ArticlePDF Available

Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi

Authors:

Abstract

Gelişen teknolojinin tıp alanında kullanılmasıyla birlikte kısır çiftlerin yardımcı üreme teknolojileri aracılığıyla çocuk sahibi olabilmesinin önü açılmıştır. Çocuk sahibi olmak isteyen ve fakat o zamana kadar taleplerinde başarılı olmamış bu çiftler artık suni döllenme, in vitro fertilizasyon ve taşıyıcı annelik de dahil olmak üzere bir dizi seçenek arasından seçim yaparak bebek hayallerini gerçekleştirebilmektedirler. Modern zamanlarda ise taşıyıcı annelik uygulamalarına çocuk sahibi olmak noktasında alternatif bir tıbbi tedavi yöntemi olarak başvurulduğu bilinmektedir. Hatta artan kısırlık oranları ve üreme teknolojisindeki devam eden ilerlemeler dolayısıyla da bu uygulama daha da popüler hale gelmiştir. Başlangıçta kısır evli çiftler tarafından başvurulan taşıyıcı annelik uygulamalarına zamanla hiç evlenmemiş olan bekar erkekler ve/veya kadınlar, aynı cinsiyetten çiftler, eşi ölmüş kadın ya da erkekler, yaşlı kadınlar gibi pek çok kişi tarafından da çocuk sahibi olmak için başvurulduğu bilinmektedir. Dolayısıyla önceleri sadece evli kısır çiftler bakımından tercih edilen taşıyıcı anneliğe, günümüzde evlilik birliği olsun ya da olmasın artık daha fazla sayıda insan tarafından başvurulduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan, bu uygulamalar yaygınlaştıkça daha çok dini, etik ve hukuki tartışmalara konu edilir hale gelmişlerdir. Bu çalışmada öncelikle taşıyıcı annelik kavramına ilişkin açıklamalar yapıldıktan sonra taşıyıcı annelik türleri hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra ise değişik açılardan hukuki tartışmalara konu olan taşıyıcı annelik uygulamaları taşıyıcı annelik ve soybağı ilişkisi kapsamında sınırlandırılarak ele alınacaktır. Çalışmanın sonuç kısmında ise konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1013
Hakemli Makale BUHFD Y. Mayıs-Haziran 2021 C. 16 S. 201-202 s. 1013-1054
(*) Makale hakem denetiminden geçmiştir.
Makale geliş tarihi: 28.04.2021 - Makale kabul tarihi: 28.05.2021.
(**) Arş. Gör. Dr., Ph.D. at Forensic Sciences, Çukurova Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza
Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı; Yeditepe Üniversitesi, SBE, Hukuk Doktora Öğrencisi.
E-posta: yigitiltas@gmail.com.
Orcid No: https://orcid.org/0000-0001-5728-0902.
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi(*)
Surrogacy and Lineage Problem
Yiğit İLTAŞ(**)
Öz:
Gelişen teknolojinin tıp alanında kullanılmasıyla birlikte kısır çiftlerin yardımcı üreme
teknolojileri aracılığıyla çocuk sahibi olabilmesinin önü açılmıştır. Çocuk sahibi olmak iste-
yen ve fakat o zamana kadar taleplerinde başarılı olmamış bu çiftler artık suni döllenme, in
vitro fertilizasyon ve taşıyıcı annelik de dahil olmak üzere bir dizi seçenek arasından seçim
yaparak bebek hayallerini gerçekleştirebilmektedirler.
Modern zamanlarda ise taşıyıcı annelik uygulamalarına çocuk sahibi olmak noktasın-
da alternatif bir tıbbi tedavi yöntemi olarak başvurulduğu bilinmektedir. Hatta artan kısırlık
oranları ve üreme teknolojisindeki devam eden ilerlemeler dolayısıyla da bu uygulama daha
da popüler hale gelmiştir. Başlangıçta kısır evli çiftler tarafından başvurulan taşıyıcı annelik
uygulamalarına zamanla hiç evlenmemiş olan bekar erkekler ve/veya kadınlar, aynı cinsiyet-
ten çiftler, eşi ölmüş kadın ya da erkekler, yaşlı kadınlar gibi pek çok kişi tarafından da çocuk
sahibi olmak için başvurulduğu bilinmektedir. Dolayısıyla önceleri sadece evli kısır çiftler
bakımından tercih edilen taşıyıcı anneliğe, günümüzde evlilik birliği olsun ya da olmasın artık
daha fazla sayıda insan tarafından başvurulduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan, bu
uygulamalar yaygınlaştıkça daha çok dini, etik ve hukuki tartışmalara konu edilir hale gel-
mişlerdir.
Bu çalışmada öncelikle taşıyıcı annelik kavramına ilişkin açıklamalar yapıldıktan sonra
taşıyıcı annelik türleri hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra ise değişik açılardan hukuki
tartışmalara konu olan taşıyıcı annelik uygulamaları taşıyıcı annelik ve soybağı ilişkisi kapsa-
mında sınırlandırılarak ele alınacaktır. Çalışmanın sonuç kısmında ise konuya ilişkin değer-
lendirmelerde bulunulacaktır.
Anahtar Kelimeler:
Taşıyıcı Annelik, Geleneksel - Gestasyonel Taşıyıcı Annelik, Ücretli-Ücretsiz Taşıyıcı Annelik,
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1014
Yiğit İLT
Abstract:
The use of developing technology in medicine has paved the way for infertile couples to have
children via assisted reproductive technologies. These couples who wish to have children but have not
been successful in achieving such a desire can now fulll their dream of having children by choosing
from a range of options including articial insemination, in vitro fertilization, and surrogacy.
In today’s modern world, surrogacy practice is known to be used as an alternative medical
treatment method for having children. This practice has become even more popular due to
increasing infertility rates and ongoing advances in reproductive technology. It is known that
surrogacy practice, which was initially resorted to by infertile married couples, has been used
in time by many people such as single men and/or women who have never married, same-sex
couples, widows or widowers, and elderly women for having children. Therefore, it is possible
to say that surrogacy, which was preferred only by infertile married couples, is now used by
more people whether married or not. On the other hand, as these practices become popular,
they have become the subject of mostly religious, ethical, and legal discussions.
The present study will rst explain the concept of surrogacy, and then provide information
about the surrogacy types. This will be followed by the discussion of surrogacy practices,
which are the subject of legal discussions from different perspectives, by limiting to the
surrogacy and parental lineage relationship. The conclusion section of the study will present
assessments concerning the matter.
Keywords:
Surrogacy, Traditional-Gestational Surrogacy, Paid-Unpaid Surrogacy, Surrogacy, and Parental Lineage.
I. Giriş
Fizyolojik, genetik, çevresel ve sosyal birçok faktör kısırlığa/infertiliteye neden
olmaktadır.1 Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir araştırmada; kısırlığın, dün-
ya genelinde üreme çağında olan çiftlerin %15’ini etkilediği ifade edilmiştir.2 Son
yıllarda ise kısırlığın, üreme çağındaki çiftlerin yaklaşık olarak %30 kadarını etki-
lediği vurgulanmıştır.3 Küresel kısırlığın ise yaklaşık olarak %10’unun gelişmekte
olan ülkelerde yaşandığı, Sahra altı Afrika’da yaşayan insanların diğer bölgelerde
yaşayan insanlara göre üç kat daha fazla oranda kısırlık yaşadığı ortaya konmuştur.4
1 MASCARENHAS, Maya N. / FLAXMAN, Seth R. / BOERMA, Ties / VANDERPOEL, Sheryl
/ STEVENS, Gretchen A., National, Regional, and Global Trends in Infertility Prevalence Since
1990: A Systematic Analysis of 277 Health Surveys, PLoS Med, Cilt: 9, Sayı: 12, 2012, s. 1-12.
2 WHO, Mother or Nothing: The Agony of Infertility, Bulletin of the World Health Organization,
https://www.who.int/bulletin/volumes/88/12/10-011210/en/, Erişim tarihi: 11.03.2021.
3 YANIKKEREM, Emre / KAVLAK, Oya / SEVİL, Ümran, İnfertil Çiftlerin Yaşadıkları Sorun-
lar ve Hemşirelik Yaklaşımı, Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4,
2008, s. 112-121.
4 LASKER, Shamima Parvin, Surrogacy. In: TEN Have H. (eds), Encyclopedia of Global Bioet-
hics. Springer, Cham., Switzerland, 2016.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1015
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
DSÖ tarafından yapılan bir çalışmada gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve hali
hazırda üreme çağında olan yaklaşık 186 milyon kadının, hamilelik veya canlı do-
ğum için 5 yıl boyunca girişimlerde bulunmasına rağmen çocuk sahibi olamadıkları
ifade edilmiştir.5
Kısırlık, çiftlerin çocuk sahibi olmadıkları ihtimalinde adamın karısını boşa-
ması, çok eşliliğe yönelmesi, kadının ayrımcılığa, damgalanmaya ve sosyal dış-
lanmaya maruz kalması gibi6 kişisel, ailevi ve toplumsal bakımlardan pek çok
olumsuz sonuçlara neden olan bir tür yaşam krizi olarak nitelendirilmektedir.7
Kısırlık kavramına ilişkin literatürde çeşitli tanımlamalar yapılmıştır. Bu tanımla-
malara göre kısırlık; ya bir üreme sistemi hastalığı (1 yıllık aktif bir hamilelik giri-
şimine rağmen üreme başarısının olmaması) ya da işlev bozukluğuyla sonuçlanan
bir engel durum,8 herhangi bir kontraseptif/koruyucu yöntem olmadan gerçek-
leştirilen serbest ve düzenli bir cinsel ilişkiye rağmen en az bir yıl içinde gebelik
olmaması9 ya da üreme çağında olan çiftlerin bir yıl boyunca haftada üç dört kez
olacak şekilde cinsel ilişki yaşamalarına rağmen, gebelik durumunun oluşmaması
ya da oluşan gebeliğin sürdürülememesi şeklinde de ifade edilmiştir.10
Gelişen teknolojinin tıp alanında kullanılmasıyla birlikte kısır çiftlerin
yardımcı üreme teknolojileri aracılığıyla çocuk sahibi olabilmesinin önü açıl-
mıştır. Çocuk sahibi olmak isteyen ve fakat o zamana kadar taleplerinde ba-
şarılı olamamış bu çiftler artık suni döllenme, in vitro fertilizasyon ve taşıyıcı
annelik de dahil olmak üzere bir dizi seçenek arasından seçim yaparak bebek
hayallerini gerçekleştirebilmektedirler. Bir diğer ifadeyle; çeşitli üreme tek-
nolojilerinin getirdikleri imkanlardan faydalanılarak artık doğal anlamda her-
hangi bir cinsel ilişki olmaksızın da üreme gerçekleşebilmektedir.11
5 WHO, Meeting to Develop a Global Consensus on Preconception Care to Reduce Maternal and
Childhood Mortality and Morbidity, Infertility/Subfertility, Geneva, 2013.
6 WHO, Mother or Nothing: The Agony of Infertility, Bulletin of the World Health Organization,
https://www.who.int/bulletin/volumes/88/12/10-011210/en/, Erişim tarihi: 11.03.2021.
7 HOŞGÖR, Haydar / AKYÜZ, İrfan / CENGİZ, Emrah, Infertil Hastaların Tüp Bebek Tedavisini -
rakmasında Etkili Olan Faktörlerin Öncelik Sırasının Belirlenmesi: Bir AHP Uygulaması, Mehmet
Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 19, 2017, s. 64-84.
8 WHO, Meeting to Develop..., s. 46.
9 TÜRK, Rukiye / TERZİOĞLU, Füsun, Ethical Issues in the Surrogate Maternity Practice, Ca-
ucasian Journal of Science, Cilt: 1, Sayı: 1, 2014, s. 98-108.
10 YANIKKEREM, Emre / KAVLAK, Oya / SEVİL, Ümran, s. 112.
11 PILLAI, Aneesh V., Chapter 3 Surrogacy: Legal, Ethical and Moral Issues, In: Surrogacy Un-
der Indian Legal System: Legal and Human Rights Concerns, School of Legal Studies Cochin
University of Science and Technology, Doctorate Thesis, Kochi, Kerala, 2013.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1016
Yiğit İLT
Çocuk sahibi olmak isteyen infertil çiftler bakımından kısırlık ile mü-
cadelede başvurulan yöntemlerden birisi olarak taşıyıcı annelik her ne kadar
yeni bir üremeye yardımcı yöntem olarak ifade edilse de taşıyıcı anneliğe
benzer uygulamaların tarihinin çok eskiye dayandığı ve en eski örneğinin ise
Eski Ahit’te (Yaratılış 16: 1-15) yer aldığı ifade edilmiştir. Edinilen bilgiye
göre, kocası İbrahim (Abram) ile çocukları olmayan Sarah, kocasına “Tanrı
bana çocuk sahibi olmayı mümkün kılmadı git kölem/hizmetçim Hacer ile ol
belki onun sayesinde bir aile/çocuk sahibi olabilirim.demiştir. İbrahim ise
eşi tarafından kendisine söyleneni yaparak 90 yaşında iken Hacer’den bir ço-
cuk sahibi olmuş ve çocuğa İsmail adı verilmiştir.12 Modern zamanlarda ise
taşıyıcı annelik uygulamalarına çocuk sahibi olmak noktasında alternatif bir
tıbbi tedavi yöntemi olarak başvurulduğu bilinmektedir.13 Hatta artan kısırlık
oranları ve üreme teknolojisindeki devam eden ilerlemeler dolayısıyla da bu
uygulama daha da popüler hale gelmiştir.14
Başlangıçta kısır evli çiftler tarafından başvurulan taşıyıcı annelik uy-
gulamalarına zamanla hiç evlenmemiş olan bekar erkekler ve/veya kadınlar,
aynı cinsiyetten çiftler, eşi ölmüş kadın ya da erkekler, yaşlı kadınlar gibi pek
çok kişi tarafından da çocuk sahibi olmak için başvurulduğu bilinmektedir.15
Dolayısıyla önceleri sadece evli kısır çiftler bakımından tercih edilen taşıyıcı
anneliğe, günümüzde evlilik birliği olsun ya da olmasın artık daha fazla sayı-
da insan tarafından başvurulduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan, bu
uygulamalar yaygınlaştıkça daha çok dini, etik ve hukuki tartışmalara konu
edilir hale gelmişlerdir.16
12 BROWN, Catherine / WILLMOTT, Lindy / WHITE, Benjamin P., Surrogacy in Queensland:
Should Altruism be a Crime?, Bond Law Review, Cilt: 20, Sayı: 1, 2008, s. 1-29; LONES, Mark
E., A Christian Ethical Perspective on Surrogacy, Bioethics in Faith and Practice, Cilt: 2, Sayı:
1, 2016, s. 22-33.
13 PILLAI, Aneesh V., Intended Parents and the Legal Concerns in Surrogacy Practices, Rostrum
Law Review (RLR), Cilt: 1, Sayı: 3, 2014, s. 1-6; LASKER, s. 1.
14 VANWORMER, Chelsea, Outdated and Ineffective: An Analysis of Michigan’s Gestational
Surrogacy Law and the Need for Validation of Surrogate Pregnancy Contracts, DePaul L. Rev.,
Cilt: 61, 2011, s. 911-937.
15 PILLAI, Aneesh V., Chapter 3 Surrogacy: Legal, Ethical..., s. 99; CROCKIN, Susan L., Gro-
wing Families in a Shrinking World: Legal and Ethical Challenges in Cross-Border Surrogacy,
Reproductive Biomedicine Online, Cilt: 27, Sayı: 6, 2013, s. 733-741.
16 GÖRGÜLÜ, Ülfet, Taşıyıcı Annelik - Fıkhi Bir Bakış-, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi,
Sayı: 15, 2010, s. 197-208; YILDIRIM, Hülya Deniz, Üremeye Yardımcı Tedavide Üçüncü
Kişiden Üreme Hücresi Alınması, Yaklaşımlar ve Hukuksal Sorunlar, Adli Tıp Dergisi, Cilt: 31,
2017, s. 143-154.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1017
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
Bu çalışmada öncelikle taşıyıcı annelik kavramına ilişkin açıklamalar ya-
pıldıktan sonra taşıyıcı annelik türleri hakkında bilgi verilecektir. Sonrasında
pek çok açıdan (vatandaşlık hukuku, anayasal haklar vb) hukuki tartışmalara
konu olan taşıyıcı annelik uygulamaları/sözleşmeleri, sadece soybağı ile olan
ilişkisi kapsamında sınırlandırılarak ele alınacaktır. Çalışmanın sonuç kısmın-
da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır.
II. Kavramsal Olarak Taşıyıcı Annelik
Üremeye yardımcı tedavi yöntemleri yapay döllenme, in vitro fertilization ve
taşıyıcı annelik olmak üzere değişik biçimlerde gerçekleşmektedir. Yapay döllen-
me olarak ifade edilen tedavi yönteminde, kocadan ya da donörden alınan sperm-
ler kadının rahim ağzına ya da içine bırakılarak gebelik oluşması sağlanmaktadır.
