Content uploaded by Adem Çalışkan
Author content
All content in this area was uploaded by Adem Çalışkan on Nov 14, 2020
Content may be subject to copyright.
Say ı/Number 39 Nisan /April 20 20 ISSN 130 8- 2922 E-ISSN 2147- 6985
PAM U K K ALE ÜİVERSİTESİ SOSYAL BİLİM LER ENSTİTÜSÜ DERG İSİ Say ı 39 Nisan /April 20 20
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ
ISSN 1308-2922 E-ISNN 2147-6985
Sayı/ Number 39 Nisan/ April 2020
Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Adına
Prof. Dr. Ahmet BARDAKCI
Editörler
Prof. Dr. Naci KARKIN
Doç. Dr. Esra AYTAÇ ADALI
Dr. Öğr. Üyesi Umut UYAR
Uluslararası hakemli bilimsel bir dergi olan PAUSBED ilk olarak 2008 yılında yayımlanmıştır.
2017 yılından itibaren E-dergi olarak yayımlanmaktadır. PAUSBED 2018 yılından itibaren yılda
dört kez (Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim) yayımlanacaktır. Dergide yayımlanan çalışmalardan,
kaynak gösterilmek şartıyla alıntı yapılabilir. Çalışmaların tüm sorumluluğu
yazarına/yazarlarına aittir.
İngilizce Redaktör
Öğr. Gör. Ayşe YAVUZ
Sekreterya
Cansu EKİNCİ
DİZİNLENME
ULAKBİM
EBSCO HOST
ASOS Index
Araştirmax Bilimsel Yayın İndeks
Türk Eğitim İndeks
SOBİAD, İSAM
Yazışma Adresi
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kınıklı Yerleşkesi 20070
Kınıklı – DENİZLİ / TÜRKİYE
Tel. + 90 (258) 296 21 82 Fax. +90 (258) 296 39 66
pausbed.pau.edu.tr
PAMUKKALE UNIVERSITY
JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES INSTITUTE
Prof. Dr. Arif BİLGİN
Prof. Dr. Aylin ÖZMAN
Prof. Dr. Cihan ÇOBANOĞLU
Prof. Dr. Doğan GÜRSOY
Prof. Dr. Faye HAMMILL
Prof. Dr. Francesco D'ANDRA
Prof. Dr. Geri SMYTH
Prof. Dr. Géza DÁVID
Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ
Prof. Dr. Mehmet Ali ÜNAL
Prof. Dr. Mehmet MEDER
Prof. Dr. Mithat ÜNER
Prof. Dr. Naim KAPUCU
Prof. Dr. Nevin GÜNGÖR ERGAN
Prof. Dr. Orlin SABEV
Prof. Dr. Sinan OLKUN
Prof. Dr. Vincent LUIZZI
Prof. Dr. Yıldıray ÖZBEK
Prof. Dr. Tevfik DALGIÇ
Prof. Dr. Tuğrul İNAL
Prof. Dr. Zbigniew BİALAS
Prof. Dr. Yunus BALCI
Doç. Dr. Mustafa BEYAZIT
Sakarya Üniversitesi, Türkiye
Sakarya University, Turkey
Türk Eğitim Derneği Üniversitesi,Türkiye
Turkish Education Association University, Turkey
Güney Florida Üniversitesi Sarasota-Manatee, ABD
University of South Florida Sarasota-Manatee, USA
Washington Devlet Üniversitesi, ABD
Washington State University, USA
Strathclyde Üniversitesi, İskoçya
University of Strathclyde, Scotland
Salento üniversitesi, İtalya
Univesity of Salento, Italy
Strathclyde Üniversitesi, İskoçya
University of Strathclyde, Scotland
Eötvös LorándÜniversitesi (Elte),Macaristan
Eötvös Loránd University (Elte), Hungary
İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Türkiye
Istanbul Medeniyet University, Turkey
Pamukkale Üniversitesi, Türkiye
Pamukkale Univesity, Turkey
Pamukkale Üniversitesi, Türkiye
Pamukkale Univesity, Turkey
Atılım Üniversitesi, Türkiye
Atılım University, Turkey
Central Florida Üniversitesi, ABD
University of Central Florida, USA
Hacettepe Üniversitesi, Türkiye
Hacettepe University, Turkey
Bulgar Bilimler Akademisi, Bulgaristan
Bulgarian Academy of Science, Bulgaria
Ankara Üniversitesi, Türkiye
Ankara University,Turkey
Teksas Devlet Üniversitesi, ABD
Texas State University, USA
Akdeniz Üniversitesi, Türkiye
Akdeniz University, Turkey
Texas at Dallas Üniversitesi, ABD
University of Texas at Dallas, USA
Hacettepe Üniversitesi, Türkiye
Hacettepe University, Turkey
Katowice Silesia Üniversitesi, Polonya
University of Silesia in Katowice, Poland
Pamukkale Üniversitesi, Türkiye
Pamukkale Univesity, Turkey
Pamukkale Üniversitesi, Türkiye
Pamukkale Univesity, Turkey
DANIŞMA KURULU/ADVISORY BOARD
YAYIN KURULU/EDITORIAL BOARD
Prof. Dr. Naci KARKIN
Prof. Dr. Ahmet DUMAN
Prof. Dr. Asuman ALTAY
Prof. Dr. Cem KILIÇ
Prof. Dr. Bener GÜNGÖR
Prof. Dr. Bülent GÜLOĞLU
Prof. Dr. Fatih Sultan Mehmet ÖZTÜRK
Prof. Dr. Handan KUMAŞ
Prof. Dr. Hüseyin Gazi TOPDEMİR
Prof. Dr. İsmail ÇEVİŞ
Prof. Dr. Mehmet YAVUZ
Prof. Dr. Metin EKİCİ
Prof. Dr. Nuray Selma ÖZDİPÇİNER
Prof. Dr. Suat KOLUKIRIK
Doç. Dr. Ahmet YILMAZ
Doç. Dr. Durmuş AKALIN
Doç. Dr. Dilek ÇETİNDAŞ
Doç. Dr. Esra AYTAÇ ADALI
Doç. Dr. Gül AKTAŞ
Doç. Dr. Meryem AYAN
Doç. Dr. A. Nazif ÇATIK
Doç. Dr. Özgür Kasım AYDEMİR
Doç. Dr. Hakan Mehmet KİRİŞ
Doç. Dr. Selim KARAHASANOĞLU
Doç. Dr. Yeliz MOHAN BURSALI
Dr. Öğr. Üyesi Aysel BAYTOK
Dr. Öğr. Üyesi Elif BOZYİĞİT
Dr. Öğr. Üyesi F. Zeynep BİLGE
Dr. Öğr. Üyesi Gökçen Kurtuluş ÖZTAŞKIN
Dr. Öğr. Üyesi Sinem KANGALLI UYAR
Dr. Öğr. Üyesi Şevket KADIOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Umut UYAR
Dr. Öğr. Üyesi Umut TEPEKULE
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Ankara
Atatürk Üniversitesi, Erzurum
İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon
Ege Üniversitesi, İzmir
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Akdeniz Üniversitesi, Antalya
Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Ege Üniversitesi, İzmir
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta
İstanbul Medeniyet üniversitesi, İstanbul
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
Pamukkale Üniversitesi, Denizli
HAKEM KURULU/ARBITRATION COMMITTEE
Prof. Dr. Barış ÇOBAN
Prof. Dr. Deniz UMUT ERHAN
Prof. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN
Prof. Dr. Mehmet Ali ÇELİKEL
Prof. Dr. Hüseyin GÜL
Prof. Dr. Men SABAN
Prof. Dr. Perihan YALÇIN
Prof. Dr. Şafak ÜNÜVAR
Prof. Dr. Zuhal ÖZEL SAĞLAMTİMUR
Doç. Dr. Ahmet TALİMCİLER
Doç. Dr. Cumhur Yılmaz MADRAN
Doç. Dr. Emine UTKUN
Doç. Dr. Erdinç ASLAN
Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK
Doç. Dr. Gökhan TUNCEL
Doç. Dr. Mehmet Emin ELMACI
Doç. Dr. Mustafa Özgür SEÇİM
Doç. Dr. Neslihan YAŞAR
Doç. Dr. Nilay ERTÜRK
Doç. Dr. Şeyda İNCEOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Ahmed Ünal BOZYER
Dr. Öğr. Aslı ÇAVUŞOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Berrin GÜLTAY
Dr. Öğr. Üyesi Burcu ÖKSÜZ
Dr. Öğr. Üyesi Deniz KÜZECİ
Dr. Öğr. Üyesi Elif AVCI
Dr. Öğr. Üyesi Elif POYRAZ
Doğuş Üniversitesi
Başkent Üniversitesi
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Barn Üniversitesi
Gazi Üniversitesi
Selçuk Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Marmara Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
İnönü Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
İzmir Kap Çelebi Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi
ALAN EDİTÖRLERİ/SECTION EDITORS
Prof. Dr. Fah Sultan Mehmet ÖZTÜRK
Prof. Dr. Naci KARKIN
Prof. Dr. Handan KUMAŞ
Prof. Dr. İsmail ÇEVİŞ
Prof. Dr. Nuray Selma ÖZDİPÇİNER
Doç. Dr. Dilek ÇETİNDAŞ
Doç. Dr. Durmuş AKALIN
Doç. Dr. Gül AKTAŞ
Doç. Dr. Meryem AYAN
Doç. Dr. Özgür Kasım AYDEMİR
Doç. Dr. Yeliz MOHAN BURSALI
Dr. Öğr. Üyesi Aysel BAYTOK
Dr. Öğr. Üyesi Elif BOZYİĞİT
Dr. Öğr. Üyesi Gökçen Kurtuluş ÖZTAŞKIN
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa İNCEKARA
Dr. Öğr. Üyesi Sinem KANGALLI UYAR
Dr. Öğr. Üyesi Şevket KADIOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Umut TEPEKULE
HAKEM KURULU/ARBITRATION COMMITTEE
Dr. Öğr. Üyesi Elvina ER
Dr. Öğr. Üyesi Erhan KARATAŞ
Dr. Öğr. Fah TOPALOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Gökmen KILIÇOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin ÇAVUŞOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi İsmail YAŞAYANLAR
Dr. Öğr. Üyesi Mesut ŞÖHRET
Dr. Öğr. Üyesi Muradiye ÖZTAŞKIN
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ozan YILDIRIM
Dr. Öğr. Üyesi Nihal KOCABAY ŞENER
Dr. Öğr. Üyesi Nihal ŞİRİN PINARCIOĞLU
Dr. Öğr. Üyesi Nilgün SOFUOĞLU KILIÇ
Dr. Öğr. Üyesi Sema EYNEL
Dr. Öğr. Üyesi Sinem Pınar GÜREL
Dr. Öğr. Üyesi Vahap ÖNEN
Dr. Öğr. Üyesi Osman COŞKUN
Dr. Öğr. Üyesi Taylan BARIN
Dr. Öğr. Üyesi Volkan MARTTİN
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz YILDIRIM
Dr. Öğr. Üyesi Zehra DOĞAN SÖZÜER
Öğr. Gör. Bahar İSLAMOĞLU
Öğr. Gör. Gülsüm ÇATALBAŞ
Öğr. Gör. Özlem DORUK ŞAHİN
Öğr. Gör. Volkan ALTINTAŞ
Arş. Gör. Dr. Betül AYDOĞAN ÜNAL
Dr. Tuğçe ERÇETİN
Cumhuriyet Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Düzce Üniversitesi
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
Düzce Üniversitesi
Gaziantep Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
İstanbul Ticaret Üniversitesi
Batman Üniversitesi
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Okan Üniversitesi
Marmara Üniversitesi
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi
Haliç Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Ege Üniversitesi
İstanbul Bilgi Üniversitesi
İÇİNDEKİLER /CONTENTS
Adem ÇALIŞKAN.......................................................................................................................................................1
Osmanlı Kenti Bayezid’de Salgın Hastalıklar ve Bazı Asayiş Problemleri (XIX. Yüzyıl ve XX. Yüzyıl Başları)
Epidemics and Certain Public Order Problems in The Ottoman City of Bayezid (19th Century And Early 20th
Century)
Betül AYDOĞAN ÜNAL...........................................................................................................................................21
Türkiye’deki Seçmen Tercihlerinin Coğrafi Kümeleme Analizi: 24 Haziran 2018 Seçimleri
Geographical Cluster Analysis of Voter Preferences in Turkey: Elections of June 24, 2018
Emre SAVUT........................................................................................................................................................... 33
Geçmişten Bugüne Türkiye Siyasende Seçim İfakları: Tercih Mi? Zorunluluk Mu?
