ArticlePDF Available

Mobilyanın Sembolleşmesi ve Güncel Yönelimler

Authors:

Abstract

İnsanın yaşam biçimi ve kültürel birikimi içinde her zaman sembolik bir yeri olan mobilya, kullanılmaya başlandığı ilk günden beri pratik kullanım işlevine ek olarak bir iletişim nesnesidir. Mobilya tasarımında iletişim, biçim dilini meydana getiren öğelerle; gösterge ve sembollerle sağlanmaktadır. Geçtiğimiz yüzyıl başında tasarımla iletişim işlevinin farkına varılmasıyla birlikte mobilya, mesajların ve ideolojilerin iletilmesinde bir araç olarak kullanılmaya başlanmış; bugün ise teknoloji alanındaki gelişmelerin etkisiyle geniş bir anlam içeriğine ve çeşitliliğine ulaşmıştır. Sanatçılar ve tasarımcılar günümüzde mobilya formunu düşünce, felsefe, söylem, fikir, duygu ileten bir araç olarak görebilmekte; aynı zamanda deneysel üretimlerin, çağdaş malzemelerin, bilimsel araştırmaların, güncel tasarım ve üretim yöntemlerinin denendiği bir uygulama alanı olarak da kullanabilmektedir. Tasarımları kendi birikimi, yaşam stili ve beğ enileri doğrultusunda yorumlayan kullanıcı bu tür ürünleri kendisine farklılaşma duygusu verdiği, statü sağladığı ya da bakış açısını betimleyici nitelik taşıdığı için tercih edebilmektedir. Sembolleşen mobilya, kavramsal içeriğin ve mesajın pratik işlevden baskın olduğu, çağdaş sanatın ve tasarımın ortak paydasında yer alan boyutuyla öne çıkmaktadır.
A preview of the PDF is not available
Article
Full-text available
İç mekan tasarımı ve iç mimarlık öğrencileri eğitimleri boyunca iç mekan tasarımına yönelik farklı isim ve içeriklerde dersler almaktadırlar. Mekan tefrişlerinde çoğunlukla mobilyalar tasarlamakta ve iç mekanların tasarımını tamamlamaktadırlar. Bu araştırmanın amacı, iç mekan tasarımı ve iç mimarlık bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin iç mekan tasarım öğelerinden biri olan mobilya öğesi hakkındaki görüşlerini belirlemektir. Bu amaçla öğrencilere “İç mekan tasarımında mobilya bana…. ifade eder. Çünkü....” şeklinde açık uçlu bir maddenin bulunduğu formu doldurmaları istenmiştir. Ön lisans ve lisans öğrencileri tarafından doldurulan toplam 108 anket değerlendirmeye alınmıştır. Katılımcıların görüşleri incelendiğinde 47 farklı düşünce üretildiği görülmüştür. Geçerli görüşler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda görüşler ortak özellikleri dikkate alınarak on iki kavramsal kategori altında toplanmıştır. Bu kavramsal kategoriler; estetik (%30.83), rahatlık (%13.33), konfor (%10), eşya (%8.33), tasarım (%8.33), ihtiyaç (%5.83), insan için esas önemli olan yapı (%5.83), yapıya hayat veren öğe (%5), ergonomi (%3.33), tamamlayıcı öğe (%3.33), yaşam standardı (%3.33) ile kullanışlılık ve işlevsellik (%2.5) şeklindedir. Araştırma sonucunda öğrencilerin mobilya öğesini en fazla “estetik”, “rahatlık” ve “konfor” kavramları ile ilişkilendirdikleri görülmüştür. Öğrencilerin mobilyayı genel anlamda estetik, konfor, rahatlık, ergonomi, tasarım, kullanışlılık gibi teknik kavramlarla ve zorunlu bir ihtiyaç ve yaşamsal bir öğe olduğunu oluşturdukları düşüncelerle ifade etmeleri öğrencilerin bu kavramlara yakın ve tasarımlarında kullanacakları hissini vermektedir.
Article
Full-text available
Teknolojik gelişmelerin günümüzdeki karşılığı bizleri geleceğe yönelik tasarımları içeren temsillerle karşılaştırmaktadır. En güçlü temsil araçlarından biri olarak bilinen sinema son yıllarda teknoloji, insan, mekân ve mobilya ilişkisini sıklıkla konu edinmektedir. Sinemanın alt türü olan bilim kurgu filmleri ile geleceğe dair öngörülerin yer aldığı senaryolar, gelişmiş teknolojinin farklı ölçeklerdeki uygulamaları aracılığı ile izleyiciye ulaşılmaktadır. Sinemasal ortamda yaratılan gelecek kurgusunda çoğunlukla kent motifi, mimari kabuk, mekân ve mobilya kullanılarak yeni yaşam biçimi tariflenmektedir. Sinema, birçok disipline ait veriyi kullanarak geleceğe dair varsayımlar sunmaktadır. Bu kavramsal bağlam disiplinlerarası bağımsız bir olgu gibi algılansa da temelde birbirlerini desteklemektedirler. Çalışma için çerçeve olarak seçilen bilim kurgu türündeki 2001: A Space Odyssey filmi, kurgulanan senaryo gereği yaratılan şehir, mimari, mekân ve mobilya olarak döneminden bağımsız olarak geleceğe dair güçlü varsayımlar sunuyor olması nedeniyle çalışma evrenine alınmıştır. Bu kapsamda, filmde kurgulanan mekân ve mobilya tasarımlarının filme kattığı anlamsal ve mekânsal etkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak teknoloji, mekân ve mobilya ilişkisi iki aşamalı ve tümdengelimci yöntem ile araştırılmıştır. İlk aşamada detaylı literatür taraması yapılmış ve edinilen bilgiler derlenerek çalışmada sunulmuştur. İkinci aşamada ise filme ait gözlemlerden faydalanılmıştır. Çalışma sonucunda, filmde sahnelenen geleceğe yönelik mekân tasvirlerinin filmin çekildiği dönemin özellikleri ele alındığında oldukça ilerici bir anlayışa sahip olduğu görülmüştür.
Neverending Evolution' 2009 ve Zaha Hadid
  • Luca Nichetto
Luca Nichetto, 'Neverending Evolution' 2009 ve Zaha Hadid, 'Aqua Table', 2006. Resim: 28
Alıflkanlıkların Konut Araçları Tasarımına Etkisi Üzerine Bir Arafltırma, Yüksek Lisans Tezi
  • Nurhan Zapçı
Çeflitli Sosyo-Kültürel Gruplarda Eflya Sistemleri ve İnsan-Eflya İliflkileri, Doçentlik Tezi
  • Nuri Bilgin
Aesthetic Content in Experimental Design
  • H Uzunarslan
Alldesign Uluslararası 2. Tasarım Konferansları
  • Ron Arad
Endüstri Ürünleri Tasarımında Eğretilemeli Anlatımların Yöntemsel Kullanımı, Doktora Tezi
  • H Özsoy
  • Özkal