Erkek sperm sayısının aşırı derecede yetersiz olduğu, kadın tüplerinin tıkalı ya
da tüplerde kronik hastalıkların bulunduğu, kadın üreme organına ilişkin bazı
hastalıkların (ileri safhada endometriozis) ve sebebi açıklanamayan infertilitenin
bulunduğu durumlarda başvurulan bir diğer yardımcı üreme yöntemi ise in vitro
fertilizasyon olarak ifade edilmektedir.17 IVF teknolojisi olarak da bilinen in vitro
fertilizasyon18 günümüzde çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlere yardımcı ola-
bilmek için uygulanan en başarılı yardımcı üreme teknolojilerinden birisi olarak
kabul edilmektedir. Bu yöntemde tıbbi olarak kontrol altında olan bir ortamda/
laboratuvarda yapay koşullar altında, kelimenin tam anlamıyla bir bardakta, bir
17 YILDIRIM, s. 145.
18 Örneğin; İngiltere’nin Bristol şehrinde yaşayan Lesley Brown ve kocası John Brown uzun za-
mandır evli olup da istemelerine rağmen dokuz yıldır devam eden evlilikleri boyunca doğal
yollardan gebelik sürecini başaramamışlardı. Lesley Brown’da iki taraı tüp blokları vardı ve
bilateral salpingostomi başarılı olamadı. 1976 yılında Lesley Brown İngiltere’nin Manches-
ter kentindeki Oldham Genel Hastanesinde görevli bir jinekolog olan Dr. Patrick Christopher
Steptoe’ye sevk edildi. Dr. Patrick tarafından Bayan Brown’un tüp tıkanıklığı sorununu aşmak
maksadıyla yeni bir deneysel teknik uygulanması tavsiye edildi. Bu tavsiye doğrultusunda,
Bayan Brown doğal bir uyarılmamış yumurtlama döngüsü sırasında laparoskopik oosit toplama
işlemine tabi tutuldu. Kadından laboratuvarda alınan oositin döllenmesi maksadıyla da İngiliz
zyolog Robert Geoffrey Edwards, Bay Brown’ın spermini kullandı. Birkaç gün sonra, 8 hüc-
reli aşamalı bir embriyo, Lesley’in rahim boşluğuna yerleştirildi. 25 Temmuz 1978 tarihinde
saat 11.47’de dünyanın ilk tüp bebeği olarak ifade edilen Louise Brown 38 hafta 5 günlük doğ-
du ve bu doğum ile dünya, yeni bir yardımcı üreme teknolojisinin başlangıcı kutladı. KAMEL,
Remah Moustafa, Assisted Reproductive Technology After the Birth of Louise Brown, Journal
of Reproduction & İnfertility, Cilt: 14, Sayı: 3, 2013, s. 96-109; DOW, Katharine, ‘Now She’s
Just an Ordinary Baby’: The Birth of IVF in the British Press, Sociology, Cilt: 53, Sayı: 2, 2019,
s. 314-329; YAMAMOTO, Kevin / MOORE, Shelby A. D., A Trust Analysis of a Gestational
Carrier’s Right to Abortion, Fordham L. Rev., Cilt: 70, Sayı: 1, 2001, s. 94-186.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1018
Yiğit İLT
kadının yumurtasının sperm ile döllenmesi gerçekleştirilmektedir. Daha sonra ise
döllenen embriyo büyümesi için kadının rahmine aktarılmaktadır.19
Üremeye yardımcı bir diğer yöntem olarak taşıyıcı annelik ise bir aşamaya
kadar IVF (tüp bebek) ile aynı uygulamaya sahiptir. Ancak tüp bebek uygulama-
sında evli çiftten20 alınarak dışarıda suni bir ortamda döllenmiş olan embriyonun
tekrardan aynı kadına transfer edilmesi durumu söz konusu iken taşıyıcı annelikte
ise devreye bir başka kadın girmekte ve embriyo başka bir kadının rahmine yer-
leştirilmektedir.21 Bir başka ifadeyle; taşıyıcı annelik hamile olan ya da kalacak
olan kadının gebelik sürecinin sonunda çocuğun velayetini ebeveyn olacak kişi/
kişilere ya da çifte vermek maksadıyla başka birisi için çocuk taşıması olarak
ifade edilebilmektedir.22 Bu bakımdan, sürece dahil olduğu iddia edilen her hami-
le kadının taşıyıcı anne olmayabileceği, taşıyıcı annelik ile ilgili dikkat edilmesi
gereken noktanın ise çocuğu doğuran kadının o çocuğu kim için taşıdığı olduğu
vurgulanmıştır. Örneğin, bir yabancının spermiyle tohumlansa ya da bir başka
kadının yumurtası ile embriyo transferi yapılsa da eğer gebe kadın gebelik ürünü
bebeği kendisi için (kendisinde kalması için) taşıyorsa bu kadının taşıyıcı anne
olmadığı ifade edilmiştir. Diğer taraftan, kendi için değil de bir başkasının bebe-
ğini doğurmak için tohumlanan kadının ise taşıyıcı anne olduğu ifade edilmiştir.23
Taşıyıcı annelik türlerine geçmeden önce konuyu daha anlaşılır kılmak
için taşıyıcı annelik uygulamaları anlatılırken sıklıkla kullanılacak olan taşı-
yıcı anne, gönüllü ebeveyn/ebeveynler kavramlarının tanımlanmasının yararlı
olduğuna inanılmaktadır.
19 LORINA BADGER, Emeka, Chapter 9 In Vitro Fertilisation, In: OGBONNA JC, UBI BE,
EWEANI IB (eds), Fundamental, Industrial and Medical Biotechnology, Universal Academic
Studies, Beijing, 2013.
20 30.09.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve
Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik m. 1’e göre ülkemizde yasal ola-
rak kabul edilen tüp bebek uygulaması, ancak evli çiftler bakımından söz konusu olabilecektir.
Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında
Yönetmelik, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=20085&MevzuatTur=7&Mev
zuatTertip=5, Erişim tarihi: 22.05.2021.
21 ŞİMŞEK, Ayşe, İslam Hukuku Açısından Taşıyıcı Annelik, Çanakkale Onsekiz Mart Üniver-
sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi,
Çanakkale, 2013.
22 PEREZ, Miriam Zoila, Surrogacy: The Next Frontier for Reproductive Justice, https://rewire-
newsgroup.com/article/2010/02/23/surrogacy-next-frontier-reproductive-justice/, Erişim tari-
hi: 11.03.2021; BROWN, Catherine / WILLMOTT, Lindy / WHITE, Benjamin P., s. 1.
23 TÜRK, Rukiye / TERZİOĞLU, Füsun, s. 98-99.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1019
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
Taşıyıcı anne, gebe kalmadan önce yapılan bir sözleşme uyarınca bir baş-
kası için (bir kişi ya da çift olabilir) çocuk taşıyan ve doğuran, doğurduğu
çocuğu ise onun üzerindeki haklarından feragat ederek başka bir kişiye ya da
kişilere veren kadın şeklinde ifade edilmiştir.24
Gönüllü ebeveyn/ebeveynler, taşıyıcı annelik sürecinde taşıyıcı annenin
yardımı ile çocuk sahibi olmayı ve çocuk doğduktan sonra ise onu büyütmeyi
isteyen kişi/kişiler olarak ifade edilebilir. Bunlar taşıyıcı anneden doğan çocu-
ğun ebeveyni olma niyetiyle hareket eden kişi ya da çiftlerdir.25
A. Geleneksel Taşıyıcı Annelik
Kısmi taşıyıcı ya da doğrudan taşıyıcı annelik olarak da ifade edilen ge-
leneksel taşıyıcı annelik, taşıyıcı annelik düzenlemesinin en yaygın şeklidir.
Taşıyıcı anneliğin bu türü genellikle ileri üreme teknikleri olmadan tamam-
lanmaktadır. Bu bakımdan bu taşıyıcı annelik türünde taşıyıcı annenin gönüllü
ebeveyn olan erkeğin spermleriyle doğrudan cinsel ilişki yoluyla döllenebilme-
si mümkündür. Ayrıca, söz konusu yola ek olarak taşıyıcı anne gönüllü erkeğin
spermi ile yardımlı (suni) döllenme yoluyla da gebe kalabilir.26 Taşıyıcı annenin,
gönüllü çiftten kocanın menisiyle tohumlanması durumunda prosedür doğru-
dan taşıyıcı annelik veya kısmi taşıyıcı annelik olarak da adlandırılmaktadır.
Ortaya çıkan çocuk, genetik olarak konukçu anne olarak da ifade edilen taşıyıcı
anne ile ilişkilidir.27 Tanımdan da anlaşıldığı üzere bu tür taşıyıcı annelikte, ta-
şıyıcı anne rolündeki kadın bir başkası için bir çocuğu dünyaya getirmek için
gereken gebelik sürecini geçirmeye ek olarak gebelik için gerekli dişi gametleri
de sağlamaktadır.28 Dolayısıyla geleneksel taşıyıcı annelikte taşıyıcı anne, aynı
zamanda ortaya çıkan çocuğun genetik olarak da annesidir.29
24 BRINSDEN, Peter R., Gestational Surrogacy, Human Reproduction Update, Cilt: 9, Sayı: 5,
2003, s. 483-491; TRIMMINGS, Katarina / BEAUMONT, Paul, International Surrogacy Ar-
rangements: An Urgent Need for Legal Regulation at the International Level, Journal of Private
International Law, Cilt: 7, Sayı: 3, 2011, s. 627-647.
25 PILLAI, Aneesh V., Intended parents.., s. 1; TWINE, France Winddance, Outsourcing the
Womb: Race, Class and Gestational Surrogacy in a Global Market, Newyork, 2015.
26 SILLS, Eric Scotts / HEALY, Clifford M., Building Irish Families Through Surrogacy: Medical
and Judicial Issues for the Advanced Reproductive Technologies, Reproductive Health, Cilt: 5,
Sayı: 1, 2008, s. 1-11.
27 BRINSDEN, s. 483-484.
28 YAMAMOTO, Kevin / MOORE, Shelby A. D., s. 109-110.
29 BEWKES, Frank J., Surrogate or Mother: The Problem of Traditional Surrogacy, Tenn. J. Race
Gender & Soc. Just., Cilt: 3, Sayı: 2, 2014, s. 143-172.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1020
Yiğit İLT
Amerika Birleşik Devletleri’nde veya Avrupa Birliği’ne üye olan devlet-
lerin pek çoğunda, bu tür taşıyıcı annelik ile dünyaya gelen çocuk bakımın-
dan başka bir gönüllü annenin varlığında, taşıyıcı annenin haklarından feragat
ederek gönüllü annenin çocuğu evlat edinene kadar ki geçen süreçte, taşıyıcı
annenin yasal anne olarak kabul edileceği vurgulanmıştır.30
Taşıyıcı annelik uygulamaları, İngiltere’de yaşanan ve bu konuda ilk
dava örneği olarak kabul edilen bir olay ile gündeme gelmiştir. Davaya konu
olan Bebek Cotton, 4 Ocak 1985 tarihinde Kuzey Londra’da doğmuştur. Ta-
şıyıcı anne olan Kim Cotton, merkezi ABD’de bulunan bir taşıyıcı annelik
ajansı tarafından işe alınmış ve 6.500 sterlin ödeme alması karşılığında yapı-
lan anlaşma ile doğacak çocuğu gönüllü babaya teslim etmek üzere taşıyıcı
anne olmayı kabul etmiştir.31 Esasında her iki taraf da çocuğun teslimi üzerine
anlaşmış olmalarına rağmen, çocuğun korunması amacıyla hizmet veren ye-
rel otorite sürece müdahale ederek mahkemece verilecek bir karar üzerine
çocuğun vesayet altına alınmasını istemiştir.32 Yapılan yargılama sonucunda
mahkeme çocuğun üstün yararını gözeterek onu gönüllü baba ve onun karısı-
na vermiştir.33
30 TWINE, s. 14.
31 BRAHAMS, Diana, The Hasty British Ban on Commercial Surrogacy. Hastings Center Report,
Cilt: 17, Sayı: 1, 1987, s. 16-19.
32 GAMBLE, Natalie / GHEVAERT, Louisa, The Chosen Middle Ground: England, Surrogacy
Law and the International Arena, International Family Law, 2009, s. 223-227.
33 Taşıyıcı annelik ile çocuk sahibi olmak isteyen Baby Cotton’un biyolojik babası ve onun karısı
otuzlu yaşlarında, birkaç yıldır evli olan bir çiftti. Bebek Cotton’ın babasının çocuk sahibi ola-
bilmesi mümkündü. Ancak, babasının karısının yani gönüllü annesinin ise bebek sahibi olma-
sını engelleyen doğuştan gelen bir sağlık problemi bulunmaktaydı. Çift, ABD’de evlat edinme
sürecinin yavaş olmasından ve evlat edinecekleri çocuğun kendilerine verilene kadar 4-5 yaşına
gelebilecek olmasından dolayı taşıyıcı annelik sözleşmesine başvurmuştur. Bu maksatla biyo-
lojik baba, taşıyıcı anne bulabilmek maksadıyla ABD’deki bir ajans ile 1983 yılında temasa
geçmiştir. Ajans kendisinin de bir miktar ödeme alması karşılığında taşıyıcı anne bulmayı taah-
hüt etmiştir. Baba, 1984 yılında taşıyıcı anne olan kadının suni döllenmesi maksadıyla sperm
sağlamak üzere İngiltere’ye gitmiştir. Baba ile taşıyıcı anne hiçbir suretle yan yana gelmeyerek
süreç sonunda bebeğin gönüllü babaya verilmesi noktasında anlaşmışlardır. Ancak risk altında
olduğu düşünülen çocukları korumak üzere yerel yetkililer tarafından kullanılan bir prosedür
olarak bir yerel sosyal hizmetler departmanı olaya müdahale ederek sözleşme konusu çocuğun
çocuk mahkemesi tarafından koruma altına alınmasını istemiştir. Ancak, sosyal hizmetler per-
soneli tarafından sonrasında yapılan tüm araştırmalar, babanın ve eşinin bebeğe iyi bir yuva
sağlamak için hem maddi hem de duygusal olarak donanımlı, sıcak, sevecen, duyarlı ve son
derece zeki olduklarını, güzel bir evleri bulunduğunu ve gelecekte ortaya çıkabilecek sorularla
baş edebilecek güce sahip olduklarını ortaya koymuştur. 8 Ocak tarihinde biyolojik baba çocu-
ğu alabilmek maksadıyla mahkemeye başvurmuş, 11 Ocak tarihinde ise mahkeme tarafından
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1021
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
Geleneksel taşıyıcı annelik modeli esasında gestasyonel taşıyıcı annelik
modeli ile çocuk sahibi olmak isteyen ve fakat o günün şartlarında gestas-
yonel taşıyıcı annelik sözleşmelerinin uygulanmasının pek de mümkün ol-
mayacağını anladıkları için geleneksel taşıyıcı annelik modeline karar veren
Amerikalı Stern çifti ve Whitehead arasında hukuk mücadelesine dönüşen
Bebek M davası ile iyiden iyiye görünür hale gelmiştir.34 New Jersey Yüksek
biyolojik babaya ve onun karısına Baby Cotton’un bakım ve kontrolünü verilmiş ve hatta be-
beği İngiltere’den çıkarmaları konusunda ihtiyaçları olan izin de verilmiştir. Yargıç tarafından
kararın gerekçesinde ise bu durumun bebeğin yararına olduğu açıklamıştır. Baby Cotton kararı
verildiği sırada İngiltere’de taşıyıcı annelikle ilgili herhangi bir yasa yoktu. Ancak Warnock
Komitesi, taşıyıcı annelik düzenlemelerinin çoğunun ceza hukuku tarafından yasaklanması ge-
rektiğini zaten önermişti. BRAHAMS, s. 16-17; GAMBLE, Natalie / GHEVAERT, Louisa, s.
223-224.
Cotton davasının ardından 1985 Taşıyıcı Annelik Düzenlemeleri Yasası süratle kabul edildi.
Yasa kapsamında taşıyıcı annelik düzenlemelerinin kanunen uygulanamayacağı ve taşıyıcı
annelik düzenlemesi yapmak amacıyla ticari bir temelde müzakereleri başlatan, teklif eden,
kabul eden veya bu müzakerelere katılanların suçlu sayılacağı hükme bağlanmıştır. FENTON-
GLYNN, Claire, The Regulation and Recognition of Surrogacy under English Law: An Over-
view of the Case-Law, Child & Fam. LQ, Cilt: 27, Sayı: 1, 2015, s. 83-95.
34 YAMAMOTO, Kevin / MOORE, Shelby AD, s. 110.
Amerika’nın New Jersey eyaletinde yaşayan, evli bir çift olan ve çocuk isteyen William-Eliza-
beth Stern, gebelik sürecinin Elizabeth Stern’de olan multipl skleroz hastalığını şiddetlendire-
ceğinden korktukları için gestasyonel tip taşıyıcı annelik süreci ile çocuk dünyaya getirmek için
taşıyıcı anne arayışına girdiler. Ancak o dönemde (1984 yılında) IVF teknolojisi dahi neredeyse
oldukça yeni kabul edilebileceği için gestasyonel taşıyıcı annelik sözleşmeleri mümkün değil-
di. Çift çocuk hayallerini gerçekleştirmek için gestasyonel taşıyıcı annelik yerine geleneksel
taşıyıcı annelik yöntemine başvurmaya karar vererek New York Kısırlık Merkezi’ne başvur-
dular ve Ocak 1985’te taşıyıcı anne olması için Mary Beth Whitehead adındaki bir kadın ile
eşleştirildiler. 10 bin dolar ve gerçekleşecek olan diğer masraar karşılığında Whitehead’in
Bay William’ın spermiyle yapay olarak dölleneceği, doğum sonrası ise Bayan Whitehead’in
annelik haklarından feragat ederek çocuğu Sternlere vereceği bir sözleşme taslağı hazırladılar.
Bu sözleşmeye ek olarak, taşıyıcı anne rolündeki Whitehead, Bay William’ın derhal ve tartış-
masız velayet almasının bebeğin yararına olduğunu ifade eden bir yazı yazdı ve William’ın
doğum belgesinde baba olarak adlandırılmasına, doğacak bebeğe Stern’lerin isim vermesine
izin vermeyi kabul etti.
27 Mart 1986 yılında doğum gerçekleşti ve fakat Bayan Whitehead, Stern çifti ile yaptıkları
sözleşme doğrultusunda hareket etmedi ve doğum belgesinde çocuğun babası olarak William’ı
belirtmek yerine kendi kocasını belirtti. Ayrıca bebeğe Stern çiftinin istediği isim olan Melissa
değil de Sara Elizabeth adını verdi. William doğum belgesinde baba olarak belirtilmediğinden,
bebek üzerinde hiçbir yasal hak talebinde bulunulmamıştı. Ancak, tüm bunlara rağmen White-
head, doğumdan yalnızca 3 gün sonra bebeği Stern’lere verdi. Ancak kısa süre sonra ise yaptı-
ğından pişman olan bebeği geri istedi ve Sternler bebeği geçici olarak Whitehead’e geri verdi.
Kontratta vaat edilen para karşılığında bebeği iade etmeyi reddeden Whitehead, Stern’leri eğer
kendisine karşı dava açarlarsa kaçmakla tehdit etti. Ancak bu tehdit, Stern’lerin taşıyıcı anne-
lik sözleşmesinin uygulanmasını için yerel mahkemeye başvurmasını engelleyemedi. Yargıç,
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1022
Yiğit İLT
Mahkemesinin taşıyıcı annenin, çocuğun hem genetik hem de doğum annesi
olduğu için onun tek yasal annesi olduğuna karar verdiği bu davanın, gele-
neksel taşıyıcı annelik tazminatına ilişkin ufuk açıcı bir dava olduğu ifade
edilmiştir.35
B. Gebelik/Gestasyonel Taşıyıcı Annelik
Gestasyonel taşıyıcı annelik, bir donörün veya gönüllü annenin yumur-
tasının rahim dışında spermle döllenerek (gönüllü baba veya donör) ortaya
çıkan embriyonun gönüllü ebeveyn/ebeveynlere vermek amacıyla taşıyıcı an-
neye transfer edilmesi işlemidir.36
Konakçı taşıyıcı,37 tam taşıyıcı annelik olarak da adlandırılan gestasyonel
taşıyıcı annelik, IVF işlemine dayandığından bir takım küçük cerrahi işlemleri
içermektedir ve yüksek eğitimli tıbbi personelin uzmanlığı gerektirmektedir.
