ArticlePDF Available

HAZÂ KİTÂB-I HULÂSA-İ TIBB'DAKİ BİTKİ ADLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME A RESEARCH ABOUT PLANTS NAMES IN HAZÂ KİTÂB-I HULÂSA-İ TIBB

Authors:
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
51
HAZÂ KİTÂB-I HULÂSA-İ TIBB’DAKİ BİTKİ ADLARI ÜZERİNE
BİR İNCELEME
A RESEARCH ABOUT PLANTS NAMES IN HAZÂ KİTÂB-I
HULÂSA-İ TIBB
Paki KÜÇÜKER*
Yasemin YILDIZ**
Özet
Eski zamanlardan günümüze kadar tıp alanında çeşitli tedavi yöntemleri
geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden biri de bitkilerle tedavi yöntemi olmuştur. 14.
yüzyılda bitkilerle tedaviyi konu alan pek çok eser yazılmıştır. Özellikle 15. yüzyıldan
itibaren tıp sahasında yazılmış eserlerin Türkçe’nin bilim dili olmasına katkısı
büyüktür. Eserlerin birçoğu farklı dillerde yazılmıştır. Bu eserlerden bazıları Türkçeye
tercüme edilmiştir. Bu eserler dilimizi oldukça zenginleştirmiştir. İçerdiği bilgilerle
de tıp alanına önemli katkı sağlamıştır. Eski Anadolu Türkçesi döneminden
başlayarak her alanda yüzlerce Türkçe eserin ortaya konması, rk dilini bir konuşma
ve edebiyat dili olmaktan bilim dili olmaya doğru taşımıştır.
Abbasî Halifesi Me’mun’un hastalanması üzerine Ebu Tahir bin Muhammed
Arabî başkanlığında toplanan hekimlerin Farsça yazdıkları Hulâsa-i Tıp adlı eser,
Cerrâh Mes’ûd tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Cerrâh Mes’ûd’un Hazâ Kitâb-ı
Hulâsa-i Tıbb adlı eseri 15. yüzyılın ikinci yarısına ait bir cerrahî metindir. Cerrâh
Mes’ûd’un bu eseri, 15. yüzyıl tıp bilimini günümüze yansıtması, dönemin dil
özelliklerini aktarması ve zengin kelime hazinesiyle önem taşımaktadır. Eserde pek
çok bitki adı vardır. Bu bitkiler çeşitli hastalıkları tedavi etmek için kullanılır.
Anahtar Kelimeler: Tıp Yazmaları, Cerrâh Mes’ûd, Hulâsa-i Tıbb, Eski
Anadolu Türkçesi, Bitki Adları, Tıp Tarihi.
Abstract
Various treatment methods have been developed since the ancient times. One
of these methods is herbal treatment. A great deal of works that included herbal
treatment have been writ-ten since the 14th century. Especially the hand scripts that
written in the field of medicine have great contributes to Turkish for being a scientific
language since the 15th century. Most of the works are written in many different
languages. Some of the works have been translated into Turkish which are enriched
our language very much. The informations that they contain have a significant

* Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü Öğretim Üyesi Türkiye Cumhuriyeti pkucuker@sakarya.edu.tr
** Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Türkiye Cumhuriyeti
yasemin89yildiz@gmail.com
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
52
importance for the field of medicine. Introducing hundreds of Turkish hand scripts
about all range starting from Old Anatolian Turkish time period has developed
Turkish language from speaking and literature language to scientific language.
The hand script named as ‘Hulasa-i Tıp’, which was wrotten by the doctors on
that meeting headed by Ebu Tahir bin Muhammed Arabî because illness of the
Abbasi’s Khalif Me’mun- in french, has been translated to Turkish by Cerrâh Mes’ûd.
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-i Tıbb hand script which has wrotten by Cerrâh Mes’ûd was
about medical operations and published the second period of 15. century. This hand
script of Cerrâh Mes’ûd is very important because of mirroring the 15. century
medical knowledge and has transport the language properties of the time period with
the rich vocabulary. The work contains many different plant names. These plants are
used for treatments of various diseases.
Key Words: Medical Manuscripts, Cerrâh Mes’ûd, Hulâsa-i Tıbb, Old
Anatolian Turkish, Plant Names, History of Medicine.
Giriş:
Tarih boyunca sağlık, insanları yakından ilgilendiren ve bu nedenle
sürekli ilgi duyulan bir konu olmuştur. Bu ilgi, bazı yazılı metinlerin de ortaya
çıkmasına vesile olmuştur. Bu metinlerin bir kısmı halk hekimlerinden kalma
küçük risaleler, bir kısmı ise bilimsel özellik taşıyan önemli eserlerdir.
Özellikle 14. yüzyıldan başlayarak kaleme alınmış tıp metinleri, tıp
adamlarının ilgisini çektiği kadar dil özelliklerini tesbit etmek, unutulmuş bazı
sözcük ve terimleri gün ışığına çıkarmak açısından da dilbilimcilerin ilgisini
çekmiştir (Uçar, 2009: 1).
Tıp ilmi ile Türklerin münasebetine bakıldığında bu alanda Türkler
tarafından oldukça önemli işlerin ortaya konulduğu görülmektedir. Tarihi bir
sıralama içerisinde incelendiğinde özellikle 14. yüzyıldan itibaren bu alanda
büyük bir gelişme gözlenmektedir. Bu yüzyıla gelene kadar da elbette tıbbî
alanda birçok bilgi elde edilmiştir. Bu bilgilere de Dîvânu Lugâti’t-Türk ve
Kutadgu Bilig gibi eserlerde geçen tıbbî terminoloji kaynak gösterilebilir
(Yıldız, 2016: 5-6).
Türk tıp tarihinde insan sağlığına verilen önemi ve sağlıkla ilgili yapılan
çalışmaları çok eski zamanlara ve coğrafyalara götürmek mümkündür. Orta
Asya Türk coğrafyalarında birçok hastalığın tedavi edildiği bilinmektedir. Bu
coğrafyalarda hastaların tedavileri için ayrı ayrı çadırlar kurulmaktaydı ve bu
çadırlar bayrak veya mızrakla işaretlenmekteydi. Orta Asya Türklerinden
Göktürkler, çeşitli ilaçlar kullanmışlar: Merhem, İnfisyon, Dekokasyon vb.
(Bakır, 2000:264). Orta Asya Türk devletlerinde günümüz doktorlarının
görevlerini “kam”lar yapıyordu. Bu dönemlerden itibaren çeşitli hastalıklar ve
bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar hem görüp öğrenme metoduyla
hem de bazı yazılı metinler olarak sonraki nesillere aktarılmıştır. İslamiyetin
doğuşuyla tıp alanında hızlı ilerlemeler oldu. Birçok yerde tıp medreseleri
kurulmaya başladı. Bu medreselerde Batılı tıp anlayışı İslamî gelenekler
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
53
ışığında daha da geliştirildi. Döneme damgasını vuran en önemli unsur, birçok
dilde yapılmış çeviri ve telif tıp eserleridir (Uçar, 2009:7-8).
Anadolu’da ilk Türkçe yazılı ürünlerini 14. yüzyılda vermeye başlayan
Türk tıbbının kökleri 11. yüzyıla, Büyük Selçuklulara kadar uzanır. Ancak
gerek Büyük Selçuklular gerek Anadolu Selçukluları Döneminde verilen
eserlerin dili Arapça ve Farsçadır. Büyük Selçuklular ve Atabeyleri
döneminde tıp eğitimi, sağlık hizmetleri ve sosyal yardım için bazı
kuruluşların meydana getirildiği (Şehsuvaroğlu, 1984: 15) bilinmektedir.
Ayrıca yine Büyük Selçuklular zamanında usta-çırak ilişkisiyle dârüşşifâlarda
birçok hekim yetiştirilmiştir. Anadolu’nun Türkler tarafından yurt tutulması
ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasından sonra bu coğrafyada birçok
dârüşşifâ inşâ edilmiş, Mardin, Sivas, Kayseri, Amasya, Tokat gibi
şehirlerdeki dârüşşifâlarda bir taraftan tedâvi hizmetleri verilirken diğer
taraftan da yeni hekimler yetiştirilmiştir. Ekmeleddin bin Müeyyed el
Nahcivânî, İbrahim Gazanfer, Sadri Konevî ve Fazlullah Reşîdüddin bu
dönemin meşhur hekimlerindendir (Şehsuvaroğlu, 1984: 16; Yıldız, 2016: 5-
6).
Selçuklu Devleti’nin 13. yüzyılın sonlarında Moğol baskıları, çeşitli
içsel ve dışsal sebeplerle yıkılışının ardından Türk dili tarihinde çok önemli
bir mevkiye sahip olan Anadolu Beylikleri Devri başlar (Çelik, 2014: 4).
Anadolu Beylikleri’nin yöneticileri halk arasından yetişmiş kimselerdir. Arap
ve Fars kültürüne yabancılardır. Dolayısıyla Selçuklu İmparatorluğu
coğrafyasında kurulan Karaman, Aydın, İnanç, Candar, Germiyan ve
Menteşeoğulları’nın saraylarında Türkçe rağbet görmüş, Arapça ve Farsça’ya
karşı Türkçe’yi hakim kılma çabası içine girilmiştir (Levend, 1949: 21).
Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277’de yayımla(t)dığı ‘şimden gerü
hiç kimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahı her yerde Türk dilinden özge
söz söylemeye’ içerikli fermanı Türkçenin her alanda konuşulan ve yazılan
bir dil olması yönünde güdüleyici bir etki yaratmış, şuurlu bir dil hareketinin
doğmasına zemin hazırlamıştır (Güven, 2011: 844).
