Article

19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ’NDE NÜFUS ALGISININ DEĞİŞİMİ VE NÜFUSU ARTTIRMA ÇABASINDA MÜFETTİŞLERİN ROLÜ

Authors:
To read the full-text of this research, you can request a copy directly from the author.

No full-text available

Request Full-text Paper PDF

To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the author.

Conference Paper
Cumhuriyetin ilanından sonra devletin öncelikli işlerinden biri savaş yıllarında azalan nüfusun hızlı bir şekilde artmasını sağlayacak nüfus politikası izlemek olmuştur. Nüfusu artırmaya yönelik ilk uygulama her erkek vatandaştan eşit oranda para ya da yol yapımında bedenen çalışma şeklinde alınan yol vergisinde 1925 yılında altı çocuğu olanlara muafiyet tanınmasıdır. Vergiden tek kurtuluş yolu haline gelen uygulamanın başarılı sonuç vermesi üzerine 1929 yılında çocuk sayısı beşe indirilmiştir. Beşinci çocukların nüfus kaydı işlemleri günü gününe yaptırılırken aile arasında da yol çocuğu olarak geçmiştir. Nüfusu arttırmak için sağlık alanında da önlemler alınmıştır. 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun kabulü ile ulusal sağlık sorunları çözülerek çocuk ölümlerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Nüfus artışını özendirmek için altı veya üzeri çocuğu olan kadınlara isteğe bağlı olarak nakdi mükafat ya da madalya verilmesi benimsenmiştir. Nüfus artırma girişimlerinden biri de 1929, 1932, 1940 ve 1944 yıllarında bekarlık vergisi için TBMM’ye sunulan teklifler olmuştur. Çok çocuklu fakir ailelere yardım amacıyla alınacak bu vergi ile bekarları evlenmeye teşvik etmek amaçlanmıştır. Meclis’te kabul görmese de dolaylı da olsa 1944yılında Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle bekarlık zammı adıyla yasalaşmıştır. Türkiye’de 1960’lı yıllara kadar nüfus politikası, nüfusu artırma ekseninde şekillenmiştir. Bu süreçte kol gücünden makineye geçişin sağlanması, kentleşme ve sanayileşmeyle Türkiye’nin izlediği nüfus politikasında da değişim yaşanmıştır. Aile planlamasına gidilerek nüfus artışı kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada, Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfus politikaları çerçevesinde nüfusu artırmaya yönelik uygulamalar ele alınmıştır. Nüfusu artırmaya yönelik uygulamaların demografik yapıya ve sosyo-ekonomik hayata etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada kaynak olarak, arşiv belgelerine, süreli yayınlara ve tetkik eserlere başvurulmuştur.
Article
Full-text available
1897-1898 yılında, etnik-ulusal özneleriyle eklemlenmiş Bağdat- Musul coğrafyasında bir nüfus sayımı yapılmıştır. Dört sene önceki sayımın aksayan yönleri 1912-1913 yıllarında merkezle yapılan yazışmalarda ortaya çıkmıştır. Bu yazışmalarda, belli bir düşünce alışkanlığının diyalektiğinin gereği olarak sayımın mühim bir iş statüsünde gördüğünü vurgulamıştır. Bu mühim işin ağırlığı ile hareket eden memurların karşılaştıkları güçlükler ve kendilerini savunma yöntemleri araştırmanın bir kısmını oluşturmuştur. Bütün bu bilgiler ile birlikte, belli bir müfredat, plan çerçevesinde, belli kurallara göre yapılan nüfus sayımının işleyişi hakkında bilgi verilecektir. Öte yandan sayımı yapılan coğrafyanın temel bazı özellikleri ile arşiv malzemelerinde bahsi geçen etnik-ulusal öznelerin milletdevlet eksenli tarihsel anlatılara konu edilen çalışmaların tasviri yapılacaktır. Son olarak sayımın argümanları istatistiki olarak değerlendirilmiştir. Böylece çalışmanın eksik kısmı tamamlanarak yekpare bir anlatımın dışına çıkılmıştır. Bu bağlamda Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde tespit ettiğimiz vesika grubu bu mühim işin değerlendirilmesine öncülük etmiştir.