Electoral Alliances in Turkish Polics From Past to Present: Choice or Obligaon
Erkan AKGÖZ-Narıngül MARGAZİEVA-Kımbat ASANOVA........................................................................................49
Turizm İşletmelerinin Etkin Kullanımlarının Multimoora Tekniğiyle Yıllara Göre Karşılaştırılması
Comparing Tourism Entrerprises Effectiveness According to Years by Multimoora Technique
Ertan KUŞÇU-Rıfat GÜNDAY.....................................................................................................................................61
Fransız İşaret Dilinde Selamlaşma ve Tanışma Öğremi
The Teaching of Greetings and Meetings in French Sign Language
Esin KIVRAK KÖROĞLU...........................................................................................................................................73
Farklı Popülizm Yaklaşımları Üzerine Bir Değerlendirme
An Assessment on Various Approaches to Populism
Esra CİZMECİ ÜMİT................................................................................................................................................89
Televizyon Dizilerinin ve Saldırganlık Eğiliminin Siber Zorbalık Davranışı ile İlişkisi Üzerine
On Television Series and their Relaon to Aggressiveness and Cyber Bullying Behavior
F. Zeynep BİLGE....................................................................................................................................................105
“Her Speech is Nothing”: The Communicative Function of Songs in Ophelia’s Mad Scene
“Sözlerinde Bir Anlam Yok”: Ophelia’nin Delilik Sahnesindeki Şarkıların İletişimsel İşlevi
Gonca HARMAN-Dilek ÇELİKLER..........................................................................................................................117
Modelle Öğretim Yönteminin Moleküllerin Geometrik Yapılarının Öğretimine Etkisi: Ch4, Nh3, H2O Örnekleri
The Effect of Model-Based Teaching Method on Teaching of Geometric Structures of Molecules: Ch4, Nh3, H2O
Examples
H. Nurgül BEGİÇ....................................................................................................................................................131
Entomolojiden Moda ve Tekstile Bir Değerlendirme
An Evaluation of Fashion and Textile from Entomology
Mehmet BAŞCILLAR.............................................................................................................................................163
Sosyal Hizmetin Önemli Bir Öncüsü: Mary Ellen Richmond
An Important Pioneer of Social Work: Mary Ellen Rıchmond
Araştırma Makalesi-Research Articles
İÇİNDEKİLER /CONTENTS
Muhsin ÖNAL.......................................................................................................................................................177
Amerikan Board Kayıtlarına Göre Bandırma’da Bir Misyonerlik Tecrübesi (1844-1882)
A Missionary Experience in Bandırma according to The American Board Records (1844-1882)
Mustafa Orhan ÖZER...........................................................................................................................................179
Türkiye’de Enflasyon ve İşsizlik Oranları Arasındaki Uzun Dönemli İlişkinin Analizi: Phillips Eğrisine Fourier
Yaklaşımı
Analysis of The Long-Term Relationship Between Inflation and Unemployment Rates in Turkey: Fourier Approach
To Phillips Curve
Nejla YILDIRIM......................................................................................................................................................193
V. A. Sollogub’un “Tarantas” Adlı Eserinin Işığında 1840’lı Yılların Rusya’sına Bir Bakış
A Look at Russia in The 1840s in The Light of V. A. Sollogub’s “Tarantas”
Onur TATAR..........................................................................................................................................................201
Dario Mitidieri’nin Kayıp Aile Portreleri Bağlamında Fotoğraf Sanatında Transandantal İmaj
Transcendental Image In Photography: Dario Mitidieri’s Lost Family Portraits
Ramazan LEVENT..................................................................................................................................................211
Yeni Toplumsal Hareketler ile Merkez Sağ İktidarlar Arasındaki İlişki
The Relationship between New Social Movements and Center-Right Powers
Rıfat GÜNDAY.......................................................................................................................................................229
Alain Robbe-Grillet’nin Labirentte Romanında Nesne ve Kişi Betimlemelerinin İşlevi
The Function of the Descriptions of Objects and Subjects in the Novel “Labirentte” of Alain Robbe-Grillet
Seçkin Barış GÜLMEZ-Eda CEBECİ........................................................................................................................239
Self-Determinasyon Hareketlerinde Kamu Diplomasisinin Rolü: Katalonya Örneği
The Role of Public Diplomacy in Self-Determination Movements: The Case of Catalonia
Selin BİTİRİM OKMEYDAN....................................................................................................................................255
Türkiye’deki Hava Yolu Şirketlerinin Sosyal Medyada Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkiler (MPR) Uygulamaları
Üzerine Bir İnceleme
A Study on Marketing Public Relations (MPR) Implementations through Social Media of the Airline Companies
in Turkey
Sibel ALMELEK İŞMAN..........................................................................................................................................281
Portraits of Wisdom: Ancient Greek Philosophers in European Painting
Bilgeliğin Portreleri: Avrupa Resminde Antik Yunan Filozofları
Sinem YAZICIOĞLU...............................................................................................................................................293
“This Bloomin’ Country’s A Fraud”: Musical Commodification and Westward Expan-sion In Sharon Pollock’s
Walsh
“Bu Gelişen Ülke Bir Aldatmaca”: Sharon Pollock’in Walsh Adlı Oyununda Müziğin Metalaşması ve Batıya
Genişleme
Araştırma Makalesi-Research Articles
İÇİNDEKİLER /CONTENTS
Şahika EROĞLU-Tolga ÇAKMAK ...........................................................................................................................307
Post-Truth Dönemini Anlamak: Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğrencilerinin Yeni
Medya Araçları Kapsamında Bilgi Bozuklukları ve Doğrulama Algılarının Değerlendirilmesi
Understanding Post-Truth Period: Evaluation of Information Disorders and Validation Perceptions of Hacettepe
Unıversity Department of Information Management Students in the Context of New Media Tools
Şakir ÖZÜDOĞRU-A. Halûk YÜKSEL......................................................................................................................327
Kültür ve Endüstrinin Arakesitinde Ulusal Modayı Yeniden Düşünmek
Re-Thinking National Fashion at the Intersection of Culture and Industry
Şenol DEMİRCİ-Özgür UĞURLUOĞLU...................................................................................................................339
Dijital Pazarlama Kanalları: Özel Sağlık Kuruluşlarına Yönelik Bir İnceleme
Digital Marketing Channels: An Investigation on Private Health Care Organizations
Tolgahan AYDINER...............................................................................................................................................353
Toplumcu Belediyecilik Deneyimi (1973-1980): Denizli Örneği
Social(ist) Municipality Experience (1973-1980): The Case of Denizli
Tuba BOZAYKUT BÜK...........................................................................................................................................369
Corporate Sustainability Reporting Practices in Turkey
Türkiye’de Sürdürülebilirlik Raporlaması Uygulamaları
Yücel ÖZTÜRK.......................................................................................................................................................379
Âlem-İ Mûsikî Dergisi Özelinde “Mûsikîşinâslar” Üzerine Bir İnceleme
A Review of Musikişinas in The Music Magazine of Alem-ı Musiki
DÜZELTME
Kahraman KALYONCU-Cuma DEMİRTAŞ...............................................................................................................393
OECD Ülkelerinde Yapılan Sosyal Girişimcilik (Yardımlaşma) Faaliyetlerinin Yakınsama ve Ekonomik Büyüme
Üzerindeki Etkileri
The Effects of Social Entrepreneurship (Solidarity) Activities on Convergence and Economic Growth in OECD
Countries
Araştırma Makalesi-Research Articles
Arcle Info/Makale Bilgisi
√Received/Geliş:11.02.2020 √Accepted/Kabul:23.03.2020
DOİ: 10.30794/pausbed.687829
Araşrma Makalesi/ Research Arcle
ISSN1308-2922 EISSN2147-6985
Pamukkale University Journal of Social Sciences Instute
Pamukkale Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi
*Öğr. Gör. Dr. Gaziantep Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, GAZİANTEP.
e-mail: dr.ademcaliskan@gmail.com (orcid.org/0000-0003-1487-465X)
Çalışkan, A. (2020). "Osmanlı Kenti Bayezid’de Salgın Hastalıklar ve Bazı Asayiş Problemleri (XIX. Yüzyıl Ve XX. Yüzyıl Başları)", Pamukkale
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı 39, Denizli, s. 1-19.
OSMANLI KENTİ BAYEZİD’DE SALGIN HASTALIKLAR VE BAZI ASAYİŞ PROBLEMLERİ
(XIX. YÜZYIL ve XX. YÜZYIL BAŞLARI)
Adem ÇALIŞKAN*
Özet
Trabzon-İran transit yolu üzerinde kurulan Bayezid ve civarında, XIX. ve XX. yüzyılda Rus işgalinin yanı sıra veba, kolera, kızamık,
fo, humma, çiçek salgını gibi salgınlar yaşandı. Bu salgınlar Bayezid merkez, Zor, Eleşkird, Karakilise ve köylerine kadar yayıldı.
Bu salgınlardan sadece bölgede yaşayan insanlar değil askeri birliklerde etkilendi. Kent ve civarında ortaya çıkan kıtlıklar ise
insanların göç etmesine neden oldu. Ayrıca Kürt ve Ermeni eşkıya saldırıları da bölgeyi olumsuz etkiledi. Şehirde ortaya çıkan
salgın hayvan hastalıklarından da birçok hayvan telef oldu.
Bu nedenle Osmanlı Devle, şehirde yaşanan bu olumsuz hadiseler karşısında gerekli önlemleri aldı. Öncelikli olarak salgın
hastalıkların yayılmasını önlemek için doktorlar görevlendirildi ve bölge karanna alna alındı. Karannanın uygulanıp
uygulanmadığını teiş için müfeşler görevlendirildi. Bölgede eşkıyalık faaliyetlerinin önlenmesi için de askeri tedbirler alan
Osmanlı, şehirde ortaya çıkan hayvan hastalıklarına karşı da baytarlar görevlendirdi. Ayrıca alınan önlemlerinde İstanbul’a
bildirilmesi istendi. XIX. ve XX. yüzyıl başlarında Bayezid ve civarında ortaya çıkan salgın hastalıklar, asayiş problemleri, salgın
hayvan hastalıkları ve bunlara karşı alınan önlemlere dair bilgilere ulaşmak için Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı
Osmanlı Arşivi’nde bulunan arşiv belgelerinden, bölge hakkında yayınlanan kitap, makale ve tezlerden isfade edildi.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı, XIX.-XX. Yüzyıl, Bayezid, Salgın Hastalıklar, Asayiş.
EPIDEMICS AND CERTAIN PUBLIC ORDER PROBLEMS IN THE OTTOMAN CITY OF BAYEZID
(19th CENTURY and EARLY 20th CENTURY)
Abstract
In the 19th and 20th centuries, Bayezid, a city located on the transit route between Trabzon and Iran, as well as the areas
surrounding the city suffered not only from Russian invasion but also from a number of epidemics such as plague, cholera,
measles, typhoid fever, fever, and variola. These epidemics affected a large area including the center of Bayezid, as well as
the districts and villages of Zor, Eleşkird, and Karakilise. Those affected by these epidemics were not limited to local civilians;
they also hit the military units positioned in the area. The famine that occurred in the city and the surrounding areas caused
people to emigrate from the region. The attacks by Kurdish and Armenian bandits also had a negative effect on the region.
Animals also died due to animal epidemics also witnessed in the city.
In response, the Ottoman Empire took certain measures to handle the problems which caused suffering in the city. First of
all, physicians were appointed to help control the epidemics, and a quarantine was put into place in the area. Inspectors
were assigned to check the efficiency of the quarantine procedures. The Ottoman Empire also took military measures to
prevent banditry in the area, along with further appointments of veterinarians to control animal diseases observed in the
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
2
city. Istanbul government demanded regular reporting of the measures taken in the area. The present study made extensive
use of the documents in the Ottoman Archives section of the State Archives of the Presidency, along with books, articles
and dissertations about the region, in order to get a better understanding of the epidemics, public order problems, animal
epidemics and the measures taken in and around Bayezid in the 19th and early 20th centuries.
Keywords: Ottoman, 19th-20th Centuries, Bayezid, Epidemics, Public Order.
Giriş
Eski adı Karaköse olan ve deniz seviyesinden 1640 m. yükseklikte bulunan Bayezid ’in1 kuzeyinde Iğdır,
batısında Erzurum ve Muş, güneyinde Bitlis ve Van illeri vardır ve İran ile sınır komşudur.2 Trabzon-İran transit
yolu üzerinde kurulan kentin 3 adının eski Türkçede yüksek manasına gelen “ağru” veya “ağrı” Arapçada ise
muhteşem anlamına gelen “ağra” kelimesinden geldiği ifade edilir.4 Şehrin ilk kurulduğu yer ise Doğubayazıt’ın
8 km. kadar güneydoğusunda ve bugünkü şehre yüksekten bakan kısımda deniz seviyesinden 1810-1930 m.
yükseklikteki bölgedir.5 Bununla birlikte Bayezid adı ise Celayirli hükümdarı Sultan Ahmet Celayir’in kardeşi,
şehzade Bayezid’in Karakoyunluların kuzeye doğru ilerlemelerini durdurmak için Daryunk kalesini onarıp yeniden
kale durumuna getirmesi nedeni ile bu kaleye verilen Bayezid adından gelir. 6
Bayezid eski dönemlerden itibaren birçok kavmin hâkimiyetine girdi.7 Osmanlı hâkimiyetine 1514 Çaldıran
savaşı ile geçmiş olsa da8 bir dönem tekrar şehre Safeviler hâkim oldu. 9 1548’de Osmanlı Devleti’nin İran
seferinden sonra tekrar Osmanlı hâkimiyetine alınan Bayezid, Van Eyaletine bağlandı ve sancak olarak teşkil edildi.10
Ancak tam anlamıyla Osmanlı Devletine 1578’de bağlanan Bayezid sancağı, XVII. yüzyılın ikinci yarısına kadar
Erzurum’a bağlı kaldı11 ve bu yüzyılda Bayezid merkez yapılarak ocaklık olarak idare edildi.12 Bayezid sancağının
yurtluk ocaklık statüsünde olmasının nedeni ise ihtiyaç duyulması halinde buradaki aşiret kuvvetlerinden istifade
edilebilmesi içindi. 13 Aslında aşiretlerin grup olarak belirlenmesi XV. yüzyıldan itibaren uygulanan bir durumdu.14
Bununla birlikte Osmanlı’nın buraya sürekli olarak askeri takviyeler yapma nedeni de Bayezid ’in Osmanlı ile
İran arasında tampon bölge görevi görmesiydi.15 Daha sonra merkez Bayezid olmak üzere, Diyadin, Karakilise
(Karaköse), Eleşkird, Antab (Tutak) kazaları ile Hamur ve Patnos nahiyelerinden teşkil edilen sancak, bu statüsünü
Milli Mücadele dönemine kadar devam ettirdi.16 1700-1784 yılları arasında ise Çıldıroğullarından İshak Paşa
zamanından, torunu İshak Paşa dönemine kadar mamur ve bakımlı bir hale gelen Bayezid’de, şehrin bir sembolü
haline gelen İshak Paşa Külliyesi yapıldı.17 Özellikle buranın Anadolu’dan İran’a giden yol üzerindeki son durak
olması bir gümrük merkezi ve müstahkem mevki olmasını sağlamıştır.18 1828, 1855 ve 1877’de Rus işgaline
uğrayan kent 19 XIX. yüzyılın başlarına kadar Erzurum eyaletine bağlı sancak olarak idare edildi ve Tanzimat’tan
sonrada sancak merkezi yapıldı. 20 Bu yüzyılda hemen hemen tüm reformlardan etkilendi ve ülke genelinde
1 Yusuf Halaçoğlu, “Ağrı” Türkiye Diyanet Vak İslam Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul 1988, s.479.
2 Yusuf Çen, Tarihi Kalınlar ve Kültürel Değerleri ile Ağrı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Yayınları, 2012, s.11.
3 Faruk Kaya ve Yakup Karataş, “Bayezid (Ağrı) Vilaye Sıhhî Ve İçmaî Coğrafyası”, Uluslararası Sosyal Araşrmalar Dergisi, Cilt: 7 Sayı: 30,
2014, s.159
4 Halaçoğlu, a.g.m, s.479.
5 Men Tuncel, “Doğu Bayezid” Türkiye Diyanet Vak İslam Ansiklopedisi, Cilt:9, İstanbul 1994, s.492-494.
6 Çetin, a.g.e , s.14.
7 Hakan Kaya, “19. Yüzyılın Birinci Yarısında Aşiretler ve Demograk Yapı; Bayezid Sancağı”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırma Dergisi, 2017,
s.2595.