Anadolu’nun Türkleşmesinde Beylikler dönemi önemli bir aşama
olmuştur. Göçebe Türkmen topluluklarının yerleşik düzene geçmesi ve
ülkenin parçalanmışlığı Bizans kültürünün yok olmasını hızlandırmıştır.
Batılıların daha 11. yüzyılın sonunda Türkiya demeye başladığı Anadolu,
Türkmenler sayesinde tamamen bir Türk ülkesi olmuştur (Bayat, 2010: 281).
Bu dönemde Anadolu Türk beylerinin her türlü ilmi faaliyetini destekleme,
ilim adamlarını himaye ve gerektiğinde taltif etmelerine bağlı olarak çok
sayıda Türkçe tıp kitabı yazılmıştır. Batılı milletlerin henüz kendi tıp
terminolojilerini oluşturamadığı bir dönemde Türk hekimleri kendi tıp
terminolojilerini oluşturmuş (Bölükbaşı, 2004: 415-416); yazdıkları eserlerle,
yaşadıkları çağın bilim hayatına ışık tutan ve günümüz bilim hayatına zengin
ve orijinal bilgiler kazandıran verimli bir Türkçe tıp dönemi yaratmışlardır.
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
54
Bu dönemde yazılan Türkçe tıp kitapları, metodolojik yöntem ve içerikleri
sayesinde kendi dönemlerinde muteber (saygın-güvenilir) birer başvuru eseri
olarak kullanılmış; devamında gelen Osmanlı Türk tıbbında ise belirleyici ve
yönlendirici işlev görmüş, Osmanlı tıbbının oluşumuna katkı sağlamışlardır
(Güven, 2012: 1-2).
Eski Anadolu Türkçesi müellif ve müstensihlerinin Anadolu’nun
değişik bölgelerinde ve özellikle Germiyan, Aydın ve Osmanoğulları gibi
farklı bir beyliğin sınırları içinde yazdıkları bu eserler, bugünkü Türk Tıp
dilinin oluşmasına ve biçimlenmesine yardım ettiği gibi; gelişmesine ve
zenginleşmesine de yadsınamaz katkılar sağlamıştır. Dönem boyunca bir
yandan Müntahab-ı Şifa, Yâdigâr, Cerrâhiyetü’l Hâniyye ve Kitabu’l
Müntahab gibi doğrudan doğruya tıpla ilgili olan eserler; bir yandan Bahnâme
ve Cevhernâme gibi doğrudan doğruya tıpla ilgili olmayan ancak içeriği ve
tıbbî konularla ilintisi ölçüsünde tıp kitabı sayılan eserler (Uzel, 2002: 191;
Argunşah, 1999: 43) yazılmıştır (Güven, 2009: 110-111). Bununla birlikte
önemli bir kısmı “sağlığı saklama ve hastalıklardan korunma” konularında
yazılan bu eserler, gerek içerik ve oylumları gerekse işledikleri konuları
yönünden tıbbın bütün disiplinlerini kapsayacak bir özelliğe sahip değildirler.
Onun için bu eserleri tıbbın bütün disiplinleri ile ilintili ve tıbbın bütün
disiplinlerini kapsayan söz gelimi Muhammed bin Zekeriyā er Râzî’nin‘El-
Hâvî’ ya da Ali İbn-i Abbas el Mecûsi’nin Kâmilu’s-Sınâati’t- Tıbbıye’si gibi
“tam bir tıp kitabı” olarak değil, tıbbı destekleyen, tamamlayan yardımcı veya
monografik tıp kitabı olarak sayabilir ve değerlendirebiliriz (Güven, 2009:
110-111).
Türk tıbbı ile ilgili yazılı kaynakların olmaması ya da varsa bile elimize
geçmemesi sebebiyle bu yüzyıllar tıbbına ait bilgilerimiz, yetersiz hatta
belirsiz kalmıştır. Yaklaşık iki yüzyılı belirsiz ve karanlıklarla dolu olan bu
dönem Türk tıbbı, Türkçenin kaynağı durumundaki Oğuz Türkçesinin,
Türkçe’yi hakim kılma mücadelesi sonunda Selçuklu ve Beylikler Dönemi
Anadolu’sunda bilimde Arapça ve edebiyatta Farsça’ya karşı üstünlük
kazanıp sade bir yazı dili olarak ortaya çıkmasıyla son bulmuş (Korkmaz,
2005: 471); tıp, astronomi ve coğrafya gibi zamanın gözde ilimleri ile ilgili
Türkçe eserler yazılmasıyla da özellikle Türk tıbbı ile ilgili belirsizlikler 14.
yüzyıldan itibaren ortadan kalkmaya başlamıştır. O dönemde yaşamış ve Orta
Çağ İslam tıbbının etkisinde kalarak bugünkü tıp anlayışına uygun eserler
yazmış birçoğu hekim de olan müellif ve müstensih, eserlerinde kendi
dönemlerinin tıp anlayışları yanında kültürlerini ve toplumsal anlayışlarını da
yansıtan bilgiler vermişlerdir. Bu dönemde yazılmış tıp kitaplarının hemen
hepsinde hastaların, modern tıptakine benzer yöntemlerle tedavi edilmesinden
söz edildiği gibi Yâdigâr ve Müntahab-ı Şifa gibi bazı tıp kitaplarında o yüzyıl
insanının inanış evrenine bağlı olarak dinî, mistik ve batıl inanışlarla tedavi
yöntemlerine ve uygulamalarına da yer verilmiştir (Güven, 2011: 841-850;
Yıldız, 2016: 15-17).
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
55
Başlıca tıp kitapları şunlardır: Tabî‘atnâme, Müntahab-ı Şifâ, Teshîl,
Edviye-i Müfrede, Kâmilü’s-Sınâ‘a Tercümesi, İlyâsiyye, Tervîhu’l-Ervâh,
Sultâniyye, Kitâbü’l-Müntahab fî’t-Tıbb, Tercüme-i Kanûnçe, Miftâhü’n-nûr
ve Hazâinü’s-Sürûr, Zâhire-i Murâdiyye, Bâhnâme, Bahnâme Tercümesi,
Yâdigâr (Yâdigâr-ı İbn-i Şerîf), eş-Şifâ fî Ahâdîsi’l-Mustafa, Kitâb-ı Güzîde-
i İlm-i Tıb, Mürşid, Mecmû‘atü’l-Mücerrebât, Tuhfe-i Mübârizî, Kitâb-ı
Hülâsâ der İlm-i Tıbb, Kitâb-ı Hulâsa-i Tıbb, Tıbb-ı Nebevî, Mecmuâtü’l-
Fevâ’id, Tuhfe-i Murâdî İlm-i Cevâhîr, Kemâliyye, Kitâbü'l-Mühimmât,
Mücerreb-nâme, Hazâinü’s-Saadât, Cerrâhiyyetü'l-Hâniyye, Terceme-i
Akrabâdîn.
Makalemizin asıl konusu olan eser: Cerrâh Mes’ûd’un Hazâ Kitâb-ı
Hulâsa-i Tıbb adlı eseridir. Doç. Dr. İlhan Uçar tarafından 2009 yılında
doktora tezi olarak çalışılan bu eser, 15. yüzyılda yazılmış önemli bir
cerrâhnâmedir. Farsça’dan Türkçeye çevrilmiş olan bu eserin nüshaları
şunlardır:
1. Kütüphane: Fatih (Süleymaniye Kütüphanesi), Kayıt no: No: 3550,
Yaprak Sayısı: 90, İstinsah Tarihi: -
2. Kütüphane: İstanbul Millet Kütüphanesi Ali Emiri Koleksiyonu, Kayıt
no: 34 Ae Tıb 170, Yaprak sayısı: 77, İstinsah Tarihi: -
3. Kütüphane: Süleymaniye Kütüphanesi, Kayıt no: 2/2548, Yaprak
sayısı: 32, İstinsah tarihi: -
4. Kütüphane: Süleymaniye Kütüphanesi (İsmihan Sultan), Kayıt no:
332, Yaprak sayısı: 74, İstinsah tarihi: 966 H./ 1558
5. Kütüphane: Kütahya Vahid Paşa, Kayıt no: 805, Yaprak sayısı: 58,
İstinsah tarihi: -
6. Kütüphane: Bursa Haraççıoğlu, Kayıt no: 1149/1, Yaprak sayısı: 43,
İstinsah tarihi: -
7. Kütüphane: Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Yazma Eserler, Kayıt no:
1353/2, Yaprak sayısı: 80, İstinsah tarihi: 926 H./ 1519. (Uçar, 2009:
12).
İlhan Uçar tarafından üzerinde çalışılan nüsha, Fatih (Süleymaniye
Ktb.) No. 3550 kayıtlı olan nüshadır. Bizim de makalemize kaynaklık eden
nüsha yine bu nüsha olacaktır. Fakat bunun öncesinde Uçar’ın eserin nüshaları
hakkında verdiği genel bilgileri aktarmak daha yerinde olacaktır: “Fatih
(Süleymaniye Ktb.) No. 3550 kayıtlı nüsha ile diğer nüshalar arasında önemli
farklar bulunmaktadır. Fatih nüshası otuz bâb olarak oluşturulmuştur.
