Content uploaded by Aykan Candemir
Author content
All content in this area was uploaded by Aykan Candemir on Dec 27, 2020
Content may be subject to copyright.
İZMİR’DE SAĞLIK TURİZMİNİN MEVCUT
DURUMU VE POTANSİYELİNİN ANALİZİ
1
ANALYSIS OF THE CURRENT SITUATION AND POTENTIAL OF
HEALTH TOURISM IN IZMIR
Dr. Öğr. Üyesi Ali Erhan ZALLUHOĞLU
Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, İzmir/TÜRKİYE
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-3483-3911
Cihat KARSLI
Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Doktora Programı, İzmir/TÜRKİYE
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-7054-5407
Doç. Dr. Aykan CANDEMİR
Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, İzmir/TÜRKİYE
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-3765-4564
Dr. Öğr. Üyesi Aslı DİYADİN LENGER
İstanbul Gelişim Üniversitesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, İstanbul/TÜRKİYE
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-0446-4059
Reference
Zalluhoğlu, A.E., Karslı, C., Candemir, A. & Diyadin Lenger, A. (2020). “İzmir’de Sağlık Turizminin
Mevcut Durumu Ve Potansiyelinin Analizi”, Academic Social Resources Journal, (e-ISSN: 2636-7637),
Vol:5, Issue:19; pp:808-822.
ÖZET
Sağlık turizmi, sağlık, teknoloji ve ulaşım sektöründeki gelişmelerin desteğiyle son yıllarda oldukça önemli gelişmeler
göstermiştir. Birçok ülkede daha iyi sağlık ve bakım hizmeti alma, şifalı su kaynaklarından yararlanmak ve üst yaş
grubu için sunulan terapi ve bakım hizmetlerinden faydalanma kapsamında sağlık turizm faaliyetleri
gerçekleşebilmektedir. Sağlık turizmi, sadece medikal faaliyetleri kapsamamakta, konaklama olanaklarından kişiye ve
refakatçilerine yönelik turistik turlara kadar geniş bir faaliyet sürecini de içermektedir. Türkiye’de yetişmiş nitelikli
sağlık işgücünün yanı sıra yüksek teknolojiye sahip sağlık tesis sayısının artmasıyla beraber sağlık turizmine olan
talebin artış gösterdiği bilinmektedir.
Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan İzmir’in sahip olduğu turizm altyapısı ve zenginlikleri yanında beşeri
sermayesiyle sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Araştırmanın amacı, İzmir ilinin sağlık turizmi
açısından mevcut durumunu ve bu çerçevede potansiyelini analiz etmektir. Bu bağlamda, İzmir ilinde sağlık turizmi
kapsamında temel aktörleri olarak faaliyet gösteren sağlık işletmeleri, konaklama ve turizm işletmeleri ile
görüşülmüştür. Elde edilen bulgular sonucunda, İzmir’in sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyeli olduğu tespit
edilmiş olsa da bazı eksiklikler nedeniyle potansiyelini yeterli düzeyde ortaya çıkaramadığı ulaşılmıştır.
Anahtar kelimeler: Sağlık Turizmi, Pazarlama, İzmir
ABSTRACT
Health tourism has shown significant developments in recent years with the support of developments in health,
technology and transportation sector. In many countries, health tourism activities can be carried out within the scope of
getting better health and care services, benefiting from healing water resources, and benefiting from therapy and care
services for the upper age group. Health tourism does not only cover medical activities, but it also include a wide range
of activities from accommodation opportunities to touristic tours for the person and their companions. Qualified
workforce as well as the number of health facilities with high technology in Turkey has been increasing with growing
demand for health tourism.
İzmir being Turkey's third biggest city, has considerable potential in terms of human capital, tourism infrastructure and
cultural richnesses for health tourism. The aim of the research is to analyze the current situation and the potential of
1
Makale, 26 - 28 Nisan 2018 tarihleri arasında 17. Uluslararası Katılımlı İşletmecilik Kongresi,’nde sunulmuş olan “Sağlık Turizmi Potansiyelinin
Analizi: İzmir İli Örneği” isimli bildirinin genişletilmiş ve güncellenmiş halidir.
Arrival Date : 19.10.2020
Published Date : 26.12.2020
DOI Number: 10.31569/ASRJOURNAL.133
ASR Journal
ACADEMIC SOCIAL RESOURCES JOURNAL
2020, Vol:5, Issue:19, pp:808-822
RESEARCH ARTICLE
e-ISSN: 2636-7637
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 809
İzmir province within the context of health tourism. Within this context, interviews were made with firms in health
sector, accommodation and tourism companies operating as the main actors in the scope of health tourism in İzmir. As
a result of the findings, it has been determined that İzmir has an important potential in terms of health tourism,
however she cannot reveal its potential sufficiently due to some deficiencies.
Key words: Health Tourism, Marketing, Izmir
1.GİRİŞ
Sağlık hizmetleri son derece önemli ihtiyaçlardan biri olmasına rağmen her ülkede istenen düzeyde
ve hızda sunulamamaya başlamıştır. Sağlığın ihmal edilememe boyutu, ulaşım ve medikal
teknolojilerdeki gelişmeler neticesinde tedavi ve sağlıklı yaşam talebindeki insanların uygun sağlık
hizmeti kalite ve fiyat avantajları sunan ülkelere doğru hareketi kolaylaşmıştır. Bu kapsamda turizm
sağlık ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla gerçekleştirilecek faaliyetlerle entegre bir sektör ortaya
çıkmıştır.
2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Sağlık Turizmi ile ilgili farklı tanımlar bulunmakla beraber en temel bakış açısıyla “sağlık” ve
“turizm” kelimelerinden yola çıkarak, sağlık için yapılan seyahatler olarak tanımlanabilmektedir.
İnsanlar sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için eski dönemlerden beri farklı bölgelere seyahat ediyor
olsalar da özellikle son yirmi yıllık dönemde sağlık hizmeti süreçleri daha profesyonelce
yönetilmeye başlamıştır. Sağlık turizmi, değer yaratan faaliyetlerin artmasıyla beraber ekonomiler
için yüksek getiri sunar hale gelmiştir. Dünya genelinde yaratılan ekonomik getirilerinin fark
edilmesiyle sağlık turizmine yönelik yatırımlar da dünya geneline yayılarak artış göstermiştir.
“Sağlık turizmi, sağlığın korunması, geliştirilmesi ve hastalıkların tedavi edilmesi amacıyla “ulusal
sınırları aşmak” ve gidilen yerde bir günden az bir seneden fazla kalmamak koşuluyla sağlık ve
turizm olanaklarından yararlanılması olarak tanımlanabilir. Belirtilen amaçlarla seyahat eden kişiye
de “sağlık turisti” denilmektedir” (Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu, 2013; Kim vd.
2019). Sağlık turizminde ana fikir, günlük rutinden uzaklaşarak rahat ve değişik bir ortamda tedavi
görmek veya sağlığı destekleyici hizmetler almaktır. Bir taraftan doğayla bütünleşmenin keyfini
yaşarken diğer taraftan daha sağlık hizmetlerinden yararlanılmasını sağlamaktadır (Özek, 2012).
Öncelikle amaç “tedavi” olmakla birlikte hastaların; konaklama, yiyecek-içecek, ulaşım, seyahat
programları gibi turizm sektörünün sağladığı hizmetlerden yararlanmasıdır (Tengilimoğlu, 2013
;Toprak vd., 2014).
Ülkelerde sunulan sağlık hizmetleri turizm sektörünü iki farklı şekilde etkileyebilmektedir. İlk
olarak, turistler potansiyel bir destinasyonu ziyaretçilere sağlıklı bir çevre sağlama konusundaki
geçmişine göre değerlendirebilirler. Dolayısıyla, kazaların, yaralanmaların ve sağlıkla ilgili
sorunların meydana gelmesi turistlerin deneyimini veya algısını ve sonucunda destinasyon tercihi
için turizm talebini olumsuz yönde etkileyebilir. İkinci olarak, bazı ülkeler turizm sektörünü
geliştirmek açısından sağlık turizmini geliştirmeye odaklanmış ve bu çabaların hem turist sayısını
hem de turist gelirlerini artırabileceğine savunmuştur (Lee, 2010).
