ArticlePDF Available

Gelecek zaman algısı ölçeği’nin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması

Authors:

Abstract

Bu araştırmanın amacı, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilen gelecek zaman algısı ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması ve geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Araştırma 430üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği, açımlayıcı faktör analizi yoluyla tespit edilmiştir. Güvenirlik için iç tutarlılık ve test tekrar test katsayıları incelenmiştir. Dil eşdeğerlik bulgusuna göre, ölçeğin, bağlılık, değer, hız ve genişlik alt boyutlarının orijinal İngilizce formları ile uyarlanan Türkçe formları arasında sırasıyla .79, .83, .57 ve .78 düzeyinde pozitif ilişki olduğu görülmüştür. Yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda, orjinaline uygun olarak ölçeğin dört alt boyuttan oluştuğu görülmüştür. Madde analizi sonucunda, madde toplam korelasyonlarının .40-.84 arasında, madde kalan korelasyonlarının .27-68, arasında değiştiği görülmüştür. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı bağlılık, değer, hız ve genişlik alt boyutları için sırasıyla .82, .66, .67 ve .76, test-tekrar-test güvenirlik katsayısı ise .72, .80, .71 ve .45 olarak bulunmuştur. Bu bulgulara dayanarak, gelecek zaman algısı ölçeğinin üniversite öğrencilerinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Cilt:03 No:37 Syf: 1-12
http://egitim.cu.edu.tr/efdergi
GELECEK ZAMAN ALGISI ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE
FORMUNUN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI
Süleyman AVCIa*, Münire ERDEN
aMarmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü,
Göztepe/Kadıköy/İstanbul/Türkiye
b
bYıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Davutpaşa Kampüsü, Esenler/İstanbul/Türkiye
ÖZET
Bu araştırmanın amacı, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilen gelecek zaman algısı
ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması ve geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır.
Araştırma 430 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği, açımlayıcı
faktör analizi yoluyla tespit edilmiştir. Güvenirlik için iç tutarlılık ve test tekrar test katsayıları
incelenmiştir. Dil eşdeğerlik bulgusuna göre, ölçeğin, bağlılık, değer, hız ve genişlik alt
boyutlarının orijinal İngilizce formları ile uyarlanan Türkçe formları arasında sırasıyla .79, .83,
.57 ve .78 düzeyinde pozitif ilişki olduğu görülmüştür. Yapılan açımlayıcı faktör analizi
sonucunda, orjinaline uygun olarak ölçeğin dört alt boyuttan oluştuğu görülmüştür. Madde
analizi sonucunda, madde toplam korelasyonlarının .40- .84 arasında, madde kalan
korelasyonlarının .27-68, arasında değiştiği görülmüştür. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı bağlılık,
değer, hız ve genişlik alt boyutlaiçin sırasıyla .82, .66, .67 ve .76, test-tekrar-test güvenirlik
katsayısı ise .72, .80, .71 ve .45 olarak bulunmuştur. Bu bulgulara dayanarak, gelecek zaman
algısı ölçeğinin üniversite öğrencilerinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı
olduğu söylenebilir.
Anahtar Sözcükler: Gelecek Zaman Alısı, Motivasyon, Faktör Analizi
SUMMARY
The aim of this study is evaluating the validity and reliability of Future Time Perspective Scale
developed by Husman and Shell in 1996 for the conditions in Turkey. Sample of study consist
of 430 university student. Results of language equivalence indicated that the correlation
between Turkish and English forms of the future time perspective scale’s connectedness, value,
speed and distance subscales were quite high (in order, .79, .83, .57 and .78 ). As a result of
factor analysis there are four sub scales like original English form. Internal consistency of
connectedness, value, speed and distance subscales were .82, .66, .67 and .76 in order and test
retest reliability coefficient were .72, .80, .71 and .45. The item-total correlations ranged from
.40 to .84, and item-reminder correlations ranged from .27 to 68. According to these findings,
Future Time Perspective Scale is a valid and reliable instrument that can be used on university
students.
Key Words: Future Time Perspective, Motivation, Factor Analysis
Yazar: suleyman.avci@marmara.edu.tr
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
2
GİRİŞ
Günlük hayatımızda yaptığımız eylemlerin tamamı için motive olmaya ihtiyaç duyarız.
Bireyin, eylemleri yapmak için ihtiyaç duyduğu motivasyonun kaynağı, ya dışarıdan yani
dışsal ya da kendisinden yani içseldir. Dışsal motivasyon kaynakları çoğunlukla ödül, ceza,
baskı ve ricadır (Brophy, 2004). İçsel motivasyon ise bireyin yaptığı eylemlere olan ilgisi ve
merakından kaynaklanır. Bunlara ek olarak, birey şimdiki eylemi ile hedefleri arasında bağ
kurduğu zaman da içsel olarak motive olur (Brophy, 2004). Yüksek derecede içsel
motivasyona sahip olmak, özellikle bireyin yaşamında uzun bir zaman dilimini kapsayan okul
döneminde büyük önem taşımaktadır. Öğretim ortamında, öğretmen ve velilerin en çok sorun
yaşadığı, dolayısıyla bu sorunun çözümü için en çok üzerinde durduğu konu; öğrencilerin
motivasyon eksikliğidir. Husman ve Lens’e (1999) göre eğitim seviyelerinin tamamında,
öğrencilerin birçoğu dersleri sürdürme konusunda yeteri kadar motive olamamaktadır. Bunun
sonucu olarak öğretmen bazen, ders için ayrılan sürenin büyük bölümünü motivasyon için
harcamaktadır. Nuttin ve Lens (1985), Gjesme (1979) ve Husman (1998), öğrenciyi motive
etmek için, kendilerine gelecekleri için belirledikleri hedeflere ulaşma açısından, mevcut dersin
içeriğinin öneminin hatırlatılmasını önermektedir. Bireyin, yakın veya uzak gelecekteki
beklentilerinin, hedeflerinin şimdiki eylemleri üzerine etkisi, 1960’lı yıllardan günümüze kadar
eğitim psikolojisinin araştırma konularından birisi olmuştur. Süreçte bu yapıyı tanımlamak
için, Gelecek Zaman Algısı (GZA) kavramı kullanılmıştır (Lens ve Tsuzuki, 2005). GZA, Lens
(1988) tarafından “bireyin yakın veya uzak geleceğinde ulaşmak istediği amaçların şimdiki
zamandaki eylemleri üzerindeki etkisi” olarak tanımlanmaktadır.
GZA, öznel bir yapıya sahip olan psikolojik zamanla ilgilidir. Bu nedenle, bireyler arasında
geleceğe yönelik zamansal algılamalarda farklılıklar bulunmaktadır. Bazı bireyler takvimsel
olarak çok uzak zamanı düşünüp onunla ilgili plan yapabilirken bazıları da sadece kısa zaman
uzaklığı ile ilgili plan yapmaktadır. Kısa zaman algısına sahip bireyler, uzun zaman algısına
sahip olanlara göre, 10 yıllık süreci psikolojik olarak daha uzak algılamaktadırlar. Bu algılama
farkından dolayı uzun GZA’ya sahip bireyler, gelecekleri için daha fazla sayıda hedefe
sahiplerdir ve daha uzun süreli plan yapmaktadırlar (Nuttin ve Lens, 1985).
Bireylerin, GZA yapılarında, cinsiyete göre farklılıklar bulunmaktadır. Kızlar daha çok aile ve
ev, erkekler ise kariyer konularında gelecek hedefleri belirlemektedir (Lessing, 1968; Lamm,
Schmidt ve Tromsorff, 1976; Greene ve Wheatley, 1992; Peetsma, 2000; Honora, 2002).
Greene ve Wheatley’e (1992) göre erkekler kızlara göre daha uzak gelecek için hedef
belirlemektedirler. Bireylerin GZA yapıları yaşla değişiklik göstermektedir. Yaş arttıkça
GZA’nın hem uzunluğu azalmakta hem de hedeflerin içeriğinde değişiklikler olmaktadır.
Gençler kendileri için daha çok araçsal ve bilgiye dayalı hedefler belirlerken yaşlılar daha çok
duyuşsal hedefler belirlemektedir (Lang ve Carstensen, 2002). Her kültürün ve sosyal sınıfın
bireyden beklentileri farklılaştığı için, bireyin GZA’sında da farklılıklar meydana gelmektedir
(Greene ve DeBacker, 2004). Kültürel farklar, yaşadığı toplumda azınlık konumunda olan
bireylerde daha belirgin olarak gözlenmektedir. Phalet, Andriessen ve Lens’e (2004) göre
azınlık öğrencilerin GZA’sı daha yüksektir. Lessing’e (1968) göre yüksek sosyal sınıfa sahip
öğrenciler, düşük sosyal sınıfa sahip öğrencilerden daha uzun GZA’ya sahiptirler.
