ArticlePDF Available

Son Durağı Olmayan Hayatlar: Kırsal Göçmen, Geriye Göç ve Çoklu Mekân Pratiği

Authors:

Abstract

z: Bu makale, göçmenin, asli-menşe olarak gördüğü mekânla ve cemaatle sürdürmeye çalıştığı aidiyet ve bağlılık ile ilgilidir. Klasik göç literatürü, göçmenlerin asli-menşe yerden hedef-menzil yere gidişlerinin bir kopuşa ve terk edişe denk geldiğini savunagelmiştir. Buna karşın bu araştırmada da öne sürüldüğü üzere göçmenler vaktiyle muhtelif sebeplerle gittikleri ve yerleştikleri hedef-menzil mekânlarda, o mekânların gerektirdiği hâl, tavır ve eylemle hayatlarını sürdürürlerken asli-menşe mekânla bağlarını koparmamakta hatta o mekânları hedef alan geri yönlü bir göç hareketliliğine de girişmektedirler. Ancak bu göçmen için geri dönmek çoğunlukla birden fazla mekânı kapsayan yerleşim biçiminde kent ve kır hayatının sürdürül-mesine denk gelmektedir. Bu yer yer kişisel bağlılıklar ve nostalji ihtiyacını karşılamada yer yer de bu bağlılığı arkadan gelen nesle devir motivasyonunu canlı tutmada kullanılmaktadır. Böylelikle geriye dönüşler çoğu kez kesin bir dönüşten ziyade asli olarak görülen toprağın ve cemaatin zihnen unutulamadığı, terk edilemediği ve çoklu mekân pratiğinde yaşatılmaya çalışıldığı bir göç hareketliliğine denk gelmektedir. Bu minvalde bireyler çoğu kez kendileri ve aileleri adına kesin kararlar almaktan geri durmakta ve mekânlara aidiyet bakımından "son durak yok" tavrı takınmaktadırlar. Göçmenin bu tecrübesi, Bauman'ın "akışkan modernlik" tabirine benzemekte ve bu araştırma kapsamında "son durağı olmayan" hayat algıları olarak gözlemlenen sosyalizasyon sürecine denk gelmektedir. Buna göre kırsal göç sona eren değil devam eden bir sürecin karşılığı olmaktadır. Yine bu tecrübe, Weber'in tabiriyle değer yönelimli akılcılığa da yakın bir konum teşkil etmekte, bireyin karar verme süreçleri, modernliğin öngördüğü doğrusal ve analitik rasyonelliğin ya da fayda-maliyetin ötesinde akılcılık ve akıl dışılığın arasında göçmen tarafından fedakârlıkların gerçekleştirilmesi ile mümkün hâle gelmektedir. Bu çalışma, kırsal göç-menin son durağı olmayan ve rasyonel birey tercihiyle açıklanamayan bu geriye göç tecrübesini, Rizeli kırsal göçmenin geriye dönüş hikâyesinin realist bir metodolojik incelemesiyle ele almaktadır. Anahtar Kelimeler: Göç, geriye göç, manevi araçsal akılcılık, akışkan modernlik, çoklu mekân pratiği. Abstract: This article is concerned with the belonging and loyalty tried to be maintained by the migrant towards the place and society they consider as the true origin. The traditional migration literature has retrospectively argued that the migrant's moving from the place of origin to the targeted place corresponds to a discontinuity and abandonment. On the other hand, as suggested in this research, the migrants maintain their lives in the target place through complying with the behaviors, attitudes and actions required by those spaces; they do not break their ties with the original place of origin and even engage in a backward movement. However, the return of these migrants often coincides with the continuation of urban and rural life in the form of a multi-site settlement. This is sometimes used to meet the need for personal loyalties and nostalgia, and sometimes for keeping the motivation of passing it down to next generation alive. In this way, rather than a definite turn, the returns often correspond to a migration movement in which the place and society of origin cannot be mentally forgotten and abandoned, and comes to be endeavored to be survived in the practice of multiple spaces. In this sense, individuals often refrain from making definite decisions on behalf of themselves and their families. This experience of the migrant corresponds to the socialization process described as "liquid modernity" by Bauman and observed as life perceptions "without a last stop" within the scope of this research. Accordingly, rural migration is the equivalent of a continuous process, not an ending one. This experience constitutes a close position to the value-oriented rationalism in Weber's words; the decision making processes of an individual becomes possible by self-sacrifices made by the migrant between rationalism and irrationalism or beyond cost-benefit or linear and analytical rationalism foreseen by modernism. This research deals with the rural migrant's experience of returning back, which doesn't have a last stop and cannot be explained with a rational individual preference, through a realistic and methodological analysis of the story of rural migrant from Rize returning back..
Öz: Bu makale, göçmenn, asl-mene olarak gördüü mekânla ve cemaatle sürdürmeye çalıtıı adyet ve balılık le lgldr.
Klask göç lteratürü, göçmenlern asl-mene yerden hedef-menzl yere gdlernn br kopua ve terk ede denk geldn
savunagelmtr. Buna karın bu aratırmada da öne sürüldüü üzere göçmenler vaktyle muhtelf sebeplerle gttkler ve
yerletkler hedef-menzl mekânlarda, o mekânların gerektrd hâl, tavır ve eylemle hayatlarını sürdürürlerken asl-mene
mekânla balarını koparmamakta hatta o mekânları hedef alan ger yönlü br göç hareketllne de grmektedrler. Ancak
bu göçmen çn ger dönmek çounlukla brden fazla mekânı kapsayan yerlem bçmnde kent ve kır hayatının sürdürül-
mesne denk gelmektedr. Bu yer yer ksel balılıklar ve nostalj htyacını karılamada yer yer de bu balılıı arkadan gelen
nesle devr motvasyonunu canlı tutmada kullanılmaktadır. Böylelkle gerye dönüler çou kez kesn br dönüten zyade
asl olarak görülen topraın ve cemaatn zhnen unutulamadıı, terk edlemed ve çoklu mekân pratnde yaatılmaya
çalııldıı br göç hareketllne denk gelmektedr. Bu mnvalde breyler çou kez kendler ve aleler adına kesn kararlar
almaktan ger durmakta ve mekânlara adyet bakımından “son durak yok” tavrı takınmaktadırlar. Göçmenn bu tecrübes,
Bauman’ın “akıkan modernlk” tabrne benzemekte ve bu aratırma kapsamında “son duraı olmayan” hayat algıları olarak
gözlemlenen sosyalzasyon sürecne denk gelmektedr. Buna göre kırsal göç sona eren del devam eden br sürecn karılıı
olmaktadır. Yne bu tecrübe, Weber’n tabryle deer yönelml akılcılıa da yakın br konum tekl etmekte, breyn karar
verme süreçler, modernln öngördüü dorusal ve analtk rasyonelln ya da fayda-malyetn ötesnde akılcılık ve akıl
dıılıın arasında göçmen tarafından fedakârlıkların gerçekletrlmes le mümkün hâle gelmektedr. Bu çalıma, kırsal göç-
menn son duraı olmayan ve rasyonel brey terchyle açıklanamayan bu gerye göç tecrübesn, Rzel kırsal göçmenn gerye
dönü hkâyesnn realst br metodolojk ncelemesyle ele almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Göç, gerye göç, manev araçsal akılcılık, akıkan modernlk, çoklu mekân prat.
Abstract: is article is concerned with the belonging and loyalty tried to be maintained by the migrant towards the place
and society they consider as the true origin. e traditional migration literature has retrospectively argued that the migrant’s
moving from the place of origin to the targeted place corresponds to a discontinuity and abandonment. On the other hand,
as suggested in this research, the migrants maintain their lives in the target place through complying with the behaviors,
attitudes and actions required by those spaces; they do not break their ties with the original place of origin and even engage
in a backward movement. However, the return of these migrants often coincides with the continuation of urban and rural
life in the form of a multi-site settlement. is is sometimes used to meet the need for personal loyalties and nostalgia, and
sometimes for keeping the motivation of passing it down to next generation alive. In this way, rather than a denite turn,
the returns often correspond to a migration movement in which the place and society of origin cannot be mentally forgotten
and abandoned, and comes to be endeavored to be survived in the practice of multiple spaces. In this sense, individuals often
refrain from making denite decisions on behalf of themselves and their families. is experience of the migrant corresponds
to the socialization process described as “liquid modernity” by Bauman and observed as life perceptions “without a last stop”
within the scope of this research. Accordingly, rural migration is the equivalent of a continuous process, not an ending one.
is experience constitutes a close position to the value-oriented rationalism in Weber’s words; the decision making processes
of an individual becomes possible by self-sacrices made by the migrant between rationalism and irrationalism or beyond
cost-benet or linear and analytical rationalism foreseen by modernism. is research deals with the rural migrant’s experi-
ence of returning back, which doesn’t have a last stop and cannot be explained with a rational individual preference, through
a realistic and methodological analysis of the story of rural migrant from Rize returning back..
Keywords: Migration, return migration, ethical substantive rationality, liquid modernity, multiple place practice.
Dr., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi. cenk.beyaz@erdogan.edu.tr
© İlmi Etüdler Derneği
DOI: 10.12658/M0329
insan & toplum, 2019.
insanvetoplum.org
Başvuru:04.09.19
Revizyon: 11.10.19
Kabul: 18.10.19
Online Basım: 31.10.19
Cenk Beyaz
Son Durağı Olmayan Hayatlar
Kırsal Göçmen, Geriye Göç ve Çoklu Mekân Pratiği*
the journal of humanity and societ y
insan toplum
http://orcid.org/0000-0001-5012-9839
* Bu makale, “Kırsal Göçmenin Kimlik, Aidiyet ve Bağlılık Mücadelesi: Rizeli G öçmenler Üzerine Bir Çalışma” başlıklı doktora çalışması
kapsamında 2017 yılında 81 katılımcı ile gerçekleştirilen mülakatlardan elde edilen verilerinden istifade edilerek derlenmiştir.
insan & toplum
2
Giriş
Zaman ve mekândan baımsız olarak çou kez tek yönlü bçmde asl-mene yer-
den hedef-menzl yere1 gde odaklanan klask göç lteratürü, muhtelf sebepler-
den ötürü kırdak düzennden ayrılarak kente gelen göçmenn, asl olarak gördüü
topraı ve orada hayatını sürdürmeye devam eden cemaat çou zaman terk ett-
n ve/veya onlarla rtbatını zayıattıını varsaymıtır (Ravensten, 1885; Stouffer,
1940; Petersen, 1958; Lee, 1966; Todaro, 1976; Pore, 1979; Massey vd., 1993).
Türkye özelnde de tecrübe edlen bu hâkm elmn br sebebnn kentte hayatı-
nı sürdürenlern kırdan gelen gurbetç ve göçmenler, “kent köylüler”, “yarı kent-
l”, “sahte kentl” ve benzer ekllerde ntelendrerek onların br daha kökenlerne
dönmeyecekler dahası kent köylületrecekler yönündek nanılarından kaynak-
landıını söylemek mümkündür (Karpat, 2003, ss. 114-115). Bu elmn br der
sebeb olarak se 1950’lerden tbaren ülkede kara yolu ulaımının (Kolars, 1973, s.
192; Keyder, 1998, s. 164; Ğçduygu vd., 1998, s. 221) ve maknelemenn artması
(Karpat, 1973, s. 58; Kolars, 1973, ss. 199-200; Keyder, 1998, s. 164; Tekel ve
Ğlkn, 1998, ss. 6-8) ve buna balı olarak da kırdak gücünün boa çıkarak geçm
çn kente yönelmes (Belk-Kıray, 1998, s. 153) ve kırdan tlen göçmenn eskye
kıyasla nspeten daha kolay mkânlarla kentlere gdp yerleeblmes gösterleblr
(Ğçduygu ve Srkec, 1998, s. 250).2 Bu ana akım anlatımdan farklı olarak son za-
manlarda göçmenn kend eylem ve balamının göç sürecndek etksn anlamaya
ve açıklamaya yönelk makro olgulardan çok mkro süreçlere odaklanan br yönel-
mn mevcudyet de söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla sadece asl-mene yerden
hedef-menzl yere gd ele almayan ancak göç hareketllnn muhtemel devamlı-
lıı üzerne odaklanan a (network), kurumsal (nsttutonal), brkml nedensellk
(cumulatve causaton), göç sstemler (mgraton systems) ve ulus ötesclk (trans-
natonalsm) gb kuramlar göç lteratüründe daha görünür olmaktadır (Massey
vd., 1993, s. 432; Fast, 2006; Haas, 2008; Castles ve Mller, 2008; Vertovec, 2009;
Srkec ve Göktuna-Yaylacı, 2019). Ancak bu durumun sadece güncel çalımalar çn
geçerl olmadıını, erken dönem göç hareketll olarak ntelendrleblecek çalı-
malarda da göçmenn kökenyle kurmaya çalıtıı adyetn konu edldn fade
1 Çalıma boyunca asl-mene (orgn) kavramı le göçmenn doup büyüdüü kökenne; hedef-menzl
(destnaton) kavramı le de varılan/gdlen yer(ler)e ve olaan kamet mekânına atıfta bulunulmaktadır.
2 Kırdan kentlere doru youn br eklde vuku bulan nüfus hareketllnn en öneml tezahürlernden
br de blhassa 1950’den tbaren kent nüfusunun doumlardan çok göçlerle brlkte artı göstermes-
dr (Ğçduygu ve Srkec, 1998, s. 250).
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
3
etmekte fayda var.3 Bu husus bze kırdan kente göçün hedef mekânda sona erm
br hareketllk olarak ele alınmasını aynı eklde gerye göçün de mene mekâna ve
cemaate kesn br dönü olarak kabul edlmesn problematze etmemz konusun-
da öneml br dayanak sunmaktadır. Yan bu çalımada da gösterlmeye çalııldıı
üzere kırdan kente göçenler çn car durum, ne tam manasıyla asl olarak görülen
toprak ve cemaatten ayrılıı ne de kesn br bçmde mene mekâna ve cemaate
dönüü htva etmektedr.4
Kırsal göçmen ve göç hareketll arasında kurulan ve ana akım anlatılarca
benmsenen br der sorunlu lk, göçmenn asl-mene mekândan ayrılıını ve
hedef-menzl mekâna gdn akılcı br tahlln sonucu olarak okuma elmnden
ler gelmektedr. Buna göre ulus devlet sınırları balamında br yerden br yere
gde odaklanan hâkm klask göç anlatısı (bkz. Tabak, 2016), göçmenn fayda
malyet analz yaptıını, dorusal br akılla düündüünü, çou kez duygulardan
ber davrandıını ve göç hareketllnn formel hesaplarla ve akılcılıkla parçası ol-
duunu öne sürmektedr (Ravensten, 1885; Stouffer, 1940; Petersen, 1958; Lee,
1966; Todaro, 1976, Pore, 1979, Massey vd., 1993). Ancak bu çalımada paylaıl-
dıı ve göçmenn kend eylem ve balamının göç sürecndek etksn açıklamaya
çalıan yaklaımlarca da savunulduu üzere göçmen çn (gerye göç dâhl) göç ha-
reketllne katılım kararı ve eyleme geçrme bçmler somut sebeplere dayan-
makla beraber duygulara, adyete, doal hayata ve benzer akıl dıı görüleblecek
unsurlara da dayanmaktadır. Çünkü breyler, karar alma aamalarında sanıldıı-
nın aksne pür akılla veyahut duygularla hareket etmemektedrler ve ferdî ya da
kolektf kararlar göçmenler tarafından alınarak hayat nzamlarının demesne
vesle olmaktadır. Wnter, akıl ve duygu arasındak, bu çalımada da benmsenen
lky öyle tanımlamaktadır:
3 Znaneck ve omas tarafından 1918 ve 1920 yılları arasında be clt olarak yayımlanan, Avrupa ve
Amerka’dak Polonyalı Köylü (e Polsh Peasant n Europe and Amerca) (1918-1920) balıklı çalımada
ana akım göç anlatımlarından farklı br bçmde Avrupa ve Amerka’ya göç etm Polonyalı göçmenlern
kökenleryle kurmaya çalıtıkları rtbatları mektup ve benzer ahs belgelern kaynak olarak kullanıla-
rak açıklanmaya çalıılmıtır.
