Echinodermata phylumu, deniz ekosistemlerinin önemli bir bileşeni olan ve biyolojik çeşitliliği ve ekosistem işlevini etkileyen; deniz kestaneleri, deniz yıldızları, deniz hıyarları gibi önemli türleri içerir ve bilimsel araştırmalar için büyük bir potansiyele sahiptir. Derisi dikenliler, okyanusların ve denizlerin çoğunda yaygın olarak bulunur ve çeşitli ekosistemlerin anahtar türleridir. Ancak,
... [Show full abstract] ticari nedenlerle avlanmaları ve toplanmaları aynı zamanda balıkçılık av araçlarının baskısı bazı türlerin popülasyonlarının tehlikede olmasına yol açmaktadır. Özellikle deniz kestaneleri ve deniz hıyarları, ticari avcılıkla karşı karşıya olan türlerdir. Bu türlerin popülasyon biyolojisi hakkında eksik bilgi, artan avcılık baskısı ve sıkı balıkçılık yönetimi eksikliği, dünya çapında popülasyonlarının azalmasına katkıda bulunmaktadır. Echinodermata filumuna dair yapılan bilimsel araştırmaların sayısı giderek artmaktadır. Fakat bu araştırmaların büyük bir bölümü farklı bilimsel kaynaklarda yayınlanmakta ve bu da bu alandaki veri bütünlüğünü ve erişilebilirliği zorlaştırmaktadır. Bir veri tabanı oluşturularak, bu dağınık verilerin bir araya getirilmesi ve daha iyi bir araştırma altyapısının oluşturulması mümkün olacaktır. Bibliyometrik bir çalışma, Echinodermata phylumuyla ilgili yapılan araştırmaların analizini ve sentezini sağlayarak, bu organizmaların ekolojik, biyolojik ve ekonomik önemini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Bu analizler, gelecekteki araştırmalara yön verme açısından da büyük önem taşır. Bibliyometrik çalışmalar, bu alandaki bilimsel verilerin toplanması, analizi ve sentezi için önemli bir araç olabilir. Ayrıca, kendi veritabanını oluşturarak bu çalışmanın daha da etkili hale getirilmesi mümkündür. Bu çalışma, Echinodermata phylumunu daha iyi anlamamıza ve korumamıza yardımcı olabilir ve literatürdeki boşlukları analiz ederek gelecekteki araştırmalara yol gösterebilir. Çalışmamız ile Türkiye ve Akdeniz’de son 20 yılda Echinodermata filumu ile ilgili yapılan çalışmalar analiz edilmiş ve literatürdeki boşluklar belirlenmiştir.