Nuttin ve Lens (1985) ile Husman ve Shell’e (1996) göre, GZA, çok boyutludur. GZA’nın
değer, genişlik, bağlılık, hız ve algılanan araçsallık olmak üzere beş boyutu bulunmaktadır
(Humsan ve Shell, 1996). Değer, Husman ve Shell’e (1996) göre, bireyin yakın veya uzak
gelecekte ulaşmak istediği hedeflere verdiği değeri ifade etmektedir. Bireyin gelecek
hedeflerine verdiği değer arttıkça, bu hedeflere ulaştıracak okul çalışmalarına daha fazla
motive olmaktadır. Okul çalışmalarına yönelik motivasyondaki artışa paralel olarak, akademik
başarı da artmaktadır (Husman, 1998; Jenkins-Marsan, 1999). Genişlik, bireyin ne kadar uzak
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
3
geleceğe yönelik hedef belirlediğine ilişkin boyuttur (Daltrey ve Langer, 1984; Nuttin ve Lens,
1985). Her insanın, geleceğine yönelik belirlediği hedeflerin zamansal olarak uzaklığı
birbirinden farklıdır. Bazı insanlar, on yıl sonrası için plan yaparken bazıları da sadece altı ay
sonrası için plan yapmaktadır. Uzak zaman algısına sahip bireylerde, hedefe ulaşma sürecinde,
bıkkınlık, boş verme, motivasyonun azalması gibi sorunlar görülmez (Nuttin ve Lens 1985).
Buna bağlı olarak kendileri için uzak hedefler belirleyen öğrencilerin akademik başarıları da
yüksek olmaktadır (Jenkins-Marsan, 1999). Bağlılık, bireyin şimdiki eylemleriyle gelecek
hedefleri arasında ilişki kurması olarak tanımlanmaktadır (Humsan ve Shell, 1996). Kurulan bu
ilişki sayesinde şimdiki eylemlere daha fazla değer verilmekte ve bu eylemler hedeflere
ulaştırma yönünde araçsal olarak algılanmaktadır. Brown ve Jones (2004), Simons, Dewitte ve
Lens (2004), Shell ve Husman’a (2001) göre tüm şartlar eşitse, uzun GZA’ya sahip bireyler,
şimdiki eylemlerle, gelecek hedefleri arasında daha iyi bağ kurmaktadırlar. Hız, Gjesmeye
(1979) göre, bireyin zamanın geçme hızı ile ilgili algısıdır. Birey uzun GZA’ya sahipse,
gelecekteki hedeflerine ulaşma yönünde plan yapar ve planı doğrultusunda hedefine ulaşmaya
çalışır. Hedefe ulaşmak için gereken sürede, bireyin adım adım sürekli çalışması
gerekmektedir. Hedefi doğrultusunda sürekli olarak çalışan bir kişi, işini son ana bırakmamış
olacağından zaman konusunda şikayeti olmayacaktır. Düşük GZA’ya sahip bireylerde hedefe
yönelik zaman hızla akıyormuş gibi gelir. İşini son ana bırakmayan ve düzenli çalışan
öğrencilerin, akademik görevlere yönelik motivasyonu yüksek olmaktadır (Gjesme, 1979).
Araçsallık, Lens ve Tsuziki (2005) tarafından, şimdiki zamanda yapılan eylemlerin
sonuçlarının gelecekteki hedeflere ulaştırma açısından önemi olarak tanımlanmaktadır.
Araçsallık, bireyin gelecekteki hedeflerine ulaşmasını sağlayan şimdiki görevleriyle
ilgilenmesi için gerek duyduğu bir yetenektir. Birey şimdiki eylemleri gelecek hedeflerine
ulaştırma açısından ne kadar araçsal olarak algılıyorsa, bu eylemleri yerine getirirken
motivasyonu o kadar fazla olmaktadır (De Volder ve Lens, 1982; Moreas ve Lens, 1991; Lens
ve Decryenaere, 1991; Miller, Debacker ve Greene, 1999; Creten, Lens ve Simons, 2001).
Araçsallık, bireyden bireye ve durumdan duruma değişim göstermektedir (Simons, Dewitte ve
Lens, 2000).
GZA, tanımlanmasından bu yana farklı tekniklerle ölçülmüştür. Bunlardan bazıları;
Heimberg’in 25 maddeden oluşan Gelecek Zaman Algısı Ölçeği (Lasane ve O’Donnel, 2005),
Gjesme’nin 14 maddeden oluşan Gelecek Zaman Uyumu Ölçeği (Gjesme, 1979),
Zimbardo’nun 56 maddeden oluşan Zaman Algısı Ölçeği (Lasane ve O’Donnel, 2005),
Strathman, Gleicher, Boninger ve Edwards (1994, Akt. Lasane ve O’Donnel, 2005) tarafından
geliştirilen 12 maddelik Gelecekteki Sonucu Dikkate Alma Ölçeği ve Husman ve Shell
(1996)’in 27 maddeden oluşan Gelecek Zaman Algısı Ölçeği’dir (GZAÖ).
Bu çalışmada, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilen GZAÖ ölçeğinin Türkçe’ye
uyarlanması ve geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılması amaçlanmıştır. GZAÖ, diğer
ölçeklere göre daha güncel olması, sadece GZA’yı ölçmesi ve hazırlanmasında daha önce
geliştirilen ölçeklerden faydalanılması nedeniyle tercih edilmiştir. GZAÖ geliştirilirken
Heimberg ve Gjesmen’nin ölçeklerinden faydalanılmıştır (Husman ve Shell, 1996).
Zimbardo’nun ölçeği ise gelecek zaman dışında, geçmiş ve şimdiki zamanı da ölçmektedir
(Lasane ve O’Donnel, 2005).
YÖNTEM
Araştırma Grubu
Ölçeğin dil eşdeğerlik çalışması; Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngilizce
Öğretmenliği bölümü üçüncü sınıfta öğrenim gören 33 (31 kız (%94), 2 erkek (%6)) öğrenci
üzerinde yapılmıştır. Ölçeğin, test tekrar test tutarlılık değerlerini belirlemek amacıyla,
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
4
Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Okul Öncesi
Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim göre 66 (64 kız (%97), 2 erkek (%3)) dördüncü sınıf
öğrencisi seçilmiştir. Son olarak ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışması ise Yıldız Teknik
Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden 101 (31 kız (%31), 70 erkek (%69)), Kocaeli Üniversitesi
Eğitim Fakültesi’nden 142 (97 kız (%68), 45 erkek (%32)), Marmara Üniversitesi Atatürk
Eğitim Fakültesi’nden 106 (52 kız (%49), 54 erkek (%51)) ve yine Marmara Üniversitesi
Teknik Eğitim Fakültesi’nden 81 (9 kız (%11), 72 erkek (%89)), olmak üzere toplam 430
üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Toplamda öğrencilerin 189’u (%44) kız, 241’i (%56)
ise erkektir. Bu öğrencilerin 24’ü (%6) birinci sınıf, 106’sı (%24) ikinci sınıf, 154’ü (%36)
üçüncü sınıf ve 146’(%34) dördüncü sınıftır. Öğrencilerin yaş ortalaması 22.2’dir (std.
sapma: 1.4). Araştırma grubunun sayısı belirlenirken, ölçek geliştirmede asgari örneklem
büyüklüğü dikkate alınmıştır (Büyüköztürk, 2002).
Gelecek Zaman Algısı Ölçeğinin Özellikleri
GZAÖ, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilmiş olup 27 maddeden oluşmaktadır.
Ölçek, “tamamen katılıyorum”dan, “tamamen katılmıyorum”a doğru beş seçenekli likert
tipindedir. Ölçeğin, bağlılık (12 madde), değer (7 madde), genişlik (5 Madde) ve hız (3 Madde)
olmak üzere dört alt ölçeği bulunmaktadır. Bağlılık alt ölçeği 1., 5., 7., 8., 12., 13., 17., 19., 21.,
23., 25. ve 27. maddelerden, değer alt ölçeği, 2., 6., 9., 14., 15., 18. ve 22. maddelerden, hız alt
ölçeği 11., 16. ve 26. maddelerden ve genişlik alt ölçeği 3., 4., 10., .20 ve .24 maddelerden
oluşmaktadır. 1., 7., 8., 11., 13., 15., 16., 17., 23., 25., 26. ve 27. maddeler ters çevrilerek
puanlanmaktadır. Alt ölçeklere ilişkin puan, ilgili maddelerden elde edilen puanın madde
sayısına bölünmesi ile elde edilmektedir. Tüm alt ölçeklerden elde edilen puan 1-5 arasındadır.
