ArticlePDF Available

Maysa ve Bulut Çizgi Dizisi Yapıcı Eleştiri Bölümünün Geleneksel Dokuma Kültürü Açısından İncelenmesi

Authors:

Abstract

Yaklaşık olarak bin yıldır Anadolu’daki varlığını sürdüren Türk milleti Anadolu kültür mozaiğine son derece önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak, özellikle televizyon ve internet gibi araçların hayatımıza girmesiyle birlikte küreselleşen dünyada pek çok kültür birbiri ile iç içe girmekte ve kendine ait özelliklerinden bazılarını kaybetmektedir. Bu durum ülkemiz için de geçerli olup son yıllarda pek çok kültürel öğe kaybolmaya yüz tutmuştur. Bu çalışmada Yörük kültürünü anlatan Maysa ve Bulut çizgi dizisinin kilim dokumanın anlatıldığı “Yapıcı Eleştiri” bölümü incelenmiştir. Doküman incelemesi şeklinde gerçekleştirilen bu çalışmada çizgi dizide kullanılan öğeler ve dokuma motifleri belirlenerek alanyazında yer alan motifler ile tutarlılığı incelenmiştir. Çalışma sonuçları kullanılan öğe ve motiflerin genel anlamda alanyazın ile tutarlı olduğu, ancak bazı motiflerin çizimlerinin alanyazında kullanımından farklı olduğu görülmüştür. Buna rağmen, çizgi dizinin kültürümüzün aktarılması açısından büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Benzer çalışmaların kültürümüzü gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak açısından desteklenmesi ve sayısının artırılması gerektiği düşünülmektedir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
422
MAYSA VE BULUT ÇİZGİ DİZİSİ YAPICI ELEŞTİRİ BÖLÜMÜNÜN GELENEKSEL DOKUMA KÜLTÜRÜ
AÇISINDAN İNCELENMESİ
INVESTIGATION OF CONSTRUCTIVE CRITISISM EPISODE OF MAYSA AND BULUT ANIMATION
SERIES IN TERMS OF TRADITIONAL HAND CRAFTS
Filiz İslim*, Hande Kılıçarslan
*
*
Öz
Yaklaşık olarak bin yıldır Anadolu’daki varlığını sürdüren Türk milleti Anadolu kültür mozaiğine son derece
önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak, özellikle televizyon ve internet gibi araçların hayatımıza girmesiyle
birlikte küreselleşen dünyada pek çok kültür birbiri ile içe girmekte ve kendine ait özelliklerinden
bazılarını kaybetmektedir. Bu durum ülkemiz için de geçerli olup son yıllarda pek çok kültürel öğe
kaybolmaya yüz tutmuştur. Bu çalışmada Yörük kültürünü anlatan Maysa ve Bulut çizgi dizisinin kilim
dokumanın anlatıldığı “Yapıcı Eleştiri” bölümü incelenmiştir. Doküman incelemesi şeklinde
gerçekleştirilen bu çalışmada çizgi dizide kullanılan öğeler ve dokuma motifleri belirlenerek alanyazında
yer alan motifler ile tutarlılığı incelenmiştir. Çalışma sonuçları kullanılan öğe ve motiflerin genel anlamda
alanyazın ile tutarlı olduğu, ancak bazı motiflerin çizimlerinin alanyazında kullanımından farklı olduğu
görülmüştür. Buna rağmen, çizgi dizinin kültürümüzün aktarılması açısından büyük rol oynadığı
düşünülmektedir. Benzer çalışmaların kültürümüzü gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak açısından
desteklenmesi ve sayısının artırılması gerektiği düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Maysa ve Bulut, Çizgi Dizi, Animasyon, Dokumacılık, Motifleri.
Abstract
The Turkish nation, which has been in existence in Anatolia for nearly a thousand years, has made
significant contributions to the Anatolian cultural mosaic. However, especially in the globalized world
with the introduction of tools such as television and the Internet, many cultures intertwine with each
other and lose some of their own characteristics. This situation is also valid for our country and in recent
years many cultural elements have started to disappear. In this study, the “Constructive Criticism”
episode of Maysa and Bulut animation series, which describes the Yörük culture, is discussed. In this
study carried out in the form of document analysis, the elements and motifs used in animation series
were determined and their consistency with the motifs in the literature was examined. The results of the
study showed that the elements and motifs used were generally consistent with the literature, but some
of the motifs were different from the use of the drawings in the literature. Nevertheless, the animation
series is thought to play a major role in transferring our culture. It is thought that similar studies should
be supported and increased in order to transfer our culture to future generations.
Keywords: Maysa and Bulut, Animation Series, Animation, Weaving, Motifs.
Araştırma Makalesi // Başvuru tarihi: 05.02.2020 - Kabul tarihi: 18.05.2020
*Yüksek Lisans Öğrencisi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Geleneksel Türk El Sanatları Ana
Sanat Dalı, flzislim@gmail.com, https://orcid.org/0000-0002-4938-6050.