Yukarıda verdiğimiz diğer nüshalar ise üç bâb olarak oluşturulmuştur. Bu
nüshaların bölümleri arasında da bir tutarlılık yoktur. Fatih (Süleymaniye
Ktb.) No. 3550 kayıtlı nüsha ile diğer nüshalar arasındaki en önemli fark ise,
Fatih nüshasında “İbn-i Sina, Galen, Hipokrat, Hekim Bereket, Aksemseddin”
gibi önemli tıp adamlarına sık sık göndermeler yapılırken, diğer nüshalarda
bu göndermelere pek rastlamıyoruz. Diğer nüshalarda rastlanılmayan İbn-i
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
56
Sina’ya göndermeler, Fatih nüshasında elli beş yerde yapılmıştır. Bu durum
Fatih nüshasını diğer nüshalardan farklı kılmaktadır. Kuvvetli bir ihtimalle
Cerrâh Mes’ûd, Ebu Tahir Muhammed Arabi’nin Hulâsa’sını “Tercüme-i
Hulâsa fi Fenni’l-Cirâhe” olarak Türkçeye çevirdi. Daha sonra bu eseri
geliştirerek İbn- Sina, Galen, Hekim Bereke, Aksemseddin gibi bilim
adamlarına göndermeler yapıp “Kitâb-ı Hulâsa-i Tıbb”ı oluşturdu. Ancak bu
iki eser arasındaki fark pek dikkate alınmayarak tek eser olarak düşünüldü.
Fatih nüshasındaki göndermelerin eserden kopuk olmaması ve diğer
nüshalardan farklı olarak tek nüsha olması, bu nüshanın müellif hattı olma
ihtimalini de kuvvetlendirmektedir.” (Uçar, 2009: 13).
14-17. yy.lar arasında Anadolu’da çeşitli bilim dallarında birçok eser
yazılmıştır. Bu eserler içerisinde tıbbî içerikli eserler önemli bir yer tutar. Bu
dönem eserleri üzerinde yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu dinî ve edebî
içeriklidir. Oysa çeşitli bilim dallarında yazılmış eserler, gerek kelime
hazinesi gerekse söz konusu alanlardaki terimler açısından büyük önem
taşımaktadır. Ayrıca bu tür eserler üzerinde yapılacak olan yayınlar, ilgili
bilim dallarının tarihlerini araştıran uzmanlara da sağlam malzeme teşkil
edecektir (Önler, 1985: 87-130).
Günümüz Türkiye Türkçesinde bile yazı diline girmemiş çok sayıda
bitki adının bulunduğu bilinmektedir. Bu alandaki terimlerin çokluğu, hemen
her yörede aynı bitkinin farklı kelimelerle adlandırılmasından
kaynaklanmaktadır. Bunların gerek derlenmesi gerekse karşılıklarının doğru
bir biçimde belirtilmesi bu alandaki çalışmaların en önemli güçlüğüdür
(Şahin, 2007: 571).
Bir cerrâhnâme olan eser incelendiğinde içerisinde pek çok bitki adının
olduğu görülmüştür. Bu durum araştırılan hemen hemen her tıp kitabında
rastlanan bir durum olarak ifade edilebilir. Hatta bitkilerin tedavi amaçlı
kullanılması insanoğlunun varoluşu kadar eski ve köklü bir eylem olarak
kabul edilmektedir. Anadolu’da XIV. yüzyıldan itibaren yazılmış olan Türkçe
tıp kitapları, bitki adları bakımından oldukça zengin birer kaynak
niteliğindedirler. Eski tıpta bitkilerin ya doğrudan doğruya ya da çeşitli
işlemlerden geçirildikten sonra ilaç olarak kullanılmış olmaları, tıp
yazmalarının bitki adları açısından başta gelen kaynaklar olmalarına sebep
olmuştur. Bilindiği gibi, bitkilerin ilaç olarak kullanılmaları olgusu, Türkçe’de
ot kelimesinin aynı zamanda “ilaç anla kazanmasına ve “otaçı
kelimesinin de ‘hekim’ anlamında kullanılmasına yol açmıştır (Önler, 1986:
403). Bitkilerin insan yaşamındaki vazgeçilmezliği her dilde bitkilerin
adlandırmalarını zengin bir alan haline getirmiştir (Önler, 2004: 273).
Eserde geçen bitki adları şunlardır:
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
57
aʿcāṣ:<Ar.“ıccāṣ” Erik. [55a/9,
55a/10].
adḫır:Mekke ayrığı. [73a/8].
afsentḭn: <Gr. Pelin otu, yavşan otu.
Anadolu’da yirmi kadar türü bilinen ve
veronika olarak da adlandırılan bir
bitki.[51a/11].
aḳāḳıyā‐ ʿaḳārya: <Gr. Akasya ağacı.
[54a/14,27b/6].
aḳḥuvān: <Ar. Sığırgözü denilen iri
papatya türü.[73a/10].
ʿaḳıḳarḥā‐ʿaḳırḳarḥā‐ʿaḳırḳarḥā:<Ar.
Pireotu, nezle otu.[ 68a/9, 85b/1, 70a/4].
ʿaḳrāb‐aḳrāb:<Ar. Akrab otu. [69a/14,
68b/10].
alma:Elma. [6a/14, 83a/6].
anḭson: <Gr. Anason.
Maydanozgillerden, kokulu bir
bitki.[53a/11, 54a/3].
ʿanzurūt‐anzurūt:<Far. Göz otu. [6b/8,
67b/5].
arġun:Beyaz çiçekli bir ağaççık, ahlat.
[84a/15].
araḳu: Buğday arasında biten mürver
tohumu. Melesir, patlak, patlangaç,
yalankoz. [71a/12].
arpa:Arpa. [51b/10, 90b/1].
asarun:<Gr. Kedi otu, asaron. [56a/9,
62b/2].
ʿaṣfūr: <Ar. Yalancı safran, uspur.
[70a/11, 71a/6].
aṣlu’l‐luffāh: <Ar. Adamotu,
kankusturan otu kökü. [69b/6].
aṣma:1. Asmagillerden, dalları çardak
üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. 2.
Belirli bir tür üzüm veren bitki. [83b/8].
ayva:Ayva. [84a/10, 89a/8].
bābūne ‐bābūnec:<Far. Papatya.
[54a/6, 76b/12].
bādām‐bādam:<Far. Badem. [70a/12,
72a/2].
baġ:<Far. 1. Üzüm kütüklerinin dikili
bulunduğu toprak parçası. 2. Meyve
bahçesi. [ 83b/7].
baḳla: <Ar. Baklagillerden,
yurdumuzun her yerinde yetiştirilen,
yeşil kabuklu ve taneli bir bitki.[48a/13,
59b/6].
bān:Ban otu. [66a/12].
baṣalu’l‐fār:<Ar.çan soğanı. [76 a/4].
behmen:<Ar. Kuduzotu, kırmızı türüne
kızıl behmen, beyaz türüne ak behmen
adı verilir. [69a/5].
belesān:<Ar. Pelesenk ağacı ve bundan
elde edilen yağ. [53a/11].
belḭle‐belḭlec:<Far. Belile otu. [52a/11,
70a/15].
bellūṭ:< Ar. Meşe ağacı [5b/14, 50b/1].
benc:<Ar. Bengilik otu, kırmızı
tatula.[62b/13].
benefşe‐benevş:<Far. Menekşe.
[7b/12, 51a/11, 63a/12].
berancāsef: <Gr. Ayvadana bitkisi,
kovan çiçeği. [54a/6].
besbāse: <Ar. Küçük Hindistan
cevizi.[68b/11].
besfāyic‐besbāyeş:<Ar. Bespaye, kaya
eğreltisi. [56a/1, 70b/14].
buġday:Buğday [3b/9, 75b/5].
buraḳ: 1. Bir ot. 2. Kuyumculukta
kullanılan bir tuz. [57a/13, 83b/14].
burçaḳ: Burçak. 1. Baklagillerden,
taneleri hayvan yemi olarak kullanılan
yıllık bir yem bitkisi 2. Bu bitkinin
mercimeğe benzeyen ve genellikle
hayvan yemi olarak kullanılan tanesi.
[48a/8, 61a/3].
būr‐ı ḥūrdāḳ:<Far. Fıstık renginde
turşuluk ufak patlıcan. [68b/12].
buyan:Meyan. [62a/15].
būzeydān‐ ebūzḭdem: <Far. İtkasarı,
tilkitaşağı. [51a/1, 71a/13].
bürkan: Demirbozan, tırfıl, üçgül.
[71b/12].
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
58
caʿde:<Ar. Venüs saçı, karabacak otu,
baldırıkara otu [72b/13].
cāvşḭr:<Ar. Cavşir otu ve bundan elde
edilen tıbbî zamk. [64a/5, 73a/3].
cedvār: <Far. Zeravende benzer, 50-
100 cm boyunda, yaprakları 40-60cm
uzunluğunda olan bir ot. [50b/15,
69a/15].
cevz:<Ar. Ceviz. [69a/4, 70a/11].
cınṭıyāne:<Lat. “Çıntıyane” Çentiyane
otu. [72b/15, 85a/13].
cırcır:Su teresi. [67a/5, 71b/5].
cünd: <Far. “ c.+i bḭdester” Kunduz
taşağı otu ve kökü. [67a/5, 69b/12].
çādır: <Far. Kuzu sarmaşığı, çadır
çiçeği.[64b/2, 65b/5].
çam: İğne yapraklı, kozalaklı, reçineli
ağaç. [61a/10, 61a/13].
çiriş:Çiriş otu. [27b/7, 61a/4].
çörek:Çörek otu. [71a/14, 90a/4].
çügündür:Pancar. [76a/1, 77a/7 ].
dārçḭnḭ:<Far. Tarçın. [54b/7, 67a/6].
dār‐ıfulful:<Far. Başbiberi, uzun biber,
uzun taneli baharat. [68b/13, 90a/11].
dār‐ı şāşḭʿān: <Far. Hint sümbülü.