Alt ölçeklerden elde edilen puanların yüksekliği, bireyin alt ölçekle ölçülen özelliğe
sahipliğinin arttığını göstermektedir. Ölçeğin geçerlik çalışması, açımlayıcı faktör analizi
kullanılarak yapılmıştır. Ölçeğin güvenirlik çalışmasında elde edilen Cronbach alfa katsayıları,
GZAÖ için .78, bağlılık alt ölçeği için .82, değer alt ölçeği için .72, hız alt ölçeği için .72 ve
genişlik alt ölçeği için .74’tür.
Verilerin Toplanması ve Analizi
Araştırma verileri 2007-2008 Eğitim Öğretim Yılı Güz yarıyılı içerisinde toplanmıştır. Ölçeğin
dil eşdeğerlik çalışması için, Ekim ayı içerisinde, 15 gün ara ile ölçeğin İngilizce ve Türkçe
formları 33 İngilizce öğretmenliği bölümü öğrencisi üzerinde uygulanmıştır. Türkçe formun
geçerlik ve güvenirlik çalışmaları için, Aralık ayı içerisinde, 430 öğrenci üzerinde uygulama
yapılmıştır. Test-tekrar test tutarlılığını tespit etmek için ise faktör analizi uygulamasına katılan
öğrencilerin dışında 66 öğrenciye iki hafta ara ile ölçme aracı uygulanmıştır. Tüm
uygulamalarda idari izinlerin alınmasından sonra ders öğretim elemanlarından randevu alınarak
ölçme aracı ders saati içerisinde araştırmacının gözetiminde doldurulmuştur. Elde edilen veriler
bilgisayar ortamına aktarılarak istatistik analizleri SPSS 11.0 ile yapılmıştır
Dil eşdeğerlik çalışmasında, ölçeğin Türkçe ve İngilizce formları arasındaki tutarlılık madde ve
alt ölçek bazında, ilişkili grup t testi ve korelasyon testi ile analiz edilmiştir. Ölçeğin geçerlik
analizi, açımlayıcı faktör analizi kullanılarak yapılmıştır. Ölçeğin güvenirliği ise, test-tekrar
test, Cronbach alfa, madde toplam, madde kalan ve madde ayırtedicilik testleri ile tespit
edilmiştir.
BULGULAR
Çalışmanın bu bölümünde dilsel eşdeğerlik, geçerlilik ve güvenirlilik çalışmaları ile ilgili
yapılan işlemler yer almaktadır. İlk olarak dilsel eşdeğerlik çalışması hakkında bilgi verilmiştir.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
5
Dil Eşdeğerlik Çalışması
Dil eşdeğerlik çalışması, orijinali İngilizce olan ölçeğin her bir maddesinin Türkçe’ye çevrilme
işleminde hata olup olmadığını ve test maddelerinin orjinalinde ifade ettiği anlamlarının
Türkçe’ye ne derece yansıdığını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Dil eşdeğerlik sürecinde
sırasıyla aşağıdaki işlemler yapılmıştır.
Çeviri Süreci: Bu süreçte ilk olarak, orijinal ölçek üç deneyimli İngilizce Öğretmeni ve
İngilizce bilgisi iyi seviyede iki eğitim uzmanı tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Sonra bu
metinler İngilizce ve Türkçe’ye iyi derecede hakim iki öğretim üyesi tarafından tek bir forma
dönüştürülmüştür. Bu form ayrıca iki Türkçe Öğretmeni tarafından dilbilgisi açısından kontrol
edilmiş ve gerekli düzeltmeler yapılmıştır. En son elde edilen Türkçe form, iki İngilizce
öğretmeni tarafından tekrar İngilizce’ye çevrilmiştir.
Çevirinin Kontrolü: Elde edilen çeviri form ve orijinal İngilizce form iki uzman eğitimci
tarafından ve anadili İngilizce olan bir eğitimci tarafından kontrol edilerek iki formun eşdeğer
olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu aşamadan sonra Türkçe formun istatistiksel açıdan dilsel eşdeğerlik çalışması yapılmıştır.
İstatistiksel Olarak Dilsel Eşdeğerlik Çalışması
GZAÖ’nün dilsel eşdeğerlik çalışması için Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,
İngilizce Öğretmenliği Bölü3. sınıfa devam eden 33 kişilik çalışma grubu seçilmiştir. Bu
gruba ilk olarak İngilizce form, 15 gün sonra da Türkçe form uygulanmıştır.
Ölçme aracının iki hafta ara ile gerçekleştirilen uygulamalar sonucunda Türkçe ve İngilizce
formları arasında anlamlı fark olup olmadığını belirlemek amacıyla ilişkili grup t testi ve iki
uygulama arasındaki ilişkiyi belirlemek için ise korelasyon testi uygulanmış, uygulama
sonucunda elde edilen değerler Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1: Gelecek Zaman Algıdı Ölçeği Alt Ölçeklerinin Türkçe ve İngilizce Formlarının
Ortalama, Standart Sapma, Korelasyon ve t Değerleri
Alt Ölçekler
Türkçe
Ss
Alt Ölçekler
İngilizce
Ss r p t p
Bağlılık
2.69
.23
Bağlılık
2.70
.27
.79
.00
.57
.57
Değer
3.11
.60
Değer
3.09
.44
.83
.00
.22
.83
Hız
2.93
.95
Hız
2.99
.95
.57
.00
.56
.58
Genişlik
2.84
.51
Genişlik
2.91
.47
.78
.00
.88
.38
Yapılan analizler sonucunda ölçeğin Türkçe ve İngilizce formları arasında bağlılık (r=.79),
değer (r=.83), hız (r=.57) ve genişlik (r=.78) alt ölçeklerinde p<0.01 düzeyinde pozitif yönde
anlamlı ve yüksek düzeyde ilişki tespit edilmiştir. Yine Türkçe ve İngilizce formlardan elde
edilen puanlar arasında yapılan ilişkili gruplarda t testi sonuçları her ölçeğin Türkçe ve
İngilizce formlarından elde edilen toplam puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark
olmadığını göstermektedir (p>0.05) (Tablo 1).
Ölçme aracının iki hafta ara ile gerçekleştirilen uygulamalar sonucunda Türkçe ve İngilizce
formlarında bulunan tüm maddeler arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.05). Maddeler
arasındaki korelasyon değerleri .91 ile .38 arasında değişmektedir. Yine Türkçe ve İngilizce
form maddelerinden elde edilen puanlar arasında yapılan ilişkili gruplarda t testi sonuçlarına
göre, 4. ve 20. maddeler dışındakiler arasında anlamlı fark olmadığı görülmektedir. Fakat, 4. ve
20. maddeler anlamsız t koşulunu sağlamazken, anlam ilişki koşulunu sağlamaktadır.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
6
Dolayısıyla maddeler bazında ölçeğin Türkçe ve İngilizce formlarının birbirine eşdeğerde
olduğu söylenebilir.
Geçerlik Çalışması
Geçerlik ve güvenirlikle ilgili analizler öncesinde GZAÖ’nün uygulanmasından elde edilen
verilerin normal dağılıma uygunluğunu test etmek amacıyla Kolmogrov-Smirnov Z testi
yapılmıştır. Test sonucuna göre, veriler normal dağılım göstermektedir (Z=1.02, p>0.05).
Ölçekten elde edilen puanların normal dağılım gösterdiğine karar verildikten sonra, Türk
öğrencilerden elde edilen puanların oluşturduğu faktör yapısını incelemek amacıyla açımlayıcı
faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi yapmadan önce ise çalışma grubunun sayısının faktör
analizi yapılamaya uygun olup olmadığını anlamak amacıyla Kaiser-Meyer-Olkin testi
uygulanmıştır. Test sonucunda 0.80 değeri elde edilmiştir. Bu değerin .50’den yüksek olması
sayının uygun olduğunu göstermektedir. Ardından, ölçme aracının faktör yapılarına ayrışıp
ayrışmayacağını anlamak amacıyla da Bartlett’s testi uygulanmıştır. Bu test sonucunda da
X=2670.61, sd=325 p=0.000 değerleri elde edilmiştir. Bu sonuç ölçme aracının faktör
yapılarına ayrılabileceği göstermektedir.
Araştırma grubunun uygun büyüklükte olduğu ve ölçme aracının yapısının faktörlere
ayrılabileceği tespit edildikten sonra faktör analizine geçilmiştir. Faktör analizi sonucuna göre
ölçek orijinaline uygun olarak dört alt boyuta ayrılmıştır. Bu analiz sonucunda, orijinal ölçeğin
değer alt ölçeğinde yer alan madde 15, Türkçe’ye uyarlanan formunda bağlılık alt ölçeği
altında çıktığı için ölçekten atılmıştır. Buna göre, değer alt ölçeğinin madde sayısı altıya
düşmüştür. 15. madde ölçekten atıldıktan sonra tekrar faktör analizi yapılmıştır.
