Content uploaded by Emine Derya İster
Author content
All content in this area was uploaded by Emine Derya İster on May 22, 2019
Content may be subject to copyright.
SAUHSD 2019;2(1):47-60
47
Araştırma / Research
SAĞLIK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN TAMAMLAYICI
VE ALTERNATİF TEDAVİLER HAKKINDAKİ GÖRÜŞ, BİLGİ VE
UYGULAMALARI
OPINIONS, INFORMATION AND APPLICATIONS ABOUT
COMPLEMENTARY AND ALTERNATIVE THERAPIES OF HEALTH
SCHOOL STUDENTS
Yasemin Altınbaş1, Emine Derya İster2
1 Adıyaman Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu
2 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Özet
Amaç: Bu araştırma; sağlık yüksekokulu öğrencilerinin tamamlayıcı
ve alternatif tedaviler (TAT) hakkındaki bilgi, görüş ve
uygulamalarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Bu araştırma tanımlayıcı tipte kesitsel olarak yapılmıştır.
Araştırmanın örneklemini 471 ebelik ve hemşirelik bölümü öğrencisi
oluşturmuştur. Araştırmada veriler anket formu aracılığıyla
toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler (yüzdelik,
ortalama, standart sapma) ve çıkarımsal istatistiki yöntemlerden ki-
kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak
alınmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin %90,2’sinin tamamlayıcı ve alternatif
tedaviler (TAT)’a yönelik eğitim almadığı ve %28,5’inin TAT
kullandığı saptanmıştır. Öğrencilerin %82,6’sı TAT konusunun
hemşirelik ve ebelik eğitim müfredatına eklenmesini istediğini
belirtmiştir. Öğrencilerin %80,1’inin akupresur, %78,9’unun
reiki, %74,9’unun refleksoloji, %73,5’inin ayurveda, %72,5’inin tai
chi, %65,0’ının feng shui, %64,7’sinin aromaterapi, %64,6’sının
homeopati konularında bilgisinin olmadığı belirlenmiştir.
Abstract
Objective: This research was aimed to evaluate information,
opinions and applications of health school students about
complementary and alternative therapies (CAT).
Materials and Methods: This study was conducted as a cross-
sectional descriptive type. The sample of the study consisted of 471
midwifery and nursing students. Data were collected through a
questionnaire. In the analysis of the data, descriptive statistics
(percentage, mean, standard deviation) and inferential statistical
methods were used. Statistical significance level was taken as p
<0.05.
Results: It was found that 90.2% of the students did not receive
training for Complementary And Alternative Therapies (CAT) and
28.5% of them used CAT. 82.6% of the students stated that they
wanted the CAT subject to be added to the nursing and midwifery
education curriculum. 80.1% of the students were acupressur, 78.9%
were reiki, 74.9% were reflexology, 73.5% ayurveda, 72.5% tai chi,
65.0% feng shui, 64.7% aromatherapy, 64.6% homeopathy. It is
determined that there is no knowledge of the subjects.
Geliş tarihi/Received: 08.04.2019 | Kabul tarihi/Accepte:15.05.2019
Yazışma Adresi/Address for Correspondence: Emine DERYA İSTER
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Kahramanmaraş
Telefon/Phone: +90 507 924 5846 E-posta/E-mail: eminederyaister@ksu.edu.tr
SAUHSD 2019;2(1):47-60
48
Öğrencilerin TAT kullanma durumu ile cinsiyet ve mezun
olunan lise arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark
saptanmamıştır (p>0,05). Öğrencilerin okuduğu bölüm,
bulunduğu sınıf, TAT konusunda eğitim alma durumu ve TAT
konusunun eğitim müfredatına eklenmesini isteme durumu ile
TAT kullanım sıklığı arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir
fark belirlenmiştir (p<0,05).
Sonuç: Öğrencilerin büyük çoğunluğunun TAT konusunda
eğitim almadığı, öğrencilerin yaklaşık üçte birinin TAT
yöntemlerinden birini kullandığı, öğrencilerin tat yöntemlerine
ilişkin bilgilerinin sınırlı olduğu ve öğrencilerin çoğunluğuna
yakınının TAT konusunun eğitim müfredatlarına eklenmesini
istediği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Anahtar kelimeler: Ebelik, hemşirelik, öğrenci, tamamlayıcı ve
alternatif tedaviler.
There was no statistically significant difference between the use
of CAT and gender and high school (p> 0.05). A statistically
significant difference was found between the rate of CAT use
and the status of students, the class they were studying, the status
of getting education in CAT and the CAT subject to be included
in the education curriculum (p <0.05).
Conclusion: The majority of students are not trained in CAT,
approximately one third of the students use one of the CAT
methods, students have limited knowledge of taste methods and
it was concluded that the majority of the students wanted the
CAT subject to be added to the educational curricula.
Key words: Midwifery, nursing, student, complementary and
alternative therapies
GİRİŞ
Tamamlayıcı ve Alternatif
Tedaviler (TAT), Amerika Birleşik
Devletleri (ABD) Ulusal Sağlık Enstitüsü
Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi
(NCCAM) tarafından ‘şu an için
konvansiyonel tıbbın bir parçası
sayılmayan ancak tıbbın çeşitli alanlarında
ve sağlık bakım sisteminde yer alan
uygulama ve ürünler’ olarak
tanımlanmaktadır. Alternatif tedaviler, bu
uygulama ve ürünlerin konvansiyonel
tedaviler yerine tek başına kullanılmasıdır.
