ArticlePDF Available

Kastamonu İli Merkez İlçesinde Gıda Ürünleri Tercihinde Coğrafi İşaretlerin Etkisi

Authors:
  • Kırşehir Ahi Evran University, Agricultural Faculty

Abstract

Coğrafi işaretler bir sınai mülkiyet hakkı olup Türkiye'deki yasal mevzuatı 1995 yılında yayınlanan 555 sayılı KHK'ye dayanmaktadır. Daha sonra 22.12.2016 tarihinde çıkartılan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile yasal altyapısı güçlenen coğrafi işaret sisteminde Türkiye'de Nisan 2021 tarihi itibari ile 707 tescilli ve 740 adet ise başvuru aşamasında ürün bulunmaktadır. Kastamonu ili toplam 20 adet tescilli ürün ve 15 adet başvuruda bulunan ürün ile Türkiye'de coğrafi işaretli ürüne sahip (tescil + başvuru) en zengin 10 ilden biridir. Bu çalışmanın amacı bu kadar zengin bir çeşitliliğe sahip Kastamonu ili Merkez ilçesinde tüketicilerin coğrafi işaret algısı ve bu algının tercihe dönüşmesi konusunda durumun ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda 203 kişi ile anket çalışması yürütülmüştür. Araştırma sonucunda tüketicilerin %88.67'sinin coğrafi işareti kavramını duyduğu, bu kişilerin %34.44'ünün ise konu hakkında yeterli bilgilerinin olduğu belirlenmiştir. Coğrafi işaret kavramı hakkında bilgisi olan tüketicilerin %71.67'si coğrafi işaret etiketini bir kalite göstergesi olarak algılamaktadır. Bu tüketicilerin %68.33'ü ise bu tip ürünler için fazla ödeme yapma konusunda istekli olduklarını bildirmiştir. Sonuç olarak coğrafi işaret konusunda özellikle 2016 yılında çıkan kanun sonrası önemli bir gelişme yaşanan Kastamonu ilinde coğrafi işaret konusunda tüketicilerin önemli ölçüde olumlu algı ve bunlarında davranışa dönüştüğü görülmektedir. Coğrafi işaret sisteminin daha etkin kullanımı ve tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi ile bu sistemin önemli bir yerel kalkınma aracı olacağı düşünülmektedir. Abstract Geographical indication is an industrial property right and its legal basis goes back to 1995 year 555 Decree Law in Turkey. There are 707 registered and 740 application stage products as of the date of April 2021 in Turkey where the legal framework of geographical indications system has been strengthened with Industrial Property Law No. 6769, issued on 12/22/2016. Kastamonu province, with a total of 20 registered and product included in the product 15 applications with a geographical indication is one of the richest 10 provinces in Turkey. The aim of this study is to reveal the geographical indication perception of consumers in the Central district of Kastamonu province, which has such a rich variety, and the situation of turning this perception into preference. In this context, a survey was conducted with 203 people. As a result of the research, they stated that 88.67% of the consumers heard the concept of geographical sign and 34.44% of these people had sufficient information about the subject. 71.67% of the consumers who have knowledge about the concept of geographical indication perceive the geographical indication label as a quality indicator. 68.33% of these consumers stated that they were willing to pay more for such products. As a result, it is seen that in Kastamonu province, where an important development has been experienced in the geographical indication area, especially after the law enacted in 2016, the consumers have a significant positive perception and behavior. It is thought that this system will be an important local development tool with more effective use of the geographical indication system and more information to the consumers.
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
Atıf için: Kan, M., Kan, ve A., Kütükoğlu, Ş. (2021). Kastamonu ili Merkez ilçesinde gıda ürünleri tercihinde coğrafi
işaretlerin etkisi, Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi, 7(1), 40-51. 40
Kastamonu İli Merkez İlçesinde Gıda Ürünleri Tercihinde Coğrafi
İşaretlerin Etkisi*
Mustafa KAN
1
Arzu KAN
2
Şevket KÜTÜKOĞLU
3
Öz
Coğrafi işaretler bir sınai mülkiyet hakkı olup Türkiye’deki yasal mevzuatı 1995 yılında yayınlanan 555 sayılı
KHK’ye dayanmaktadır. Daha sonra 22.12.2016 tarihinde çıkartılan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile
yasal altyapısı güçlenen coğrafi işaret sisteminde Türkiye’de Nisan 2021 tarihi itibari ile 707 tescilli ve 740
adet ise başvuru aşamasında ürün bulunmaktadır. Kastamonu ili toplam 20 adet tescilli ürün ve 15 adet
başvuruda bulunan ürün ile Türkiye’de coğrafi işaretli ürüne sahip (tescil + başvuru) en zengin 10 ilden biridir.
Bu çalışmanın amacı bu kadar zengin bir çeşitliliğe sahip Kastamonu ili Merkez ilçesinde tüketicilerin coğrafi
işaret algısı ve bu algının tercihe dönüşmesi konusunda durumun ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda 203 kişi
ile anket çalışması yürütülmüştür. Araştırma sonucunda tüketicilerin %88.67’sinin coğrafi işareti kavramını
duyduğu, bu kişilerin %34.44’ünün ise konu hakkında yeterli bilgilerinin olduğu belirlenmiştir. Coğrafi işaret
kavramı hakkında bilgisi olan tüketicilerin %71.67’si coğrafi işaret etiketini bir kalite stergesi olarak
algılamaktadır. Bu tüketicilerin %68.33’ü ise bu tip ürünler için fazla ödeme yapma konusunda istekli
olduklarını bildirmiştir. Sonuç olarak coğrafi işaret konusunda özellikle 2016 yılında çıkan kanun sonrası
önemli bir gelişme yaşanan Kastamonu ilinde coğrafi işaret konusunda tüketicilerin önemli ölçüde olumlu algı
ve bunlarında davranışa dönüştüğü görülmektedir. Coğrafi işaret sisteminin daha etkin kullanımı ve
tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi ile bu sistemin önemli bir yerel kalkınma aracı olacağı
düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi işaret, Tüketici algısı, Tüketici davranışı, Yerel kalkınma
The Effect of Geographical Indication on The Preference of Food Products in The Central
District of Kastamonu Province, Turkey
Abstract
Geographical indication is an industrial property right and its legal basis goes back to 1995 year 555 Decree
Law in Turkey. There are 707 registered and 740 application stage products as of the date of April 2021 in
Turkey where the legal framework of geographical indications system has been strengthened with Industrial
Property Law No. 6769, issued on 12/22/2016. Kastamonu province, with a total of 20 registered and product
included in the product 15 applications with a geographical indication is one of the richest 10 provinces in
Turkey. The aim of this study is to reveal the geographical indication perception of consumers in the Central
district of Kastamonu province, which has such a rich variety, and the situation of turning this perception into
preference. In this context, a survey was conducted with 203 people. As a result of the research, they stated
that 88.67% of the consumers heard the concept of geographical sign and 34.44% of these people had sufficient
information about the subject. 71.67% of the consumers who have knowledge about the concept of
geographical indication perceive the geographical indication label as a quality indicator. 68.33% of these
consumers stated that they were willing to pay more for such products. As a result, it is seen that in Kastamonu
province, where an important development has been experienced in the geographical indication area, especially
after the law enacted in 2016, the consumers have a significant positive perception and behavior. It is thought
that this system will be an important local development tool with more effective use of the geographical
indication system and more information to the consumers.
Keywords: Geographical indication, Consumer perception, Consumer behavior, Local development
JEL: Q13, Q18,
Geliş Tarihi (Received): 29.05..2021 Kabul Tarihi (Accepted): 15.06.2021
*Bu çalışma 29 Nisan-1 Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlenen International Academician Studies Congress 2021 Spring’de sunulmuş
ve Book Abstract kitabında özeti yayınlanmıştır. Bu çalışmanın verileri Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü
öğrencisi Şevket Kütükoğlu’nun lisans bitirme tezinden derlenmiştir.
1
Doç. Dr., Sorumlu yazar (Corresponding author), Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü,
mustafa.kan@ahievran.edu.tr, Orcid: 0000-0001-9198-5906
2
Doç. Dr., Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Orcid: 0000-0003-0788-6281
3
Öğrenci, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
41
GİRİŞ
Günümüz dünyasında piyasalardaki çeşitlilik
rekabetin daha fazla artmasına neden olmuş
artan rekabet ortamlarında ise sürdürülebilirliğin
sağlanmasında farklı yöntem ve stratejileri
uygulanmaya başlanmıştır. Bu kapsamda ürün
farklılaştırması önemli bir strateji olmakla
birlikte tüketicinin algısının da yönlendirilmesi
ve yönetilmesi süreci gelişen teknolojilerle
beraber homojenleşen yapıda seçiciliği
sağlamak için önem arz etmektedir. Son yıllarda
tüketici algısı içinde özellikle sağlıklı ve
güvenilir gıda önemli bir yer tutmaktadır.