Teknolojinin gelişmesi, ulaşım maliyetlerinin azalması ve bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle sağlık
turizmi faaliyetleri artış göstermiştir (Xu, vd., 2020). Sağlık turizm hizmeti için farklı ülkeleri tercih
etme nedenlerinin başında kaliteli, ekonomik ve bekleme sürelerinin kısa olması öne çıkmaktadır
(Chuang, vd., 2014). Sağlık turizminin ekonomik anlamda gerçekleştirildiği bölgeye pek çok
olumlu katkısı bulunmaktadır. Öncelikli olarak sağlık turizmi bağlamında tedavi hizmetleri almak
amacıyla gelen turistlerden ve onlara eşlik eden refakatçilerden elde edilen gelirler şehir ya da bölge
ekonomisinin canlanması anlamında önemli bir kaynak yaratabilmektedir. Bununla beraber sağlık
turistlerinin sosyal ve kültürel yönden karşılıklı kültürel alışverişlerde bulunması ülkeler ya da
bölgeler açısından da önem taşımaktadır. (De Arellano, 2007).
Sağlık turizmi; hedef pazardaki turistlerin ihtiyaç ve beklentileri, tedavi şekilleri, kullanılan
kaynakların farklılığına göre aşağıda verilen dört ana başlığa ayrılabilir (Bayin, 2015; Zarei ve
Maleki, 2019):
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 810
✓ Medikal (tıbbi) turizm,
✓ Kaplıca (termal) turizmi,
✓ İleri yaş sağlık turizmi ve
✓ Engelli bakım turizmi.
Medikal turizm, hastaların acil sağlık hizmetini ya da seçtikleri bir tıbbi hizmeti farklı ülkelerden
alması olarak tanımlanmaktadır. Medikal turistlerin ziyaret niyeti üzerinde tutum, duyarlılık, önem,
öznel normlar, engel ve fayda kriterleri etkilidir (Ban ve Kim, 2020; Chaulagain, vd., 2020). Bu
kapsamda, medikal turizmde segmentasyon, amaç ve lokasyon değişimine göre farklılıklar
gösterebilmektedir. Bazı araştırmacılar turistik seyahat sürecinde sağlık hizmeti almayı da medikal
turizm kapsamında değerlendirirken, kimi araştırmacılara göre hastanın temel amacının sağlık
ihtiyacı olması ve bu amaçla seyahat etmesi önem taşımaktadır (Cohen, 2008; Wongkit ve
McKercher, 2013; Tontuş, 2015). Bu süreçte, hastanın tıbbi ve psikolojik durumuna göre hasta veya
refakatçileri turistik gezi imkanlarından da faydalanabilmektedir (Zolfagharian, 2018). Ayrıca,
turistlerin seyahat halindeyken acil veya plansız sağlık hizmeti almak zorunda kalması ‘‘Turistin
Sağlığı’’ kapsamında incelenebilmektedir.
Termal turizmi, doğal sıcak su kaynaklarının sağlık amacıyla yararlanılması amacıyla düzenlenmesi
olarak değerlendirmek mümkün olmakla beraber farklı su veya toprak özelliklerine göre klimatizm,
üvalizm ve termalizm olarak adlandırabilmektedir (Güvenç, 2009; Çetinkaya, 2010; Kiremit, 2008;
Doğanay ve Deniz, 2016). Termal turizm kapsamında mineralize termal su banyosu, içme,
inhalasyon, çamur banyosu gibi çeşitli türdeki yöntemlerin yanında, iklim kürü, fizik tedavi,
rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi destek tedavilerin birleştirilmesi ile yapılan kür
hizmetleri (tedavi) sunulabilmektedir. Termal turizm, 12 ay turizm yapma imkanı, diğer turizm
türleri ile bütünleşmenin sağlanması, eğlence ve dinlenme olanaklarının bulunması ve kür merkezi
(tedavi) entegrasyonuyla bölge ekonomilerine önemli değer yaratma imkanları yaratılabilmektedir.
Sağlık turizmi yapan turistlerin yaşlarına göre kategorize edilebilmektedir. Bu bağlamda ileri yaş
sağlık turizmi, literatürde, “3. yaş turizmi”, “3. yaş baharı turizmi” ve “yaşlı turizmi” gib benzeri
kavramlarla da özdeşleşmiştir (Özsarı ve Karatana, 2013; Bayin, 2015; Tufan, vd., 2017). İleri yaş
turizminin hedef kitlesindeki bireylerin çalışmıyor olması ve gelire sahip olmaları (emekli maaşı
vb.) önemli bir potansiyel yaratmaktadır. Çeşitli sağlık merkezleri, tatil köyleri ve bakım evleri,
bakım hizmeti süresince düzenlenen gezi turları ve uygulanan terapiler ileri yaş sağlık turizminde
sunulan hizmetler olarak sayılabilir (Bektaş ve Şimşek, 2016).
Engelli kavramı, “Sağlık alanında “maluliyet”, bir noksanlık veya sakatlık sonucunda, belirli bir
kişide meydana gelen ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel durumuna göre normal
sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini önleyen ve sınırlayan dezavantajlı durum” olarak
tanımlanabilmektedir (Dünya Engelliler Vakfı, 2010). Dünya Sağlık Örgütüne göre dünya çapında
bir milyarın üzerinde insan farklı engellilik durumlarıyla yaşamaktadır (https://www.who.int: erişim
tarihi: 10.09.2020). Her insan gibi engelli bireylerin de turizm talepleri bulunmaktadır. Engelli
bireylerin turizm talepleri sağlık turizmi kapsamında incelenmekte olup, özel medikal hizmetler ve
turizm imkanlarının sağlanması gerekmektedir. Holden (2010), engellilerin turizm faaliyetleri
sürecinde karşılaştıkları problemler nedeniyle refakatçileri ile seyahat etmek zorunda olduklarını ve
bu seyahatlerinde diğer insanlar gibi güçlüklerle karşılaşmadan turistik hizmetlerden
faydalanabilmelerinin önemli bir tercih nedeni olduğunu vurgulamıştır.
Smith ve Forgione (2007), bir hastanın yurtdışında sağlık hizmeti alma kararını etkileyen faktörleri
iki aşamalı bir modelle açıklamaktadır (Şekil 1).
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 811
Şekil 1: Sağlık Turizmi Karar Modeli
Kaynak: Smith, P. C., & Forgione, D. A. (2007). Global outsourcing of healthcare: a medical tourism decision model.
Journal of Information Technology Case and Application Research, 9(3), 19-30.
Birinci aşamada, ekonomik koşullar, siyasi iklim ve yasal düzenlemeler hastaların sağlık hizmeti
için tercih edecekleri ülke seçimlerini belirlemektedir. Ülke seçiminde genel makroekonomik
faktörlerin sağlık turizmi için seçilecek ülke tercihinde etkili olduğu görülmektedir. İkinci aşamada
ise sağlık işletmesinin seçimi bulunmaktadır. Bu aşamada sağlık işletmelerinin maliyetleri, sağlık
personelinin eğitimi, bakım hizmetlerinin kalitesi ve sağlık işletmesini sahip olduğu akreditasyonlar
öne çıkmaktadır. İkinci aşamada sağlık hizmeti sunacak işletmenin hizmet potansiyeli ve kalitesinin
seçimde öne çıktığı vurgulanmaktadır.
Çapar ve Aslan (2020), 1700 potansiyel sağlık turistiyle online olarak yaptıkları çalışmada elde
ettikleri bulgulara göre, sağlık hizmeti kalitesi, turizm olanakları, hijyen düzeyi, sağlık hizmetlerine
erişim ve medikal turizm destinasyonlarının sağladığı potansiyel tasarruf, sağlık turizmi ile ilgili
potansiyel turistlerin Türkiye seçiminde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca yaygın inanışın aksine,
sonuçlar tıbbi bakım için katlanılan maliyetin tıbbi bakımın kalitesi kadar etkili bir faktör
olmadığını göstermiştir. Gereksiz idari prosedürler ve uzun bekleme süreleri nedeniyle kendi
ülkelerinde sağlık hizmetlerine olumsuz tavır alan kişilerin, sağlık turizme katılma konusunda daha
yüksek motivasyona sahip oldukları da görülmüştür (Çapar ve Aslan, 2020)
3.TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİ: İZMİR İLİ DEĞERLENDİRMESİ
Dünyadaki hızlı gelişmelere paralel olarak Türkiye’de sağlık turizminin son on yılda sağlık ve
ekonomik politikalarında daha fazla öne çıktığı görülmektedir (Onuncu Kalkınma Planı, 2013).