*
*Doç., Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Neşet Ertaş Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü,
handearslan@hotmail.com, https://orcid.org/0000-0001-9332-4730.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
423
1. Giriş
Anadolu’daki varlığını uzun süre sürdüren Türk milleti Anadolu kültür mozaiğine son
derece önemli katkılarda bulunmuştur. Anadolu, kıtalar arasında bir köprü vazifesi görerek çok
farklı kültürlerin ticaret ve ulaşım yolları üzerinde yer almış ve tarihin bilinen en eski
medeniyetlerinden bazılarına ev sahipliği yapmıştır. Gerek Anadolu’da yerleşik olarak yaşayan,
gerekse de Anadolu’yu bir prü olarak kullanıp göç eden uygarlıkların hepsi kendi
kültürlerinden bir parçayı burada bırakmışlardır. Uygarlık, kendisinden önce o bölgede kurulan
onlarca topluluğun kültürünün bileşiminden oluşan bir sentezdir. Geçmişten günümüze bu
kültürel mirasın hepsine sahip çıkan Anadolu tam bir kültür mozaiğidir (Erbek, 2002:6).
Türk milletini diğer milletlerden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi de örf, adet,
gelenek ve göreneklerine son derece bağlı olmalarıdır. Toplumun kültürünü oluşturan bu
kurallar yazılı değil sözlü şeklindedir. Türk toplumuna ait pek çok bilgi, yaylak kışlak arasında
geçen yaşamın da bir sonucu olarak kalıcı eserlerden halı, kilim vb. dokumalar ve bu dokumalar
üzerindeki motifler ile ifade edilmişlerdir (Karakuş, 2016:135).
Kültür ve medeniyetlerin beşiği olarak kabul edilen ve bugüne kadar onlarca farklı
kültüre ev sahipliği yaparak kendi zengin kültürünü oluşturmuş olan Anadolu (Kaynak ve
Karabulut, 2016:186), tüm insanlık tarihi ve evrensel kültürün çok önemli bir parçasıdır. Bu
kültürün korunması ve gelecek kuşaklara doğru aktarılması son derece önem arz etmekte olup,
bunun sağlanması tüm toplumun sorumluluğundadır (Karakuş, 2016:137; Erbek, 2002:6).
Televizyon ortaya çıktığı günden bu yana hayatımıza dahil olmuş ve vaz geçilmez bir
parçası haline gelmiştir. Televizyon ve internet gibi araçların hayatımıza girmesiyle birlikte
küreselleşen dünyada pek çok kültür birbiri ile içe girmekte ve kendine ait özelliklerinden
bazılarını kaybetmektedir. Bu durum ülkemiz için de geçerli olup son yıllarda pek çok kültürel
öge kaybolmaya yüz tutmuştur. Televizyonlar, görüntü, ses ve ışık gibi birden fazla ögeyi
birleştirerek farklı duyu organlarına aynı anda hitap ettiğinden dolayı daha da ilgi çekici ve etkili
olmaktadırlar. Toplumumuzun en küçük bireyleri olan çocuklarımızın da günümüzün en yaygın
kitle iletişim aracılarından biri olan televizyondan etkilenmekte olup bu etkilenme düzeyi
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
424
çocukların yaşına, gelişimine, içinde yaşadıkları topluma ve izledikleri yayına göre
farklılaşabilmektedir (Büyükbaykal, 2007:32).
Televizyon, bilgisayar ve özellikle internet gibi teknolojilerin hayatımıza girmesiyle
küreselleşen dünyada kültürler birbirine girmekte ve bazı öğeler zamanla ortadan
kaybolmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de nlük ortalama televizyon izleme
süresi 2 saat 14 dakika iken, internet kullanım süresi 7 saat 09 dakikadır (WeAreSocial, 2019).
Ekran karşısında günlük olarak bu kadar vakit geçiren bir toplumda kültür aktarımı için bu
ekranların kullanılmaması düşünülemez. Özellikle geleceğimizi oluşturacak olan çocuklara
erişmek için çizgi dizi ve animasyonlar son derece etkili bir yoldur. Ancak unutulmamalıdır ki
çizgi film ve animasyonlar çocukların gelişiminde büyük rol oynamakta ve çok dikkatli olmak
gerekmektedir (Karakuş, 2016:146).
Yönetmen, film, seyirci ve hepsinin içinde yaşadığı toplumsal yapı arasında dinamik bir
ilişki vardır. Sinema toplum bilimi, kapsamı ve konuları açısından bu dört temel öğe arasındaki
ilişkilerin birini ya da birkaçını bazen de hepsini çözmeye yönelen çalışmaların bütünüdür.
Yönetmen, deneyimlerini bir değerlendirme süzgecinden geçirerek, onlara kendi dünya
görüşünü, fikirlerini, düşüncelerini ekleyerek sanatsal bir biçimde izleyiciye aktarır (Güçhan,
1993:52).
