Conference PaperPDF Available

Dini İnançların Gastronomi Deneyimleri Üzerine Etkisi: Kapadokya Örneği

Authors:

Abstract

İnanç sistemleri tarih boyunca dünya üzerindeki kültürlerin şekillenmesinde etkili olmuş, var oluşundan itibaren evreni sorgulayan insanoğlu çok farklı inanışları benimsemiş veya kendi inanç sistemini oluşturmuştur. İnançların dini boyutu haricinde kültürel ve sosyal boyutu da mevcuttur. Bu durumda inanç, diğer kültürel ögelerle ilişkilendirilmeye müsait bir kavramdır. Yaşantımızı oluşturan ögeler birbirinden bağımsız değildir ve farklı noktalarda kesişmektedir. Dinin sosyal hayata yansıması, insan davranışlarında kendine yer edinmesiyle mümkün olmaktadır. İnancın soyut bir kavram olmaktan çıkıp nasıl somut bir pratiğe dönüştüğünü görebilmek için günlük hayata, hatta kimi zaman bir yemek masasına bakmak bile yeterli olabilmektedir. Kültürel aktarımlara tanık olan beslenme olgusu dini inançları da sofralarda ağırlamaktadır. Nasıl ki her inanış için dua etme şekli, ibadet şekli değişebiliyorsa; yemek yeme şekilleri, gıda tercihleri de değişebilmektedir. İnsanlar için esnek veya keskin çizgiler çizen din kavramı destinasyon seçimlerini de etkilemektedir. Her destinasyon kendine has özellikler taşımakta ve farklı bir kültürü barındırmaktadır. Bu durumda turist kendini farklı bir kültür ve yaşantı içinde bulmaktadır. Kültürün en önemli parçalarından birisi de şüphesiz turistin seyahati boyunca etkileşimde olduğu mutfak kültürüdür. Beslenmenin temel bir ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde, gezmek arzusunun yanında daha elzem hale geldiği durumlardan söz etmek bile mümkündür. Bu noktada turistin deneyiminin sadece karın doyurmaktan ibaret olması veya bölgenin mutfak kültürünü tanıyarak gerçek bir gastronomi deneyimi yaşaması ciddi bir ayrım noktasıdır. Çalışmanın gerçekleştirildiği Kapadokya bölgesi önemli bir turizm merkezidir. Doğal güzelliklerin yanı sıra, inanç turizmi için de önemli tarihi yapıları coğrafyasında barındırmaktadır. Kapadokya bölgesi gerek inanç turizmi gerekse her coğrafyadan insana kucak açması sebebiyle, farklı inanç sistemlerinden turistleri ağırlamaktadır. Turistlerin dini inançlarının gastronomi deneyimlerine ve yöresel mutfağı tanımalarına etkisini araştırmak, çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Çeşitli kaynaklar taranarak ve uzman görüşü alınarak hazırlanan veri toplama aracı araştırıcılar tarafından deneklere dağıtılıp eksiksiz doldurmaları sağlanmış, elde edilen veriler uygun istatistiksel programla değerlendirilmiştir. Bulgular üzerinden Kapadokya mutfak kültürünün turistlere tanıtımının daha verimli hale getirilebilmesi için öneriler sunulmaya çalışılmıştır.
DİNİ İNANÇLARIN TURİSTLERİN GASTRONOMİ DENEYİMLERİ
ÜZERİNE ETKİSİ: KAPADOKYA ÖRNEĞİ
Beyza UYANIK, Dr. Öğr. Üyesi Melek YAMAN
Özet
İnanç sistemleri tarih boyunca dünya üzerindeki kültürlerin şekillenmesinde
etkili olmuş, var oluşundan itibaren evreni sorgulayan insanoğlu farklı
inanışları benimsemiş veya kendi inanç sistemini oluşturmuştur. İnançların
dini boyutu haricinde kültürel ve sosyal boyutu da mevcuttur. Yaşantımızı
oluşturan ögeler birbirinden bağımsız değildir. Dinin sosyal hayata yansıması,
insan davranışlarında yer edinmesiyle mümkün olmaktadır. İnancın soyut bir
kavramdan somut bir pratiğe dönüştüğünü görebilmek için günlük hayata,
hatta bir yemek masasına bakmak bile yeterli olabilmektedir. Kültürel
aktarımlara tanık olan beslenme olgusu dini inançları da sofralarda
ağırlamaktadır. Nasıl ki her inanış için dua etme şekli, ibadet şekli
değişebiliyorsa; yemek yeme şekilleri, gıda tercihleri de değişebilmektedir.
İnanç kavramı destinasyon seçimlerini de etkilemektedir. Her bölge kendine
has özellikler taşımaktadır. Bu durumda turist kendini farklı bir kültür ve
yaşantı içinde bulmaktadır. Kültürün en önemli parçalarından birisi de
şüphesiz turistin seyahati boyunca etkileşimde olduğu mutfak kültürüdür.
Beslenmenin temel bir ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde, gezmek arzusunun
yanında daha elzem hale geldiği durumlardan söz etmek bile mümkündür. Bu
noktada turistin deneyiminin sadece karın doyurmaktan ibaret olması veya
gerçek bir gastronomi deneyimi yaşaması ciddi bir ayrım noktasıdır.
Çalışmanın gerçekleştirildiği Kapadokya bölgesi önemli bir turizm merkezidir.
Doğal güzelliklerin yanı sıra, inanç turizmi için de önemli tarihi yapıları
barındırmaktadır. Kapadokya bölgesi farklı inanç sistemlerinden turistleri
ağırlamaktadır. Turistlerin dini inançlarının gastronomi deneyimlerine ve
yöresel mutfağı tanımalarına etkisini araştırmak, çalışmanın temel amacını
oluşturmaktadır. Çeşitli kaynaklar taranarak ve uzman görüşü alınarak
hazırlanan veri toplama aracı araştırıcılar tarafından katılımcılara dağıtılmış,
elde edilen veriler uygun istatistiksel programla değerlendirilmiştir. Bulgular
üzerinden Kapadokya mutfak kültürünün turistlere tanıtımının daha verimli
hale getirilebilmesi için öneriler sunulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: İnanç, Gastronomi, Kapadokya, Yöresel Mutfak.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Yüksek
Lisans Öğrencisi, beyzauyanik0704@gmail.com
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları
Bölümü, melek.yaman@hbv.edu.tr
THE EFFECT OF RELIGIOUS BELIEFS ON TOURIST’S GASTRONOMIC
EXPERIENCES: THE CASE OF CAPPADOCIA
Abstract
Belief systems have been influential in shaping of the cultures around the
world, throughout the history. Human beings who have interrogated the
universe since its existence have adopted different beliefs or created their own
belief system. Religious beliefs have cultural and social aspects in addition the
religious aspect. So belief is a suitable concept associated with other cultural
components. The parts of our life are not independent from each other. On the
contrary, they intersect at different points. The reflection of religion on social
life is possible if religion gains a place in human behavior. It is enough to look
at daily life to understand the religion’s change from the abstract to the
perceptible. The fact of nutrition, hosts the religious beliefs at the dining table.