Kalkınma planı kapsamında, sağlık turizmine yönelik kurumsal ve hukuki altyapının geliştirilmesi,
sağlık turizmi alanında fiziki ve teknik altyapının iyileştirilmesi, sağlık turizmi hizmet kalitesinin
artırılması, sağlık turizmi alanında etkin tanıtım ve pazarlama yapılması önceliklendirilmiştir
(Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu, 2013).
Türkiye sahip olduğu doğal ve kültürel özellikler itibariyle turizm sektöründe önemli bir paya
sahiptir. Turizm destinasyonları arasında dünya çapında 6. sırada yer alan Türkiye’nin, geçen yıllara
göre en çok ziyaret edilen ülkeler arasında popülerliği de artış göstermiştir (UNWTO, 2019).
Türkiye’nin turizm açısından sahip olduğu güçlü yönler, sağlık turizmi açısından da tercih
edilmesinde öne çıkmaktadır (Oprak, vd., 2014). Türkiye’nin sağlık turizmi destinasyonu olarak
tercih edilme sebepleri arasında, sağlık sektörü çalışanlarının uzmanlığı, sağlık teknolojisinde ileri
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 812
teknoloji cihazların kullanılması ve modern tesislerinin bulunması öne çıkmaktadır (Isikli, vd.,
2019). Sağlık İstatistikleri Yıllığı (2019) verilerine göre Türkiye’deki kamu, özel ve üniversite
hastane sayısı sayısı 1538, hastanelerdeki yatak kapasitesi ise 237.504’e ulaşmıştır. Türkiye
genelinde 168 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, 7.692 Diş Polikliniği ve 2.188 diş hastanesi de hizmet
vermektedir (Başara vd., 2020).
Türkiye, dünyanın önde gelen sağlık turizm destinasyonlarından biri olma potansiyeline sahiptir. Bu
potansiyelin başlıca nedenleri, uluslararası turizm performansını artıran teknolojik altyapı, nitelikli
sağlık personeli yapısı ve düşük maliyetli hizmetlerin sunulmasıdır. Ek olarak, uzmanlaşmış sağlık
personeli, dünyanın farklı noktalarına erişim sağlayabilen bir ulusal havayolu, JCI (Joint
Commission International) akrediteli işletmeler, çok sayıda termal kaynağa sahip olunması, dört
mevsime yayılmış turistik alternatif olanakları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler de
Türkiye'nin sağlık turizm çekiciliğini artırmaktadır (SATURK, 2015; Sag ve Zengül, 2019).
Sağlık Turizminin ülkelere ekonomik açıdan çeşitli avantajlar sağlaması, günümüzde bu alana
yapılan yatırımların da artmasını sağlamıştır. Bu bağlamda sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren
işletmelerin artışına bağlı olarak hizmetlerin fiyatlanması açısından da rekabet ettikleri
görülmektedir (Rerkrujipimol ve Assenov, 2011). Bununla beraber sağlık turizminin büyük oranda
ekonomik nedenlere bağlı olarak gerçekleşmesi, fiyatlama politikalarının da beklenen tedavi ve
bakım kalitesi çerçevesinde rekabet kriteri göz önüne alınmasını öne çıkarmaktadır. Sağlık turizmi
fiyatlamasına yönelik karşılaştırma Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1: Sağlık Hizmeti Fiyatlarının Karşılaştırılması
Tıbbi İşlem
Ortalama Fiyat (ABD DolarI)
Türkiye
ABD
Almanya
Hindistan
Meksika
İspanya
Tayland
By-Pass
8.500-
21.000
-
-
7.500- 10.500
39.000-
42.000
39.000-
43.000
22.500-
24.500
Kalça Protezi
10.000-
23.000
30.000
27.000
7.000- 9.500
39.000
16.300-
18.900
12.000-
17.000
Kalp
Kapakçığı
13.750-
23.000
-
-
9.500- 14.000
39.000
43.000-
47.500
18.500-
22.000
Diz Nakli
9.000-
23.000
26.000
23.000
7.000- 10.000
21.000
16.000-
18.500
10.500-
16.500
Omurga
Füzyon
7.000-
23.000
-
29.000
7.500- 11.500
25.000
25.000-
32.500
9.700-
12.500
Rahim
Alınması
-
-
11.000
2500-10000
9.700
13.500-
1.500
4.500-
8.000
Kaynak: TURSAB Turizm Raporu, 2014.
İzmir, termal turizm, medikal kaplıcalar, geriatri, engelli turizmi açısından Türkiye'nin öne çıkan
illeri arasında sayılabilir. İzmir ili, engelliler ve yaşlılar için mobilite araçları, turizm hizmetleri,
sağlıklı yaşam tarzı bisiklet parkurları ile; hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir
destinasyon olmaya devam etmektedir. Karmaşık ve kaliteli hizmetleri sunmak ve hastaları
desteklemek için birçok hastane ve tıp merkezinin faaliyet göstermesi İzmir sağlık turizminin
omurgasını oluşturmaktadır (Çevik ve Feher, 2019).
İzmir’de, 3.377 uzman hekim, 2.381 pratisyen hekim, 2,142 asistan hekim olmak üzere toplam
10.900 hekim bulunmaktadır. İzmir’de 3 hastane, 1’de klinik laboratuar olmak üzere, 4 sağlık
işletmesi, kalite ve hasta güvenliği alanındaki en iyi uygulamaları belirleyen, ölçümleyen ve
dünyayla paylaşan JCI (Joint Commission International) ile akredite edilmiş durumdadır. Sağlık
alanında İzmir’deki yatırımlar her geçen gün artmaya devam etmekte olup İzmir ili de bu kapsamda
potansiyeli ile dikkat çekmektedir (Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü vb.). İzmir’in sosyo-
ekonomik gelişmişlik düzeyi, sağlık turizminin yanı sıra alternatif turizm olanaklarını da
sunabilmesi sağlık turizmi açısından önemli avantajlar kazanabilmesine olanak sunmaktadır
(http://www.izto.org.tr/tr/izmir-saglik; Erişim tarihi, 13.08.2020).
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 813
Daştan (2014), İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin “İzmir Kalkınma Planı”
hazırlanması temalı proje çalışmasının bir aşamasında İzmir ilindeki sağlık ve turizm ile ilgili
olarak düzenlenen çalıştaya dayanarak yaptığı çalışmada sağlık turizminde İzmir’in güçlü yönlerini;
✓ Türkiye’deki son yıllarda yapılan sağlık yatırımlarından yüksek payı alması
✓ JCI akreditasyonuna sahip hastanelerin bulunması,
✓ Termal su kaynakları bakımından en verimli illerinden biri olması,
✓ Termal tesislerin çoğunun beş yıldızlı kritere sahip olması ve bu tesislerde spa ve wellness
hizmetlerinin tüm çeşitlerinin bulunması,
✓ Türkiye’nin popüler kıyı turizm olanaklarına sahip olması,
✓ Sağlık turizmine önemli katkılar sağlayan ulaşım, otelcilik, sigorta, pazarlama ve eğitim gibi
sektörlerde yüksek standartlı bir altyapı ve donanıma sahip olması olarak sıralamıştır.
İzmir’in sağlık turizminde zayıf yönlerini ise;
✓ Sağlık turizmi anlamında farkındalık ve bilincin tam olarak gelişmemesi,
✓ Kamu hastanelerinin JCI belgesine sahip olmaması,
✓ Sağlık personelleri arasında yabancı dil bilgisine sahip olanların sayısının çok az olması,
✓ Sağlık turizmi ile ilgili tanıtımların yeterli düzeyde yapılmaması,
✓ İzmir’e olan yurtdışı ve yurtiçi uçuşların diğer turistik şehirlere kıyasla az sayıda olması olarak
sıralamıştır.
Köstepen ve Öter (2015) 15 (onbeş) sektör çalışanıyla yaptıkları çalışmada İzmir’in nitelikli
tesisleri (sağlık, turizm vb.) insan kaynakları, kültürel ve doğal mirası yanında lojistik imkânları ile
önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak bunun yanında istenilen düzeyde direkt uçuşların
olmaması ve yerel yönetim ile merkezi yönetim arasındaki koordinasyon eksikliğinin İzmir için
dezavantaj teşkil ettiğini ortaya koymuşlardır. Bunun yanında İzmir’de sağlık turizmi ile ilgili
olarak paydaşların gerekli çalışmaları yapması, işletmelerin gerekli alt yapı ve üst yapı çalışmalarını
yaparak, sağlık turizmi ile ilgili eksiklikleri bitirmesiyle, kentin sağlık turizmine daha elverişli bir
hale geleceğini belirtmişlerdir. Son olarak gerekli tutundurma ve tanıtım faaliyetleri yoluyla
İzmir’in potansiyelini harekete geçireceğini vurgulamışlardır.