Özellikle küreselleşme ile birlikte daha çok
homojenleşen ve endüstrileşen gıdalar
tüketicilerde önemli bir risk algısı
oluşturmaktadır. Bu durum tüketicilerde
farklılaştırmış ürünlere karşı olan ilginin
artmasına (Bramley vd., 2009; Stolzenbach vd.,
2013; Kılıç ve Kurnaz, 2010; Asif vd., 2018),
nicelikten ziyade kalite ve sağlık yararlarının
(Akbay ve Eugene, 2005; Verbeke, 2013;
Tomescu, 2015) ve çevreye dost ürünlerin
(Schlegelmilch vd., 1996; Hopkins ve Roche,
2009; Chaudhary ve Bisai, 2018) tercih
edilmesine bunun yanında otantik tatlara karşı
olan artan ilginin oluşmasına (Bessiere, 1998;
Trichopoulou vd., 2007; Löker vd., 2013; Lee
vd., 2017) sebep olmuştur. Bu yapı içerisinde
geleneksel, yerel, coğrafi işaretli vb. ürün
tanımlamaları bu pazar segmentinde tüketicinin
ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır.
Tüketicilerin bu küresel pazar içindeki
ihtiyaçlarının giderilmesinde ve beklentilerinin
karşılanmasında coğrafi işaretler önemli bir
araçtır. Fikri mülkiyet haklarının korunması
kapsamında Türkiye’de sinai mülkiyet
haklarının korunması içerisinde korunan coğrafi
işaretler, içinde barındırdığı çok boyutlu anlam
ile hem yerele kalkınma boyutu ile ile hem de
tüketiciye farklı lezzet ve tad sunma boyutuyla
katkı sağlamaktadır (Kan ve Gülçubuk, 2008;
Kan vd, 2012; Kan ve Gülçubuk, 2014). Değer
oluşturmanın yanında kültürel bir parçanın
simgesi de olan coğrafi işaretler kalite
güvencesini de sunması ile tüketicide olumlu bir
algı oluşturmaktadır. Dünyada tarihsel açıdan
eskiye dayanan coğrafi işaret sistemi Türkiye’de
1995 yılından bu yana uygulamadadır. 2016
yılında çıkartılan Sınai Mülkiyet Kanunu ile
yasal yapısını güçlendiren sistem ile Türkiye’de
Nisan 2021 sonu itibari ile 707 ürün tescil
edilmiş 706 ürünün ise başvurusu yapılmış olup
değerlendirme aşamasındadır (TÜRKPATENT,
2021) Kastamonu ili toplam 20 adet tescilli ürün
(Şekil 1) ve 15 adet başvuruda bulunan ürün ile
Türkiye’de coğrafi işaretli ürüne sahip
(tescil+başvuru) en zengin 10 ilden biridir
(TURKPATENT, 2021). Özellikle yöresel
yemekler ve el işçiliği konusunda zengin bir
kültüre sahip Kastamonu ilinde Türkiye’den
Avrupa Birliği’nde tescilli olan bir ürün
bulunmaktadır. 16.04.2021 tarihinde AB
nezdinde PDO (Protected Designation of Origin-
Menşei İşareti) olarak tescillenen Taşköprü
Sarımsağı AB nezdinde tescillenen 7 üründen
biridir (eAmbrosia, 2021).
Coğrafi işaretli ürünlere karşı olan ilgi gerek
dünyada gerekse Türkiye’de giderek
artmaktadır. Tüketicilerin özellikle gıda
güvenilirliği konusundaki artan endişesi onları
bu konuda emin olabilecekleri ürünlere ve
bunları ispatlayan logo, etiket, sertifika vb.
unsurların takibine itmektedir. Ayrıca coğrafi
işaretli ürünlerin bir kalite göstergesi olarak
algılanması da bu işaretlerin tüketicilerin satın
alma davranışlarında etkisi olabileceği tezini
ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmanın amacı bu
kadar zengin bir çeşitliliğe sahip Kastamonu ili
Merkez ilçesinde tüketicilerin coğrafi işaret
algısı, bu algının tercihe dönüşmesi ve kaliteli
ürün ile coğrafi işaretli ürün algısı konusunda
durumun ortaya konulmasıdır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Araştırma alanını Kastamonu ili Merkez ilçesi
oluşturmaktadır. Araştırmanın ana materyalinin
Kastamonu ili Merkez İlçesinde tüketicilerle
yapılan anket çalışması sonucu elde edilen
birincil veriler oluşturmaktadır. Çalışmanın ana
popülasyonunu 151500 kişilik nüfus
oluşturmaktadır. Yapılan anketlerin hedefine
ulaşılabilmesini sağlayabilmesi için tüketiciler
“Ana Kitle Oranlarına Dayalı Basit Tesadüfî
Örnekleme Yöntemi” ile seçilmiştir. Saha
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
42
çalışmaları Ekim 2020- Ocak 2021 ayları
arasında yapılmıştır. Örneklem sayısı, tarım
ekonomisi literatüründe sonlu ana kitle için
kullanılan aşağıdaki formül yardımıyla
hesaplanmıştır (Yamane, 2010);
𝑛 = 𝑁 𝑡2 𝑝 𝑞
𝑑2(𝑁 1) 𝑡2 𝑝 𝑞
Formülde; n= örneklem hacmini, N=ana
kitledeki birim sayısını, ana kitledeki birim
sayısı Kastamonu ili Merkez ilçesi nüfusu
(151500 kişi). p=tüketicilerin coğrafi işaretleri
bilme olasılığı (%85). q= tüketicilerin coğrafi
işareti tanımama olasılığı, 1-p= 0.15 olarak
alınmıştır. Olasılıkların hesaplanmasında alanda
ön çalışma yapılmış ve oranlar ona göre dikkate
alınmıştır. t= belirli serbestlik derecesinde ve
saptanan yanılma düzeyinde t tablosunda
bulunan teorik değer (1.96), d= olayın görülüş
sıklığına göre yapılmak istenen ± sapma olarak
simgelenmiştir. Yapılan hesaplama sonucunda,
örnek hacmi 203 kişi (195±%5) olarak
belirlenmiştir.
Şekil 1. Kastamonu İlinde Coğrafi İşaretli Ürünler
Taşköprü Sarımsağı
Kastamonu Çekme Helva
Kastamonu Simidi
Kastamonu Simit Tiridi
Kastamonu Siyez
Buğdayı
Kastamonu Siyez Bulguru
Devrekani Hindi Banduma
Taşköprü Kuyu Kebabı
Devrekani Cırık Tatlısı
Daday Etli Ekmeği
Cide Ceviz Helvası
Pınarbaşı Kara Çorba
Tosya Pirinci
Azdavay Yöresel Kıyafetleri
Kastamonu Taş Baskı
Dokuması
Tosya Bıçkısı
Tosya Kıstısı
Evrenya Bıçağı
Kastamonu Pastırması
Kastamonu Fanilası
Coğrafi işaretli ürünlerin resimleri “https://www.anadoluyugeziyorum.com/blogdetay/kastamonunun-cografi-isaretli--urunleri”
adresinden alınmıştır
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
43
Çalışmada elde edilen veriler istatistiki
analizlerin yapılmasında çapraz tablolar
kullanılmıştır. Çapraz tablolarda frekans ve/veya
yüzde oranlar gösterilmiştir.
Kesikli değişkenler arasında bağımlılık
kontrollerinde Ki-Kare analizinde ve Linear-By-
Linear İlişki Analizinden yararlanılmıştır. Hane
halkı gelir gruplarına göre ortalamalar arasındaki
farkın istatistiki açıdan önemliliklerin
belirlenmesinde Varyans Analizinden
yararlanılmış, F değerleri hesaplanarak %90,
%95 ve %99 seviyelerinde güvenilirlik testleri
yapılmıştır (Kesici ve Kocabaş, 1998).
Eşdeğerlik ölçeği/Eşdeğer hanehalkı büyüklüğü
değeri için TÜİK tarafından yapılan “Gelir ve
Yaşam Koşulları Araştırması” içerisinde
kullanılan OECD eşdeğerlik ölçeği
kullanılmıştır. Buna göre, hane halkındaki
referans kişi için “1”, 14 yaş ve üzerindeki tüm
fertler için “0.5” ve 14 yaşın altındaki tüm fertler
için “0.3” katsayısı ile çarpılarak hesaplanmıştır
(TÜİK, 2021).
Araştırmada aileler göreli yoksulluklarına göre
gruplandırılarak incelenmiştir. Göreli yoksulluk
ise TÜİK 2019 yılı verilerine göre 2019 yılı TR8
Bölgesinde eşdeğer kişi başı yoksulluk sınırı
olan 1052TL/ay (TÜİK, 2020a) dikkate alınarak
yoksulluk sınırının 2 katı ve 4 katı hesaplanmış
ve buna göre geliri düşük, geliri orta ve geliri iyi
şeklinde 3 gruba bölünmüştür.
BULGULAR
Araştırma alanında rüşülen tüketicilere ait
demografik ve ekonomik göstergeler Tablo 1.’de
sunulmuştur. Tablo incelendiğinde örneğe giren
tüketicilerin yük çoğunluğunun erkek ve
ortalama 37 yaşlarında olduğu görülmektedir.
Araştırmaya dahil olan tüketicilerin yaklaşık
yarısı Y kuşağını temsil ederken ¼’ünü X
Kuşağı, yaklaşık %16’sını Z kuşağı geri kalan
yaklaşık %7’lik bir kesimi ise Baby-Boomer
kuşağını temsil etmektedir.
