ArticlePDF Available

Atatürk Kültür Merkezi Dergisi ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH ATATÜRK SUPREME COÜNCIL YÜKSEK KURUMU FOR CULTURE, LANGUAGE AND HISTORY ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ATATÜRK CULTURE ÇENTER

Authors:
Erdemi
Atark Kültür Merkezi Dergisi Sayı 49 2007
Journal of Atatürk Culture Çenter Issue 49 2007
Mustafa Necati
S e p e t Ç i O ğ 1 U Özel Sayısı
Nisan, Ağustos ve Aralık Aylarında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Dergi
International Peer Reviewed Journal Published in April, August and December
ATATÜRK KÜLTÜR, L VE TARİH ATATÜRK SUPREME COÜNCIL
YÜKSEK KURUMU FOR CULTURE, LANGUAGE AND HISTORY
ATATÜRK LTÜR MERKE ATATÜRK CULTURE ÇENTER
Cilt / Vome: 17
Sayı / Issue: 49
Atatürk Kültür Merkezi Dergisi
Kurucusu / Founder Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı (19131993)
Sahibi / Owner on behalf of Atatürk Atatürk Külr Merkezi
Culture Çenter adına Başkan
Prof. Dr. Osman Horata
Editörler / Editors Doç. Dr. Recep Boztemur (ODTÜ)
Dr. Alev hya-Birgül (AKM Uzmanı)
Uzm. Alim Yanık (AKM Uzmanı)
Yazı İşleri Müdürü / Journal İmran Baba
Administrator
Yayın Kurulu / Editorial Board Prof. Dr. Hakkı Acun (Gazi Üniversitesi)
Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan (TOBB ETÜ)
Prof. Dr. Nihat Boydaş (Gazi Ü)
Prof. Dr. Nurettin Demir (Başkent Ü)
Prof. Dr. Melek Dosay-Gökdoğan (Ankara Ü)
Prof. Dr. Önder Göçgün (Pamukkale Ü)
Yrd. D. Dr. Nevin Ünal-Özkorkut (Ankara Ü)
Hakem Kurulu / Referees Board Prof. Dr. Şerif Aktaş (Gazi Ü)
Dr. Müjgan Cunbur
Doç. Dr. Yakup Çelik (Başkent Ü)
Prof. Dr. Nurullah Çetin (Ankara Ü)
Prof. Dr. İsmail Çetişli (Pamukkale Ü)
Prof. Dr. Abide Dan (Hacettepe Ü)
Dr. Gonca Gökalp (Hacettepe Ü)
Doç. Dr. Ayşenur İslam (Başkent Ü)
Prof. Dr. Esin hya (Ankara Ü)
Doç. Dr. Nesrin Karaca (Başkent Ü)
Prof. Dr. Ramazan Korkmaz (Fırat Ü)
Doç. Dr. S. Dilek Yalçın-Çelik (Hacettepe Ü)
Prof. Dr. Berin D. Yurdadoğ (Ankara Ü)
Yönetim Yeri / Managing Office Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, 133
06570 Maltepe - Ankara, TURKEY
Telefonlar / Telephones
elmek
web / web
Abone İşleri / Subscription
Posta Çek Numarası
ISSN
Kapak Tasarımı / Cover Design
Sayfa Tasarımı / Page Design
Baskı Yeri ve Tarihi / Press House and Date
Santral: +90 312. 232 22 57 - 231 23 48
Yazı İşleri / Editorial: +90 312. 232 43 21
erdemdergisi@gmail.com
www.akmb.gov.tr
Vedat Demirbaş
+90 312. 232 39 13
Belgegeçer (Faks): +90 312. 232 43 21
212938
1010-867-X
Grafik er Ltd. Şti.
G raf ike r Ltd. Şti.
