ArticlePDF Available

Merkezin Kârı mı Yerelin Refahı mı? Tek Endüstrili Kentlerde Özelleştirmenin Yerel Sonuçları

Authors:

Abstract

Çalışmanın amacı, tek endüstrili kentlerin, kentlerde bulunan baskın endüstri kuruluşunun özelleştirilmesinden nasıl etkilendiğini ortaya koymaktır. Türkiye'de erken cumhuriyet döneminde ülkesel kalkınmayı sağlarken yerel ve bölgesel kalkınmayı da destekleyecek şekilde kurgulanan endüstri yatırımları, doğrudan devlet eliyle veya ortaklığı ile kurulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri olarak ortaya çıkmıştır. Bu endüstri yatırımları, bulundukları bölgede devletin kamusal kaynak aktarımı aracı olmuş, böylelikle hem sanayi ile ülke ekonomisini kalkındırırken, hem de bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasında devletin temsilcisi olarak ara kurum işlevi görmüştür. Karadeniz Ereğli'de 1960'lı yıllarda kurulan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) de bunun bir örneğidir. Erdemir'den önce 10.000 nüfuslu bir sahil kasabası olan Ereğli, Erdemir ile birlikte ciddi bir sosyal ve ekonomik dönüşüm içerisine girmiş, günümüzde 180.000 nüfuslu bir sanayi kenti haline gelmiştir. Şüphesiz ki bu dönüşüm, kentteki tek baskın aktör olan Erdemir ekseninde gerçekleşmiş, kentin kolektif belleği, ekonomik ve demografik yapısı, sosyal ve siyasal yapısı ile yer duygusu/aidiyeti hızlı bir yeniden üretim içerisine girmiştir. 2005'e kadar devam eden bu süreç, Erdemir'in özelleştirilmesiyle ciddi bir şekilde yön değiştirmiş, kentin Erdemir eksenindeki kazanımları bir bir yok olmaya başlamıştır.
Merkezin Kârı mı Yerelin Refahı mı? Tek
Endüstrili Kentlerde Özelleştirmenin Yerel
Sonuçları
Atahan DEMİRKOL
Öz: Çalışmanın amacı, tek endüstrili kentlerin, kentlerde bulunan baskın endüstri
kuruluşunun özelleştirilmesinden nasıl etkilendiğini ortaya koymaktır. Türkiye’de erken
cumhuriyet döneminde ülkesel kalkınmayı sağlarken yerel ve bölgesel kalkınmayı da
destekleyecek şekilde kurgulanan endüstri yatırımları, doğrudan devlet eliyle veya
ortaklığı ile kurulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri olarak ortaya çıkmıştır. Bu endüstri
yatırımları, bulundukları bölgede devletin kamusal kaynak aktarımı aracı olmuş,
böylelikle hem sanayi ile ülke ekonomisini kalkındırırken, hem de bölgenin sosyal ve
ekonomik kalkınmasında devletin temsilcisi olarak ara kurum işlevi görmüştür.
Karadeniz Ereğli’de 1960’lı yıllarda kurulan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikala
(Erdemir) de bunun bir örneğidir. Erdemir’den önce 10.000 nüfuslu bir sahil kasabası
olan Ereğli, Erdemir ile birlikte ciddi bir sosyal ve ekonomik dönüşüm içerisine girmiş,
günümüzde 180.000 nüfuslu bir sanayi kenti haline gelmiştir. Şüphesiz ki bu dönüşüm,
kentteki tek baskın aktör olan Erdemir ekseninde gerçeklmiş, kentin kolektif belleği,
ekonomik ve demografik yapısı, sosyal ve siyasal yapısı ile yer duygusu/aidiyeti hızlı bir
yeniden üretim içerisine girmiştir. 2005’e kadar devam eden bu süreç, Erdemir’in
özelleştirilmesiyle ciddi bir şekilde yön değiştirmiş, kentin Erdemir eksenindeki
kazanımları bir bir yok olmaya başlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Yer Duygusu, Karadeniz Ereğli, Tek Endüstrili Kent, Özelleştirme,
Erdemir
The Profit of The Central Government or The Wealth of The Local? The
Consequences of Privatization at Single-Industry Cities1
Abstract: This study aims to expose how single-industry cities could be affected by the
privatization of the predominant industrial institution in these cities. The industrial
investments during the early Republican period in Turkey, which were desired to
support regional and national development, were done through direct public
Bu çalışma, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kentsel Politika Planlaması ve Yerel
Yönetimler programında 2020 yılında Prof.Dr. H. Tarık Şengül danışmanlığında hazırlanmış
olan Rise and Fall of an Industrial City: The Changing Sense of Place in Karadeniz Eregli
başlıklı yüksek lisans tezinden üretilmiş ve 5. Kent Araştırmaları Kongresi’nde özet bildiri
olarak basılarak sözlü sunulmuştur.

Arş.Gör., Afyon Kocatepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü.
ademirkol@aku.edu.tr ORCID: 0000-0002-7185-5781
Makale Geliş Tarihi: 22.12.2020
Makale Kabul Tarihi: 26.01.2021
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s.-12
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
98
işletilmeye başlanmışsa da rdemir, reğli’nin bugünkü sınırları içerisinde ve
kent merkezinde ortaya çıkan ilk önemli aktördür. Bu bağlamda reğli
bölgesinin temelde üç tarihsel olaydan etkilendiği söylenebilir: kömür
madenlerinin keşfi, rdemir’in kuruluşu ve özelleştirilmesi.
10’lara gelindiğinde kent,tarihindeki en büyük olayı yaşamak
üzereydi. Bu olay, kentin bugünkü durumunu, geleceğini ve dahi bugüne
kadarki geçmişini kaçınılmaz bir şekilde etkileyen rdemir’in kurulmasıydı.
rdemir’in kurulmasıyla başlayan dönüşüm sosyoekonomik çalışmalar için
heyecan verici bir gelişmeydi ve bu sebeple Mübeccel Kıray da reğli’nin bir
sahil kasabasından sanayi kentine dönüşümünü incelediği en önemli
çalışmalarından birisini bu dönemde hazırlamıştı. Kıray 1: 34) bu
çalışmasında kentin rdemir ile birlikte hızlı bir dönüşüm sürecine girdiğini
ama bu değişimin ve rdemir’in kente etkisinin ancak yıllar sonra
bakıldığında anlaşılabileceğini ifade etmiştir.
Kıray 1’ın çalışmasının da temelinde olduğu gibi, kent ve insan
arasındaki ilişki oldukça spesifik ve önemlidir. Kentin insanda değişik
duygular uyandırması, görsel ve işitsel bilinci ile kolektif belleğini etkilemesi
mümkündür. Bu kapsamda yere ait, ona karşı duyulan bir duygudan
bahsedilmelidir. Yer duygusu (Massey, 1991, 1994, 2005), kısaca insanlarla
yerler arasındaki ilişki veya hisler bütünüdür. Bu kavram insanların yeri nasıl
algıladığı, yer hakkında neler hissettiği ve neler düşündüğü ile alakalıdır ve
sosyoloi, psikoloi, coğrafya ve siyaset bilimi gibi birçok disiplin tarafından
incelenmiştir. Her bir disiplinin farklı bir açıdan incelediği kavram, bu
çalışmada sosyal ve coğrafi açıdan ele alınmaktadır. Yer duygusu kavramına
coğrafi yaklaşımda temel olarak iki teori bulunmaktadır. Bu teorilerin ikisi de
Doreen Massey (1991, 1994, 2005 tarafından adlandırılan tepkisel yer
duygusu ve ilerlemeci yer duygusu kavramlarıdır.
Tepkisel yer duygusu kavramı (Massey, 1991, 1994) temel olarak bir
yeri güvenli ve güvenilir bir konum olarak görerek, ev benzeri bir duygu ile o
yeri tanımlamak için dışlayıcı özelliklerin kullanılmasını ifade etmektedir. Bu
teorideki tepkisellik, doğrudan bir tepki göstermeyi ifade etmek zorunda
değildir. Bunun ötesinde, tepkisellik yerin oluşturulması ve tanımlanmasında
dışarıya ve ötekiye karşı öznel değerlerin ön plana çıkartılmasını, yerin kendi
içsel özelliklerinin vurgulanmasını ifade etmektedir. Bir yer içerisindeki
insanların yabancılara karşı herhangi bir tepkisel davranışının olmamasının
burada tepkisel yer duygusunun olmadığı iddiası ile bir ilişkisi
bulunmayabilir. Böyle bir durumda insanlar kendilerini öteki ilan ettikleri
yabancı gruptan farklılaştırmaya ve ayırmaya çalışarak kendi yerlerini
tanımlıyorlarsa, burada tepkisel yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Tepkisel yer duygusu, yeri tanımlarken etrafındaki katı sınırları ön
investments or State Economic Enterprises. These investments have been the main tools
of the governments for public resource transfer in the region. Moreover, these
investments have developed the national economy through the industry, and they have
also worked as intermediate institutions for the social and economic development of the
region as the representative of the state. Eregli Iron and Steel Company (Erdemir),
which was founded in the 1960s, is one of the examples of this situation. Eregli which
was a coastal town with 10,000 population before Erdemir has seriously been
transformed in terms of its economy and sociology; thus, today it turned into an
industrial city with 180,000 population. Needless to say, this transformation has been
done by the predominant actor of the city, Erdemir. Furthermore, the collective memory,
economic, demographic, social, and political structures, and sense of place were gotten
into a rapid reproduction. The process that continued until 2005 changed after the
privatization of Erdemir, and all of the gain and achievement produced by Erdemir have
begun to be lost.
Keywords: Sense of Place, Karadeniz Eregli, Single-Industry City, Privatization,
Erdemir.
iriş
Karadeniz reğli2, bir sahil kasabası olarak Türkiye’nin kuzeyinde
konumlanmış ve uzun yıllar boyunca bu kimliğini korumuştur. Tarihsel bir
değeri de olan kent, ismini Yunan mitoloisindeki Herkül3 efsanesinden
almaktadır (Pelhivan, 2008: 134). reğli, bir sahil kasabası olması sebebiyle
tarih boyunca birçok medeniyet açısından önemli bir konum haline geldiği
bilinmektedir. Tarih boyunca kent, temel geçim kaynaklarının madencilik,
balıkçılık, tarım ve ticaret olduğu bir yer olarak görülmektedir ve bu
unsurlarıyla öne çıkmıştır Şafak, 201: 13; Anadol, 2015: 1 Türk Metal
Sendikası, 200:  onguldak l Yıllığı, 1: 262). Bununla birlikte, tarihin
belirli dönemlerinde kenti tanımlayan ve kentin bilinirliğini sağlayan farklı
unsurlar olmuştur (Quartaert, 2009: 0 Kıray, 1: 34). Ancak, son olarak
kent 10’lı yıllarda reğli Demir ve elik abrikaları rdemir’nın
kurulmasıyla ağır sanayi ile anılmaya başlamıştır.
1. yüzyılda kömürün bulunuşuyla başlayan ve 10’lı yıllara kadar
olan dönemde reğli’ye atfedilen kömürün bulunuşu ve madencilik temelli
(Oskay, 1983: 65) sosyoekonomik değişimler ve önemli gelişmeler Kıray,
1964: 64-65) genellikle kentin etrafındaki merkezlerde oluşmuştur. Her ne
kadar 19. yüzyıldan itibaren kentin etrafında kömür madenleri bulunmuş ve
2 Türkiye’de reğli isminde üç farklı ilçe bulunduğu için kentin resmi adı Karadeniz
reğli’dir ve resmi kısaltması Kdz. reğli şeklindedir. alışmanın konusu açıkça ifade
ettiğinden Karadeniz reğli ismi yerine bundan sonra reğli kullanılacaktır.
3 Kentin eski Yunan dönemi ismi olarak bilinen Heraclea Pontica, mitoloik bir kahraman
olan Herkül isminden gelmektedir. nanışa göre Herkül’ün 12. Görevi reğli’de bulunan
ehennemağzı Mağaraları’nda geçmiştir.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 99
işletilmeye başlanmışsa da rdemir, reğli’nin bugünkü sınırları içerisinde ve
kent merkezinde ortaya çıkan ilk önemli aktördür. Bu bağlamda reğli
bölgesinin temelde üç tarihsel olaydan etkilendiği söylenebilir: kömür
madenlerinin keşfi, rdemir’in kuruluşu ve özelleştirilmesi.
10’lara gelindiğinde kent,tarihindeki en büyük olayı yaşamak
üzereydi. Bu olay, kentin bugünkü durumunu, geleceğini ve dahi bugüne
kadarki geçmişini kaçınılmaz bir şekilde etkileyen rdemir’in kurulmasıydı.
rdemir’in kurulmasıyla başlayan dönüşüm sosyoekonomik çalışmalar için
heyecan verici bir gelişmeydi ve bu sebeple Mübeccel Kıray da reğli’nin bir
sahil kasabasından sanayi kentine dönüşümünü incelediği en önemli
çalışmalarından birisini bu dönemde hazırlamıştı. Kıray 1: 34) bu
çalışmasında kentin rdemir ile birlikte hızlı bir dönüşüm sürecine girdiğini
ama bu değişimin ve rdemir’in kente etkisinin ancak yıllar sonra
bakıldığında anlaşılabileceğini ifade etmiştir.
Kıray 1’ın çalışmasının da temelinde olduğu gibi, kent ve insan
arasındaki ilişki oldukça spesifik ve önemlidir. Kentin insanda değişik
duygular uyandırması, görsel ve işitsel bilinci ile kolektif belleğini etkilemesi
mümkündür. Bu kapsamda yere ait, ona karşı duyulan bir duygudan
bahsedilmelidir. Yer duygusu (Massey, 1991, 1994, 2005), kısaca insanlarla
yerler arasındaki ilişki veya hisler bütünüdür. Bu kavram insanların yeri nasıl
algıladığı, yer hakkında neler hissettiği ve neler düşündüğü ile alakalıdır ve
sosyoloi, psikoloi, coğrafya ve siyaset bilimi gibi birçok disiplin tarafından
incelenmiştir. Her bir disiplinin farklı bir açıdan incelediği kavram, bu
çalışmada sosyal ve coğrafi açıdan ele alınmaktadır. Yer duygusu kavramına
coğrafi yaklaşımda temel olarak iki teori bulunmaktadır. Bu teorilerin ikisi de
Doreen Massey (1991, 1994, 2005 tarafından adlandırılan tepkisel yer
duygusu ve ilerlemeci yer duygusu kavramlarıdır.
Tepkisel yer duygusu kavramı (Massey, 1991, 1994) temel olarak bir
yeri güvenli ve güvenilir bir konum olarak görerek, ev benzeri bir duygu ile o
yeri tanımlamak için dışlayıcı özelliklerin kullanılmasını ifade etmektedir. Bu
teorideki tepkisellik, doğrudan bir tepki göstermeyi ifade etmek zorunda
değildir. Bunun ötesinde, tepkisellik yerin oluşturulması ve tanımlanmasında
dışarıya ve ötekiye karşı öznel değerlerin ön plana çıkartılmasını, yerin kendi
içsel özelliklerinin vurgulanmasını ifade etmektedir. Bir yer içerisindeki
insanların yabancılara karşı herhangi bir tepkisel davranışının olmamasının
burada tepkisel yer duygusunun olmadığı iddiası ile bir ilişkisi
bulunmayabilir. Böyle bir durumda insanlar kendilerini öteki ilan ettikleri
yabancı gruptan farklılaştırmaya ve ayırmaya çalışarak kendi yerlerini
tanımlıyorlarsa, burada tepkisel yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Tepkisel yer duygusu, yeri tanımlarken etrafındaki katı sınırları ön
investments or State Economic Enterprises. These investments have been the main tools
of the governments for public resource transfer in the region. Moreover, these
investments have developed the national economy through the industry, and they have
also worked as intermediate institutions for the social and economic development of the
region as the representative of the state. Eregli Iron and Steel Company (Erdemir),
which was founded in the 1960s, is one of the examples of this situation. Eregli which
was a coastal town with 10,000 population before Erdemir has seriously been
transformed in terms of its economy and sociology; thus, today it turned into an
industrial city with 180,000 population. Needless to say, this transformation has been
done by the predominant actor of the city, Erdemir. Furthermore, the collective memory,
economic, demographic, social, and political structures, and sense of place were gotten
into a rapid reproduction. The process that continued until 2005 changed after the
privatization of Erdemir, and all of the gain and achievement produced by Erdemir have
begun to be lost.
Keywords: Sense of Place, Karadeniz Eregli, Single-Industry City, Privatization,
Erdemir.
iriş
Karadeniz reğli2, bir sahil kasabası olarak Türkiye’nin kuzeyinde
konumlanmış ve uzun yıllar boyunca bu kimliğini korumuştur. Tarihsel bir
değeri de olan kent, ismini Yunan mitoloisindeki Herkül3efsanesinden
almaktadır (Pelhivan, 2008: 134). reğli, bir sahil kasabası olması sebebiyle
tarih boyunca birçok medeniyet açısından önemli bir konum haline geldiği
bilinmektedir. Tarih boyunca kent, temel geçim kaynaklarının madencilik,
balıkçılık, tarım ve ticaret olduğu bir yer olarak rülmektedir ve bu
unsurlarıyla öne çıkmıştır Şafak, 201: 13; Anadol, 2015: 1 Türk Metal
Sendikası, 200:  onguldak l Yıllığı, 1: 262). Bununla birlikte, tarihin
belirli dönemlerinde kenti tanımlayan ve kentin bilinirliğini sağlayan farklı
unsurlar olmuştur (Quartaert, 2009: 0 Kıray, 1: 34). Ancak, son olarak
kent 10’lı yıllarda reğli Demir ve elik abrikaları rdemir’nın
kurulmasıyla ağır sanayi ile anılmaya başlamıştır.
1. yüzyılda kömürün bulunuşuyla başlayan ve 10’lı yıllara kadar
olan dönemde reğli’ye atfedilen kömürün bulunuşu ve madencilik temelli
(Oskay, 1983: 65) sosyoekonomik değişimler ve önemli gelişmeler Kıray,
1964: 64-65) genellikle kentin etrafındaki merkezlerde oluşmuştur. Her ne
kadar 19. yüzyıldan itibaren kentin etrafında kömür madenleri bulunmuş ve
2Türkiye’de reğli isminde üç farklı ilçe bulunduğu için kentin resmi adı Karadeniz
reğli’dir ve resmi kısaltması Kdz. reğli şeklindedir. alışmanın konusu açıkça ifade
ettiğinden Karadeniz reğli ismi yerine bundan sonra reğli kullanılacaktır.
3Kentin eski Yunan dönemi ismi olarak bilinen Heraclea Pontica, mitoloik bir kahraman
olan Herkül isminden gelmektedir. nanışa göre Herkül’ün 12. Görevi reğli’de bulunan
ehennemağzı Mağaraları’nda geçmiştir.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 99
işletilmeye başlanmışsa da rdemir, reğli’nin bugünkü sınırları içerisinde ve
kent merkezinde ortaya çıkan ilk önemli aktördür. Bu bağlamda reğli
bölgesinin temelde üç tarihsel olaydan etkilendiği söylenebilir: kömür
madenlerinin keşfi, rdemir’in kuruluşu ve özelleştirilmesi.
10’lara gelindiğinde kent, tarihindeki en büyük olayı yaşamak
üzereydi. Bu olay, kentin bugünkü durumunu, geleceğini ve dahi bugüne
kadarki geçmişini kaçınılmaz bir şekilde etkileyen rdemir’in kurulmasıydı.
rdemir’in kurulmasıyla başlayan dönüşüm sosyoekonomik çalışmalar için
heyecan verici bir gelişmeydi ve bu sebeple Mübeccel Kıray da reğli’nin bir
sahil kasabasından sanayi kentine dönüşümünü incelediği en önemli
çalışmalarından birisini bu dönemde hazırlamıştı. Kıray 1: 34) bu
çalışmasında kentin rdemir ile birlikte hızlı bir dönüşüm sürecine girdiğini
ama bu değişimin ve rdemir’in kente etkisinin ancak yıllar sonra
bakıldığında anlaşılabileceğini ifade etmiştir.
Kıray 1’ın çalışmasının da temelinde olduğu gibi, kent ve insan
arasındaki ilişki oldukça spesifik ve önemlidir. Kentin insanda değişik
duygular uyandırması, görsel ve işitsel bilinci ile kolektif belleğini etkilemesi
mümkündür. Bu kapsamda yere ait, ona karşı duyulan bir duygudan
bahsedilmelidir. Yer duygusu (Massey, 1991, 1994, 2005), kısaca insanlarla
yerler arasındaki ilişki veya hisler bütünüdür. Bu kavram insanların yeri nasıl
algıladığı, yer hakkında neler hissettiği ve neler düşündüğü ile alakalıdır ve
sosyoloi, psikoloi, coğrafya ve siyaset bilimi gibi birçok disiplin tarafından
incelenmiştir. Her bir disiplinin farklı bir açıdan incelediği kavram, bu
çalışmada sosyal ve coğrafi açıdan ele alınmaktadır. Yer duygusu kavramına
coğrafi yaklaşımda temel olarak iki teori bulunmaktadır. Bu teorilerin ikisi de
Doreen Massey (1991, 1994, 2005 tarafından adlandırılan tepkisel yer
duygusu ve ilerlemeci yer duygusu kavramlarıdır.
Tepkisel yer duygusu kavramı (Massey, 1991, 1994) temel olarak bir
yeri güvenli ve güvenilir bir konum olarak görerek, ev benzeri bir duygu ile o
yeri tanımlamak için dışlayıcı özelliklerin kullanılmasını ifade etmektedir. Bu
teorideki tepkisellik, doğrudan bir tepki göstermeyi ifade etmek zorunda
değildir. Bunun ötesinde, tepkisellik yerin oluşturulması ve tanımlanmasında
dışarıya ve ötekiye karşı öznel değerlerin ön plana çıkartılmasını, yerin kendi
içsel özelliklerinin vurgulanmasını ifade etmektedir. Bir yer içerisindeki
insanların yabancılara karşı herhangi bir tepkisel davranışının olmamasının
burada tepkisel yer duygusunun olmadığı iddiası ile bir ilişkisi
bulunmayabilir. Böyle bir durumda insanlar kendilerini öteki ilan ettikleri
yabancı gruptan farklılaştırmaya ve ayırmaya çalışarak kendi yerlerini
tanımlıyorlarsa, burada tepkisel yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Tepkisel yer duygusu, yeri tanımlarken etrafındaki katı sınırları ön
investments or State Economic Enterprises. These investments have been the main tools
of the governments for public resource transfer in the region. Moreover, these
investments have developed the national economy through the industry, and they have
also worked as intermediate institutions for the social and economic development of the
region as the representative of the state. Eregli Iron and Steel Company (Erdemir),
which was founded in the 1960s, is one of the examples of this situation. Eregli which
was a coastal town with 10,000 population before Erdemir has seriously been
transformed in terms of its economy and sociology; thus, today it turned into an
industrial city with 180,000 population. Needless to say, this transformation has been
done by the predominant actor of the city, Erdemir. Furthermore, the collective memory,
economic, demographic, social, and political structures, and sense of place were gotten
into a rapid reproduction. The process that continued until 2005 changed after the
privatization of Erdemir, and all of the gain and achievement produced by Erdemir have
begun to be lost.
Keywords: Sense of Place, Karadeniz Eregli, Single-Industry City, Privatization,
Erdemir.
iriş
Karadeniz reğli2, bir sahil kasabası olarak Türkiye’nin kuzeyinde
konumlanmış ve uzun yıllar boyunca bu kimliğini korumuştur. Tarihsel bir
değeri de olan kent, ismini Yunan mitoloisindeki Herkül3 efsanesinden
almaktadır (Pelhivan, 2008: 134). reğli, bir sahil kasabası olması sebebiyle
tarih boyunca birçok medeniyet açısından önemli bir konum haline geldiği
bilinmektedir. Tarih boyunca kent, temel geçim kaynaklarının madencilik,
balıkçılık, tarım ve ticaret olduğu bir yer olarak görülmektedir ve bu
unsurlarıyla öne çıkmıştır Şafak, 201: 13; Anadol, 2015: 1 Türk Metal
Sendikası, 200:  onguldak l Yıllığı, 1: 262). Bununla birlikte, tarihin
belirli dönemlerinde kenti tanımlayan ve kentin bilinirliğini sağlayan farklı
unsurlar olmuştur (Quartaert, 2009: 0 Kıray, 1: 34). Ancak, son olarak
kent 10’lı yıllarda reğli Demir ve elik abrikaları rdemir’nın
kurulmasıyla ağır sanayi ile anılmaya başlamıştır.
1. yüzyılda kömürün bulunuşuyla başlayan ve 10’lı yıllara kadar
olan dönemde reğli’ye atfedilen kömürün bulunuşu ve madencilik temelli
(Oskay, 1983: 65) sosyoekonomik değişimler ve önemli gelişmeler Kıray,
1964: 64-65) genellikle kentin etrafındaki merkezlerde oluşmuştur. Her ne
kadar 19. yüzyıldan itibaren kentin etrafında kömür madenleri bulunmuş ve
2 Türkiye’de reğli isminde üç farklı ilçe bulunduğu için kentin resmi adı Karadeniz
reğli’dir ve resmi kısaltması Kdz. reğli şeklindedir. alışmanın konusu açıkça ifade
ettiğinden Karadeniz reğli ismi yerine bundan sonra reğli kullanılacaktır.
3 Kentin eski Yunan dönemi ismi olarak bilinen Heraclea Pontica, mitoloik bir kahraman
olan Herkül isminden gelmektedir. nanışa göre Herkül’ün 12. Görevi reğli’de bulunan
ehennemağzı Mağaraları’nda geçmiştir.
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
100
plana çıkartarak, yerel topluluk ve ötekiler arasında bir gruplaşma yaparak ve
yerin tarih ve doğal güzellikler gibi özgün değerlerini vurgulayarak içe dönük
bir yer tanımlaması yapılmasını ifade etmektedir.
lerlemeci yer duygusu (Massey, 1994, 2005) ise yer kavramının
daha geniş ve açık algılanmasını ifade etmektedir. Tepkisel yer duygusundaki
durumun aksine, bir yerin tanımlanmasında o yerin diğer yerlerle veya diğer
insanlarla olan ilişkileri ön plana çıkartılıyor ve herhangi bir şlama
yapılmıyorsa, burada ilerlemeci yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Bu kapsamda ilerlemeci yer duygusu, yerler arasındaki ortaklık ve
benzerlikleri, sınırların ön plana çıkartılmamasını ve daha açık bir yer
algılamasını ifade etmektedir.
Bu çalışmada, derinlemesine mülakat tekniği kullanılarak reğli’de
yapılan saha araştırması üzerinden kentteki yer duygusunun rdemir’in
kuruluşu ve özelleştirilmesi eksenindeki değişimleri analiz edilmiştir.
alışmanın araştırma sorusu, yer duygusunun kurumlar aracılığıyla nasıl
şekillendirildiği ve tek endüstrili kentlerin bu bağlamda özelleştirmelerden
nasıl etkilendiğidir.
Erdemir, kuruluşundan itibaren kentteki tek sanayi ve kamu şirketi
olmasının gücüyle kent nüfusunun neredeyse tamamı üzerindeki baskın güç
ve belirleyici aktör olmuştur. Saha araştırması kapsamında yapılan
görüşmelerde, rdemir’de çalışan ve çalışmış kişiler ile rdemir’le doğrudan
ilişkisi bulunmayan kişilere ve kentin 10’lardan bugüne dönüşümünü
değerlendirebilecek yaşta kimselere başvurulmuştur. Bu mülakatlar
kapsamında kentteki yer duygusunun tepkisel yer duygusundan ilerlemeci yer
duygusuna dönüşümü ve sonrasında da özelleştirme ile bu kurulan yer
duygusunun tekrar sarsılarak yeniden bir üretime girmesi süreci incelenmiştir.
Çalışmanın özgün katkısı, yer duygusu kavramının literatürdeki iki teorisine
ek olarak yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi kavramının saha
araştırması verileriyle tartışılmış olmasıdır. alışma kapsamında reğli’nin
tarihinde üç önemli olay gruplandırılmış olup, çalışmanın kırılım noktaları
rdemir’in kurulması ve özelleştirilmesi süreçleridir.
Yöntem
220120 Sayılı ODTÜ AK tik Kurul Onayı doğrultusunda isan-
Haziran 201 arasında reğli’de gerçekleştirilen 20 derinlemesine mülakat
ile, reğli’de rdemir’in kuruluşu ve özelleştirmesi ile yaşanan yerel etkiler
incelenmiştir. Katılımcıların seçiminde kartopu yöntemi kullanılmıştır.
Kartopu yönteminde katılımcı sayısının genişletilmesinde daha önceki
katılımcıların desteği alınır. Bir başka ifadeyle, mülakat için belirlenen kilit
kişilerin araştırmacıyı diğer muhtemel katılımcılara yönlendirmesi beklenir
(Noy, 2008: 330). Bu yöntemin kullanılmasında amaç, Berg ve Lune (2017:
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 101
’un ifade ettiği gibi çalışmada muhakkak bulunması gereken temel
karakteristik özelliklerdeki katılımcıların da seçilebilmesidir. Yıldırım ve
Şimşek 2011: 10 de çalışmada kullanılan kartopu yöntemini amaçlı
örnekleme yöntemi olarak nitelemişlerdir. Ayrıca Biernacki ve aldrof
11’a göre bu yöntem hassas konuların çalışılmasında da
kullanılabilmektedir. rdemir ve reğli arasındaki ilişkinin incelenmesinde
özellikle rdemir çalışanı ve emeklisi gruplarında şirkete ilişkin görüşlerin
paylaşılmasında hassasiyet olabileceği düşünülmüştür. Bu gerekçelerle
kartopu yöntemiyle örneklem seçme yoluna gidilmiştir. alışmada bu
kapsamda katılımcılar rdemir çalışanlarıemeklileri, özel sektör
çalışanlarıemeklileri ve reğli doğumlu olanlarolmayanlar olarak gruplara
ayrılmıştır. Bilindiği üzere, nitel araştırma yöntemlerinin kullanımında,
özellikle derinlemesine mülakat tekniğinde katılımcı sayısının yani
örneklemin belirlenmesi nicel yöntemdeki gibi sabit bir hesaplamaya
dayanmaz Başkale, 201. Hatta Dorkin 2012: 11’e göre de nicel
yöntemlerdeki örneklem sayısına kıyasla nitel yöntemin örneklem sayısı daha
kısıtlı kalmaktadır. Bu durum, nitel yöntemin özel bir durumun anlaşılması
amacıyla kullanılmasından kaynaklanır. Daha açık bir ifadeyle, nitel araştırma
yönteminde büyük bir genellemeye ulaşmak amaçlanmaz, belirlenen gruplar
içerisindeki örgüye odaklanılır. Ayrıca veri miktarı da örneklem
büyüklüğünde önemlidir. Yıldırım ve Şimşek 2011: 115’e göre verinin
derinliğiyle örneklem büyüklüğü arasında ters orantı vardır. Bu çalışmada da
belirlenen gruplar içerisinde birbirini tamamlayıcı bir olay örgüsüne
ulaşılmasıyla ve görüşme sürelerinin planlanan derinlikte veri sağlamaya
imkn vermesiyle 20 görüşme sonunda mülakatlar sonlandırılmıştır. Yarı
yapılandırılmış sorularla kurgulanan mülakatta, görüşmecileremülakatlarda
biri rdemir’e diğeri de kente ilişkin olmak üzere iki temel grupta sorular
yöneltilmiştir. Mülakat sorularına örnekler aşağıda verilmiştir.
Birinci grup sorulara örnek olarak:
Kentin özgün değerleri sizce nelerdir
reğli’yi nasıl tanımlarsınız
reğli’nin tarihiyle ilgili neler biliyorsunuz
Bugünden geçmişe baktığınızda kentin bugününü nasıl
değerlendirirsiniz
kinci grup sorulara örnek olarak:
rdemir sizin için ne ifade ediyor
rdemir ve kent arasındaki ilişkiyi nasıl açıklarsınız
rdemir’den sonra kentte neler değişti
rdemir bu kente neler yaptı
plana çıkartarak, yerel topluluk ve ötekiler arasında bir gruplaşma yaparak ve
yerin tarih ve doğal güzellikler gibi özgün değerlerini vurgulayarak içe dönük
bir yer tanımlaması yapılmasını ifade etmektedir.
lerlemeci yer duygusu (Massey, 1994, 2005) ise yer kavramının
daha geniş ve açık algılanmasını ifade etmektedir. Tepkisel yer duygusundaki
durumun aksine, bir yerin tanımlanmasında o yerin diğer yerlerle veya diğer
insanlarla olan ilişkileri ön plana çıkartılıyor ve herhangi bir dışlama
yapılmıyorsa, burada ilerlemeci yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Bu kapsamda ilerlemeci yer duygusu, yerler arasındaki ortaklık ve
benzerlikleri, sınırların ön plana çıkartılmamasını ve daha açık bir yer
algılamasını ifade etmektedir.