[73a/7].
darı: 1. Mısır, mısır tanesi. 2. Darıya
benzeyen, akdarı da denilen bir çeşit
tahıl. 3. Mısıra benzeyen, tohumundan
un yapılan bir bitki. [30a/12].
defne:<Gr. Defne ağacı. [65a/2, 65a/5,
66a/3].
demü’l‐aḫaveyn:<Ar. İki kardeş
ağacı.[67b/6, 68a/4, 68a/11].
dūḳū:Yaban havucu tohumu. [73a/3].
durunç:<Far. Turunç, narenç. [90a/12].
ebegümeci: Ebegümecigillerden, mor
renkli çiçekleri ilaç, yaprakları sebze
olarak kullanılan, kendiliğinden yetişen
çok yıllık bir bitki. [57a/14].
eftḭmūn: <Gr. Bağboğan, serent.
[51b/4, 55b/6].
efyūn: <Gr. Haşhaş bitkisinden elde
edilen uyuşturucu bir madde. [68a/3,
69b/5].
egir:<Gr. Kasıkotu. [63a/11, 71a/14].
ehb: <Far. “ehbūn” yılanbaşı otu.
[72a/15].
elifce:Bir tür bitki. [68b/11].
emeskine:Bir tür erik. [69b/2, 89a/14].
emlec:<Ar. Amlac otu. [52a/11, 70a/8].
enar:<Far. Nar. [55b/2, 85b/1].
encḭr: <Far. İncir ağacı ve
meyvesi.[74b/15, 88b/12].
erik‐erig:1. Gülgillerden, beyaz çiçekli
bir ağaç. 2. Bu ağacın kabuğu ince,
çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti
sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi.
[74b/13, 89a/14].
farāsiyūn: <Ar. Yabanî pırasa.
[72b/11].
faṭrāsāliyūn: <Gr. Yabanî kereviz.
[70a/3, 72b/11].
fentāfilūn:<Gr. Ayıt ağacı. [72b/10].
ferfiyūn‐ferbiyūn:<Ar. Sütleğen otu ve
bundan elde edilen tıbbî zamk. [66a/6,
53b/10].
fınduḳ‐ fınduġ: <Far. Fındık. [48b/12,
83b/6].
fıstuḳ:<Ar. Fıstık. [71a/1].
:<Ar. Girit sümbülü. [73a/8, 85a/12].
fulful:<Ar. Biber. [54a/14, 70b/1].
fūtenc:Yarpuz. [54a/7, 72b/10].
ġālunġa: “ḳaluġan” Deve dikeni
türünden bir diken. [71a/5].
ġārḭḳun:<Ar. Katran köpüğü. [51b/2].
gāvzubān:<Far. Sığırdili otu. [87a/14].
gelincig: Yazın kırlarda, özellikle ekin
tarlalarında yetişen, kırmızı ve otsu
bitki, gün gülü. [79b/5].
gendene:<Far. Yabanî pırasa. [87a/13,
87a/13].
gül:<Far. 1. Gülgillerin örnek bitkisi. 2.
Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu
olan çiçeği. [39a/3, 48a/5].
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
59
gülnar:<Far. Nar çiçeği. [75a/11].
günlük: Günlük ağacı ve bundan elde
edilen zamk. [52b/5, 63a/11].
güyegü‐ güyegi: Güvegi otu, zater.
[57b/9, 62a/14].
ḥamāmā:<Ar. Hamama otu. [53b/10].
ḫanẓal:<Ar. Ebucehil karpuzu. [52a/5,
77a/1].
ḫarbaḳ:<Ar. Çöpleme otu. [56a/4].
ḫardal:<Ar. Hardal otu. [75a/5].
ḥasek: <Ar. Demirdikeni, pıtırak.
[66b/14, 67a/1].
ḫaşḫāş:<Ar. Haşhaş. Gelincikgillerden,
kapsüllerinden afyon elde edilen,
tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık
ve otsu bir kültür bitkisi. [71b/4,
76a/14].
ḫaṭmḭ: <Ar. Hatmi.
Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin
kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan,
çok yıllık otsu bir süs bitkisi,
ağaçküpesi. [50b/4, 53b/9].
ḥavlincān: <Far. Havlincan otu.
[71b/3].
ḥavuc: <Far. Havuç.
Maydanozgillerden, koni biçimindeki
etli kökü için sebze olarak yetiştirilen,
iki yıllık otsu bir kültür bitkisi,
yeregeçen. [71b/4, 88a/11].
havzu’l‐ḫamse: <Ar. İlaç yapımında
kullanılan bir tür bitki, yabanî durak
otu, çördek. [72b/10].
helḭle:<Far. Helile otu. [70a/8, 75a/6].
ḥıltḭt: <Ar. Kadı ağacı, şeytanboku.
[55b/9, 67a/5].
ḫıyār:<Ar. Salatalık. [75a/1, 53b/10].
ḫıyārşenbe: <Ar. Hıyarçember, acur.
[54b/6, 70a/10].
hil: Zencefilgillerden, sıcak iklimli
yerlerde yetişen ıtırlı bir bitki, kakula.
[85b/1].
hinduba:<Ar. Hindiba, yaban
marulu.[51a/11, 57a/8].
ḫişeṧ:Kuru ot. [75a/7].
ḥulme: “Hulbe” <Ar. Çemen otu.
[63a/1].
ḥummāz:Kuzukulağı otu. [50b/14].
ḥūrdāḳ:<Far. Küçük patlıcan. [68b/12].
ḫurma:<Far. Hurma. [21b/5, 64a/12].
ḫusyetü’ṧ‐ṧaʿleb: İtkasarı, tilki taşağı.
[71b/12].
ısırġan:Isırgan otu. [90a/3].
iklḭlü’l‐melik:<Ar. Koçboynuzu bitkisi.
[54a/6, 76b/13].
irsā:<Far. Mavi zambak kökü.[72b/8].
isfānāḫ‐ ıspānaḳ: <Gr.
Ispanakgillerden, yapraklarından sebze
olarak yararlanılan bir bitki. [56b/13,
55a/15].
ḳabaḳ:Kabak. [7b/12, 60b/9].
kāfur: <Ar. Kâfur otu ve bundan elde
edilen koku.[55a/2, 62b/13].
kāḥūş:<Far.“kāhu” marul. [70b/5].
ḳaḳūla:<Ar. Kakula otu, hil otu. [71a/6,
76b/10].
ḳamış:Kamış. [41b/8, 41b/9].
ḳantārḭyūn‐ ḳantāriyūn‐ ḳantūriyūn‐
ḳanṭāriyūn: <Gr. Kantaron çiçeği.
[13a/3, 27b/6, 11b/15, 73a/3].
ḳaranfil:Karanfil. [62a/15, 68b/12].
ḳaṣabü’z‐zerḭret: <Ar. Kazayağı otu.
[73a/7].
ḳaṣnı: Kadı ağacı, şeytanboku otu ve
bundan elde edilen zamk. [61a/13]
kāsnḭ: <Far. Yaban marulu,
hindiba.[63a/15].
ḳaṭūnā: <Ar. Pireotu, karnıyarık
otu.[57a/3, 87a/9].
ḳavun:Kavun. [49b/14, 71a/3].
kebābe: <Ar. Kebabe, kebabiye,
kuyruklu biber. [71b/3, 72a/14].
kebere: <Ar. Gebre otu, kedi tırnağı.
[51a/1, 63b/2].
kemāderyūs: <Gr. Yer palamutu.
[72b/14].
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
60
kemāfḭṭūs: <Gr. Yer çamı, harptutan.
[72b/14].
kemmūn: <Ar. Kimyon.
Maydanozgillerden, 50 cm kadar
yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli,
bir yıllık, güzel kokulu ve otsu bir bitki
2. Bu bitkinin tohumundan elde edilen
ve baharat olarak kullanılan toz. [51a/1,
54a/7].
kereviz‐kerefes: <Far. Kereviz.
Maydanozgillerden, kökleri ve
yaprakları sebze olarak kullanılan
kokulu bir bitki.[70a/10, 70a/3].
kestane: <Gr. Kayıngillerden, ılıman
iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar
boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta
kullanılan bir orman ağacı. [72a/3].
keşūr:<Far. Havuç. [77a/5].
kettān: Keten bitkisi ve bezi [39a/2,
61a/9].
ḳımarḭ: <Ar. Hindistan’da bir belde
olan Kumar kentinde yetişen öd
ağacı.[70b/11].
ḳınnā:<Ar. Kına. [73a/3].
ḳızılcuk: Kızılcıkgillerden, yaprak
açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç.
2. Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı,
tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan,
buruk bir tadı olan yemişi. [88b/11].
kibrḭt: Kenevir çöpü, kükürt. [64a/3,
69b/3].
kişnic:<Far. Kişniş otu. [71b/5].
ḳoruḳ: Olgunlaşmamış üzüm. [51b/11,
52b/1, 52b/3].
ḳōz:<Far. Ceviz. [49b/12, 50a/6].
köknār: <Far. Köknar ağacı ve
yemişi.[71a/2].
ḳubāḥā: <Ar. Pekmez hardalı
bitkisi.[68a/5].
ḳurdumāne‐ ḳurdumāye: <Ar.
Karaman kimyonu. [69b/5, 53b/10].
ḳusṭ:<Ar. Kıst otu ve bu otun kökünden
elde edilen ilaç. [53a/12, 66b/3].
kündür: <Gr. Günlük, buhur. [72b/12,
76a/13].
küzbere:<Ar. Asmacık. [74a/3].
lābūde: <Gr. “lebede” Labada otu.
[50b/4].
lāden:<Far. Laden otu ve bundan elde
edilen zamk.[56b/7, 66a/15].
liḥyetü’t‐teys: <Ar. Tekesakalı otu.
[72b/15].
lisān‐ı ṧevr: <Ar Sığırdili bitkisi.
