67
25,00
Ekipman
AEV Yeterli
18,75
33,33
28,85
2,52
AEV Normal
62,50
38,89
46,15
AEV Yetersiz
18,75
27,78
25,00
AEV: Alet-Ekipman Varlığı
Üreticilerin çoğu “Çiftçi Bağkur”’lu olması üreticilerin
çiftçiliği ana meslek olarak belirlediklerinin önemli bir
göstergesidir ve bu durum gruplara göre istatistiki olarak
önemli düzeyde farklılık göstermemektedir. 2. Grup
işletmeler daha fazla risk almayı severken aynı zamanda
yıllık gelirleri de 1. Grup işletmelerden daha fazladır. Her
2. Grup işletmenin tarımsal üretimde yeterli alet ekipmana
sahip olduğu söylenebilir. Sonuç olarak işletmeler
tanımlanacak olursa 1. Grup işletmeler “düşük gelirli-
düşük nüfuslu-riskten kaçınan işletmeler”, 2. Grup
işletmeler ise yüksek gelirli-yüksek nüfuslu-risk almayı
seven” işletmeler olarak tanımlanabilir.
İncelenen işletmelerin toplam arazi ve Azatlı Biberi
üretim alanı varlığı Şekil 1’de gösterilmiştir. 1. Grup
işletmelerin ortalama arazi varlığı 47,56 da iken bu arazi
8,44 parselden oluşmakta ve ortalama parsel büyüklüğü ise
5,63 da olarak hesaplanmıştır. Toplam işlenen arazinin
%24,62’i Azatlı Biberi üretimine ayrılmıştır. Bu durum 2.
Grup işletmelerde sırası ile 99,44 da, 11,08 parça, 8,98 da ve
%36,17 olarak gerçekleşmiştir. İşletme ölçeği arttıkça Azat
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1673
Biberi üretimi için ayrılan arazi oranının da arttığı
görülmektedir (Şekil 1). Bölgede Azatlı Biberi üretiminin
daha çok kiralanan arazi üzerinde yapıldığı söylenebilir.
Azatlı Biberi üretim alanı içindeki mülk arazi oranı %42,32,
kiralık arazi oranı ise %57,68 olarak hesaplanmıştır. Bu
durum bölgede aktif bir şekilde üretimde kiracılık sisteminin
hakim olduğunu göstermektedir.
Azatlı biberinin tarihi geçmişi incelendiğinde
üretiminin çok eskiye dayandığı söylenebilir. İncelenen
işletmelerdeki Azatlı Biberi üretim deneyimi
incelendiğinde 1. Grup işletmelerde Azatlı Biberi üretim
deneyimi 32,75 Yıl, 2. Grup işletmelerde 25,61 Yıl,
işletmeler ortalamasında ise 27,81 yıl olarak belirlenmiştir.
İncelenen hane halkı reislerinin ortalama yaşları ile
karşılaştırıldığında 1. Grup işletmelerde yaşa göre deneyim
oranı (Yaş/Deneyim) 0,61, 2. Grup işletmelerde 0,54,
işletmeler ortalamasında ise 0,56 olarak hesaplanmıştır.
Buradan görüleceği üzere üreticilerin yaşlarına göre yeterli
deneyime sahip olduğu söylenebilir. Şekil 2’de incelenen
işletmelere göre Azatlı Biberi difüzyon eğrisi
görülmektedir. Şekil incelendiğinde incelenen işletmelerin
%50’den fazlasının 1989 yılından sonra Azatlı Biberi
üretimi ile uğraşmaya başladıkları söylenebilir. Eğri
incelendiğinde özellikle difüzyonu 3 parçada incelemenin
doğru olacağı görülebilir. 1990 yılına kadar difüzyonun
hızlı olduğu eğimin yüksek olduğu dönem, 1990-2000
arası artışın devam ettiği fakat eğimin düşmeye başladığı
dönem ile 2000 sonrası eğimin ise daha düşük olduğu
dönemdir. Bu durum özellikle eskiden Azatlı Biberi
üretimi için daha fazla istek olduğunu yakın dönemlerde
üretime giren üretici sayısının azalma eğiliminde olduğunu
stermektedir. Bu durum özellikle kurutmalık Azatlı
Biberi üretimin zor olması, gençlerin bu sistemde fazla yer
almak istememesi, fiyat istikrarındaki sıkıntılar gibi
hususlara bağlanabilir.
Azatlı Biberi difüzyonundan sonra bu biberin son 10 yıl
içindeki üretim alanında, verimde, hastalık ve
zararlılarındaki değişimler incelenmiş ve Şekil 3’te
sunulmuştur. Şekil incelendiğin son 10 yıl içinde gerek köy
gerekse üreticinin hem üretim alanında hem de verimde
önemli artışların olduğu söylenebilir. Üreticilerin yaklaşık
%70’lik bir bölümü bu konuda hemfikirdir.
Azatlı Biberinin değerlendirilme şekli Şekil 4’te
sunulmuştur. Şekil incelendiğinde Azatlı Biberi’nin
yaklaşık %26,41’inin taze satıldığı %72,81’inin ise
kurutmalık olarak ayrıldığı belirlenmiştir. Kurutmalık
biberlerin ise %99,28’inin satıldığı hesaplanmıştır.
Gruplara göre durum incelendiğinde ise 1. Gruptaki
işletmelerin taze satış oranlarının 2. Grup işletmelere göre
daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu oran 1. Grup
işletmelerde %47,05, 2. Grup işletmelerde ise %23,44’tür.
1. Grup işletmelerde kurutmalığa ayrılan oran %51,26 iken
bu durum 2. Grup işletmelerde %72,82’dir. Buradan Azatlı
Biberi üretim alanı arttıkça işletmelerin kurutmalığa doğru
daha fazla yöneldiğini göstermektedir. Kurutmalık biber
elde edinimin daha zahmetli olması az üretimi olan
üreticilerin bu işe çok fazla girmek istememelerine neden
olmaktadır.
Yerel ürünlerin ekonomik kalkınmada kullanımı
onların öncelikle bir ün ve tanınırlığa sahip olması (buna
talep olarak bakabiliriz) hem de ekonomik getirisi ile
yakından ilişkilidir. Azatlı Biberi bölgede önemli bir
tanınırlığa sahip olup talep görmektedir. Kurutmalık olarak
değerlendirilebilmesi üretici açısından bu biberin daha
uzun süre saklanmasına ve yıl boyunca fiyat
dalgalanmalarından daha az etkilenmesini sağlamaktadır.