Article
Full-text available
In this article, Although Kilis is located in an area that was regarded as a place of struggle of many civilizations, its name was rarely recorded in the historical archives in historical sources. In the 16 th century, when the Ottomans attempted the conflict for dominance in Anatolia within the scope of their Eastern policy, The Ottomans exercised the authority in Kilis in 1516. Kilis, which was considered a small village at the beginning, turned into a city Centre as a result of the settlement policy followed by the central government towards the middle of the 16th century. Especially with the contributions of the Canboladoğlu family, it had achieved a very solid facet at the end of the century. As an indicator of its development, it first reached the status of a district center, then a district center and finally a sanjak center, and in the 17 th and 18 th centuries, the development and expansion of Kilis continued. In the 19 th century, when the era of modernization was dominant, a different city of Kilis showed itself in the changing world order. The city, which experienced an invasion once in the process, maintained the status of a district center city until the beginning of the 20 th century. Demographic data was very important about the development processes of cities. Therefore, in order to clearly reveal the development and evolution of the city of Kilis, the demographic structure of the city was aimed to be revealed in the light of the information given by historical sources.
Chapter
Full-text available
Bir ülke nüfusunun azalış ya da artış göstermesinin nedenleri doğumlar, ölümler ve göçlerdir. Bu etkenlerden doğumlar ve ölümler arasındaki fark nüfus artışındaki en etkili faktörlerdir. Bu iki etken arasındaki fark sonucu nüfusta meydana gelen artışa “doğal artış” adı verilmektedir. ABD Nüfus Referans Bürosu’nun (PRB) yaptığı araştırmaya göre, M.Ö 50,000’den günümüze kadar dünyaya gelen insan sayısı yaklaşık 108 milyar civarındaydı. Bu sayı mevcut dünya nüfusu ele alındığında yaşayan her bir kişi için 15 kişinin öldüğü anlamını taşımaktadır. Dünya Bankası Kalkınma Raporuna göre M.S 1.yüzyılda dünya nüfusu 300 milyon kişi civarındadır. M.S 2.yüzyılda Roma İmparatorluğu nüfusu ise 60 milyon kişi olarak belirtilmiştir. Avrupa nüfusunda 1340’larda 80 milyon kişi dolaylarında insan bulunduğu tahmin edilmekte ve 1347 ile 1500 yılları arasında yaşayan 80 milyon kişinin 50 milyon kişi ya da 60 milyon kişiye indiği düşülmektedir. Bu süre zarfında salgın hastalıklar, yıllar boyu süren savaşlar, açlıklar, kıtlıklar, ölüm oranlarında çarpıcı biçimde yükselmelere neden olmuştur. Günümüze döndüğümüzde gelişmiş ülkelerde son 20 yılda nüfus artışı incelendiğinde; ABD, Çin, Rusya, Almanya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin 20 yılda toplam ortalama nüfusunun %11 oranında arttığı gözlemlenmiştir. Cezayir, Yemen, Bangaldeş, Vietnam gibi az gelişmiş ülkelerde ise nüfus son 20 yılda ortalama %32.2 artmıştır. Bu noktada az gelişmiş ülkelerin nüfusu gelişmiş ülkelere göre 3 kat fazla arttığı görülmektedir. 2022 yılı başında Dünya nüfusunun 7 milyar 924 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Dünyada nüfusu en fazla olan ülkeler; Çin 1 milyar 402 milyon kişi, Hindistan 1 milyar 380 milyon kişi, ABD 329.5 milyon kişi, Endonezya 273.5 milyon kişi, Pakistan 220.9 milyon kişi, Nijerya 206.1 milyon kişi, Brezilya 212.6 milyon kişi kişi olarak belirtilmiştir. 