8 Yakup Karataş, “XIX. Yüzyılın Sonlarında Bayezid Sancağının Demograk Yapısına Dair Tespitler”, Tarih Dergisi, Sayı 52 (2010/2), İstanbul
2011, s.103
9 Kaya, a.g.m, 2595
10 Halaçoğlu, a.g.m, s.479.
11 Kaya, a.g.m, s.2595.
12 Tuncel, a.g.m, s.492-494
13 İbrahim Özgül, Ersin Kırca, “Bayezid Mutasarrıfı Mahmut Paşa’nın Merkezle İlişkileri Hakkında Bir Değerlendirme”, Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Cilt:1 Sayı:40, 2018, s. 424.
14 Sibel Kavaklı Kundakçı, Osmanlı Klasik Döneminde Taşköprü Kazası’nın Sosyal Ve Ekonomik Tarihi, Hiper yayın, İstanbul 2019, s.107.
15 Kaya, a.g.m, s.2596.
16 Halaçoğlu, a.g.m, s.479-480
17 Tuncel, a.g.m, s.492-494
18 Tuncel, a.g.m, s.492-494
19 Halaçoğlu, a.g.m, s.479-480.
20 Tuncel, a.g.m, s.492-494.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
3
yapılan ıslahatlar, şehirde uygulanmaya çalışıldı.21 Cumhuriyet döneminde ise sancaklar vilayete dönüşünce
Bayezid vilayet oldu. 22 1927’ye kadarda kent merkezi Bayezid olan vilayetin, il merkezi 1927’de Karaköse’ye
nakledildi ve 1938’de şehrin adı “Ağrı” olarak değiştirildi. 23
Şehrin nüfusu özellikle İran-Tebriz yolu ile verimli ovalar ve güvenli olan bölgelerde yoğunlaştı. 24 Bu nedenle
1800’lere gelindiğinde 15 hanelik bir köy olan ve Şarbulak adıyla anılan Bayezid ’in nüfusu artış gösterdi. 25 1871’de
Bayezid merkez ve kazaları ile konar-göçer aşiretlerle birlikte toplam nüfus 26.510 idi. Aynı tarihte sancakta 360
köy vardı. 1882’de ise Müslüman ve gayrimüslim toplam erkek nüfusu 45.070’e yükselen Bayezid sancağında 26
özellikle konargöçer aşiretlerin bulunması da bölge nüfusunun farklılık göstermesinde etkili idi. Çünkü buraya
yoğun şekilde yerleşik olmayan aşiretler gelmekte idi. 1890’ların başında kent merkezi ile birlikte kaza, köy ve
nahiyeleri toplamı 47.236 olan kentte, Kürt Müslümanlar ahalinin çoğunluğunu oluşturmaktaydı.27 1892’de ise
Bayezid’in kazalar ile birlikte toplam nüfusu 52.544 28 iken bu sayı 1893’te 57.067’ye yükseldi.29 1896 yılına
gelindiğinde ise Bayezid ve kazalarında büyük bir nüfus artışı oldu ve toplam nüfus 82.575’e kadar yükseldi. XIX.
yüzyılın sonlarında da Müslümanların çoğunlukta olduğu Bayezid, nüfus bakımından hızlı bir artış sergiledi 30 ve
bu yüzyılın sonları itibariyle sancak, 500’den fazla köy ile 50.000’e yakın nüfusu barındırdı ve halkının çoğunluğu
aşiretlerden oluştu. XIX. yüzyılın ortalarından XX. yüzyılın başlarına kadar yoğun bir iltica, muhaceret ve iskân
faaliyeti yaşayan Bayezid’in 31 1910’da diğer kazalar ile toplam nüfusu 154.700’ye kadar çıktı.32 Aşağıda yer alan
tablolarda farklı yıllara göre Bayezid ve kazalarının nüfusları gösterildi.
Tablo 1. 1871 Yılı Bayezid Nüfusu.33
Bayezid Müslüman 4.025
Gayrimüslim 1.475
Diyadin Müslüman 850
Gayrimüslim 110
Karakilise Müslüman 3.450
Gayrimüslim 1.470
Eleşkird Müslüman 4.710
Gayrimüslim 2.200
Antab ve Hamur Müslüman 4.840
Gayrimüslim 850
Patnos Nahiyesi Müslüman 250
Konar-Göçer Aşiretler 2.280
Toplam 26.510
21 Mehmet Kerem Karasu ve Demet. Karasu, “R.1308 (M.1892/1893) Tarihli Erzurum Vilayet Salnamesine Göre Bayezid Sancağı”, Asia Minor
Studies Journal 7(1), 2019, s.117
22 Faruk Kaya, Yakup Karataş, İbrahim Özgül, “Erzurum Vilaye Bayezid – Diyadin- Karakilise Tutak ve Eleşkird Kasabalarının 1913 Yılı Sıhhi ve
İçmai Coğrafyası”, Uluslararası Sosyal Araşrma Dergisi, Cilt:7, Sayı:29, 2014, s.563.
23 Halaçoğlu, a.g.m, s.480. .
24 Yakup Karataş, “Bayezid Sancağının Demograk Yapısına Genel Bir Bakış”, Tarih Dergisi, Sayı 52, (2010/2), İstanbul 2011, ss.103-122.
25 Halaçoğlu, a.g.m, s.479-480.
26 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
27 Karataş, a.g.m, s.111.
28 Karataş, a.g.m, s.114
29 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
30 Karataş, a.g.m, s.111,114.
31 Yakup Karataş ve Eyüp Kul, “XIX. Yüzyılın sonlarında Bayezid Sancağındaki Aşiretler ve İskân Polikası”, A.Ü. Türkiyat Araşrmaları Enstüsü
Dergisi (TAED), Erzurum Sayı: 48, 2012, s.362.
32 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
33 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
4
Tablo 2. 1893 Yılı Bayezid, Diyadin, Antab, Karakilise ve Eleşkird Nüfusu.34
Müslüman 47.399
Ermeni 8.255
Diğer 1.413
Toplam 57.067
Tablo 3. 1896 Yılı Bayezid sancağı Nüfusu. 35
Yerleşim İslam Ermeni Diğer Hane Köy Mahalle Toplam Nüfus
Bayezid 16.566 1.913 10 3.167 2 113 18.479
Diyadin 11.991 352 15 1.866 3 94 12.358
Karakilise 12.499 2.546 65 1.401 3 55 15.110
Tutak 11.793 304 2.498 3 55 12.097
Eleşkird 19.170 3.928 1.423 3.682 7 126 24.521
Toplam 72.019 9.043 1.513 12.614 18 443 82.575
Genel Nüfus 82.575
Tablo 4. 1910 yılı Bayezid Sancağı Nüfusu. 36
Yerleşim Nüfus
Karaköse 49.300
Bayezid 39.500
Eleşkird 29.900
Diyadin 36.000
Toplam 154.700
Osmanlı döneminde Bayezid ve çevresi büyük oranda gelişti. Kentin Trabzon- İran transit yolu üzerinde
kurulmuş olması ticaretin gelişmesine olanak sağladı. Şehirde verimli ovalar sayesinde de tarım, önemli geçim
kaynaklarından biri oldu. Ancak Bayezid’in sınır kenti olması bir takım olumsuzlukların yaşanmasına da yol açtı.
İran’da çıkan salgın hastalıklardan büyük oranda zarar gören şehir, diğer yandan gerek kendi bölgesindeki gerek
Rusya tarafından gelen aşiret saldırılarına maruz kaldı. Bayezid’de ortaya çıkan kıtlıklarda burada yaşayan halkın
farklı bölgelere göç etmesine yol açtı. Bölgede insanların yaşam olanaklarını olumsuz etkileyen diğer önemli bir
hadisede hayvanlarda görülen salgın hastalıklardı. Bayezid ve çevresinde yaşanan bu olumsuzluklar, kentte sosyal
ve ekonomik problemlerin yaşanmasına neden oldu.
Bayezid ’de ortaya çıkan bazı salgın hastalıklar
Tarihin her döneminde karşımıza çıkan salgın hastalıklar, insanlık tarihi boyunca insanlara ciddi zararlar veren
ve toplu ölümlere neden olan önemli bir biyolojik olgu idi.37 Osmanlı Devleti, XVII. Yüzyıldan itibaren idari, askeri,
ekonomik ve iktisadi problemlerin 38 yanı sıra Avrupa ve Asya’da ortaya çıkan salgın hastalıklardan da etkilendi.
39 Bu salgın hastalıklar nerdeyse Osmanlı’nın bütün kentlerine yayıldı.40 Bu nedenle Bayezid’de ortaya çıkan
salgın hastalıklardan etkilendi. Kentin demografik yapısının değişmesinde, uzun süren Osmanlı-İran savaşları, iç
34 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
35 Karataş, a.g.m, s.114.
36 Halaçoğlu, a.g.m, s.480.
37 Orhan Kılıç, “Salgın Hastalıkların Osmanlı Vergi Düzenine Etkisi”, Üçüncü İktisat Tarihi Kongresi Bildirileri 1(İzmir, 25-27 Nisan 2019), Ed.
Mustafa Öztürk - Ayşe Değerli, İzmir 2019,s.372.
38 Zülye Koçak, Manasr’da Hukuk Ve Adalet Uygulamaları (1700-1730), Gece Kitaplığı Ankara 2019, s.14
39 Kamuran Şimşek, 2020. “Osmanlı Devri Denizli’de Salgın Hastalıklar” Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı 38,
Denizli 2020, s. 164.
40 Özgür Yılmaz, Veba, Kolera ve Salgınlar: Trabzon’da Halk Sağlığı ve Sağlık Kurumları (1804-1895), Mavi Atlas, 5(1)/2017 s. 178.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
5
huzursuzluklar, doğal afetler, kıtlıklar,41 Kürt ve Ermeni eşkıya saldırılarının haricinde 42 salgın hastalıklarda etkili
oldu.
“Yersinia Pestis” olarak bilinen bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık olan veba, genellikle pire yoluyla
bulaşan ölümcül bir hastalık idi ve dünyada üç adet büyük pandemi olarak ortaya çıktı. Osmanlı Devleti de ikinci ve
üçüncü pandemiden büyük oranda etkilendi.43 Osmanlı’nın veba salgınından en fazla etkilenen devletlerarasında
olmasının nedeni ise Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Anadolu, Arap yarımadası, İran, Kuzey Afrika ve Doğu
Akdeniz arasında ticaret yollarının kesişme noktasında olması idi.44 XIV. yüzyılda Avrupa’dan sonra XVI. yüzyılda
Osmanlı’da görülen veba 45 genel anlamda XVII. yüzyılın sonlarından itibaren Avrupa ve daha sonra Balkanlar,
Anadolu ve Arap coğrafyasına kadar yayıldı ve XIX. yüzyıla kadar etkisini sürdürdü. Bu nedenle Osmanlı’da bu
salgından çok sayıda insan öldü. Ayrıca bu salgın XV. yüzyıldan XIX. yüzyıl ortalarına kadar hafif, orta ve ağır
şiddetli olarak devam etti. Bayezid’e ise ilk kez 1805’te kervanlar vasıtası gelen veba, burada da çok şiddetli
geçti. 46 Öyle ki, bu salgın saraya kadar bulaşıp haremde pek çok kişinin ölmesine yol açtı. Salgında Bayezid Beyi
Mahmut Paşanın da ölmesi üzerine 47 yerine 1806’da kardeşi İbrahim Paşa geçti.48 Tekrar 1807 ve 1809’da etkili
olan veba, Erzurum, Bayburt, Trabzon ve çeşitli köylerine kadar yayılarak XIX. yüzyıl sonuna kadar etkisini devam
ettirdi ve Osmanlı topraklarını büyük oranda etkisi altına aldı. 49 1828’de de Bayezid sancağı bu salgından büyük
orada etkilendi.50 Bunun üzerine Osmanlı, halk sağlığı kapsamında 1839’da “Meclis-i Tahaffuz-ı Ali” yi kurdu
ve buna bağlı olarak 1840’ta Bayezid’de Erzurum merkezli bir karantina birimi oluşturdu ve Doğu Anadolu’da
oluşturulacak karantinalar içinde Dr. Fauvel başkanlığında bir keşif komisyonu görevlendirdi.51 Genel anlamda bu
salgın 1840’tan itibaren etkisini yitirmiş olsa da Osmanlı topraklarında etkisini sürdürerek, ekonomik ve sosyal
hayatı olumsuz etkiledi.52
Veba salgınından sonra ise akut ve şiddetli ishal ile kısa sürede vücudun büyük miktarda su kaybetmesine
sebep olan “vibrio Cholerae” diye adlandırılan bakteriyel rahatsızlık olan kolera salgını, dünyada altı büyük
pandemi olarak yayıldı. 1821’de İran’da görülen bu salgın, Hazar kıyılarına kadar yayıldı ancak bu salgın genel
olarak 1824’te söndü. Tekrar 1831’de ortaya çıkan salgın; Rusya, Çin, Hicaz, İskenderiye, İstanbul ve İzmir’e
kadar yayıldı.53 Salgının özellikle Hindistan üzerinden İran, buradan da Osmanlı’yı tehdit etmesi üzerine, Batum
ve Bayezid’den İran Körfezi’ne kadar uzanan hat üzerindeki giriş noktalarına birer sağlık merkezleri kuruldu.54
1848’de de Bayezid sancağının çekirge istilasına maruz kalmasının55 hemen ardından yine İran üzerinden gelen
salgın, Bayezid ve civarını da etkisi altına alarak, Tiflis, Gürcistan, Kerç, Taygan ve ardından Erzurum’a kadar
yayıldı ve etkisini 1852’ye kadar sürdürdü.56 Bu salgın o kadar etkili oldu ki Erzurum’da hastalığa yakalanan her
üç kişiden ikisi öldü. Fransız Doktor Verrollot’un Erzurum vilayetindeki karantina hekiminden aldığı bilgilere göre
40.000 kişilik Erzurum’da, 17. 000 kişi bu salgına yakalanmış ve 900 kişide ölmüştü. 57 Şehirdeki ölüm oranı da %
55’e kadar yükselmişti.58
41 Gül, a.g.m, s.159.
42 HR.TH.7/2, 6 Şubat 1305/18 Şubat 1890, DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem 1314/19 Haziran 1312/30 Haziran 1896
43 Nükhet Varlık, “Osmanlılarda Veba Salgınları”, Toplumsal Tarih 296, Ağustos 2018,s.30
44 Nükhet Varlık “Tâun” Türkiye Diyanet Vak İslam ansiklopedisi Cilt:40.cilt, İstanbul 2012. s.176.
45 Özlem Batğı, “Seyahatnamelerde Osmanlı insanının hastalıkları ve tedavi yöntemleri”. Osmanlı Mirası Araşrmaları Dergisi (OMAD), 4(8),
2017, s.173.
