Content uploaded by Resul Ay
Author content
All content in this area was uploaded by Resul Ay on May 02, 2020
Content may be subject to copyright.
S E L Ç U K L U T A R İ H İ
V E
T A R İ H Ç İ L İ Ğ İ N İ N
T E M E L M E S E L E L E R İ
SELÇUKLU TARİHİ VE TARİHÇİLİĞİNİN TEMEL MESELELERİ
II
Tüm hakları saklıdır.
Copyright sahibinin izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir
kısmının, elektronik, mekanik ya da fotokopi ile basımı, yayımı,
çoğaltılması ve dağıtımı yapılamaz.
Sayfa Tasarımı
SELMA DÜLGEROĞLU
MÜCAHİT PALA
Kapak Tasarımı
Mücahit PALA
Basım Tarihi:
25.12.2019
ISBN: 978-605-83531-8-3
• Kitapta Yer alan metinler, fotoğraf, resim, şekil ve çizimler, alıntı ile
kaynakça sorumlulukları yazarlarına aittir.
İÇİNDEKİLER
Türkı̇ye Selçukluları Devrı̇ Türk Şehrı̇’nı̇n İç-Asya/ Türkı̇stan Kökenlerı̇ Üzerı̇ne Düşünceler -
Tuncer BAYKARA .............................................................................................................. 1
Büyük Selçuklular’da Taşra Teşkı̂lâtı
Abdülkerim ÖZAYDIN ......................................................................................................10
Büyük Selçuklu Sultanlarının Saltanat Dönemlerı̇nde (1040-1157) Karşılaştıkları ve Tamamen
Çözemedı̇klerı̇ Ağır İç Meseleler
Salim KOCA .......................................................................................................................41
Büyük Selçuklular ve Haçlılar
Tuncer BAYKARA .............................................................................................................53
Büyük Selçukluların Oluşturduğu Sı̇yasal Yapıların İbn Haldun’un Görüş ve Tespı̇tlerı̇ne Göre
Yenı̇den Tanımlanması ve Dönemlendı̇rı̇lmesı̇ (Selçuklu Tarı̇hı̇nı̇ Kavramsallaştırma Sorunu
ve Bı̇r Önerı̇)
M. Said POLAT ..................................................................................................................65
Büyük Selçuklu Sultanlarının Toplumsal Huzuru Sağlamadakı̇ Rollerı̇
Nurullah YAZAR ...............................................................................................................81
Selçuklular Tarı̇hı̇ Alanında Yapılan Tezlerde Yaşanan Kalı̇te ve Özgünlük Sorunu
Muharrem KESİK ............................................................................................................ 101
Türkı̇ye’de Selçuklu Tarı̇hı̇ Araştırmaları
Cihan PİYADEOĞLU ...................................................................................................... 111
Selçuklu Tarı̇h Yazımında Metodolojı̇ ve Termı̇nolojı̇ Problematı̇ğı̇ Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme
Selim KAYA...................................................................................................................... 135
Mı̇llı̂ Eğı̇tı̇m Müfredatlarında ve Tarı̇h Ders Kı̇taplarında Selçuklu Tarı̇hı̇ Öğretı̇mı̇ ve Karşılaşılan
Problemler
Mehmet Ali KAPAR ......................................................................................................... 149
Kavramsal Çerçeveden Selçuklu-Abbası̇ Halı̇felı̇ ğı̇ İlı̇ şkı̇lerı̇ne Farklı Bı̇r Bakış
Gülay Öğün BEZER ......................................................................................................... 173
Sultan Sancar ve Gurlular
Ergin AYAN...................................................................................................................... 179
Büyük Selçuklularda Kumaç Aı̇lesı̇
Ergin AYAN...................................................................................................................... 195
Gazi Süleyman Şah ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
Mustafa KESKİN ............................................................................................................. 213
Selçuklu Hükümet Mekanızmasında Pervane ve Pervanelı̇k Görevı̇nı̇n Kökenı̇ne Daı̇r
Mehmet Ali HACIGÖKMEN........................................................................................... 231
Anadolu’da İslam Veya İslamlaşma Konulu Çalışmaların Dünü Bugünü: Genel Yaklaşım,
Kavramlar Ve Tartışmalar
Resul AY ........................................................................................................................... 243
İran İslâm Cumhurı̇yetı̇ Eğı̇tı̇m Müfredatında Selçuklu Tarı̇hı̇ Ve İran’dakı̇ Selçuklu Eserlerı̇nı̇n
Durumu
Tülay METİN ................................................................................................................... 255
Türkı̇ye (Anadolu) Selçukluları Tarı̇hı̇nı̇nkaynaklarından Memlük Tarı̇h Eserlerı̇nde Memlük-
Türkı̇ye Selçuklu İlı̇şkı̇lerı̇
Fatih Yahya AYAZ ........................................................................................................... 281
XIX. Yüzyıldan Günümüze Trabzon İmparatorluğu Tarı̇h Yazıcılığı Ve Sorunları
Murat KEÇİŞ .................................................................................................................. 307
Ermenı̇ Ve Süryanı̇ Kaynaklarına Göre Türk/Selçuklu Algısı
Zeynep Hilal SEKMAN .................................................................................................... 269
KÖSEDAĞ SAVAŞI: ASKERÎ HEZİMET Mİ, DİPLOMATİK ZAFER Mİ?
Mustafa UYAR ................................................................................................................. 313
Kürtçü Araştırmacıların Selçuklu Tarı̇hı̇ne Yaklaşım Sorunları
Bekir BİÇER ..................................................................................................................... 325
Selçuklu Tarı̇hçı̇lı̇ ğı̇nı̇n Problemlerı̇ Bağlamında Selçuklu-Türkmen İlı̇ şkı̇lerı̇ne Teorı̇k Bı̇r Bakış
Mevlüt GÜNLER .............................................................................................................. 347
Akşehı̇r Ulu Camı̇ı̇’de Tuğla Malzeme Kullanımı Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme
Mehmet KUTLU ............................................................................................................... 363
Selçuklulardan Bahseden Ermenı̇ Kaynakları Üzerı̇ne Bı̇r Değerlendı̇rme
İbrahim TELLİOĞLU ..................................................................................................... 387
Selçuklular Dönemı̇ Tarı̇hı̇ Araştırmalarında, Arşı̇v Ve Kaynak Meselesı̇ Kullanımına Daı̇r Yenı̇
Bazı Tespı̇tler
Rıfat GÜNALAN .............................................................................................................. 399
Selçuklu Tarı̇hı̇ Kaynaklarının Tercümesı̇ Meselesı̇ (Farsça Kaynaklar)
Erkan GÖKSU ................................................................................................................. 423
Selçuklu Tarı̇hyazımında Arapça Kaynakların Kullanımı Ve Bazı Problemler
Murat ÖZTÜRK ............................................................................................................... 431
Berlı̇n Pergamon Müzesı̇nde Sergı̇lenen Anadolu’dan Götürülmüş Fı̇gürlü Bı̇r Ahşap Kapı
Mustafa UYAR ................................................................................................................. 439
