ArticlePDF Available

Genç Futbolcularda Yüksek Şiddetli İnterval Antrenmanın Çeviklik Sürat ve Aerobik Performans Üzerine Etkisinin İncelenmesi

Authors:

Abstract

Investigation of the Effect of High Intensity Interval Training on Agility, Speed and Aerobic Performance in Young Football Players Abstract The aim of this study is to investigate whether high intensity interval training has an effect on agility, speed and aerobic performance in young footballers. 20 football players, including experimental group (n: 10, age mean: 19.65 ± 0.51) and control group (n: 10, age mean: 18.88 ± 0.62), participated in the study.In the study, in addition to normal football training, the experimental group made a high intensity interval training program 3 times a week for 7 weeks. The control group continued only normal football training. In the study, pro-agility agility test, 30 meter speed test and Yo-Yo interval running test were used as pre-test and post-test. Statistical calculations were made with the SPSS-20 package program and the confidence interval was accepted as p<0.05. In this study, it was observed that the speed and Yo-Yo interval running test features of the experimental group were statistically better in the pre test-post test comparisons (p <0.05). In this study, it was observed that the speed and Yo-Yo interval running test features of the experimental group were statistically better in the pre test-post test comparisons (p<0.05). No difference was observed in the agility pre test-post test values of the experimental group (p>0.05). As a result, it has been observed that high intensity interval training programs increase running distance, which is an indicator of speed and aerobic endurance in young footballers. Keywords— Agility,
Araştırma Makalesi
1Sorumlu Yazar: Şırnak Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Şırnak-Türkiye,bereket.kose@hotmail.com,
https://orcid.org/0000-0001-5315-9195
2 Iğdır Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Iğdır-Türkiye,atliahmett@gmail.com, https://orcid.org/0000-
0002-7516-2675
___________________________________________________________________________________________________
Geliş Tarihi:30.04.2020
Kabul Tarihi:26.06.2020 Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
ISSN: 2618 5911
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
DOI: 10.32706/tusbid.730085
Genç Futbolcularda Yüksek Şiddetli İnterval Antrenmanın Çeviklik Sürat
ve Aerobik Performans Üzerine Etkisinin İncelenmesi
Bereket KÖSE1 Ahmet ATLI2
Özet
Bu çalışmanın amacı yüksek şiddetli interval antrenmanın genç futbolcularda çeviklik, sürat ve aerobik
performans üzerine etkisini incelemektir. Çalışmaya deney grubu (n:10, yaş ort:19,65±0,51) ve kontrol grubu
(n:10, yaş ort:18,88±0,62) olmak üzere 20 genç futbolcu katılmıştır. Çalışmada deney grubu normal futbol
antrenmanlarına ek olarak haftada 3 kez yüksek şiddetli interval antrenman programını 7 hafta yapmıştır.
Kontrol grubu ise sadece normal futbol antrenmanlarına devam etmiştir. Çalışmada ön test son test olarak pro-
agility çeviklik testi, 30 metre sürat testi ve Yo-Yo aralıklı koşu testi uygulanmıştır. İstatistiksel hesaplamalar
SPSS-20 paket programıyla yapılmış ve güven aralığı p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Yapılan bu çalışmada
deney grubunun sürat ve Yo-Yo aralıklı koşu testi özelliklerinin ön test son test karşılaştırmalarında son test
değerlerinin istatistiksel anlamda daha iyi olduğu görülmektedir (p<0,05). Deney grubunun çeviklik ön test son
test değerlerinde ise bir faklılık gözlenmemiştir (p>0,05). Kontrol grubunun ön test son test sürat ve çeviklik
özelliklerinde bir farklılık bulunmazken (p>0,05) Yo-Yo aralıklı koşu testinde ise son test verileri anlamlı bir
şekilde artış göstermiştir (p<0,05). Sonuç olarak yüksek şiddetli interval antrenman programlarının genç
futbolcularda sürat ve aerobik dayanıklılığın bir göstergesi olan koşu mesafesini artırdığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Çeviklik, Futbol, İnterval, Sürat
Investigation of the Effect of High Intensity Interval Training on Agility,
Speed and Aerobic Performance in Young Football Players
Abstract
The aim of this study is to investigate whether high intensity interval training has an effect on agility, speed
and aerobic performance in young footballers. 20 football players, including experimental group (n: 10, age
mean: 19.65 ± 0.51) and control group (n: 10, age mean: 1 8.88 ± 0.62), participated in the study.In the study,
in addition to normal football training, the experimental group made a high intensity interval training program
3 times a week for 7 weeks. The control group continued only normal football training. In the study, pro-agility
agility test, 30 meter speed test and Yo-Yo interval running test were used as pre-test and post-test. Statistical
calculations were made with the SPSS-20 package program and the confidence interval was accepted as
p<0.05. In this study, it was observed that the speed and Yo-Yo interval running test features of the
experimental group were statistically better in the pre test-post test comparisons (p <0.05). In this study, it was
observed that the speed and Yo-Yo interval running test features of the experimental group were statistically
better in the pre test-post test comparisons (p<0.05). No difference was observed in the agility pre test-post test
values of the experimental group (p>0.05). As a result, it has been observed that high intensity interval training
programs increase running distance, which is an indicator of speed and aerobic endurance in young footballers.
Keywords Agility, Football, Interval, Speed.
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
62
GİRİŞ
Futbol içerisinde rol oynayan önemli
faktörlere bakıldığında psikolojik (karar
verme, stress, öz güven vs) ve fiziksel (teknik-
taktik süreç, aerobik, anaerobik enerji vs)
durumlar ciddi etken olarak görülmektedir
(Gülle, Çetin, Şeker ve İhsan, 2017). Nitekim
futbol, oyuncuların teknik, taktik ve fiziksel
becerilere ihtiyaç duyduğu en yaygın spor
türlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Futbol performansının geliştirilmesi üzerine
yapılan araştırmalar temel olarak teknik ve
taktik özelliklerin dışında güç, hız ve
dayanıklılık gibi fiziksel özelliklere de
odaklanmaktadır (Helgerud, Engen, Wisloff
ve Hoff, 2001). Futbol, tekrarlanan sprintlerin
bulunduğu ve anaerobik enerji yolunun kabul
edildiği aerobik tabanlı bir spor olarak
bilinmektedir (Tomas, Chamari, Castagna ve
Wisloff, 2005). Tekrarlı yapısı ile karakterize
edilen futbolda, her 3-5 saniyelik periyotta
farklı yapıda aktif değişiklikler meydana
gelmektedir. Oyun esnasında ortalama 30-40
adet sprint, 30-40 adet sıçrama, 15 km'den
daha hızlı 2-3 m sprint ve 20 km'den daha
hızlı 600m sprint performansının uygulandığı
belirtilmektedir. Yeterli aerobik kapasite,
tekrarlanan yüksek yoğunluklu aktiviteler ve
toparlanma becerileri, futbolda başarılı olmak
için gerekli fizyolojik gereksinimler olarak
kabul edilmektedir (Bangsbo, Mohr ve
Krustrup 2006; Tomas ve diğerleri, 2005).
Yapılan çalışmalar, oyuncuların bir futbol
maçında %3–7 aralığında yüksek yoğunluklu
aktiviteler de dahil olmak üzere ortalama 10
ila 12 km arasında bir mesafeyi koştuklarını
bildirmektedir (Bradley, Sheldon, Wooster,
Olsen, Boanas ve Krustrup, 2009; Dellal ve
diğerleri, 2011). Bunun da maksimum kalp
atış hızının (HRmax) ortalama %80-90'ına ve
VO2max'ın %75-80'ine karşılık geldiği
belirtilmektedir (Tomas ve diğerleri, 2005).
