İnsanlığın ekonomik yaşayışı ile çevresi arasındaki ilişkiye dair incelemeler ve önermeler sunan iktisat yaklaşımlarından
biri olarak ekolojik modernleşme teorisi, serbest piyasa düzeni ile çevresel varlık arasında bir denge kurulabileceği
varsayımına dayanmaktadır. Teori, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının kullanımına yönelik teknolojik
yenileşmenin, kamu politikalarının, insan
... [Show full abstract] davranışının ve kentleşme süreçlerinin çevresel duyarlılığı gözetir biçimde
sürdürülmeleri halinde çevresel iyileştirmenin mümkün olabileceğini savunmaktadır. Bu çalışmada da 2053 yılı için
karbon nötr hedefi açıklayan Türkiye’de ekolojik modernleşme teorisinin geçerli olup olmadığı araştırılmaktadır. 1965-
2023 döneminin ele alındığı ve ARDL yaklaşımının benimsendiği analizlerde büyüme, kentleşme ve sanayileşmenin
karbon yoğunluğuna etkisi tahmin edilmiştir. Ampirik bulgular, değişkenler arasında uzun dönem ilişkisini doğrulamıştır.
Uzun dönem esnekliklerinde ise Çevresel Kuznets Hipotezinin doğrulandığı ve kentleşme ile çevresel bozulma arasında
ters U şekilli bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sanayileşme ile çevresel bozulma arasında ise düz U şekilli bir ilişki ise
istatistiksel olarak anlamsızdır. Yenilenebilir enerjilerin etkisi beklendiği gibi çevre koruyucu çıkmıştır. Son dönemlerde
karbon yoğunluğunu azaltan Türkiye’de bu eğilimin güçlendirilmesi gerekmektedir. Karbon nötr hedefine ulaşmada fosil
yakıtların payının azaltılıp yenilenebilir enerjilere yatırımların arttırılması ve kentlerde sürdürülebilirliğin ön plana
alınması önem arz etmektedir.