46 Dainel Panzac, Osmanlı İmparatorluğu’nda Veba (1700-1850), çev. Serap Yılmaz, Tarih Vak Yayınları, İstanbul 2011,s.1,4, 56, 97,229-230
47 Özgül, Kırca, a.g.m, s. 424.
48 İbrahim Özgül, “Osmanlı Devle’nin Muhalefet Polikasına Dair Tespitler (Bayezid Sancağı Örneği)”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstüsü Dergisi, Mart 2019, 23(1),s. 365-380
49 Panzac, a.g.e,s.56, 97,229-230.
50 Kaya, a.g.m, s.2608
51 Panzac, a.g.e,s.56, 97,229-230.
52 Mesut Ayar, Yunus Kılıç, “Osmanlı’da Vebanın Sona Erişine Dair Bir Değerlendirme”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 17/2 Kış, s.168.
53 İsmail Yaşayanlar, “Bir Hastalık Olarak Kolera ve Tarihte Kolera Pandemileri”, Toplumsal Tarih 296, Ağustos 2018,s.53
54 Esat Aktaş, Erzurum ve Trabzon Vilayetlerinde Salgın Hastalıklar (1838-1914), Basılmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstüsü, Tarih ABD. Basılmamış Doktora Tezi, Erzurum 2015,s.11
55 Kaya, a.g.m, s.2608
56 Esat Aktaş, “Erzurum Vilayende 1910 Kolera Salgını ve Etkileri”, Uluslararası Sosyal Bilimler Araşrma Dergisi, Cilt 8, Sayı: 39, 2015, s.1-2.
57 Özgür Yılmaz, “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, 2017, VI (1), s.38
58 Aktaş, a.g.t, s. 43.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
6
Özellikle 1881’de dünya genelinde ortaya çıkan kolera salgını, beşinci büyük pandemi idi ve etkisini 1896’ya
kadar devam ettirdi.59 1890’da da Osmanlı’da ortaya çıkan bu pandemi çok şiddetli oldu ve Osmanlı genelini
etkiledi. 60 Bunun üzerine Osmanlı, kimyager Bonkowski* başkanlığında bir takım önlemler almaya çalıştı fakat
alınan önlemler yeterli olmadı ve salgın hızla yayılmaya devam etti.61 1892-1895 yılları arasında da Anadolu ve
Rumeli topraklarını etkisi altına alan salgın, özellikle alt yapı hizmetlerinin yetersizliği ve temiz su sıkıntısı olan
kentlerde daha çok etkili oldu.62 1891’de Bayezid sancağında ortaya çıkan frengi salgının63 hemen ardından
kolera salgını bölgeyi etkisi altına alınca Rusya ve İran’dan Erzurum, Trabzon ve Van gibi sınır vilayetlerine
gelecek yolcu ve eşyaların uygun görülecek yerlerinde karantinahane yapılmasına, yolcu ve eşyalarında 10
gün boyunca karantinada tutulmasına karar verildi. Erzurum’daki müfettiş vekili, Askeri Sıhhiye Meclisi reisi
ve memleket doktorunun aldıkları ortak kararla da Rusya ve İran sınırındaki dokuz kordondan İran kapısı olan
Kızıldize, Rusya kapıları olan Kötek, Kaleboğazı, ve Mil isimli dört mevkide karantina uygulanmasına başlandı.64
Ancak alınan önlemlere rağmen bu salgından Bayezid ve çevresi etkilendi ve sancak yakınlarındaki Karakizir 65
ve Karakend köylerinde birer kişi bu salgından öldü. Bunun üzerine bu köyde kordon altına alındı.66 Koleranın
ardından bu defa da Ekim 1892’de Bayezid’de kuraklık ortaya çıktı. Öyle ki Vada kazası ahalisi aşırı kuraklık nedeni
ile Sivas’a göçmek sorunda kaldı.67 Yine bu tarihte Afşar Karakilise köyünde basit humma hastalığından dört kişi
öldü.68 1893‘tede kent ve civarında ortaya çıkan kolera salgını, 1894’e kadar devam etti ve Bayezid sancağına
bağlı Merankes köyünde bir haftada yirmi iki kişi bu salgından öldü. 69 Bu salgın Karakilise ve Eleşkird’in birkaç
köyünü de etkisi altına aldı. 70 Salgının bu denli geniş alanlara sirayet etmesi üzerine Karantina Nezareti, Erzurum
Karantina Müfettişliğinden hemen Merankes köyüne gidilerek tedavilerin başlatılmasını ve köyde gerekli
temizliğin yapılarak tahaffuz tedbirlerinin alınmasını istedi.71
Bayezid sancağında yaşayan salgın hastalıklar XX. yüzyılda da devam etti. 1902’de Bayezid sancağı merkezine
beş saat mesafede bulunan Mevsun köyündeki askerlerde kolera salgını görüldü.72 Bu salgın ise dünya genelinde
1899’da ortaya çıkan altıncı büyük kolera pandemisinin uzantısı idi.73 Ardından 1904’te bu defa Bağdat’ta 74 ve
Tebriz’de ortaya çıkan kolera salgını Bayezid’i tekrar etkisi altına aldı. Bu salgınlardan Bayezid hududuna üç saat
mesafedeki Makuda’da çok sayıda insan, Ovacık’ta da iki kişi öldü. Bununla birlikte İspir ve Keskim kazalarında
da frengi hastalığı 75 Karakilise köyünde de askerler arasında tifo salgını görülmesi üzerine, sınırdaki Karakilise
59 Yaşayanlar, a.g.m,s.55
60 Sibel Yazıcı,” Meclis-i Mebusan Bütçe Görüşmelerinde Salgın Hastalıklarla İlgili Tartışmalar ve Öneriler (1914-1918)”, Osmanlı Medeniyeti
Araştırma Dergisi, OSMED, 2019, s.72.
*Bir Leh mültecinin oğlu olarak bilinen Charles Bonkowski, 1841’te İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini İstanbul’da tamamlamış ve daha sonra
Paris’e gitmiştir. Burada meşhur kimyacılardan olan Şevroy ve Fremi’den dersler alan Bonkowski, İstanbul’a döndükten sonra Mekteb-i
Tıbbiye-i Şahane’de kimya muallimliği yapmıştır. Eczacılıkta da kendini yetiştiren Bonkowski, kimya, tıp ve eczacılık alanında birçok çalışma
yapmıştır. “saray kimyagerliği” görevinde bulunmuş, 1892 yılında da bulaşıcı hastalıklarla mücadele için “Dersaadet ve Bil-Umum Vilâyât-ı
Şahane Hıfzıssıhha Sermüfettişliği” görevine getirilmiş ve Paşalık unvanı verilmiştir. Bonkowski Paşa 10 Ocak 1905 tarihinde İstanbul’da vefat
etmiştir. bkz. Feza Günergun, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa (1841- 1905),” I. Türk Tıp Tarihi Kongresi,
17-19 Şubat 1988, Kongreye Sunulan Bildiriler, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1992, ss. 229-252.
61 Sibel Yazıcı, “Meclis-i Mebusan Bütçe Görüşmelerinde Salgın Hastalıklarla İlgili Tarşmalar ve Öneriler (1914-1918)”, Osmanlı Medeniye
Araşrma Dergisi, OSMED, 2019, s.72.
62 Murat Ardıç, “Bakü’de Kolera Salgını ve Osmanlı Devle’nin Başvurduğu Bazı Sıhhi Uygulamalar (1893-1894”), Selçuk Üniversitesi Türkiyat
Araşrmaları Dergisi, SUTAD 2019/46,s.303-316, s.310
63 Abdulkadir Gül, “XIX. Yüzyılda Erzincan Kazasında Salgın Hastalıklar (Kolera, Frengi, Çiçek Ve Kızamık)” Atatürk Üniversitesi, Türkiyat Araş-
rmaları Enstüsü Dergisi Sayı:41, Erzurum 2009,s.259
64 Aktaş, a.g.t, s. 47.
65 DH.MKT.2001/38, 21 S.1310/1 Eylül 1308/13 Eylül 1892 tarihli tahrirat
66 Aktaş, a.g.t, s. 52.
67 DH.MKT.2012/15, 6 Teşrin-i Evvel 1308/18 Ekim 1892. Bayezid’in Vada kazası ahalisinin kuraklıktan dolayı zahirece olan şiddet-i ihyaçla-
rından bahisle ileride ödemek kaydıyla yemeklik ve tohumluk zahire talep etmişler ise de mezkur zahirenin müreebat-ı askeriyede karşılığı
olduğundan ve ahalinin böyle zamanlarda borçlanma şartlarını yerine geremeyecekleri anlaşıldığından bahisle köyün emlak ve arazi sahip-
leriyle ileri gelenlerinin kefaleyle hasat vakne kadar muhtaç olan ahaliye fevkalade olarak Ziraat Bankası’ndan akçe ve zahire itasına dair
Erzurum vilayenden alınan telgraf name irsal kılınmış ve ayrıca ihyacın şiddene mebni ahaliden bazılarının ise Sivas vilayene göç etmeye
başladıklarına dair Naa ve Ticaret Nezare’ne gönderilen 6 Teşrin-i Evvel 1308/18 Ekim 1892 tarihli tahrirat
68 DH.MKT/2028/93, 17 Ca.1310/25 Teşrin-i Sânî 1308/7 Aralık 1892
69 DH.MKT.202/35, 19 Kânûn-i Sânî 1309/31 Ocak 1894
70 DH.MKT.209/58, 25 Şaban 1311/19 Şubat 1309/3 Mart 1894
71 Aktaş, a.g.t, s. 71.
72 A.MKT.MHM.567/26, 22 Nisan 1318/5 Mayıs 1902
73 Yaşayanlar, a.g.m,s.55
74 Y.PRK.SH.7/20, 4 B.1322/1 Eylül 1320/14 Eylül 1904
75 DH.MKT.907/75, 2 Ramazan 1322/28 Teşrin-i Evvel 1320/10 Kasım 1904
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
7
köyü geçişlere bir süre kapatılarak, Karabulak köyünden geçişlere de doktor kontrolünde izin verildi.76 1909’da
da Bayezid sancağında ortaya çıkan kızıl, kızamık, bulaşıcı hastalıklar ve diğer bazı hastalıklardan çok sayıda çocuk
öldü.77 Bayezid merkezi olmak üzere Tutak ve Diyadin kazalarında kolera, Karakilise’de suçiçeği, kızıl ve dizanteri
gibi salgınlar devam etti. Ancak Diyadin ve Eleşkird’te çocuklarda görülen çiçek hastalığı ortadan kalkmıştı.78
Aralık ayında da kolera salgınından Eleşkird kazasında günde on ile on beş civarında insan öldü.79 1910 yılında
ise Varto kazasının Diyadin köyünde zatürre hastalığı baş gösterdi.80 Erzurum’da ise askerler arasında yayılan
dizanteri ve tifo salgınından % 10 -12 oranında asker öldü 81 Özellikle tifo salgınından başta Erzurum olmak üzere
Hınıs ve Bayezid çevresi de oldukça fazla etkilendi. Çocuklardan üçte ikisinden fazlası da ishal, çiçek, kızıl, kızamık
gibi salgınlardan yaşamını yitirdi. 82
Kenti etkileyen diğer bir salgın hastalık ise hayvanlarda görülen salgınlardı. Vebâ-yı bakarî gibi büyükbaş hayvan
hastalıkları 83 Osmanlı’da XVI. yüzyıldan itibaren görülmeye başlandı. Halk arasında da bu salgın “Malkıran”, “Çor”
diye adlandırıldı.84 Bu salgından farklı olarak hayvanlarda görülen kuduz 85 gibi hayvan salgınları da Osmanlı’da
birçok hayvanın telef olmasına yol açtı. Büyük baş hayvan hastalıkları da Bayezid ’i olumuz etkileyen diğer önemli
bir husustu.86 1891’de Rusya tarafından yayılan sığır vebası, Ocak ayında Bayezid’in Diyadin kazasıyla Hamur
nahiyesine oradan da Erzurum sancağının Pasinler tarafına kadar sirayet etti. 87 Şubat ayında etkisini arttıran
bu salgından Bayezid sancağı olmak üzere, Diyadin kaza merkezi ve kazanın bazı köylerinde birçok hayvan telef
oldu.88 Ayrıca bölgede manda, sığır, inek, keçi ve koyun gibi hayvanların deri ticaretinin yapılması da salgın hayvan
hastalıklarının yayılmasında etkili idi ve 89 bu salgınlar Osmanlı’da tarım ve hayvancılığa ciddi boyutlarda zarar
verdi.90
Kent ve civarında asayiş problemleri
Bayezid ve civarı sadece salgınlardan değil XIX. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan asayiş sorunları da olumsuz
etkiledi. Örneğin; 1888’de İran eşkıyasından sekiz atlı, Karakilise’ye tabi Mülksan köyüne hücum ederek 13
tane atı halktan zorla aldı.91 1890’da ise Bayezid sancağı hududunda bulunan Adakent kışlağına hücum eden
Rusyalı Kürt eşkıyadan biri, Hacı Davud oğlu Kalo’nun karısını kaçırıp ırzına tasallut etmiş ve kaçmıştı. 92 1891’de
de Cibranlı Aşireti’ne mensup kişilerden bazıları Bayezid’de gasp olayına karıştı. Bununla birlikte Kandiganlı ve
Cendiganlı gibi aşiretlerde bölgede huzursuzluk çıkarıp, eşkıyalık yaptıklarında hemen İran tarafına geçmekte
idi. Bunların peşleri sıra Osmanlı’nın askeri birlik göndermesi de İran’dan Bayezid’e aşiret saldırılarına neden
olan diğer bir husustu.93 1895’te de Kürt aşiret saldırıları devam etti ve Bayezid başta olmak üzere Karakilise
ve Eleşkird kazaları Kürt aşiretlerin tecavüzlerine maruz kaldı.94 1896 ‘da da Karakilise kazası ile Keşiş ve Yoncalı
köylerine saldırsan bazı Kürt eşkıyalar buralardaki hayvanları gasp ederek kaçtı. 95 1897’de 10 atlı ve 5 piyadeden
76 Aktaş, a.g.t, s. 71,137.
77 DH.MUİ.26/2_27, 29 Ağustos 1325/11 Eylül 1909
78 DH.MUİ.26/2_27, 27 Teşrin-i Evvel 1325/9 Kasım 1909
79 DH.MUİ.45/1_21, 1 Z.1327/1 Kânûn-i Evvel 1325/14 Aralık 1909
80 DH.MUİ.81/ 49, 15 R.1328/13 Nisan 1326/26 Nisan 1910
81 DH.MUİ.81/ 49, 15 R.1328/13 Nisan 1326/26 Nisan 1910
82 Küçükuğurlu ve Zengin, a.g.m, s. 501.
83 Zeynel Özlü, “19. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devlende hazırlanan iki risale, vebâ-yi Bakarî ve Zâtülcenb”, Askeri Tarih Araşrmaları Der-
gisi, 12(23), 2014, s. 99-114.