Tüm maç boyunca koşu performansını
etkileme potansiyeli olan fiziksel kapasiteler
arasında; sürat, patlayıcı güç, tekrarlı sprint
hızı ve çevikliğin muhtemelen en belirleyici
parametreler olduğu bildirilmektedir
(Buchheit, Villanueva, Simpson ve Bourdon,
2010). Bu nedenle, bu spesifik fiziksel
kapasitelerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
antrenörler ve kondisyonerler için büyük ilgi
çekmektedir. Teknik ve taktik yönler,
oyuncuların kondüsyon düzeyi ile
belirlenebilmekte ve bu nedenle son derece
önemli olmaktadır. Modern futbol,
oyuncuların başarı için büyük oranda önemli
olan yüksek yoğunluklu aktiviteleri
tekrarlayabilmeleri için enerji gerektiren bir
spor olarak tanımlanmaktadır.
Araştırmalar, aerobik sistemin futboldaki ana
enerji kaynağı olduğunu, yüklenme ve
dinlenme süresi arasındaki ilişkinin önemini
bildirmektedir. Daha ksek aerobik kapasite
seviyesi, bununla birlikte gecikmiş
yorgunluğun oluşması ve oyun esnasında daha
hızlı toparlanmanın koşu mesafelerindeki
değişimin temel nedeni olarak
gösterilmektedir (Helgerud ve diğerleri,
2001). Bu doğrultuda futbol antrenmanları
hem aerobik kondisyon düzeyini hem de
tekrarlanan sprint becerilerini artırmaya
dayanmalıdır. Yüksek şiddetli interval
antrenmanların (HIIT), güç ve sprint
performansları üzerinde olumsuz bir etkisi
olmadan oyuncuların genel aerobik kondisyon
seviyelerini geliştirmek için etkili bir yöntem
olduğu kabul edilmektedir (Bravo ve
diğerleri, 2008). Yüksek şiddetli interval
antrenmanların (HIIT) futbolculara önemli
avantajlar sağladığı; VO2max, toparlanma
süresi, koşu mesafesi ve tekrarlanan sprint
kapasitesinde artış sağladığı kabul
edilmektedir (Iaia, Rampinini ve Bangsbo,
2009). Krustrup ve ark. (2005), yüksek
aerobik kapasiteye sahip futbolcuların maç
sırasında en fazla koşu mesafesine sahip
olduklarını bildirmektedir. Helgerud ve
diğerleri (2001) ise, yüksek şiddetli interval
antrenmanların (HIIT) VO2max seviyeleri
başta olmak üzere futbolla ilişkili önemli
performans parametrelerini geliştirdiğini
belirtmektedir. Müsabaka sezonunda normal
takım programına ek olarak, 10 haftalık
yüksek şiddetli interval antrenman (HITT)
programının oyuncuların aerobik kapasitesini
arttırdığı ve bunun da genel takım
performansında önemli gelişmeler sağladığı
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
63
bildirilmektedir (Dupont, Akakpo ve
Berthoin, 2004). Aerobik metabolizmanın
performansa katkısının, tekrarlanan yüksek
şiddetli interval antrenmanlar (HITT) ile
olumlu derecede arttığı bildirilmektedir.
Futbolda uygulanan anaerobik antrenmanın
yanı sıra yüksek şiddetli interval
antrenmanların dayanıklılık performansını ve
dolayısıyla koşu mesafelerini geliştirdiği
kabul edilmektedir (Howard ve Stavrianes,
2017). Ayrıca, HITT antrenmanların kısa
dinlenme aralıkları nedeniyle koşu
yorgunluğu direnci ile birlikte oyuncuların
futboldaki sprint performansını da arttırdığı
bildirilmiştir (Hoff ve diğerleri, 2002).
Yüksek şiddetli interval antrenman, güç ve
sprint performansı üzerinde yan etkileri
olmayan aerobik kondisyonu iyileştirmek için
iyi bir antrenman metodu olduğu kabul
edilmektedir. Yüksek şiddetli interval
antrenman, aerobik kondisyon ve futbola özgü
dayanıklılığı arttırırken; futbolda başarıyı
etkileyen önemli parametrelerden güç, sürat
ve tekrarlı sprint performanslarında da etkili
olmaktadır (Belegišanin, 2017). Sonuç olarak,
yüksek şiddetli interval antrenmanın (HIIT),
en önemli amaçlarından biri maksimum ve
yüksek yoğunluklu egzersiz yapma yeteneğini
geliştirmektir. HIIT’in farklı seviyelerdeki
futbolcuların daha az zamanda bazı
performans parametrelerinin gelişimi için
uygulanabilir bir yöntem olduğu
düşünülmektedir.
Araştırmanın Amacı: Genç futbolcularda
yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik,
sürat ve aerobik performans üzerine etkisinin
incelenmesidir.
YÖNTEM
Araştırma için Şırnak Üniversitesi
Rektörlüğü Etik kurul başkanlığından yayın
etiği izni alınmıştır. Araştırmada Helsinki
bildirgesi etik kurallarında uyulmuştur.
Yapılan bu çalışmaya, yaşları ortalaması
19,65±0,51 yıl, boyları ortalaması 1,78±0,068
m ve vücut ağırlıkları ortalaması 69,80±4,26
kg olan 10 erkek futbolcu deney grubu olarak;
yaşları ortalaması 18,88±0,62 yıl, boyları
ortalaması 1,77±0,050 m ve vücut ağırlıkları
ortalaması 68,66±5,56 kg olan 10 genç erkek
futbolcu da kontrol grubu olarak katılmıştır.
Çalışmaya katılan futbolcular randomize bir
şekilde deney ve kontrol grubu olarak 2 gruba
ayrılmıştır. Deney grubu dayanıklılık
antrenmanları hariç kendi rutin
antrenmanlarına ek olarak, 7 hafta süreyle,
haftada 3 gün yüksek şiddetli interval
antrenman programına katılmışlardır. Kontrol
grubu ise normal antrenmanlarına devam
etmişlerdir. Çalışma grubu oluşturulurken
katılımcıların son iki ayda herhangi bir ciddi
yaralanma sürecinde olmamalarına ve
antrenmanlarını aksatmama esaslarına dikkat
edilmiştir. İlk olarak katılımcıların boy
uzunlukları 0.01mm hassasiyetinde boy ölçer
kullanılarak belirlenmiştir. Daha sonra vücut
ağırlıkları Tanita Bc 730 marka 0.01 gr
hassasiyetinde dijital tartı ile tespit edilmiştir.
Futbolcuların maksimal kalp atım hızlarını
tespit etmek için ön Yo-Yo birinci seviye
aralıklı koşu testi yapılmış olup testi
bıraktıkları an Polar Team sistemi ile
maksimal kalp atım hızları tespit edilmiştir.
Antrenman Programi ve Kullanilan Testler
Kontrol grubu rutin futbol antrenmanı
gerçekleştirmiştir. Deney grubu ise
dayanıklılık antrenmanları hariç normal rutin
futbol antrenmanına ek olarak haftanın 3 günü
de yüksek şiddetli interval antrenmanı
yapmıştır. Literatür incelendiği zaman yüksek
şiddetli interval antrenman programları genel
olarak maksimal kalp atım hızının %90 ve
üstü değerlere denk geldiği görülmüştür
(Gibala ve Mc Gee, 2008; Gibala ve Mc Gee,
2012). Bu sebeple bu çalışmanın protokolü
oluşturulurken Arazi ve arkadaşlarının
uyguladıkları yöntem kullanılmıştır. Bu
antrenman yönteminde yüksek şiddetli
interval antrenmanı maksimal kalp atım
hızının yaklaşık %90’ı ile 90 saniye koşu ve
90 saniye yürüyüş şeklinde 7,5 dakika
boyunca yapılmış ve bu seri 1 set olarak kabul
edilmiştir. Çalışma 3 set üzerinden yapılmış
olup setler arasında 2 dakika dinlenme aralığı
verilmiştir (Arazi ve diğerleri, 2017). Yüksek
şiddetli interval antrenmanlarına başlamadan
önce her iki gruba 30 m sürat testi, pro-agility
çeviklik testi ve bir gün sonra Yo-Yo 1 testi
ön test olarak uygulanmıştır. 7 haftalık yüksek
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
64
şiddetli interval antrenmanları sona erdikten
sonra her iki gruba da 30 m. sürat testi, pro-
agility çeviklik ve Yo- Yo 1 testi ölçümü son
test olarak tekrar yapılmıştır.