Tamamlayıcı tedaviler ise bu uygulama ve
ürünlerin, konvansiyonel tedaviler ile
birlikte hastalığa ve tedavilere bağlı
rahatsız edici semptomları kontrol etmek
amacıyla kullanılmasıdır. Tamamlayıcı ve
Alternatif Tedavi tanımları birbirinden
farklı olmasına karşın literatürde birlikte
kullanılarak TAT terimini oluştururlar (1).
Yapılan birçok araştırmada hem
genel popülasyon içinde hem de özellikle
kanser hastaları arasında TAT kullanımının
yaygınlaştığı bildirilmektedir. Yapılan
çalışmalarla kanser dışında astım, romatoid
artrit, inflamatuar barsak hastalıkları,
karaciğer hastalıkları, multiple sklerozis,
böbrek yetmezliği, hipertansiyon, allerjik
hastalıklar, kistik fibrozis, ağrı, anksiyete,
depresyon ve yorgunluk gibi durumlarda
da hastaların TAT kullandıkları
belirlenmiştir (1-6). İnsanların tamamlayıcı
tedavileri kullanmalarının; daha uzun ve
sağlıklı yaşama isteği, ilaçların yan
etkilerini azaltma, immün sistemi
güçlendirme, umutsuzluk duygusundan
kurtulma, sağlıklı davranışları güçlendirme,
gerginlik ve kontrol kaybından kaçınma
gibi çeşitli nedenleri bulunmaktadır (7).
Ayrıca insanların dini, siyasi, sağlık vb.
konulardaki değer ve inançları tamamlayıcı
tedavilerin kullanılmasını etkileyen önemli
SAUHSD 2019;2(1):47-60
49
faktörlerdir (7-10). TAT yöntemlerinin
kullanımı hastalıkların prognozunu olumlu
veya olumsuz yönde etkileyebilmektedir
(11). Tamamlayıcı tedaviler semptomların
hafifletilmesinde yararlı olabildiği gibi
özellikle bitkisel ürünlerin kemoterapi
ilaçları ile etkileşime girerek, çeşitli
komplikasyonlar gelişmesine neden olduğu
da çalışmalarda gösterilmiştir. Örneğin;
bitkisel tedavi amaçlı kullanılan
okaliptüsün ciddi karaciğer hasarına ve ilaç
metabolizmasının olumsuz etkilenmesine
neden olduğu, akşam sefası yağının uzun
süreli kullanımda bağışıklık sistemini
baskıladığı ve kemoterapi ilaçlarına bağlı
olarak da gelişen bu yan etkinin şiddetinin
artmasına yol açtığı ve ekinezyanın
antineoplastik ilaçlarla etkileşime girerek
hepatotoksik etki gösterdiği tespit
edilmiştir (1, 12).
TAT’ın olumlu veya olumsuz
etkileri nedeniyle bu yöntemleri tercih
eden hastalara bakım ve tedavi hizmeti
veren hemşirelerin ve ebelerin konuyla
ilgili bilgi, görüş ve uygulamadaki
yaklaşımları hasta güvenliğini sağlamak ve
hastalara bütüncül yaklaşımla kaliteli
hizmet sunmak açısından önem
taşımaktadır. Bu bağlamda TAT’ın,
kuramsal bilgiye ve bilimsel sorun çözme
becerisine sahip, profesyonel hemşirelerin
ve ebelerin bağımsız bakım verici rolleri
kapsamında olduğu düşünülebilir. Öte
yandan hemşirelerin ve ebelerin kendi
yaşamlarında ya da sağlıklı/hasta bireyin
bakımında tamamlayıcı tedavileri
kullandıkları yönündeki çalışmalara az
rastlanmaktadır (7,13). Samuels ve
arkadaşları tarafından ebe ve hemşirelerle
yapılan çalışmada (n= 173) ebe ve
hemşirelerin TAT kullanım oranı %87.3,
en sık kullandıkları TAT yöntemleri ise
masaj, bitkisel ilaç, meditasyon, dokunma
tedavileri ve dua olarak belirlenmiştir (14).
Tamamlayıcı tedavilerle ilgili araştırma
sonuçlarının değerlendirilmesi güç olmakla
birlikte, geçerli ve güvenilir çalışma
sonuçlarının olumlu yönde olması dikkat
çekicidir (7,15). Türkiye’de Uzun ve Tan
tarafından hemşirelik yüksekokulu
öğrencileri ile yapılan bir çalışmada ise
öğrencilerin TAT yöntemleri ile ilgili
olarak bilgilerinin sınırlı olduğu ve bu
konunun da müfredat programında yer
almasını istedikleri belirlenmiştir (3). Bu
araştırma; sağlık yüksekokulu
öğrencilerinin alternatif ve tamamlayıcı
uygulamalar hakkındaki bilgi, görüş ve
uygulamalarının değerlendirilmesi
amacıyla yapılmıştır.
