Content uploaded by Gökhan Güllü
Author content
All content in this area was uploaded by Gökhan Güllü on Oct 01, 2019
Content may be subject to copyright.
DÜZENSİZ GÖÇÜN TÜRKİYE EMEK PİYASASINA ETKİSİ
Abstract
1990’lı yılların başlarına kadar dayanan Ortadoğu’daki Suriye ve Irak gibi ülkelerin siyasi istikrarsızlığı ve bunun sonucunda ortaya çıkan savaş ve çatışmalar, Türkiye’nin de dahil olduğu bir çok Avrupa ülkesini “göç edilecek ülke” hedefi haline getirmiştir. Ülkelerin aldığı tüm önlemlere karşı gerek ülkemizde gerekse de diğer Avrupa ülkelerinde bu göç dalgaları durdurulamamış, aksine yıllar itibariyle artış göstermiştir. Genellikle diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak Türkiye’nin nihai ulaşılması hedeflenen ülke olmaması, göç edenler için bekleme odası olarak değerlendirilmesi, sığınmacıların beraberlerinde getirdikleri sosyo-ekonomik temelli sorunları kalıcı kılmaktadır. Ülkeye gelen göçmenlerin bir bölümünün hayati kaygılar nedeniyle çalışma hayatına dahil olmaları, Türkiye’yi hedef alan düzensiz göç olgusunun emek piyasaları üzerindeki etkisini gündeme getirmektedir. Buradan hareketle bu çalışmada, sığınmacıların düzensiz göç dalgası ile ülkeye gelmesinin; istihdam, işsizlik, ücret, sosyal güvenlik konuları temelinde Türk emek piyasasına yansımaları değerlendirilecektir.
Up until the beginning of the 1990s, based on the political instability in the Middle East countries such as Syria and Iraq, resulting in war and conflict, many European countries, including Turkey, “immigration to be the country” has become the target of. Both in our country and all over the country against the measures could not stop the waves of immigration from other European countries, on the contrary, as the years increased. Usually, unlike other European countries, Turkey is the country targeted to reach the final of the lack of evaluation as a waiting room for immigrants, refugees bring with them socio-economic-based problems are temporary. Due to concerns that immigrants come to the country to be part of the vital part of his working life, the impact of irregular migration on labour markets, raises targeting Turkey. Thus, in this study, with a wave of refugees to come to the country of irregular migration; employment, unemployment, wages, social security, a reflection of the Turkish labor market on the basis of Health considerations will be considered.
Abstract
Turkey started accession negotiations with the European Union in 2005. With the start of negotiations, the Turkey Progress Reports of the European Union has be-come more important. This study looks at the elements of “social inclusion", which is the subtitle of "Social Policy and Employment" of the 19th chapter of the Pro-gress Reports 2006-2018. Accordingly, progress reports assess developments on is-sues such as hunger, poverty and income inequality in Turkey. It also includes de-velopments in disadvantaged groups that may be affected by social exclusion, such as children, disabilities, gypsies. There is still a need for an integrated and compre-hensive policy framework, despite the positive developments on "social inclusion" in Turkey. This study examines the post-2006 transformation of Turkey in terms of social inclusion, which seeks to adapt its own legislation to European Union ac-quis, and makes some suggestions.
Keywords: social inclusion, Turkey progress reports, poverty, social exclu-sion, income inequality.
Öz
Türkiye, 2005 yılında Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerine başlamıştır. Müzakerelerin başlamasıyla birlikte Avrupa Birliği’nin, Türkiye İlerleme Raporları daha fazla önem kazanmıştır. Bu çalışma, 2006-2018 yılları arasındaki İlerleme Raporlarının 19. faslı olan ‘Sosyal Politika ve İstihdam’ konusunun alt başlıklarından “sosyal içermenin” unsurlarını ele almaktadır. Buna göre İlerleme Raporları; Türkiye’deki
açlık, fakirlik, yoksulluk ve gelir eşitsizliği gibi konulardaki gelişmeleri
değerlendirmektedir. Buna ilaveten çocuklar, engelliler, Romanlar gibi sosyal dışlanmaya maruz kalabilecek dezavantajlı gruplarla ilgili gelişmelere de yer vermektedir. Türkiye’de sosyal içermeye ilişkin olumlu gelişmeler yaşanmasına rağmen bütünleşik ve kapsamlı bir politika çerçevesinin geliştirilmesi ihtiyacı halen devam etmektedir. Bu çalışmada, Avrupa Birliği müktesebatı ile kendi mevzuatı arasında uyum sağlamaya çalışan Türkiye’nin sosyal içerme açısından 2006 sonrası dönüşümü incelenmekte ve çeşitli önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar kelimeler: sosyal içerme, Türkiye ilerleme raporları, yoksulluk,
sosyal dışlanma, gelir eşitsizliği.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.