İkinci uygulamada, Kaiser-Meyer-Olkin testi değeri 0.81, Bartlett’s testi değeri ise X=2641.62,
sd=325 p=0.000 olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlardan sonra faktör analizine geçilmiştir.
Analiz sonucu elde edilen ölçme aracı dört alt boyuta ayrılmıştır. Bunlara ilişkin varyans
yüzdeleri Tablo 2’de yer almaktadır.
Tablo 2: Gelecek Zaman Algısı Ölçeğinin Alt Boyutlarına İlişkin Faktör Analizi
Sonuçları
Alt Ölçekler Öz-değer
Toplam Varyans
Yüzdesi
Bağlılık
5.52
17.25
Değer
3.32
27.64
Hız
2.30
34.82
Genişlik
1.86
40.64
Tablo 2’de görüldüğü gibi bağlılık alt ölçeğinin açıkladığı varyans yüzdesi 17.25, değer alt
ölçeğinin 10.38, hız alt ölçeğinin 7.19 ve genişlik alt boyutunun ise 5.82’dir. Dört alt ölçeğin
açıkladığı toplam varyans yüzdesi 40.64’tür. Dolayısıyla alt ölçeklerin açıkladığı toplam
varyans yüzde 40’dan fazladır. GZAÖ’nün maddelerine ilişkin faktör yükleri ise Tablo 3’te yer
almaktadır.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
7
Tablo 3: Gelecek Zaman Algısı Ölçeğinin Maddelerine İlişkin Faktör Yükleri
Bağlılık
Değer
Hız
Genişlik
27
.73
8
.68
17
.65
13
.60
7
.60
23
.59
19
.57
12
.55
25
.51
1
.44
21
.44
.32
5
.42
.30
22
.66
9
.63
2
.61
18
.33
.55
14
.55
6
.49
16
.81
26
.72
11
.55
4
.68
24
.62
3
.54
20
.53
10
.33
.47
Tablo 3’de verilen ölçek maddeleri ilişkin faktör yükleri incelendiğinde, bağlılık alt ölçeğinde
bulunan faktör yüklerinin .42 ile .73, değer alt ölçeğinde bulunan faktör yüklerinin .49 ile .66,
hız alt ölçeğinde bulunan faktör yüklerinin .55 ile .81 ve genişlik alt ölçeğinde bulunan faktör
yüklerinin .47 ile .68 arasında değiştiği görülmektedir. Faktör analizine göre, maddelerin
birden fazla faktörde yük değerine sahip olması durumunda, değerler arasındaki farkın .10’dan
fazla olması gerekmektedir (Büyüköztürk, 2007). Bu duruma göre maddelerin tamamı ölçütü
karşılamaktadır.
15. madde dışında, orijinal ölçeğin teorik yapısı ile uyarlama çalışmasının bir parçası olarak
yapılan faktör analizi sonucunda oluşturulan yapı birbirine uyumludur. Bu da ölçeğin yapı
geçerliğinin olduğunu göstermektedir.
Ölçme aracı ile ilgili faktör analizi çalışmasından sonra sıra alt ölçeklerin birbiri ile ilişkisinin
tespit edilmesine gelmiştir. Bu uygulamanın amacı, alt ölçeklerin birbiri ile ne kadar binişik ya
da ayrışık olduğunu tespit etmektir. İlişki değerinin yüksekliği binişikliğin, düşüklüğü ise
ayrışıklığın göstergesidir. Burada beklenen sonuç ne çok yüksek ne de çok düşük olmasıdır.
GZAÖ’nün alt ölçekleri arasındaki ilişki sonuçları Tablo 4’te yer almaktadır.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
8
Tablo 4: Gelecek Zaman Algısı Ölçeğinin Alt Ölçekleri Arasındaki İlişkiler
Bağlılık
Değer
Hız
Genişlik
Değer
.31**
-
-
-
Hız
.19**
.16**
-
-
Genişlik
.18**
.11*
.15**
-
GZAÖ
.87**
.56**
.54**
.48**
*0.05 düzeyinde anlamlıdır. **0.01 düzeyinde anlamlıdır.
Tablo 4’te ölçme aracının alt ölçeklerinin birbirileri ile arasında ilişki incelendiğinde; tüm alt
ölçek puanlarının birbiriyle düşük düzeyde pozitif yönde anlamlı ilişkileri olduğu
görülmektedir. Elde edilen korelasyon değerleri .11 ile .31 arasında değişmektedir. Sonuçlara
göre, alt ölçekler arasında ne çok yüksek ne de çok düşük ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla alt
ölçekler arasında binişiklik veya ayrışıklık bulunmamaktadır. GZAÖ ile alt ölçekler arasında
ise .48 ile .87 arasında ilişki bulunmaktadır.
Güvenirlik Çalışması
GZAÖ’nün güvenirlik çalışması kapsamında, madde toplam, madde kalan, madde ayırtedicilik
değerleri, alt ölçeklere ilişkin Cronbach alfa katsayıları ve test-tekrar-test güvenirlik katsayısı
hesaplanmıştır. Ölçme aracının alt ölçeklerine ilişkin test-tekrar test analizi sonuçları ve
Cronbach alfa katsayıları Tablo 5’de sunulmuştur.
Tablo 5: Gelecek Zaman Algısı Ölçeği Alt Ölçeklerine İlişkin Test-Tekrar Test
Güvenirlik Analizi ve Sonuçları ve Cronbach Alfa (İç Tutarlılık) Katsayıları
Alt Ölçekler
Test- Tekrar Test
Cronbach
α
r
p
Bağlılık
.72
.00
.82
Değer
.80
.00
.66
Hız
.71
.00
.67
Genişlik
.45
.00
.76
GZAÖ
.78
Tablo 5’e göre, bağlılık, değer ve hız alt ölçeklerinin ilk ve son uygulamalarından elde edilen
puanlar arasında pozitif yönde, yüksek ilişki bulunmaktadır (p<0.05). Genişlik alt boyutunda
ise pozitif yönde orta düzeyde ilişki bulunmaktadır (p<0.05). Buna göre, GZAÖ’nün alt
ölçekler bazında test-tekrar test güvenirliği yüksektir. Yine Tablo 5’e göre, bağlılık (.82), değer
(.66), hız (.67) ve genişlik (.76) alt ölçeklerine ve GZAÖ’ne (.78) ilişkin Croncach alfa
katsayıları alt sınır olan .60’dan büyüktür. Bu işlemden sonra madde analizleri yapılmıştır.
Madde analizine ilişkin sonuçlar Tablo 6da sunulmuştur.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
9
Tablo 6: Gelecek Zaman Algısı Ölçeğine İlişkin Madde Analizi Sonuçları
Alt Ölçekler Madde Madde- Toplam Madde- Kalan
Madde- Ayırt-
edicilik
Bağlılık
1
.47
.36
8.54
5
.40
.27
7.33
7
.58
.49
10.64
8
.66
.56
13.49
12
.55
.45
10.34
13
.63
.54
13.51
17
.64
.56
11.61
19
.59
.49
12.67
21
.52
.40
12.39
23
.59
.47
12.24
25
.53
.44
9.69
27
.74
.68
13.32
Değer
2
.62
.40
13.14
6
.59
.37
13.37
9
.62
.38
15.04
14
.58
.35
13.99
18
.65
.46
15.51
22
.63
.43
15.32
Hız
11
.68
.34
21.84
16
.84
.59
30.13
26
.81
.55
25.39
Genişlik
3
.57
.29
13.33
4
.66
.38
16.69
10
.57
.29
11.76
20
.58
.28
11.43
24
.63
.36
14.25
Tablo 6 incelendiğinde, madde toplam (her bir maddenin tüm ölçekten elde edilen toplam
puanla ilişkisi) değerlerinin .001 düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Elde edilen değerler
.40 ile .84 arasında değişmektedir. Aynı şekilde, madde kalan (her bir maddenin kendisi toplam
dışında tutulmak kaydıyla tüm ölçekten elde edilen toplam puanla ilişkisi) değerinin .001
düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Elde edilen değerler .27 ile .68 arasında
değişmektedir. Bunlara ek olarak, toplam puanlara göre belirlenmiş %27’lik alt ve üst
grupların madde puanlarındaki farklara ilişkin t değerlerinin .001 düzeyinde anlam olduğu
görülmektedir. Bu testle elde edilen t değerleri ise 7.33 ile 30.13 arasında değişmektedir.
TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışmasının amacı, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilen GZAÖ’nün Türkçe’ye
uyarlanması, geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Araştırma 430 üniversite
öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin, orjinal İngilizce Formu ve Türkçe Formu
arasındaki dil eşdeğerlik çalışması için iki form 15 gün arayla uygulanmıştır. İki uygulamadan
elde edilen alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı fark çıkmamış (p<0.05), ayrıca iki
uygulama arasından pozitif yönde yüksek ilişki tespit edilmiştir (p<0.05). Tek tek maddeler
üzerinde yapılan analizlerde de benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçlar, ölçeğin dil
eşdeğerliğinin tam olduğunu göstermektedir. Ölçeğin yapı geçerliğini tespit etmek amacıyla
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
10
açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sonucuna göre, bir madde dışında ölçek
orijinaline uygun olarak aynı maddelerle dört alt boyuta ayrılmıştır. Bağlılık alt boyutunun
varyans yüzdesi 17.25, değer alt boyutunun varyans yüzdesi 10.38, hız alt boyutunun varyans
yüzdesi 7.19 ve genişlik alt boyutunun varyans yüzdesi 5.82 olup, dört alt boyutun açıkladığı
toplam varyans yüzdesi 40.64’tür. Bu değer çok faktörlü ölçekler için alt sınır değer olarak
kabul edilen .40’dan yüksektir. Maddelerin faktör yükleri, bağlılık alt boyutunda .42 ile .73,
değer alt boyutunda .49 ile .66, hız alt boyutunda .55 ile .81 ve genişlik alt boyutunda .47 ile
.68 arasında değişmektedir. Büyüköztürk’e (2007) göre faktör yük değerlerinin .45 ve üzeri
olması madde seçimi için iyi bir ölçüttür. Fakat sınırlı sayıda madde için bu değer .30’a kadar
aşağı çekilebilir. Bu sonuçlara göre, dört alt ölçekte bulunan maddelerin faktör yüklerinin
tamamına yakınının .45’in üzerinde olması maddelerin içerisinde bulunduğu yapı ile uyum
sağladığını göstermektedir. 15. madde orijinal ölçekte değer alt boyutunda yer alırken, Türkçe
ölçekte faktör analizi sonucunda bağlılık boyutunda yer almıştır. Madde bağlılık alt
boyutundaki diğer maddelerle bütünlük sağlamaması nedeniyle ölçekten çıkarılmıştır. Konu
bütünlüğü olmamasına rağmen maddenin farklı bir alt boyutta çıkması uygulama koşullarından
kaynaklanmış olabilir.
Madde analizleri sonucuna göre, madde toplam korelasyonları tüm alt boyutlarda .40-.84,
madde kalan korelasyonları ise .27-.68 arasında yer almaktadır. Büyüköztürk (2007)’e göre
madde toplam korelasyonlarının .30, madde kalan korelasyonlarının ise .20 üzerinde olması
gerekmektedir. Tüm madde toplam korelasyonlarının .30, madde kalan korelasyonlarının ise
.20 üzerinde olması, maddelerin ölçülen özellik açısından bireyleri iyi derecede ayırt ettiğinin
ve maddelerinin birbirleri ile tutarlı olduğunun kanıtı olarak görülebilir. Ayrıca alt ve üst
gruplar arasındaki t testi sonuçları tüm maddelerde .00 düzeyinde anlamlı sonuç vermiştir.
Büyüköztürk’e (2007) göre farkın anlamlı çıkması ölçeğin iç tutarlılığının bir kanıtıdır.
Dolayısıyla bu bulgular madde toplam ve madde kalan korelasyonları ise elde edilen bulguları
desteklemektedir. Ölçeğin güvenirlik katsayısı belirlemek amacıyla Cronbach-alfa değerine
bakılmıştır. Ölçeğin Cronbach-alfa değeri, bağlılık alt boyutu için .82, değer alt boyutu in
.66, hız alt boyutu için .67, genişlik alt boyutu için .76, GZAÖ için .78 olarak tespit edilmiştir.
Birbiriyle yüksek ilişki gösteren maddelerden oluşan ölçeklerin alpha katsayısı yüksek olur.
Likert tipi bir ölçekte yeterli sayılabilecek güvenirlilik katsayısı 1’e yakın olmalıdır
(Tezbaşaran, 1997). Bu açıklamalara dayalı olarak, Cronbach-alfa değerinin yeterli düzeyde
olduğu, yani ölçekte bulunan maddelerin birbirileriyle tutarlı olduğunu söylenebilir. Ölçeğin
orijinalinde Cronbach-alfa değerleri bağlılık, değer, hız ve genişlik için sırasıyla, .82, .72, .72
ve .74’dür. Bu sonuçlara göre orijinal ölçekle, Türkçe’ye uyarlanan ölçeğin Cronbach-alfa
değerlerinin yaklaşık olarak benzer olduğu dolayısıyla iki ölçeğin uyumlu olduğu sonucuna
varılabilir. Ölçeğin test tekrar test güvenirlik çalışmasında iki uygulama arasındaki korelasyon,
bağlılık alt boyutu için .72, değer alt boyutu için .80, hız alt boyutu için .71 ve genişlik alt
boyutu için ise .45 olarak tespit edilmiştir. Üç haftalık araya rağmen iki uygulama arasındaki
korelasyonun genişlik alt boyutu dışında yüksek olması, ölçeğin kararlılığı için önemli bir
kanıttır. Bağlılık alt boyutunun değeri de kabul edilebilir düzeydedir.
GZAÖ’nün geçerlik ve güvenirlik çalışmalarından elde edilen bulgulara dayanarak, bu ölçeğin,
dilsel eşdeğerliğe sahip, geçerli ve güvenilir olduğu söylenebilir. Buna göre, GZAÖ’ nün
üniversite öğrencilerinin gelecek zaman algılarını belirlemek amacıyla kullanılabileceği
önerilebilir. Bu çalışma kapsamında bir kısıtlılık olarak uyum geçerliği çalışması
yapılamamıştır. GZAÖ ölçeğinin uyum geçerliği çalışması için Büyüköztürk, Akgün, Kahveci
ve Demirel (2004) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri Ölçeği
kullanılabilir. Bu ölçek özelikle GZA ile motivasyon arasındaki kuvvetli ilişki nedeniyle
önerilmiştir (Husman ve Lens, 1999). Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar araştırma grubu
belirli fakültelerde öğrenim gören öğrenciler üzerinde yapılmış olup ölçeğin Türkçeye
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
11
uygunluğunun tam olarak sağlanması açısından farklı bölümlerde öğrenim gören öğrenciler
üzerinde de uygulanmasında fayda bulunmaktadır.
KAYNAKLAR
Brophy, J. (2004). Motivating students to learn lawrence. 2. bs. London: Lawrence Erlbaum
Associates.
Brown, W.T., Jones, J.M. (2004). The Substance of things hoped for: a study of the future
orientation, minority status perceptions, academic engagement and academic
performance of black high school students. Journal of Black Psychology, 30(2), 248-
273.
Büyüköztürk, Ş., Akgün, Ö., Kahveci, Ö., Demirel F. (2004). Güdülenme ve öğrenme
stratejileri ölçeğinin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Bilimleri, 4(2), 207-239.
Büyüköztürk, Ş. (2002). Faktör analizi: Temel kavramlar ve ölçek geliştirmede kullanımı.
Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 32(1), 470-483.
Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı: İstatistik, araştırma deseni,
SPSS uygulamaları ve yorum. Ankara: Pegem Yayınları.
Creten, H., Lens, W., Simons, J. (2001). The role of perceived instrumentality in student
motivation. A. Efklides, J. Kuhl, R. Sorrentino (Eds.), Trends and prospects in
motivation research (pp. 37-45). The Netherlands: Kluwer Academic Publishers.
Daltrey, M.H.,, Langer, P. (1984). Development and evaluation of a measure of future time
perspective. Perceptual and Motor Skills, 58, 719-725.
De Volder, M., Lens W. (1982). Academic achievement and future time perspective as a
cognitive-motivational concept. Journal of Personality' and Social Psychology, 42, 566-
571.
Gjesme, T. (1979). Future time orientation as a function achievement motivates, ability, delay
of gratification and sex. The Journal Of Psychology, 101(2), 173-188.
Greene, A., Wheatley, S.M.. (1992). I’ve got a lot to do and I don’t think I’ll have the time:
Gender differences in late adolescents’ narratives of the future. Journal of Youth and
Adolescence, 21(6), 667-686.
Greene, B.A., DeBacker, T.K. (2004. Gender and orientations toward the future: Links to
motivation. Educational Psychology Review, 16(2), 91-120.