Test protokolü
İlk gün katılımcıların yaşları, vücut ağırlıkları
ve boy uzunlukları tespit edildikten sonra 30
metre sürat ve çeviklik testleri yapılmıştır.
Ertesi gün ise Yo-Yo seviye 1 aralıklı koşu
testi uygulanıp katılımcıların hem koştukları
mesafe hem polar team sistemi ile de
maksimal kalp atım hızları belirlenmiştir. 7
hafta sonra ise katılımcıların son testleri aynı
şekilde yapılmıştır.
30 metre sürat testi
Katılımcıların süratlerini belirlemek için 30
metre sprint testleri uygulanmıştır. Fotoseller
0 ve 30 metrelik mesafelere yerleştirilmiştir.
Katılımcılar teste başlamadan önce 10 dakika
ısınma koşusu sonrası 7 dakika dinamik
germe ve kısa sprint hareketlerinin bulunduğu
bir ısınma protokolü gerçekleştirmiştir.
Katılımcılar testi 5 dakika dinlenme aralığı
sonrası iki kez yapmıştır. İki denemenin en iyi
zamanı kaydedilmiştir. Katılımcı hazır
olduğunda başlangıç fotoselinin bir metre
gerisinden başlayarak çıkış yaptı ve
ulaşabildiği en yüksek hızla 30 m mesafedeki
bitiş fotoseline vardıktan sonra koşu süresi
otomatik olarak kaydedilmiştir.
Pro-agility çeviklik testi
Pro-agility çeviklik test alanı, başlangıç
çizgisinin 4,57 m soluna ve sağına işaretlerin
yerleştirilmesi şeklinde belirlenmiştir.
Başlangıç çizgisine fotosel kapısı
yerleştirilmiştir. Tekrarlı geçiş zamanları bu
sayede alınabilmiştir. Teste başlamadan önce
katılımcı başlangıç çizgisinde hazır hale gelir.
Teste başladığında önce sağdaki işarete, sonra
da soldaki işarete dokunarak başlangıç
çizgisinden geçerek testi sonlandırır
(Bayraktar, 2013; Özbay ve diğerleri, 2018).
Yo-Yo aralıklı toparlanma testi (seviye 1)
Yo-yo Aralıklı Toparlanma Testi, her gidiş
gelişin sonunda 10 saniyelik dinlenmeyi
içeren toplamda 40 metrelik bir testtir. Koşu
“A” noktasından “B” noktasına doğru yapılır
ve bu noktalara varınca sinyal sesi beklenir
sinyal sesi gelince tekrar diğer noktaya
koşulur. Koşu hızı test protokolüne göre artış
gösterip, sporcu A noktasına geldiğinde ilk
defa sinyali yakalayamazsa hata alır ve ikinci
sinyal sesi duyulduğunda “A” noktasında
olamazsa test sonlandırılır. Sporcu başlangıç
noktası olan “A” noktasına her gelişinde test
mesafesi kâğıdına işaretlenerek kaydedilir
(Castanga ve ark., 2006; Krustup ve ark.,
2003; Svensson ve Drust, 2004). Yo-Yo
Aralıklı Toparlanma-1 Testinin koşu hızı 10
km/s hızla başlayıp her 40 m sonunda test
protokolü koşu hızını 0,5 km/s ya da 1 km/s
arttırmaktadır (Bangsbo ve ark., 2008).
İstatistiksel analiz
Verilerin değerlendirilmesinde, SPSS 20
istatistik programı kullanıldı. Verilerin normal
dağılım gösterip göstermediğini belirlemek
için Shapiro–Wilk testi yapılmıştır. Veriler
normal dağılım gösterdiğinden ön test ve son
test değerlerinin karşılaştırılmasında bağımlı t
testi kullanılmıştır. İstatistik işlemler için
güven aralığı p<0,05 kullanılmıştır.
BULGULAR
Tablo 1’de deney grubunun sürat ön test son
test değerlerinde istatistiksel anlamda bir fark
ortaya çıkmıştır. Buna göre son test değerleri
ön test değerlerinden daha iyi çıkmıştır
(p<0,05). Kontrol grubunda ise ön test son
test değerlerinde istatistiksel bir fark yoktur
(p>0,05).
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
65
Tablo 1. Futbolcuların Sürat Ön ve Son Test Değerlerinin Grup İçi Karşılaştırılması
Değişkenler
Ortalama ±Ss
t
Sürat ön test (s)
4,08 ± 0,09
Deney
Sürat son test (s)
4,04 ± 0,08
2,764
Kontrol
Sürat ön test (s)
4,09 ± 0,05
1,000
Sürat son test (s)
4,08 ± 0,05
*p<0,05; s: saniye
Tablo 2. Futbolcularin Çeviklik Ön ve Son Test Değerlerinin Grup Içi Karşılaştırılması
Değişkenler
Ortalama ±Ss
t
Çeviklik ön test (s)
4,90±0,68
1,367
Deney
Çeviklik son test (s)
4,88±0,57
Kontrol
Çeviklik ön test (s)
4,89±0,04
-2,228
Çeviklik son test (s)
4,90±0,05
s:Saniye
Tablo 2’de hem denek hem de kontrol
grubunun çeviklik ön test son test
değerlerinde istatistiksel anlamda bir fark
bulunamamıştır (p>0,05).
Tablo 3. Futbolcuların Yo- Yo Koşu Testi Ön ve Son Test Değerlerinin Grup İçi Karşılaştırılması
Değişkenler
Ortalama ±Ss
t
Yo-yo ön test (m)
1517,1±120,77
Deney
Yo-yo son test (m)
1823,6±97,98
-15,91
Yo-yo ön test (m)
1476,8±49,12
Kontrol
Yo-yo son test (m)
1607,6±54,38
-15,76
*p<0,05; m: metre
Tablo 3’de hem kontrol hem de deney
grubunun Yo-yo koşu testi değerlerinde
istatistiksel anlamda son test lehine bir
farklılık bulunmuştur. Buna göre her iki
grubun 7 haftalık antrenman sonucu koşu
mesafeleri istatistiksel anlamda artmıştır
(p<0,05).
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
66
TARTIŞMA ve SONUÇ
Bu çalışma futbol antrenmanlarına ek olarak 7
haftalık yüksek şiddetli interval antrenman
(HIIT) programlarının genç erkek
futbolcuların 30 metre süratlerine,
çevikliklerine ve aerobik performanslarına
etki edip etmediği araştırılmıştır. Çalışmanın
sonuçlarına bakıldığında deney grubunda olan
futbolcuların sürat özelliklerinin 7 hafta
sonunda (ön test: 4,08 ± 0,68 saniye ; son test:
4,04 ± 0,08s ; p<0,02) % 1 gelişim gösterdiği
görülmüştür. Yo-yo aralıklı koşu testinde ise
hem deney grubu (ön test: 1517,1 ± 120,77;
son test: 1823,6 ± 97,98; p<0,01) hem de
kontrol grubunun (ön test: 1476,8 ± 49,12;
son test: 1607,6 ± 54,38; p<0,01) son testleri
sırasıyla yaklaşık % 20 ve % 9 artmıştır. Bu
çalışmada 7 haftalık HIIT antrenmanın
çeviklik performansında etkisi olmadığı
görülmüştür.