Bu çalışmada, derinlemesine mülakat tekniği kullanılarak reğli’de
yapılan saha araştırması üzerinden kentteki yer duygusunun rdemir’in
kuruluşu ve özelleştirilmesi eksenindeki değişimleri analiz edilmiştir.
alışmanın araştırma sorusu, yer duygusunun kurumlar aracılığıyla nasıl
şekillendirildiği ve tek endüstrili kentlerin bu bağlamda özelleştirmelerden
nasıl etkilendiğidir.
Erdemir, kuruluşundan itibaren kentteki tek sanayi ve kamu şirketi
olmasının gücüyle kent nüfusunun neredeyse tamamı üzerindeki baskın güç
ve belirleyici aktör olmuştur. Saha araştırması kapsamında yapılan
görüşmelerde, rdemir’de çalışan ve çalışmış kişiler ile rdemir’le doğrudan
ilişkisi bulunmayan kişilere ve kentin 10’lardan bugüne dönüşümünü
değerlendirebilecek yaşta kimselere başvurulmuştur. Bu mülakatlar
kapsamında kentteki yer duygusunun tepkisel yer duygusundan ilerlemeci yer
duygusuna dönüşümü ve sonrasında da özelleştirme ile bu kurulan yer
duygusunun tekrar sarsılarak yeniden bir üretime girmesi süreci incelenmiştir.
Çalışmanın özgün katkısı, yer duygusu kavramının literatürdeki iki teorisine
ek olarak yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi kavramının saha
araştırması verileriyle tartışılmış olmasıdır. alışma kapsamında reğli’nin
tarihinde üç önemli olay gruplandırılmış olup, çalışmanın kırılım noktaları
rdemir’in kurulması ve özelleştirilmesi süreçleridir.
Yöntem
220120 Sayılı ODTÜ AK tik Kurul Onayı doğrultusunda isan-
Haziran 201 arasında reğli’de gerçekleştirilen 20 derinlemesine mülakat
ile, reğli’de rdemir’in kuruluşu ve özelleştirmesi ile yaşanan yerel etkiler
incelenmiştir. Katılımcıların seçiminde kartopu yöntemi kullanılmıştır.
Kartopu yönteminde katılımcı sayısının genişletilmesinde daha önceki
katılımcıların desteği alınır. Bir başka ifadeyle, mülakat için belirlenen kilit
kişilerin araştırmacıyı diğer muhtemel katılımcılara yönlendirmesi beklenir
(Noy, 2008: 330). Bu yöntemin kullanılmasında amaç, Berg ve Lune (2017:
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 101
’un ifade ettiği gibi çalışmada muhakkak bulunması gereken temel
karakteristik özelliklerdeki katılımcıların da seçilebilmesidir. Yıldırım ve
Şimşek 2011: 10 de çalışmada kullanılan kartopu yöntemini amaçlı
örnekleme yöntemi olarak nitelemişlerdir. Ayrıca Biernacki ve aldrof
11’a göre bu yöntem hassas konuların çalışılmasında da
kullanılabilmektedir. rdemir ve reğli arasındaki ilişkinin incelenmesinde
özellikle rdemir çalışanı ve emeklisi gruplarında şirkete ilişkin görüşlerin
paylaşılmasında hassasiyet olabileceği düşünülmüştür. Bu gerekçelerle
kartopu yöntemiyle örneklem seçme yoluna gidilmiştir. alışmada bu
kapsamda katılımcılar rdemir çalışanlarıemeklileri, özel sektör
çalışanlarıemeklileri ve reğli doğumlu olanlarolmayanlar olarak gruplara
ayrılmıştır. Bilindiği üzere, nitel araştırma yöntemlerinin kullanımında,
özellikle derinlemesine mülakat tekniğinde katılımcı sayısının yani
örneklemin belirlenmesi nicel yöntemdeki gibi sabit bir hesaplamaya
dayanmaz Başkale, 201. Hatta Dorkin 2012: 11’e göre de nicel
yöntemlerdeki örneklem sayısına kıyasla nitel yöntemin örneklem sayısı daha
kısıtlı kalmaktadır. Bu durum, nitel yöntemin özel bir durumun anlaşılması
amacıyla kullanılmasından kaynaklanır. Daha açık bir ifadeyle, nitel araştırma
yönteminde büyük bir genellemeye ulaşmak amaçlanmaz, belirlenen gruplar
içerisindeki örgüye odaklanılır. Ayrıca veri miktarı da örneklem
büyüklüğünde önemlidir. Yıldırım ve Şimşek 2011: 115’e göre verinin
derinliğiyle örneklem büyüklüğü arasında ters orantı vardır. Bu çalışmada da
belirlenen gruplar içerisinde birbirini tamamlayıcı bir olay örgüsüne
ulaşılmasıyla ve görüşme sürelerinin planlanan derinlikte veri sağlamaya
imkn vermesiyle 20 görüşme sonunda mülakatlar sonlandırılmıştır. Yarı
yapılandırılmış sorularla kurgulanan mülakatta, görüşmecilere mülakatlarda
biri rdemir’e diğeri de kente ilişkin olmak üzere iki temel grupta sorular
yöneltilmiştir. Mülakat sorularına örnekler aşağıda verilmiştir.
Birinci grup sorulara örnek olarak:
Kentin özgün değerleri sizce nelerdir
reğli’yi nasıl tanımlarsınız
reğli’nin tarihiyle ilgili neler biliyorsunuz
Bugünden geçmişe baktığınızda kentin bugününü nasıl
değerlendirirsiniz
kinci grup sorulara örnek olarak:
rdemir sizin için ne ifade ediyor
rdemir ve kent arasındaki ilişkiyi nasıl açıklarsınız
rdemir’den sonra kentte neler değişti
rdemir bu kente neler yaptı
plana çıkartarak, yerel topluluk ve ötekiler arasında bir gruplaşma yaparak ve
yerin tarih ve doğal güzellikler gibi özgün değerlerini vurgulayarak içe dönük
bir yer tanımlaması yapılmasını ifade etmektedir.
lerlemeci yer duygusu (Massey, 1994, 2005) ise yer kavramının
daha geniş ve açık algılanmasını ifade etmektedir. Tepkisel yer duygusundaki
durumun aksine, bir yerin tanımlanmasında o yerin diğer yerlerle veya diğer
insanlarla olan ilişkileri ön plana çıkartılıyor ve herhangi bir şlama
yapılmıyorsa, burada ilerlemeci yer duygusundan bahsetmek mümkün
olacaktır. Bu kapsamda ilerlemeci yer duygusu, yerler arasındaki ortaklık ve
benzerlikleri, sınırların ön plana çıkartılmamasını ve daha açık bir yer
algılamasını ifade etmektedir.
Bu çalışmada, derinlemesine mülakat tekniği kullanılarak reğli’de
yapılan saha araştırması üzerinden kentteki yer duygusunun rdemir’in
kuruluşu ve özelleştirilmesi eksenindeki değişimleri analiz edilmiştir.
alışmanın araştırma sorusu, yer duygusunun kurumlar aracılığıyla nasıl
şekillendirildiği ve tek endüstrili kentlerin bu bağlamda özelleştirmelerden
nasıl etkilendiğidir.
Erdemir, kuruluşundan itibaren kentteki tek sanayi ve kamu şirketi
olmasının gücüyle kent nüfusunun neredeyse tamamı üzerindeki baskın güç
ve belirleyici aktör olmuştur. Saha araştırması kapsamında yapılan
görüşmelerde, rdemir’de çalışan ve çalışmış kişiler ile rdemir’le doğrudan
ilişkisi bulunmayan kişilere ve kentin 10’lardan bugüne dönüşümünü
değerlendirebilecek yaşta kimselere başvurulmuştur. Bu mülakatlar
kapsamında kentteki yer duygusunun tepkisel yer duygusundan ilerlemeci yer
duygusuna dönüşümü ve sonrasında da özelleştirme ile bu kurulan yer
duygusunun tekrar sarsılarak yeniden bir üretime girmesi süreci incelenmiştir.
Çalışmanın özgün katkısı, yer duygusu kavramının literatürdeki iki teorisine
ek olarak yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi kavramının saha
araştırması verileriyle tartışılmış olmasıdır. alışma kapsamında reğli’nin
tarihinde üç önemli olay gruplandırılmış olup, çalışmanın kırılım noktaları
rdemir’in kurulması ve özelleştirilmesi süreçleridir.
Yöntem
220120 Sayılı ODTÜ AK tik Kurul Onayı doğrultusunda isan-
Haziran 201 arasında reğli’de gerçekleştirilen 20 derinlemesine mülakat
ile, reğli’de rdemir’in kuruluşu ve özelleştirmesi ile yaşanan yerel etkiler
incelenmiştir. Katılımcıların seçiminde kartopu yöntemi kullanılmıştır.
Kartopu yönteminde katılımcı sayısının genişletilmesinde daha önceki
katılımcıların desteği alınır. Bir başka ifadeyle, mülakat için belirlenen kilit
kişilerin araştırmacıyı diğer muhtemel katılımcılara yönlendirmesi beklenir
(Noy, 2008: 330). Bu yöntemin kullanılmasında amaç, Berg ve Lune (2017:
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
102
zelleştirme hakkında ne düşünüyorsunuz zelleştirme öncesi için
ve bugün için neler hissediyorsunuz?
Kentte özelleştirme sonrasında neler değişti
Mülakatlara ve katılımcılara ilişkin demografik ve mesleki veriler ise
Tablo 1.’de verilmiştir. Tablo 1.’de görüleceği üzere, her görüşmeci için
çalışmanın anlamlılığını bozmamak amacıyla birer isim atanmıştır. Bu isimler
katılımcıların kişisel verilerini ve kimliklerini korumak üzere tamamen
rastgele kurgulanarak atanmıştır.
Tablo 1. Mülakat Katılımcı Detayları
sim Kaıt o Köken
oum
Yılı
alışma Yeri
alışan&
Emekli Pozisyon
rüşme
Süresi
190417_001
Kars
1959
Erdemir
Emekli
şçi
55:00
190417_002
reğli
1939
Erdemir
Emekli
şçi
40:42
190417_003
Zonguldak
1982
Erdemir
alışan
şçi
37:40
190420_001
reğli
1940
Erdemir
Emekli
Memur
2:42:59
Aykut
190424_001
A1 reğli 1941 Erdemir Emekli şçi 1:06:52
Ogün
190424_001
A2 reğli 1936 Erdemir Emekli Memur 1:06:52
190424_002
reğli
1978
Erdemir
alışan
şçi
53:07
Sefa
190426_001
A1 Zonguldak 1948
Devlet Okulu
Emekli Müdür 1:19:34
mer
190426_001
A2 reğli 1964 Erdemir Emekli Memur 1:19:34
190430_001
Artvin
1952
Erdemir
Emekli
şçi
1:02:08
smail
190430_002
A1 reğli 1960 Erdemir Emekli
Beyaz Yaka
1:11:49
Abidin
190430_002
A2 reğli 1960 Erdemir Emekli
Beyaz Yaka
1:11:49
Oğuzhan 190430_003 Göçmen 1961
Serbest
Meslek Emekli
Serbest
Meslek 1:08:29
190501_001
reğli
1961
Eczane
alışan
czacı
55:35
190503_001
reğli
1970
Devlet Okulu
alışan
ğretmen
1:19:08
190504_001
Kars
1981
Erdemir
alışan
şçi
17:54
190505_001
Zonguldak
1975
Erdemir
alışan
Beyaz Yaka
1:16:54
Kaydedilmedi
Zonguldak
1950
Erdemir
Emekli
şçi
45:00
Kaydedilmedi
reğli
1969
Esnaf
alışan
Esnaf
E-Posta
Kaydedilmedi
reğli
1981
zel Okul
alışan
ğretmen
22:00
alışmanın yönteminde, süreç tarihsel olarak üç aşamaya ayrılmıştır:
Erdemir öncesi kent, Erdemir sonrası kent ve özelleştirme sonrası kent. Bu
dönemselleştirmede kentin tarihindeki en önemli kırılma noktaları
tanımlanmaya çalışılmıştır. Kıray’ın 1 çalışması, kentin rdemir
ekseninde dönüşümünün başladığını ancak bunu yıllar sonra analiz etmek
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 103
gerektiğini ifade ederek, dönemselleştirmenin en temel dayanak noktası
olmuştur.
alışmada, temel teorik tartışma Doreen Massey’in yer duygusu’
teorisi etrafında yapılmıştır. Sosyoloi, psikoloi ve coğrafya gibi birçok bilim
dalı tarafından konu alınan yer duygusu, bu çalışmada coğrafi açıdan ele
alınmıştır.
Mülakatlarda elde edilen veriler, reğli’de yer duygusunun
oluşumunu yerel halkın bugünden geçmişe retrospektif bir şekilde nasıl
değerlendirdiğini, özelleştirmenin bir kırılma noktası olarak bu
değerlendirmeyi nasıl etkilediğini ortaya koymayı sağlamıştır. Bu bağlamda
çalışmada bir teorik tartışma ekseninde mülakat verileri de işlenerek, kentin
tek endüstrisi olan rdemir’in özelleştirilmesinden sosyal ve ekonomik
anlamda nasıl etkilendiği yer duygusu kavramı üzerinden incelenmiştir.
Teorik Çerçeve
David Harvey 1’in mesafeleri neredeyse ortadan kaldıracak hızdaki
sermaye dolaşımı olarak (Woodward ve Jones III, 2009: 2 ve meknın
zaman ile ortadan kalkması olarak açıklanmış olan Subaşi, 2020: 707) ve
çokça ele alınan zaman-mekn sıkışması kavramı, akışkanlık esnasındaki
bireysel korkuya da işaret etmektedir. Doreen Massey 1’in de ifade ettiği
gibi içinde bulunduğumuz ivmelenme çağında, bu akışlar yerleri ve kimlikleri
de etkilemektedir. Bireylerin kimliklerini yer ile bağdaştırdığı bir ortamda, bu
hızlı akışkanlık kimliklerini kaybetme korkusuna neden olmaktadır Harvey,
1996). Bu kapsamda yer ve birey arasındaki ilişkinin incelenmesi, özgün bir
araştırma konusu haline gelmektedir. alışmanın bu konuya yaklaşımı,
Doreen Massey tarafından kavramsallaştırılan tepkisel -dışlayıcı- yer duygusu
(reactionary -exclusionary- sense of place) ve ilerlemeci -küresel- yer
duygusu (progressive -global- sense of place üzerinden gerçekleşmiştir
(Massey, 1991, 1994, 1995, 2005). Ayrıca bu kavramsallaştırma ve mevcut
teorik tartışmaya ek olarak çalışma, yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi
kavramını türeterek literatürde tartışmaya açmaktadır.
alışmanın bir diğer teorik alanını da tek endüstrili kentler
oluşturmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde endüstriyel kentler görülebilse de
tek endüstrili kentler sosyo-ekonomik gelişmesini bir tek kuruluşun domine
ettiği bir yapı olması sebebiyle bu çalışmanın önemli bir sacayağıdır.
alışmada tek endüstrili kentler, Türkiye’de erken cumhuriyet dönemiyle
birlikte uygulanmaya başlanan endüstri odaklı yerel-bölgesel-ülkesel
kalkınma ekseninde tartışılmaktadır.
zelleştirme hakkında ne düşünüyorsunuz zelleştirme öncesi için
ve bugün için neler hissediyorsunuz?
Kentte özelleştirme sonrasında neler değişti
Mülakatlara ve katılımcılara ilişkin demografik ve mesleki veriler ise
Tablo 1.’de verilmiştir. Tablo 1.’de görüleceği üzere, her görüşmeci için
çalışmanın anlamlılığını bozmamak amacıyla birer isim atanmıştır. Bu isimler
katılımcıların kişisel verilerini ve kimliklerini korumak üzere tamamen
rastgele kurgulanarak atanmıştır.
Tablo 1. Mülakat Katılımcı Detayları
sim Kaıt o Köken oum
Yılı alışma Yeri
alışan&
Emekli Pozisyon rüşme
Süresi
Yusuf 190417_001 Kars 1959 Erdemir Emekli şçi 55:00
Samet 190417_002 reğli 1939 Erdemir Emekli şçi 40:42
Serhat 190417_003 Zonguldak 1982 Erdemir alışan şçi 37:40
zgür 190420_001 reğli 1940 Erdemir Emekli Memur 2:42:59
Aykut 190424_001
A1 reğli 1941 Erdemir Emekli şçi 1:06:52
Ogün 190424_001
A2 reğli 1936 Erdemir Emekli Memur 1:06:52
Hamza 190424_002 reğli 1978 Erdemir alışan şçi 53:07
Sefa 190426_001
A1 Zonguldak 1948 Devlet OkuluEmekli Müdür 1:19:34
mer 190426_001
A2 reğli 1964 Erdemir Emekli Memur 1:19:34
Cengiz 190430_001 Artvin 1952 Erdemir Emekli şçi 1:02:08
smail 190430_002
A1 reğli 1960 Erdemir Emekli Beyaz Yaka 1:11:49
Abidin 190430_002
A2 reğli 1960 Erdemir Emekli Beyaz Yaka 1:11:49
Oğuzhan 190430_003 Göçmen 1961 Serbest
Meslek Emekli Serbest
Meslek 1:08:29
Melih 190501_001 reğli 1961 Eczane alışan czacı 55:35
Mert 190503_001 reğli 1970 Devlet Okulualışan ğretmen 1:19:08
Enes 190504_001 Kars 1981 Erdemir alışan şçi 17:54
Mehmet 190505_001 Zonguldak 1975 Erdemir alışan Beyaz Yaka 1:16:54
Deniz Kaydedilmedi Zonguldak 1950 Erdemir Emekli şçi 45:00
Murat Kaydedilmedi reğli 1969 Esnaf alışan Esnaf E-Posta
Tunahan Kaydedilmedi reğli 1981 zel Okul alışan ğretmen 22:00
alışmanın yönteminde, süreç tarihsel olarak üç aşamaya ayrılmıştır:
Erdemir öncesi kent, Erdemir sonrası kent ve özelleştirme sonrakent. Bu
dönemselleştirmede kentin tarihindeki en önemli kırılma noktaları
tanımlanmaya çalışılmıştır. Kıray’ın 1 çalışması, kentin rdemir
ekseninde dönüşümünün başladığını ancak bunu yıllar sonra analiz etmek
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 103
gerektiğini ifade ederek, dönemselleştirmenin en temel dayanak noktası
olmuştur.
alışmada, temel teorik tartışma Doreen Massey’in yer duygusu’
teorisi etrafında yapılmıştır. Sosyoloi, psikoloi ve coğrafya gibi birçok bilim
dalı tarafından konu alınan yer duygusu, bu çalışmada coğrafi açıdan ele
alınmıştır.
Mülakatlarda elde edilen veriler, reğli’de yer duygusunun
oluşumunu yerel halkın bugünden geçmişe retrospektif bir şekilde nasıl
değerlendirdiğini, özelleştirmenin bir kırılma noktası olarak bu
değerlendirmeyi nasıl etkilediğini ortaya koymayı sağlamıştır. Bu bağlamda
çalışmada bir teorik tartışma ekseninde mülakat verileri de işlenerek, kentin
tek endüstrisi olan rdemir’in özelleştirilmesinden sosyal ve ekonomik
anlamda nasıl etkilendiği yer duygusu kavramı üzerinden incelenmiştir.
Teorik Çerçeve
David Harvey 1’in mesafeleri neredeyse ortadan kaldıracak hızdaki
sermaye dolaşımı olarak (Woodward ve Jones III, 2009: 2 ve meknın
zaman ile ortadan kalkması olarak açıklanmış olan Subaşi, 2020: 707) ve
çokça ele alınan zaman-mekn sıkışması kavramı, akışkanlık esnasındaki
bireysel korkuya da işaret etmektedir. Doreen Massey 1’in de ifade ettiği
gibi içinde bulunduğumuz ivmelenme çağında, bu akışlar yerleri ve kimlikleri
de etkilemektedir. Bireylerin kimliklerini yer ile bağdaştırdığı bir ortamda, bu
hızlı akışkanlık kimliklerini kaybetme korkusuna neden olmaktadır Harvey,
1996). Bu kapsamda yer ve birey arasındaki ilişkinin incelenmesi, özgün bir
araştırma konusu haline gelmektedir. alışmanın bu konuya yaklaşımı,
Doreen Massey tarafından kavramsallaştırılan tepkisel -dışlayıcı- yer duygusu
(reactionary -exclusionary- sense of place) ve ilerlemeci -küresel- yer
duygusu (progressive -global- sense of place üzerinden gerçekleşmiştir
(Massey, 1991, 1994, 1995, 2005). Ayrıca bu kavramsallaştırma ve mevcut
teorik tartışmaya ek olarak çalışma, yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi
kavramını türeterek literatürde tartışmaya açmaktadır.
alışmanın bir diğer teorik alanını da tek endüstrili kentler
oluşturmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde endüstriyel kentler görülebilse de
tek endüstrili kentler sosyo-ekonomik gelişmesini bir tek kuruluşun domine
ettiği bir yapı olması sebebiyle bu çalışmanın önemli bir sacayağıdır.
alışmada tek endüstrili kentler, Türkiye’de erken cumhuriyet dönemiyle
birlikte uygulanmaya başlanan endüstri odaklı yerel-bölgesel-ülkesel
kalkınma ekseninde tartışılmaktadır.
zelleştirme hakkında ne düşünüyorsunuz zelleştirme öncesi için
ve bugün için neler hissediyorsunuz?
Kentte özelleştirme sonrasında neler değişti
Mülakatlara ve katılımcılara ilişkin demografik ve mesleki veriler ise
Tablo 1.’de verilmiştir. Tablo 1.’de görüleceği üzere, her görüşmeci için
çalışmanın anlamlılığını bozmamak amacıyla birer isim atanmıştır. Bu isimler
katılımcıların kişisel verilerini ve kimliklerini korumak üzere tamamen
rastgele kurgulanarak atanmıştır.
Tablo 1. Mülakat Katılımcı Detayları
sim Kaıt o Köken oum
Yılı alışma Yeri
alışan&
Emekli Pozisyon rüşme
Süresi
Yusuf 190417_001 Kars 1959 Erdemir Emekli şçi 55:00
Samet 190417_002 reğli 1939 Erdemir Emekli şçi 40:42
Serhat 190417_003 Zonguldak 1982 Erdemir alışan şçi 37:40
zgür 190420_001 reğli 1940 Erdemir Emekli Memur 2:42:59
Aykut 190424_001
A1 reğli 1941 Erdemir Emekli şçi 1:06:52
Ogün 190424_001
A2 reğli 1936 Erdemir Emekli Memur 1:06:52
Hamza 190424_002 reğli 1978 Erdemir alışan şçi 53:07
Sefa 190426_001
A1 Zonguldak 1948 Devlet Okulu Emekli Müdür 1:19:34
mer 190426_001
A2 reğli 1964 Erdemir Emekli Memur 1:19:34
Cengiz 190430_001 Artvin 1952 Erdemir Emekli şçi 1:02:08
smail 190430_002
A1 reğli 1960 Erdemir Emekli Beyaz Yaka 1:11:49
Abidin 190430_002
A2 reğli 1960 Erdemir Emekli Beyaz Yaka 1:11:49
Oğuzhan 190430_003 Göçmen 1961 Serbest
Meslek Emekli Serbest
Meslek 1:08:29
Melih 190501_001 reğli 1961 Eczane alışan czacı 55:35
Mert 190503_001 reğli 1970 Devlet Okulu alışan ğretmen 1:19:08
Enes 190504_001 Kars 1981 Erdemir alışan şçi 17:54
Mehmet 190505_001 Zonguldak 1975 Erdemir alışan Beyaz Yaka 1:16:54
Deniz Kaydedilmedi Zonguldak 1950 Erdemir Emekli şçi 45:00
Murat Kaydedilmedi reğli 1969 Esnaf alışan Esnaf E-Posta
Tunahan Kaydedilmedi reğli 1981 zel Okul alışan ğretmen 22:00
alışmanın yönteminde, süreç tarihsel olarak üç aşamaya ayrılmıştır:
Erdemir öncesi kent, Erdemir sonrası kent ve özelleştirme sonrası kent. Bu
dönemselleştirmede kentin tarihindeki en önemli kırılma noktaları
tanımlanmaya çalışılmıştır. Kıray’ın 1 çalışması, kentin rdemir
ekseninde dönüşümünün başladığını ancak bunu yıllar sonra analiz etmek
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
104
ire ile Yer rasındaki Özel lişki Yer uusu
Cresswell (2004)’in de dediği gibi beşer coğrafya, yerlerin çalışma alanıdır
(s: 1). Bunun da ötesinde insancıl coğrafya, mkan yerine insanı temel alan
bir çalışma alanıdır. Bu sebeple bu çalışmanın da yer duygusuna teorik
yaklaşımı beşer coğrafya ve insancıl coğrafya üzerinden olmaktadır. Yi-Fu
Tuan (1974) ve Edward Relph (1976) ile başlayan insancıl coğrafya
dönüşümü, yer ile insan arasındaki ilişkide insanların duygularını da sürece
dahil eden bir yaklaşıma yol açmıştır. Mekân kavramını yer kavramı ile
değiştiren Tuan ve elph’in yeri kavramsallaştırması da insanlar tarafından
oluşturulan ve inşa edilen, insan merkezli bir deneysel süreç olarak
açıklanmaktadır ressell, 2002: 12). yle ki elph’e göre
kendine özgü ve çeşitli yerler, bu yerlere orada yaşayan insanlar tarafından
çok derin şekilde hissedilen bir bağlılığın tezahürüdür ve birçoğu için yere bu
derece bir aidiyet, diğer insanlarla olan yakın ilişki kadar gerekli ve önemlidir
(Relph, 1: önsöz.
Bu bağlamda elph 1: 1) için yer sadece bir kimsenin evini,
kişisel alanını vb. belirleyen bir kavram değil, dahası insanı insan yapan ve
böylece bir kimsenin insan olabilmesine imkn veren önemli lokasyonlardır.
Yer kavramına verilen önemin bir ileri noktasını ise Yi-Fu Tuan ifade
etmektedir. Yeri anlamak ve anlamlandırmak için coğrafya ve sosyoloiyi bir
araya getiren Tuan (1979: 409 için yer, başlı başına çalışılmayı hak eden
özgün değerlerin bir kümesidir. Cresswell (2004: 24, Tuan’ın yeri ev olarak
kavramlaştırdığını ifade etmektedir. Buna ek olarak Tuan 1 yeri mekn
üzerinden de tanımlamaktadır. Böylelikle Tuan 1: 387 için yer ve mekn
coğrafya açısından en önemli iki kavram haline gelmektedir. Tuan (1979), yeri
mekndan farklılaştırırken yerin anlamı olan, tarihselliği bulunan ve insanlarla
bir ilişkisi olan şeklinde ifade etmektedir. Bu bağlamda yer için önemli olan
ayrıştırıcılık insanların duyguları ve algılamalarıdır. Tuan’ın en özgün noktası
ise topofili topophilia kavramını insancıl coğrafyaya tanıtmasıdır. Yer
duygusunun en uç hali olarak değerlendirilebilecek topofili, insanlar ve yer
arasındaki etkili bağdır Tuan, 1: . Daha açık bir ifadeyle topofili,
insanlar ve yer arasındaki aşk duygusudur4.
alışmanın temel teorik çerçevesinin kurucusu olan Doreen Massey
ise, yeri birbiriyle etkileşim içindeki sosyal ilişkilerin bulunduğu belirli bir
konum olarak ifade etmektedir (Massey, 1994: 168). Massey, yerin toplumsal
olarak inşa edilmiş bir ağ örgüsü olduğundan ongan, 2002: 218) hareketle,
yeri kalıcı ve sınırlı bir kavram olmaktan ziyade değişebilir ve sınırları
4 Bu tanımlama aslında topofili kelimesinin doğrudan etimoloik anlamına işaret etmektedir.
Yunanca’da topho ve philia kelimeleri yer ve aşk anlamlarına gelmektedir. (Holloway ve
Hubbard, 2001: 75).
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 105
olmayan veya sınırları açık olan bir kavrama taşımıştır. Bu bağlamda Massey
(2005: 69’e göre bir yerin karakteristiği ancak ve ancak o yerin diğer yerlerle
arasındaki ilişki üzerinden anlamlandırılabilir. Dahası yerin kimliği, onun
dışarıyla diğer yerlerle olan etkileşiminin özgüllüğü ile üretilir Massey,
1994: 120-121).
Bu bağlamda Massey 1,yer ile ilgili kavramsallaştırmasını
açıkça ifade etmektedir. Massey’in yaklaşımında yer, toplumsal olarak inşa
edilmiş ve ilerlemeci, değişken bir konsepttir. Yerel kültür ve kimlikler de
yerler içerisindeki etkileşimlerin birer ürünüdür. Ancak bu etkileşimler sadece
içsel etkileşimlerle sınırlı kalmayacaktır ve dahası diğer yerlerle olan
etkileşimleri de kapsamaktadır. Bu doğrultuda yer kimliği de yerin diğer
yerlerle olan etkileşimiyle inşa edilmektedir. Ancak bu yer kimliği, sosyal
etkileşimlerin çoğulcu doğası ve karmaşıklığı nedeniyle birden fazla da
olabilecektir. Bireylerin ve yerlerin özgünlüğü, etkileşimlerin ve ilişkilerin de
aynı şekilde özgün ve çoğul olmasına sebep olacaktır. Bu bağlamda da yer
kimliğinin durağan olmaması beklenen bir sonuç olarak ortaya çıkacaktır
(Massey, 1994: 121-168). Massey 1’in nihai olarak özetlediği yer
kimliğinin genişletilmiş özellikleri şu şekildedir:
1 Yer kimliği diğer yerlerle ilişkileri de kapsayacak şekilde toplumsal
karşılıklı ilişkilerle üretilmektedir.
2 Yer kimliği sabit olmayan ve devamlı, değişken bir süreçtir.
Kimlik, geçmişteki bir anda sabitlenemez veya sadece bugündeki bir anı ifade
edemez.
 Yer kimliği diğer yerlerle kurulan pozitif karşılıklı ilişki ile inşa
edilir. Bu bağlamda yerin güvenli veya sınırlı bir ev olarak ifade edilmesine
karşı çıkılmaktadır.
Yer duygusu kavramı coğrafyacılar tarafından 10’larda ilk olarak
kullanılsa da anlamı yıllar içerisinde değişime konu olmuştur Kudryavtsev,
2013: 0. Bunun nedeni de kavramın kültürel ve sosyal değişkenlerden çok
farklı şekilde etkilenebilecek net olmayan bir yapıda olmasıdır Shamai ve
Ilatov, 2005:  ve bu sebeple de ortak paylaşılan bir tanım yapmak
mümkün değildir. Yine de bir tanım yapılmaya çalışıldığında insanların bir
coğrafi konumu yer haline getirmek için sahip olduğu ve ürettiği hissiyatlar
olarak ifade etmek mümkün olacaktır. Ayrıca bu hissiyatların hem olumlu
hem olumsuz olması da mümkündür oote ve Azaryahu, 200: 96) ve çok
değişkenli bileşenleri ve kaynakları da olabilir. rneğin bu hissiyatlar bir
kimsenin belirli bir yere bağı, bağımlılığı veya saf bir sevgisinden
kaynaklanıyor olabilir. Bu bağlamda da yer duygusu birey ve yer arasında
tarihsel, ailesel, duygusal, mitsel, bilişsel veya maddesel çok farklı bağlantılar
kurabilir (Cross, 2001: 3).
ire ile Yer rasındaki Özel lişki Yer uusu
Cresswell (2004)’in de dediği gibi beşer coğrafya, yerlerin çalışma alanıdır
(s: 1). Bunun da ötesinde insancıl coğrafya, mkan yerine insanı temel alan
bir çalışma alanıdır. Bu sebeple bu çalışmanın da yer duygusuna teorik
yaklaşımı beşer coğrafya ve insancıl coğrafya üzerinden olmaktadır. Yi-Fu
Tuan (1974) ve Edward Relph (1976) ile başlayan insancıl coğrafya
dönüşümü, yer ile insan arasındaki ilişkide insanların duygularını da sürece
dahil eden bir yaklaşıma yol açmıştır. Mekân kavramını yer kavramı ile
değiştiren Tuan ve elph’in yeri kavramsallaştırması da insanlar tarafından
oluşturulan ve inşa edilen, insan merkezli bir deneysel süreç olarak
açıklanmaktadır ressell, 2002: 12). yle ki elph’e göre
kendine özgü ve çeşitli yerler, bu yerlere orada yaşayan insanlar tarafından
çok derin şekilde hissedilen bir bağlılığın tezahürüdür ve birçoğu için yere bu
derece bir aidiyet, diğer insanlarla olan yakın ilişki kadar gerekli ve önemlidir
(Relph, 1: önsöz.