Türkye’de se Karpat, 1968 tarhl saha aratırmasının verlerne dayalı esernde kırdan kente gurbet
ve göçün yaygın br elme sahp olduunu ancak en azından o tarhlere kadar lteratürde sıkça görü-
lemeyen, sürec yaayan göçmenlern gözünden bakarak göçmenn kır, geçm ve asl-mene mekân le
olan baına vurgu yapmaktadır (bkz. Karpat, 2003).
4 Türkye’dek ç göç hareketllnde sadece kırdan kente doru göçlerden baka “l merkeznden l mer-
kezne, lçe merkeznden l merkezne, köyden l merkezne, l merkeznden lçe merkezne, lçe merke-
znden lçe merkezne, köyden lçe merkezne, l merkeznden köye, lçe merkeznden köye ve köyden
köye” eklnde gd geller söz konusu olmaktadır (bkz. Gedk, 1996).
insan & toplum
4
Duygusal ve düünsel mekanzmalarımız beraber çalıır ve brbrn ayakta tutar. Bazen
hçbr surette ayrılamazlar. Brçok durumda duyguya veya sezgye dayanan br karar,
bütün olası sonuçların kapsamlı ve ttz analznden sonra varılan sonuçtan daha ve-
rmldr -ve aslında ydr. … Duyguda mantık ve çounlukla mantıkta duygu vardır. …
Hsseden ve düünen nsanın avantajı vardır, yalnız düünceye güvenen nsanın del
(Wnter, 2018, ss. , 215).
Bunun kırsal göçmen çn anlamıysa göçmenn, modernln öngördüü do-
rusal, araçsal, formel ve analtk rasyonelln ya da fayda-malyetn ötesnde, We-
ber’n tabryle deer veyahut duygu yönelml akılcılıkla (ethcal substantve rat-
onalty) (Weber, 1995, ss. 44-47) anlaılablecek, akılcılık ve akıl dıılık arasında
konumlandırılablecek kararlarla, gerye dönmes veyahut asl-mene mekân ve
cemaat le rtbatını canlı tutması le alakalı olmaktadır. Bu mutlak br gerye dö-
nü de olmamakta, göçmen çounlukla brden fazla mekânı kapsayan yerlem b-
çmnde kent ve kır hayatını sürdürmeye çalımaktadır. Bu çerçevede göçmen, terk
ed ve gerye dönü arasında vaktyle szlk, düük ücretler, topraın vermsz-
l, etm ve salık mkânlarının yeterszl, yoksunluk, kıtlık, sava, terör, bas-
kı, sosyal, kültürel, alev ve benzer sebeplerle gdlen ve yerlelen hedef-menzl
le asl-mene olarak görülen mekânlarda, o mekânların gerektrd hâl, tavır ve
eylemlerle hayatını sürdürmekte dahası bu yolla arkadan gelen nesle asl-mene
mekâna ve cemaate balılıı da aktarmaya çalımaktadır. Yan göçmen, kararlar
alırken ve kararlarını eyleme dönütürürken deal tpletrleblecek eklde ne pür
akılcılıkla ne de pür akıl dıılıkla hareket etmektedr. Bu dorultuda göçmen Teke-
l’nn fade ett “yaam güzergâhları”nın (Tekel, 2008, s. 64)5 ve Bauman’ın fade
ett “akıkan hayat”ın katılımcısı olarak “son duraı olmayan” br hayat algısının
-k bu Bauman’ın “akıkan modernlk”6 olarak tasvr ett zamanın ruhuna denk
dümektedr- tecrübe edcs olmaktadır.
5 Tekel’y destekleyecek eklde Mübeccel Belk-Kıray da “göçün rastlantısal olmadıını aksne ger dö-
nüü olmayan br yaam bçm olduunu” belrtmektedr (akt. Mortan ve Sarfat, 2011, s. 50).
6 Bauman, “akıkan modernl” ve “akıkan hayatı” tarf ederken sahaya lkn verlere bzath daya-
narak br açıklama getrmez. Aksne dünya ölçende küreselleme ve lberallemenn gderek arttıı
ve gündelk hayatta daha görünür ve hssedlr br hâle geld br ortama dar çok genel, soyut, makro
ölçekl ve eletrel paradgma çerçevesnde blmsel atıarı haz olmakla beraber yılların getrd tec-
rübe ve brkm le bu kavramları gündeme getrmektedr. Aratırma çn elde edlen bulgular esasen
Bauman’ın tarf ett hâlyle kendleryle görüülen brçok katılımcı çn geçerl olmaktadır. Bu ben-
zerlk, blhassa breylern kendler bata olmak üzere aleler hakkında karar verme süreçlernde de ön
plana çıkmaktadır. Böylelkle breyler çou kez kesn ve sabt kararlar almaktan mtna etmekte ve her
dam “açık kapılar” bırakarak mekânlara adyet bakımından “son durak yok” tavrı takınmaktadırlar.
Breylern beyanlarından ortaya çıkan çerçeve balamında Gddens’ın kullandıı “üst-geç modernlk”
(2010) kavramı da göçmenn zaman, mekân ve artlar çerçevesnde sürdürmeye çalıtıı varolu ve
adyet mücadelesn anlaılır kılmaya mkân salamaktadır.
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
5
Bu tartıma kapsamında bu çalımada, kırsal göçmenn asl-mene ve he-
def-menzl mekânlardak çoklu etklem ve sosyalleme süreçler anlaılmaya çalı-
ılmakta, kırsal göçmenn memleketne duyduu adyet ve balılık dkkate alına-
rak “göçmenn hayatını sürdürmesnde kesn kopuları mı yoksa gerye dönüler
m yaadıı” sorusuna cevap aranmaktadır.
Metodolojk anlamda çalımada, yukarıdak eletrlerden de anlaılacaı üzere
devam eden göçmenlk hâllernn poztvst paradgma le kesn br yorumu yapıl-
mamakta, anlamacı (verstehen) ve nedensel etklemc realst br paradgma z-
lenmektedr. Böylelkle bu süreç, youn aratırma (Sayer, 2016, ss. 298-299) usul-
lerne balı kalınarak “nedensel br sürecn ley mekanzması çn daha y br
anlayı sahb olmayı” (Cole, 1999, s. 118) salayan ntel aratırma stratejlernden
faydalanılarak yürütülmektedr. Bu amaca matuf olarak bu çalımada, kendleryle
dernlemesne mülakatlar gerçekletrlen 81 katılımcının geçm ve güncel hayat-
ları hakkındak beyanları esas alınmaktadır.
Verlern toplanması kapsamında kendleryle mülakat gerçekletrlecek katı-
lımcıların belrlenmesnde amaca uygunluk (kast-amaçlı) örneklem seçmnn lke-
lerne dayalı olarak göçmenlklernn asl vasıarı, göç etme sebepler ve hâlhazırda
nerede ve hang ekllerde br kamet bçmne sahp oldukları dkkate alınmıtır. Ça-
lıma bulguları Rzel kırsal göçmenn gerye dönü ve balılıını sürdürme hkâyes
üzerne na edldnden, katılımcılarda Rze’de domu olmak, çocukluun bell br
süresnn Rze’de geçm olması, göç etm olan anne ve babanın br çocuu olarak
göç edlen yerde domu ancak asl-mene olarak görülen Rze’ye gdp gelnerek
balılık tess edlm olması, Rze’de doulmu olmasına ve göç kararının bzath
verlememesne ramen rtbatın sürdürülmes gb temel ntelkler aranmıtır. Ken-
dleryle mülakat yapılablecek muhtemel katılımcılara kartopu örneklem (snowball
samplng) le ulaılmı böylelkle br safhada kendleryle mülakat yapıldıı çn ka-
tılımcı olan breyler br baka breye ulamada kapı tutucu (gate keeper) da olmu,
kendlernden baka muhtemel katılımcılar çn tavsyelerde bulunmulardır.
Verlern analz hususunda, ses kaydına alınan mülakat ve gözlem notları
metne dönütürüldükten sonra sırasıyla “dkey” ve “yatay” ekllerde okunmutur.
“Dkey” okumalar, blgsayar üzernden yapılırken metnlerde öneml görülen be-
lrl bölümlern altı çzlerek bu ve benzer bölümler önem derecesne göre farklı
kalınlıklara ve renklere dönütürülerek “bast/yalın ön kodlama” yapılmıtır. Mü-
lakatların kend aralarında lk ortaya çıktıında se çounlukla “geçc kodlama”
teknnden stfade edlerek (Layder, 2015, s. 97) hatırlatıcı ve lklendrc notlar
alınmıtır. “Dkey” okuma safhası tamamlandıktan sonra her br bölüm çersnde-
insan & toplum
6
k cevaplar, sırasıyla br araya getrlerek mülakat cetvelnde takp edlen bölümler
ve sorular bazında “yatay” okumalar gerçekletrlmtr. Böylelkle verler, “ekse-
nel kodlama” (Strauss, 1987 akt. Layder, 2015, ss. 98-99) olarak tanımlanan süreç
kapsamında, parçalara ayrılmı, daha kapalı ve dar br hâle dönütürülmütür. Bu
süreç boyunca, aratırmanın odaklandıı “neden göç edld”, “göçmenn balılı-
ını sürdürme mücadeles” ve “bunun çn yapmaya çalıtıkları” eklndek üç ana
kategor balamında katılımcıların beyanlarına lkn notlar çıkarılmıtır. Ardın-
dan katılımcılara yöneltlen soruların odak kısımları ve kavramları dkkate alınarak
her br katılımcının verdkler cevaplar, htmaller olarak kabul edlerek mülakat
kümesnden elde edlen verler çerçevesnde benzerlkler ve farklılıklar ortaya ko-
nulmaya çalıılmıtır. Böylelkle mülakat soruları le lkl alt temalar üzernden
verlern analz betmleyc br bçmde gerçekletrlerek örüntüler bçmnde ara-
tırma bulguları ortaya çıkmıtır.
Makale, gr ve sonuç bölümler dıında dört bölümden müteekkldr. “De-
vam eden Gerye Göç” balıklı bölümde, gerye göç olgusunun mahyet üzernde
durulmaktadır. “Gurbet ve Göç Br Kopu Mu?” balıklı bölümde se ev, nostalj,
gurbet ve gurbetç kavramları dkkate alınarak gurbete çıkmanın veya göç etme-
nn göçmen nazarında br kopua sebep olup olmadıı tartıılmaktadır. Br sonrak
“Kesn Dönü Mümkün Mü?” balıklı bölümde, göçmenn asl-mene olarak bld
mekâna kesn br dönü gerçekletrp gerçekletrmed rdelenmektedr. “Çoklu
Mekân Prat” balıklı bölümde se terk ed, kopu ve ger dönü arasında brden
çok mekânda ve mekânların gerektrd hâl, tavır ve eylemle hayatın sürdürül-
mesnn sebep ve sonuçları dkkate alınarak göçmenn karar verme ve hareketllk
örüntüler ncelenmektedr. Sonuç bölümünde se kendleryle görüülen katılımcı-
ların beyanları çerçevesnde temayüz eden göçmenlk hâller ve hareketllk bçm-
ler anlaılmaya çalıılmaktadır.
Geriye Göç
Vaktyle asl-mene olarak blnen mekânlardan ayrılıp hedef-menzl mekânlarda en
azından br yıl kamet ettkten sonra gerye dönüü htva eden hareketlle gerye
göç (return mgraton) denlmektedr (Gmelch, 1980, s. 136; Farrell vd., 2012, s. 32;
OECD, 2018). Uluslararası göç lteratürü çerçevesnde ele alınan gerye göç hareket-
llnde aırlıklı olarak ulus devlet sınırları ötesndek gd gellere odaklanılmak-
tadır (Perruchoud ve Redpath-Cross, 2009, s. 24). Çounlukla ülkeler arasındak
hareketll ele alan gerye göç lteratüründe 1960’lardan sonra çok farklı kavram-
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
7
lar da öne sürülmütür.7 Ekonom, nüfus çalımaları, sosyoloj, corafya, kültürel
antropoloj, tarh ve etnografya gb çetl dsplnlerde çalıılan (Bovenkerk, 1974,
s. 2) gerye göç hareketll, ulus ötesclk (transnatonalsm) ve karı kentleme
(counterurbanzaton) (Mtchell, 2004) kavramları balamında da ncelenmektedr.
Gerye göç çalımalarında bazı genellemelern yapıldıı görülmektedr. En
genel manasıyla göç edlen mesafenn kısalıı gerye göçü kolaylatırırken mesa-
fenn uzaması muhtemel dönüler daha da zorlatırablmektedr. Aynı zamanda
asl-mene ve hedef-menzl mekânlar arasındak ekonomk farklar da gerye dö-
nüler olumlu ya da olumsuz yönde etkleyeblmektedr (Bovenkerk, 1974, s. 8;
Ğslamolu, Yıldırımalp ve Benl, 2014, s. 76).
Gerye göç kararlarının verlmesnde öne sürülen htmallerden en genel hâln
Gmelch, üç ana sebepte toplamaktadır (Gmelch, 1983, s. 46): a) Vatansever-sosyal
(Patrotc-socal), b) Alev-ksel (Famlal-personal), c) Ekonomk-meslek (Eco-
nomc-occupatonal). Bu tasnfe dayalı gerye dönülerde szlk, düük ücretler,
topraın vermszl, etm ve salık mkânlarının yeterszl, yoksunluk, kıtlık,
sava, terör, baskı ve benzer etkenlerden ötürü kırın tc, yüksek ücretler, ucuz ve
verml topraklar, etm ve salık mkânları ve benzerler bakımından kentn çekc
(Lee, 1966, ss. 49-50) faktörler etkl olmaktadır. Böylelkle göçmenn asl-mene
mekânlardak cemaatle yaamak stey çekc, hedef-menzl mekânlarda yaanılan
sıkıntılar ve uyum sorunları balamında tc unsurları ortaya çıkarmaktadır. Makro
sebeplern dıında alev-ksel olarak tasnendrlen mkro sebepler de göçmen
çou kez asl-mene mekânına ve cemaatne çekeblmekte veyahut buralardan te-
blmektedr. Son olarak se çou kez madd sebeplerden ötürü topraından ayrıl-
mak zorunda kalan göçmenn gerye dönü arzusu ve çabası ekonomk-meslek br
arka planın oluturulmasına balı olmaktadır. Bu balamda asl-mene mekânlar-
dak güvencel , etm, salık, sosyal, kültürel ve benzer mkânların varlıı göç-
menn gerye dönüünü mümkün kılablmektedr (Gmelch, 1983, s. 6).
Yne lteratürde göçmenn baarısını ya da baarısızlıını gerye dönüün temel
motvasyonlarından sayma elm vardır (Cassarno, 2004, ss. 257-274; Carlng
vd., 2015). Örnen; neoklask ekonom çn göçmenn asıl amacı, göç veya gurbette
7 Return migration, reverse migration, transilient migration, re-emigration, second time emigration, circulac-
tion, repatriation, reverse streams, back migration, counter current, counter ow, reux migration, remigra-
tion, return ow, return movement, cyclical migration, circommuting, circular migration, oscillatory migra-
tion, periodic emigration, recurrent migration, short-time migration, homeward migration, retromigratien
(Bovenkerk, 1974), (Gmelch, 1980).
insan & toplum
8
baarısızlıa uramamaktır ve eer göçmen, hedef-menzl mekândan asl-mene
mekâna dönüyorsa bu br baarısızlık göstergesdr (Farrell vd., 2012; Cassarno,
2004). Ğç göçünün yen ekonoms çn de gerye göç ancak asl-mene mekân-
dan hedef-menzl mekâna gdlp hedeenenler yerne getrlerek ger dönüldüyse
baarılı br sürec htva edecektr (Constant ve Massey, 2002). Yapısal yaklaım
(yapısalcılık) çn de gerye dönme kararı alan göçmen çn en öneml motvasyon,
göç etmeden öncek mkân sevyesnn daha ötesnde olablmektr. Gerye göç, bu
mkânlara erm çerçevesnde baarılı ya da baarısız olarak ntelendrleblr. Bu
yaklaımları teyt eder eklde Cerase (1974), gerye dönen göçmenlere yönelk sı-
nıandırmasında gerye göçü baarısızlıın dönüü (hedef-menzl mekânda baarı-
sızlık sebebyle zorunlu gerye dönü), muhafazanın dönüü (sürekl gerye dönme
ve bunun çn sürekl madd/manev hazırlık (bkz. Pore, 1979)), emekllk dönüü
(bkz. Callea, 1986) ve yenlk dönüü (göç sürecnde ednd meslek ve becerlerle
asl-mene mekânlara dönü) olarak dörde ayırmaktadır. Görüldüü üzere gerye
göçü madd ve somut sebeplere dayandırma ve akılcı hâle getrme elm, ulusla-
rarası göç kuramlarında sıkça görülmektedr (Farrell vd., 2012; Cassarno, 2004).