Arz fazlası durumunda ise kurutmalık biber elde
ediniminin vermiş olduğu avantaj biberin yılın farklı
dönemlerinde piyasaya sürülmesine olanak vermektedir.
Azatlı Biberi konusunda üreticilerin hepsi bu biberin
benzerlerine göre fark olduğunu düşündüklerini
belirtmişlerdir. Farklılığı ise üreticilerin %76,92’si tat ve
aromasına %7,69’u ise biberin şekline atfetmektedirler. Bu
farklılığın en önemli nedeni olarak ise biberin çeşidine yani
biberin tohumuna bağlanmaktadır (Üreticilerin %88,46’sı).
Fakat farklılığı oluşturan unsurların son 10 yıl içinde
bozulmaya başladığı konusunda bir görüşün olması
(Üreticilerin %69,23’ü) bu konuda ileriye dönük risklerin
oluşabileceğini göstermektedir.
Şekil 1. İncelenen işletmelerde tarımsal arazi tasarrufu durumu
Figure 1. Land use situation of the agricultural holdings
47,56
8,44
21,59
25,97
,00
11,71
1,94
99,44
11,08
44,78
50,36
4,31
35,97
4,03
83,48
10,27
37,64
42,86
2,98
28,51
3,38
,00 20,00 40,00 60,00 80,00 100,00 120,00
Toplam İşlenen Alan (Da)
Toplam Parsel Sayısı (Adet)
Mülk Alan (Da)
Kiralık Alan (Da)
Ortak Alan (Da)
Azatlı Biberi İşlenen Alan (Da)
Azatlı Biberi Parsel Sayısı (Adet)
20 Da ve Altı 20 Da ve Üzeri İşletme Ortalaması
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1674
Şekil 2. Araştırma bölgesinde azatlı biberi difüzyonu (%)
Figure 2. Diffusion of Azatli Pepper in the research area (%)
Şekil 3. Azatlı Biberi üretimindeki son 10 yıldaki değişim (%)
Figure 3. Production change of Azatli Pepper in the Last 10 Years (%)
Şekil 4. Azatlı Biberi üretiminin değerlendirme durumu
Figure 4. Evaluation of Azatli Pepper production
0,00
10,00
20,00
30,00
40,00
50,00
60,00
70,00
80,00
90,00
100,00
1975 1976 1980 1982 1985 1986 1987 1990 1993 1994 1995 1996 1997 2000 2001 2006 2007 2010 2012 2015 2016 2019 2020
Azatlı Biberi Difüzyon Eğrisi
76,92
11,54 11,54
73,08
9,62
17,31
71,15
25,00
3,85
69,23
19,23
11,54
71,15
19,23
9,62
67,31
23,08
9,62
67,31
19,23 13,46
,00
10,00
20,00
30,00
40,00
50,00
60,00
70,00
80,00
90,00
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Arttı
Değişmedi
Azaldı
Köy Üretim
Alanında Değişme
Durumu
Köy Üretici
Sayısında Değişme
Durumu
Köydeki Verimde
Değişme Durumu Üreticinin Üretim
Alanındaki
Değişme Durumu
Üreticinin
Veriminde
Değişme Durumu
Hastalık Durumu Zararlı Durumu
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1675
Azat Biberi’nin ekonomik bir değer oluşturması
konusunda karar vermede en önemli hususlardan bir tanesi de
Azatlı Biberi Maliyetidir. Çizelge 3.’de Azatlı Biberi üretim
maliyetleri gruplara göre sunulmuştur. Azatlı Biberi
maliyetlerinin gruplara göre değişimi incelendiğinde gruplar
arasında Azatlı Biberi GSÜD (K-S-ZTaze:0,65; K-S-
ZKuru:0,76), toplam işletme masrafla arasında istatistiki
olarak bir farklılık bulunmamıştır (K-S-ZTaze:0,79; K-S-
ZKuru:0,79). Hesaplanan brüt karlar açısından bakıldığında ise
dekara taze Azatlı Biberi brüt kar değeri arasında istatistiki
farklılık yok iken (M-W-UTaze:277) kuru Azatlı Biberi Brüt
Kar değeri açısından istatistiki olarak %90 güven seviyesinde
önemli bir farklılık bulunmuştur (M-W-UTaze:97). 2. Grup
işletmelerin özellikle kuru Azatlı Biberi brüt kar değerleri
dahaksek olup burada etkili olabilecek faktörler verim
değerleri ile kurutma oranları açısından bu gruptaki
işletmelerin daha iyi bir performans göstermeleri olarak
söylenebilir. Ayrıca 1. Grup içerisinde taze ve kurutmalık
biberin brüt kar değerlerinin birbirine yakın olmasında
özellikle kurutma oranlarındaki performansın etkisi büyüktür.