Ülkemizde televizyon yayını 1968 yılında Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun
(TRT) yayın hayatına girmesiyle başlamış ve günümüzde tüm evlerde yerini almıştır (Duyan
Çamurdan, 2007:25). Türk televizyonculuğu 1990’lı yıllarda özel televizyon kanallarının
açılmasıyla birlikte çok kanallı yayın hayatına başlamıştır. Özellikle son yıllarda belirli
kategorilerde yayın yapan tematik kanallar açılmıştır. Bu kanalların arasında pek çok çocuk ya
da çizgi film kanalları da yer almaktadır. Televizyon doğru kullanım sağlandığında çocuk
gelişimine katkı sağlarken, yanlış kullanımı ya da yaşa uygun olmayan yayınların izlenmesi
durumunda çeşitli zararlara neden olabilmektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri kökenli
olup ülkemizde de 1990’lı yıllarda uyarlaması yayınlanan Susam Sokağı programının çocukların
dil ve zekâ gelişimine olumlu katkıları olduğu görülmüştür (Bar-on’dan akt. Duyan Çamurdan,
2007:25).
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
425
Bu çizgi filmlerden Türk yapımı olan “Maysa ve Bulut” çizgi dizisi bu araştırma
kapsamında doküman incelemesi şeklinde incelenecektir. Türk kültürünün bir parçası olan
yaylak kışlak arasında geçen yaşam ve "Yörük" kültürü kaybolmaya yüz tutan öğelerden bir
tanesidir. Bu çalışma kapsamında çocuklarımıza Türk kültürünü anlatan “Maysa ve Bulut” çizgi
dizisinin kilim dokuma konusunun işlendiği "Yapıcı Eleştiri” bölümünün senaryosu incelenmiştir.
"Maysa ve Bulut" isimli çizgi dizi 2013-2014 yılları arasında TRT Çocuk kanalında yayınlanan,
Resimli Film Animasyon Stüdyosu tarafından üretilen, yönetmenliğini Osman Çubukçu,
yapımcılığını Mustafa Yavuz Gül'ün üstlendiği ve yörük yaşam biçiminin işlendiği bir çizgi dizidir.
Bu çizgi dizide Toros Dağlarında yaşamlarını sürdüren iki ailenin zaman zaman “konarak”,
zaman zaman “göçerek” yaşadıkları hikayeler anlatılmaktadır.
Bu çalışmada çizgi dizide kullanılan ögeler ve kullanılan dokuma motifleri belirlenerek
gerçek hayatta kullanılan motifler ile tutarlılığı incelenmiştir. Çalışma sonuçları kullanılan öge ve
motiflerin genel anlamda gerçek hayattakiler ile tutarlı olarak kullanılmış olmakla birlikte farklı
yörelerin bir arada kullanılması gibi bazı hatalar ile karşılaşılmış olsa da genel anlamda
kültürümüzün aktarılması açısından büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Benzer çalışmaların
Türk kültürünü gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak açısından desteklenmesi ve sayısının
artırılması gerekmektedir.
2. Materyal ve Yöntem
Bu çalışma “Maysa ve Bulut” isimli çizgi dizinin kilim dokuma konusunun işlendiği
“Yapıcı Eleştiri” bölümünün senaryosu betimsel açıdan incelenmiştir.
2.1. Materyal
Çizgi diziye isimlerini veren küçük yörük kızı Maysa ile koyun çobanı Bulut çizgi dizinin
ana karakterleridir. Ayrıca, çevrelerindeki insanların akıl danıştıkları, eğitici ve öğretici hikâyeler
anlatan “Yaman Dede”, yörük yaşam biçimini genç nesillere anlatmaya çalışan “Güneş Ana”,
Maysa’nın anne ve babası Perçin ve Devran gibi pek çok karakter yer almaktadır.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
426
2.2. Yöntem
Çalışmada nitel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan doküman incelemesi yöntemi
kullanılmıştır. Yapıcı eleştiri lümünde görülen tüm sahneler tek tek izlenip, senaryodaki
kültürel öğeler incelenmiştir. Dizi bölümünde kullanılan motifler, alanyazında yer alan motifler
ile karşılaştırılmıştır. Karşılaştırılan motiflerin gerçek anlamları verilerek, benzerlik ve farklılıkları
açısından ortaya koyulmuş ve motiflerin gerçeğe uygunluğu belirlenmeye çalışılmıştır.
3. Bulgular
Maysa ve Bulut çizgi dizisinde Geleneksel Türk El Sanatlarının en önemlilerinden biri
olan dokumacılığın konu edildiği “Yapıcı Eleştiri” bölümü incelenmiştir. Bu bölümde akıllı,
çalışkan, öğrenmeye meraklı ve yardımsever çocuk karakterler yer almaktadır. Yaşça en büyük
kız çocuğu olan Günsel’inin kırda açan çiçekleri izlediği bir sahne ile başlamaktadır. Günsel’inin
kır çiçeklerini izlediği esnada yanına obanın bilge, bitkisel ilaçlar yapan, sözü dinlenen kişisi
Güneş Ana gelmektedir (Görsel 1). Güneş Ana, Günseli’ye bu çiçeklerin “kırmız çiçekleri”
olduğunu ve bu çiçekleri kilim dokumak için kullandıklarını söylemektedir. Kırmızı renkli iplikleri
boyamada kullandıkları çiçekler olduğunu ve kilimlerin onlar sayesinde böyle parlak ve güzel
olduklarını belirmektedir. Doğal boyamacılıkta boyar madde olarak kullanılan malzemelere
ilişkin akademik çalışmalar incelendiğinde “kırmız çiçeği” olarak adlandırılan herhangi bir
malzemeye rastlanamamış; ancak, “Kırmız (Koşinil) Böceği” olarak adlandırılan ve kırmızı renkli
boyar madde olarak kullanılan bir malzemeye rastlanmıştır (İpek, 2017:17). Konu ile ilgili
alanyazın taramasına göre Anadolu’da doğal boyama işleminde kırmızı boyar madde olarak kök
bitkisi, Polonya kermesi, lak böceği gibi çeşitli malzemelerin de kullanıldığı görülmüştür
(Karadağ, 2007:8). Çizgi dizide adı geçen çiçekler iplik boyamada kırmızı renkli boyar madde
olarak kullanılmasıyla kırmız çiçeği olarak adlandırılmıştır. Bu çiçeğin farklı yörük toplulukları
tarafından kullanılıyor olabileceği düşünülmektedir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
427
Görsel 1. Günseli ve Güneş Ana kırmız çiçekleriyle.