Türkye balamında gerye dönülerle lgl br tasnf Tezcan yapmaktadır. Ona
göre “kalıcı ve geçc” olmak üzere kentten baka mekânlara doru br hareketllk
söz konusu olmaktadır. Bu balamda “yaylaya, ba evlerne, denze, yazlıa ve tatl
köylerne” doru gerçekleen hareketllkler geçc olmaktadır. Bunun dıında se
“kentn büyümesne, kentn dıına yerlemeye, emeklle, büyük kentlerdek ge-
çm zorluuna ve kent dıındak yerlerde  mkânlarının olumasına” dayalı olarak
kalıcı göçler meydana gelmektedr (Tezcan, 1989, ss. 37-42).
Yne Türkye özelnde yakın denleblecek br dönemde yapılmı saha aratır-
masına dayanan Türkye’de Toplumsal Dönüüm adlı çalımasında Karpat (2003),
gecekondu özelnde kırdan kente göç etm breylern sanıldıının aksne kırla rt-
batlarını kesmedkler aksne kır le rtbatlarını göç edlen ehrlerde sürdürmeye
çalıtıkları sonucuna ulamıtır. Bu dorultuda aratırmaya konu olan göçmenler
özelnde asl-mene olarak blnen mekân ve cemaat le sürdürülmeye çalıılan ba-
ın temelnde çou zaman madd unsurlar yer almamaktadır. Böylelkle özlem, top-
raa balılık duygusu, hatıralar, anne ve babanın varlıı, kabrler ve benzer manev
unsurlar rtbatı güçlendrmekle brlkte göçmen, göç sürecnde sıkıntı yaama ht-
malne karı asl-mene mekânda muhtemel ger dönülere lkn gerekl gördüü
tedbrler almaktan da ger durmamaktadır (Karpat, 2003, ss. 249-257).
Bu tasnern çerklernden farklı olarak göçmen her zaman fayda-malyet ba-
lamında gerye dönü ya da geryle rtbatı madd unsurlar çerçevesnde düünme-
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
9
mektedr. Gerye dönenler veyahut ger le baını sürdürmeye çalıanlar çn düün,
cenaze ve benzer eylemlerle ön plana çıkan ale ve akrabalık lkler, hasat ler,
temz hava, doal hayat, hatıralar, e-dost gb vesleler, asl-mene mekân ve cemaat
le rtbatın sürdürülmesne kaynaklık eden somut göstergeler olmaktadır (Boven-
kerk, 1974, s. 21; Gmelch, 1980, s. 139; Karpat, 2003, ss. 253-257, 267; Farrell vd.,
2012, s. 34; Carlng vd., 2015, s. 19). Bu balamda gerye dönü ve geryle sürdürül-
mek stenen baın hesap edleblrl çok güç olmaktadır (Gmelch, 1980, s. 135).
Blhassa asl-mene mekânda sahp olunan toprak, ev gb gayrmenkullern
varlıı, madd br kazanç salamasa ble göçmenn rtbatını canlı tutacak unsurlar-
dan olmaktadır (Gmelch, 1983, s. 7). Çünkü akılcılıın, fayda-malyetn, kâr-zarar
hesabının dıında toprak, kmlk, adyet, beka arasında göçmen tarafından rt-
batlandırılmı çok güçlü br baın varlıı ön plana çıkmaktadır. Sadece Türkye’de
del baka ülkelerde de nsanlar asl-mene olarak bldkler topraklarıyla lkle-
rn canlı tutmak çn gayret göstermekte ve bu balılık mücadelesn büyük ölçü-
de arkadan gelen nesller çn gerçekletrmektedrler (Kng, Chrstou ve Ahrens,
2011). Bu balamda Kng, gerye dönü bçmlern arada br (occasonal), düzenl
(perodc), mevsmlk (seasonal), geçc (temporary) ve kalıcı (permanent) eklnde
tefrk etmektedr (Kng, 1978, s. 4).
Son dönemde gerçekletrlen saha aratırmalarına göre knc veya üçüncü
nesl göçmenlerde asl-mene olarak görülen toprak ve cemaatten gderek uzakla-
ıldıı (dssmlaton from orgns) da öne sürülmektedr (Güvel vd., 2016, s. 5).
Br yandan asl-mene mekândan uzaklama der yandan se asl-mene mekâna
yakınlama gündeme gelm olsa dah göçmen, zaman, mekân ve artlara göre akıl-
la duyguların ç çe geçt ekllerde kararlar alablmektedr. Dolayısıyla göçmenn
gerye dönü ve ger le olan rtbatı kesn br eklde formüle edlemeyecek aksne
sürekl olarak anlaılmaya meyyal br konu olarak dkkatler çekecektr.
Gurbet ve Göç Bir Kopuş Mu?
Memlekete balılık, özlem, adyet ve benzer hasletler yaatma mefhumu, sadece
kendlern Rzel olarak tanımlayan veyahut Rzel anne babanın çocuu olan katı-
lımcılardan meydana gelen mülakat kümes balamında geçerl olmamaktadır. Aynı
zamanda yalnız Türkye’de del dünyanın baka yerlernde de nsanlar, asl-mene
olarak bldkler mekân ve cemaat le rtbatlarını canlı tutmaya gayret göstermek-
tedrler. Ancak bu çalımada, göçmenn, bzath terk etmeden zyade “gurbete çık-
mak” olarak ntelendrd geçc br ayrılıı da dle getrd görülmektedr. Böyle-
insan & toplum
10
lkle senenn büyük br kısmını asl-mene mekândan ve cemaatten uzakta hayatını
sürdüren breyler dah kendlern tpk br göçmen olarak görmemektedrler:
… Biz, göç etmek için göç etmedik. Ben, göçü biraz farklı anlıyorum tabii. Sizin liter-
atürde bizimki de göç sayılıyor da. Yani göç etmek için göç diye bir ey var. Bizimkisi
aslında göç deil ben buradan (Rize’den) hayatımda göç etmeyi hiç düünmedim. Ama
ilî olarak olan ey göç. … Yani göç, göç için yapılan bir eydir. Mecburiyetten olur,
harptir, darptır, bir aile içi sürtümedir vesaire her neyse yani. Göçmen psikolojisi diye
bir ey var. ... Mesela; ben, hayatımda hiç göçmen psikolojisi hissetmedim. Göçmen
tanıdım ama. Göçmenlerin psikolojisi bambakadır. Göçmenler çok çalıkan olur, çok
tedirgin olur, çok riyakâr olur çünkü yeri, yurdu yoktur. Dönecei yer yoktur. Biz, böyle
bir ey hiç hissetmedik. Burası (Rize) duruyordu. Biz, göçmen deiliz yani. … Bu biraz
da Türkiye’nin sosyal yapısı ile alakalı bir ey. ... Ēimdi mesela; Batı’da tara denen ey,
bizde tara deil. Bizim tara, ehre çok daha kolay intibak ediyor, ehri dönütürüyor
gerçi. … Bu belki eye de yansıyor, taradan ehre giden kendisini oranın yabancısı
hissetmiyor, ehir de onu tamamen yabancı olarak görmüyor. … Onun için Türkçede
Diyarbakır’dan Ğstanbul’a göç etmi adama göçmen denmez. Böyle bir kullanım yok
yani. Adam Kırım’dan, Çeçenistan’dan, Ğran’dan, Turan’dan, Azerbaycan’dan, Bulgar-
istan’dan, oradan, uradan geldi buna biz göçmen deriz. ... Türkçede hâkim olan göçmen
kullanımı bu deil yani. …” (Erkek, emekli akademisyen)
Sahplenlen topraktan tamamen kopukluk da söz konusu olmasına ve uzak-
ta kalınmasına ramen topraa ve cemaate youn br bçmde özlem ve hasretn
yaandıı katılımcılar tarafından beyan edlmtr. Koptuunu kabul eden ancak
dle getrmede ve fa etmede zorluk çekenlern asl-mene yerden kopuu kabul
etmemeler ve bu durumu kendlerne yakıtıramamaları, hedef-menzl mekân-
larda belrl türden savunma mekanzmalarının ortaya çıkmasına sebebyet ver-
mektedr. Bu savunma bçmlernden lk, tpk br göçmen vasfının kabul edl-
meyerek asl-mene mekânın aırlıı ön plana çıkarılarak hedef-menzl mekânlar
çn gurbet ve kendler çn gurbetç sıfatı ön plana çıkarılmaktadır. Bu maksatla
göçmen breyler; “bz göçmen delz, bzler göç etmedk, arkamızdakler terk
etmedk eer br ey denleblecekse bzler gurbetçyz” eklnde beyanlarda bu-
lunmulardır:
Öyle bir ey hiç olmadı. Ben, Rize’den ayrıldım, Ğstanbul’a göç ettim duygusu bana çok
uzak. Kendimi Ğstanbul’a göç etmi gibi deerlendirmiyorum. Bizim u anda bütün
aile eyi orada (Rize’de). Evimiz orada, baımız, bahçemiz orada. Dostlarımız, ark-
adalarımız, kalan hısım akrabalarımız orada. Biz, imdi Ğstanbul ve Rize’de yaayan
insanlarız. Rize’yi bırakıp Ğstanbul’a göç etmi deil de iki tarafta da ayaı olan bir insan
olarak kendimi göçmen olarak deerlendirmiyorum. Göçmen tabiri, bana souk da geli-
yor.” (Erkek, kütüphane ve müze müdürü)
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
11
Br der savunma bçm se göçmen çn olaan kamet yerlerndek “güven-
l br lman” olan hemehr dernek ve vakıarında bulunulması, gerye dönüün
mümkün olmadıının br karılıı olmaktadır. Böylelkle göçmen, hedef-menzl
mekânda asl-mene mekânı cemaatyle yaatmaya çalımaktadır. Kent çersnde
de kendnden bld cemaat korumaya, onlarla brlk, beraberlk ve dayanıma çe-
rsnde olmaya gayret göstermektedr:
… STK’ların, Rize’ye olan balılıın sürdürülmesinde çok önemli olduunu düünüyo-
rum. … Ğstanbul’un kendine has bir kent kültürü var. Farkında olmadan insanlar bu
kültürden etkileniyor ve asli olan deerlerini, kültürlerini yitirebiliyor. Biz, dernekler
olarak kendi yerel deerlerimizi, kültürümüzü unutturmadan, bunların dorularını
kente taıyarak, bunları da kent kültürüne entegre ederek kent içerisinde aslen Rize-
li kimliiyle bir renk olduumuzu ifade edebilmek. … Dernekler olarak Rize’ye kesin
dönü veyahut irtibatın canlı tutulması gibi öncelikli bir hedemiz yoktur. Asıl maksat,
kentte Rizelilii devam ettirebilmek. Daha çok manevi unsurları canlı tutabilmek ve
arkadan gelen nesle bunları öretip devredebilmek, yaamasını daim kılmaktır. … Ben,
geriye dönüü hedef edinen bir Rize dernei bilmiyorum. … Biz, artık Ğstanbulluyuz. …
Aslen Rizeli ve Rize kültürü ile yorulmu biriyiz. Biz, bu kültürden besleniyoruz. Rize
ile ilgili bir eyden heyecan duyuyoruz. … Dernekler deyince akla ne geliyor? Etnosen-
trizme kayan, tamamen mikro milliyetçilii çarıtıran, balılarına, üyelerine bu duygu-
ları aılayan bir yapı olarak algılanıyor hemehri dernekleri. … Ğstanbul’da öteki ol-
mayan, ehirle bütünleebilen Rizeli, bizim gayemiz budur. Yerel deer ve kültürümüzü
kaybetmeden, bunu kentin bir unsuru hâline getirerek marjinallemeden, akıı sekteye
uratmadan bu deer ve kültürümüzü kent kültürüne entegre ederek yaamak. Hem
kent kültüründen bir eyler örenmek hem de kent kültürüne katkı yapmak. … Biz,
… (dernek ismi) olarak etnosentrizmi çarıtıracak hiçbir projede yer almak istemiy-
oruz. Bütün deerlerimize sahip çıkmak istiyoruz. … Yaptıımız projelerde toplumun
bütününe katkı sunacak içerikler hazırlamaya, gerçekletirmeye çalııyoruz. … Sadece
Rizelilere yönelik olmaması gerekir. … Deerlerimizi, marjinallemeden ehirde yaa-
yarak bizi asimile olmaktan da kurtaracak. … Dernek faaliyetlerimiz, eskiden hep kendi
içimize kapanıktı. Ama imdi farklı bir yaklaım benimsiyoruz. Kardelik hukukunu
gelitirmeye çalııyoruz. Yaptıımız faaliyetlerin, bütün topluma yönelik olmasını isti-
yoruz. Bunları yaparken de Rize’yi unutturmadan, Rize’yi tanıtarak yapmak istiyoruz.
… ” (Erkek, dernek bakanı)
Türkye’dek brçok büyük ehrde bu türden asabyetlern varlıı blnmekte-
dr. Ancak asl-mene mekândan hedef-menzl mekânın lehne br kopuun yaanıp
yaanmadıı, hedef-menzl mekânda doup sosyalleen nesl de dkkate alındıın-
da her dam sorgulanması gereken unsurlardan br olmutur. Bu balamda ken-
dleryle görüülen katılımcıların beyanları dorultusunda asl-mene mekândan
kopuun olduu ve olmadıı eklnde k ana örüntü ortaya çıkmaktadır.
insan & toplum
12
Rze’den kopuun olmadıına dar beyanlarla ortaya çıkan örüntüde dern br
özlemn etksyle katılımcılar; kopuun olmayıını, arkadan gelen nesln kopma-
ması çn gerekl görülen tedbrlern alınması, kesn dönüün kopmamamın br ge-
rekll olarak görülmes, kopmamak çn baka yerlerdek mkânların terch edl-
memes, Rze’den farklı br yerde yaanmasına ramen sürekl Rze le lgl eyler
takp ederek zhnen kopuun engellenmes, hatıraların ve doal hayatın kopua
sebebyet vermemes gb brtakım nedenlere balamaktadırlar:
Biz, Rize’yi, köyü hiç bolamadık. ... Mesela; benim baka imkânlarım oldu, baka ark-
adalar hep yer aldılar, ben düündüm ki Rize’ye dönmeyiz diye ben yer almadım. …
Baka yerden yer alırsam burasını bolarız diye ben yer almadım. Arkadalarım hep
bana baskı yaptılar Adapazarı’na gidelim, Trakya’ya gidelim diye ben hiçbir yere gitmek
istemedim, Rize’den ayrı kalırım diye. Çocuklar oralara alıır, daha Rize’ye gelmek iste-
mezler, gelmezler diye almadım baka yerlerden arazi falan. … (Erkek, emekli)
Br der örüntü se kopula lgl olmaktadır. Bu balamda bzath kopuun
yaandıı zkredlmekle beraber çok küçük yalardan tbaren Rze le olan mesafel
lk sebebyle kopup kopmama arasında kesn br algıya varılamamı olması da
katılımcıların bazıları tarafından dle getrlmtr.