Bu tip taşıyıcı annelikte gönüllü çift hem sperm hem de yumurta sağlayabi-
lirken, taşıyıcı anne konumundaki kadın ise IVF tarafından oluşturulan emb-
riyonun transfer edildiği uterusu sağlamaktadır.38 Diğer taraftan, gestasyonel
Whitehead’in bebeği Stern’lere vermesi gerektiğine karar verdiğinde ise Whitehead önceden
tehdit ettiğinde belirttiği gibi bebekle birlikte Florida’ya kaçtı ve eğer sorun çözülmezse bebeği
öldürmekle tehdit etti. Temmuz ayına kadar bulunamadı ve bulununca da bebek daha sonra
Stern’lere iade edildi.
Whitehead ve Sterns, ebeveyn haklarını belirlemek için mahkemeye başvurdular. New Jer-
sey yargıcı, taşıyıcı annelik sözleşmesinin geçerli ve uygulanabilir olduğunu ilan ederek,
Whitehead’in bebek üzerindeki ebeveynlik haklarını ona bebeği sınırlı ziyaret hakkı vererek
kaldırdı ve Bayan Stern’in bebeği yasal olarak evlat edinmesine izin verdi. Temyiz edilen ka-
rarda, New Jersey Yüksek Mahkemesi, evlat edinme davaları için tasarlanmış bir yasa olan
çocuklar için para ödenmemesi yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmenin yasa dışı oldu-
ğuna karar verdi. Ayrıca, Yüksek Mahkeme, taşıyıcı annelik davalarının, tipik olarak hamile
kadınlara belirli bir süre içinde çocuğun tam velayetini geri alma konusunda yasal haklara izin
veren evlat edinme yasalarına uyması gerektiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme kararı ile Whi-
tehead, Elizabeth’in çocuk üzerindeki ebeveynlik haklarını geçersiz kılarak annelik haklarını
geri aldı. Kararda Whitehead’in çocuk üzerinde ebeveynlik hakları olduğuna ve çocuğu kesin-
tisiz ve denetimsiz ziyaret hakkının bulunduğuna işaret edildi. Ayrıca kararda, William’a ise,
çocuğun yüksek yararı anlayışına dayanarak tam velayet hakkı verildi. SREENIVAS, Kiran /
CAMPO-ENGELSTEIN, Lisa, Domestic and International Surrogacy Laws: Implications for
Cancer Survivors, Oncofertility, Cilt: 156, 2010, s. 135-152.
35 ZEHR, Jami L., Using Gestational Surrogacy and Pre-Implantation Genetic Diagnosis: Are
Intended Parents Now Manufacturing the Idyllic Infant, Loy. Consumer L. Rev, Cilt: 20, Sayı:
3, 2007, s. 294-324.
36 BEWKES, s. 146; ZEHR, s. 300.
37 YAMAMOTO, Kevin / MOORE, Shelby AD, s. 110.
38 SILLS, Eric Scotts / HEALY, Clifford M., s. 2.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1023
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
taşıyıcı annelik türünde embriyo tipik olarak gönüllü anne ve babadan alınan
yumurta ve sperm kullanılarak oluşturulsa da donör yumurta ve/veya donör
sperm kullanılarak da oluşturulabilmektedir.39
Bu gebelik türünde kadınlar, gebelik için yaptığı masraara ek olarak sırf
çocuk doğuracağı için de ek bir ücret almaktadır. Taşıyıcı anne adayı kadınlar
bireysel hareket edebileceği gibi bir ajans gibi çocuk sahibi olmak isteyen ta-
raf ile onlar adına bu çocuğu doğurabilecek kadını bir araya getiren bir kurum
aracılığıyla da işe alınabilmektedirler.40
Gestasyonel taşıyıcı anneliğe ilişkin yapılan tanımdan da anlaşıldığı üze-
re bu taşıyıcı annelik birkaç farklı ihtimal üzerinden gerçekleşebilmektedir.
Bu ihtimaller;
- Gönüllü babanın spermi ve gönüllü annenin yumurtası kullanılarak oluş-
turulan bir embriyonun taşıyıcı anneye transfer edilmesi (gebelik ürünü
çocuk genetik olarak gönüllü baba ve anneyle alakalı, taşıyıcı anne ile
alakasızdır.),
- Gönüllü babanın spermi ile donör yumurtanın kullanılarak oluşturulan
embriyonun taşıyıcı anneye transfer edilmesi (gebelik ürünü çocuk gene-
tik olarak gönüllü baba ile alakalı, taşıyıcı anne ile alakasızdır.),
- Gönüllü annenin yumurtası ve donör spermi kullanılarak oluşturulan
embriyonun taşıyıcı anneye transfer edilmesi (gebelik ürünü çocuk gene-
tik olarak gönüllü anne ile alakalı, taşıyıcı anne ile alakasızdır.),
- Bir donör sperm ve donör yumurta kullanılarak oluşturulan donör bir
embriyonun taşıyıcı anneye transfer edilmesi (gebelik ürünü çocuk gene-
tik olarak gönüllü ebeveyn/ebeveynler ve taşıyıcı anne ile alakasızdır)
olarak sıralanabilir.41
Geleneksel taşıyıcı annelik tipinde, taşıyıcı annenin kendi yumurtası kul-
lanıldığından gestasyonel taşıyıcı annelikten farklı olarak taşıyıcı anne ile ço-
cuk arasında genetik bir bağ bulunmakta, gestasyonel tip taşıyıcı annelikte
ise doğacak çocuk ile gönüllü anne arasında herhangi bir genetik bağ bulun-
39 HUMBYRD, Casey, Fair Trade International Surrogacy, Developing World Bioethics, Cilt: 9,
Sayı: 3, 2009, s. 111-118.
40 TWINE, s. 13-14.
41 LONES, s. 23-24.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1024
Yiğit İLT
mamaktadır.42 Çünkü, oluşumu itibariyle gestasyonel taşıyıcı annelik, taşıyıcı
anne ile bebek arasındaki genetik bağı koparmaktadır. Öyle ki gestasyonel
türde gönüllü anne ve/veya baba olarak kadının ve/veya erkeğin kendileri
doğrudan bir gebelik süreci yaşamasalar dahi bir başka kadının doğurduğu
çocuk için kendi üreme hücrelerini kullanmaları durumunda çocuk ile genetik
bağları korunabilecektir.43 Kişilere genetik olarak kendileriyle bağlı çocuğa
sahip olma ihtimali verdiğinden gestasyonel taşıyıcı annelik türünün gelenek-
sel taşıyıcı annelikten giderek daha popüler hale geldiği ifade edilmiştir.44 Ay-
rıca, tıbbi ve teknolojik ilerlemeler, histerektomi (kadının rahminin alınması),
kanser gibi hastalıklar, ülkelerin sıkı evlat edinme politikaları/kriterleri, aynı
cinsten evliliklerin daha karşılaşılabilir olması, aile mirasını sürdürmek iste-
mek, gecikmiş aile planlaması ve en önemlisi de belki de taşıyıcı anne ile ço-
cuk arasında genetik bağın olmayışı gibi nedenlerle daha fazlaca gestasyonel
taşıyıcı anneliğe başvurulduğu bilinmektedir.45
C. Ücretli Olup Olmamasına Göre Taşıyıcı Annelik
Taşıyıcı annelik yöntemleri, taşıyıcı anne lehine ekonomik bir çıkar te-
min edip etmemesine göre iki farklı şekilde sınıandırılmaktadır. Bu sınıan-
dırmalardan ilki, taşıyıcı annenin herhangi bir ödeme almaksızın fedakarlık
yaparak süreçte yer alması biçiminde karşılaşılan ve özgecil/fedakar taşıyıcı
annelik olarak da adlandırılan tür iken bir diğeri ise taşıyıcı anne lehine belirli
bir ekonomik çıkar karşılığında yapılan ticari taşıyıcı annelik uygulamaları-
dır.46
Fedakarlık esasına dayanan taşıyıcı annelikte taşıyıcı annenin süreçteki
motivasyonu kısır bir çiftin çocuk isteklerini yerine getirmesine yardımcı ol-
maktır. Bu tip uygulamalar bakımından dikkat edilmesi gereken ise taşıyıcı an-
neye hamilelik süreci ile ilgili masraarının karşılanması açısından ödeme ya-
pılabileceği ve fakat yapılan bu ödemenin masraarın karşılanmasının ötesinde
42 ZEHR, s. 299-300; RICHEY, Jeremy J., Troublesome Good Idea: An Analysis of the Illinois
Gestational Surrogacy Act, Southern Illinois University Law Journal, Cilt: 30, Sayı: 1, 2005, s.
169-194.
43 TWINE, s. 8.
44 LONES, s. 24.
45 FISHER, Ann M., The Journey of Gestational Surrogacy: Religion, Spirituality and Assisted
Reproductive Technologies, International Journal of Children’s Spirituality, Cilt: 18, Sayı: 3,
2013, s. 235-246; SREENIVAS, Kiran / CAMPO-ENGELSTEIN, Lisa, s. 135, 138.
46 LASKER, s. 2-3.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1025
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
ya da üzerinde olmayacağıdır.47 Özgecil taşıyıcı annelik, fedakarlık esasına da-
yandığından ve taşıyıcı annenin sürece dahil olmaktan kaynaklı hamilelik mas-
raarı dışında herhangi bir ödeme almamasından dolayı bu sözleşmeler gönüllü
taşıyıcı annelik olarak da ifade edilmektedir.48 Bu taşıyıcı annelik türünde taşı-
yıcı anneler sürece genellikle bir akraba ya da arkadaşı için onlara çocuk sahibi
olmaları noktasında yardımcı olmak motivasyonuyla girmektedirler ve taşıyıcı
anneliğe ilişkin ticari amaç güden herhangi bir sözleşme yapılmamaktadır.49
Ticari taşıyıcı annelikte ise taşıyıcı anneye gebelik süreci ile ilgili yaptı-
ğı doğrudan harcamalara ek olarak bir de ücret ödenmektedir. Bu ödemeler
genellikle gebeliğe bağlı yaşam masraarının, tıbbi masraarın, hayat sigor-
tasının ve gebelik sürecinin üstlenmesinden dolayı ödenecek tazminatı içer-
mektedir. Hatta ticari taşıyıcı annelik sürecine genellikle bir kurumun da eşlik
ettiği ve muhtemel taşıyıcı anne ile muhtemel gönüllü ebeveynlerin eşleştiril-
mesinde ve sürecin sorunsuz geçirilmesinde yer aldıkları ve onlar bakımından
da bir ödeme yapıldığı bilinmektedir.50 Özgecil taşıyıcı annelikten farklı ola-
rak ticari taşıyıcı anneliğin yaygın olarak daha önceden birbirlerini tanımayan
kişiler arasında gerçekleştirildiği bilinmektedir.51
Türkiye, Suudi Arabistan, Pakistan, Almanya, Japonya, İtalya gibi ülke-
ler ister özgecil olsun ister ticari olsun her türlü taşıyıcı anneliği yasaklarken,
Avustralya, Kanada, Danimarka, ABD’nin bazı eyaletleri (New York, New
Jersey, New Mexico, Nebraska, Virginia, Oregon, Washington) gibi bazı ülke-
ler sadece özgecil taşıyıcı anneliğe izin vermektedir. Diğer taraftan; ABD’nin
bazı eyaletleri (California, Florida, Illinois, Massachusetts, Teksas...) Ukray-
na, Kıbrıs, Gürcistan gibi bazı ülkeler hem ticari hem de ticari olmayan taşı-
yıcı anneliğe izin vermektedirler. Avrupa ve Asya’nın çoğunda taşıyıcı anne-
liğe getirilen yasal kısıtlamalar Kaliforniya, Hindistan ve Ukrayna’nın üreme
amaçlı turistler için tercih edilen önde gelen küresel destinasyonlar olarak
ortaya çıkmasına neden olmuştur.52
47 BLAZIER, Jaden / JANSSENS, Rien, Regulating the International Surrogacy Market: The Et-
hics of Commercial Surrogacy in the Netherlands and India, Medicine, Health Care and Philo-
sophy, Cilt 23, Sayı: 4, 2020, s. 621-630.
48 TÜRK, Rukiye / TERZİOĞLU, Füsun, s. 99.
49 TWINE, s. 13.
50 BLAZIER, Jaden / JANSSENS, Rien, s. 621; ZEHR, s. 301-302.
51 HUMBYRD, s. 112.
52 TWINE, s. 4-13; BLAZIER, Jaden / JANSSENS, Rien, s. 621.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1026
Yiğit İLT
Çocuk sahibi olamayan ancak olmayı çok arzulayan çocuksuz bir çiftin,
taşıyıcı annelik uygulamalarına girmeye motive eden mutsuzluk ve çaresiz-
liği anlamak kolay olsa da çocuğu doğuracak olan kadınların genel olarak
kamuoyu tarafından onaylanmamasına rağmen taşıyıcı anne olmaktaki moti-
vasyonlarının ne olduğu hep merak konusu olmuştur. Yapılan araştırmalarda
bir başkası için çocuğu taşıyan bir kadının farklı motivasyonlarının olabile-
ceği ortaya konmuştur. Çocuksuz bir çifte yardım etmek istemek, bu çiftler
ile empati kurarak onların ebeveynlik sevinci yaşamalarını istemek, süreci
başarı ile tamamlayarak başarı duygusu kazanmak ve özgüvenlerini artırmak
istemek, hamilelikten keyif almak, daha önceden küretaj geçmişi olmak, bir
insan olarak içerisindeki potansiyeli iyiye kullanmaktan memnun olmak, para
elde edecek olmak bu motivasyonlar arasında sayılmıştır.53
Doktrinde, taşıyıcı annelik uygulamalarının bir sözleşme olarak her iki
tarafın yaptığı anlaşma ilgili olduğundan, esasen diğer sözleşme tiplerinden
53 JADVA, Vasanti / MURRAY, Clare / LYCETT, Emma / MACCALLUM, Fiona / GOLOM-
BOK Susan, Surrogacy: The Experiences of Surrogate Mothers, Human Reproduction, Cilt: 18,
Sayfa: 10, 2003, s. 2196-2204; CICCARELLI, Janice C. / BECKMAN, Linda J., Navigating
Rough Waters: An Overview of Psychological Aspects of Surrogacy, Journal of Social Issues,
Cilt: 61, Sayı: 1, 2005, s. 21-43.
Yapılan araştırmalarda kadınları taşıyıcı anne olmaya iten sebepler irdelendiğinde yukarıda
bahsi geçenlere ek olarak bir arkadaşına yardım etmek, yaşam verme yeteneği ile güçlenmiş
hissetmek gibi çeşitli motivasyonlar da ortaya konmuştur. IMRIE, Susan / JADVA, Vasanti,
The Long-term Experiences of Surrogates: Relationships and Contact With Surrogacy Families
in Genetic and Gestational Surrogacy Arrangements. Reproductive Biomedicine Online, Cilt:
29, Sayı: 4, 2014, s. 424-435; BLYTH, Eric, I Wanted to be Interesting. I Wanted to be Able
to Say ‘I’ve Done Something Interesting With My Life’: Interviews with Surrogate Mothers
in Britain. Journal of Reproductive and Infant Psychology, Cilt: 12, Sayı: 3, 1994, s. 189-198;
EDELMANN, Robert J., Surrogacy: the Psychological Issues, Journal of Reproductive and
Infant Psychology, Cilt: 22, Sayı: 2, 2004, s. 123-136; ZEHR, s. 316-318.
İngiltere’de 19 taşıyıcı anneden oluşan bir örneklemde, taşıyıcı anne olma kararının maddi ka-
zanç, hamilelikten / doğumdan zevk alma ve bir öz değer ve değer duygusu edinme gibi birçok
farklı nedeni olduğu ortaya konmuştur. Benzer şekilde İngiltere’de taşıyıcı annelik sözleşmele-
rinde taşıyıcı anne olarak yer almış 34 kadın ile yapılan bir çalışmada bu kadınlardan 1’inin bu
sözleşmelerden maddi kazanç elde ettiği, ancak çoğu kadının ise gönüllü ebeveynlere yardım
etme motivasyonu ile herhangi bir talebi olmaksızın/fedakarlık esasıyla sürece dahil olduğu
ortaya konmuştur. BURRELL, Celia / O’CONNOR, Hannah, Surrogate Pregnancy: Ethical and
Medico-Legal Issues in Modern Obstetrics, The Obstetrician & Gynaecologist, Cilt: 15, Sayı:
2, 2013, s. 113-119; JADVA, Vasanti / MURRAY, Clare / LYCETT, Emma / MACCALLUM,
Fiona / GOLOMBOK Susan, s. 2197.
Dolayısıyla anılan sözleşmelerin sadece para karşılığında yani ticari olarak değil de çeşitli mo-
tivasyonlar ile fedakarlık maksadıyla da yapıldığını söylemek mümkündür.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1027
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
farklılık arz etmeyen bir sözleşme olduğu ifade edilmiştir. Bu sözleşmede ta-
şıyıcı annenin hakları ve görevleri, gönüllü ebeveyne/ebeveynelere verdiği iki
temel vaatten kaynaklanmaktadır. Bu vaatlerden ilki, görevlendiren kişi/çift
lehine tedavi edileceğine ve çocuğu doğuma kadar taşıyacağına ilişkin vaattir.
Bu kapsamda yapılan sözleşme ile taşıyıcı anne, sözleşmenin diğer tarafı olan
gönüllü ebeveynlere doğum öncesi bebeğin sağlığı ile ilgili yapılacak olan
taramalara ve kontrollere düzenli katılacağına dair bir güvence vermektedir.
İkinci olarak ise, taşıyıcı anne çocuğu dünyaya getirdikten sonra onun üze-
rindeki tüm hakları görevlendiren kişiye/çifte teslim etme sözü vermektedir.54
Bunlara karşılık ise gönüllü ebeveyn ya da ebeveynler ise taşıyıcı anneye bir
takım ödemeler (harcadığı süre, masraf gibi) yapabilmektedirler. Ayrıca tıpkı
diğer sözleşmeler gibi taşıyıcı annelik sözleşmesinin de tüm taraarın serbest-
çe tasarruf ettiği birden çok madde ve şarttan oluşabileceği ancak yapılan bu
sözleşmelerde taraarın niyetinin açık ve detaylı bir şekilde ortaya konması
gerektiği ifade edilmiştir.55
III. Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
Teknolojik ve tıbbi alanlarda yaşanan ilerlemelere bağlı olarak yeni üre-
me yöntemlerine ilişkin farklı uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu uygulama-
lardan birisi de zaman içerisinde daha da popüler hale gelen ve günümüzde
daha da çok başvurulan taşıyıcı annelik uygulamalarıdır.56 Bu uygulamalar her
ne kadar değişik pek çok açıdan (vatandaşlık hukuku, anayasal haklar vb.)
hukuki tartışmalara57 konu olsa da bu çalışmada taşıyıcı annelik sözleşmeleri
yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda yer alan soybağına ilişkin hükümler kap-
samında sınırlandırılarak ele alınacaktır.