Bu bağlamda elph 1: 1) için yer sadece bir kimsenin evini,
kişisel alanını vb. belirleyen bir kavram değil, dahası insanı insan yapan ve
böylece bir kimsenin insan olabilmesine imkn veren önemli lokasyonlardır.
Yer kavramına verilen önemin bir ileri noktasını ise Yi-Fu Tuan ifade
etmektedir. Yeri anlamak ve anlamlandırmak için coğrafya ve sosyoloiyi bir
araya getiren Tuan (1979: 409 için yer, başlı başına çalışılmayı hak eden
özgün değerlerin bir kümesidir.Cresswell (2004: 24, Tuan’ın yeri ev olarak
kavramlaştırdığını ifade etmektedir. Buna ek olarak Tuan 1 yeri mekn
üzerinden de tanımlamaktadır. Böylelikle Tuan 1: 387 için yer ve mekn
coğrafya açısından en önemli ikikavram haline gelmektedir. Tuan (1979), yeri
mekndan farklılaştırırken yerin anlamı olan, tarihselliği bulunan ve insanlarla
bir ilişkisi olan şeklinde ifade etmektedir. Bu bağlamda yer için önemli olan
ayrıştırıcılık insanların duyguları ve algılamalarıdır. Tuan’ın en özgün noktası
ise topofili topophilia kavramını insancıl coğrafyaya tanıtmasıdır. Yer
duygusunun en uç hali olarak değerlendirilebilecek topofili, insanlar ve yer
arasındaki etkili bağdır Tuan, 1: . Daha açık bir ifadeyle topofili,
insanlar ve yer arasındaki aşk duygusudur4.
alışmanın temel teorik çerçevesinin kurucusu olan Doreen Massey
ise, yeri birbiriyle etkileşim içindeki sosyal ilişkilerin bulunduğu belirli bir
konum olarak ifade etmektedir (Massey, 1994: 168). Massey, yerin toplumsal
olarak inşa edilmiş bir ağ örgüsü olduğundan ongan, 2002: 218) hareketle,
yeri kalıcı ve sınırlı bir kavram olmaktan ziyade değişebilir ve sınırları
4Bu tanımlama aslında topofili kelimesinin doğrudan etimoloik anlamına işaret etmektedir.
Yunanca’da topho ve philia kelimeleri yer ve aşk anlamlarına gelmektedir. (Holloway ve
Hubbard, 2001: 75).
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 105
olmayan veya sınırları açık olan bir kavrama taşımıştır. Bu bağlamda Massey
(2005: 69’e göre bir yerin karakteristiği ancak ve ancak o yerin diğer yerlerle
arasındaki ilişki üzerinden anlamlandırılabilir. Dahası yerin kimliği, onun
dışarıyla diğer yerlerle olan etkileşiminin özgüllüğü ile üretilir Massey,
1994: 120-121).
Bu bağlamda Massey 1, yer ile ilgili kavramsallaştırmasını
açıkça ifade etmektedir. Massey’in yaklaşımında yer, toplumsal olarak inşa
edilmiş ve ilerlemeci, değişken bir konsepttir. Yerel kültür ve kimlikler de
yerler içerisindeki etkileşimlerin birer ürünüdür. Ancak bu etkileşimler sadece
içsel etkileşimlerle sınırlı kalmayacaktır ve dahası diğer yerlerle olan
etkileşimleri de kapsamaktadır. Bu doğrultuda yer kimliği de yerin diğer
yerlerle olan etkileşimiyle inşa edilmektedir. Ancak bu yer kimliği, sosyal
etkileşimlerin çoğulcu doğası ve karmaşıklığı nedeniyle birden fazla da
olabilecektir. Bireylerin ve yerlerin özgünlüğü, etkileşimlerin ve ilişkilerin de
aynı şekilde özgün ve çoğul olmasına sebep olacaktır. Bu bağlamda da yer
kimliğinin durağan olmaması beklenen bir sonuç olarak ortaya çıkacaktır
(Massey, 1994: 121-168). Massey 1’in nihai olarak özetlediği yer
kimliğinin genişletilmiş özellikleri şu şekildedir:
1 Yer kimliği diğer yerlerle ilişkileri de kapsayacak şekilde toplumsal
karşılıklı ilişkilerle üretilmektedir.
2 Yer kimliği sabit olmayan ve devamlı, değişken bir süreçtir.
Kimlik, geçmişteki bir anda sabitlenemez veya sadece bugündeki bir anı ifade
edemez.
 Yer kimliği diğer yerlerle kurulan pozitif karşılıklı ilişki ile inşa
edilir. Bu bağlamda yerin güvenli veya sınırlı bir ev olarak ifade edilmesine
karşı çıkılmaktadır.
Yer duygusu kavramı coğrafyacılar tarafından 10’larda ilk olarak
kullanılsa da anlamı yıllar içerisinde değişime konu olmuştur Kudryavtsev,
2013: 0. Bunun nedeni de kavramın kültürel ve sosyal değişkenlerden çok
farklı şekilde etkilenebilecek net olmayan bir yapıda olmasıdır Shamai ve
Ilatov, 2005:  ve bu sebeple de ortak paylaşılan bir tanım yapmak
mümkün değildir. Yine de bir tanım yapılmaya çalışıldığında insanların bir
coğrafi konumu yer haline getirmek için sahip olduğu ve ürettiği hissiyatlar
olarak ifade etmek mümkün olacaktır. Ayrıca bu hissiyatların hem olumlu
hem olumsuz olması da mümkündür oote ve Azaryahu, 200: 96) ve çok
değişkenli bileşenleri ve kaynakları da olabilir. rneğin bu hissiyatlar bir
kimsenin belirli bir yere bağı, bağımlılığı veya saf bir sevgisinden
kaynaklanıyor olabilir. Bu bağlamda da yer duygusu birey ve yer arasında
tarihsel, ailesel, duygusal, mitsel, bilişsel veya maddesel çok farklı bağlantılar
kurabilir (Cross, 2001: 3).
ire ile Yer rasındaki Özel lişki Yer uusu
Cresswell (2004)’in de dediği gibi beşer coğrafya, yerlerin çalışma alanıdır
(s: 1). Bunun da ötesinde insancıl coğrafya, mkan yerine insanı temel alan
bir çalışma alanıdır. Bu sebeple bu çalışmanın da yer duygusuna teorik
yaklaşımı beşer coğrafya ve insancıl coğrafya üzerinden olmaktadır. Yi-Fu
Tuan (1974) ve Edward Relph (1976) ile başlayan insancıl coğrafya
dönüşümü, yer ile insan arasındaki ilişkide insanların duygularını da sürece
dahil eden bir yaklaşıma yol açmıştır. Mekân kavramını yer kavramı ile
değiştiren Tuan ve elph’in yeri kavramsallaştırması da insanlar tarafından
oluşturulan ve inşa edilen, insan merkezli bir deneysel süreç olarak
açıklanmaktadır ressell, 2002: 12). yle ki elph’e göre
kendine özgü ve çeşitli yerler, bu yerlere orada yaşayan insanlar tarafından
çok derin şekilde hissedilen bir bağlılığın tezahürüdür ve birçoğu için yere bu
derece bir aidiyet, diğer insanlarla olan yakın ilişki kadar gerekli ve önemlidir
(Relph, 1: önsöz.
Bu bağlamda elph 1: 1) için yer sadece bir kimsenin evini,
kişisel alanını vb. belirleyen bir kavram değil, dahası insanı insan yapan ve
böylece bir kimsenin insan olabilmesine imkn veren önemli lokasyonlardır.
Yer kavramına verilen önemin bir ileri noktasını ise Yi-Fu Tuan ifade
etmektedir. Yeri anlamak ve anlamlandırmak için coğrafya ve sosyoloiyi bir
araya getiren Tuan (1979: 409 için yer, başlı başına çalışılmayı hak eden
özgün değerlerin bir kümesidir.Cresswell (2004: 24, Tuan’ın yeri ev olarak
kavramlaştırdığını ifade etmektedir. Buna ek olarak Tuan 1 yeri mekn
üzerinden de tanımlamaktadır. Böylelikle Tuan 1: 387 için yer ve mekn
coğrafya açısından en önemli ikikavram haline gelmektedir. Tuan (1979), yeri
mekndan farklılaştırırken yerin anlamı olan, tarihselliği bulunan ve insanlarla
bir ilişkisi olan şeklinde ifade etmektedir. Bu bağlamda yer için önemli olan
ayrıştırıcılık insanların duyguları ve algılamalarıdır. Tuan’ın en özgün noktası
ise topofili topophilia kavramını insancıl coğrafyaya tanıtmasıdır. Yer
duygusunun en uç hali olarak değerlendirilebilecek topofili, insanlar ve yer
arasındaki etkili bağdır Tuan, 1: . Daha açık bir ifadeyle topofili,
insanlar ve yer arasındaki aşk duygusudur4.
alışmanın temel teorik çerçevesinin kurucusu olan Doreen Massey
ise, yeri birbiriyle etkileşim içindeki sosyal ilişkilerin bulunduğu belirli bir
konum olarak ifade etmektedir (Massey, 1994: 168). Massey, yerin toplumsal
olarak inşa edilmiş bir ağ örgüsü olduğundan ongan, 2002: 218) hareketle,
yeri kalıcı ve sınırlı bir kavram olmaktan ziyade değişebilir ve sınırları
4Bu tanımlama aslında topofili kelimesinin doğrudan etimoloik anlamına işaret etmektedir.
Yunanca’da topho ve philia kelimeleri yer ve aşk anlamlarına gelmektedir. (Holloway ve
Hubbard, 2001: 75).
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
106
Yer duygusu Tuan (1974) ve Heidegger (1971) için evde, güvenli ve
durağan bir bölgede olmak olarak ifade edilir. Tuan 1’ın topofili kavramı
gibi Heidegger 11 de ünlü kara orman fenomenini yer duygusunu
açıklamak için kullanır. Bu yaklaşımların temeli, Heidegger ve Tuan’ın yer
duygusunu birey ile yer arasındaki güçlü ilişki olarak tanımlamasına dayanır.
Bu bağlamda da herhangi bir konumu anlamlı bir yer haline getiren unsurun
yer duygusu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Daha açık bir ifadeyle
yerin nasıl tanımlandığı aslında yer duygusunun da nasıl tanımlandığına bağlı
olacaktır. Yer duygusu için her ne kadar evrensel bir tanım bulunmasa da
geniş bir ifadeyle aşağıdaki gibi açıklanabilir:
arklı kişiler aynı kent veya mahalleyi farklı şekillerde algılayabilirler. Bir kişi
mahallenin ekoloik ve sosyal yönlerini takdir ederken, bir diğeri çevresel ve
ırksal adaletsizlik yaşayabilir. Bir yer ayrıca zıt duyguları ortaya çıkartabilir,
toplumun ve evin sıcaklığı ile yoğun kent yaşamının stresi gibi. Yer duygusu
-yerleri sokaklar, topluluklar, kentler veya ekobölgeler olarak algılama
şeklimiz- refahımızı, bir yeri nasıl tanımladığımızı ve etkileşime girdiğimizi,
yer içerisinde neye değer verdiğimizi, ekosistemlere ve diğer varlıklara
saygımızı, bir yerin kolaylığını nasıl ağıladığımızı, daha sürdülebilir ve adil
kent topluluklarını inşa etmedeki isteğimizi ve kentleri nasıl geliştirmeyi
seçtiğimizi etkiler. Yer duygumuz ayrıca bir yere ilişkin tarihsel ve tecrübesel
bilgimizi yansıtır ve o yerin daha sürdürülebilir bir geleceğini hayal etmemize
yardımcı olur Adams vd., 2017: 68-69).
Ayrıca yer duygusunu tanımlamaya yönelik bir çaba olarak da Beşer
oğrafya Ansiklopedisi’nin aşağıdaki tanımına yer verilebilir:
Yer duygusu insanların ulusal, bölgesel veya kent seviyelerinden mahalle ve
evin bireysel ölçeğine kadar olan belirli çevrelerde geliştirdiği ya da
deneyimlediği duygusal bağları veya aidiyetleri işaret eder. Yer duygusu
ayrıca belirli mahallerin ve bölgelerin belirli tarihselliklerinden ve çevresel
düzenlerinden ortaya çıkan ayrıştırıcı ve özgün karakterini tanımlamak için de
kullanılır (Foote ve Azaryahu, 2009: 96).
Tüm bu çıkarımlardan hareketle, yer duygusunun insan ve yer
arasındaki vurgusunu ifade etmek kavramın özünü açıklamak için yeterli
olacaktır. nsanın yerle arasında gelişen bu özel etkileşim biçiminin bir
açıklaması olan yer duygusu hakkında literatürde bulunan iki temel tartışma
bu çalışmanın ana odak noktasına oturmaktadır.
Tepkisel -Dışlayıcı- Yer Duygusu (Reactionary -Exclusionary- Sense of
Place)
Tepkisel Yer Duygusu TYD, Doreen Massey 11, 1 tarafından
isimlendirilmiştir. Massey’e göre bu yer duygusu sınıflandırması Tuan
1’ın çalışmalarında vurguladığı şekilde yeri ev olarak nitelendirilmesi,
Heidegger 11’in kara ormanda bir baraka olarak ifade etmesi, elph
1’in dünyayı deneyimlemek için basit bir unsur olarak görmesi ve
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 107
nihayetinde Harvey 1’in de akış içerisindeki güvenli, sağlam ve sabit
olma olarak yaklaştığı anlayışı tanımlamaktadır. Massey’in bu sınıflandırmayı
neye göre yaptığının temeli, aslında bu isimlerin yere bakışında gizlidir: içe
dönük ve dışlayıcı bir yer duygusu kurgusu.
Massey’in bu kavramsallaştırmasını anlamak için ise temel olarak
Harvey’in zaman-mekn sıkışması kavramına kısaca değinmek gereklidir.
David Harvey, Postmodernitenin Durumu 1 kitabında zaman-mekn
sıkışması ve küreselleşmenin yer üzerindeki etkisine değinmektedir. Massey
(1994: 147’in de ifade ettiği gibi zaman-mekn sıkışması, mekn ötesinde
hareket ve iletişimi, sosyal ilişkilerin coğrafi olarak esnemesini ve bizim de
bunu deneyimlememizi ifade eder. Harvey’e göre ise yerin önemi
küreselleşme tarafından aşındırılmaktadır Kitchin, 201: 1. Harvey’in
zaman-mekn sıkışması kavramında vurguladığı 1. ve 20. Yüzyıllarda
zamanın ivmelenmesinin Subaşi, 2020: 0 yarattığı akış, insanların zaman
ve mekn algısında bir değişime ve insanların bu sebeple sıkışmış
hissetmesine sebep olmaktadır Harvey, 1. Bununla birlikte Harvey
(1996: 297-300, bu sıkışmanın bir korku hissi ve yer üzerinden kurgulanan
öz kimliğe bir tehdit sebebiyle de kimlik kaybı korkusuna yol açtığını
söylemektedir. Harvey 201: 127)’egöre bu değişen bir dünyadır ve insanlar
kimliklerini oluşturmak veya sürdürmek için yer ile güvenli bağlantılar
kurmaya veya bulmaya çalışırlar. Tuan 1 ve elph 1’nın insanı yer
ile var eden argümanlarına benzer olarak Harvey 201, güvenli bir toplumsal
düzen kurmak için bireyin yerini bilmesinin önemini vurgulamaktadır.
şte bu arka planda Massey 1, 2005), zaman-mekn sıkışmasını
eleştirerek TYD’yi kurgulamaktadır. Massey, zaman-mekn sıkışmasındaki
güvensiz ortam vurgusuna ve tepkisel doğasına karşı çıkmaktadır. Harvey
(1989: 240’e göre zaman-mekn sıkışması deneyimi meydan okuyucu,
heyecanlı, stresli ve bazen oldukça belalı, kıvılcımlanmaya müsaittir... Bu
varsayıma göre insanlar güvensizlik, hareketlilik ve akışkanlık duygularından
kaçabilmek için güvenli ve stabil bir yer arama eğilimindedir. Bu sebeple de
insanlar yeri içe dönük bir şekilde ve diğer bireyler ile yerlere karşı tepkisel
olarak dışlayıcı bir şekilde oluştururlar ve diğer bireyleri kendi yerlerinden
öteye iterler. Ancak Massey 1,2005’e göre ise yeri böyle tepkisel olarak
kurgulamaya gerek yoktur ve insanların hareketlilik ve akışkanlık içerisinden
neden güvensiz hissedeceğine dair bir açıklama yoktur. Dahası, Massey’e
göre insanların bir tepkisellik olmadan da bir yere ait olma ve düzenlilik
ihtiyacı olabilir. zetle Massey’e göre
tüm bu akışkanlığın ortasında, bir kimse çaresizce bir parça huzur ve
sessizliğe ihtiyaç duyar ve yer’ düzenliliğin ve problemli olmayan bir kimliğin
kaynağı olarak görünür. Bu bahane ile yer ve meknsal olarak yerel olan bu
Yer duygusu Tuan (1974) ve Heidegger (1971) için evde, güvenli ve
durağan bir bölgede olmak olarak ifade edilir. Tuan 1’ın topofili kavramı
gibi Heidegger 11 de ünlü kara orman fenomenini yer duygusunu
açıklamak için kullanır. Bu yaklaşımların temeli, Heidegger ve Tuan’ın yer
duygusunu birey ile yer arasındaki güçlü ilişki olarak tanımlamasına dayanır.
Bu bağlamda da herhangi bir konumu anlamlı bir yer haline getiren unsurun
yer duygusu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Daha açık bir ifadeyle
yerin nasıl tanımlandığı aslında yer duygusunun da nasıl tanımlandığına bağlı
olacaktır. Yer duygusu için her ne kadar evrensel bir tanım bulunmasa da
geniş bir ifadeyle aşağıdaki gibi açıklanabilir:
arklı kişiler aynı kent veya mahalleyi farklı şekillerde algılayabilirler. Bir kişi
mahallenin ekoloik ve sosyal yönlerini takdir ederken, bir diğeri çevresel ve
ırksal adaletsizlik yaşayabilir. Bir yer ayrıca zıt duyguları ortaya çıkartabilir,
toplumun ve evin sıcaklığı ile yoğun kent yaşamının stresi gibi. Yer duygusu
-yerleri sokaklar, topluluklar, kentler veya ekobölgeler olarak algılama
şeklimiz-refahımızı, bir yeri nasıl tanımladığımızı ve etkileşime girdiğimizi,
yer içerisinde neye değer verdiğimizi, ekosistemlere ve diğer varlıklara
saygımızı, bir yerin kolaylığını nasıl ağıladığımızı, daha sürdülebilir ve adil
kent topluluklarını inşa etmedeki isteğimizi ve kentleri nasıl geliştirmeyi
seçtiğimizi etkiler. Yer duygumuz ayrıca bir yere ilişkin tarihsel ve tecrübesel
bilgimizi yansıtır ve o yerin daha sürdürülebilir bir geleceğini hayal etmemize
yardımcı olur Adams vd., 2017: 68-69).
Ayrıca yer duygusunu tanımlamaya yönelik bir çaba olarak da Beşer
oğrafya Ansiklopedisi’nin aşağıdaki tanımına yer verilebilir:
Yer duygusu insanların ulusal, bölgesel veya kent seviyelerinden mahalle ve
evin bireysel ölçeğine kadar olan belirli çevrelerde geliştirdiği ya da
deneyimlediği duygusal bağları veya aidiyetleri işaret eder. Yer duygusu
ayrıca belirli mahallerin ve bölgelerin belirli tarihselliklerinden ve çevresel
düzenlerinden ortaya çıkan ayrıştırıcı ve özgün karakterini tanımlamak için de
kullanılır (Foote ve Azaryahu, 2009: 96).
Tüm bu çıkarımlardan hareketle, yer duygusunun insan ve yer
arasındaki vurgusunu ifade etmek kavramın özünü açıklamak için yeterli
olacaktır. nsanın yerle arasında gelişen bu özel etkileşim biçiminin bir
açıklaması olan yer duygusu hakkında literatürde bulunan iki temel tartışma
bu çalışmanın ana odak noktasına oturmaktadır.
Tepkisel -Dışlayıcı- Yer Duygusu (Reactionary -Exclusionary- Sense of
Place)
Tepkisel Yer Duygusu TYD, Doreen Massey 11, 1 tarafından
isimlendirilmiştir. Massey’e göre bu yer duygusu sınıflandırması Tuan
1’ın çalışmalarında vurguladığı şekilde yeri ev olarak nitelendirilmesi,
Heidegger 11’in kara ormanda bir baraka olarak ifade etmesi, elph
1’in dünyayı deneyimlemek için basit bir unsur olarak görmesi ve
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 107
nihayetinde Harvey 1’in de akış içerisindeki güvenli, sağlam ve sabit
olma olarak yaklaştığı anlayışı tanımlamaktadır. Massey’in bu sınıflandırmayı
neye göre yaptığının temeli, aslında bu isimlerin yere bakışında gizlidir: içe
dönük ve dışlayıcı bir yer duygusu kurgusu.
Massey’in bu kavramsallaştırmasını anlamak için ise temel olarak
Harvey’in zaman-mekn sıkışması kavramına kısaca değinmek gereklidir.
David Harvey, Postmodernitenin Durumu 1 kitabında zaman-mekn
sıkışması ve küreselleşmenin yer üzerindeki etkisine değinmektedir. Massey
(1994: 147’in de ifade ettiği gibi zaman-mekn sıkışması, mekn ötesinde
hareket ve iletişimi, sosyal ilişkilerin coğrafi olarak esnemesini ve bizim de
bunu deneyimlememizi ifade eder. Harvey’e göre ise yerin önemi
küreselleşme tarafından aşındırılmaktadır Kitchin, 201: 1. Harvey’in
zaman-mekn sıkışması kavramında vurguladığı 1. ve 20. Yüzyıllarda
zamanın ivmelenmesinin Subaşi, 2020: 0 yarattığı akış, insanların zaman
ve mekn algısında bir değişime ve insanların bu sebeple sıkışmış
hissetmesine sebep olmaktadır Harvey, 1. Bununla birlikte Harvey
(1996: 297-300, bu sıkışmanın bir korku hissi ve yer üzerinden kurgulanan
öz kimliğe bir tehdit sebebiyle de kimlik kaybı korkusuna yol açtığını
söylemektedir. Harvey 201: 127)’e göre bu değişen bir dünyadır ve insanlar
kimliklerini oluşturmak veya sürdürmek için yer ile güvenli bağlantılar
kurmaya veya bulmaya çalışırlar. Tuan 1 ve elph 1’nın insanı yer
ile var eden argümanlarına benzer olarak Harvey 201, güvenli bir toplumsal
düzen kurmak için bireyin yerini bilmesinin önemini vurgulamaktadır.
şte bu arka planda Massey 1, 2005), zaman-mekn sıkışmasını
eleştirerek TYD’yi kurgulamaktadır. Massey, zaman-mekn sıkışmasındaki
güvensiz ortam vurgusuna ve tepkisel doğasına karşı çıkmaktadır. Harvey
(1989: 240’e göre zaman-mekn sıkışması deneyimi meydan okuyucu,
heyecanlı, stresli ve bazen oldukça belalı, kıvılcımlanmaya müsaittir... Bu
varsayıma göre insanlar güvensizlik, hareketlilik ve akışkanlık duygularından
kaçabilmek için güvenli ve stabil bir yer arama eğilimindedir. Bu sebeple de
insanlar yeri içe dönük bir şekilde ve diğer bireyler ile yerlere karşı tepkisel
olarak dışlayıcı bir şekilde oluştururlar ve diğer bireyleri kendi yerlerinden
öteye iterler. Ancak Massey 1, 2005’e göre ise yeri böyle tepkisel olarak
kurgulamaya gerek yoktur ve insanların hareketlilik ve akışkanlık içerisinden
neden güvensiz hissedeceğine dair bir açıklama yoktur. Dahası, Massey’e
göre insanların bir tepkisellik olmadan da bir yere ait olma ve düzenlilik
ihtiyacı olabilir. zetle Massey’e göre
tüm bu akışkanlığın ortasında, bir kimse çaresizce bir parça huzur ve
sessizliğe ihtiyaç duyar ve yer’ düzenliliğin ve problemli olmayan bir kimliğin
kaynağı olarak görünür. Bu bahane ile yer ve meknsal olarak yerel olan bu
Yer duygusu Tuan (1974) ve Heidegger (1971) için evde, güvenli ve
durağan bir bölgede olmak olarak ifade edilir. Tuan 1’ın topofili kavramı
gibi Heidegger 11 de ünlü kara orman fenomenini yer duygusunu
açıklamak için kullanır. Bu yaklaşımların temeli, Heidegger ve Tuan’ın yer
duygusunu birey ile yer arasındaki güçlü ilişki olarak tanımlamasına dayanır.
Bu bağlamda da herhangi bir konumu anlamlı bir yer haline getiren unsurun
yer duygusu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Daha açık bir ifadeyle
yerin nasıl tanımlandığı aslında yer duygusunun da nasıl tanımlandığına bağlı
olacaktır. Yer duygusu için her ne kadar evrensel bir tanım bulunmasa da
geniş bir ifadeyle aşağıdaki gibi açıklanabilir:
arklı kişiler aynı kent veya mahalleyi farklı şekillerde algılayabilirler. Bir kişi
mahallenin ekoloik ve sosyal yönlerini takdir ederken, bir diğeri çevresel ve
ırksal adaletsizlik yaşayabilir. Bir yer ayrıca zıt duyguları ortaya çıkartabilir,
toplumun ve evin sıcaklığı ile yoğun kent yaşamının stresi gibi. Yer duygusu
-yerleri sokaklar, topluluklar, kentler veya ekobölgeler olarak algılama
şeklimiz-refahımızı, bir yeri nasıl tanımladığımızı ve etkileşime girdiğimizi,
yer içerisinde neye değer verdiğimizi, ekosistemlere ve diğer varlıklara
saygımızı, bir yerin kolaylığını nasıl ağıladığımızı, daha sürdülebilir ve adil
kent topluluklarını inşa etmedeki isteğimizi ve kentleri nasıl geliştirmeyi
seçtiğimizi etkiler. Yer duygumuz ayrıca bir yere ilişkin tarihsel ve tecrübesel
bilgimizi yansıtır ve o yerin daha sürdürülebilir bir geleceğini hayal etmemize
yardımcı olur Adams vd., 2017: 68-69).
Ayrıca yer duygusunu tanımlamaya yönelik bir çaba olarak da Beşer
oğrafya Ansiklopedisi’nin aşağıdaki tanımına yer verilebilir:
Yer duygusu insanların ulusal, bölgesel veya kent seviyelerinden mahalle ve
evin bireysel ölçeğine kadar olan belirli çevrelerde geliştirdiği ya da
deneyimlediği duygusal bağları veya aidiyetleri işaret eder. Yer duygusu
ayrıca belirli mahallerin ve bölgelerin belirli tarihselliklerinden ve çevresel
düzenlerinden ortaya çıkan ayrıştırıcı ve özgün karakterini tanımlamak için de
kullanılır (Foote ve Azaryahu, 2009: 96).
Tüm bu çıkarımlardan hareketle, yer duygusunun insan ve yer
arasındaki vurgusunu ifade etmek kavramın özünü açıklamak için yeterli
olacaktır. nsanın yerle arasında gelişen bu özel etkileşim biçiminin bir
açıklaması olan yer duygusu hakkında literatürde bulunan iki temel tartışma
bu çalışmanın ana odak noktasına oturmaktadır.
Tepkisel -Dışlayıcı- Yer Duygusu (Reactionary -Exclusionary- Sense of
Place)
Tepkisel Yer Duygusu TYD, Doreen Massey 11, 1 tarafından
isimlendirilmiştir. Massey’e göre bu yer duygusu sınıflandırması Tuan
1’ın çalışmalarında vurguladığı şekilde yeri ev olarak nitelendirilmesi,
Heidegger 11’in kara ormanda bir baraka olarak ifade etmesi, elph
1’in dünyayı deneyimlemek için basit bir unsur olarak görmesi ve
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
108
yazarlar tarafından neredeyse tepkisel olması gerekliymiş gibi reddedilmiştir
(Massey, 2005: 64).
Buna göre Massey (1994, 2005) zaman-mekn sıkışmasının ve
Heideggerci yer duygusunun dışlayıcı uygulamalarını reddederek ve TYD’ni
temel özelliklerini şu şekilde kurgular:
1 Yerin tek ve esas bir kimliğinin olduğu, ortak bir yer duygusunun
olmadığı bir durumu ifade eder.
2 Yer kimliği ve yer duygusu yerin tarihsel kökenleri ve
içselleştirilmiş oriinleriyle kurulur.
 Yer etrafında katı sınırları çizilmiş, dışa açık olmayan bir unsurdur.
zetle Harvey, Tuan ve Heidegger’in yeri dışlayıcı ve içe dönük bir
konum olarak niteleyen yaklaşımları, Massey’in eleştirisine sebep olmuştur.
Üç ismin de tartışmalarında görülen ortak noktalar yerin anlamının tarihsel ve
özgün değerlerden gelmesi, yerin güvenli, sabit ve güvenilir bir konum
olmasıdır. Buna karşın Massey bu fikirleri reddederek TYD’yi tanımlamış ve
yer duygusunun genişletilmiş bir teorik çerçevesi olarak ilerlemeci -küresel-
yer duygusunu ortaya sunmuştur.
llc-l- Yer Duygusu (Progressive -Global- Sense of Place)
Yer duygusuna ilişkin özcü ve içe dönük anlayışları reddeden Massey, yerin
sosyal ilişkilerin bir toplamı olduğunu savunmaktadır. Dahası bu sosyal
ilişkiler sadece iç ilişkiler değil, küresel sosyal ilişkileri de kapsar. Yerin
küresel ve ilişkileri, yer kimliğini ve karakterini etkileyerek yer duygusunun
üretiminde bir devamlılık sağlar.
Massey 15, bununla birlikte yerin toplum üzerinden
tanımlanmasının sorunlu olabileceğini de ifade etmektedir. Ona göre ortak bir
yer duygusunun kurulması imkansızdır çünkü yer duygusu heteroen bir
toplum yapısında tamamen öznel olacaktır. Toplumun ve sosyalliğin değişken
olduğu bir ortamda, yerlerin kimlikleri de şüphesiz değişken olacaktır. Massey
(1995: 186’in ifadesiyle kimlik her zaman inşa aşamasındadır: asla
ulaşılmayacak ve tamamlanmayacak bir anlamda ve bu bağlamda yerlerin
kimlikleri de kaçınılmaz şekilde tamamlanmamış değişim halinde olacaktır
(Massey, 1994: 169). Kısaca yer içerisindeki sosyal ilişkilerin dönüşümü ve
devinimi aynı şekilde yerin kimliğini de değiştirecektir ve yerin özgünlüğünün
kaynağı da bu değişken ve çok çeşitli sosyal ilişkiler olacaktır Longan, 2002:
214).
Bu yaklaşıma göre yer, bir harita üzerinde görülebilen bir konum veya
koordinat değildir; aksine yer bir bütün halinde ve zaman içerisinde oluşan
sosyal ilişkilerin birikim kümesidir. Burada Massey’in yerin geçmişiyle olan
bağı reddetmediğini de ifade etmek gereklidir. Her ne kadar içe dönük, tarihsel
köken ve özelliklerini ön plana çıkartan TYD’yi reddetse de dışa dönük bir
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 109
yer duygusunun da geçmiş ve tarihle bir kesişimi olduğunu ifade eder
(Massey, 1994: 12. Daha açık bir şekilde, geçmiş, çeşitli şekillerde yerin
bugünündedir Masssey, 15: 1. Yani geçmiş, yerin bugününde tekrar
canlandırılabilir. Bu süreç geçmişteki görsel anıların ve manzaraların
hatırlanması, sokaklara tarihsel isimlerin verilmesi veya yer ile ilgili eski
hikayelerin anlatılması şeklinde oluşabilir. Bu yöntemlerin hepsi, aslında
yerin tarihini inşa etmede bilinçli veya bilinçsiz gelişen olaylardır. Bu tam da
Massey (1995: 187’in dediği gibi bugün, yerin geçmişi canlı tutarken
geçmişin de yerin bugününün inşası için yardım etmesidir.
Yer birçok özgün sosyal ilişkinin toplamı olarak oluşurken, taşıdığı
yerel değerlerin yanında küresel bir özelliğe de bürünür. TYD’nin aksine
sınırları dışa açık bir yer ve yer duygusu kurgulayan YD, yer duygusunu
oluşturan sosyal ilişkilerin aynı zamanda yerin küresel ölçekte diğer yerlerle
olan sosyal ilişkilerinin de bir toplamı olduğunu ifade eder Kitchin, 201:
814). Bu bağlamda küresel bir yer duygusu, yerin insan faaliyetleri için bir
konteyner olmasından ziyade diğer yerlerle ilişkisinin önemli olduğu bir
anlayıştır ongan, 2002: 21. Bir başka deyişle YD, yerlerin dışa dönük
olduğu ve bilinçli bir şekilde daha geniş bir dünyayla bağlandığı, küresel ile
yereli kendi potasında erittiği bir yaklaşımı savunur Massey, 2005: 67).