The practice of praying can be changed for each belief, therefore; eating habits
and food choices can be changed too. Also the religious belief affects on
destination choices. Each destination has a different culture. That's why
tourists experience different cultures in different areas. One of the most
important parts of culture is culinary culture that tourists interact with during
their trip. Take into consideration that the nutrition is a fundamental necessity,
desire to eat can be more essential when compared with the desire of traveling.
According to this, there are two ways: eating something, or experience a real
gastronomy experience through the exploration the region’s culinary culture.
Cappadocia region, where the study is made, is an important tourism center. In
addition to the natural beauties, Cappadocia has important historical structures
for religious tourism. Cappadocia region welcomes tourists from different belief
systems from all around the world. The main purpose of this study is to
investigate the effect of tourists' religious beliefs on gastronomy and local
cuisine experiences. The data gathering form which arranged by literature
review and expert opinion was distributed to the participants by the
researchers. The data obtained were evaluated with appropriate statistical
program. Suggestions were offered through the findings in order to make the
introduction of Cappadocia’s culinary culture more effectively.
Key Words: Belief, Gastronomy, Cappadocia , Regional Cuisine.
1. GİRİŞ
Her toplum, onu oluşturan kültürel değerlerle beslenmektedir. Bireyler ve
toplumlar yaşantıları oluşturan değerler bütününün vücut bulmuş halidir.
Kültürlerarası farklılık gösteren değerler ise toplumları birbirinden
farklılaştırmakta ve özel kılmaktadır (Aktay, 2015). Kültür denilen oluşum
birçok unsurla ve dini inançlarla yoğun etkileşimde olan bir kavramdır.
Manevi bir atmosferde temellenen din, kültürle anlam kazanmakta ve
yaşantılar ile somutlaşmaktadır (Okumuş, 2014). Dinin yansımaları ise
kültür içinde barınan her türlü pratiğe yansıyabilmektedir. İnsanlar inanç
üzerine kurulu düşünce ve tutumlarını kültürel hayatlarına da
taşımaktadırlar. Kültürün önemli bir parçası olan turizm ise, bu yaşantılar
bütününün etkisinde şekillenmektedir. Turizm faaliyetleri aynı zamanda
kültürel faaliyetler olarak da tanımlanabilir. Bu durumda kültür ve turizm
arasında yoğun bir alışveriş söz konusudur.
Turizm, günümüzde gezi kültüründeki gelişmeler ve teknolojinin de
getirdiği imkanlar sayesinde çok daha geniş bir alana yayılmıştır. Turizmin
amaçları ve araçları günden güne çeşitlenmektedir. Çalışmada ağırlıklı
olarak üstünde durulan “Gastronomi Turizmi” ise, turizmin yeme-içme
boyutunu özelleştirmektedir. Önceleri seyahat sürecinde bir ihtiyaç olarak
görülen beslenme; gastronomi turizmi için seyahat motivasyonu
niteliğindedir. İnsanlar gastronomi turizmi adı altında veya diğer turizm
çeşitleri kapsamında, mutfak kültürlerini deneyimlemeyi amaç
edinmektedirler. Bu istek, turizmi besleyen unsurlar içindeki mutfak
kültürünün yerini daha önemli hale getirmiştir. Klasik tanımından sıyrılan
beslenme olgusu, turist için ayrı bir önem arz etmektedir. Boş zaman
aktivitelerinin bir arada gerçekleştiği turizm faaliyeti, beslenme faaliyeti ile
daha da zenginleşmiştir (Ayaz ve Yalı,2017; Koç, 2012). Turizm faaliyetleri
içinde gastronomik ögelerin yerinin artması, turizm açısından mutfak
ltürünün yerini ve öneminin sorgulamayı gerekli kılmıştır.
Çalışmada kültürün önemli bir parçası olan inanç kavramı ve turizm aynı
bağlamda ele alınmıştır. Bu iki kavram için ortak alan olarak ise Kapadokya
bölgesi tercih edilmiştir. Bölgede yoğun bir şekilde gerçekleşen turizm
faaliyetleri ve çeşitlilik gösteren turist profilleri, Kapadokya’nın tercih
edilmesinde etkili olmuştur. Çalışmada turizm ve din ilişkisinin yemek
kültürü üzerinden değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
2. MUTFAK KÜLTÜRÜ, DİN VE TURİZM ÜÇGENİ
Yeme-içme alışkanlıkları kültürün önemli parçalarından birisidir.
Küreselleşme sebebiyle kültürlerin daha fazla etkileşim içine girmesi
kültürlerarası belirgin farklılıkların ortadan kalkmasında etkili olmuştur.
Kültürden beslenen turizm destinasyonları ise farklılaşma için yerel kültüre
önem vermiştir. Mutfak kültürleri önemli bir rekabet unsuruna
dönüşmüştür. Yerel ve sürdürülebilir görülen mutfak kültürü, kendine yeni
bir pazar arayan turizm için taze bir soluk olmuştur (Zağralı & Akbaba ,
2015). Yerel mutfaklar, bölge kültürünü tam olarak deneyimleyebilmek için
gereklidir. Turistler kültürü tanımak adına yöresel yemekleri de tanımak ve
tatmak isteyebilmektedir. Turizmde turist ve destinasyon arasındaki ilişki
ne kadar gerçekçi ve yaşantılara dayalı olursa, turistin bölgeyi tanıma ve
tatmin olma düzeyi de bu doğrultuda artabilir (Aslan, Güneren, & Çoban,
2014). Ayrıca turistin yerel mutfağı tanıması, ekonomik açıdan da katkı
sağlamaktadır. Bölgesel ekonominin kalkındırılması yöresel mutfak ile
desteklenebilmektedir (D. Çanakçı & Birdir, 2018). Kültürel anlamda
tanıtım sağlayan ürünler aynı zamanda satın alma ile de ilişkili olduğundan,
turistlerin yiyecek-ecek satın alma durumları ekonomik katkı ile doğru
orantılıdır (Birdir & Akgöl, 2015).