Honora, D.T. (2002). The relationship of gender and achievement to future outlook among
African American adolescent. Adolescence, 37(146), 301-316.
Husman, J.E. (1998). The effect of perceptions of future on intrinsic motivation. Unpublished
doctoral dissertation, The University of Texas, USA.
Husman, J.E., Shell, D.F. (1996). Beliefs and perceptions about the future: A conceptualization
and measurement of future time perspective. The XXVI International Congress of
Psychology, Montreal, Canada.
Husman, J., Lens, W. (1999). Role of future in student motivation. Educational Psychologist,
34(2), 113-125.
Jenkins-Marsan, B. (1999). Causal attribution patterns and future time perspective: a
comparison of technical sector and pre-university college students. Unpublished
master’s thesis, University of Sherbrooke, USA.
Lamm, H., Schmidt, R.F., Tromsdorff, G. (1976). Sex and social class as determinants of
future orientation (time perspective) in adolescents. Journal of Personality and Social
Psychology, 34, 317-326.
Süleyman AVCI, Münire ERDEN-Ç.Ü. Eğitim Fakültesi 37 (2009) 01-12
12
Lang, F.R., Carstensen, L.L. (2002). Time counts: Future time perspective, goals, and social
relationships. Psychology and Aging, 17(1), 125139.
Lasane, T.P., O’Donnel D.A. (2005). Time orientation measurement: A conceptual approach..
E. Strathman, J. Joireman (Eds.), Understanding behavior in the context of time:
Theory, research, and application (pp.11-30). NJ, USA: Lawrence Erlbaum Associates.
Lens, W., Tsuzuki, M. (2005). The role of motivation and future time perspective in
educational and career development. The International Conference on “Careers in
context: New challenges and tasks for guidance and counseling, 14-16 September,
Lissabon, Portugal. http://www.aiospconference2005.pt/full_works/docs/simps/s2b.pdf,
adresinden, 20 Kasım 2007 tarihinde indirilmiştir.
Lens, W. (1988). The motivational significance of future time perspective: The homecoming of
a Concept. Psychologica, 1, 27-46.
Lens, W., Decruyenaere, M. (1991). Motivation and demotivation in secondary education:
Student characteristics. Learning and Instruction, 1, 145159.
Lessing, E.E. (1968). Demographic, developmental and personality correlates of length of
future time perspective. Journal of Personality, 36(2), 183-201.
Miller, R.B., DeBacker T.K., Greene, B.A. (1999). Perceived instrumentality and academics:
The link to task valuing. Journal of Instructional Psychology, 26(4), 250-260.
Moreas, M.A., Lens, W. (1991). The motivational significance of the individual time
perspective. An Unpublished Research Report, Belgium: Leuven.
Nuttin, J., Lens W. (1985). Future time perspective and motivation: Theory and research
method. Belgium: Lawrence Erlbaum Associates.
Peetsma, T. (2000). Future Time perspective as a predictor of school investment.
Scandinavian Journal of Educational Research, 44(2), 177-192.
Phalet, K., Andriessen, I., Lens W. (2004). How future goals enhance motivation and learning
in multicultural classrooms. Educational Psychology Review, 16(1), 59-89.
Shell, D.F., Husman, J. (2001). The multivariate dimensionality of personal control and future
time perspective beliefs in achievement and self-regulation. Contemporary Educational
Psychology, 26, 481506.
Simons, J., Dewitte, S., Lens, W. (2004). The Role of different types of instrumentality in
motivation, study strategies and performance: Know Why You Learn, So You’ll Know
What You Learn. British Journal of Educational Psychology, 74(3), 343-360.
Simons, J., Dewitte, S., Lens, W. (2000). Wanting to have versus wanting to be: The effect of
perceived instrumentality on goal orientation. British Journal of Psychology, 91(3),
335-352.
Tezbaşaran, A (1997). Likert tipi ölçek geliştirme kılavuzu. Türk Psikologlar Derneği Yayını:
Ankara.
... Therefore, the individuals who have a short perception of time, psychologically perceive a decade as further away compared to the individuals who have a longer perception of time. Due to this difference in perception, the individuals who have a long perception of time have both more aims and longer-term plans (5,6). People act in a certain way in their daily lives in order to reach specific goals and these goals are sometimes to meet instant needs, sometimes a goal that wants to be reached in the short term, sometimes a long term goal aimed to be reached in a five year or ten year period (5). ...
... Due to this difference in perception, the individuals who have a long perception of time have both more aims and longer-term plans (5,6). People act in a certain way in their daily lives in order to reach specific goals and these goals are sometimes to meet instant needs, sometimes a goal that wants to be reached in the short term, sometimes a long term goal aimed to be reached in a five year or ten year period (5). Future time perception is a cognitive feature differentiate according to characteristic variables, cultural differences and individual values (7). ...
... The increase in the FTP scores as the school success average increases is a proof of the nursing students, who see their professional education and academic success as useful for their future, correlating their current actions and future goals and tend to finish their academic duties on time. In literature parallel to our findings it is also stated that as the value that the students attribute to their goals increases, academic success increases as well and the significant relation to academic success is an indicator of the student to value the further goals highly (5). ...
Article
Full-text available
Objective: This study was conducted to analyse the impact of individual values on future time perceptions of nursing students. Method: The descriptive and correlational study was conducted 270 nursing students attending a state university of Central Anatolia Region in Turkey. Students' ages ranged from 18 to 30 years (Mean age= 20.74 ±1.69). Data were collected from April 2018 to June 2018 using a questionnaire and two questionnaires: Future Time Perception Scale (FTP) and Values Scale (VS). Results: Findings indicated that students had high scores in future time and value perceptions. It was determined that the future time perception scores of the male students and the value perceptions of the female students were higher than the others and various subdimensions of scales scores of the last year students were higher compared to the scores of students of other grades also that the Future Time Perception Scale' scores increased as the academic success increased and that the Values Scale' scores of the students who chose the profession on purpose were higher. Moreover, it was determined that there is a strong positive correlation between the Future Time Perception Scale and the Values Scale and that as the values perception increases the future time levels also increase. Conclusion: This study can indicate that the students to gain future time perception and individual perception of values are an important factor in them shaping their lives.
... Çalışmaya katılan öğrencileringelecek zaman algısı ölçeği bağlılık alt boyutu ortalamasının 3,43±0,66, değer alt boyutu ortalamasının 3,29±0,56, hız alt boyutu ortalamasının 3,47±0,85, genişlik alt boyutu ortalamasının 3,17±0,67 ve gelecek zaman algısı toplam puan ortalamasının 3,89±0,48 olduğu görülürken; zaman yönetimi davranışı ölçeği alt boyut ortalamalarına bakıldığında, zaman planlaması boyutu ortalamasının 45,75±9,67, zaman tutumları boyutu ortalamasının 19,87±4,63, zaman tuzakları boyutu ortalamasının 13,76±3,45 ve zaman yönetimi toplam puan ortalamasının 79,38±12,81 olduğu tespit edilmiştir. Literatür incelendiğinde; gelecek zaman algısı ile ilgili çalışmalar mevcut (Avcı S., Erden M., 2009, Avcı S., Erden M., 2013olmasına rağmen, gelecek zaman algısı alt boyut ortalamalarının tespit edildiği herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır (Karaoğlu B., 2015). Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin zaman yönetimi davranışlarının incelenmesi üzerine yaptığı çalışmada; zaman planlaması boyutu puan ortalamasını 34, zaman tutumları boyutu puan ortalamasını 24,zaman tuzakları boyutu puan ortalamasını 15 ve zaman yönetimi toplam puan ortalamasını 73 olarak tespit etmiştir (Erdul G., 2005). ...
... Students were randomly selected and participated in the study voluntarily. "Future time perspective scale" which consists of 27 items and was developed by Husman and Shell (1996) and adapted into Turkish by Avcı and Erden (2009) was used as the data collection tool. The scale has four subscales which are commitment (12 items), value (7 items), width (5 items) and speed (3 items). ...