2020 yılı Dünya nüfusunun kıtalara göre dağılımı ise; Avrupa Kıtası 447.7 milyon kişi, Amerika Kıtası 1 milyar 19 milyon kişi, Asya Kıtası 4 milyar 641.7 milyon kişi, Afrika 1 milyar 341 milyon kişi, Avustralya 302.5 milyon kişi, Antartika 0.005 milyon kişidir. Ülkelere göre ortalama yaşam süresi incelendiğinde; gelişmiş ülkelerin yaşam süresinin 80 yıl civarında olduğu gözlemlenmektedir. Gelişmemiş ülkelerin yaşam süresi 52 yıl civarında, az gelişmiş ülkelerin ise 70 yıl civarında olduğu gözlemlenmektedir. Gelişmemiş ülkelerde yaşam süresi gelişmemiş ülkelere göre 30 yıl daha kısa kaldığı görülmektedir. Dünya nüfus artış hızı ortalaması 1960 yılında %2.1 iken, 1998 yılında %1.4 ve 2018 yılında % 1.1’dir. Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı Kanada da %1.09, Almanya da %0.18, Fransa da %0.21, İngiltere de %0.57 Japonya da %-0.34, Rusya da %– 0.21’dir. Çalışan nüfusun yaş grubu 15-65 ve çalışamayan nüfusun yaş grubu 0-14 ve 65+ dir. Çalışmayan nüfusun yaş grubu çalışan nüfusun yaş grubuna bağımlı yaşadığı görülmektedir. Gelişmiş Ülkelerde, son 20 yıl içinde yaş bağımlılık oranları gelişmiş ülkeler arasında en yüksek Japonya da % 22.4 iken, en düşük ABD de % 2.3 oranındadır.. Bu durum şu anda ve ilerleyen yıllarda daha az nüfus oranının daha çok nüfus oranına bakması, eğitim, sağlık, gıda vb. maliyetlerini karşılaması anlamına gelmektedir. Gelişmemiş Ülkelerde, son 20 yıl içinde yaş bağımlılık oranları gelişmemiş ülkeler içinde en yüksek Pakistan da %-20.6 ile en düşük Cezayir % -3 oranındadır. Osmanlı devletinin farklı dönemlerde Balkanlarda, Asya İllerinde ve Afrika topraklarında 30 milyona ulaşan nüfusu olduğu bilinmektedir. Osmanlı da bilinen en eski nüfus sayımı bazı akademik çalışmalarda da belirtildiği üzere 1881-1893 yılları arasından tam 10 yıl süren bir çalışmayla gerçekleşmiştir. İlk resmi nüfus verisi 1520 yılında 11.692.480 olarak tespit edilmiştir. 1520 yılından 46 yıl sonra yapılan 1566 sayımında nüfusun 15.000.000 kişi, 1683 yılında 30.000.000 kişidir. 1831 yılında yapılan sayımda ise nüfus 27.230.600 kişi, 1856 yılında 35.350.000 kişi olarak belirlenmiştir. 1881 yılından ise resmi nüfus sayımında çıkan sayı 17.388.604 kişidir. Cumhuriyet döneminde yapılan sayımlara göre 1927 yılı Türkiye’nin yüzölçümü 778.043 km2, nüfusu 13.648.270 ve nüfus yoğunluğu 17.54 kişi/km2 dir. 1950 yılı nüfusu 20.947.188, 2000 yılı nüfusu 67.803.927 ve 2022 yılı nüfusu 84.608.272’dir. Bu kitap bölümünde bir derleme çalışması gerçekleştirilmiş ve nüfusla ilgili önceki yılların verileri ile doğrusal regresyon yöntemiyle geleceğe yönelik bazı tahminler gerçekleştirilmiştir. Bu yöntem farklı nüfus değişimi çalışmalarında da yapıldığı gözlemlenmiştir. Bu çalışma bir öngörü çalışmasıdır. Bu çalışmayla görülmüştür ki nüfus artışıyla birlikte dikkate alınması gereken en önemli konu “nüfus, tarım arazileri ve gıda üretimi” arasındaki ilişkidir. Nüfusun artması ile birlikte tarım arazilerinin konutlaşması ve dolaylı olarak tarım arazisi azalan dünya topraklarında gıda üretiminin azalması dünya nüfus, beslenme ve yerleşimiyle ilgili yeni bir kapının aralandığını ve bir çok sorunu beraberinde getireceğini göstermektedir.