YÖNTEM
Araştırma Tipi, Evren ve Örneklem
Seçimi
Bu araştırma tanımlayıcı tipte
kesitsel olarak yapılmıştır. Araştırma
Güneydoğu Anadolu’da bulunan bir
üniversitenin Sağlık Yüksekokulu’nda 1
SAUHSD 2019;2(1):47-60
50
Mart 2017-2 Haziran 2017 tarihleri
arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın
evrenini Sağlık Yüksekokulu’na 2017 yılı
itibariyle kayıtlı olan 690 ebelik ve
hemşirelik öğrencisi oluşturmuştur.
Örneklem seçimine gidilmeyerek
araştırmaya katılmayı kabul eden 471
ebelik ve hemşirelik öğrencisi örnekleme
alınmıştır. Araştırmaya dahil edilme
kriterleri 2017 bahar yarıyılında Ebelik
veya Hemşirelik bölümlerinden birine aktif
kayıtlı ve araştırmaya katılmaya gönüllü
olmaktır. Araştırmada verilerin
toplanmasında araştırmacılar tarafından
literatür doğrultusunda hazırlanan soru
formu kullanılmıştır. Soru formu
öğrenciler tarafından doldurulmuş olup,
her bir öğrenci yaklaşık 15-25 dakikada
formu tamamlamıştır.
Veri Toplama Araçları
Soru formu; öğrencilerin tanıtıcı
özelliklerini (10 soru); tamamlayıcı ve
alternatif tedavilerle ilgili bilgi almaya
yönelik görüşlerini ve tamamlayıcı ve
alternatif tedavileri kullanmaya ilişkin
görüşlerini sorgulayan (21 soru) toplam 31
sorudan oluşmaktadır.
Verilerin Değerlendirilmesi
Verilerin analizinde tanımlayıcı
istatistikler (yüzdelik, ortalama, standart
sapma) ve çıkarımsal istatistiki
yöntemlerden ki-kare testi kullanılmıştır.
İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05
olarak alınmıştır.
Araştırmanın Etik İlkeleri
Araştırmanın yapıldığı
yüksekokuldan ve ilgili üniversitenin
girişimsel olmayan etik Kurulu’ndan
(2017/2-15) yazılı izinler alındıktan sonra
araştırmaya başlanmıştır. Veri toplama
araçları uygulanmadan önce araştırmacı
tarafından öğrencilere araştırmanın amacı
açıklanarak, öğrencilerin sözlü izin
alınmıştır. Öğrencilerin verdikleri
bilgilerin gizli tutulacağı, başka hiçbir
yerde kullanılmayacağı ve istedikleri anda
çalışmadan ayrılma hakkına sahip
oldukları açıklanmıştır.
BULGULAR
Araştırmaya katılan
öğrencilerin %77.5’inin kız
olduğu, %64.3’ünün hemşirelik
bölümünde, %46.7’sinin Anadolu Lisesi
mezunu olduğu, %27.3’ünün 2. sınıfta
okuduğu, %50.4’ünün annesinin ilkokul
mezunu olduğu, %43.3’ünün babasının
ilkokul mezunu olduğu, %53.5’inin
ailesiyle yaşadığı ve %86.5’inin sağlık
güvencesinin olduğu belirlenmiştir.
Öğrencilerin yaş ortalaması 20.79±2.11
olarak belirlenmiştir (Tablo 1).
SAUHSD 2019;2(1):47-60
51
Tablo 1. Öğrencilerin Sosyodemografik Özellikleri
Özellik
n
%
Cinsiyet
Kız
Erkek
365
106
77.5
22.5
Bölüm
Ebelik
Hemşirelik
168
303
35.7
64.3
Mezun olunan lise
Düz lise
Sağlık Meslek Lisesi
Anadolu Lisesi
Diğer
189
20
220
42
40.1
4.2
46.7
8.9
Sınıf
1. Sınıf
2. Sınıf
3. Sınıf
4. Sınıf
110
129
119
113
23.4
27.3
25.3
24.0
Anne eğitim durumu*
Okuryazar değil
İlkokul mezunu
Ortaokul mezunu
Lise mezunu
Üniversite mezunu
149
235
57
16
9
32.0
50.4
12.2
3.4
1.9
Baba eğitim durumu*
Okuryazar değil
İlkokul mezunu
Ortaokul mezunu
Lise mezunu
Üniversite mezunu
34
186
108
62
40
7.9
43.3
25.1
14.4
9.3
İkamet yeri*
Ailemle birlikte
Arkadaşlarımla ile birlikte aynı evde
Yurtta
Bir yakınımın yanında
Diğer
252
23
181
7
6
53.5
4.9
38.4
1.5
1.3
Sağlık güvence
Var
Yok
403
68
85.6
14.4
Yaş
Ortalama±SD
20.79±2.11
*Bazı öğrenciler formda ilgili alanı boş bırakmıştır.
Öğrencilerin %90.2’sinin TAT’a
yönelik eğitim almadığı ve %28.5’inin
TAT kullandığı saptanmıştır. TAT
kullanım nedeni incelendiğinde
öğrencilerin %22.2 ‘si sağlık problemi
için, %22.2’si stresi azaltmak için
ve %20.9’u saç ve yüz bakımı için
kullandığını ifade etmiştir.
Öğrencilerin %82.6’sı TAT konusunun
Hemşirelik ve Ebelik Eğitim Müfredatına
eklenmesini istediğini belirtmiştir.