Yemek biyolojik nedenlere ek olarak sosyal nedenlerle de ilişkilidir. Yaşantı
sonucu oluşan beslenme kültürü bir iletişim ve sosyalleşme aracıdır
(Gürhan, 2017; Douglas, 1972). Yiyecek-içecek kavramı sadece ticari bir
kaygıdan veya endüstriyel bir oluşumdan ibaret değildir. Beslenme, birçok
sosyal ve kültürel unsurla ilgilidir. Kültürel varlıklar turizme kaynaklık
etmektedir (Ayaz & Yalı, 2017). Biyolojik bir eylem olan beslenme kültür
aracılığı ile bir gelenek göreneğe dönüşmektedir. Türk mutfak kültüründeki
gelenekler de birçok etmene bağlı olarak şekillenmektedir. Din kavramı da
bu etmenlerden birisidir (Beşirli, 2010). Bu durumda beslenme
sosyolojisi” kültürel, toplumsal ve dini ögeler üzerine kurulu bir düzeni
ifade etmektedir. Beşirli dini “insanın aşkın bir güce inanması, bağlanması ve
kendi iradesini o güce teslim etmesi” olarak tanımlamıştır (2017:74).
Kültürün beslenmeyi etkilediği gibi, din de ltürü etkilemektedir. Bu
durumda kültür, din ve beslenme kavramları birbiriyle karşılıklı ve çapraz
ilişkiler içindedir. Din sadece bir inanç sistemine değil; kültüre de işaret
etmektedir. Toplumun ahengini oluşturan unsurlardan birisidir ve
toplumun uyum içinde yaşamasına katkı sağlayabilmektedir. Bireylerin ve
toplumun yaşantısında inanç etkili olduğundan, ortak bir kültür ve değerler
bütününün gelişmesinde de etkilidir (Gürhan, 2017). Bireyler inançları
doğrultusunda yiyeceklerle bağ kurabilmektedirler. Yiyecekler üzerinden
kurulan sembolik bazı durumlar, helal-haram gibi, kişinin inancını
yiyecekler üzerinde somutlaştırmasının bir örneğidir (Beşirli, 2017). Bir
inanışa göre yenilebilen veya kutsal olan besin, başka inanışa göre el bile
sürülmeyen bir besin olabilmektedir. İnanç faktörü, bir yiyeceğin
tüketilmesi ve hazırlanmasındaki bütün aşamalarda etkili olabilir (Gürhan,
2017). Besinler aynı-farklı, yapay-doğal, iyi-kötü, iç-dış gibi zıtlıklarla
sınıflandırılmaktadır. Bu zıtlıklar besinleri ayırırken insanların ve
ltürlerin de tasnifini sağlamaktadır. Bu bağlamda sınıflar ve statüler
belirlenmekte ve yemeğe dair kurallar oluşmaktadır (Önçel & Özgür Göde,
2016). Bu kurallar, insanların besinlere yaklaşımlarını etkilemektedir. Bu
durum bir turist açısından ele alındığında ise pazarlama konusunda çok
önemli detaylar bulunmaktadır. Örneğin, domuz eti yenmemesi Müslüman
kimliğini oluşturan parçalardan birisi olması veya buna benzer durumların
oluşturduğu normlar pazarlama ve satış üzerine kültür ve inanç
penceresinden bakılmasını gerekli kılmaktadır (Onaran, 2015). Yemek
kavramı kültürel ve dini ögelerle daha derin bir anlam kazanmaktadır, çok
yönlü hale gelmektedir. (Gürhan,2017; Belge,2013). Dini faktörler beslenme
kültürünü etkilemekte, hatta beslenmeyi dini bir ritüele bile
dönüştürebilmektedir. Oruç gibi kavramlar ile din yemek aracılığıyla
ibadete dönüşmektedir. İnsanlar beslenme ile alakalı durumları dini görev
veya yasak olarak nitelendirirken inanç faktörünün etkisinde
olabilmektedirler (Gürhan, 2017). Yemeğin sofraya gelene kadar geçirdiği
her süreçte dinin etkisi görülebilir . Üretimdeki uygulamalarda, satış ve
ekonomideki belirleyicilerde, yemeğin pişirilmesi gibi birçok süreç inanç
çerçevesinde gelişebilir (Beşirli, 2017).
Ürünlerin milli kültüre ait olması bir sembolizm ve kurgu içerdiğinden,
yemeğin geçirdiği her aşama onun yöresel kimliklerini oluşturmaktadır
(Onaran, 2015). Bir bakıma kişi dini ve kültürel değerlerini normlar ile
somutlaştırmaktadır. Belirli bir kültürün hakim olduğu coğrafyalarda
oluşan kültürel normlar, hayatın her alanına etki etmektedir (Gürhan,
2017). Her kültürün kendine özgü bir kimliği vardır. Farklı kimlikler farklı
inançları yansıtmaktadır (Bober, 2014). Kültürdeki benzer ve farklı
noktalar, inanç için de geçerlidir.
Din, değerler vasıtasıyla insan davranışlarını yönlendirir. Davranışları
olumlu veya olumsuz olarak adlandırır. İnsanlar din kuralları çerçevesinde
bazı davranışları benimser bazılarını ise yapmaktan kaçınır. Beslenme
alışkanlıkları da tarih boyunca dinin etkisinde kalarak şekillenmiştir.
Toplumsal hayatı düzene koymayı da amaçlayan inanç sistemleri, hangi
besinlerin üretileceğine, nasıl hazırlanacağına ve tüketileceğine ilişkin
insanları bilgilendirmiştir. Günlük hayatın içine yeme-içme yönüyle de
giren din olgusu etki alanını genişletmiştir. Din aracılığı ile besinler de
insanların yaşantısında belirleyici olmuştur (Beşirli, 2017). Bireylerin,
dolayısıyla toplumların yeme-içme alışkanlıkları kültürel kimliklerinin
şekillenmesinde ve kültürel mirasın oluşumunda son derece önemlidir
(Gürhan, 2017).
Dini ritüeller din temelli davranışların yanı sıra diğer davranışları da
etkiler. Dinin etki alanı sadece inançlar üzerine ve inanç pratikleri üzerine
değildir. Günlük hayatın da içine kolaylıkla giren din olgusu yaşantıyı her
manada etkileyebilir. Kültürel yaşantıyı da içine alan bu etki alanı kültürel
kimliklerin oluşmasında rol oynamaktadır (Beşirli,2010). Toplumlar
arasındaki hiyerarşi de kültürel aktarımlar aracılığı ile mutfağa
yansımaktadır (Goody, 2013). Toplumun benimsediği ortak değerler vardır.
Bu değerler kültürden kültüre değişmektedir. Her insan yaşamını
sürdürmek için yemek yemektedir ancak ne yediği ve nasıl yediği daha özel
bir durumdur ve yeme-içme kültürüne bağlıdır (Barutçugil, 2011).
Beslenme her ne kadar gereklilik olsa da; tercihler de kültürel
değişkenlerdir ( Toksöz ve Aras, 2016; Tezcan, 2000).