Article
Full-text available
Bu çalışmanın amacı Sultan II. Abdülhamid’in uyguladığı politikaların altyapısını, Avrathisarı Kazası örneğinden tespit etmektir. Sultan Abdülhamid, amcası Abdülaziz ve ağabeyi Murad’ın tahtan indirilmelerinden kısa süre sonra padişah olmuştur. Saltanata giden süreçte kendisine bu yolu açanların şartlarına evet demesine rağmen, iktidara geldiğinde kendi politikalarını hayata geçirmeye çalışmıştır. Tanzimat reformlarının aksine Babıali’yi değil Saray’ı yönetim merkezine taşımıştır. Yönetim merkezinin Tanzimat öncesi gibi saraya kaydırılması ve kendi bürokratik kadrolarını oluşturması Sultan II. Abdülhamid’in müstebit, devrinin de istibdat dönemini olarak anılmasına yol açmıştır. Oysa Sultan’ın ilk talimatlarından birisi, Yıldız’dan idare edeceği ülkenin ihtiyaçlarını ve imkânlarını tespit etmektir. Taşradan gelen yazılarda vilayet, sancak ve kaza bazında ihtiyaçlar belirtildiği gibi, ihtiyaçları finanse edecek veya Sultan’ın eli kolu olabilecek halkın ileri gelenleri de listelenmiştir. Yine bu minvalde Abdülhamid’in üzerinde önemle durduğu ülke nüfusu da Sultan’ın bilgi talep ettiği öncelikli alanlardan birisidir. Çalışmada, Sultan II. Abdülhamid’in Osmanlı vilayetlerinden talep ettiği ve yönetimi esnasında üreteceği politikaların altyapısını oluşturan envanterler, Osmanlı Arşiv belgelerine dayalı olarak tahlil edilmiştir.
Thesis
Full-text available
Nüfus, yaşlanma ve kamu yönetimi kavramlarının tarihsel gelişim süreci içerisinde birbirlerinden sürekli etkilendiği görülmektedir. Nüfusun yapısına göre kamu yönetimi ve bürokrasi şekillenmiş, ihtiyaçlar doğrultusunda kamusal hizmetler ortaya çıkmıştır. Bu gerçeklikten hareketle nüfus niteliği ve niceliği yöneticiler için önemli bir veri kaynağını temsil etmiştir. 1980’li yıllardan itibaren hem kamu yönetimin de hemde nüfusun yapısında önemli değişimlerin meydana geldiği bir kırılma dönemi yaşanmıştır. Neo Liberal anlayışın kamu yönetimini değişime sürüklendiği, refah devleti politikalarının ve devletin rolü tartışmalarının yaşandığı bu dönemde, yöneticiler reform çalışmalarında önemli ikilemler arasında kalmışlardır. Çünkü refah devleti uygulamaları ile yaşlı nüfusun kamudan talep ettiği hizmetler arasında kuvvetli ilişkiler olduğu, özellikle sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri, istihdam politikaları ve eğitim alanlarında, yaşlı nüfusun daha fazla hizmet talep ettiği görülmektedir. Bu çalışmada, nüfus ve yaşlanma kavramları ayrı ayrı ele alınarak nasıl bir gelişim sürecinden geçtiği, Osmanlı’dan günümüze ülkemizde uygulanan nüfus çalışmaları ile nüfus ve aile planlamaları incelenmiştir. Demografik Geçiş Teorisi ile açıklanmaya çalışılan yaşlanma sürecinden yalnızca gelişmiş ülkelerin değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerinde etkilendiği tespit edilmiştir. Gelişmiş ülkelerin Demografik Fırsat Penceresi ile ifade edilen sürecin sonuna gelerek yaşlanma sürecine girdiğini, buradan hareketle kamu yönetiminde reform çalışmalarının gündeme geldiği, özellikle ulus üstü kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile Avrupa Birliği gibi kurumlar vasıtasıyla, bu reform çalışmalarının yaygınlaştırmaya çalışıldığı sonucuna varılmıştır. Gelişmekte olan ülke konumunda olan ülkemizin de bu süreçten yoğun bir şekilde etkilendiği, son 20 yılda hem yaşlanma araştırmalarına hem de kamu yönetimi alanlarında reform çalışmalarına ağırlık verdiği görülmüştür. 