Aynı sahnenin devamında, Günseli ve Güneş Ana kilim dokuma üzerine konuşmaya
devam etmektedirler. Bu esnada Günseli, Güneş Ana ile daha önce kilim dokuduklarını
hatırlatarak, yeniden birlikte kilim dokumak istediğini söylemektedir. Bunun üzerine Güneş Ana
artık kendisinin çok yaşlandığını, ancak Günseli’nin kendi başına kilim dokuma vaktinin geldiğini
belirtir. Kilim dokuma işinin altından tek başına kalkamayacağından endişelenen Günseli’ye
merak etmemesi gerektiğini, hatta Maysa ve Kiraz’ın da ona yardım edebileceklerini, böylece
onların da kilim dokumayı öğrenebileceklerini söyler. Bunun üzerine Günseli de ertesi gün ip
boyamak için kırmız çiçekleri toplayacağını belirtir ve bu söylemle sahne biter. Günseli ve Güneş
Ana arasında geçen bu diyalogdan kız çocuklarının küçük yaşlardan itibaren dokuma işleriyle
uğraştıkları, ailenin kadınlarına yardım ettikleri ve belli bir yaşa geldiklerinde ise kendilerinin de
kilim dokumayı öğrenmeleri beklendiği anlaşılmaktadır.
Bir sonraki sahnede çizgi diziye adını da veren ve hikâyenin ana karakterlerinden biri
olan Maysa koşarak babası Devran ve Yaman Dedesinin yanına gelir. Bu esnada obanın en yaşlı
ve bilge kişisi olan, insanların akıl danıştıkları kişi olan Yaman Dede, göç yolunda o gece
konaklayabilecekleri bir yer olduğunu ve oraya gitmeleri gerektiğini belirtir. Oba hep beraber
Yaman Dede’nin belirttiği yere doğru yola çıkar.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
428
Sonraki sahnede sabah olmuştur ve Günseli ile kardeşi Bulut, kırmız çiçekleri toplamak
için yola koyulmuşlardır. Hikâyenin ana kahramanlarından biri olan Bulut, Maysa’nın en yakın
arkadaşıdır ve obanın çobanıdır. İki kardeş koyun sürüsünü otlatarak bir gün önce yolda
gördükleri kırmız çiçeklerinin bulunduğu bölgeye gelirler. Bulut koyunları otlatırken, Günseli de
kırmız çiçekleri toplamaya başlar (Görsel 2).
Görsel 2. Günseli kırmız çiçeklerini toplarken.
Maysa, annesi Perçem, arkadaşı ve Günselinin kardeşi Kiraz dereden obaya su
taşımaktadırlar. Taşıdıkları suyu Güneş Ana’nın altına odun vurduğu büyük bir kazana
boşaltmakta ve suyu kaynatmaktadırlar (Görsel 3). Bu esnada Günseli topladığı çiçekler ile
yanlarına gelmektedir (Görsel 4). Perçem, Günseli’nin topladığı çiçeklerin adını söylediğinde
Maysa gülerek çiçeklerin adının aynı kırmızıya benzediğini belirtir. Bunun üzerine Güneş Ana,
zaten çiçekleri bu isimle çağırmalarının nedeninin kilimlere kırmızı rengi vermesinden dolayı
olduğunu söylemektedir. Buradan anlaşılacağı üzere bu çiçeklerin isimleri kırmızı renkli ip
boyası olarak kullanılmaktadır. Alanyazın incelendiğinde doğrudan “kırmız çiçeği” olarak geçen
ve ip boyama için kullanılan herhangi bir bilgiye ulaşılamamış olup, bu ismin halk arasında, yerel
olarak kullanılan bir isim olduğu düşünülmektedir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
429
Görsel 3. Doğal ip boyama sahnesi.
