ArticlePDF Available

FİNANSAL GELİŞME İLE YABANCI YATIRIMLAR ARASINDAKİ İLİŞKİDE UFRS’NİN MODERATÖR ETKİSİ: GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ÜZERİNE BİR ANALİZ

Authors:
52
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue
FİNANSAL GELİŞME İLE YABANCI YATIRIMLAR ARASINDAKİ
İLİŞKİDE UFRS’NİN MODERATÖR ETKİSİ: GELİŞMEKTE OLAN
ÜLKELER ÜZERİNE BİR ANALİZ*
www.ijmeb.org ISSN:2147-9208 E-ISSN:2147-9194
http://dx.doi.org/10.17130/ijmeb.832585
Başvuru Tarihi: 28.11.2020, Yayına Kabul Tarihi: 09.01.2021
Dr. Öğr. Üyesi Fahrettin PALA
Gümüşhane Üniversitesi, Kelkit Aydın Doğan MYO, (fahrettinpala@gumushane.edu.tr)
Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir BARUT
Harran Üniversitesi, Siverek MYO, (kadir_brt@hotmail.com)
ÖZET
Çalışmanın amacı, 34 gelişmekte olan ülke ekonomileri için 2010-2018 yılları arasındaki verileri
kullanarak, finansal gelişme ve yabancı yatırımlar arasındaki ilişkide Uluslararası Finansal Raporlama
Standartlarının (UFRS) moderatör etkisinin olup olmadığını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda veri
seti iki kaynaktan elde edilmiştir. Makroekonomik veriler ile doğrudan yabancı yatırımlar Dünya Bankası
kalkınma göstergelerinden, finansal gelişme verileri Uluslararası Para Fonu ödemeler dengesi ve finansal
gelişim veri kümelerinden elde edilmiştir. UFRS verileri ise UFRS’nin kullanılmasını zorunlu kılan ve/
veya buna izin veren ekonomiler için bir, yerel muhasebe kullanımını zorunlu kılan ekonomiler içinde
sıfır değeri verilen bir kukla değişken yazarlar tarafından oluşturulmuştur. Dönem olarak 2018 yılına
kadar alınmasının nedeni ise özellikle finansal gelişme verilerinin 2018 yılına kadar olmasıdır. Verilerin
analizinde panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Analiz sonuçları, 9 alt indeksin ortalamasından oluşan
finansal gelişme indeksinin ve UFRS standartlarının doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisinin
pozitif yönlü olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan finansal gelişmenin alt indeksleri incelendiğinde 4 alt
indeksin; finansal kurum indeksi, finansal piyasalara erişim, finansal kurum verimlilik indeksi ve finansal
kurumlara erişim ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit
edilmiştir. Aynı şekilde finansal kurum alt indeksi hariç, diğer tüm indekslerde; finansal gelişme, finansal
piyasalar indeksi, finansal piyasa derinlik indeksi, finansal piyasa verimlilik indeksi, finansal piyasalara
erişim, finansal kurum derinlik indeksi, finansal kurum verimlilik indeksi ve finansal kurumlara erişim
ile UFRS standartlarının doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisinin pozitif yönlü olduğu tespit
edilmiştir. Finansal gelişme ve finansal gelişme alt indeksleri ve URFS standartlarının çarpımından
oluşan moderatör etkinin ise olmadığı tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile UFRS standartlarının finansal
gelişme ve doğrudan yabancı yatırımlar arasındaki ilişkide moderatör etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Finansal Gelişme, Doğrudan Yabancı Yatırımlar, UFRS, Gelişmekte Olan Ülkeler,
Moderatör Etki.
Araştırma Makalesi / Research Article
* Bu çalışma 23-25 Ekim 2020 tarihleri arasında Zonguldak’ta düzenlenen 7.Uluslararası Muhasebe ve Finans
Araştırmaları Kongresinde sunulan özet bildirinin geliştirilmiş ve revize edilmiş şeklidir.
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
53
1. Giriş
Doğrudan yabancı yatırım (DYY), geçtiğimiz on yıl içinde önemli bir uluslararası ser-
maye transferi biçimi olarak çarpıcı bir biçimde büyümüştür. Sınır ötesi yatırımdaki bu hızlı
büyüme, büyük ölçüde ticaret ve yatırım engellerinin azaltılması, düzenlemelerin uyumlaştırıl-
ması ve karşılıklı tanınması, reform ve özelleştirme yoluyla iç engellerin kaldırılması nedeniy-
le ortaya çıkmıştır. Finans Paradoksu hipotezine göre, çokuluslu şirketlerin kendi kaynakları
açısından nansal olarak her ne kadarda kısıtlanmasalar da bağlı kuruluşlarının (iştiraklerinin)
yerel nansal sistemle önemli ölçüde etkileşimde bulunurlar. Bu nedenle, derin ve verimli bir
nansal sistem, DYY akışları için bir çekme faktörü olarak hareket etmelidir (Dellis, 2018:1).
Mali yapıda iyileşmeyi ifade eden nansal gelişme, mal ve hizmet alışverişinde önemli
bir rol oynar, ekonomik kaynakların alternatif kullanımlar arasında verimli bir şekilde tahsis
edilmesini sağlar, yöneticileri etkin bir şekilde izler, kurumsal kontrol uygular ve uluslarara-
sermaye akışını teşvik eder (Akisik, 2020:815). Finansal entegrasyon, sermaye maliyetini
THE MODERATOR EFFECT OF IFRS IN THE RELATIONSHIP BETWEEN
FINANCIAL DEVELOPMENT AND FOREIGN INVESTMENTS:
AN ANALYSIS ON DEVELOPING COUNTRIES
ABSTRACT
The aim of the study is to examine whether International Financial Reporting Standards (IFRS)
have a moderating effect on the relationship between financial development and foreign investments,
using data between 2010 and 2018 for 34 developing country economies. For this purpose, the data
set was obtained from two sources. Macroeconomic data and foreign direct investments are obtained
from World Bank development indicators, financial development data are obtained from International
Monetary Fund balance of payments and financial development data sets. IFRS data was created by the
authors of a dummy variable that is given a value of zero for economies that require and / or allow the
use of IFRS, and a zero for economies that require the use of local accounting. The reason for the period
until 2018 is that the financial development data are until 2018. Panel data analysis method was used in
analyzing the data. The results of the analysis revealed that the financial development index consisting
of the average of 9 sub-indices and the IFRS standards had a positive effect on foreign direct investments.
On the other hand, when the sub-indices of financial development are examined, it is determined that
there is a positive and significant relationship between 4 sub-indices; financial institution index, access
to financial markets, financial institution productivity index and access to financial institutions and
foreign direct investments. Likewise, except for the financial institution sub-index, in all other indices;
Financial development, financial markets index, financial market depth index, financial market efficiency
index, access to financial markets, financial institution depth index, financial institution efficiency index
and access to financial institutions and IFRS standards have been found to have a positive effect on
foreign direct investments. The moderator effect, which consists of the product of financial development
and financial development sub-indices and URFS standards, was not found. In other words, it has been
determined that IFRS standards do not have a moderator effect on the relationship between financial
development and foreign direct investments.
Keywords: Financial Development, Foreign Direct Investments, IFRS, Developing Countries, Moderator
Effect.
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
54
düşürerek yatırımcı tabanı ile varlık yatlarını artırır ve böylece piyasa büyüklüğü uluslararası
nansal akışları belirler (Martin & Rey, 2004:335).
Calderon & Liu (2003) nansal gelişmeyi, nansal aracılık hizmetlerinin niceliğinde,
kalitesinde ve etkinliğinde bir gelişme olarak tanımlanmışlardır. Yine bir çok yazar nansal
gelişmeyi; piyasa değeri, piyasa kapitalizasyonunun GSYİH’ya oranı, işlem gören hisse senet-
lerinin değerinin GSYİH’ya oranı, hisse senedi işlem gören ciro oranı ve bankacılık sektörü
tarafından sağlanan yurt içi krediler gibi çeşitli göstergelerle ölçülen jenerik, çok yönlü bir olgu
olarak tanımlamışlardır (Pagano, 1993; Bascom, 1994, Levine, 2002; Akisik, 2020).