Massey (1995: 183’in de dediği gibi yerel zaten her zaman bir parça küresel
güçlerin bir ürünüdür.
Tüm anlatılanlar ışığında Massey 1, 2005’in ilerlemeci, küresel
ve yeni bir yer duygusu için önerdiği YD aşağıdaki yaklaşımları
barındırmaktadır:
1 Yeri durağan bir unsur değil, sosyal ilişkilerin işlendiği bir süreç
olarak kabul eder.
2) Yeri sınırları ve dışarıya karşı pozisyonu üzerinden tanımlamak
faydasızdır.
 Yer kimliği için tek bir geçerli form yoktur. Yer, kendi içinde
heteroenliği barındırır.
 Her şeye rağmen yerin özgün ve özgüllüğü vardır. Ancak bu
değerler yerin tarihsel uzun geçmişinden gelmez. Aksine bu değerler yerel ve
küresel sosyal ilişkilerin özgün birleşiminden meydana gelir.
zetle YD, TYD’nin karşısında konumlanarak yerin sınırlarıyla
tanımlandığı, tarihsel kökenlerin vurgulandığı ve tek bir yer duygusunun
varsayıldığı anlayışı reddeder. YD, yere ilişkin çok daha geniş bir anlayışı
savunur. Bu anlayışta yer bir sürecin ürünü olan, küresel sosyal ve fiziksel
ilişkilerin ve heteroenliğin bir ürünüdür. Yerin karakteri ve kimliği, diğer
yerlerle olan ilişkilerinden de üretilir. Kısacası, Massey 15: 190 yer,
yerelin küresel bir inşasıdır ve küresel bir yer duygusu -dinamik, içe karşıt
yazarlar tarafından neredeyse tepkisel olması gerekliymiş gibi reddedilmiştir
(Massey, 2005: 64).
Buna göre Massey (1994, 2005) zaman-mekn sıkışmasının ve
Heideggerci yer duygusunun dışlayıcı uygulamalarını reddederek ve TYD’ni
temel özelliklerini şu şekilde kurgular:
1 Yerin tek ve esas bir kimliğinin olduğu, ortak bir yer duygusunun
olmadığı bir durumu ifade eder.
2 Yer kimliği ve yer duygusu yerin tarihsel kökenleri ve
içselleştirilmiş oriinleriyle kurulur.
 Yer etrafında katı sınırları çizilmiş, dışa açık olmayan bir unsurdur.
zetle Harvey, Tuan ve Heidegger’in yeri dışlayıcı ve içe dönük bir
konum olarak niteleyen yaklaşımları, Massey’in eleştirisine sebep olmuştur.
Üç ismin de tartışmalarında görülen ortak noktalar yerin anlamının tarihsel ve
özgün değerlerden gelmesi, yerin güvenli, sabit ve güvenilir bir konum
olmasıdır. Buna karşın Massey bu fikirleri reddederek TYD’yi tanımlamış ve
yer duygusunun genişletilmiş bir teorik çerçevesi olarak ilerlemeci -küresel-
yer duygusunu ortaya sunmuştur.
llc-l- Yer Duygusu (Progressive -Global- Sense of Place)
Yer duygusuna ilişkin özcü ve içe dönük anlayışları reddeden Massey, yerin
sosyal ilişkilerin bir toplamı olduğunu savunmaktadır. Dahası bu sosyal
ilişkiler sadece iç ilişkiler değil, küresel sosyal ilişkileri de kapsar. Yerin
küresel ve ilişkileri, yer kimliğini ve karakterini etkileyerek yer duygusunun
üretiminde bir devamlılık sağlar.
Massey 15, bununla birlikte yerin toplum üzerinden
tanımlanmasının sorunlu olabileceğini de ifade etmektedir. Ona göre ortak bir
yer duygusunun kurulması imkansızdır çünkü yer duygusu heteroen bir
toplum yapısında tamamen öznel olacaktır. Toplumun ve sosyalliğin değişken
olduğu bir ortamda, yerlerin kimlikleri de şüphesiz değişken olacaktır. Massey
(1995: 186’in ifadesiyle kimlik her zaman inşa aşamasındadır: asla
ulaşılmayacak ve tamamlanmayacak bir anlamda ve bu bağlamda yerlerin
kimlikleri de kaçınılmaz şekilde tamamlanmamış değişim halinde olacaktır
(Massey, 1994: 169). Kısaca yer içerisindeki sosyal ilişkilerin dönüşümü ve
devinimi aynı şekilde yerin kimliğini de değiştirecektir ve yerin özgünlüğünün
kaynağı da bu değişken ve çok çeşitli sosyal ilişkiler olacaktır Longan, 2002:
214).
Bu yaklaşıma göre yer,bir harita üzerinde görülebilen bir konum veya
koordinat değildir;aksine yer bir bütün halinde ve zaman içerisinde oluşan
sosyal ilişkilerin birikim kümesidir. Burada Massey’in yerin geçmişiyle olan
bağı reddetmediğini de ifade etmek gereklidir. Her ne kadar içe dönük, tarihsel
köken ve özelliklerini ön plana çıkartan TYD’yi reddetse de dışa dönük bir
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 109
yer duygusunun da geçmiş ve tarihle bir kesişimi olduğunu ifade eder
(Massey, 1994: 12. Daha açık bir şekilde, geçmiş, çeşitli şekillerde yerin
bugünündedir Masssey, 15: 1. Yani geçmiş, yerin bugününde tekrar
canlandırılabilir. Bu süreç geçmişteki görsel anıların ve manzaraların
hatırlanması, sokaklara tarihsel isimlerin verilmesi veya yer ile ilgili eski
hikayelerin anlatılması şeklinde oluşabilir. Bu yöntemlerin hepsi, aslında
yerin tarihini inşa etmede bilinçli veya bilinçsiz gelişen olaylardır. Bu tam da
Massey (1995: 187’in dediği gibi bugün, yerin geçmişi canlı tutarken
geçmişin de yerin bugününün inşası için yardım etmesidir.
Yer birçok özgün sosyal ilişkinin toplamı olarak oluşurken, taşıdığı
yerel değerlerin yanında küresel bir özelliğe de bürünür. TYD’nin aksine
sınırları dışa açık bir yer ve yer duygusu kurgulayan YD, yer duygusunu
oluşturan sosyal ilişkilerin aynı zamanda yerin küresel ölçekte diğer yerlerle
olan sosyal ilişkilerinin de bir toplamı olduğunu ifade eder Kitchin, 201:
814). Bu bağlamda küresel bir yer duygusu, yerin insan faaliyetleri için bir
konteyner olmasından ziyade diğer yerlerle ilişkisinin önemli olduğu bir
anlayıştır ongan, 2002: 21. Bir başka deyişle YD, yerlerin dışa dönük
olduğu ve bilinçli bir şekilde daha geniş bir dünyayla bağlandığı, küresel ile
yereli kendi potasında erittiği bir yaklaşımı savunur Massey, 2005: 67).
Massey (1995: 183’in de dediği gibi yerel zaten her zaman bir parça küresel
güçlerin bir ürünüdür.
Tüm anlatılanlar ışığında Massey 1, 2005’in ilerlemeci, küresel
ve yeni bir yer duygusu için önerdiği YD aşağıdaki yaklaşımları
barındırmaktadır:
1 Yeri durağan bir unsur değil, sosyal ilişkilerin işlendiği bir süreç
olarak kabul eder.
2) Yeri sınırları ve dışarıya karşı pozisyonu üzerinden tanımlamak
faydasızdır.
 Yer kimliği için tek bir geçerli form yoktur. Yer, kendi içinde
heteroenliği barındırır.
 Her şeye rağmen yerin özgün ve özgüllüğü vardır. Ancak bu
değerler yerin tarihsel uzun geçmişinden gelmez. Aksine bu değerler yerel ve
küresel sosyal ilişkilerin özgün birleşiminden meydana gelir.
zetle YD, TYD’nin karşısında konumlanarak yerin sınırlarıyla
tanımlandığı, tarihsel kökenlerin vurgulandığı ve tek bir yer duygusunun
varsayıldığı anlayışı reddeder. YD, yere ilişkin çok daha geniş bir anlayışı
savunur. Bu anlayışta yer bir sürecin ürünü olan, küresel sosyal ve fiziksel
ilişkilerin ve heteroenliğin bir ürünüdür. Yerin karakteri ve kimliği, diğer
yerlerle olan ilişkilerinden de üretilir. Kısacası, Massey 15: 190yer,
yerelin küresel bir inşasıdır ve küresel bir yer duygusu -dinamik, içe karşıt
yazarlar tarafından neredeyse tepkisel olması gerekliymiş gibi reddedilmiştir
(Massey, 2005: 64).
Buna göre Massey (1994, 2005) zaman-mekn sıkışmasının ve
Heideggerci yer duygusunun dışlayıcı uygulamalarını reddederek ve TYD’ni
temel özelliklerini şu şekilde kurgular:
1 Yerin tek ve esas bir kimliğinin olduğu, ortak bir yer duygusunun
olmadığı bir durumu ifade eder.
2 Yer kimliği ve yer duygusu yerin tarihsel kökenleri ve
içselleştirilmiş oriinleriyle kurulur.
 Yer etrafında katı sınırları çizilmiş, dışa açık olmayan bir unsurdur.
zetle Harvey, Tuan ve Heidegger’in yeri dışlayıcı ve içe dönük bir
konum olarak niteleyen yaklaşımları, Massey’in eleştirisine sebep olmuştur.
Üç ismin de tartışmalarında görülen ortak noktalar yerin anlamının tarihsel ve
özgün değerlerden gelmesi, yerin güvenli, sabit ve güvenilir bir konum
olmasıdır. Buna karşın Massey bu fikirleri reddederek TYD’yi tanımlamış ve
yer duygusunun genişletilmiş bir teorik çerçevesi olarak ilerlemeci -küresel-
yer duygusunu ortaya sunmuştur.
llc-l- Yer Duygusu (Progressive -Global- Sense of Place)
Yer duygusuna ilişkin özcü ve içe dönük anlayışları reddeden Massey, yerin
sosyal ilişkilerin bir toplamı olduğunu savunmaktadır. Dahası bu sosyal
ilişkiler sadece iç ilişkiler değil, küresel sosyal ilişkileri de kapsar. Yerin
küresel ve ilişkileri, yer kimliğini ve karakterini etkileyerek yer duygusunun
üretiminde bir devamlılık sağlar.
Massey 15, bununla birlikte yerin toplum üzerinden
tanımlanmasının sorunlu olabileceğini de ifade etmektedir. Ona göre ortak bir
yer duygusunun kurulması imkansızdır çünkü yer duygusu heteroen bir
toplum yapısında tamamen öznel olacaktır. Toplumun ve sosyalliğin değişken
olduğu bir ortamda, yerlerin kimlikleri de şüphesiz değişken olacaktır. Massey
(1995: 186’in ifadesiyle kimlik her zaman inşa aşamasındadır: asla
ulaşılmayacak ve tamamlanmayacak bir anlamda ve bu bağlamda yerlerin
kimlikleri de kaçınılmaz şekilde tamamlanmamış değişim halinde olacaktır
(Massey, 1994: 169). Kısaca yer içerisindeki sosyal ilişkilerin dönüşümü ve
devinimi aynı şekilde yerin kimliğini de değiştirecektir ve yerin özgünlüğünün
kaynağı da bu değişken ve çok çeşitli sosyal ilişkiler olacaktır Longan, 2002:
214).
Bu yaklaşıma göre yer, bir harita üzerinde görülebilen bir konum veya
koordinat değildir; aksine yer bir bütün halinde ve zaman içerisinde oluşan
sosyal ilişkilerin birikim kümesidir. Burada Massey’in yerin geçmişiyle olan
bağı reddetmediğini de ifade etmek gereklidir. Her ne kadar içe dönük, tarihsel
köken ve özelliklerini ön plana çıkartan TYD’yi reddetse de dışa dönük bir
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
110
alandaki kolektif belleğin de koku, sesler, tarih, mimari ve sosyal ve ekonomik
yapıyı içerdiği söylenebilir. rgütlü bir yapıda olan yerel toplum, her bireyde
yansıması özgün olsa da kent içerisinde ortak yerleri paylaşır: aynı binalara
bakarlar, aynı sesleri duyarlar, aynı kokuyu alır, aynı sokaklarda rürler.
Tüm bu ortaklıkların bireysel yansımaları da neredeyse ortak bir kolektif
belleği oluşturur. Bu bağlamda kentsel alandaki mimari, demografi ve
ekonomi gibi konularda gelişme ve evrimler, kolektif bellekteki bugünü
zedeleyebilir (Molavi, Rafizadeh, Rafizadeh, 2017: 14).
Dahası kolektif bellek, yer duygusunu analiz etmek için çok önemli
bir bağlantı noktası oluşturmaktadır. yle ki, yer duygusu aslında kolektif
bellek ile ortaya çıkmaktadır çünkü doğrudan insanların algıları ile alakalıdır
ve kolektif bellek de bu algıları şekillendiren temel unsurdur. Ancak
çalışmanın asıl vurgusu, kolektif belleğin kentsel alanlarda kurumlar
tarafından şekillendirilmeye müsait olduğu, yani kurumsal merkezli bir
kolektif belleğin olduğudur. Bu bağlamda kurumlar yere müdahale imknı
ölçütünde yer duygusunu etkileme ve hatta kolektif bellek aracılığıyla bunu
yeniden üretmeye de muktedirdir. Söz konusu müdahaleler ekonomik veya
sosyal alanlarda olabilir. Türkiye örneğinde ise, bu iki alanın bir kesişimi
görülmektedir.
Türkiye’de cumhuriyet döneminin ürünü olan kamu fabrikaları
aracılığıyla devletin yere müdahalesini gözlemlemek mümkündür. zgün bir
kalkınma modeli olarak kamu fabrikaları eliyle önce yereli, sonra bölgeyi
daha sonra da ülkeyi kalkındırmayı amaçlayan bu modele göre devlet, belirli
şehirlerde kamu fabrikaları inşa etmektedir. Bu fabrikalar aracılığıyla
sağlanan istihdam, doğrudan yerel sosyoekonomik kalkınmayı desteklerken,
üretim çıktılada bölgesel ve ülkesel kalkınmayı desteklemektedir. Ayrıca
kendi ayakları üzerinde durabilecek seviyeye gelen bu kamu fabrikaları
aracılığıyla devlet birçok yerel ve bölgesel hizmetin sunumunu sağlamaktadır.
Türkiye tarihinde örneği görülecek birçok kamu fabrikası bulundukları yerelin
okul, yol, sosyal imkanlar ve ekonomik yapısı gibi alanlarda en güçlü aktör
haline gelmiştir. Bu tür fabrikaların açılması ile yere müdahalede bulunan
devlet, yerin fiziksel özelliklerini, işçi nüfusu ile demografisini ve kültürünü,
ekonomik sektörü ile de üretim ve tüketim biçimleri ile refahını etkilemekte,
bu alanlara müdahale etmektedir Keskinok, 200: , . Bu bağlamda
devlet, böyle güçlü kurumları kullanarak yer duygusuna kurumsal olarak
müdahale etmektedir.
Bu durumda kurumlar, yer duygusunun unsurları olan yer kimliğinin,
özgünlüğünün, sosyal ilişkilerin ve ekonomik hayatın yeniden üretiminde
temel aktör olmaktadır. Açık bir ifadeyle yer, fiziksel, sosyal ve ekonomik
ve dışa dönük- kesinlikle ilerlemecidir Massey, 1: 1 diyerek YD’nin
bakış açısını özetler.
Yer Duygusunun Kurumsal Yeniden Üretimi
Tarihsel perspektifte coğrafyacılar kavramsal olarak mekndan yerin
kullanımına bir kayma gerçekleştirmişlerdi. Dahası Yi-Fu Tuan ve Edward
elph gibi insancıl coğrafya çalışmacıları insanı, deneyimleri ve hissiyatları
coğrafya ve yer çalışmalarının tam merkezine konumlandırmıştı. Daha sonra
David Harvey coğrafyayı Marksizm, sermaye birikimi ve küreselleşme
eksenine konumlandırırken, Doreen Massey ise coğrafyayı ve yeri emek,
üretim ve feminizm çerçevesinde incelemiştir. Bu bağlamda anılan tüm
isimlerin yer ile ilgili argümanlarını insan merkezli bir yaklaşımla
oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Genel olarak yer duygusuna
ilişkin çalışmalar insanların kimlikleri ve yer arasındaki ilişkiyi incelemeye
yönelik olmuştur. Daha açık bir ifadeyle, deneyimler, tarihsellik, sermaye
ilişkileri ve üretim ekseninde insanların yeri nasıl algıladığını incelemişlerdir.
Ancak yer duygusunun toplumsal sosyal bir kavram olduğu kabulüyle, bu
çalışmada bir başka yaklaşım daha öne sürülmektedir.
Yer duygusu tek seferlik üretilen bir çıktı değildir. Massey 15’in
YD üzerinden anlattığı şekliyle hislerin, algılamaların, kimliklerin veya
bağlanmaların bir çıktısı olarak sürekli üretilmektedir, yani yeniden
üretilebilir bir kavramdır. Bu çalışmanın sorduğu özgün soru ise, yer
duygusunun sadece insanların bir ürünü olup olmadığıdır. Yer, sadece
insanlara ve doğaya ev olmanın dışında, aynı zamanda şirketler, yerel
yönetimler, organizasyonlar ve devlet kurumları gibi kurumlara da ev
sahipliği yapmaktadır. şte bu noktadaki soru, kurumlar yer duygusunu
etkileyebilir mi ve hatta yer duygusunu yeniden üretebilir mi
alışma, kurumların kentsel seviyede kolektif belleği
şekillendirebilecek güçte olduğunu önermektedir. Maurice Halbachs 125,
150’nin kolektif bellek tanımından hareketle sosyal bir kavram olduğunu
ifade ettiğimiz bu yapıda Ardakani ve Oloonabadi, 2011: , insanların
hafızalarında oluşmuş, ortak paylaşılan ve çevreye ilişkin algılarını
şekillendirebilen anılardan bahsedilmektedir eicka, 200. ok daha açık
bir şekilde Harvey’e göre de kentler kolektif belleğin birer ürünüdür
(Cresswell, 2004: 2 çünkü hatıralarla, tarihle ve ortaklıklarla dolu sosyal
varlıklardır im, 2000: 270). Belanger (2002’in çalışmasında ortaya
koyduğu gibi gerçekten de Montreal’de kentsel dönüşüm insanların kolektif
belleğini etkilemiştir. Bu sebeple de kolektif belleğin kentsel ölçekte oldukça
güçlü ve gözlemlenebilir olduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır.
Halbwachs (1950: 129’a göre insanların etrafındaki unsurlar
yaşamları için önemlidir çünkü hatıraları oluştururlar. Bu anlamda kentsel
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 111
alandaki kolektif belleğin de koku, sesler, tarih, mimari ve sosyal ve ekonomik
yapıyı içerdiği söylenebilir. rgütlü bir yapıda olan yerel toplum, her bireyde
yansıması özgün olsa da kent içerisinde ortak yerleri paylaşır: aynı binalara
bakarlar, aynı sesleri duyarlar, aynı kokuyu alır, aynı sokaklarda rürler.
Tüm bu ortaklıkların bireysel yansımaları da neredeyse ortak bir kolektif
belleği oluşturur. Bu bağlamda kentsel alandaki mimari, demografi ve
ekonomi gibi konularda gelişme ve evrimler, kolektif bellekteki bugünü
zedeleyebilir (Molavi, Rafizadeh, Rafizadeh, 2017: 14).
Dahası kolektif bellek, yer duygusunu analiz etmek için çok önemli
bir bağlantı noktası oluşturmaktadır. yle ki, yer duygusu aslında kolektif
bellek ile ortaya çıkmaktadır çünkü doğrudan insanların algıları ile alakalıdır
ve kolektif bellek de bu algıları şekillendiren temel unsurdur. Ancak
çalışmanın asıl vurgusu, kolektif belleğin kentsel alanlarda kurumlar
tarafından şekillendirilmeye müsait olduğu, yani kurumsal merkezli bir
kolektif belleğin olduğudur. Bu bağlamda kurumlar yere müdahale imknı
ölçütünde yer duygusunu etkileme ve hatta kolektif bellek aracılığıyla bunu
yeniden üretmeye de muktedirdir. Söz konusu müdahaleler ekonomik veya
sosyal alanlarda olabilir. Türkiye örneğinde ise, bu iki alanın bir kesişimi
görülmektedir.
Türkiye’de cumhuriyet döneminin ürünü olan kamu fabrikaları
aracılığıyla devletin yere müdahalesini gözlemlemek mümkündür. zgün bir
kalkınma modeli olarak kamu fabrikaları eliyle önce yereli, sonra bölgeyi
daha sonra da ülkeyi kalkındırmayı amaçlayan bu modele göre devlet, belirli
şehirlerde kamu fabrikaları inşa etmektedir. Bu fabrikalar aracılığıyla
sağlanan istihdam, doğrudan yerel sosyoekonomik kalkınmayı desteklerken,
üretim çıktılada bölgesel ve ülkesel kalkınmayı desteklemektedir. Ayrıca
kendi ayakları üzerinde durabilecek seviyeye gelen bu kamu fabrikaları
aracılığıyla devlet birçok yerel ve bölgesel hizmetin sunumunu sağlamaktadır.
Türkiye tarihinde örneği görülecek birçok kamu fabrikası bulundukları yerelin
okul, yol, sosyal imkanlar ve ekonomik yapısı gibi alanlarda en güçlü aktör
haline gelmiştir. Bu tür fabrikaların açılması ile yere müdahalede bulunan
devlet, yerin fiziksel özelliklerini, işçi nüfusu ile demografisini ve kültürünü,
ekonomik sektörü ile de üretim ve tüketim biçimleri ile refahını etkilemekte,
bu alanlara müdahale etmektedir Keskinok, 200: , . Bu bağlamda
devlet, böyle güçlü kurumları kullanarak yer duygusuna kurumsal olarak
müdahale etmektedir.
Bu durumda kurumlar, yer duygusunun unsurları olan yer kimliğinin,
özgünlüğünün, sosyal ilişkilerin ve ekonomik hayatın yeniden üretiminde
temel aktör olmaktadır. Açık bir ifadeyle yer, fiziksel, sosyal ve ekonomik
ve dışa dönük-kesinlikle ilerlemecidir Massey, 1: 1 diyerek YD’nin
bakış açısını özetler.
Yer Duygusunun Kurumsal Yeniden Üretimi
Tarihsel perspektifte coğrafyacılar kavramsal olarak mekndan yerin
kullanımına bir kayma gerçekleştirmişlerdi. Dahası Yi-Fu Tuan ve Edward
elph gibi insancıl coğrafya çalışmacıları insanı, deneyimleri ve hissiyatları
coğrafya ve yer çalışmalarının tam merkezine konumlandırmıştı. Daha sonra
David Harvey coğrafyayı Marksizm, sermaye birikimi ve küreselleşme
eksenine konumlandırırken, Doreen Massey ise coğrafyayı ve yeri emek,
üretim ve feminizm çerçevesinde incelemiştir. Bu bağlamda anılan tüm
isimlerin yer ile ilgili argümanlarını insan merkezli bir yaklaşımla
oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Genel olarak yer duygusuna
ilişkin çalışmalar insanların kimlikleri ve yer arasındaki ilişkiyi incelemeye
yönelik olmuştur. Daha açık bir ifadeyle, deneyimler, tarihsellik, sermaye
ilişkileri ve üretim ekseninde insanların yeri nasıl algıladığını incelemişlerdir.
Ancak yer duygusunun toplumsal sosyal bir kavram olduğu kabulüyle, bu
çalışmada bir başka yaklaşım daha öne sürülmektedir.
Yer duygusu tek seferlik üretilen bir çıktı değildir. Massey 15’in
YD üzerinden anlattığı şekliyle hislerin, algılamaların, kimliklerin veya
bağlanmaların bir çıktısı olarak sürekli üretilmektedir, yani yeniden
üretilebilir bir kavramdır. Bu çalışmanın sorduğu özgün soru ise, yer
duygusunun sadece insanların bir ürünü olup olmadığıdır. Yer, sadece
insanlara ve doğaya ev olmanın dışında, aynı zamanda şirketler, yerel
yönetimler, organizasyonlar ve devlet kurumları gibi kurumlara da ev
sahipliği yapmaktadır. şte bu noktadaki soru, kurumlar yer duygusunu
etkileyebilir mi ve hatta yer duygusunu yeniden üretebilir mi
alışma, kurumların kentsel seviyede kolektif belleği
şekillendirebilecek güçte olduğunu önermektedir. Maurice Halbachs 125,
150’nin kolektif bellek tanımından hareketle sosyal bir kavram olduğunu
ifade ettiğimiz bu yapıda Ardakani ve Oloonabadi, 2011: , insanların
hafızalarında oluşmuş, ortak paylaşılan ve çevreye ilişkin algılarını
şekillendirebilen anılardan bahsedilmektedir eicka, 200. ok daha açık
bir şekilde Harvey’e göre de kentler kolektif belleğin birer ürünüdür
(Cresswell, 2004: 2 çünkü hatıralarla, tarihle ve ortaklıklarla dolu sosyal
varlıklardır im, 2000: 270). Belanger (2002’in çalışmasında ortaya
koyduğu gibi gerçekten de Montreal’de kentsel dönüşüm insanların kolektif
belleğini etkilemiştir. Bu sebeple de kolektif belleğin kentsel ölçekte oldukça
güçlü ve gözlemlenebilir olduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır.
Halbwachs (1950: 129’a göre insanların etrafındaki unsurlar
yaşamları için önemlidir çünkü hatıraları oluştururlar. Bu anlamda kentsel
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 111
alandaki kolektif belleğin de koku, sesler, tarih, mimari ve sosyal ve ekonomik
yapıyı içerdiği söylenebilir. rgütlü bir yapıda olan yerel toplum, her bireyde
yansıması özgün olsa da kent içerisinde ortak yerleri paylaşır: aynı binalara
bakarlar, aynı sesleri duyarlar, aynı kokuyu alır, aynı sokaklarda yürürler.
Tüm bu ortaklıkların bireysel yansımaları da neredeyse ortak bir kolektif
belleği oluşturur. Bu bağlamda kentsel alandaki mimari, demografi ve
ekonomi gibi konularda gelişme ve evrimler, kolektif bellekteki bugünü
zedeleyebilir (Molavi, Rafizadeh, Rafizadeh, 2017: 14).
Dahası kolektif bellek, yer duygusunu analiz etmek için çok önemli
bir bağlantı noktası oluşturmaktadır. yle ki, yer duygusu aslında kolektif
bellek ile ortaya çıkmaktadır çünkü doğrudan insanların algıları ile alakalıdır
ve kolektif bellek de bu algıları şekillendiren temel unsurdur. Ancak
çalışmanın asıl vurgusu, kolektif belleğin kentsel alanlarda kurumlar
tarafından şekillendirilmeye müsait olduğu, yani kurumsal merkezli bir
kolektif belleğin olduğudur. Bu bağlamda kurumlar yere müdahale imknı
ölçütünde yer duygusunu etkileme ve hatta kolektif bellek aracılığıyla bunu
yeniden üretmeye de muktedirdir. Söz konusu müdahaleler ekonomik veya
sosyal alanlarda olabilir. Türkiye örneğinde ise, bu iki alanın bir kesişimi
görülmektedir.
Türkiye’de cumhuriyet döneminin ürünü olan kamu fabrikaları
aracılığıyla devletin yere müdahalesini gözlemlemek mümkündür. zgün bir
kalkınma modeli olarak kamu fabrikaları eliyle önce yereli, sonra bölgeyi
daha sonra da ülkeyi kalkındırmayı amaçlayan bu modele göre devlet, belirli
şehirlerde kamu fabrikaları inşa etmektedir. Bu fabrikalar aracılığıyla
sağlanan istihdam, doğrudan yerel sosyoekonomik kalkınmayı desteklerken,
üretim çıktıları da bölgesel ve ülkesel kalkınmayı desteklemektedir. Ayrıca
kendi ayakları üzerinde durabilecek seviyeye gelen bu kamu fabrikaları
aracılığıyla devlet birçok yerel ve bölgesel hizmetin sunumunu sağlamaktadır.
Türkiye tarihinde örneği görülecek birçok kamu fabrikası bulundukları yerelin
okul, yol, sosyal imkanlar ve ekonomik yapısı gibi alanlarda en güçlü aktör
haline gelmiştir. Bu tür fabrikaların açılması ile yere müdahalede bulunan
devlet, yerin fiziksel özelliklerini, işçi nüfusu ile demografisini ve kültürünü,
ekonomik sektörü ile de üretim ve tüketim biçimleri ile refahını etkilemekte,
bu alanlara müdahale etmektedir Keskinok, 200: , . Bu bağlamda
devlet, böyle güçlü kurumları kullanarak yer duygusuna kurumsal olarak
müdahale etmektedir.
Bu durumda kurumlar, yer duygusunun unsurları olan yer kimliğinin,
özgünlüğünün, sosyal ilişkilerin ve ekonomik hayatın yeniden üretiminde
temel aktör olmaktadır. Açık bir ifadeyle yer, fiziksel, sosyal ve ekonomik
ve dışa dönük- kesinlikle ilerlemecidir Massey, 1: 1 diyerek YD’nin
bakış açısını özetler.
Yer Duygusunun Kurumsal Yeniden Üretimi
Tarihsel perspektifte coğrafyacılar kavramsal olarak mekndan yerin
kullanımına bir kayma gerçekleştirmişlerdi. Dahası Yi-Fu Tuan ve Edward
elph gibi insancıl coğrafya çalışmacıları insanı, deneyimleri ve hissiyatları
coğrafya ve yer çalışmalarının tam merkezine konumlandırmıştı. Daha sonra
David Harvey coğrafyayı Marksizm, sermaye birikimi ve küreselleşme
eksenine konumlandırırken, Doreen Massey ise coğrafyayı ve yeri emek,
üretim ve feminizm çerçevesinde incelemiştir. Bu bağlamda anılan tüm
isimlerin yer ile ilgili argümanlarını insan merkezli bir yaklaşımla
oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Genel olarak yer duygusuna
ilişkin çalışmalar insanların kimlikleri ve yer arasındaki ilişkiyi incelemeye
yönelik olmuştur. Daha açık bir ifadeyle, deneyimler, tarihsellik, sermaye
ilişkileri ve üretim ekseninde insanların yeri nasıl algıladığını incelemişlerdir.
Ancak yer duygusunun toplumsal sosyal bir kavram olduğu kabulüyle, bu
çalışmada bir başka yaklaşım daha öne sürülmektedir.
Yer duygusu tek seferlik üretilen bir çıktı değildir. Massey 15’in
YD üzerinden anlattığı şekliyle hislerin, algılamaların, kimliklerin veya
bağlanmaların bir çıktısı olarak sürekli üretilmektedir, yani yeniden
üretilebilir bir kavramdır. Bu çalışmanın sorduğu özgün soru ise, yer
duygusunun sadece insanların bir ürünü olup olmadığıdır. Yer, sadece
insanlara ve doğaya ev olmanın dışında, aynı zamanda şirketler, yerel
yönetimler, organizasyonlar ve devlet kurumları gibi kurumlara da ev
sahipliği yapmaktadır. şte bu noktadaki soru, kurumlar yer duygusunu
etkileyebilir mi ve hatta yer duygusunu yeniden üretebilir mi
alışma, kurumların kentsel seviyede kolektif belleği
şekillendirebilecek güçte olduğunu önermektedir. Maurice Halbachs 125,
150’nin kolektif bellek tanımından hareketle sosyal bir kavram olduğunu
ifade ettiğimiz bu yapıda Ardakani ve Oloonabadi, 2011: , insanların
hafızalarında oluşmuş, ortak paylaşılan ve çevreye ilişkin algılarını
şekillendirebilen anılardan bahsedilmektedir eicka, 200. ok daha açık
bir şekilde Harvey’e göre de kentler kolektif belleğin birer ürünüdür
(Cresswell, 2004: 2 çünkü hatıralarla, tarihle ve ortaklıklarla dolu sosyal
varlıklardır im, 2000: 270). Belanger (2002’in çalışmasında ortaya
koyduğu gibi gerçekten de Montreal’de kentsel dönüşüm insanların kolektif
belleğini etkilemiştir. Bu sebeple de kolektif belleğin kentsel ölçekte oldukça
güçlü ve gözlemlenebilir olduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır.