Günseli getirdiği çiçekleri kazanın yanına koyarak ne kadar yorulduğunu anlatır. Güneş
Ana, Günseli’ye teşekkür eder ve Maysa’yı dokuma tezgâhını almak üzere Yaman Dede’ye
gönderir. Dokuma tezgâhını almak üzere çadıra giden Maysa, Yaman Dedeyi dokuma tezgâhının
başında uğraşırken bulur (Görsel 5). Dedesine tezgâhı istediklerini söylediğinde Yaman Dede
tahtaları sıkıştırıp ipleri gerdikten sonra tezgâhı beraber götürebileceklerini belirtir. Tahtaları
sıkıştırma ve ipleri germe işlemi germe tezgâhlarda yapılmaktadır ki burada gösterilen tezgâhın
“Germeli Tip (Hereke Tipi) Tezgâh” olduğu görülmektedir (Görsel 6). Germeli Tip tezgahlar
taşınması ve kurulması kolay, kullanımı pratik dikey çözgülü tezgahlardır. Çoğunlukla Hereke ve
Kayseri yöresinde üretilmektedir. Bu tezgâhlar genel olarak ahşap malzemeden üretilmiş olup
dikdörtgen yapıdadırlar. Genellikle El Dokusu halıların üretiminde kullanılırlar. Ülkemizde yaygın
olarak kullanılmayan bir tezgâh tipidir. Bu yapının yan kısımlarına “dikeç”, üst ve altta yer alan
yatay kısımlarına ise “mazı ya da merdane” denilmektedir. Germe işlemi alt ve üst merdaneleri
birbirinden iterek sağlanır. Ayrıca orta kısımda yatay olarak yer alan elemana “gücü” ve üstünde
yer alarak atkının geçirileceği ağızlıklar için yapılmış parçaya ise “varangelen” denilmektedir.
Germeli tip tezgâhlarda dokunan halı alt merdanenin altından kaydırılarak arka kısma geçirilir.
Sürekli olarak düzgün bir biçimde durur (Yazıcıoğlu, 1992:62).
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
430
Görsel 4. Germeli tip halı tezgâhı (Aytaç, 1982:134).
Görsel 5. Doğal ip boyama sahnesi.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
431
Görsel 6. Yaman Dede tezgâhı hazırlarken.
Yaman Dede tezgâhın ayarlama işlemlerini yaparken Maysa’dan “Kirkit”i almasını rica
etmektedir. Kirkit (Görsel 7), atkıların yerleşmesini, ilmelerin kaliteye göre yerlerini almalarını
sağlayan alettir (Aytaç, 1982:128). Atkı işlemi süzme ve basma olarak iki sıra halinde geçirilir.
Her sıradan sonra kirkit kullanılarak atkı sıkıştırılır. Kirkitler halıda çözgü ipliklerinin arasına
kolayca girebilecek aralıkları bulunan bir tarak gibidir, hatta bazı yörelerde Tarak ismiyle de
anılmaktadır (Yazıcıoğlu, 1992:65). Maysa, Yaman Dedenin gösterdiği aleti alırken niye bu
şekilde isimlendirildiğini sorar. Yaman Dede de kilim dokuma esnasında kullanırken iplere
sürttükçe böyle bir ses çıkardığı için bu şekilde isimlendirildiğini belirtir. Burada hem kirkitin ne
olduğu ve nasıl kullanıldığı yeni nesillere anlatılırken hem de adının nereden geldiği konusunda
fikir verilmektedir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
432
Görsel 7. Halı dokumasında kullanılan aletler (Aytaç, 1982:129).
Görsel 8. Kiraz kırmız çiçekleri ile.
Bir sonraki sahnede Günseli kaynamakta olan ip boyama kazanının yanında durmakta
iken yanına elinde kırmız çiçekleri ile Kiraz gelir (Görsel 3, 6). Kiraz, boyama işlemi için
hazırlanmış olan çiçekleri kazana atarak hepsinin tamamlandığını ve işinin bittiğini belirtir.
Günseli ise kendisine daha kazanı karıştıracaklarını, boyanın kıvamını ayarlayacaklarını ve
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
433
sonrasında kilim dokuyacaklarını belirtir. Ancak Kiraz kardeşine bakması gerektiğini belirterek
yanından ayrılır. Kiraz ayrıldıktan kısa bir süre sonra GünAna ve Maysa Günseli’nin yanına
gelirler. Güneş Ana, Kirazı sorar. Günseli, Kiraz’ın kardeşine bakmaya gittiğini belirtir. Güneş Ana
bu sefer de Günseliye dokuyacağı desenlere karar verip vermediğini sorar. Günseli aklında bazı
fikirlerin olduğunu ancak tam emin olamadığını belirtir. Bunun üzerine Güneş Ana orada asılı
duran bir halıdan örnekler alarak hayat ağacı, yıldız ve elibelinde motiflerini göstererek
anlamlarını anlatır ve Türk toplumunun yıllardır duyularını ve hikâyelerini bu motifler aracılığıyla
kilimler üzerinde anlattığını vurgular (Görsel 8). Burada dokumada kullanılan motiflerden
örnekler verilmiş ve Yörük yaşam biçiminde hikâyenin kilimler aracılığıyla anlatıldığını
söylemiştir. Halı ve kilim dokuma kültürü Yörükler için çok önemlidir. Kuşaktan kuşağa
anlatılarak yeni nesillerin dokumayı öğrenip kendi hikâyesini anlatması sağlanmaktadır.
Görsel 9. Güneş Ana motifleri anlatırken.