Araştırmada görüşülen tüketicilerin yaklaşık
yarısı üniversite mezunudur. İlk ve ortaokul
mezunu bireylerin oranı düşük olup araştırma
kitlesi yüksek bir öğrenim düzeyine sahiptir.
Tablo 1 incelendiğinde, hanelerin aylık geliri
ortalama 7302 TL olup eşdeğer kişi başı gelir ise
3355 TL/ay olarak hesaplanmıştır. 2019 yılı
eşdeğer kişi başı yıllık gelir Kastamonu ilinin de
içinde bulunduğu TR8 Bölgesinde 25295 TL/yıl
(2108 TL/ay) olup bu değer Türkiye geneli için
28522 TL/yıl olarak belirtilmektedir (TÜİK,
2020b). Aynı zamanda TR8 Bölgesi için eşdeğer
kişi başı yoksulluk sınırı (%60 Medyan Geliri)
12625 TL/yıl (1052 TL/ay) olup bu değer
Türkiye için 12952 TL/yıl olarak gerçekleşmiştir
(TÜİK, 2020a). Tablodan da görüleceği üzere
örneğe giren ailelerin aylık geliri ortalamanın
üzerinde olup bireylerin öznel yoksulluk
seviyelerine bakıldığında yaklaşık ¾’ünün
gelirinin orta-iyi olduğu belirlenmiştir.
Araştırma bölgesinde belirlenen örnek kitlenin
gıda satın alımlarında tercih ettikleri pazar
yerleri Tablo 2’de gösterilmiştir. Tablo
incelendiğinde en fazla tercih edilen pazar
yerleri marketler olup gıda satın alımlarında en
az tercih edilen pazar yeri ise internet ortamıdır.
Türkiye’de yapılan çalışmalarda da benzer
sonuçlara ulaşılmıştır. Duru ve Seçer (2019)
Mersin ili Merkez ilçede tüketicilerin geleneksel
gıda ürünleri satın alma yerinde ilk tercihin
marketler olduğunu belirtmiştir. Bahşi ve Bostan
Budak (2014) Adana ili Merkez ilçede
tüketicilerin gıda ürünleri satın almada ilk sırada
marketi tercih ettikleri ve bu kişilerin oranının
ise %36 olduğunu belirtmiştir. Aynı çalışmada
en son tercih edilen alan %13.5 ile sanal
ortamlardır. Covid-19 pandemisi ile birlikte
insanların pazar yeri tercihlerinde değişimlerin
meydana geldiği düşünüldüğünde özellikle
internet ortamından alışveriş yapma oranının
arttığı günümüzde araştırma bölgesinde bu
durumun gıda alımlarında halen yüksek
olmadığı belirlenmiştir. Bu durum T.C. Ticaret
Bakanlığı e-ticaret istatistikleri ile de uyuşmakta
olup e ticarette tüketicilerin gıda satın alım oranı
diğer sektörlere göre daha düşüktür (Ticaret
Bakanlığı, 2021).
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
44
Tablo 1. Tüketicilere ait demografik ve ekonomik göstergeler
Değişkenler
Frekans
Sayı
%
Cinsiyet
Erkek
125
61.58
Kadın
78
38.42
Tüketicinin yaşı
Tüketicinin öğrenim durumu
İlkokul
6
2.96
Ortaokul
8
3.94
Lise
28
13.79
Yüksekokul
47
23.15
Üniversite
114
56.16
Hane halkı sayısı (Kişi)
Hanedeki eşdeğer kişi (EK) sayısı
Hanenin aylık geliri (TL/ay)
Eşdeğer kişi başına aylık gelir (TL/EK)
Gıda harcaması (TL/ay)
Eşdeğer kişi başı aylık gıda harcaması (TL/EK)
Hanenin öznel yoksulluk
durumu
Yoksul
1
0.49
Orta-yoksul
22
10.84
Orta-iyi
149
73.40
İyi
31
15.27
TÜİK 2019 yoksulluk sınırına
göre sınıflama-gelir grupla
Geliri düşük
57
28.08
Geliri orta
90
44.33
Geliri iyi
56
27.59
Tablo 2. Tüketicilere gıda alışverişlerinde tercih ettikleri pazar yerleri (5’li puanlama)
Hanenin Gelir Durumu
Market
Bakkal
Mahalle
pazarı
Özel
pazar
Ürüne özgü
satış yeri
Doğrudan
üreticiden
İnternet
Düşük
gelir
Ortalama
4.70
2.54
3.39
2.30
2.39
2.56
1,61
Std. Sapma
.63
1.28
1.47
1.16
1.28
1.35
1,11
Orta gelir
Ortalama
4.57
2.52
3.36
2.34
2.59
2.62
1,84
Std. Sapma
1.02
1.15
1.35
1.26
1.26
1.36
1,31
İyi gelir
Ortalama
4.63
2.30
3.45
2.45
3.02
2.63
2,14
Std. Sapma
.98
1.23
1.45
1.43
1.38
1.38
1,52
Genel
ortalama
Ortalama
4.62
2.47
3.39
2.36
2.65
2.61
1,86
Std. Sapma
.91
1.21
1.41
1.28
1.32
1.36
1,33
F Değeri
0,38
0.72
0.07
0.20
3.51**
0.04
2.27*
*, **, *** ifadeleri sırasıyla p<0,10, p<0,05 ve p<0,01 istatiksel önem düzeylerini ifade etmektedir.
Tüketicilerin gıda ürünlerinde satın alma tercih
kriterleri Tablo 3’te sunulmuştur. Tablo
incelendiğinde en önemli kriterin fiyat olduğu
görülmektedir. Üreticilerin gelir durumlarına
göre tercih kriterlerinde değişmeler olup fiyat
kriteri düşük gelir gruplarında daha fazla önemli
iken özellikle ürün içeriği kriteri yüksek gelirli
gruplarda daha fazla ön plana çıkmaktadır.
Tüketicilerin satın alım kriterleri arasında dikkat
çeken bir diğer husus ise ürünlerin sahip
oldukları sertifikaların tüketiciler tarafından
dikkat edilen kriterler arasında gösterilmesidir.
Gelir gruplarına re önem seviyesi istatistiki
olarak değişiklik göstermeyen bu durum
tüketicilerin bu tür parametreleri dikkatle
izlediklerini göstermektedir. Bu konularda
yapılan çalışmalarda bulunan sonuçlar ile
karşılaştırıldığın da Bahşi ve Bostan Budak
(2014) Adana ilinde yaptıkları çalışmalarda
tüketicilerin yaklaşık %50'sinin gıda ürünler
satın alırken ürünün içeriğine dikkat ettikleri
belirlenmiştir. Öncül vd. (2019) İzmir ilinde
yaptıkları çalışmada ise tüketicilerin gıda
ürünlerini ilk kez satın alma kararı vermede
etkili olan faktörler arasında en önemli faktörü
%77.7 ile tat daha sonra %74.7 ile fiyatın etkili
olduğunu bulmuşlardır.
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
45
Tablo 3. Tüketicilere gıda alışverişlerinde tercih kriterleri (5’li puanlama)
Hanenin Gelir Durumu
Fiyat
Marka
Ürün
içeriği
Sertifika
Üretim yeri
Alışkanlık
Düşük
gelir
Ortalama
4,54
4,04
4,02
4,11
2,82
2,63
Std. Sapma
0,93
1,15
1,14
1,06
1,44
1,33
Orta gelir
Ortalama
4,56
4,13
4,34
4,11
2,68
3,22
Std. Sapma
0,74
1,23
1,02
1,28
1,40
1,38
İyi gelir
Ortalama
4,16
4,29
4,39
4,18
3,04
3,14
Std. Sapma
1,19
1,04
,87
1,16
1,54
1,57
Genel
ortalama
Ortalama
4,44
4,15
4,27
4,13
2,82
3,03
Std. Sapma
0,94
1,16
1,02
1,19
1,45
1,44
F Değeri
3,56**
0,68
2,41*
0,07
1,05
3,24**
*, **, *** ifadeleri sırasıyla p<0,10, p<0,05 ve p<0,01 istatiksel önem düzeylerini ifade etmektedir.
Tüketicilerin gıda satın alım davranışları
incelendiğinde güvenilir gıda olgusunun ön plan
çıktığı görülmektedir. Türkiye Gıda Güvenliği
Araştırması' na (2014) göre 18 yaş ve üzeri kentli
Türk tüketicisininin gıda alışverişindeki tercihini
en fazla “kendi ve ailesinin sağlığı” ve “ürün
kalitesi” oluşturduğu belirtilmektedir (GGD,
2021). Kalite kavramı göreceli bir kavram olup
son yıllarda “kaliteli” ve “sağlıklı” kelimeleri
birbirleri ile yakın ilişkili olacak şekilde
kullanılmaktadır. Bu iki kavram güvenilir gıda
kavramını tanımlayan en önemli kavramlar olup
tüketicilerin güvenilir gıda konusundaki algıları
önem taşımaktadır. Tüketicilere kaliteli ürün
tüketim alışkanlıkları sorulmuş ve özellikle orta
ve iyi gelir grubundaki tüketicilerin önemli
ölçüde kaliteli ürün tüketim davranışı
gösterdikleri belirlenmiştir (Şekil 2.). Burada
önemli olan “kalite” kavramının tüketicilerin
nasıl algıladıklarıdır.