Çizelge 3. İncelenen işletmelerde Azatlı Biberi üretim maliyeti
Table 3. Production cost of Azatli Pepper for the agricultural holdings
Masraf Unsurları
1. Grup
2. Grup
İşletme Ortalaması
A. Toprak Hazırlığı
97,13
85,75
89,25
Sürüm Masrafı (1. Sürüm) (TL/Da)
35,63
33,06
33,85
Sürüm Masrafı (2. Sürüm) (TL/Da)
27,81
23,42
24,77
Sürüm Masrafı (3. Sürüm) (TL/Da)
24,88
19,94
21,46
Karık Açma Masrafı (TL/Da)
8,81
9,33
9,17
B. Fide Ve Dikim Masrafı
312,81
320,83
318,37
Fide Yeri Hazırlama Masrafı (TL/Da)
106,88
97,78
100,58
Fide ve Dikim Masrafı (TL/Da)
205,94
223,06
217,79
C. Bakım Masrafı
1020,56
1090,24
1068,80
C1. Gübre Ve Gübreleme Masrafı
171,50
184,83
180,73
Taban Gübresi Masrafı (TL/Da)
113,88
116,61
115,77
Taban Gübresi Azot (Kg/Da)
7,29
8,42
8,07
Taban Gübresi Fosfor (Kg/Da)
11,39
13,58
12,90
Taban Gübresi Potasyum (Kg/Da)
4,73
5,10
4,99
Üst Gübresi Masrafı (TL/Da)
57,63
68,22
64,96
Üst Gübresi Azot (Kg/Da)
13,98
17,80
16,63
Üst Gübresi Fosfor (Kg/Da)
6,94
4,75
5,43
Üst Gübresi Potasyum (Kg/Da)
2,23
2,34
2,31
C2. Su Ve Sulama Masrafı
361,25
356,06
357,65
Su Masrafı (TL/Da)
51,19
49,58
50,08
Sulama Masrafı (TL/Da)
310,06
306,47
307,58
C3. Tarımsal Mücadele Masrafı
73,94
96,21
89,36
İlaç ve İlaçlama Masrafı (TL/Da)
73,94
96,21
89,36
C4. Çapalama Masrafı
413,88
453,14
441,06
Çapalama Masrafı (TL/Da)
413,88
453,14
441,06
D. Hasat Masrafı
637,50
677,22
665,00
Hasat Masrafı (TL/Da)
637,50
677,22
665,00
E. Pazarlama Masrafı
141,25
126,94
131,35
Pazarlama Masrafı (TL/Da)
141,25
126,94
131,35
F. Diğer Masraflar (Taze Biber)
110,46
115,05
113,64
Döner Sermaye Faizi (%5)
110,46
115,05
113,64
Toplam Değişen Masraflar (Taze Biber) (A+B+C+D+E+F)
2319,71
2416,04
2386,40
G. Kurutma Masrafı
284,58
272,42
275,67
Kurutma Masrafı (TL/Da)
284,58
272,42
275,67
H. Diğer Masraflar (Kuru Biber)
124,69
128,67
127,42
Döner Sermaye Faizi (%5)
124,69
128,67
127,42
Toplam Değen Masraflar (Kuru Biber) (A+B+C+D+E+G+H)
2618,53
2702,08
2675,85
Toplam Sabit Masraflar (Taze Biber)
669,59
672,48
671,59
Arazi Kirası (TL/Da)
600
600
600
Genel İdare Giderleri (%3)
69,59
72,48
71,59
Toplam Sabit Masraflar (Kuru Biber)
678,56
681,06
680,28
Arazi Kirası (TL/Da)
600
600
600
Genel İdare Giderleri (%3)
78,56
81,06
80,28
Toplam İşletme Masraflar (Taze Biber)
2989,30
3088,52
3057,99
Toplam İşletme Masraflar (Kuru Biber)
3343,13
3374,34
3366,02
Taze Biber Verim (Kg/Da)
2890,63
3036,93
2991,91
Kuru Biber Verim (Kg/Da)
364,72
394,44
387,61
Taze Biber Maliyet (Tl/Kg)
1,03
1,02
1,02
Kuru Biber Maliyet (Tl/Kg)
9,17
8,55
8,68
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1676
Tablo 4. İncelenen işletmelerde gruplara göre Azatlı Biberi gelir-gider tablosu
Table 4. Income-Expenditure table of Azatli Pepper producers by the groups
Gruplar
1. Grup
2. Grup
İşletmeler Ortalaması
Taze Biber Satış Fiyatı (TL/Kg)
1,87
1,90
1,89
Kuru Biber Satış Fiyatı (TL/Kg)
15,13
16,03
15,75
Taze Biber Verim (Kg/Da)
2890,63
3036,93
2991,91
Kurutma Oranı
7,98
7,90
7,92
Kuru Biber Verim (Kg/Da)
381,85
384,42
382,11
Taze Biber GSÜD(TL/Da)
5449,58
5783,81
5680,97
Kuru Biber GSÜD (TL/Da)
5446,32
6340,87
6127,88
Taze Biber Değişken Masraflar (TL/Da)
2319,71
2416,04
2386,40
Kuru Biber Değişken Masraflar (TL/Da)
2663,24
2693,54
2685,46
Taze Biber İşletme Masrafları (TL/Da)
2989,30
3088,52
3057,99
Kuru Biber İşletme Masrafları (TL/Da)
3343,13
3374,34
3366,02
Taze Biber Brüt Kar (TL/Da) (GSÜD-Değişken Masraflar)
3129,87
3367,78
3294,57
Kuru Biber Brüt Kar (TL/Da) (GSÜD-Değişken Masraflar)
3036,71
3698,42
3545,72
Taze Biber Getiri (GSÜD-İşletme Masrafları)
2460,27
2695,30
2622,98
Kuru Biber Getiri (GSÜD-İşletme Masrafları)
2061,73
3017,15
2778,30
Yapılan maliyet analizi ve oluşturulan gelir-gider
tablosu incelendiğinde Azatlı Biberi için dekara yaklaşık
3.500 TL brüt kar elde edildiği ylenebilir (Çizelge 4).
Elde edilen brüt kar değerlerinin bölgede yetiştirilen ve
Azatlı Biberi için alternatif olan diğer ürünlerle
karşılaştırmak amacı ile Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve
Orman Müdürlüğü teknik elemanları görüşülmüştür.
Bölgede dekar başına bazı ürünlerin 2020 yılı üretim
dönemi getirisine bakıldığında (GSÜD-İşletme Masrafları)
Domates 1530 TL/Da; Sılaj Mısır 420 TL/Da; Yonca 1812
TL/Da; Dane Mısır 332 TL/Da, Kapya Biber 1675 TL/Da
olarak belirtilmiştir (MİTOM, 2021). Bu veriler ile Azatlı
Biberi karşılaştırıldığında Azatlı Biberi’nin dekara
getirisinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Sonuç ve Öneriler
Yerel/yöresel ürünlere dayalı ekonomik kalkınmanın
oluşturulmasına yönelik çabalara günümüzde çok fazla ilgi
duyulmaktadır. Bu konudaki çalışmalar çoğunlukla
kalkınmada yerel kaynakların daha fazla değerlendirilmesi
ve tüketiciye yerel ürünler ile kaliteli, sağlıklı ve güvenilir
ürün imajının oluşturulması yönü ile yoğunlaşmaktadır.
Yerel/yöresel ürün konusunda kesin bir tanımın olmaması
nedeni ile bu tür ürünlerin sınıflandırılmasında farklı
argümanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Coğrafi işaretli ve
geleneksel ürün işaretli ürünler bu konuda yerel/yöresel
ürün imajının sağlanması açısından önemli araçlardır.
Özellikle yerel/yöresel ürünlerin ekonomik kalkınmada
kullanılabilmesi için coğrafi işaret veya geleneksel ürün
işareti alması ön şart olmasa da belirli bir hikayesi olan ve
tanınırlığı olan ürünlerin yerel ekonomik kalkınmada
kullanılma potansiyeli yüksektir. Bu tür ürünler uzun
zamandan beri belirli coğrafi alanda üretildiği için ürün ile
coğrafi alanın özdeşleştiği ve bu durumun o alanda
yaşayanlar için avantaj sağladığı söylenebilir. Coğrafi
işaret ve geleneksel ürün işaret tescilleri de bu unsurları
tescilleyen önemli argümanlardır.