54 SILLS, Eric Scotts / HEALY, Clifford M., s. 5-6; PILLAI, Aneesh V., Intended parents.., s. 1.
55 SILLS, Eric Scotts / HEALY, Clifford M., s. 5-6.
56 TRIMMINGS, Katarina / BEAUMONT, Paul, s. 627-628.
57 SÜMER, Fatma, Anayasal Haklar Bağlamında Taşıyıcı Annelik Sözleşmeleri, 7. Uluslararası
Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi, 2015, s. 1-13; EKŞİ, Nuray, Mahkeme Kararlarında
Sınıraşan Taşıyıcı Anneliğe İlişkin Hukuki Sorunlar, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerara-
Özel Hukuk Bülteni, Cilt: 36, Sayı: 2, 2016, s. 1-51; DÜLGER, Murat Volkan, Organ ve
Doku Nakli, Taşıyıcı Annelik ve Sperm Bağışına İlişkin Düzenlemeler Getiren Kanun Tek-
li Hakkında Değerlendirme, https://www.academia.edu/37737450/Organ_ve_Doku_Nak-
li_Ta%C5%9F%C4%B1y%C4%B1c%C4%B1_Annelik_ve_Sperm_Ba%C4%9F%C4%B1%
C5%9F%C4%B1na_%C4%B0li%C5%9Fkin_D%C3%BCzenlemeler_Getiren_Kanun_Tekli-
_Hakk%C4%B1nda_De%C4%9Ferlendirme, Erişim tarihi: 22.03.2021.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1028
Yiğit İLT
Soybağı; “bir kişinin kimin soyundan geldiğini gösteren bağ ya da ilişki58
olarak adlandırılmaktadır. Bu bağın doğru bir biçimde belirlenmesi kişinin ana
ve babası başta olmak üzere ailenin diğer fertleri ile olan ilişkisinin, yakınlığı-
nın da belirlenmesine olanak sağlayacaktır. Ayrıca, bu bağ sayesinde çocuk ile
ana ve baba arasında aile hukuku kapsamında karşılıklı hak ve yükümlülükleri
belirlemek mümkün olabilecektir.59 Bu bağın kurulması TMK’da düzenlenen
sadece velayet hakkına bağlı olan hükümler dışında, mirasçılık hakkının ku-
rulması, evlat edinme yoluyla gerçekleşen soybağında evlat edinen ile edinilen
arasındaki miras ilişkisinin belirlenmesi, vatandaşlık hukuku gibi çeşitli konu-
larda önemli hale gelmektedir.60 Çocuğun kimden geldiğinin bilinmediği bir du-
rumda, onun başta korunma, miras, nafaka, yurttaşlık, adı ve yerleşim yeri gibi
konularda dahil olmak üzere tüm hakları kağıt üzerinde kalacağından soybağı
kavramının önemli olduğu ifade edilmiştir.61 Dolayısıyla, soybağının kurulma-
sı, tespiti ve reddi çocuğun menfaatlerinin güvence altına alınması bakımından
önemli olduğu kadar sağlıklı bir aile ve toplum için de gereklidir. TMK’da ço-
cuk ile ana ve babası arasındaki soybağının nasıl kurulup kaldıracağı düzen-
leme altına alınmıştır. Bahsi geçen yollardan bağımsız olarak ise, bir kişinin
kökenini öğrenme hakkının62 bulunduğu ve söz konusu hakkın ise dava yoluyla
ileri sürülebileceği doktrinde ifade edilen görüşler arasındadır. Ayrıca, kişilerin
gerçek soybağını öğrenmesinin temel bir hak olduğu da ifade edilmektedir.63
Soybağı kan bağına dayanan ve evlat edinme ilişkisi ile kurulan (kan ba-
ğına dayanmayan) soybağı olarak ikiye ayrılmaktadır. Kan bağına dayanan
soybağı, çocuk ve o çocuğun genetik olarak türediği kişiler arasındaki bağı
ifade etmektedir.64 Bu soybağı türü bakımından yeni Medeni Kanunumuzda
58 KILIÇOĞLU, Ahmet, Aile Hukuku, Genişletilmiş 3. Bası, Ankara, 2017.
59 KILIÇOĞLU, s. 410.
60 DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile
Hukuku, İstanbul, 2014.
61 SEROZAN, Rona, Çocuk Hukuku, İstanbul, 2005.
62 Konuyla ilgili olmak üzere, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 7/1’de;
“Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren
bir isim hakkına, bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana-babasını
bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.” ifadesine yer verilmiştir. Birleş-
miş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, https://www.unicef.org/turkey/%C3%A7ocuk-
haklar%C4%B1na-dair-s%C3%B6zle%C5%9Fme, Erişim tarihi: 19.04.2021.
63 DÖNMEZ, Zeynep, Kökenin Tespiti Talebinin Temel Haklarla İlişkisine Yönelik Bir Değerlen-
dirme, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı: 36, 2018, s. 171-196.
64 DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, s. 252.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1029
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
evlilik içi ya da evlilik dışı soybağı şeklinde ayrıma yer verilmemiştir. Bu
bakımdan evlilik içerisinde doğan çocuğun soybağı ile evlilik dışında doğmuş
ve fakat sonrasında tanıma ya da babalık davası ile kurulmuş olan soybağı
bakımından çocuk açısından herhangi bir farklılık söz konusu değildir.65 Diğer
taraftan, ana ve baba kavramlarının ise evlat edinme ihtimalinde olduğu gibi
her zaman kendisinden genetik olarak türenen kişiler için kullanılmadığı bi-
linmektedir.66 Bu durumda ise evlat edinme yoluyla kurulan ya da kan bağına
dayanmayan soybağının varlığı kabul edilmektedir.67 TMK’da kan bağı esası-
na dayalı soybağının kurulmasına ilişkin hükümler (evlat edinme dışındaki)
gebeliğin cinsel ilişki yoluyla gerçeklemiş olmasına dayanmaktadır. Dolayı-
sıyla yardımcı üreme tekniklerinin kullanılması suretiyle gerçekleşen doğum-
larda soybağına ilişkin doğabilecek sorunlar bakımından herhangi bir yasal
düzenlemeye yer verilmemiştir.68
Taşıyıcı annelik sözleşmeleri ile doğan çocuğun kime soybağı ile bağlı
olduğu, gerçek annenin kim olduğu yani çocuğun doğuran anne ile mi yoksa
genetik anne ile mi soybağı kurulacağı, babalık ve soybağı, sözleşmelerin
geçerli olup olmadığı gibi konular bu sözleşmeler ile ilgili sıklıkla tartışılan
konular arasındadır.69 Taşıyıcı annelik uygulamaları ve soybağı ilişkisine geç-
meden önce bu sözleşmelerin mevcut hukuk sistemimiz açısından mümkün
olup olmadığının tartışılmasında yarar olduğuna inanılmaktadır.
Taraar arasında gönüllü bir biçimde kurulan taşıyıcı annelik uygulama-
larında gönüllü ebeveynlerin doğan çocuğu evlat edinebilmesi elbette müm-
kündür. Fakat taraardan birisinin örneğin taşıyıcı annenin bu sözleşmeden
kaynaklanan bir yükümlülüğü olarak doğacak çocuğu gönüllü ebeveynlere
teslim etmemesi durumunda kadından çocuğu teslim etmesini beklemenin
65 DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, s. 252-253.
66 ÇELİK, Nazlı Hilal, Taşıyıcı Annelikte Çocuğun Soybağı Sorunu, Hukuk ve Adalet Eleştirel
Hukuk Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 21, 2017, s. 25-50.
67 DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, s. 300.
68 İLÇİN GÖNENÇ, Fulya, Yardımcı Üreme Tekniklerinde Hukukî Sorunlar, s. 63-82 In: HAKE-
Rİ, Hakan / DOĞAN, Cahid (ed.), Uluslararası Sağlık Hukuku Sempozyumu, Türkiye Barolar
Birliği Yayınları: 306, Ankara, 2015.
69 ERKANLI ŞENTÜRK, Gözde, Donor Gamet Kullanımlarına Etik Açıdan Bakış, s. 259-264
In: ÜLMAN, Yeşim Işıl / GENÇ, Savaş Volkan (ed.), Biyoetik Araştırmaları, Türkiye Biyoetik
Derneği Yayını No: XVI, 2012; GÜLOVA ÖZSOY, Sibel, Meta Olarak Annelik, s. 299-312
In: ÜLMAN, Yeşim Işıl / GENÇ, Savaş Volkan (ed.), Biyoetik Araştırmaları, Türkiye Biyoetik
Derneği Yayını No: XVI, 2012.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1030
Yiğit İLT
hukuken mümkün olup olmadığı etik tartışmaların yanı sıra hukuki tartışma-
lara da konu olmaktadır.70
Taşıyıcı annelik sözleşmeleri, 2010 tarihli Üremeye Yardımcı Tedavi Uy-
gulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik’te
ÜYTE uygulamaları ile ilgili yasaklar başlıklı m. 18’de yer alan düzenleme
ile yasaklanmış olmasına rağmen 2014 tarihli Üremeye Yardımcı Tedavi Uy-
gulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelikte
(2014 tarihli Yönetmelik) bu hüküm yer almamaktadır.71 Ancak anılan Yö-
netmelik kapsamında yardımcı üreme yöntemlerinden evli çiftlerin72 yarar-
lanacağı ifade edildikten sonra bu yöntemlerden kimlerin hangi kapsamda
yararlanacağı da hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, 2014 tarihli Yönetmelik
kapsamında sperm, yumurta bağışı, taşıyıcı annelik gibi evli kişiler arasında
olmayan ve heterolog döllenme73 olarak ifade edilen üremeye yardımcı te-
davi teknikleri Türkiye’de hukuken mümkün görülmemektedir.74 Her ne ka-
70 METİN, Sevtap, Yörüngesinden Çıkan Tabiat: Etik, Sosyal, Psikolojik ve Hukuki Görünümleriy-
le Taşıyıcı Annelik, s. 7-54 In: Sağlık Hukuku Makaleleri-II, İstanbul Barosu Yayınları, 2012.
71 DÜLGER, s. 7.
72 Evli kişiler arasında herhangi bir nedenden kaynaklı olarak cinsel birleşmenin gerçekleşememesi
ihtimalinde tıbbi yöntemler kullanılarak kocaya ait üreme hücrelerinin alınarak eşinin üreme or-
ganına aktarılması veya her iki eşe de ait üreme hücrelerinin dış ortamda döllendirilmesi suretiyle
kadının rahmine enjekte edilmesi halinde homolog döllenmenin varlığından bahsedilecektir 2014
tarihli Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hak-
kında Yönetmelik kapsamında homolog döllenme mümkündür. DEMİR, Remzi, Üreme Hakkına
İlişkin Tıbbi Müdahalelerde Rıza, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 133, 2017, s. 269-298.
Kaldı ki üremeye yardımcı tekniklerin sadece evli çiftler arasında uygulanacağına ilişkin du-
rum, anılan Yönetmelik’in amacına ilişkin m. 1’de “Bu Yönetmeliğin amacı; çocuk sahibi ola-
mayan evli çiftlerden, tıbben uygun görülenlerin üremeye yardımcı tedavi metotları vasıtasıyla
çocuk sahibi olmaları için yapılacak uygulamanın esaslarını, bu uygulamayı yapacak merkez-
lerin açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.” ifadesine
yer verilmek suretiyle düzenleme altına alınmıştır. Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve
Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik, https://www.mevzuat.gov.tr/File/
GeneratePdf?mevzuatNo=20085&mevzuatTur=KurumVeKurulusYonetmeligi&mevzuatTert
ip=5, Erişim tarihi: 22.04.2021.
73 Evli olmayan kişilere ait kadın ve erkek üreme hücrelerinin yapay yolla döllendirilmesi hetero-
log döllenme olarak ifade edilmektedir ki taşıyıcı annelik yoluyla oluşan gebelikler buna örnek
olarak gösterilebilir. ÖZPULAT, Funda, Yardımcı Üreme Teknikleri, Etik ve Sağlık Persone-
linin Sorumlulukları, Sağlık Akademisi Kastamonu, Cilt: 2, Sayı: 2, 2017, 24-43; ÖZDEMİR,
Hayrunnisa, Üreme Merkezlerinin Yapay Döllenmelerden Dolayı Hukukî Sorumluluğu, Hu-
kuk, Ekonomi ve Siyasal Bilimler Aylık İnternet Dergisi, Sayı: 2013, 2013, s. 1-39.
74 ŞENSÖZ MALKOÇ, Ebru, Uluslararası Taşıyıcı Annelik Sözleşmesinden Doğan İhtilaarda
Uygulanacak Hukuk, Public and Private International Law Bulletin, Cilt: 35, Sayı: 2, 2015, s.
13-49; METİN, s. 43.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1031
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
dar mevcut düzenlemede taşıyıcı anneliğe ilişkin açık bir yasaklamaya yer
verilmese de bu sözleşmelerin yasak olduğu anılan Yönetmeliğin 17 no.lu
EK’inde (sıra no. 4) yer alan; ÜYTE uygulanacak eşlere sadece kendilerine
ait üreme hücreleri uygulanır. Herhangi bir şekilde donör kullanılması, donör
kullanılarak embriyo elde edilmesi, adaylardan alınan yumurta ve spermler
ile elde edilen embriyoların başka adaylarda, aday olmayanlardan alınanla-
rın da adaylarda kullanılması ve uygulanması yasaktır. Bu yasaklara aykırı
olarak elde edilen gebeliklerin herhangi bir aşamada tespit edilmesi duru-
munda, merkezin ruhsatı/faaliyet izni ve bu işlemi yapan kişilerin sertikaları
iptal edilir. Ayrıca bu kişilerin bir daha merkezlerde çalışmasına izin veril-
mez ve adli yönden işlem yapılmak üzere Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.
hükmünden açık bir biçimde çıkarılmaktadır.75 Diğer taraftan, 15 Aralık 2018
tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun m. 16 ile
2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hak-
kında Kanun’a (2238 sayılı Kanun) ek maddeler eklendiği düzenleme altına
alınmıştır.76 Söz konusu Kanun ile 2238 sayılı Kanun’a Üremeye Yardımcı
Tedavi Uygulamaları başlığı altında eklenen hükmün ikinci fıkrasında; “-
lerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde
edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve
taşıyıcı annelik yapmak yasaktır.” Hükmüne, 3. fıkrasında ise; Başkasına ait
üreme hücresi ve/veya embriyonun kullanılması suretiyle donasyon işlemi ya-
pılması ve bu amaçla üreme hücresi ve/veya embriyo bağışlanması, satılması,
bulundurulması, kullanılması, saklanması, taşınması, ithalatı, ihracatı ve bu
işlemlere aracılık edilmesi yasaktır.ibaresine yer verilmiştir.77 Dolayısıyla
mevcut hükümlerde yer alan ifadenin lafzı gereği Türkiye’de taşıyıcı annelik
sözleşmelerinin mutlak olarak yasak olduğunu söylemek mümkündür. Yasa-
75 PARLAK BÖRÜ, Şafak, Aile Hukukunda Zor Bir Dönemeç: Karşılaştırmalı Hukuk Bakış Açı-
sıyla Taşıyıcı Anneliğe İlişkin Güncel Gelişmeler, Public and Private International Law Bul-
letin, Cilt: 39, sayı: 1, 2019, s. 63-110; UNGAN ÇALIŞKAN, Hazal, Bırakınız Taşısınlar:
Taşıyıcı Anneliğe Güncel Bakış, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları
Dergisi, Cilt: 22, Sayı: 1, 2016, s. 489-510; Yönetmelik ekleri için bakınız: https://www.tsrm.
org.tr/pro/tsrm-hukuk/30-eylul-2014-yeni-uyte-yonetmeligi, Erişim tarihi: 10.04.2021.
76 Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/12/20181205-8.htm, Erişim tarihi:
23.03.2021.
77 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun,
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2238.pdf, Erişim tarihi: 23.03.2021.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1032
Yiğit İLT
ğa aykırı hareket edenlerin ise aynı Kanun’un Cezai ve idari müeyyideler
başlıklı 15. maddesinde78 yer alan hükümler kapsamında sorumlu tutulacağı
aşikardır.
Türk Borçlar Kanunu (TBK) “Kesin hükümsüzlük” başlıklı m. 27’de;
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına
aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.
ifadesine yer verilmiştir.79 Mevcut kanunlarda yapılabileceğine dair herhangi
bir düzenlemeye yer verilmeyen üstelik 2238 sayılı Kanun ile yasaklanan ta-
şıyıcı annelik bakımından bu uygulamaların kanunun emredici hükümlerine,
ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırılık teşkil ettiğini ve dolayısıyla
yapılan sözleşmenin de kesin olarak hükümsüz olduğunu söylemek mümkün
olabilecektir.80 Bu bakımdan da taşıyıcı annenin çocuğu gönüllü ebeveynlere
teslim etmemesi durumunda gönüllü ebeveynlerin taşıyıcı anneyi hukuken
teslim etmeye zorlamaları mümkün değildir. Ancak, gönüllü ebeveyn/lerin
bu sözleşmeye dayanarak taşıyıcı anneye ödemiş oldukları paranın ya da para
ile ölçülebilen bir değerin taşıyıcı anneden TBK’daki sebepsiz zenginleşme
hükümleri kapsamında talep edilmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir.81
Diğer taraftan, taşıyıcı anne rolünü üstlenen kadın bakımından da TBK m.
78 Hukuka aykırı olarak organ ve doku alan, satan, satın alan, satılmasına aracılık eden, saklayan,
nakleden veya aşılayan, organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya
yayınlayan kişiler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 91’inci
maddesi hükümleri uygulanır.
Bu Kanuna aykırı şekilde embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kulla-
nan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık
edenler veya komisyonculuğunu yapanlar veya bu illeri özendiren, bunlara yönlendiren veya
bunlara yönelik ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişiler hakkında, il daha ağır cezayı
gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden iki bin
güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Bu Kanunun ek 1’inci maddesine aykırı ili tespit
edilen kişilerin sertika ve izin belgeleri iptal edilir ve ilgili alanda çalışmalarına izin verilmez.
Bakanlıktan izin alınmaksızın organ nakli ve üremeye yardımcı tedavi merkezi açılması yasak-
tır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanununun ek 11’inci maddesi hükümleri uygulanır. Bu Kanuna ve Bakanlıkça belirlenen usul
ve esaslara aykırı şekilde faaliyet gösteren sağlık kurum ve kuruluşları hakkında ilin niteliği
ve tekerrür durumuna göre Bakanlıkça faaliyet durdurma veya faaliyet izni iptali müeyyidesi
uygulanır. 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında
Kanun, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2238.pdf, Erişim tarihi: 23.03.2021.
79 Türk Borçlar Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6098-20120704.pdf,
Erişim tarihi: 23.03.2021.
80 İLÇİN GÖNENÇ, s. 70; ŞENSÖZ MALKOÇ, s. 34; GÜLOVA ÖZSOY, s. 309.