2000’li yıllardan itibaren ülke nüfusun geçireceği değişimden hareketle, sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri, işgücü piyasası ve eğitim alanlarında verilen hizmetlerin, yaşlanma sürecinden nasıl etkileneceği değerlendirilmiştir. Ayrıca yaşlı nüfus ile siyaset ilişkisi irdelenmiş, siyasi istikrarsızlık ve yaşlı nüfusta yaşanan artış, onu önemli bir politik güce dönüştürdüğü gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda Yeni Kamu Yönetimi reformlarının etkilerini zayıflatacak ve gelecekte kamu yönetimini ve hizmetlerinin sürdürülebilirliğine zarar verecek seçim ekonomisi uygulamalarıyla karşılaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Nüfus, Yaşlanma, Kamu Yönetimi, Demografik Geçiş Teorisi, Demografik Fırsat Penceresi, Nüfus ve Aile Planlaması, Refah Devleti, Kamu Hizmetleri, Yeni Kamu Yönetimi, Seçim Ekonomisi. It is seen that the concepts of population, aging and public administration are affected from each other in development process. According to the structure of population, public administration and bureaucracy have been formed, thusly, public services have emerged in line with requirements. Based on this reality, quality and quantity of population have represented a significant data source for administrators. Since 1980s, a breaking point in which important changes in both public administration and population structure have been lived. Administrators have been uncertain against important dilemmas in reform practices in the period which Neo-Liberal understanding carried public administration to a change, and which the role of government were discussed. Because it is seen that there are a strong relationships between the administration of welfare state and the services that old age population demand from the public and that old age population demand services especially in the fields of health care, employment policies and education. It is focused in this study on analysing how a development process population and aging have lived handling them apart from each other, researching population studies carried out in Turkey since the Ottoman period, and plans of population and family. It was determined that not only developed but also developing countries are affected by aging process which is tried to be explained with Demographic Transition Theory. It was concluded from the study that developed countries entered into aging process defined with Demographic Window of Opportunity, so reform studies have become the main topic of conversation in public administration. These reform studies were tried to become widespread especially by means of supranational organisations, nongovernmental organisations and European Union. It was seen that Turkey, as a developing country, has been intensely affected by this process, and has emphasised on reform studies in the fields of both aging researches and Public administration for the last twenty years. How the services such as social society, health, labour market and education are influenced from aging process were evaluated with reference to the change that Turkey has lived since 2000s. In addition, the relationship between old age population and politics was probed, and it was observed that old age population transferred aging into a significant political power. As a consequence of this state, it was encountered with practices of election economies that can weak the reforms of New Public Administration that will be able to give damage to the maintainability of public administration and its services in the future. Key Words : Population, Aging, Public Administration, Demographic Transition Theory, Demographic Opportunity Window, Population and Family Plannings, Welfare State, Public Services, New Public Administration, Election Economy.