Bu örüntülern dıında se göçmen çok genel br bçmde asl-mene ve he-
def-menzl olarak bld mekânlar ve buralardak cemaat arasındak mesafey ko-
rumak stemektedr. Bunun en temel sebeb se gerde bırakılana, özlem duyulsa da
artık esk gözle bakılamamaktadır. Çünkü vaktyle bakılan gözler le hedef-menzl
yerden bakılan gözler aynı eyler görememektedr (Berger ve Mohr, 2018, s. 226):
Köyden ayrılmak bir bakıma mecburi bir kopu gibi oluyor. Ama bir taraftan da özlem
olduu için sanki kendimi o tarafa daha yakın hissediyorum. Yıllarca görmediim akra-
balarımı bir cenaze, bir düün vesilesiyle köye gittiim zaman görünce belki köyde
devamlı dursam belki haır neir olsam birtakım anlamazlıklar husumetler meydana
gelecek. Ama onlardan uzak kaldıımız için yıllar sonra görütüümüzde o çocukluu-
muzdaki ilikilerimizi hatırlayarak onları bir özlemle anarak daha bir samimi, daha bir
içten oluyoruz.” (Erkek, dekorasyoncu)
Aratırmaya konu olan Rzel breyler özelnde asl-mene mekânın anlamı ve
bu anlam etrafında meydana gelen nostalj, balılık, adyet, ev, toprak ve cemaat
le sürdürülmeye çalıılan lk tamamıyla terk ed yahut temell gerye dönüe
balı olarak deerlendrlememektedr. Weber’n Ekonom ve Toplum (1968) adlı
esernde tefrk ett pratk, kuramsal, manevyatçı ve bçmsel akılcılıklar arasında
manev deerlere yakın düecek eklde kurgulanablecek akılcı br eylem tavrının
kendleryle görüülen katılımcılar nezdnde ön plana çıktıı görüleblmektedr. Bu
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
13
dorultuda göçmenn kısa vadede akıl dıı gb gözükse de uzun vadede blhassa
arkadan gelen nesln toprak ve cemaat le lksn sürekl kılmak adına üstlend
külfetler, yaptıı fedakârlıklar akılcı br tavrın emarelernden olmaktadır. Böylelk-
le asl-mene mekânın ve cemaatn terk, göçmenn zhnnde temell br kopuun
tezahürü olmamakta aynı zamanda gerye dönüler de hedef-menzl mekânların
göz ardı edlmesne sebebyet vermemektedr.
Hızlı br çaın yaanıyor olması, asl-mene olarak blnen mekân ve cemaa-
tn aırlıının azaldıı eklnde br anlayıın yaygınlamasına sebep olmaktadır.
Bu balamda açık br eklde fade edlemese de “ev”, breyler çn çou kez sade-
ce asl-mene mekân olmanın yanı sıra varılacak nha br menzl olma hüvye-
tne hazdr. Schuetz’e göre; “ev, nsanın ayrı kaldıı, uzakta olduu zaman ger
dönmey düündüü yerdr. … Kms çn baba ev kms çn ana dl kms çn
ale, arkadalar, sevgl, lk göz arısı …” olmutur. Dolayısıyla ev, “ondan uzakta
yaayan ve gerye dönen çn çok farklı anlamlar htva etmektedr” (Schuetz,
1945, s. 370).
Blhassa ev olarak kabul edlen asl-mene mekândan ayrı kalanlar çn gerde
bırakıldıı düünülen mekân ve cemaat le “nostaljk br kmlk” göçmen tarafın-
dan na edlmektedr (Al-Al ve Koser, 2002). Göçmenn kendnce geltrd nos-
talj hssyatı geçme duyduu özlemle lkl olsa da esasen gdlen hedef-menzl
mekân ve lk kurulan cemaat le asl olarak kabul edlenler arasındak ayrımın
kabul edlmesyle lkl olmaktadır (Boym, 2009, ss. 37-38). Kendleryle görüü-
len katılımcılar ve muhtemeldr k brçok göçmen çn asl-mene mekân le kurulan
lk zaman, mekân ve artlara göre dekenlk çermektedr. Zaman zaman akılcı
zaman zaman akıl dıı olarak ntelendrleblecek kararların yanı sıra akılla duygu-
ların ç çe geçt karar ve eylemler ön plana çıkan göçmen tavrını “tek ve kapsam-
lı” br kuram çerçevesnde ele almak ve bu balamda uzun vadel br kuramın tess
edlmes hayl güç olmaktadır (Kunurolu, 2015, ss. 116-117; Kng, 2012; Portes ve
Rumbaut, 2006; Massey vd., 1993, s. 432).
Kesin Dönüş Mümkün Mü?
Muhtelf sebeplerle br yerden baka br yere göç eden veyahut gdp de dönmey
planlayarak gurbete çıkan nsanların asl-mene olarak gördükler mekânlarına dö-
nüler göç lteratürünün hâkm anlayıı tarafından çounlukla mkânsız ya da zor
br htmal olarak deerlendrlmektedr. Bu söylem haklı çıkaracak eklde kesn
dönü yapamayanların ve yapmak stemeyenlern dâhl olduu hareketllk bçm-
insan & toplum
14
ler olmakla brlkte esasen kesn olarak gerye dönü yapan ve kesn dönü yapı-
lamasa ble asl-mene ve hedef-menzl mekânlarda hayatını sürdürmeye çalıan
nsanların var olduu blnmektedr. Bu balamda kendleryle görüülen katılım-
cıların beyan ve eylemler çerçevesnde asl-mene mekâna kesn br dönüün olup
olmamasıyla alakalı olarak brtakım örüntülern ortaya çıktıı görülmektedr.
Ğlk örüntü, Rze’ye kesn dönü yapanlardan müteekkldr. Kesn dönü hare-
ketll, yurt dıından dönü yapanlar çn Rze l ve/veya lçe merkezne, köye veya
Türkye çnde büyük br ehre; Türkye çnde büyük br ehrden dönenler çn
se benzer eklde Rze l ve/veya lçe merkezne ve/veya köye doru olmaktadır.
Gerye dönülerde tek br yerde sabt kalma söz konusu olmamakta, olaan kamet
yer le rtbat keslmemekle beraber kent ve kır hayatı da brlkte sürdürülmeye
çalıılmaktadır.
Kendleryle görüülen katılımcıların beyanları balamında kesn dönüe l-
kn brtakım sebepler ön plana çıkmaktadır: Ünverstedek görev (öretm üyel,
öretm görevls, aratırma görevls, dar personel gb) ve der kamu kurulula-
rında çalımak çn dönü yapanlar, turzm sektöründe yüksek meblalara çalıır-
ken çok daha düük gelrler olmasına ramen doal hayat ve aleler çn dönenler,
vaktyle Rze’den ayrılıp bell br müddet Rze dıında çalıtıktan sonra bell br yaa
gelnce dönenler, tayn-atama sebebyle dönenler, bürokratk ve syas nedenlerle
dönenler, emekl olduktan sonra dönenler, çocukları çn dönü yapanlar, alev se-
beplerden (evllk ve benzer) ötürü dönenler.
Bundan baka Rze de dâhl olmak üzere farklı zamanlarda brden çok mekânda
hayatını sürdürenler de olmaktadır. Bu örüntüde olaan kamet yer hedef-menzl
mekân olan göçmenn yılın belrl zamanlarında artlara göre Rze l ve/veya lçe
merkezndek veyahut köydek meskenlernde kaldıı, sabt ve tek düzen br hayatı
sürdürmed kendleryle görüülen katılımcıların kahr ekseryet tarafından dle
getrlmtr. Kent ve kır hayatını brlkte sürdürme arzusu çerçevesnde hatıraların
çekcl, yaanması ve arkadan gelen nesller çn yaatılmaya çalıılması belrgn
olmaktadır. Bu dorultuda “ne yardan ne serden” msal göçmen çoklu mekânda
hayatını sürdürme arzusunu taımaktadır:
Belli bir standardı yaadıktan sonra tamamen köye dönmek olmuyor, olmaz da. Bel-
li bir eye gelmisin, tamamen köy hayatına adaptasyon zor. Yatan dolayı da kırsal
yaantıya ulaman zor. Ēu an çounun yaptıı gibi havalar ısınınca köylük kısma, kı
olunca hareket kısıtlaması, hastalık vesaire derken merkeze yakın oturmak gerekiyor.
Ēu anki düüncemiz de o ekilde. (Erkek, denizci)
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
15
Köydeki durum on iki ay yaamaya müsait mi? Ona bakarım. Yetmi yaına geldiinde
alaturka bir tuvalete oturma ansın yok. Mecbur alafranga tercih edersin. Köyde rahat
bir ortam hazırlayabiliyor musun? Yirmi dört saat sıcak su akıtabiliyor musun? Asgari
konforu olan bir yeri tercih ederim. Kıın, bir de kimse kalmıyor, yalnızsın, hastalıı,
ustalıı var. Kar yaar, yollar kapanır, yol açılmaz. Ğnsan sayısı az olduundan dolayı
tercih edilmeyebilir. Merkezde bir dairede yaamak tercih edilebilir. Ğim Rize’de olsa
köyde kalmam, merkezde bir dairede kalırım. … Mesela; cuma akamı köye çıkarsın,
pazar akamı inersin eve. Tatillerde yaparsın bunu. Doayla, toprakla sakin bir ekilde
hayatını sürdürürsün. (Erkek, orta düzey yönetici)
Böylelkle br yandan “yen saılmı sütü, dalından koparılan meyvey, taze
sebzeler, temz havayı” (Önder, 2011, s. 243) özleyen göçmen, der yandan se
kent hayatının mkânlarını da göz ardı edememektedr:
Livaze, hem ehirde yaıyorum diye kendini köylülerden üstün görüyordu hem de
ehirde yaamanın zorlukları üzerine konuur dururdu. Ēehrin imkânlarını kullana-
mıyoruz diye canı sıkılıyordu ama yine de her gün ahıra, tarlaya gitmedii için ehirdeki
yaantıyı seviyordu (Özkan, 2017, s. 84).
Dolayısıyla hedef-menzl mekânın artlarına alıan göçmen çn asl-mene
mekân artık hayatın sürekl olarak devam ettrlmes çn zor br yerdr. Bu durum,
asl-mene mekândan kesn br kopuu da fade etmemekle beraber göçmen çn se
büyük htmalle süres bell olan “seyrlk” br lkye dönümütür (Febvre, 1995):
… Hemin’de bir art var. Heminli, ya okumak için ya da çalımak için gurbete çıkar.
Gurbete çıkan parayı kazanır, Hemin’de yer. O zamanlar bu, bir slogandı. Ama imdi
deil. Ben öyle çalıtım, kazandım, Hemin’e yatırdım. … Biz, çok fakirdik. Ben, çalıma-
ya balayınca biz normal bir gelire sahip olduk. … Askere gidinceye kadar hep Hemin’e
para harcadım. … Hemin’e çok arzu ederim gitmek ama imdi de en fazla on gün ka-
labilirim. Sıkılırım. … (Erkek, sanatkâr)
Balılıın sürdürülmes yönünde blhassa arkadan gelen nesller adına kısıtlı
vaktler çn dah olsa asl-mene mekâna gd gel elere, çocuklara, torunlara,
kentn çekc ve kırın tc unsurlarına ve benzerlerne karı br mücadele olarak
sürdürülmeye çalıılmaktadır:
Eim Elazılı olduu için o çatımayı yaıyoruz. Yaz sezonu geldii zaman oraya mı
gidelim buraya mı gidelim. Oraya daha çok gidiyoruz, buraya daha az gidiyoruz. O eyi
yaıyoruz. … (Erkek, denizci)
Babamın büyükbabası Ali Dedem, Berlin’de sinema açıyor. O, bir ekilde kapanıyor. Amcao-
lu ile birlikte gidiyorlar, batıyorlar. Ali Dedem, 1915’te dönüyor Çamlıhemin’e. O zamanki
ismiyle Hemin tabii. Bütün bu bilgileri, nüfus kaydı bilgilerine göre söylüyorum. 1922’de
insan & toplum
16
de ölüyor. Daha evvelde eini Çamlıhemin’e bırakıyor 1911-1912’li yıllarda. Büyükbabam,
1906’da Berlin’de douyor. 1912’de Ali Dedem, olunu Hemin’e getiriyor. Benim yoru-
mum, eitim zorluu olur diye yapıyor bunu. Belki Türkçe örensin, annesinin yanında iy-
ice yabancılamasın diye yapmıtır. Dedemler, toplam dört kardeler. En büyük bir aabeyi
var: Musa Sadık. O da gene orada (Polonya) douyor. Tam yerini bilemiyoruz tabii nerede
doduunu. Ben, büyükbabamın ifadesinden biliyorum; “ben Berlin’de domuum” diye.
Ama dierleri de Rusya’da douyor. Rusya dediimiz o günkü Rusya bugünkü Polonya.
Temel diye bir kardei var o da gene orada (Polonya) douyor. En küçük kardeleri Zafer,
Hemin’de douyor ama ölüyor küçükken yedi yaındayken. Temel (ikinci karde) devamlı
Hemin’de yaıyor. O, zekâ anlamında biraz geri. Musa Sadık, Kırıkkale silah fabrikasın-
da çalııyor. Büyükbabam da asker kökenli, albay emeklisi. Buraya (Türkiye’ye) döndük-
ten sonra Kuleli Askeri Lisesi’ne giriyor. Oradan mezun oluyor topçu olarak. 1978 yılında
emekli oldu. Annesi yabancı olduu için ordudan atarlar endiesiyle memleketine pek fazla
gidemedi. Ancak emekli olduktan sonra gitmeye baladı. Onun için baı uzak kaldı. Musa
Sadık da Kırıkkale’de olduu için konumu asker olduu için o da pek fazla memleketine
gidebilmi deil. Onun da baı kopmu. Anneleriyle birlikte olamamılardır yani. Bizim es-
asında 1992 yılına kadar bir ba kopukluumuz olmu. 1992 yılında babamın öretmenler
gezisi diye bir gezisi vardı. O sene ben de küçüktüm, on yaındaydım. Baımızın kurulması
(canlanması) öyle olmutur. … (Erkek, satı temsilcisi)
Ēmdk örüntüde de görülece üzere kesn dönü çn “fırsat kollanmasına”
ramen elern, çocukların, torunların, lern-mesleklern, sosyal ve kültürel çevre-
lern sebep gösterlerek gerye dönüp dönmemeye dar kesn br kararın verlemed
ve sürekl açık kapıların bırakıldıı, kendleryle görüülen katılımcıların beyanla-
rında görülmektedr. Bu anlamda elernn ve çocuklarının kesn dönü htmalne
bakı açıları ve muhtemel br dönü hâlnde uyum htmaller açısından çocuklar
çn yaları büyüdükçe onların yerne kararların alınamadıı, Rze’de sıkılabldkler,
sürekl olarak Rze’de yaamak stememeler, etm ve  mkânlarının yeterl olma-
yıı öne sürülmektedr. Blhassa (kadın) elern Rzel olup olmamasına balı olarak
elerne destek verp vermedkler farklılamaktadır. Bu dorultuda Rze’de yaamak
stemeyenlern varlıından baka gd gel hâlnde husus br evn ve düzenn tess
edlmesn talep edenlern olduu katılımcılar tarafından fade edlmtr. Bundan
baka se (erkek) eler Rzel olmayan kadın katılımcıların elern Rze’ye getrme
çabası çou durumda stedkler ekllerde gerçekleeblmektedr:
Eimin ailesi bile Ğstanbullu olduklarını söylüyorlar. Sivas’ta toprakları yok. Toprak, bir in-
sanı bir yere balayan bir köktür. Topraı kaybettiiniz zaman kökünüzü kaybediyorsunuz.
Hatta üzülüyorlar niye sattık diye. Bana diyorlar ki ben size gıpta ile bakıyorum, annenizle
ilgili topraa bile sahip çıkıyorsunuz. Mesela; kızıma sorun, u an nerelisin diye. Sivaslıyım
demez, Rizeliyim der. Babası, bu duruma çok üzülüyor. Hiç olmazsa benim ailemin yanın-
da Sivaslıyım de diyor. … Niçin Rizeliyim diyor? Çünkü ben veriyorum, sevmesini öre-
tiyorum. Babam, bana bir ey aılamazsa ben bilemezdim ki. Ben, çocuumu bu hususta
suçlayamam ki. Ben, öretmedim kendime kızarım. … (Kadın, emekli muhasebeci)
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
17
Bu örüntü çersne dâhl edleblecek br der faktör se olaan kamet yer
olan büyük ehrlern göçmenler asl-mene mekânlara ttkler m yoksa bzath
bu mekânların çektkler m sorusu etrafında ekllenmektedr. Bu balamda br
yanda büyük ehrlern pahalı, kalabalık, yaanmaz ve zor der yandan madd, kül-
türel, sosyal ve benzer ntelklernden ötürü cazp mekânlar olduu beyan edl-
mektedr. Ancak her türlü hercümercne karı büyük ehrlern tmed ve mut-
lak br bçmde Rze’nn çekt brçok katılımcının beyanında ön plana çıkmıtır.