Bir bölgenin sahip olduğu değerlerin içinde mutfak kültürü de
bulunmaktadır. Son yıllarda ise mutfak kültürü çekici bir unsur olarak ön
plana çıkmıştır (Zağralı ve Akbaba, 2015; Özdemir, 2008). Bu nedenle
yöresel mutfak geniş bir uygulama alanına sahiptir. Birleşmiş Milletler
Dünya Seyahat Örgütü de mutfağın turizm açısından önemini vurgulayan
veriler paylaşmıştır. Bu verilere göre seyahat eden turistlerin yüzde 88’den
fazlası için yeme-içme olanaklarının destinasyon seçimlerine etkilediğini
ifade etmişlerdir (Toksöz & Aras, 2016). Yerel mutfaklar, bir destinasyonun
somut olmayan kültürel mirasını temsil etmektedir. Yerel ürünleri tüketen
turistler bu sayede otantik bir deneyim yaşamaktadır (Zağralı ve
Akbaba,2015; Okumus ve diğerleri 2007). Bir turist bölgeye ne maksatla
gelmiş olursa olsun, yeme-içme deneyimi yaşayacaktır. Çünkü beslenme
günlük yaşamın önemli bir kısmını kapsamaktadır. Günlük yaşantı içindeki
deneyimlerin dışında, sırf gastronomi deneyimleri için de bir bölge tercih
edilebilir. Bir destinasyon yerel ürünlerini üretim, hazırlama ve sunma gibi
her amada pazarlayabilir. Turist ne kadar deneyimin içinde bulunursa o
kadar somut bir aktarım gerçekleşir (Yüncü, 2010). İnsanların
sosyalleşmelerinde din önemli bir etkendir. Yeme-içme faaliyetleri de
sosyalleşmenin bir parçası olduğundan din ile ilişkilidir (Beşirli, 2017).
Kültürel öğrenmede yurtdışındaki deneyimleri algılama şeklimiz çok
önemlidir. Kendi inanç ve değerlerimize göre hareket ederiz.
Deneyimlerimizi de bu şekilde yaşamaya çalışırız (Shaules, 2015).
Günümüzde imkanların artması ve küreselleşme insanların seyahat
noktalarını arttırmaktadır. Buna bağlı olarak insanlar daha çok kültürle
etkileşime geçmektedir ve daha çok mutfağı tanımaktadır. Bireyler kendi
kültürlerinin dışında mutfakları tanıma ve deneyimleme olanağına sahiptir
(Ichijo & Ranta, 2016). Bireylerin istek ve beklentileri turizmi
şekillendirmektedir. Turistin talepleri doğrultusunda destinasyonda
iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu durum karşılıklı memnuniyeti
getirmektedir. Sunulan ürün ve hizmetlerden memnun olan turist, bölge
için önemli getiriler sağlamaktadır. Bu bağlamda başvurulması gereken
önemli kaynaklardan birisi “tüketici davranışları” olmaktadır (Ayaz ve
Yalı,2017; Koç, 2012). Mutfak kültürünün bir pazarlama unsuruna
dönüşmesi, bölgelerin rekabet gücünü desteklemekte ve farklılık
oluşturmaktadır (Çanakçı ve Birdir, 2018). Turistik harcamalar
düşünüldüğünde, yiyecek-içecek önemli bir yer tutmaktadır. Ticari getiri
olarak konaklamadan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bu durum
işletmelerin konuya özen gösterme gerekliliğinin maddi yönünü
yansıtmaktadır (Ayaz ve Yalı, 2017;Görkem,2015). Birdir ve Akgöl’ün
yapmış olduğu bir çalışmada yabancı turistlerin gastronomi deneyimlerinin
başlangıç noktasının konaklama işletmeleri olduğunu ifade edilmiştir. Bu
durumda konaklama işletmeleri yöresel mutfağı tanıtmada önemli rol
oynamaktadır. İşletmeler ağırladıkları turistlere yerel ürünleri
sunabilmelidir ve menülerini buna uygun şekilde tasarlamalıdır. Turistlere
yerel ürünler en sağlıklı, en güzel ve en otantik haliyle sunulmalıdır (Birdir
& Akgöl, 2015). Müşteriye sunulan yiyeceğin lezzetli olması memnuniyet
için yeterli olmayabilir. Yiyeceğin sunulduğu atmosferin kalitesi de çok
önemlidir. Yemeğin atmosferle bütünleşmesi gerekir. Ayrıca personelin
deneyimli olması da bir gerekliliktir (Yarış, 2014). Yiyecek içecek işletmesi
her konuda özenli olmalıdır. Aksi halde yaşanan olumsuzluklar sadece
işletmenin imajını etkilemez; bölgenin ve bölgenin yöresel yemeklerinin de
etiketlenmesine sebep olabilir. İşletme bölge mutfağını tanıtma konusunda
istekli olmalıdır ve bilinçli bir şekilde hareket etmelidir. Menü, dekor,
atmosfer, sunum gibi bütün unsurlar yöresel değerleri ön plana çıkaracak
şekilde değerlendirilmelidir (Bucak & Aracı, 2013). Bir bölgenin seçiminde
ve o bölgede turistlerin yaşadığı deneyim üzerinde önemli etkiye sahip olan
bölgeye ait yemekler ve yemek ltürünü tanımak amaçlı düzenlenen
gastronomi turları bölgeyi ön plana çıkarabilmektedir (Sormaz, Özata, &
Güneş, 2015). Bir yiyecek-içecek işletmesinde misafirlerin memnuniyetini
etkileyen birçok faktör vardır. İşletmenin konumu, dekoru, otopark
imkânları, hizmet sunum şekli, kabul ettiği misafirlerinin sosyal statüleri ve
davranışları, servis personelinin dış görünüşü bunlardan bazılarıdır (Ayaz
& Yalı, 2017). Tüm bunların dışında sunulan ürün de önemli bir faktördür.
Turistin beklentilerini karşılama noktasında dikkat edilmesi gereken çok
fazla detay vardır. Yöresel mutfak kavramı bir ürünün sofraya gelmeden
önceki bütün aşamalarını kapsamaktadır. Yiyecekleri hazırlanırken
kullanılan araç-gereçten servis edilme şekline kadar yerel tarzların
gözlemlendiği aşamalar bulunmaktadır. Bu durumda yöresel ürünler ait
olduğu yöreyle özdeşleşmiştir ve o kültürü yansıtmaktadır (Toksöz ve Aras,
2016; Durlu Özkaya ve Kızılkaya, 2009). Yöresel yiyecekler uluslararası
markalaştırılması kültürü korumak için bir araç olarak kullanılabilmektedir
(Ichijo & Ranta, 2016).