Mirza (2017) İzmir’in son yıllarda giderek önem kazanan bir turizm çeşidi olan sağlık turizminde
kümelenme temelli planlama ile rekabetçi bir destinasyon olma potansiyelini incelediği
çalışmasında İzmir’in gerek doğal gerekse sektörel arz açısından medikal turizm pazarına hitap
edebilecek hatta bir marka destinasyon olabilecek potansiyele sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat
bu potansiyelin kümelenme temelli işbirliğine dayalı bir organizasyon yoluyla daha planlı ve
sürdürülebilir olacağını vurgulamıştır.
4. ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ
4.1.Çalışmanın Amacı
Sağlık turizmi alanında Türkiye’deki yatırımlar her geçen gün artmakta olup, İzmir ili sahip olduğu
potansiyeli ile dikkat çekmektedir. İzmir, kitle turizminin yanı sıra alternatif turizm imkânlarını da
sunabilmesi yönüyle sağlık turizmi açısından değerli görülmektedir. Araştırma kapsamında, İzmir
ilinin sağlık turizmine yönelik mevcut durumu ve potansiyeli analiz edilmiştir. Araştırmanın amacı,
İzmir ilinde sunulan sağlık turizm hizmetlerini ve işleyişini analiz ederek, küresel çapta artmakta
olan talebe ve beklentilere yönelik öneriler sunmaktır. Elde edilen bulgular, sağlık turizmi alanına
yönelik stratejiler geliştirilmesi açısından önem taşımaktadır.
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 814
4.2.Yöntem ve Örneklem
Araştırma kapsamında İzmir ilinin sağlık turizmine yönelik mevcut durumu ve potansiyeli analiz
edilmiştir. Bu kapsamda Türkiye sağlık turizmine yönelik nicel bilgilere, T.C Sağlık Bakanlığı, T.C
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu ve Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı
ve farklı kurumların istatistiki çalışmalarıyla ulaşılabilmektedir. Bununla beraber Türkiye sağlık
turizmine yönelik literatür incelendiğinde araştırmaların çoğunlukla ikincil kaynaklara dayanan
durum değerlendirmeleri olduğu görülmektedir. Birincil verilere dayanan, sağlık turizm
yöneticilerinin deneyimlerine yönelik çalışmalar ise çok az sayıdadır. Bu bağlamda doğrudan sağlık
turizmi alanında faaliyet gösteren işletmelerin incelenmesi, sağlık turizmini etkileyen özel
durumlara ve bu durumların ortaya çıkma nedenlerine yönelik kapsamlı bilgi sağlanmasına olanak
sağlayacaktır.
Sağlık sektörü, yapısı itibariyle toplumun farklı kesimlerine yönelik hizmetler sunabilmekte, aynı
zamanda küresel bir nitelik kazanmış ve önemli bir potansiyele sahip hale gelmiştir. Sağlık turizmi
kapsamında hedef kitle küresel bir potansiyel kazanmış durumdadır. Küresel faaliyetlerin öne
çıktığı sağlık turizmi alanında farklı aktörlerin faaliyetlerinin ve bakış açılarının tespit edilebilmesi
amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden birebir mülakat tekniğinin uygulanması yoluyla veri
toplanması tercih edilmiştir. Araştırma keşifsel nitelikte olup veri toplama yöntemi olarak sosyal
bilimlerde de yaygın olarak kullanılan “yarı yapılandırılmış görüşme” tekniği uygulanmıştır.
Katılımcılardan deneyimleri çerçevesinde, sağlık turizm faaliyetlerinde sektörün mevcut durumunu
yansıtan durumları, alanın güçlü ve zayıf yönlerini betimlemeleri talep edilmiş böylelikle
katılımcıların da araştırmayı yönlendirmelerine olanak verilmiştir.
Amaçlı örneklem yöntemi kullanılmış olup İzmir ilinde;
✓ İl sağlık müdürlüğü yetkilileri (İki yönetici),
✓ Kamu ve özel hastaneler, (İki kamu, iki üniversite ve yedi özel hastane yöneticisi),
✓ Otel ve sağlık merkezleri (Üç otel ve iki spa/welness merkezi),
✓ Turizm acentaları (üç acente)
ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler Şubat 2018-Mayıs 2020 yılları arasında
gerçekleştirilmiş ve toplam 21 yönetici ile görüşülmüştür. Görüşmeler, önceden randevu alma
yoluyla ilgili kişiler ziyaret edilerek ortalama 60-90 dakika arasındaki sürelerde gerçekleştirilmiştir.
Görüşmelere nitel araştırmanın temel prensibi çerçevesinde kalıpların ortaya çıktığı ve tekrar
etmeye başladığı doyum noktasına kadar devam etmiştir. Çalışmada hiçbir şekilde işletme veya kişi
ismi kullanılmayacağı konusunda katılımcılar bilgilendirilmiştir. Buna rağmen, katılımcılar
görüşmelerin, video, ses kaydı vb. şekilde kayıt altına alınmasını istememiş ve veri toplama
aşamasında sadece araştırmacıların tuttuğu notlardan faydalanılmıştır.
Yarı yapılandırılmış mülakat formu iki bölümden oluşmuştur. İlk bölümde görüşmelere katılan
profesyonel yöneticilerin deneyimlerine ve konumlarına yönelik sorular sorulmuştur. İkinci
bölümde, literatür taraması kısmında ön plana çıkan ve Türkiye’de sağlık turizmi için 13 (onüç)
özellikli duruma ilişkin birer soru hazırlanmış ve katılımcılardan, verilen her bir başlık için
deneyimlerini örneklendirerek anlatmaları istenmiştir.
5. BULGULAR
5.1. Sağlık Turizmi Çerçevesinde İzmir’de Öne Çıkan Sağlık Hizmetleri
Yapılan görüşmelerde katılımcılar Türkiye’nin sağlık turizminde ön plana çıkmaya başlamasıyla
bazı tedavi ve ameliyat türlerinde özellikle tercih edilebilir konuma geldiğini, İzmir’in Türkiye’nin
geneline uyumlu şekilde özellikle tüp bebek tedavisi (IVF), genel cerrahi, estetik cerrahi, saç ekimi,
göz ameliyatları ve diş tedavilerinde öne çıktığını ve tedavilerini başarılı bir şekilde tamamlayarak
ülkelerine memnun dönmelerini sağlamakta olduğunu belirtmişlerdir. İzmir’in önde olduğu alanlar
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 815
arasında tüp bebek tedavisi, kardiyoloji, ortopedi, estetik ve plastik cerrahi (BBL, bişektomi, göz
kapağı estetiği, kulak estetiği, six pack, rinoplasti, liposuction, karın germe, meme dikleştirme, saç
ekimi, yüz ve boyun germe, meme küçültme, meme büyütme, jinekomasti), obezite tedavisi (tüp
mide, mide balonu, gastrik bypass, diyabet tedavisi), ağız ve diş sağlığı (implant, porselen ve
zirkonyum kronlar, kaplamalar), göz hastalıkları tedavisi (lazer ameliyatları, katarakt, mercek
yerleştirme) bulunmakla birlikte başka alanlarda da hizmetler sunulmaktadır.
5.2. İzmir’in Tercih Edilme Nedenleri
Görüşme kapsamında katılımcılar Türkiye genelinde sağlık alanındaki teknolojinin gelişmişlik
düzeyi, maliyetler, hekimlerin uzmanlıkları ve tecrübeli oldukları alanlar, komşu ülkelerle olan
ilişkiler, hız ve bekleme süreleri gibi faktörler de Türkiye’nin tercih edilmesinde önemli rol
oynadığını ifade etmişlerdir. Özellikle, tüp bebek tedavisi (IVF), genel cerrahi, estetik cerrahi, saç
ekimi, göz ameliyatları ve diş tedavilerinde Türkiye’nin, birçok şehrinde sağlık turizmi kapsamında
hastalarını kabul etmekte ve tedavilerini başarılı bir şekilde tamamlayarak ülkelerine memnun
dönmelerini sağlamakta olduğu belirtilmiştir.
Katılımcıların tamamı, sağlık turizminin İzmir için gerçekten de çok uygun olduğuna inanmaktadır.