Hang türden tc ve çekc faktörlern breyler hareketllk çersne dâhl ettkler
kesn br eklde formüle edlemeyecenden zaman, mekân ve artlara balı olarak
madd ve manev saklere dayalı olarak karar verme sürec boyunca kendnce br
fayda-malyet yaptıını belrten katılımcı u eklde beyanda bulunmutur:
Ğstanbul’da yaamanın getirisi de var götürüsü de var. Aır basması olayı zamana göre
deiiyor. Çocuun okul durumu olursa mecbur büyük ehre gitme olabilir. Rize’ye en
somut ekilde gelmeme sebep olan annem ve babam. Onların burada olmaması balılık
hususunda etkileyecektir. Buradaki ekonomik durumumla Ğstanbul’daki ekonomik du-
rumum arasında ne kadar fark var? Buna baktım Rize’ye gelmeden önce. Ğstanbul’da
psikolojik olarak açlık hissettiim ne? Anne, baba, doup büyüdüüm kültür, konu
komu, muhabbet, sosyal ilikiler. Oradaki durumla Rize’deki durum arasında ne fark
olacak? Bu kıyası yaptım. Baktıım zaman ekonomik olarak oluan açlıkla kültürel, so-
syal ve psikolojik olan faydaları karılatırdım. Sosyal, kültürel ve psikolojik olarak daha
aır bastı. Manevi unsurlar maddi unsurların önüne geçti. Rize’ye dönmek daha kolay-
latı. Cazip hâle geldi, diyebiliriz.” (Erkek, bilgisayar mühendisi)
Bu üç örüntünün dıında se Rze’ye temell br dönüü stemeyenlern olduu
blnmektedr. Kendleryle görüülen bazı katılımcılar, kesn br dönü planları ol-
mamasına ramen Rzellklern nkâr etmedklern, yılın bell süreler kısıtlı va-
ktler çn dah olsa alecek Rze’ye gdp kalmak stedklern ve rtbatlarını kesmek
stemedklern vurgulamılardır:
… Babam, eninde sonunda emekli olunca köye döneceimi düünüyor. Ona, çok açık
açık söylemiyorum ama ben, uzun vadede, ben geldim demeyi düünmüyorum. Bir
ekilde evim olsun özellikle yazları, kıları imkân durumuna göre, çalıma ortamına
göre, okuyup yazmak için bir yerim mutlaka olsun. Ama ben, defteri kapattım artık
köyde yaayacaım gibi bir ey düünmüyorum. Bu dediim gibi bu görevle hiç irtibatsız
bir ey. Herhâlde bir yirmi yıldır i hayatına atıldıktan sonra hep böyle düündüm. …
Bütün bizden sonra gelecek nesillerimiz de köyümüzü, mezarlarımızı, topraklarımızı
bilmelidir. Çocukları, yaları kemale erdikçe götürüp getirmeye hatta yerleri göster-
meye çalııyorum. Ama çok da mümkün deil ben unuttum, nerede ne var. Ne kadar
sürdürülebilir olacak, onu zamanla göreceiz. Ama köyle irtibatımız böyle. Bir ev
var, denk geldikçe, taıyabildikçe kitaplarınızı bir ay, on be gün çalııp orada yeni bir
düzenek kurup dönüp gelmek. (Erkek, müstear)
insan & toplum
18
Kesn dönüün mümkün olup olmadıına dar net br cevabı vermek güç ol-
maktadır. Ancak kesn br dönü mü, dönmemek m yahut brden çok mekânda
hayatın sürdürülmeye çalııldıı, zaman, mekân ve artlara göre dekenlk gös-
termektedr. Her eyden önce hareketlle dâhl olacak brey ve toplulukların ala-
cakları kararlar, hâkm modernlemec anlayıın öngördüü eklde dorusal, man-
tıklı ve akılcı olmamaktadır. Bu hareketllk bazen kırdan tlme kent tarafından
çeklme bazen de kentten tlp kır tarafından çeklme (ntervenng obstacle) (Lee,
1966, s. 50) eklnde vuku bulablmektedr. Bu t ve çekler çou kez hesaplana-
blr ve formüle edleblr olmamakta aksne karar alma süreçlernde akıl ve duy-
guların ç çe geçece eklde sonuçlara kaynaklık tekl etmektedr. Bu durum da
breylern zhnnde br mekâna toptan adyet tarf ve kategorze edecek eklde
göçmen olup olmama hâlnn ötesnde son duraı olmayan br algıyı meydana get-
rerek Bauman’ın (2017) tarfyle akıkan modernl hatıra getreblecektr. Ancak
bu saptama, postmodern br tahayyüle kapı aralamanın del aksne modernln
poztvst paradgmasına karıt olablecek eklde olması gerekenden çok olanı tarf
etmeye yönelk br çabanın tezahürü olacaktır.
Çoklu Mekân Pratiği
Göç etmenn asl-mene mekânı ve cemaat terk etmeye karılık geld aksne böyle
br eylemn çou kez gerçeklemed düünüldüünde kendleryle görüülen br-
çok katılımcının beyanı son zamanlarda ulus ötesclk çalımalarına örneklk tekl
edecek bçmde, hedef-menzl mekânı olaan kamet yer olarak benmsem olan
göçmen özelnde vaktyle çıkılan asl-mene mekân ve cemaat le sürdürülmeye ça-
lıılan baın çok daha y anlaılmasına vesle olmaktadır (Portes vd., 1999; Verto-
vec, 2009 akt. Bartram, Poros ve Monforte, 2017, ss. 301-307). Bu balamda çok
daha yaygın hâle gelen saha aratırmaları sayesnde göç lteratürünün hâkm söy-
lemnn tersne brçok göçmenn asl-mene olarak gördükler mekân ve cemaat le
rtbatlarını koparmadıkları görülmektedr (Fast, 2006, ss. 3-4; Haas, 2008, s. 37).
Bu türden br mücadeley sürdüreblmek çn se göçmen breylern, asl-mene ve
hedef-menzl mekânlar arasında gdp geldklern ve kısa vadel olarak akıl dıı an-
cak uzun vadel br süreklle karılık geleblecek eklde akılcı bçmde kökenlerne
saladıkları madd ve manev unsurların da katkısıyla asl-mene ve hedef-menzl
mekânlar bata olmak üzere bunlardan baka muhtemel mekânlarda, bahs geçen
mekânların gerektrd hâl ve tavırlara dayalı sosyallemeler gerçekletrdkler ve
balılıklarını devam ettrdkler blnmektedr (Farrell vd., 2012, s. 34; Alkan, 2011,
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
19
ss. 182-183; Fast, 2006, ss. 4-5). Böylelkle göçmen, hedef-menzl mekânda dah
asl-mene mekâna dar kültürel çetll ve toplumsal lkler zaman, mekân ve
artlara göre yenden ve sürekl br bçmde na ederek adyet kesp ett brden
çok mekâna ve cemaate dar kmln muhafaza etmeye ve bunları arkadan gelen
nesllere aktarmaya gayret göstermektedr:
Bizim amacımız, Rize kabuunda yaamak deil. Rizeliliimizi hissedeceiz ama bu-
lunduumuz ortamda bir Afyonlu ile bir Ankaralı ile uyum içinde, modern yaamı ile
haır neir olarak yaamalıyız. Bunu yapıyoruz, bunu yaparken de deerlerimizden
kopmamayı hedeiyorum. Bir tulum sesini, çocuklarımız duymalı diye düünüyo-
rum. Ama caz da bilmem ne de dinlesin ama o Karadeniz müziini, o kökü unutmas-
ın istiyoruz. Mesela; dernekte, her pazar kahvaltı veririz. … Mesela iki saat program
yapıyoruz, kimse Lazca dıında konumayacak diyoruz. Veya yemeklerimizi sadece Laz
yemeklerinden oluturuyoruz bazı programlarda. … Biz, bunları memleketimizin bir
zenginlii olarak görüyoruz, marjinalleme anlamına gelmiyor. Gelecek neslimiz, bu
zenginlii unutmadan yaasın. Diyorum ki çocuklarınızı yazın, bir ay, on gün, yirmi
gün, fırsat buldukça anneanneye, babaanneye gönderin, orada (Rize’de) yaasınlar.
… Sadece Karadeniz müzii yapan, kadınlı erkekli bir topluluk kurduk dernekte. …
Dernekte tulum dersi verdiriyoruz, çalmayı örensin, dinlemeyi sevsin diye gençler.
Eylül’den sonra da horon kursu olacak, bilsin gençler. Nasıl cenazemizde tabuta omuz
atıyorsak horon halkasında da eller birleerek birlikte olabilmeliyiz diye düünüyo-
rum. … Bulunduumuz ortamlarda aslımızı, kültürümüzü, geçmiimizi, doduumuz
yeri unutmadan ve severek yaamalıyız diye düünüyorum. Memleketten kopmadan o
hasreti ve duyguyu yaayarak büyük ehre entegre olarak yaamalıyız diye düünüyo-
rum. (Erkek, i adamı)
Göçmen tarafından sürdürülmeye çalıılan adyetn tezahürü olarak ntelen-
drleblecek en öneml hususlardan br de asl-mene olarak blnen mekânlarda
meskenlern na edlmes veyahut varsa gerekl tadl lemlernn gerçekletrlme-
sdr. Dolayısıyla çou hâlde br yerden baka br yere gd olarak formüle edlmeye
çalıılan göç hareketll; dolaım (crculaton), knc ev (second home) (Halfacree,
2012), k konumlu haneler (dual locaton households), kl yerlem (dual settle-
ment), çoklu mekânda melez hayat (multplace hybrd lfe), kırdan kente, kentten
kıra göç (rural to urban to rural mgraton) ve kır ötes hareket (transrural move-
ment) türünden kavramlarla (Öztürk vd., 2018; Öztürk vd., 2014) lklendrle-
blecek eklde akıl dıı olarak görülen ancak göçmen nazarında uzun vadel deer
yönelml akılcılıa karılık geleblecek akılla duyguların ç çe geçt karmaık br
boyut taımaktadır:
insan & toplum
20
Rize’ye öyle bir aidiyet hissetmedim. Ēu bakımdan ben, kendi yolumu, rotamı çizdim.
Hayatımı burada (Rize’de) sürdürmem mümkün deildi. Sadece baba topraı olarak
fırsat buldukça ziyaret etme olarak düündüm. Hatta imdi olduu gibi emekliliimde
ev yaptırıp da vaktimi burada geçireceimi de hiç düünmemitim. … Ben, hep eyin
özlemini çektim Urla, Bodrum ve bunun gibi yerlerde bahçeli bir ev. Maddi durum ye-
terli olmadı veya sevebileceim bir yer bulamadım. Bulduunuz da astronomik eyler o
da bana fazla geldi. … Ğin gerçei, arkadalarım beni burada ev yapmaya zorladılar. Ka-
radeniz’i ziyaret etmek isteyenler, kalma yeri bulmada sıkıntı çekiyorlar. Arkadalarımı
misar edebilmek için yaptım bu evi yani. … Evi yaptırdım ama her sene gelemeyebil-
irim o hiç belli olmaz. Ēartlara göre on be gün, bir ay ama kesinlikle dört ay deil en
fazla bir ay. Arkadalarımla yapacaımız programa göre en fazla bir ay, bir buçuk ay
kalıp, süre bitecek. O kadar. Onun dıında düünmüyorum. Diyeceksiniz ki üç buçuk,
dört ay neden durdunuz? O zaman inaat bitsin diye kalıyordum. … Ēöyle düündüm;
babadan kalma bir toprak, orada bir evim olsun, gittiimde de rahat kalabileceim bir
yer olsun. Ğstediiniz gibi rahat kalabileceiniz bir otel bulamıyorsunuz. (Erkek, emekli
üst düzey yönetici)
Her eye ramen kendleryle görüülen katılımcıların beyanları çerçevesnde
kesn dönü gerçekletrlemese ble toprak ve hatıraların göçmenn rtbatını canlı
tuttuu böylelkle kopu hssyatı yaanmadıı müahede edlmtr:
Dönmeme kri hiç aklımdan geçmedi. O gün de geçmedi, bugün de geçmiyor. Hiç geç-
medi çünkü ben her yıl geldim buraya (Rize’ye). Her yıl köye geldim. Elli yıldan fazladır
geliyorum köye. (19)63’ten (19)75’lere kadar talebeyiz, bekârız. Mecburen buradayız.
Koa koa geliyoruz hem de özleyerek. Evlendikten sonra (19)75-(19)80’lerden sonra
buradan kopabilirdik. Hiç kopmadık ve ben, burayı gerçekten seven biriyim. Hiç kimse
gelmese, benim buralara gelip buraları koklamam gerekir. Buranın kokusu bana yetiyor.
Mesela; dün öyle deirmen taraarına gittim. O kokularla çocukluumu hatırlıyorum.
O bana zevk veriyor yani. Dolayısıyla buradan kopmak hiç aklımdan geçmedi. Bu köye
gitmem daha gelmem gibi bazen insanlar böyle konuurlar, bir eye kızar. Ğte daha
buraya ayak basmam, bilmem ne. Çok ükür, hiç öyle bir sıkıntı da olmadı. Her yıl, bir
hafta da olsa on gün de olsa yirmi gün de olsa. Önceki sene mesela hanımla geldik yirmi,
yirmi be gün durduk. Kurban Bayramı’nı burada yaptık. Sonra döndük, gittik. Ğlk defa
geçen sene gelemedim. Biletimi almıtım, iki gün sonra gelecektim. Onun dıında bu-
raya balıyım diyebilirim yani. Seviyorum. (Erkek, emekli akademisyen)
Rze’ye kesn dönü yapılmı olsa dah kendleryle görüülen bu tasnfe dâ-
hl breyler açısından kır ve kent hayatının brlkte sürdürülmeye çalııldıı da göz
önünde tutulduunda blhassa madd mkânların varlıı ve dünya nmetlernden
haberdar olunması, kent konforuna alımı olanlar çn kırda da bu sevyenn aran-
ması sayesnde çoklu yerleme dayalı olarak geltrlen hâl, tavır ve eylemler sa-
yesnde zaman, mekân ve artlara göre brden çok mekânda “son duraı olmayan
hayatların” sürdürüldüü görülmektedr.
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
21
Sonuç
Bu makalede vaktyle asl-mene mekânından ve cemaatnden ayrılarak gdlen
hedef-menzl mekânlarda hayatlarını sürdüren breylern ve arkadan gelen nesln
asl-mene olarak gördükler ev, toprak, cemaat ve benzerleryle sürdürmeye çalı-
tıkları baın anlaılması hususunda kesn dönülern m yoksa terk edlern m
yaandıı anlaılmaya çalıılmıtır. Bundan dolayı öncelkl olarak aratırma soru-
nuna muhatap olan katılımcıların geçm, asl vatan, yurt, memleket, ocak olarak
fade ettkler Rze le rtbatları bu çerçevede anlaılmaya çalıılmıtır. Bu mak-
sattan ötürü kendleryle görüülen katılımcıların kahr ekseryetnn asl olarak
gördükler, tabr ve tasvr ettkler Rze’den ayrılı sebepler, ekller, gerye dönüp
dönememe htmaller ve gelecee dönük düünceler en genel hâlyle kendleryle
yapılan mülakatlar balamında örenlmeye çalıılmıtır. Bu türden br hareketl-
l anlayablmek çn modernln çou kez duygu, balılık ve adyet dkkate al-
mayan tavrı karısında breyler, karar verme ve eyleme dönütürme aamalarında
akılcılık, fayda-malyet, kâr-zarar temelnde hareket etmemekte, zaman, mekân ve
artlara göre bazen pür akıl veya duygu le bazen de akılla duyguların ç çe geçm
hâlyle hareket edeblmektedrler.