81 METİN, s. 43; PARLAK BÖRÜ, s. 100-101; ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hu-
kuki Sorunlar, https://www.turkhukuksitesi.com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1033
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
27 gereği gebelik sürecine ilişkin yapılmış olan masraarın gönüllü ebeveyn-
lerden zorla alınamayacağı da ifade edilmiştir.82 Kesin hükümsüzlük ile ilgili
benzer bir görüş; Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği m. 28
atfıyla Ek 17. (No. 4) düzenlemesi ve TMK m. 282 ve diğer düzenlemeler
gereği (örneğin TCK m. 231/183) bir bedel karşılığında yapılmış olunsun ya
da olunmasın bu sözleşmelerin emredici nitelikteki hukuk kurallarına aykı-
rılık teşkil edeceğini gerekçe göstererek kesin hükümsüz sayılması gerekti-
ğini ifade etmektedir. Ayrıca, bu sözleşmenin bir bedel karşılığında yapılmış
olup olmadığı fark etmeksizin taşıyıcı annenin çocuğu doğurduktan sonra onu
gönüllü ebeveynlere teslim etmesine, nüfusa kaydettirmesine veya evlatlık
vermesine ilişkin taahhüdünün, TMK m. 23/2’de yer alan; “Kimse özgürlük-
lerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırla-
yamaz.” ifadesi gereği genel ahlaka aykırı olduğu ve ayrıca kişilik haklarının
ahlaka ve hukuka aykırı bir biçimde sınırlandırılması olarak kabul edileceği
ve TBK m. 27 kapsamında bu sözleşmelerin kesin hükümsüz sayılacağı ifade
edilmektedir.84
Diğer taraftan, taşıyıcı annelik sözleşmelerinde ahlaka aykırılık konu-
sunda sabit kirli olmamak gerektiğini belirterek, ahlaka aykırı olanın bu
sözleşmelerin belirli bir çıkar karşılığında gerçekleştirilmesi olduğunu bu
açıdan herhangi bir karşılık beklemeksizin bir başkasının çocuk sahibi ol-
masına yardım etmenin ahlaka aykırılık teşkil etmeyeceğini ifade eden görüş
de bulunmaktadır. Anılan görüş, karşılıksız olması, kamu yararına yönelik
olarak kapsamlı yasal düzenlemeler ve sıkı denetimler çerçevesinde gerçek-
leştirilmesi ve var olan bütün alternatier tüketildiğinde başvurulacak bir yol
olması halinde bu sözleşmelerin ahlaka aykırılık teşkil etmeyeceğini vurgu-
lamaktadır.85 Benzer bir görüş ise, ahlakın son derece sübjektif bir kavram
olduğunu, özellikle de bizimki gibi heterojen toplumlar bakımından kolay bir
şekilde bir grubun bir diğer gruba kendi yaşam şeklini diretmesi şeklinde kul-
lanılabilecek sosyal bir silaha dönüşebileceğini ifade ederek bu nedenlerle
82 İLÇİN GÖNENÇ, s. 74.
83 Çocuğun soybağını değiştirme
Madde 231- (1) Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMe-
tin/1.5.5237.pdf, Erişim tarihi: 19.03.2021.
84 ŞENSÖZ MALKOÇ, s. 33-40; ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar,
https://www.turkhukuksitesi.com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021.
85 PARLAK BÖRÜ, s. b99-100.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1034
Yiğit İLT
de taşıyıcı anneliğin ahlaka aykırılık dolayısıyla yasaklanmasına karşı çık-
maktadır.86 Konu ile ilgili bir başka görüş ise, taşıyıcı annenin herhangi bir
ücret karşılığında olmaksızın tamamen kendi iradesi ile manevi hedeerle bu
sürece girdiği takdirde bu uygulamaların ahlaka aykırı olarak kabul edilme-
mesi gerektiğini ifade etmektedir. Ancak bu nitelikteki bir sözleşmenin ahlaka
aykırı olarak nitelendirilmemesi için, gönüllü annenin ve evli olması duru-
munda eşinin yumurta ve sperm gibi genetik materyallerini taşımak koşuluna
bağlı tutulması gerektiğini ifade etmektedir. Aynı görüş, herhangi bir ücret
karşılığında olmasa da sırf birilerinin hatırını kırmamak maksadıyla sisteme
mecburi olarak girildiğinde bu sözleşmelerin geçersiz olduğunu kabul etmek
gerektiğini ifade etmektedir.87
Bir başka görüş ise, bu sözleşmelerin geçersizliğini imkansızlık sebebine
dayandırmaktadır. Bahsi geçen görüşe göre, yapay döllenmeye ilişkin ülke-
mizde yer alan Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi
Merkezleri Hakkındaki Yönetmelik ile 2238 sayılı Kanun’a eklenen Ek mad-
de 1 kapsamında taşıyıcı annelik sözleşmelerine izin verilmemesi bu sözleş-
meleri konu bakımından imkansız hale getirmektedir.88
Dolayısıyla, mevcut görüşler de dikkate alınarak, ister bir bedel karşı-
lığında isterse bedelsiz olarak gerçekleştirilmiş olsun taşıyıcı annelik uygu-
lamalarının şu an için kamu düzenine, kişilik haklarına, kanunun emredici
hükümlerine aykırılık teşkil etmesi, konu bakımından imkansız olması gibi
nedenlerle TBK m. 27 kapsamında kesin hükümsüz sayılacağını, bu kapsam-
da taşıyıcı annenin çocuğu gönüllü ebeveynlere teslim etmemesi durumunda
gönüllü ebeveynlerin taşıyıcı anneyi hukuken teslim etmeye zorlayamayaca-
ğını, gönüllü ebeveynler tarafından bir ödeme yapılması durumunda ise yapı-
lan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında geri istenebile-
ceğini söylemek mümkündür.
Ungan-Çalışkan, doğurduğu çocuğu gönüllü ebeveynlere vermek isteme-
yen taşıyıcı anneye karşılık gönüllü annenin bebek ile soybağı kurabilmesinin
zorlaşacağını ifade ederek bu tarz bir ihtimalde bebeğin ancak kötü muamele
görüyor olması gibi durumlarda taşıyıcı anneden alınabileceğini ve fakat bu
durumda dahi çocuğun gönüllü kadına verilebilme ihtimalinin kesin olma-
86 UNGAN ÇALIŞKAN, s. 506.
87 ÇELİK, s. 37.
88 PARLAK BÖRÜ, s. 100.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1035
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
dığını ifade etmektedir. Aynı görüş, gönüllü kadının aynı zamanda genetik
anne olması durumunda yapılması gerekenin ise annelik davasına en yakın
sonuçları verebilecek olan Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 36 kapsamında dü-
zenlenen nüfusun tashihi davasını açmak olduğunu iddia etmektedir. Bu tarz
bir durumda, TMK m. 311’de düzenlenen, ana ve babadan birisinin rızasının
aranmadığı hallere ilişkin olmak üzere anılan maddenin ikinci fıkrasındaki;
Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa” hükmü
kapsamında taşıyıcı annenin doğan çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yeri-
ne getirmediğini ve bu yükümlülüğünü yerine getirmeme niyetini ise daha
önceden yaptığı taşıyıcı annelik sözleşmesi uyarınca açık bir biçimde orta-
ya koyduğunu ileri sürerek taşıyıcı annenin rızasının aranmayacağını ifade
etmektedir. Dolayısıyla, taşıyıcı annenin çocuğu teslim etmekte direnmesi
halinde gönüllü anne bakımından sözleşmenin batıl olduğu, nüfusun tashihi
davası ihtimallerinin gündeme gelebileceği ifade edilse89 de mevcut hukuk
sistemimizde soybağı ile ilgili yer alan kurallar emredici nitelikte olduğundan
taraarın kendi aralarında yapmış oldukları geleneksel ya da gestasyonel taşı-
yıcı annelik sözleşmeleri ile bu kuralları değiştirmeleri ya da onlardan farklı
bir sonuca varmaları şu an için mümkün değildir.90
Soybağına ilişkin olmak üzere, geçmişte taşıyıcı annelik ile ilgili yaşanan
olaylarda annenin doğuran kadın olduğu anlayışından hareketle kimin anne
olduğu tartışmasızdı ve sorun babanın tespiti meselesiydi. Ancak, geçmişte
anneliğin üç rolü olan genetik annelik, gebelik ve sosyal annelik tek bir kadın
tarafından üstlenilen çeşitli roller olmasına rağmen, günümüzde farklı şekil-
lerde gerçekleşen taşıyıcı annelik sözleşmeleri dolayısıyla artık farklı sayıda
(iki veya üç) kadın tarafından yerine getirilebilmektedir. Bu sözleşmeler esa-
sen tek bir çocuğun birden fazla annesinin olmasına neden olmaktadır. Bu ba-
kımdan yardımcı üreme teknikleri mevcut olmadan önce baba açısından var
olan babalığın tespiti sorunu yardımcı üreme tekniklerinden taşıyıcı annelik
ile anneler bakımından da yaşanmaktadır.91 Bir diğer ifadeyle, tıp ve teknolo-
ji alanında yaşanan gelişmeler dolayısıyla mevcut hukuk düzenlemelerimize
89 Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf, Erişim tarihi:
19.03.2021. UNGAN ÇALIŞKAN, s. 500-501.
90 TURGUT, Cemile, Yapay Döllenme, Taşıyıcı Annelik ve Soybağına İlişkin Hukuki Sorunlar,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, 2014.
91 EKŞİ, s. 4.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1036
Yiğit İLT
göre çocuğu doğuran kadının ana olduğu şeklindeki aksi ispat edilemeyen
karine bu sözleşmeler ile tartışmaya açık hale gelmektedir.92 Bu noktada dokt-
rinde genetik anne ile doğuran kadının ayrı kişiler olması durumunda hukuki
annelik bakımdan genetik anneliğe üstünlük tanınması gerektiğini ifade eden
görüş olduğu bilinmektedir. Bahsi geçen görüşe göre taşıyıcı annelik yoluy-
la dünyaya gelen çocuk ile ilgili soybağının belirlenmesi noktasında genetik
bağa üstünlük tanınması gerektiği ancak bu ihtimalde, doğan çocuk açısından
ilk olarak taşıyıcı annenin anne sayılabileceği ve TMK kapsamında doğumla
kurulan soybağının ise gerçek yani genetik annenin tespiti halinde ortadan
kaldırılabileceği ifade edilmektedir.93 Diğer taraftan, taşıyıcı anne ile gene-
tik anne arasında bir anlaşmazlık çıkması ihtimalinde doğuran olarak taşıyıcı
annenin anne sayılması gerektiğini fakat bu şekilde doğan çocuk ile evlen-
me yasağı bakımından ise hem taşıyıcı annenin hem de genetik annenin her
ikisinin de anne olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade eden bir görüş de
bulunmaktadır. Aynı görüş, miraşçılık bakımından ise her iki kadının eşit ola-
rak kabul edilmesi gerektiğini ifade etmektedir.94 Bir başka görüş ise gelişen
yeni teknolojilerin doğan çocuğun genetik ve biyolojik anne sayısını ikiye üçe
katlaması ihtimalinde dahi TMK m. 282/1 gereği çocuğun hukuksal olarak
tek bir annesinin olacağını ve bu annenin de çocuğu doğuran kadın olacağı,
bu bakımdan ise çocuğun genetik annesi ile doğuran annesinin farklı kişiler
olması durumunda genetik anneye değil de doğuran anneye öncelik tanınaca-
ğını ifade etmektedir.95 Bu bakımdan taşıyıcı annelik sözleşmelerinde büyüme
92 İLÇİN GÖNENÇ, s. 74.
93 NOMER, Haluk, Suni Döllenme Yoluyla Ortaya Çıkabilecek Nesep Problemleri, Prof. Dr. M.
Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan, İstanbul, Cilt: 1, 2000, s. 545-594. Bahsi geçen görü-
şe göre, soybağının belirlenmesi noktasında sadece TMK m. 282’nin değil de aynı zamanda
TMK m. 17/2’de yer verilen; “Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı;
biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.”
hükmünün de dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. TMK m. 17/2’ye göre yapılan bir
değerlendirmede ilk başta her ne kadar doğuran kadının gerçek anne olabileceği düşünülebilse
de, gönüllü annenin yumurtanın sahibi olması durumunda kan bağı esasına göre gerçek anne
sayılması gerektiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla da her ne kadar TMK m. 282 gereği ana ile
çocuk arasındaki soybağının doğum ile kurulsa da yumurtanın sahibi olan kadının kan bağı
esasına dayanarak anneliğinin tespitini isteyebilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yine bu görüş,
bu türden bir ihtimalin varlığında hem genetik anne olarak gönüllü annenin hem de taşıyıcı
annenin bu yolla doğan çocuğun soybağının gerçek annesi/genetik annesine bağlanması için
dava açabileceğini ifade etmektedir. NOMER, s. 593-594; ÇELİK, s. 41.
94 ÖZDEMİR, Hayrunnisa / RUHİ, Ahmet Cemal, Çocuk Hukuku, İstanbul, 2018.
95 SEROZAN, s. 144-145. Ayrıca, taşıyıcı anneye üstünlük sağlanması ve genetik anne ile çocuk
arasında evlat edinme yoluyla soybağının kurulması ihtimalinde, çocuğun hiçbir zaman kan ba-
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1037
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
ve gelişmesini taşıyıcı anne karnında geçiren ve o kadından doğan çocuğun
hukuki statüsünü belirlemenin çok da kolay olmadığı ifade edilmiştir.96
Çocuğun ana ve babası ile soybağının kurulmasına ilişkin karar verilirken
gelecek nesillerin sağlığının, çocuğun ve ailenin mutluluğunun dikkate alın-
ması esastır. Aile hukuku bağlamında ise bir insanın tek bir annesinin olduğu
kabulü vardır. Dolayısıyla da çifte annelik ya da ikiye bölünmüş bir anneliği
kabul etmenin çocuğun ve ailenin mutluluğuna gölge düşüreceği ifade edil-
miştir. Bu bakımdan ya çocuğu doğuran kadının ya da genetik materyalin
sahibinin anne olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla da
genetik anne ya da çocuğu taşıyıp doğuran anne bakımdan bir tercih yapılması
ve fakat bu tercihin de her somut olay bakımından bir değerlendirme şeklinde
değil de hukuk güvenliği gereği konulması gereken bir kurala dayanması ge-
rektiği belirtilmiştir. Bu konuda ise TMK m. 282’nin yol gösterici olacağı da
ifade edilmiştir.97 TMK m. 282/1’de yer alan “Çocuk ile ana arasında soyba-
ğı doğumla kurulmaktadır.98 hükmünün gerekçesi olarak ise göbek kordonu
ile anne ve çocuğun bütünleşmesi, anneliğin gebelik ve doğum kıstaslarıyla
objektif olarak belirlenebilir ve tanımlanabilir olması ifade edilmiştir. Bu ba-
kımdan TMK’ya göre çocuğun genetik annesi ile değil de biyolojik annesiyle
bütünleştiğinin varsayıldığını söylemek mümkün olabilecektir.99 Taşıyıcı an-
nenin anne sıfatı, TMK’da yer alan düzenleme bakımından tersi kanıtlana-
maz bir karine teşkil etmektedir. Bu noktada kanun koyucu, bir başka kadının
yumurtasının kullanılması durumunda dahi çocuğun yumurta sahibi genetik
anne olan kadın ile değil de kendisini karnında taşıyan ve doğuran kadın ile
bütünleştiğini kabul etmektedir.100 Bir diğer ifadeyle, TMK yeni doğanın an-
nesiyle olan ilişkisi bakımından mater sempter carta es olarak ifade edi-
len “anne, daima apaçık ve aşikârdır.” şeklindeki Roma hukuku prensibini
ğına dayanan soybağına ilişkin haklara sahip olamayacağı ve bu durumun özellikle de miras hu-
kuku bakımından sorun yaratacağını ifade eden görüşte bulunmaktadır. Örnek olarak ise, genetik
annesi ve babası ile soybağı evlat edinme yoluyla kurulan çocuğun genetik ebeveynlerinin anne
ve babasına mirasçı olamayacağı ve taşıyıcı anne ile miras ilişkisinin de devam edeceği gösteril-
miştir. Bahsi geçen durumların ise adalet ile bağdaşmayacağı vurgulanmıştır. ÇELİK, s. 44-45.
96 DÜLGER, s. 9-10.
97 GÜLOVA ÖZSOY, s. 309; METİN, s. 44-45.
98 Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf, Erişim tarihi:
19.03.2021.
99 METİN, s. 42.
100 ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar, https://www.turkhukuksitesi.
com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1038
Yiğit İLT
benimseyerek çocuğu doğuran kadını yasal anne olarak kabul etmektedir.101
Ancak, taşıyıcı annelik sözleşmeleri kapsamında doğan çocuk ile soybağının
belirlenmesi noktasında çeşitli alternatierin göz önünde bulundurularak bir
değerlendirme yapılması önem arz etmektedir.
Bu ihtimallerden ilki gönüllü ebeveynlere ait yumurta ve spermin döllen-
mesiyle oluşturulmuş embriyonun taşıyıcı anne olan kadına transfer edilmesi
ihtimalidir. Bu ihtimalde esasen taşıyıcı anne ile doğan çocuk arasında her-
hangi bir genetik bağ bulunmayıp çocuk ile gönüllü ebeveynler arasında bir
genetik bağ bulunmaktadır. Mevcut düzenlemelerimiz gereği taşıyıcı annelik
mümkün olmadığından çocuğu doğuran kadın (genetik materyallerin sahibi
olsun ya da olmasın) anadır.102 Dolayısıyla çocukla onu doğuran kadın yani
taşıyıcı anne arasındaki soybağının doğum ile birlikte kurulacağını söylemek
mümkündür.103 Evli çiftlere ait yumurta ve spermin kullanılması ihtimaline
ilişkin olmak üzere taşıyıcı annenin bekar ya da evli olması durumlarının ayrı
ayrı değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır. İlk ihtimal olarak gönüllü çif-
te ait yumurta ve spermin döllenerek kendisine nakledilen taşıyıcı annenin
bekar olması halinde, TMK m. 282/1 gereği çocuk ile taşıyıcı anne arasındaki
soybağı elbette ki doğumla kurulacaktır. Ancak, gönüllü ve genetik materya-
lin sahibi baba ve doğan çocuk arasında soybağı TMK m. 282/2’de yer alan;
Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüy-
le kurulur.ifadesi gereği tanıma yoluyla kurulabilir.104 Ancak, bu ihtimalde
çocuğu doğuran kadının ana olduğu karinesi, aksi ispat edilemeyen kesin bir
karine olduğundan TMK m. 282/1 gereği çocuğun genetik annesi farklı da
olsa çocuğu doğuran kadın olarak taşıyıcı anne ile çocuk arasında soybağı ku-
rulacak olup105 çocuk ile onun dünyaya gelmesini sağlayan yumurtanın sahibi
olan genetik annesi arasında soybağı kurulmuş olmayacaktır.106 Diğer taraftan,
101 ÇAM, Gülçin, Taşıyıcı Annelik ve Soybağı İlişkisi, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Der-
gisi, Cilt: 3, Sayı: 2, 2013, s. 155-171; METİN, s. 42.