Futbolda ağırlıklı olarak aerobik enerji sistemi
kullanılmasına rağmen oyunun akışında sürat,
çeviklik gibi anaerobik sistem bileşenlerini de
kapsar (Hazır ve diğerleri, 2009). Futbolcular
üzerinde yapılan çalışmalar incelendiği zaman
yüksek şiddetli interval antrenmanların sürat
performansını arttırdığı gözlenmiştir
(Akılveren, 2018; Gökkurt, 2019; Howard ve
Stavrianeas, 2017; Sperlich ve diğerleri, 2011;
Wong ve diğerleri, 2010). Nitekim yüksek
şiddetli interval antrenmanların takım sporları
için oldukça etkili bir yöntem olduğu çeşitli
formlarıyla, kardiyovasküler sistemi,
metabolik fonksiyonları ve sporcuların
fiziksel performansını da geliştiren etkili
antrenman yöntemlerinden biri olduğu
vurgulanmaktadır (Gibala ve Mcgee, 2012).
Sporcunun hareketler serisi boyunca hızlı bir
şekilde yön değiştirirken, hızlanırken, kısa
sürede vücut pozisyonunu kontrol etme ve
devam ettirebilmesi çevikliğine bağlıdır
(Asadi 2012; Günay ve Şıktar 2017). Daha
önce yapılan çalışmalar incelendiğinde
şiddetli interval antrenmanlarının çevikliği
arttırdığı görülürken (Akılveren, 2018;
Gökkurt, 2019; Iacono ve diğerleri, 2015)
bizim çalışmamızda diğer çalışmaların aksine
yüksek şiddetli interval antrenmanların
çeviklik üzerinde anlamlı derecede olumlu bir
etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Howard ve Stavrianeas yaptıkları çalışma
bizim çalışmanın sonuçlarını desteklemektedir
(Howard ve Stavrianeas, 2017). Akılveren ise
şiddetli interval antrenmanlarının çevikliği
olumlu yönde etkilediğini vurgulamasına
rağmen bu durumu muhtemelen
antrenmanlara oluşan adaptasyon nedeniyle
olduğunu yorumlamıştır (Akılveren, 2018).
Hem yüksek şiddetli interval antrenman
programı hem de rutin futbol antrenmanının
Yo-yo aralıklı koşu testinde hem deney hem
de kontrol gruplarının aerobik dayanıklılık
performansını (koşu mesafesi) sırasıyla %20
ve %9 artırdığı görülmüştür. HIIT
antrenmanları sonucu daha fazla kas lifi, kalp
damar ve solunum sistemini uyardığı için hem
aerobik kapasitede hem de anaerobik
kapasitenin gelişmesinde etkilidir (Karp,
2000; Gillen ve diğerleri, 2010; Gharah ve
diğerleri, 2014). Örneğin Sperlich ve
arkadaşları ile Helgerud ve arkadaşlarının
yaptıkları çalışmada 5-8 haftalık HIIT
antrenmanından sonra futbolcuların
VO2max’ını %7 ile %11 arasında artırdığını
rapor etmişlerdir (Sperlich ve diğerleri, 2011;
Helgerud ve diğerleri, 2001). Aynı şekilde
Impellizzeri ve arkadaşlarının yaptığı
çalışmada da benzer VO2max artışı
görülmüştür (Impellizzeri ve diğerleri, 2005).
Yapılan bir başka çalışmada yüksek şiddetli
interval antrenmanlarının koşu mesafesini
%25 artırdığı bildirilmiştir (Akılveren, 2018).
Nitekim bizim çalışmamıza benzer yapılan bu
çalışmanın sonuçları birbirine paraleldir.
Çeşitli yazarlar tarafından yüksek şiddetli
interval antrenman programının futbolda
aerobik gücü artırmak için geleneksel
dayanıklılık yüklemelerine uygun bir
alternatif olduğu hipotezini destekledikleri
kimi yazarlar ise hem aerobik hem de
anaerobik kapasiteleri geliştirmede etkili bir
ntem olduğu vurgulanmaktadır (Arazi ve
diğerleri, 2017; Howard ve Stavrianeas,
2017).
Sonuç olarak yüksek şiddetli interval
antrenmanlarının genç futbolcularda hem
koşu mesafesini hem de sürat özelliğini
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
67
geliştirdiği görülmüştür. Bunun yanı sıra
zaman bakımından ekonomik olmasından bu
antrenman metodunun futbolcuların
antrenman programında yer alması gerektiği
düşünülmektedir.
KAYNAKÇA
Akılveren, E. (2018). Futbolda Yüksek Şiddetli
İnterval Antrenman ve Tekrarlı Sprint
Antrenmanlarının Aerobik Performans
Üzerine Etkisinin İncelenmesi. Akdeniz
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Yüksek Lisans Tezi.
Arazi, H., Keihaniyan, A., Eatemadyboroujeni, A.,
Oftade, A., Takhsha, S., Asadi, A., &
Ramirez-Campillo, R. (2017). Effects of
Heart Rate Vs. Speed-Based High
İntensity İnterval Training on Aerobic
and Anaerobic Capacity of Female Soccer
Players. Sports, 5(3), 57.
Asadi, A.(2012). Effects of Six Weeks Depth
Jump and Counter Movement Jump
Training on Agility Performance.
Roudbar Branch Islamic Azad University,
Roudbar, Iran. Sport Science, 5, 67-70.
Bangsbo, J., Mohr, M., Krustrup, P. (2006).
Physical and Metabolic Demands of
Training and Match-Play in The Elite
Football Player. Journal of Sports
Sciences, 24(7): 665-74.
Bayraktar, I. (2013). Elit Boksörlerin Çeviklik,
Sürat, Reaksiyon ve Dikey Sıçrama
Yetileri Arasındaki İlişkiler. Akademik
Bakış Dergisi, 35, 1-8.
Belegišanin, B. (2017). Effectsof High-Intensity
Interval Training on Aerobic Fitness in
Elite Serbian Soccer Players. Exercise
and Quality of Life Journal. 9(2): 13-17.
Bradley, PS, Sheldon, W., Wooster, B., Olsen, P.,
Boanas, P., and Krustrup, P. (2009). High
Intensity Running in English FA Premier
League Soccer Matches. J Sports Sci,
27:159-168.
Bravo, DF., Impellizzeri, FM., Rampinini, E.,
Castagna, C., Bishop, D., Wisloff, U.
(2008). Sprint vs. Interval Training in
Football. Int J Sports Med., 29 (8): 668-
674.
Buchheit, M., Mendez-Villanueva, A., Simpson,
BM., Bourdon, PC. (2010). Match
Running Performance and Fitness in
Youth Soccer. Int J Sports Med 31: 818-
825.
Castagna, C., Impellizzeri, F.M., Chamari, K.,
Carlomagno, D., Rampinini, E. (2006).
Aerobic Fitness and Yo-Yo Contionus
And Intermittent Tests Performances in
Soccer Players: A Correlation Study.
Journal Of Strength And Conditioning
Research, 20(2): 320-325.
Dellal, A., Chamari, C., Wong, DP., Ahmaidi, S.,
Keller, D., Barros, MLR., Bisciotti, GN.,
and Carling, C. (2011). Comparison
of Physical and Technical Performance in
European Professional Soccer Match-
Play: The FA Premier League and La
LIGA. Eur J Sport Sc 11: 51-59, 2011.
Dupont, G., Akakpo, K., Berthoin, S. (2004). The
Effect of In-Season, High-Intensity
Interval Training in Soccer Players.
Journal of Strength and Conditioning
Research, 18(3),584-589.
Gharah, D.N., Kordi, M.R., & Gaeini, A.A.
(2014). The effect of 4-week high
intensity interval aerobic training
VO2max, TMAX, VO2max of Iranian
club soccer players. Biol. Exerc. Sci, 17,
47-57.
Gibala, M.J, Mcgee, S.L. (2008). Metabolic
Adaptations to Short Term High İntensity
İnterval Training: A Little Pain for A Lot
of Gain?. Exercise and Sport Sciences
Reviews, 36(2), 58 63.
Gibala, M.J., McGee, S.L. (2012). Physiological
Adaptations to Low-Volume, High-
İntensity İnterval Training in Health and
Disease. J Physiol, 59:1077-1084.