Şekil 2. Tüketicilerin kaliteli ürün tüketim
alışkanlığı (F:2,79, p:0,06)
Tablo 4.’te tüketicilerin kaliteyi nasıl
tanımladıkları algısı ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Tablo incelendiğinde gelir
gruplarına göre tüketicilerin oluşturdukları kalite
parametrelerinin istatistiki olarak anlamlı bir
şekilde değişmediği belirlenmiştir. Her üç gelir
grubunda da kalite parametresinin en önemli 2
unsurun İçeriği Doğal/Katkısız” ve “Sağlıklı”
oldukları belirlenmiştir. Bu durum keticilerin
kaliteli gıda ile güvenilir gıda tanımlamalarını
büyük ölçüde birbirlerinin yerine kullandıkları
görülmektedir. Bu durumun içerisinde son
yıllarda yaşadığımız Covid-19 pandemisinin
tüketicilerde yaratmış olduğu sağlık endişesinin
de etkisi olabilir. Bu nedenle kalite ile sağlıklı
gıda ilişkisinin tüketiciler tarafından daha fazla
ilişkilendirildiği günümüzde bu algıyı
oluşturacak ve bunu garanti edecek uygulamalar
önem taşımaktadır. Aydın Eryılmaz vd. (2018)
Samsun ilinde yaptıkları bir çalışmada gıda
güvenliğinden haberdar olan tüketicilerin
%44.13’ü güvenilir gıdayı sağlıklı, %19.25’i
sertifikalı, %16.43’ü son kullanma tarihi
geçmemiş, %11.27’si katkı maddesi içermeyen,
%4.69’u kaliteli, %4.23’ü ise hijyenik gıda
olarak tanımladıklarını belirtmişlerdir.
Tablo 5’te kaliteli ürün algısı oluşturan ürünlere
tüketicilerin fazla para ödeme isteklilikleri
ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tüketicilerin
%85.71’i kaliteli ürünlere fazla ödeme yapma
konusunda hem fikir oldukları rülmektedir.
Bu durum gelir gruplarına re değişkenlik
göstermekte olup gelir durumu daha iyi olan
tüketicilerde bu oran daha yüksektir ve istatistiki
olarak bu farklılık anlamlı olduğu belirlenmiştir.
Tablo 5’te 3 farklı fiyat için üreticilerin ödemeye
razı oldukları fiyatlar ortaya konulmuştur. Olası
üç fiyat için (20-50 ve 100 TL) tüketicilerin
ödemeye razı oldukları ilave fiyat oranları
4.02
4.31 4.30
4.23
Düşük Gelir Orta Gelir İyi Gelir Genel Ort.
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
46
sırasıyla %46.65, %26.42 ve %19.71 daha
fazladır. Schneider ve Ceritoğlu (2010) İstanbul
ilinde yaptıkları çalışmada Markalama” ve
“Ürün Özellikleri” boyutunun yöresel gıda
ürünlerinin satın alınması ve daha fazla bir fiyat
ödeme eğilimi üzerinde farklı düzeylerde ancak
anlamlı pozitif bir etkiye sahip olduğunu
belirlemiştir. Özdemir ve Yaşa Özeltürkay
(2019) tüketicilerin gelir düzeyleri arttıkça
organik gıdalar için ödeme istekliliklerinin de
arttığını belirlemişlerdir. Topçu ve Yalçın
(2016) Amasya, Isparta, Bayramiç ve yabancı
orijinli elmaların tüketim tercihlerinde etkili olan
faktörler ve onların seviyelerine bağlı olarak
tüketicilerin ödeme istekliliklerini belirlemek
amacı ile TRA1 Bölgesi’nde (Erzurum, Erzincan
ve Bayburt) yürüttükleri çalışmada; yüksek
ödeme istekliliğine sahip tüketicilerin, tüketim
tercihlerini yerel bölge orijinli/coğrafi işaretli
Amasya ve Isparta elmaları lehinde
kullandıklarını belirtmişlerdir.
Tablo 4. Tüketicilere gıdada kalite algısı (%)
Hanenin gelir durumu
Düşük gelir
Orta gelir
İyi gelir
Ortalama
İçeriği doğal/katkısız
59.65
50.00
53.57
53.69
Sağlıklı
15.79
14.44
14.29
14.78
Tadı lezzetli-güzel
7.02
11.11
1.79
7.39
Üzerinde sertifika olan
3.51
6.67
12.50
7.39
Hijyenik
3.51
7.78
3.57
5.42
Fiyatı pahalı
3.51
4.44
3.57
3.94
Taze
7.02
2.22
5.36
4.43
Besleyici
0.00
1.11
5.36
1.97
Tanınan marka
0.00
2.22
0.00
0.99
Ki Kare:18.89 P:0.27 H0: Kabul
Tablo 5. Tüketicilerin kaliteli ürünlere fazla ödeme istekliliği (%)
Kaliteli ürüne fazla fiyat
ödeme istekliliği
Hanenin yoksulluk durumu
Düşük gelir
Orta gelir
İyi gelir
Ortalama
Evet
77.19
87.78
91.07
85.71
Hayır
22.81
12.22
8.93
14.29
Ki Kare: 5.01 P:0.08 H0: Red
20 TL
27.86
29.84
29.82
29.33
50 TL
59.82
63.05
66.39
63.21
100 TL
115.02
119.72
123.75
119.71
F20TL:1.50 - F50TL:4.64** - F100TL:3.32**
*, **, *** ifadeleri sırasıyla p<0,10, p<0,05 ve p<0,01 istatiksel önem düzeylerini ifade etmektedir.
Kesin bir tanımı bulunmamakla birlikte
yöresel/yerel gıda tanımı, çiftçi pazarları ve özel
yüksek değerli yiyeceklerle olan önceki
ilişkilerine kadar geniş bir spektrum içerisinde
değişiklik göstermektedir. USDA’nın yaptığı
tanımlamada yerel gıda, sınırlı bir coğrafi alanda
üretilen ve dağıtılan gıdanın tüketicilere
doğrudan veya aracı olarak pazarlanması olarak
tanımlanmaktadır. Tüketicilerin neyi "yerel"
olarak gördüklerini tanımlamak için önceden
belirlenmiş bir mesafe yoktur, ancak genellikle
bir merkez noktasından veya eyalet/yerel
sınırlardan belirlenen mil sayısı kullanılır. Daha
da önemlisi, yerel gıda sistemleri, çiftlikleri ve
tüketicileri satış noktasında birbirine bağlar
(USDA, 2021). resel/yerel ürünlere yönelik
ilginin her geçen gün arttığı günümüzde
tüketiciler yöresel ürün-doğal gıda ilişkisi
kurmakta ve bunu bir kalite stergesi olarak
tanımlamaktadır. Fakat tanımlamalar
yerel/yöresel gıdanın tanımlanmasında öncelikle
coğrafi yakınlık olarak tanımlandığını burada da
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
47
çoğunlukla ilişkisel yakınlığın daha fazla
devrede olduğu (gıda üretim ve pazarlaması
içindeki aktörlerle) ve bunun yanında az da olsa
değer yakınlığı ile de (kalite, sertifika,
izlenebilirlik, tazelik vb.) ilişkilendirildiği
görülmektedir (Eriksen, 2013).
Görüleceği üzere yerel/yöresel gıda
tanımlamasının hem coğrafi, hem aktörel hem de
değer boyutları olup tüketicilerin yerel/yöresel
ürünleri taze, sağlıklı, doğal, lezzetli ve kaliteli
şeklinde algı oluşturdukları da belirtilmektedir
(Ostrom, 2006; Taşdan vd. 2014; Kadanalı ve
Dağdemir, 2016; Duru ve Seçer, 2019).
Tablo 6.’da tüketicilerin yöresel ürünlere karşı
ilgisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Tüketicilerin özellikle bu davranışını ortaya
koymada bulundukları yerden başka bölgelere
gitmeleri durumunda yerel/yöresel ürün
araştırma davranışlarının belirlenmesi ile
açıklanmıştır. Tablo incelendiğinde genel
ortalamada tüketicilerin yaklaşık %36’sını
yerel/yöresel ürünleri kesinlikle araştırdıkları,
%52’si ise bazen araştırdıklarını belirtmişlerdir.
Bu durum gelir ile değişmekte olup gelir durumu
iyi olanların yerel/yöresel ürünleri araştırma
yüzdesi diğer gruplara göre daha yüksektir.
Özellikle gelir durumu iyi olanların araştırdıkları
yerel/yöresel ürünleri daha fazla satın alma
istekliliği gösterdikleri bu durumun da istatistiki
olarak önemli olduğu belirlenmiştir.
Yerel/Yöresel ürün kavramını tescillendiren bu
kavrama daha fazla anlam yükleyen başka bir
kavram ise coğrafi işaretlerdir. Türkiye zengin
biyoçeşitliliği kadar kültürel çeşitliliğe de sahip
olması coğrafi işaretli ürüne sahip olma
bakımından avantaj sağlamaktadır. Coğrafya ve
insan ile bağ kuran bu sistem aynı zamanda bir
kalite göstergesi olarak görülmektedir (Kan vd.