Ülke ekonomileri ve rmalar açısından muhasebe çok önemlidir ve nansal gelişme
ile de yakından ilişkilidir. Bu konuda Rajan & Zingales (1998) nansal gelişmeyi, daha iyi
muhasebe ve ifşa kuralları ve özellikle dış nansmana en çok bağımlı olan rmalar için iç
ve dış fonların maliyeti arasındaki farkı azaltan, ekonomik büyümeyi artıran daha iyi kurum-
sal yönetim biçimi olarak tanımlamaktadırlar. Dış kaynak yaratma kabiliyetinin ve dolayı-
sıyla nansal piyasanın gelişiminin bir ölçüsü olan, iyi bir gösterge muhasebe standartlarının
kalitesine bağlıdır (Rajan & Zingales, 1998:27). Bunun için de yerli ve yabancı yatırımcılar
açısından güvenilir ve şeffaf muhasebe bilgileri üreten sağlam bir nansal raporlama sistemi
gereklidir (Akisik, 2020:815). Böyle bir sistemin olmaması, özellikle gelişmekte olan ülkelerin
hisse senedi piyasalarının gelişimini yavaşlatarak yabancı yatırımcıları çekme kabiliyetlerini
olumsuz yönde etkileyebilir (Saudragan & Diga, 1997; Akisik, 2020).
Finansal gelişme ve muhasebe standartlarının özellikle gelişmekte olan ülke ekonomi-
leri açısından önemi işletme literatüründe kabul gören bir durum olduğundan dolayı bu çalışma
yapılmıştır. Çalışmanın amacı, 34 gelişmekte olan ülke ekonomileri için, 2010-2018 yılları
arasındaki verileri kullanarak, nansal gelişme ve yabancı yatırımlar arasındaki ilişkide Ulus-
lararası Finansal Raporlama Standartlarının (UFRS) moderatör etkisinin olup olmadığını ince-
lemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde giriş
kısmı açıklandıktan sonra ikinci bölümde kavramsal çerçeve açıklanmıştır. Üçüncü bölümde
araştırmanın yöntemi tanıtılmış, dördüncü bölümde araştırmanın analiz sonuçları açıklanmış-
tır. Beşinci ve son bölüm ise sonuç ve öneriler kısmından oluşmuştur.
2. Kavramsal Çerçeve
2.1. Finansal Gelişme ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar Arasındaki İlişki
Finansal gelişme en genel tanımıyla, nansal sistemin büyüklüğü, verimliliği ve istikra-
rı ile nansal araçlara erişimdeki gelişmeler olarak tanımlanabilir (Aslan vd., 2019:650). Ülke
ekonomileri açısından ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilirliği en temel
hedeerdendir. Finansal gelişme ve doğrudan yabancı yatırımlar ise bu hedeerin gerçekleş-
tirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır (Felek vd., 2018:64). Finansal gelişme; ekonomik
büyüme, nansal istikrar ve uluslararası nansal entegrasyonda önemli bir rol oynamaktadır
(Akisik, 2020:819). Errunza’ya (2001) göre, gelişmiş hisse senedi piyasaları, doğrudan yabancı
yatırım (DYY) girişlerini ve diğer yabancı sermaye katılımı biçimlerini kolaylaştırabilir.
Literatürde nansal gelişme ile DYY arasındaki farklı ilişkilerin olduğunu ortaya koyan
çok sayıda ampirik çalışma mevcuttur. Bu çalışmalardan ulusal ve uluslararası olanların bazı-
ları aşağıda özetlenmiştir.
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
55
Lane & Milesi-Ferretti (2008) çalışmalarında, IMF’nin 2001 yılının sonunda uluslarara-
sı hisse senetleri hakkında yayınlanan verileri kullanarak, ülkeler genelinde portföy öz sermaye
yatırımını yönlendiren ikili, kaynak ve ana faktörlerin sistematik bir analizini panel regresyon
analizi ile incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, nansal gelişme ile DYY arasında pozitif bir
ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Choong & Lim (2009) çalışmalarında, Malezya ekonomisi
için, 1970-2001 yılları arasındaki dönemsel verilerden yararlanarak DYY ile nansal gelişme
arasındaki etkileşimin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çalışma sonucun-
da, DYY ile nansal gelişme arasındaki etkileşimin Malezya’nın ekonomik büyümesi üzerinde
önemli bir etkiye sahip olduğunu tespit etmişlerdir. Yine çalışma sonucunda en güçlü ilişkinin
DYY ile nansal gelişme arasında pozitif ve güçlü bir ilişkinin olduğunu tespit etmişlerdir.
Otchere vd. (2011) çalışmalarında, Afrika ekonomisi için DYY ile nansal gelişme ara-
sındaki ilişkiyi regresyon analizi yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, Afrika’da
DYY ile nansal gelişme arasında pozitif ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca DYY ile
nansal gelişme arasında çift yönlü bir nedensellik olduğunu da tespit etmişlerdir. Anyanwu
(2011) çalışmasında, Afrika ekonomisi için 1980-2007 yılları arasındaki dönemsel verilerden
yararlanarak, Afrika’ya DYY girişlerinin belirleyicilerini En Küçük Kareler Yöntemi (OLS)
ile incelemiştir. Çalışma sonucunda, daha yüksek nansal gelişmenin DYY girişlerini olum-
suz yönde etkilediğini tespit etmiştir. Dutta & Roy (2011) çalışmalarında, 97 ülke ekonomisi
için 1984-2003 yılları arasındaki verilerden yararlanarak DYY ve nansal gelişme arasındaki
ilişkide siyasi riskin rolünü havuzlanmış en küçük kareler yöntemi ile incelemişlerdir. Çalışma
sonucunda, nansal gelişmenin DYY üzerindeki etkisi, nansal gelişmenin bir eşik seviyesinin
ötesinde negatif olduğunu tespit etmişlerdir. Abzari vd. (2011) çalışmalarında, D-8 grubunun
gelişmekte olan sekiz ülke (İran-Türkiye-Pakistan-Bangladeş-Endonezya-Malezya-Mısır-Ni-
jerya) ekonomisi için 1976-2005 yılları arasındaki verilerden yararlanarak DYY ile nansal
gelişme arasındaki nedensellik ilişkisini Grenger nedensellik testi ile incelemişlerdir. Çalışma
sonucunda, DYY girişlerinin nansal gelişmeyi olumlu yönde önemli ölçüde etkileyebilece-
ğini tespit etmişlerdir.
Agbloyor vd. (2013) çalışmalarında, Afrika ekonomisi için 1970-2007 yılları arasın-
daki verilerden yararlanarak nansal piyasalar ile DYY arasındaki nedensellik ilişkisini panel
veri analizi ile incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, nansal gelişme ile DYY arasında pozitif
yönlü bir ilişki olduğunu, daha gelişmiş bir nansal sistemin daha fazla DYY akışına neden
olabileceğini tespit etmişlerdir. Şahin & Ege (2015) çalışmalarında, Yunanistan ve komşu ülke
(Bulgaristan, Makedonya ve Türkiye) ekonomileri için 1996-2012 yılları arasındaki verilerden
yararlanarak nansal gelişme ve DYY arasındaki ilişkiyi Bootstrap nedensellik analiziyle ince-
lemişlerdir. Çalışma sonucunda, Makedonya dışındaki diğer tüm ülkelerde DYY’ın nansal
gelişme üzerinde etkisi olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca Türkiye ekonomisi için çift yönlü
bir nedensellik olduğunu da tespit etmişlerdir. Nwosa & Emma-Ebere (2017) çalışmalarında,
Nijerya ekonomisi için 1980-2015 yılları arasındaki verilerden yararlanarak nansal gelişme
ile DYY arasındaki ilişkiyi Vektör hata düzeltme modeli (VECM) tekniği ile incelemişlerdir.
Çalışma soncunda, uzun vadede nansal gelişme ile DYY arasında olumsuz bir ilişki oldu-
ğunu, kısa vadede ise olumlu bir ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Desbordes & Wei (2017)
çalışmalarında, 125 gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren 13 farklı imalat
sektörünün 2003-2006 yılları arasındaki verilerinden yararlanarak nansal gelişme ile DYY
arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, nansal gelişmenin DYY üzerinde
önemli ve pozitif bir etkisi olduğunu tespit etmişlerdir.
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
56
Aslan vd. (2019) çalışmalarında, Türkiye ekonomisi için 1985-2016 yılları arasındaki
verilerden yararlanarak nansal gelişmenin DYY üzerindeki etkisini ARDL sınır testi ile ince-
lemişlerdir. Çalışmada nansal gelişme değişkeni olarak; özel krediler, M2 para arzı ve borsa
işlem hacmini kullanmışlardır. Çalışma sonucunda, uzun vadede değişkenler arasında bir
bütünleşme ilişkisi olduğunu, bu ilişkide borsa işlem hacmi ile özel kredilerin DYY üzerindeki
etkisinin negatif yönlü olduğunu tespit etmişlerdir. M2 para arzının ise hem kısa hem de uzun
vadede DYY üzerindeki etkisinin pozitif olduğunu tespit etmişlerdir. Islam vd. (2020) çalışma-
larında, 79 ülke ekonomisi için 1999-2017 yılları arasındaki verileri kullanarak nansal geliş-
me ile DYY arasındaki ilişkide kurumsal kalitenin moderatör etkisini sistem GMM yöntemiyle
incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, nansal gelişmenin DYY üzerindeki etkisinin olumlu
olduğunu ve bu ilişkide kurumsal kalitenin önemli bir moderatör olduğunu tespit etmişlerdir.