Yapılan çalışmada alan ile özdeşleşmiş ve belirli bir
tarihsel geçmişi olan ve bölgede de tanınırlığı yüksek ve
ismi ile kalitesi özdeşleşmiş Azatlı Biberinin bölgede yerel
ekonomik kalkınma aracı olma potansiyeli araştırılmıştır.
Çalışmanın kurgusu Azatlı Biberi üreticilerin genel sosyo-
demografik ekonomik özelliklerinin ortaya konulması ve
Azatlı Biberi üretim maliyetinin belirlenmesine yönelik
oluşturulmuştur. Çalışma sonucunda Azatlı Biberi’nin
coğrafi işaretlerden menşei işareti alma potansiyeli
bulunmakta olup bölgedeki üreticiler tarafından özellikle
tat ve aroma bakımından benzerlerine göre farklılıklarının
olduğu belirtilmiştir. Tanınırlığı yüksek olan Azatlı
Biberi’nin dekar başına yaklaşık 3.500 TL getirisi ile
alternatifi olan birçok ürüne göre yüksek bir getiri değerine
sahiptir. Fakat gerek üretimde tam standartları belirli
olmayan, pazarlama aşamasında birlikte hareket edilmeyen
ve sadece tüccarlara bağlı kalınan (2020 yılında pandemi
nedeni ile talebin ve buna bağlı olarak ta fiyatın düşmesinin
en önemli nedenlerinden biridir) ve bu nedenle fiyat
dalgalanmalarına ve risklere karşı hassas olan bir yapıda bu
biberin potansiyelini ortaya koymada yeterli sonuçların
alınmayacağı ortadadır. Bu biberin yerel ekonomik
kalkınmada kullanılabilmesi için aşağıda belirtilen
hususların yerine getirilmesi yerinde olacaktır. Bunlar;
Azatlı Biberi bir çeşit olmaması nedeni ile bu biberin
tanımlanması için gerekli çalışmaların yapılması;
Azatlı Biberi üretimi ve işlenmesi sırasında gerekli
standartların oluşturulması ve üretimin bu standartlar
çerçevesinde yapılması. Bu standartlar içinde;
özellikle bitki ile ilgili tanımlamaların yapılması
(bahçe bitkileri konusunda çeşit ıslahına yönelik
tanımlayıcı parametrelerin belirlenmesi), kaliteye
yönelik parametrelerin belirlenmesi, çevre ve bitki
ilişkisine yönelik (özellikle toprak-bitki, iklim-bitki ve
yetiştirme tekniği-bitki ilişkileri) araştırmaların
yapılması ve yetiştirme tekniklerinin ortaya konulması
coğrafi işaret başvuru sürecinde önem arz etmektedir.
Böylece gerek üründe gerekse uygulamada kalite
süreçlerine sahip bir Azatlı Biberi hem ekstra fiyat
elde etmiş olacak hem de şeffaflık ve güvenilirlik ile
ilgili kriterleri sağlamış olacaktır.
Azatlı Biberi kooperatif veya üretici birliğinin
kurularak üreticilerin birlikte karar almalarının ve
hareket etmelerinin sağlanması. Böylece hem üretim
hem de pazarlama aşamasında yaşanılan sıkıntıların
bertaraf edilmesi.
Üretimin işlenmesi konusunda gerekli yatırımların
yapılarak daha profesyonel işleme çalışmalarının
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1677
yapılarak hem kaliteden ödün verilmemesi hem de
gerekli hijyen ortamının oluşturulması,
Azatlı Biberi ile ilgili coğrafi işaret (Menşei İşareti)
tescili için gerekli çalışmaların yapılarak başvuru
sürecinin başlatılması ve/veya Azatlı Biberi konusunda
markalaşma konusunda çalışmalar yapılması
Azatlı Biberi tanıtım çalışmalarının gerek sosyal
medya gerekse diğer bilgi iletişim teknolojileri
yollarının kullanılarak yapılması
Bilgi
Bu çalışmanın verileri Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi,
Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü Lisans
öğrencisi olan İbrahim Yılmaz’ın Lisans Bitirme Tezinden
derlenmiştir.
Kaynaklar
ARISE+IPR, 2019. Geographical Indications in The AESEA
Region, A Booklet on ASEAN Geographical Indications
Procedure and Products. Available from: https://euipoeuf.eu/
sites/default/files/arise-docs/2019/ASEAN_GI-Booklet.pdf
[Accessed 20 May 2021]
Beletti G, Marescotti A, Brazzini A. 2017. Old World Case Study:
The Role of Protected Geographical Indications to Foster
Rural Development Dynamics: The Case of Sorana Bean
PGI, pp.253-276. In: W. Van Caenegem and J. Cleary (eds.),
The Importance of Place: Geographical Indications as a Tool
for Local and Regional Development, Springer International
Publishing AG. Doi: https://doi.org/10.1007/978-3-319-
53073-4_10, ISBN: 978-3-319-53072-7
Canzanelli G. 2001. Overview and Learned Lessons on Local
Economic Development, Human Development, and Decent
Work. Available from: https://www.ilsleda.org/en/papers/
paper/overview-and-learned-lessons-on-local-economic-
development-human-development-and-decent-work.html
[Accessed 20 July 2021]
Cei L, Defrancesco E, Stefani G. 2018. From Geographical
Indications to Rural Development: A Review of the
Economic Effects of European Union Policy. Sustainability
10: 3745. Doi: https://doi.org/10.3390/su10103745
Çalışkan V, Koç H. 2012. Türkiye'de Coğrafi İşaretlerin Dağılış
Özelliklerinin Ve Coğrafi İşaret Potansiyelinin
Değerlendirilmesi. Doğu Coğrafya Dergisi, 28:193-214
Çukur F, Çukur T. 2017. Coğrafi İşaretli Ürünlerin Kırsal
Kalkınma Açısından Değerlendirilmesi: Muğla İli Örneği.
Tarım Ekonomisi Dergisi, 23(2):187-194. Doi:
https://doi.org/ 10.24181/tarekoder.364914
Duru S, Seçer A. 2019. Geleneksel Gıda Ürünlerini Satın Alma
Davranışları Ve Tutumları: Mersin İli Örneği. Atatürk
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 50 (1): 1-10. Doi:
https://doi.org/10.17097/ataunizfd.407116
Erkuş A, Bülbül M, Kıral T, Açıl AF, Demirci R. 1995. Tarım
Ekonomisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Eğitim,
Araştırma ve Geliştirme Vakfı Yayınları No: 5, Ankara.