Halbwachs (1950: 129’a göre insanların etrafındaki unsurlar
yaşamları için önemlidir çünkü hatıraları oluştururlar. Bu anlamda kentsel
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
112
özelliklerini kurumun müdahaleleri doğrultusunda değiştirmektedir. Basit bir
ifadeyle bir kurum bir sahil kasabasını sanayi kentine çevirebilecek güçtedir.
zetle, kurumların yere müdahaleleri ile kolektif belleği
etkileyebileceği tartışılmaya uygun bir olgudur. Kurumlar demografiyi,
ekonomik yapıyı ve hatta siyasal yapıyı değiştirmeye muktedirlerdir. Bu
unsurların hepsi kolektif bellek için hayati önemdedir ve aynı şekilde kolektif
bellek de yer duygusunun üretimi için esas kaynaktır. Böylece bir kurumun
kolektif belleği etkilemesiyle yer duygusu tekrar şekillendirilebilir ve
değişebilir, böylece kurumsal merkezli kolektif bellek ile yer duygusunun
kurumsal olarak yeniden üretimi mümkün bir önermedir.
Karadeniz Ereli e EREMR Tek Endüstrili ir
Kentin Yükselişi e üşüşü
Karadeniz reğli, TÜK’ten elde edilen 201 verilerine göre onguldak’ın
ilçeleri arasında 175.622 nüfusu ile en büyüğüdür (biruni.tuik.gov.tr, 2021).
19. yüzyıldan itibaren kömürün bulunduğu coğrafyada olması sebebiyle bir
dönüşüm halinde olan bölgede reğli, yıllar içerisinde Karadeniz’in kenarında
bir kömür, işçi, ticaret ve ağır sanayi kenti olmuştur. Tüm bu rol değişiklikleri
kenti çeşitli açılardan etkilemiştir. Kent tarihine genel bir bakış yapıldığında
ise çalışma üç kırılma noktası belirlemektedir. Bu kırılma noktaları kentin
kimliğinin ortaya çıkışı, yükselişi ve düşüşü olarak sınıflandırılmaktadır.
ekil  reğli’de Yer Duygusu çin Dönemler ve Kırılma oktaları
Erdemir Önesi e Sonrası Kent rtaa ıkış e Yükselme
Kent, geçmişe dönük anlatılarda değerini ve özgünlüğünü doğal güzellikleri,
tarihsel değeri ve tarımsal üretim pratiklerinden almaktadır. Kent geçmişte
çileği ile ünlenmiş Şafak, 201: 13), pazar yeri ile bilinen (Anadol, 2015: 19)
ve bir sahil kasabası olarak tanımlanan bir yapıdır Kıray, 1.
Bu şehrin 2500 yıllık bir tarihi var Hristiyanlık için gizli bir dini merkez,
mitoloide Herkül, Osmanlı tarihinde var. Kurtuluş savaşında tek deniz
savaşının yaşandığı yer. zun Mehmet’in kömürü ilk bulduğu yer. Bu şehir
öncesinde çok güzel doğal ve tarımsal bir yer olmasına rağmen rdemir’in
inşaatıyla ülkenin her yanından göçmenlere kucak açtı ve sonrasında onlara iş
sağladı. (Murat, 1969, Esnaf)
19. Yüzyıl
(Ortaya Çıkış)
Kömür Madeninin
Bulunması
1960'lar
(Yükseliş)
Erdemir'in
Kurulması
2006
(Çöküş)
Erdemir'in
Özelleştirilmesi
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 113
Kentin en büyük değişimi ise kent sahili ve tarımsal alanlarında 11
yılında başlayan rdemir’in inşaatı ile yaşanmıştır Akbaş, 201: 53). Kemal
Anadol (2015: 18, kentin 150’lerde rdemir öncesi çok güzel olduğunu ve
hatta Karadeniz bölgesinin en güzel turizm kentlerinden birisi olabileceğini
ifade ederken, benzer şekilde 10’lara kadar bölgede en önemli faaliyetin
madencilik olduğu ancak büyük bir ekonomik gelişme olmasa da bölge
insanının mutlu olduğu kayıtlara yansımaktadır Türk Metal Sendikası, 200:
9).
11’de rdemir kamulaştırması öncesinde bu yerler turizme açılmıştı. Kamp
alanları vardı. nsanlar yazları gelip çadır kurar, yıllık izinlerini burada
değerlendirirdi. Deniz tertemizdi, balıkçılık çok iyiydi, ancak rdemir her şeyi
mahvetti. (Ogün, 1, rdemir meklisi)
abrikanın kurulduğu saha kumsaldı. Yani bu fabrika kurulmasaydı bu küçük
şehre stanbul ve Ankara’dan gelenler burada zaman geçirip gidecekti. Samet,
1939, Erdemir Emeklisi)
Bu olay, kentin tarihindeki en büyük kırılma noktası olarak ortaya
çıkmakta, kent sosyoloisi alanının önemli insanlarından Mübeccel Kıray’ın
da 1 tarihli çalışmasına ve kitabına konu olmaktadır: reğli: Ağır
sanayiden önce bir sahil kasabası. 12 yılında yapılan ve 1 yılında
yayımlanan bu çalışma, reğli’nin 12’deki sosyal kurumlarını, insan
ilişkilerini ve değerlerini incelemeyi amaçlamıştır Kıray, 1: 1).
Kömürün bulunması ve maden ocakları, yapılan demiryolları şehrin
sosyal yapısını yaklaşık 100 yıl önce etkilemeye başlamışsa da Kıray, 1
Şeni, 1: 2 rdemir ile başlayan dönüşüm kentin merkezinde yaşanmış
ve neredeyse tamamen bir şantiyeye dönen kentteki dinamikliğin, doğanın,
nüfusun ve hatta kokunun5bile değişmesiyle tamamen hissedilir olmuştur
Akbaş, 201: 182). zellikle artan nüfus, kentin her yerinde görülür hale
gelmiş ve kentin demografik, kültürel yapısını da değiştirmeye başlamıştır.
Kıray 1: 170’ın tespitine göre 12 yazına gelindiğinde şehir rdemir’in
inşaatıyla birlikte büyük bir sosyal değişim içerisindeydi.
reğli’yi çok eskiden beri bilirim. Deniz o kadar temizdi ki. Herkes reğli için
bir balıkçı kasabası diye bahsederdi. rdemir’in kurulduğu yere insanlar kamp
yapmaya gelirdi, tatillerini geçirirdi. Ama 0’larda reğli’ye geldiğimde
DAK DAK DAK bir ses hatırlıyorum. reğli’de herkes bu sesi
5Bu durum 21 Temmuz 12 tarihli Şirin reğli Gazetesi’nde ifade edilmiştir. Gazeteye göre
kentteki çilek kokusu, yerini yağ ve egzozlardan çıkan yanmış yakıt kokusuna bırakmıştır.
özelliklerini kurumun müdahaleleri doğrultusunda değiştirmektedir. Basit bir
ifadeyle bir kurum bir sahil kasabasını sanayi kentine çevirebilecek güçtedir.
zetle, kurumların yere müdahaleleri ile kolektif belleği
etkileyebileceği tartışılmaya uygun bir olgudur. Kurumlar demografiyi,
ekonomik yapıyı ve hatta siyasal yapıyı değiştirmeye muktedirlerdir. Bu
unsurların hepsi kolektif bellek için hayati önemdedir ve aynı şekilde kolektif
bellek de yer duygusunun üretimi için esas kaynaktır. Böylece bir kurumun
kolektif belleği etkilemesiyle yer duygusu tekrar şekillendirilebilir ve
değişebilir, böylece kurumsal merkezli kolektif bellek ile yer duygusunun
kurumsal olarak yeniden üretimi mümkün bir önermedir.
Karadeniz Ereli e EREMR Tek Endüstrili ir
Kentin Yükselişi e üşüşü
Karadeniz reğli, TÜK’ten elde edilen 201 verilerine göre onguldak’ın
ilçeleri arasında 175.622 nüfusu ile en büyüğüdür (biruni.tuik.gov.tr, 2021).
19. yüzyıldan itibaren kömürün bulunduğu coğrafyada olması sebebiyle bir
dönüşüm halinde olan bölgede reğli, yıllar içerisinde Karadeniz’in kenarında
bir kömür, işçi, ticaret ve ağır sanayi kenti olmuştur. Tüm bu rol değişiklikleri
kenti çeşitli açılardan etkilemiştir. Kent tarihine genel bir bakış yapıldığında
ise çalışma üç kırılma noktası belirlemektedir. Bu kırılma noktaları kentin
kimliğinin ortaya çıkışı, yükselişi ve düşüşü olarak sınıflandırılmaktadır.
ekil  reğli’de Yer Duygusu çin Dönemler ve Kırılma oktaları
Erdemir Önesi e Sonrası Kent rtaa ıkış e Yükselme
Kent, geçmişe dönük anlatılarda değerini ve özgünlüğünü doğal güzellikleri,
tarihsel değeri ve tarımsal üretim pratiklerinden almaktadır. Kent geçmişte
çileği ile ünlenmiş Şafak, 201: 13), pazar yeri ile bilinen (Anadol, 2015: 19)
ve bir sahil kasabası olarak tanımlanan bir yapıdır Kıray, 1.
Bu şehrin 2500 yıllık bir tarihi var Hristiyanlık için gizli bir dini merkez,
mitoloide Herkül, Osmanlı tarihinde var. Kurtuluş savaşında tek deniz
savaşının yaşandığı yer. zun Mehmet’in kömürü ilk bulduğu yer. Bu şehir
öncesinde çok güzel doğal ve tarımsal bir yer olmasına rağmen rdemir’in
inşaatıyla ülkenin her yanından göçmenlere kucak açtı ve sonrasında onlara iş
sağladı. (Murat, 1969, Esnaf)
19. Yüzyıl
(Ortaya Çıkış)
Kömür Madeninin
Bulunması
1960'lar
(Yükseliş)
Erdemir'in
Kurulması
2006
(Çöküş)
Erdemir'in
Özelleştirilmesi
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 113
Kentin en büyük değişimi ise kent sahili ve tarımsal alanlarında 11
yılında başlayan rdemir’in inşaatı ile yaşanmıştır Akbaş, 201: 53). Kemal
Anadol (2015: 18, kentin 150’lerde rdemir öncesi çok güzel olduğunu ve
hatta Karadeniz bölgesinin en güzel turizm kentlerinden birisi olabileceğini
ifade ederken, benzer şekilde 10’lara kadar bölgede en önemli faaliyetin
madencilik olduğu ancak büyük bir ekonomik gelişme olmasa da bölge
insanının mutlu olduğu kayıtlara yansımaktadır Türk Metal Sendikası, 200:
9).
11’de rdemir kamulaştırması öncesinde bu yerler turizme açılmıştı. Kamp
alanları vardı. nsanlar yazları gelip çadır kurar, yıllık izinlerini burada
değerlendirirdi. Deniz tertemizdi, balıkçılık çok iyiydi, ancak rdemir her şeyi
mahvetti. (Ogün, 1, rdemir meklisi)
abrikanın kurulduğu saha kumsaldı. Yani bu fabrika kurulmasaydı bu küçük
şehre stanbul ve Ankara’dan gelenler burada zaman geçirip gidecekti. Samet,
1939, Erdemir Emeklisi)
Bu olay, kentin tarihindeki en büyük kırılma noktası olarak ortaya
çıkmakta, kent sosyoloisi alanının önemli insanlarından Mübeccel Kıray’ın
da 1 tarihli çalışmasına ve kitabına konu olmaktadır: reğli: Ağır
sanayiden önce bir sahil kasabası. 12 yılında yapılan ve 1 yılında
yayımlanan bu çalışma, reğli’nin 12’deki sosyal kurumlarını, insan
ilişkilerini ve değerlerini incelemeyi amaçlamıştır Kıray, 1: 1).
Kömürün bulunması ve maden ocakları, yapılan demiryolları şehrin
sosyal yapısını yaklaşık 100 yıl önce etkilemeye başlamışsa da Kıray, 1
Şeni, 1: 2 rdemir ile başlayan dönüşüm kentin merkezinde yaşanmış
ve neredeyse tamamen bir şantiyeye dönen kentteki dinamikliğin, doğanın,
nüfusun ve hatta kokunun5 bile değişmesiyle tamamen hissedilir olmuştur
Akbaş, 201: 182). zellikle artan nüfus, kentin her yerinde görülür hale
gelmiş ve kentin demografik, kültürel yapısını da değiştirmeye başlamıştır.
Kıray 1: 170’ın tespitine göre 12 yazına gelindiğinde şehir rdemir’in
inşaatıyla birlikte büyük bir sosyal değişim içerisindeydi.
reğli’yi çok eskiden beri bilirim. Deniz o kadar temizdi ki. Herkes reğli için
bir balıkçı kasabası diye bahsederdi. rdemir’in kurulduğu yere insanlar kamp
yapmaya gelirdi, tatillerini geçirirdi. Ama 0’larda reğli’ye geldiğimde
DAK DAK DAK bir ses hatırlıyorum. reğli’de herkes bu sesi
5 Bu durum 21 Temmuz 12 tarihli Şirin reğli Gazetesi’nde ifade edilmiştir. Gazeteye göre
kentteki çilek kokusu, yerini yağ ve egzozlardan çıkan yanmış yakıt kokusuna bırakmıştır.
özelliklerini kurumun müdahaleleri doğrultusunda değiştirmektedir. Basit bir
ifadeyle bir kurum bir sahil kasabasını sanayi kentine çevirebilecek güçtedir.
zetle, kurumların yere müdahaleleri ile kolektif belleği
etkileyebileceği tartışılmaya uygun bir olgudur. Kurumlar demografiyi,
ekonomik yapıyı ve hatta siyasal yapıyı değiştirmeye muktedirlerdir. Bu
unsurların hepsi kolektif bellek için hayati önemdedir ve aynı şekilde kolektif
bellek de yer duygusunun üretimi için esas kaynaktır. Böylece bir kurumun
kolektif belleği etkilemesiyle yer duygusu tekrar şekillendirilebilir ve
değişebilir, böylece kurumsal merkezli kolektif bellek ile yer duygusunun
kurumsal olarak yeniden üretimi mümkün bir önermedir.
Karadeniz Ereli e EREMR Tek Endüstrili ir
Kentin Yükselişi e üşüşü
Karadeniz reğli, TÜK’ten elde edilen 201 verilerine göre onguldak’ın
ilçeleri arasında 175.622 nüfusu ile en büyüğüdür (biruni.tuik.gov.tr, 2021).
19. yüzyıldan itibaren kömürün bulunduğu coğrafyada olması sebebiyle bir
dönüşüm halinde olan bölgede reğli, yıllar içerisinde Karadeniz’in kenarında
bir kömür, işçi, ticaret ve ağır sanayi kenti olmuştur. Tüm bu rol değişiklikleri
kenti çeşitli açılardan etkilemiştir. Kent tarihine genel bir bakış yapıldığında
ise çalışma üç kırılma noktası belirlemektedir. Bu kırılma noktaları kentin
kimliğinin ortaya çıkışı, yükselişi ve düşüşü olarak sınıflandırılmaktadır.
ekil  reğli’de Yer Duygusu çin Dönemler ve Kırılma oktaları
Erdemir Önesi e Sonrası Kent rtaa ıkış e Yükselme
Kent, geçmişe dönük anlatılarda değerini ve özgünlüğünü doğal güzellikleri,
tarihsel değeri ve tarımsal üretim pratiklerinden almaktadır. Kent geçmişte
çileği ile ünlenmiş Şafak, 201: 13), pazar yeri ile bilinen (Anadol, 2015: 19)
ve bir sahil kasabası olarak tanımlanan bir yapıdır Kıray, 1.
Bu şehrin 2500 yıllık bir tarihi var Hristiyanlık için gizli bir dini merkez,
mitoloide Herkül, Osmanlı tarihinde var. Kurtuluş savaşında tek deniz
savaşının yaşandığı yer. zun Mehmet’in kömürü ilk bulduğu yer. Bu şehir
öncesinde çok güzel doğal ve tarımsal bir yer olmasına rağmen rdemir’in
inşaatıyla ülkenin her yanından göçmenlere kucak açtı ve sonrasında onlara iş
sağladı. (Murat, 1969, Esnaf)
19. Yüzyıl
(Ortaya Çıkış)
Kömür Madeninin
Bulunması
1960'lar
(Yükseliş)
Erdemir'in
Kurulması
2006
(Çöküş)
Erdemir'in
Özelleştirilmesi
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
114
duyardı, aylarca sürmüştü. rdemir’deki inşaattan gelen sesti. Birisi reğli
dediğinde bu sesi hatırlıyorum. Sefa, 1, ğretmen meklisi)
 yaşında babam anlatıyor, rdemir’den önce reğli insanların kampa tatile
geldiği bir yermiş. Kentin çilek koktuğunu anlatıyor, muhteşem balıkçılık
olduğunu. Bana rdemir öncesi reğli ile ilgili bir şey söylediğinde
düşünüyorum reğli belki de Marmaris, Didim, Aydın gibi turistik bir merkez
olabilirdi. nsanlar tarımda çalışabilirdi. Bu kadar paramız olmazdı ama yine
de mükemmel bir yer olurduk. Hamza, 1978, rdemir alışanı)
nceden bu kentte aile ortamı vardı, mahalle kültürü vardı Hep beraberdik,
ama şimdi öyle değil. nes, 11, rdemir alışanı)
O yıllara kadar köyleri madencilik ve tarımla, merkezi ise ticaret ve
balıkçılık gibi faaliyetlerle uğraşan ve yaklaşık 10.000 nüfuslu kentte
rdemir’le birlikte üretim, tüketim, sosyal ilişkiler ve hatta siyasal yapı bile
değişmeye başlamıştı. yle ki kentsel nüfus 10’e gelindiğinde 2.0’e
ulaşmıştı onguldak l Yıllığı, 1: 58-0, 1. Bu artan nüfusun işçi
göçleriyle beraber çok kültürlü bir yapıda olduğunu, bunun ve ağır sanayide
çalışan bir yoğun bir işçi nüfusunun kentin kimliğini çok köklü bir şekilde
etkilediğini söylemek de yanlış olmayacaktır. lk başlarda çok kolay olmayan
entegrasyon süreci, kentte zamanla ve değişen nesillerde birliktelik
duygusunun gelişimine ve çok kültürlü toplum yapısına yol vermiştir.
rdemir farklı arka planı olan, farklı bölgelerden gelen insanlar için birleştirici
bir köprüydü. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
Şimdi yeni nesil bu çeşitlilikle devam ediyor. rneğin Ardahan’dan gelen
göçmen işçiler burada evlendi, reğlili oldu. Böylelikle farklı renklerle dolu
çeşitliliği yüksek bir nesil oluştu. Serhat, 12, rdemir alışanı)
Toplum dışardan gelenler sayesinde değişti, ayrıca nüfus da patladı. Başlarda
göçmenlerle yerel halk arasında sorunlar oldu ama zamanla aşıldı ve bir toplum
oldular. (Samet, 1939, Erdemir Emeklisi)
Yaklaşık 5.000 kişilik bir işçi kitlesinin ağır sanayide yan yana
çalışıyor olmasının bir sınıf bilinci yaratacağını ön görmek sürpriz değildir
Şeni, 1: 115). rneğin 12 Ağustos 12’de Yapı şçileri Sendikası reğli
Şubesi o dönem için sadece reğli’nin değil, Türkiye’nin en büyük işçi
protestosunu organize etmişti Kıray, 1: 15 Şafak, 201: 5 Şeni, 1:
111). Bu, rdemir’in kentte yarattığı değişikliklere daha inşaat
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 115
aşamasındayken bile en büyük örneklerden birisidir. Sadece bu yönüyle değil,
göçmen işçilerin böyle bir nüfus yoğunluğunda olduğu kentte dernekleşme de
siyasal bir dönüşümün öğesi olarak ortaya çıkmıştı.
Bu göç reğli’deki yapıyı değiştirdi, siyasal yapıyı. Göçmenler burada hemşeri
dernekleri açtılar, kendi insanlarını seçimler aracılığıyla yerel siyaset soktular.
Böylece rdemir’in nüfustaki etkisi aslında yerel siyaseti de etkiledi. (Hamza,
1, rdemir alışanı)
Muhtemelen kentteki kültürü rdemir etkiledi çünkü o zamanlar ülkenin çok
farklı yerinden göçmenler rdemir’e çalışmaya geldi. Buraya geldiklerinde
birbirleriyle dayanışma halindelerdi. Bu dayanışma ve kültür çeşitliliği yerel
halkı hem sosyal hem politik olarak etkiledi. nes, 11, rdemir alışanı)
Bu bağlamda kent, sınıf bilincinin üretildiği ve böylelikle kendisinin
de yeniden şekillendirildiği bir döngünün başlangıcına sahne olmuştur. Bunun
açık bir göstergesi olarak eski sahil kasabası reğli, 10’lerde
onguldak’taki üçüncü sanayi kenti olarak tanımlanmış onguldak l Yıllığı,
1973: 2 ve rdemir sebebiyle reğli-Zonguldak-Karabük hattı Türkiye’deki
ithal-ikameci sanayinin meknsal merkezi olarak adlandırılmıştır Şengül ve
Aytekin, 2017: 27).
Bu sosyoekonomik değişimin yansımaları bununla sınırlı değildi.
reğli, bir sahil kasabasından sanayi kentine dönüşürken ekonomik
alışkanlıkları ve refah düzeyi de köklü şekilde değişmiştir. zellikle refah
düzeyinde olan artış bugün bile geri dönülüp bakıldığında kentlilerin
hafızasındadır. Hatta bu refah düzeyi, bölge kentleri arasındaki rekabete ve
gelen devlet yatırımlarına da etki etmiştir.
Birçok insan konuşurken reğli’den küçük Almanya’ diye bahsederdi,
buradaki ekonomik gelişmişlikten dolayı. (Cengiz, 1952, Erdemir Emeklisi)
onguldak ve reğli sürekli yarışırdı. onguldak’a bir yatırım geldiğinde ama
bize gelmediğinde, siz zenginsiniz, sizin rdemir’iniz var’ derlerdi. Mert,
10, ğretmen alışan)
Ancak şaşırtıcı bir şekilde rdemir’in kent ekonomisine olumsuz
etkilerinden de söz edilmektedir. Kimi insanlara göre sanayileşme, kentteki
yaşam maliyetlerini arttırmaktadır. Bu durum kentin sanayileşme ve rdemir
hakkındaki düşüncelerini karmaşaya sürüklemektedir. rdemir, kentte yüksek
duyardı, aylarca sürmüştü. rdemir’deki inşaattan gelen sesti. Birisi reğli
dediğinde bu sesi hatırlıyorum. Sefa, 1, ğretmen meklisi)
 yaşında babam anlatıyor, rdemir’den önce reğli insanların kampa tatile
geldiği bir yermiş. Kentin çilek koktuğunu anlatıyor, muhteşem balıkçılık
olduğunu. Bana rdemir öncesi reğli ile ilgili bir şey söylediğinde
düşünüyorum reğli belki de Marmaris, Didim, Aydın gibi turistik bir merkez
olabilirdi. nsanlar tarımda çalışabilirdi. Bu kadar paramız olmazdı ama yine
de mükemmel bir yer olurduk. Hamza, 1978, rdemir alışanı)
nceden bu kentte aile ortamı vardı, mahalle kültürü vardı Hep beraberdik,
ama şimdi öyle değil. nes, 11, rdemir alışanı)
O yıllara kadar köyleri madencilik ve tarımla, merkezi ise ticaret ve
balıkçılık gibi faaliyetlerle uğraşan ve yaklaşık 10.000 nüfuslu kentte
rdemir’le birlikte üretim, tüketim, sosyal ilişkiler ve hatta siyasal yapı bile
değişmeye başlamıştı. yle ki kentsel nüfus 10’e gelindiğinde 2.0’e
ulaşmıştı onguldak l Yıllığı, 1: 58-0, 1. Bu artan nüfusun işçi
göçleriyle beraber çok kültürlü bir yapıda olduğunu, bunun ve ağır sanayide
çalışan bir yoğun bir işçi nüfusunun kentin kimliğini çok köklü bir şekilde
etkilediğini söylemek de yanlış olmayacaktır. lk başlarda çok kolay olmayan
entegrasyon süreci, kentte zamanla ve değişen nesillerde birliktelik
duygusunun gelişimine ve çok kültürlü toplum yapısına yol vermiştir.
rdemir farklı arka planı olan, farklı bölgelerden gelen insanlar için birleştirici
bir köprüydü. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
Şimdi yeni nesil bu çeşitlilikle devam ediyor. rneğin Ardahan’dan gelen
göçmen işçiler burada evlendi, reğlili oldu. Böylelikle farklı renklerle dolu
çeşitliliği yüksek bir nesil oluştu. Serhat, 12, rdemir alışanı)
Toplum dışardan gelenler sayesinde değişti, ayrıca nüfus da patladı. Başlarda
göçmenlerle yerel halk arasında sorunlar oldu ama zamanla aşıldı ve bir toplum
oldular. (Samet, 1939, Erdemir Emeklisi)
Yaklaşık 5.000 kişilik bir işçi kitlesinin ağır sanayide yan yana
çalışıyor olmasının bir sınıf bilinci yaratacağını ön görmek sürpriz değildir
Şeni, 1: 115). rneğin 12 Ağustos 12’de Yapı şçileri Sendikası reğli
Şubesi o dönem için sadece reğli’nin değil, Türkiye’nin en büyük işçi
protestosunu organize etmişti Kıray, 1: 15 Şafak, 201: 5 Şeni, 1:
111). Bu, rdemir’in kentte yarattığı değişikliklere daha inşaat
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 115
aşamasındayken bile en büyük örneklerden birisidir. Sadece bu yönüyle değil,
göçmen işçilerin böyle bir nüfus yoğunluğunda olduğu kentte dernekleşme de
siyasal bir dönüşümün öğesi olarak ortaya çıkmıştı.
Bu göç reğli’deki yapıyı değiştirdi, siyasal yapıyı. Göçmenler burada hemşeri
dernekleri açtılar, kendi insanlarını seçimler aracılığıyla yerel siyaset soktular.
Böylece rdemir’in nüfustaki etkisi aslında yerel siyaseti de etkiledi. (Hamza,
1, rdemir alışanı)
Muhtemelen kentteki kültürü rdemir etkiledi çünkü o zamanlar ülkenin çok
farklı yerinden göçmenler rdemir’e çalışmaya geldi. Buraya geldiklerinde
birbirleriyle dayanışma halindelerdi. Bu dayanışma ve kültür çeşitliliği yerel
halkı hem sosyal hem politik olarak etkiledi. nes, 11, rdemir alışanı)
Bu bağlamda kent, sınıf bilincinin üretildiği ve böylelikle kendisinin
de yeniden şekillendirildiği bir döngünün başlangıcına sahne olmuştur. Bunun
açık bir göstergesi olarak eski sahil kasabası reğli, 10’lerde
onguldak’taki üçüncü sanayi kenti olarak tanımlanmış onguldak l Yıllığı,
1973: 2 ve rdemir sebebiyle reğli-Zonguldak-Karabük hattı Türkiye’deki
ithal-ikameci sanayinin meknsal merkezi olarak adlandırılmıştır Şengül ve
Aytekin, 2017: 27).
Bu sosyoekonomik değişimin yansımaları bununla sınırlı değildi.
reğli, bir sahil kasabasından sanayi kentine dönüşürken ekonomik
alışkanlıkları ve refah düzeyi de köklü şekilde değişmiştir. zellikle refah
düzeyinde olan artış bugün bile geri dönülüp bakıldığında kentlilerin
hafızasındadır. Hatta bu refah düzeyi, bölge kentleri arasındaki rekabete ve
gelen devlet yatırımlarına da etki etmiştir.
Birçok insan konuşurken reğli’den küçük Almanya’ diye bahsederdi,
buradaki ekonomik gelişmişlikten dolayı. (Cengiz, 1952, Erdemir Emeklisi)
onguldak ve reğli sürekli yarışırdı. onguldak’a bir yatırım geldiğinde ama
bize gelmediğinde, siz zenginsiniz, sizin rdemir’iniz var’ derlerdi. Mert,
10, ğretmen alışan)
Ancak şaşırtıcı bir şekilde rdemir’in kent ekonomisine olumsuz
etkilerinden de söz edilmektedir. Kimi insanlara göre sanayileşme, kentteki
yaşam maliyetlerini arttırmaktadır. Bu durum kentin sanayileşme ve rdemir
hakkındaki düşüncelerini karmaşaya sürüklemektedir. rdemir, kentte yüksek
duyardı, aylarca sürmüştü. rdemir’deki inşaattan gelen sesti. Birisi reğli
dediğinde bu sesi hatırlıyorum. Sefa, 1, ğretmen meklisi)
 yaşında babam anlatıyor, rdemir’den önce reğli insanların kampa tatile
geldiği bir yermiş. Kentin çilek koktuğunu anlatıyor, muhteşem balıkçılık
olduğunu. Bana rdemir öncesi reğli ile ilgili bir şey söylediğinde
düşünüyorum reğli belki de Marmaris, Didim, Aydın gibi turistik bir merkez
olabilirdi. nsanlar tarımda çalışabilirdi. Bu kadar paramız olmazdı ama yine
de mükemmel bir yer olurduk. Hamza, 1978, rdemir alışanı)
nceden bu kentte aile ortamı vardı, mahalle kültürü vardı Hep beraberdik,
ama şimdi öyle değil. nes, 11, rdemir alışanı)
O yıllara kadar köyleri madencilik ve tarımla, merkezi ise ticaret ve
balıkçılık gibi faaliyetlerle uğraşan ve yaklaşık 10.000 nüfuslu kentte
rdemir’le birlikte üretim, tüketim, sosyal ilişkiler ve hatta siyasal yapı bile
değişmeye başlamıştı. yle ki kentsel nüfus 10’e gelindiğinde 2.0’e
ulaşmıştı onguldak l Yıllığı, 1: 58-0, 1. Bu artan nüfusun işçi
göçleriyle beraber çok kültürlü bir yapıda olduğunu, bunun ve ağır sanayide
çalışan bir yoğun bir işçi nüfusunun kentin kimliğini çok köklü bir şekilde
etkilediğini söylemek de yanlış olmayacaktır. lk başlarda çok kolay olmayan
entegrasyon süreci, kentte zamanla ve değişen nesillerde birliktelik
duygusunun gelişimine ve çok kültürlü toplum yapısına yol vermiştir.
rdemir farklı arka planı olan, farklı bölgelerden gelen insanlar için birleştirici
bir köprüydü. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
Şimdi yeni nesil bu çeşitlilikle devam ediyor. rneğin Ardahan’dan gelen
göçmen işçiler burada evlendi, reğlili oldu. Böylelikle farklı renklerle dolu
çeşitliliği yüksek bir nesil oluştu. Serhat, 12, rdemir alışanı)
Toplum dışardan gelenler sayesinde değişti, ayrıca nüfus da patladı. Başlarda
göçmenlerle yerel halk arasında sorunlar oldu ama zamanla aşıldı ve bir toplum
oldular. (Samet, 1939, Erdemir Emeklisi)
Yaklaşık 5.000 kişilik bir işçi kitlesinin ağır sanayide yan yana
çalışıyor olmasının bir sınıf bilinci yaratacağını ön görmek sürpriz değildir
Şeni, 1: 115). rneğin 12 Ağustos 12’de Yapı şçileri Sendikası reğli
Şubesi o dönem için sadece reğli’nin değil, Türkiye’nin en büyük işçi
protestosunu organize etmişti Kıray, 1: 15 Şafak, 201: 5 Şeni, 1:
111). Bu, rdemir’in kentte yarattığı değişikliklere daha inşaat
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
116
rdemir de kurumsallaşıyordu. Sinema, futbol stadı açtı, kendi korosunu
kurdu. Yeni bir yaşam tarzı oluşmaya başladı. Yeni bir hayat başladı. rneğin,
rdemir sinemasında ngilizce filmler oynadı, tamamen farklı bir dünyaydı.
rdemir’den önce burası başka bir dünyaydı, sonrasında başka bir dünyamız
oldu. Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
Burada bir sürü araba galerisi, başka illerde olmayan banka şubeleri vardı.
eden ünkü para vardı, dolaşımdaydı. (Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Kıray 1: 197’ın da dediği gibi rdemir’in kurulmasıyla birlikte
büyük reğli, halk için iş imkanlarının daha çok olduğu, maaşların daha
yüksek olduğu, ancak daha pahalı da olan bir yerdi. Katılımcıların verilerine
bakıldığında da görüldüğü gibi odak noktasında rdemir’in reğli’yi bir
şekilde etkisi altına aldığı görülmektedir. Temel olarak eğitim, kültür, sosyal
hayat ve ekonomi rdemir’in yoğun kurumsal etkisi altında kalmıştır.