2.2. UFRS ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar Arasındaki İlişki
Yükselen piyasalar dahil bir çok ekonomide, ekonomik faaliyetlerin küreselleşmesinin
bir sonucu olarak 1990’lardan sonra muhasebe düzenlemeleri daha da önemli hale gelmiştir
(Haller & Walton, 1998:1). Çünkü küreselleşme sonucu ekonomilerin yabancı yatırımcıları
çekerek daha iyi rekabet edebilmesi için muhasebe sistemlerini değişime uygun hale getirme-
leri gerekmektedir. Küreselleşme aynı zamanda birçok ekonomideki düzenleyicileri asimetrik
bilgiyi azaltmak ve yatırımcıların ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için birbirleriyle işbirliği
yapmaya teşvik etmektedir (Akisik, 2020:817). Mali tabloları hazırlayanlar ile kullanıcılar ara-
sındaki asimetrik bilgi ve çıkar çatışmaları, yüksek kaliteli muhasebe standartları ile hae-
tilebilir (Akisik, 2020:818). Özellikle ihracat ve ithalat yapma eğiliminde olan birçok şirket,
küresel nans piyasalarına daha iyi erişim sağlamak için ulusal muhasebe standartlarının aksine
uluslararası muhasebe standartlarını tercih etmektedirler (Perry & Nolke, 2006; Tarca, 2004).
Literatürde uluslararası muhasebe standartlarının DYY üzerindeki etkisini inceleyen
ampirik çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmaların sonuçları değişkenler arasında farklı ilişkilerin
olduğunu ortaya koymuşlardır. Literatürde var olan ulusal ve uluslararası çalışmaların bazıları
aşağıda özetlenmiştir.
Marquez-Ramos (2008) çalışmasında, 1999-2007 yılları arasında AB’deki ikili ihracata
ilişkin verilerin yanı sıra 1996-2006’ya kadar yurtdışındaki DYY akışlarına ilişkin verileri kul-
lanarak UFRS’nin DYY üzerindeki etkisini panel veri analizi yöntemiyle incelemiştir. Çalış-
ma sonucunda, UFRS’nin DYY girişleri üzerindeki etsinin olumlu olduğunu tespit etmiştir.
Farooque vd. (2009) çalışmalarında, 173 ülkenin 12 yıllık verilerinden yararlanarak UFRS’yi
benimsemenin DYY üzerindeki etkisini en küçük kareler yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma
sonucunda, UFRS’nin yönetişim üzerinden DYY girişleri üzerindeki etkisinin olumlu oldu-
ğunu tespit etmişlerdir. Beneish vd. (2010) çalışmalarında, UFRS’yi benimseyen 47 ülke için
2003-2007 yılları arasındaki verileri kullanarak UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki etki-
sini incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, UFRS’nin DYY girişleri üzerindeki etsinin olumlu
olduğunu tespit etmiştir.
Gordon vd. (2012) çalışmalarında, 124 ülke ekonomisi için 1996-2009 yılları arasındaki
verilerden yararlanarak, UFRS’nin benimsenmesinin DYY üzerindeki etkisini en küçük kareler
yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, UFRS’nin benimsenmesinin DYY girişlerini
artırdığını tespit etmişlerdir. Emeni (2014) çalışmasında, Afrika kıtasından 46 ülke ekonomisi
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
57
için UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki etkisini sıralı lojistik regresyon (OLR) tekniği
ile incelemiştir. Çalışma sonucunda, yabancı yatırımın Afrika’da IFRS’nin benimsenmesiyle
pozitif ancak anlamlı olmayan bir ilişkisi olduğunu tespit etmiştir. Adetula vd. (2014) çalış-
malarında, Nijerya ekonomisi için UFRS’yi benimseyen 20 şirketten anket yöntemiyle elde
ettikleri verilerden yararlanarak UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki etkisini regresyon
analiziyle ile incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda, UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki
etkisinin pozitif ancak anlamlı olmadığını tespit etmişlerdir.
Jinadu vd. (2016) çalışmalarında, Nijerya’da UFRS’yi benimseyen borsaya kote edilmiş
rma yöneticilerine uygulanan 165 anketten elde edilen veriler kullanılarak UFRS’yi benimse-
menin DYY üzerindeki etkisini regresyon analiz yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonucun-
da, UFRS’nin benimsenmesinin doğrudan yabancı yatırım ile olumlu ve önemli ölçüde ilişkili
olduğunu tespit etmişlerdir. Ajibade vd. (2019) çalışmalarında, Nijerya ve Gana ekonomileri
için 1984-2017 yılları arasındaki verilerden yararlanarak UFRS’yi benimsemenin DYY üzerin-
deki etkisini en küçük kareler yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, Nijerya ekono-
misi için UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki etkisinin negatif ancak önemsiz olduğunu,
Gana ekonomisi içinde UFRS’yi benimsemenin DYY üzerindeki etkisinin olumlu ve anlamlı
olduğunu tespit etmişlerdir.
2.3. Moderatör Değişken
Moderatör değişken sosyal bilimler alanında oldukça sık kullanılan bir değişkendir. X
ve Y gibi iki değişken arasındaki ilişkinin gücü veya yönünü, üçüncü bir değişken tarafından
değiştirilebiliyorsa bu üçüncü değişkene moderatör değişken denilmektedir. Başka bir ifadeyle,
bağımsız veya bağımlı değişken arasındaki ilişkinin yönünü veya gücünü etkileyebilen değiş-
ken moderatör değişkendir. Moderatör değişken bağımlı değişkeni tahmin eden değişkenlerden
biri değildir (Doğan, 2019:117).
Literatürde UFRS’nin moderatör değişken olduğu az sayıda ampirik çalışma mevcuttur.
Literatürde var olan bu çalışmaların bazıları aşağıda özetlenmiştir.
Prameswari vd. (2016) çalışmalarında, Endonezya Menkul Kıymetler Borsasında
LQ45 endeksinde işlem gören rmaların 2009-2014 yılları arasındaki verilerinden yararlana-
rak muhasebe koşullu ihtiyatlılık ile hisse senedi yatı düşüş riski arasındaki ilişkide UFRS’nin
moderatör etkisini çoklu regresyon analizi yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonucunda,
muhasebe koşullu muhafazakarlığın hisse senedi yat düşüklüğü üzerinde doğrudan bir etki-
sinin olmadığını, ancak UFRS’nin tam olarak uygulanmasıyla hisse senedi yat düşüklüğünü
olumsuz yönde etkilediğini tespit etmişlerdir.
Manawadu vd. (2019) çalışmalarında, Güney Asya ekonomisi için 2006-2015 yılları
arasındaki verilerden yararlanarak DYY ile koşullu muhasebe muhafazakarlığı arasındaki iliş-
kide UFRS’nin moderatör etkisini panel veri analizi yöntemiyle incelemişlerdir. Çalışma sonu-
cunda, Güney Asya’da DYY ile koşullu muhasebe muhafazakârlığı arasındaki ilişki üzerinde
UFRS’yi benimsemenin moderatör etkisi olduğunu tespit etmişlerdir.
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
58
3. Araştırmanın Yöntemi
Çalışmanın amacı, 34 gelişmekte olan ülke ekonomileri için, 2010-2018 yılları arasın-
daki verileri kullanarak, nansal gelişme ve yabancı yatırımlar arasındaki ilişkide Uluslararası
Finansal Raporlama Standartlarının (UFRS) moderatör etkisinin olup olmadığını incelemektir.
Bu doğrultuda araştırma kapsamına dahi edilen ülkeler Ek.1’de verilmiştir. Bu ülkelerin tercih
edilme nedeni, gelişmekte olan ülkelerin doğrudan yabancı yatırımlara olan ihtiyacının geliş-
mekte olan ülkelerden daha fazla olmasıdır. Buda gelişmekte olan ülkelerin uluslararası alanda
yapılan her türlü değişime ve yeniliğe açık olmasını gerektirir. Yine, birçok gelişmekte olan
ülkenin halen daha UFRS’yi benimsememiş olması, bazı ülkelerinde UFRS’ye geçiş sürecinde
olması gibi nedenler etkili olmuştur. Bu amaç doğrultusunda çalışmada kullanılan değişkenler
ve bu değişkenlerin nasıl hesaplandığı Tablo 1’de özetlenmiştir.