Burada anlatılan motiflerden biri olan hayat ağacı, yerden göğe yükselirken güçlü
kökleri aracılığıyla topraktan aldığı suyu dallarına ve yapraklarına ileterek cennet ve yeryüzü
arasında iletişimi sağlamaktadır (Görsel 10). Kökleri yeraltını, dalları ve gövdesi yeryüzünü, en
üst dalları da cenneti simgelemektedir. Dikey sembolizminde evrenin üç elementine değinirken
değişim ve gelişimin sürekliliğini anlatmaktadır. Hayat yani can ağacı olarak da bilinen bu motif,
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
434
aynı zamanda şamanın gökyüzü ve yeryüzü seyahatinde onun ruhuna merdiven olur. Hayat
ağacının dallarında bulunan kuşlar da şamanın ruhunu temsil etmektedir (Erbek, 2002:64-65;
Deniz, 2000:86). Elibelinde motifi ise dişiliğin simgesidir. Yalnızca dişilik ya da doğurganlığı değil
uğur, bereket, kısmet, mutluluk ve neşe gibi anlamlar da taşımaktadır (Erbek, 2002:12). Yıldızlar
ise Anadolu’da kullanılan en eski motiflerden biridir. Hatta bilinen en eski halı örneği olan
“Pazırık Halısı”nda bile yıldız motifine rastlanmaktadır. Anadolu inanışında yıldızlar ve insanların
bir bağlantısı olduğuna inanılmakta olup bunun kökeni Gök Tanrı inanışına kadar gitmektedir
(Erbek, 2002:86).
Görsel 10. Çizgi Dizide Kullanılan Hayat Ağacı Motifi.
Görsel 11. Çizgi Dizide Kullanılan Yıldız Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:98).
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
435
Görsel 12. Çizgi Dizide Kullanılan Yıldız Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:98).
Görsel 13. Çizgi Dizide Kullanılan Bereket Motifi.
Görsel 14. Çizgi Dizide Kullanılan Kız Çocuk Motifi.
Ayrıca Güneş Ana anlatmasa da kilimde saç bağı (Görsel 15) ve suyolu (Görsel 16)
motiflerinin de kullanıldığı görülmektedir. Saç bağlama şekilleri Anadolu kadınlarının sözlü
olarak dile getiremedikleri isteklerini ifade etme yöntemlerinden bir tanesidir. Buna bağlı olarak
dokunan saç bağı motifi de halıyı ya da kilimi dokuyan kişinin evlilik isteğinin bir göstergesi
olarak kullanılmaktadır (Erbek, 2002:66). Suyolu motifi ise yeniden doğuşun, bedensel ve ruhsal
yenilenmenin, yaşamın akışkanlığının ve sürekliliğinin, bereket, soyluluk, bilgelik, saflık ve
erdemin simgesidir (Erbek, 2002:104).
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
436
Görsel 15. Çizgi Dizide Kullanılan Saç Bağı Motifi.
Görsel 16. Çizgi Dizide Kullanılan Suyolu Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:107).
Güneş Ana’nın açıklamalarından sonra Günseli tezgâhın başına geçerek kilimini
dokumaya başlar (Görsel 17). Bu esnada yanında oturmakta olan Maysa da uyuklamaya başlar.
Günseli Maysa’yı uyararak uyumaması ve kilim dokumayı öğrenmesi gerektiğini belirtir. Ancak
uykunun ağırlığına dayanamayan Maysa rüyalar ile dolu bir uykuya dalar.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
437
Görsel 17. Günseli kilim dokurken.
Maysa uyandığında Günseli kilimini dokumayı bitirmiştir. Günseli ile Maysa kilim
dokuduğu sırada içeriye Kiraz girer. Günseli, Kiraz ve Maysa’nın kilimi hakkında ne
düşündüklerini merak eder. Kiraz Günseli’nin kiliminin güzel olduğunu ancak kendisi yapacak
olsa daha süslü yapacağını belirtir. Benzer şekilde Maysa da rüyasında gördüğü kilimlerin daha
güzel olduğunu ve eğer kendi dokumuş olsaydı araya boncuklar da koyacağını belirtir. Bu
yorumlara üzülen Günseli kilimini toplayarak çadırdan dışarı çıkar. Çadırın dışında ise Güneş Ana
ile karşılaşır. Günselinin üzgün halini fark eden Güneş Ana elindeki kilimi görür ve kilime bakmak
istediğini söyler. Kilime bakan Güneş Ana kilim üzerindeki desenleri yorumlayarak obanın
kadınlarını, kurdukları çadırlarını, sürülerini ve develerini gördüğü söyleyerek, obalarının
hikâyesini kilimine çok güzel işlediğini belirtir ve Günseliyi tebrik eder.
Bir sonraki sahnede Yaman Dede, Günseli, Kiraz, Güneş Ana ve Maysa otururlarken
Perçem içeri girer. Günselinin dokuduğu kilimi görünce çok beğendiğini ifade eder. Bunun
üzerine Yaman Dede Maysa ve Kiraz’ın da artık birer kilim dokuyacaklarını düşündüğünü söyler.