102 SÖĞÜTLÜ ERİŞGİN, Özlem / KOÇHİSARLIOĞLU, Cengiz, Taşıyıcı Annelik, Ortaya Çı-
karacağı Hukuksal Sorunlar ve Çözüm Önerileri, 4. International Conference on Women’s/
Gender Studies, 2012, s. 55.
103 GÜLOVA ÖZSOY, s. 309.
104 METİN, s. 45; SAVAŞ, Esra, Tıp Hukukunda Taşıyıcı Annelik, İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tıp Hukuku Anabilim Dalı Yüksek Lisans tezi, İstanbul, 2019.
105 ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar, https://www.turkhukuksitesi.
com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021.
106 METİN, s. 42.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1039
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
taşıyıcı annenin evli olması ihtimalinde ise doğacak çocuk evlilik birliği içe-
risinde doğmuş kabul edileceğinden ana doğuran kadın olarak taşıyıcı anne,
baba ise TMK m. 285/1’te yer alan; Evlilik devam ederken veya evliliğin
sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası koca-
dır.” hükmü gereği taşıyıcı annenin evli olduğu koca olarak kabul edilecektir.
Dolayısıyla her ne kadar genetik babası olmasa bile taşıyıcı annenin kocası
baba olarak kabul edildiği için TMK m. 295/3’te yer alan; Başka bir erkek ile
soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.hükmü ge-
reği taşıyıcı annenin kocası soybağını reddetmedikçe çocuğun taşıdığı genin
sahibi olan genetik baba tarafından tanınması ve çocukla soybağı kurulması
mümkün olamayacaktır.107 Bir diğer ifadeyle, evlilik birliği içerisinde doğan
çocuk açısından taşıyıcı annenin kocası, çocuk ile olan soybağını reddetme-
diği sürece, çocuğun genetik babası tarafından tanınması da mümkün olama-
yacaktır.108 Bu türden bir ihtimalin varlığında109 ise genetik annenin ve babanın
çocuk ile soybağı kurması ancak TMK m. 282/3’te yer alan; “Soybağı ayrıca
evlât edinme yoluyla da kurulur.” hükmü kapsamında evlat edinme yoluyla
kurulabilecektir.110
Taşıyıcı annenin, babadan farklı olarak soybağını reddetme hakkının bu-
lunmadığı ifade edilmektedir.111 Bu hakkın anneye verilip verilmemesi hak-
kında ise kir birliği bulunmamaktadır. Ancak, anneye çocuğun soybağını
reddetmesi hakkı tanınmasının bazı durumlarda anne ve çocuk bakımından
yararlı gibi gözükse de bu durumun soybağının karışmasına neden olabileceği
107 GÜLOVA ÖZSOY, s. 310; TÜZÜN ARPACIOĞLU, Işıl, Yapay Döllenmenin Soybağına Etki-
leri, Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 1, 2013, s. 11-20; EROL, Yasemin,
Yapay Döllenme Yöntemleri ve Taşıyıcı Annelik, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitü-
sü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Konya, 2011.
108 İLÇİN GÖNENÇ, s. 74; SAVAŞ, s. 26-27.
109 Taşıyıcı annenin kocasının bu yolla doğan çocuk ile olan soybağını reddetmesi halinde de ge-
netik baba ile çocuk arasında soybağı doğrudan kurulamayacak olup genetik baba ile çocuk
arasında soybağının kurulabilmesi için ya taşıyıcı anne ya da çocuğun genetik babaya karşı
dava açması ya da genetik babanın çocuğu tanıması gerekmektedir. ÖZDEMİR, Hayrunnisa /
RUHİ, Ahmet Cemal, s. 259.
110 METİN, s. 45-46; Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.
pdf, Erişim tarihi: 19.03.2021.
111 Çocuğu doğuran kadının ana olduğu karinesi, aksi ispat edilemeyen kesin bir karine olduğun-
dan TMK m. 282/1 gereği çocuğun genetik annesi farklı da olsa çocuğu doğuran kadın olarak
taşıyıcı anne doğurduğu çocuğun soybağını reddedemeyecektir. ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı An-
nelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar, https://www.turkhukuksitesi.com/makale_537.htm, Erişim
tarihi: 16.04.2021.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1040
Yiğit İLT
de ifade edilmiştir.112 Bu konuda ileri sürülen görüşlerden bir diğeri de kanun
koyucunun kanunun ilgili hükümlerinde çocuğun soybağını reddetme hakkı-
na113 sahip olabilecek kişileri sınırlı sayı ilkesi ile saydığını ifade etmektedir.
Anılan görüş, kanun koyucunun bu sayılanların dışındaki kişilere bu hakkı ta-
nımak istemediğinin kabul edilmesi halinde kanunda bir boşluk olmadığı dü-
şünülse de kanun koyucunun hızlı tıbbi ve teknolojik gelişmelerin yaşandığı
bir dünyada doğuran kadının doğan çocuğun annesi olamayabileceği ihtima-
lini göz önüne almadığını ve yeni biyo/teknolojik gelişmelerle ortaya çıkan
bir boşluğun bulunduğunu söylemenin mümkün olacağını ifade etmektedir.114
Ancak anneye bu tür bir hakkın tanınması halinde ise yine çocuğu doğuran
kadının ana olarak kabul edileceği, çocuğun ona kayıtlı olacağı ve fakat ço-
cuğun anne tarafından soybağı reddedilmek suretiyle, gönüllü ebeveynlere
bağlanabilmesinin mümkün olabileceği ifade edilmiştir.115 Taşıyıcı annenin
doğurduğu çocuğu vermek istemeyebileceği ihtimali karşısında gönüllü ebe-
veynlerin doğan çocuğu almak istememeleri de muhtemeldir.116 Bu türden bir
112 GÜLOVA ÖZSOY, s. 309.
113 Madde 286 - Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava
ana ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.
Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf, Erişim tarihi:
19.03.2021.
114 METİN, s. 46.
115 GÜLOVA ÖZSOY, s. 310.
116 Taşıyıcı anne tarafından küretaja razı gelinmediği için doğan bir çocuğa ilişkin olmak üzere
(Baby Gammy) Tayland’da uluslararası taşıyıcı annelik endüstrisinin varlığına, bu endüstrinin
neden olabileceği karmaşık yasal ve etik sorunlara, dahası Tayland’da bu konuda bir uygulama
boşluğu olduğunu dikkat çeken bir dava gündeme gelmiştir. Olay, Avustralyalı ebeveynlerin
(David John Farnell ve eşi Wendy) taşıyıcı anne yoluyla çocuk sahibi olmak istemesi üzerine
Taylandlı bir kadın (Pattharamon Janbua) ile taşıyıcı anne olması üzerine yapılan bir anlaş-
ma üzerine şekillenmiştir. Taşıyıcı anne bu anlaşma doğrultusunda gebelik ürünü çocukları
taşımaya başlamıştır. Gebeliğin 4. ayında çocuklardan erkek olanın down sendromlu olduğu
anlaşılmıştır. Ancak sürece sadece borçlarını ödemek ve kendisinin olan 2 çocuğunu eğitmek
maksadıyla giren Tayland’lı kadının Budist inançlarını gerekçe göstererek küretaj razı gelme-
mesi nedeniyle biri down sendromlu (Bebek Gammy) diğeri ise sağlıklı olmak üzere erken
doğum ile iki çocuk dünyaya gelmiştir. Gerçekleşen doğum sonrasında Avustralyalı gönüllü
ebeveynler sağlıklı kız çocuğunu yanlarında alarak Tayland’ı terketmiş, Bebek Gammy ola-
rak bilinin down sendromlu erkek çocuğu ise sağlık probleminden dolayı kendileri ile beraber
götürmeyi reddederek taşıyıcı anneye bırakmışlardır. Taşıyıcı anne tarafından sürece aracılık
eden kurumun kendisine vaat edilen ücretin tamamını ödenmediği, çocukta var olan kalp kusu-
runun ve akciğer enfeksiyonunun tedavisi için gerekli olan tıbbi masraarı karşılayamayacağı
ifade edilmiştir. Olay ise, taşıyıcı annenin Baby Gammy’nin tıbbi harcamaları için uluslararası
bağışçılardan destek istemesi üzerine bilinir hale gelmiştir. Olayın dünya basınına yansıması
sonrası yapılan araştırmalarda Baby Gammy’nin babası Avustralyalı David Farnell’in ise aslın-
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1041
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
ihtimalde taşıyıcı anne ile çocuk arasında genetik bağ var ise soybağının sabit
kalacağı, ancak çocuk ile genetik bağın taşıyıcı anne ile değil de gönüllü anne
ile olması halinde ise taşıyıcı annenin nüfusun tashihini isteyebileceği ifa-
de edilmiştir. Bu görüş kapsamında taşıyıcı annelik sözleşmeleri dolayısıyla
soybağı ile ilgili ortaya çıkan evlat edinme, nüfusun tashihi, çocuğu taşıyıcı
anneye tabi kılmak gibi sorunları ortadan kaldırabilmek açısından kanunen
babaya tanınan hakkın aynısının yani anne bakımından bebeğin tanınması ve
annelik davası gibi hakların anneye de tanınması gerektiği ifade edilmiştir.117
Çocuğu teslim almaktan kaçınan gönüllü baba bakımından ise bu kişinin
aynı zamanda çocuğun dünyaya gelmesi açısından sperm sağlaması durumun-
da babalık davası açılabileceği ifade edilmiştir. Öte yandan, sperm sağlayan
kişinin anonim olması ihtimalinde ise doğacak çocuğun herhangi bir babası
olmayacağı belirtilmiştir.118
Soybağına ilişkin bir başka ihtimal olarak ise taşıyıcı anneden çocuk sa-
hibi olmak isteyen gönüllü ebeveynlerden kocanın spermi ile taşıyıcı annenin
yumurtasının döllenmesi ihtimalidir. Taşıyıcı annenin bekar olması ve gönüllü
ebeveynlerden kocanın spermi ile taşıyıcı annenin gebe kalması ihtimalinde,
bu yolla çocuk sahibi olan çift bakımından gönüllü baba olarak kocanın ço-
cuğu tanıması gerekmektedir. Daha sonra ise gönüllü anne olarak kadının ise
TMK “Birlikte evlat edinmebaşlıklı m. 306’da yer verilen; Eşlerden biri,
en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bu-
lunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebilir.” hükmü gereği çocuğu
evlat edinmesinin mümkün hale geleceği ifade edilmiştir.119 Taşıyıcı annenin
da 20’den fazla genç kızı cinsel istismarda bulunduğu için hapishanede hüküm giyen bir cinsel
suçlu olduğu ortaya konmuştur. WHITTAKER, Andrea, From ‘Mung Ming’ to ‘Baby Gammy’:
A Local History of Assisted Reproduction in Thailand, Reproductive Biomedicine & Society
Online, Cilt: 2, 2016, s. 71-78; SCHOVER, Leslie R., Cross-border Surrogacy: the Case of
Baby Gammy Highlights the Need for Global Agreement on Protections for All Parties, Ferti-
lity and Sterility, Cilt: 102, Sayı: 5, 2014, s. 1258-1259; CALLAGHAN, Sascha / NEWSON,
Ainsley J., Surrogacy, Motherhood and Baby Gammy, BioNews 766, 11 August, https://www.
bionews.org.uk/page_94709, Erişim tarihi: 14.04.2021.
117 UNGAN ÇALIŞKAN, s. 501; ÇAM, s. 168; PARLAK BÖRÜ, s. 102.
Hukuk sistemimiz açısından çocuğu doğuran kadın olarak taşıyıcı annenin analığı reddetmesine ve
çocuğun genetik malzemesini sağlayan annesinin ise gerçek anne olarak tespitine kalkışılamayacak-
tır. Bu bakımdan bizim hukuk sistemimizde babalığın reddi davasına benzer analığın reddi davası
olmadığı gibi babalık davasına benzer analık davası da bulunmamaktadır. SEROZAN, s. 147.
118 UNGAN ÇALIŞKAN, s. 501.
119 METİN, s. 47; ÖZDEMİR, Hayrunnisa / RUHİ, Ahmet Cemal, s. 261.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1042
Yiğit İLT
evli olduğu durumlarda karısının yumurtasıyla bir başka erkeğin sperminin
döllenmesine razı gelen kocanın, çocuğun soybağını reddetme hakkının bu-
lunmadığı ve fakat bu türden bir işleme razı olmasaydı doğan çocuğun soy-
bağını reddedebileceği ifade edilmiştir. Taşıyıcı annenin kocasının soybağını
reddettiği ihtimalinde genetik babanın taşıyıcı annelik sözleşmesinden doğan
çocuk ile tanıma yoluyla soybağı kurabileceği120 ve daha sonraki süreçte gene-
tik babanın karısının ise çocuğu evlat edinebileceği belirtilmiştir. Bir diğer ih-
timal olarak ise evlilik birliği içerisinde taşıyıcı anne olarak karısının yapmış
olduğu doğum neticesinde doğan çocuğu reddetmeyen ve fakat genetik baba
olmayan kocaya karşı doğan çocuk soybağını reddedebilir ki bu durumda gö-
nüllü babanın çocuğu tanıyarak çocukla soybağı kurabileceği ifade edilmiştir.
Diğer bir ihtimal olarak ise çocukla soybağı gönüllü anne ve baba tarafından
diğer şartların da varlığı halinde çocuğun evlat edinilerek kurulabileceğidir.121
Bir başka ihtimal ise, evli bir kadın olarak taşıyıcı annenin yumurtasının
ve üçüncü bir kişiye ait spermin döllenmesi suretiyle oluşan gebelik ürününe
bağlı olarak bir çocuk dünyaya gelmesi ihtimalinde gönüllü baba, sperm sahi-
bi kişi ve taşıyıcı annenin kocası olmak üzere üç farklı baba görünümü ortaya
çıkacaktır. Bu türden bir ihtimalde çocuk ile arasında soybağı bulunan taşıyıcı
annenin kocasının soybağını reddetmesi, genetik baba olan sperm sahibi ba-
banın doğan çocuk üzerinde herhangi bir hak talep etmemesi ve diğer şartların
da varlığı halinde gönüllü babanın çocuğu evlat edinmesi şeklinde çocuk ile
arasında soybağının kurulabilmesi de mümkündür.122
Bekar bir kadının da taşıyıcı anne yoluyla çocuk sahibi olmak istemesi
ihtimaller dahilindedir. Bu türden bir ihtimalde, gönüllü anne olarak kadın,
taşıyıcı annenin kocasının ya da bir başka erkeğin genetik materyallerinden
yararlanabilir. Gönüllü annenin yumurtası ile taşıyıcı annenin kocasının ya
da başka bir erkeğin spermi döllenerek elde edilen embriyo taşıyıcı anneye
nakledilebilir.123 Taşıyıcı annenin evli olması ve doğacak çocuk için taşıyıcı
annenin kocasına ait spermin kullanılması ihtimalinde, taşıyıcı annenin ko-
cası olan kişi hem karine açısından hem de genetik olarak baba sayılacaktır.
Bu durumda ise evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen çocuk için kullanılan
120 EROL, s. 171.
121 TURGUT, s. 100; METİN, s. 47.
122 SAVAŞ, s. 28-29.
123 EROL, s. 116; ÇAM, s. 165.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1043
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
spermin taşıyıcı annenin kocasına ait olmasından dolayı çocuk ile baba ara-
sında düzgün bir soybağı kurulmuş olacaktır ve babanın soybağını reddetme
ihtimali bulunmamaktadır.124 Dolayısıyla da eğer gönüllü bir baba var ise ço-
cuk ile arasındaki soybağı yine evlat edinme yoluyla kurulabilecektir.125 Evlat
edinme yoluyla soybağı kurulmasına ilişkin durum her ne kadar doğan çocuk
ile arasında genetik bir bağ bulunsa da gönüllü anne bakımından da geçerlidir.
Bir diğer ihtimal olarak ise kadının yumurtası ile üçüncü bir kişinin
spermi kullanılarak (kendi kocasının ya da taşıyıcı annenin kocasının değil)
oluşturulan embriyonun taşıyıcı anneye transfer edilmesi durumudur. Bu ih-
timalde, gönüllü anne ile çocuk arasında genetik bağ bulunurken, eğer var
ise gönüllü baba ile çocuk arasında herhangi bir genetik bağ olmayacaktır.126
Bu türden bir ihtimalde çocuk ile taşıyıcı anne arasında soybağı doğum ile
kurulduğundan çocuk ile genetik anne arasında ya da gönüllü baba arasında
soybağı ancak evlat edinme yolu ile kurulacaktır.
Daha önceden de bahsedildiği üzere taşıyıcı annelik sözleşmelerinde gö-
nüllü ebeveyn olmak isteyen kadın ve erkeğin her ikisine de ait olmayıp üçün-
cü şahıslara ait olan sperm ve yumurtanın kullanılarak da gönüllü ebeveynler
lehine taşıyıcı annelik sözleşmesi yapılması da soybağına ilişkin değerlendi-
rilmesi gereken bir diğer alternatiftir. Bu türden bir sözleşmede üçüncü kişi-
lere ait sperm ve yumurta döllenerek bir başka kadına taşıması ve doğurma-
maksadıyla transfer edilebilir. Bu şekilde dünyaya gelen çocuğun taşıyıcı
anneyle (ve eğer evliyse kocasıyla) herhangi bir genetik bağı olmadığı gibi
gönüllü ebeveynlerle de herhangi bir genetik bağı bulunmamaktadır. Ancak,
gönüllü ebeveynlere teslim edilmek üzere kurulan bu şekildeki bir sözleşme-
de taşıyıcı annenin evli olması durumunda doğan çocuğun hem taşıyıcı anne
ile hem de kocası ile soybağının bulunduğunu söylemek mümkün olabile-
cektir. Bu tür sözleşmenin tarafı olan taşıyıcı anneye, anne olarak soybağı-
nı reddetme hakkı tanınmadığı için taşıyıcı anne bu yola başvuramayacaktır.
Ancak, taşıyıcı annenin kocası bakımından ayrı bir değerlendirme yapılması
gerekmektedir. Kocanın, üçüncü bir şahsa ait olan spermin karısına transfer
edilmesine rıza göstermiş olması halinde soybağını reddetme hakkının ol-
madığı, diğer taraftan rızasının olmaması durumunda ise karısı olan taşıyıcı
124 EROL, s. 171.
125 SAVAŞ, s. 27.
126 EROL, s. 171.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1044
Yiğit İLT
anneden doğan çocuğun soybağını reddedebileceği ifade edilmiştir. Kocanın
evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun soybağını reddetmesi halinde ise gö-
nüllü baba bakımından onun spermi kullanılmadığından çocuğun tanınması
mümkün olmadığı, tek çözümün ise gönüllü ebeveynlerin birlikte çocuğu ev-
lat edinmesi olduğu ifade edilmiştir.127
Dolayısıyla, hangi ihtimal olursa olsun TMK m. 282/1 gereği taşıyıcı an-
nenin çocuğu doğurması ile birlikte çocuk ile taşıyıcı anne arasında soybağı
kurulmuş sayılacaktır. Gönüllü annenin taşıyıcı anne aracılığıyla dünyaya ge-
len çocuk arasındaki soybağı ise ancak evlat edinme yoluyla kurulabilecek-
tir.128
Yukarıda ele alınan ihtimallerde, hastanede gerçekleşen doğum sonrasın-
da taşıyıcı anne tarafından dünyaya getirilen çocuğun ana hanesine gönüllü
kadının adının yazdırılması ve nüfus kütüğünde ise gönüllü ebeveynler üze-
rine kayıt ettirilmesi de mümkündür.129 Böyle bir durum da TCK Çocuğun
soybağını değiştirmebaşlıklı m. 231’de düzenlenen; Bir çocuğun soybağını
değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile ceza-
landırılır.