Endeksa, 2021. Bursa İli Mustafakemalpaşa İlçesi Eğitim Düzeyi
İstatistikleri. Available from: https://www.endeksa.com/
tr/analiz/bursa/mustafakemalpasa/demografi [Accessed 20
July 2021]
FAO, 2018. Strengthening Sustainable Food Systems Through
Geographical Indications; An Analysis of Economic Impacts.
FAO, Available from: http://www.fao.org/3/I8737EN/
i8737en.pdf [Accessed 12 June 2021]
Hoang G, Le HTT, Nguyen AH, Dao QMT. 2020. The Impact of
Geographical Indications on Sustainable Rural Development:
A Case Study of the Vietnamese Cao Phong Orange.
Sustainability 12, 4711. Doi: https://doi.org/10.3390/
su12114711
Jouled M, Kolosy K, Pellegrin J-P, Ramsden P, Szegvari P,
Chambon N. 2010. Cohesion Policy Support For Local
Development: Best Practice and Future Policy Options.
European Commision. https://ec.europa.eu/regional_policy/
archive/consultation/terco/cp_support_local_dev_en.pdf
[Accessed 20 May 2021]
Kadanalı E, Dağdemir V. 2016. Tüketicilerin Yöresel Gıda
Ürünleri Satın Alma İstekliliği. Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi, 33(1): 9-16. Doi: https://doi.org/
10.13002/jafag851
Kan M, Gülçubuk B. 2008. Kırsal Ekonominin Canlanmasında ve
Yerel Sahiplenmede Coğrafi İşaretler. Uludağ Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi, 22 (2):57-66.
Kan M, Gülçubuk B, Kan A, Küçükçongar M. 2010. Coğrafi
İşaret Olarak Karaman Divle Tulum Peyniri. Karamanoğlu
Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar
Dergisi, 12(19):15-23
Kan M, Gülçubuk B. 2013. Coğrafi İşaretlerin Yerel Kalkınma
Potansiyelinin Değerlendirilmesi; Akşehir Kirazı Araştırması
Bulguları. 1. KOP Bölgesel Kalkınma Sempozyumu, 14-16
Kasım 2013, Konya. s:501-513.
Kan M, Küçükçongar M, Morgounov A, Keser M, Kaya Y. 2013.
TRB1 Bölgesi’nin Yerel Buğday Populasyonları ve Gelişme
Stratejisi. 2. Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı, 16-
17 Mayıs 2013, Elazığ, s:942-959.
Kan M, Kan M, Gülçubuk B, Peker K. 2016. Türkiye'de Yerel
Ürünlerin Bölgesel Kalkınma Dinamikleri İçindeki Önemi.
Ed(s) Ayşe Esra Peker, Bölgesel Kalkınma, s:231-270,
Çanakkale, Türkiye. ISBN: 978-605-82909-0-7
Kan M, Kan A, Nizam Bilgiç D, Perkin AY, Everest B, Taşcıoğlu
Y. 2020. Dünyada ve Türkiye’de Kırsal Kalkınma
Uygulamalarındaki Mevcut Durum ve Gelecek. IX. Türkiye
Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi, Ankara, 2(1), 687-710.
Kan M, Kan A, Kütükoğlu Ş. 2021. Kastamonu İli Merkez
İlçesinde Gıda Ürünleri Tercihinde Coğrafi İşaretlerin Etkisi.
Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi, 7(1):40-51.
Kıral T, Kasnakoğlu H, Tatlıdil FF, Fidan H, Gündoğmuş E.
1999. Tarımsal Ürünler İçin Maliyet Hesaplama Metodolojisi
ve Veri Tabanı Rehberi. Tarımsal Ekonomi Araştırma
Enstitüsü, Yayın No:37, Ankara, 133 s
Kesici T, Kocabas Z. 2007. Biyoistatistik. Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Yayın No. 94, Ankara Üniversitesi
Basımevi, Ankara. ISBN: 978-975-482-735-4
Lopez XAA, Martin BG. 2005. Tourism and Quality Agro-Food
Products: An Opportunity for the Spanish Countryside.
Tijdschrift voor Economische en Sociale Geografie (Journal
of Economic and Human Geography) 97:166177. Doi:
https://doi.org/10.1111/j.1467-9663.2006.00510.x
MİTOM, 2021. Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman
Müdürlüğü Teknik Personel Görüşmeleri İle Oluşturulan
2020 Yılı Üretim Değerlendirmesi. Yayınlanmamış Veri.
Orhan A. 2010. Yerel Değerlerin Turizm Ürününe
Dönüştürülmesinde “Coğrafi İşaretlerin” Kullanımı: İzmit
Pişmaniyesi Örneği. Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergis.
21:243-254.
Ostrom M. 2006. Everyday Meanings of ‘Local Food’: Views
From Home and Field. Community Development, 37:65-78.
Doi: https://doi.org/10.1080/15575330609490155
Özdemir HÖ, Kan M, Doğan HG, Kan A. 2020. The Factors
Affecting Psychological Empowerment Levels of
Entrepreneurs in Agricultural Holdings of Kirsehir Province,
Turkey. Pakistan Journal of Agricultural Sciences, 57(3):
911-920. Doi: https://doi.org/10.21162/PAKJAS/20.10005.
Özdemir HÖ, Kan M, Doğan HG, Kan A. 2021. Intrinsic
Motivation for Creativity of Agricultural Holdings in Kirşehir
province of Turkey. Ciência Rural, Santa Maria, 51:3,
e20200112, 2021, Doi: https://doi.org/10.1590/0103-
8478cr20200112
Kan and Yılmaz / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 9(9): 1669-1678, 2021
1678
Roberts P. 1993. Managing the Strategic Planning and
Development of Regions: Lessons from a European
Perspective. Regional Studies, 27: 759-768. Doi:
https://doi.org/10.1080/00343409312331347945
Taşdan K, Albayrak M, rer B, Özer OO, Albayrak K, Güldal HT.