İzmir’in sağlık alanında en önemli avantajları arasında özellikle deneyim bakımından nitelikli insan
gücü
̈, kamu ve özel hastaneler/sağlık işletme ile bu işletmelerin yüksek teknolojili altyapısı ön plana
çıkmaktadır. Katılımcılar sağlık turizmi ve yabancı ülkelerden gelecek olan sadece hastalara değil
aynı zamanda refakatçilerine ve yakınlarına da en iyi şekilde hizmet verebilmek için uzun yıllardan
beri yatırım yaptıklarını, sağlık ve turizmin hizmetler sektöründe çok dikkat edilmesi gereken ve
hassasiyet taşıyan iki alan olduğundan dolayı bir taraftan nitelikli çalışan istihdam etmeye
çalıştıklarını, diğer taraftan da mevcut çalışanların niteliklerini artırmaya çalıştıklarını
belirtmişlerdir.
Bir ülkenin ya da bir şehrin sağlık turizmine elverişliliği konusundaki önemli bir gösterge de ulaşım
yönünden elverişli olmasıdır. Bu yönden bakıldığında katılımcılar, İzmir’in şehir içi ulaşımı
yönünden çok fazla sıkıntısı olmamasına rağmen uluslararası uçuşlarda dezavantajlı olduğunu
belirtmişlerdir. İzmir’e direkt uçuşların kısıtlı sayıda olması ve İstanbul üzerinden aktarmalı uçuşlar
yapılmasından dolayı hastaların İzmir’i tercih etmedikleri ortaya çıkmıştır. Bu noktada sadece şehir
içi ulaşımda yaşanan sıkıntılar nedeniyle, birçok hastanenin konaklama için İzmir dışındaki
noktaları tercih ettiği bilgisi edinilmiştir.
Elde edilen bir başka bulgu da, sağlık turizmine dahil olacak kişilerin uluslararası ilişkiler, siyasi
olaylar ve huzursuzluklardan olumsuz etkilendikleridir.
5.3. İnsan Kaynakları Konusundaki Çalışmalar
Hizmetler sektörü kapsamında farklılaşan pazarlama karmasının en önemli bileşenlerinden biri olan
insan yani personel, hizmetler sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde emek yoğun olmasından
dolayı mal üreten işletmelere oranla daha kritik role sahiptir. Gerek sağlık gerekse turistik
işletmelerin hizmet kalitesini belirleyen unsurların başında da müşteri-personel etkileşimi
gelmektedir. Personel kapsamına en kıdemli ve uzman doktorlardan temizlik elemanlarına kadar
tüm çalışanlar girmektedir. Hastanelerde temelde 4 grup personel bulunmaktadır. Bunlardan ilki
doktorların, hemşirelerin, hastabakıcıların vb.’lerinin oluşturduğu doğrudan sağlık hizmeti veren
personel, ikincisi doğrudan sağlık hizmeti veren personele destek veren ve yine sağlık işlemleri
(laboratuvar, tahlil, röntgen vb.) gerçekleştiren personel, üçüncü grup günlük işleri/işlemleri (kayıt,
giriş-çıkış işlemleri, sigorta, ödeme, temizlik, yemek vb.) gerçekleştiren personel ve son olarak
tesislerin yönetimsel çalışmalarında (genel yönetim, finans, insan kaynakları, satın alma, pazarlama
vb.) görev alan personellerden oluşmaktadır. Ayrıca belirtilmelidir ki sağlık hizmeti almak isteyen
kişilerin isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek istekte ve bilinçte olan nitelikli ve eğitimli
personel, sağlık hizmeti alınması ve kalınan süre boyunca karşılaşılabilecek sorunları ortadan
kaldırabilmekte ve misafir memnuniyetinin sağlanmasında önemli bir unsur olmaktadır. Sağlık
sektöründen farklı olarak sağlık turizmi kapsamında çalışmalar yapan ve bu çalışma kapsamında
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 816
görüşülen işletmeler özellikle uluslararası boyut söz konusu olduğu için yatırımlarını ve çabalarını
çeşitlendirip artırmak zorunda kaldıklarını da belirmişlerdir. Son olarak belirtilen bir husus da
işletmelerin müşteri ilişkileri yönünden deneyimli çalışanlara sahip olmaları gerektiğidir.
Katılımcılar İzmir ilinin sahip olduğu üniversite sayısı ile insan kaynakları açısından bir sıkıntı
yaşamadığını vurgulamaktadırlar. Özellikle yabancı dil bilgisi sahip nitelikli çalışan bulma
konusunda avantajlı olduklarını belirtmişlerdir.
5.4.Sağlık Turizmi Çerçevesinde Maliyetler ve Fiyatlar
Birçok üründe olduğu gibi hizmetler sektöründe alım kararlarında fiyat ya da yeni bakış açısıyla
müşteriye olan maliyet etkili bir pazarlama değişkenidir. Birçok hizmet, hizmetin alınacağı yer
(destinasyon) ve tesis için hazırlanan paket (ulaşım, konaklama, tedavi vb.) katlanılacak
maliyetlerin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Uluslararası pazardaki ekonomik koşullar
da fiyatlandırmayı etkilemektedir. Yapılan görüşmelerde sağlık turizmi kapsamında verilen sağlık
hizmetleri, konaklama ve hizmet kalitesinin yüksek olması buna mukabil müşterilere yönelik
maliyet olarak uygun olması Türkiye ve özellikle İzmir’in tercihlerde öne çıkmasını sağladığı
vurgulanmıştır. Bu bağlamda turistik gezisi sırasında İzmir’de estetik cerrahi operasyon fiyatlarını
öğrenen bir turistin, İngiltere’ye döndüğünde sağlık turizmi alanında iş faaliyetine başladığı ve
Türkiye’ye sağlık turisti getirmeye yönelik özel hastaneler ile anlaşma yaptığı bilgisi Türkiye’deki
sağlık operasyonlarının ekonomikliğine yönelik elde edinilen bulgulardandır.
Altının çizilmesi gereken bir husus da maliyetler söz konusu olduğunda üç önemli konu ortaya
çıkmaktadır. Bunlardan ilki sağlık hizmetini alacak olan kişilerin katlanmak zorunda oldukları
maliyetlerdir. İkincisi sağlık hizmetini alacak kişilerle birlikte olan yakınlarının katlanmak zorunda
oldukları maliyetlerdir. Üçüncüsü ise parasal olmayan maliyetlerdir. Parasal olmayan maliyetler
arasında zaman harcama, özellikle bekleme, istenmeyen zihinsel ve fiziksel çaba yanında duyularla
ilgili olumsuz deneyimler gelmektedir. İşletmeler gerek parasal gerekse parasal olmayan
maliyetlerin son derece dikkatli bir şekilde ulusal ve uluslararası rekabet koşulları da dikkate
alınarak planlandığını belirtmişlerdir.
5.5.Sağlık Turizmi Çerçevesinde Fiziksel Çevre
Hizmetin verileceği ortamın tasarlanması ve hizmet performansının somut unsurlarının sunulması
son derece önemlidir. Hizmet performansını ve/veya sunumunu destekleyen somut unsurlarla
birlikte hizmetin sunulduğu ve işletme-müşteri etkileşiminin gerçekleştiği mekanlar fiziksel ortamı
oluşturmaktadır. Hizmet ile ilgili karar verilmeden önce işletmenin kalitesi ve özellikleri hakkında
somut kanıtlar ve bazı ipuçları aranmaktadır. Bu bağlamda binalar/çevresi, iç tasarım/tefriş,
araçlar/donanım, personelin giyim kuşamı, ses ve kokular gibi diğer somut unsurlar fiziksel ortamı
oluşturmaktadır. Fiziksel ortam, alınan hizmetten duyulan memnuniyet ve sadakatın
oluşturulmasında, hizmetlerin/işletmelerin tavsiye edilmesinde önemli bir etken olarak
görülmektedir. Sağlık hizmetlerinden yararlanmak üzere gerçekleştirilecek satın alma kararları
öncesince daha fazla ipucu/kanıt aranmakta ve daha çok bilgiye de ihtiyaç duyulmaktadır.
İşletmelerin ve destinasyonların fiziksel ortamı ile ilgili edilen bilgilerin bireylerde ve/veya
beraberindeki kişilerde olumlu etkiler bırakması bu kitleyi işletmeye ve destinasyona çekmektedir.