Türkı̇ye’de Selçuklu Meskûkâtının Meselelerı̇ Hakkında Bazı Tespı̇tler
Sadi S. KUCUR ................................................................................................................. 465
Selçuklu Temrenı̇nı̇n Metalürjı̇k Ve Morfolojı̇k Özellı̇klerı̇ Üzerı̇ne Yenı̇ Bulgular
Alptekin YAVAŞ .............................................................................................................. 471
Xııı. Yüzyılda Türkı̇ye Selçuklularında Sufı̇ler İle Ümera Arasındakı̇ İlı̇şkı̇lerı̇n Açıklanmasında
Menâkıbnâmelerı̇n Kaynak Olarak Kullanımı
Rauf Kahraman ÜRKMEZ .............................................................................................. 491
Selçuklu Sosyal Tarı̇h Araştırmalarında Tabakât Kı̇taplarının Yerı̇ Ve Önemı̇; İbnü'ş-Şa'âr Örneğı̇
Hüseyin KARAÇAM ........................................................................................................ 507
Anadolu’da Selçuklu Dönemı̇ Şahıs Adlarının İmla Problemı̇
Cevdet YAKUPOĞLU...................................................................................................... 521
Selçuklu Dönemı̇ Tarı̇h Kaynaklarında Geçen Coğrafı̇ Bı̇lgı̇ler Ve Verı̇ler Konusunda Farklı Bı̇r
Yaklaşım
Mehmet Akif CEYLAN ................................................................................................... 549
Tarı̇hı̂ Coğrafya’nın Selçuklu Tarı̇hı̇ Araştırmalarındakı̇ Yerı̇ Ve Önemı̇
Adnan ESKİKURT ........................................................................................................... 577
Büyük Selçuklu Dönemı̇nde Kullanılan Çalgıların Tespı̇t Edı̇lme Sorunu -Tarih-Müzikoloji-
Seramik Sanatı Üçgeninden Bir Yaklaşım-
Feyzan Göher VURAL ..................................................................................................... 597
Selçuklu Dönemindekı Türk Kıyafetleriyle Kazak Milli Kıyafetlerinin Benzerlikleri
Babjanova ANAR ............................................................................................................ 615
اﻟﻤﻼﺑﺲ اﻟﺴﻠﺠﻮﻗﯿﺔ ﻓﻲ اﻟﻌﺮاق واﻷﻧ ﺎﺿﻮل )در اﺳﺔ ﻣﻘ ﺎرﻧﺔ(
رﯾﻢ ﻋﺒ ﺪ ا ﻟ ﻤ ﻨ ﻌﻢ ﻋﺒ ﺪ اﻟﺼﻤﺪ ﺑﺎظﮭ ............................................................................................................. 623
Tarı̇hı̂ Yollar Ve Göller Bölgesı̇
Ramazan TOPRAKLI ......................................................................................................... 645
Arapça Kaynaklarda Selçuklu Dönemı̇ Tercüme Metı̇nlerı̇ne Daı̇r Gözlemler (İbn Kesı̂r El-Bı̇dâye
Ve’n-Nı̇hâye- Büyük İslâm Tarı̇hı̇ Örneğı̇)
Halil İbrahim GÖKBÖRÜ ............................................................................................... 681
Utbı̂, Beyhakı̂ Ve Gerdı̂zı̂’nı̇n Eserlerı̇nı̇n Gaznelı̇ Ve Selçuklu Tarı̇hçı̇lı̇ğı̇ Açısından
Değerlendı̇rı̇lmesı̇
Mustafa AKKUŞ- İzzetullah ZEKİ ................................................................................. 697
اھﻤﯿﺖ دوره ی ﺳﻠﺠﻮﻗ ﯿ ﺎن در ﺳﺮ زﻣ ﯿﻦ اﯾﺮان و ﺗﺎﺛﯿﺮ ھﻨﺮ ﺳﻠﺠﻮﻗ ﯿ ﺎن ﺑﺮ ﻓﺮھﻨﮓ اﯾﺮان و ﻗﺰا ﻗﺴﺘ ﺎن
Nurzya ATEYİNEKOVA ............................................................................................... 713
Tı̇mur Dönemı̇ Tarı̇hçı̇lerı̇nı̇n Tarafsızlık Sorunu
İzzetullah ZEKİ - Mustafa AKKUŞ ................................................................................. 725
Şı̇ı̂-Sünnı̂ Eksenı̇nde Selçukluların Hı̇caz Polı̇tı̇kası
Ahmet OCAK ................................................................................................................... 741
Orta Asya Türklerının “İslam Rönesansı”Ne Katkıları
Shamsiddin KAMOLLİDDİN .......................................................................................... 759
Nı̇zarı̂ İsmâı̇lı̂lerı̇n Tarı̇h Lı̇teratüründe Adlandırma Problemı̇ Üzerı̇ne Bazı Değerlendı̇rmeler
Ayşe Atıcı ARAYANCAN ............................................................................................... 777
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONULU
ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ: GENEL YAKLAŞIM,
KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
RESUL AY*
Anadolu’da İslam’ı konu alan çalışmaların tarihi epey eskiye gider. Fuad
Köprülüyü başlangıç noktası alırsak onun zamanından günümüze kadar oldukça
hacimli bir literatürün oluştuğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Farklı motivasyonlarla
konuya başlayan ilginin aslında dünden bugüne ortaya koyduğu literatür nispeten
sade bir nitelik de arz eder. Dönemsel olarak tez ve anti tez genel eğilimini yansıtan
literatür belli başlı yaklaşımlar, konular ve kavramlar üzerinden gelişir. Tasavvuf ve
tarikatlar üzerinden bir İslamlaşmanın ağırlığının hissedildiği bu tarih yazınında
dinsel farklılaşma başat rolü oynamıştır. Bu farklılaşmanın oluşumu, niteliği ve onu
tanımlamak için kullanılan kavramlar, betimlemeler çalışmalara yön vermiştir. Söz
konusu tarih yazınını burada tek tek yazarlar ve eserleri üzerinden ele almanın
zorluğu ortadadır. Bunun yerine konuyu literatürün yansıttığı iki ana grup üzerinden
incelemeye çalışacağım. Bir tarafta söz konusu tarih yazınının temellerini atan ve
görüşleri bir paradigmaya dönüşerek uzun yıllar etkili olan Köprülü ve onun
etkisinde gelişen tarih yazını, diğer tarafta kabaca 90’lı yıllardan sonra büyük ölçüde
bu paradigmanın eleştirisi çerçevesinde gelişen tarih yazını. Burada temsil kabiliyeti
olan öncü ve simge isimlerle kendimi sınırlandıracağımı peşinen söylemek isterim.
Anadolu’da İslam konusuna ilginin farklı motivasyonlardan beslendiği
kuşkusuzdur ama özellikle iki tanesinin başat rol oynadığını belirtmemiz gerekir.
Birincisi Babinger’in Anadolu Selçuklularının Şiiliğine dair iddialarına Fuad
Köprülü’nün cevap niteliğindeki araştırmalarında kendini gösteren, gerçekten bu
erken dönemde Anadolu’da nasıl bir İslam’ın vücut bulduğuna dair bir arayıştan;
1
ikincisi toplumda mevcut belirli bir toplumsal kesimin ana akım İslam’dan farklı bir
İslam anlayışına sahip olmasının nereden kaynaklandığı, bu bağlamda Anadolu’nun
ilk Türkleşme ve İslamlaşma sürecinde burada gelişen bazı dini/tasavvufi akımların
ve sosyo-politik olayların buna kaynaklık teşkil edip etmediği meselesinden
kaynaklanır. İkinci motivasyonda kabaca 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren
başlayan ve Cumhuriyetin kuruluş dönemini de kapsayan siyasi konjonktürün
belirleyici etkisini özellikle belirtmemiz gerekir. Bu her iki dönemde Anadolu’da
farklı bir İslam anlayışını temsil eden öteden beri Kızılbaş olarak bilinen ama bu
dönemde Alevi olarak adlandırılmaya başlanan geniş halk kitlesinin bir takım siyasi
projelerin ilgi odağı haline gelmesi veya kapsamına girmesi onların inançlarının
kökenine ilgiyi artırmış, bu kapsamda kökenleri Anadolu’da daha ilk Türkleşme ve
* Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Ankara/TÜRKİYE.
ayresul@yahoo.com.
1
Franz Babinger-Fuad Köprülü, Anadolu’da İslamiyet, (Yay. Mehmet Kanar), İnsan Yay.,
İstanbul 1996, s. 13-15, 41-55.
RESUL AY
244
İslamlaşma döneminde aranmaya hatta Orta Asya ile bağlantıları kurulmaya
çalışılmıştır.