[74a/2].
lisānü’l‐ʿaṣāfḭr: <Ar. Kuşdili bitkisi.
[71b/11].
lisānü’l‐ḥamel: <Ar. Sinir otu, bağa
yaprağı.[51b/11].
lisānü’ṧ‐ṧevr: <Ar. Sığırdili bitkisi.
[55b/15, 73b/9].
lḭmūn:<Gr. Limon. [50b/14, 57b/11].
lübbān:<Ar. Günlük. [67a/5, 69b/5].
lük: <Ar. Lak ağacı ve bu ağacın
zamkı.[75b/3].
maʿdenūs:<Gr. Maydanos. [71a/4]
maḥmūde: <Ar. Mahmudiye otu.
[55a/14, 88b/11].
mantar: <Gr. Mantarlar topluluğuna
bağlı bitkilerin genel adı. [60b/8].
marmāḫūr:Bir ot. [66b/6].
māhḭzehre:<Far. Sığır kuyruğu bitkisi.
[51a/1].
māmiṧa:<Far. Kırmızı çiçekli kırlangıç
otu.[54a/14].
māmūrān: <Far. “māmḭrān” kırlangıç
otu. [88b/11].
māşḭş: <Far. “māşḭ” Yabani solucan
otu. [62b/1].
māzū‐māzuriyūn: <Far. Mazı. [50a/4,
53b/8].
mercümek: <Far. Mercimek. [48a/10,
59a/13].
mersin: <Gr. Mersin ağacı ve yemişi.
[52a/5, 64a/4].
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
61
merzengūş‐ merzencūş‐ mezrengūş:
<Far. Mercanköşk çiçeği. [69a/7, 56b/8,
86b/12].
mevizeg‐mevḭzec:<Far. Yaban üzümü.
[68a/9, 53b/10].
mevz:<Ar. Muz. [70b/7, 85a/15].
muḳl:<Ar. Günlük ağacı. [52a/8].
mürdük: <Far. Bezelyeye benzer bir
bitki. [27b/7].
mürr: <Ar. Mirra adı verilen ve
Arabistan’da yetişen bir ağacın zamkı.
[68a/5, 68a/11].
naʿne:<Ar. Nane. [69a/7, 70a/13].
nānḫuvāh: <Far. Anason. [52a/12,
54a/3].
nār:<Far. Nar ağacı ve meyvesi.[57a/1,
75a/11].
nārdḭn: <Far. Sünbül-i rûmî denilen bir
çiçek. [72b/15].
nḭlǖfer: <Far. Nilüfergillerden,
yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri
beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun
sularda veya havuzlarda yetişen bir su
bitkisi. [51b/7, 54a/13].
noḫut‐ noḫūd: <Far. Nohut. [49a/12,
87b/3].
pāmūḳ‐ pānbūġ: <Far. Pamuk. [7b/6,
60b/14].
pancar:Pancar. [49a/4].
pelid:<Ar. Meşe. [81a/6].
pelḭn: <Gr. Birleşikgillerden,
yapraklarında ve öteki bölümlerinde
çok acı, kokulu bir madde bulunan,
hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu
bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin.
[12a/1, 70b/6].
persiyāvşān: <Far. Baldırıkara.
[73b/11].
rās:<Far. “rāsen” Andız otu. [56a/9].
rāvend: <Far. Kök.
Karabuğdaygillerden, 1-2 m
yükseklikte, büyük yapraklı, beyaz
çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki.
[53a/11, 57b/9].
razaḳḭ: <Ar. Razaki üzüm. [71a/2].
rāzyāne‐rāzyānec: Rezene otu.
[51a/12, 62a/14, 73b/9].
reyḥān: <Ar. Reyhan, fesleğen.
[71b/12, 87a/9].
rummān: <Ar. Nar ağacı ve meyvesi.
[51b/10, 56b/14].
sābinec:<Ar. Luffah, adamotu, hacılar
otu. [62a/14].
ṣabr:<Ar. Sabırlık otu. [56a/4, 61b/7].
sābūr: <Ar. “sabr” Sabırlık otu ve bu
ottan elde edilen tıbbî bir zamk.
[65b/11].
saḳmūniyā: <Gr. Bingöz otu,
mahmudiye otu. [51a/3, 53a/12].
ṣanavber: <Ar. Köknar ağacı ve
yemişi.[53b/11].
ṣandal: <Ar. Sandalgillerden, kerestesi
sert ve kokulu bir ağaç.[71a/7, 74a/9].
ṣandūlūs: <Gr. Ardıç sakızı. [89a/5].
ṣarımsaḳ‐ṣarımsaġ:Sarımsak.[77a/11,
75a/14].
sarmaşuḳ‐ ṣarmaşuḳ: Sarmaşık.
[61a/5, 12a/1].
sedef:Sedef otu. Sedef otugillerden, 50
santimetre kadar yükselebilen, özel
kokulu, sarı çiçekli ve hekimlikte
kullanılan, çok yıllık bir ağaççık.
[62a/14, 66a/2].
sefercel: <Ar. Ayva. [74b/2].
sekbinec: <Far. Salatalığa benzer bir
bitki. [54a/2].
selḭḫe: <Ar. Aselbent sakızı; bir tür
pelesenk ağacından ve katırkuyruğu
otundan elde edilen ve birkaç türlü olan
tıbbî bir zamk. [54a/4, 56a/8, 62b/2].
serv‐servi: <Far. Selvi ağacı. [83a/11,
14a/4].
seẕāb:<Ar. Sedef otu. [54a/8, 55b/11].
simsim: <Ar. Susam. [51a/3].
sināmekḭ: <Ar. Sinemaki. [55b/15,
57a/8].
siŋirli:Sinir otu. [61b/10, 89a/8].
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
62
sipistān: <Far. Sibistan ağacı ve
meyvesi.[51a/10, 57a/7].
sisemberḭn: <Gr. Varsama otu. [69a/7].
soġan‐ṣoġan:Soğan. [71a/10,71b/13].
sögüt: Söğüt. Söğütgillerden, sulak
yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve
alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç.
[87a/15].
suʿd: <Ar. Topalak otu. [78a/11].
sūm: <Ar. “ṧūm” sarımsak. [47a/9].
sumāḳ‐summāḳ‐ṣumaġ‐ṣūmāḳ: <Ar.
Sumak ağacı ve tohumu.[75a/11, 78a/4,
73a/2].
sūrıncān: <Far. Sorıncanacı. [51b/1,
90a/3].
sūs: <Ar. Meyan otu. [51a/12, 56a/1].
ṣūṣām‐ ṣūsam: <Ar. Susam. [70a/12,
76a/13].
sūsen: <Ar. 1. Susam. 2. Zambak.
[53a/13, 53b/9].
südlügen: Sütleğen otu. [53a/12,
77b/3].
süŋ:İtkasarı, tilkitaşağı. [78a/10].
sünbül: <Ar. Sümbül otu. [69b/11,
70b/2].
şāhtere: <Far. Şahtere otu. [57a/8,
70b/6].
şāḳ:<Ar. Uskurdiyun, yaban sarımsağı.
[61a/13].
şaḳāḳul: <Ar. Yabanî havuç. [71b/11].
şakāyıḳ: <Ar. Şakayıkgiller
(Paeoniaceae) familyasından, rizomlu
ve küçük kırmızı çiçekleri olan, çok
yıllık, otsu bir bitki, ayı gülü. [75b/2].
şalġam: <Far. Turpgillerden, yumru
köklü bir bitki, bu bitkinin insan ve
hayvanlar için besin olarak kullanılan
etli ve tatlı kökü. [16b/3, 17a/10].
şāşḭʿān: <Ar. “dār-ı şāşḭʿān” Hint
sümbülü. [73a/7].
şāteryūn: <Lat. “sāteryūn” it üzümü.
[71a/2].
şeker‐ şekker: <Far. Şeker. [57b/11,
57b/10].
ṭarāmsaʿ: “müşk-i ṭarāmşıʿ” <Ar+Far.
Kurt helvası bitkisi.[72b/12].
tebāşḭr: <Far. Bambu şekeri, hintkamışı
şekeri.[56b/6, 57a/3].
temürhindḭ:<Far. Baklagillerden, sıcak
iklimlerde yetişen bir ağaç ve bu ağacın
meyvesi.2. Demirhindi şerbeti. [51a/12,
51b/6].
tere:<Far. Tere otu. [71a/11].
tırfil: Çimenler arasında biten üç
yapraklı bir çeşit ot. [70a/6, 70a/15].
topalaḳ‐ ṭopalaḳ: Kırkboğum, suut
kökü. [62a/15, 70a/10, 72a/10].
ṭoraḳ:Dere otu, rezene. [71a/5, 73b/3].
tuffāḥ: <Ar. Elma. [52b/14].
turp‐ turb‐ ṭurp: <Far. Turpgillerden,
yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz, sarı,
mor renkli bir bitki ve bu bitkinin
yenilen etli kökü. [71b/13, 77b/6,
71a/10].
turunc: <Far. Turunç. [57a/2, 78a/10].
ṭūt: <Far. Dut. Dutgillerden, kuzey
yarım kürenin genellikle ılıman
bölgelerinde yetişen bir ağaç ve bu
ağacın ak, kara, pembe renkte eksi veya
tatlı, sulu meyvesi. [75a/3].
türbüd: <Far. Türbit otu. [70b/13,
87a/12].
ʿūd: <Ar. Öd ağacı. [52b/4, 69a/15].
ʿunnāb: <Ar. Kızıliğde, üvez ağacı.
[51a/10, 55a/10].
ʿunṣul:<Ar. Adasoğanı.[85a/14].
ʿurūḳu’l‐ʿuḳr: <Ar. Kısırlık otu.