SAUHSD 2019;2(1):47-60
52
“TAT yöntemleri doktora danışmadan
kullanılabilir” ifadesine
öğrencilerin %66.2’si hayır, “TAT
yöntemleri vücudu savunmaya hazırlar ve
böylece tıbbi tedaviye daha iyi yanıt alınır”
ifadesine öğrencilerin %82.6’sı evet, “TAT
yöntemleri ancak tıbbi tedavinin yetersiz
olduğu yerde son seçenek olarak
kullanılmalıdır” ifadesine
öğrencilerin %71.1’i hayır, “TAT
yöntemleri insanların doğru tıbbi tedavi
almalarını geciktirir” ifadesine
öğrencilerin %67.9’u hayır yanıtı vermiştir
(Tablo 2).
Tablo 2. Öğrencilerin TAT Yöntemlerine İlişkin Bilgi, Görüş ve Uygulamaları
TAT’a ilişkin ifadeler
Evet
n(%)
Hayır
n(%)
TAT ile ilgili eğitim alma durumu
46(9.8)
425(90.2)
TAT kullanma durumu
134(28.5)
337(71.5)
TAT yöntemleri doktora danışmadan kullanılabilir.
159(33.8)
312(66.2)
TAT yöntemleri tıbbi tedavi kadar etkilidir.
266(56.5)
205(43.5)
TAT yöntemleri vücudu savunmaya hazırlar ve böylece tıbbi tedaviye
daha iyi yanıt alınır
389(82.6)
82(17.4)
TAT yöntemleri ancak tedavisi mümkün olan basit hastalıklar için
kullanılabilir. Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar için kullanılamaz.
264(56.1)
207(43.9)
TAT yöntemleri ancak tıbbi tedavinin yetersiz olduğu yerde son
seçenek olarak kullanılmalıdır.
136(28.9)
335(71.1)
TAT yöntemleri tedavi edici olarak kullanılmadan önce daha çok
bilimsel kanıt elde edilmelidir.
350(74.3)
121(25.7)
TAT yöntemleri insanların doğru tıbbi tedavi almalarını geciktirir.
151(32.1)
320(67.9)
n
%
TAT kullanma nedeni*
Sağlık Problemi için
Saç ve yüz bakımı için
Stresi azaltmak için
Kilo vermek için
Rahat uyku için
Yorgunluğu gidermek için
49
46
49
22
19
35
22.2
20.9
22.2
10.0
8.7
16.0
TAT konusunun eğitim müfredatına eklenmesini isteme durumu
Fikrim yok
Kararsızım
Evet
Hayır
22
43
389
17
4.7
9.1
82.6
3.6
TAT yöntemlerini uygulayan bazı uygulayıcıların. Bu yöntemler
aracılığı ile hastaların çaresizliğinden faydalandığı ve bu durumu gelir
kaynağı olarak kullandığını düşünüyorum.
Fikrim yok
Kararsızım
Evet
Hayır
275
65
93
38
58.4
13.8
19.7
8.1
*Birden fazla seçenek işaretlenmiştir.
SAUHSD 2019;2(1):47-60
53
Öğrencilerin %80.1’i akupresur, %64.7’si
aromaterapi, %73.5’i ayurveda, %41.3’ü
biyoenerji, %65’i feng shui, %64.6’sı
homeopati, %61’i osteopati, %57.3’ü ozon
tedavisi, %74.9’u refleksoloji, %78.9’u
reiki, %47.1’i renklerle tedavi, %72.5’i tai
chi, %56’sı terapötik dokunma konularında
bilgisinin hiç olmadığı belirtmiştir.
Öğrencilerin %36’sı akupunktur
uygulamasının sadece ismini bildiğini
konuya ilişkin detaylı bilgisinin olmadığını
ifade etmiştir. Öğrencilerin %65.7’si
bitkilerle terapi, %55.1’i gevşeme
teknikleri/meditasyon/dua, %58.2’si
hidroterapi/kaplıca, %49’u
hipnoz, %55.3’ü masaj, %44.5’i
resim/müzik/sanat-dans tedavisi, %43.1’i
yoga konularını genel olarak bildiğini ifade
etmiştir. Öğrencilerin kapsamlı şekilde
bildiği herhangi bir tat yöntemi
bulunmamaktır (Tablo 3).