2
Bu tür motivasyonlardan bağımsız olarak sadece mesleki ilgiyle, özellikle de
din tarihine ilgi duyan tarihçilerin Anadolu’nun dini hayatında iz bırakmış bazı ünlü
âlim ve mutasavvıfların biyografilerine, tasavvuf akımlarına, tarikatlarına, tasavvuf
edebiyatına ve bu arada Alevi ocak sistemlerinin oluşumuna yönelik çalışmaları
olmuştur. Bu çalışmalar her ne kadar Anadolu’nun İslamlaşması veya Anadolu’da
İslam probleminden kısmen veya tamamen bağımsız olarak yapılmışsa da bazen
iradi bazen de gayri iradi olarak bu problemin çözümüne katkıda bulunmak gibi bir
işlev de görmüştür.
İslamlaşma konusunu ele alan çalışmalarda konunun büyük ölçüde tasavvuf ve
tarikatlar üzerinden, özellikle de şeriat dışı nitelikler sergileyen tarikatlar veya sufi
çevreler üzerinden işlendiği görülür. Anadolu’da İslamlaşmanın aracı olarak
tasavvuf ve tarikatlara verilen başat rol diğer İslamlaşma araçlarını hatta burada
şekillenen İslam’ın niteliğini belirleyen diğer etmenleri göz ardı ettirmiştir. Oysa
Anadolu’da Sünni çerçevede gelişen İslam’ın bu oluşumunda başta Anadolu
Selçuklu Devleti’nin dini, siyasi ideolojisi ve uygulamaları olmak üzere İslam’ın
formel eğitimle aktarılan ortak ve paylaşılan bilgi birikiminin Anadolu’ya da
taşınması ve burada kendini yeniden üretmesi aracı olan medreseler önemli rol
oynamıştı. Konuyu bu boyutlarıyla ele alan büyük çapta bir çalışmaya ne yazık ki
rastlamıyoruz.
3
Şüphesiz bu tercihte tasavvuf çevrelerinin Anadolu’nun
İslamlaşmasına açık etkisi ve bu yöndeki faaliyetlerinin daha görünür olması bir
faktördür. Fakat tasavvuf çevrelerinden belirli bir kesime ağırlık verilmesi ise daha
çok farklı olana duyulan ilgiyle veya onu çözümleme önceliğiyle alakalı olmalıdır.
Anadolu’ya has farklı bir İslam anlayışının bu topraklarda hayat bulması, günümüze
ulaşması ve halen geniş halk kitlelerinin de inancını teşkil etmesi doğal olarak onun
çözümlemesini öncelikli kılıyordu. Bu yüzden Anadolu’da İslam konusunu ele alan
2
Abdülhamid döneminde Alevileri yeniden tanımlama girişimi ve onlara yönelik politikalar için
bkz. Yalçın Çakmak, “II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devleti’nin Kızılbaş/Alevi Siyaseti (1876-
1909)” (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih
Anabilim Dalı, Ankara 2018, II. Bölüm ; Alişan Akpınar, “II. Abdülhamid Dönemi Devlet Zihniyetinin
Alevi Algısı” Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih Kimlik-İnanç-Ritüel (Der. Yalçın Çakmak-İmran
Gürtaş), İletişim Yay., İstanbul 2015, 215-224; Murat Alandağlı, “Kızılbaşlara Dair İki Rapor: 19.
Yüzyılın Son Çeyreğinde Osmanlı İdarecilerinin Gözüyle Kızılbaşlar” Kızılbaşlık Alevilik
Bektaşilik...içinde, s. 227-238. İttihat ve Terakki dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında Alevilik algısı ve
Devletin Alevi siyaseti için bkz. Baha Said Bey, Türkiye’de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayrî Zümreleri
(Haz. İsmail Görkem) T.C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2000, s. 28-41.
3
Mevcut çalışmalar için bkz. Ahmet Yaşar Ocak, “Anadolu’da İslam” Ortaçağlar Anadolu’sunda
İslam’ın Ayak İzleri: Selçuklu Dönemi- Makaleler Araştırmalar-, Kitap Yayınevi, İstanbul 2011, s. 139-
184; Gary Leiser, “The Madrasah and the Islamization of Anatolia before the Ottomans” Law and
Education in Medieval Islam: Studies in Memory of Professor George Makdisi (der. Joseph E Lowry, D.
J. Sttewart ve S.M. Toorawa), E.J.W. Gibb Memorial Trust, Cambridge, 2004, s. 174-191; Speros
Wryonis, The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the
Eleventh through the Fifteenth Century, Uniersity of California Press, Berkeley 1971; Osman Çetin,
Selçuklu Müesseseleri ve Anadolu’da İslamiyet’in Yayılışı, Marifet Yay., İstanbul 1981.
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONU LU ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ:
GENEL YAKLAŞIM, KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
245
çalışmalar bir taraftan ana akım İslam’dan farklı bir şekilde gelişen İslam anlayışını
veya Müslümanlık biçimini ilgili tasavvuf akımları veya tarikatlar üzerinden
çözümlerken aynı zamanda Anadolu Aleviliğinin nereden kaynaklandığı, inanç ve
ritüellerinin nasıl oluştuğu problemini de çözmeye çalışıyordu.
İslamlaşmanın belirtilen diğer araçlarını gölgeleyen tasavvuf ve tarikat
merkezli yaklaşım aslında konunun anlaşılmasında bir başka probleme daha gölge
teşkil ediyor. Çalışmaların çoğunda Anadolu’da İslam veya Müslümanlık tasvir
edilirken ekseriyetle meslekten dervişlerin Müslümanlığı veya tarikatların İslam
anlayışı tasvir ediliyor. Dolayısıyla bütün farklılıklara ve çeşitliliklere dair çizilen
tablo aslında büyük ölçüde mutasavvıfların Müslümanlığını yansıtmakta olup halkın
İslam anlayışı ve uygulamalarını bire bir yansıtıp yansıtmadığı konusunu tam olarak
açıklığa kavuşturmuyor. Halk İslam’ına dair betimlemeler daha çok onların
İslamlaşmasında aracı rolü oynayan sufi çevrelerin niteliği üzerinden fikir
yürütmeye ve çıkarımlarda bulunmaya dayanıyor. Oysa derviş dindarlığı ile halk
dindarlığının birebir aynı olamayabileceği, dervişler kanalıyla öğrenilen dindarlığın
halkta bazı kırılmalara/dönüşümlere uğrayabileceği ihtimali de her zaman akılda
tutulmalıdır.
Buraya kadar ön tasvirini bu şekilde yapabileceğimiz Anadolu’da İslam
konusuyla ilgili tarih yazınına muhteva bakımından baktığımızda ise bazı belirgin
özellikler yansıttığını görürüz. Bu yazında ilk dikkati çeken kategorik yaklaşımdır.
İslam anlayış ve dindarlık biçimlerinin iki temel kategori altında incelendiği görülür.
Bu kategoriler için kullanılan kavramlar, özellikle de İslami farklılaşmayı nitelemek
için kullanılan kavramlar, yine muhtevaya dönük analizler ve muhtemel köken
önerileri geçmişte olduğu gibi günümüzde de alanla ilgili çalışmalara yön veren
hususlardır. Bu çerçevede Köprülü’nün artık paradigmaya dönüşmüş yüksek İslam–
popüler İslam, ortodoks–heterodoks şeklindeki kategorik yaklaşımı, popüler veya
heterodoks kavramlarıyla nitelendirdiği inanışın Orta Asya İslam öncesi kökenine
vurgusu, ayrıca bu inancın muhtevasının senkretizm kavramıyla ifade edilmesi
konuya yaklaşımın temel hareket noktasını oluşturmuştur. Bugün bile bu yaklaşım
ilgili çalışmalarda ana belirleyici olmaya devam etmektedir. Fakat bu sefer
Köprülü’den beri devam edegelen paradigmaların takibinden ziyade eleştirisi
üzerinden canlı bir tartışma sürmektedir. Katı kategorik veya kutuplaştırıcı
yaklaşıma itirazdan alternatif kavram önerilerine, Orta Asya kökenine dair
reddiyelerden alternatif köken açıklamalarına ve muhteva analizinin niteliğine
dönük bir süredir canlı bir akademik ortam oluşmuş durumdadır.