[90b/11].
usḳuṭūrḭ‐ uṣḳuṭūrḭ: <Gr. Sabır otunun
bir türü. [53b/9, 89b/9].
usṭūḫūdūs usṭūḫūdūs: <Gr. Karabaş
otu. [56a/1, 73b/9].
uşaḳ‐ uşaġ: Çadıruşağı otu ve bundan
elde edilen zamk. [50a/6, 65b/6].
ükşǖṧ: <Ar. Bağboğan, küsküt. [54b/4].
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
63
üzüm:Üzüm. [23b/9, 51a/11].
yarpuz: Yarpuz. Ballıbabagillerden,
çiçekleri birbirinden ayrı halka
durumunda, nane türünden, kısa saplı,
az veya çok tüylü, güzel kokulu bir
bitki. [62a/14, 66a/8].
yavşan:Yavşan otu. [65a/8].
yonca: Baklagillerden, başak
durumundaki çiçekleri kırmızı veya
mor renkli çayır bitkilerinin genel adı.
[87a/1].
yüzerlik:Üzerlik otu. [77a/7, 87b/4].
zaʿfirān:<Ar. Safran. [52a/8, 55a/12].
zanbaḳ:<Ar. Zambakgillerden, 90-100
santimetre yüksekliğinde, güzel ve iri
çiçekli, çok yıllık bir süs bitkisi.
[80a/15, 90a/2].
zaʿter: <Ar. “Saʿter” Güveyiotu. [51a/2,
54a/7].
zencebḭl: <Ar. Zencefil. [51a/3, 56a/8].
zerdeçūp: <Far. Zerdeçal. [63a/15,
71b/3].
zeytūn‐ zeyt: <Ar. Zeytin. [67b/7,
64a/13].
zirāvend: <Ar. Zeravent, bir cins
ot.[61b/6, 62a/4].
zḭre: <Far. Kimyon. [89b/8].
zurunbād‐zurumbād: <Far. Cedvār
bitkisi. [69b/12, 68b/14].
SONUÇ
Eser tarandığında tekrarlar ve göndermeler dışında 267 tane bitki adına
rastlanmıştır. Her biri madde başı olarak gösterilmiş ve eserde geçtiği yerlerin
sayfa numaralarından örnekler verilmiştir. Bu bitki adları kökenleri açısından
tasnif edildiğinde durum şu şekildedir:
Türkçe Olanlar: alma, arġun, araḳu, arpa, aṣma, ayva, buġday,
buraḳ, burçaḳ, buyan, cırcır, çam, çiriş, çörek, çügündür, darı, ebegümeci,
erik‐erig, gelincig, günlük, güyegü‐ güyegi, ısırġan, ḳabaḳ, ḳamış, ḳavun,
ḳızılcuk, ḳoruḳ, pancar, ṣarımsaḳ‐ ṣarımsaġ, sarmaşuḳ‐ ṣarmaşuḳ:, siŋirli,
soġan‐ ṣoġan, sögüt, südlügen, topalaḳ‐ ṭopalaḳ, ṭoraḳ, uşaḳ‐ uşaġ, üzüm,
yarpuz,yavşan,yonca,yüzerlik.
Arapça Olanlar: aʿcāṣ, aḳḥuvān, ʿaḳıḳarḥā‐ ʿaḳırḳarḥā‐ ʿaḳırḳarḥā,
ʿaḳrāb‐ aḳrāb, ʿaṣfūr, aṣlu’l‐luffāh, baḳla, baṣalu’l‐fār, behmen, belesān,
bellūṭ,benc,besbāse,besfāyic‐besbāyeş,caʿde,cāvşḭr,cevz,demü’l‐aḫaveyn,
emlec, farāsiyūn, ferfiyūn‐ ferbiyūn, fıstuḳ, fū, fulful, ġārḭḳun, ḥamāmā,
ḫanẓal, ḫarbaḳ, ḫardal, ḥasek, ḫaşḫāş, ḫaṭmḭ, havzu’l‐ḫamse:, ḥıltḭt, ḫıyār,
ḫıyārşenbe, hinduba, ḥulme, ḫusyetü’ṧ‐ṧaʿleb, iklḭlü’l‐melik, kāfur, ḳaḳūla,
ḳaranfil,ḳaṣabü’z‐zerḭret,ḳaṭūnā,kebābe,kebere,kemmūn,kettān,ḳımarḭ,
ḳınnā,ḳubāḥā,ḳurdumāne‐ḳurdumāye,ḳusṭ,küzbere,liḥyetü’t‐teys, lisān‐ı
ṧevr, lisānü’l‐ʿaṣāfḭr, lisānü’l‐ḥamel, lisānü’ṧ‐ṧevr, lübbān, lük, maḥmūde,
mevz,muḳl,mürr,naʿne,pelid,razaḳḭ,reyḥān,rummān,sābinec,ṣabr,sābūr,
ṣanavber, ṣandal, sefercel, seẕāb, simsim, sināmekḭ, suʿd,, sūm, sumāḳ‐
summāḳ‐ ṣumaġ‐ ṣūmāḳ, sūs, ṣūṣām‐ ṣūsam, sūsen, sünbül, şāḳ, şaḳāḳul,
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
64
şakāyıḳ, şāşḭʿān, tuffāḥ, ʿūd, ʿunnāb, ʿunṣul, ʿurūḳu’l‐ʿuḳr, ükşǖṧ, zaʿfirān,
zanbaḳ,zaʿter,zencebḭl,zeytūn‐zeyt:,zirāvend.
Farsça Olanlar; ʿanzurūt‐ anzurūt:, bābūne –bābūnec, bādām‐
bādam, baġ, belḭle‐belḭlec, benefşe‐benevş, būr‐ı ḥūrdāḳ, būzeydān‐
ebūzḭdem, cedvār, cünd‐i bḭdester, çādır, dārçḭnḭ, dār‐ı fulful, dār‐ı şāşḭʿān,
durunç, ehb, enar, encḭr, fınduḳ‐ fınduġ, gāvzubān, gendene, gül, gülnar,
ḥavlincān,ḥavuc,helḭle,ḥūrdāḳ,ḫurma,irsā,kāḥūş,kāsnḭ,kereviz‐kerefes:,
keşūr,kişnic,ḳōz,köknār,lāden,māhḭzehre,māmiṧa,māmūrān,māşḭş,māzū‐
māzuriyūn, mercümek, merzengūş‐ merzencūş‐ mezrengūş, mevizeg‐
mevḭzec:, mürdük, nānḫuvāh, nār, nārdḭn, nḭlǖfer, noḫut‐ noḫūd, pāmūḳ‐
pānbūġ, persiyāvşān, rās, rāvend, sekbinec, selḭḫe, serv‐servi, sipistān,
sūrıncān,şāhtere,şalġam,şeker‐şekker,tebāşḭr,temürhindḭ,tere,turp‐turb‐
ṭurp,turunc,ṭūt,türbüd,zerdeçūp,zḭre,zurunbād‐zurumbād.
Grekçe Olanlar: afsentḭn, aḳāḳıyā‐ ʿaḳārya, anḭson, asarun,
berancāsef, defne, eftḭmūn, efyūn, egir, faṭrāsāliyūn, fentāfilūn, isfānāḫ‐
ıspānaḳ, ḳantārḭyūn‐ ḳantāriyūn‐ ḳantūriyūn‐ ḳanṭāriyūn, kemāderyūs,
kemāfḭṭūs,kestane,kündür,lābūde,lḭmūn,maʿdenūs,mantar,mersin,pelḭn,
saḳmūniyā,ṣandūlūs,sisemberḭn,usḳuṭūrḭ‐uṣḳuṭūrḭ,usṭūḫūdūsusṭūḫūdūs.
Latince Olanlar:cınṭıyāne,şāteryūn.
Kökeni Bilinmeyenler: adḫır, bān, bürkan, dūḳū, elifce, emeskine,
fūtenc, ġālunġa, hil, ḫişeṧ, ḥummāz, ḳaṣnı, kibrḭt, marmāḫūr, rāzyāne‐
rāzyānec,sedef,süŋ,tırfil.
Eserde Türkçe 42, Arapça 104, Farsça 73, Grekçe 28, Latince 2, Kökeni
bilinmeyen 18 tane olmak üzere toplamda 267 tane bitki adı yer almaktadır.
Görüldüğü üzere Arapça bitki adları, diğerlerinden sayıca çok üstündür. Bu
üstünlüğün oluşmasındaki en önemli etkenlerden biri olarak, aynı bitkiye
birden fazla Arapça karşılığın verilmiş olması gösterilebilir. Nicelikten çok
niteliğin mühim olması düşüncesinden hareketle, Türk dili açısından oldukça
önemli bir yere sahip olan bu eserde yer alan bitki adları, üzerinde çalışılmaya
değer konulardan biri olarak ifade edilebilir.
KISALTMALAR
T.: Türkçe
Ar.: Arapça
Far.: Farsça
Gr.: Grekçe
Rum.: Rumca
Lat.: Latince
s.: Sayfa
TDK: Türk Dil Kurum
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
65
Kaynakça
Argunşah, M. (1999). Muhammed b. Mahmûd-ı Şirvânî Tuhfe-i Murâdî, (İnceleme-
Metin-Dizin), TDK yay. Ankara.
Bakır, A. (2000). Ortaçağ İslam Dünyasında Itriyat, Gıda, İlaç Üretimi ve Tağşişi,
Ankara.
Bayat, A. ve Okumuş, N. (2004). Mahmûd-ı Şirvânî, Mürşîd (Göz Hastalıkları),
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara.