Tablo 3. Öğrencilerin TAT Yöntemlerine İlişkin Bilgi Düzeylerine Yönelik Öz
Değerlendirmeleri
TAT yöntemi
Hiç Bilgim yok
n(%)
İsmini
duydum
n(%)
Genel olarak
biliyorum
n(%)
Kapsamlı bir
şekilde
biliyorum
n(%)
Akupresur
331(80.1)
66(16.0)
12(2.9)
4(1.0)
Akupunktur
110 (26.1)
152 (36.0)
149(35.3)
11(2.6)
Aromaterapi
266 (64.7)
94 (22.9)
45 (10.9)
6 (1.5)
Ayurveda
346 (73.5)
30 (6.4)
33 (7.0)
5 (1.1)
Bitkiler
48 (11.6)
58 (14.0)
272 (65.7)
36 (8.7)
Biyoenerji
169 (41.3)
138 (33.7)
88 (21.5)
14 (3.4)
Feng Shui
266 (65.0)
89 (21.8)
48 (11.7)
6 (1.5)
Gevşeme
teknikleri/Meditasyon/Dua
47 (11.2)
83 (19.8)
231(55.1)
58 (13.8)
Hidroterapi/Kaplıca
56 (13.5)
84 (20.3)
241 (58.2)
33(8.0)
Hipnoz
65 (15.6)
129 (30.9)
205 (49.0)
19 (4.5)
Homeopati
267 (64.6)
81 (19.6)
58 (14.0)
7 (1.7)
Masaj
61 (14.6)
66 (15.8)
231 (55.3)
60 (14.4)
Osteopati
250 (61.0)
106 (25.9)
42 (10.2)
12 (2.9)
Ozon Tedavisi
235 (57.3)
137 (33.4)
33 (8.0)
5 (1.2)
Refleksoloji
310 (74.9)
80 (19.3)
20 (4.8)
4 (1.0)
Reiki
326 (78.9)
53 (12.8)
29 (7.0)
5 (1.2)
Renklerle Tedavi
196 (47.1)
139 (33.4)
63 (15.1)
18 (4.3)
Resim/Müzik/Sanat-Dans Tedavisi
77 (18.7)
107 (26.0)
183 (44.5)
44 (10.7)
Tai Chi
301(72.5)
65 (15.7)
37 (8.9)
12 (2.9)
Terapotik Dokunma
232 (56.0)
118 (28.5)
54 (13.0)
10 (2.4)
Yoga
55 (13.2)
165 (29.5)
180 (43.1)
15(4.3)
*Bazı öğrenciler ilgili alanı boş bırakmıştır.
Öğrencilerin TAT kullanma
durumlarının bazı değişkenlerle
karşılaştırılması Tablo 4’te verilmiştir.
Öğrencilerin TAT kullanma durumu ile
cinsiyete ve mezun olunan lise arasında
istatistiksel açıdan anlamlı fark
SAUHSD 2019;2(1):47-60
54
saptanmamıştır (p>0.05). Öğrencilerin
okuduğu bölüm ve sınıf, TAT konusunda
eğitim alma durumu ve TAT konusunun
eğitim müfredatına eklenmesini isteme
durumu ile TAT kullanım sıklığı arasında
istatistiksel açıdan anlamlı fark
belirlenmiştir (p>0.05). Öğrencilerin
“TAT yöntemlerini tıbbi tedavi kadar
etkilidir”, “TAT yöntemleri kullanılmadan
önce daha çok bilimsel kanıt elde
edilmelidir”, “TAT yöntemleri insanların
doğru tıbbi tedavi almalarını geciktirir” ve
“TAT yöntemleri ancak tedavisi mümkün
olan basit hastalıklar için kullanılabilir,
tedavisi mümkün olmayan hastalıklar için
kullanılamaz” ifadelerine katılma
durumları ile TAT kullanım sıklığı
arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark
saptanmamıştır (p>0.05).
SAUHSD 2019;2(1):47-60
55
Tablo 4.Öğrencilerin TAT Kullanma Durumlarının Bazı Değişkenlerle Karşılaştırılması
TARTIŞMA
Hemşirelik ve Ebelik öğrencilerinin
tamamlayıcı ve alternatif tedaviler
hakkındaki görüş, bilgi ve uygulamalarını
değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen
Değişken
Kullanan
n(%)
Kullanmayan
n(%)
p
Cinsiyet
Kız
Erkek
111(82.8)
23(17.2)
254(75.4)
83(24.6)
χ2 =3.06
p=0.080
Bölüm
Ebelik
Hemşirelik
33(24.6)
101(75.4)
135(40.1)
202(59.9)
χ2 =9.95
p=0.002
Mezun Olunan Lise
Düz Lise
Sağlık Meslek Lisesi
Anadolu Lisesi
Diğer
61(45.5)
3(2.2)
56(41.8)
14(10.4)
128(38.0)
17(5.0)
164(48.7)
28(8.3)
χ2=4.59
p=0.204
Sınıf
1. sınıf
2. sınıf
3. sınıf
4. sınıf
13(10.3)
25(19.8)
33(26.2)
55(43.7)
86(28.5)
92(30.5)
77(25.5)
47(15.6)
χ2=45.79
p=0.001
TAT eğitim alma durumu
Evet
Hayır
23(17.2)
111(82.8)
23(6.8)
314(93.2)
χ2=11.63
p=0.002
TAT konusunun eğitim müfredatına eklenmesini isteme
durumu
Fikrim yok
Kararsızım
Evet
Hayır
8(6.0)
14(10.4)
100(74.6)
12(9.0)
14(4.2)
29(8.6)
289(82.6)
5(1.5)
χ2=17.30
p=0.001
TAT doktora danışmadan kullanılabilir.
Evet
Hayır
55(41.0)
79(59.0)
104(30.9)
233(69.1)
χ2=4.44
p=0.035
TAT yöntemlerini tıbbi tedavi kadar etkilidir.
Evet
Hayır
83(61.9)
51(38.1)
183(54.3)
154(45.7)
χ2=2.27
p=0.131
TAT yöntemleri kullanılmadan önce daha çok bilimsel
kanıt elde edilmelidir.
Evet
Hayır
105(78.4)
29(78.4)
245(72.7)
92(27.3)
χ2=1.60
p=0.205
TAT yöntemleri insanların doğru tıbbi tedavi almalarını
geciktirir.