Fuad Köprülü’den günümüze konuyla ilgili çalışmalar tez antitez görüntüsü
sergilese de Anadolu’da İslam’ın tek biçimli gelişmediği, farklı İslam anlayış ve
pratiklerinin burada eşzamanlı vücut bulduğu ortak tespitinden hareket ederler.
Dolayısıyla bu çalışmaların öncü niteliğine sahip olanlarında söz konusu farklılığın
çözümlenmesi/açıklanması odak noktasını oluşturur. Köprülü bu farklılığı kitabi
İslam’a bağlılık ve entelektüel birikim üzerinden yüksek İslam-Halk İslam’ı veya
şehirli İslam’ı-kır İslam’ı gibi kategoriler şeklinde ele alır. Anadolu’daki
Müslümanlığı daha çok tasavvufla ilişki bağlamında inceleyen Köprülü İslam
RESUL AY
246
dünyasındaki hemen her tasavvufi cereyanın 12-13. yüzyıllardan itibaren
Anadolu’da temsil edildiğini, ancak ister tasavvuf felsefesi boyutuyla öne çıkanlar
olsun, isterse Yeseviyye veya Horasan Melametiyyesinden türeyen sufilik şeklinde
olsun her birinin Anadolu şehirlerdeki temsili ile kırsal kesimdeki, özellikle de
göçebe Türkmen çevrelerdeki temsilinin farklı olduğunu belirtmiştir. Ona göre,
kendi içinde farklılık gösteren sufilik felsefesinin müdafileri olan Muhyiddin-i
Arabi, Evhadüddin Kirmani, Fahrüddin İraki, Necmüddin Daye, Sadrüddin Konevi
ve Celaleddin Rumi gibi sufiler aslında sadece şehirlerde yüksek sınıfa mensup
sınırlı bir çevreye hitap edebilmiş, onların ‘teoloji mistik sistemleri’ halk arasında
‘garip ve basit itikat’ şekillerine dönüşmüştür. Aynı şekilde isimlerini zikrettiği bazı
sufilerde ‘yüksek ve hususi bir sufilik felsefesi şeklinde tecelli eden Horasan
Melametiyesi kaynaklı Kalenderiye, Haydariye gibi tarikatlar kırsal kesimlerdeki
temsilcilerinde başka şekil alıyordu. Orada ‘garip kıyafetleri, meczubane
davranışları ve keramet motifleriyle süslü söylemleri ile adeta şaman/ kam
kimliğinde Türkmen Babalarına’ dönüşüyor, Türkmen boylarına onların eski
inanışlarına uygun sufiyane ve sade bir dille hitap ediyorlardı.
4
Köprülü Türkmen boylarının Müslümanlığını tasvir ederken ilkin ne Türkmen
babalarının mensup olduklarını ifade ettiği Yeseviye, Kalenderiye ve Haydariye
dervişleri için ne de onların tesirinde İslam anlayışları şekillenen Türkmen çevreler
için heterodoks ve senkretizm kavramlarını kullanmaz. Fakat daha sonraki
çalışmalarında söz konusu Türkmen Babalarını ‘eski Türk şamanlarının haricen
İslamlaşmış bir devamından başka bir şey olmayan alevi ve heterodoks Türkmen
babaları’ olarak tanımlıyor;
5
onları artık ‘köylülerin ve göçebelerin manevi
hayatlarının başlıca nazımı ve hakimi’ olarak görüyor.
6
Bu çerçevede onların hitap
ettiği Türkmenlerin İslam’ını da ‘Türklerin eski putperest ananeleriyle müfrit
Şiiliğin –haricen tasavvuf rengine boyanmış- basit ve popüler bir şeklinin ve bazı
mahalli bakiyelerin imtizacından hasıl olmuş bir senkretizm’ şeklinde tanımlıyor.
7
Anadolu şehirlerinin kuvvetli bir Sünnilik tesiri altında kaldığını, Osmanlı
Devletinin kuruluşu sırasında Mevlevilik, Rifailik, Halvetilik ve Kazerunilik gibi
Sünni tarikatların şehirlerde, heterodoks dervişlerin ise şehirlerden ziyade köylerde
ve göçebeler arasında uygun zemin bulduğunu belirterek aslında ister istemez
heterodoksinin Türkmen çevrelere, sünni/ortodoks İslam’ın da şehirlere has bir
özellik olduğu izlenimini yaratıyor.
8
Her ne kadar bazı heterodoks tarikatlara
mensup şeyhlerin şehirlerde de varlık gösterdiğini belirtse de yukarıda onun
yaklaşımıyla çizilen tabloda taşraya ait olan Halk İslam’ı ile heterodoksinin
örtüştüğü bir görüntünün ortaya çıkmasına engel olamıyor.
4
Fuad Köprülü, Anadolu’da İslamiyet, (Yay. Mehmet Kanar), İnsan Yay., İstanbu l 1996, s. 47-50;
Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, TTK. Yay., Ankara 1991, s. 94-102.
5
Köprülü, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, s. 47.
6
A.g.e., s. 98.
7
A.g.e., s. 97.
8
A.g.e., s. 95-99.
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONU LU ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ:
GENEL YAKLAŞIM, KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
247
Peki Köprülü göçebe ve köylü Türkmenlerin inançlarının şekillenmesinde
önemli rol oynayan söz konusu derviş gruplarını veya tarikatları heterodoks
kavramıyla nitelendirirken ne demek istemiştir, onlara nasıl bir anlam yüklemiştir?
Açık bir tanımlama yapmamakla birlikte adı geçen tarikatlara dair farklı
bağlamlardaki tasvirleri bir araya getirildiğinde ortaya şöyle bir resim çıkar:
Mücerretlik, fakr, dilenme ve melamet esaslarına bağlı, garip ayinleri ve kılık
kıyafetleri olan, bayraklar ve dümbelekler eşliğinde serseriyane oradan oraya
dolaşan, yüksek felsefi düşünceler ve dini tecrübelere kabiliyetsiz, manevi nihilizme
ve immoralizme meyilli, iyi anlaşılamamış bir panteizm ve aşırı şia temayüllerine
sahip, toplumsal ve ahlaki nizama karşı isyankar, kendi ananeleri ile mahalli
hurafelerle karışmış bir inanç sahibi, ibahiyeye mensup ve bir takım ahlaki
zafiyetleri olan bir topluluk.
9
Bugün pek çok tarihçi Köprülü’nün bu yaklaşımını aşırı kategorik, ideolojik,
kutuplaştırıcı ve dışlayıcı bularak eleştirir. Fakat aynı keskinlikte ve tonda olmasa da
Köprülü’nün yukarıda sınırları çizilen paradigması uzun yıllar bu alanda çalışan
tarihçileri etkilemiştir. 90’lı yıllara kadar onun pek çok tespiti yer yer tadil edilerek
veya geliştirilerek geçerliliğini korumuştur. Bu alanda en ciddi çalışmaları ortaya
koyan ve alan bilgisinin genişlemesinde büyük katkı sağlayan Abdülbaki Gölpınarlı,
Irenne Melikof ve A. Yaşar Ocak gibi tarihçiler Köprülü paradigmasının en ciddi
takipçileri olarak görülmüştür. Gölpınarlı Anadolu’daki dini farklılaşma konusu ile
ilgili tartışmalara pek girmeden buradaki tasavvufi hayatın pek çok boyutunu
derinlemesine incelediği çalışmalarıyla temayüz etmiştir.