Yapılan görüşmelerde İzmir’in sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren işletmelerinin yeni
olmaları, binaların ve fiziksel çevrenin gerek mimari, gerekse kullanışlılık açısından uygunluğu ve
çekiciliği gibi güçlü özellikleri sayesinde sağlık turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip
olduğu ifade edilmiştir. Vurgulanması gereken bir husus da genel pazarlama faaliyetleri
çerçevesinde özellikle de internette (web siteleri, sosyal medya vb.) başta tesisler olmak üzere
sunulan hizmetler hakkında açıklayıcı, ikna edici, çekici görseller ve sözlü ifadeler kullanıldığıdır.
İşletmeler internete özel ilgi göstermektedir ve hedef kitlelerine uygun olarak farklı dillerde iletişim
kurmaya çalışmaktadırlar.
Bunların yanında şehrin benzersiz ve iyileştirilebilir termal kaynakları, hâlihazırda kurulmuş sağlık
turizmi merkezleri, tüm yıl boyunca uygun iklim koşulları, eşsiz bir coğrafyası, tarihi mirası ve
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 817
uygun altyapısı ve belediyenin sunduğu hizmetler ve tesislerin de olumlu etkiler yarattığının altı
çizilmiştir.
5.6. Süreçlerin Yönetimi
Süreçlerin tasarlanması, uygulanması ve yönetimi, tatmin ve memuniyet seviyesini etkileyen, kritik
bir faaliyetler zinciridir. Süreç yönetimi işletmede tüm işletme faaliyetlerini kapsamaktadır. Bir
işletmenin işlerini nasıl yaptığı, çoğu zaman ne yaptığı kadar önemli olabilmektedir. Müşteriler
özellikle hizmetin üretiminde ortak rol oynuyorlarsa süreçlerde aktif olarak bulunmaktadırlar.
Süreç, uygulanacak hizmetin oluşturulması ve tesliminde metodun seçimi ve izlenecek olan yolu
içermektedir. Süreç dâhilindeki faaliyetlere akışın tasarımı, müşterilere yönelik faaliyetlerin sayısı
ve sırası, müşterinin katılımının mahiyeti, iletişimde olacak personelin rolü, teknolojinin rolü,
otomasyonun derecesi örnek verilebilir. Kötü tasarlanmış süreçler zaman kaybına, olumsuz müşteri
deneyimine ve hayal kırıklığına neden olmaktadır. Etkili ve verimli işleyen, beklentileri
karşılayarak memnuniyet yaratan hizmet süreci faaliyetleri, uyumlu işleyiş ve doğru bir
organizasyon yapısının mevcudiyeti müşterilerin memnuniyetini ve tatminini arttıracaktır.
Yapılan görüşmelerde sağlık turizminin sadece hastane, klinik vb.den ibaret olmadığı, aynı
zamanda sağlık tesislerinin merkezde olduğu sağlık ve turizm faaliyetlerinin uyumlu bir şekilde
bütünleştiği büyük bir portföy olarak tanımlanmıştır. Bu portföy içinde yabancı ülkelerde yapılan
tanıtımlar, pazarlama faaliyetleri, sigorta vb. yasal işlemlerin yürütülmesi, gerekli izinlerin alınması,
vize, uçak biletleri, sağlık tesisi ve otel rezervasyonları, karşılama ve transfer işlemleri, çevre
gezileri, faturalandırma vb. çok sayıda işlemin olduğu ve birbirinden bağımsız gibi görünen
hizmetlerin birbirine entegre olarak herhangi birinde aksama olmadan gerçekleştirilmesi gerektiği
vurgulanmış, İzmir’in yıllar içinde sağlık ve turizm alanında edindiği tecrübeleri birleştirerek
memnuniyetin en üst düzeyde olduğu hizmetler bütününü sunduğunun altı çizilmiştir.
İzmir’de sağlık değer zincirini etkili bir şekilde oluşturmuş olan özel hastanelerin bulunduğu
vurgulanmıştır. Bu bağlamda Irak, S.Arabistan ve Libya’da faaliyet gösteren şirketlerle anlaşmalar
yapıldığı, gerektiğinde ambulans uçaklar kullanılarak bu ülkelerden Türkiye’ye sağlık turisti
getirildiği bilgisine ulaşılmıştır. Bu tip örnek uygulamaların sayısının artırılması İzmir ilinin sağlık
turizm kenti marka algının oluşturulması açısından önem taşıdığını söylemek mümkündür.
5.7. Sağlık Turizmi Konusunda İzmir’de Yapılması Gerekenler
Katılımcılar, şehrin sağlık turizmi için büyük bir potansiyele sahip olduğuna, ancak bu potansiyelin
tam olarak kullanılamadığına inandıklarını, İzmir’de sağlık turizmi yönünden ilgilenilmesi gereken
birçok sorunun olduğunu da dile getirmişlerdir. Katılımcılara göre her ne kadar geçen yıllar içinde
son derece olumlu gelişmeler yaşansa da İzmir’de sağlık turizminin çerçevesinin hala çok dar
tanımlandığı, ortak bir sağlık turizmi politikasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Ayrıca İzmir’in
sağlık turizmi yönünden konumlandırılmasının tam ve doğru yapılmasının, imajının
güçlendirilmesinin ve markalaşmasının gerekli olduğu vurgulanmıştır. Örneğin katılımcılar İstanbul
özellikle Ortadoğu’dan saç ekimi konusunda büyük ilgi görmekte ve merak uyandırmakta olduğunu
belirtmiş ve bu turistleri İzmir’e getirmenin oldukça zor bir süreç olduğunu vurgulamıştır.
Dolayısıyla İzmir’e yönelik marka algısı ve konumlandırmanın etki bir politikayla yönetilmesi
sağlık turistlerini cezbedebilmek açısından önem taşımaktadır.
İzmir’in sağlık turizmi altyapısı kapsamında özellikle mevcut otellerin dikkat çekici bölümünün
sağlık turizmi standartlarını ve gereksinimlerini karşılayamadığı üzerinde de durulmuştur. Sağlık
turizmi açısından otellerin süratle elverişli hale getirilmesi ve oteller yönünden sağlık turizmi için
ortak bir yönerge oluşturulması gerekliliği ifade edilmiştir.
Sağlık turizmi açısından en önemli görev özellikle kamu ve üniversite hastanelerine düşmektedir.
İzmir’de mevcut kamu ve üniversite hastanelerinin sağlık turizmi yapısına uygun olmaması
nedeniyle yeniden yapılandırılma gerekliliği bulunmaktadır. Uluslararası standartlarda kaliteli
hizmetin bir göstergesi sayılan JCI akreditasyon belgesine sahip hastanelerin sayısının arttırılması
gerekliliği üzerinde durulmuştur. Özellikle, hastanelerin yüksek hasta sayıları nedeniyle bu alana
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 818
yeterince eğilemedikleri de özellikle vurgulanmıştır, ayrıca bu işletmelerdeki yöneticilerin İzmir
için sağlık turizmi faaliyetlerinde istekli fakat umutsuz oldukları da katılımcılar tarafından
belirtilmiştir. Sektörel anlamda nitelikli işgücünün kamu kurumlarında çalışma koşullarının
yoğunluğu ve fazlalığı nedeniyle özel hastanelerde çalışmayı tercih etmesi ve halihazırda mevcut
yöneticilerin sağlık kökenli olması da İzmir’in sağlık turizmi için önemli bir dezavantaj olarak
görülmüştür. Hastanelerde özellikle işletme ve pazarlama eğitimi almış yöneticilerin sağlık
turizminin gelişiminin ivme kazanmasına önemli katkılarda bulunacağının altı çizilmiştir
Bir ülkenin ya da bir şehrin Sağlık Turizmine elverişliliği konusundaki önemli bir gösterge de
ulaşım yönünden elverişli olmasıdır. Bu yönden bakıldığında katılımcılar, İzmir’in şehir içi ulaşımı
yönünden çok fazla sıkıntısı olmamasına rağmen uluslararası uçuşlarda dezavantajlı olduğunu
belirtmişlerdir. İzmir’e direkt uçuşların kısıtlı sayıda olması ve İstanbul üzerinden aktarmalı uçuşlar
yapılmasından dolayı hastaların İzmir’i tercih etmedikleri ortaya çıkmıştır.