+90 312. 284 16 39 Pbx
Grafiker Ofset
Kazım Karabekir Caddesi
Ali Kapakçı İşhanı 85/3
İskitler-ANKARA / +90 312. 384 00 18
Ankara, Aralık 2007 /Ankara, December 2007
İÇİNDEKİLER / CONTENTS
Osman Horata
Önder Göçgün
Kâzım Yet
Nurullah Çetin
Özlem Fedai
S. Dilek Yalçın-Çelik
Osman Gündüz
Abdullah Şengül
Mehmet Samsakçı
Sunuş
Anıların Işığında Mustafa Necati Sepetçioğlu
Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Romanlarında Türk Tarihinin Yorumu
The Interpratation of Turkis History in
Mustafa Necati Sepeioğlu 's Novels
Mustafa Necati Sepetçioğlunun
Tarihî Romanlarının Millî Bilince Katkısı
The Contribution of Mustafa N. Sepetçioğlu’s
Historical Novels to the National Consciousness
Türklerde Devlet Bilinci ve Birlik Düşüncesinin
Uyandırılması Açısından Mustafa Necati
Sepetçioğlu'nun Kilit ve Çatı Romanlarını
Yeniden Okumak
Re-reading of M. N. Sepeioğlu 's Novels,
Kilit and Çatı, in terms of Amkening in the Turks
of the Ideas of State and National Unity
Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Tarihî Roman Anlayışı ve Türk Edebiyatında
Tarihî Roman Geleneği İçerisindeki Yeri
Mustafa N. Sepeioğlu 's Understanding
of Historical Novel and His Place in the Tradition
of Historical Novel in the Turkish Literatüre
Mustafa Necati Sepetçioğlunun
'Büyülü Dünya'sından 'BüyükTürkiye Rüyası'na
From Mustafa Necati Sepetçioğlu’s Magical World'tc
his Dream of 'Great Turkey'
Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Romanlarında Bir Anlatım Unsuru
Olarak Semboller
Symbols in the Novels of M. N. Sepetçioğlu
as Elements of Narration
Sepetçioğlu'nun Kuruluşu Konu Alan
Romanlarının İlk Beşinde Manevî Ocaklar
The Spiritual Associations in Sepeioğlu 's
First ve Novels dealing with the Establishment
of the Ottoman Empire
ix-x
xi-xiv
1-6
7-18
19-34
35-48
49-56
57-66
67-76
Mesut Tekşan Tarihe Sığmayan Destan Romanı
... Ve Çanakkale (1 Geldiler, 2 Gördüler,
3 Döndüler) Mustafa Necati Sepetçioğlu 197-210
... Ve Çanakkale.-A Novel of an Unremitting
Heroism tfıat is Incommensurate witfı History
Writing (I Geldiler, 2 Gördüler, 3 Döndüler)
Mustafa Necati Sepetçioğlu
Alâattin Karaca Cevahir ile Sadık Çavuş'un
Buğday Kamyonunda İsmet İnö ve
Dönemin Toplumsal Sorunları 211-224
ismet İnönü and Social Problems
in his Period as reflected in Sepetçioğlu 's Novel,
Cevahir ile Sadık Çav'un Buğday Kamyonu
Nevzat Özkan Tarihî Zamanın Kurgulanmasında
Dil Kullanımı:
Mustafa Necati Sepetçioğlu Örneği 225-254
The Usage of Language in Fıctionalising of the
Historical Time.- The M.N . Sepeioğlu Model
Ahmet Şimşek Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Karşılaştırmalı Türk Destanla Ad
Eserinin Tarih Eğitimi Açısından Değeri 255-266
The Value of M. N. Sepetçioğlu 's Book,
Kaılaştırmalı Türk Destanları for the History Education
Şahin Köktürk Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Yaratılış ve
Türey Destanında Yeniden Yazma ve Edebî
Dönüştürüm (Metinlerarası İlişkiler) 267-288
Epic Re-Writing and Literary Transformation
(Intertextual Relationsjin M. N. Sepeioğlu's
Epopee, Yaratılış ve Türeyiş
Haşan Boynukara Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Bir Ömür Boyu Kıbs/Boyun Eğiş
Romanında Tasvirler ve Tahliller 289-296
Descriptions and Analyses in M. N. Sepetçioğlu s
Novel, Bir Ömür Boyu Kıbs/Boyun Eğiş
Zeki Taştan Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Yayımlanmamış Bir Oyunu:
Meragalı Abdülkadir 297-312
An Unpublished Play of Mustafa Necati Sepetçioğlu.-
MeragaAbdülkadir
Müzeyyen Buttanrı Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Basılı Tiyatro Eserlerindeki Muhteva ve
Günümüz İnsanına Mesajları 313-328