Ancak Kiraz ve Maysa Kilim dokumayı bilmediklerini ifade ederler. Yaman Dede de onlara bir
hikâye anlatmaya başlar. Anlattığı hikâyede uzak bir diyarda çok yetenekli bir ressam ve onun
çırağı yaşamaktadırlar. Çırak bir gün yeni bitirdiği ve çok sevdiği bir resmi ustasına getirir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
438
Ressam resmi bir süre inceledikten sonra çırağına resmi bir kalem ile götürüp kalabalık bir
meydana koymasını ve insanlardan beğenmedikleri yerleri işaretlemelerini istemesini söylemiş.
Ressamın çırağı ustasının dediğini yapmış. Geri döndüğünde resminin işaretlerden
görünmediğini fark etmiş, çok üzülen çırak elinde resimle ustasına gelmiş. Ustası bu sefer aynı
resmi yapmasını ve onu da çarşının en kalabalık yerine bırakmasını yalnız bu sefer kalem yerine
resmin yanına bir fırça ve boya koymasını, insanlara da beğenmedikleri yerleri düzeltmelerini
istemesini salık vermiş. Genç çırak tekrardan ustasının verdiği görevi yerine getirmiş. Bir süre
sonra resmini almak için geri dönmüş, birde ne görsün resmin üzerinde tek bir çizik bile
yokmuş. Yaman Dede’nin anlattığı hikâyedeki mesajın kendilerine verildiğini anlayan Maysa ve
Kiraz, Günseli’den özür dileyerek kilimini çok beğendiklerini belirtirler.
Görsel 17. Günseli’nin dokuduğu kilim.
Günseli’nin dokuduğu kilim incelendiğinde (Görsel 17) hayat ağacı (Görsel 18), bereket
(Görsel 19-20), muska-nazarlık (Görsel 21), çadır, deve, koyun sürüsü (Görsel 22) ve kurt/köpek
(Görsel 23) motifleri görülmektedir. Bereket motifi çeşitli meyve ya da hayvan figürleri şeklinde
tasvir edilmiştir. Ayrıca Anadolu dokumalarında genellikle koçboynuzu ve elibelinde motifleri ile
birlikte kullanılmakta olup evlilik, çiftleşme ve üreme gibi anlamlar taşımaktadır (Erbek,
2002:47). Dokumada kullanılan muska motifi de nazarı uzak tutmak için gerçek hayatta da
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
439
kullanılan muskayı temsil etmektedir (Erbek, 2002:120). Ayrıca kilim üzerinde Yörüklerin
geçimlerini sağlamak için yetiştirdikleri koyunlar, bu koyunları otlatmak için yazlık ve kışlık
yerleri arasında göç ederken kullandıkları ana binek olan develer (Koyuncu Okca ve Genç,
2017:225), yaşamlarını sürdürdükleri evleri olan çadırları da işlenmiştir. Ayrıca kilim üzerinde
işlenmiş olan bir kurt motifi de görülmektedir. Dokumalarda kurt izi ya da kurt motifi
kullanılması yörük kültüründe saldırılarından korkulan canlılara karşı savunma amacıyla
kullanılan motiflerdir. Ayrıca, Türk kültüründe kurt motifinin koruma, bereket, uğur ve sağlığa
kavuşma gibi anlamlar da taşıdığı görülmektedir (Gülşen, 2013:21).
Görsel 18. Çizgi Dizide Kullanılan Hayat Ağacı Motifi.
Görsel 19. Çizgi Dizide Kullanılan Bereket Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:58).
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
440
Görsel 20. Çizgi Dizide Kullanılan Bereket Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:55).
Görsel 21. Çizgi Dizide Kullanılan Muska-Nazarlık Motifi ve Alanyazında Kullanımı (Erbek, 2002:127).
Görsel 22. Çizgi Dizide Kullanılan Çadır ve Deve Motifi.
Görsel 23. Çizgi Dizide Kullanılan Kurt Motifi.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
441
4. Sonuç ve Tartışma
Yapılan bu çalışmada Maysa ve Bulut çizgi dizisinin yapıcı eleştiri bölümü incelenmiş
olup çizgi dizide anlatılan olaylar, kullanılan motifler ve bu motiflerin gerçek hayattaki
orijinalleri ile uyumlu olup olmadığı incelenmiştir. Bu hikâye kapsamında öncelikli olarak doğal
ip boyama için kullanılan malzemeler ve ip boyamanın nasıl yapıldığı anlatılmıştır. Böylece
günümüzde neredeyse unutulmaya yüz tutmuş olan doğal boyamacılık işlemlerinin nasıl
yapıldığı çocuklara tanıtılmaktadır.
Hikâyenin devamında öncelikli olarak halı dokuma tezgâhı, tezgâh parçaları ve
dokumada kullanılan malzemeler, ardından da halı ve kilimlerde kullanılan çeşitli motifler
tanıtılmaktadır. Halı dokumanın nasıl yapıldığı, kullanılan malzemelerin, araç-gereçlerin ve
motiflerin tanıtılması son derece faydalıdır. Çizgi dizide kullanılan deve, çadır, koyun sürüsü gibi
bazı motiflerinin gerçek hayatta kullanımına ait bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak, yörük
dokumalarında kendi yaşamlarında şahit oldukları, açık hava gözlemine dayanan çeşitli bitki ve
hayvanlar gibi doğa konuları yer alır. Bu nedenle dokumalarında özel anlam taşımayan, günlük
hayatlarından esinlenen motiflerin yer alması son derece doğaldır.