İzmir’in sağlık turizmi kapsamında tanıtımına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi aşamasında
bürokrasi anlamında yeterli desteğin sağlanamadığı ortaya çıkmıştır. Sağlık turizmine yönelik
gerçekleştirilen reklam ve tanıtım çalışmalarında özel sağlık işletmelerinin daha ön planda olduğu
ifade edilmiştir. İzmir’e sağlık turistlerini çekme aşamasında yurtdışında faaliyet gösteren tanıtım
ofislerinin yeterli işlevde çalışmadığı, ikili işbirliklerinde eksiklikler olduğu, bu bağlamda özellikle
reklam ve tanıtım aşamasında,
I. Sosyal medya ve internet üzerinden içeriklerin (hastaların izinleri doğrultusunda onay alarak
yararlanılan hizmetlere göre önce-sonra durumları şeklinde görseller ve bilgiler) daha yoğun
kullanılmasını
II. Youtube da tanıtım videolarının daha fazla yayınlanmasını
III. TV reklamları ve Fuar katılımlarına gereken önemin verilmesini
IV. Aylık yurtdışı organizasyonların (Uzman doktor katılımı ile sohbet ve seminerler),
aksatılmadan gerçekleştirilmesi gerekliliğini özellikle belirtmişlerdir.
6. SONUÇ ve ÖNERİLER
Sağlık turizmi genel anlamda sağlık turistleri şeklinde adlandırılan hastaların, sağlık koşullarını
iyileştirmeleri adına gerçekleştirdikleri seyahatler olarak tanımlanmaktadır. Sağlık turizmi eski
zamanlardan beri var olmasına rağmen ülkeler özellikle son dönemlerde popülerliğini artıran ve
adını sıkça duyduğumuz bu alternatif turizm türüne, turizm gelirlerini artırmak adına
yönelmektedirler.
Günümüzde, sağlık turizmi kapsamında uygun ve gelişmiş sağlık tesislerinin yanı sıra, nitelikli tıbbi
ve idari kadroya sahip ve düşük maliyetli ülkeler, pazar paylarını artırmak için özveriyle
çalışmaktadır. Son on yılda Türkiye, bu sektördeki konumunu küresel olarak istikrara kavuşturmak
için önemli adımlar atmaktadır. Pek çok girişim doğru bir şekilde yapılsa da, Türkiye’nin sağlık
turizmi ve medikal turizm açısından hala gelişme aşamasında olduğu kabul edilmektedir.
Ev sahibi ülkenin ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olan sağlık turizmi endüstrisinin
eğilimlerini ve belirleyicilerini anlamaya yönelik artan bir ihtiyaç vardır. Türkiye’nin uluslararası
bir turizm destinasyonu olarak popülaritesi, başta hekimler olmak üzere sağlık personelinin yüksek
niteliği ve uzmanlığı, önde gelen sağlık işletmelerinde bulunan ileri teknoloji ile birleştiğinde,
Türkiye'yi sağlık turizmi açısından en popüler seyahat destinasyonlarından biri haline getirmektedir.
Yaklaşık 8500 senelik tarihi geçmişiyle medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan İzmir Türkiye’nin
önem bir kıyı kenti konumundadır. Tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra iklimi ve coğrafi
güzellikleriyle turizm sektörü açısından, yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekmektedir. 629
kilometrelik sahil şeridi, yaklaşık 100 kilometrelik doğal plajının yanında jeotermal kaynaklara da
sahiptir. Kitle turizmi açısından özellikle son zamanlarda Antalya Muğla ve İstanbul'a göre
popülaritesini kaybetmesine rağmen İzmir ili Türk turizminin hala önemli bir destinasyonu
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 819
konumundadır. Kitle turizminin yanı sıra alternatif turizm yönünden bölgenin kaynakları ve
potansiyelleri göz önüne alındığında sağlık turizmi bölgeye uygun bir alternatif turizm olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Popüler bir turizm destinasyonu olması ve turizm hizmetleri sektöründe tecrübeli olmasından dolayı
İzmir’de sağlık turizmi kolaylıkla geliştirilebilir bir altyapıya sahiptir. İzmir’in bir liman şehri
olması ve kruvaziyer turizminin gelişmiş olmasından dolayı turizm açısından da halihazırda
oldukça avantajlı bir konuma sahiptir.
Sağlık turizmi değer zincirindeki paydaşlar entegre hizmet üretebilmelidirler. Sağlık turizminde
hasta ve hasta yakınlarının Türkiye’ye ve hastanelere/sağlık tesislerine çekilebilmesi bu konuda
paket programların hazırlanması ve bunların da diğer işletmelerle koordinasyon halinde yapılması
gereklidir. Sağlık turizmi kapsamında çapraz satış alternatifleri yüksek olan İzmir ilinin potansiyeli
diğer zincirindeki diğer üyelerle etkili çalışılarak kullanılabilir Ayrıca gelişmiş ülkelerdeki sağlık ve
sigorta sistemleri, teşhis ve tedavi fiyatları ve medikal teknolojiler için bilgi kaynakları
oluşturulmalı, sağlık turizmi için hedef ülkeler ve pazarlar düzenli olarak belirlenerek sağlık turizm
işletmeleri bu pazarlara yönlendirilmelidir.
İzmir sağlık turizmi hizmetlerini sunabilme açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen
konuyla ilgili mevcut paydaşlar arasında önemli bir koordinasyonsuzluk bulunmaktadır. Bu
bağlamda genel olarak yönetimler, yöneticiler, tur operatörleri, acenteler ve sağlık işletmeleri,
birlikte hareket etmelidir. Turizm ve sağlık ile ilgili işletmeler, konuya gerekli özeni göstermeli ve
sağlık turizmi için en etkili pazarlama yöntemlerinin ne olması gerektiği sorusuna sürekli yanıt
aranmalıdır. Şehrin imajının yeniden konumlandırılması gereklidir. Bu kapsamdaki çalışmalar tek
bir merkezi birim tarafından yönetilerek İzmir sağlık şehri olarak konumlandırılabilir.
Sağlık turizminde birçok vesileyle satış ve pazarlama uluslararası fuarlar aracılığıyla yapılmaktadır.
İzmir ilinin konumlandırması kapsamında ilgili kamu ve özel işletmelerin fuarlara etkin katılımı
önemlidir. Elde edilen bulgularda işletmeler fuar katılımlarını belirtseler de koordinasyonsuzluk ve
Türkiye sağlık turizm imajını oluşturacak ortak mesajların verilmiyor olması bir giderilmesi
gereken bir eksiklik olarak dikkat çekmektedir.
Bürokrasi sürecinde daha önceki çalışmalarda da vurgulandığı üzere İzmir’e ulaşım sağlık turizmi
açısından halen ciddi bir sorun olarak devam etmektedir. Sağlık turistleri İzmir için aktarma
yapmaktansa benzer hizmetleri sunan ve doğrudan uçuş olan noktaları tercih etmektedirler. Bu
çerçevede kamu otoriteleri başkanlığında özel havayolları şirketlerinin ve sağlık turizm
işletmelerinin ortak bir çatıda bir araya gelerek kazan kazan ilişkisini destekleyecek bir yapı veya
çözüm üretmeleri önem taşımaktadır.
Elde edilen bulgular kapsamında İzmir’in sağlık turizm kaynaklarının tercih edilen bir sağlık
turizmi destinasyonu olabilmesi açısından yeterli olduğu görülmektedir. Buna karşılık uygulanan
stratejilerin sayılı işletmelerle sınırlı kalmış olması dikkat çekicidir. Ortak bir vizyon
oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılmış olsa da bu çalışmaların da etkileşim zayıflığı nedeniyle
amacına ulaşamadığı ve sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren önemli sayıdaki işletmenin sürece
dahil edilemediği görülmektedir.
Sonuç olarak geniş katılımı yaratabilecek ortak bir vizyon ve strateji oluşturulması gerekmektedir.
İzmir ilindeki farklı büyüklükteki sağlık turizm işletmeleri kümelendirilerek bu sürecin yürütülmesi
sağlanabilir. Bununla beraber sağlık turizm sürecinin işlerliğini bozan bürokratik eksikliklerin ve
ulaşım probleminin çözülmesine yönelik adımların da acilen atılması önem taşımaktadır. Sağlık
kamu otoriteleri önderliğinde bir koordinasyon oluşturulması ve faaliyetleri bazında sağlık turizm
işletmelerinin sürece dâhil edilmesiyle sağlık değer zincirinin başarılı bir şekilde kurulması
sağlanabilir. İzmir ili ortak değer yaratımından ve strateji oluşturulmasından sağlanacak
potansiyelle sağlık alanında turizm sektöründen hak ettiği payı kazanacaktır.
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 820
KAYNAKÇA
Ban, H. J. & Kim, H. S. (2020). “Applying the Modified Health Belief Model (HBM) to Korean
Medical Tourism”. International Journal of Environmental Research and Public Health, 17(10): 36-
46.