Gillen, J. B., Percival, M. E., Skelly, L. E., Martin,
B. J., Tan, R. B., Tarnopolsky, M. A., &
Gibala, M. J. (2014). Three minutes of
all-out intermittent exercise per week
increases skeletal muscle oxidative
capacity and improves cardiometabolic
health. PloS one, 9(11).
Köse, B., Atlı, A. / Genç futbolcularda yüksek şiddetli interval antrenmanın çeviklik sürat ve aerobik performans
üzerine etkisinin incelenmesi
___________________________________________________________________________________
___________________________________________________________________________________________________________________
Türkiye Spor Bilimleri Dergisi
2020; 4(1);61-68
68
Gökkurt, K. (2019). U19 Futbolcularda 8 Haftalık
Yüksek Yoğunluklu İnterval
Antrenmanın Sürat, Çeviklik ve
İvmelenme Üzerine Etkisi. Selçuk
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi.
Gülle, M., Çetin, M. Ç., Şeker, R., & İhsan,
S.(2017). Assessment of the Correlation
Between Self-Esteem İn Decision-
Making and Decision-Making Styles of
Football Referees in Terms of Their
Refereeing Experience and Violence
Perceptions. International Journal of
Sport Culture and Science, 5(3), 112-123.
Günay, M., Şıktar, E.(2017). Antrenman Bilimi,
Ankara. Gazi Kitapevi Tic. Ltd. Şti,.
Hazır, T., Mahir, Öf., Açıkada, C. (2009). Genç
Futbolcularla Çeviklik ile Vücut
Kompozisyonu ve Aerobik Güç
Arasındaki İlişki. Hacettepe Üniversitesi,
Spor Bilimler Dergisi, Issn, 21, 146-53.
Helgerud, J., Engen, L.C., Wisløff, U., & Hoff, J.
(2001). Aerobic endurance training
improves soccer performance. Medicine
& Science in Sports & Exercise, 33(11),
1925-1931.
Hoff, J., Wisloff, U., Engen, L., Kemi, O.,
Helgerud, J. (2002). Soccer Specific
Aerobic Endurance Training. British
Journal of Sports Medicine, 36, 218-221.
Howard, N., Stavrianeas, S.(2017). In-Season
High-İntensity İnterval Training İmproves
Conditioning in High School Soccer
Players. International Journal of Exercise
Science, 10, 713.
Iacono, A.D., Eliakim, A., Meckel, Y.(2015).
Improving Fitness of Elite Handball
Players: Small-Sided Games Vs. High-
İntensity İntermittent Training. The
Journal of Strength & Conditioning
Research, 29, 835 43.
Iaia, FM., Rampinini, E., Bangsbo, J. (2009).
High-Intensity Training in Football. Int J
Sports Physiol Perform 4(3): 291-306.
Impellizzeri, F.M., Marcora, S.M., Castagna, C.,
Reilly, T., Sassi, A., Iaia, F.M., &
Rampinini, E. (2006). Physiological and
performance effects of generic versus
specific aerobic training in soccer
players. International journal of sports
medicine, 27(06), 483-492.
Karp, J. R. (2000). Interval training for the fitness
professional. Strength & Conditioning
Journal, 22(4), 64.
Krustrup, P., Mohr, M., Amstrup, T., Rysgaard, T.,
Johansen, J., Steensberg, A., Pedersen,
P.K., Bangsbo, J. (2003). The Yo-Yo
İntermittent Recovery Test: Physiological
Response, Reliability, And Validity.
Medicine And Science İn Sports and
Exercise, 35(4): 697-705.
Krustrup, P., Mohr, M., Ellingsgaard, H., Bangsbo,
J. (2005). Physical Demands During an
Elite Female Soccer Game: Importance of
Training Status. Med Sci Sports Exerc.,
37(7):1242-1248.
Özbay, S., Ulupınar, S., & Özkara, A.B. (2018).
Sporda Çeviklik Performansı. Ulusal
Spor Bilimleri Dergisi, 2(2), 97-112.
Sperlich, B., De Marées, M., Koehler, K., Linville,
J., Holmberg, H.C., Mester, J.(2011).
Effects of 5 Weeks of High-İntensity
İnterval Training Vs. Volume Training in
14-Year-Old Soccer Players. The Journal
of Strength Conditioning Research, 25,
1271-8.
Svensson, M., Drust, B. (2004). Testing Soccer
Players. Journal of Sports Sciences. 23
(6):601618
Tomas, S., Chamari, K., Castagna, C., Wisloff, U.
(2005). Physiology of Soccer. Sports
Med., 35(6): 501-36.
Wong, P.L., Chaouachi, A., Chamari, K., Dellal,
A., Wisloff, U. (2010). Effect of
Preseason Concurrent Muscular Strength
and High-İntensity İnterval Training in
Professional Soccer Players. The Journal
of Strength Conditioning Research, 24,
653-60.
... It is accepted that high-intensity interval training (HIIT) provides important advantages in many parameters such as VO2max, recovery time, running distance and increase in repeated sprint capacity (Köse & Atlı, 2020). This study aimed to determine the effect of the high-intensity interval training model on cardiac parameters (ECO, EKG) and effort capacity in adolescent football players. ...
Article
The purpose of this study was to determine the effect of intense interval training on heart functions and effort capacities of child athletes. Adolescent (n: 19) footballers who play in different football clubs, whose age average is 16.8±1.2 year and also whose ages vary between 15 and 18 year participated in this study. The footballers were given a pyramidal load training with the maximal running distances of 250 meters (m) -400 m-650 m-950 m with 60% -70% -80% load intensity for 8 weeks, 3 days a week, 1 hour per day. Participator athletes were assessed by electrocardiography (ECG), echocardiography, and effort test before and after the exercises. Paired sample t-test was utilized to comparatively evaluate the pretest and posttest results in statistical analyses. Left ventricular mass (LV mass), left ventricular mass index (LV mass index), V6 derivation R wave are significantly different in the posttest (p<0.05). There is a statistically significant difference in heart rate and diastolic blood pressure values at rest (p<0.05). Duration of exercises significantly increased in the effort test (respectively 17.2+2.9; 19.6+2 minutes; p<0.001). There also was observed a significant difference in metabolic equality values (MET) (respectively 20.4+3.1; 22.2+2.5; p<0.01). There was found a significant difference in heart functions and effort capacity in child athletes at the end of intense interval training. Performance was enhanced even with 1 hour of training for 3 days a week.
... Interval running exercises are often used in training to improve the performance of athletes and are emphasized to be important in improving running performance (1)(2)(3)(4). The high intensity interval training method is of great interest in terms of creating more fat burning than other methods, being more economical in time and being entertained by individuals (5)(6)(7). ...
Article
The aim of the study is to compare blood lactate, VO2max and HRmax values after the participants’ maximum aerobic speeds (MAS) are determined with 30 seconds running 15 seconds rest interval running test (30-15IFT), 45 seconds running 15 seconds resting area incremental interval running test (45-15FIT), and incremental treadmill tests. Materials and Methods: The participants of the study are fifteen athletes whose branches are football with an average age of 22.07 ± 0.69 years. Blood lactate values have been measured with portable lactate measuring device, VO2max with gas analyser, and heart rate with GPS running watch during the tests. SPSS 19.0 package program has been used for the statistical analysis of the study. Shapiro Wilk test has been used to assess the suitability of quantitative variables to normal distribution, Friedman test for the comparisons of non-normally distributed variables between 3 dependent groups, Wilcoxon test in 2 dependent group comparisons and Spearman correlation coefficient for the relations between quantitative variables. Results: When the data obtained at the end of 30-15IFT, 45-15FIT and treadmill tests were compared, a significant difference was found between the test- end blood lactate (p=0.019), VO2max (p=0.006) and maximum aerobic speed (MAS) values (p<0.001). However, when HRmax values obtained from these three tests were compared, no significant difference was found (p=0.683).