84 Mustafa Turan, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Veba-yi Bakarî Salgını ve Düşündürdükleri ”, Prof. Dr. Mustafa Keskin Armağanı Türk Tarihi ve
Araştırmaları , Ed. Remzi Kılıç, İdeal Kültür Yayıncılık, İstanbul 2014, s.979
85 Zeynel Özlü, Enver Demir, “Osmanlının son Yıllarında Köpek Dışındaki Bazı Hayvanlarda Kuduz Hastalığının Teşhisine Dair Bulgular”, Tarihsel
Süreçte Anadolu’da Kuduz, Ed. Çağrı Büke, Şükran Köse vd., Gece Kitaplığı, Ankara 2018, ss.277-292, Zeynel Özlü, Enver Demir, Osmanlıda İlk
Kuduz Tedavi Müessesesi Da’ül-Kelb’in Fiziki Özellikleri, Tarihsel Süreçte Anadolu’da Kuduz, Ed. Çağrı Büke, Şükran Köse vd., Gece Kitaplığı,
Ankara 2018 ss.163-180.
86 DH.MKT.1858/117/1_1, 15 C.1308/14 Kânûn-i Sânî 1306/26 Ocak 1891, DH.MKT.1808/49/1_1-2, B.1308/30 Kânûn-i Sânî 1306/11 Şubat
1891
87 DH.MKT.1858/117/1_1, 15 C.1308/14 Kânûn-i Sânî 1306/26 Ocak 1891
88 DH.MKT.1808/49/1_1-2, B.1308/30 Kânûn-i Sânî 1306/11 Şubat 1891
89 DH.MKT.1858/117/1_2, 11 Ağustos 1307/23 Ağustos 1891
90 Kamuran Şimşek, “Osmanlı Devri Denizli’de Sığır Vebası: Vebâ-yı Bakarî”, Belgi Dergisi, Cilt:2, Sayı:19, Pamukkale Üniversitesi Atatürk
İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Kış 2020/I,s.2072, ss. 2070.
91 Y.PRK.ASK.50/ 88, 22 Muharrem 1306/17 Eylül 1304/ 22 Eylül 1888
92 HR.TH.7/2, 6 Şubat 1305/18 Şubat 1890
93 Karataş ve Kul, a.g.m, s.349-350.
94 DH.ŞFR.183/101, 26 Teşrinievvel 1313, 7 Kasım 1895
95 DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem 1314/19 Haziran 1312/30 Haziran 1896
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
8
oluşan bir eşkıya gurubu, Kayabey köyündeki bazı haneleri bastı ve bir çok malı gasp etti. Bununla yetinmeyen
eşkıya grubu bir kaç gün sonra da bazı Hristiyan hanelerini basarak hayvan ve eşyaları yağmaladılar.96 1899’da ise
şehirdeki bazı aşiretlerin, Rusya sınırını geçerek Rus subayı ile üç askeri öldürmesi, Osmanlı’nın İran’a 7.000 lira
tazminat ödemesine neden oldu.97 Bu tarihte Rusya sınırını geçen Ermeni eşkıyalarda Eleşkird kazasının Hanzir
köyünü basarak yağma ve talanda bulundu ve bölgede bulunan jandarma birlikleri ile de çatıştı.98
Bölgedeki eşkıyalık faaliyetleri XX. yüzyılda da devam etti. 1904’te Kürt eşkıyalar, Bayezid’e tabi Turnak
kazasının Ohan köyüne saldırarak hayvanları gasp ederek kaçtılar. 99 İran ve Rusya tarafından gelen Ermenilerde
Bayezid taraflarında tecavüzlerde bulunmaya devam etti.100 1907’de de eşkıyalar, ahalisi Hristiyan olan Eleşkird’in
Kayabey köyünü basarak ahaliyi yaralayıp katlederek mallarını gasp ettiler.101
Salgın hastalıklara ve asayiş problemlerine karşı alınan tedbirler
Osmanlı’nın önemli sınır kentlerinden olan Bayezid ’de de XIX. ve XX. yüzyıllarda salgın hastalıklar ve bir takım
asayiş problemlerinin ortaya çıkması, devletin buralarda bir an evvel bu sorunlarına karşı bir takım tedbirler
almasını zorunlu kıldı. Başlangıçta Osmanlı’da halk sağlığı genel olarak sosyal ve dini kurum vasfı taşıyan vakıflar
aracılığı ile yürütülmekte idi 102 ve sağlık hizmetleri “Dârüssıhha” ve “Şifâhâne” gibi yerlerde verilmekteydi.103
Ancak bu yapılar Osmanlı’nın her kentinde yoktu ve ulaşımı da kolay değildi.104 Bu nedenle karantina uygulaması
ilk kez XIV. yüzyılda doğudan Akdeniz limanlarına gelen gemiler için uygulanmış ve tecîdhânlerde bekleme
süreci kırk gün gün olarak belirlenmişti. 105 Özellikle salgın hastalıkların yaygınlaşması ile başlayan karantina
uygulamasının kurumsal hale gelmesinde, veba salgınları önemli bir rol oynamıştı.106
XIX. yüzyıla gelindiğinde ise karantina uygulaması, salgın görülen her yerde uygulandı.107 Özellikle bu yüzyılda
karantina uygulamasının yaygınlaşması ve yeni sağlık yöntemlerinin uygulanması Mısır, Anadolu ve Doğu
Akdeniz’de salgınların büyük oranda azalmasını sağladı.108 Bu uygulama genel olarak salgın olan ülkeden gelen
kişi veya eşyanın, varılan yerdeki halk ile temas etmesini engellemek için bir yerde veya gemide tecrit süresini
geçirmesi idi. 109 Ancak bu dönemde bazı bürokratlar salgınlara karşı hiçbir önlem alınmaması gerektiğini de
savunarak kaderci bir yaklaşım sergilemişti. Fakat Hamdan Efendi gibi kişiler karantina uygulamasının gerekliliğini
savundu.110 1838’lere gelindiğinde ise özellikle veba salgını başta olmak üzere Saray, uygulanacak karantina
uygulaması için zorda olsa “şer’i ciheti” kurtardı.111 Aslında karantina uygulaması Sultan II. Mahmud döneminde
1834’te tatbik edilmiş olsa da karantina meclisinin faaliyetleri 1838’de başlamıştı. Bunun nedeni ise hem bu
teşkilat için mali kaynak bulma hem de başarısız olunabileceği düşüncesi olmuştu. Daha sonra II. Mahmud, özellikle
Avusturya’ya güvendiğinden ve Avusturya elçisinin de karantina usulüne vakıf olmasından, bu ülkeden Doktor
Minas’ı Osmanlı’ya davet etti ve bu kişi daha sonra “Meclis-i Tahaffuz” a baş direktör olarak atandı.112 Bu kişinin
Abdullah Molla yerine atanmasının nedeni ise Abdullah Molla’nın tıp bilgisinin yetersiz görülmesinden kaynaklı
96 DH.ŞFR.217/ 81, 4 Teşrîn-i Sânî 1313/16 Kasım 1897
97 Karataş ve Kul, a.g.m, s.351
98 DH.TMIK.M.77/45, 06 Cemaziyelahir 1317/12 Ekim 1899
99 DH.TMIK.M.180/9, 1 Ağustos 1320/14 Ağustos 1904
100 Karataş ve Kul, a.g.m, s.352
101 DH.TMIK.M.44/27, 05 Ca 1325/ 16 Haziran 1907
102 İsmail Yaşayanlar, “Osmanlı Devleti’nde Kamu Sağlığının Kurumsallaşmasında Koleranın Etkisi” Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Salgın
Hastalıklar ve Kamu Sağlığı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2017, s.3-4.
103 Fatma Çapan, “İslam Dünyası’nda Bimaristanlar ve Gelişme Süreçleri”, Gaziantep University Journal of Social Sciences, Cilt:18, Sayı:3,
2019,s.119
104 Yaşayanlar, “Osmanlı Devleti’nde Kamu…” s.4
105 Gülden Sarıyıldız, “Karanna Meclisinin Kuruluşu ve Faaliyetleri”, Belleten, Cilt: LVIII – Sayı: 222, Yıl: 1994 Ağustos, s.331-332.
106 İsmail Yaşayanlar, “Osmanlı Döneminde Uygulanan Deniz Karantinasına İlişkin Bazı Bilgiler”, Âb-ı Hayât’ı Aramak Gönül Tekin’e Armağan,
Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2018,s.738
107 Sarıyıldız, a.g.m, s.331-332.
108 Varlık, “Tâun”,s.176.
109 İsmail Yaşayanlar, “Sinop, Samsun Ve Trabzon›da Kolera Salgınları, Karantina Teşkilatı Ve Kamu Sağlığı Hizmetleri (1876-1914)”,
Basılmamış Doktora Tezi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı, Bursa 2015,s.117
110 Birsen Bulmuş, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Veba Kavramları Üzerine: Missizmden Sosyal Reforma”, Mof Akademi Halkbilimi Dergisi,
Cilt:3, Sayı:6, 2010, s.46-47.
111 Osman Şevki Uludağ, “Son Kapitülâsyonlardan Biri: Karanna Türkiye Tarihinin son XX Yıllık Devrine Ait Kronoloji”, Belleten, Cilt: II – Sayı:7-
8, Yıl: 1938,s.447.
112 Nuran yıldırım, İstanbul’un Sağlık Tarihi, Sağlık Teşkilatı- Salgınlar Bulaşıcı Hastalıklar ve Mücadele, Koruyucu Sağlık Kurumları- Hastaneler-
Tıp Eğitimi, Düzey Matbaacılık, İstanbul 2010, s.23
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
9
idi. Doktor Minas İstanbul başta olmak üzere karantina uygulamaları hakkında önemli tespitlerde bulunmuştu.
113 1839 yılına gelindiğinde ise “Meclis-i Tahaffuz-ı Âlî” kuruldu. Bu meclise “Meclis-i Umûr-ı Sıhhıye”, “Sıhhiye
Meclisi”, “Sıhhiye Nezâreti”, “Karantina Nezâreti” gibi isimler de verildi ve “Mecli-i Tahaffuz-ı Ulâ ” ve “Mecli-i
Tahaffuz-ı Sani” olmak üzere iki şube şeklinde oluşturuldu. 114 Oluşturulan karantina istasyonları da Sıhhiye
Meclisine bağlandı. Kolera salgınları hakkında da vatandaşların bilgilendirilmesi için Fransa’nın bu salgın için
hazırlamış olduğu kolera talimatını Türkçeye aynen çevrildi ve Takvim-i Vekayi’de yayınlandı. Ayrıca Hekim başı
Mustafa Behçet Efendi tarafından da bu salgına karşı koruma yöntemlerinin içeren bir “Kolera Risalesi” adıyla
bir kılavuz kitapçık hazırlandı. Koleranın seyrini takip için de Fransa’dan Doktor Monneret ülkeye davet edildi ve
İstanbul’daki incelemeler içinde yanına Galatasaray Tıp okulundan zeki bir öğrenci verildi.115
Salgınlara karşı alınan önlemler kapsamında bu nedenle 1831’de İran, Rusya ve birçok ülkede ortaya çıkan
kolera salgınına karşı karantina uygulaması başlatıldı.116 Bu kapsamda 1840’ta Bayezid ’te, Erzurum merkezli bir
karantina merkezi oluşturuldu ve Doğu Anadolu’da oluşturulacak karantinalar için Doktor Fauvel başkanlığında
bir keşif komisyonu görevlendirdi.117 1847-1848’de de İran üzerinden gelerek yayılan kolera salgınına karşı 118
tedbirler alındı ve salgınının olduğu yerlerde kırk gün sürecek karantina uygulaması başlatıldı.119 Rusya ve İran’dan,
Erzurum ve Van gibi sınır vilayetlerine gelecek yolcu ve eşyaların da on günlük bir karantinaya tabi tutulması
kararlaştırıldı. Sıhhiye Müfettişliğinin kararı üzerine de Rusya ile bağlantısı olan Eleşkird, Kiskim, Namervan, Bayezid
ve Hasankale taraflarına da birer doktor bulundurulmasına karar verildi.120 1863’te ortaya çıkan dördüncü büyük
kolera pandemisinden sonra beşinci büyük kolera salgınından 1871’de etkilenen Osmanlı’da bu salgın İstanbul’da
görüldü. 121 1892 yılına gelindiğinde ise İran›ın Maku kasabasında kolera şüphesinin ortaya çıkması üzerine,
Erzurum’dan hemen bunun araştırılması ve Bayezid’in bu hastalıktan etkilenip etkilenemeyeceği hakkında bir
araştırma istendi. Erzurum’dan merkeze konu ile ilgili gönderilen telgrafa göre hastalığın kolera olmayıp havanın
kötü olmasından kaynaklı sıtma, humma ve çiçek hastalıkları olduğu ve şimdilik durumun normal olduğu bildirildi.
122 Ancak ilerleyen sürede Bayezid yakınlarındaki Karakizir köyünde bir kişinin ölmesi üzerine buranın hemen
karantina altına alındığı, 123 bununla birlikte Afşar Karakilise köyünde de bir salgının baş göstermesi üzerine de
bunun araştırılması için buraya tabip gönderildiği ve yapılan muayene sonucunda hastalığın basit humma olduğu
Karantina Nezareti’ne tekrar bildirildi.124 Alınan bu önlemler haricinde İran’da ortaya çıkan kolera salgını nedeni
ile bu ülkeye Osmanlı tarafından doktor, sağlık personeli ve eczacı gönderme kararı alınsa da bundan daha sonra
vazgeçildi.125 Bayezid’de ortaya çıkan kuraklık nedeni ile de Ziraat Bankası’ndan akçe ve zahire itasına dair Erzurum
vilayetinden merkeze telgraf çekildi.126
1893’te ise İran’ın bazı yerlerinde kolera salgınının tekrar ortaya çıkması üzerine Bayezid ve Hanikin arasında
İran hududundan girenlerin bu tarihinden itibaren beş gün karantinada tutulması 127 Karantina Nezareti tezkiresiyle
bu yerlere bildirildi. İran’a karşı teşkil edilecek kordonda görev yapmak üzere de yakın vilayetlerden acilen doktor
gönderilmesi kararlaştırıldı.128 Ancak alınan önlemlere rağmen 31 Ocak 1894‘te Bayezid sancağına bağlı Merankes
113 Bedi N. Şehsuvaroğlu, Türkiye Karantina Tarihine Giriş, İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Akgün Matbaası, İstanbul 1958, s.146,149-150.