The Content of Mustafa Necati Sepeioğlu's
Published Plays and His Message
to the Presen t People
ı
Tacettin Şimşek Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Tragedya Yazarlığı ve Büyük Otmarlar
M. N. Sepetçioğlu as tfıe Tragedy Writer and
His Piay, Büyük Otmarlar
Selma Baş Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Öykülerinde Nesne-İnsan İlişkisi
The Object-Human Relationsfıip in
Mustafa Necati Sepeioğlu's Stories
Ömer Çakır Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Hikâyeleri
Üzerine Genel Bir Değerlendirme 353-380
A General Evaluation of
Mustafa Necati Sepelçilus Stories
Fatih Arslan Tarihin Dirildiği Gün:
Maziden Roman Ütopyasına 381-386
Tfıe Day of the Revival of History.-
from tfıe Past to tfıe Utopia of Novel
Ölümünün Birinci Yılında
Mustafa Necati Sepetçioğlu Sempozyumu
24-25 Mayıs 2007 ANKARA
Sempozyumdam Fotraflar 387
329-340
341-352
Erdem Yayın İlkeleri 389
Tarihsel Olaylar Dizgesinin,
Kurgusal M etinde Yansıtılması Duyarlılığı ve
Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun
Kilit İsimli Romanı
Mithat DURMUŞ*
ÖZ
Bu çalışmada, yaşanmış bir gerçeklik olan tarih ile kurgusal metin ara
nda nasıl ve ne am bir ilişkinin var olduğu, tarihsel bilgi birikimi
üzerine inşa edilmiş / kurgulanmış edemetnin, okura iletisinin ne
olduğu üzerinde durulmuş, Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Kilit isimli
romanında, okur belleğinin nasıl kurgulanmak istendi açıklanmaya
çalışılmıştır. Sepetçioğlu'nun iletilerindeki duyuş tarzının ılımları da
bu bağlamda incelenmtir.
Anahtar Kelimeler.- Tarihsel roman, tarih-edebî metin ilişkisi, Mustafa
Necati Sepeioğlu, milli romantik duyuş.
ABSTRACT
The Reproduction of Historical Events in the Fictional Text
and the Novel of Mustafa Necati Sepetçioğlu The Lock
İn this study I deal with the relations between history, which is a true
life reality, and fictional contexts. The message of fictional literary text
to the reader that is built on the basis of historical knowledge is also
discussed. 1 try to find out how the readers memory is expected to
be organised in Mustafa Necati Sepetçioğlu's novel named The Lock.
Sepetçioğlu's way of perceptions in his messages is also discussed.
Key Words: Historical novel, the relationship between historical-
literary texts, Mustafa Necati Sepetçioğlu, national romantic feeiings.
Tarih ile roman kavramlarının bir birleriyle olan ilişkileri; bilişsel olan
la duyuşsal olanın bir birine bakışımını yansıtmasının yanı ra, bel
leksel bir kurgu oluşumunu da yansıtan öğeler konumundadır.
Millî kimliğin ve bireysel belleğin oluşumunda sanatkâr duyarlılığı ile me
tinsel kodlamalar arasında sıkı bir ilki vardır. Sanatkâr içinden çıktığı top
* Yard. Doç. Dr.. Kafkas Üniversitesi Fen-Edb.Fak. TDE Bölümü / KARS,
e-posta: mithat.durmus@gmail.com
#
Erdem
116
49
2007
Mithat DURMUŞ
lumun kültürel belleğine ne denli duyarlı olduğunu ve bu kültürel bellekten
kendisinde neler taşıdığını ortaya koyduğu metinlerle sunmuş olur. "Yazarın
kimliği "bir anlamda ortaya koyduğu edebî metnin dilinde saklıdır. Çünkü dil
içerisinde mevcut unsurlar, sanatkârın gizli benini anlatan öğelerdir. Gönde
rici durumunda olan yazar, metin dili içerisinde, mizacını, kültürünü, içinde
bulunduğu ruh halini, niyetini, kendi kabuller dünyasına ait unsurları, mil
li bellekten kendinde taşıdığı izleri, alıcı durumundaki insanlarla kuracağı
ilişkisini, dilin sunduğu olanaklar arasından yapacağı seçkilerle belirlemiş
olur. Bu açıdan sosyal bir varlık olan dil, sanatkârın kullanımında "özge ze"
dönüşür ve her bir söz, kurmaca bir anlatı içinde fikri bir anlatıyı da imler.