Bayat, A. (2005). Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardanî- Kitabu’l-
Müntehab fi’t-Tıb, İnceleme - Metin - Dizin - Sadeleştirme - Tıpkıbasım,
Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul.
Bayat, A. (2010). Tıp Tarihi, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul.
Bedevian, K. A. (1936). Illustrated Polyglottic Dictionary of Plant Names in Latin,
Arabic, Armenian, English, French, German, Italian and Turkish Language,
Argus and Papazian Presses, Kahire.
Bölükbaşı, O. (2004). Türkçe Tıp Eğitimi: Eski Ama Gerçekleşmemiş Bir Hayalin El
Birliği İle Yok Edilişi, STED cilt 13, S. 11, s.415–416.
Bursalı Mehmet Tahir Efendi (1975). Osmanlı Müellifleri, c. II, İstanbul.
Canpolat, M. ve Önler, Z. (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede, TDK Yayınları,
Ankara.
Cerrâh Mes’ûd, Hâzâ Kitâb-ı Hulâsa-i Tıbb, Fatih (Süleymaniye Ktp.) No. 3550,
İstanbul.
Çelik, A. (2014). Terceme-i Kâmilü’s-Sıʿa (Giriş-İnceleme-Metin-Dizin),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa.
Develioğlu, F. (2005). Osmanlıca- Türkçe Lûgat, Aydın Yayınları, Ankara.
Dilçin, C. (1983). Yeni Tarama Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara.
Erdağı, B. (2000). Tuhfe-i Mübârizî - İnceleme, Metin, Sözlük, Hacettepe Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.
Güven, M. (2009). Eski Anadolu Türkçesiyle yazılmış Tıp yazmalarındaki Türkçe
Organ Adları üzerine bir inceleme, TÜBAR-XXVI-/2009-Güz.
Güven, M. (2011). Türk Dili ve Kültürü Açısından XIV. XV. Yüzyıl Eski Anadolu
Türkçesi Türkçe Tıp Yazmalarına Eleştirel Bir Bakış, Turkish Studies –
International Periodical For The Languages, Literature and History of
Turkish or Turkic, Vol. 6, s. 844.
Güven, M. (2012). İslâmî Dönem İlk Türkçe Tıp Yazmalarının Türk Tıp Bilimi ve
Deontoloji Açısından Görüngesel ‘Perspektifi’ Bağlamda Değerlendirilmesi,
Lokman Hekim Journal, S.2, Mersin.
İbrahim bin Abdullah (1505), Alâim-i Cerrâhîn, Süleymaniye Yazma Eserler
Kütüphanesi, Hekimoğlu Ali Pasa 568, İstanbul.
Kahya, E. (1978). İki Osmanlıca Metinden Derlenmiş Anatomi ve Fizyoloji Terimleri,
Bilim Kültür ve Öğretim Dili Olarak Türkçe, TTK Yayınları, Ankara.
Kahya, E. (1995). İbn-i Sînâ, El-Kânûn fi't-Tıbb, I. Kitap, Atatürk Kültür Merkezi
Yayınları, Ankara.
Kahya, E. (2003a). İbn-i Sînâ, El-Kânûn fi't-Tıbb, II. Kitap, Atatürk Kültür Merkezi
Yayınları, Ankara.
Korkmaz, Z. (2005), Eski Anadolu Türkçesinin Türk Dili Tarihindeki Yeri, Fikret
Türkmen Armağanı, Kayrılmaz Matbaası, s.471, İzmir.
Paki KÜÇÜKER- Yasemin YILDIZ
Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-ı Tıbb’daki Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme
A Research About Plants Names In Hazâ Kitâb-I Hulâsa-İ Tıbb
66
Kurban, F. (1990). Şirvanî Mahmud- Sultaniye (Giriş-Metin-Sözlük), Sosyal Bilimler
Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Küçüker, P. (1994). Yadigar-ı İbn-i Şerif, Giriş-Metin-Dizin, Fırat Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi, Elazığ.
Küçüker P. ve Uçar İ. (2007). 15. ve 16. Yüzyıllarda Osmanlı Devletindeki Tıp
Çalışmalarına Genel Bakış ve Cerrah Mes’ud’un Hâzâ Kitab-ı Hulâsa-yı Tıbb
Adlı Eseri, Akademik İncelemeler Dergisi, 2/2, syf. 231-239.
Küçüker, P. (2010). Mücerreb-nâme, Kültür Ajans Yayınları, Ankara.
Küçüker, P. (2010). Lügat-i Müşkilât-ı Eczâ’da Türkçe Bitki Adları, Uluslararası
Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3/11, syf. 401-415.
Küçüker, P. (2010). Kitâb-ı Güzîde ya da Sultâniyye, Uludağ Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 18. sayı, Syf. 173-182.
Küçüker P. ve Yıldız Y. (2016). Tercüme-i Müfredât-ı İbn-i Baytar’daki (1b-150a)
Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme, JASSS, Number: 44, p. 13-32, Spring II
2016.
Küçüker P. ve Yıldız Y. (2018). Tercüme-i Müfredât-ı İbn-i Baytar’daki (150b-295a)
Bitki Adları Üzerine Bir İnceleme (II), TÜRKLAD, 2. Cilt, 1. Sayı, syf. 109-
137.
Levend, A. S. (1949). Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Safhaları, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara.
Muallim Naci (2006). Lugat-i Naci, Çağrı Yayınları, İstanbul.
Mütercim Asım Efendi (2000), Burhân-ı Katı (Haz. M. Öztürk, D. Örs), TDK
Yayınları, Ankara.
Önler, Z. (1988). 14-15. Yüzyıl Türkçe Tıp Kitaplarındaki Bitki Adları Üzerine, Türk
Dünyası Araştırmaları, S.52, s.53-63.
Önler, Z. (1985), Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Yazılmış İki Tıp Kitabında Yer
Alan Sağlık Bilgisi Terimleri, TDAY Belleten, s.87-130.
Önler, Z. (1990a), Celâlüddin Hızır Paşa, Müntahab-ı Şifâ I Giriş-Metin, TDK
Yayınları, Ankara.
Önler, Z. (1990b). 14 ve 15. Yüzyıl Anadolu Türkçesi Botanik Terimleri, Journal Of
Turkish Studies, Volume 14, (Fahir İz Armağanı), Harvard, s.357-392.
Önler, Z. (1998), XIV-XV. Yüzyıl Türkçe Tıp Metinlerinin Dili ve Söz Varlığı,
Kebikeç, Ankara.
Önler, Z. (1999), Celâlüddin Hızır Pasa, Müntahab-ı Şifâ II Sözlük, Simurg Yayınları,
Ankara.
Özçelik, S. (1990). Nidayî, Menâfiü'n-Nâs (İnceleme-Metin-Dizin), İnönü
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi,
Malatya.
Özçelik, S. (2000). 15.Yüzyılda Yazılmış Üç Tıp Kitabı Üzerine, TDAY Belleten
1997, s.385-395.
Özçelik, S. (2001). Kitâbü'l-Mühimmât, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara.
Özer, O. (1995). Ahmedî, Tervihü’l-Ervah, Giriş-Metin-Dizin, Fırat Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Elazığ.
Steingass, F. (1998). Persian- English Dictionary. Including The Arabic Words And
Phrases To Be Met With in Persian Literature, Librairie du Liban.
Şemseddin Sami (2005). Kamusu Türkî, Çağrı Yayınları, İstanbul.
Şahin, H. (2004). Eski Anadolu Türkçesi, Akçağ Yayınları, Ankara.
ZfWTVol11,No.2(2019)51‐67
67
Şahin, H. (2005). Anadolu’da Yazılmış Bir Tıp Kitabı Kemâliyye, Uludağ
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 9, Bursa.
Şahin, H. (2006). Bursa’da Bulunan Tıp Yazmalarındaki Terimler Üzerine, Uludağ
Üniversitesi II. Halk Kültürü Sempozyumu, Bursa.
Şahin, H. (2007). “Câmi‘ü’l-Fürs Örneğinde XVI. Yüzyıl Bitki İsimleri”, Turkish
Studies / Türkoloji Araştırmaları, Volume 2/2 Spring, 570-602.
Şehsuvaroğlu B., Demirhan A., Güreşsever G. (1984). Türk Tıp Tarihi, Bursa.
Şehsuvaroğlu, B. N. (1960). “Anadoluda Türkçeleşme Cereyanları ve Türkçe İlk Tıp
Yazmalarındaki Terimler”, VIII. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel
Bildiriler 1957, Türk Dil Kurumu Yayınları Sayı: 179, s.25-35, Ankara.
TDK (1993). Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara.
TDK (2005). Türkçe Sözlük, TDK Yayınları, Ankara.
Turan, Z. (1992). Hacı Paşa, Teshil - Dil Özellikleri, İnceleme, Söz Dizini- İnönü
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi,
Malatya.
Uçar, İ. (2009). Hazâ Kitâb-ı Hulâsa-i Tıbb Cerrâh Mes’ûd (Giriş-İnceleme- Metin-
Dizinler), Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış
Doktora Tezi), Sakarya.
Uçar, İ. (2012). Türkiye Türkçesinde Organ Adlarıyla Türetilmiş Bitki Adları,
Türklük Bilimi Araştırmaları (TÜBAR), 32, s. 307-330.
Uçar, İ. (2013). Türkiye Türkçesinde Hayvan Adlarından Türetilm Bitki Adları,
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), 2/1, s. 1-19
Uçar, İ. (2013). “Kavram-Çağrışım-Kelime” Bağlamında Bitki Adlarına Anlam
Bilimsel Bir Yaklaşım, Turkish Studies- İnternational Periodical For The
Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 8/1 Winter
2013, p. 2671-2683, Ankara-Turkey.