114 Sarıyıldız, a.g.m, s.335-338,349.
115 Yıldırım, a.g.e, s.26,74-76.
116 Sarıyıldız, a.g.m, s.331-332, 335-336,349
117 Panzac,a.g.e. s.56, 97,229-230.
118 Aktaş, a.g.m, s.1-2.
119 Oktay Bozan, “Diyarbakır Vilayende 1894-1895 Kolera Salgını ve Etkileri”, Türk Dünyası Araşrma Vak, Türk Dünyası Araşrma Dergisi
(18), 2015, s.225.
120 Aktaş, a.g.m, s.2.
121 Yıldırım, a.g.e, s.77,80.
122 DH.MKT.1986/ 43, 30 Temmuz 1308/11 Ağustos 1892
123 DH.MKT.2001/38, 21 S.1310/1 Eylül 1308/13 Eylül 1892 tarihli tahrirat
124 DH.MKT/2028/93, 17 Ca.1310/25 Teşrin-i Sânî 1308/7 Aralık 1892
125 Mesut Ayar, Osmanlı Devleti’nde Kolera Salgını: İstanbul Örneği (1892 – 1895), Basılmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı, İstanbul 2005,s.56-67
126 DH.MKT.2012/15, 6 Teşrin-i Evvel 1308/18 Ekim 1892. Bayezid’in Vada kazası ahalisinin kuraklıktan dolayı zahirece olan şiddet-i
ihtiyaçlarından bahisle ileride ödemek kaydıyla yemeklik ve tohumluk zahire talep etmişler ise de mezkur zahirenin mürettebat-ı askeriyede
karşılığı olduğundan ve ahalinin böyle zamanlarda borçlanma şartlarını yerine getiremeyecekleri anlaşıldığından bahisle köyün emlak ve arazi
sahipleriyle ileri gelenlerinin kefaletiyle hasat vaktine kadar muhtaç olan ahaliye fevkalade olarak Ziraat Bankası’ndan akçe ve zahire itasına
dair Erzurum vilayetinden alınan telgraf name irsal kılınmış ve ayrıca ihtiyacın şiddetine mebni ahaliden bazılarının ise Sivas vilayetine göç
etmeye başladıklarına dair Nafia ve Ticaret Nezareti’ne gönderilen 6 Teşrin-i Evvel 1308/18 Ekim 1892 tarihli tahrirat
127sDH.MKT.154/ 41, 7 Teşrin-i Evvel 1309/19 Ekim 1893
128 DH.MKT.157/ 9, 12 Teşrin-i Evvel 1309/24 Ekim 1893
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
10
köyünde bir hafta zarfında yirmi iki kişi kolera salgınından öldü. Bunun üzerine bir doktorun buraya gönderilerek
gerekli sıhhi tedbirlerin alınması için Erzurum’dan, Dâhiliye Nezareti’ne telgraf çekildi. 129 Hanikin ve Bayezid
tahaffuzhaneleri içinde 30.000 liralık bir bütçe ayrıldı 130 ve kurulan bu tahaffuzhaneler kolera salgının yayılmasını
önlemede karantina uygulamasından daha etkili olabilmekte idi.131 Ocak ayından sonra İran’da kolera salgını son
bulsa da nisan ayına kadar Güney İran’dan Osmanlı’ya gelen gemilere karantina uygulamasına devam edildi. 132
Alınan önlemler kısmen netice verdi. Örneğin Bayezid mutasarrıflığı, Mart 1894’te yirmi günden beri livanın
her tarafında kolera vukuatı olmaması nedeni ile doktor ve gardiyanlı kordonlara ihtiyaç kalmadığını Karantina
Nezaretine bildirdi.133 Bununla birlikte vilayetlerde tesis olunan karantina alanlarının gelir ve giderlerinin bölgenin
mal sandığına ait olması nedeni ile Karakilise ve Eleşkird’in birkaç köyünde zuhur eden kolera salgını için istihdam
edilen gardiyan ve sıhhiye memurlarının maaş zammı ile harcırahlarının buradan ödenmesi de kararlaştırıldı.134
XX. yüzyılda da Bayezid sancağında ortaya çıkan salgın hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmaya devam etti.
1902’de Bayezid sancağı merkezine beş saat mesafede bulunan Mevsun köyünde askerler arasında kolera şüphesi
üzerine buraya hemen sıhhiye müfettişi iki doktorun gönderilmesi kararlaştırıldı. Ancak doktorların buraya geliş
süreleri altı yedi günü bulacağı gerekçesi ile Bayezid’e yakın Eleşkird kasabasından bir askeri doktorun hemen
Bayezid’e doğru yola çıkması Bayezid mutasarrıflığından talep edildi. Ayrıca Erzurum valisi Nazım tarafından
gönderilen şifreli telgrafla da hastalığın belirtileri, ne zaman ve en erken kimde zuhur ettiği, hastalıktan ölenlerin
olup olmadığı, bu salgının ahaliye bulaşıp bulaşmadığının tespiti gibi konular hakkında da bilgiler verildi.135 Bu
bilgiler kapsamında 7 Mayıs’ta gereğinin yapılarak lüzumu kadar doktor ve eczacı ile gerekli malzemelerin hemen
gönderilip hastalığın yayılmasının önlenmesine ve neye ihtiyaç varsa temin edilmesine karar verildi. 136
1904’te ise Bağdat’ta kolera salgınından insanların ölmesi üzerine, Bağdat’tan Zor’a gelen 51, İran’dan
Bayezid’e gelen 97 yolcu için hemen Zor ve Bayezid’e doktorlar görevlendirildi ve buraların karantina altına alınması
sağlandı. Yapılan muayenelerde yolcularda bir hastalık görülmediği Karantina Nezaretine telgrafla, buradan da
sadarete bildirildi. 137 Ancak bu tarihte Tebriz’de ortaya çıkan kolera salgını Maku ve Ovacık’ta ölümlere neden
olunca, salgının vilayet dâhiline sirayet etmesini önlemek için ihtiyaten karantina bölgesi oluşturuldu. Ancak
Bayezid’de doktor bulunmadığından maaşı hazine tarafından ödenmek üzere üç nefer doktorun hemen buraya
tayinine, bunlarda bölgeye varıncaya kadarda frengi hastalığı tedavisi nedeni ile İspir ve Keskim kazalarında
bulunan Doktor Yunus ve Safi Efendi’nin Bayezid’e gitmesine karar verildi.138 Eylül 1909’da da Bayezid sancağında
kızıl, kızamık gibi hastalıklar ortaya çıkması üzerine Erzurum Valisi Celal Bey, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’den139*
bir tabibin acilen buraya gönderilmesi gerektiğini Dâhiliye Nezareti’ne telgrafla bildirildi. Bunun üzerine Meclis-i
Tıbbiye-i Mülkiye ve Karantina Nezareti reisliği, bahsi geçen hastalıklar için bölgede gerekli tedbirlerin alınması
için derhal vilayet sıhhiye müfettişinin veya vilayet merkez tabibinin buraya gitmesini emretti. 140 Kasım ayında
da Bayezid’in merkez, Tutak ve Diyadin kazaları hastalıktan temizlendi. Diyadin ve Eleşkird’deki çocuklarda baş
gösteren çiçek hastalığı da ortadan kalktı. Fakat Karakilise’de suçiçeği, kızıl ve dizanteri gibi hastalıklar devam etti.
Erzurum Valisi Celal Bey’de durum hakkındaki raporu Dâhiliye Nezareti’ne bildirdi. Vali tarafından oluşturulan
bu rapor daha sonra Meclis-i Tıbbiye-i Mülkiye ve Karantina Nezareti’ne iletildi.141 Ancak Aralık’ta Eleşkird
nahiyesinde koleradan ölümlerin devam etmesi üzerine Erzurum karantinası inspektörü142* Doktor Hofer’in
bölgeye hareket etmesi ve salgın var ise nahiyenin derhal kordon altına alınarak hastalığın dışarıya yayılmasının
129 DH.MKT.202/35, 19 Kânûn-i Sânî 1309/31 Ocak 1894
130 Ayar, a.g.t,s.306
131 Yaşayanlar, “Osmanlı Döneminde…” s.756.
132 Ayar, a.g.t,s.57.
133 DH.MKT.219/10/1_2, 15 Ramazan 1311/10 Mart 1310/22 Mart 1894
134 DH.MKT.209/58, 25 Şaban 1311/19 Şubat 1309/3 Mart 1894
135 A.MKT.MHM.567/26, 22 Nisan 1318/5 Mayıs 1902
136 Y.PRK.ASK.181/65, 28 M.1320/24 Nisan 1318/7 Mayıs 1902
137 Y.PRK.SH.7/20, 4 B.1322/1 Eylül 1320/14 Eylül 1904
138 DH.MKT.907/75, 2 Ramazan 1322/28 Teşrin-i Evvel 1320/10 Kasım 1904
139 *Bu okulda başlangıçta 1839’da askeri hekim yeşrildi. Fakat 1867’den sonra “Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye” nin kurulması ise sivil dok-
torlarda burada eğim görmeye başladı. Bkz. İsmail Yaşayanlar, “Osmanlı Devle’nde Kamu Sağlığının Kurumsallaşmasında Koleranın Etkisi”
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Salgın Hastalıklar ve Kamu Sağlığı, Tarih Vak Yurt Yayınları, İstanbul 2017, s.3-4.
140 DH.MUİ.26/2_27, 29 Ağustos 1325/11 Eylül 1909
141 DH.MUİ.26/2_27, 27 Teşrin-i Evvel 1325/9 Kasım 1909
142 *Müfeş.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
11
engellenmesi istenmişti.143 Taşrada görev yapan bu müfettişlerin hıfzıssıhha hakkında hazırladıkları raporları
merkeze bildirme zorunluluğu da vardı.144
26 Nisan 1910’da ise Varto kazasının Diyadin köyünde ortaya çıkan zatürre hastalığı içinde Muş’ta belediye
tabibi olmadığından Erzurum’dan bir tabibin acilen Varto’ya gönderilmesi istendi. Ancak bura da Belediye ve
Gureba hastanesi doktorları dizanteri hastalığı ile ilgilendiğinden Erzurum’dan Varto’ya doktor gönderilemedi.
Bu defada karantina tabibi Doktor Hofer istendi fakat buda Karantina Nezareti tarafından uygun görülmedi.145
Özellikle Erzurum, Hınıs ve Bayezid çevresi de tifo, ishal, çiçek, kızıl, kızamık gibi salgınlardan çok fazla etkilenmesi
üzerine 146 halk sağlığı kapsamında 1913’te “Vilayeti İdare-i Sıhhiye Nizamnamesi” ile “Sıhhiye Müdürlükleri”
oluşturuldu. 147 1922’de ise TBMM tarafından zor şatlar içinde olunmasına rağmen “Sıhhiye ve Muavenet-i
İçtimaiye Vekâleti” kuruldu ve salgın hastalıklarla mücadele edildi.148
Bayezid ve çevresini olumsuz etkileyen diğer bir hususlar ise kıtlıklar ve asayiş sorunları idi. 1894’te Ermeni
Katogikos’un İstanbul Ermeni patriğine gönderdiği mektup bölgedeki kıtlığın ne derecede olduğunu gözler
önüne sermesi açısından önemlidir. Bu mektuba göre; Van, Muş, Eleşkird ve mahal-i saire ahalisinden bir takım
Ermeniler yaşanan kıtlık sebebiyle hayatta kalmak için Rusya’ya göç etmişlerdi. 149 Ermeni Katogikos İstanbul
Ermeni patriğine; “Van, Muş, Eleşkird ve mahal-i saire ahalisinden bir takım Ermeniler yaşanan kıtlık sebebiyle
hayatta kalabilmek adına çoluk çocuklarıyla birlikte yerlerinden hareket ederek mal ve eşyalarını terk etmişler
ve geçen Eylül ayından beri akın akın Rusya’ya göç etmişlerdir. Düştükleri perişanlıktan başka Hamidiye süvari
alayı efradı tarafından darp olunmak ve soyulmak gibi bir takım feci hallere de düştükleri halde Rusya hududuna
ulaşmışlardır. Ancak Rusya hükümeti hududa muhacir kabul etmediğinden göçmenler kabul edilmemiştir. Sefalet
içindeki halleriyle beraber şiddetli kışta cümlesinin telef olacakları muhtemel bulunmuş olduğundan durum Erivan
valisine beyan olunmuş, zor durumda bulunan bu Ermenilerin ilkbaharda vatanlarına geri dönmeleri şartıyla
şimdilik karyelerde iskanlarına müsaade edilmiştir. Öteden beri saltanat-ı seniyyenin sadık tebaasından olan bu
Ermenilerin dağılmış koyun gibi toplanması lazım gelmektedir. Tebaa-i sadıkadan olan bu Ermeniler için İzmit
tarafından Trabzon’a buğday nakil edildiği gazetelerde yazılmış ise de hükümet tarafından böyle bir tedbire
teşebbüs olunduğu sahih midir? Günden güne halleri kötüleşecek olan bu zavallıları bu halden kurtarmak niyeti
gerçek midir? Bunların cümlesinin bildirilmesi rica edilmektedir.” diye yazmıştı.150 Esasen bölge yaşayan Ermeniler
sadece kıtlıktan etkilenmedi. 1897’de 10 atlı ve 5 piyade eşkıyanın Ermeni köyü Kayabey’i basıp bazı Hristiyan
haneleri basarak buralardaki hayvan ve eşyalarını yağmalayarak kaçmıştı. Bunun üzerine eşkıyaların yakalanmaları
için bölgeye gerekli miktarda askerin sevk edilmesi talep edilmişti.151 1899’da da Bayezid’in Kurum isimli Ermeni
köyüne yerleştirilen Zilan Aşiretinden 12 hane buradaki 70 hanenin rahat ve huzurunu bozması üzerine, durum
Ermeni Patrikliğinin şikâyetine neden olmuş ve burada da yine gerekli önlemlerin alınması istenmişti. 152 1907’de
ise Eleşkird’e bağlı Ermeni köyü Karabey’i basarak insanları öldüren ve mallarını yağmalayan eşkıyalar yakalanmış
ve burada asayiş sağlanmıştı.153
Tabi bunun tam tersi durumlarda vardı. Örneğin; Eleşkird kazasında Ermeni fesat komitesi şubesi olup
olmadığının da araştırılması kararlaştırılmıştı.154 1899’da Rusya sınırını geçen Ermeni eşkıyalar, Eleşkird kazasının
Hanzir köyüne saldırmıştı. Bunun üzerine buranın güvenliğinin sağlanması için derhal gerekli tedbirlerin alınması
istenmişti. 155 1903’te de eşkıyalık yapan Ermeniler ile askeri müfrezeler arasında çıkan çatışmada Eleşkird’de
on, Amar’da da beş Ermeni ölü geçirilirmiş fakat bazıları yaralı olarak Rusya tarafına kaçmıştı.156 1904’te de İran