2014. Geleneksel Gıdalarda Tüketici Algı ve Tercihleri: Ankara
İli Örneği. 2. Uluslararası Davraz Kongresi, Süleyman Demirel
Üniversitesi, 29-31 Mayıs. Available from:
http://yucita.org/uploads/yayinlar/diger/makale/Geleneksel_
Gdalarda_Tuketicilerin_Gda_Guvenlii_Algs.pdf [Accessed
28 June 2021]
Treager A, Filippo A, Giovanni B, Marescotti A. 2007. Regional
Foods and Rural Development: The Role of Product
Qualification. Journal of Rural Studies, 23(1):12-22. Doi:
https://doi.org/10.1016/j.jrurstud.2006.09.010
TÜİK, 2021a. Baharat Bitkileri İstatistikleri, 2020. Türkiye
İstatistik Kurumu, Available from: https://data.tuik.gov.tr/
Kategori/GetKategori?p=tarim-111&dil=1 [Accessed 01
July 2021]
TÜİK, 2021b. İstatistiklerle Aile, 2020. Türkiye İstatistik
Kurumu, sayı:37251, Available from: https://data.tuik.gov.tr
/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Aile-2020-37251 [Accessed
01 July 2021]
TÜİK, 2021c. İstatistiklerle Yaşlılar, 2020. Türkiye İstatistik
Kurumu, sayı:37227, Available from: https://data.tuik.gov.tr/
Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Yaslilar-2020-37227
[Accessed 01 July 2021]
TÜİK, 2021d. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları,
2020, Türkiye İstatistik Kurumu, sayı:37210, Available from:
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Adrese-Dayali-
Nufus-Kayit-Sistemi-Sonuclari-2020-37210 [Accessed 01
July 2021]
TÜİK, 2021e. Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı. Available
from:
https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=egitim-
kultur-spor-ve-turizm-105&dil=1 [Accessed 01 July 2021]
TÜRKPATENT, 2021. Coğrafi İşaret Veri Tabanı, Available
from: https://ci.turkpatent.gov.tr/veri-tabani [Accessed 01
July 2021]
Tüylüoğlu Ş, Karataş DN. 2006. Bölgesel Kalkınma ve
Ekonomik Durgunlaşma Süreci: Zonguldak Örneği. Amme
İdaresi Dergisi, 39(4): 195-224
UNCTAD, 2015. Why Geographical Indications for Least
Developed Countries (LDCs)? Available from:
https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/aldc2015d4_en.pd
f [Accessed 01 July 2021]
Wilson N, Vanittersum K, Fearne A. 1999. Co-Operation and co-
ordination in the supply chain: a comparison between The
Jersey Royal and The Opperdoezer Ronde potato, pp. 96-102.
In: B. Sylvander, D. Barjolle and F. Arfini (eds.), The Socio
Economics of Origin Labelled Products in Agri-food Supply
Chains: spatial, institutional and co-ordination aspects (Le
Mans, 28-30 October 1999) 67th European Association of
Agricultural Economics Seminar, Le Mans, France.
Yaman HM, Ordu B, Zencirci N, Kan M. 2020. Coupling
Socioeconomic Factors and Cultural Practices in Production
of Einkorn and Emmer Wheat Species in Turkey.
Environment, Development and Sustainability, 22:8079
8096. Doi: https://doi.org/10.1007/s10668-019-00562-7
Yılmaz V, Çelik Efşan N. 2019. Yerel Kalkınma Aktörlerinin
Yerel Kalkınma Yaklaşımı Perspektifinde İncelenmesi. R&S
- Research Studies Anatolia Journal, 2(7): 342-359. Doi:
https://doi.org/10.33723/rs.620809
Yiğit AG, Maden SI 2019. Bölgesel Kalkınma Politikalarındaki
Dönüşüm: Yeni Bölgecilik Yaklaşımı ve Türkiye
Yansımaları. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 7(3): 113-120. Doi:
https://doi.org/10.18506/anemon.420459
... Ancak yapılan çalışmaların birçoğu makro veriler ve zaman serisi analiz yöntemleri ile tarım politikalarını değerlendirmektedir (Aydoğan & Gündüz, 2023;Bulut & Bayraktar, 2023;Doğan, 2018;Gezer & Gezer, 2022;Karlı et al., 2018;Şaşmaz & Özel, 2019). Türkiye'nin mikro düzeyde en değerli veri kaynağı olan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ise genellikle saha çalışmalarında anket sayılarının belirlenmesinde örnekleme amaçlı kullanılmaktadır (Akın, 2015;Çınar et al., 2017;Kan & Yılmaz, 2021;Terzi & Artukoğlu, 2021;Ulu et al., 2016). Tarım politikalarının doğrudan analizi konusunda ise ÇKS'den faydalanan çalışma sayısı oldukça azdır (Çini et al., 2022;Demirdogen, 2023;Demirdogen et al., 2023;Demirdogen et al., 2016;Demirdogen et al., 2022). ...
Article
Tarım politikalarının etkilerinin incelenmesi önemli bir araştırma alanıdır. Bu araştırma alanı içerisinde çalışma kapsamını, yöntemi veya çalışmanın yapılabilirliğini belirleyen temel öğe veri setlerinin varlığıdır. Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemi verileri mikro anlamda en değerli veri kaynağını oluşturmaktadır. Fakat bu veri seti eksik gözlemler içermesi sebebiyle bürokratik ve akademik tartışmalarda eleştiri konusu olmaktadır. Bu yüzden eksik gözlemler içeren bir veri seti ile politika etkisinin ölçülmesinin ne derece doğru olduğu araştırılmayı gerektiren bir konu olmuştur. Bu çalışma kapsamında iki farklı mikro veri seti ve farkların farkı yöntemi kullanılarak Türkiye’de 2018 yılında uygulanan şeker fabrikaları özelleştirilmesi politikasının şeker pancarı ekim alanları üzerindeki etkisi ölçülmüştür. Çalışmada özellikle ÇKS’nin eksikliğine odaklanılmış ve alternatif hesaplamalar ile veri setindeki eksikliğin sonuçlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışma bulgularına göre veri setlerindeki eksiklikler politika etkisinin düzeyi açısında bir sorun oluşturmamaktadır. Ancak özellikle ÇKS veri seti ile yapılan analizlerde istatistiksel anlamlılık düşük bulunmuştur. Bu durumun başlıca nedeni, ÇKS’deki bazı köylerin şeker pancarı ekim alanlarının sıfır değerlerini içermesidir. Bu gözlemlerin veri setinden çıkarılması ile istatistiksel anlamlılık düzeyleri artmış ve veri setleri arasındaki sonuçlar birbirlerine yakınlaşmıştır. Çalışma bulgularının hem akademisyenlere hem de politika yapıcılarına kullanışlı bilgiler vermesi beklenmektedir.