Evet
Hayır
51(38.1)
83(61.9)
100(29.7)
237(70.3)
χ2=3.09
p=0.079
TAT yöntemleri vücudu savunmaya hazırlar ve böylece
tıbbi tedaviye daha iyi yanıt alınır.
Evet
Hayır
102(76.1)
32(23.9)
287(85.2)
50(14.8)
χ2=5.45
p=0.020
TAT yöntemleri ancak tedavisi mümkün olan basit
hastalıklar için kullanılabilir. tedavisi mümkün olmayan
hastalıklar için kullanılamaz.
Evet
Hayır
75(56.0)
59(44.0)
189(56.1)
148(43.9)
χ2=0.001
p=0.980
SAUHSD 2019;2(1):47-60
56
bu araştırmada, öğrencilerin %28.5’inin
TAT kullandığı belirlenmiştir. Lafçı ve
Kaşıkçı sağlık personellerinin %25’inin
kullandığı en az bir TAT yönteminin
olduğunu bildirmektedir (5). Çöl Araz ve
arkadaşlarının hemşirelik öğrencileriyle
yapmış oldukları çalışmada en az bir TAT
yöntemi kullananların oranı % 40.6, birden
fazla farklı yöntem/ürün kullananların
oranı % 20.6 olarak saptanmıştır (11).
Sağkal Midilli ve arkadaşları (2016)
hastanede çalışan sağlık
personellerinin %74.8’inin TAT yöntemi
kullandığını saptamıştır (16). İsrail’de
hemşirelerle yapılan bir çalışmada
hemşirelerin %37’sinin TAT
yöntemlerinden birini tedavi amaçlı
kullandığı bildirilmektedir.
Araştırmamızda ve literatürde bildirilen
çalışma sonuçlarına göre sağlık
personellerinde TAT kullanım sıklığının
azımsanmayacak kadar yüksek olduğu
söylenebilir.
Araştırmamızda öğrencilerin büyük
çoğunluğu (%66.2) “TAT yöntemleri
doktora danışmadan kullanılabilir”
ifadesine katılmamaktadır. Çalışan
hemşirelerle yapılan bir çalışmada
hemşirelerin tamamına yakını TAT
yöntemlerinin hekim gözetiminde
uygulanması gerektiğini düşündüklerini
rapor etmiştir (6). Çöl Araz ve arkadaşları
hemşirelik öğrencilerinin %80.4‟ünün
TAT yöntemlerinin doktora danışmadan
kullanılamayacağını ifade ettiklerini
belirtmiştir (11).
Araştırmamızda
öğrencilerin %72.8’i TAT yöntemlerinin
tedavi edici olarak kullanılmadan önce,
daha çok bilimsel kanıt elde edilmesi
gerektiğini düşünmektedir. Çöl Araz ve
arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada da
hemşirelik öğrencilerinin %71.1’i bu
yöntemlerin tedavi edici olarak
kullanılmadan önce daha çok bilimsel kanıt
elde edilmesi gerektiği vurgulanmıştır (11).
“TAT yöntemleri vücudu
savunmaya hazırlar ve böylece tıbbi
tedaviye daha iyi yanıt alınır” ve “TAT
yöntemleri tıbbi tedavi kadar etkilidir”
ifadelerine araştırmamızdaki öğrencilerin
çoğunluğu katılmaktadır. Çöl Araz ve
arkadaşlarının çalışmasında öğrenciler
benzer şekilde TAT yöntemlerinin
vücudun savunma sistemini güçlendirdiği
ve bu nedenle tıbbi tedaviye yanıtın daha
iyi olduğu, bu yöntemlerin tıbbi tedavi
kadar etkin olabileceği gibi olumlu fikir ve
görüşler bildirmişlerdir (11).
Araştırmamızdaki öğrencilerin büyük
çoğunluğu “TAT yöntemleri insanların
doğru tıbbi tedavi almalarını geciktirir” ve
“TAT yöntemleri ancak tıbbi tedavinin
yetersiz olduğu yerde son seçenek olarak
kullanılmalıdır” ifadelerine
katılmamaktadır. Fakat Çöl Araz ve
arkadaşlarının çalışmasında, hemşirelik
öğrencilerinin büyük çoğunluğu, insanların
SAUHSD 2019;2(1):47-60
57
TAT yöntemlerini kullanmasının uygun
tedaviyi geciktirebileceğini, tıbbi tedavi
yetersiz olursa bu yöntemlerin son çare
olarak kullanılmasının uygun olduğuna
yönelik TAT’a ilişkin olumsuz ifadeler
bildirmiştir (11). Türkiye’deki TAT
terapilerinin kullanımı her geçen gün
artarken, yapılan birçok çalışmada
hemşirelik öğrencilerinin ve hemşirelerin
TAT’a yönelik algı ve tutumlarının farklı
olduğu ve TAT konusunda bilgilerinin
yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır (3,17-19).
Benzer şekilde araştırmamızda da
öğrencilerin akupresur, aromaterapi,
ayurveda, biyoenerji, feng shui, homeopati,
osteopati, ozon tedavisi, refleksoloji, reiki,
renklerle tedavi, tai chi, terapötik dokunma
TAT yöntemlerine ilişkin hiç bilgisinin
olmadığı, akupunktur uygulamasını ise
sadece kavram olarak bildiği saptanmıştır.