10
Irenne Melikof mesleki
hayatının büyük bir kısmını hasrettiği Bektaşilik ve Alevilik çalışmalarında
Köprülünün tonlamasıyla olmasa da çalıştığı grupları heterodoks kavramıyla izah
etmeyi tercih etmiştir. Ama onun bu kavramla inanç açısından herhangi bir
olumsuzluğu, geriliği, tahrif edilmişliği kastettiği söylenemez. Mesleki hayatının geç
dönemlerinde Anadolu Aleviliğinin çevre bölgelerdeki benzer inanç gruplarıyla
(Ehli Haklar, Yezidiler, Nusayriler gibi) ilişkisine, dolayısıyla Aşırı Şiilikle bir
bağlantıya temas etmiş olsa da esas olarak Köprülü gibi Orta Asya ve Şamanlık
üzerinden bir Alevilik kurgulamıştır.
11
Ocak da Melikoff gibi Erken dönem Halk İslam’ının Orta Asya kökenlerine
bilhassa Gök Tanrı inanışı, Şamanlık Atalar ve Tabiat kültlerine güçlü bir vurguda
bulunur.
12
Fakat onun köken konusunda epey ilaveleri ve yeni yaklaşımları
olmuştur. Mesela Türklerin daha önceden benimsemiş olduğu dinlerden Maniheizm,
Budizm, Zerdüştlük ve Hıristiyanlık etkilerinin yanında, İsmaililik üzerinden Aşırı
9
A.g.e., s. 99-101.
10
Mesela şu eserlerine bakılabilir, Abdülbaki Gölpınarlı, Alevî Bektâşî Nefesleri, İnkılâp Kitabevi,
İstanbul 1992; Melâmîlik ve Melâmîler, Gri Yay., İstanbul 1992. Yunus Emre ve Tasavvuf, İnkılâp
Kitabevi, İstanbul 1992.
11
Irene Melikoff, Uyur İdik Uyardılar Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları (Çev. Turan Alptekin),
Cem Yay., İstanbul 1994; Irene Melikoff, Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları (Çev. Turan Alptekin), Cem
Yay., İstanbul, 1994.
12
Ahmet Yaşar Ocak, Alevî ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, İletişim Yay.,
İstanbul, 2005.
RESUL AY
248
Şia etkisine, hatta bu etkinin zaman içerisinde farklı kanallarla yenilendiğine işaret
eder.
13
Bu çerçevede Hurufilikle birlikte tasavvufun aşırı yorumlarından panteizm ve
kutupçu anlayışlar, yine Safevilerle birlikte mesiyanik, On iki İmam’cı ve yeniden
İsmaili Şiilik unsurları Halk İslam’ına ve Aleviliğe tesir etmiştir.
14
Ocak’ın bu
çerçevede en orijinal katkısı herhalde Orta Asya, Şamanlık ve Horasan meşrepli
tarikatların erken dönem Halk İslam’ının ana kaynakları olarak düşünüldüğü bir
dönemde Irak kökenli Vefailiğin önemli bir aktör olduğunu tespit etmesidir.
Özellikle de Dede Garkın üzerinden Baba İlyas’ın ve onunla irtibatlı veya iltisaklı
bazı dervişlerin aynı tarikatla ilişkisini fark etmiştir.
15
Ocak erken dönem
Anadolu’da özellikle tasavvuf grupları üzerinden yaptığı çalışmalarda Köprülü
paradigmasının diğer unsurları olan yüksek İslam-popüler İslam ve ortodoks-
heterodoks ayrımlarını benimsediği görülüyor. Heterodoks kavramını her ne kadar
tezyif, ötekileştirme, dışlama maksatları ile kullanmayıp merkezi kurumsal İslam’ın
dışında gelişen Ana akım İslam’dan farklı bir İslam biçimi manasında kullanmış
olsa da eleştirilmekten kurtulamaz.
Köprülü paradigması kabaca 90’lı yıllardan sonra ciddi bir sorgulamaya tabi
tutuldu. Onun yaklaşımının Anadolu’da İslam’ın, özellikle de İslami farklılaşmanın
doğru bir şekilde anlaşılmasına yetmediği hatta engel teşkil ettiği görüşü dile
getirildi. Bu çıkışın en simge isimlerinden Ahmet T. Karamustafa Köprülü
Paradigmasının yukarıda belirtilen bütün unsurlarına bir dizi eleştiri ve alternatif
yorumlar getirdi. Onun konuya ilgisi, Ocak gibi, Anadolu’da Sünnilik dışı sufi
çevreleri çalışarak başladı.
16
Tasavvufun veya bir takım sufi çevrelerin
Anadolu’nun İslamlaşmasındaki etkisi onda da güçlü bir karşılık buldu. Lakin bu
çevrelerden hangilerinin daha etkili olduğu konusunda geleneksel söylemden
farklılaşır. Kalenderilik ve Haydarilik gibi tarikatların içinde yer aldığı yeni zahitlik
(zühtçülük) akımının Anadolu tasavvufunun oluşmasındaki etkisini ikincil düzeyde
görür. Bunun yerine ‘tarikatlar ve evliya inancalarını’
17
hatta bir silsile ağı
oluşturmayan, birilerine bağlantısı olmaksızın faaliyet gösteren ama Anadolu
halkları arasında asırlar boyu etkisini sürdüren şeyhler ve mürid çevrelerini daha
13
Ahmet Yaşar Ocak, “Türkiye Tarihinde İslam’ın İkinci Yüzü: Anadolu’da Şiilik Meselesini
Yeniden Düşünmek Yahut İsmaili Etkilere Dair” Ortaçağlar Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri:
Selçuklu Dönemi, Makaleler-Araştırmalar, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2011, s. 339-357.
14
Ahmet Yaşar Ocak, “Babailer İsyanından Kızılbaşlığa: Anadolu’da İslam Heterodoksisinin
Doğuş ve Gelişim Tarihine Kısa Bir Bakış” Ortaçağlar Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri: Selçuklu
Dönemi, Makaleler-Araştırmalar, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2011, s. 69-97.
15
Ahmet Yaşar Ocak, Babailer İsyanı, Aleviliğin Tarihsel Altyapısı Yahut Anadolu’da İslam-Türk
Heterodoksisinin Teşekkülü, Dergah yay., 2. Baskı 1996, s. 101-105; Ahmet Yaşar Ocak, “Türkiye
Selçukluları Döneminde ve Sonrasında Vefai Tarikatı (Vefaiyye) (Türkiye Popüler Tasavvuf Tarihine
Farklı Bir Yaklaşım)”, Belleten, LXX, sayı:257 (2006), s. 119-149.
16
Ahmet T. Karamustafa, Vâhidî’s, Menâkıb-ı Hvoca-i Cihân ve Netice-i Cân: Critical edition
and historical analysis, Harvard Unv., Cambridge, Mass., 1993.
17
Ahmet T. Karamustafa, “Yesevîlik, Melâmetîlik, Kalender’ilik, Vefâîlik ve Anadolu
Tasavvufunun Kökenleri Sorunu”, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf ve Sufiler: Kaynaklar-Doktrin-Ayin ve
Erkan-Tarikatlar-Edebiyat-Mimari-İkonografi-Modernizm (Haz. Ahmet Yaşar Ocak), TTK. Yay.,
Ankara 2005, s.81)
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONU LU ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ:
GENEL YAKLAŞIM, KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
249
etkili bulur.
18
Bu yüzden Anadolu tasavvufunun köklerini Horasanda değil Vefailik
yoluyla Irakta aramak gerektiğini
19
, bununla birlikte yine de Anadolu’daki bağımsız
oluşumlara odaklanmanın daha önemli olduğunu vurgular.