Böylelikle rdemir’in kenti önceki yapısından tamamen farklı bir noktaya
dönüştürdüğünü söylemek mümkündür. rdemir, kentin büyümesini ve
yükselmesini ve nihayetinde dışa açık, ülke içerisinde de bilinen bir konum
olmasını sağlamıştır.
Bu anlamda reğli’deki yer duygusu, rdemir öncesi ortaya çıkış
döneminde göze çarpan tarihsel kökene, doğal özelliklere ve özgün değerlere
vurgudan daha ziyade, rdemir’in kurulmasıyla birlikte yaşanan
sosyoekonomik dönüşümle şa açık, resel, sanayi kenti olma odaklı ve
gelişmişlik ekseninde bir özelliğe bürünmektedir. Bu durum, birkaç sebeple
Massey’in sınıflandırmasında açıkça gözüken tepkisel yer duygusundan,
ilerlemeci yer duygusuna doğru bir kaymanın göstergesidir. Birincisi,
rdemir’le yaşanan dönüşüm göstermiştir ki kent durağan değil, tam aksine
dönüşüme açıktır. Kentteki sosyal etkileşimler değişmiş ve böylelikle yer yeni
bir anlam kazanmıştır. kincisi, yeni göçmenlerle birlikte kent sınırlarını
yıkmaya ve dışa tam açık hale gelmeyi başlamıştır. Göçmenler sadece kentin
çok ltürlü olmasına sebep olmamakta, aynı zamanda memleketlerinde ve
ülkenin neredeyse her coğrafyasında kentin tanınmasına, özellikle evlilikler
ile de kentin diğer coğrafyalarla nesiller boyu sürecek bir etkileşime
açılmasına vesile olmaktadır. Üçüncüsü, kent önceki neredeyse tek ortak bir
kimliğinin yanında sanayi kenti, işçi kenti, siyasal merkez gibi yeni anlamlar
ve roller kazanmaktadır. Son olarak da rdemir öncesi dönem için görülen içe
dönük ve uzun tarihsel geçmiş rdemir’den sonra önemini kaybetmeye
başlamıştır çünkü rdemir ile yeni bir tarihsel kırılma noktası oluşmuştur.
gelirli bir iş imknı sunarken aynı zamanda kentteki piyasada enflasyona
sebep olmakta, bu yönüyle de olumsuz bir etki bırakmaktadır.
rdemir pazardaki domatesin fiyatını bile belirliyor. eden ünkü işçi
maaşları yüksek. Hamza, 1, rdemir alışanı)
Yüksek gelirli ekonomik yapı, aynı zamanda sınıfsal bir karmaşaya
da sebep olmaktadır. Kentte bu durum en çok eğitim alanında öne çıkmış, aynı
zamanda tüketim alışkanlıklarında da farklı olduğu savunulan sosyal sınıfları
bir araya getirmiştir.
Hangi işçi sınıfının çocuğu özel okula gider Bazı veliler şikyet etse de burada
mühendisin, doktorun çocuğuyla işçi çocuğu özel okulda aynı sınıfta.
(Tunahan, 11, ğretmen alışan)
rdemir’in sosyal yapıya etkisi büyük. rdemir işçisi tatile gider, çocuğunu
özel okula gönderir. Ama bazen reğli’deki yüksek gelirliler çocuklarının
işçilerin çocuklarıyla aynı sınıfta olduğunu görünce sinirleniyor. (Hamza,
1, rdemir alışanı)
rdemir’in kurulmasıyla ilişkilendirilen yükselme dönemi, kent
üzerindeki Erdemir etkisi katılımcılar açık bir şekilde ifade etmiştir. rdemir,
çalışmada da önerildiği haliyle gerçekten kentin sosyoekonomik ve politik
yapısı başta olmak üzere tüm kimliğini etkilemiş, kentin ana aktörü haline
gelmiştir. Tek endüstrili bir kent olarak rdemir’in etkisi altına giren kent,
tüm dönüşümünü hızlı ve yoğun bir şekilde bu kurum etrafında
gerçekleştirmiştir. Kentte yaşam tarzı fabrika tarafından açılan sosyal tesisler
tarafından değişmiş, fabrikaya çalışmaya gelen özellikle yurt dışı kaynaklı
işçilerin ve yöneticilerin etkisiyle dış dünyaya açılmış, yüksek maaş gelirleri
ile tüketim alışkanlıkları değişmeye başlamıştır. Bu dönem, gerçekten de
kentin sosyoekonomik olarak yükselme dönemi olarak görülmektedir.
vet, rdemir kentteki yaşam tarzını, giyimi, eğitimi, eğlenceyi her şeyi
etkiledi rdemir hem duygusal hem fiziksel olarak kentle iç içe olduğu için
bizim oksijenimiz gibiydi. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
rdemir’de çalışmaya başlayana kadar hamburgerin ne olduğunu
görmemiştim. rdemir’de yabancılar kantinin menüsünü yapmıştı, hamburger
vardı. e olduğunu merak edip yemiştim. O menü rdemir’de 0’lardan
0’lara kadar kaldı. zgür, 1940, Erdemir Emeklisi)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 117
rdemir de kurumsallaşıyordu. Sinema, futbol stadı açtı, kendi korosunu
kurdu. Yeni bir yaşam tarzı oluşmaya başladı. Yeni bir hayat başladı. rneğin,
rdemir sinemasında ngilizce filmler oynadı, tamamen farklı bir dünyaydı.
rdemir’den önce burası başka bir dünyaydı, sonrasında başka bir dünyamız
oldu. Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
Burada bir sürü araba galerisi, başka illerde olmayan banka şubeleri vardı.
eden ünkü para vardı, dolaşımdaydı. (Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Kıray 1: 197’ın da dediği gibi rdemir’in kurulmasıyla birlikte
büyük reğli, halk için iş imkanlarının daha çok olduğu, maaşların daha
yüksek olduğu, ancak daha pahalı da olan bir yerdi. Katılımcıların verilerine
bakıldığında da görüldüğü gibi odak noktasında rdemir’in reğli’yi bir
şekilde etkisi altına aldığı görülmektedir. Temel olarak eğitim, kültür, sosyal
hayat ve ekonomi rdemir’in yoğun kurumsal etkisi altında kalmıştır.
Böylelikle rdemir’in kenti önceki yapısından tamamen farklı bir noktaya
dönüştürdüğünü söylemek mümkündür. rdemir, kentin büyümesini ve
yükselmesini ve nihayetinde dışa açık, ülke içerisinde de bilinen bir konum
olmasını sağlamıştır.
Bu anlamda reğli’deki yer duygusu, rdemir öncesi ortaya çıkış
döneminde göze çarpan tarihsel kökene, doğal özelliklere ve özgün değerlere
vurgudan daha ziyade, rdemir’in kurulmasıyla birlikte yaşanan
sosyoekonomik dönüşümle şa açık, resel, sanayi kenti olma odaklı ve
gelişmişlik ekseninde bir özelliğe bürünmektedir. Bu durum, birkaç sebeple
Massey’in sınıflandırmasında açıkça gözüken tepkisel yer duygusundan,
ilerlemeci yer duygusuna doğru bir kaymanın göstergesidir. Birincisi,
rdemir’le yaşanan dönüşüm göstermiştir ki kent durağan değil, tam aksine
dönüşüme açıktır. Kentteki sosyal etkileşimler değişmiş ve böylelikle yer yeni
bir anlam kazanmıştır. kincisi, yeni göçmenlerle birlikte kent sınırlarını
yıkmaya ve dışa tam açık hale gelmeyi başlamıştır. Göçmenler sadece kentin
çok ltürlü olmasına sebep olmamakta, aynı zamanda memleketlerinde ve
ülkenin neredeyse her coğrafyasında kentin tanınmasına, özellikle evlilikler
ile de kentin diğer coğrafyalarla nesiller boyu sürecek bir etkileşime
açılmasına vesile olmaktadır. Üçüncüsü, kent önceki neredeyse tek ortak bir
kimliğinin yanında sanayi kenti, işçi kenti, siyasal merkez gibi yeni anlamlar
ve roller kazanmaktadır. Son olarak da rdemir öncesi dönem için görülen içe
dönük ve uzun tarihsel geçmiş rdemir’den sonra önemini kaybetmeye
başlamıştır çünkü rdemir ile yeni bir tarihsel kırılma noktası oluşmuştur.
gelirli bir iş imknı sunarken aynı zamanda kentteki piyasada enflasyona
sebep olmakta, bu yönüyle de olumsuz bir etki bırakmaktadır.
rdemir pazardaki domatesin fiyatını bile belirliyor. eden ünkü işçi
maaşları yüksek. Hamza, 1, rdemir alışanı)
Yüksek gelirli ekonomik yapı, aynı zamanda sınıfsal bir karmaşaya
da sebep olmaktadır. Kentte bu durum en çok eğitim alanında öne çıkmış, aynı
zamanda tüketim alışkanlıklarında da farklı olduğu savunulan sosyal sınıfları
bir araya getirmiştir.
Hangi işçisınıfının çocuğu özel okula gider Bazıveliler şikyet etse de burada
mühendisin, doktorun çocuğuyla işçi çocuğu özel okulda aynı sınıfta.
(Tunahan, 11, ğretmen alışan)
rdemir’in sosyal yapıya etkisi büyük. rdemir işçisi tatile gider, çocuğunu
özel okula gönderir. Ama bazen reğli’deki yüksek gelirliler çocuklarının
işçilerin çocuklarıyla aynı sınıfta olduğunu görünce sinirleniyor. (Hamza,
1, rdemir alışanı)
rdemir’in kurulmasıyla ilişkilendirilen yükselme dönemi, kent
üzerindeki Erdemir etkisi katılımcılar açık bir şekilde ifade etmiştir. rdemir,
çalışmada da önerildiği haliyle gerçekten kentin sosyoekonomik ve politik
yapısı başta olmak üzere tüm kimliğini etkilemiş, kentin ana aktörü haline
gelmiştir. Tek endüstrili bir kent olarak rdemir’in etkisi altına giren kent,
tüm dönüşümünü hızlı ve yoğun bir şekilde bu kurum etrafında
gerçekleştirmiştir. Kentte yaşam tarzı fabrika tarafından açılan sosyal tesisler
tarafından değişmiş, fabrikaya çalışmaya gelen özellikle yurt şı kaynaklı
işçilerin ve yöneticilerin etkisiyle dış dünyaya açılmış, yüksek maaş gelirleri
ile tüketim alışkanlıkları değişmeye başlamıştır. Bu dönem, gerçekten de
kentin sosyoekonomik olarak yükselme dönemi olarak görülmektedir.
vet, rdemir kentteki yaşam tarzını, giyimi, eğitimi, eğlenceyi her şeyi
etkiledi rdemir hem duygusal hem fiziksel olarak kentle iç içe olduğu için
bizim oksijenimiz gibiydi. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
rdemir’de çalışmaya başlayana kadar hamburgerin ne olduğunu
görmemiştim. rdemir’de yabancılar kantinin menüsünü yapmıştı, hamburger
vardı. e olduğunu merak edip yemiştim. O menü rdemir’de 0’lardan
0’lara kadar kaldı. zgür, 1940, Erdemir Emeklisi)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 117
rdemir de kurumsallaşıyordu. Sinema, futbol stadı açtı, kendi korosunu
kurdu. Yeni bir yaşam tarzı oluşmaya başladı. Yeni bir hayat başladı. rneğin,
rdemir sinemasında ngilizce filmler oynadı, tamamen farklı bir dünyaydı.
rdemir’den önce burası başka bir dünyaydı, sonrasında başka bir dünyamız
oldu. Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
Burada bir sürü araba galerisi, başka illerde olmayan banka şubeleri vardı.
eden ünkü para vardı, dolaşımdaydı. (Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Kıray 1: 197’ın da dediği gibi rdemir’in kurulmasıyla birlikte
büyük reğli, halk için iş imkanlarının daha çok olduğu, maaşların daha
yüksek olduğu, ancak daha pahalı da olan bir yerdi. Katılımcıların verilerine
bakıldığında da görüldüğü gibi odak noktasında rdemir’in reğli’yi bir
şekilde etkisi altına aldığı görülmektedir. Temel olarak eğitim, kültür, sosyal
hayat ve ekonomi rdemir’in yoğun kurumsal etkisi altında kalmıştır.
Böylelikle rdemir’in kenti önceki yapısından tamamen farklı bir noktaya
dönüştürdüğünü söylemek mümkündür. rdemir, kentin büyümesini ve
yükselmesini ve nihayetinde dışa açık, ülke içerisinde de bilinen bir konum
olmasını sağlamıştır.
Bu anlamda reğli’deki yer duygusu, rdemir öncesi ortaya çıkış
döneminde göze çarpan tarihsel kökene, doğal özelliklere ve özgün değerlere
vurgudan daha ziyade, rdemir’in kurulmasıyla birlikte yaşanan
sosyoekonomik nüşümle dışa açık, küresel, sanayi kenti olma odaklı ve
gelişmişlik ekseninde bir özelliğe bürünmektedir. Bu durum, birkaç sebeple
Massey’in sınıflandırmasında açıkça gözüken tepkisel yer duygusundan,
ilerlemeci yer duygusuna doğru bir kaymanın göstergesidir. Birincisi,
rdemir’le yaşanan dönüşüm göstermiştir ki kent durağan değil, tam aksine
dönüşüme açıktır. Kentteki sosyal etkileşimler değişmiş ve böylelikle yer yeni
bir anlam kazanmıştır. kincisi, yeni göçmenlerle birlikte kent sınırlarını
yıkmaya ve dışa tam açık hale gelmeyi başlamıştır. Göçmenler sadece kentin
çok kültürlü olmasına sebep olmamakta, aynı zamanda memleketlerinde ve
ülkenin neredeyse her coğrafyasında kentin tanınmasına, özellikle evlilikler
ile de kentin diğer coğrafyalarla nesiller boyu sürecek bir etkileşime
açılmasına vesile olmaktadır. Üçüncüsü, kent önceki neredeyse tek ortak bir
kimliğinin yanında sanayi kenti, işçi kenti, siyasal merkez gibi yeni anlamlar
ve roller kazanmaktadır. Son olarak da rdemir öncesi dönem için görülen içe
dönük ve uzun tarihsel geçmiş rdemir’den sonra önemini kaybetmeye
başlamıştır çünkü rdemir ile yeni bir tarihsel kırılma noktası oluşmuştur.
gelirli bir iş imknı sunarken aynı zamanda kentteki piyasada enflasyona
sebep olmakta, bu yönüyle de olumsuz bir etki bırakmaktadır.
rdemir pazardaki domatesin fiyatını bile belirliyor. eden ünkü işçi
maaşları yüksek. Hamza, 1, rdemir alışanı)
Yüksek gelirli ekonomik yapı, aynı zamanda sınıfsal bir karmaşaya
da sebep olmaktadır. Kentte bu durum en çok eğitim alanında öne çıkmış, aynı
zamanda tüketim alışkanlıklarında da farklı olduğu savunulan sosyal sınıfları
bir araya getirmiştir.
Hangi işçi sınıfının çocuğu özel okula gider Bazı veliler şikyet etse de burada
mühendisin, doktorun çocuğuyla işçi çocuğu özel okulda aynı sınıfta.
(Tunahan, 11, ğretmen alışan)
rdemir’in sosyal yapıya etkisi büyük. rdemir işçisi tatile gider, çocuğunu
özel okula gönderir. Ama bazen reğli’deki yüksek gelirliler çocuklarının
işçilerin çocuklarıyla aynı sınıfta olduğunu görünce sinirleniyor. (Hamza,
1, rdemir alışanı)
rdemir’in kurulmasıyla ilişkilendirilen yükselme dönemi, kent
üzerindeki Erdemir etkisi katılımcılar açık bir şekilde ifade etmiştir. rdemir,
çalışmada da önerildiği haliyle gerçekten kentin sosyoekonomik ve politik
yapısı başta olmak üzere tüm kimliğini etkilemiş, kentin ana aktörü haline
gelmiştir. Tek endüstrili bir kent olarak rdemir’in etkisi altına giren kent,
tüm dönüşümünü hızlı ve yoğun bir şekilde bu kurum etrafında
gerçekleştirmiştir. Kentte yaşam tarzı fabrika tarafından açılan sosyal tesisler
tarafından değişmiş, fabrikaya çalışmaya gelen özellikle yurt dışı kaynaklı
işçilerin ve yöneticilerin etkisiyle dış dünyaya açılmış, yüksek maaş gelirleri
ile tüketim alışkanlıkları değişmeye başlamıştır. Bu dönem, gerçekten de
kentin sosyoekonomik olarak yükselme dönemi olarak görülmektedir.
vet, rdemir kentteki yaşam tarzını, giyimi, eğitimi, eğlenceyi her şeyi
etkiledi rdemir hem duygusal hem fiziksel olarak kentle iç içe olduğu için
bizim oksijenimiz gibiydi. (Yusuf, 1959, Erdemir Emeklisi)
rdemir’de çalışmaya başlayana kadar hamburgerin ne olduğunu
görmemiştim. rdemir’de yabancılar kantinin menüsünü yapmıştı, hamburger
vardı. e olduğunu merak edip yemiştim. O menü rdemir’de 0’lardan
0’lara kadar kaldı. zgür, 1940, Erdemir Emeklisi)
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
118
Özelleştirme üşüşün aşlanıı
reğli’nin rdemir ile başlayan yükselme dönemi, yaklaşık 0 yıl sürmüştür.
Kamu fabrikasına sahip bir tek endüstrili bir kent olmanın etkisiyle
sosyoekonomik gelişimini rdemir’e bağlamış olan reğli, en büyük kırılma
noktalarından birisini, rdemir özelleştirmesinin tamamlanmasıyla
yaşamıştır. Aslında 1 yılında gündeme gelen (sendika63.org, 2019), ancak
2005 yılında dönemin başbakanı ecep Tayyip rdoğan’ın rdemir pislik
içinde (hurriyet.com.tr, 2019) sözleriyle hızlanan özelleştirme süreci 2
Şubat 200’da kamu hisselerinin Ordu Yardımlaşma Kurumu OYAK’na
devredilmesiyle tamamlanmış oldu (erdemir.com.tr, 2019). zelleştirme
sürecinde kentte sendikalar, işçiler, belediye ve yerel halk tarafından sayısız
protestolar yapılmış, 0 Mayıs 2005’te ise neredeyse 10.000 kişinin
katılımıyla özelleştirme karşıtı yürüyüş düzenlenmiştir evrensel.net, 2019).
zelleştirmenin gerçekleştirilmesinden sonra kentte bir tartışma
gündeme geldi: rdemir reğli’nin mi, onların mı Bu tartışma, özelleştirme
sonunda düşüş döneminin başlangıcını işaret ediyordu. lk olarak çalışan
maaşlarının 5 düşürülmesi radikal.com.tr, 201 hem işçileri hem de
refahını yüksek işçi gelirlerine bağlamış her çeşit esnafı ciddi şekilde etkiledi.
Sonrasında fabrikanın kendi loistik firmasını kurması kentteki yan sektör olan
sac tüccarlığını tamamen bitirdi. et veriler olmasa da yaklaşık 1.000 kişilik
bir sektör olarak kentin ikinci önemli gelir kaynağı olan sac tüccarlarının
piyasadan çekilmek zorunda kalması, kentin ekonomisinin daha da kötüye
gitmesine sebep oldu. rdemir’in kent ekonomisine yönelik bu olumsuz
müdahaleleri, aşağıdaki örnekte görülen protestolara sebep oldu. zelleştirme
süreci ve sonrasında sık sık haberlere konu olan reğli ve rdemir hakkında
2010 tarihli bir haberde de maaşlarını 5 düşük almaya başlayan rdemir
işçisinin Karabük’te bulunan Kardemir fabrikasına başvurmaya başladığı
belirtilmişti (sabah.com.tr, 2019). Ayrıca kentte icralık dosya rakamı gün
geçtikte katlanıyor, 201’te 5.000 olarak haberlere yansıyan rakam
(hurriyet.com.tr, 2019, 201 yılında ise 1.151 nüfuslu kentte 0.00 icra
dosyası olarak ifade ediliyordu sabah.com.tr, 2019). Bu yönleriyle rdemir
özelleştirmesinin ekonomik çöküş ile birlikte sosyal çöküşü de tetiklediğini
söylemek yanlış olmayacaktı. rdemir özelleştirmesine tepki katılımcıların
neredeyse tamamında ortak buluşma noktasıydı.
Bugün baktığımda şehri hak ettiği yerde göremiyorum. rdemir 15’te
üretime başladığında hızlı bir ekonomik gelişme yaşandı. Ama 200’da
özelleştirme ile çöküş başladı. Geçmişle kıyaslandığında bugün göç vermeye
başladık, insanlarımızı kaybediyoruz. Gençler üniversiteye gittiğinde geri
dönmüyor, emekliler egeye göçüyor Murat, 1969, Esnaf)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 119
Mülakatlarda ifade edilen çöküş durumu, yine gazete haberlerinde de
konu edilmişti. konominin ve sosyal hayatın kötülediği durumda 201
yılında bir kent böyle çöktü radikal.com.tr, 2019ve 201 yılındaki bir
haberde de özelleştirme o kenti bitirdi odatv.com, 2014) deniyordu.
zelleştirmeyle birlikte rdemir’in kente karşı değişen tutumu, yer
duygusundaki değişimin ve kentin refahındaki çöküşün temel sebebi olarak
gözüküyordu.
zelleştirmeden sonra rdemir krı öncelemeye başladı, sosyal yardımlardan
geri çekildi. Yetimhaneye yaptığı yardımı bıraktı, yemek yardımı yapıyordu.
Devlet okullarına sağladıkları elektrik ve su için fatura kesmeye kalktılar.
Bugün yemekhanelerine, restoranlarına, plaına bile giremiyoruz. Spor
kulüplerini kapattılar, spor salonları bomboş durumda. (Sefa, 1, ğretmen
Emeklisi)
Her neyse, böyle işte özelleştirmeden sonra insanlar sosyal hayattan koptu.
şçi sayısını azaltmaya başladılar. Genel müdürlüğü stanbul’a taşıdılar,
önceden genel müdür reğli’deydi. Sac tüccarlarını bitirdi. Böyle rdemir her
şeyi tekeline aldı. reğli’ye artık hiçbir şey yapmıyor, sırtını döndü. abrika
insanlardan kopmaya başladı ve koptu da. mer, 1964, Erdemir Emeklisi)
nceden işçilere düğün salonu fiyatında bile yardım ediyordu, şimdi yok.
Sosyal imknların hiçbiri şimdi açık değil, pla bile kapalı nes, 1981,
rdemir alışanı)
Mülakatlardan görüldüğü şekliyle daha önceden devlet fabrikası
olarak faaliyet gösteren rdemir, neredeyse devletin bir kaynak aktarma aracı
gibi yıllarca kentin ihtiyaçlarını gidermek için çabalamış, bir nevi devletin
taşradaki temsilcisi olmuştur. Okullar yapmış, insanlara yardım etmiş, kenti
umursamıştır. Tek endüstrili bir kentte, endüstri kuruluşu kentin dominant
aktörü olarak ortaya çıkmaktadır. Dahası, eğer bu kuruluş bir devlet kuruluşu
ise etkisi ve gücü daha da artmaktadır. Ancak uzun bir süre kentte bulunan
böylesi bir kurumun özel sektör mantığına hızlı devri şok etkisi yaratmaktadır.
Böyle bir şok etkisinin insanların rdemir hakkındaki düşüncelerini de
etkilemesi kaçınılmazdır.
zelleştirme derdim ki özelleştirme olmasa rdemir reğli’de olsun
isterdim çünkü gelirini kazancını insanlarla paylaşıyordu yerel insanlarla
Şehir rdemir olmadan da zengin olabilirdi. rdemir’den sonra ne oldu
Dışlanma başladı, sosyal denge bozuldu. Bazı insanlar çok para kazandı,
bazıları asgari ücretle çalıştı. Bu soruyu kendime çok sordum. rdemir hiç
Özelleştirme üşüşün aşlanıı
reğli’nin rdemir ile başlayan yükselme dönemi, yaklaşık 0 yıl sürmüştür.
Kamu fabrikasına sahip bir tek endüstrili bir kent olmanın etkisiyle
sosyoekonomik gelişimini rdemir’e bağlamış olan reğli, en büyük kırılma
noktalarından birisini, rdemir özelleştirmesinin tamamlanmasıyla
yaşamıştır. Aslında 1 yılında gündeme gelen (sendika63.org, 2019), ancak
2005 yılında dönemin başbakanı ecep Tayyip rdoğan’ın rdemir pislik
içinde (hurriyet.com.tr, 2019) sözleriyle hızlanan özelleştirme süreci 2
Şubat 200’da kamu hisselerinin Ordu Yardımlaşma Kurumu OYAK’na
devredilmesiyle tamamlanmış oldu (erdemir.com.tr, 2019). zelleştirme
sürecinde kentte sendikalar, işçiler, belediye ve yerel halk tarafından sayısız
protestolar yapılmış, 0 Mayıs 2005’te ise neredeyse 10.000 kişinin
katılımıyla özelleştirme karşıtı yürüyüş düzenlenmiştir evrensel.net, 2019).
zelleştirmenin gerçekleştirilmesinden sonra kentte bir tartışma
gündeme geldi: rdemir reğli’nin mi, onların mı Bu tartışma, özelleştirme
sonunda düşüş döneminin başlangıcını işaret ediyordu. lk olarak çalışan
maaşlarının 5 düşürülmesi radikal.com.tr, 201 hem işçileri hem de
refahını yüksek işçi gelirlerine bağlamış her çeşit esnafı ciddi şekilde etkiledi.
Sonrasında fabrikanın kendi loistik firmasını kurması kentteki yan sektör olan
sac tüccarlığını tamamen bitirdi. et veriler olmasa da yaklaşık 1.000 kişilik
bir sektör olarak kentin ikinci önemli gelir kaynağı olan sac tüccarlarının
piyasadan çekilmek zorunda kalması, kentin ekonomisinin daha da kötüye
gitmesine sebep oldu. rdemir’in kent ekonomisine yönelik bu olumsuz
müdahaleleri, aşağıdaki örnekte görülen protestolara sebep oldu. zelleştirme
süreci ve sonrasında sık sık haberlere konu olan reğli ve rdemir hakkında
2010 tarihli bir haberde de maaşlarını 5 düşük almaya başlayan rdemir
işçisinin Karabük’te bulunan Kardemir fabrikasına başvurmaya başladığı
belirtilmişti (sabah.com.tr, 2019). Ayrıca kentte icralık dosya rakamı gün
geçtikte katlanıyor, 201’te 5.000 olarak haberlere yansıyan rakam
(hurriyet.com.tr, 2019, 201 yılında ise 1.151 nüfuslu kentte 0.00 icra
dosyası olarak ifade ediliyordu sabah.com.tr, 2019). Bu yönleriyle rdemir
özelleştirmesinin ekonomik çöküş ile birlikte sosyal çöküşü de tetiklediğini
söylemek yanlış olmayacaktı. rdemir özelleştirmesine tepki katılımcıların
neredeyse tamamında ortak buluşma noktasıydı.
Bugün baktığımda şehri hak ettiği yerde göremiyorum. rdemir 15’te
üretime başladığında hızlı bir ekonomik gelişme yaşandı. Ama 200’da
özelleştirme ile çöküş başladı. Geçmişle kıyaslandığında bugün göç vermeye
başladık, insanlarımızı kaybediyoruz. Gençler üniversiteye gittiğinde geri
dönmüyor, emekliler egeye göçüyor Murat, 1969, Esnaf)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 119
Mülakatlarda ifade edilen çöküş durumu, yine gazete haberlerinde de
konu edilmişti. konominin ve sosyal hayatın kötülediği durumda 201
yılında bir kent böyle çöktü radikal.com.tr, 2019 ve 201 yılındaki bir
haberde de özelleştirme o kenti bitirdi odatv.com, 2014) deniyordu.
zelleştirmeyle birlikte rdemir’in kente karşı değişen tutumu, yer
duygusundaki değişimin ve kentin refahındaki çöküşün temel sebebi olarak
gözüküyordu.
zelleştirmeden sonra rdemir krı öncelemeye başladı, sosyal yardımlardan
geri çekildi. Yetimhaneye yaptığı yardımı bıraktı, yemek yardımı yapıyordu.
Devlet okullarına sağladıkları elektrik ve su için fatura kesmeye kalktılar.
Bugün yemekhanelerine, restoranlarına, plaına bile giremiyoruz. Spor
kulüplerini kapattılar, spor salonları bomboş durumda. (Sefa, 1, ğretmen
Emeklisi)
Her neyse, böyle işte özelleştirmeden sonra insanlar sosyal hayattan koptu.
şçi sayısını azaltmaya başladılar. Genel müdürlüğü stanbul’a taşıdılar,
önceden genel müdür reğli’deydi. Sac tüccarlarını bitirdi. Böyle rdemir her
şeyi tekeline aldı. reğli’ye artık hiçbir şey yapmıyor, sırtını döndü. abrika
insanlardan kopmaya başladı ve koptu da. mer, 1964, Erdemir Emeklisi)
nceden işçilere düğün salonu fiyatında bile yardım ediyordu, şimdi yok.
Sosyal imknların hiçbiri şimdi açık değil, pla bile kapalı nes, 1981,
rdemir alışanı)
Mülakatlardan görüldüğü şekliyle daha önceden devlet fabrikası
olarak faaliyet gösteren rdemir, neredeyse devletin bir kaynak aktarma aracı
gibi yıllarca kentin ihtiyaçlarını gidermek için çabalamış, bir nevi devletin
taşradaki temsilcisi olmuştur. Okullar yapmış, insanlara yardım etmiş, kenti
umursamıştır. Tek endüstrili bir kentte, endüstri kuruluşu kentin dominant
aktörü olarak ortaya çıkmaktadır. Dahası, eğer bu kuruluş bir devlet kuruluşu
ise etkisi ve gücü daha da artmaktadır. Ancak uzun bir süre kentte bulunan
böylesi bir kurumun özel sektör mantığına hızlı devri şok etkisi yaratmaktadır.
Böyle bir şok etkisinin insanların rdemir hakkındaki düşüncelerini de
etkilemesi kaçınılmazdır.
zelleştirme derdim ki özelleştirme olmasa rdemir reğli’de olsun
isterdim çünkü gelirini kazancını insanlarla paylaşıyordu yerel insanlarla
Şehir rdemir olmadan da zengin olabilirdi. rdemir’den sonra ne oldu
Dışlanma başladı, sosyal denge bozuldu. Bazı insanlar çok para kazandı,
bazıları asgari ücretle çalıştı. Bu soruyu kendime çok sordum. rdemir hiç
Özelleştirme üşüşün aşlanıı
reğli’nin rdemir ile başlayan yükselme dönemi, yaklaşık 0 yıl sürmüştür.
Kamu fabrikasına sahip bir tek endüstrili bir kent olmanın etkisiyle
sosyoekonomik gelişimini rdemir’e bağlamış olan reğli, en büyük kırılma
noktalarından birisini, rdemir özelleştirmesinin tamamlanmasıyla
yaşamıştır. Aslında 1 yılında gündeme gelen (sendika63.org, 2019), ancak
2005 yılında dönemin başbakanı ecep Tayyip rdoğan’ın rdemir pislik
içinde (hurriyet.com.tr, 2019) sözleriyle hızlanan özelleştirme süreci 2
Şubat 200’da kamu hisselerinin Ordu Yardımlaşma Kurumu OYAK’na
devredilmesiyle tamamlanmış oldu (erdemir.com.tr, 2019). zelleştirme
sürecinde kentte sendikalar, işçiler, belediye ve yerel halk tarafından sayısız
protestolar yapılmış, 0 Mayıs 2005’te ise neredeyse 10.000 kişinin
katılımıyla özelleştirme karşıtı yürüyüş düzenlenmiştir evrensel.net, 2019).
zelleştirmenin gerçekleştirilmesinden sonra kentte bir tartışma
gündeme geldi: rdemir reğli’nin mi, onların mı Bu tartışma, özelleştirme
sonunda düşüş döneminin başlangıcını işaret ediyordu. lk olarak çalışan
maaşlarının 5 düşürülmesi radikal.com.tr, 201 hem işçileri hem de
refahını yüksek işçi gelirlerine bağlamış her çeşit esnafı ciddi şekilde etkiledi.