Chapter
Full-text available
After taking over the Balkans the Ottoman Empire, on one side,developed the existing cities and on the other established new cities. The town of Bijelo Polje (Akova), which is within the boundariesof Montenegro today, is one of the towns founded and developedby the Ottoman Empire. This paper will focus on the establishment,administrative status, economy, education and population of BijeloPolje during the Ottoman period. The aim of the paper is to revealthe general characteristics of cities built by the Ottoman Empire inthe Balkans, through the case study of Bijelo Polje
Article
Full-text available
Ulusçuluk ve milliyetçilik kavramlarının geliştiği Batı dünyasında devletler nüfus hareketlerine büyük önem verirken, Osmanlı Devleti gibi özellikle doğulu imparatorluklar bu potansiyeli daha ziyade vergiler ve askerlik mesleğini yapacak olan mükellefler açısından önemsemekteydi. Bu bakış açısı nüfus sayımlarının sadece vergilendirilebilen hane reisleri ile askerlik mesleğine elverişli erkeklerin sayılmasıyla sınırlı kalmasına sebep olmuştur. Bu da imparatorluk çapında bir nüfus sayımı problemiyle karşı karşıya kalınmasına sebep olmuştur. Antakya açısından meseleye bakıldığında da durum pek farklı değildir. Çok çeşitli unsurlardan oluşan gayrimüslimler ile yine çeşitli etnik kökenlere sahip Müslüman ahalinin bir arada yaşadığı bu şehir, yaşayan nüfus kitlelerinin nasıl bir dönüşüme sahip olduğunu ortaya koymak gerektiğinde araştırmacılar büyük problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Erkek nüfusun yanı sıra çocuk ve kadın nüfusun hangi şartlarda azalıp çoğaldığı hakkında bir fikir edinmek neredeyse imkânsızdır. On dokuzuncu yüzyılın başlarında Antakya ve çevresine ait yapılmış 1694, 1842, 1843, 1844 ve 1846 tarihli cizye tahrirleri bulunmaktadır. Bu tahrirler üzerinde 1842 hariç her hangi bir çalışmanın yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. İncelediğimiz 1694 ve 1843, 1844, 1846 tarihli olan defterlerden 1842 tarihli dâhil 1843, 1844, 1846 tahrirlerinin hemen hemen aynı düzene sahiptirler. Ancak zaman içerisinde verilerde bazı değişkenlikler yaşandığı gözlemlenmektedir. Makalede, yukarıda tarih sıralamasına göre verilen beş defterin birbiriyle karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Antakya, Süveydiye, Cebel-i Akra ve Kuseyr nahiyelerine ait nüfus, cizye ve mesleklerle ilgili değişkenlikler üzerinde durulmuştur.
Book
The book contains general information about demographics.
Maddi Uygarlık Gündelik Hayatın Yapıları, çev: Mehmet Ali Kılıçbay
  • Fernand Braudel
Braudel, Fernand, (2004). Maddi Uygarlık Gündelik Hayatın Yapıları, çev: Mehmet Ali Kılıçbay, Ankara.
Tezâkir, 21-39, Yayınlayan: Cavid Baysun
Cevdet Paşa, (1991). Tezâkir, 21-39, Yayınlayan: Cavid Baysun, Ankara.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. Yüzyılda Evlilik ve Nikâha Dair Düzenlemeler
  • Tülay Ercoşkun
Ercoşkun, Tülay, (2010). Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. Yüzyılda Evlilik ve Nikâha Dair Düzenlemeler, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi: Ankara.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Nüfus Yapısı (1300-1900)
  • Yunus Koç
Koç, Yunus, (1999). "Osmanlı İmparatorluğu'nun Nüfus Yapısı (1300-1900)", Osmanlı, c.4, Editör: Güler Eren, Ankara, s.535-550.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Dönemi Evlilikleri”, Pax Ottomana Studies in Memorian Prof
  • Nuri Adıyeke
Tanzimat Döneminde Osmanlı Merkez Teşkilâtında Reform
  • Ali Akyıldız
Akyıldız, Ali, (1993). Tanzimat Döneminde Osmanlı Merkez Teşkilâtında Reform, İstanbul.
İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler”, Vakıflar Dergisi
  • Ömer Barkan
  • Lütfi
Barkan, Ömer Lütfi, (1942). "İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Vakıflar Dergisi, S.II, Ankara, s. 279-304.
Osmanlı İmparatorluğunda Tev’em Maaşı
  • Güven Dinç
  • Fatma Şimşek
  • Haldun Eroğlu
Dinç, Güven, Fatma Şimşek, Haldun Eroğlu, (2009). "Osmanlı İmparatorluğunda Tev'em Maaşı", U.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S.16, s. 77-100.