143 DH.MUİ.45/1_21, 1 Z.1327/1 Kânûn-i Evvel 1325/14 Aralık 1909
144 Yaşayanlar, “Osmanlı Devle’nde Kamu…” s.9
145 DH.MUİ.81/ 49, 15 R.1328/13 Nisan 1326/26 Nisan 1910
146 Küçükuğurlu ve Zengin, a.g.m, s. 501.
147 Yazıcı, a.g.m. s.72.
148 Süleyman Tekir, Sıhhiye Ve Muavenet-İ İçmaiye Vekâle’nin Kuruluşu Ve Erken Cumhuriyet Dönemindeki Faaliyetleri (1920-1930), Pa-
mukkale Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araşrma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Belgi , Sayı 18 (Yaz 2019/II),s. 1301
149 BEO.410/30717, 19 Zilkade 1311/12 Mayıs 1310/24 Mayıs 1894
150 DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem 1314/19 Haziran 1312/30 Haziran 1896
151 DH.ŞFR.217/ 81, 4 Teşrîn-i Sânî 1313/16 Kasım 1897
152 Karataş ve Kul, a.g.m, s.359
153 DH.TMIK.M.44/27, 05 Ca 1325/ 16 Haziran 1907
154 DH.MKT.1714/81, 15 Şaban 1307/6 Nisan 1890
155 DH.TMIK.M.77/45, 06 Cemaziyelahir 1317/12 Ekim 1899
156 DH.TMIK.M.156/40, 1 Şaban 1321/ 23 Ekim 1903
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
12
ve Rusya tarafından gelen Ermenilerin Bayezid taraflarında tecavüzlere devam etmeleri üzerine Haydaranlı
Aşireti mensubu muhtarlar ile iki binbaşı ve zabit, Van’a gelerek gerekli önlemlerin alınması hakkında bir takım
taleplerde bulunmuşlardı.157
Bölgede asayişi sadece Ermeni eşkıyalar değil Kürt eşkıyalarda bozmakta idi ve bunlarla ilgili de gerekli tedbirler
alındı. 1888’de İran eşkıyasından sekiz atlının, Karakilise’ye tabi Mülksan köyüne hücum etmesinin haber alınması
üzerine hemen ahali ve Taşlıçay’daki nöbetçi askerler bunlara karşılık vermiş ancak netice alınamayınca bu bölgeye
Bayezid’den bir süvari bölüğün hemen Diyadin’e sevk olunması emredilmişti.158 1890’da da Bayezid sancağı
hududunda bulunan Adakent kışlağına saldıran Rusyalı Kürt eşkıyalar hakkında konu ile ilgili olarak Osmanlı, Rus
sefaretine bir takrir göndermiş, Rusya’da, Osmanlı’ya cevap olarak Davud oğlu Kalo’nun sorguya çekildiğini, Rusyalı
Kürt eşkıyaların adam yaralama, tecavüz, yağmacılık, mal-eşya ve hayvan çalmak gibi pek çok suçlar işlediklerini
bildirilmişti.159 Bunun üzerine Osmanlı’da Bayezid sancağı ahalisinin eşkıya tasallutundan muhafazası ve asayişin
temini için buralardaki daimi asker mevcudunun artırılması kararlaştırılmıştı.160 1892’de de Eleşkird’in Müslüman
köylerinden İmad Köyü’ne iskân edilen aşiret reislerinden Selim Paşa ve avenesinin köylüye zulüm etmesi üzerine,
muhtar ile köylü bir dikçe yazarak bu kişilerin köyden çıkarılmasını talep etmişti. 161 1895’te ise Bayezid’de bazı
Kürt aşiretlerin, Karakilise ve Eleşkird kazalarına sürekli tecavüzlerde bulunmaları üzerine buralarda askerlerin
sürekli devriyeye çıkmalarına karar verilmiş, Şakir Paşada asayişin temini için gerekli girişimlerde bulunmuştu
162 1896’da da Kürt eşkıyaların Karakilise ile Keşiş ve Yoncalı köylerine saldırılarda bulunması üzerine önlemler
alınmış, bunların yakalanması içinde Bayezid kumandanı Rahmi Paşa görevlendirilmişti. Ancak paşanın görevi
kabul etmemesi üzerine saldırıların tekrar yaşanmaması için bu görev Karakilise Hudut Kumandanı Rami Paşa’ya
havale olunmuştu. 163 10 atlı ve 5 piyadeden oluşan eşkıyanın 1897’de Kayabey köyündeki bazı haneleri basarak
mallarını gasp etmeleri üzerine de hemen gerekli tedbirlerin alınması ve buralara yeteri kadar asker sevk edilmesi
istenmişti. 164 Bu tarihte ayrıca Beyazid’de bulunan Ademanlu Aşireti ile Van’daki Haydaranlı Aşireti arasında
Tucu Yaylası nedeni ile anlaşmazlık çıkmaması içinde bir takım önlemler alınmıştı.165 1904’te ise Bayezid’e tabi
Turnak kazasının Ohan köyünden Kürt eşkıya tarafından gasp olunan hayvanlar için Dördüncü Ordu Müşiri adına
Mirliva Sami Paşa ile bir askeri müfreze görevlendirmiş, Bu birlikler eşkıyalar ile çatışmaya girerek bir ölü, iki yaralı
eşkıyayı ele geçirmişti. 166
Beyazid’de hayvan hastalıklarına karşı da bir takım önlemler alındı. Örneğin; 1891’de Rusya tarafından
Bayezid’in Diyadin kazasıyla Hamur nahiyesinde ve Erzurum sancağının Pasinler tarafında, sığır vebası hastalığının
hayvanlara bulaşması üzerine buralara baytarlar görevlendirildi ve özel talimatlarla gerekli tedbirler alındı.
Alınan tedbirler Erzurum’dan telgraflarla Meclis-i Tıbbiye-i Mülkiye’ye buradan da Karantina Nazırlığı ve Baytar
komisyonuna havale edildi. 167 Yine Rusya’dan gelecek hayvanlarında kordon altına alınması ve deri ticareti
hakkında ne lüzumlu ise yapılması istendi. 168 Diyadin kazasında görev yapan Süvari Yirminci Alay Miralayı İbrahim
Bey’e de Bayezid sancağı ve Diyadin kazası merkezi ile bazı köylerinde ortaya çıkan sığır vebası salgını içinde bir
baytar zabitinin bölgeye gönderilmesi talimatı verildi. Ancak İbrahim Bey’in gereğini yerine getirmemesi hastalığın
şiddetle yayılmasına neden olunca durum Sıhhiye Nezareti’ne rapor edilerek gerekli önlemlerin alınması talep
edildi.169
Sonuç
Toplu insan ölümlerine neden olan salgın hastalıklar tarih boyunca büyük yıkımlara neden oldu. Tarihin
ilk çağlarından itibaren salgın hastalıklar, Avrupa’dan sonra Osmanlı Devletinde de görüldü. Özellikle veba,
157 Karataş ve Kul, a.g.m, s.352
158 Y.PRK.ASK.50/ 88, 22 Muharrem 1306/17 Eylül 1304/ 22 Eylül 1888
159 HR.TH.7/2, 6 Şubat 1305/18 Şubat 1890
160 DH.MKT.1714/81, 15 Şaban 1307/6 Nisan 1890
161 Karataş ve Kul, a.g.m, s.359
162 DH.ŞFR.183/101, 26 Teşrinevvel 1313, 7 Kasım 1895
163 DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem 1314/19 Haziran 1312/30 Haziran 1896
164 DH.ŞFR.217/ 81, 4 Teşrîn-i Sânî 1313/16 Kasım 1897
165 Karataş ve Kul, a.g.m, s.348
166 DH.TMIK.M.180/9, 1 Ağustos 1320/14 Ağustos 1904
167 DH.MKT.1858/117/1_1, 15 C.1308/14 Kânûn-i Sânî 1306/26 Ocak 1891
168 DH.MKT.1858/117/1_2, 11 Ağustos 1307/23 Ağustos 1891
169 DH.MKT.1808/49/1_1-2, B.1308/30 Kânûn-i Sânî 1306/11 Şubat 1891
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
13
kolera, sıtma, humma, difteri, kızamık, çiçek gibi salgın hastalıklar dünya genelinde toplu ölümlere yol açtı. Bu
nedenle Osmanlı Devleti, XVII. yüzyıldan itibaren siyasi, askeri ve ekonomik sorunlar yaşasa da, nerdeyse bütün
vilayetlerinde ortaya çıkan salgınlara karşı bir takım önlemler aldı. Buna bağlı olarak Osmanlı kentleri arasında
bulunan Bayezid’de de salgınlar ortaya çıktığında gerekli önlemleri hemen aldı. Öncelikli olarak İran’da ve kent
çevresinde salgın şüphesi görüldüğünde bunun araştırılarak, eğer salgın var ise hemen karantina uygulamasının
başlatılmasını sağladı ve ivedilikle buralara doktorlar görevlendirerek salgınları engellemeye çalıştı. Şehirdeki
doktorlar askeri veya sivil yâda Müslüman-gayrimüslim fark etmeden salgınlara karşı görev yaptı. Ayrıca bu
doktorlar müfettişler tarafından da denetlendi. Alınan önlemler kapsamında bölgeye eczacı ve gerekli malzeme
temini de sağlayan Osmanlı, Bayezid’de alınan tedbirlerinde İstanbul merkezine bildirilmesini yöneticilerden
istedi. Salgınlara karşı alınan bu önlemler TBMM’nin ilk dönemlerinde de devam etti. Bu önlemler bir dönem
salgın hastalıkların ortadan kalkmasını sağlasa da şehirde ölümler gerçekleşti ve bu salgınlardan sadece sivil halk
değil askeri birliklerde zarar gördü. Bayezid’de ortaya çıkan kıtlıklar nedeni ile de burada yaşayan insanlar başka
yerlere göç etti.
Osmanlı döneminde Bayezid ve çevresini olumsuz etkileyen diğer önemli husus ise burada yaşanan asayiş
problemleri idi. Özellikle Kürt ve Ermeni eşkıyaların Bayezid ve çevresine saldırılarda bulunması, buralarda
düzenin bozulmasına, asayişin ortadan kalkmasına ve Müslüman-gayrimüslim fark etmeksizin insanların zarar
görmesine neden oldu. Bu saldırlar karşısında halk bazen askeri birliklerle beraber hareket etti. Ancak bundan
netice alınmayınca, Bayezid ve çevresine takviye askeri birlikler sevk ederek İnsanların can ve mallarını devlet
tarafından korumaya çalışıldı. Bir dönem bu askeri birlikler eşkıyalık faaliyetlerini durdurmuş olsa da tam olarak
netice alınamadı. Şehirde ortaya çıkan salgın hayvan hastalıklarından da birçok hayvanın telef olması üzerine
bölgeye baytarlar görevlendirdi.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
14
KAYNAKÇA
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA)
Dâhiliye Mektubî Kalemi
DH.MKT.1714/81, 15 Şaban 1307/6 Nisan 1890, DH.MKT.1858/117/1_1, 15 C.1308/14 Kânûn-i Sânî 1306/26 Ocak
1891, DH.MKT.1808/49/1_1-2, B.1308/30 Kânûn-i Sânî 1306/11 Şubat 1891 , DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem
1314/19 Haziran 1312/30 Haziran 1896 DH.MKT.1858/117/1_1, 15 C.1308/14 Kânûn-i Sânî 1306/26 Ocak 1891
, DH.MKT.1858/117/1_2, 11 Ağustos 1307/23 Ağustos 1891, DH.MKT.1808/49/1_1-2, B.1308/30 Kânûn-i Sânî
1306/11 Şubat 1891 , DH.MKT.1986/ 43, 30 Temmuz 1308/11 Ağustos 1892, DH.MKT.2001/38, 21 S.1310/1 Eylül
1308/13 Eylül 1892, DH.MKT.2012/15, 6 Teşrin-i Evvel 1308/18 Ekim 1892, DH.MKT/2028/93, 17 Ca.1310/25
Teşrin-i Sânî 1308/7 Aralık 1892, DH.MKT.154/ 41, 7 Teşrin-i Evvel 1309/19 Ekim 1893, DH.MKT.157/ 9, 12 Teşrin-i
Evvel 1309/24 Ekim 1893, DH.MKT.202/35, 19 Kânûn-i Sânî 1309/31 Ocak 1894 , DH.MKT.219/10/1_2, 15 Ra-
mazan 1311/10 Mart 1310/22 Mart 1894, DH.MKT.209/58, 25 Şaban 1311/19 Şubat 1309/3 Mart 1894 ,DH.
MKT.907/75, 2 Ramazan 1322/28 Teşrin-i Evvel 1320/10 Kasım 1904.
Dâhiliye Nezare Muhaberat-ı Umumiye Nezare
DH.MUİ.26/2_27, 27 Teşrin-i Evvel 1325/9 Kasım 1909, DH.MUİ.26/2_27, 29 Ağustos 1325/11 Eylül 1909,DH.
MUİ.45/1_21, 1 Z.1327/1 Kânûn-i Evvel 1325/14 Aralık 1909, DH.MUİ.81/ 49, 15 R.1328/13 Nisan 1326/26 Nisan
1910.
Dahiliye Nezare Tesri-i Muamelât ve Islahât Komisyonu Evrakı Muamelat
DH.TMIK.M.180/9, 1 Ağustos 1320/14 Ağustos 1904, DH.TMIK.M.8/ 67, 19 Muharrem 1314/19 Haziran 1312/30
Haziran 1896, DH.TMIK.M.156/40, 1 Şaban 1321/ 23 Ekim 1903, DH.TMIK.M.44/27, 05 Ca 1325/ 16 Haziran 1907.
Dahiliye Nezare Şifre Kalemi
DH.ŞFR.217/ 81, 4 Teşrîn-i Sânî 1313/16 Kasım 1897, DH.ŞFR.183/101, 26 Teşrinievvel 1313, 7 Kasım 1895.
Bab-ı Ali Evrak Odası
BEO.410/30717, 19 Zilkade 1311/12 Mayıs 1310/24 Mayıs 1894.