Uçar, İ. (2013). Yetiştiği/Geldiği Coğrafya Veya Etnik Adlandırmayla Oluşturulan
Bitki Adları, Zeitschrift für die Welt der Türken /Journal of World of Turks
,Vol. 5-1, pp. 115-135 – 135, ISSN:1868-8934, DOI:, Nisan, 2013.
Uzel İ. ve Süveren K. (1999). Sabuncuoğlu Şerefeddin Mücerreb-Nâme (İlk Türkçe
Deneysel Tıp Eseri - 1468), Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara.
Uzel, İ. (1992). Sabuncuoğlu Şerefeddin, Cerrahiyyetü’l-Haniye I-II, Atatürk Kültür
Merkezi Yayını, Ankara.
Uzel, İ. (2002). Türkçe Bâhnâmeler Hakkında Bir İnceleme, Kebîkeç S.13, s.191- 205,
Ankara.
Uzluk, F. N. (1960). “XIV. Yüzyıldaki Türkçe Tıp Kitaplarından Örnekler”, VIII.
Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildiriler 1957, Türk Dil Kurumu
Yayınları Sayı: 179, s.77-81, Ankara.
Yelten, M. (1993). Şirvanlı Mahmud- Kemaliyye, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yay.,
İstanbul.
Yıldız, Y. (2016). Tercüme-i Müfredât-ı İbn-i Baytâr (1b-150a) (Giriş-İnceleme-
Metin-Dizin), Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya.
Article
Bitkiler insan hayatında önemli bir yer teşkil eder. Bitkilerden hastalıkları tedavi etmekte, besin kaynağı amacıyla, barınmada, günlük yaşamda kullanılan aletlerin yapımında, süs eşyası, giysi vb. birçok alanda faydalanılır. Günümüze kadar hayatın her alanına bitkiler dâhil olmuştur. Bitkisiz bir yaşam insanoğlu için mümkün değildir. İnsan varlığının çok eski çağlara dayandığı Altay dağları ve Türkistan toprakları, Türkler için de varlıklarının tarih sahnesine çıktığı kadim topraklar olarak bilinir. Türkler bu topraklarda avcılığın yanında tarımla da uğraşmışlardır. Bu bakımdan çalışmaya konu olan bitkiler Türler tarafından çok eski çağlardan bu yana bilinmekte kullanılmaktadır. Bu çalışmada kökeni konusunda farklı görüşler bulunan ve çok eski çağlardan bu yana Türklerin bildiği, gıda vb. alanlarda kullandığı bitkilerden olan alıç, arpa, buğday, erik, soğan, sarımsak isimleri ele alınmıştır. Bu bitki isimlerinin tarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde kullanımı, eski Türkçe metinlerde geçen şekilleri, Moğolca, Farsça vd. dillerde nasıl kullanıldıkları, bu isimlerin etimolojik bakımdan nasıl ele alındığı ve son olarak da kökeni hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle incelenmiştir. Bu çalışmanın benzer çalışmalardan farkı, çok farklı dillerdeki eski ve yeni kaynaklara ulaşılmış olması, çalışmaya çok daha geniş bir çerçeveden bakma fırsatı verip yapılan değerlendirmelerin daha kapsamlı olmasını sağlamıştır.
Article
XVI. yüzyılda kaleme alınan “Baytarname” atçılık üzerine yazılan bir eserdir. Atçılıkla ilgili olması ve atların hastalıklarının tedavisinden bahsetmesi sebebiyle içerisinde farmakolojik bilgiler ihtiva etmektedir. Eserde atların hastalıklarında hangi ilaçların kullanılacağı, ilaç ve terkiplerin nasıl yapılacağı hakkında bilgi verilir. Bu eserlerde ilaç yapımında kullanılan bitki adlarının çokluğu dikkati çekmektedir. Dil olarak Eski Türkiye Türkçesi özelliklerini gösteren eser, dil tarihimiz açısından da önem arz etmektedir. Çalışmamız Eski Türkiye Türkçesi sahasında yapılabilecek çalışmalarda ve derlemelerde araştırmacılara yardımcı olacak şekilde hazırlanmıştır. Çalışmamızda Baytarname’de geçen bitki adları derlenerek liste haline getirilmiştir. Söz konusu adların hangi dile ait olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu bitkilerin hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığı da ifade edilmiştir. Tespit edilen 138 bitki adının 44 tanesinin Türkçe (%31), 39’unun Arapça (%28), 36’sının Farsça (%26), 10’unun Yunanca (%7) olduğu görülmüştür. 4 bitki ise çok dilli birleşik adlardan (%2) oluşmaktadır. Tedaviler-de en çok kullanılan bitkiler ise anzerūt, arpa, bezir, çam saḳızı, mastakī, sarımsaḳ, susam, soġan ve za‘ferān olarak tespit edilmiştir. Eserdeki hastalıklar atın uzuvlarına göre tasnif edilmiştir. Bevās̱īr, carab, demregü ḫunān, ḫunnāḳ, intişār, ishāl, ḳurlaġan, nāṣūr, ṣadme, saraṭān, sıraca, öksürük, verem ve yaġır gibi pek çok at hastalığı tanımlanmış ve tedavisi için yapılması gerekenler açıklanmıştır. Bu tedavilerde en çok kullanılan bitkiler ise anzerūt, arpa, bezir, biber, çam saḳızı, günlük, ḫaṭmī, mastakī, mersin, sarımsaḳ, susam, soġan ve za‘ferān olarak tespit edilmiştir.
Chapter
İshak Bin Murad'ın Edviye-i Müfrede eserindeki bitki adları incelendi. Günümüzde kullanılmaya devam eden bitki adları tespit edildi.
Article
Full-text available
Vocabulary studies are of significant importance for linguistic and cultural research because the worldview of a society is hidden in the verbal repertoire of its language. In studies on medical texts of the Old Anatolian Turkish period, it has been determined that there are errors and inconsistencies in the Latin equivalents of the plant names. The aim of this article is to reveal the true Latin equivalents of the plant names whose Latin equivalents are given incorrectly. To achieve this aim, we determined the sample selected by evaluating the forms in the indexes and dictionaries of fourteen Old Anatolian Turkish medical manuscript studies. Through this sample, we have attempted both to examine the reasons for the related discrepancies, as well as put forth solutions on how to eliminate them were evaluated. Such inconsistencies not only mislead scholars but also present them numerous challenges when it comes to further research. One of the aims of the study is to draw attention to such difficulties and discuss the measures that can be taken on the relevant issue.
Article
Full-text available
Medical education with native tongue is a privilige. This is not possible for many countries because of shortcomings and limiting factors of the status of national educative system. Only after a highly devolepped and sofisticated native tongue of science is suitable for medical education. At the same time with the Pyotr the Great of Russia and the Sultan Mahmud of the Ottomans, erected modern medical schools in their countries. Foundation of medical turkish and its use in the education of the medical students needed a time span but this was succeeded despite enormous difficulties.
Muhammed b. Mahmûd-ı Şirvânî Tuhfe-i Murâdî, (İnceleme-Metin-Dizin), TDK yay
  • M Argunşah
Argunşah, M. (1999). Muhammed b. Mahmûd-ı Şirvânî Tuhfe-i Murâdî, (İnceleme-Metin-Dizin), TDK yay. Ankara.
Ortaçağ İslam Dünyasında Itriyat, Gıda, İlaç Üretimi ve Tağşişi
  • A Bakır
Bakır, A. (2000). Ortaçağ İslam Dünyasında Itriyat, Gıda, İlaç Üretimi ve Tağşişi, Ankara.
Mahmûd-ı Şirvânî, Mürşîd (Göz Hastalıkları), Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları
  • A Bayat
  • N Okumuş
Bayat, A. ve Okumuş, N. (2004). Mahmûd-ı Şirvânî, Mürşîd (Göz Hastalıkları), Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara.
Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardanî-Kitabu'l-Müntehab fi't-Tıb, İnceleme -Metin -Dizin -Sadeleştirme -Tıpkıbasım
  • A Bayat
Bayat, A. (2005). Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardanî-Kitabu'l-Müntehab fi't-Tıb, İnceleme -Metin -Dizin -Sadeleştirme -Tıpkıbasım, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul.
Illustrated Polyglottic Dictionary of Plant Names in Latin
  • A Bayat
  • Arabic
  • Armenian
  • English
  • German French
  • Turkish Language
Bayat, A. (2010). Tıp Tarihi, Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği, İstanbul. Bedevian, K. A. (1936). Illustrated Polyglottic Dictionary of Plant Names in Latin, Arabic, Armenian, English, French, German, Italian and Turkish Language, Argus and Papazian Presses, Kahire.
Terceme-i Kâmilü's-Sınâʿa
  • A Çelik
Çelik, A. (2014). Terceme-i Kâmilü's-Sınâʿa (Giriş-İnceleme-Metin-Dizin), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa.
Yeni Tarama Sözlüğü, TDK Yayınları
  • F Develioğlu
  • Aydın Osmanlıca-Türkçe Lûgat
  • Ankara Yayınları
  • C Dilçin
Develioğlu, F. (2005). Osmanlıca-Türkçe Lûgat, Aydın Yayınları, Ankara. Dilçin, C. (1983). Yeni Tarama Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara. Erdağı, B. (2000). Tuhfe-i Mübârizî -İnceleme, Metin, Sözlük, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.
Eski Anadolu Türkçesiyle yazılmış Tıp yazmalarındaki Türkçe Organ Adları üzerine bir inceleme
  • M Güven
Güven, M. (2009). Eski Anadolu Türkçesiyle yazılmış Tıp yazmalarındaki Türkçe Organ Adları üzerine bir inceleme, TÜBAR-XXVI-/2009-Güz.