2016). Coğrafi işaretli ürünler giderek
Türkiye’de yaygınlaşmakta hatta Avrupa Birliği
(AB) nezdinde 7 adet tescilli 18 adet
başvurusunda olan ürün ile uluslararası alanda
da faaliyetleri ile ileriye dönük umut
vermektedir (eAmbrosia, 2021).
Tablo 7’de tüketicilerin coğrafi işaret algı ve
davranışları gösterilmiştir. Tablo incelendiğinde
tüketicilerin %88.67’si coğrafi işareti
duydukları, bu kişilerin de %34.44’ünün konu
ile ilgili yerli bilgisi olduğu belirlenmiştir.
Tüketicilerin %71.67’si coğrafi işaretleri bir
kalite göstergesi olarak görmekte ve %60.59’u
ise bu ürünlere fazla fiyat ödeme konusunda
istekli oldukları belirlenmiştir. Bu konuda
yapılan çalışmalar da tüketicilerin coğrafi işaretli
ürünlere daha fazla ödeme konusunda istekli
oldukları belirtilmektedir (Juma vd., 2016).
Araştırma alanında tüketicilerin ödemeye razı
oldukları fazla fiyat oranı %15 civarında olup
gelir durumlarına göre istatistiki olarak anlamlı
bir değişim belirlenmemiştir. Bölgede coğrafi
işaret sisteminin işleyişi konusunda tüketicilerin
kararsız kaldıkları belirlenmiş olup, en önemli
katkının ürünün ve bölgenin tanıtımına olduğu
belirtilmiştir
Tablo 6. Tüketicilerin yöresel ürün alma durumları
Hanenin gelir durumu
Düşük gelir
Orta gelir
İyi gelir
Ortalama
Başka bir il veya bölgeye
gittiğinizde oranın
yöresel ürünlerini
araştırma durumu
(%)
Yerel ürünleri
araştırırım
24.56
35.56
48.21
35.96
Yerel ürünleri bazen
araştırırım
59.65
54.44
42.86
52.71
Yerel ürünleri
araştırmam
15.79
10.00
8.93
11.33
Linear By Linear Assoc.:6.35 P:0.01 H0: Kabul
Başka bir il veya bölgeye gittiğinizde oranın
yöresel ürünlerini satın alma istekliliği
(5’li puanlama)
3.72
3.90
4.13
3.91
F:3.32 P:0.03
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
48
Tablo 7. Tüketicilerin coğrafi işaret algı ve davranışları (%)
Hanenin gelir durumu
Düşük gelir
Orta gelir
İyi gelir
Ortalama
Coğrafi işaret kavramını
duyma durumu
Evet
84.21
88.89
92.86
88.67
Hayır
15.79
11.11
7.14
11.33
Ki Kare: 2.11 P:0.35 H0: Kabul
Coğrafi işaret kavramını
hakkında bilgi düzeyi
Yeterli bilgisi var
22.92
33.75
46.15
34.44
Kısmen bilgisi var
77.08
66.25
51.92
65.00
Hiç bilgisi yok
0.00
0.00
1.92
.56
Ki Kare: 8.86 P:0.06 H0: Red
Coğrafi işaret bir kalite
göstergesi midir?
Evet
72.92
75.00
65.38
71.67
Hayır
14.58
18.75
28.85
20.56
Bilmiyorum
12.50
6.25
5.77
7.78
Ki Kare: 5.01 P:0.29 H0: Kabul
Coğrafi işaretli ürünlere
fazla ödeme istekliliği
Evet
61.40
66.67
50.00
60.59
Hayır
38.60
33.33
50.00
39.41
Ki Kare: 4.04 P:0.13 H0: Kabul
Fazla ödeme oranı (ortalama)
16.71
14.57
15.36
15.36
F:0.47 p:0.62
Coğrafi işaret sisteminin işleme durumu (ortalama)
2.61
2.80
3.00
2.80
F:1.00 p:0.37
Coğrafi işaretlerin
katkısı
Hiç katkısı olmadı
17.54
16.67
7.14
14.29
Ürünün tanıtımına katkısı oldu
38.60
32.22
53.57
39.90
İlin/ilçenin tanıtımına katkısı
oldu
38.60
40.00
32.14
37.44
Daha fazla istihdam sağladı
0.00
3.33
1.79
1.97
Daha fazla gelir imkanı
sağladı
3.51
3.33
1.79
2.96
Turizm potansiyelini arttırdı
1.75
4.44
3.57
3.45
Ki Kare: 10.43 P:0.40 H0: Kabul
SONUÇ
Türkiye coğrafi işaretli ürün sayısı bakımından
Dünya’da önemli ülkelerden bir tanesidir. 1995
yılından bu yana giderek sayısı artan 2016 yılı ile
ivmesi hızlanan coğrafi işaretli ürün sayısının
artışı Türkiye’nin gerçek gücünün ortaya
konulması adına önem taşımaktadır.
Tüketicilerin geçen bu süreç içerisinde gerek
kamu spotları, gerekse ulusal ve uluslararası
medyanın yayınları ile birlikte eğitim ve proje
faaliyetleri ile daha fazla bilgilendiği,
bilinçlendiği ve sorgulama kabiliyetlerinin
arttığı görülmektedir. Kastamonu ili Türkiye’de
en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip on ilden
biridir. Ürün sayısı ve çeşitliliğinin fazla oluşu
kentte de buna karşı bir ilginin arttığını
göstermektedir. Kalite ve coğrafi işaret arasında
bağlantı kuran tüketici daha fazla ödeme
istekliliğine sahip olmakta ve bu durum ise bölge
ekonomisine önemli katkılar sağlama fırsatları
doğurmaktadır. Yapılan bu çalışma ile
Kastamonu ili Merkez ilçesindeki tüketicilerin
ürün tercihlerinde coğrafi işaretlerin etkisi ortaya
konulmaya çalışılmıştır. Çıkan sonuçlar
tüketicilerin sertifika, logo ve etiket gibi ayırt
edici işaretleri ürün tercihinde kullandıkları
görülmekte olup gelir durumuna re bu
durumun değiştiği belirlenmiştir. Bu durumun
oluşmasında son yıllarda yaşanan Covid-19
salgının da etki olduğu düşünülmektedir.
Tüketiciler daha fazla kalite göstergelerine
dikkat etmekte ve bunu kalite ile
ilişkilendirmektedir.
Coğrafi işaret tescil sistemi içerisinde ürünün
coğrafya ve insan ile kurmuş olduğu bağ
tüketicileri bu sistemi sadece kalite olarak değil
aynı zamanda aidiyetlik hissi ile yaklaşmalarına
sebep olmaktadır. Bu durum hem fazla ödeme
istekliliğine hem de bu ürünlere karşı daha fazla
ilginin artışını sağlamaktadır. Sahiplenme ile
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
49
birlikte gelişen satın alma davranışı coğrafi
işaretli ürünlere karşı algı, tutum ve davranışları
etkilemektedir. Bölgede sayıca fazla olan coğrafi
işaretli ürün sayısı ile lider illerden biri olan
Kastamonu 16.04.2021 tarihinde AB nezdinde
tescillenen Taşköprü sarımsağı ile bu
tanınırlığını uluslararası arenaya taşımayı
başarmıştır. Bölgede coğrafi işaretli ürünlere
karşı tüketici algısının yüksek oluşu bu yapının
mevcudiyeti ile de ilişkilidir.
Coğrafi işaretler doğru kullanıldığında birçok
avantajı olan önemli bir sınai mülkiyet hakkıdır.
Kastamonu ili Merkez ilçede yüksek tüketici
algısı aynı zamanda yüksek beklenti demektir.
Sistemi kurmaktan çok sürdürülebilirlik daha
önemli olduğundan var olan coğrafi işaret tescilli
ürünlerde iyi bir denetleme ile kalite
homojenliğinin yakalanması önem arz
etmektedir. Olumlu tüketici algısının
yakalandığı bu yapıda tüketici güvenini kıran
uygulamalar sadece bölge değil ülke açısından
da olumsuz imaj oluşturacaktır. Yapılan bu
çalışmada tüketicilerin coğrafi işaret sisteminin
işleyişini değerlendirdiklerinde karasız kalması
bu riskin oluşabileceğini göstermektedir. Bu
nedenle tescillenmiş ve tescile aday ürünler için
tescil içindeki ilgili kurum ve kuruluşların
sistemin sürdürülebilirliği üzerinde defaatçe
durmaları önemli olup sadece üretim boyutuyla
değil tüketici boyutu ile sürekli izleme ve
değerlendirmenin yapılması gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Akbay, C., and Eugene, J. (2005). Food
consumption behavior of socioeconomic groups
for private labels and national brands. Food
Quality And Preference, 16, 621631.
Asif, M., Xuhui, W., Nasiri, A., and Ayyub, S.
(2018). Determinant factors influencing organic
food purchase intention and the moderating role
of awareness: a comparative analysis. Food
Quality and Preference, 63, 144-150.
Aydın Eryılmaz, G., Kılıç, O. ve Başer, U.
(2018). Gıda güvenliği konusunda tüketici
davranışlarının belirlenmesi: Samsun ili kentsel
alan örneği. Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi,
4(2), 237-245
Bahşi, N. ve Bostan Budak, D. (2014).