Sadaret Mühimme Kalemi Evrakı
A.MKT.MHM.567/26, 22 Nisan 1318/5 Mayıs 1902.
Yıldız Perakende Sıhhiye Nezâre Maruzâ
Y.PRK.SH.7/20, 4 B.1322/1 Eylül 1320/14 Eylül 1904.
Yıldız Perakende Evrak Askeri Maruzat
Y.PRK.ASK.50/ 88, 22 Muharrem 1306/17 Eylül 1304/ 22 Eylül 1888, Y.PRK.ASK.181/65, 28 M.1320/24 Nisan
1318/7 Mayıs 1902.
Hariciye Nezare Tahrira Hariciye Kalemi
HR.TH.7/2, 6 Şubat 1305/18 Şubat 1890.
Araşrma Eserler ve Makaleler
Aktaş, E. (2015). “Erzurum Vilayetinde 1910 Kolera Salgını ve Etkileri”, Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırma
Dergisi, Cilt 8, Sayı: 39, ss.244-253.
Aktaş, E. (2015). Erzurum ve Trabzon Vilayetlerinde Salgın Hastalıklar (1838-1914), Basılmamış Doktora Tezi,
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih ABD, Erzurum.
Ardıç, M. (2019). “Bakü’de Kolera Salgını ve Osmanlı Devleti’nin Başvurduğu Bazı Sıhhi Uygulamalar (1893-1894)”,
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, SUTAD 46, ss.303-316, s.310
Ayar, M.- Kılıç Y. (2017). “Osmanlı’da Vebanın Sona Erişine Dair Bir Değerlendirme”, Türk Dünyası İncelemeleri
Dergisi, 17/2 Kış, ss. 163-181
Ayar, M. (2005). “Osmanlı Devleti’nde Kolera Salgını: İstanbul Örneği (1892 – 1895)”, Basılmamış Doktora Tezi,
Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı,
İstanbul.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
15
Batğı, Ö. (2017). “Seyahatnamelerde Osmanlı insanının hastalıkları ve tedavi yöntemleri”, Osmanlı Mirası
Araştırmaları Dergisi (OMAD), 4(8), ss.169-182.
Bozan, O. (2015). “Diyarbakır Vilayetinde 1894-1895 Kolera Salgını ve Etkileri”, Türk Dünyası Araştırma Vakfı,
Türk Dünyası Araştırma Dergisi (18), ss. 219-240.
Bulmuş, B. (2010) “Osmanlı İmparatorluğu’nda Veba Kavramları Üzerine: Mistisizmden Sosyal Reforma”, Motif
Akademi Halkbilimi Dergisi, Cilt:3, Sayı:6, ss.45-51.
Büyükçınar A. B. (2017). “Gürcü Kaynaklarına Göre Gürcistan Altın Çağ Döneminin Son Hükümdarı: Kraliçe
Tamar”, Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi,3 / 4, ss. 31-46
Çapan, F. (2019). “İslam Dünyası’nda Bimaristanlar ve Gelişme Süreçleri”, Gaziantep University Journal of Social
Sciences, Cit:18, Sayı:3, ss. 1205-1219.
Çetin, Y. (2012). Tarihi Kalıntılar ve Kültürel Değerleri ile Ağrı. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Yayınları, 2012,
s.11.
Gül, A. (2009). “XIX. Yüzyılda Erzincan Kazasında Salgın Hastalıklar (Kolera, Frengi, Çiçek Ve Kızamık)” Atatürk
Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı:41, Erzurum, s. 239-270
Günergun F. (1992). “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa (1841- 1905),” I. Türk
Tıp Tarihi Kongresi, 17-19 Şubat 1988, Kongreye Sunulan Bildiriler, Türk Tarih Kurumu, Ankara, ss. 229-252.
Halaçoğlu, Y. (1988), “Ağrı” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul, s.479.
Karasu, M. ve K, Karasu, D.(2019). “R.1308 (M.1892/1893) Tarihli Erzurum Vilayet Salnamesine Göre Bayezid
Sancağı”, Asia Minor Studies Journal 7(1), ss. .115-129.
Karataş, Y. (2011). “XIX. Yüzyılın Sonlarında Bayezid Sancağının Demografik Yapısına Dair Tespitler”, Tarih Dergisi,
Sayı 52 (2010/2), İstanbul, ss.103-122
Karataş, Y. (2011) “Bayezid Sancağı’nın Demografik Yapısına Genel Bir Bakış”, Tarih Dergisi, Sayı 52, (2010/2),
İstanbul 2011, ss.103-122.
Karataş, Y. Ve Kul, E. (2012), “XIX. Yüzyılın sonlarında Bayezid Sancağındaki Aşiretler ve İskân Politikası”, A.Ü.
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (TAED), Sayı 48, Erzurum, ss. 343-364
Kavaklı Kundakçı S. (2019). Osmanlı Klasik Döneminde Taşköprü Kazası’nın Sosyal Ve Ekonomik Tarihi. Hiper
yayın, İstanbul.
Kaya, F. ve Karataş Y. ve Özgül İ.(2014) “Erzurum Vilayeti Bayezid-Diyadin-Karakilise Tutak ve Eleşkird Kasabalarının
1913 Yılı Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası”, Uluslararası Sosyal Araştırma Dergisi, Cilt:7, Sayı:29, s.563.
Kaya, H. (2017) “19. Yüzyılın Birinci Yarısında Aşiretler ve Demografik Yapı; Bayezid Sancağı”, İnsan ve Toplum
Bilimleri Araştırma Dergisi, ss. 2594-2612
Kaya, F. ve Karataş,Y. (2014) “Bayezid (Ağrı) Vilayeti Sıhhî Ve İçtimaî Coğrafyası”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar
Dergisi, Cilt: 7 Sayı: 30, s.158-180.
Kılıç, O. (2019) Salgın Hastalıkların Osmanlı Vergi Düzenine Etkisi, Üçüncü İktisat Tarihi Kongresi Bildirileri 1(İzmir,
25-27 Nisan 2019), Ed. Mustafa Öztürk - Ayşe Değerli, İzmir, ss.371-381
Koçak, Z.(2019). Manastır’da Hukuk Ve Adalet Uygulamaları (1700-1730), Gece Kitaplığı Ankara.
Küçükuğurlu, M. ve Zengin, E. (2018). “1965 Erzurum (Tekman, Çat, Ilıca) Kızamık Salgını”, Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü Dergisi, TAED-61, Erzurum, ss.497-518.
Özer, S. (2016). “I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nde Tifüs (Lekeli Humma) Salgını”, Belleten, Cilt : LXXX, Sa.
287, Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu, Ankara, ss.219-260.
Özgül İ. ve Kırca, E. (2018). “Bayezid Mutasarrıfı Mahmut Paşa’nın Merkezle İlişkileri Hakkında Bir Değerlendirme”,
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:1 Sayı:40, ss.413-428.
Özgül İ. (2019). “Osmanlı Devleti’nin Muhalefet Politikasına Dair Tespitler (Bayezid Sancağı Örneği)”, Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Mart, 23(1),ss.365-380
Özlü, Z. (2017). “Osmanlı Devleti’nde Difteri Hastalığı Ve Koruyucu Sağlık Hizmetlerine Dair Bulgular (19. Yüzyıl
Sonları Ve 20. Yüzyıl Başlarında)”, Belleten, Cilt: LXXXI, Sayı:291,ss. 419-482
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
16
Özlü, Z. ve Demir, E.(2018). “Osmanlıda İlk Kuduz Tedavi Müessesesi Da’ül-Kelb’in Fiziki Özellikleri”, Tarihsel
Süreçte Anadolu’da Kuduz, Ed. Çağrı Büke, Şükran Köse vd., Gece Kitaplığı, Ankara, ss.163-180.
Özlü, Z. ve Demir, E. (2018). “Osmanlının son Yıllarında Köpek Dışındaki Bazı Hayvanlarda Kuduz Hastalığının
Teşhisine Dair Bulgular”, Tarihsel Süreçte Anadolu’da Kuduz, Ed. Çağrı Büke, Şükran Köse vd., Gece Kitaplığı,
Ankara, ss.277-292,
Özlü, Z. ve Tiryaki, K.(2018). “Osmanlı Dönemi Cildiye Uzmanlarından Doktor Muallim Ali Rıza Bey’in Cüzzam
Hastalığı Hakkındaki Görüşleri”, Tarihsel Süreçte Anadolu’da Cüzzam, Ed. Fevzi Çakmak Şükran Köse vd.,
Ankara 2018, ss.165-180
Özlü, Z. (2014). “19. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devletinde hazırlanan iki risale, vebâ-yı bakarî ve zâtülcenb” Askeri
Tarih Araştırmaları Dergisi, 12(23), ss. 99-114.
Panzac, D. (2011). Osmanlı İmparatorluğu’nda Veba (1700-1850). çev. Serap Yılmaz, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul.
Sarıyıldız, G. (1994). “Karantina Meclisinin Kuruluşu ve Faaliyetleri”, Belleten, Cilt: LVIII – Sayı: 222, Ağustos,
s.329-376
Şehsuvaroğlu, B.N. (1958). Türkiye Karantina Tarihine Giriş, İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Akgün Matbaası,
İstanbul.
Şimşek K. (2020). “Osmanlı Devri Denizli’de Salgın Hastalıklar” Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, sayı 38, Denizli, ss. 163-176.
Şimşek K. (2020). “Osmanlı Devri Denizli’de Sığır Vebası: Vebâ-yı Bakarî”, Belgi Dergisi, Cilt.2, Sayı.19, Pamukkale
Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Kış /I, ss. 2068-2080.
Tekir, S. (2019). “Sıhhiye Ve Muavenet-İ İçtimaiye Vekâleti’nin Kuruluşu Ve Erken Cumhuriyet Dönemindeki
Faaliyetleri (1920-1930)”, Belgi Dergisi, Sayı 18 (Yaz/II), Pamukkale Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp
Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi ss. 1301-1326.
Tuncel, M. (1994) “Doğu Bayezid” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 9, İstanbul 1994, s.492-494.
Turan, M. (2014). “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Veba-yi Bakarî Salgını ve Düşündürdükleri ”, Prof. Dr. Mustafa
Keskin Armağanı Türk Tarihi ve Araştırmaları, Ed. Remzi Kılıç, İdeal Kültür Yayıncılık, İstanbul, ss.977-993
Uludağ, O.Ş. (11938). “Son Kapitülâsyonlardan Biri: Karantina Türkiye Tarihinin son XX Yıllık Devrine Ait Kronoloji”,
Belleten, Cilt: II – Sayı:7-8, Yıl: 1938,s.445-467.
Varlık, N. (2012). “Tâun” Türkiye Diyanet Vakfı İslam ansiklopedisi, Cilt:40, İstanbul, ss. 175-177.
Varlık, N. (2018). “Osmanlılarda Veba Salgınları”, Toplumsal Tarih 296, Ağustos,ss.30-36
Yaşayanlar, İ.(2015). “Sinop, Samsun Ve Trabzon’da Kolera Salgınları, Karantina Teşkilatı Ve Kamu Sağlığı Hizmetleri
(1876-1914)”, Basılmamış Doktora Tezi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı,
Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı, Bursa.
Yaşayanlar, İ. (2017), “Osmanlı Devleti’nde Kamu Sağlığının Kurumsallaşmasında Koleranın Etkisi” Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e Salgın Hastalıklar ve Kamu Sağlığı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, ss.2-24.
Yaşayanlar, İ. (2018). “Bir Hastalık Olarak Kolera ve Tarihte Kolera Pandemileri”, Toplumsal Tarih 296, Ağustos
2018,ss.49-55.
Yaşayanlar, İ. (2018). “Osmanlı Döneminde Uygulanan Deniz Karantinasına İlişkin Bazı Bilgiler”, Âb-ı Hayât’ı
Aramak Gönül Tekin’e Armağan, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, ss.737-761.
Yazıcı, S. (2019). “Meclis-i Mebusan Bütçe Görüşmelerinde Salgın Hastalıklarla İlgili Tartışmalar ve Öneriler (1914-
1918)”, Osmanlı Medeniyeti Araştırma Dergisi, OSMED 5(8) ss.70-92.
Yıldırım, N. (2010). İstanbul’un Sağlık Tarihi, Sağlık Teşkilatı- Salgınlar Bulaşıcı Hastalıklar ve Mücadele, Koruyucu
Sağlık Kurumları- Hastaneler-Tıp Eğitimi, Düzey Matbaacılık, İstanbul
Yılmaz, Ö. (2017), “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi,
VI (1), ss.23-55.
Yılmaz, Ö. (2017). “Veba, Kolera ve Salgınlar: Trabzon’da Halk Sağlığı ve Sağlık Kurumları (1804-1895)”, Mavi
Atlas, 5(1), ss.172-200
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
17
EKLER
EK.1
Bayezid sancağında Diyadin kazası merkezi ile bazı köylerini etkisi alna alan Veba-i Bakarî (Sığır Vebası)
hastalığının önlenmesi adına alınması gereken tedbirler için bir baytar zabinin bölgeye gönderilmesi Diyadin
kazasında bulunan Süvari Yirminci Alay Miralayı İbrahim Bey’e tebliğ olunmuş iken İbrahim Bey’in gereğini yerine
germediğinden ve hastalığın şiddetle yayıldığından bahisle durumun Sıhhiye Nezare’ne rapor edildiği ve bunun
üzerine gereğinin yapılması husunda
DH.MKT.1808/49_1/ 2 B.1308/30 Kânûn-i Sânî 1306/11 Şubat 1891
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
18
EK.2
Yirmi günden beri livanın her taranda kolera vukua olmamasından dolayı doktor ve gardiyanlı kordonlara ihyaç
kalmadığının Bayezid mutasarrıığından bildirildiğine dair Sıhhiye Nezare’ne gönderilen 15 Ramazan 1311/10
Mart 1310/22 Mart 1894 tarihli tahrirat
DH.MKT.219/10/1_2
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstüsü Dergisi, Sayı 39, Nisan 2020 A. Çalışkan
19
EK.3
İran eşkıyasından sekiz atlının Karakilise’ye tabi Mülksan) köyüne hücum ederek ahali ile bir hayli çarpışmadan
sonra on üç tane atlarını alıp savuştukları, Taşlıçay daki asker nöbetçileri tarafından görülmeleri üzerine oradaki
süvariler tarafından atılmış ise de bir netice alınamadığı ve eşkıyanın yakalanması için Bayezid’deki süvari
bölüğünün hemen Diyadin’e sevk olunduğuna dair 22 Muharrem 1306/17 Eylül 1304/ 22 Eylül 1888 tarihli tahrirat