Tablo 1: Değişkenlere İlişkin Kavramsal Bilgiler
Değişkenler Kodu Hesaplama Kaynak
Doğrudan
Yabancı
Yatırımlar
DYY Doğrudan yabancı yatırımın net girişlerinin
GSYİH’ya oranı
Dünya Bankası
(WDI)*
Finansal
Gelişme FG
Finansal gelişme kapsamlı endeksi. Finansal
Piyasalar (FP) ve Finansal Kurumlar (FK) temel
alınarak oluşturulmuştur.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)**
Finansal
Kurumlar
İndeksi
FKI
Finansal Kurumlar; bankaları, sigorta
şirketlerini, yatırım fonlarını, emeklilik fonlarını
ve diğer banka dışı nans kurumlarını içerir.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal
Piyasalar
İndeksi
FPI Finansal piyasalar; ağırlıklı olarak hisse senedi
ve tahvil piyasalarını içerir.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal
Piyasalar
Derinlik
İndeksi
FPDI
Finansal piyasalar derinliği; piyasa
kapitalizasyonu ve ödenmemiş iç özel
borçlanma senetlerinin tutarını GSYİ’’nin
yüzdesi olarak içerir.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal
Piyasalar
Verimlilik
İndeksi
FPVI
Finansal piyasaların verimliliği (ciro oranı);
dönem boyunca işlem gören hisselerin toplam
değerinin, dönem için ortalama piyasa değerine
bölünmesiyle ölçülür.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal Piyasa
İndekslerine
Erişim
FPE
Finansal piyasalara erişim; en büyük on şirketin
piyasa değerinin toplam piyasa değerine
oranıdır.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal
Kurumlar
Derinlik
indeksi
FKDI
Finansal kurumların derinliği; mevduat
bankaları tarafından reel sektöre verilen yerli
özel kredi ile yerel para birimi GSYİH yüzdesi
olarak ölçülür.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
59
Finansal
Kurumlar
Verimlilik
İndeksi
FKVI
Finansal kurumların verimliliği; borç verme
oranı eksi mevduat oranıdır. Borç verme
oranı, bankaların özel sektöre krediler için
uyguladıkları ortalama orandır ve mevduat faiz
oranı, ticari veya benzeri bankaların vadesiz,
vadeli veya tasarruf mevduatı için ödediği
ortalama orandır.
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
Finansal
Kurumlar
İndekslerine
Erişim
FKE
Finansal kurumlara erişim; 1000 yetişkin
başına ticari banka mevduat sahiplerinin sayısı
ile ölçülür. Her kurum türü için hesaplama
şu şekildedir: (bildirilen mudilerin sayısı) *
Raporlama yapan ülkedeki 1000 / yetişkin nüfus
Uluslararası
Para Fonu
(IMF)
GSYİH
Büyümesi
Yıllık (%)
GDP Doğrudan yabancı yatırın net girişlerinin
GSYİH’ya oranı
Dünya Bankası
(WDI)
Ticari Açıklık TA
Ticaret, gayri sa yurtiçi hasıla payı olarak
ölçülen mal ve hizmet ihracat ve ithalatlarının
toplamıdır
Dünya Bankası
(WDI)
Enasyon
Oranı ENF Enasyon, tüketici yatları (yıllık %) Dünya Bankası
(WDI)
Kaynak: (*) IMF Veri tabanı, (**) dünya bankası kalkınma göstergeleri veri tabanı, Dünya Bankası
Tablo 1 incelendiğinde; FG, genel nansal gelişme endeksini gösterirken, FKI, FPI,
FPDI, FPVI, FPE, FKDI, FKVI, FKE’ler ise nansal gelişme alt indekslerini göstermektedir.
GDP, TA ve ENF de kontrol değişkenleri göstermektedir.
Tablo 2’de araştırma kapsamında yer alan değişkenlere ait tanımlayıcı istatistik bilgileri
verilmiştir.
Tablo 1 devam
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
60
Tablo 2: Tanımlayıcı İstatistikler
Değişkenler N Ortalama Standart Sapma Minimum Maksimum
DYY 306 2,829875 4,690229 -41,5082 54,64873
FG 306 ,3625163 ,1388614 ,1 ,67
FKI 306 ,4373856 ,1378251 ,16 ,74
FPI 306 ,2915359 ,1956861 ,01 ,8
FPDI 306 ,2645425 ,2126352 ,01 ,85
FPVI 306 ,2848431 ,2991537 0 1
FPE 306 ,2795098 ,2055144 0,65
FKDI 306 ,2675163 ,1873658 ,06 ,88
FKVI 306 ,6213725 ,1331611 ,21 ,85
FKE 306 ,3797059 ,2138459 ,08 ,94
GDP 306 4,168677 2,719829 -3,901236 14,04712
TA 306 69,06729 33,96961 20,72252 168,4897
ENF 300 5,281573 4,995696 -1,544797 47,6
3.1. Araştırmanın Modelleri
Model 1: DYYi,t = β1FGi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FG*UFRS) + uit
Model 2: DYYi,t = β1FKIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FKI*UFRS) + uit
Model 3: DYYi,t = β1FPIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FPI*UFRS) + uit
Model 4: DYYi,t = β1FPDIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FPDI*UFRS) + uit
Model 5: DYYi,t = β1FPVIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FPVI*UFRS) + uit
Model 6: DYYi,t = β1FPEi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FPE*UFRS) + uit
Model 7: DYYi,t = β1FKDIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FKDI*UFRS) + uit
Model 8: DYYi,t = β1FKVIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FKVI*UFRS) + uit
Model 9 : DYYi,t = β1FKEi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t + β6Moderatöri,t
( FKE*UFRS) + uit
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
61
Elde edilen verilerin analizinde hangi yöntemin kullanılacağını belirmek için ilk önce
F testi yapılmış ve F testi sonucuna göre de havuzlanmış en küçük kareler (OLS) yöntemi
kullanılmıştır.
4. Bulgular ve Tartışma
Sabit etkiler modeli, rassal etkiler modeli ve havuzlanmış en küçük kareler yöntemi
arasında seçim yapmak için önce F testi yapılmaktadır. Eğer F testi sonucunda olasılık değeri
%’5ten küçük olursa sabit etkiler modeli seçilir. Devamında Hausman testi ile sabit etkiler
modeli ve rassal etkiler modeli arasında seçim yapılır. Ancak çalışmada F testi sonucunda
(prob.>0.05) uygun modelin havuzlanmış en küçük kareler (OLS) yöntemi olduğu tespit edil-
miştir ve bu nedenden dolayı da Hausman testine gerek kalmamıştır. Diğer yandan modellerde
otokorelasyon olup olmadığı Wooldridge (2002) ile test edilmiş ve tüm modeller için p>0.05
olduğundan modellerde otokorelasyon sorunu olmadığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde Whi-
te testi sonuçlarına göre de p>0.05 olduğundan modellerde değişen varyans sorunu olmadığı
tespit edilmiştir.
Tablo 3: F Testi Sonuçları
Model 1 Model 2 Model 3 Model 4 Model 5 Model 6 Model 7 Model 8 Model 9
F test that
all u_i=0:
F(33, 228)
1,17 1,05 1,14 1,09 1,26 1,22 1,01 1,14 1,10
Prob > F 0,249 0,395 0,290 0,350 0,168 0,199 0,459 0,289 337
Wooldridge
Prob > F 0,521 0,568 0,487 0,458 0,351 0,789 0,657 0,869 0,620
White Testi
Prob. Chi-
Square
0,087 0,120 0,098 0.154 0.075 0.075 0.110 0.100 0.057
Tablo 4’te havuzlanmış en küçük kareler (OLS) yöntemi analiz sonuçları verilmiştir.