“II. Abdülhamid Devri Nüfus Politikası (1876-1908)”, Sultan II
  • Nedim İpek
Dünden Bugüne İstanbul’un Nüfus ve Demografik Yapısı
  • Sedat Murat
Osmanlı İmparatorluğu’nda Iskat-ı Cenin (Çocuk Düşürme)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, S.6, s
  • Fatma Şimşek
  • Haldun Eroğlu
  • Güven Dinç
Beşeri Coğrafya Nüfus ve Yerleşme, c.1, Baha Matbaası
  • Ali Tanoğlu
Tanoğlu, Ali, (1966). Beşeri Coğrafya Nüfus ve Yerleşme, c.1, Baha Matbaası, İstanbul.
Anadolu’da Yerleşme Sistemi ve Yerleşme Tarihleri
  • İlhan Tekeli
Tekeli, İlhan, (2011). Anadolu'da Yerleşme Sistemi ve Yerleşme Tarihleri, İstanbul.
Modernizm, Modernite ve Türkiye'nin Kent Planlama Tarihi
  • İlhan Tekeli
Tekeli, İlhan, (2013). Modernizm, Modernite ve Türkiye'nin Kent Planlama Tarihi, İstanbul.
Sosyolojinin Ortaya Çıkış Koşulları
  • Muammer Tuna
Tuna, Muammer, (2012). "Sosyolojinin Ortaya Çıkış Koşulları", Sosyolojiye Giriş Sosyolojinin Temel Tartışmaları, Ed: Muammer Tuna, Ankara, s. 10-18.
Ekonomik Gelişme ve Nüfus
  • Baran Tuncer
Tuncer, Baran, (1976). Ekonomik Gelişme ve Nüfus, Ankara.
Rumeli Taşrası Teftiş Raporu, 1860’larda Osmanlı Maliyesi ve Emperyalist Âdab”, Çağdaş Yerel Yönetimler, 16/1, Ocak, s
  • Erkan Tural
Şeyhülislam Ebussu’ûd Efendi’nin Fetvalarına Göre Kanunî Devrinde Osmanlı Hayatı
  • Ertuğrul Düzdağ
Düzdağ, Ertuğrul, (1998). Şeyhülislam Ebussu'ûd Efendi'nin Fetvalarına Göre Kanunî Devrinde Osmanlı Hayatı, İstanbul.
Kolonizasyon ve Şenlendirme
  • Yusuf Halaçoğlu
Halaçoğlu, Yusuf, (1999). "Kolonizasyon ve Şenlendirme", Osmanlı, c.4, Editör: Güler Eren, Ankara, s. 581-586.
Osmanlı Fetih Yöntemleri”, Söğütten İstanbul’a Osmanlı Devleti
  • Halil İnalcık
İnalcık, Halil, (2005). "Osmanlı Fetih Yöntemleri", Söğütten İstanbul'a Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Üzerine Tartışmalar, Der: Oktay Özel, Mehmet Öz, Ankara, s.443-472.
Sultan Abdülaziz Dönemi Nüfus Politikası
  • Nedim İpek
İpek, Nedim, (2013). "Sultan Abdülaziz Dönemi Nüfus Politikası", Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu, Ankara 12-13 Aralık.
Anadolu’da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Gözlemler”, Osmanlı Araştırmaları, S. I, İstanbul, s
  • İlber Ortaylı
Osmanlı Toplumunda Aile, İstanbul. Özoğuz, Kayıhan, “Nüfus Hacmi ve Artışı Üzerine Çağlar Boyu Süregelen Tartışmalara Toplu Bir Bakış
  • İlber Ortaylı
“Tanzimat’tan Sonra Osmanlı Nüfusu
  • Nuri Akbayar
Akbayar, Nuri, (1985). "Tanzimat'tan Sonra Osmanlı Nüfusu", Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Türkiye Ansiklopedisi, c.5, İstanbul, s. 1238-1248.
Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından Osmanlıda Nüfus Hizmetleri”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
  • Ali Çimen
Çimen, Ali, (2012) "Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından Osmanlıda Nüfus Hizmetleri", Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 14/3, s. 183-216.
Osmanlı Topraklarına Avrupa’dan Muhacir İskânı (1856-1859)”, İlmî Araştırmalar
  • Nejat Göyünç
The Ottoman Censuses and the Registration Systems in the Nineteenth and Early Twentieth Centuries
  • Salih Şahin
Osmanlı Topraklarına Avrupa'dan Muhacir İskânı (1856-1859)
  • Ufuk Gülsoy
Gülsoy, Ufuk, (1996). "Osmanlı Topraklarına Avrupa'dan Muhacir İskânı (1856-1859)", İlmî Araştırmalar, S.3, İstanbul, s. 51-65.
II. Abdülhamid Devri Nüfus Politikası (1876-1908)
  • Nedim İpek
İpek, Nedim, (2014). "II. Abdülhamid Devri Nüfus Politikası (1876-1908)", Sultan II. Abdülhamid Sempozyumu, Selanik 20-21 Şubat.
Dünden Bugüne İstanbul'un Nüfus ve Demografik Yapısı, İstan-bul
  • Sedat Murat
Murat, Sedat, Dünden Bugüne İstanbul'un Nüfus ve Demografik Yapısı, İstan-bul 2006.
Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Gözlemler
  • İlber Ortaylı
Ortaylı, İlber, (1980). "Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Gözlemler", Osmanlı Araştırmaları, S. I, İstanbul, s. 33-40.
Osmanlı Toplumunda Aile
  • İlber Ortaylı
Ortaylı, İlber, (2000). Osmanlı Toplumunda Aile, İstanbul.
Nüfus Hacmi ve Artışı Üzerine Çağlar Boyu Süregelen Tartışmalara Toplu Bir Bakış
  • Kayıhan Özoğuz
Özoğuz, Kayıhan, "Nüfus Hacmi ve Artışı Üzerine Çağlar Boyu Süregelen Tartışmalara Toplu Bir Bakış", İktisat Fakültesi Mecmuası, XXXII/1-4, İstanbul 1972-1973, s. 43-65.
Geçmiş Günümüz ve Gelecekte Nüfus Gerçeği
  • Salih Şahin
Şahin, Salih, (2010). Geçmiş Günümüz ve Gelecekte Nüfus Gerçeği, Ankara.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Iskat-ı Cenin (Çocuk Düşürme)
  • Fatma Şimşek
  • Haldun Eroğlu
  • Güven Dinç
Şimşek, Fatma, Haldun Eroğlu, Güven Dinç, (2009). "Osmanlı İmparatorluğu'nda Iskat-ı Cenin (Çocuk Düşürme)", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, S.6, s. 593-609.
Rumeli Taşrası Teftiş Raporu, 1860'larda Osmanlı Maliyesi ve Emperyalist Âdab
  • Erkan Tural
Tural, Erkan, (2007). "Rumeli Taşrası Teftiş Raporu, 1860'larda Osmanlı Maliyesi ve Emperyalist Âdab", Çağdaş Yerel Yönetimler, 16/1, Ocak, s. 101-124.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat Dönemi Evlilikleri
  • Nuri Adıyeke
Adıyeke, Nuri, (2001). "Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat Dönemi Evlilikleri", Pax Ottomana Studies in Memorian Prof. Dr. Nejat Göyünç, Ed: Kemal Çiçek, Haarlem-Ankara, s. 121-129.
Ondokuzuncu Yüzyılın İlk Yarısında Samsun'da Evlilik Kurumu
  • Mehmet Beşirli
Beşirli, Mehmet, (2013). "Ondokuzuncu Yüzyılın İlk Yarısında Samsun'da Evlilik Kurumu", Samsun Araştırmaları "Mimari ve Kültürel Miras, Efsane, Dil, Sanat, Edebiyat ve Siyaset", III. Kitap, Yayına Hazırlayan: Cevdet Yılmaz, Samsun, s. 277-294.