Article
Full-text available
Coğrafi işaretler bir sınai mülkiyet hakkı olup Türkiye'deki yasal mevzuatı 1995 yılında yayınlanan 555 sayılı KHK'ye dayanmaktadır. Daha sonra 22.12.2016 tarihinde çıkartılan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile yasal altyapısı güçlenen coğrafi işaret sisteminde Türkiye'de Nisan 2021 tarihi itibari ile 707 tescilli ve 740 adet ise başvuru aşamasında ürün bulunmaktadır. Kastamonu ili toplam 20 adet tescilli ürün ve 15 adet başvuruda bulunan ürün ile Türkiye'de coğrafi işaretli ürüne sahip (tescil + başvuru) en zengin 10 ilden biridir. Bu çalışmanın amacı bu kadar zengin bir çeşitliliğe sahip Kastamonu ili Merkez ilçesinde tüketicilerin coğrafi işaret algısı ve bu algının tercihe dönüşmesi konusunda durumun ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda 203 kişi ile anket çalışması yürütülmüştür. Araştırma sonucunda tüketicilerin %88.67'sinin coğrafi işareti kavramını duyduğu, bu kişilerin %34.44'ünün ise konu hakkında yeterli bilgilerinin olduğu belirlenmiştir. Coğrafi işaret kavramı hakkında bilgisi olan tüketicilerin %71.67'si coğrafi işaret etiketini bir kalite göstergesi olarak algılamaktadır. Bu tüketicilerin %68.33'ü ise bu tip ürünler için fazla ödeme yapma konusunda istekli olduklarını bildirmiştir. Sonuç olarak coğrafi işaret konusunda özellikle 2016 yılında çıkan kanun sonrası önemli bir gelişme yaşanan Kastamonu ilinde coğrafi işaret konusunda tüketicilerin önemli ölçüde olumlu algı ve bunlarında davranışa dönüştüğü görülmektedir. Coğrafi işaret sisteminin daha etkin kullanımı ve tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi ile bu sistemin önemli bir yerel kalkınma aracı olacağı düşünülmektedir. Abstract Geographical indication is an industrial property right and its legal basis goes back to 1995 year 555 Decree Law in Turkey. There are 707 registered and 740 application stage products as of the date of April 2021 in Turkey where the legal framework of geographical indications system has been strengthened with Industrial Property Law No. 6769, issued on 12/22/2016. Kastamonu province, with a total of 20 registered and product included in the product 15 applications with a geographical indication is one of the richest 10 provinces in Turkey. The aim of this study is to reveal the geographical indication perception of consumers in the Central district of Kastamonu province, which has such a rich variety, and the situation of turning this perception into preference. In this context, a survey was conducted with 203 people. As a result of the research, they stated that 88.67% of the consumers heard the concept of geographical sign and 34.44% of these people had sufficient information about the subject. 71.67% of the consumers who have knowledge about the concept of geographical indication perceive the geographical indication label as a quality indicator. 68.33% of these consumers stated that they were willing to pay more for such products. As a result, it is seen that in Kastamonu province, where an important development has been experienced in the geographical indication area, especially after the law enacted in 2016, the consumers have a significant positive perception and behavior. It is thought that this system will be an important local development tool with more effective use of the geographical indication system and more information to the consumers.
Article
Full-text available
ABSTRACT: The agriculture sector which has gained importance with Industry 4.0 in recent years, strives to adapt to the needs and requirements of the era by stripping from its traditional structure. In this process, it is important to increase the motivation (intrinsic and extrinsic) of human resources factor, which is the most important input of agriculture, on innovation, creativity and entrepreneurship. This paper examined the factors that affect the intrinsic motivation of the agricultural holdings managers in Kirsehir province of Turkey on their creativity for innovation, which is one of the main variables of growth. Questionnaire forms were filled with 312 agricultural holdings managers who were selected according to the Probability Sampling Method in September-October, 2019. Intrinsic motivation scores for creativity (IMC) were obtained by using 5-point scale. Determined some socio-demographical, agricultural, economic and behavioral variables for agricultural holdings were tested with IMC levels. As a result of the study, it was determined that variables such as education, social security status, share of agricultural income, subjective poverty and risk behaviors significantly affect the IMC level of the agricultural enterprise managers. As a result, the measures to increase both the internal and external motivations of the agricultural enterprises managers are required in order to make agriculture more competitive, profitable and sustainable by removing it from the traditional structure. In this regard, not only the economic side but also the social side of agriculture should not be ignored and the potential of agriculture should be used more with structural reforms. Key words: creativity, motivation, agricultural management, organisational behaviours, Kirsehir-Turkey
Article
Full-text available
The agricultural sector takes an important part of the Turkish economy yet it cannot provide the desired contribution to the national economy due to its structural problems. Particularly the field of agricultural entrepreneurship is extremely affected by the cyclical fluctuations as well as by the lack of motivation of the individuals. This is among the significant reasons why the desired changes and improvements cannot be achieved. The motivations of both the employees and the entrepreneurs should be increased and they should have sufficient knowledge and experience to increase the contribution of agriculture to the national economy. The object of this study is to examine the relations between the psychological empowerment index (PEI) indicating the motivations of the owners in the agricultural holdings operating in the province of Kırşehir where dry farming system prevails and some demographical, agricultural, perceptual and behavioral variables. As a result of the survey study conducted with the owners of 265 agricultural holdings, a positive relation was found between PEI and age, land size and income while there was a negative relation between education level, risk behavior and information sources. In conclusion, it was found in the study, which was conducted in the field of agriculture for the first time in Turkey, that the structural problems in the agricultural segment caused some results in contrary to what was theoretically expected. The reasons can be listed to include low education level in the agricultural sector, lack of trust in information sources, financial uncertainties and reluctance in taking risks. Keywords: Personal empowerment, psychological empowerment, motivation, agricultural holdings, Kırşehir-Turkey
Article
Full-text available
This study investigates the relationship between geographical indications (GIs) and sustainable rural development in Vietnam, and analyzes the case study of the Cao Phong orange. Qualitative data were collected from interviews with Vietnamese policy-makers and orange growers to investigate the role of the government of Vietnam in designing and implementing GIs, as well as the involvement of local producers taking advantage of GIs, in order to identify how and to what extent GI protection affects sustainable rural development. The results show that GIs have positively contributed to sustainable rural development in Vietnam; however, some problems remain. This study concludes with policy implications for promoting GIs and sustainable rural development in Vietnam.