Çöl Araz ve arkadaşları alternatif
yöntemlerin, ülkemizde de bilimsel boyutta
ele alınıp hemşirelik öğrencilerinin eğitim
programlarına dahil edilmesini ve
öğrencilerin bilgilendirilmesini
önermektedir (11). Nitekim bu
araştırmadaki öğrencilerin tamamına
yakını TAT konusunun eğitim müfredatına
eklenmesini istemektedir. İsrail’de klinikte
aktif olarak çalışan hemşirelerle yapılan bir
çalışmaya göre hemşirelerin büyük
çoğunluğunun TAT’a yönelik bilgi
düzeylerini arttırmak istedikleri
bulunmuştur (6). Uzun ve Tan hemşirelik
öğrencilerinin, tamamlayıcı ve alternatif
tıbba yönelik olumlu değerlendirmeler
yaptıklarını ve hemşirelik eğitiminde
tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemleri
hakkında bilgi ve uygulamaların yer
almasını istediklerini belirlemişlerdir (3).
Boot-Laforce ve arkadaşları hemşirelik
eğitiminin bir parçası olarak, eğitim
müfredatlarının içerisine tamamlayıcı ve
alternatif tıbbı entegre ederek, lisans,
yüksek lisans ve doktora grubundan oluşan
öğrencilere 4 haftalık teorik ve uygulamalı
TAT eğitimi verdikleri çalışmalarında,
TAT eğitimi programı sonrasında
öğrencilerin, TAT’a yönelik
yeterliliklerinin, tutumlarının, bilgilerinin
ve algılarının arttığını ifade etmektedir (12).
Araştırmamızda TAT kullanım
sıklığı, cinsiyet ve mezun olunan liseye
göre değişememektedir. Çetin’e göre de
sosyo-demografik özelliklerin genel TAT
kullanımı üzerinde önemli bir etkisi
bulunmamaktadır (8). Ancak
araştırmamızda öğrencilerin okuduğu
bölüm, bulunduğu sınıf, TAT’a yönelik
eğitim alma durumu, TAT konusunun
eğitim müfredatına eklenmesini isteme
durumu, “TAT doktora danışmadan
kullanılabilir” ve “TAT yöntemleri vücudu
savunmaya hazırlar ve böylece tıbbi
tedaviye daha iyi yanıt alınır” ifadelerine
katılma durumları öğrencilerin TAT
kullanım sıklığını etkilemektedir (p<0,05).
Öğrenim görülen sınıf düzeyi yükseldikçe
SAUHSD 2019;2(1):47-60
58
TAT kullanım sıklığının da paralel olarak
arttığı bulunmuştur (p=0,001). Çamurdan
ve Gül (2013) tarafından ebelik ve
hemşirelik öğrencileriyle yapılan
çalışmada sınıf sayısının TAT bilgi düzeyi
ile ilişkili olduğu belirtilmektedir
(20).Öğrencilerin sınıf düzeyi yükseldikçe
TAT kullanım sıklığının da artması konuya
ilişkin bilgi düzeylerinin de artması ile
açıklanabilir. Çamurdan ve Gül (2013)
tarafından ebelik ve hemşirelik
öğrencileriyle yapılan çalışmada TAT
konusunda bilgisi olan öğrencilerin TAT
yöntemlerini medikal tedavilere ek olarak
daha sık kullandıkları bildirilmektedir (20).
TAT’a ilişkin öğrencilerin bilgi düzeyinin
artması TAT yöntemlerine başvurma ve
kullanma oranlarını olumlu yönde
etkilediği söylenebilir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Hemşirelerin ve ebelerin, sağlıklı/hasta
birey ve aileleri ile iyi iletişim kurabilen,
onların psikolojik, sosyal ve ekonomik
sorunlarını iyi gözlemleyebilen, ekip
üyeleri olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda
hemşirelerin ve ebelerin, toplumda
tamamlayıcı tedavilerin kullanımını,
yaygınlığına ilişkin farkındalıklarının
artması ve yapılan bu uygulamalar
konusunda birey ve ailesi ile sağlık
çalışanları arasında iletişimi sağlamaları
önemli ve gereklidir. Bu nedenlerden
dolayı tamamlayıcı tedaviler ve
kullanımına ilişkin bilgiler, hemşirelik ve
ebelik müfredatına eklenmelidir.
Hemşirelikte özellikle, ontolojik
temeli hemşirelikte holistik bakım ve TAT
açısından baktığımızda, TAT’ta kullanılan
birçok yöntem hemşirelik girişimlerine
benzerlik göstermektedir. TAT’ın
toplumda yaygın biçimde kabul edilmesi,
tıp eğitim programlarına alınması ve
devletin resmi makamlarında geçerlilik
kazanması karşısında, hemşirelik ve ebelik
eğitiminde de TAT kullanımının etki ve
yan etkilerini ortaya koyan ve toplumsal
eğilimleri destekleyen unsurlara yer
verilmelidir. Hemşirelere ve ebelere sürekli
eğitim veya seçmeli dersler aracılığıyla bir
veya birkaç TAT tedavisinin öğretilmesine
fırsat verilmeli, aynı zamanda TAT’ın
güvenliği ve etkinliği konusunda araştırma
yapma olanağı da tanınmalıdır. Ayrıca,
hemşirelerin ve ebelerin TAT ile ilgili
düzenlenmekte olan birçok kültürlerarası
araştırma olanaklarına katılabilme
yetkinliklerinin de bulunduğu göz ardı
edilmemelidir (21). Dolayısı ile hemşireler
ve ebeler, tamamlayıcı tedaviler konusunda
bilimsel çalışmalar yapmalı, bu
yöntemlerin yararları ve olası yan etkilerini
araştırmalı, sağlıklı/hasta birey ve/veya
ailesini ve toplumu bu konularda
bilgilendirmelidir (7,20).