20
Bu bağlamda
Anadolu’da faaliyet gösteren bir kısım dervişlerin Yeseviye tarikatına
mensubiyetlerine dair görüşlere itiraz eder. Eğer Ahmed Yeseviyle irtibatlı biri
aranacaksa buna en yakın ismin Hacı Bektaş olabileceğini fakat bu irtibatın da onun
çağdaşı olmak ve ondan etkilenmekten öte bir anlam taşıyamayacağını, hele onun
müridi veya onun adına Anadolu’da faaliyet gösteren bir şey olamayacağını dile
getirir.
21
Bunun dışında XIII. yüzyılda Anadolu’ya çok sayıda Yesevi dervişinin göç
ettiği ve Anadolu’da tasavvufun Yeseviliğin etkisi altında geliştiği iddiasını temelsiz
bulur.
22
Anadolu’da faaliyet gösteren sufileri İslam görüntüsü altında Şamanlar olarak
nitelemenin yanlışlığına da itiraz eden Karamustafa bazı ünlü sufilerin birbirleriyle
silsile bağlarına dikkat çekerek onların kabilevî kimliklerinin olmadığını meslekten
sufiler olduklarını dile getirir. Mesela Hacı Bektaş ve Geyikli Baba’nın Baba
İlyas’ın müridi olması, yine Yunus Emre’nin Tabduk Emre’yle, onun Barak
Baba’yla onun da Sarı Saltuk’la müritlik ilişkisini kabilevi bağın ötesinde görür.
23
Karamustafa’nın en önemli çıkışlarından biri de Köprülü’nün yüksek kültür -
alt kültür ayrıştırmasına yönelikti. Alt kültüre karşılık gelen tanımlamaların bu
kültüre karşılık gelen halk İslam’ını ve onu temsil eden sufileri tek tipleştirmeyi ve
yüksek kültürden keskin bir şekilde ayrışmayı beraberinde getireceği için bu
tanımlamanın onları doğru bir şekilde yansıtmayacağı düşüncesindedir. Hacı Bektaş,
Barak Baba ve Baba İlyas soyundan gelen Elvan Çelebi, Aşık Paşa, Aşık Paşazade,
Yine Yunus Emre ve Kaygusuz Abdal gibi sufileri yüksek kültürden habersiz
saymanın isabetsizliğine işaret ederek yüksek kültürle alt kültür arasındaki ilişkiyi
birbirini dışlayan veya birbirine kayıtsız kalan bir ilişki olarak değil birbirleriyle
ilişkili görmenin daha verimli olacağını düşünür.
24
Sufiliğe yönelik bu yaklaşımını halkın Müslümanlığına yönelik izahında da
görürüz. Ona göre Halk İslam’ı şehir tasavvufundan o kadar da kopuk değildir. Hacı
Bektaş inancası etrafında gelişmiş Halk İslam’ını tanımlarken onun ‘şehirli din
adamlarının etkisinden uzakta ancak şehirli mutasavvıflarla bir alış veriş içinde olan
evliya/eren ekseninde gelişmiş bir kılgılar ve inançlar örgüsü’ olduğunu vurgular.
Şehirli ve kitabi tasavvuftan kaynaklanan İslam anlayışı evliya inancası şekline
bürünerek halka ulaşır, sonra halk arasında gelişir ve zamanla bu Halk İslam’ı da
18
A.g.m., s. 84
19
A.g.m., s. 82
20
A.g.m., s. 86-87
21
A.g.m., s.74-76
22
A.g.m., s.76-77
23
Ahmet T.Karamustafa, “Early Sufism in Eastern Anatolia” Classical Persian Sufism From Its
Origins to Rumî (Ed. Leonard Lewisohn), Khaniqahi Nimetullahi Publications, New York 1993, s. 196-
197.
24
A.g.m., s. 197.
RESUL AY
250
dede, baba olarak adlandırılan kendi din adamlarını türetir.
25
Fakat son kertede Halk
İslam’ının ‘şehirli seçkinlerin’ İslam’ından çok farklı olduğunu da belirtir. Söz
konusu İslam’ı ‘şeriat halkası dışına taşan bir evliya inancına’ dayalı, peygamber
soyuna aşırı bağlılık, İslam’a girmenin adeta Seyyidlere ve velilere bağlanarak
Peygamber soyuna tutunabilmek şeklinde algılandığı, yatır merkezli ziyaret ve adak
gibi kılgıların olduğu bir inanç olarak tanımlar.
26
Köprülü geleneğinde Halk İslam’ı için kullanılan senkretizm ve heterodoks
kavramları da yakın dönem çalışmalarının tartışma konularındandır. Literatürümüze
bağdaştırmacılık olarak geçen ve birçok inanç sisteminin birleşimini ifade etmek
için kullanılan Senkretizm kavramına itiraz onun sadece halk İslam’ının ayırt edici
bir özelliği olarak sunulmasına, oysa hemen her inanç sisteminin önceki inançlardan
veya çevre kültürlerden etkiler taşıyabileceğine, bu yüzden bu kavramın tek başına
Halk İslam’ını anlamaya ve açıklamaya yetmeyeceğine yöneliktir.
27
Bu manada
heterodoksi kavramı daha çok tartışılır; bu tartışma onun arka planında bir takım
siyasi ve ideolojik anlamlar taşıdığından tutun, onun dışlayıcı, ayrıştırıcı hatta tezyif
edici anlamlarla yüklü olduğuna kadar bir dizi gerekçeye dayandırılır. Bu yaklaşımla
şehirli ve kitabi İslam’ın doğru, sözlü aktarıma dayalı halk İslam’ının ise yanlış,
eksik veya aykırı olduğunu düşünmenin doğru bir yaklaşım olamayacağı ifade
edilir.
28
Bu kavramın sakıncalı bulunan bir başka yanı Karakaya’nın cümlelerinde
ifadesini şöyle bulur. Ona göre heterodoks kavramı bir inanç sistemini kendi
bütünselliği içinde ve içsel bir bakışla değil de norm kabul edilen bir başka inanç
zaviyesinden ve ondan farklılaştığı noktalar üzerinden tarif edilmesi sonucunu
doğurur. Aslında böyle bir yaklaşım farklı inançların gelişiminin sadece hakim
anlayışla olan ilişki çerçevesinde geliştiği, ondan bağımsız bir değişim, gelişim
sürecinin olamayacağı kabulünü de beraberinde getirir.
29
Karakaya bu ayrım yerine
dinsel farklılaşmayı müteşerri/şeriat merkezli İslam ile mistik/batıni İslam
farklılaşması üzerinden kurgulamayı daha anlamlı bulur.
30
Söz konusu farklılaşmayı
ifade için kullanılan ortodoks-heterodoks kavramlarına bu kavramlar üzerinde geniş
tahliller yaparak itirazlarını dile getiren Dressler de benzer bir alternatif önerir: Sufi
şeyhlerden/velilerden kaynaklı İslam, şeriattan kaynaklı İslam.
31
25
Ahmet T. Karamustafa, “Hacı Bektaş Veli ve Anadolu’da Müslümanlık” Uluslararası Hacı
Bektaş Veli Sempozyumu Bildirileri, Hacı Bektaş Veli Güneşte Zerresinden, Deryada Katresinden, Der.
Pınar Ecevitoğlu, Ali M. Irak, Ayhan Yalçınkaya, Dipnot Yay., Ankara, 2010, s. 46-48
26
Ahmet T. Karamustafa, “Anadolu’nun İslamlaşması Bağlamında Aleviliğin Oluşumu”
Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih-Kimlik-İnanç-Ritüel (Der: Yalçın Çakmak, İmran Gürtaş), İletişim
Yay., İstanbul, 2015, s. 47-49
27
Karamustafa, “Hacı Bektaş Veli ve Anadolu’da Müslümanlık”, s. 47; Ayfer Karakaya-Stump,
Vefailik, Bektaşilik, Kızılbaşlık: Alevi Kaynaklarını, Tarihini ve Tarih Yazımını Yeniden Düşünmek,
İstanbul Bilgi Ünv. Yay., İstanbul, 2015, s. 6-7
28
Karamustafa, “Hacı Bektaş Veli ve Anadolu’da Müslümanlık”, s. 47; Karakaya, Vefailik,
Bektaşilik..., s. 5, 8.