Öyle k göçmen, asl olarak kabul ett mekândan her ne sebeple çıkmı olur-
sa olsun gtt ve yerlet mekânda kurduu lkler çerçevesnde yepyen br ha-
yatı sürdürmemektedr. Asl-mene mekânın koulları, oradak lkler, duygular,
hedef-menzl mekânda kurulan lkler, bu k mekân ve cemaat topluluklarından
kaynaklanan demler, htyaçlar ve benzer eylern karmaık br hâl, göçmenn
her dam yanında âdeta bagaj gb taıdıı br gerçekl olmaktadır. Yanı sıra her an
daha da hızlı br eklde küreselleen dünya nzamı balamında mkânların çok daha
blnyor olması, ulusal sınırların ötesnde “son duraı olmayan” hayatların sürdürü-
leblece algısının gderek kuvvetlenmes, Bauman’ın zkrett “akıkan modernlk”
(2017) le lkl br mahyet arz etmektedr. Ancak kendleryle görüülen katılım-
cıların beyanları balamında asl olarak görülen mekân ve cemaat, akıkanlıın ve
son duraın olmaması algısına zıt br bçmde göçmen tarafından terk edlmemes
ve arkadan gelen nesle mras ve emanet olarak bırakılması gereken br yer ve haslet
olarak kabul edlmektedr. Terk etmeme hususu se göçmen nazarında sürekl olarak
Rze sınırları çnde yaamayı htva etmemekte ancak kat surette kesn br dönüe
de karılık gelmemektedr. Bu balamda kendleryle görüülen katılımcıların kahr
ekseryet, çoklu mekânda gerekl görülen hâl, tavır ve eylemlerle hayatlarını sürdür-
meye çalıtıklarını ve bunu yapmaya çalıırken ktsad getrsnden çok götürüsü
olmasına ramen tarım faalyetlern (özellkle çay hasadı) yürütmeye gayret gös-
insan & toplum
22
terdklern, asl olarak gördükler mekânlarda var olan meskenler onararak, yoksa
yenlern na ederek kökenlerne olan balılıklarını devam ettrmeye ve esas olarak
bu duyguları arkadan gelen evlatlarına ntkal ettrmeye çabaladıklarını dle getr-
mlerdr. Bu balamda kendleryle görüülen katılımcıların beyanlarında az da olsa
gerye dönüler olmakla brlkte çou kez kesn br eklde gerye dönülemed an-
cak buna ramen “ana vatan”, “ocak”, “yurt” ve benzer bçmlerde ntelendrlen asl
topraın terk edlmed müahede edlmektedr.
Asl-mene ve hedef-menzl mekânlar arasında blhassa kültür ve adyet bakı-
mından çou kez br sıkıma hâl yaayan göçmen, kendsn göç lteratürünün ta-
rf ett eklyle tpk br göçmen olarak görmemekte olsa olsa gurbetç tabrnn
kendler çn münasp br sıfatlandırma olduunu beyan etmektedr. Asl-mene
mekân ve cemaatten tamamen kopulmadıı ancak asl-mene mekân ve cemaa-
te de tamamıyla balı olunmadıı yönünde beyanların olması, “elbet br gün ger
dönülecen” dle getren tpk gurbetç vasfının da yerne getrlmednn br
gösterges olmaktadır. Çünkü gerye dönü ve geryle olan rtbatın sürdürülmes
eler, çocuklar, torunlar, -meslek, sosyal, kültürel, etm, salık ve benzer et-
kenler nedenyle kesn olmayan beyanların göçmen tarafından öne sürülmesn
çok daha görünür kılmaktadır.
Br yandan doup büyünülen mekândan farklı ehrlerde sürdürülen hayatın
htva ett youn hayat rtmnn yerne sakn br ortamın, toplumsal kaynama-
nın, yakın lklern, hatıraların, doal hayatın terch edld ve bunlara duyulan
özlemn etksyle olaan kamet yer olan büyük ehrlerden asl-mene mekânlara
breyler “tlmekte” der yandan se doup büyünülen mekândan farklı olarak he-
def-menzl mekânlarda var olan madd ve manev mkânlar breyler büyük ehr-
lere “çekmektedr”. Zaman, mekân ve artlar breyler bazen kırdan tp kentlere
çekmekte bazen de kentten tp kıra çekmekte, bu t-çek tek taraı olmamakta,
brbrn besleyecek, ç çe geçecek ve bazen engellerle karılaılacak (ntervenng
obstacle) (Lee, 1966) eklde çou zaman karmaık bçmlerde breylern br yerden
baka yerlere gd ve dönüler makro sosyolojnn, modernlemec yaklaımın ve
en genel göç lteratürünün kategorze, tarf ve formülze etmeye çalıtıkları hâlyle
gerçeklememektedr. Bu balamda kısıtlı, sürekl veyahut tamamıyla ger dönerek
doulan ve büyünülen mekânlarda hayatın sürdürülme gayret ve mücadelesnn
olduu ve bu balılıın arkadan gelen nesle aktarılablmes çn çaba sarf edld-
 ön plana çıkmıtır. Göçmen mücadelesn, çou durumda brden çok mekânda,
mekânların ve cemaatn balamına münasp brden çok hâl ve tavırla sürdürmeye
çalımaktadır.
Cenk Beyaz, Son Durağı Olmayan Hayatlar
23
Böylelkle kesn dönü ya da terk edlerden zyade yaygın hayat örüntüsü
olarak en az k konumlu hanelerde (dual-locaton households), knc ev (second
home) kavramına denk gelecek bçmde, o mekânların gerektrd tavır ve davranı
bçmleryle göç hareketllne dâhl olunarak çoklu mekânda melez hayat (multp-
lace hybrd lfe) bçmler görülmektedr (Öztürk vd., 2018; Öztürk vd., 2014; Hal-
facree, 2012, s. 212; Green vd., 1999). Fakat knc ev kavramıyla lgl lteratürün
aırlıklı olarak üzernde durduu hâlyle tatl ve turzm maksatlı br gerye dönü
veyahut kırda hayatın sürdürülmes bçmnden (Urry, 1995, s. 191) farklı olarak
mülakat kümesnde yer alanlar arasında asl, mene, kaynak, toprak, vatan, mem-
leket, ocak, yurt ve benzer tarerle fade edlen mekânların korunup kollanması,
hatıraların canlandırılması, oradak cemaatle lklern sürdürülmes ve arkadan
gelen nesle bu hasletlern aılanmak stenmes (Stedman, 2006) maksatlarıyla r-
tbat, Rzel göçmen tarafından türlü ekllerde sürdürülmektedr. Bu balılık ve
adyet hâl sadece asl mekânlar çn söz konusu olmamakta, hedef yerlerde de
ulusal veya uluslararası hemehr dernek ve vakıarı aracılııyla adyet ve balılık
drençler göçmen tarafından gösterlmektedr (Fast, 2006, ss. 4-5; Karpat, 2003).
Bu bçmyle ulus ötescln (transnatonalsm) varsayımlarıyla breylern beyan-
ları lkl olmaktadır.
Dolayısıyla breylern zaman zaman geçme gderek zaman zaman geçm
anlarına taıyarak sürdürmeye, korumaya ve arkadan gelen nesllerne öretme-
ye, aktarmaya gayret gösterdkler hasletler, br yandan yenlenen ve sürekl gün-
cellenen mekânda cemaatle yaatmaya çalıtıkları der yandan se car durumu
ve düünces le çou zaman fzken ve ruhen esasen hasretn çektkler, özlemn
duydukları ve nostaljsn yaptıkları asl mekâna ve cemaate tam manasıyla ger
dönmeye de damî eklde stekl olmadıkları görülmektedr. Böyle br manzaranın
ortaya çıkmasında se breylern sahp olduu zaman ve mekân sınırı tanımayan ve
“son duraı olmayan” br hayat anlayıı etkl olmaktadır.
24
Lives Without a Last Stop
Rural Migrant, Return Migration, and
Practice of Multiple Place
Introduction
e classical migration literature, which generally focuses on going from the place
of origin to the destination, assumes migrants who migrate from rural to urban ar-
eas to have generally left the place and community they are considered to originate
from and to have weakened their contact with them (Ravenstein, 1885; Stouffer,
1940; Petersen, 1958; Lee, 1966; Todaro, 1976; Piore, 1979; Massey et al., 1993).
Different from this mainstream expression now exists a tendency to focus on
micro-processes rather than macro-cases in order to understand and explain the
effect of migrants’ actions and context on the migration process. us theories
focusing on the possible continuity of a migration movement have gradually be-
come more remarkable in the literature on migration (Massey et al., 1993, p. 432;
Faist, 2006; Haas, 2008; Castles & Miller, 2008; Vertovec, 2009; Sirkeci & Göktuna
Yaylacı, 2019). Hence, understanding migration is aimed within the scope of this
study by considering rural-to-urban migrations as movements that have ended at
the target destination and by accepting return migrations as a denitive return to
the place and community of origin. e present study has been performed by mak-
ing use of a realistic methodological analysis of Rze migrants and their departure
and return stories and experiences.
Dr., Recep Tayyip Erdoğan University. cenk.beyaz@erdogan.edu.tr
© Scientific Studies Association
DOI: 10.12658/M0329
insan & toplum, 2019.
insanvetoplum.org
the journal of humanity and societ y
insan toplum Extended Abstract
Cenk Beyaz
25
Cenk Beyaz, Lives Without a Last Stop
e context of return migration is rst discussed within the scope of this anal-
ysis, as well as if migrating or being far from one’s homeland had caused a break
for migrants. Next, whether or not a denitive return to the place of origin has
occurred is examined. Finally, migrants’ decision-making and activity patterns are
analyzed by considering the reasons and consequences for maintaining life through
their behaviors, attitudes, and activities in and as required by multiple places in
terms of leaving, losing contact, and returning. In the conclusion, this study aims
to understand migrants’ positions and movement patterns within the scope of the
interviewed participants’ statements.
Return Migration
A move that consists of leaving one’s place of origin, living at one’s destination for
at least a year, and then returning to the place of origin is called return migration
(Gmelch, 1980, p. 136; Farrell et al., 2012, p. 32; Organisation for Economic Coop-
eration and Development, 2018). As discussed within the scope of the internation-
al migration literature, one generally focuses on migrating to and from locations
that pass national borders in in return migrations (Perruchoud & Redpath-Cross,
2009, p. 24).
Gmelch (1983, p. 46) has specied the three most general factors that play a
role in deciding to return migrate: a) Patriotic-social, b) Familial-personal, and c)
Economic-occupational. Again, the inclination exists in the literature to consider
the migrant’s success or failure as being among the main motivations for return
migration (Cassarino, 2004, pp. 257–274; Carling et al., 2015). For instance, the
migrant’s main objective in neoclassical economics is to be successful in migrating
to a foreign land; the migrant’s return from the migration destination back to the
place of origin is an indicator of failure (Farrell et al., 2012; Cassarino, 2004). For
the working migrant, a return migration would be considered successful in neoclas-
sical economics only if the worker has gone to the destination and then returned
from it after achieving the goals (Constant & Massey, 2002). For the structuralist
approach, the most important motivation for the migrant who has decided to re-
turn is to have exceeded the level of opportunities that existed prior to the migra-
tion. e return migration can be dened as successful or unsuccessful depending
on whether one has been able to achieve these opportunities.
Corroborating these approaches, Cerase (1974) classied returning migrants
by separating return migration into four types: return due to failure (compulsory
26
insan & toplum
return because of failure at the place of destination), return due to conservatism
(denitive returning and constantly making nancial/emotional preparations for
this process; Piore, 1979), return due to retirement (Callea, 1986), and return due
to innovation (returning to the place of origin with the occupational skills gained
during the migration process).
Differing from these, migrants don’t always consider returning or connecting
with their past within the scope of nancial factors. For returnees or those who
aim to maintain their connection with their past, concrete indicators exist that
act as resources for maintaining contact with their place and community of ori-
gin, such as family and relative relations coming to the forefront (e.g., wedding
ceremonies, funerals, etc.), as well as harvests, clean air, natural living, nostalgia,
and old friends (Bovenkerk, 1974, p. 21; Gmelch, 1980, p. 139; Karpat, 2003, pp.
253–257, 267; Farrell et al., 2012, p. 34; Carling et al., 2015, p. 19). In particular,
property holdings such as a house or land owned by the migrant in the place origin
and strong links between the land and identity, belonging, and survival that the
migrant relates to are among the factors that keep the connection alive even with-
out any nancial gain (Gmelch, 1983, p. 7).
Are Homesickness (Gurbet) and Migration a Rupture?
In this study, migration can be seen to express a temporal separation that can be
called “being far from home,” as opposed to actually leaving one’s place of origin.
us, even those who spend most of the year far from their place and community
of origin do not consider themselves as typical migrants. Although they have in
fact exactly separated from the land they embraced and they are far from their
place of origin, participants stated that they signicantly miss and long after their
homeland and community. Certain defense mechanisms emerge at the destination
because those who in fact have ruptured but have difficulty expressing or reveling
this do not accept their separation from their place of origin nor think of them-
selves as being in this situation.
e rst of these defense mechanisms is to not accept being the typical migrant
character, to bring the importance of their place of origin to the forefront, and to
emphasize describing the place of destination as a “foreign land” and themselves
as a “foreign worker.” For this purpose, migrants stated that “we are not migrants,
we didn’t migrate or leave our relatives behind; one can only call us quest work-
ers.” Another defense argument is that visiting their hometown communities and
27
Cenk Beyaz, Lives Without a Last Stop
associations, which are “safe ports” in migrants’ new regular place of residence,
indicates that returning is not possible. us, migrants try to mimic their place of
origin through community; to protect the community they have embraced in the
city; and to be in unity, cooperation, and solidarity with them.
Especially for those far from the place origin they accept as “home,” migrants con-
struct a “nostalgic identity” through the locales and community they consider to have
been left behind (Al-Ali & Koser, 2002). Even though the nostalgia migrants develop
is related to missing the past, it is actually also related with accepting the distinctions
among the destination, the community that a relationship has been established with,
and those accepted as being from the place of origin (Boym, 2009, pp. 37–38).
Is a Denitive Return Possible?
Given the statements and actions of the interviewed participants, certain patterns
can be seen to exist in which a denitive return and urban-rural lives are maintained
together. From this aspect, the remarkable point here is that the attractiveness of
memories within the scope of the desire to maintain rural and urban lives together
and trying to keeping them alive for future generations has become more promi-
nent. us on one hand, the migrant who misses “fresh milk, freshly picked fruits
and vegetables, and clean air” (Önder, 2011, p. 243) has also not foregone the op-
portunities offered by turban life. Hence, in the statements of participants, many
can be seen who have not been distracted by the shambles of the metropolis but who
are absolutely drawn to Rize. Although this does not mean an absolute separation
from the place of origin, the migrant’s relationship with rural life has turned into an
“excursion” relationship that probably has a determinate time (Febvre, 1995).
From this aspect and given the participants’ statements the possibility of a
denitive return can be said to depend on the time, place, and conditions for trying
to maintain life in multiple places. Beyond this, being a migrant who identies with
and categorizes themselves with completely belonging to a place in their minds
creates a perception with no last stop and reminds one of the Liquid Modernity
Bauman (2017) wrote about.
The Practice of Multiple Places
In order to maintain a process that is based on not losing contact with the space
and community one considers to be one’s origin, migrant individuals have been
28
insan & toplum
shown to travel between the places of origin and destination, to maintain their
commitments, and to socialize based on the attitudes and behaviors required by
the places of origin and destination and other places thanks to the material and
moral contributions, which though irrational in the short-term are rational in the
long-term to their roots (Farrell et al., 2012, p. 34; Alkan, 2011, pp. 182–183; Faist,
2006, pp. 4–5). Hence, migrants again build upon cultural diversity and social re-
lationships related to their place of origin, continuously depend on that place and
its conditions, and aim to protect their spatial and social identity to convey it to
future generations.
e migration movement, which has been generally formulated as movement
from one place to another, has a complex aspect that can be considered irrational
and can be related to concepts such as circulation and second home (Halfacree,
2012), dual location households, dual settlement, multiple-place hybrid living, ru-
ral-to-urban-to-rural migration, and trans-rural movement (Öztürk et al., 2018;
Öztürk et al., 2014). However, it also corresponds to the long-term value-oriented
rationalism in migrants’ minds wherein the mind and emotions intertwine.
Conclusion
is study has aimed to understand if denitive returns or abandonment occurs in
order to understand the connection that individuals who have moved from their place
and community of origin to live in a place of destination have with the next generation
and their aim to maintain contact with their original home, land, and community.
e complex situation that consists of the conditions from the place of ori-
gin place and the relationships and emotions there, the relationships established
with place of destination, the changes that have arisen from these two places and
communities, and the requirements become baggage that the migrant carries ev-
erywhere. From this aspect, the vast majority of interviewed participants stated
trying to maintain their lives with the necessary attitudes, behaviors, and activities
and to maintain agricultural activities (especially the tea harvest even though the
costs exceed the revenues), and to convey the commitment to their roots to future
generations by restoring their old houses or buying new ones if no old home ex-
ists. Beyond the formal rationality proposed by modernity, migrants return to or
maintain their connection with their place and community of origin by making de-
cisions that can be understood through ethical substantive rationality as described
by Weber (1995, pp. 44–47) and is positioned between rationalism and irratio-
29
Cenk Beyaz, Lives Without a Last Stop
nalism. From this aspect, migrants act neither purely rationalistically nor purely
irrationally when making decisions or putting them into action.