SAUHSD 2019;1(1):47-60
59
KAYNAKLAR
1. Magee KA. Herbal therapy: a review of
potential health risks and medicinal
interactions, Orthodontics & Craniofacial
Research, 2005, 8: 60-74.
2. Gürün MS. Bitkisel Tıp, ANKEM Dergisi,
2004;18(2): 133-6.
3. Uzun O, Tan M. Nursing students’
opinions and knowledge about
complementary and alternative medicine
therapies. Complementary Therapies in
Nursing and Midwifery, 2004; 10(4): 239-
44.
4. Altan S, Rahman S, Çam S. Tıp Fakültesi
Öğrencilerinin Tamamlayıcı ve Alternatif
Tıp Yöntemleri ile İlgili Bilgi ve
Tutumları. Türkiye Klinikleri J Med Ethics,
2014; 22(3): 81-8.
5. Lafçı D, Kaşıkçı MK. Yataklı sağlık
kuruluşunda görev yapan sağlık
personelinin tamamlayıcı ve alternatif
tedavi yöntemlerini bilme ve kullanma
durumları. Gümüşhane University Journal
Of Health Sciences, 2014; 3(4):1-18.
6. DeKeyser F, Cohen B, Wagner N.
Knowledge levels and attitudes of staff
nurses in Israel toward complementary and
alternative medicine. Journal of Advanced
Nursing, 2001; 36(1): 41–8.
7. Turan N, Öztürk A, Kaya N. Hemşirelikte
yeni bir sorumluluk alanı: tamamlayıcı
terapi. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik
Bilim ve Sanatı Dergisi, 2010; 3(1): 103-8.
8. Çetin OB. Eskişehir’de tamamlayıcı ve
alternatif tıp kullanımı. Sosyoekonomi,
2007; 2: 90-3.
9. Tokem Y. Astımlı hastalarda tamamlayıcı
ve alternatif tedavi kullanımı. Tüberküloz
ve Toraks Dergisi, 2006; 54 (2): 189-96.
10. Özçelik H, Fadıloğlu Ç. Kanser
hastalarının tamamlayıcı ve alternatif
kullanım nedenleri. Türk Onkoloji Dergisi,
2009; 24 (1): 48-52.
11. Çöl Araz N, Taşdemir HS, Parlar Kılıç S.
Sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin tıp
dışı alternatif ve geleneksel uygulamalar
konusunda görüşlerinin değerlendirilmesi.
Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Dergisi, 2012; 1(4): 240-51.
12. Boot-Laforce M, Scott CS, Heitkemper
MM et al. Complementary and alternative
medicine (cam) attitudes and competencies
of nursing students and faculty: results of
integrating cam in to the nursing
curriculum. Journal of Professional
Nursing, 2010; 26(5): 293-300.
13. Meldrum M, Katz M, Clemente I,
Nutkiewicz M, Zeltzer L (2007).
Complementary and alternative medicine
therapies for pediatric pain: A qualitative
study of expectations and adherence. The
Journal of Pain, 8 (4): 52.
14. Samuels N, Zisk-Rony RY, Singer SR, et
al. Use of and attitudes toward
complementary and alternative medicine
among nurse midwives in Israel. Am J
Obstet Gynecol, 2010; 203(4):341.e1-7.
doi:10.1016/j.ajog.2010.05.001.
15. Khorshid L, Yapucu Ü (2005).
Tamamlayıcı tedavilerde hemşirenin rolü.
Atatürk Üniversitesi Hemşirelik
Yüksekokulu Dergisi, 2: 124-30.
SAUHSD 2019;1(1):47-60
60
16. Sağkal Midilli T, Baysal E.
Complementary and alternative medical
methods: attitudes, knowledge and use by
health personnel. SpatulaDD, 2016;
6(1):39-47.
17. Turker T, Kılıç S, Koçak N. ve ark.
Knowledge and attitudes toward
complementary and alternative medicine
amongst Turkish nursing students. Pak J
Med Sci, 2011; 27(2): 379-83.
18. Holroyd E, Zhang AL, Suen LKP et al.
Beliefs and attitudes towards
complementary medicine among registered
nurses in Hong Kong. International
Journal of Nursing Studies, 2008; 45:
1660-6.
19. Antigoni F, Dimitrios T. Nurses’ attitudes
towards complementary therapies. Health
Science Journal, 2009; 3(3): 149-57.
20. Çamurdan Ç, Gül A. Complementary and
alternative medicine use among under
graduateb nursing&midwifery students in
Turkey. Nurse Education in Practice, 2013;
13: 350-4.
21. Herdman EA. Tamamlayıcı ve alternatif
tıp ile hemşirelik. Hemşirelikte Eğitim ve
Araştırma Dergisi, 2007; 4 (2): 2-3.