Article
Günümüzde insanların günlük aktivitelerini yerine getirmek veya atletik performansı geliştirmek için kas gücü ve kas dayanıklılığına ihtiyaçları vardır. Nöromüsküler ve kassal adaptasyonların gelişmesi performansın artması gibi durumları göz önünde bulunduran araştırmacılar birçok antrenman yöntemi üzerine yoğunlaşmışlardır. Bu antrenman programları arasında olan pliometrik antrenman; balistik hareketlerin uygulanmasında maksimal kuvvet ile gücü geliştirmekte etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Alt ekstremitenin yanı sıra üst ekstremite ile yapılan antrenmanların üst vücut kuvvetini, gücünü, hareket hızını arttırdığı kanıtlanmıştır. Bu sistematik derleme ise üst ekstremite pliometrik antrenman uygulayan bireylerin ve sporcuların; kuvvet, güç, dayanıklılık, hareket sürati, fırlatma gibi özellikleri üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamıştır. Literatür taranırken Pub Med, Science Direct, Human Kinetics, Google Akademik, Web of Science veri tabanlarında İngilizce ve Türkçe olarak ‘‘Pliometric Training’’, ‘‘Upper Body Pliometric’’ ve ‘‘Pliometrik Antrenman’’, ‘’Pliometrik Nöromüsküler Adaptasyonlar’’, ‘’Üst Vücut Pliometrik’’olmak üzere anahtar kelimeler taranmıştır. Tarama sonuçları 2005-2024 yılları arasındaki çalışmalarla sınırlandırılmıştır. Sonuçlar üst ekstremite pliometrik antrenmanın fırlatma, vurma, kas kuvveti ve gücü, yapılan hareketin hızı alanlarında atletik performansı arttırdığını göstermektedir. Dolayısıyla üst ekstremite pliometrik antrenmanların sportif performansı arttırmak amacıyla antrenman sürecine dahil edilmesi sporcuların ve rekreatif spor yapan bireylerin fiziksel performansında olumlu yönde gelişim sağlayacağı düşünülmektedir.
Article
Full-text available
Bu çalışma, kadın futbolculara uygulanan tabata antrenmanlarının antropometrik, fiziksel ve teknik performans parametreleri üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Katılımcılar rastgele tabata grubu (n:10) ve kontrol grubu (n:10) olmak üzere iki gruba ayrılmışlardır. Tabata grubuna, kendi rutin branş antrenmanlarına ek olarak, 6 hafta boyunca haftada 2 gün, 2 set tabata antrenmanları yaptırılmış, kontrol grubu ise, kendi rutin futbol antrenmanlarına devam etmişlerdir. Çalışmanın başında ve sonunda tüm katılımcılara boy, kilo, BKİ, el pençe kuvveti, otur-eriş, dikey sıçrama, durarak uzun atlama, HÜFA, YOYO, 20 metre sürat, Mor&Christian pas ve şut testleri uygulanmıştır. Yapılan normallik testleri sonucunda, grup içi karşılaştırmalarda paired simple t testi, gruplar arası karşılaştırmalarda ise independent simple t testi uygulanmıştır. Çalışmamızda, tabata grubunun ön test-son test ölçümleri arasında el kavrama kuvvetinde istatistiksel olarak anlamlı bir gelişme olmasına rağmen (p0.05). Kontrol grubunun ön test-son test değerlerinde, squat sıçrama değişkeninde istatistiksel olarak anlamlı bir gelişme olmasına rağmen (p0.05). Sonuç olarak, 6 hafta boyunca haftada 2 gün uygulanan tabata antrenmanlarının kadın futbolcuların fiziksel ve teknik performans değişkenlerinin birçoğunda istatistiksel olarak anlamlı bir gelişme sağlamadığı ortaya konmuştur.
Book
Full-text available
Paradigma, bilim insanlarının dünyaya bakış açısını şekillendirmek amacıyla kullanılmakta olan görüş demektir. Çok yönlü bir nitelik barındıran paradigma, yaklaşım ve modelleri çevreleyen ve araştırmacı bireyin olay ve olgularla alakalı durumdaki bakış açısını yahut dünya görüşünü ifade etmesine paradigma denmektedir. Bundan dolayı bilimsel konular üzerinde gerçekleştirilen her türlü araştırmada paradigmalar etken niteliktedir. Ayrıca araştırmacı bireyin kendi felsefi düşüncesine göre nicel, nitel yahut karma paradigmalardan birinden yararlanılabilir. Sporda Yeni Paradigmalar isimli kitabımız, spor bilimlerindeki akademik çalışmaları bir araya getirerek multidisipliner bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Spor bilimleri alanındaki yenilikçi çalışmalara yer verilerek hazırlanan kitapta sekiz bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde teknolojik yeniliklerin ve yeni yaklaşımların oluşturulması hedeflenmiştir. Ayrıca Spor eğitiminden ve spor yönetimine kadar farklı bölümler mevcuttur. Alandaki yenilikçi çalışmaların literatüre katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Chapter
Full-text available
Paradigma, bilim insanlarının dünyaya bakış açısını şekillendirmek amacıyla kullanılmakta olan görüş demektir. Çok yönlü bir nitelik barındıran paradigma, yaklaşım ve modelleri çevreleyen ve araştırmacı bireyin olay ve olgularla alakalı durumdaki bakış açısını yahut dünya görüşünü ifade etmesine paradigma denmektedir. Bundan dolayı bilimsel konular üzerinde gerçekleştirilen her türlü araştırmada paradigmalar etken niteliktedir. Ayrıca araştırmacı bireyin kendi felsefi düşüncesine göre nicel, nitel yahut karma paradigmalardan birinden yararlanılabilir. Sporda Yeni Paradigmalar isimli kitabımız, spor bilimlerindeki akademik çalışmaları bir araya getirerek multidisipliner bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Spor bilimleri alanındaki yenilikçi çalışmalara yer verilerek hazırlanan kitapta sekiz bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde teknolojik yeniliklerin ve yeni yaklaşımların oluşturulması hedeflenmiştir. Ayrıca Spor eğitiminden ve spor yönetimine kadar farklı bölümler mevcuttur. Alandaki yenilikçi çalışmaların literatüre katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Presentation
Full-text available
FMF
Article
Full-text available
Futbolda sonuca ulaşma ve fizyolojik gereksinimler göz önünde bulundurulduğunda sürat ve çeviklik perfornansı önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmamızda ise amatör düzeydeki erkek futbolcularda, branşlarına özgü antrenmanlarına ek olarak yapılan sürat ve çeviklik çalışmalarının sporcular üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Aktif olarak futbol branşı ile uğraşan yaş ortalamaları 13,45 ± 0,93 yıl, boy ortalamaları 154,89 ± 11,57 cm ve vücut ağırlığı ortalaması 46,97 ± 10,50 kg. olan amatör düzeyde 10 erkek futbolcu deney grubunu oluştururken , yaş ortalamaları 13,21± 0,67 yıl, boy ortalamaları 157,47 ± 9,10 cm ve vücut ağırlığı ortalamaları 48,52 ± 9,17 kg olan 10 erkek ise kontrol grubunu oluşturmuştur. İlk olarak alınan ölçümler arasında durarak Uzun Atlama testi, sürat performanslarını tespit etmek için 20m Sprint testi, çeviklik performanslarını ölçmek için Çeviklik T testi bulunmaktaydı. Deneklere 8 hafta düzenli olarak uygulanan sürat ve çeviklik antrenmanları sonrasında aynı testler tekrar uygulandı. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS paket programında Paired Simple T-test kullanılmıştır. Çalışma sonucunda deney grubu ilk ve son test ölçümlerinde sürat ve çeviklik verilerinde anlamlı farklılıklar bulunurken, patlayıcı kuvvet verileri artmış olsa da istatistiksel olarak bir farklılık bulunamamıştır. Kontrol grubunda ise ilk ve son test ölçümleri sonucunda anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Sonuç olarak; sürat ve çeviklik antrenmanlarının futbolcular da sonuca ulaşmada önemli yer tutan çeviklik ve sürat parametreleri üzerine olumlu etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışma sürat ve çeviklik antrenmanlarının mutlaka futbol antrenman programları içerisinde yer alması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Article