Tablo 4 incelendiğinde, nansal gelişme indeksinin DYY üzerindeki etkisinin pozitif ve ista-
tistiki olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Benzer şekilde UFRS’nin de DYY üzerindeki
etkisinin pozitif ve istatistiki olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Finansal gelişme alt indeks-
leri incelendiğinde ise, nansal kurum indeksinin (Model 2) (FKI) DYY üzerindeki etkisinin
pozitif ve istatistiki olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Yine nansal piyasa indekslerine
erişimin (Model 6) FPE, DYY üzerindeki etkisinin pozitif ve istatistiki olarak anlamlı olduğu,
nansal kurumlar verimlilik indeksinin (Model 8) FKVE, DYY üzerindeki etkisinin pozitif
ve istatistiki olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Aynı şekilde nansal kurumlar indeksine
erişimin de (Model 9) FKE, DYY üzerindeki etkisinin pozitif ve istatistiki olarak anlamlı oldu-
ğu görülmektedir. Finansal gelişmenin diğer alt indekslerinin ise (Model 3) nansal piyasalar
indeksi (FPI), (Model 4) nansal piyasalar derinlik indeksi (FPDI), (Model 5) nansal piya-
salar verimlilik indeksi (FPVE) ve (Model 7) nansal kurumlar derinlik indeksinin (FKDE)
DYY üzerinde her hangi bir etkisi olmadığı görülmektedir. Ayrıca UFRS’nin DYY üzerindeki
etkisinde “Model 2: DYYi,t = β1FKIi,t + β2UFRSi,t + β3GDPi,t + β4TAi,t + β5ENFi,t +
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
62
β6Moderatöri,t( FKI*UFRS) + uit” modeli hariç diğer tüm modellerde pozitif ve istatistiki
olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Finansal gelişme indeksi ile nansal gelişme alt indeks-
lerinin DYY üzerindeki etkisinde ise UFRS’nin moderatör etkisinin olmadığı görülmektedir.
Tablo 4: OLS Model Sonuçları
Model 1 Model 2 Model 3 Model 4 Model 5 Model 6 Model 7 Model 8 Model9
Finansal
Gelişme
indeksleri
3,458*
[1,925]
(1,80)
2,940*
[1,177]
(1,66)
2,792
[1,901]
(1,28)
2,138
[1,673]
(1,47)
1,571
[1,389]
(1,13)
4,402*
[2,408]
(1,83)
2,369
[1,837]
(1,28)
3,215**
[1,361]
(2,36)
3,958*
[2,138]
(1,85)
Ufrs
2,207*
[1,264]
(1,75)
0,703
[1,620]
(0,43)
3,006***
[0,883]
(3,40)
2,458***
[0,780]
(3,15)
3,072***
[0,702]
(4,37)
3,127***
[0,770]
(4,06)
1,455*
[0,891]
(1,66)
4,603***
[2,158]
(2,13)
2,421**
[1,02]
(2,36)
GDP
0,087
[0,113]
(0,77)
0,107
[0,112]
(0,95)
0,112
[0,108]
(1,04)
0,134
[0,102]
(1,31)
0,131
[0,107]
(1,22)
0,103
[0,103]
(1,00)
0,157
[0,09]
(1,59)
0,37
[0,115]
(0,32)
0,91
[0,114]
(0,80)
TA
-0,024
[0,032]
(-0,75)
-0,023
[0,032]
(-0,74)
-0,025
[0,032]
(-0,78)
-0,023
[0,032]
(-0,73)
-0,023
[0,032]
(-0,73)
-0,026
[0,032]
(-0,83)
-0,019
[0,032]
(-0,62)
-0,022
[0,032]
(-0,69)
-0,022
[0,032]
(-0,63)
Enf
-0,041
[0,058]
(-0,70)
-0,015
[0,062]
(-0,24)
-0,040
[0,057]
(-0,70)
-0,031
[0,057]
(-0,54)
-0,031
[0,056]
(-0,55)
-0,039
[0,056]
(-0,69)
-0,009
[0,058]
(-0,16)
-0,071
[0,059]
(-1,20)
-0,037
[0,059]
(-0,63)
Moderatör
Değişken
-0,932
[3,528]
(-0,26)
1,979
[3,695]
(0,54)
-2,837
[2,830]
(-0,26)
-0,450
[2,545]
(-0,18)
-2,380
[1,952]
(-1,22)
-4,763
[2,969]
(-1,60)
2,268
[2,945]
(0,77)
-5,025
[3,734]
(-1,45)
-2,318
[2,894]
(-0,80)
Number of
obs 267 267 267 267 267 267 267 267 267
Prob > F 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000
R20,27 0,28 0,26 0,27 0,26 0,27 0,28 0,27 0,27
Düz. R20,26 0,26 0,25 0,25 0,25 0,25 0,26 0,25 0,26
Not: ***,**,* sırası ile %1.%5 ve %10 önem düzeyinde anlamlılığı ifade etmektedir. [ ] standart hatayı ( ) t istatis-
tiğini ifade etmektedir.
5. Sonuç ve Öneriler
Çalışmanın amacı, 34 gelişmekte olan ülke ekonomileri için, 2010-2018 yılları arasın-
daki verileri kullanarak, nansal gelişme ve yabancı yatırımlar arasındaki ilişkide Uluslararası
Finansal Raporlama Standartlarının (UFRS) moderatör etkisinin olup olmadığını incelemektir.
Bu amaç doğrultusunda veri seti iki kaynaktan elde edilmiştir. Makroekonomik veriler ile doğ-
rudan yabancı yatırımlar Dünya Bankası kalkınma göstergelerinden, nansal gelişme verileri
IMF ödemeler dengesi ve nansal gelişim veri kümelerinden elde edilmiştir. UFRS verileri
ise UFRS’nin kullanılmasını zorunlu kılan ve/veya buna izin veren ekonomiler için bir, yerel
muhasebe kullanımını zorunlu kılan ekonomiler içinde sıfır değeri verilen bir kukla değiş-
ken yazarlar tarafından oluşturulmuştur. Araştırmada ilk önce hangi yöntemin kullanılacağını
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
63
belirlemek için F testi yapılmış ve F testi sonucuna göre de havuzlanmış en küçük kareler
(OLS) yönteminin kullanılmasına karar verilmiştir. OLS analiz sonuçları, dokuz alt indeksin
ortalamasından oluşan nansal gelişme endeksinin ve UFRS standartlarının doğrudan yabancı
yatırımlar üzerindeki etkisinin pozitif yönlü olduğunu ortaya koymuştur. Diğer yandan analiz
sonuçları, nansal gelişmenin dört alt indeks ile (FKI, FPE, FKVI ve FKE) doğrudan yabancı
yatırımlar arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu da ortaya koymuştur. UFRS’nin DYY
üzerindeki etkisinde ise nansal kurum indeksi (FKI) hariç diğer tüm indekslerde UFRS’nin
DYY üzerindeki etkisinin pozitif ve anlamlı olduğunu ortaya koymuştur. Finansal gelişme ve
nansal gelişme alt indeksleri ve URFS standartlarının çarpımından oluşan moderatör etkinin
ise olmadığı tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile nansal gelişmenin DYY üzerindeki etki-
sinde UFRS’nin moderatör etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan literatür araştırmaları
sonucunda DYY ile farklı değişkenler arasındaki ilişkide UFRS’nin moderatör etkisini ince-
leyen çok az sayıda çalışma olmasına rağmen nansal gelişme ile DYY arasındaki ilişkide
UFRS’nin moderatör etkisini inceleyen her hangi bir çalışmaya rastlanılmamış olmasından
dolayı bu çalışmanın özgün bir çalışma olduğu düşünülmektedir. Özellikle gelişmekte olan
ülkeler üzerine yapılan bir çalışma olması da ayrıca önem arz etmektedir. Literatüre bu anlam-
da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın özgün bir çalışma olması nedeniyle bundan
sonraki yapılacak çalışmalara destek olması açısından; çalışmanın gelişim düzeyi farklı olan
ülkeler arasında karşılaştırılmalı olarak yapılması ve araştırmaya başka değişkenlerinde ekle-
nerek yapılması önerilmektedir.
Kaynakça
Abzari, M., Zarei, F. & Esfahani, S. S. (2011). Analyzing the link between nancial development and
foreign direct investment among D-8 group of countries. International Journal of Economics and
Finance, 3(6), 148-156.
Adetula, D. T., Nwobu, O. & Owolabi, F. (2014). International nancial reporting standards and fore-
ign direct investment in Nigeria. International Journal of Commerce, Business and Management
(IJCBM), 3(3), 446-449.
Agbloyor, E. K., Abor, J., Adjasi, C. K. D. & Yawson, A. (2013). Exploring the causality links between
nancial market and foreign direct investment in Africa. Research in International Busines and
Finance, 28, 118-134.
Ajibade, A. T., Okere, W., Isiaka, M. A. & Mabinuori, O. (2019). International nancial reporting stan-
dard (IFRS) adoption and foreign direct investments (FDI): A comparative analysis of Nigeria
and Ghana. Asian Journal of Economics, Business and Accounting, 11(2), 1-10.
Akisik, O. (2020). The impact of nancial development, IFRS, and rule of LAW on foreign investments:
A cross-country analysis. International Review of Economics and Finance, 69, 815-838.