(2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir ço-
cuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. hükmü gereği çocuğun soybağını değiştirme suçu
oluşacak ve kişiler cezalandırılacaktır.130
IV. Kanaatimizce
Teknolojik alanlarda yaşanan değişim ve gelişimin tıbbi alanlarda da uy-
gulanması ile çocuk sahibi olmak noktasında doğal cinsel ilişki ile üremeye
alternatif olarak IVF, taşıyıcı annelik gibi yeni üreme yöntemlerinin ortaya
çıktığı ve bu yöntemlerin her geçen gün çok çeşitli nedenlerle daha fazla sayı-
da kişi tarafından tercih edildiği bilinen bir gerçektir. Bu yöntemlerden birisi
olarak geleneksel ya da gestasyonel taşıyıcı annelik her ne kadar mevcut yasal
127 METİN, s. 47-48; EROL, s. 171-172.
128 ÇELİK, s. 39.
129 ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar, https://www.turkhukuksitesi.
com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021; METİN, s. 43-44.
130 Türk Ceza Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf, Erişim tarihi:
19.03.2021.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1045
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
düzenlemelerimiz gereği Türk hukuk sistemi bakımından yasal olarak kabul
edilmese de, bir ücret karşılığında ve/veya tamamen fedakarlık esasına daya-
narak dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilmektedir.
Hukuk sistemlerinin, sürekli bir biçimde değişen ve gelişen teknolojiye
bağlı olarak hızlı bir biçimde yeni imkanların ortaya çıktığı tıbbi gelişmele-
rin çok gerisinde kaldığı kabulü ile hareket edildiğinde, taşıyıcı annelik söz-
leşmelerini hukuk kurallarıyla yasaklamak onların yapılmayacağı anlamına
gelmemektedir. Elbette ki, bu sözleşmelerin yasaklanmasının altında yatan
ahlaki ve kamu düzenine aykırılık gibi kaygılar anlaşılabilir. Ancak bir ülkede
taşıyıcı annelik sözleşmelerin yasaklanması, bu ülkelerde yaşayan insanların
hayali olan çocuk sahibi olma amaçlarını yerine getirmek için ülkeler ara-
sı seyahat etmesine sebep olabilecektir. Bu durum ise bu yolla çocuk sahibi
olmak isteyen gönüllü ebeveyn ya da ebeveynlerin ekonomik (seyahat mas-
raarı, konaklama vs.), duygusal (taşıyıcı annenin çocuğu vermeyi reddet-
mesi, çocuğun hastalıklı doğması ihtimalinde alınmak istenmemesi gibi) ve
hukuki açılardan (çocuğun evlat edinilmesi, vatandaşlık alması vs.) zorluklar
yaşamasına neden olabilecektir. Diğer taraftan, gönüllü ebeveynlerin veya ta-
şıyıcı annelerin bir vatandaş olarak bu sözleşmelere bağlı olarak yaşayacağı
problemlere, sırf bu sözleşmeler bizim ülkemizde yasak olduğu için, hukuken
kayıtsız kalmak da mümkün olmayacaktır.
Ayrıca, bu türden problemlerin yaşanması kişinin kökenini öğrenmesi
hakkı kapsamında değerlendirilen soybağının doğru tespiti açısından da prob-
lemlere neden olabilecek, bu problemlerden ise en çok tüm hukuk düzenle-
melerinde korunması için ekstra özen gösterilen çocuklar etkilenebilecektir.
Bu bakımdan, taşıyıcı annelik uygulamalarına bağlı olarak ortaya çıkan en
önemli hukuki problemlerden birisinin soybağı meselesi olduğunu söylemek
mümkündür. Konuya ilişkin yeni hukuksal düzenlemelerin yapılmaması du-
rumunda, TMK m. 282/1’deki anılan hüküm gereği çocuk ile ana arasında
soybağı doğumla kurulacağından taşıyıcı anne, genetik anne olsun ya da
olmasın, anne olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla bu türden bir ihtimalde,
kendi yumurtasından taşıyıcı annelik yoluyla dünyaya gelen çocuk ile ge-
netik bağı bulunan gönüllü annenin çocuk ile evlat edinme yoluyla soybağı
kurmaktan başka şansı kalmayacaktır. Ancak, TMK m. 282/1’de yer alan ve
esasında bir çocuğu ancak genetik annesinin doğurabileceği anlayışı ile ha-
reket eden yasal düzenlemenin, teknolojik gelişmenin tıp alanında sağladı-
ğı imkanlar ve bu sözleşmelerin daha yaygın bir biçimde gerçekleştirilmesi
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1046
Yiğit İLT
dolayısıyla günümüz ihtiyaçlarını karşılayabildiğini söylemek pek de müm-
kün değildir. Dolayısıyla da bu yolla dünyaya gelen çocuğun ve taraarın
korunabilmesi için çocuğun genetik annesi ile mi yoksa taşıyıcı annesi ile
mi soybağı kuracağına ilişkin soruna çözüm bulunması önem arz etmektedir.
Taşıyıcı annelik sürecine kadın olarak taşıyıcı anne ve yumurta sahibi gönüllü
annenin dahil olması durumunda genetik anneliğe üstünlük tanınması ve ço-
cuk ile gönüllü anne arasında soybağı kurulması gerektiğine inanılmaktadır.
Kaldı ki, taşıyıcı annenin daha en baştan doğum ile birlikte çocuğu genetik
annesine teslim etmek anlayışı ile sürece girmesinden dolayı niyetinin an-
nelik olmadığını, ekonomik maksatlarla ya da fedakarlık esasına dayanarak
sürece dahil olduğunu ileri sürmek de mümkün olabilecektir. Diğer taraftan,
daha önce de bahsedildiği üzere taşıyıcı annelik yoluyla çocuk sahibi olmak
isteyen kadının taşıyıcı anneye transfer edilen embriyodaki yumurtayı ken-
disinin sağlamadığı ve/veya sağlayamadığı durumlarda taşıyıcı annenin ya
da bir başka üçüncü kadının yumurtası kullanılarak da gönüllü anneye teslim
etmek maksadıyla çocukların dünyaya geldiği de bilinmektedir. Bu türden bir
ihtimalin varlığı halinde, ister taşıyıcı annenin isterse de üçüncü bir kadının
(taşıyıcı anne ve gönüllü anne dışında) yumurtası kullanılsın yumurta sahibi
genetik anneye üstünlük tanınması ve gönüllü annenin ise çocuk ile ancak
evlat edinme yoluyla soybağı kurması gerektiğine inanılmaktadır. Ancak, yu-
murta sahibi kadının taşıyıcı anne ve gönüllü anne dışında bir kadın olması
ve anonim olması ihtimalinde, çocuk ile genetik bağı olmayan taşıyıcı anneye
mi yoksa gönüllü anneye mi üstünlük tanınması gerektiğine ilişkin de yasal
düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu türden bir ihtimalde, çocuk ile
soybağı kurulacak kadının belirlenmesi noktasında kadının yaşı, ekonomik
imkanları, suç geçmişi, sosyal çevresi, yaşadığı ziki ortam, evli ise eşinin ve
çocuklarının yaklaşımı gibi çeşitli faktörlerin değerlendirilerek oluşturulacak
raporlara göre karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ancak bu değerlen-
dirmede taşıyıcı anneye üstünlük tanınması ihtimalinde dahi gönüllü anne ile
çocuk arasında evlat edinme yoluyla soybağının kurulacağını söylemek de
mümkündür.
Diğer taraftan, bekar bir taşıyıcı annenin, yumurta kendisine ait olsun
veya olmasın, gönüllü babanın spermi ile gebe kalması yani gönüllü babanın
genetik baba da olması ihtimalinde çocuk ile soybağı kurmasını mümkün kı-
lan yasal düzenlemelerin varlığının çocuğun ve taraarın yararına olduğuna
inanılmaktadır. Gönüllü babanın genetik baba olması ihtimaline ilişkin olmak
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1047
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
üzere, taşıyıcı annenin evli olması ihtimalinde ise doğan çocuk ile kadının
evli olduğu adam arasında soybağı kurulacağı ve fakat taşıyıcı annenin koca-
sının bu çocuk ile olan soybağını reddedebileceği ifade edilmişti. Bu türden
bir ihtimalde de çocuk evlilik birliği içerisinde doğduğundan gönüllü baba
ile çocuk arasındaki soybağının tanıma yoluyla kurulabilmesi de yerindedir.
Ancak, taşıyıcı annenin kocasının soybağını reddetmemesi ihtimalinde de ge-
netik babaya öncelik tanınıp çocuk ile soybağı kurmasına izin veren hukuki
düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer taraftan, gönüllü babanın kendi
sperminin değil de taşıyıcı annenin kocasının ya da bir başka üçüncü adamın
sperminin kullanılması durumunda dünyaya gelen çocuk açısından da genetik
babalığa öncelik tanınması gerektiğine inanılmaktadır. Dolayısıyla spermin
taşıyıcı annenin kocasına ait olması durumunda genetik baba olarak taşıyıcı
annenin kocasına, gönüllü baba ve taşıyıcı annenin kocası dışındaki üçüncü
bir kişiye ait olması ihtimalinde ise genetik baba olarak bu üçüncü kişiye üs-
tünlük tanınması gerektiğine inanılmaktadır.
Ayrıca, daha önce de ayrıntılı bir biçimde bahsedildiği üzere taşıyıcı an-
nelik yoluyla dünyaya gelen çocuk ile evlat edinme yoluyla soybağının kuru-
labilmesi mümkündür. Küçüğün evlat edinilmesi için evlat edinen tarafından
1 yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş, evlat edinmenin küçüğün yararına olması,
evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde
zedelenmemesi (TMK m. 305) şeklindeki şartların varlığının kişinin kendi
genetik çocuğu ile olan soybağını kurmasını zorlaştırdığını söylemek müm-
kündür. Kaldı ki bu çocuk, genetik anne ve babanın evlilik birliği içerisinde
doğmuş olsaydı bir çocuğun dünyaya gelmesi için diğer çocukların yararları-
nın hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi gerektiği gibi aranmayan
şartın genetik bağın olduğu bir çocuğun sırf bir başka kişide doğmuş olmasın-
dan dolayı aranmasının doğru olmadığına ve soybağı kurmayı zorlaştırdığına
inanılmaktadır.
Eşlerin ancak birlikte evlat edinebileceği, evli olmayan kişilerin birlikte
evlat edinemeyeceği, evli olanların ise evlat edinmesine (en az beş yıl evli
olmuş olmak veya otuz yaşını doldurmuş olmak gibi - TMK m. 306) ilişkin
olan hükmün ve tek başına evlat edinmeye ilişkin 30 yaşını doldurmuş olmak
(TMK m. 307) şeklindeki hükmün taşıyıcı annelik yoluyla dünyaya gelen ço-
cuk ile soybağı açısından günümüz şartlarını karşılamadığı da açıktır. Çünkü,
daha öncede de ayrıntılı bir biçimde bahsedildiği üzere bu yolla çocuk sahibi
olmak üzere başvuran kişilerin sadece evli kişiler olmayabileceği örneğin sa-
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1048
Yiğit İLT
dece bir kadın ya da erkeğin yumurta ya da sperm donörü aracılığıyla da tek
ebeveyn olarak bu yola başvurabileceği de bilinen bir gerçektir. Üstelik, tek
ebeveyn olarak sürece başvurmuş kişi açısından ise esasen genetik çocuğunu
evlat edinmeyi 30 yaşa tabii tutmak da 30 yaş öncesinde bu yolla çocuk sahibi
olmuş kişilerin genetik çocuğunu evlat edinmesinin ve onun ile evlat edinme
yoluyla soybağı kurmasının önünü kapattığına inanılmaktadır. Ayrıca, evli
olan kişiler açısından esasen genetik bağları bulunan ve fakat taşıyıcı annelik
yoluyla dünyaya gelen çocuk ile evlat edinme yoluyla soybağı kurmak bakı-
mından, en az 5 yıl evli olmak veya 30 yaşını doldurmuş olmak şeklinde şart
aranmasının soybağını kurmayı güçleştirdiğini ve işleri daha da karmaşık bir
hale getirdiğini söylemek mümkündür. Dahası, genetik anne ve babası olunan
bir çocuk ile onun sırf taşıyıcı annelik yoluyla dünyaya gelmiş olmasından
dolayı evlat edinme yoluyla soybağı kurulabilmesi için çocuğun halihazırda
anne ve babası görülen ve fakat genetik anne ve babası olmayan ve sadece
belirli maksatlarla sürece dahil olan kişilerin rıza göstermesini (TMK m. 309)
bekleyerek onların insafına kalmanın da kabul edilemez olduğuna inanılmak-
tadır.
Sonuç olarak, soybağının doğru bir biçimde kurulması ileride meydana
gelebilecek ve yasak olarak kabul edilen riskli evliliklerin önlenmesi, genetik
hastalıkların bilinmesi ve önlenmesi, sağlıklı bir toplum yapısının oluşturul-
ması ve korunması ve miras hukuku gibi konular bakımından da önem taşı-
dığından bu sözleşmelerin yasak olarak kabul etmek ve varlıklarını görmez-
den gelmek sorunu daha da karmaşıklaştıracaktır. Bu bakımdan eskiye oranla
daha sık başvurulan taşıyıcı annelik uygulamalarının öncelikli olarak hukuk
sistemimizde mümkün hale getirilmesine ve bu sözleşmelerle dünyaya gelen
çocuk ile soybağının kurulması noktasında çeşitli alternatierin dikkate alın-
dığı ve en nihayetinde genetik bağa önem veren yeni yasal düzenlemelerin
yapılmasına ivedi bir biçimde ihtiyaç duyulmaktadır.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1049
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
Kaynakça
BEWKES, Frank J., Surrogate or Mother: The Problem of Traditional Surrogacy,
Tenn. J. Race Gender & Soc. Just., Cilt: 3, Sayı: 2, 2014, s. 143-172.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, https://www.unicef.org/
turkey/%C3%A7ocuk-haklar%C4%B1na-dair-s%C3%B6zle%C5%9Fme, Eri-
şim tarihi: 19.04.2021.
BLAZIER, Jaden / JANSSENS, Rien, Regulating the International Surrogacy Mar-
ket: The Ethics of Commercial Surrogacy in the Netherlands and India, Medicine,
Health Care and Philosophy, Cilt 23, Sayı: 4, 2020, s. 621-630.
BLYTH, Eric, I Wanted to be Interesting. I Wanted to be Able to Say ‘I’ve Done
Something Interesting With My Life’: Interviews With Surrogate Mothers in Bri-
tain. Journal of Reproductive and Infant Psychology, Cilt: 12, Sayı: 3, 1994, s.
189-198.
BRAHAMS, Diana, The Hasty British Ban on Commercial Surrogacy, Hastings Cen-
ter Report, Cilt: 17, Sayı: 1, 1987, s. 16-19.
BRINSDEN, Peter R., Gestational Surrogacy, Human Reproduction Update, Cilt: 9,
Sayı: 5, 2003, s. 483-491.
BROWN, Catherine / WILLMOTT, Lindy / WHITE, Benjamin P., Surrogacy in Que-
ensland: Should Altruism be a Crime?, Bond Law Review, Cilt: 20, Sayı: 1, 2008
s. 1-29.
BURRELL, Celia / O’CONNOR, Hannah, Surrogate Pregnancy: Ethical and Medi-
co-Legal Issues in Modern Obstetrics, The Obstetrician & Gynaecologist, Cilt:
15, Sayı: 2, 2013, s. 113-119.
CALLAGHAN, Sascha / NEWSON, Ainsley J, Surrogacy, Motherhood and Baby
Gammy, BioNews 766, 11 August, https://www.bionews.org.uk/page_94709, Eri-
şim tarihi: 14.04.2021.
CICCARELLI, Janice C. / BECKMAN, Linda J., Navigating Rough Waters: An
Overview of Psychological Aspects of Surrogacy, Journal of Social Issues, Cilt:
61, Sayı: 1, 2005, s. 21-43.
CROCKIN, Susan L., Growing Families in a Shrinking World: Legal and Ethical
Challenges in Cross-Border Surrogacy, Reproductive Biomedicine Online, Cilt:
27, Sayı: 6, 2013, s. 733-741.
ÇAM, Gülçin, Taşıyıcı Annelik ve Soybağı İlişkisi, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fa-
kültesi Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 2, 2013, s. 155-171.
ÇELİK, Nazlı Hilal, Taşıyıcı Annelikte Çocuğun Soybağı Sorunu, Hukuk ve Adalet
Eleştirel Hukuk Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 21, 2017, s. 25-50.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1050
Yiğit İLT
DEMİR, Remzi, Üreme hakkına ilişkin tıbbi müdahalelerde rıza, Türkiye Barolar
Birliği Dergisi, Sayı: 133, 2017, s. 269-298.
DOW, Katharine, ‘Now She’s Just an Ordinary Baby’: The Birth of IVF in the British
Press, Sociology, Cilt: 53, Sayı: 2, 2019, s. 314-329.
DÖNMEZ, Zeynep, Kökenin Tespiti Talebinin Temel Haklarla İlişkisine Yönelik Bir
Değerlendirme, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı: 36, 2018, s. 171-196.
DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt
III Aile Hukuku, İstanbul, 2014.
DÜLGER, Murat Volkan, Organ ve Doku Nakli, Taşıyıcı Annelik ve Sperm Bağışına İlişkin
Düzenlemeler Getiren Kanun Tekli Hakkında Değerlendirme, https://www.academia.
edu/37737450/Organ_ve_Doku_Nakli_Ta%C5%9F%C4%B1y%C4%B1c%C4%B1_
Annelik_ve_Sperm_Ba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1na_%C4%B0li%
C5%9Fkin_D%C3%BCzenlemeler_Getiren_Kanun_Teklifi_Hakk%C4%B1nda_
De%C4%9Ferlendirme, Erişim tarihi: 22.03.2021.
EDELMANN, Robert J., Surrogacy: The Psychological Issues, Journal of Reproduc-
tive and Infant Psychology, Cilt: 22, Sayı: 2, 2004, s. 123-136.