Full-text available
Futbol günümüzde yaklaşık 270 milyon kişi tarafından profesyonel veya rekreasyon amacı ile oynan ve sakatlık sıklığı en yüksek olan sporlardan bir tanesidir. Fonksiyonel Hareket Analizi (FMS) zayıf nöromusküler kontrolün, akut yaralanma riskini arttırdığı düşünüldüğü için sporcularda hareket paterni kalitesini değerlendirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu çalışmanın amacı adölesan dönemindeki futbolcuların sezon içerisinde yaşadıkları sakatlık veya sakatlıklar ile FMS skorları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmaya antropometrik özellikleri ortalama yaş: 13,06 + 1,14 kilo : 54,46 + 11,06 (kg) boy :164,38 + 12,08 (cm) VKI: 19,98 + 3,73 olan Ankara ilinde lisanslı olarak futbol oynayan toplam 115 erkek futbolcu katıldı. Çalışmaya herhangi bir sakatlık veya yaralanması olan futbolcular dahil edilmedi. Fonksiyonel hareket değerlendirme (FMS) derin çömelme, engel adımlama, öne adımlama, aktif bacak kaldırma, omuz hareketliliği, gövde stabilitesi ve rotasyon stabilitesi ölçümleri ile gerçekleştirildi. FMS değerlendirmesi 7 hareket üzerinden alınan puanlama sistemine göre yapıldı. Çalışmaya katılan sporcuların sezon içerisinde yaşadığı sakatlıklar gözlenerek kayıt altına alındı. Verilerin isttattisiksel analizi Pearson korelasyon testti uygulandı. FMS toplam skorları ile sezon içinde yaşanılan sakatlık sayısı arasında istatistiksel olarak negatif yönlü anlamlı ilişki tespit edildi (r=-,526; p=0,001). Bu çalışma sonucunda adölesan dönemindeki futbolcuların FMS skorları ile sezon içinde yaşadıkları sakatlıklar arasında anlamlı negatif yönlü ilişki bulunmuştur. Bu sonuçlara benzer olarak Chorba ve ark. Amerikan kolej sporları birliği 2. ligindeki voleybol, basketbol, futbol branşlarında, yaş ortalamaları 19 olan, 38 kız sporcu ile sezon içerisinde yaptıkları araştırmada toplam FMS puanları ile alt ekstremite sakatlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlılık tespit etmişlerdir. Mevcut çalışma sonucunda, futbolculardan fonksiyonel hareket puanları yüksek olanların sezon içerisinde daha az sakatlık ile karşılaştığı görülmektedir.
Article
Full-text available
Bu çalışmada amaç; yüksek şiddetli interval ve tekrarlı sprint antrenmanlarının, futbolda aerobik dayanıklılık gelişimine etkisini incelemektir. Çalışmaya en az 5 yıldır aktif futbol oynayan, yaşları 18,69±1,64 yıl, ağırlıkları 68,94±5,50 kg ve boyları 177,01±4,78 cm olan 52 erkek gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada katılımcılar, rastgele olarak Yüksek Şiddetli İnterval Antrenman Grubu (YŞİAG, n=20), Tekrarlı Sprint Antrenmanı Grubu (TSAG, n=17) ve Kontrol Grubu (KG, n=15) olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır. Tüm katılımcılara, çalışmanın başında ve sonunda, aerobik kapasite testi (Yo-Yo testi) ve laktat testi uygulanmıştır. Tüm grupların tanımlayıcı istatistiksel analizleri yapılmıştır. Ölçülen parametrelerde grup içi normallik dağılım özelliklerinin belirlenmesi için Shapiro Wilk testi yapılmıştır. Her grupta, homojen dağılım gösteren veriler için ön test son test karşılaştırmalarında Paired Samples T testi yapılmıştır. Homojen olmayan veriler için ise ön ve son test karşılaştırmalarında Wilcoxon Signed Rank testi uygulanmıştır. Tüm grupların ön ve son test karşılaştırmalarında, homojen verilerde One Way ANOVA, homojen olmayan verilerde ise Kruskall Wallis H testi yapılmıştır. Tüm testlerde anlamlılık düzeyi p
Article
Full-text available
Çeviklik sportif performansı etkileyen en önemli belirleyicilerden birisidir. Çeviklik, uyarana karşı tepki olarak verilen, tüm vücudun katılımını gerektiren, hızlı hareket edebilme, dengeyi koruma ve yön değiştirme gibi becerileri uyumlu bir şekilde gerçekleştirebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Çeviklik, diğer sportif becerilere göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu kavramın içeriği, geliştirilmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda birçok farklı görüş ortaya koyulmuştur. Çeviklik, eskiden yön değiştirme ve sürat gibi becerileri içeren, önceden planlanmış etkinlikler şeklinde değerlendirilirken, güncel çalışmalarda algılama ve karar verme gibi bilişsel faktörlerin çeviklik kavramının temelindeki unsurları oluşturdukları vurgulanmaktadır. Çeviklik performansı ile ilgili tanımlamalar ve değerlendirmeler spora özgü farklılıklar içerebilmektedir. Ayrıca çeviklik becerisini ölçmek için birçok farklı çeviklik testi geliştirilmiştir, ancak bu testlerin geçerliği, süresi, mesafesi ve tasarımı hakkında kabul görmemiş bazı hususlar vardır. Bunun yanında çeviklik performansının spor başarısındaki önemi herkes tarafından kabul görse de, geliştirilmesi konusunda yeterli sayıda bilgi mevcut değildir. Bu sebeple bu çalışmanın amacı çeviklik kavramını tüm yönleriyle ele almak ve güncel çalışmalar ışığında konuyla ilgili değişen yaklaşımları incelemektir. Sonuç olarak, çeviklik performansının geliştirilmesine yönelik alternatif antrenman yöntemi arayışları devam ederken, ölçme ve değerlendirme için de bütün bileşenlerin dahil edildiği yeni test yöntemleri geliştirmek için çalışmalar sürmektedir.
Article
Full-text available
The aim of this paper was to determine whether the high-intensity interval training (HIIT) training can improve aerobic fitness in regional-level soccer players. Billat method (30-30s and 15-15s; 6-12 min) was used twice a week for 8 weeks during a season. Twenty-Three National-level soccer team players, (years=25±8, height=183.28±5.93, weight=75.28±5.9), were recruited for this study. Pre- and post-experimental period, maximum oxygen uptake was measured thru pseudo-ramp test on treadmill until volitional fatigue. Obtained results showed improvement in aerobic fitness for post- vs premeasurement (initial measurement = 51.92±3.40, final measurement = 54.87±2.61, p
Article
Full-text available
The study was conducted in order to determine self-esteem in decision-making and decisionmaking styles of football referees in terms of their experience and violence perceptions and to examine the correlation between their self-esteem in decision-making and decision-making styles. The population of the study was composed 1080 referees who were assigned to the matches of the 7th region where there were 8 provinces under Turkish Football Federation during 2014-2015 football season. The sample of the study was composed of 554 referees who were recruited with random sampling method. As the data collection tool and in order to determine referees’ self-esteem in decision-making and decision-making styles; Melbourne Decision Making Questionnaire I-II -designed by Mann et al. (1998) and adapted by Deniz (2004) into Turkish was used. As the result of the study; it was seen that there was a significant difference in self-esteem in decision-making and procrastination decision-making style in terms of refereeing experiences and in self-esteem in decision-making and buckpassing decision-making style in terms of their violence perceptions. It was noted that there were significant correlations between referees’ self-esteem in decision-making and decisionmaking subscales.
