Çocuk işçiliği son yıllarda küresel olarak azalma eğilimde olan ancak bazı coğrafyalarda artış eğilimini halihazırda sürdüren bir sorundur. Gelişmiş ve gelişmekte olan dünyanın ortak sorunu olan bu fenomenin determinantları, yaygınlığı ve şiddeti irdelendiğinde ilgili problemin büyük ölçüde gelişmekte olan dünyanın problemi olduğu da anlaşılmaktadır. Küreselleşme sürecinde piyasaların benimsenen liberal politikalarla esnekleştirilmesi, kuralsızlaştırılması rekabet olgusunu şiddetlendirmiş, işgücü maliyetlerini düşürmek temel amaç haline gelmiş ve “ucuz işgücü” olarak değerlendirilen çocuk işgücüne olan talep artmıştır. Diğer yandan, yoksulluk pek çok bölgede çocukların “hanenin son gelir kaynağı” olarak değerlendirilmelerine neden olmuş ve eğitime erişim haklarını engelleyerek onları işgücü piyasasının içine itmiştir. Söz konusu çocuklar farklı sektörlerde düşük ücretlerle ve büyük ölçüde güvencesiz olarak istihdam edilmiş, kimi bölgelerde işçiliğin en kötü biçimlerinde çalıştırılmış, istismar edilmiştir. Bu çalışmanın amacı özellikle çocuk işçiliği fenomenini irdelemek, sorunu sektörel ve bölgesel bazda ayrıntılı olarak inceleyerek, bu problemin büyük ölçüde gelişmekte olan dünyanın problemi olduğuna ve tarım sektöründe yoğunlaştığına dikkat çekmektir. Çalışma, yalnızca ilgili fenomenin bölgesel ve sektörel bazda detaylı incelemesini içermemekte, aynı zamanda gelişmekte olan dünyada ilgili sorunun üstesinden gelebilmek için izlenmesi gereken politika önerilerini de masaya yatırmayı amaçlamaktadır.