ArticlePDF Available

Öznellik Nedir - Donald E. Hall (Çeviri - M. Talha ALTINKAYA)

Authors:

Abstract

Donald E. Hall - What is the subjectivity? İngilizceden Çeviren: M. Talha Altınkaya "Ben kimim?" sorusu şüphesiz hepimizin hayatının belli bir noktasında, belki de birçok ve çeşitli noktalarda kafa yorduğu bir sorudur. Gerçekten de geniş çeşitlilikte otorite figürleri ve kuruluşlar tarafından kimliklerimizi yeniden düşünmemizi, ifade etmemizi ve açıklamamızı istediğimiz bir çağda yaşıyoruz: ebeveynler, okul rehberlik öğretmenleri, en çok satan kişisel gelişim guruları, talk şov sunucuları ve hatta reklamcılar bile bizleri pahalı bir araba satın alarak, kilo verme programına girerek ya da yeni bir saç rengini deneyerek, "kendini" ifade etmenin farklı bir biçimini denemeye teşvik ediyorlar. Eğer bir irademiz varsa bizler yaygın bir biçimde "benliklerimizi" yaratma ve yeniden inşa etme özgürlüğüne sahip olduğumuza inandırılıyoruz fakat aynı zamanda bu durum şüpheli bir biçimde seçeneklerin ve topluma, toplumsal cinsiyete, bölgesel, etnik, cinsel alt gruplarımıza rahatça sığmamızı sağlayacak yollarla sunuluyor. Hukuk kuramcısı ve sosyal tarihçi Lawrence M. Friedman bunu birbirimizle olan ilişkilerimizi tanımlamak için daha "dikey" (hiyerarşik, eğilmez [inflexible]) bir moddan "yatay" (aşılabilir, temsilen yürütülen) bir moda doğru giden kendimizin "bir şeyler yapma" sorumluluğuyla yükümlü olduğumuz aşamalı bir hareketin sonucu olarak değerlendirir. Lawrence "Yatay Toplum" isimli kitabında "eski biçimlerin ve geleneklerin yıkılmakta olduğu" bir çağda yaşadığımızı ve bireyi bir kafese sıkıştıran form ve geleneklerin; insanın sabit/değişmez belirli toplumsal rollerde yer almasını sağladığını, bu rollerden nasıl sıyrılacak ve bu rollerle nasıl savaşacak olursa olsun bireylerin dünyada belirli bir pozisyona sabitlendiğini savunuyor. (Friedman 1999: vii-viii). Çağdaş toplumda "kendiliğin"[self] yaratılmasına getirilen her iki olasılık ve sınırlama araştırmasının sonunda Friedman, günümüzde "kişinin bir ırkı, cinsiyeti, bir cinsellik biçimini (sınırlar içinde) seçtiği sonucuna varmıştır. Kişi herhangi bir grubun bir parçası olarak sayılmamayı da seçebilir lakin bu durum bazen daha zordur çünkü dış toplum [outside society] her zaman birinin seçimiyle aynı düşüncede olmaz"(240). O, konuyu daha da karmaşıklaştırarak şunu belirtir Seçim yapma genellikle bir yanılsamadır. İnsanlar özgür iradelerine sarsılmaz bir şekilde inanırlar. Fakat onlar siyasi görüşlerini, elbiselerini, tavırlarını, kimliklerini, kendi elleriyle yazmadıkları bir menüden seçiyorlar. *Bu metin Routledge yayınları tarafından basılan "Subjectivity" kitabının giriş metnidir. Subjectivity, Donald E. Hall, 2004, Routledge, s. 1-5.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.