Article
Full-text available
Soccer is characterized by high aerobic demands interspersed with frequent bursts of anaerobic activity. High-intensity interval training (HIIT) is considered a viable alternative to traditional endurance conditioning and offers the additional time-saving benefits of anaerobic training. We hypothesized that HIIT will compare favorably to traditional (aerobic-based) soccer conditioning over the course of a high school soccer season. Junior varsity soccer players were split into control (CON, n=16) and experimental (HIIT, n=16) groups for the 10-week study. The HIIT group performed 4–6 “all-out” sprints lasting 30s each, with 4.5 minute recovery, 3 times a week. The CON group performed endurance running for the same duration. The groups did not differ in any other aspect of their training. Participants completed the Yo-Yo intermittent recovery test level 1 (IR1), a 40-yard dash, vertical jump, Illinois agility test, and a sit-and-reach test, in two different testing sessions (pre/post season). Both HIIT and CON groups exhibited significant increase in IR1 test performance with time (741.6±307.6m vs. 1067.6±356.8m, p<.001 and 733.2±318.8m vs. 1165.2±252.8m, p<0.001 respectively), with no difference between groups. The CON group demonstrated a significant difference in the 40-yard dash over time (5.48±0.36s vs. 5.21±0.16s, p<0.004). While there was a difference in vertical jump between the pre and post tests for the HIIT group (42.20±7.04cm vs. 47.87±750cm respectively, p<0.019), no such effect was observed in the CON group. In contrast, there were differences in the agility test only for the CON group over time (16.67±0.76s vs. 16.15±0.49s, p<0.001). There were no differences in the flexibility test between groups. Our results indicate that HIIT offers similar endurance improvements to more traditional soccer training.
Article
Full-text available
Abstract: The purpose of this study was to compare the effects of two types of high-intensity interval training (HIIT) programs on aerobic and anaerobic capacity of female soccer players. Regional-level female athletes were randomly divided into heart rate-based HIIT (n = 8; age 23.4 ± 1.1 year) and speed-based HIIT groups (n = 8; age 23.4 ± 1.3 year). Athletes trained three days per week for six weeks. Before and after training, each athlete’s performance was assessed directly through the Hoff test, 30-15 Intermittent Fitness Test (VIFT), and repeated-sprint ability test (RAST); maximal oxygen consumption (VO2max), power and fatigue were estimated indirectly. Both experimental groups improved power, fatigue index and VO2max after training (p < 0.05). It was noteworthy that the speed-based group had greater gains in minimal power (effect size [ES]: 3.99 vs. 0.75), average power (ES: 2.23 vs. 0.33), and fatigue index (ES: 2.53 vs. 0.17) compared to heart rate-based group (p < 0.05). In conclusion, both heart rate-based and speed-based HIIT induced meaningful improvements in power, VO2max, and fatigue index in female soccer players, although the speed-based HIIT group achieved greater gains in power and fatigue index compared to the heart rate-based group.
Article
Full-text available
We investigated whether a training protocol that involved 3 min of intense intermittent exercise per week — within a total training time commitment of 30 min including warm up and cool down — could increase skeletal muscle oxidative capacity and markers of health status. Overweight/obese but otherwise healthy men and women (n = 7 each; age = 29±9 y; BMI = 29.8±2.7 kg/m2) performed 18 training sessions over 6 wk on a cycle ergometer. Each session began with a 2 min warm-up at 50 W, followed by 3×20 s “all-out” sprints against 5.0% body mass (mean power output: ∼450–500 W) interspersed with 2 min of recovery at 50 W, followed by a 3 min cool-down at 50 W. Peak oxygen uptake increased by 12% after training (32.6±4.5 vs. 29.1±4.2 ml/kg/min) and resting mean arterial pressure decreased by 7% (78±10 vs. 83±10 mmHg), with no difference between groups (both p<0.01, main effects for time). Skeletal muscle biopsy samples obtained before and 72 h after training revealed increased maximal activity of citrate synthase and protein content of cytochrome oxidase 4 (p<0.01, main effect), while the maximal activity of β-hydroxy acyl CoA dehydrogenase increased in men only (p<0.05). Continuous glucose monitoring measured under standard dietary conditions before and 48–72 h following training revealed lower 24 h average blood glucose concentration in men following training (5.4±0.6 vs. 5.9±0.5 mmol/L, p<0.05), but not women (5.5±0.4 vs. 5.5±0.6 mmol/L). This was associated with a greater increase in GLUT4 protein content in men compared to women (138% vs. 23%, p<0.05). Short-term interval training using a 10 min protocol that involved only 1 min of hard exercise, 3x/wk, stimulated physiological changes linked to improved health in overweight adults. Despite the small sample size, potential sex-specific adaptations were apparent that warrant further investigation.
Article
Full-text available
The purpose of this investigation was to compare the effects of six weeks of depth jump and countermovement jump training on agility performance. Eighteen male collegiate students participated in the present study and were randomly assigned to two groups: depth jump (DJ) and countermovement jump (CMJ). Subjects in the DJ and CMJ groups performed 5 sets of 20 repetition jumps from an 18-inch box at two days a week for six weeks. The Illinois agility test and T test were measured a week pre and post six weeks of training. A 2×2 analyses of variance was used for the statistical analyses. Both groups indicated significant improvement than pre training in Illinois agility test and T test (P<0.05); likewise, there were no significant differences between the DJ and CMJ training on agility performance after 6 weeks of training (P>0.05). In conclusion, the DJ and CMJ training improved agility performance, and it can be recommended that, coaches and athletes design these types of plyometric training for improving the ability of acceleration, deceleration and agility movements.
Article
In soccer, the players perform intermittent work. Despite the players performing low-intensity activities for more than 70% of the game, heart rate and body temperature measurements suggest that the average oxygen uptake for elite soccer players is around 70% of maximum (VO2max). This may be partly explained by the 150-250 brief intense actions a top-class player performs during a game, which also indicates that the rates of creatine phosphate (CP) utilization and glycolysis are frequently high during a game. Muscle glycogen is probably the most important substrate for energy production, and fatigue towards the end of a game may be related to depletion of glycogen in some muscle fibres. Blood free-fatty acids (FFAs) increase progressively during a game, partly compensating for the progressive lowering of muscle glycogen. Fatigue also occurs temporarily during matches, but it is still unclear what causes the reduced ability to perform maximally. There are major individual differences in the physical demands of players during a game related to physical capacity and tactical role in the team. These differences should be taken into account when planning the training and nutritional strategies of top-class players, who require a significant energy intake during a week. © 2007 Ron Maughan for editorial material and selection. Individual chapters the contributors. All rights reserved.
Article
The present study was designed to compare the effects of high-intensity intermittent training (HIIT) and small-sided games (SSGs training) on fitness variables of elite handball players. Eighteen highly trained players (mean age ± SD: 25.6 ± 0.5) were assigned to either HIIT or SSGs group training protocols twice per week for 8 weeks. The HIIT consisted of 12-24 x 15s high-intensity runs interspersed by 15s of recovery. The SSGs training consisted of 3 against 3 small-sided handball games. Both training methods were matched for exercise duration and recovery at each training session. Before and after training, the following fitness variables were assessed: speed [FIGURE DASH] 10m and 20m sprint time, agility - handball agility specific test (HAST), upper arm strength [FIGURE DASH] 1RM bench press test, lower limb power - counter-movement jump tests with (CMJarm) and without (CMJ) arm movement, and aerobic fitness (YYIRTL1). Significant improvement was found in the YYIRTL1 (23.3 and 26.3%, respectively), 10m (2.3 and 4.1%, respectively) and 20m (2.1 and 4%, respectively) sprint, HAST (1.1 and 2.2%, respectively), 1RM bench press (6.8 and 12.3%, respectively), CMJ (7.4 and 10.8%, respectively), and CMJarm (6.4 and 8.9%, respectively) following training in both groups (p < 0.05 for all). There was a significantly greater improvement in 10m and 20m sprint, HAST, 1RM, CMJ, and CMJarm following the SSGs training compared to the HIIT (p < 0.05 for all). These results indicated that both HIIT and SSGs are effective training methods for fitness development among elite adult handball players. However, SSGs training may be considered as the preferred training regimen for improving handball-specific fitness variables during the in-season period.