Sonrasında fabrikanın kendi loistik firmasını kurması kentteki yan sektör olan
sac tüccarlığını tamamen bitirdi. et veriler olmasa da yaklaşık 1.000 kişilik
bir sektör olarak kentin ikinci önemli gelir kaynağı olan sac tüccarlarının
piyasadan çekilmek zorunda kalması, kentin ekonomisinin daha da kötüye
gitmesine sebep oldu. rdemir’in kent ekonomisine yönelik bu olumsuz
müdahaleleri, aşağıdaki örnekte görülen protestolara sebep oldu. zelleştirme
süreci ve sonrasında sık sık haberlere konu olan reğli ve rdemir hakkında
2010 tarihli bir haberde de maaşlarını 5 düşük almaya başlayan rdemir
işçisinin Karabük’te bulunan Kardemir fabrikasına başvurmaya başladığı
belirtilmişti (sabah.com.tr, 2019). Ayrıca kentte icralık dosya rakamı gün
geçtikte katlanıyor, 201’te 5.000 olarak haberlere yansıyan rakam
(hurriyet.com.tr, 2019, 201 yılında ise 1.151 nüfuslu kentte 0.00 icra
dosyası olarak ifade ediliyordu sabah.com.tr, 2019). Bu yönleriyle rdemir
özelleştirmesinin ekonomik çöküş ile birlikte sosyal çöküşü de tetiklediğini
söylemek yanlış olmayacaktı. rdemir özelleştirmesine tepki katılımcıların
neredeyse tamamında ortak buluşma noktasıydı.
Bugün baktığımda şehri hak ettiği yerde göremiyorum. rdemir 15’te
üretime başladığında hızlı bir ekonomik gelişme yaşandı. Ama 200’da
özelleştirme ile çöküş başladı. Geçmişle kıyaslandığında bugün göç vermeye
başladık, insanlarımızı kaybediyoruz. Gençler üniversiteye gittiğinde geri
dönmüyor, emekliler egeye göçüyor Murat, 1969, Esnaf)
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
120
olmasın istedim. Buralar bkir kalırdı, plalarımız otellerimiz olsun isterdim
Bu kadar göçmen de olmazdı, daha iyi olurduk (Hamza, 1978, Erdemir
Çalışanı)
rdemir bize ait diyemeyiz, bunu demem için rdemir’in bu bölgede yaşayan
insanları umursaması lazım. (Cengiz, 1952, Erdemir Emeklisi)
zelleştirmeye kadar sac tüccarları, yan sektörler, spor kulüpleri vardı.
rdemir bizim için fırsatlar yaratıyordu. Ancak rdemir bize güzel şeyler
verirken çok şeyi de aldı. Hava kirliliğimiz var şimdi Doğal hayatı bizden
aldı. reğli, rdemir’e her şeyini bedava verdi, rdemir de karşılığında iş
verdi. Ama sonra rdemir bizim için değerli olan her şeyi bedavaya almış oldu:
sağlığımız, doğa, deniz Burada doğan her çocuğun astım riski var
Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
zelleştirme, yerel halkın fabrikayla olan aidiyetini koparmış,
rdemir’in varlığının sorgulanmasını dolayısıyla kentin geçmişinin ve
kaderinin de sorgulanmasını başlatmıştı. Katılımcılar reğli’nin rdemir
olmadan nasıl bir yer olacağını, rdemir’in kentin nelerine ml olduğunu ve
geri dönülemez zararlarını özelleştirme sürecinden sonrası için
vurgulamaktadırlar. Halbuki kentin her döneminde kente verdiği fiziksel
zararları neredeyse aynı kabul edilebilecek bir sanayi kuruluşunun
özelleştirilmesi sonrasında eleştirilmeye başlamasını, yer duygusu ve aidiyet
ile açıklamak mümkündür. Halil Posbıyık, Kdz. reğli Belediye Başkanı,
200’da bu konuda şöyle diyordu biz kimseyi reğli’ye gelmeye ve
fabrikayı inşa etmeye çağırmadık. Onlar geldiler ve kurmaya karar verdiler
Türk Metal Sendikası, 200: . Bununla birlikte kentin geleceğinin ne yönde
şekilleneceği yönünde de belirsizlikler ve sıkışmalar katılımcılar tarafından
ifade edilmiştir.
zelleştirme olmasaydı da rdemir olmasın derdim. reğli bir turizm şehri
olabilirdi. rdemir bizden çok şey aldı. üfusu arttırdı, tarımı bitirdi
rdemir olmadan daha güzel bir hayat olabilirdi. reğli çilek kokuyordu,
rdemir öldürdü bunu. Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Son üç yıldır reğli için turizm fırsatları üzerinde çalışıyoruz. reğli’yi turizm
rotalarına eklemeye çalışıyoruz. Ancak bunu değiştirmek artık çok zor, çünkü
reğli kararını 10’larda sanayi kentine dönüşerek vermiş. Mert, 1970,
ğretmen alışan)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 121
Kentin kaderinin 10’larda belirlendiği düşüncesi, ancak bir yandan
da özelleştirme sonucu sırtını kente dönen tek endüstrinin gölgesinden
kurtularak farklı bir yer duygusu geliştirme çabası kentte yaşanan kimlik
sıkışmasının bir göstergesidir. rdemir’e uzun yıllar bağımlı kalmanın
pişmanlığı içerisinde kent, özelleştirme sonrasında kendine yeni bir rota
belirlemeye çalışmaktadır. Tüm bunların arasında sosyoekonomik çöküşle de
baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda yer duygusunun özgün bir şekilde
tepkisel ve ilerlemeci yer duygularının bir kesişimi olarak görüldüğünü
söylemek mümkündür.
Bulgular: Yer Duygusunun Kurumsal Yeniden Üretimi
Yer duygusu genel olarak yerin nasıl algılandığı ile ilgilidir. alışmada
kullanılan tüm görüşme verileri insanların yeri nasıl algıladığı, bu algılamanın
nasıl değiştiği ve temel aktörlerin neler olduğu ile bunlar hakkında neler
düşündüklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda görüşmeler,
Erdemir’in kentin yer duygusunda temel aktör olduğuna işaret etmektedir.
Dahası, rdemir kentin yer duygusunu tepkiselden ilerlemeci bir anlayışa
kaydıran unsur olmaktadır.
Massey, Tuan, Harvey ve elph gibi birçok coğrafyacının tartıştığı
yer duygusu insanlar ile doğa, konum veya yer arasındaki ilişkiyi
incelemektedir. Ancak bu çalışma, yer duygusu ilişkisindeki kaymalara ve
bunun nedenlerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda da kurumlar, yer
duygusunun analiz edilmesinde önemli bir unsur olarak eklenmelidir.
Kurumlar, kent aidiyetini, karakterini, özgün ve özgün olmayan değerlerini,
tarihini, demografisini ve sosyoekonomik yapısını etkileme konusunda
yüksek bir güce sahip olduğundan kentsel alanlarda önemli unsurlardır.
Burada bahsedilen kurumlar pek tabii STK’lar, fabrikalar, belediyeler veya
başka türlü organizasyonlar olabilir. Bu çalışma ise 0 yıldan uzun bir süre
kenti etkilemiş olan, önceden kamu elinde olan ancak özelleştirilerek kamu
elinden çıkan bir fabrikaya ve tek endüstrili bir kente odaklanmıştır.
Basitçe, yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi, yer duygusunun
bir kurumun etkileri doğrultusunda değişmesini ifade eder. alışmanın özgün
bir odak noktası olarak yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi, tek
endüstrili kentlerde fabrika ve kent arasındaki ilişkiyi anlatmakta oldukça
önemli bir kavram olmaktadır. Tek endüstrili kentler sosyoekonomik
yapılarının neredeyse tamamen tek bir dominant kuruluşa dayalı olması
sebebiyle istisnai durumlardır. Bu tür kentlerde nüfusun çoğunluğu gelirlerini
bu tek kuruluştan sağlarlar, arkadaşı olarak yakın ilişkilere sahip olurlar,
loman yapılanması gibi toplu yapılarda birbirlerine yakın şekilde yaşarlar ve
işe beraber gider gelirler. Dahası aileler de yakın ilişkilere girmeye başlar,
çocuklar genellikle aynı veya benzer okullara giderler. Tüm bu ilişki setleri
olmasın istedim. Buralar bkir kalırdı, plalarımız otellerimiz olsun isterdim
Bu kadar göçmen de olmazdı, daha iyi olurduk (Hamza, 1978, Erdemir
Çalışanı)
rdemir bize ait diyemeyiz, bunu demem için rdemir’in bu bölgede yaşayan
insanları umursaması lazım. (Cengiz, 1952, Erdemir Emeklisi)
zelleştirmeye kadar sac tüccarları, yan sektörler, spor kulüpleri vardı.
rdemir bizim için fırsatlar yaratıyordu. Ancak rdemir bize güzel şeyler
verirken çok şeyi de aldı. Hava kirliliğimiz var şimdi Doğal hayatı bizden
aldı. reğli, rdemir’e her şeyini bedava verdi, rdemir de karşılığında
verdi. Ama sonra rdemir bizim için değerli olan her şeyi bedavaya almış oldu:
sağlığımız, doğa, deniz Burada doğan her çocuğun astım riski var
Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
zelleştirme, yerel halkın fabrikayla olan aidiyetini koparmış,
rdemir’in varlığının sorgulanmasını dolayısıyla kentin geçmişinin ve
kaderinin de sorgulanmasını başlatmıştı. Katılımcılar reğli’nin rdemir
olmadan nasıl bir yer olacağını, rdemir’in kentin nelerine ml olduğunu ve
geri dönülemez zararlarını özelleştirme sürecinden sonrası için
vurgulamaktadırlar. Halbuki kentin her döneminde kente verdiği fiziksel
zararları neredeyse aynı kabul edilebilecek bir sanayi kuruluşunun
özelleştirilmesi sonrasında eleştirilmeye başlamasını, yer duygusu ve aidiyet
ile açıklamak mümkündür. Halil Posbıyık, Kdz. reğli Belediye Başkanı,
200’da bu konuda şöyle diyordu biz kimseyi reğli’ye gelmeye ve
fabrikayı inşa etmeye çağırmadık. Onlar geldiler ve kurmaya karar verdiler
Türk Metal Sendikası, 200: . Bununla birlikte kentin geleceğinin ne yönde
şekilleneceği yönünde de belirsizlikler ve sıkışmalar katılımcılar tarafından
ifade edilmiştir.
zelleştirme olmasaydı da rdemir olmasın derdim. reğli bir turizm şehri
olabilirdi. rdemir bizden çok şey aldı. üfusu arttırdı, tarımı bitirdi
rdemir olmadan daha güzel bir hayat olabilirdi. reğli çilek kokuyordu,
rdemir öldürdü bunu. Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Son üç yıldır reğli için turizm fırsatları üzerinde çalışıyoruz. reğli’yi turizm
rotalarına eklemeye çalışıyoruz. Ancak bunu değiştirmek artık çok zor, çünkü
reğli kararını 10’larda sanayi kentine dönüşerek vermiş. Mert, 1970,
ğretmen alışan)
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 121
Kentin kaderinin 10’larda belirlendiği düşüncesi, ancak bir yandan
da özelleştirme sonucu sırtını kente dönen tek endüstrinin gölgesinden
kurtularak farklı bir yer duygusu geliştirme çabası kentte yaşanan kimlik
sıkışmasının bir göstergesidir. rdemir’e uzun yıllar bağımlı kalmanın
pişmanlığı içerisinde kent, özelleştirme sonrasında kendine yeni bir rota
belirlemeye çalışmaktadır. Tüm bunların arasında sosyoekonomik çöküşle de
baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda yer duygusunun özgün bir şekilde
tepkisel ve ilerlemeci yer duygularının bir kesişimi olarak görüldüğünü
söylemek mümkündür.
Bulgular: Yer Duygusunun Kurumsal Yeniden Üretimi
Yer duygusu genel olarak yerin nasıl algılandığı ile ilgilidir. alışmada
kullanılan tüm görüşme verileri insanların yeri nasıl algıladığı, bu algılamanın
nasıl değiştiği ve temel aktörlerin neler olduğu ile bunlar hakkında neler
düşündüklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda görüşmeler,
Erdemir’in kentin yer duygusunda temel aktör olduğuna işaret etmektedir.
Dahası, rdemir kentin yer duygusunu tepkiselden ilerlemeci bir anlayışa
kaydıran unsur olmaktadır.
Massey, Tuan, Harvey ve elph gibi birçok coğrafyacının tartıştığı
yer duygusu insanlar ile doğa, konum veya yer arasındaki ilişkiyi
incelemektedir. Ancak bu çalışma, yer duygusu ilişkisindeki kaymalara ve
bunun nedenlerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda da kurumlar, yer
duygusunun analiz edilmesinde önemli bir unsur olarak eklenmelidir.
Kurumlar, kent aidiyetini, karakterini, özgün ve özgün olmayan değerlerini,
tarihini, demografisini ve sosyoekonomik yapısını etkileme konusunda
yüksek bir güce sahip olduğundan kentsel alanlarda önemli unsurlardır.
Burada bahsedilen kurumlar pek tabii STK’lar, fabrikalar, belediyeler veya
başka türlü organizasyonlar olabilir. Bu çalışma ise 0 yıldan uzun bir süre
kenti etkilemiş olan, önceden kamu elinde olan ancak özelleştirilerek kamu
elinden çıkan bir fabrikaya ve tek endüstrili bir kente odaklanmıştır.
Basitçe, yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi, yer duygusunun
bir kurumun etkileri doğrultusunda değişmesini ifade eder. alışmanın özgün
bir odak noktası olarak yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi, tek
endüstrili kentlerde fabrika ve kent arasındaki ilişkiyi anlatmakta oldukça
önemli bir kavram olmaktadır. Tek endüstrili kentler sosyoekonomik
yapılarının neredeyse tamamen tek bir dominant kuruluşa dayalı olması
sebebiyle istisnai durumlardır. Bu tür kentlerde nüfusun çoğunluğu gelirlerini
bu tek kuruluştan sağlarlar, arkadaşı olarak yakın ilişkilere sahip olurlar,
loman yapılanması gibi toplu yapılarda birbirlerine yakın şekilde yaşarlar ve
işe beraber gider gelirler. Dahası aileler de yakın ilişkilere girmeye başlar,
çocuklar genellikle aynı veya benzer okullara giderler. Tüm bu ilişki setleri
olmasın istedim. Buralar bkir kalırdı, plalarımız otellerimiz olsun isterdim
Bu kadar göçmen de olmazdı, daha iyi olurduk (Hamza, 1978, Erdemir
Çalışanı)
rdemir bize ait diyemeyiz, bunu demem için rdemir’in bu bölgede yaşayan
insanları umursaması lazım. (Cengiz, 1952, Erdemir Emeklisi)
zelleştirmeye kadar sac tüccarları, yan sektörler, spor kulüpleri vardı.
rdemir bizim için fırsatlar yaratıyordu. Ancak rdemir bize güzel şeyler
verirken çok şeyi de aldı. Hava kirliliğimiz var şimdi Doğal hayatı bizden
aldı. reğli, rdemir’e her şeyini bedava verdi, rdemir de karşılığında iş
verdi. Ama sonra rdemir bizim için değerli olan her şeyi bedavaya almış oldu:
sağlığımız, doğa, deniz Burada doğan her çocuğun astım riski var
Oğuzhan, 1961, Serbest Meslek Emeklisi)
zelleştirme, yerel halkın fabrikayla olan aidiyetini koparmış,
rdemir’in varlığının sorgulanmasını dolayısıyla kentin geçmişinin ve
kaderinin de sorgulanmasını başlatmıştı. Katılımcılar reğli’nin rdemir
olmadan nasıl bir yer olacağını, rdemir’in kentin nelerine ml olduğunu ve
geri dönülemez zararlarını özelleştirme sürecinden sonrası için
vurgulamaktadırlar. Halbuki kentin her döneminde kente verdiği fiziksel
zararları neredeyse aynı kabul edilebilecek bir sanayi kuruluşunun
özelleştirilmesi sonrasında eleştirilmeye başlamasını, yer duygusu ve aidiyet
ile açıklamak mümkündür. Halil Posbıyık, Kdz. reğli Belediye Başkanı,
200’da bu konuda şöyle diyordu biz kimseyi reğli’ye gelmeye ve
fabrikayı inşa etmeye çağırmadık. Onlar geldiler ve kurmaya karar verdiler
Türk Metal Sendikası, 200: . Bununla birlikte kentin geleceğinin ne yönde
şekilleneceği yönünde de belirsizlikler ve sıkışmalar katılımcılar tarafından
ifade edilmiştir.
zelleştirme olmasaydı da rdemir olmasın derdim. reğli bir turizm şehri
olabilirdi. rdemir bizden çok şey aldı. üfusu arttırdı, tarımı bitirdi
rdemir olmadan daha güzel bir hayat olabilirdi. reğli çilek kokuyordu,
rdemir öldürdü bunu. Deniz, 1950, Erdemir Emeklisi)
Son üç yıldır reğli için turizm fırsatları üzerinde çalışıyoruz. reğli’yi turizm
rotalarına eklemeye çalışıyoruz. Ancak bunu değiştirmek artık çok zor, çünkü
reğli kararını 10’larda sanayi kentine dönüşerek vermiş. Mert, 1970,
ğretmen alışan)
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
122
endüstri merkezli bir ortam oluşturur. Böylelikle yaşantısı ve
yaşantısındaki ilişkiler sosyal hayata, dolayısıyla da kente yayılır.
Böyle bir ortamda kurum da kentte tüm alanlarda temel aktör olmaya
başlar. Türkiye’deki tek endüstrili kent kalkınma modelinde bu kurumlar bir
alt hükümet gibi hareket ederek yerel sorunları çözmeye, ihtiyaçları
gidermeye, halkı desteklemeye ve refahı sağlayıp korumaya yönelik bir tavır
takınır. Kent, yerel halk ve kurum arasındaki ilişki tek endüstrili kentlerde
özgün bir vaka halindedir. Bahsedilen Türkiye’deki tek endüstrili kent
kalkınma modelinde Türkiye umhuriyeti, erken cumhuriyet döneminden
itibaren devlet fabrikalarını ülkenin ekonomik kalkınması ve bu kentlerin
sosyoekonomik gelişmesi için kullanmıştır. Bu fabrikalar merkezi hükümetin
yükünü paylaşacak şekilde ana yerel aktörler olarak veya alt-hükümetler
olarak davranmaktaydı. Bir süre sonra da reğli örneğinde olduğu gibi bu
devlet fabrikaları yerel ihtiyaçların giderilmesinde sorumlu hale geldiler.
Bu çalışmada elde edilen mülakat verileri, yer duygusu kavramına
ilişkin teorik çerçeve üzerinden incelenmiştir. Bunu yaparken reğli’deki yer
duygusu tepkisel yer duygusu’ ve ilerlemeci yer duygusu’ teorileri açısından
dönemlere göre sınıflandırılmıştır. Tablo 2.’de rülen bu sınıflandırmaya
göre yer duygusu rdemir’in kuruluşundan sonra tamamen değişmiştir ve bu
dönüşüm özelleştirme sonrasında sorgulanmaya başlanmıştır.
Tablo 2. reğli’de Değişen Yer Duygusu
Dönem Yer uusunun Öeleri
Yer Duygusu
Sınıflandırması
luşum
lar
nesi
Tarih, tarım, doğal kaynaklar ve güzellikler gibi özgün
değerler, sahil kasabası, çeşitliliğin olmadığı bir yer. Tepkisel Yer Duygusu
Yükseliş
lar
sonrası
a
kadar)
rdemir, sanayi, işçi kenti, ülkeye ve dünyaya açılmış bir
yer, çok kültürlü ve çeşitli, ekonomik ve sosyal olarak
güçlü bir yer.
lerlemeci Yer
Duygusu
üşüş
(2006
sonrası
Ekonomik ve sosyal olarak çökmüş, geçmişe dönük
sanayi şehri olmaktan kaynaklı pişmanlık, yeni kimlikler
için arayış. Gelecekte bir tatil kenti olmak yönünde
pozitif bir yer duygusu, aynı zamanda geçmişte yaşanan
ekonomik ve sosyal ilerlemenin eleştirisi.
Tepkisel Yer Duygusu
 lerlemeci Yer
Duygusu
Bu sınıflandırma ortaya koymuştur ki, Erdemir ile bir sahil kasabasından
tek endüstrili bir sanayi kentine hızlı bir şekilde evrilen reğli’de yer duygusu,
Erdemir ekseninde kaymalara uğramıştır. rdemir’in kolektif hafıza
üzerindeki kurumsal etkisi, kentteki insanların kenti nasıl anlamlandırdığını
baskın bir şekilde etkilemiştir. Erdemir öncesi yer duygusu, kentin özgün,
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 123
tarihsel ve doğal güzelliklerini ön plana çıkararak, kenti diğer bölgelerden
ayırandışlayan bir şekilde tepkisel yer duygusu’ özellikleri göstermektedir.
Ancak rdemir’in kuruluşu ile yer duygusu, ilerlemeci yer duygusu’
sınıflandırmasına kaymaktadır. Bu kayma, kentin resel dünyaya açılması,
ülke dışından ve şehir dışından gelen çok farklı işçi gruplarıyla kozmopolit bir
merkez haline gelmesi, böylelikle çok kültürlü bir özellik kazanması, tarihsel
ve doğal özellikleriyle tanımlanan özgün bir mekndan ziyade dünyada birçok
örneği görülen işçi ve sanayi kentlerinden birisi olarak tanımlanmaya
başlaması gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır.
Tablodan da görüleceği üzere, düşüş döneminde yaşanan yer duygusu
sınıflandırması iki kavramı da beraberinde getirmiştir. Saha araştırmasında
açığa çıkan geçmişe yönelik değerlendirmeler ve geleceğe yönelik düşünceler,
insanların yer duygusunu yeniden üretme aşamasında arada kaldıklarını
göstermektedir. Bir grup katılımcı kentin rdemir olmadan bugün yine de çok
kötü bir yer olacağını değerlendirirken, bir diğer grup da rdemir’in kentte
bugün yaşanan çöküşün sorumlusu olduğunu, bugün rdemir olmasaydı daha
küçük ancak huzurlu bir yerin olabileceğini düşünmektedir. Geriye dönük
yapılan bu değerlendirmelerde bazı katılımcılar kenti bundan sonra turizm ile
ülkeye ve dünyaya açarak çok kültürlü ve gelişmiş bir kent hayal
etmektedirler. Bu yönüyle ilerlemeci yer duygusu özelliği taşıyan bu ifadelere
karşın, bir grup geriye dönük pişmanlıklarında kentin bir sanayi kentine
dönüşmesini büyük bir hata olarak değerlendirmekte ve daha küçük, dışarı
açılmamış, kendi kendisine yetebilen bir reğli hayali kurmaktadırlar. Bu
kapsamda, bir grubun da tepkisel yer duygusu sınıflandırmasına girdiği
görülmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise, yer duygusu kavramının
kolektif bir ürün ve bir süreç olması açısından düşüş döneminde yaşanan bu
belirsizlik kavramın bu özelliklerini de doğrulamaktadır. rdemir, kuruluşu
ve özelleştirilmesiyle kentteki kolektif belleği etkileyerek yer duygusunun
yeniden üretimini tetiklemiştir.
alışma, bu yönüyle yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi’
kavramını gündeme getirmiştir. Yapılan saha çalışması, reğli’de rdemir’in
kurumsal olarak yer duygusunun yeniden üretimine sebep olduğunu ortaya
koymakta, bunu da kolektif belleği nasıl şekillendirdiğini inceleyerek
yapmaktadır. alışmanın ortaya koyduğu ana bulgu da yerduygusuyla birlikte
kentin sosyoekonomik yapısının da tamamen merkezi hükümet kararları
doğrultusunda Erdemir tarafından etkilendiğidir. rdemir’in kurulmasıyla
10’larda merkezi bir karardan etkilenen yerel, bu kararla kendisine verilen
tüm kazanımları 2000’lerin başında özelleştirme yoluyla tekrar merkezi bir
kararla kaybetmiştir. Bu kayıp öylesine yıkıcı olmuştur ki, sadece sosyoloik
bir kavram olan yer duygusu değil, kentin tüm sosyoekonomik yapısı bundan
darbe almıştır. ihayetinde bu çalışma, merkezin krlılığı üzerine kurulu
endüstri merkezli bir ortam oluşturur. Böylelikle yaşantısı ve
yaşantısındaki ilişkiler sosyal hayata, dolayısıyla da kente yayılır.
Böyle bir ortamda kurum da kentte tüm alanlarda temel aktör olmaya
başlar. Türkiye’deki tek endüstrili kent kalkınma modelinde bu kurumlar bir
alt hükümet gibi hareket ederek yerel sorunları çözmeye, ihtiyaçları
gidermeye, halkı desteklemeye ve refahı sağlayıp korumaya yönelik bir tavır
takınır. Kent, yerel halk ve kurum arasındaki ilişki tek endüstrili kentlerde
özgün bir vaka halindedir. Bahsedilen Türkiye’deki tek endüstrili kent
kalkınma modelinde Türkiye umhuriyeti, erken cumhuriyet döneminden
itibaren devlet fabrikalarını ülkenin ekonomik kalkınması ve bu kentlerin
sosyoekonomik gelişmesi için kullanmıştır. Bu fabrikalar merkezi hükümetin
yükünü paylaşacak şekilde ana yerel aktörler olarak veya alt-hükümetler
olarak davranmaktaydı. Bir süre sonra da reğli örneğinde olduğu gibi bu
devlet fabrikaları yerel ihtiyaçların giderilmesinde sorumlu hale geldiler.
Bu çalışmada elde edilen mülakat verileri, yer duygusu kavramına
ilişkin teorik çerçeve üzerinden incelenmiştir. Bunu yaparken reğli’deki yer
duygusu tepkisel yer duygusu’ ve ilerlemeci yer duygusu’ teorileri açısından
dönemlere göre sınıflandırılmıştır. Tablo 2.’de görülen bu sınıflandırmaya
göre yer duygusu rdemir’in kuruluşundan sonra tamamen değişmiştir ve bu
dönüşüm özelleştirme sonrasında sorgulanmaya başlanmıştır.
Tablo 2. reğli’de Değişen Yer Duygusu
Dönem Yer uusunun Öeleri Yer Duygusu
Sınıflandırması
luşum
lar
nesi
Tarih, tarım, doğal kaynaklar ve güzellikler gibi özgün
değerler, sahil kasabası, çeşitliliğin olmadığı bir yer. Tepkisel Yer Duygusu
Yükseliş
lar
sonrası
a
kadar)
rdemir, sanayi, işçi kenti, ülkeye ve dünyaya açılmış bir
yer, çok kültürlü ve çeşitli, ekonomik ve sosyal olarak
güçlü bir yer.
lerlemeci Yer
Duygusu
üşüş
(2006
sonrası
Ekonomik ve sosyal olarak çökmüş, geçmişe dönük
sanayi şehri olmaktan kaynaklı pişmanlık, yeni kimlikler
için arayış. Gelecekte bir tatil kenti olmak yönünde
pozitif bir yer duygusu, aynı zamanda geçmişte yaşanan
ekonomik ve sosyal ilerlemenin eleştirisi.
Tepkisel Yer Duygusu
 lerlemeci Yer
Duygusu
Bu sınıflandırma ortaya koymuştur ki, Erdemir ile bir sahil kasabasından
tek endüstrili bir sanayi kentine hızlı bir şekilde evrilen reğli’de yer duygusu,
Erdemir ekseninde kaymalara uğramıştır. rdemir’in kolektif hafıza
üzerindeki kurumsal etkisi, kentteki insanların kenti nasıl anlamlandırdığını
baskın bir şekilde etkilemiştir. Erdemir öncesi yer duygusu, kentin özgün,
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 123
tarihsel ve doğal güzelliklerini ön plana çıkararak, kenti diğer bölgelerden
ayırandışlayan bir şekilde tepkisel yer duygusu’ özellikleri göstermektedir.
Ancak rdemir’in kuruluşu ile yer duygusu, ilerlemeci yer duygusu’
sınıflandırmasına kaymaktadır. Bu kayma, kentin küresel dünyaya açılması,
ülke dışından ve şehir dışından gelen çok farklı işçi gruplarıyla kozmopolit bir
merkez haline gelmesi, böylelikle çok kültürlü bir özellik kazanması, tarihsel
ve doğal özellikleriyle tanımlanan özgün bir mekndan ziyade dünyada birçok
örneği görülen işçi ve sanayi kentlerinden birisi olarak tanımlanmaya
başlaması gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır.
Tablodan da görüleceği üzere, düşüş döneminde yaşanan yer duygusu
sınıflandırması iki kavramı da beraberinde getirmiştir. Saha araştırmasında
açığa çıkan geçmişe yönelik değerlendirmeler ve geleceğe yönelik düşünceler,
insanların yer duygusunu yeniden üretme aşamasında arada kaldıklarını
göstermektedir. Bir grup katılımcı kentin rdemir olmadan bugün yine de çok
kötü bir yer olacağını değerlendirirken, bir diğer grup da rdemir’in kentte
bugün yaşanan çöküşün sorumlusu olduğunu, bugün rdemir olmasaydı daha
küçük ancak huzurlu bir yerin olabileceğini düşünmektedir. Geriye dönük
yapılan bu değerlendirmelerde bazı katılımcılar kenti bundan sonra turizm ile
ülkeye ve dünyaya açarak çok kültürlü ve gelişmiş bir kent hayal
etmektedirler. Bu yönüyle ilerlemeci yer duygusu özelliği taşıyan bu ifadelere
karşın, bir grup geriye dönük pişmanlıklarında kentin bir sanayi kentine
dönüşmesini büyük bir hata olarak değerlendirmekte ve daha küçük, dışarı
açılmamış, kendi kendisine yetebilen bir reğli hayali kurmaktadırlar. Bu
kapsamda, bir grubun da tepkisel yer duygusu sınıflandırmasına girdiği
görülmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise, yer duygusu kavramının
kolektif bir ürün ve bir süreç olması açısından düşüş döneminde yaşanan bu
belirsizlik kavramın bu özelliklerini de doğrulamaktadır. rdemir, kuruluşu
ve özelleştirilmesiyle kentteki kolektif belleği etkileyerek yer duygusunun
yeniden üretimini tetiklemiştir.
alışma, bu yönüyle yer duygusunun kurumsal yeniden üretimi’
kavramını gündeme getirmiştir. Yapılan saha çalışması, reğli’de rdemir’in
kurumsal olarak yer duygusunun yeniden üretimine sebep olduğunu ortaya
koymakta, bunu da kolektif belleği nasıl şekillendirdiğini inceleyerek
yapmaktadır. alışmanın ortaya koyduğu ana bulgu da yer duygusuyla birlikte
kentin sosyoekonomik yapısının da tamamen merkezi kümet kararları
doğrultusunda Erdemir tarafından etkilendiğidir. rdemir’in kurulmasıyla
10’larda merkezi bir karardan etkilenen yerel, bu kararla kendisine verilen
tüm kazanımları 2000’lerin başında özelleştirme yoluyla tekrar merkezi bir
kararla kaybetmiştir. Bu kayıp öylesine yıkıcı olmuştur ki, sadece sosyoloik
bir kavram olan yer duygusu değil, kentin tüm sosyoekonomik yapısı bundan
darbe almıştır. ihayetinde bu çalışma, merkezin krlılığı üzerine kurulu
endüstri merkezli bir ortam oluşturur. Böylelikle yaşantısı ve
yaşantısındaki ilişkiler sosyal hayata, dolayısıyla da kente yayılır.
Böyle bir ortamda kurum da kentte tüm alanlarda temel aktör olmaya
başlar. Türkiye’deki tek endüstrili kent kalkınma modelinde bu kurumlar bir
alt hükümet gibi hareket ederek yerel sorunları çözmeye, ihtiyaçları
gidermeye, halkı desteklemeye ve refahı sağlayıp korumaya yönelik bir tavır
takınır. Kent, yerel halk ve kurum arasındaki ilişki tek endüstrili kentlerde
özgün bir vaka halindedir. Bahsedilen Türkiye’deki tek endüstrili kent
kalkınma modelinde Türkiye umhuriyeti, erken cumhuriyet döneminden
itibaren devlet fabrikalarını ülkenin ekonomik kalkınması ve bu kentlerin
sosyoekonomik gelişmesi için kullanmıştır. Bu fabrikalar merkezi hükümetin
yükünü paylaşacak şekilde ana yerel aktörler olarak veya alt-hükümetler
olarak davranmaktaydı. Bir süre sonra da reğli örneğinde olduğu gibi bu
devlet fabrikaları yerel ihtiyaçların giderilmesinde sorumlu hale geldiler.
Bu çalışmada elde edilen mülakat verileri, yer duygusu kavramına
ilişkin teorik çerçeve üzerinden incelenmiştir. Bunu yaparken reğli’deki yer
duygusu tepkisel yer duygusu’ ve ilerlemeci yer duygusu’ teorileri açısından
dönemlere göre sınıflandırılmıştır. Tablo 2.’de rülen bu sınıflandırmaya
göre yer duygusu rdemir’in kuruluşundan sonra tamamen değişmiştir ve bu
dönüşüm özelleştirme sonrasında sorgulanmaya başlanmıştır.