Günden güne anlam kazanan gastronomi kavramı, estetik ve kültürel
değerler bütününe dönüşmektedir. Beslenme sosyo-kültürel bir durum
olarak algılanmaktadır. Bu durum gastronominin kültürel gerekliliğini
ortaya koymaktadır (Yılmaz & Şenel , 2016). Gastronomi ve turizm yakın
bir ilişkiye sahiptir. Özellikle son zamanlarda turizmin adeta ayrılamaz bir
parçası konumundadır. Mutfak kültürü içindeki her şey bölgeyi tanıtma ve
turistin ilgisini çekme aracı olarak kullanılmaktadır (Zağralı & Akbaba ,
2015).
Kapadokya bölgesinde turist çeşitliliğine bakıldığında inanç sistemleri
açısından oldukça farklı bireylerin bölgeyi ziyarete geldiği görülmektedir..
Bu durumda yöresel mutfak unsurlarının bireylerin inanç sistemleri ile
nasıl bir ilişki içinde olduğunun bilinmesi, mutfak kültürünün turistlere
sunulması konusunda önemlidir. Turistlerin ziyaret maksatları birçok
nedene bağlı olabildiği gibi inanç turizmi odaklı da olabilmektedir.
Kapadokya bölgesi kilise, şapel ve manastır gibi çok sayıda dini mekana ev
sahipliği yapmaktadır. Özellikle Hıristiyanlık inancına sahip bireyler için
çok kutsal mekanlar bulunmaktadır. Turistlerin dini yatkınlıkları veya
tutumları, yöresel mutfak deneyimi ve gastronomi deneyimi çerçevesinde
de değerlendirilebilir. Turistler gastronomi turizmi odaklı bir turizm
gerçekleştirmeseler dahi yeme-içme faaliyetlerinin dışında kalmaları söz
konusu olmamaktadır. Bu süre zarfında turistlere sunulan gastronomik
ögeler yöre mutfağını tanıtırken; turist profiline uygunluğu da göz önünde
bulundurulmalıdır. Kapadokya’yı ziyaret eden yabancı turistlere yönelik bir
çalışmada, araştırmacılar turistlerin çeşitlilik arayışı içinde olduklarını
belirlemişlerdir. Turistlerin yöresel yiyeceklere karşı ilgili ve meraklı
olduklarını, ürünleri deneyimlemek istediklerini saptamışlardır (D. Çanakçı
& Birdir, 2018). Turistlerin ilgisi doğru bir şekilde yönetildiği takdirde, dini
faktörler de sınırlılıklardan ibaret olmak yerine doğru pazarlama
unsurlarına da dönüşebilmektedir. Turistlerin yöresel mutfak üzerine
deneyimlerinin yönetilmesinde ve planlanmasında inanç sistemleri üzerine
düşünmek ve farkındalık oluşturabilmek gastronomi turizmine katkı
sağlayabilecektir.
3. YÖNTEM
3.1. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi
Araştırma 10-11 Kasım 2019 tarihlerinde Göreme’de gerçekleştirilmiştir.
Araştırmaya gönüllü olarak katılmış olan 167 birey araştırmanın örneklem
grubunu oluşturmaktadır. Evrene göre örneklem belirlenmesinde
Büyüköztürk ve diğerlerinin uyarlaması kullanılmıştır (Büyüköztürk vd.,
2017; Çıngı,1994).
3.2. Veri Toplama Aracı
Araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu yedi adet demografik
soru ve 36 adet tutum ölçmeye yönelik sorudan oluşmaktadır. Anket formu
Türkçe olarak hazırlandıktan sonra yine araştırmacılar tarafından
İngilizce’ye çevrildikten sonra katılımcılara sunulmuştur. Katılımcıların
demografik bilgilerinin bir kısmı kapalı uçlu sorulardan sınıflama soruları
ile ölçülürken; tüketici tutumları dereceleme soruları ile ölçülmüştür.
Demografik sorular içerisinde yer alan kişilerin din ve mezheplerine
yönelik sorular ile dinlerine göre tüketmedikleri besinlerin sorulduğu kısım
açık uçlu olarak katılımcılara yöneltilmiştir. Dereceleme yapmak üzere
beşli likert ölçek kullanılmıştır (1=Kesinlikle Katılmıyorum,
2=Katılmıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılıyorum, 5=Kesinlikle Katılıyorum).
Katılımcılara ulaşma noktasında yüz yüze anket tekniği kullanılmıştır. Bu
sayede cevaplandırma sırasında oluşabilecek sorunlara anında müdahale
sağlanmıştır. Ayrıca katılımcıların ifadeler hakkındaki soruları ve görüşleri
konusunda da birebir iletişim sağlanmıştır. Toplamda 181 katılımcıya
ulaşılmış 167 anket formu değerlendirmeye alınmıştır. Anket formunun
cronbach’s alpha değeri 0,84 çıkmıştır. Verilerin analizinde chi-square testi
kullanılmıştır. Bütün istatistiksel analizlerde anlamlılık seviyesi olarak
p<0.05 değeri kabul edilmiştir.
3.3. Araştırmanın Sınırlılıkları
Katılımcılara tesadüfi şekilde ulaşılması araştırmanın başlıca sınırlılığını
oluşturmaktadır. Anketin uygulanacağı bölge olarak belirlenen Göreme
ilçesini 10-11 Kasım 2019 tarihlerinde ziyaret etmekte olan turistler evren
olarak belirlenmiştir. Bu durum, uygulamanın zaman sınırlılığına da etki
etmiştir. Soruların doğru bir şekilde yanıtlanması için her katılımcıya
ayrılan süre örneklem sayısının belirlenmesinde etkili olmuştur.
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
Ankete katılan bireylerin yanıtlarının analizi sonucu elde edilen veriler
aşağıda sunulmuş, sonuçlar tablolar üzerinden değerlendirilmiştir. Tablo 1
e göre araştırmaya katılanların %56.9’u kadın, %43.1’ i erkektir. Bireylerin
yaşı 25-35 yaş aralığında yoğunlaşmıştır (%40,7). Bu yaş aralığını %24.0 ile
47-60 yaş grubu takip etmektedir. Eğitim durumlarına bakıldığında
katılımcılar en fazla üniversite mezunudur ( % 76.0 ). Lise ve ortaokul
mezunları oldukça azdır. Katılımcıların büyük çoğunluğunun Kapadokya
deneyimi yoktur, %29.9’unun dini inancı bulunmazken; %28.7’si Hıristiyan,
%21.6’sı Müslüman, geri kalan Ateist, Hindu ve Brahmanlardan
oluşmaktadır (Tablo 1).