Article
Full-text available
Wheat, a basic food source in Turkey and the world, provides calories, protein, and energy to many people. Wheat has evolved from primarily domesticated hulled wheats. Of them, einkorn (Triticum monococcum ssp. monococcum) (EIW) and emmer (Triticum dicoccon) (EMW), with their cultural heritages from the past until the present, are popular ones, and they are still grown in patches across Turkey. In this study, the main material consists of the data obtained through a questionnaire with 53 emmer- and einkorn-related people—producers, sellers, etc., from five largely einkorn- and emmer-growing provinces (Bolu, Kastamonu, Karabük, Sinop, and Samsun) in the western Black sea region. The main aim was to determine the valuation and usage of einkorn and emmer in the survey area. While 78.0% of the farmers were producing einkorn, 22.0% of them were producing emmer wheat. Most of the farmers (86.0%) did not sell or trade hulled wheat because of the difficulties in harvesting and processing. There is no perfect market to sell them and find the quality seed to produce again. Because of these, einkorn and emmer are being produced by the farmers as in subsistence farming (traditional type) and being valued by using traditional home consumption techniques. The popularity of einkorn and emmer wheats is increasing, and health concerns of the public are accelerating interest in them. Therefore, increased acreage should be devoted to these wheats in Turkey to meet predicted market demand.
Article
Full-text available
Yerel kalkınma yaklaşımı, yerel kalkınma sürecine katılım gösteren paydaşlarla yerelde bulunan mevcut kaynakların etkili ve verimli bir şekilde kullanılarak ortak strateji ve planlar dâhilinde hareket edilmesini gerektirmektedir. Yerel kalkınmanın sağlanmasında sürece dâhil olan aktörlerin ortak yerel hedefler belirleyerek bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde aralarında koordinasyon sağlaması gerekmektedir. Yerel kalkınma aktörleri yerelde girişimciliği arttıran, yatırımların önünü açan, işsizliği azaltan ya da önleyen, yereldeki fiziki, ekonomik ve sosyal kaynakları planlayarak kalkınma sürecinde değerlendiren paydaşlar olarak yerelde yatırım sinerjisi oluşturmaktadır. Yerel kararların alınması sürecinde katılımcılık ve demokrasi kültürünü geliştiren bu aktörlerin yapısı ve ortaya çıkışının ele alındığı bu çalışmanın amacı yerel kalkınma aktörlerinin yerelin kalkınma sürecindeki etkilerini açığa çıkarmaktır. Bu doğrultuda, çalışmada, literatür taraması yazınsal ve görsel kaynakların incelemesi yapılmıştır. The local development approach requires action within common strategies and plans with stakeholders participating in the local development process using the resources available in the local area effectively and efficiently. The actors involved in the process of achieving local development need to establish common local goals and provide coordination in achieving these goals. Local development actors create local investment synergies as stakeholders who increase entrepreneurship, pave the way for investments, reduce or prevent unemployment, plan and evaluate local physical, economic and social resources in the development process. The aim of this study is to uncover the impact of local development actors on development, in which the structure and emergence of these actors who develop a culture of participation and democracy in the process of making local decisions is discussed. In this context, literature review, literature and visual resources were examined.
Article
Full-text available
Türkiye, sahip olduğu ürünlerle, benzersiz doğa, kültür ve sanat zenginlikleriyle zengin bir coğrafi ürün çeşitliliğine sahiptir. Aynı zamanda, her yörenin, ilin, hatta her ilçenin kendine özel bir ürünün üretim kaynağı olduğu ve bu ürün ile özdeşleştiği ender ülkelerden biridir. Türkiye’ye özgü birçok ürün, kendilerine kaynak olan coğrafi bölge adları ile anılıp, tanınmaktadır. Yasal zemini 1995 yılına dayalı olan Türkiye’de coğrafi işaret koruması sayesinde 2009 yılı sonu itibari ile 119 adet ürün koruma altına alınmış ve bunların dışında 111 adet ürün de başvuru sürecinde değerlendirilmektedir. Karaman Divle Tulum Peyniri, kendine has özellikler taşıyan ve 2007 yılında Coğrafi İşaret için başvurusu yapılmış fakat başvurusu reddedilmiş olan özel bir “obruk peyniri” dir. Divle Tulum Peyniri, olgunlaşma yerinin kendine has özelliği sayesinde peynire farklı bir tat ve aromaya sahiptir. Bu araştırmada, Karaman Divle Tulum Peyniri’nin arz zinciri ve bu zincirde yer alan önemli aktörlerin rollerinin belirlenmesi, Divle Tulum Peyniri’nin SWOT Analizi yapılarak bu peynirin bölge için öneminin ve bu ürünün yörenin ekonomik kalkınmasına olası katkılarının ortaya konulması amaçlanmıştır.
Article
Full-text available
One of the main functions of geographical indications (GIs) is to provide information and quality to consumers. This, in turn, can generate benefits for producers and stimulate rural development processes, as advocated by European Union (EU) legislation. The objective of the present study is to understand if the theorized effects of GIs on local economic development are supported by empirical evidence. Using a systematic approach, we reviewed the literature on the topic and structured the results of the review adopting a supply chain framework. This allows us to better understand how the effects of GIs are distributed among the chain actors and finally arrive at the local territories where GI products originate. Evidence shows that GIs are actually able to generate value added, especially at the consumer and retailer levels, while the effects on the economic performance of producers are more heterogeneous and dependent on specific local conditions. The review also highlighted some drawbacks in the literature that make it difficult to draw robust conclusions about the actual impact of GI policy at the European level. Therefore, despite the GI tool actually showing good potential for improving local economic conditions, more structured and focused research is needed.
Article
Full-text available
ÖZ Yöresel ürünlerin turizm değerine dönüştürülmesine yönelik yapılan çalışmalar coğrafi işaretlemeler açısından bakıldığında turizmde bölgesel pazarlamanın önemini ortaya çıkarmaktadır. Bu tarz ürünlere sahip olan bölgelerin ekonomik çıkarları dışında turizm ve tanıtım amacı taşıması doğru bir yaklaşımdır. Coğrafi işaretleme ileyöresel ürünlerin turistik bir değer taşıması için yeni yöntemlerin ortaya konulması da kaçınılmazdır. Bu çalışmada, yöresel ürünlerin korunması amacı ile çıkartılan “Coğrafi İşaretlere” ilişkin kısa bir bilgi verilerek yöresel değerlerin turizm değerine dönüştürülmesi için yapılması gereken çalışmalar hakkında kısa bilgiler sunulacaktır. İzmit Pişmaniyesi”nin hem kent ekonomisine katkı sağlaması hem de turistik bir değer taşıması açısından yerel bir değer olduğu gerçektir. Bu bağlamda, Coğrafi İşarete sahip olan İzmit Pişmaniyesi’nin bir turizm argümanı olarak kullanılması Kocaeli kenti açısından önem arz etmektedir. Çalışmanın sonucunda, “İzmit Pişmaniyesi’nin” kente ekonomik alanda katkısına ilişkin bilgiler verilerek, yöreye has değerin korunmasına ve tanıtılmasına ilişkin önerilerde bulunulacaktır.