Tüketicilerin gıda ürünlerini satın alma davranışı
üzerine pazarlama iletişimi araçlarının etkisi.
Turkish Journal of Agricultural and Natural
Sciences, Special Issue, 1, 1349-1356.
Bessière, J., (1998). Local development and
heritage: traditional food and cuisine as tourist
attractions in rural areas. Sociologia Ruralis,
38(1), 21-34.
Bramley, C., Biénabe, E,. and Kirsten, J. (2009).
The economics of geographical indications:
towards a conceptual framework for
geographical indication research in developing
countries. The Economics of İntellectual
Property, 109., WIPO.
Chaudhary, R., and Bisai, S. (2018). Factors
influencing green purchase behavior of
millennials in India. Management of
Environmental Quality, 29, 798812.
Duru, S. ve Seçer, A. (2019). Geleneksel gıda
ürünlerini satın alma davranışları ve tutumları:
Mersin ili örneği. Atatürk Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dergisi, 50 (1), 1-10
eAmbrosia. (2021). EU geographical indications
register. https://ec.europa.eu/info/food-farming-
fisheries/food-safety-
andquality/certification/quality-
labels/geographical-indications-register/#
Eriksen, S.N. (2013). Defining local food:
constructing a new taxonomy three domains of
proximity. Acta Agriculturae Scandinavica,
Section B-Soil & Plant Science, 63(sup1), 47-55.
GGD. (2021). Türkiye gıda güvenliği algı
araştırması özet rapor 2014.
https://www.ggd.org.tr/resim2/turkiye_gida_gu
venligi_algi_arastirmasi_ozet_rapor.pdf
Hopkins, M.S., and Roche, C. (2009). What the
‘green’ consumer wants. MIT Sloan
Management Review,
https://sloanreview.mit.edu/article/what-the-
green-consumer-wants/, Erişim: 02.05.2021
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
50
Juma, C.N., Otieno, D.J., Oluoch-Kosura, W.,
Gyau, A., and Oduol, J.A. (2016). A survey of
consumer perceptions and preferences for
geographical indication and quality attributes of
honey in Kenya. 5th International Conference of
AAAE, 23-26 September 2016, Addis Ababa,
Ethiopia.
Kadanalı, E. ve Dağdemir, V. (2016).
Tüketicilerin yöresel gıda ürünleri satın alma
istekliliği. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dergisi, 33(1), 9-16.
Kan, M. ve Gülçubuk, B. (2008). Kırsal
ekonominin canlanmasında ve yerel
sahiplenmede coğrafi işaretler. Uludağ
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 22(2), 57-
66.
Kan, M., Gülçubuk, B. ve Küçükçongar, M.
(2012). Coğrafi işaretlerin rsal turizmde
kullanılma olanakları. Karamanoğlu Mehmetbey
Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar
Dergisi, 2012 (1), 93-101.
Kan, M. ve Gülçubuk, B. (2014). Coğrafi
işaretlerin ekonomik sürdürülebilirliğinde aile
çiftçiliğinin rolü. Aile Çiftçiliği Sempozyumu,
30-31 Eylül 2014, s:463-472, Ankara.
Kan, M., Kan, A., Gülçubuk, B. ve Peker, K.
(2016). Türkiye'de Yerel Ürünlerin Bölgesel
Kalkınma Dinamikleri İçindeki Önemi. Ed(s)
Ayşe Esra Peker, Bölgesel Kalkınma, s:231-270,
Çanakkale: Paradigma Akademi.
Kesici T. ve Kocabaş Z. (1998). Biyoistatistik.
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Yayın
No: 79, Ankara.
Kılıç, B. ve Kurnaz, A. (2010). Alternatif turizm
ve ürün çeşitliliği oluşturmada ekolojik
çiftlikler: pastoral vadi örneği. İşletme
Araştırmaları Dergisi, 2(4), 39-56.
Lee, S., Ko, E., Chae, H., and Minami, C. (2017).
A study of the authenticity of traditional cultural
products: focus on Korean, Chinese, and
Japanese consumers. Journal of Global Scholars
of Marketing Science, 27(2), 93-110.
Löker, B. G., Amoutzopoulos, B., Özge Özkoç,
S., Özer, H., Şatir, G. and Bakan, A. (2013). A
pilot study on food composition of five Turkish
traditional foods. British Food Journal, 115(3),
394-408.
Ostrom M. (2006). Everyday meanings of ‘local
food’: views from home and field. Community
Development, 37, 65-78.
Öncül, M., Sekman, Y., Kınıklı, F. ve Artukoğlu,
M. (2019). Tüketicilerin gıda ürünleri satın alma
davranışının incelenmesi: İzmir ili örneği. Tarım
Ekonomisi Dergisi, 25(2), 207-217.
Özdemir, Z. ve Yaşa Özeltürkay, E. (2019).
Tüketicilerin çevre konusundaki bilinçlerinin
eko-etiketli gıdalar için daha fazla ödeme
isteklilikleri üzerindeki etkisi: Adana ili
örneklemi. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Dergisi, 23(1), 77-100.
Schneider, G.K. ve Ceritoğlu, A.B. (2010).
Yöresel ürün imajının tüketici satın alma
davranışı ve yüksek fiyat ödeme eğilimi
üzerindeki etkisi - İstanbul ilinde bir uygulama.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi,
3(6), 29-52.
Schlegelmilch, B. B., Bohlen, G. M., and
Diamantopoulos, A. (1996). The link between
green purchasing decisions and measures of
environmental consciousness. European Journal
of Marketing, 30, 35-55.
Stolzenbach, S., Bredie, W.L., and Byrne, D.V.
(2013). Consumer concepts in new product
development of local foods: Traditional versus
novel honeys. Food Research International,
52(1), 144-152.
Taşdan, K., Albayrak, M., Gürer, B., Özer, O.O.,
Albayrak, K. ve Güldal, H.T. (2014). Geleneksel
gıdalarda tüketici algı ve tercihleri: Ankara ili
örneği. 2. Uluslararası Davraz Kongresi,
Süleyman Demirel Üniversitesi, 29-31 Mayıs.
http://yucita.org/uploads/yayinlar/diger/makale/
Geleneksel_Gdalarda_Tuketicilerin_Gda_Guve
nlii_Algs.pdf
T.C. Ticaret Bakanlığı. (2021). E-ticaret bilgi
platformu.
https://www.eticaret.gov.tr/istatistikler
TEAD, 2021; 7(1), 40-51, Araştırma Makalesi (Research Article)
51
Tomescu, A.M. (2015). Consumer's awareness
of traditional food labeling-a local perspective.
Annals of the University of Oradea, Economic
Science Series, 24(2): 562-572.
Topçu, Y. ve Yalçın, S. (2016). Tüketicilerin
bölge orijinli/coğrafi işaretli elma tüketim
tercihleri için ödeme istekliliği. XII. Ulusal
Tarım Ekonomisi Kongresi, 25-27 Mayıs, s:475-
484.
Trichopoulou, A., Soukara, S. and Vasilopoulou,
E. (2007). Traditional foods: a science and
society perspective. Trends in Food Science &
Technology, 18(8), 420-427.
TÜİK. (2020a). Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir
fert gelirine göre bölgesel yoksul sayıları ve
yoksulluk oranları, 2006-2019.
https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p
=gelir-yasam-tuketim-ve-yoksulluk-107&dil=1
TÜİK. (2020b). Gelir ve yaşam koşulları
araştırması bölgesel sonuçla 2019, Sayı:33821.
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-
ve-Yasam-Kosullari-Arastirmasi-Bolgesel-
Sonuclari-2019-33821.
TÜİK. (2021). Gelir ve yaşam koşulları
araştırması metaverisi.
https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p
=gelir-yasam-tuketim-ve-yoksulluk-107&dil=1
TURKPATENT. (2021). Coğrafi işaret
istatistikleri.
https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/
geographicalRegisteredList/
USDA. (2021). Local foods definition.
https://www.nal.usda.gov/aglaw/local-
foods#quicktabs-aglaw_pathfinder=1
Verbeke, W. (2013). Food Quality Policies and
Consumer Interestsi in the EU. In Consumer
Attitudes to Food Quality Products (13-22).
Wageningen: Academic Publishers..
Yamane, T. (2010). Temel Örnekleme
Yöntemleri (Çev: Esin, A., Bakır, M.A. Aydın,
C., Gürbüzsel, E.). Literatür Yayıncılık-
Akademik Kitaplar.