Tablo 1. Katılımcıların demografik özelliklerinin dağılımı. (n=167)
n
%
Cinsiyet
Kadın
95
56.9
Erkek
72
43.1
Yaş
15-24
21
12.6
25-35
68
40.7
36-46
32
19.2
47-60
40
24.0
60+
6
3.6
Eğitim durumu
Okur-yazar
4
2.4
İlkokul
3
1.8
Ortaokul
7
4.2
Lise
26
15.6
Üniversite ve üstü
127
76.0
Kapadokya
bölgesini daha
önce ziyaret
etme durumu
Evet
36
21.6
Hayır
131
78.4
Dini inanç
Hıristiyan
48
28.7
Budist
15
9.0
Ateist
5
3.0
Müslüman
36
21.6
Hindu/Brahman
13
7.8
Dini inancım yok
50
29.9
Tablo 2 ye bakıldığında, katılımcıların bölgeyi inanç turizmi maksatlı
ziyaret etme durumları yaş, eğitim ve inanç bakımından farklılık
göstermektedir. Dini inancın destinasyon seçimini etkilemesi noktasında
yaş ve eğitim durumları anlamlı bulunmuştur. Yerel ürünleri tercih etme ve
inanç ilişkisi eğitim durumu ve Kapadokya deneyimi yönünden anlamlı
bulunmuştur. Turistlerin inanç durumları ve yerel ürünleri tüketme
tercihleri arasında anlamlı bir ilişki söz konusudur (P=0.00). İnançların
restoran seçimlerini etkilemesinde eğitim ve inanç faktörü (P=0.00);
yemeğin içeriğini dini nedenlerden dolayı değiştirme isteğinde ise inanç
faktörü (P=0.00) etkili olmuştur (Tablo 2). Cinsiyet faktörü, analiz
sonuçlarına göre anlamlı bir farklılık ortaya koymadığı için Tablo 2 ve 3 ‘e
dahil edilmemiştir.
Turistlerin inanç dağılımları içinde Hıristiyanlık önemli bir yüzdelik dilime
sahiptir (Tablo 1). Bir diğer önemli durum ise turistlerin yerel
restoranlarda üzümden yapılmış ürünlerin bulunmaması ifadesine
katılmalarıdır. Buradan hareketle yerel restoranların yöresel ürünlerin
tanıtımı konusunda yeterlilikleri sorgulanması yararlı olacaktır. Bölgenin
imajının sadece Testi Kebabı’ndan oluşması, gastronomi turizmi ve mutfak
kültürünün tanıtımı için yeterli olamamaktadır.
Tablo 2. Turistlerin restoran tercihleri.(n=167)
1.GRUP SORULAR
Yaş
Eğitim
durumu
Kapadokya
bölgesini
ziyaret etme
durumu
Dini
inanç
P
P
P
P
Kapadokya bölgesine
sadece inanç turizmi için
gelirim.
,001*
,000*
,403
,000*
Nevşehir’de benim inancıma
göre çok kutsal olan dini
mekanlar vardır.
,021
,001*
,308
,000*
Dini inançlarım seyahat
edeceğim yeri seçmemde
etkilidir.
,002*
,000*
,008
,014
İnanç turizmi için
geldiğimde bölgenin
mutfağını tanıma fırsatı da
bulurum.
,130
,000*
,501
,007
Seyahatlerim sırasında
mutlaka yiyeceklerimi
yanımda getiririm.
,028
,049
,001*
,017
Nevşehir’ deki restoranları
kendi mutfak kültürüme ve
inancıma uygun bulurum.
,052
,642
,066
,027
Kapadokya bölgesindeki
restoran menülerini
evrensel bulurum.
,131
,419
,513
,538
Yerel ürünleri tercih
etmememde inancım etkili
olur.
,035
,000*
,000*
,005
Yerel restoranlarda yemek
yedim, fakat beğenmedim.
,000*
,032
,002
,000*
Yerel restoranlarda yemek
yedim ve çok beğendim.
,000*
,107
,146
,237
Nevşehir’de her inanca
uygun bir restoran bulmak
mümkündür.
,256
,545
,107
,168
Yemeklerin sağlıklı olması
benim için önemlidir.
,000*
,275
,110
,001*
Farklı mutfak kültürlerine
ait yemekleri inançlarıma
uygun bulmuyorsam
tüketmem.
,020
,005
,002*
,000*
Nevşehir’in mutfak
kültürünü ilgi çekici
bulurum.
,013
,413
,064
,600
Restoran bulma konusunda
sıkıntı çektiğim bölgeyi
tekrar ziyaret etmek
istemem.
,624
,026
,036
,001*
Dini kurallarım restoran
seçimlerimi etkiler.
,526
,000*
,176
,000*
Bir yemeğin içerisinde bana
uygun olmayan bir ürün
,396
,038
,273
,000*
varsa çıkarılmasını veya
değiştirilmesini isterim.
Bir restoranda yiyeceğim
yemeğin içeriğinin ne
olduğunu mutlaka sorarım.
,180
,039
,730
,000*
Tablo 3’ e göre; turistlerin sadece kendi kültürlerine göre beslenme
durumları Kapadokya deneyimi ve inanç yönünden anlamlı bulunmuştur
(P=0.00). Turistlerin bölgedeki restoranların inanca göre yemek sunma
konusundaki görüşleri inanç durumuna göre anlamlı kabul edilmiştir
(P=0.00). Üzüm ve şarabın dini açıdan önemli olması yaş ve inanç
kriterlerine göre; şarabın kutsal kabul edilmesi ise yaş faktörüne göre
anlamlılık göstermiştir. Turistlerin seyahat dönüşünde üzümden yapılmış
ürün satıl alma planları da inanç faktörüne göre anlamlılık içermektedir
(Tablo 3).
Tablo 3. Turistlerin yöresel mutfak deneyimleri. (n=167)
2.GRUP SORULAR
Yaş
Eğitim
durumu
Kapadokya
bölgesini
ziyaret etme
durumu
Dini
inanç
P
P
P
P
Yurt dışı seyahatlerim
sırasında yemek konusunda
sıkıntı yaşarım.
,096
,019
,012
,018
Yerel restoranlardaki
yemekleri denemekten
çekinirim ve bu konuda
önyargılıyımdır.
,035
,018
,056
,191
Nevşehir’deki etnik
restoranlar, yemek
konusunda sorun yaşamama
engel olur.
,144
,765
,365
,034
Nevşehir’ de sadece kendi
kültürüme göre beslenmeye
özen gösteririm.
,034
,008
,001*
,001*
Bölgedeki restoran
işletmeleri turistlerin
inançlarına göre menü
hazırlama konusunda
deneyimlidir.
,846
,026
,293
,001*
Seyahat dönüşlerimde
bölgeye ait farklı yiyecek
ürünlerini satın alırım.
,825
,049
,004*
,133
Dinimde üzüm ve şarabın
özel bir yeri vardır.