By sometimes returning to the past and sometimes carrying the past to the pres-
ent, individuals can be seen to try maintaining and protecting their past, as well as
conveying it to future generations and living with their society in a continuously up-
dated place. ey actually do not always want to denitively return to their place or
community of origin, which they physically and emotionally miss. In this situation,
individuals’ worldview with no border or “last stop” plays an important role. is
worldview corresponds to a concept that Bauman has described as Liquid Modernity.
Kaynakça | References
Al-Al, N. ve Koser, K. (2002). New approaches to mgraton?: Transnatonal communtes and the transformaton of
home. Londra ve New York: Routledge.
Alkan, M. N. (2011). Yen br fenomen olarak çft yönlü göç. F. Ēen (Ed.). 50. yılında göç çnde (ss.180-193). Ankara:
Kültür ve Turzm Bakanlıı.
Bartram, D., Poros, M. V. ve Monforte, P. (2017). Göç meselesnde temel kavramlar. I. Aabeyolu-Tuncay (Çev.). An-
kara: Hece Yayınları.
Bauman, Z. (2017). Akıkan modernte. S. O. Çavu (Çev.). Ğstanbul: Can Yayınları.
Berger, J. ve Mohr, J. (2018). Yednc adam: Avrupa’da br göçmen çnn hkâyes. Cevat Çapan (Çev.). Ğstanbul: Mets
Yayınları.
Belk-Kıray, M. (1998). Sosyo-ekonomk hayatın deen düzen: Dört köyün monografk karılatırması. O. Baydar
(Ed.). 75. yılda köylerden ehrlere çnde (ss. 151-162). Ğstanbul: Tarh Vakfı.
Bovenkerk, F. (1974). e socology of return mgraton: A bblographc essay. e Hague: Njhoff.
Boym, S. (2009). Nostaljnn gelece. F. B. Aydar (Çev.). Ğstanbul: Mets Yayınları.
Callea, S. (1986). Dfferent forms, reasons and motvatons for return mgraton of persons who voluntarly decde
to return to ther countres of orgn. Internatonal Mgraton, 24(1), 61-76.
Carlng, J., Bolognan, M., Erdal, M. B., Ezzat, R. T., Oeppen, C., Paasche, E., Pettersen, S. V., Sagmo, T. H. (2015).
Possbltes and realtes of return mgraton. Oslo: Peace Research Insttute.
Cassarno, J. P. (2004). eorsng return mgraton: e conceptual approach to return mgrants revsted. Interna-
tonal Journal on Multcultural Socetes (IJMS), 6(2), 253-279.
Castles, S. ve Mller, M. J. (2008). Göçler çaı: Modern dünyada uluslararası göç hareketler. B. U. Bal ve Ğ. Akbulut (Çev.).
Ğstanbul: Blg Ünverstes Yayınları.
Cerase, F. (1974). Expectatons and realty: A case study of return mgraton from the Unted States to Southern
Italy. Internatonal Mgraton Revew, 8(2), 245–262.
Cole, S. (1999). Sosyolojk düünme yöntem. B. Demrkol (Çev.). Ankara: Vad Yayınları.
Constant, A. ve Massey, D. (2002). Return mgraton by German guestworkers: Neoclasscal versus new economc
theores. Internatonal Mgraton, 40(4), 5-38.
Fast, T. (2006). e transnatonal socal spaces of mgraton (COMCAD Workng Papers, 10). Belefeld: Unverstät
Belefeld, Fak. für Sozologe, Centre on Mgraton, Ctzenshp and Development (COMCAD).
Farrell, M., Mahon, M. ve McDonagh, J. (2012). e rural as a return mgraton destnaton. European Countrysde,
4(1), 31-44.
30
insan & toplum
Febvre, L. (1995). Rönesans nsanı. M. A. Kılıçbay (Çev.). Ankara: Ğmge Ktabev Yayınları.
Gedk, A. (1996). Internal mgraton n Turkey, 1965-1985: Test of some conctng fndngs n the lterature. Wor-
kng Papers n Demography. 66. Canberra: e Australan Natonal Unversty.
Gddens, A. (2010). Modernte ve breysel-kmlk: Geç modern çada benlk ve toplum. Ü. Tatlıcan (Çev.). Ğstanbul: Say
Yayınları.
Gmelch, G. (1983). Who returns and why: Return mgraton behavor n two North Atlantc socetes. Human Orga-
nzaton, 42(1), 46-54.
Gmelch, G. (1980). Return mgraton. Annual Revew of Anthropolog y, 9, 135–159.
Green, A., Hogarth, T. ve Shackleton, R. (1999). Long dstance lvng: Dual locaton households. Brstol: Polcy Press.
Güvel, A., Ganzeboom, H. B. G., Platt, L., Nauck, B., Baykara-Krumme, H., Eroglu, S., Bayrakdar, S., Sozer, E. K. ve
Sperngs, N. (2016). Intergeneratonal consequences of mgraton: Soco-economc, famly and cultural patterns of
stablty and change n Turkey and Europe. Londra: Palgrave Macmllan.
Haas, H. de (2008). Mgraton and development: A theoretcal perspectve. Internatonal Mgraton Insttute Workng
Paper 9. Oxford: Unversty of Oxford.
Haas, H. (2008). Mgraton and development: A theoretcal perspectve. Internatonal Mgraton Insttute Workng Pa-
per. 9. Unversty of Oxford.
Halfacree, K. (2012). Heterolocal denttes? Counter-urbansaton, second homes and rural consumpton n the era
of mobltes. Populaton, Space and Place, 18(2), 209–224.
Ğçduygu, A., Srkec, Ğ. ve Aydıngün, Ğ. (1998). Türkye’de çgöç ve çgöçün ç hareketne etks. A. Ğçduygu (Der.).
Türkye’de çgöç çnde (ss. 207-244). Ğstanbul: Tarh Vakfı.
Ğçduygu, A. ve Srkec, Ğ. (1998). Cumhuryet dönem Türkye’snde göç hareketler. O. Baydar (Ed.). 75. yılda köyler-
den ehrlere çnde (ss. 249-268). Ğstanbul: Tarh Vakfı.
Ğslamolu, E., Yıldırımalp, S. ve Benl, A. (2014). Türkye’de tersne göç ve tersne göçü tevk eden uygulamalar:
Ğstanbul l örne. Sakarya kts at Dergs, 3(1), 68-93.
Karpat, K. H. (2003). Türkye ’de toplumsal dönüüm. A. Sönmez (Çev.). Ankara: Ğmge Ktabev Yayınları.
Karpat, K. H. (1973). Structural change, hstorcal stages of modernzaton, and the role of socal groups n Turksh
poltcs, Socal change and poltcs n Turkey: A structural-hstorcal analyss. Socal change and poltcs n Turkey: A
structural-hstorcal analyss. Leden: E. J. Brll, 11-92.
Keyder, Ç. (1998). Türkye’de tarımda küçük meta üretmnn oluumu. O. Baydar (Ed.). 75. yılda köylerden ehrlere
çnde (ss. 163-172). Ğstanbul: Tarh Vakfı.
Kng, R. (2012). eores and typologes of mgraton: An overvew and a prmer. Wlly Brandt Seres of Workng
Papers n Internatonal Mgraton and Ethnc Relatons (3/12), Malmö: Malmö Insttute for Studes of Mgraton,
Dversty and Welfare (MIM) Malmö Unversty.
Kng, R., Chrstou, A. ve Ahrens, J. (2011). ‘Dverse mobltes’: Second generaton Greek-Germans engage wth
homeland as chldren and as adults. Mobltes, 6(4), 483-502.
Kng, R. (1978). Return mgraton: A neglected aspect of populaton geography. Area, 10(3), 175-182.
Kolars, J. (1973). e ntegraton of the vllager nto the natonal lfe of Turkey. Socal Change and Poltcs n Turkey:
A Structural-Hstorcal Analyss. Leden: E. J. Brll, 182-202.
Kunurolu, F. K. (2015). Turksh return mgraton from Western Europe: Gong home from home. Yayımlanmamı dok-
tora tez. Hollanda: Tlburg Ünverstes.
Layder, D. (2015). Sosyolojk aratırmanın prat: Teor ve sosyal aratırmanın lklendrlmes. S. Ünal (Çev.). Ankara:
Heretk Yayınları.
Lee, E. S. (1966). A theory of mgraton. Demography, 3(1), 47-57.
Massey, D. S., Arango, J., Hugo, G., Kouaouc, A., Pellegrno, A. ve Taylor, J. E. (1993). eores of nternatonal
mgraton: A revew and apprasal. Populaton and Development Revew, 19(3), 431-466.
31
Cenk Beyaz, Lives Without a Last Stop
Mtchell, C. J. A. (2004). Makng sense of counterurbanzaton. Journal of Rural Studes, 20(1), 15-34.
Mortan, K. ve Sarfat, M. (2011). Vatan olan gurbet: Almanya’ya ç göçü’nün 50. yılı. Ğstanbul: Türkye Ğ Bankası
Kültür Yayınları.
OECD. (2018). Internatonal mgraton outlook 2018. Pars: OECD Publshng.
Önder, S. W. (2011). Bzm burad a mkrop olmaz: Br Karadenz köyünde tedav ve fa usuller. M. Doan (Çev.). Ğstanbul:
Boazç Ünverstes Yayınev.
Özkan, M. (2017). Hemn öyküler. Ğstanbul: Aras Yayıncılık.
Öztürk, M., Jongerden, J. ve Hlton, A. (2018). e (re)producton of the new peasantry n Turkey. Journal of Rural
Studes, 61, 244-254.
Öztürk, M., Hlton, A. ve Jongerden, J. (2014). Mgraton as movement and multplace lfe: Some recent develop-
ments n rural lvng structures n Turkey. Populaton, Space and Place, 20(4), 370-388.
Perruchoud, R. ve Redpath-Cross, J. (2009). Göç termler sözlüü. B. Ççekl (Çev. Ed.). Cenevre: Uluslararası Göç
Örgütü (IOM), Nu. 31.
Petersen, W. (1958). A general typolog y of mgraton. Amercan Socologcal Revew, 23(3), 256-266.
Pore, M. J. (1979). Brds o f passage: Mgrant labor and ndustral socetes. Cambrdge: Cambrdge Unversty Press.
Portes, A. ve Rumbaut, R. G. (2006). Immgrant Amerca: A por trat. Calforna: Unversty of Calforna Press.
Portes, A., Guarnzo, L. E. ve L andolt, P. (1999). e study of transnatonalsm: Ptfalls and promse of an emergent
research feld. Ethnc and Racal Studes, 22(2), 217-237.
Ravensten, E. G. (1885). e laws of mgraton. Journal of the Statstcal Socety of London, 48(2), 167-235.
Sayer, A. (2016). Sosyal blmde yöntem: Realst br yaklaım. S. Gürses (Çev.). Ğstanbul: Küre Yayınları.
Schuetz, A. (1945). e homecomer. Amercan Journal of Socolog y, 50(5), 369-76.
Srkec, Ğ. ve Göktuna-Yaylacı, F. (2019). Küresel hareketllk çaında göç kuramları ve temel kavramlar. Kuramsal
ve uygulama boyutları le Türkye’de sıınmacı, mültec ve göçmenlerle sosyal hzmetler çnde (ss. 15-39). Londra:
Transnatonal Press London.
Stedman, R. C. (2006). Understandng place attachment among second home owners. Amercan Behavoral Scentst.
50(2), 187-205.
Stouffer, S. A. (1940). Intervenng opportuntes: A theory relatng moblty and dstance. Amercan Socologcal Re-
vew, 5(6), 845-867.
Strauss, A. (1987). Qualtatve analyss for socal scentsts. Cambrdge: Cambrdge Unversty Press.
Tabak, H. (2016). Metodolojk ulusçuluk ve Türkye’de dı poltka çalımaları. Uluslararası lkler, 13(3), 21-39.
Tekel, Ğ. (2008). Göç ve ötes. Ğstanbul: Tarh Vakfı Yurt Yayınları.
Tekel, Ğ. ve Ğlkn, S. (1998). Tarımsal teknolojde lk gelmeler: Ğlk makneleme. O. Baydar (Ed.). 75. yılda k öylerden
ehrlere çnde (ss. 6-8). Ğstanbul: Tarh Vakfı.
Tezcan, M. (1989). Kentten köye göç. Ankara Ünverstes Etm Blmler Fakültes Dergs, 22(1), 37-42.
omas, W. I. ve Znaneck, F. (1918). e polsh peasant n Europe and Amerca: Monograph of An mmgrant group.
Boston: e Gorham Press.
Todaro, M. P. (1976). Internal mgraton n developng countres. Geneva: Internatonal Labour Offce.
Urry, J. (1995). Consumng places. Londra ve New York: Routledge.
Vertovec, S. (2009). Transnatonalsm. Londra ve New York: Routledge.
Weber, M. (1995). Toplumsal ve ekonomk örg ütlenme kuramı. Ö. Ozankaya (Çev.). Ankara: Ğmge Ktabev Yayınları.
Weber, M. (1968). Economy and socety. G. Roth ve C. Wttch (Ed.). New York: Bedmnster.
Wnter, E. (2018). Akıllı hssetmek: Duygularımız neden düündüümüzden daha rasyoneldr? P. Onur (Çev.). Ğstanbul:
Ğstanbul Blg Ünverstes Yayınları.
... Bu durum aynı zamanda emekli göçü kavramını da akla getirmektedir. Bireyler, doğduğu, büyüdüğü kişisel ve köken olarak bağlarının olduğu yerlere geri yönlü göç hareketliliğinde bulunabilmektedir (Beyaz, 2020 Bunlara ek olarak, bireyin iyi hissetmesi, mutlu olması, sosyal olarak aktif olması ve emeklilik öncesindeki hayat standartlarını emekli olduktan sonra da devam ettirebilmeleri için ihtiyaçları olan geliri sağlamaları onları girişimciliğe teşvik edebilmektedir. Turizm sektöründe girişimde bulunabilecekleri boşluğu fark etmelerinin de onları motive eden bir diğer unsur olduğu anlaşılmıştır. ...