Çizgi dizi genel olarak değerlendirildiğinde her ne kadar bazı hatalar ile karşılaşılsa da
Türk kültürüne ait unutulmaya yüz tutmuş örf, adet ve ananeleri anlatması açısından önem arz
etmektedir. Bu gibi çalışmaları yapan kişi, kurum ve kuruluşların bu alanda çalışan araştırmacılar
ile işbirliği yapmaları bilginin doğru aktarımı açısından faydalı olacaktır. Özellikle son yıllarda
televizyon ve internet kültürünün yaygınlaşması sonucu Türk kültürüne ait pek çok öge ortadan
kalkmaktadır. Türk kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından bu tür
benzer çalışmaların sayısının artırılması son derece önemlidir.
SDÜ ART-E
Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi
Haziran’20 Cilt:13 Sayı:25
ISSN 1308-2698
442
Kaynakça
Aytaç, Ç. (1982). El Dokumacılığı, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
Büyükbaykal, G. (2007). Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Etkileri”, İstanbul Üniversitesi
İletişim Fakültesi Dergisi, 0(28), s.31-44.
Deniz, B. (2000). Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları, Ankara: AKM Yayınları
Deveoğlu, O. ve Karadağ, R. (2011). Genel Bir Bakış: Doğal Boyar Maddeler”, Marmara
Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 23(1), s.21‐32.
Duyan Çamurdan, A. (2007). “Görsel Medyanın Çocuk Sağlığına Etkileri, Sürekli Tıp Eğitimi
Dergisi, 16(2), s.25-30.
Erbek, M. (2002). Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri, Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı.
Güçhan, G. (1993). “Sinema-Toplum İlişkileri”, Kurgu Dergisi, 12, s.51-71.
Gülşen, H. (2013). “Kurt Motifi Üzerine Bir İnceleme”, Akademik Bakış Uluslararası Hakemli
Sosyal Bilimler Dergisi, (39), s.18-28.
İpek, A. (2017). “Ortaçağda Ararat Bölgesinin En Değerli Ürünü: Kırmız”, Iğdır Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, (10), s. 17-28.
Karadag, R. (2007). Doğal Boyamacılık, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Karakuş, N. (2016). “Maysa ve Bulut İsimli Animasyon Çizgi Filmin Kültürel Ögeler Açısından
İncelenmesi”, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13(34), s.134149.
Kaynak, İ. H. ve Karabulut, T. (2016). "İnanç Turizmi Bağlamında Kentsel Turizm ve Kültürel
Turizm: Konya Örneği", Selçuk Ün. Sos. Bil. Ens. Der., 35(35), s.185191.
Koyuncu Okca, A. ve Genç, M. (2017) “Yörük Göçlerinde Deve”, International Journal of Social
Science, 58(Summer II 2017), s.225-236.
WeAreSocial - Digital Report 2018. (2020), https://digitalreport.wearesocial.com, Erişim tarihi:
03.03.2020
Yazıcıoğlu, Y. (1992). El Dokusu Halıcılık, Ankara: Menekşe Yayıncılık.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Etkileri
  • G Büyükbaykal
Büyükbaykal, G. (2007). "Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Etkileri", İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 0(28), s.31-44.
Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları
  • B Deniz
  • O Akm Yayınları Deveoğlu
  • R Karadağ
Deniz, B. (2000). Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Yaygıları, Ankara: AKM Yayınları Deveoğlu, O. ve Karadağ, R. (2011). "Genel Bir Bakış: Doğal Boyar Maddeler", Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 23(1), s.21-32.
Görsel medyanın çocuk sağlığına etkileri
  • A Duyan Çamurdan
Duyan Çamurdan, A. (2007). "Görsel Medyanın Çocuk Sağlığına Etkileri", Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 16(2), s.25-30.
Sinema-toplum ilişkileri
  • G Güçhan
Güçhan, G. (1993). "Sinema-Toplum İlişkileri", Kurgu Dergisi, 12, s.51-71.
Kurt Motifi Üzerine Bir İnceleme
  • H Gülşen
Gülşen, H. (2013). "Kurt Motifi Üzerine Bir İnceleme", Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi, (39), s.18-28.
  • A İpek
İpek, A. (2017). "Ortaçağda Ararat Bölgesinin En Değerli Ürünü: Kırmız", Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, (10), s. 17-28.
Doğal Boyamacılık. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
  • R Karadag
Karadag, R. (2007). Doğal Boyamacılık, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
  • N Karakuş
Karakuş, N. (2016). "Maysa ve Bulut İsimli Animasyon Çizgi Filmin Kültürel Ögeler Açısından İncelenmesi", Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13(34), s.134-149.
  • İ H Kaynak
  • T Karabulut
Kaynak, İ. H. ve Karabulut, T. (2016). "İnanç Turizmi Bağlamında Kentsel Turizm ve Kültürel Turizm: Konya Örneği", Selçuk Ün. Sos. Bil. Ens. Der., 35(35), s.185-191.