,066
,002*
,558
,000*
Şarap benim için kutsal bir
içecektir.
,027
,000*
,154
,013
Nevşehir’deki üzüm
bağlarını gezdim.
,115
,003*
,262
,035
Şarap mahzenlerini gezdim.
,015
,052
,358
,005
Nevşehir’de ev yapımı
şarapların tadına baktım.
,100
,374
,124
,004*
Yerel yiyecekleri tatmaya,
denemeye çalıştım. (Aside,
köftür vb.)
,093
,027
,577
,031
Üzümden yapılmış yerel
ürünler damak tadıma
uygun değildir.
,020
,000*
,094
,086
Bölgedeki restoranlarda
üzümden yapılmış
yiyeceklere rastlamadım.
,033
,064
,098
,318
Nevşehir’ de bağ bozumu
festivaline katıldım.
,141
,008
,050
,043
Üzümden yapılmış yiyecek-
içeceklerin tadını merak
ederim.
,207
,013
,491
,064
Seyahat dönüşümde şarap,
üzüm vb. yerel ürünleri
satın almayı düşünüyorum.
,039
,281
,878
,000*
Kapadokya bölgesini
gastronomik açıdan ilgi
çekici buluyorum.
,392
,855
,135
,120
Tablo 4’ e bakıldığında turistlerin üzüm ve türevleri olan yöresel ürünler,
özellikle şarap, konusundaki deneyimleri yetersiz düzeydedir.
Katılımcıların üzümden yapılmış ürünleri tatma istekleri oldukça yüksek bir
oranda olmakla birlikte, şarap mahzenlerini ve üzüm bağlarını gezme
durumları oldukça düşük düzeydedir (Tablo 4).
Tablo 4. Üzüm hammaddeli ürünlerle ilgili ifadeler. (n=167)
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Yapılan araştırma ile gastronomi ve din kavramlarının ortak noktaları bir
turizm destinasyonu üzerinden ele alınmıştır. Elde edilen veriler
göstermektedir ki, bir turist seyahat sırasında her ne kadar farklı kültürel
0
20
40
60
80
Üzümden yapılmış
ürünlerin tadını
merak ederim ve
denemek isterim.
Yerel restoranlarda
üzümden yapılmış
yerel ürünler
bulunmamaktadır.
Şarap mahzenlerini
gezdim.
Üzüm bağlarını
gezdim.
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım
Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum
bir etkileşimle karşı karşıya gelse de; kendi kültürel kimliğinden dolayısıyla
inançlarından da sıyrılamamaktadır. Bu durumda destinasyonun, ağırladığı
turist profillerini doğru tanıması ve kültürlerine, inançlarına uygun hizmet
verebilmesi gereklidir. İnsanların beslenme tercihlerinde inanç faktörünün
etkisi literatürde gerek turizm veya gastronomi alanında, gerekse din
alanında yinelenen bir durumdur. Bu durumun gastronomi turizmi
açısından özellikli olarak ele alınması, yöresel mutfak kültürlerinin
tanıtılmasına katkı sağlayabilecektir. Hıristiyan turistlerin üzüm ve şarapla
ilgili ifadelerine bakıldığında deneyimlerinin yetersiz olduğu söylenebilir.
Bu durum inanç penceresinden değerlendirildiğinde, şarabı veya üzümü
kutsal olarak kabul eden kişilere bu ürünlerin pazarlanmasında bir strateji
uygulanabilir. İnsanlar kendilerine inanç veya kültürel bakımdan yakın
buldukları ürünlere daha ılımlı bakabilir. Ürünleri tatma ve satın alma
talebi bu tür durumlarda daha fazla görülebilir. Talebi doğru yönetebilmek
ise turistin ilgisini ürüne çekebilmekle mümkündür. Bölgede turistlerin
akın ettiği dini mekanlar yöresel ürünlerle bağdaştırılabilir.
Bu durumda farklı beğeni, inanç ve kültürlere hitap edecek yöresel ürünler
de ön plana çıkarılmalıdır. Bölgenin doğal ve tarihi güzelliklerinin
gölgesinde kalan kültürel varlıklar yerel işletmelerin, otellerin ve
restoranların girişimleri ve çabaları ile turistlerin beğenisine sunulabilir.
Kültürel kimliklerin bir parçası olan yemek ve dinin ortak zeminde doğru
bir şekilde buluşturulması, gastro-turistin her ne kültür ve inançtan olursa
olsun memnun edilmesine olanak sağlayacaktır. Bölgede inanç turizmi için
de gelen turistlere, gastronomi ve din bütünleşik bir ürün olarak
sunulabilmelidir. Seyahat boyunca devam eden yeme-içme faaliyetleri
kültür-din ve gastronomi sacayakları üzerine sağlam bir şekilde
yerleştirildiğinde bölgenin turizm ve gastronomi turizmi açısından değeri
artırılabilir.
5.KAYNAKÇA
KAYNAKLAR
Aktay, Y. (2015). Küreselleşme çokkültürlülük sahicilik. İstanbul:
Tezkire Yayıncılık.
Aslan, Z., Güneren, E., & Çoban, G. (2014). Destinasyon markalaşma
sürecinde yöresel mutfağın rolü: Nevşehir örneği . Journal of
Tourism and Gastronomy Studies , 3-13.
Ayaz, N., & Yalı, S. (2017). Kültürel turistlerin seyahat tercihleri ve yiyecek-
içecek beklentileri: Safranbolu örneği . Türk Turizm
Araştırmaları Dergisi , 43-61.
Barutçugil, İ. (2011). Kültürlerarası farklılıkların yönetimi. Ankara:
Kariyer Yayıncılık.
Beşirli, H. (2010). Yemek, kültür ve kimlik. Milli Folklor, 22; 87, 159-169.
Beşirli, H. (2017). Yemek sosyolojisi. Ankara: Phoenix Yayınevi.
Birdir, K., & Akgöl, Y. (2015). Gastronomi Turizmi ve Türkiye’yi ziyaret eden
yabancı turistlerin gastronomi deneyimlerinin değerlendirilmesi . İşletme
ve İktisat Çalışmaları Dergisi , 57-68.
Bober, P. P. (2014). Sanat, kültür ve mutfak. İstanbul: Kitap Yayınevi.
Bucak, T., & Aracı, Ü. (2013). Türkiye’de gastronomi turizmi üzerine genel
bir değerlendirme. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 203-216.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E., Akgün, Ö., Karadeniz, Ş., & Demirel, F. (2017).
Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi
Yayınları.
D. Çanakçı, S. D., & Birdir, K. (2018). Kapadokya’yı ziyaret eden yabancı
turistlerin yiyeceklere karşı çeşitlilik arayışlarının incelenmesi .
Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi, 226-239.
Goody, J. (2013). Yemek, mutfak, sınıf. İstanbul: Pinhan Yayıncılık.
Gürhan, N. (2017). Yemek ve din: yemeğin dini simgesel anlamları üzerine
bir inceleme . İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi,
1204-1223 .
Ichijo, A., & Ranta, R. (2016). Yemek ve Ulusal kimlik. İstanbul: Ayrıntı
Yayınları.
Okumuş, E. (2014). Dinin Toplumsal İnşası. Ankara: Akçağ Yayınları.
Onaran, B. (2015). Mutfaktarih. İstanbul: İletişim Yayınları.
Önçel, S., & Özgür Göde, M. (2016). "Gastronomiye sosyolojik bir bakış",
içinde, Bir İletişim Biçimi Olarak Gastronomi, Hakan Yılmaz (Ed.),
Detay Yayıncılık, Ankara, 97-115.
Shaules, J. (2015). Kültürlerarası akıl . İstanbul: İstanbul Kültür
Üniversitesi Yayınları.
Shaules, J. (2015). Küreselleşme, kültür ve akıl. İstanbul: İstanbul Kültür
Üniversitesi Yayınevi.
Sormaz, Ü., Özata, E., & Güneş, E. (2015). Turizmde gastronomi. Sosyal
Bilimler Dergisi , 67-73.
Toksöz, D., & Aras, S. (2016). Turistlerin seyahat motivasyonlarında yöresel
mutfağın rolü. Journal of Tourism and Gastronomy Studies ,
174-189.
Uyar, H., & Zengin, B. (2015). Gastronomi turizminin alternatif turizm çeşidi
olarak değerlendirilmesi bağlamında gastronomi turizm indeksinin
oluşturulması. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 355-376.
Yarış, A. (2014). Mardin’de gastronomi turizmi: turist görüşlerine ilişkin bir
uygulama. Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi.
Yılmaz, H., & Şenel , P. (2016). "Kitle iletişiminde gastronomi", içinde, Bir
İletişim Biçimi Olarak Gastronomi, Hakan Yılmaz (Ed.), Detay
Yayıncılık, Ankara, 43-61.
Yüncü, H. R. (2010). Sürdürülebilir turizm açısından gastronomi turizmi ve
Perşembe yaylası. 10. Aybastı-Kabataş Kurultayı , 27-34.
Zağralı, E., & Akbaba , A. (2015). Turistlerin destinasyon seçiminde yöresel
yemeklerin rolü; İzmir Yarımadası'nı ziyaret eden turistlerin
görüşleri üzerine bir araştırma . Journal of Yasar University,
6633-6644.
Article
Full-text available
Geçiş dönemleri, bireylerin içinde bulundukları statü ve durumun değişmesi anlamına gelmektedir. Tören ise kültüre yer etmiş kuşaktan kuşağa aktarılarak getirilen, içinde eğlence ve gastronomi uygulamalarının bulunduğu zamana denir. Evlenme törenleri bir geçiş evresi olup içinde de çok sayıda gastronomi ritüelini barındırmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan illerdeki evlenme törenlerinde yapılan gastronomi uygulamalarını belirlemektir. Kültürel, tarihî, doğal çekicilikleri ve zenginlikleri nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi araştırma alanı olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde veri toplama tekniği olarak görüşme yönteminden yararlanılmıştır. Örneklemin belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu amaçla bölgede yer alan illerde elli (50) yaş ve üzeri altmış üç (63) kültür aktarıcılarıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu üzerinden araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında evlilikle ilgili söz kesme, nişan, çeyiz alma-serme, düğün hamamı, kına gecesi, düğün ile ilgili araştırmaya katılmaya gönüllü kişilerden görüşme yöntemiyle veri toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde betimsel analiz kullanılmıştır. Elde edilen sonuca istinaden kuşaktan kuşağa aktarılarak getirilen kültürel değerlerin her geçen gün önemini yitirdiği bulgusuna ulaşılmıştır. Bu durumun ortaya çıkmasında ise aile yapısındaki değişim, teknoloji, kentleşme, yoğun iş yaşamı, sosyoekonomik unsurların etkili olduğu ortaya koyulmaktadır. Çalışmada tüm bunların ışığı altında uygulamacılara ve gelecek araştırmalara çeşitli yönlerden katkı sağlaması için öneriler sunmak amaçlanmaktadır.
Article
Full-text available
Bu çalışmanın amacı, Kapadokya’yı ziyaret eden yabancı turistlerin yiyeceklere karşı çeşitlilik arayışlarını belirlemek ve yabancı turistlerin çeşitlilik arayışı eğilimlerinin demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymaktır. Anket, Ağustos - Ekim 2015 tarihleri arasında, Kapadokya’yı ziyaret edip, Kayseri Erkilet Havalimanı’ndan ayrılan turistler üzerinde uygulanmıştır. Anketlerin uygulanmasında, bırak ve topla yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan yabancı turistlerin yiyeceklere karşı çeşitlilik arayışlarının iki boyutta toplandığı tespit edilmiştir. Bunlar; “merak” ve “deneyim” boyutları olarak adlandırılmışlardır. Çeşitlilik arayışları boyutları ile “yaş grupları” arasında yapılan varyans analizi sonucu, “merak” ve “deneyim” boyutlarının turistlerin “yaş gruplarına” göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca, “deneyim” boyutunun turistlerin “çalışma durumlarına” ve “eğitim durumlarına” göre de anlamlı farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır.
Article
Full-text available
In this study, the role that local food plays on destination choice was investigated from the point of view of tourists visiting Izmir Peninsula. In the scope of the study, a field research was conducted on domestic and foreign tourists (n = 430) who visit Izmir peninsula. The results of the study showed that local food did not play a prominent role when the tourists were making their preferences of the Peninsula, however, they liked the local food as a result of eating experiences they went through while they were staying in the region, and there was a lack of promotion of local food
Kültürlerarası farklılıkların yönetimi
  • İ Barutçugil
Barutçugil, İ. (2011). Kültürlerarası farklılıkların yönetimi. Ankara: Kariyer Yayıncılık.
Yemek sosyolojisi. Ankara: Phoenix Yayınevi
  • H Beşirli
Beşirli, H. (2017). Yemek sosyolojisi. Ankara: Phoenix Yayınevi.
Sanat, kültür ve mutfak
  • P P Bober
Bober, P. P. (2014). Sanat, kültür ve mutfak. İstanbul: Kitap Yayınevi.
Yemek, mutfak, sınıf. İstanbul: Pinhan Yayıncılık
  • J Goody
Goody, J. (2013). Yemek, mutfak, sınıf. İstanbul: Pinhan Yayıncılık.