29
Karakaya, Vefailik, Bektaşilik..., s. 8
30
Karakaya, Vefailik, Bektaşilik..., s. 9
31
Marcus Dressler, “How to Conceptualize Inner-Islamic Plurality/Difference: ‘Heterodoxy’ and
‘Syncretism’ in the Writings of Mehmet F. Köprülü (1890–1966)” British Journal of Middle Eastern
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONU LU ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ:
GENEL YAKLAŞIM, KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
251
Anadolu’daki İslami farklılaşmayı tanımlamada nispeten daha sade ve daha
kapsayıcı bir öneri de Rıza Yıldırım’dan gelir. O bu farklılaşmayı müteşerri ve gayri
müteşerri kavramlarıyla ifade etmeyi tercih eder. Kitap ve sünnet çerçevesinde
oluşturulmuş kurallar manzumesini (şeriat) dinin ana çerçevesi olarak kabul edenler
müteşerri, dinsel kurtuluşun ana kaynağı olarak şeri kurallara uymak yerine imam
veya veli gibi kutsal ile ilişkili/irtibatlı kişilere intisap etmeyi dindarlık biçimi olarak
benimseyenler de gayri müteşerri olarak adlandırılır. Tabii intisap edilen imam veya
veliye yüklenen anlam veya karizma bu bağlılıkta büyük önem taşır. Zira onlar
‘kitabın gerçek manasını yorumlama yetkisine ve özsel bir kurtarıcılık niteliğine
sahip’ kimseler olarak kabul edilir. Yıldırım bu anlayışın veya dindarlık biçiminin
temelini Şia’nın ilk ortaya çıkışındaki mantığa dayandırır. Şia geleneği Peygamberin
ölümüyle vahyin kesilmediğini aksine velayet ve imamet formunda devam ettiğini,
şeriatın gerçek anlamına, sahip oldukları özel bilgi ile imamların ve velilerin nüfuz
edebileceğini iddia ediyordu. İşte bu soydan geldiğine inanan imamların veya bu
ehliyete sahip velilerin kutsalla olan irtibatına istinaden onlara tutunarak kurtuluşa
erme inancı bu çevrelerde yaygınlık kazanmıştı.
32
Alevilik tarihiyle Anadolu’nun İslamlaşma tarihi veya daha doğru bir ifadeyle
Anadolu’da İslam’ın farklılaşma tarihi büyük paralellik gösterir. Bu yüzden
Aleviliğe ve onun tarihine duyulan mütemadi ilgi erken dönem Anadolu İslam’ına
olan ilgiyi de canlı tutar. Son yıllarda Aleviliği Kürt Aleviliği üzerinden inceleme
eğilimi konuya apayrı bir boyut ve zenginlik katmıştır. Hatta yukarıda bahsedilen
Türk etnik kökenli yaklaşımların yeniden tartışmaya açılmasında bu eğilimin rolü
yadsınamaz. Orta Asya ve Şamanizm’le olası bir ilişkinin Kürt Aleviliği için pek bir
şey ifade etmeyeceği hatta senkretizm yollu tanımlamalarda da ortak bir senkretizm
bileşenlerinden bahsetmenin mümkün olamayacağı anlaşıldı. Çünkü her iki
Aleviliğin kendine has farklı kültürel ve inanç geçmişleri ve kültürel etkileşimleri
vardı. Kürt Aleviliği üzerinden yürüyen çalışmaların bir başka katkısı da
Anadolu’daki Aleviliğin çevre bölgelerdeki Alevilik türevi inanışlarla bir ilişkisinin
olduğunun anlaşılmasıydı. Bu durum bize Anadolu Aleviliğinin oluşum tarihinin
Ehli Hak, Kakai, Şabak, Nusayri, Dürzi ve Yezidi gibi dinsel oluşumlarla birlikte ele
almak gerekliliğini, hatta buradan İslam dünyasındaki uzun Batıniyye ve Gulat Şia
tarihini göz ardı etmemeyi hatırlattı. Bir başka önemli katkısı da her iki Aleviliğin
(Ehli Hak ve Kakailik de dahil) aynı tarihsel koşullar altında, ortak kanallar
üzerinden ve aynı süreç neticesinde ortaya çıkmış olduğunun fark edilmesidir.
Burada Vefailiğin her iki oluşumdaki en ciddi aracılık rolü dikkat çekicidir.
33
Studies, December 2010, 37 (3), s. 259-260
32
Rıza Yıldırım, Geleneksel Alevilik: İnanç, İbadet, Kurumlar, Toplumsal Yapı, Kolektif Bellek,
İletişim Yay., İstanbul, 2018, s. 54
33
Erdal Gezik, Dinsel, etnik ve Politik Sorunlar Bağlamında Alevi Kürtler, İletişim yay., İstanbul,
2012; “Bu ‘Yol’ Nereden Gelir: Anadolu Aleviliğinin Başlangıcını Aramak”, Kızılbaşlık Alevilik
Bektaşilik: Tarih-Kimlik-İnanç-Ritüel, İletişim Yay., İstanbul, 2015, s. 259-267; Erdoğan Yalgın, “Batıni
Kürt Aleviliğinde Ebu’l Vefâ-i Kürdi ve Tarihsel Mirası” Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih-Kimlik-
İnanç-Ritüel, İletişim Yay., İstanbul, 2015, s. 141-161; Karakaya-Stump, a.g.e.; Resul Ay, “İslam
Dünyasının “Öteki” İnanç Grupları Yahut Batıniyye- İsmailiyye Etkisinde Ortak Bir Kimlik Görünümü:
RESUL AY
252
Buraya kadar literatür üzerinden yaptığımız değerlendirmeden de
anlaşılabileceği gibi erken dönemleri itibariyle Anadolu’da İslam konusunun çok
boyutlu, çok katmanlı olduğu anlaşılır. Bir taraftan Anadolu’nun İslamlaşması, diğer
taraftan İslam’ının farklılaşması ve en nihayetinde Aleviliğin oluşum süreci ya da
ona köken arayışı. Bütün bu zaviyelerden konuya yönelik çalışmalar belli bir
aşamaya geldi. Konuyla ilgili kıt kaynaklar tabiri caizse didik didik edildi. Bu
yönüyle halen bilinmezliklerin ve cevap bekleyen soruların çokluğuna rağmen
gelinen aşamanın önemli olduğu da bir gerçektir. Hatta Selçuklu dönemi veya geç
Ortaçağ Anadolu tarih yazıcılığının en canlı alanı olduğu da söylenebilir. Şüphesiz
bunda konunun artık bir fikir üretme ve entelektüel tartışma alanı haline gelmesinin
rolü büyüktür. Zira yukarıda çerçevesi çizilmeye çalışılan konular etrafında üretilen
bilgiler büyük ölçüde yeni ampirik verilerden ziyade mevcut kaynakların satır
aralarını okunmak suretiyle geliştirilen yeni yaklaşımlar ve yeni fikirler şeklindedir.
Tabii istisnaları da göz ardı etmiyorum. Belki de alanı çekici kılan düşünsel
faaliyetlere/ fikir jimnastiğine uygun olan bu doğasıdır.
KAYNAKÇA
Akpınar, Alişan, “II. Abdülhamid Dönemi Devlet Zihniyetinin Alevi Algısı”
Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih Kimlik-İnanç-Ritüel (Der. Yalçın
Çakmak-İmran Gürtaş), İletişim Yay., İstanbul 2015.