Edebî eser bir seçme ve birleştirme işlemidir. Şerif Aktaş’ın (1986: 58): "Üs
lup ferdidir, kaynağını yazarın mizacından ve tecrübesinden alır. O, yazarın
gizli ve şahsî mitolojisine uzanan kendi kendine yeten bir dildir ifadesinde
saklı olan yargı, bizi sanatkârın üslubundan hareketle onun mitolojisine da
vet eder.
Geniş anlamda sanatkâr, dar anlamda yazar, dil aracılığı ile zamana ve
mekâna sinmiş yaşanmışlıkları estetik düzeyde işleyerek bir yandan belleği
sarsar, diğer yandan sarsılan bu bellekle oluşmuş bir bilincin yaratılmasına
olanak harlar. Sanatkârın farklı seziş ve anlatış özelliği, onun estetik zevki
ile doğrudan ilgilidir. Estetik zevk ise, kültürel bir kazanımdır. Sanatkâr,"....
ister uyuşan, ister çatışan duygu, düşünce, hayal ve davranışlara sahip ol
sun, içinde yaşadığı cemiyetle bir takım münasebet ve bağlar kurar." (Tural
1991: 26) ve meydana getirdiği eser, konu edindiği cemiyetin, estetik zevk,
duygu, düşünce, kabul ve davranışlar dünyasını, bir nispet dâhilinde yansı
tır. Sanatçı ile ortaya koyduğu eser ve konu edinilen -dolayısıyla hitap etti
ği- topluluk ve toplum arasında sıkı bir ilki vardır. Sanatkâr, bilincin yara
tılmasına olanak hazırlayarak, bireysel kimliği sosyal kimliğe dönüştürür.
lan Assmann'ın (2001:131) ifadesi ile kimlik, "bireysel, sosyal ve sosyo-
genetik bir olgudur. Bireysel kimliği, sosyogenetik kimlik belirler. Bu açı
dan tarih biraz da kimlik araştırması demektir. Tarihsel roman, öykü ya da
şiir metni, sosyal kimliği çözümleme/anlama amacı taşınarak şekillenir.
Sanatkârın bireysel kimliği, sosyal kimliğin algılanış biçimini belirlemede
son derece önemlidir. "Ben kimliği", "biz kimliğinin şekillenmesinde ve ta
nımlanmasında önemle rol oynar. Sonraki nesiller de biz kimliği"nin anlam
dünyası içinde kendisine kimlik edinir. Bireysel artılarımız, sosyal kimliğimi
zin genişlemesine olanak hazırlar. Bu bakımdan sanatkâr, "biz kimliği"ni dile
getirebilme/söze dönüştürme yetisi bakımından, sosyal kimliği oluşturan
diğer bireylere oranla çok daha fazla yetkin ve sorumluluk sahibidir.
Tarihsel Olaylar Dizgesinin, Kurgusal Metinde Yansıtılması Duyarlılığı ve
Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Kilit İsimli Romanı
Her edebî metin -ister anlatıya dayansın isterse dayanmasın- bir kodla
madın Yazar ya da şair kurduğu/kurguladığı metin içinde kodlama yapar.
Böyle olduğu içindir ki, edebî metinleri tahlil etme/çözümleme gereği du
yarız. Kodlama ifadesini, anlatılan şeyin gizli tutulması, olarak algılamamak
gerekir. Kodlama, bir gizlilik içeriyor olmasına karşın, yazarın temel am a
cı olan anlatma, haber verme, düşündürme... vb. unsurları engelleyen bir
anlam ermez. Kodlama, metin bittikten sonra ortaya çıkar, metnin amacı
dil, yapısal sonucudur.
Kodlamayi; sanatkârın gizli benim giden gönderimler, edebî metnin derin yapısını
ortaya koyan ifadeler olarak düşünmek gerekir. Anlatıya dayalı edebî metin
ler, temelde bir kurgulamadır. Yazar, bu kurgu içinde okurunu yakalamak ve
ona bir iletide bulunmak arzusunu taşır. İletinin hangi düzeyde, ne amaçla
varolacağına ise yazar karar verir. Okur, iletinin anlam çerçevesini kendi do
nanımına göre genişletir ya da azaltır. Dolayısıyla metnin anlamı okurunca
tamamlanır da denebilir.
Millî bilinç kazanımını sağlayan tarihsel gerçeklik, edebî metinle daima
kendisine dönülen ve estetik algılanmaya açık hale getirilen metne dö
nüştürülür . Sanatkârın algılayış düzeyi ile toplumsal bilinç yansımalarını
değerlendireceğimiz bu çalışmada, Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun K ilit'
isimli romanındaki kurgunun bireysel ve sosyal kimlik açısından değerlen
dirmesini yapacağız.