Conference Paper
Full-text available
Bu çalışma, dünyada ve Türkiye'de değişen koşullar ışığında kırsal kalkınma politikalarının yeniden değerlendirilmesi ve güncel yaklaşımların incelenmesini amaçlamaktadır. Özellikle son beş yıldaki gelişmeler ışığında, kırsal kalkınmanın yeni boyutları ve esasları ele alınmıştır. Çalışma, kırsal ve kentsel alanlar arasındaki gelişmişlik farklarının derinleşmesi, Covid-19 pandemisi, çatışmalar, iklim değişikliği, dijitalleşme gibi güncel sorun ve gelişmelerin kırsal kalkınma politikalarına etkilerini incelemektedir. Çalışmada, ulusal kalkınmanın mekânsal ve ekonomik ilişkileri bağlamında kırsal alanların önemi vurgulanmakta, 1980'lerden itibaren değişen kalkınma paradigmalarının günümüzde kırsal alanlara yansımaları analiz edilmektedir. Birleşmiş Milletler'in (BM) 2021 yılında yayınladığı "Kırsal Kalkınmanın Yeniden Değerlendirilmesi" raporu temel alınarak, küresel ölçekte kırsal kalkınmanın yeni boyutları tartışılmaktadır. Özellikle, kırsal yoksulluğun küresel boyutu (kırsal nüfusun beşte dördünün yoksulluk içinde yaşaması) ve temel hizmetlere erişimdeki eşitsizlikler çalışmanın önemli bulgularındandır. Çalışma, sürdürülebilir kırsal kalkınma için yeni nesil yaklaşımların gerekliliğini ortaya koymaktadır. Teknolojik gelişmelerin kırsal alanlara entegrasyonu, iklim dostu kalkınma uygulamaları, tabanda iyi yönetişim prensipleri ve disiplinlerarasa entegre politika yaklaşımları çalışmanın önerdiği temel çözüm yollarıdır. BM ajansları, OECD ve Avrupa Birliği'nin güncel kırsal kalkınma stratejileri incelenerek, sürdürülebilir ve kapsayıcı kırsal dönüşüm için gerekli politika çerçevesi değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, çalışma kırsal kalkınmanın artık tek boyutlu bir ekonomik mesele olmaktan çıkıp, çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, dijital dönüşüm ve iklim eylemi gibi küresel kalkınma gündeminin önceliklerini ve prensiplerini gözeten bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin kırsal kalkınma politikalarının da bu yeni paradigmalar çerçevesinde yeniden ele alınması ve doğru projelerle uygulanması önerilmektedir.
Article
Kırsal kalkınmanın ve ülke ekonomilerinin son yıllarda en önemli araçlarından biri coğrafi işaretlerdir. Cİ’ler bir kültürel miras olan yerel ürünlerin korunmasının yanısıra nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda ait olduğu yöreye önemli bir katma değer yaratmaktadır. Türkiye’nin Avrupa Birliği Cİ’li ilk Türk zeytinyağı Muğla ili Milas ilçesinde üretilen Milas zeytinyağıdır. Ayrıca mevcut Cİ’li ürünlerinin yanında potansiyel Cİ’li ürünleri ile Milas aynı zamanda gerek ilçe gerekse Muğla ili ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu araştırmanın amacı Milas ilçesi’nin en önemli iki Cİ’li ürünü zeytin ve zeytinyağının ilçe ekonomisine olası etkilerini değerlendirmektir. Araştırmada yarı yapılandırılmış anket yöntemi ile Milas ilçesi’ne ait Cİ’li zeytin ve zeytinyağının ilçe ekonomisine olası genel etkileri ile firma ve üretici düzeyinde etkileri ortaya konmuştur. Ayrıca zeytin ve zeytinyağı ile ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve STK’ların konuyla ilgili görüşleri alınarak değerlendirilmeye dahil edilmiştir. Araştırmada coğrafi işaretlerin kırsal kalkınma, tarım ekonomisi, tarım turizmi, eko turizm, sosyal, gastronomi turizmi ve pazarlama ve markalaşma açısından genel etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre firmalar tarafından Cİ’li zeytin ve zeytinyağının, tanıtım ve reklam, firmalara güven, ürün satış miktarındaki artış, fiyat farkı ve karlılık, prestij, etiketsiz ürün satışının önlenmesi, markalaşma ve marka değerinde artış, yatırımlarda artış, rekabet ortamı yaratması ve markalı işletme sayısında artışa neden olduğu belirtilmiştir. Üretici açısından ise Cİ’li zeytin ve zeytinyağının, gelir artışı, kültürel önlemler konusunda üretici bilincinin artışı, randevu sistemi ile fabrikaya ürün getirilmesi ve kaliteli yağ sıkımı, coğrafi işaret alma eğiliminde artış, yağ kalitesi tescili, kendi markasını oluşturma eğilimindeki artış ve genç nüfusun tarımda kalma eğiliminde artış sağladığı belirlenmiştir.
Article
Full-text available
Coğrafi İşaretler, tüketicilerin bildiği ürünlerin kaynaklarını ve üretim yöntemlerini güvence altına almak için kullanılan resmi kalite damgalarıdır. Bu ürünler belirli bir yer adıyla bilinen ve onunla özdeşleştirilen Coğrafi İşaretli ürünlerdir. Coğrafi İşaret’e sahip ürünler, kaliteleri ve belirli bir bilinirlik ve şöhret düzeyine sahip olmalarıyla birbirinden ayrışmaktadırlar. Gastronominin turistik çekim gücü, Türk Mutfağının tanıtım çalışmaları ve şehirlerin gastromilliyetçi çabaları coğrafi işaretli kavramını sınai mülkiyet hakkı olmanın ötesine taşımıştır. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de Coğrafi İşaret’in ne olduğu ve Coğrafi İşaret alma sürecinin nasıl ilerlediğini ortaya koymaktır. Aynı zamanda çalışmada Türkiye Coğrafi İşaret kavramı ve AB İşaret kavramlarına değinilmiştir. Çalışma nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilmiş olup örneklem olarak Kastamonu ili seçilmiştir. Veriler Türk Patent ve Avrupa Komisyonun ilgili veri kaynaklarından elde edilmiştir. Kastamonu iline ait coğrafi işaretli 21 gastronomik ürün olduğu ve bunlardan sadece Taşköprü Sarımsağının AB tescil belgesine sahip olduğu belirlemiştir. Çalışma sonucunda Türkiye Coğrafi İşaret sürecinin işleyişi ve AB Coğrafi İşaret süreci ile arasında benzerlikler olduğu saptanmıştır.
Chapter
Full-text available
In periods when economies were predominantly based on agricultural activities, rural populations were higher than urban populations in all societies. The economic transformation brought about by industrialization has spatially and structurally changed the population of our country, leading to a gradual decrease in the rural population. The primary reason for internal migration in our country is cited as the regional development disparity, or the existence of a dual structure. The presence of the dual structure, along with the push factors of rural areas, the driving forces, and the pull factors of urban areas, has accelerated population movement, causing a population shift from underdeveloped (without potential for development) areas to developed (with potential for development) areas. Thus, the internal parameters leading to a decrease in the rural population, i.e., migration, include demographic structure, geographic location and climate, agricultural production infrastructure, employment and labor force structure, and the level of access to social and physical infrastructure services. External parameters include employment opportunities arising from increased demand for low-skilled labor in urban areas, the expectation of higher income, better living conditions, improved accessibility due to the development of information and transportation infrastructure, and the higher quality of basic public services. Therefore, in our country, agricultural employment has decreased due to migration, and women’s employment has also declined proportionally. In this context, the study aims to reveal the level of economic participation of rural women involved in agricultural production activities.
Article
Coğrafi işaret, az gelişmiş ya da kırsal alanların yerel kalkınmasını artırma, bir bölgenin turizm potansiyelini geliştirme, bölgesel göçü engelleyebilme potansiyeline sahip olma ve gelişmiş turizm destinasyonlarının potansiyellerini arttırma bağlamında kilit bir rol oynamaktadır. Kavramın çok boyutlu işlevlere sahip olması, yerel yönetici ve bölgesel politika yapıcıların yanı sıra akademik ilginin de bu yükselen konu üzerinde toplanmasına yol açmıştır. Artan akademik ilgi, ulusal yazında konuyla ilgili gerçekleştirilen araştırmalardaki niceliksel artışa yansımıştır. Bu bakımdan kavrama ilişkin niceliksel artışın niteliksel artışla yani konunun geniş perspektiften, farklı ve yeni yöntemlerle incelenip incelenmediğinin ortaya çıkarılması ve ulusal yazındaki çalışmalarla ilgili trend ve gelişmelerin bütüncül bir görselinin sunulması, mevcut araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Google Akademikte yer alan 135 makale çeşitli özellikler açısından incelenerek ortaya konulan çıktılarla, gelecekte araştırma yapmayı planlayan araştırmacılar için alan yazının durumuna yönelik bütüncül bir görsel sunulmaya çalışılmıştır.