Anyanvu, J. C. (2011). Determinants of foreign direct investment inows to Africa, 1980-2007. African
Development Bank Group Working Paper, 136, 1-31.
Aslan, A., Altınöz, B. & Esmeray, M. (2019). Finansal gelişmenin doğrudan yabancı yatırımlar üzerinde-
ki etkisi: Türkiye örneği. Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 15(3), 649-659.
Bascom, W. O. (1994). The economics of nancial reform in developing countries. New York: St.
Martin’s Press.
Beneish, M. D., Miller B. P. & Yohn, T. L. (2010). IFRS adoption and cross border investment in equ-
ity and debt markets. Working Paper. Erişim Tarihi: 15.09.2020, https://papers.ssrn.com/sol3/
papers.cfm? abstract_id=1403451
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
64
Calderon, C. & Liu, L. (2003). The direction of causality between nancial development and economic
growth. Journal of Development Economics, 72(1), 321–334.
Choong, C. K. & Lim, K. P. (2009). Foreign direct investment, nancial development, and economic
growth: The case of Malaysia. Macroeconomics and Finance in Emerging Market Economies, 2
(1), 13-30.
Dellis, K. (2018). Financial development and FDI inows. Bank of Greece Working Paper, 254, 1-60.
Desbordes, R. & Wei, S. J. (2017). The effects of nancial development on foreign direct investment.
NBER Working Paper No. 23309.
Doğan, D. (2019). SmartPLS ile veri analizi. Ankara: ZET Yayınları.
Dutta, N. & Roy, S. (2011). Foreign direct investment, nancial development and political risks. The
Journal of Developing Areas, 44(2), 303-327.
Emeni, F. K. (2014). Foreign direct investments and international nancial reporting standards adoption
in Africa. Ushus Journal of Business Management, 13 (3), 27-41.
Errunza, V. (2001). Foreign portfolio equity investments, nancial liberalization, and economic develop-
ment. Review of International Economics, 9(4), 703–726.
Farooque, O. A., Yarram, S. R. & Khandaker, S. (2009). International evidence on governance and fore-
ign direct investment interactions. Singapore Economic Review Conference, 06-08 August. Con-
ference Papers, 1-35.
Felek, Ş., Yayla, N. & Çağlar, A. (2018). Türkiye’de AB doğrudan yatırımları, nansal gelişme ve eko-
nomik büyüme ilişkisine ARDL yaklaşımı. UİİİD-IJEAS, 20, 63-82.
Gordon, L. A., Loeb, M. P. & Zhu, W. (2012). The impact of IFRS adoption on foreign direct investment.
Journal of Accounting and Public Policy, 31, 374-398.
Haller, A. & Walton, P. J. (1998). Country differences and harmonization. In P. J. Walton, A. Haller, B.
Raffaournier (Eds.), International accounting (pp. 1–30). United Kingdom: International Thom-
son Business Press.
Islam, M. A., Khan, M. A., Popp, J., Sroka, W. & Olah, J. (2020). Financial development and foreign
direct investment-the moderating role of quality institutions. Sustainability, 12 (3556), 1-22.
Jinadu, O., Ojeka, S. A. & Ogundana, O. M. (2016). IFRS Adoption and foreign direct investment:
Evidence from Nigerian quoted rms. Mediterranean Journal of Social Sciences, 7(2), 99-105.
Lane, P. R. & Milesi-Ferretti, G. M. (2008). International investment patterns. The Review of Economics
and Statistics, 90(3), 538-549.
Levine, R. (2002). Bank-based or market-based nancial systems: Which is better? Journal of Financial
Intermediation, 11, 398–428.
Manawadu, I., Azmi, A. C. & Mohamed, A. (2019). Moderating effect of IFRS adoption on FDI and con-
ditional accounting conservatism in South Asia. Journal of Accounting in Emerging Economies,
9(1), 51-74.
M´arquez-Ramos, L. (2008). The effect of IFRS adoption on trade and foreign direct investments. Inter-
national Trade and Finance Association: International Trade and Finance Association, Working
Papers, 19.
Martin, P. & Rey, H. (2004). Financial super-markets: Size matters for asset trade. Journal of International
Economics, 64, 335–361.
Nwosa, P. I. & Emma-Ebere, O. O. (2017). The impact of nancial development on foreign direct invest-
ment in Nigeria. Journal of Management and Social Sciences, 6(1), 181-197.
Otchere, I. K., Soumare, I. & Yurougou, P. (2011). FDI and nancial market development in Africa. Eri-
şim Tarihi: 14.09.2020, https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/twec.12277
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
65
Pagano, M. (1993). Financial markets and growth: An overview. European Economic Review, 37(2-3),
613-622.
Perry, J. & Nolke, A. (2006). The political economy of international accounting standards. Review of
International Political Economy, 13(4), 559-586.
Prameswari, S., Subroto, B. & Rahman, A. (2016). The moderating effect of IFRS convergence on the
relationship between accounting conditional conservatism and stock price crash risk: Indonesian
Evidence. Research Journal of Finance and Accounting, 7(12), 87-95.
Rajan, R. & Zingales, L. (2001). The great reversals: The politics of nancial development in the 20th
century. Working Paper No. 8178. Cambridge, MA: National Bureau of Economic Research.
Rajan, R. R. & Zingales, L. (1998). Financial dependence and growth. The American Economic Review,
88(3), 559-586.
Saudragan, S. M. & Diga, J. G. (1997). Financial reporting in emerging capital markets: Characteristics
and policy issues. Accounting Horizons, 11(2), 41-65.
Şahin, S. & Ege, I. (2015). Financial development and FDI in Greece and neighbouring countries: A panel
data analysis. Procedia Economics and Finance, 24, 583-588.
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
66
Ek 1: Araştırma Kapsamındaki Ülkeler ve UFRS Durumları
Sıra No Ülke Adı UFRS Durumu*
1Arjantin 1
2Brezilya 1
3Çin 0
4Hindistan 0
5Endonezya 0
6 Meksika 1
7Rusya 1
8Sudi Arabistan 0
9Güney Afrika 0
10 Türkiye 1
11 Şili 1
12 Ekvador 1
13 Bolivya 0
14 Bangladeş 1
15 Botsvana 1
16 Bulgaristan 1
17 Kolombiya 1
18 Kosta Rika 1
19 Mısır 1
20 Gana 1
21 Macaristan 1
22 Jamaika 1
23 Ürdün 1
24 Kenya 1
25 Malezya 1
26 Fas 0
27 Nijerya 1
28 Pakistan 1
29 Panama 1
30 Filipinler 1
31 Polonya 1
32 Romanya 1
33 Peru 1
34 Paraguay 0
*UFRS’nin kullanılmasını zorunlu kılan ve/veya buna izin veren ekonomiler için bir, yerel muhasebe kullanımını
zorunlu kılan ekonomiler içinde sıfır değeri kullanılmıştır.
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 2020 Özel Sayısı, ss. 52-68
International Journal of Management Economics and Business, ICAFR 2020 Special Issue, pp. 52-68
67
EXTENDED ABSTRACT
Aim and Scope
The aim of the study is to examine whether International Financial Reporting Standards
(IFRS) have a moderating effect on the relationship between nancial development and foreign
investments, using data between 2010 and 2018 for 34 developing country economies.
Methods
In order to determine which method will be used in the analysis of the data obtained, the
F test was performed rst. Purpose of the F test; to choose between xed effects model, ran-
dom effects model and pooled least squares method. If the probability value is less than 5% as
a result of the F test, the xed effects model is selected. Subsequently, with the Hausman test,
a choice is made between xed effects model and random effects model. However, as a result
of the F test (prob.> 0.05) in the study, it was determined that the appropriate model was the
pooled least squares (OLS) method. For this reason, there is no need for Hausman test.
Findings
According to the analysis results, the effect of nancial development index on FDI was
found to be positive and statistically signicant. Similarly, it has been determined that the effect
of IFRS on FDI is positive and statistically signicant. The results of the analysis determined
that nancial institution index, access to nancial market indexes, nancial institutions produc-
tivity index and access to nancial institutions index, which are among nancial development
sub-indices, have positive and statistically signicant effects on FDI. It was determined that
nancial markets index, nancial markets depth index, nancial markets productivity index
and nancial institutions depth index, which are among nancial development sub-indices, do
not have any effect on FDI. In addition, it has been determined that the effect of IFRS on FDI
is positive and statistically signicant in all models except the nancial institution index. It has
been determined that IFRS has no moderator effect on the effect of nancial development index
and nancial development sub-indices on FDI.