Sepetçioğlu'nun en tanınmış romanlarından birisi olan Kilit, tarihsel ger
çekliğin kurgulama aracılığı ile belleksel var oluşa dönüştürülmesidir.
Roman, "Ben Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan" ifadesi ile başlar.
Bu giriş, romanın ilerleyen bölümlerinde birçok kez yinelenir. Yazar, eserine
başlarken sorumlulukaldığı noktayı özellikle vurgulamak ister. Roman, Türk-
lerin Anadolu'ya gelişi ve bu toprakları yurt edinişleri üzerine kurulmuş ol
masına rağmen, metnin çekirdek ifadesi konumundaki "Ben Tanrı gibi gökte
olmuş Türk Bilge Kağan" ifadesi aracılığı ile art gönderimler yapılarak, oku
run, Türklerin tarihteki var oluş anlarına kadar götürülmesi sağlanır. Dolayı
sıyla roman, haldeki bir olayla değil, art zamanlı bir ifade ile başlatılmıştır.
Art zamandan, hâldeki olaylara geliş ve bu olaylar karşısında roman bki-
sinin sergileyeceği tavır, tarihsel bir duruşun süregelen anlatımı olur. Eser
de yazar adına konuşan ve ilk bölümde roman başkişisi konumundaki Sarı
Hoca, yazarın ifadesi ile, "...Şamanlardan el almış bir Selçuklu dervişidir"
I İncelemeye esas alınan metin: Mustafa Necati Sepetçioğlu, Kilit, İrfan Yayınevi, İstanbul 1988
(15. Baskı).
Mithat DURMUŞ
Erdem
118
49
2007 (Sepetçioğlu 1988: 63). Sembol değer olarak bilgiyi temsil eden Sarı Hoca,
"yeryüzü ile gökyüzünü dolduran bir akıl (Sepetçioğlu 1988: 9) olarak Sel
çuklu Sultanı Çağrı Beyin geleceğini emanet edeceği oğlu Alpaslana hoca
lık yapmaktadır. Alpaslan, yine bir sembol değer olarak tarihsel kişiliğinden
çıkarılmaksızın gelecek nesli imleyen bir anlatımla verilir. Gelecek nesillerin
donanımlı yetiştirilmesi gerekliliği Alpaslan aracılığı ile okuyucuya hisset
tirilmek istenir. Bir yandan Sarı Hocadan ders alan Alpaslan, diğer yandan
amcası Sav-Tekin'den at binmeyi, kılıç kuşanmayı öğrenir. Destan söyleme
geleneğimizdeki Alp-Bilge tipini üzerinde toplayan Alpaslan, önemli bir gö
revin yerine getirilmesi in yetiştirilmiş kahraman konumundadır. Romana
ad olan Kilit, Alpaslan'ın görevinin de kilididir. Okur, gerek anlatımdaki za-
mansal ve mekânsal art gönderimlerle, gerekse ifadeye dayalı, semboller
aracılığı ile iletilmek istenen düşünsel endişenin izini roman boyunca takip
etmek durumunda kalır. Yazarla ve roman başkişisi ile birlikte K il it în gizini
çözmeye, onu açmaya çalışır. Bir sembol olan Kilit, okurun zihninde imgesel
değer kazanır. Roman boyunca Kilit, gelecek nesillerin nasıl yetiştirilmesi,
devlet bekasının nasıl korunması ve romana olay örgüsü olan Anadolu'nun
nasıl fethedildiği sorularının cevabı olur.
İslâmî bir kimlikle donatılan ve derv sözcüğü ile tanıtılan Sarı Hocanın
Şamanlardan el almış birisi olması ile, yine İslamiyet öncesi Türk kültür tarihi
açısından önemi yadsınamayan Göktürk Yazıtlarındaki "Ben Tanrı gibi gökte
olmuş Türk Bilge Kağan" ifadesinin, hâldeki olayların aktarımında kullanıl
ması, tarihsel bilincin sürekliliğini vurgulamak amacını taşıdığı açıktır. Geç
mişin mitosu ile geleceğin ütopyası arasında bağ kurma endişesini taşıyan
Sepetçioğlu, Kilit sembol değeri ile bu bağın nasıl kurulacağını veya koparıl
mış bağın nasıl yeniden birleştirileceğini okuruna sunmak ister. Böylesine
yüksek bir idealle olay örgüsünü kurmak isteyen yazar, teknik açıdan kimi
aksaklıkların önüne geçemez. Zamanın kullanımı ile olay örgüsündeki kimi
kırılmalar bu bakımdan dikkati çeker.