Article
Full-text available
The aim of this study is to examine the future time perception levels and time management behaviours of students studying in the Faculties of Sports Sciences in accordance with certain variables. In line with this aim, students (n=747) of the departments of Sport Management, Coaching Training, Physical Education and Sports Teaching and Recreation Expertise in Gazi, Selçuk and Muğla Universities participated voluntarily in the study. Socio-demographic information form, Future Time Perspective Scale developed by Husman and Shell (1996) and Time Management Behaviour Scale developed by Britton and Tesser (1991) were applied on the participants. The data obtained from these tools were recorded through the package program called “IBM SPSS 22”. For the statistical analyses, Independent Sample t test was used for comparison by sexes while One Way Anova Test was used for comparisons by age, university and department. As a conclusion, it was determined that future time perception is related to the variable of department while time management behaviour is associated with the variables of sex, age, university and department. This finding is thought to result from the self-realization levels of the students studying in the faculties of sport sciences, differences in theory and practice courses they receive, commitment of the students to their responsibilities, sociological structure of the internal and external environments in which the students live and the differences in the opportunities that the students encounter. Özet Bu çalışmanın amacı, Spor Bilimleri Fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin gelecek zaman algı düzeyleri ile zaman yönetimi davranışlarının bazı değişkenlere göre incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Gazi, Selçuk ve Muğla Üniversitelerinde yer alan Spor Bilimleri Fakülteleri içerindeki, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük Eğitimi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği ve Rekreasyon Uzmanlığı bölümlerinde öğrenim gören öğrenciler (n=747) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara sosyo-demografik bilgi formu, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilen Gelecek Zaman Algısı Ölçeği ve Britton ve Tesser (1991) tarafından geliştirilen Zaman Yönetimi Davranışı Ölçeği uygulanmıştır. Elde edilen veriler "IBM SPSS 22" adlı paket program ile kayıt edilmiştir. İstatistikî işlem olarak cinsiyetlerine göre karşılaştırmada Bağımsız Örneklem t testi, yaş, üniversite ve bölümlere göre karşılaştırmada ise Oneway Anova Test istatistiği uygulanmıştır. Sonuç olarak: Gelecek zaman algısının bölüm değişkeni ile zaman yönetimi davranışının ise cinsiyet, yaş, üniversite ve bölüm değişkenleri ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun Spor Bilimleri Fakülteleri'nde öğrenim gören öğrencilerin kendilerini gerçekleştirme düzeyleri, almış oldukları teorik ve uygulama derslerinin farklılığı, öğrencilerin sorumluluklarına olan bağlılığı, yaşanılan iç ve dış çevreninin sosyolojik yapısı ve karşılaşılan fırsatların farklılığından kaynaklandığı düşünülmektedir.
... The independent variables (gender, age, exam entry score) that were thought to be effective in the research were created by the researcher to collect information about the students studying at the faculty of sports sciences. The Future Time Perspective Scale The Future Time Perception Scale, originally developed by Husman and Shell (9) and adapted into Turkish by Avcı and Erden (2), was used to determine the future time perceptions of individuals who took the special talent exam. The Future Time Perception Scale was handled as 5-dimensional by Husman and Shell (9) and explained as 4-dimensional in the Turkish version of the scale by Avcı and Erden(2) There are 27 items in the scale, which was developed in the Likert type using a five-point rating. ...
Article
Full-text available
The aim of this study is to examine the relationship between future time perception and career anxiety levels of individuals who participated in the special talent examination and to evaluate their future time perception and career anxiety scores according to independent variables. The sample of the research consists of 178 people selected by simple random sampling method among the individuals who participated in the special talent examination. The research was designed according to the relational screening model. Sociodemographic information form, future time perception scale and career anxiety scale were used as data collection tools. Findings from the research; future time perception and general career anxiety average scores do not differ according to gender. Vocational choice and general career anxiety scores of the participants over the age of 18 are higher than those under the age of 18. The career anxiety family effect average score of the participants with a university basic proficiency exam score below 191 points is higher than those with a score above 191 points. There is a statistically low, and negative correlation between the commitment sub-dimension of the future time perception scale and the general career anxiety score.
... Husman -Shell (2008) 28 tarafından geliştirilen GZAÖ, Avcı -Erden (2009) 29 tarafından Türkçe formunda geçerliği ve güvenirliği gerçekleştirilmiştir. GZAÖ, 27 maddeyi teşkil etmektedir. GZAÖ, (5) "tamamen katılıyorum" ve (1) "tamamen katılmıyorum" şeklinde 5' li likert tipi üzerinden derecelendirilmiştir. Ölçeğin, "Bağlılık" (12), "Değer" (7), "Genişlik" (5) ve "Hız" (3) madde olmak kaydıyla 4 alt boyutu vardır. ...
Article
Full-text available
Son dönemlerde ilahiyat fakültesi öğrencilerinin, eğitim sürecinde gelecekle ilgili planlarını tasarlarken mevcut akademik etkinlik ve başarılarını göz önüne almadıkları için karar sürecinde olumsuz yönde etkilendikleri düşünülmektedir. Bundan dolayı araştırmanın amacı, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin gelecek zaman algısı ile akademik erteleme davranışı arasındaki bağı istatistiksel anlamda ortaya çıkarmaktır. Alan araştırması olan bu çalışmanın örneklemi, Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileridir (n=319). Araştırmada “Gelecek Zaman Algısı Ölçeği”, “Akademik Erteleme Davranışı Ölçeği”, ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Buna bağlı olarak araştırmada t–testi, tek yönlü varyans (ANOVA) analizi, ve Bonferroni testleri uygulanmış, hesaplama olarak pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS 16.0 programı ile değerlendirilmiştir. Araştırmada öğrencilerin Gelecek Zaman Algısı ile Akademik Erteleme Davranışı düzeyleri; cinsiyet, öğretim türü, anne-baba tutum, not ortalaması ve bir yılda kaç kitap okuma gibi değişkenler açısından ele alınmıştır. Sonuç olarak Gelecek Zaman Algısı ile Akademik Erteleme Davranışı arasında 0,345 oranında pozitif yönde anlamlı ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca cinsiyet, anne-baba tutum, not ortalaması değişkenleri ile akademik erteleme davranışı; kitap okuma sayıları değişkeni ile gelecek zaman algısı arasında anlamlı bir farklılaşma tespit edilmiştir. Öğretim türü değişkenine göre her iki düzey açısından anlamlı bir farklılaşma bulunmamıştır.
... Exploratory factor analysis is a method which is generally used to construct a questionnaire to measure an underlying variable (Field, 2009, p. 628). The Turkish version is a self-report scale consisted of 27 items anchored with five-point Likert-type scale from 1 (completely disagree) to 5 (completely agree) covering the four dimensions: valence (e.g., Long range goals are more important than short-range goals); connectedness (e.g., It's not really important to have future goals for where one wants to be in five or ten years); extension (e.g., August seems like a long way off); and speed (e.g., I always seem to be doing things at the last moment) (Avcı & Erden, 2009). Additionally, in order to analyze the reduction in the motivation of the participants, we used Beck, Weissman, Lester, and Trexler (1974)'s hopelessness scale. ...
Article
Full-text available
The aim of this study was to explore future time perspective and the reduction in motivation among recreation department students in Turkey. A cross-sectional method was used in the study. The study sample consisted of 258 recreation department students from two different universities. In order to collect data, Turkish versions of Husman and Shell (2008)’s “Future Time Perspective Scale” and Beck, Weissman, Lester, and Trexler (1974)’s “Hopelessness Scale” were used. To evaluate data, the SPSS for Windows 20 package program was used. To analyze the differences between participants’ future time perspective and the reduction in motivation, MANOVA and independent samples t-tests were used. Additionally, the Pearson correlation was used to identify correlations. As a result, it can be said that reduction in the motivation forms a barrier to the attainment of future goals and to valuing them. Consequently, reduction in motivation prevents students from achieving distant future goals.