Conclusion
The aim of the study is to examine whether International Financial Reporting Standards
(IFRS) have a moderating effect on the relationship between nancial development and foreign
investments, using data between 2010 and 2018 for 34 developing country economies. For this
purpose, the data set was obtained from two sources. Macroeconomic data and foreign direct
investments were obtained from World Bank development indicators, nancial development
data were obtained from IMF balance of payments and nancial development data sets. IFRS
data was created by the authors of a dummy variable that is given a value of one for economies
that require and / or allow the use of IFRS, and a zero for economies that require the use of local
accounting. According to the results of OLS analysis, it has been determined that the nancial
development index consisting of the average of nine sub-indices and the IFRS standards have
a positive effect on foreign direct investments. On the other hand, it has been determined that
IFRS has no moderator effect on the effect of nancial development on FDI. As a result of
Fahrettin PALA, Abdulkadir BARUT
68
the literature review, although there are many studies examining the relationship between FDI
and different variables, there are no studies investigating the moderator effect of IFRS on the
relationship between nancial development and FDI. Therefore, this study is considered to
be an original study. It is also important that it is a study conducted especially on developing
countries. It is thought to contribute to the literature in this sense. In terms of supporting the
future studies; It is recommended that the study be conducted comparatively between countries
with different levels of development and to be conducted by adding other variables to the study.
... Çalışmada kullanılan değişkenlere ait kısaltmalar ve veri kaynakları aşağıda paylaşılmıştır. Fonu Verileri (Bağcı, 2018), (Tekin, 2019), , (Pala ve Barut, 2020), (Bölükoğlu, 2021 (Çetin ve Seker, 2014), (Kılıç vd., 2019), (Pala ve Barut, 2020), (Karpuz, 2021), (Sarı ve Ilgin, 2022). ...
... Çalışmada kullanılan değişkenlere ait kısaltmalar ve veri kaynakları aşağıda paylaşılmıştır. Fonu Verileri (Bağcı, 2018), (Tekin, 2019), , (Pala ve Barut, 2020), (Bölükoğlu, 2021 (Çetin ve Seker, 2014), (Kılıç vd., 2019), (Pala ve Barut, 2020), (Karpuz, 2021), (Sarı ve Ilgin, 2022). ...
... Ticari Açıklık TA Dünya Bankası Ulusal Hesap Verileri (Çetin ve Seker, 2014), , (Pala ve Barut, 2020), (Karpuz, 2021). ...
Article
Full-text available
İkinci dünya savaşından sonra, yabancı sermaye yatırımın önemini fark eden gelişmekte olan ülkeler, yabancı yatırımcıları ülkelerine çekebilmek için politikalar üretmeye ve yenilemeye çalışmışlardır. Yabancı yatırımcıların bir ülkeye çekilmesinde birçok faktör etkili olmaktadır; çünkü yatırımcılar yabancı ülkelere yatırım yaparak kârlarını maksimize etmeyi amaçlar ve bu kârı dış faktörler belirlemektedir. Bu bağlamda makalenin amacı, gelişmekte olan ülkeler grubundan 2001-2021 yılları arasında verilere ulaşılması kısıtına göre seçilmiş 15 ülkede finansal piyasaların ve kurumların gelişmişlik düzeyi yabancı yatırımcı çekme üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Makalenin bağımlı değişkeni yabancı yatırımcı çekme ve bağımsız değişkeni ise finansal gelişme endeksidir. Değişkenler arasındaki ilişki panel veri analizi ile test edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, finansal gelişme endeksi değişkeninin yabancı yatırımcı çekme değişkeni üzerindeki etkisi pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Ayrıca, kontrol değişkenleri arasında ticari açıklık ve yurtiçi yatırım düzeyinin yabancı yatırımcı çekme üzerinde pozitif etkisi varken, piyasa büyüme ve enflasyon oranının ise yabancı yatırımcı çekmede etkili faktörler olmadığı ortaya konulmuştur.
Article
Full-text available
Endüstrileşme süreci ile küresel ölçekte üretim hacmi artmıştır. Derinleşen ticari ve finansal küreselleşme ile birçok ekonomide yeni fırsatlar ortaya çıkmıştır. Fakat bu gelişmeler çevre kirliliği ve iklim değişikliği gibi önemli tehditleri de beraberinde getirmektedir. Sürdürülebilir çevre kapsamında çevre kirliliğinin önlenmesi için birçok ülkede birtakım önlemler alınmıştır. Bu kapsamda yer alan çevre vergileri, 1990’lı yıllarda Türkiye ekonomisinde uygulamaya konulmuştur. Pigocu vergi kapsamında değerlendirilen çevre vergileri, faaliyetlerine göre; enerji, ulaşım, kirlilik ve kaynak unsurları üzerinden alınmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın temel amacı çevre vergilerinin ve çevre teknolojileri ile ilgili patentlerin, çevre kirliliği üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çevre kirliliği göstergesi olarak CO2 emisyonu kullanılmıştır. Çalışmada Türkiye ekonomisi açısından çevre vergileri, çevre teknolojileriyle ilgili patentler, enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve CO2 emisyonu arasındaki eşbütünleşme ilişkisi 1994-2021 dönemine ait yıllık verilerle incelenmiştir. Ekonometrik metot olarak ARDL sınır testi uygulanmıştır. Ampirik sonuçlar uzun dönemde çevre vergileri ve çevre teknolojileriyle ilgili patentlerin CO2 emisyonunu azalttığını ortaya koymuştur. Diğer yandan enerji tüketimi ve ekonomik büyümenin ise CO2 emisyonunu artırdığı sonucu elde edilmiştir.
Article
Full-text available
This research aims to test the effect of conditional conservatism on stock price crash risk of firms listed in LQ45 Index in Indonesia Stock Exchange, either it is directly or is moderated by the full implementation of IFRS convergence. Research result proves that accounting conditional conservatism has no direct effect on stock price crash risk, but it has negative effect on stock price crash risk when it is moderated by the full implementation of IFRS convergence. This is given after controlling other variables that are considered to influence the stock price crash risk, consisting of detrended share turnover, negative coefficient of skewness in year t, standard deviation of weekly returns, average of weekly returns, and firm size. The last finding supports the certainty effect and the reflection effect of prospect theory. The moderating effect of the full implementation of IFRS convergence is the new finding related to the effect of conditional conservatism on stock price crash risk in the country which is already adopting the IFRS.
Article
Full-text available
Considering the importance of foreign direct investment (FDI) inflows for the sustainable economic advancement of a host country, this paper investigates the financial development and FDI nexus, using institutional quality as a moderator. The sample consists of 79 Belt and Road Initiative (BRI) partner countries, as these countries are entering a new age of integration, foreign trade, and mutual development. The empirical findings of conventional and robust estimators show that the financial development of BRI host countries significantly attracts FDI, while the institutional quality plays a significant moderating role in this relation. The in-depth analysis offers the insight that financial markets are less attractive to FDI relative to financial institutions. Thus, policymakers are advised to uphold sound financial institutions to make the country more attractive to overseas investors, while concentration on financial markets may multiply the benefits of FDI. The results are robust to alternative proxies of the key variables and alternative methodologies.
Article
Full-text available
The purpose of this study is to investigate the interactions between foreign direct investment (FDI) inflows and national governance indicators (i.e. public governance) on international data. It also examines the impact of international financial reporting standards (IFRS) and the legal systems of sample countries on national governance and FDI. Building on extant literature, this study applies both single equation (i.e. OLS approach) and simultaneous equations (i.e. 2SLS approaches) on a sample of 173 countries from all continents of the globe for the 12-year period of 1996 to 2007 inclusive, before the Global Financial Crisis. The empirical evidence confirms two-way interdependence between national governance and FDI, i.e. both are interlinked, implying that FDI is determined by the indicators of national governance, and vice-versa. The interdependence remains valid even after controlling for certain macro-economic factors as well as per capita income, and regional and country status groups. In addition, a significant impact on national governance is found by IFRS and the type of legal system of the sample countries, but no such impact is found on FDI. The findings of the study are valuable for individual governments, policy makers and international donor organisations, implying that governments all around the world need to focus on improving national governance indicators in order to attract FDI inflows. To attain macro-economic objectives, policy makers in each country need to strengthen national governance indicators by taking appropriate steps to improve the accountability and transparency of macro-economic measures as well as the overall efficiency of the country’s national governance.
Article
Full-text available
This study examined the relationship between IFRS adoption and FDI in Nigeria and Ghana. Using ordinary least square as well as other diagnostic test, findings show a negative but insignificant relationship between IFRS adoption and FDI in Nigeria. Also, it was discovered that IFRS adoption has a positive and significant relationship in Ghana. Findings also show that IFRS adoption alone would not lead to FDI inflows and FDI is affected by other factors such as exchange rate, inflation and political instability. The study recommends that Effective execution of IFRS requires strategic planning and IFRS ought to be linked to an objective for it to have a beneficial outcome.