Ancak, şunu da vurgulamak gerekir ki, iki olay örgüsü üzerine kurulmuş
olan anlatı; tarihsel gerçeklikte Anadolu'ya Türklerin geliş serüvenini yapı
sal açıdan metne yansıtabilmiştir. Sarı Hoca, Sav-Tekin, Alpaslan, Tuğrul ve
Çağı Bey etrafında kurgulanan olay örgüsü, romanın başlangıcında Türkle
rin Anadolu'ya doğudan girişini vererek konumlandırılırken, İhtiyar Demir
ci Baldur, Baçlar, Kegen, Durak Han etrafında kurgulanan olay örgüsünde
Peçenek boyunun Bizansa batıdan girişi şeklinde verilerek, orta noktada
yer alan Kilit üzerinde odaklaşılır. Türklerin düşünsel plandaki güç birliği
nin, Kilit m açılması in gerekli olduğu fikri, eserin yapısal bütünlüğüne de
böylece yansıtılmış olur. Ayrıca yine bu yapı içerisinde Sarı Hocanın İhtiyar
Erdem
119
D em irci Baldur ve Küpeli Hafızaa, Alpaslanın Balçara, Sav-Tekin'in Kegen 49
Beye yansıtılarak verildiğini, bunun da tarihsel gönderiminin Bilge Kağan
ile Kültiginde birleştirildiğini vurgulamamız gerekir. Tarihsel kişilikleri ile
romanda yer alan kahramanların duyuşsal planda aynı süreci devam ettir
dikleri böylece verilmek istenir. Romanda sıklıkla tekrar edilerek, Sarı Hoca
ağzından -eserde yükseltilen bir kimlik olarak- Alpaslan'a sorulan; "Ben
Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan ifadesinin ne anlama geldiği soru
suna Alpaslan’ın verdiği; Bana öğrettiğin sözden Bilge Kağan adını çıkarsak
da yerine Alpaslan'ı koysak, ne anlama geldiği anlaşılmaz mı? (Sepetçioğlu
1988: 10) cevap, Alpaslan'ı Bilge Kağan'la özdeşleştirdiği gibi okuru da hem
Bilge Kağan'la hem de Alpaslan'la özdeşleştirmiş olur. Böylece tarihsel tinle
yüzleştirilen okur, kültürel bir belleğin devamı olduğunun farkına varır. Çün
kü, metindeki kodsal çözümlemeler, hâl ile sınırlı kalmaz, geçmiş ve gelecek
bağlamında bir birliktelik arz eder.
Genelde insanın, özelde bireyin davranışlarını kendisi değil, önceden ve
rilmiş kodlar anlamlandırır. Kilit romanında kodsal bir nitelik kazanan Bilge
Kağan, geçmişteki tüm anlam dünyasını okuruna çağrışımsal planda sun
duğu gibi romandaki diğer kahramanların davranış biçimlerini de belirle
m olur. Bireyin davranışlarını olduğu gibi, sözcüklerin anlam dünyasını da
belirleyen bu önceden verilmiş kodlardır. Birey, içinde yaşadığı toplumun
kullandığı dilin içine doğduğu gibi, anlamın da içine doğar. Dil ile anlamı
birlikte bulur. Bir topluluk içinde dünyaya gelen birey, o topluluğun anlam
dünyasını karşısında hazır bulur. Bireyin toplum içi iletişimi de bu anlam
ile gerçekleşir. Yaşadığı toplum içinde varlığı olmayan nesnenin, kavramın,
olgunun dilde de karşılığı yoktur. Yani o, hazırlanmış bir düşün evreninden
aldığı anlamlara göre dünyaya bakar. Yazar, okurunu "Ben Tanrı gibi gökte
olmuş Türk Bilge Kağan ifadesi ile geçmişin anlam dünyasına bağlamak
ister. Bu bakış, bireysel kimliğimizin sosyogenetik temellere dayandığını da
göstermiş olur. Sepetçioğlu’nun tarihsel bir olay ya da olguyu belirli bir dö
nemle sınırlamıyor olmasının temel sebebi de hep aynı kaynaktan beslene
rek akan, kültürel sürekliliği vermek içindir.