Tablo 2. reğli’de Değişen Yer Duygusu
Dönem Yer uusunun Öeleri Yer Duygusu
Sınıflandırması
luşum
lar
nesi
Tarih, tarım, doğal kaynaklar ve güzellikler gibi özgün
değerler, sahil kasabası, çeşitliliğin olmadığı bir yer. Tepkisel Yer Duygusu
Yükseliş
lar
sonrası
a
kadar)
rdemir, sanayi, işçi kenti, ülkeye ve dünyaya açılmış bir
yer, çok kültürlü ve çeşitli, ekonomik ve sosyal olarak
güçlü bir yer.
lerlemeci Yer
Duygusu
üşüş
(2006
sonrası
Ekonomik ve sosyal olarak çökmüş, geçmişe dönük
sanayi şehri olmaktan kaynaklı pişmanlık, yeni kimlikler
için arayış. Gelecekte bir tatil kenti olmak yönünde
pozitif bir yer duygusu, aynı zamanda geçmişte yaşanan
ekonomik ve sosyal ilerlemenin eleştirisi.
Tepkisel Yer Duygusu
 lerlemeci Yer
Duygusu
Bu sınıflandırma ortaya koymuştur ki, Erdemir ile bir sahil kasabasından
tek endüstrili bir sanayi kentine hızlı bir şekilde evrilen reğli’de yer duygusu,
Erdemir ekseninde kaymalara uğramıştır. rdemir’in kolektif hafıza
üzerindeki kurumsal etkisi, kentteki insanların kenti nasıl anlamlandırdığını
baskın bir şekilde etkilemiştir. Erdemir öncesi yer duygusu, kentin özgün,
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
124
sanayi özelleştirmelerinden, yerelin refahının aldığı darbeyi sosyoloik
yönüyle ortaya çıkarmaktadır.
Tartışma e Sonuç
Tek endüstrili kentler, merkezin kararlarından en çok etkilenen, kırılganlığı en
yüksek olan kentlerdir. Tek bir baskın kuruluş etrafında şekillenen
sosyoekonomik yapıları, insanların kente olan bağlılıkları ve kenti nasıl
anlamlandırdıklarını derinden etkilemektedir. Bu kapsamda yer duygusu,
kurumsal olarak yeniden üretilebilen ve kolektif bellekten etkilenen bir olgu
olarak karşımıza çıkmaktadır. reğli de bu şekilde merkezin aldığı bir karar
sonucu rdemir’in kuruluşu ile yer duygusunu yeniden üretmiş,
sosyoekonomik yapısını tamamen değiştirmiş ve yine sonrasında merkezin
aldığı özelleştirme kararıyla kentin tek endüstrisi olan baskın kuruluşu
kaybetmiştir. Bu kaybediş, kentin o güne kadarki tüm sosyoekonomik
kazanımlarını elinden almış, yer duygusunun da tekrar kurumsal olarak
yeniden üretimine yol açmıştır. Bu doğrultuda merkezin krlılığı adına yerelin
refahının kurban edildiği uygulamalar olan tek endüstrili kentlerdeki
özelleştirmelerin, kentin tüm yerel dinamiklerini derinden etkilediği
söylenebilir.
Sonuç olarak bu çalışma kapsamında, yer duygusu kavramının
değişimi analiz edilmiş ve bu değişimin nasıl gerçekleştiği araştırılmaya
çalışılmıştır. Bunu yaparken temel araştırma sorusu yer duygusunun kurumlar
tarafından nasıl etkilendiğinin incelenmesi ve özelleştirmenin tek endüstrili
kentleri nasıl etkilediği olmuştur. alışma göstermiştir ki, yer duygusu kentsel
ölçekte kolektif belleğin bir ürünüdür ve sürekli değişime açıktır. Kurumsal
etkilere açık olan yer duygusu, güçlü bir kurumun kolektif belleği
şekillendirmesiyle kurumsal olarak yeniden üretilebilmektedir. Somut örnekte
rdemir, kuruluşuyla kentteki yer duygusunu sahil kasabasından sanayi
kentine hızlıca dönüştürmüş ve özelleştirilmesi ile geçmişe yönelik olarak bu
dönüşümü sorgulatmaya sebep olarak kendi ürettiği yer duygusunun yeniden
üretimi için bir süreci başlatmıştır. 200’dan bu yana rdemir’in yerel ölçekte
yaptığı etkiler ve insanlarda yaşattığı hisler, kolektif belleği tekrar etkileyerek
yeni bir yer duygusunun aranmasına sebep olmaktadır. Ancak sürecin halen
devam eden belirsizlikleri ve tartışmalar ışığında, yeni bir yer duygusu kentte
henüz oluşturulamamıştır. Bu kapsamda çalışmanın yer duygusunun kent
ölçeğinde değişimlerinin ve değişim sebeplerinin incelenmesinde katkı
sağlaması ve özelleştirmenin merkezin refahı karşısındaki yerel sonuçlarını
göstermesi amaçlanmıştır.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 125
Kaynakça
Adams, J.D., A.D. Greenwood, M. Thomashow, ve A. Russ. (2017). Sense of Place.
Urban Environmental Education Review. (Ed. A. Russ ve M. E. Krasny) Ithaca:
Comstock Publishing Associates.
Akbaş, B. 201. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının Kuruluşu ve Ereğli
avzası 1960-1980.
Anadol, K. (2015). Filmi Geriye Sarınca. stanbul: Doğan Kitap.
Ardakani, M.K. ve S.S.A. Oloonabadi. (2011). Collective Memory as an Efficient
Agent in Sustainable Urban Conservation.Procedia Engineering, 21(2011),985-
988.
Başkale, H. 201. itel Araştırmalarda Geçerlik, Güvenirlik ve rneklem
Büyüklüğünün Belirlenmesi. DEUHFED, 9(1), 23-28.
Blanger, A. 2002. Urban Space and Collective Memory: Analysing The Various
Dimensions of The Production Of Memory.Canadian Journal of Urban Research,
11(1), 69-92.
Biernacki, P. ve D. aldrof. 11. Snowball Sampling: Problems and
Techniques of Chain Referral Sampling. Sociological Methods & Research, 10(2),
141-163.
Cresswell, T. (2002). Introduction: Theorizing Place. Mobilizing Place, Placing
Mobility. (Ed. G. Verstraete ve T. Cresswell). Brill.
Cresswell, T. (2004). Place: A Short Introduction. Wiley-Blackwell.
Cross, J. E. (2001). What is Sense of Place? 12th Headwaters Conference. Western
State College, November 2-4, 2001.
Dorkin, S.. 2012. Sample Size Policy for Qualitative Studies Using In-Depth
Interviews. Arc Sex Behav. 41, 1319-1320.
Foote, K. E. ve M. Azaryahu. (2009). Sense of Olace. International Encyclopedia of
Human Geography. (Ed. R. Kitchin ve N. Thrift). Elsevier Science.
Halbwachs, M. (1925). The Social Frameworks of Memory.
Halbwachs, M. (1950). The Collective Memory. Harper Colophon.
Harvey, D. (1989). The Condition of Postmodernity: An Enquiry into The Origins of
Cultural Change. Blackwell Publishers.
Harvey, D. (1996). Justice, Nature & The Geography of Difference. Wiley-
Blackwell.
Harvey, D. (2016). The Ways of The World. Profile Books.
Heidegger, M. (1971). Poetry, Language, Thought. (ev. A. Hofstadter) New York:
Harper & Row.
http://sendika63.org/2005/04/erdemir-blok-satisla-ozellestirilecek-3293/
(24.08.2019).
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/100-bin-nufuslu-ilcede-35-bin-icra-dosyasi-
22537052 (24.08.2019).
sanayi özelleştirmelerinden, yerelin refahının aldığı darbeyi sosyoloik
yönüyle ortaya çıkarmaktadır.
Tartışma e Sonuç
Tek endüstrili kentler, merkezin kararlarından en çok etkilenen, kırılganlığı en
yüksek olan kentlerdir. Tek bir baskın kuruluş etrafında şekillenen
sosyoekonomik yapıları, insanların kente olan bağlılıkları ve kenti nasıl
anlamlandırdıklarını derinden etkilemektedir. Bu kapsamda yer duygusu,
kurumsal olarak yeniden üretilebilen ve kolektif bellekten etkilenen bir olgu
olarak karşımıza çıkmaktadır. reğli de bu şekilde merkezin aldığı bir karar
sonucu rdemir’in kuruluşu ile yer duygusunu yeniden üretmiş,
sosyoekonomik yapısını tamamen değiştirmiş ve yine sonrasında merkezin
aldığı özelleştirme kararıyla kentin tek endüstrisi olan baskın kuruluşu
kaybetmiştir. Bu kaybediş, kentin o güne kadarki tüm sosyoekonomik
kazanımlarını elinden almış, yer duygusunun da tekrar kurumsal olarak
yeniden üretimine yol açmıştır. Bu doğrultuda merkezin krlılığı adına yerelin
refahının kurban edildiği uygulamalar olan tek endüstrili kentlerdeki
özelleştirmelerin, kentin tüm yerel dinamiklerini derinden etkilediği
söylenebilir.
Sonuç olarak bu çalışma kapsamında, yer duygusu kavramının
değişimi analiz edilmiş ve bu değişimin nasıl gerçekleştiği araştırılmaya
çalışılmıştır. Bunu yaparken temel araştırma sorusu yer duygusunun kurumlar
tarafından nasıl etkilendiğinin incelenmesi ve özelleştirmenin tek endüstrili
kentleri nasıl etkilediği olmuştur. alışma göstermiştir ki, yer duygusu kentsel
ölçekte kolektif belleğin bir ürünüdür ve sürekli değişime açıktır. Kurumsal
etkilere açık olan yer duygusu, güçlü bir kurumun kolektif belleği
şekillendirmesiyle kurumsal olarak yeniden üretilebilmektedir. Somut örnekte
rdemir, kuruluşuyla kentteki yer duygusunu sahil kasabasından sanayi
kentine hızlıca dönüştürmüş ve özelleştirilmesi ile geçmişe yönelik olarak bu
dönüşümü sorgulatmaya sebep olarak kendi ürettiği yer duygusunun yeniden
üretimi için bir süreci başlatmıştır. 200’dan bu yana rdemir’in yerel ölçekte
yaptığı etkiler ve insanlarda yaşattığı hisler, kolektif belleği tekrar etkileyerek
yeni bir yer duygusunun aranmasına sebep olmaktadır. Ancak sürecin halen
devam eden belirsizlikleri ve tartışmalar ışığında, yeni bir yer duygusu kentte
henüz oluşturulamamıştır. Bu kapsamda çalışmanın yer duygusunun kent
ölçeğinde değişimlerinin ve değişim sebeplerinin incelenmesinde katkı
sağlaması ve özelleştirmenin merkezin refahı karşısındaki yerel sonuçlarını
göstermesi amaçlanmıştır.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 125
Kaynakça
Adams, J.D., A.D. Greenwood, M. Thomashow, ve A. Russ. (2017). Sense of Place.
Urban Environmental Education Review. (Ed. A. Russ ve M. E. Krasny) Ithaca:
Comstock Publishing Associates.
Akbaş, B. 201. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının Kuruluşu ve Ereğli
avzası 1960-1980.
Anadol, K. (2015). Filmi Geriye Sarınca. stanbul: Doğan Kitap.
Ardakani, M.K. ve S.S.A. Oloonabadi. (2011). Collective Memory as an Efficient
Agent in Sustainable Urban Conservation. Procedia Engineering, 21(2011), 985-
988.
Başkale, H. 201. itel Araştırmalarda Geçerlik, Güvenirlik ve rneklem
Büyüklüğünün Belirlenmesi. DEUHFED, 9(1), 23-28.
Blanger, A. 2002. Urban Space and Collective Memory: Analysing The Various
Dimensions of The Production Of Memory. Canadian Journal of Urban Research,
11(1), 69-92.
Biernacki, P. ve D. aldrof. 11. Snowball Sampling: Problems and
Techniques of Chain Referral Sampling. Sociological Methods & Research, 10(2),
141-163.
Cresswell, T. (2002). Introduction: Theorizing Place. Mobilizing Place, Placing
Mobility. (Ed. G. Verstraete ve T. Cresswell). Brill.
Cresswell, T. (2004). Place: A Short Introduction. Wiley-Blackwell.
Cross, J. E. (2001). What is Sense of Place? 12th Headwaters Conference. Western
State College, November 2-4, 2001.
Dorkin, S.. 2012. Sample Size Policy for Qualitative Studies Using In-Depth
Interviews. Arc Sex Behav. 41, 1319-1320.
Foote, K. E. ve M. Azaryahu. (2009). Sense of Olace. International Encyclopedia of
Human Geography. (Ed. R. Kitchin ve N. Thrift). Elsevier Science.
Halbwachs, M. (1925). The Social Frameworks of Memory.
Halbwachs, M. (1950). The Collective Memory. Harper Colophon.
Harvey, D. (1989). The Condition of Postmodernity: An Enquiry into The Origins of
Cultural Change. Blackwell Publishers.
Harvey, D. (1996). Justice, Nature & The Geography of Difference. Wiley-
Blackwell.
Harvey, D. (2016). The Ways of The World. Profile Books.
Heidegger, M. (1971). Poetry, Language, Thought. (ev. A. Hofstadter) New York:
Harper & Row.
http://sendika63.org/2005/04/erdemir-blok-satisla-ozellestirilecek-3293/
(24.08.2019).
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/100-bin-nufuslu-ilcede-35-bin-icra-dosyasi-
22537052 (24.08.2019).
sanayi özelleştirmelerinden, yerelin refahının aldığı darbeyi sosyoloik
yönüyle ortaya çıkarmaktadır.
Tartışma e Sonuç
Tek endüstrili kentler, merkezin kararlarından en çok etkilenen, kırılganlığı en
yüksek olan kentlerdir. Tek bir baskın kuruluş etrafında şekillenen
sosyoekonomik yapıları, insanların kente olan bağlılıkları ve kenti nasıl
anlamlandırdıklarını derinden etkilemektedir. Bu kapsamda yer duygusu,
kurumsal olarak yeniden üretilebilen ve kolektif bellekten etkilenen bir olgu
olarak karşımıza çıkmaktadır. reğli de bu şekilde merkezin aldığı bir karar
sonucu rdemir’in kuruluşu ile yer duygusunu yeniden üretmiş,
sosyoekonomik yapısını tamamen değiştirmiş ve yine sonrasında merkezin
aldığı özelleştirme kararıyla kentin tek endüstrisi olan baskın kuruluşu
kaybetmiştir. Bu kaybediş, kentin o güne kadarki tüm sosyoekonomik
kazanımlarını elinden almış, yer duygusunun da tekrar kurumsal olarak
yeniden üretimine yol açmıştır. Bu doğrultuda merkezin krlılığı adına yerelin
refahının kurban edildiği uygulamalar olan tek endüstrili kentlerdeki
özelleştirmelerin, kentin tüm yerel dinamiklerini derinden etkilediği
söylenebilir.
Sonuç olarak bu çalışma kapsamında, yer duygusu kavramının
değişimi analiz edilmiş ve bu değişimin nasıl gerçekleştiği araştırılmaya
çalışılmıştır. Bunu yaparken temel araştırma sorusu yer duygusunun kurumlar
tarafından nasıl etkilendiğinin incelenmesi ve özelleştirmenin tek endüstrili
kentleri nasıl etkilediği olmuştur. alışma göstermiştir ki, yer duygusu kentsel
ölçekte kolektif belleğin bir ürünüdür ve sürekli değişime açıktır. Kurumsal
etkilere açık olan yer duygusu, güçlü bir kurumun kolektif belleği
şekillendirmesiyle kurumsal olarak yeniden üretilebilmektedir. Somut örnekte
rdemir, kuruluşuyla kentteki yer duygusunu sahil kasabasından sanayi
kentine hızlıca dönüştürmüş ve özelleştirilmesi ile geçmişe yönelik olarak bu
dönüşümü sorgulatmaya sebep olarak kendi ürettiği yer duygusunun yeniden
üretimi için bir süreci başlatmıştır. 200’dan bu yana rdemir’in yerel ölçekte
yaptığı etkiler ve insanlarda yaşattığı hisler, kolektif belleği tekrar etkileyerek
yeni bir yer duygusunun aranmasına sebep olmaktadır. Ancak sürecin halen
devam eden belirsizlikleri ve tartışmalar ışığında, yeni bir yer duygusu kentte
henüz oluşturulamamıştır. Bu kapsamda çalışmanın yer duygusunun kent
ölçeğinde değişimlerinin ve değişim sebeplerinin incelenmesinde katkı
sağlaması ve özelleştirmenin merkezin refahı karşısındaki yerel sonuçlarını
göstermesi amaçlanmıştır.
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 30, Sayı 2, Nisan 2021, s. -12
126
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/erdemir-pislik-icinde-siyasi-arpalik-olmus-
334853 (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/bir-kent-boyle-coktu-1120945/ (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/ucrette-yuzde-35-indirim-oldu-1400-kisi-
calismaya-devam-edecek-932629/ (24.08.2019).
https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr (26.01.2021).
https://odatv.com/ozellestirme-o-kenti-bitirdi-2006141200.html (24.08.2019).
https://www.erdemir.com.tr/kurumsal/tarihce/ (24.08.2019).
https://www.evrensel.net/haber/162130/erdemir-iscisi-ayakta (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2010/10/25/mutluluk_fabrikasi_erdemirin_iscisi
_kardemire_kaciyor (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/gundem/2014/07/16/bu-ilcenin-yarisi-icralik
(24.08.2019).
Keskinok, H. Ç. (2006). Kentleşme Siyasaları. Kaynak Yayınları.
Kıray, M. 1. Ereğli Ağır Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabası. T.C.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Yayını.
Kitchin, R. (2016). Geographers Matter! Doreen Massey (19442016)”. Social &
Cultural Geography, 17(6), 813-817.
Kudryavtsev, A. (2013). Urban Environmental Education and Sense Of Place.
Yayımlanmamış doktora tezi. ornell niversity.
Lewicka, M. (2008). Place Attachment, Place Identity, And Place Memory:
Restoring The Forgotten City Past. Journal of Environmental Psychology, 28(3),
209-231.
Lim, W. S. (2000). Memories and Urban Places. City, 4(2), 270-277.
Longan, M. W. (2002). Building a Global Sense of Place: The Community
Networking Movement in the United States”. Urban Geography, 23(3), 213-236.
Lune, H. ve B. L. Berg. (2017). Qualitative Research Methods for the Social
Sciences. 9. bs. Pearson.
Massey, D. (1991). A Global Sense of Place. Marxism Today, June 1991, 2429.
Massey, D. (1994). Space, Place, Gender. University of Minnesota Press.
Massey, D. (1995). Places and Their Pasts. History Workshop Journal, 182-192.
Massey, D. (2005). Power-geometry and A Progressive Sense of Place. Mapping
The Futures: Local Cultures, Global Change. (Ed. J. Bird, B. Curtis, T. Putnam, L.
Tickner). Routledge.
Molavi, M., Rafizadeh, I. M., & Rafizadeh, E. M. (2017). Is Collective Memory
Impressed by Urban Elements? Management Research and Practice, 9(1), 14-27.
Noy, C. (2008). “Sampling Knowledge: The Hermeneutics of Snowball Sampling in
Qualitative Research”. International Journal of Social Research Methodology,
11(4), 327-344.
Oskay, Ü. 1. eçiş Dönemi Tipi Olarak onguldak Kömür avzası Maden
İşçisi. ge Üniversitesi debiyat akültesi Yayınları.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 127
Pelhivan, H. (2008). Karadeniz Ereğli’li Herkül”. Erciyes Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi. 24(1),129-139.
Quartaert, D. (2009). Osmanlı İmparatorluğu’nda Madenciler ve Devlet: Zonguldak
Kömür avzası, 1822-1920. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.
Relph, E. (1976). Place and Placelessness. London: Pion.
Shamai, S. ve Z. Ilatov. (2005). Measuring Sense of Place: Methodological
Aspects.Journal of Economic and Human Geography, 96(5), 467-476.
Şafak, . 2017). Ereğli 1960-1965 Morrison’un apı İşçileri. Sosyal Tarih
Yayınları.
Şengül, H. T. ve E.A. Aytekin. 201. Devletin onguldak Kömür Havzasında şçi
Sınıfı Kimliği Üzerindeki tkisine Dair Bazı otlar.üz Karası Değil, Kömür
Karası onguldak. (Ed. A. Barutçu ve F. U. zdemir. letişim Yayınları.
Şeni, . 1. Emperyalist Sistemde Kontrol Sanayii ve Ereğli Demir Çelik.
Birikim Yayınları.
Tuan, Y. F. (1974). Topophilia: A Study Of Environmental Perceptions, Attitudes,
and Values. Columbia University Press.
Tuan, Y.F. (1977). Space and Place: The Perspective of Experience. University of
Minnesota Prress.
Tuan, Y.F. (1979). Space and Place: Humanistic Perspective. Philosophy in
Geography. (Ed. G. Olsson ve S. Gale). Springer.
Türk Metal Sendikası. 2006). Erdemir’in Türk Ekonomisindeki eri ve Önemi
Erdemir Paneller Dizisi.Türk Metal Sendikası Yayınları.
Yıldırım, A. ve H. Şimşek. 2011. osyal Bilimlerde itel Araştırma öntemleri.
Seçkin Yayıncılık.
Woodward, K. ve J.P. Jones III. (2009). Harvey, D. International Encyclopedia of
Human Geography (Ed. R. Kitchin ve N Thrift). Elsevier.
onguldak l Yıllığı. 1.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/erdemir-pislik-icinde-siyasi-arpalik-olmus-
334853 (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/bir-kent-boyle-coktu-1120945/ (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/ucrette-yuzde-35-indirim-oldu-1400-kisi-
calismaya-devam-edecek-932629/ (24.08.2019).
https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr (26.01.2021).
https://odatv.com/ozellestirme-o-kenti-bitirdi-2006141200.html (24.08.2019).
https://www.erdemir.com.tr/kurumsal/tarihce/ (24.08.2019).
https://www.evrensel.net/haber/162130/erdemir-iscisi-ayakta (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2010/10/25/mutluluk_fabrikasi_erdemirin_iscisi
_kardemire_kaciyor (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/gundem/2014/07/16/bu-ilcenin-yarisi-icralik
(24.08.2019).
Keskinok, H. Ç. (2006). Kentleşme Siyasaları. Kaynak Yayınları.
Kıray, M. 1. Ereğli Ağır Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabası. T.C.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Yayını.
Kitchin, R. (2016). Geographers Matter! Doreen Massey (19442016)”. Social &
Cultural Geography, 17(6), 813-817.
Kudryavtsev, A. (2013). Urban Environmental Education and Sense Of Place.
Yayımlanmamış doktora tezi. ornell niversity.
Lewicka, M. (2008). Place Attachment, Place Identity, And Place Memory:
Restoring The Forgotten City Past.Journal of Environmental Psychology, 28(3),
209-231.
Lim, W. S. (2000). Memories and Urban Places. City, 4(2), 270-277.
Longan, M. W. (2002). Building a Global Sense of Place: The Community
Networking Movement in the United States”. Urban Geography, 23(3), 213-236.
Lune, H. ve B. L. Berg. (2017). Qualitative Research Methods for the Social
Sciences. 9. bs. Pearson.
Massey, D. (1991). A Global Sense of Place.Marxism Today, June 1991,2429.
Massey, D. (1994). Space, Place, Gender. University of Minnesota Press.
Massey, D. (1995). Places and Their Pasts.History Workshop Journal, 182-192.
Massey, D. (2005). Power-geometry and A Progressive Sense of Place. Mapping
The Futures: Local Cultures, Global Change. (Ed. J. Bird, B. Curtis, T. Putnam, L.
Tickner). Routledge.
Molavi, M., Rafizadeh, I. M., & Rafizadeh, E. M. (2017). Is Collective Memory
Impressed by Urban Elements?Management Research and Practice, 9(1), 14-27.
Noy, C. (2008).“Sampling Knowledge: The Hermeneutics of Snowball Sampling in
Qualitative Research”. International Journal of Social Research Methodology,
11(4), 327-344.
Oskay, Ü. 1. eçiş Dönemi Tipi Olarak onguldak Kömür avzası Maden
İşçisi. ge Üniversitesi debiyat akültesi Yayınları.
erein rı mı Yerelin eaı mı e ndstrili entlerde elleştirmenin Yerel Snları 127
Pelhivan, H. (2008). Karadeniz Ereğli’li Herkül”. Erciyes Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi. 24(1), 129-139.
Quartaert, D. (2009). Osmanlı İmparatorluğu’nda Madenciler ve Devlet: Zonguldak
Kömür avzası, 1822-1920. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.
Relph, E. (1976). Place and Placelessness. London: Pion.
Shamai, S. ve Z. Ilatov. (2005). Measuring Sense of Place: Methodological
Aspects. Journal of Economic and Human Geography, 96(5), 467-476.
Şafak, . 2017). Ereğli 1960-1965 Morrison’un apı İşçileri. Sosyal Tarih
Yayınları.
Şengül, H. T. ve E.A. Aytekin. 201. Devletin onguldak Kömür Havzasında şçi
Sınıfı Kimliği Üzerindeki tkisine Dair Bazı otlar. üz Karası Değil, Kömür
Karası onguldak. (Ed. A. Barutçu ve F. U. zdemir. letişim Yayınları.
Şeni, . 1. Emperyalist Sistemde Kontrol Sanayii ve Ereğli Demir Çelik.
Birikim Yayınları.
Tuan, Y. F. (1974). Topophilia: A Study Of Environmental Perceptions, Attitudes,
and Values. Columbia University Press.
Tuan, Y.F. (1977). Space and Place: The Perspective of Experience. University of
Minnesota Prress.
Tuan, Y.F. (1979). Space and Place: Humanistic Perspective. Philosophy in
Geography. (Ed. G. Olsson ve S. Gale). Springer.
Türk Metal Sendikası. 2006). Erdemir’in Türk Ekonomisindeki eri ve Önemi
Erdemir Paneller Dizisi. Türk Metal Sendikası Yayınları.
Yıldırım, A. ve H. Şimşek. 2011. osyal Bilimlerde itel Araştırma öntemleri.
Seçkin Yayıncılık.
Woodward, K. ve J.P. Jones III. (2009). Harvey, D. International Encyclopedia of
Human Geography (Ed. R. Kitchin ve N Thrift). Elsevier.
onguldak l Yıllığı. 1.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/erdemir-pislik-icinde-siyasi-arpalik-olmus-
334853 (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/bir-kent-boyle-coktu-1120945/ (24.08.2019).
http://www.radikal.com.tr/ekonomi/ucrette-yuzde-35-indirim-oldu-1400-kisi-
calismaya-devam-edecek-932629/ (24.08.2019).
https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr (26.01.2021).
https://odatv.com/ozellestirme-o-kenti-bitirdi-2006141200.html (24.08.2019).
https://www.erdemir.com.tr/kurumsal/tarihce/ (24.08.2019).
https://www.evrensel.net/haber/162130/erdemir-iscisi-ayakta (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2010/10/25/mutluluk_fabrikasi_erdemirin_iscisi
_kardemire_kaciyor (24.08.2019).
https://www.sabah.com.tr/gundem/2014/07/16/bu-ilcenin-yarisi-icralik
(24.08.2019).
Keskinok, H. Ç. (2006). Kentleşme Siyasaları. Kaynak Yayınları.
Kıray, M. 1. Ereğli Ağır Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabası. T.C.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Yayını.
Kitchin, R. (2016). Geographers Matter! Doreen Massey (19442016)”. Social &
Cultural Geography, 17(6), 813-817.
Kudryavtsev, A. (2013). Urban Environmental Education and Sense Of Place.
Yayımlanmamış doktora tezi. ornell niversity.
Lewicka, M. (2008). Place Attachment, Place Identity, And Place Memory:
Restoring The Forgotten City Past. Journal of Environmental Psychology, 28(3),
209-231.
Lim, W. S. (2000). Memories and Urban Places. City, 4(2), 270-277.
Longan, M. W. (2002). Building a Global Sense of Place: The Community
Networking Movement in the United States”. Urban Geography, 23(3), 213-236.
Lune, H. ve B. L. Berg. (2017). Qualitative Research Methods for the Social
Sciences. 9. bs. Pearson.
Massey, D. (1991). A Global Sense of Place. Marxism Today, June 1991, 2429.
Massey, D. (1994). Space, Place, Gender. University of Minnesota Press.
Massey, D. (1995). Places and Their Pasts. History Workshop Journal, 182-192.
Massey, D. (2005). Power-geometry and A Progressive Sense of Place. Mapping
The Futures: Local Cultures, Global Change. (Ed. J. Bird, B. Curtis, T. Putnam, L.
Tickner). Routledge.
Molavi, M., Rafizadeh, I. M., & Rafizadeh, E. M. (2017). Is Collective Memory
Impressed by Urban Elements? Management Research and Practice, 9(1), 14-27.
Noy, C. (2008). “Sampling Knowledge: The Hermeneutics of Snowball Sampling in
Qualitative Research”. International Journal of Social Research Methodology,
11(4), 327-344.
Oskay, Ü. 1. eçiş Dönemi Tipi Olarak onguldak Kömür avzası Maden
İşçisi. ge Üniversitesi debiyat akültesi Yayınları.
... Afterward, Erdemir stimulated the city's transformation from a coastal town to an industrial city. Ereğli, before Erdemir, had nearly 10,000 population with limited financial activities such as agriculture, fishery, and coal mining (Demirkol, 2021). Even though coal mines surrounded Ereğli and were a significant source of income, the coal mines did not directly impact the city's socioeconomic structure. ...
... Nevertheless, Erdemir as a SOF was privatized in 2006 by the Central Government. Afterward, Erdemir withdrew virtually all its local socioeconomic support (Demirkol, 2021). With the rapidly changing management approach from an SOF to a private enterprise, Erdemir decreased wages and terminated its local socioeconomic aid. ...
... According to Keskinok (2006), Türkiye has used SOFs to intervene in SITs' socioeconomic structures. Central Governments in Türkiye have utilized SOFs to fuel local development and support regional and national economies (Demirkol, 2021). As a typical case of an SIT, Ereğli was transformed into an industrial city from a coastal town in the 1960s through the Central Government's decision to establish Erdemir in the city center (Demirkol, 2021). ...
Article
Full-text available
This paper dwells on how single-industry towns (SITs) locally develop and are affected by the privatization of those dominant sectors. To do so, we attempt to discuss the potential results of local development and privatization tension in SITs. Typically, SITs are where one dominant industry becomes the leading actor in the local socioeconomic structure. As a result of the statist planning approach, the SIT policy was implemented in Türkiye by the Central Governments for years, starting with the Five-Years Industrial Development Plans in 1934 and 1938. In line with these plans, building state-owned firms (SOFs) in specific locations implies fostering local and regional socioeconomic development while accelerating national industrial progress. Nevertheless, this statist and well-planned policy to utilize SOFs for SIT formation has shifted over the years. Under the local socioeconomic influence of an SOF, Erdemir, the city of Karadeniz Ereğli, Türkiye, has been a typical case of SIT formation. The Turkish Government's policy to build the iron and steel company in the small coastal town during the 1960s stimulated the city's evolution to an industrial city and reformed its structure as an SIT. However, the heritage of the early Republic's planned statist policies that lasted more than forty years in Ereğli has shifted with the privatization of Erdemir in 2006. Whereas Erdemir's privatization contributed to the national economic growth, the city's local socioeconomic development has shrunk. This paper, utilizing a qualitative research design following a theoretical discussion through secondary data sources, asserts that SITs are locally vulnerable to Central Governments' policy shifts and especially privatization. Hence, we stress that the Governments' shifting policies regarding local areas deeply affect those local people's lives.
Article
Full-text available
To progressively conserve historic cities for a sustainable future, recognizing and retaining all of the tangible and intangible social and cultural values is vital. Collective memory is a repository of culture and because of its social nature it can be used as a suitable driver of sustainable conservation in historic cities. This paper seeks to elucidate how collective memory can be developed in line with the notion of sustainability in urban conservation interventions. (C) 2011 Published by Elsevier Ltd. Selection and/or peer-review under responsibility of APAAS
Article
Montreal, along with many other large urban centers, has recently lived through political, economic and cultural transformations that have brought the city to re-image and re-imagine itself. In this context of change, how diverse social groups remember the history of the city is crucial in the historical process and therefore in the making of identities in various spaces. This article addresses five perspectives on the re-development and re-imaging of urban spaces in a way that will inform critical analysis of the production of urban collective memory. The various productions of memory are discussed through the case of the move from the old Montreal Forum to the new Molson Centre, two sport-entertainment venues. The move is interesting since the old Montreal Forum had built during 75 years profound symbolic, cultural and political ties with the local population.
Article
In spite of the fact that chain referral sampling has been widely used in qualitative sociological research, especially in the study of deviant behavior, the problems and techniques involved in its use have not been adequately explained. The procedures of chain referral sampling are not self-evident or obvious. This article attempts to rectify this methodological neglect. The article provides a description and analysis of some of the problems that were encountered and resolved in the course of using the method in a relatively large exploratory study of ex-opiate addicts.