Article
Full-text available
The Covid-19 Pandemic negatively affected education systems around the world and, to control its spread, countries and state governments started the closure of schools and colleges. The closure of universities had various effects on students' learning and plans for the future. The present study aimed to examine the differences of university students' future time perspective between the measurements taken before and during Covid-19. The study was designed as a longitudinal study and 80 university students from the school of physical education and sports of Hatay Mustafa Kemal University consisted of the study sample. The pre-test and post-test data were collected with the Turkish version of Husman and Shell's (2008) Future Time Perspective Scale. Paired samples t-test was used to analyze the differences between the pre-test and post-test scores. According to analyzed results, post-test results significantly increased in connectedness factor for males and valence factor for females. RESUMO: A Pandemia do Covid-19 afetou negativamente os sistemas de ensino em todo o mundo e, para controlar sua disseminação, países e governos estaduais iniciaram o fechamento de escolas e faculdades. O fechamento das universidades teve vários efeitos na aprendizagem dos alunos e em seus planos para o futuro. O presente estudo teve como objetivo examinar as diferenças da perspectiva de tempo futuro dos estudantes universitários entre as medições feitas antes e durante a Covid-19. O estudo foi desenhado como um estudo longitudinal e 80 estudantes universitários da escola de educação física e esportes da Universidade Hatay Mustafa Kemal constituíram a amostra do estudo. Os dados de pré-teste e pós-teste foram coletados com a versão turca da escala de perspectiva de tempo futuro de Husman e Shell (2008). O teste t de amostras pareadas foi usado para analisar as diferenças entre os escores do pré-teste e do pós-teste. De acordo com os resultados analisados, os 2 resultados pós-teste aumentaram significativamente no fator de conectividade para o sexo masculino e no fator de valência para o sexo feminino. PALAVRAS-CHAVE: Fake news. Educação em jornalismo. Pós-verdade. Linguística de corpus. Mídia. RESUMEN: La pandemia de Covid-19 afectó negativamente los sistemas educativos de todo el mundo y, para controlar su propagación, los países y los gobiernos estatales iniciaron el cierre de escuelas y colegios. El cierre de las universidades tuvo varios efectos en el aprendizaje y los planes para el futuro de los estudiantes. El presente estudio tuvo como objetivo examinar las diferencias en la perspectiva del tiempo futuro de los estudiantes universitarios entre las medidas tomadas antes y durante el Covid-19. El estudio fue diseñado como un estudio longitudinal y 80 estudiantes universitarios de la escuela de educación física y deportes de la Universidad Hatay Mustafa Kemal conformaron la muestra del estudio. Los datos previos y posteriores a la prueba se recopilaron con la versión turca de la escala de perspectiva de tiempo futuro de Husman y Shell (2008). Se utilizó la prueba t de muestras pareadas para analizar las diferencias entre las puntuaciones previas y posteriores a la prueba. Según los resultados analizados, los resultados posteriores a la prueba aumentaron significativamente en el factor de conexión para los hombres y el factor de valencia para las mujeres. PALABRAS CLAVE: Fake news. Educación periodística. Posverdad. Lingüística del corpus. Medios.
Article
Full-text available
The Covid-19 Pandemic negatively affected education systems around the world and, to control its spread, countries and state governments started the closure of schools and colleges. The closure of universities had various effects on students' learning and plans for the future. The present study aimed to examine the differences of university students’ future time perspective between the measurements taken before and during Covid-19. The study was designed as a longitudinal study and 80 university students from the school of physical education and sports of Hatay Mustafa Kemal University consisted of the study sample. The pre-test and post-test data were collected with the Turkish version of Husman and Shell's (2008) Future Time Perspective Scale. Paired samples t-test was used to analyze the differences between the pre-test and post-test scores. According to analyzed results, post-test results significantly increased in connectedness factor for males and valence factor for females.
Article
Full-text available
Üniversite eğitimi yıllar boyu süren bir süreci kapsamaktadır. Araştırmanın amacını spor bilimlerinde okuyan öğrencilerin gelecek zaman algılarının farklı değişkenlere göre incelenmesi oluşturmuştur. Araştırmaya Fırat Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören 247 öğrenci katılmıştır. Çalışmada katılım sağlayanların gelecek zaman algı puanlarını belirlemek amacıyla Husman ve Shell (1996) tarafınca geliştirilen ayrıca Türkçe’ ye uyarlaması, geçerlik ve güvenirlik çalışması Avcı ve Erden (2009) tarafınca gerçekleştirilen Gelecek Zaman Algısı Ölçeği (GZAÖ) kullanılmıştır. Çalışmada katılım sağlayanların sosyo-demografik bilgilerinin dağılımlarını belirlemek amacıyla; tanımlayıcı istatistikleri, anlamlı farklılıkların belirlemek amacıyla ise Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testlerinden faydalanılmıştır. Araştırmada öğrencilerin cinsiyeti ile gelecek zaman algı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşma olduğu görülmüşken, öğrencilerin yaş ve spor yapma durumları ile gelecek zaman algıları arasında bir farklılaşma görülmemiştir. Sonuçta, erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre yapacakları bir işi son güne ya da son ana bırakmadıkları ve bu konuda kız öğrencilere göre sorumluluk duygularının daha fazla olduğu, öğrencilerin yaşlarına bakılmaksızın kendilerine yakın ya da uzak gelecekte bir hedef belirledikleri, öğrencilerin gelecek zaman ile ilgili bir plan yapmalarında düzenli spor yapmalarının herhangi bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Öğrenci, gelecek zaman, üniversite
Article
Full-text available
The aim of the present study was to test the factor structure, convergent validity, and reliability of the Functions of Identity Scale (FIS) on a Turkish college sample. FIS is a 15-item, self-report instrument consisting of five scales. In line with the original version, both the exploratory and confirmatory factor analysis revealed a five-factor structure, each representing distinct functions of identity formation. Convergent validity of the instrument was proved via bivariate correlations with theoretically comparable scales. Finally, internal consistency coefficients, test-retest values, and item-total correlations demonstrated the reliability of FIS for Turkish use. Overall, the findings suggest that the Turkish version of FIS is a useful instrument to assess the diverse functions of identity among Turkish college students. © 2011 Eǧitim Dani{dotless}şmanli{dotless}ǧi{dotless} ve Araşti{dotless}rmalari{dotless} İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.
Article
Full-text available
Literature on future orientation and motivation was examined for gender differences. Research revealed gender differences from five theoretical orientations: achievement motivation, future time orientation, possible selves, expectancy-value, and social-cognitive. Some of those differences seemed best explained in terms of generational differences in gender role expectations. Gender differences were found in extension and density of future goals. Men had further extension but fewer goals than women. Evidence suggested that women's future expectations have become more similar to men's in the career realm, although women also have maintained their focus on interpersonal goals. An implication is that schools are a potentially powerful sociocultural context that can encourage students to envision futures that are not constrained by gender, race/ethnicity, or other stereotypes.
Article
Full-text available
This review examines the impact of future goals on motivation and learning in multicultural classrooms. Across cultures, schooling is a future-oriented investment. Studies of minority students' school achievement have advanced future goals as a crucial protective factor in the face of frequent school failure. At the same time, cultural discontinuities and limited opportunities in minority students' school careers may weaken the motivational force of the future. Our review of the seemingly contradictory evidence on the role of the future in minority students' school achievement calls for a more fine-grained motivational theory of the future. Specifically, converging findings support conceptual distinctions (a) between positive and negative perceptions of the instrumentality of school tasks for future goals, and (b) between internal and external regulation of classroom behaviour by future goals. Thus, positive instrumentality and internal regulation enhance intrinsic motivation and adaptive learning in multicultural classrooms. We conclude that the motivational force of future goals can be generalized to minority students and that it depends crucially on perceived instrumentality and internal regulation.
Article
Future time perspective has been a widely used multifactor construct dealing with beliefs about the future. The greatest weakness, however, has been a failure to develop adequate instrumentation. This study describes the development of an 80-item instrument. Aside from the evaluation process, the most significant finding was that responses to the scale give a unitary factor.
Article
This article deals with the relation between students' future time perspectives and their investment in schooling. Future time perspective is regarded as a predictor and school investment as the behaviour to be explained. In this study involving over 600 students from all grades of secondary education it was found that different future time perspectives, particularly those related to school career and professional career, are good predictors of school investment. It was also investigated whether students' gender, school type, grade, socio-economic status, fear of failure and locus of control have an influence on the relation between future time perspective and school investment. This proved to be the case for locus of control.
Article
The present study examined gender differences in late adolescents' future narratives.Thirty-nine male and 43 female late adolescents (M=20.01 years) completed 90-minute individual interviews assessing dimensional and thematic aspects of the future narrative as well as psychological profile characteristics (abstract reasoning, psychological distress, self-concept, and self-esteem). As predicted, gender differences emerged in the anticipation and projected timing of adulthood transition events. More females than males anticipated marriage and parenthood; females also anticipated younger ages at marriage and parenthood than males. Examination of adolescents' narratives of the life course beyond the adulthood transition revealed greater extensionoverall among males than females. No gender differences in extension or densitywere obtained for the anticipated occupational domain, and no gender differences were obtained in extension in the family domain. Female adolescents, however, anticipated more events in the family domain than did males. The findings are discussed in terms of the implicit theories of adulthood that inform adolescents' future narratives.
Article
This study investigated the relationship between the Future Temporal Orientation (FTO) and academic performance of African American high school students. We hypothesized that the relationship between FTO and academic performance would be mediated by students’ perceptions of the usefulness of an education and their valuing of academic work and that the relationships between FTO and the hypothesized mediators would be moderated by students’ perceptions of school and societal inequity. The students (N = 334) completed questionnaires assessing their temporal orientation and educational attitudes, and GPAs were gathered from their transcripts. Results and post hoc analyses supported the existence of a three-step process: FTO was associated with perceptions of education usefulness, which was then associated with valuing academic work (a relationship moderated by perceived unfair treatment at school), which was then associated with GPAs. The significance of FTO development as a normative process and possible protective factor against depressed academic achievement are discussed.