Kilit romanının derin yapısında yer alan kültürel kodlar, Alpaslan’ın "Bil
ge Kağan yerine kendi adını koyarak, dilsel iletinin anlamını tamamlaması
gibi, belli yaşamsal ve toplumsal bileşenleri betimlemeye yöneliktir. Kültür
dizgesi içinde yer almış Bilge Kağan, Sarı Hoca, Küpeli Hafız ve Alpaslan’ın
davranış biçimleri, anlamsal alanları ve çağrıştırdığı imgesel ağı ile belli ile
tileri erir. Okurun günlük yaşamını art alanlı bileşenlere göre düzenleme
sini bekler. Bu süreçte, okurun kendi imgeleminde uyanan yeni çağrışımsal
anlam lan da yapılandırmasına olanak sunar.
Tarihsel Olaylar Dizgesinin, Kurgusal Metinde Yansıtılması Duyarlılığı ve
Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun AC7//f İsimli Romanı
Mithat DURMUŞ
Erdem
120
49
2007 Gerek Kilit isimli romanında gerekse diğer eserlerinde eleştirel bakan,
sorgulayan, olumlayan, uyaran konumunda gördüğümüz Sepetçioğlu, top
lumsal dizgede bu gerçekleri uyaranlar ağına sokarak, alımlayanın yaşamsal
gerçeklere ve sorunsal alanlara daha duyarlı bakmasını sağlamaya öncülük
eder.
Tarihin en önemli tarafı geçmişi öğretmek değil, geçmişteki yaşanmış
lığın felsefesini hâle taşımaktır. Yazar, Kili t romanında tarihsel olanı hâle
taşıyarak sosyogenetik kimliğin dayanaklarını açıklamak, aktarmak ister.
Sepetçioğlu'nun sadece romanlarında değil, diğer eserlerinde de temel iz-
lek, sosyogenetik kimlik ve bu kimliğe karşı duyarsızlaşmaların doğurduğu
sorunlardır.
Yazar, tarihsel gerçekliği bildirmek ya da öğretmek amacından daha çok,
okurunu tarihsel "tinle yüzleştirmek arzusuyla eserini şekillendirir. Böylece
sürekli devam eden bir ruh hâlinin, yaşanılan zamanda da var olduğuna/
olması gerekliliğine işaret edilmek istenmiştir.2 Kişilerin seçimi ve adlan
dırılması, mekânın kişiler ve okur üzerindeki etkisi, romana konu edinilen
tarihsel zamanın sözcüklerin seçiminde ne denli etkin olduğu, yazarın ta
rihsel roman yazmadaki başarısını göstermesi açısından son derece önemli
unsurlardır. Sepetçioğlu, bu unsurların tamamını büyük bir başarıyla kul
lanmıştır. Çünkü tarihsel tin, söze dönüşmüş biçimiyle karşımıza çıkarıla
bilmiştir.
Kilit, epik bir hayatı zevkle yaşayan Türklüğün romanıdır. Eser, Türk med-
dinin ve cezrinin sebeplerini sanatkârca açıklamaktadır. Türk sosyal nizamı,
Türk ruhu, tarihin derinliklerinden seçilmiş örnekleri ile günümüze getiril
miştir.
Sepetçioğlunun romanlarındaki temel amacı, okurlarında belleksel ve
tinsel düşün alanları yaratarak, sosyogenetik kimlik bunalımlarını çözmek
ve soy tarihini kurgusal metin aracılığı ile dahi olsa okuruna ulaştırabilmek
tir. Bu ise milli romantik duyuş tarzının adı olur.
Ramazan Korkmaz'ın (1999: 249) ifadesi ile "milli romantik duyuş tarzı, bi
reysel duyarlılıkla, kolektif tecrübenin kökensel kaynaklarını birleştirmektir."
Yalnız birleşme, kendiliğinden (spontone) tek yönlü ve rastlantısal değil
dir. Geçmişe bilişsel ve duyuşsal bakışla yönelen milli romantik algılayış,
2 Bu konuda Mircae Eliade'nin şu tepsini anımsatmakta yarar vardır: "büyük zaman akışı içinde,
her var olu