Article
Full-text available
Purpose The purpose of this paper is to examine the moderating effect of IFRS adoption on the relationship between foreign direct investment (FDI) and conditional accounting conservatism in South Asia. Design/methodology/approach This study uses the model developed by Basu (1997) and Ball and Shivakumar (2005) to examine the moderating effect of IFRS adoption on the relationship between FDI and conditional accounting conservatism. Data are tested by running panel generalized method of moments–2SLS estimation for the period of 2006–2015. Findings A moderating effect of IFRS adoption was found on the relationship between FDI and conditional accounting conservatism in South Asia. Research limitations/implications This study contributes to the literature by adding new evidence on the moderating effect of IFRS adoption on the relationship between FDI and conditional accounting conservatism. Originality/value The relationship between FDI and conditional accounting conservatism was moderated by IFRS adoption in South Asia. This finding provides new evidence to the literature as well as for the policy makers to consider on IFRS adoption.
Book
Full-text available
• Çok gelişmiş fakat kullanımı kolay bir analiz programı mı arıyorsunuz? • Örneklem boyutunuz modelinizi test etmeye yeterli gelmiyor mu? • İki ya da tek soru ile ölçtüğünüz gizli değişkenleriniz mi var? • Veriniz normal dağılıma sahip değil mi? • Sonuçların kolay anlaşılır ve raporlanabilir olmasını mı istiyorsunuz? SmartPLS, bunları ve çok daha fazlasını mümkün kılan mükemmel özellikleriyle sizi keyifli bir araştırma deneyimine davet ediyor. SmartPLS, sosyal bilimlerde her geçen gün daha fazla araştırmacı tarafından tercih edilen bir veri analiz programıdır. Veri analizini, son derece gelişmiş arayüzü ile kolaylaştırmasının yanında küçük örneklem boyutlarında da işlem yapabilen, formatif ve reflektif değişkenleri sorunsuz analiz edebilen ve verinin normal dağılmasını gerektirmeyen bir metodolojiye dayanıyor olması SmartPLS’i diğer veri analiz programlarına göre bir adım daha öne çıkarmaktadır. Dünyada en çok atıf alan istatistikçilerden Joe F. Hair’e göre SmartPLS, gizli değişken analizleri için bir dönüm noktası mahiyetindedir. Bunun nedeni, en gelişmiş metodolojik yöntemleri, kullanımı kolay grafik çizimli bir arayüz ile buluşturuyor olmasıdır. SmartPLS’i kullanmak isteyen araştırmacılar için bir çok kaynak bulunmakla birlikte bu kaynakların hemen hepsi İngilizcedir (Garson, 2016; Hair vd., 2014; Hair vd., 2018; Ramayah vd., 2016). Elinizdeki kitap, SmartPLS ile ilgili hazırlanan ilk Türkçe kaynak olma özelliğine sahiptir. Kitaptaki analizler SmartPLS 3.2 (Ringle, 2015) kullanılarak gerçekleştirilmiş olup kitabın ilk baskısı, SmartPLS’in geliştiricisi olan Prof. Christian M. Ringle tarafından Facebook ve Researchgate gibi sosyal medya platformlarında tavsiye edilmiştir. Kitabın bir diğer özelliği de istatistiğin matematiksel dilinden uzak kalmaya çalışarak temel kavramlara teorik çerçevede açıklamalar getirmesidir. Fakat kitabın tam anlamı ile yararlı olabilmesi, okuyucunun temel istatistik bilgisine sahip olmasını gerektirmektedir. SmartPLS birçok analizi gerçekleştirilebilen bir program olmasına karşın bu kitapta sadece ölçüm modeli (güvenirlik geçerlik analizleri), ilişki analizleri, moderatör ve mediatör analizlerine yer verilmiş, analizler örnek bir araştırma modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kitap bu yönü ile SmartPLS konusuna bir giriş mahiyetindedir. Ayrıca kitap, sadece akademisyenleri değil yüksek lisans öğrencilerini ve akademik kariyerinin başındaki doktora öğrencilerini de SmartPLS ile tanıştırmayı hedeflemektedir. Böylece daha kaliteli yayın ya da tez yazma fırsatına kavuşacaklardır. Öte yandan SmartPLS’in dayandığı analiz metotları ile ilgili tartışmalar öncü araştırmacılar arasında çok hararetle devam etmektedir. Kitap, bu tartışmaları en güncel hali ile okuyucuya sunacak şekilde hazırlanmıştır. Araştırmacıların gerek analiz aşamalarında gerekse raporlama kısmında kullanacağı bilgiler geniş bir literatür taranarak özetlenmiş, böylece araştırmacının zaman kazanmasına olanak sağlanmıştır.
Article
Full-text available
Türkiye’ye gelen AB doğrudan yabancı yatırımları üzerinde finansal gelişmişliğin ve ekonomik büyümenin etkisini tespit etmeye yönelik olarak yapılan çalışmada öncelikle, 11 adet finansal gelişme göstergesi ve Temel Bileşenler Analizi yöntemi kullanılarak bir finansal gelişme endeksi oluşturulmuştur. Daha sonra, 2005Q1-2015Q4 dönemini kapsayan üçer aylık veriler ile AB doğrudan yatırımları, finansal gelişme ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki ARDL sınır testi yöntemi ile analiz edilmiştir. Üç farklı modelin tahmin edildiği çalışmadan elde edilen bulgular, finansal gelişme ve ekonomik büyümenin tek başlarına AB doğrudan yabancı yatırımlarını etkilemediğini ancak finansal gelişme ve ekonomik büyümenin birlikte AB doğrudan yabancı yatırımları üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca Türkiye’de finansal gelişme ve ekonomik büyüme arasında da bir etkileşimin bulunduğu tespit edilmiş olup Türkiye’de arz öncü hipotezin geçerli olduğu yani Schumpeterci yaklaşımın desteklendiği sonucuna ulaşılmıştır. (ABSTRACT In the study which aimed to establish the effect of financial development and economic growth on the foreign direct investment coming from EU to Turkey, firstly a financial development index is performed by using 11 financial development variable and Principal Component Analysis method. Then, the relationship between EU direct investment, financial development and economic growth is analyzed by using ARDL (bound test) technique for the period of 2005Q1-2015Q4. Findings obtained from three different models illustrate that financial development and economic growth separately does not affect EU direct investment but these two variables considered together have significant effect on the EU direct investment. Also, it is observed that there is close interrelationship between financial development and economic growth. This states that supply-led hypothesis is valid or Schumpeterian approach is supported in Turkish economy.) http://dergipark.gov.tr/download/article-file/345573
Article
The goal of achieving a single set of financial reporting standards came into reality in 2001 when the International Accounting Standards Board (IASB) developed the International Financial Reporting Standards (IFRS). The expectation is that, with the adoption of uniform international accounting standards, it will enhance the quality and credibility of financial statements in terms of reliability, transparency, and comparability, thus influencing the allocation of foreign capital and facilitating the inflow of foreign investments in the adopting countries. In this regard, the study examines the impact of the adoption of IFRS on FDI in Africa. Annual data of FDI were collected for the period 2005 to 2015. The study employs the panel data regression analysis using the system generalised method of moment (SGMM) to generate the parameter estimates in order to determine whether FDI inflows differ significantly between the adopting and non-adopting IFRS countries. Specific covariates that may influence the interpretation of the results were estimated along with the IFRS variables in the model. The findings provide empirical evidence about the effect of the adoption of IFRS on FDI and provide further evidence about the impact of IFRS in Africa.
Article
The purpose of this study is to examine the effects of financial development, International Financial Reporting Standards (IFRS), and rule of law on foreign investments in 51 advanced and developing countries over the period from 1997 to 2017. The study is motivated by the argument that the lack of portfolio investments results mainly from asymmetric information that can be mitigated by providing reliable and relevant information based on IFRS and a strong rule of law. Using country-level data obtained from the IMF, World Development Indicators, and World Governance Indicators websites, it was found that financial development, IFRS, and rule of law are important for foreign investments. Although empirical analyses indicate that financial development, IFRS and rule of law have individually a significant positive effect on foreign direct investments relative to total investments, this positive effect is mitigated for interactions of these variables, suggesting that international investors would prefer portfolio rather than direct investments in financially developed countries adopting IFRS and an effective rule of law. The findings are important for stakeholders who are interested in financial development, IFRS, rule of law and their impacts on foreign investments.