Article
Full-text available
Amaç – Günümüzde değişmekte olan yaşam koşulları ve grileşen sosyo-demografik yapıyla birlikte orta yaş üstü grubun farklı boyutlardan araştırılması gerekli hale gelmiştir. Bireyin yaşamında önemli dönüm noktalarından biri olan emeklilik olgusunun toplumsal ve ekonomik açılardan farklı katkıları olabilmektedir. Bu doğrultuda, emekli olduktan sonra turizm girişimciliği faaliyetlerinde bulunan bireylerin yaşam öykülerinden yola çıkarak deneyimledikleri süreçlerin anlaşılması; politika oluşturma, alan yazını geliştirme ve sektörel uygulamalara ilişkin konularda katkı sunabilecektir. Araştırmada, emekli olduktan sonra turizm sektöründe girişimde bulunan bireylerin biyografik anlatıları tematik olarak analiz edilerek, turizmde emekli girişimciliği olgusuna ışık tutulması amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmanın amacı kapsamda anahtar kelimeler kullanılarak yapılan web taramasında ulaşılan ve biyografik bilgi sunan Türkçe sayfalar değerlendirmeye alınmıştır. İlgili sayfalarda örnek olayların ve girişimci deneyimlerinin yer alması nedeniyle, bireyin girişimcilik öyküsünü ve biyografisini sunduğu belirlenen 23 biyografik anlatı araştırmaya dâhil edilmiş ve tematik olarak analiz edilmiştir. Kodlama sürecinde MAXQDA programından faydalanılmıştır. Bulgular – Araştırmada girişimcilerin yaşadığı deneyimlerin incelenmesi sonucunda; “motivasyon”, “kolaylaştırıcı-destekleyici unsurlar” ve “turizm girişiminin bireye katkısı” kategorileri altında 18 koda ulaşılmıştır. Biyografik anlatılarda en yoğun vurgulanan unsurların sosyal ve psikolojik faktörler olduğu belirlenmiştir. Emekli bireyleri motive eden faktörlerin ve girişim faaliyetlerinin bireye sunduğu katkılarının belli konularda kesiştiği, emekli bireyleri hayatın içinde tuttuğu ve aktif yaşlanmayı desteklediği görülmüştür. Bireylerin önceki mesleklerinin ve aile desteğinin yeni girişimlere önemli katkılar sağladığı anlaşılmıştır. Kişinin kendisini tanımasının ve ilgi alanlarını fark etmesinin emeklilik sürecinde yeni girişimcilik imkânlarının açılmasına katkı sağladığı belirlenmiştir. Emekli girişimcilerin faaliyetlerinin kültürel zenginliklerin sürdürülmesine destek olduğu ve topluma fayda sunan çıktıların oluştuğu belirlenmiştir. Tartışma – Bulgular değerlendirildiğinde, bireyin emeklilik öncesi ilgi alanlarının, deneyimlerinin ve değerlerinin emeklilik sonrasında girişimcilik faaliyetleri için önem taşıdığı anlaşılmıştır. Bu doğrultuda, sosyal yaşamda bireyi zenginleştirebilecek deneyimlerin hayat boyu öğrenme prensibiyle sunulması, yeni girişimcilik faaliyetlerini teşvik edebilir. Hazırlanacak politikalarda ve yapılacak akademik çalışmalarda emeklilik sonrası yaşama hazırlık için programlar geliştirilmesi ve bireyin sosyal açıdan aktif ve sağlıklı kalmasını destekleyen sosyal programların uygulanması faydalı olabilir. Purpose – Today, with the changing living conditions and graying socio-demographic structure, it has become necessary to study the middle-aged group from different dimensions. The concept of retirement, a significant milestone in an individual's life, can have diverse social and economic impacts. Understanding the processes of individuals who engage in tourism entrepreneurship after retirement, based on their life stories, can contribute to the development of policies, literature, and sectoral practices. In this study, the objective is to shed light on the phenomenon of retired entrepreneurship in tourism by thematically analyzing the biographical narratives of individuals who have started tourism entrepreneurship after retirement. Design/methodology/approach – Within the scope of the purpose of the research, Turkish pages providing biographical information, which were accessed through web browsing using keywords, were evaluated. Since case studies and entrepreneurial experiences are included on the relevant pages, 23 biographical narratives that were determined to present the individual's entrepreneurial story and biography were included in the research and analyzed thematically. MAXQDA program was used during the coding process. Findings – After analyzing the experiences of entrepreneurs in the study, 18 codes were identified under the themes of " motivation", " facilitating and supporting factors " and " contribution of the tourism enterprise to the individual ". The study found that social and psychological factors were the most emphasized elements in the biographical narratives. It has been noted that specific factors motivate retired individuals and intersect with the contributions of entrepreneurial activities to support active aging. Previous professions and family support significantly contribute to new ventures. It has been determined that self-awareness and recognizing personal interests contribute to the development of new entrepreneurial opportunities in the retirement period. Additionally, the activities of retired entrepreneurs have been found to support the preservation of cultural heritage and produce outputs for the benefit of society. Discussion – When the findings were evaluated, it was understood that individuals' pre-retirement interests, experiences and values are important for entrepreneurial activities after retirement. In this regard, offering enriching experiences for individuals in social life through the principle of lifelong learning can encourage new entrepreneurial activities. It may be beneficial to develop programs preparing individuals for post-retirement life and to implement social programs supporting individuals to remain socially active and healthy in the policies prepared and academic studies carried out.
... 15 A similar tendency is now the case in the country, under conditions of rising rates of unemployment caused by the 2020 covid-19 pandemic, although we will not be able to see the actual rates until the results of the annual surveys are released. This indicates that having land makes it easy to make a return to farming at times of crises but, on the whole, making a definite return to farming and ancestral land is more of a dream under the conditions of fluid modernity rather than being a strong probability, as Beyaz (2020Beyaz ( , 2022 observes on the actual conduct of the rural migrants he has interviewed. ...
Article
Full-text available
This study presents the trajectory of changes in land ownership and land use and of the differences observed since the mid-1990s in the average amount of annual disposable income (and of wealth) within and between farming and non-farming landowning households in Turkey. The study makes use of the data sets of the Household Budget Surveys conducted by the Turkish Institute of Statistics (TUIK) in 1994, 2002, 2005, 2010, 2015 and 2017. The data sets have been analysed in connection with four main themes: (i) the patterns of structural change in landownership and land use, (ii) the patterns of structural change in the locations of farming and non-farming landowners in the occupational and social class orders, (iii) the patterns of changes and the persistence of differences in the average amounts of annual disposable incomes and wealth within and between the social classes of farming and non-farming landowners and (iv) the effect of family type on the differences of income and wealth. The results indicate that Turkish agrarian structures have undergone significant structural changes in the last quarter of a century, and there are persisting and significant differences of income (and of wealth) at the national level as well as among farming and non-farming landowning households. However, the same kind of differences do not hold true for differences in the average amount of farm land owned. On the contrary, these differences have strong associations with family type among farming as well as non-farming households.
... That is why one is so attached to one's place of origin. Similar to Beyaz research (2020), in the end migrants will return to their place of origin with varying intensities to meet the need for personal loyalties and nostalgia, and sometimes for keeping the motivation of passing it down to next generation alive [9]. With such a high attachment to the area of origin, the intensity of the mobility that is carried out becomes even stronger. ...
Article
Suriyeli göçmenlerle ilgili çalışmalar gün geçtikçe çeşitlenmekte ve sayıca artış göstermektedir. Bu çalışmada Suriye’deki iç savaşla beraber meydana gelen göç sürecinde etkili olan motivasyonlar, deneyimler, rotalar ve planlanan diğer göç düşünceleri ele alınmıştır. Bu çalışmadaki amaç Kilis’teki Suriyeli göçmenlerin göç deneyimleri ve yapısında etkili olan dinamikleri ve süreçleri ortaya koymaktır. Bu kapsamda öncelikle göç öncesi durum ve göç motivasyonunu oluşturan itici ve çekici etkenler ele alınmıştır. Sonrasında göç deneyimi açısından göçün kaynak noktaları, biçimi, sınır geçiş şekli, süresi, maliyeti, yasadışı organizatörler değerlendirilmiştir. Ayrıca göç rotaları olarak sınır geçişinde kullanılan kilit noktalar katılımcı ifadelerinden yola çıkılarak belirlenmiş ve haritalandırılarak coğrafi ilişkiler kurulmuştur. Ayrıca göç sürecinin geleceği açısından geriye dönüş göç düşünceleri ve göçün basamaklanma olasılıkları göçmen katılımcıların belirtmiş olduğu ifadelerden hareketle belirlenmiştir. Çalışmadaki amaç doğrultusunda 40 Suriyeli göçmen katılımcıya daha önceden hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu yüz yüze uygulanmıştır. Çalışmada önemli veri toplama tekniklerinden biri olan ve araştırılan konu hakkında derinlemesine bilgi elde edilmesini sağlayan nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen metinler eş zamanlı kodlama ile içerik analizine tabi tutulmuştur. Sonuç olarak kitlesel, ani, plansız ve zorunlu olarak tanımlanan bu göçün dramatik yönleri ve mekâna yansıyan yönleri bulunmaktadır. Türkiye’de en yoğun göçmen nüfusunun yaşadığı Kilis bu yönüyle bir göç laboratuvarı durumundadır.
Chapter
Full-text available
Tarımsal üretim, doğal kaynaklardan insanların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan beslenme, barınma ve giyim gibi temel gereksinimlerini gidermek amacıyla tarım teknikleri ile mühendislik biliminden yararlanılarak yapılan birincil üretimi ifade etmektedir. Elde edilen ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarlara sunularak ülke ekonomisine katma değer sağlaması, tarım sektörünün sosyoekonomik açıdan oldukça önemli bir konumda olduğunu göstermektedir. Tarım sektörü; insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması, tarım ürünlerinin sanayi sektöründe hammadde olarak değerlendirilmesi, kırsal kesimlerde insanlara gelir kaynağı olması yönüyle son derece önemlidir. Tarımsal üretimde temel amaç; toplumların ihtiyaçlarını kısa sürede giderecek şekilde birim alanda en yüksek verimi elde etmektir. Hızlı nüfus artışı ve sanayileşmenin etkisi ile birlikte enerjiye ve gıdaya olan talep de her geçen gün artmaktadır. Artan bu talepler, tarımda üretimin, üretimde verimliliğin artırılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu verim artışı iki temel unsurla mümkündür. Bunlar; tarımsal üretim yapılan alanların büyütülmesi ya da birim alandan sağlanan verimi yükseltmeye yönelik yapılan çalışmalardır. Ülkemizde tarımsal üretim yapılan alanlar belirli sınırlara ulaşmış olup, var olan tarım alanlarının büyütülme ihtimali azdır. Dolayısıyla bu durum birim alandan elde edilen verimin yükseltilmesine yönelik uygulamaların artırılması ve hızlandırılması gerekliliğini ön plana çıkarmıştır. Bu da ülkemizde tarım alanında faydalanılan teknolojilerin geliştirilerek hayvan gücü ve insan işgücü yerine makina kullanımına geçilmesinin önünü açmıştır. Mekanizasyon, hayvan ve insan işgücünün yerine geçen üretim girdisi durumundadır. Bu bölümde; tarımsal mekanizasyonun kavram ve kapsamı, tarihçesi, önemi, faydaları ve sorunları belirtilmiş, ülkemizde mekanizasyonun gelişimi konusunda bilgi verilmiş, tarımda teknolojinin üretimde kullanımı, mekanizasyon uygulamaları ile ilgili karşılaşılan problemler ve çözüm imkânlarının ortaya konulması amaçlanmıştır.
Chapter
Full-text available
Tarım; bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kullanımı, hazırlanması, pazarlanması ve dağıtımını ele alan bitki ve hayvan yetiştirme sanatı ve bilimidir. Tarım, dünyanın gıda, içecek, ilaç, kozmetik, yakacak, barınak, kumaş ve boya gibi ihtiyaçlarını karşılar. Ekosistemin üreticileri olan bitkiler, güneş ışığından aldığı enerjiyi diğer canlılara fotosentezle aktararak yaşamın sürdürülmesinin temel kaynağını oluştururlar. Süslü şekilleri, muhteşem kokuları ile yüce yaratıcının sanatını sergilerler. Toprağı bir yorgan gibi örterek, toprağın korunmasında, canlılığının sürdürülmesinde ve temiz su hasadında önemli işlevler üstlenirler. İnsanların temel besin ihtiyaçlarının karşılanması ve yeterli üretim son yıllarda önemli gündemler arasındadır. Kendine yeterlilik, gıda arzı, besin hijyeni, dengeli beslenme gibi kavramlar gündemi meşgul etmektedir. Üretimi artırmak, yeterli gıda arzı toplumsal barışı kuvvetlendirmektedir. Tarım arazilerinin korunması, köylerin şehir standartlarına kavuşturulması, üretim planı ve desenlerinin oluşturulması, birim alan verimliliğini artırma, katma değeri yüksek olan ürünlerde borsa oluşturma, alım garantisi, yeni teknolojiler kullanma, pazarlama olanaklarının artırılması, kooperatifleşme ve üretim birliklerinin oluşturulması, toplum nezdinde köylü vatandaşlarımızın itibarlarını artırarak sosyal statü farklarının azaltılması gereklidir. Dünyada, tarımsal üretimde ve ürün çeşitliliğinde önemli bir konumda bulunan ülkemizde; üretimden zevk alan ve müteşebbis ruha sahip bireyleri tarımsal üretime katabilirsek sıralamamızı daha yukarılara çekebiliriz. Bu bağlamda tarımı farklı yönlerle ele alan ve çözüm önerileri sunan bu kitabın politika yapıcılar ve konuyla ilgili kurum, kuruluş ve araştırmacılar için faydalı olmasını diliyoruz. İklim değişikliği, kuraklık, organik tarım, alternatif ürünler, topraksız tarım, seracılık, sebze ve meyve üretimi, tahıllar, baklagiller, yağlı tohumlu bitkiler, erozyon, mekanizasyon, göç, arı, ipekböceği, mantar, tıbbi aromatik bitkiler, moleküler ve bitki doku kültürü, genetiği değiştirilmiş organizmalar, et ve süt üretimi, gübreleme, akıllı tarım uygulamaları ve toprak profilleri gibi bölümleri içeren farklı yaklaşımlarla tarıma yeniden bakış isimli kitabımızda, tarımın farklı konularında birbirinden değerli bilim insanlarının yazdığı, tarımın mevcut durumunu çözüm önerileriyle ortaya koyan bu eserin ülkemiz tarımına katkılar sağlaması temennimizdir.
Chapter
Full-text available
Arı Yetiştiriciliği Sorunları ve Çözüm Önerileri
Book
Full-text available
Tarımda ueni teknolojiler
Chapter
Full-text available
Bu incelemede genel olarak yapmak istediğimiz, Türkiye’deki içgöç hareketlerinin işçi sınıfı yapısına etkisini tartışmak ve bu etkinin işçi sınıfı hareketleri için olası anlamlarını irdeleyen bir ön çalışma yapmaktır. Daha özel olarak ise son yıllarda yoğunlaşan ve farklılaşan içgöç olgusunun sürekli ucuz ve örgütsüz bir emek arzı sağlayarak ülkede “parçalanmış bir işçi sınıfı” ortaya çıkarma eğilimi taşıyıp taşımadığını tartışmaya açmaktır. Ancak bir yandan bu konu üzerinde kapsamlı bir çalışmanın daha önce yapılmamış olması, diğer yandan ise bu tür konuları sağlıklı bir şekilde tartışmaya elverişli bilgilerin ve kuramsal yaklaşımların yokluğu elimizdeki bu çalışma için daha işin başından belirgin bir sınırlılığı dayatmaktadır. Bu arkaplanla birlikte burada yapılmak istenen bu kısıtlı durumu göz önüne alarak öncelikle ülkemizin yakın tarihi içinde içgöç ve işçi hareketlerinin dinamiklerini ayrı ayrı ele alıp daha sonra da birbiri içine giren süreçler temelinde içgöçten işçi hareketine doğru olası bir etkileşimin boyutlarını irdelemektir.
Article
The recent, neoliberal period has seen a deepening penetration of capital into agriculture in Turkey alongside mass urban migration. This would seem to imply the realisation of classical political economic theory, which argues for the demise of the peasantry. Yet, while the number of people living in villages in Turkey has declined quite dramatically in recent years, the number of smallholdings has not. We address this apparent anomaly in terms of strategies of resistance, emphasising the adaptive and creative agency of the peasantry. For this, we employ a combination of (mostly) state-produced statistics with our own quantitative and qualitative research in villages across Turkey as well as with urban migrants. We observe the development of a dual-circuit articulation that combines the farm and family as systems of commoning together with capital engagement, which means financial inputs, particularly through engagement with the market and labour relations, and which is ultimately enabled through a wide variety of living arrangements. Thus, we argue that the traditional analysis of a differentiation process in capitalist development, the bifurcation of simple and extended reproduction in which the former is squeezed out, is refuted or transcended by people motivated by a core value of holding onto their land and maintaining the family farm. The result is a broad concept of the 'new peasantry', one that is rooted in the family farm but nevertheless integrates capitalistic relations, is not bound by agriculture and transcends the rural-urban division of space.
Article
Neoclassical economics and the new economics of labour migration posit very different motivations for international migration. The former assumes that people move abroad permanently to maximize lifetime earnings whereas the latter assumes they leave temporarily to overcome market deficiencies at home. As a result, the two models yield very different conceptualizations of return migration. We draw upon each theoretical model to derive predictions about how different variables are likely to influence the probability of return migration. We use data from the German Socio–economic Panel to test specific hypotheses derived from each model. Finding some support for both perspectives, we suggest that migrants may be heterogeneous with respect to their migratory motivations. If so, then parameters associated with the determinants of return migration in any population of international migration will reflect a blending of parameters associated with two distinct economic rationales. Equations estimated separately for remitting and non–remitting migrants lend support to this interpretation, meaning there may not be one unitary process of return migration, but several.
Article
Article
This book critically evaluates the transnational communities approach to contemporary international migration. It does so through a specific focus on the relationship between 'transnational communities' and 'home'. The meaning of 'home' for international migrants is changing and evolving, as new globally-oriented identities are developed. These issues are explored through a number of central themes: the meaning of 'home' to transnational peoples, the implications of transforming these social spaces and how these have been transformed. © 2002 Editorial selection and matter, Nadje Al-Ali and Khalid Koser; individual chapters, the contributors. All rights reserved.