Conference Paper
Full-text available
ZET Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları değişmiştir. Tüketiciler günümüzde çevrim içi alışverişi yaygın olarak kullanır hale gelmiştir. Özellikle yöresel yiyecek-içecek pazarında meydana gelen yenilikler sayesinde tüketiciler çevrim içi yöresel yiyecek-içecek alışverişine yönelmişlerdir. Doğal, tarihi ve kültürel özelliklerinin yanısıra mutfak kültürü açısından da oldukça zengin olan Kastamonu ilindeki yöresel yiyecek-içeceklerin tüketicilere pazarlanmasında, bu yeniliklerden biri olan çevrim içi satış yapan sitelerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı Kastamonu ilinde çevrim içi satış yapan alışveriş sitelerinin içeriklerini incelemek, en çok satışa sunulan ürünleri tespit etmek ve coğrafi işaretli ürünlerin sitede yer alıp almadığını belirlemektir. Araştırma kapsamında Kastamonu ilinde satış yapan çevrim içi internet siteleri alanyazın taraması ve internet ortamında incelenmiş ve tespit edilen 16 adet işletmenin alışveriş siteleri hakkındaki veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. İçerik analizi sonuçları doğrultusunda en fazla siyez ürünleri (%94) ve kahvaltılıkların (%94) olduğu görülmüştür. Bunu takip eden ürünler ise çekme helva çeşitleri (%87), sarımsak çeşitleri (%75), pirinç çeşitleri (%75), kahve çeşitleri (%56), salep (%56), şarküteri ürünleri (%50), süt ve süt ürünleri (%50), bakliyatlar (%50), hediyelik eşya (%38) ve çemen (%30) olmaktadır. İlin coğrafi işaretli ürünlerinden ise sırasıyla Kastamonu Siyez Bulguru (%100), Kastamonu Siyez Unu (%81) ve Tosya Pirinci (%75), yer almaktadır. Yapılan araştırmada Kastamonu ilinde 27 adet coğrafi işaretli ürün olmasına rağmen 11 adet ürünün çevrim içi satışa sunulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca sitelerdeki ürünlerden sadece birkaç üründe coğrafi işaret logosunun kullanıldığı da belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda çevrim içi satış yapan işletmelere, yetkili kurum ve kuruluşlara yöresel yiyecek-içeceklerin pazarlanması hakkında öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Çevrim içi alışveriş, yöresel yiyecek-içecek, pazarlama, Kastamonu, coğrafi işaret. 291
Article
Full-text available
The aim of this study is to reveal how consumers perceive the Geographical indication (GI) label in Mersin, which has such a rich diversity, and the factors that are effective in this perception. In this context, our main population is 571,485, which is the average number of households in Mersin in 2020, and a survey study was conducted with 260 consumers by using Simple Random Sampling Method Based on Main Audience Ratios in sample selection. As a result of the research, it has been determined that the most important factors in the purchasing behavior of consumers are the price of the product, the certificates of the product and the content of the product. Consumers define quality food as a natural, additive-free and healthy product. While 41.41% of the consumers had heard of the concept of GI, 23.54% of these people stated that they had sufficient knowledge about the subject. On the other hand, 6.79% of the consumers stated that they pay more attention to the GI labels in the products they buy than other consumers. 18.10% of consumers who have knowledge about the GI concept perceive the GI label as a quality indicator. On the other hand, 24.22% of consumers reported that they are willing to overpay for GI registered products. As a result, it can be said that more information should be provided on GI in Mersin, where an important development has been experienced especially after the Law enacted in 2016, and this system will be an important local development tool if the deficiencies in this area are eliminated.
Article
Tüketici satın alma davranışı; nihai tüketicinin yani kişisel tüketim için mal ve hizmet satın alan hane halkı ya da bireylerin satın alma davranışıdır. Satın alma davranışı sosyal, kültürel, psikolojik ve kişisel faktörlerden etkilendiği için, kişiler homojen özellik göstermemektedirler. Bundan dolayı kişiden kişiye değişip farklı satın alma eylemleri ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın ana amacı, tüketicilerin gıda ürünleri satın alırken dikkat ettikleri temel özelliklerin belirlenmesine yöneliktir. Bununla birlikte tüketicilerin gıda ürünlerini ilk kez satın alma kararı vermede etkili olan faktörleri ve gıda ürünleri satın alırken marka tercihinde gösterilen davranış şekillerini belirlemek çalışmanın amaçları arasında yer almaktadır. Araştırma İzmir ili merkez ilçelerdeki (Karabağlar, Buca, Bornova, Konak, Karşıyaka, Bayraklı, Çiğli, Gaziemir, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe) tüketicileri kapsamaktadır. Çalışmada, 300 tüketiciden elde edilen veriler kullanılmıştır. Tüketicilerin gıda ürünlerini satın alma davranışı incelenirken, tüketicilerin yaş ve cinsiyetleri ile bağlantı kurulmuştur. Tüketiciler gıda ürünlerini satın alırken dikkat ettikleri en önemli faktörün fiyat olduğu saptanmıştır. ‘Fiyat’ kriterini, ‘doğal içerik’ ve ‘duygusal çekicilik’ kriteri takip etmektedir. Gıda ürünlerini ilk kez satın almada ise en önemli faktörün ‘tat’ olduğu belirlenmiştir.
Article
Purpose Building on the theory of planned behavior (TPB), the purpose of this paper is to understand the green buying behavior of educated millennials in India. The study also attempts to extend the TPB by including two additional variables, environmental concern (EC) and willingness to pay premium, in the framework. Design/methodology/approach Data were collected from 202 students from various departments of an institute of higher education in India. The proposed model was tested with the help of structural equation modeling using bootstrapping procedures in SPSS AMOS 24. Findings Except for the direct association between subjective norm (SN) and purchase intention (PI), the study provided support for the TPB framework. EC was found to exert an indirect influence on green PI through its effect on attitude, SN and perceived behavioral control. Willingness to pay premium moderated the relationship of PI with green buying behavior. PIs were found to successfully translate into purchase behavior (PB). Practical implications This research by promoting an understanding on the factors affecting the green buying behavior of educated millennials in India will assist green marketers to tap the tremendous potential inherent in this market segment by formulating customized market plans and strategies. Originality/value The study extends the existing literature by validating and extending the TPB framework in a unique cultural context and advancing the understanding of underlying psychological mechanisms and boundary conditions of the relationship between PIs and PBs.
Article
The study is comparative in nature and focuses on understanding the factors that affect the purchase intention of organic food in three countries: Pakistan, Turkey and Iran. The study also endeavors to explain the role of awareness as a moderating variable in organic food purchase intention. The data employed in this study was collected from Pakistan, Turkey and Iran using a structured questionnaire. A total of 271 responses from Pakistan, 245 responses from Turkey and 220 responses from Iran were obtained and analyzed using structural equation modeling. The results of the study vary from country to country, but attitude and health consciousness are found to be better predictor organic food purchase intention. The awareness of consumers moderates positively in the intention to purchase of organic food. The relationship of the subjective norms, perceived behavior control and environment concern with intention to purchase vary across different contexts. Current study establishes the role of awareness in the organic food purchase intention which is found to be missing in the literature. Secondly, the study is comparative in nature and compared the behavior of consumers across Pakistan, Turkey and Iran. Current study also guides the policy makers of these countries to switch to organic farming, which will indeed be beneficial for the environment and health, and also a lucrative business because consumer’s intentions coincide. Furthermore, the study provides a clear guideline for the practitioners to have an effective marketing strategy in three different countries by exploring the major motivators of organic food purchase intention in each country.
Article
Countries’ specific traditional cultures are becoming popular subjects for commercialization. The research discussed here focuses on “traditional cultural products” (TCPs) and investigates consumer attitudes and behaviors with respect to cultural aspects. Consumer attitudes and the purposes of consumption within the commercialization of traditional cultures encircling cultural authenticity are scrutinized. Results show that while the personal factor of consumers’ open-mindedness toward other cultures positively influences their attitudes toward TCPs, the ethnocentrism and familiarity of the culture have negative effects. This analysis of the purchasing purpose model of culture products among three countries – Korea, China, and Japan – shows that positive attitudes toward the aesthetic elements are crucial in raising the will to consume traditional cultural goods. Moreover, Korean and Chinese consumers have significantly considered the cultural/historical authenticity of goods whereas Japanese consumers have found craftsmanship to be more vital.
Article
The EU agricultural product quality policy concentrates on product qualities such as geographical origin, a product's traditional character or organic production method. Alongside numerous voluntary certification schemes, these schemesallow for European consumers to obtain quality-guaranteed foodstuffs, and for European producers to differentiate their products in an increasingly competitive and globalized food market. This chapter discusses the challenge of informing consumers about food quality and it reviews consumer interest in relation to origin-labelled, traditional and organic foods. While these qualities generally appeal to European food consumers, several real or perceived barriers to increased purchase persist, such as price, availability or uncertainty with respect to the true production method or product character.
Article
Despite evolving local food research, there is no consistent definition of “local food.” Various understandings are utilized, which have resulted in a diverse landscape of meaning. The main purpose of this paper is to examine how researchers within the local food systems literature define local food, and how these definitions can be used as a starting point to identify a new taxonomy of local food based on three domains of proximity.
Article
Purpose – The purpose of this paper is to describe methodology and practices undertaken during a pilot study on food composition of Turkish traditional foods (TTF). Design/methodology/approach – The pilot study was conducted under the European Food Information Resource Network (EuroFIR) Project for the systemic investigation of traditional foods. As a partner country of the EuroFIR, Turkey has selected five traditional foods, tarhana soup, yogurtlu kebap (kebab with yoghurt), hamsi bugulama (anchovy stew), pastirma, and baklava. The traditional recipes of the selected foods were recorded by field studies. Nutritional composition of foods was determined by chemical analyses. Findings – Information on the identification, sampling, sample handling, and analysis was collected for each of the selected foods. The food composition data were evaluated by using EuroFIR standards, and the recommended dietary allowances (RDA) for nutritents. Five TTF were meeting with various nutrient recommendations. Originality/value – This pilot study on the systemic investigation of traditional foods would be an example for further traditional food studies in Turkey and would enable the generation of reliable, representative and sufficient quality data on TTF.