Başara, B.B., Aygün, A., Çağlar, İ.S & Kulali B.(2020). “Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2019 Haber
Bülteni”. T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü.
Bektaş, G. & Şimşek, F. (2016). “İleri Yaş Sağlık Turizminde Mobil Sağlık Hizmetlerinin Önemi”,
Sağlık Akademisyenleri Dergisi, 3(4): 179-185.
Chia, K. W. & Liao, Y. M. (2020). “An Exploratory Study of Factors Influencing Chinese
Outbound Medical Tourism”. Journal of China Tourism Research, 1-19.
Chuang, T. C., Liu, J. S., Lu, L. Y. & Lee, Y. (2014). “The main paths of medical tourism: From
transplantation to beautification”. Tourism Management, 45, issue C, 49-58.
Çapar, H. & Aslan, Ö. (2020). “Factors affecting destination choice in medical
tourism”. International Journal of Travel Medicine and Global Health, 8(2): 80-88.
Çetinkaya, T. (2010). “Sağlık Turizmi Açısından Bursa İlinin Pazarlanabilirliği Konusunda Sağlık
Çalışanlarının Görüşlerinin Belirlenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya.
Çevik E. & Feher A. (2019). “The City of Izmir and Some Types of Tourism Practiced in This
Area”, Lucrări Ştiinţifice, Seria I, 21(3): 136-139.
Daştan, İ. (2014). “Türkiye'de Sağlık Turizmi: Türkiye Ve Özelinde İzmir'de Sağlık Turizminin
Mevcut Durum Analizi Ve Strateji Önerileri”. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 6(10): 143-163.
De Arellano, A. B. R. (2007). “Patients without borders: the emergence of medical tourism”,
International Journal of Health Services, 37(1): 193-198.
Doğanay, H. & Deniz, M. (2016). “Sağlık Turizmi Merkezi Olarak Alangüllü- Elengüllü
(Germencik- Bozköy) Kaplıcası”, Doğu Coğrafya Dergisi, 21(36):157-182.
Güvenç, C. (2009). “Türkiye'deki Termal Turizm Tesislerinin Planlama ve Tasarım İlkelerine
İlişkin Bir Model Önerisi”, Doktora Tezi, İstanbul.
Hadian, M., Jabbari, A., Mousavi, S. H. ve Sheikhbardsiri, H. (2019). “Medical tourism
development: A systematic review of economic aspects”. International Journal of Healthcare
Management, 1-7.
Holden, B. R. J. (2010). “Inches From Paradise: A Documentary Film Exploring How Caregivers
Of Mobility-Challenged Family Members Experience”, California State University, Presented to the
Department of Anthropology.
Isikli, E., SerdarAsan, S. & Karadayi-Usta, S. (2019). “Predicting the Medical Tourism Demand of
Turkey”. In Global Joint Conference on Industrial Engineering and Its Application Areas (pp.119-
132). Springer, Cham.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü (2020). “İzmir İli Sağlık Tesisleri”,
https://izmirism.saglik.gov.tr/TR,134872/saglik-tesisleri.html, (Erişim Tarihi: 09.10.2020).
Keleş, S. Ş. (2019). “Sağlık”, http://www.izto.org.tr/tr/izmir-saglik; (Erişim tarihi, 13.08.2020).
Kim, S., Arcodia, C. & Kim, I. (2019). “Critical success factors of medical tourism: The case of
South Korea”. International Journal of Environmental Research and Public Health, 16(24): 49-64.
Kiremit, A.Ş. (2008). “Turizmin Gelişiminde Bir Alternatif Olarak Medikal Turizm: Bir Sağlık
Kuruluşunda Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 821
Koca, C. (2010). “Engelsiz Şehir Planlaması Bilgilendirme Raporu”, Dünya Engelliler Vakfı.
İstanbul.
Köstepen A. & Öter, Z. (2015). “İzmir İli Sağlık Turizmi Potansiyelinin Değerlendirilmesi”, I.
Eurasia International Tourism Congress: Current Issues, Trends and Indicators (EITOC-2015): 657-
666.
Lee, C.G. (2010). “Health care and tourism: evidence from Singapore”, Tourism Management,
31(4): 486-488.
Mirza, N. (2016). “İzmir Medikal Turizm Kümelenme Potansiyeli”. Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18(4): 743-768.
Özek, M.V. (2012). “Sağlık Turizmi Kapsamları”, İzmir Ticaret Odası Sunumu.
Özsarı, S. H. & Karatana, Ö. (2013). “Sağlık Turizmi Açısından Türkiye'nin Durumu”. Journal of
Kartal Training & Research Hospital/Kartal Egitim ve Arastirma Hastanesi Tip Dergisi, 24(2): 136-
144.
Rerkrujipimol, J. & Assenov, I. (2011). “Marketing strategies for promoting medical tourism in
Thailand”. J Tour Hosp. Cul.Arts, 3(2): 95-105.
Sag, I. & Zengul, F. D. (2019). “Why medical tourists choose Turkey as a medical tourism
destination?”. Journal of Hospitality and Tourism Insights, 2(3): 296-306.
Schmerler, K. (2018). Medical Tourism in Germany, Determinants of International Patients‘
Destination Choice. Springer International Publishing.
Smith, P.C. & Forgione, D.A. (2007). “Global outsourcing of healthcare: a medical tourism
decision model”, Journal of Information Technology Case and Application Research, 9(3):19-30.
T.C Kalkınma Bakanlığı (2013). “10. Kalkınma Planı” (2014-2018). Ankara,
http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/12/Onuncu%20Kalk%C4%
B1nma% 20Plan% C4% B1.pdf, (Erişim Tarihi: 12.09. 2020).
T.C. Resmi Gazete, “Engelliler Kanunu”, 25868, 1 Temmuz 2005.
T.C. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu(SATURK), (2015).“Türkiye’nin
Sağlık Turizmindeki Önemi”, Ankara.
T.C. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü (2020). “Sağlık İstatistikleri Yıllığı
2019 Haber Bülteni”, Sayı:8.
Tengilimoğlu, D. (2013). Sağlık Turizmi, Siyasal Kitabevi, Ankara.
Tontuş, H.Ö. (2015).“Tüm Yönleriyle Sağlık Turizmi”, Sağlık Bakanlığı.
Toprak, L., Elsaied, H. H. & Mahmood, S. A. (2014). “Turizmin Yükselen Trendi: Sağlık Turizmi
Ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Örneği”. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 13(50):38-57
Tufan, İ., Köse, M. T. & Ayan, F. S. (2017). “Türkiye ve üçüncü yaş turizmi”. Mehmet Akif Ersoy
Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Dergisi, 1(1): 29-36.
Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu, (2013). Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı.
Türkiye’deki Termal Tesisler, http://www.turkey-healthtourism.com/TURKIYE-DEKI-TERMAL-
TESISLER_c__d_32.htm, (Erişim Tarihi: 25.04.2018).
UNWTO (2019). “International Tourism Highlights”, 2019 edition.
Wang, J. H., Feng, H. & Wu, Y. (2020). “Exploring key factors of medical tourism and its relation
with tourism attraction and re-visit intention”. Cogent Social Sciences, 6(1): 1-26.
ASR JOURNAL Open Access Refereed & Indexed & Journal
Year 2020, Vol:5, Issue:19 (DECEMBER) 822
Wongkit, M. & McKercher, B. (2013), “Toward a typology of medical tourists: a case study of
Thailand”, Tourism Management, 38(1): 4-12.
World Turizm Organization (UNWTO), (2017), “Tourism Highlights”, 2017 Edition.
Xu, T., Wang, W. & Du, J. (2020). “An Integrative Review of Patients’ Experience in the Medical
Tourism”. INQUIRY: The Journal of Health Care Organization, Provision, and Financing, Volume
57:1-14.
Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü (2020). “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Deniz Turizmi
Tesisleri ve Araçları”, https://yigm.ktb.gov.tr/TR-201146/deniz-turizmi-tesisleri-ve-araclari-
istatistikleri.html, (Erişim Tarihi: 01.10.2020).
Zarei, A. & Maleki, F. (2019). “Asian medical marketing, a review of factors affecting Asian
medical tourism development”. Journal of Quality Assurance in Hospitality & Tourism, 20(1): 1-
15.
Zolfagharian, M., Rajamma, R. K., Naderi, I. & Torkzadeh, S. (2018). “Determinants of medical
tourism destination selection process”. Journal of Hospitality Marketing & Management, 27(7):
775-794.