Alandağlı, Murat “Kızılbaşlara Dair İki Rapor: 19. Yüzyılın Son Çeyreğinde
Osmanlı İdarecilerinin Gözüyle Kızılbaşlar” Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik:
Tarih Kimlik-İnanç-Ritüel (Der. Yalçın Çakmak-İmran Gürtaş), İletişim Yay.,
İstanbul 2015.
Ay, Resul, “İslam Dünyasının “Öteki” İnanç Grupları Yahut Batıniyye- İsmailiyye
Etkisinde Ortak Bir Kimlik Görünümü: Ehl-i Haklar, Alevi-Bektaşiler,
Kakailer, Şabaklar, Nusayri ve Dürziler” Türk sosyal tarihçiliğinde Bir Yalnız
İsım Bahaeddin Yediyıldız’a Armağan (ed. Yunus Koç-Serhat Küçük), Türk
Kültürünü Araştırma Enst. Yay., Ankara, 2015.
Babinger, Franz -Fuad Köprülü, Anadolu’da İslamiyet, (Yay. Mehmet Kanar), İnsan
Yay., İstanbul 1996.
Baha Said Bey, Türkiye’de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayrî Zümreleri (Haz. İsmail
Görkem) T.C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2000.
Çakmak, Yalçın, II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devleti’nin Kızılbaş/Alevi
Siyaseti (1876-1909) (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Ankara 2018.
Ehl-i Haklar, Alevi-Bektaşiler, Kakailer, Şabaklar, Nusayri ve Dürziler” Türk sosyal tarihçiliğinde Bir
Yalnız İsim Bahaeddin Yediyıldız’a Armağan (ed. Yunus Koç-Serhat Küçük), Türk Kültürünü Araştırma
Enst. Yay., Ankara, 2015, s. 77-92.
ANADOLU’DA İSLAM VEYA İSLAMLAŞMA KONU LU ÇALIŞMALARIN DÜNÜ BUGÜNÜ:
GENEL YAKLAŞIM, KAVRAMLAR VE TARTIŞMALAR
253
Çetin, Osman, Selçuklu Müesseseleri ve Anadolu’da İslamiyet’in Yayılışı, Marifet
Yay., İstanbul 1981.
Dressler, Marcus, “How to Conceptualize Inner-Islamic Plurality/Difference:
‘Heterodoxy’ and ‘Syncretism’ in the Writings of Mehmet F. Köprülü (1890–
1966)” British Journal of Middle Eastern Studies, December 2010.
Gezik, Erdal, Dinsel, Etnik ve Politik Sorunlar Bağlamında Alevi Kürtler, İletişim
yay., İstanbul, 2012.
Gezik, Erdal, “Bu ‘Yol’ Nereden Gelir: Anadolu Aleviliğinin Başlangıcını Aramak”,
Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih Kimlik-İnanç-Ritüel (Der. Yalçın
Çakmak-İmran Gürtaş), İletişim Yay., İstanbul 2015.
Gölpınarlı, Abdülbaki, Alevî Bektâşî Nefesleri, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1992.
Gölpınarlı, Abdülbaki, Melâmîlik ve Melâmîler, Gri Yay., İstanbul 1992.
Gölpınarlı, Abdülbaki, Yunus Emre ve Tasavvuf, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1992.
Karakaya-Stump, Ayfer, Vefailik, Bektaşilik, Kızılbaşlık: Alevi Kaynaklarını,
Tarihini ve Tarih Yazımını Yeniden Düşünmek, İstanbul Bilgi Ünv. Yay.,
İstanbul, 2015.
Karamustafa, Ahmet T., Vâhidî’s, Menâkıb-ı Hvoca-i Cihân ve Netice-i Cân:
Critical edition and historical analysis, Harvard Unv., Cambridge, Mass.,
1993.
Karamustafa, Ahmet T., “Early Sufism in Eastern Anatolia” Classical Persian
Sufism From Its Origins to Rumî (Ed. Leonard Lewisohn), Khaniqahi
Nimetullahi Publications, New York 1993.
Karamustafa, Ahmet T., “Yesevîlik, Melâmetîlik, Kalender’ilik, Vefâîlik ve
Anadolu Tasavvufunun Kökenleri Sorunu”, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf ve
Sufiler: Kaynaklar-Doktrin-Ayin ve Erkan-Tarikatlar-Edebiyat-Mimari-
İkonografi-Modernizm (Haz. Ahmet Yaşar Ocak), TTK. Yay., Ankara 2005.
Karamustafa, Ahmet T., “Hacı Bektaş Veli ve Anadolu’da Müslümanlık”
Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu Bildirileri, Hacı Bektaş Veli
Güneşte Zerresinden, Deryada Katresinden, Der. Pınar Ecevitoğlu, Ali M.
Irak, Ayhan Yalçınkaya, Dipnot Yay., Ankara, 2010.
Karamustafa, Ahmet T., “Anadolu’nun İslamlaşması Bağlamında Aleviliğin
Oluşumu” Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih-Kimlik-İnanç-Ritüel (Der.
Yalçın Çakmak, İmran Gürtaş), İletişim Yay., İstanbul, 2015.
Köprülü, Fuad, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, TTK. Yay., Ankara 1991.
Köprülü, Fuad, Anadolu’da İslamiyet, (Yay. Mehmet Kanar), İnsan Yay., İstanbul
1996.
RESUL AY
254
Leiser, Gary, “The Madrasah and the Islamization of Anatolia before the Ottomans”
Law and Education in Medieval Islam: Studies in Memory of Professor
George Makdisi (der. Joseph E Lowry, D. J. Sttewart ve S.M. Toorawa),
E.J.W. Gibb Memorial Trust, Cambridge, 2004.
Melikoff, Irene, Uyur İdik Uyardılar Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları (Çev. Turan
Alptekin), Cem Yay., İstanbul 1994.
Melikoff, Irene, Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları (Çev. Turan Alptekin), Cem Yay.,
İstanbul, 1994.
Ocak, Ahmet Yaşar, Alevî ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, İletişim
Yay., İstanbul, 2005.
Ocak, Ahmet Yaşar, “Türkiye Selçukluları Döneminde ve Sonrasında Vefai Tarikatı
(Vefaiyye) (Türkiye Popüler Tasavvuf Tarihine Farklı Bir Yaklaşım)”,
Belleten, LXX, sayı:257 (2006).
Ocak, Ahmet Yaşar, “Anadolu’da İslam” Ortaçağlar Anadolu’sunda İslam’ın Ayak
İzleri: Selçuklu Dönemi- Makaleler Araştırmalar-, Kitap Yayınevi, İstanbul
2011.
Ocak, Ahmet Yaşar, “Türkiye Tarihinde İslam’ın İkinci Yüzü: Anadolu’da Şiilik
Meselesini Yeniden Düşünmek Yahut İsmaili Etkilere Dair” Ortaçağlar
Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri: Selçuklu Dönemi, Makaleler-
Araştırmalar, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2011.
Ocak, Ahmet Yaşar, “Babailer İsyanından Kızılbaşlığa: Anadolu’da İslam
Heterodoksisinin Doğuş ve Gelişim Tarihine Kısa Bir Bakış” Ortaçağlar
Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri: Selçuklu Dönemi, Makaleler-
Araştırmalar, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2011.
Wryonis, Speros, The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process
of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century, Uniersity of
California Press, Berkeley 1971.
Yalgın, Erdoğan, “Batıni Kürt Aleviliğinde Ebu’l Vefâ-i Kürdi ve Tarihsel Mirası”
Kızılbaşlık Alevilik Bektaşilik: Tarih-Kimlik-İnanç-Ritüel, İletişim Yay.,
İstanbul, 2015.
Yıldırım, Rıza, Geleneksel Alevilik: İnanç, İbadet, Kurumlar, Toplumsal Yapı,
Kolektif Bellek, İletişim Yay., İstanbul, 2018.