EKŞİ, Nuray, Mahkeme Kararlarında Sınıraşan Taşıyıcı Anneliğe İlişkin Hukuki So-
runlar, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, Cilt: 36, Sayı:
2, 2016, s. 1-51.
ERKANLI ŞENTÜRK, Gözde, Donor Gamet Kullanımlarına Etik Açıdan Bakış, s.
259-264 In: ÜLMAN, Yeşim Işıl / GENÇ, Savaş Volkan (ed.) Biyoetik Araştırma-
ları, Türkiye Biyoetik Derneği Yayını No: XVI, 2012.
EROL, Yasemin, Yapay Döllenme Yöntemleri ve Taşıyıcı Annelik, Selçuk Üniversi-
tesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Konya,
2011.
FENTON-GLYNN, Claire, The Regulation and Recognition of Surrogacy under
English Law: An Overview of the Case-Law, Child & Fam. LQ, Cilt: 27, Sayı: 1,
2015, s. 83-95.
FISHER, Ann M., The Journey of Gestational Surrogacy: Religion, Spirituality and
Assisted Reproductive Technologies, International Journal of Children’s Spiritu-
ality, Cilt: 18, Sayı: 3, 2013, s. 235-246.
GAMBLE, Natalie / GHEVAERT, Louisa, The Chosen Middle Ground: England,
Surrogacy Law and the International Arena, International Family Law, 2009, s.
223-227.
GÖRGÜLÜ, Ülfet, Taşıyıcı Annelik -Fıkhi Bir Bakış-, İslam Hukuku Araştırmaları
Dergisi, Sayı: 15, 2010, s. 197-208.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1051
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
GÜLOVA ÖZSOY, Sibel, Meta Olarak Annelik, s. 299-312 In: ÜLMAN, Yeşim Işıl
/ GENÇ, Savaş Volkan (ed.) Biyoetik Araştırmaları, Türkiye Biyoetik Derneği
Yayını No: XVI, 2012.
HOŞGÖR, Haydar / AKYÜZ, İrfan / CENGİZ, Emrah, Infertil Hastaların Tüp Bebek
Tedavisini Bırakmasında Etkili Olan Faktörlerin Öncelik Sırasının Belirlenmesi:
Bir AHP Uygulaması, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 19, 2017, s. 64-84.
HUMBYRD, Casey, Fair Trade International Surrogacy, Developing World Bioet-
hics, Cilt: 9, Sayı: 3, 2009, s. 111-118.
IMRIE, Susan / JADVA, Vasanti, The Long-Term Experiences of Surrogates: Relations-
hips and Contact With Surrogacy Families in Genetic and Gestational Surrogacy Ar-
rangements, Reproductive Biomedicine Online, Cilt: 29, Sayı: 4, 2014, s. 424-435.
İLÇİN GÖNENÇ, Fulya, Yardımcı Üreme Tekniklerinde Hukukî Sorunlar, 63-82 In:
HAKERİ, Hakan/ DOĞAN, Cahid (ed.), Uluslararası Sağlık Hukuku Sempozyu-
mu, Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 306, Ankara, 2015.
JADVA, Vasanti / MURRAY, Clare / LYCETT, Emma / MACCALLUM, Fiona /
GOLOMBOK Susan, Surrogacy: The Experiences of Surrogate Mothers, Human
Reproduction, Cilt: 18, Sayfa: 10, 2003, s. 2196-2204.
KAMEL, Remah Moustafa, Assisted Reproductive Technology After the Birth of
Louise Brown, Journal of Reproduction & İnfertility, Cilt: 14, Sayı: 3, 2013, s.
96-109.
KILIÇOĞLU, Ahmet, Aile Hukuku, Genişletilmiş 3. Bası, Ankara, 2017.
LASKER, Shamima Parvin, Surrogacy. In: TEN Have H. (eds), Encyclopedia of
Global Bioethics. Springer, Cham., Switzerland, 2016.
LONES, Mark E., A Christian Ethical Perspective on Surrogacy, Bioethics in Faith
and Practice, Cilt: 2, Sayı: 1, 2016, s. 22-33.
LORINA BADGER, Emeka, Chapter 9 in Vitro Fertilisation, In: OGBONNA JC,
UBI BE, EWEANI IB (eds), Fundamental, Industrial and Medical Biotechnology,
Universal Academic Studies, Beijing, 2013.
MASCARENHAS, Maya N. / FLAXMAN, Seth R. / BOERMA, Ties / VANDER-
POEL, Sheryl / STEVENS, Gretchen A., National, Regional, and Global Trends
in Infertility Prevalence Since 1990: A Systematic Analysis of 277 Health Sur-
veys, PLoS Med, Cilt: 9, Sayı: 12, 2012, s. 1-12.
METİN, Sevtap, Yörüngesinden Çıkan Tabiat: Etik, Sosyal, Psikolojik ve Hukuki
Görünümleriyle Taşıyıcı Annelik, s. 7-54 In: Sağlık Hukuku Makaleleri-II, İstan-
bul Barosu Yayınları, 2012.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1052
Yiğit İLT
NOMER, Haluk, Suni Döllenme Yoluyla Ortaya Çıkabilecek Nesep Problemleri, Prof.
Dr. M. Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan, İstanbul, Cilt: 1, 2000, s. 545-594.
ÖZDEMİR, Hayrunnisa / RUHİ, Ahmet Cemal, Çocuk Hukuku, İstanbul, 2018.
ÖZDEMİR, Hayrunnisa, Üreme Merkezlerinin Yapay Döllenmelerden Dolayı Hu-
kuki Sorumluluğu, Hukuk, Ekonomi ve Siyasal Bilimler Aylık İnternet Dergisi,
Sayı: 2013, 2013, s. 1-39.
ÖZPULAT, Funda, Yardımcı Üreme Teknikleri, Etik ve Sağlık Personelinin Sorum-
lulukları, Sağlık Akademisi Kastamonu, Cilt: 2, Sayı: 2, 2017, 24-43.
PARLAK BÖRÜ, Şafak, Aile Hukukunda Zor Bir Dönemeç: Karşılaştırmalı Hukuk
Bakış Açısıyla Taşıyıcı Anneliğe İlişkin Güncel Gelişmeler, Public and Private
International Law Bulletin, Cilt: 39, sayı: 1, 2019, s. 63-110.
PEREZ, Miriam Zoila, Surrogacy: The Next Frontier for Reproductive Justice, https://
rewirenewsgroup.com/article/2010/02/23/surrogacy-next-frontier-reproductive-
justice/, Erişim tarihi: 11.03.2021.
PILLAI, Aneesh V., Chapter 3 Surrogacy: Legal, Ethical and Moral Issues, In: Sur-
rogacy Under Indian Legal System: Legal and Human Rights Concerns, School
of Legal Studies Cochin University of Science and Technology, Doctorate Thesis,
Kochi, Kerala, 2013.
PILLAI, Aneesh V., Intended Parents and the Legal Concerns in Surrogacy Practices,
Rostrum Law Review (RLR), Cilt: 1, Sayı: 3, 2014, s. 1-6.
RICHEY, Jeremy J., Troublesome Good Idea: An Analysis of the Illinois Gestational
Surrogacy Act, Southern Illinois University Law Journal, Cilt: 30, Sayı: 1, 2005,
s. 169-194.
Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanun, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/12/20181205-8.
htm, Erişim tarihi: 23.03.2021.
SAVAŞ, Esra, Tıp Hukukunda Taşıyıcı Annelik, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Li-
sansüstü Eğitim Enstitüsü Tıp Hukuku Anabilim Dalı Yüksek Lisans tezi, İstan-
bul, 2019.
SCHOVER, Leslie R., Cross-border surrogacy: The case of Baby Gammy highlights
the need for global agreement on protections for all parties, Fertility and sterility,
Cilt: 102, Sayı: 5, 2014, s. 1258-1259.
SEROZAN, Rona, Çocuk Hukuku, İstanbul, 2005.
SILLS, Eric Scotts / HEALY, Clifford M., Building Irish Families Through Surro-
gacy: Medical and Judicial Issues for the Advanced Reproductive Technologies,
Reproductive Health, Cilt: 5, Sayı: 1, 2008, s. 1-11.
Yıl: 2021 Cilt: 16 Sayı: 201-202 1053
Taşıyıcı Annelik ve Soybağı Meselesi
SÖĞÜTLÜ ERİŞGİN, Özlem / KOÇHİSARLIOĞLU, Cengiz, Taşıyıcı Annelik, Or-
taya Çıkaracağı Hukuksal Sorunlar ve Çözüm Önerileri, 4. International Confe-
rence on Women’s/Gender Studies, 2012, s. 55.
SREENIVAS, Kiran / CAMPO-ENGELSTEIN, Lisa, Domestic and International Surro-
gacy Laws: Implications for Cancer Survivors, Oncofertility, Cilt: 156, 2010, s. 135-152.
SÜMER, Fatma, Anayasal Haklar Bağlamında Taşıyıcı Annelik Sözleşmeleri, 7.
Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi, 2015, s. 1-13.
ŞENSÖZ MALKOÇ, Ebru, Uluslararası Taşıyıcı Annelik Sözleşmesinden Doğan
İhtilaarda Uygulanacak Hukuk, Public and Private International Law Bulletin,
Cilt: 35, Sayı: 2, 2015, s. 13-49.
ŞIPKA, Şükran, Taşıyıcı Annelik ve Getirdiği Hukuki Sorunlar, https://www.turkhu-
kuksitesi.com/makale_537.htm, Erişim tarihi: 16.04.2021.
ŞİMŞEK, Ayşe, İslam Hukuku Açısından Taşıyıcı Annelik, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale, 2013.
TRIMMINGS, Katarina / BEAUMONT, Paul, International Surrogacy Arrange-
ments: An urgent need for Legal Regulation at the International Level, Journal of
Private International Law, Cilt: 7, Sayı: 3, 2011, s. 627-647.
TURGUT, Cemile, Yapay Döllenme, Taşıyıcı Annelik ve Soybağına İlişkin Hukuki
Sorunlar, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim
Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2014.
Türk Borçlar Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6098-20120704.
pdf, Erişim tarihi: 23.03.2021.
Türk Ceza Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf, Erişim
tarihi: 19.03.2021.
Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf, Eri-
şim tarihi: 19.03.2021.
TÜRK, Rukiye / TERZİOĞLU, Füsun, Ethical Issues in the Surrogate Maternity
Practice, Caucasian Journal of Science, Cilt: 1, Sayı: 1, 2014, s. 98-108.
TÜZÜN ARPACIOĞLU, Işıl, Yapay Döllenmenin Soybağına Etkileri, Hukuk ve İk-
tisat Araştırmaları Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 1, 2013, s. 11-20.
TWINE, France Winddance, Outsourcing the Womb: Race, Class and Gestational
Surrogacy in a Global Market, Newyork, 2015.
UNGAN ÇALIŞKAN, Hazal, Bırakınız Taşısınlar: Taşıyıcı Anneliğe Güncel Bakış,
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 22,
Sayı: 1, 2016, s. 489-510.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
1054
Yiğit İLT
Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri
Hakkında Yönetmelik, https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatN
o=20085&mevzuatTur=KurumVeKurulusYonetmeligi&mevzuatTertip=5, Eri-
şim tarihi: 22.04.2021.
VANWORMER, Chelsea, Outdated and Ineffective: An Analysis of Michigan’s Ges-
tational Surrogacy Law and the Need for Validation of Surrogate Pregnancy Cont-
racts, DePaul L. Rev., Cilt: 61, 2011, s. 911-937.
WHITTAKER, Andrea, From ‘Mung Ming’ to ‘Baby Gammy’: A Local History of
Assisted Reproduction in Thailand, Reproductive Biomedicine & Society Online,
Cilt: 2, 2016, s. 71-78.
WHO, Meeting to Develop a Global Consensus on Preconception Care to Reduce
Maternal and Childhood Mortality and Morbidity, Infertility/Subfertility, Geneva,
2013.
WHO, Mother or Nothing: The Agony of Infertility, Bulletin of the World Health Or-
ganization, https://www.who.int/bulletin/volumes/88/12/10-011210/en/, Erişim
tarihi: 11.03.2021.
YAMAMOTO, Kevin / MOORE, Shelby A. D., A Trust Analysis of a Gestational
Carrier’s Right to Abortion, Fordham L. Rev., Cilt: 70, Sayı: 1, 2001, s. 94-186.
YANIKKEREM, Emre / KAVLAK, Oya / SEVİL, Ümran, İnfertil Çiftlerin Yaşadık-
ları Sorunlar ve Hemşirelik Yaklaşımı, Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri
Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4, 2008, s. 112-121.
YILDIRIM, Hülya Deniz, Üremeye Yardımcı Tedavide Üçüncü Kişiden Üreme Hüc-
resi Alınması, Yaklaşımlar ve Hukuksal Sorunlar, Adli Tıp Dergisi, Cilt: 31, 2017,
s. 143-154.
Yönetmelik ekleri için bakınız: https://www.tsrm.org.tr/pro/tsrm-hukuk/30-eylul-
2014-yeni-uyte-yonetmeligi, Erişim tarihi: 10.04.2021.
ZEHR, Jami L., Using Gestational Surrogacy and Pre-Implantation Genetic Diagno-
sis: Are Intended Parents Now Manufacturing the Idyllic Infant, Loy. Consumer
L. Rev, Cilt: 20, Sayı: 3, 2007, s. 294-324.
2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında
Kanun, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2238.pdf, Erişim tarihi:
23.03.2021.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
This paper documents the rapidly changing history of IVF in Thailand since the birth of the first IVF conceived child there in 1987. The paper is based upon extensive Thai and English media material as well as interviews with leading reproductive specialists and is informed by long-term ethnographic research on IVF in Thailand. Assisted reproduction was quickly accepted in Thai society and associated with modernity and nationalist pride in Thai scientific progress. From its early beginnings in state-owned teaching hospitals, assisted reproduction rapidly expanded into the Thai private sector. Although Thai Medical Council guidelines were introduced in 1997, the loose regulatory regime saw the growth of an international trade in assisted reproductive technology services and medical facilitation companies brokering commercial surrogacies. From 2011, various controversies brought the industry into disrepute. These included: the trafficking of Vietnamese women as surrogates; non-medical sex selection and commercial ova donation and commercial surrogacy in breach of Thai Medical Council guidelines; the highly publicised case of a Japanese man commissioning 15 children with multiple surrogates; and the ‘Baby Gammy’ case involving the abandonment of a twin born with Down Syndrome. These cases exposed the exploitative downside of an assisted reproductive technology market that takes advantage of countries with little or no regulation in place and led Thai society to question the benefits of these technologies, their practitioners and the industry it has created. Since 2015, new legislation restricts clinical practices, limits eligibility for services and bans all commercial ova donation or surrogacy or its facilitation.
Article
Full-text available
Public interest in Assisted Reproductive Technology (ART) has remained high since the birth of the world's first in vitro fertilization baby, Louise Brown, in the United Kingdom. ART allows scientists to manipulate the fertilization process in order to bypass some pathological obstacles such as blocked fallopian tubes and non-functioning ovaries in the females, and blocked vas deferens and low sperm count in the males. The purpose was to provide a historical outline and identify the researches that most contributed to ART. A review of published experimental and clinical studies of assisted reproduction carried out at the University of Bristol library website (MetaLib(®)). A cross-search of seven different medical databases (AMED-Allied and Complementary Medicine Database, BIOSIS Previews on Web of Knowledge, Cochrane Library, Embase, and the Medline on Web of Knowledge, OvidSP and PubMed) was completed by using the key words to explore the major milestones and progress in the development and implementation of ART. A speedy advancement in the development of different assisted reproductive techniques makes infertility problem more treatable than it ever had been. Although no other field in the medicine has integrated new knowledge into the daily practice more quickly than ART yet, there is a need for social research to counterbalance the dominance of biomedical one, in particular the people's actual experiences and expectations of ART.
Article
Infertility is a painful reality for many couples. Assisted reproductive technologies (A.R.T.) are becoming increasingly more popular for infertile couples desperate to conceive. In 1972 physician and ethicist Leon Kass warned that “infertility is a relationship as much as a condition – a relationship between husband and wife, and also between generations too. More is involved than the interests of any single individual”. Yet, most Christians have been reticent in asking what boundaries or principles need to be drawn. A recent Pew Research study found Americans, including evangelical Christians, largely do not see in vitro fertilization and surrogacy as a moral issue and thus do not take a position for or against it. The lack of a moral or ethical compass is one of the results of our postmodern culture. Many people would admit to having no external criteria for judging their beliefs. Most people have default values – a series of values that minimize the friction between personal spiritual inclination, personal emotional preferences, cultural expectations and relational pressures. Default values are flexible values because the person’s needs and preferences can change with each shift in the context of life. Empathy should be felt for the anguish experienced by infertile couples. However, in addressing the desires of infertile couples, society should not undermine fundamental family relationships of the natural mother, parental responsibilities and the long term interest of children. Surrogacy risks blurring the child’s identity, disrupts the natural links between marriage, conception, gestation, birth and the rearing of the child. Adults involved in surrogacy should not behave as though they alone are involved. An individualistic concept of autonomy and reproductive freedom overlooks the rights of the child who is easily treated as an impersonal object. This article will attempt to provide a Christian ethical perspective on one option of assisted reproductive techniques which is becoming increasingly popular, surrogacy.
Article
This commentary presents an overview of the recent English case law on recognition and regulation of surrogacy, particularly as it relates to the issue of international surrogacy arrangements. It demonstrates that when deciding whether to authorise a surrogacy arrangement, there is often a conflict between the enforcement statutory provisions, and the welfare of the child who will bear the burden of any refusal to grant a parental order. As a result, courts have been forced to interpret the legislation in an innovative manner in order to achieve justice for the child.
Article
Through case studies, Outsourcing the Womb, Second Edition provides a critical analysis and global tour of the international surrogacy landscape in Egypt, India, China, Japan, Israel, Ukraine, the European Union and the United States. By providing a comparative analysis of countries that have very different policies, this book disentangles the complex role that race, religion, class inequality, legal regimes, and global capitalism play in the gestational surrogacy market. This book provides an intersectional frame of analysis in which multiple forms of social inequality and power differences become institutionalized and restrict the access of some individuals and families while privileging others, and concludes with a discussion of "reproductive justice" and "reproductive liberty." It is an ideal addition to courses on social problems, race, gender, and inequality.
Article
This article discusses the intersection of women’s experiences with the assisted reproductive technological practice of gestational surrogacy and spirituality and religion. During the interviews of eight gestational surrogates themes of spirituality-, religion- and faith-based language emerged as these women shared their narratives of assisted reproductive technologies in this Canadian study. Professionals supporting women before, during and after the experience of gestational surrogacy need to be mindful of the significance of spirituality and religion in third party reproduction practices for many women. In discussing these topics with gestational surrogates counsellors, child and youth care practitioners, faith leaders, social workers, and educators need to remain open and attentive to a multiplicity of diverse theological negotiations.